Yıllık arşivler: 2025

Michel Qissi, Dayı 2 İçin İstanbul’da

Efsane İsim Ufuk Bayraktar’la Karşı Karşıya

Döneminin unutulmaz filmleri “Kan Sporu”, “Kana Kan”, “Aslan Yürek” ve “Kickboxer”da dövüş sahneleriyle hafızalara kazınan efsane oyuncu Michel Qissi, “Dayı 2: Bir Adamın Hikayesi” filminde Ufuk Bayraktar’la karşı karşıya geliyor.

Efsanevi “Kickboxer” serisindeki “Tong Po” karakteriyle aksiyon sinemasının en önemli isimlerinden biri haline gelen Michel Qissi, “Dayı 2: Bir Adamın Hikayesi” için çekimlere katılmak üzere İstanbul’a geldi. Michel Qissi’nin, Dayı karakterine hayat veren Ufuk Bayraktar ile karşı karşıya gelecek olması sinema tutkunlarını heyecanlandırırken, bu dev karşılaşma, filmde dövüş sanatlarının ve aksiyonun zirvesine ulaşacağının sinyallerini verdi.

Diopter Film, Ubay Film Yapım ve Net Sanat ortak yapımı olan “Dayı 2: Bir Adamın Hikayesi” filminin senaryosunu Uğur – Ece Bayraktar kaleme aldı. Filmin yönetmen koltuğunda ise yine Uğur Bayraktar oturuyor. Yoğun bir hazırlık süreci sonrası çekimleri 6 hafta süren ve Ekim ayında tamamlanan film, Türk sinemasına olduğu kadar uluslararası arenaya da damga vurmayı hedefliyor.

Merakla beklenen serinin ikinci filmi, 6 Şubat 2025’te Avrupa’da 9 ülkede, 7 Şubat 2025’te ise Türkiye’de vizyona girecek. “Dayı 2: Bir Adamın Hikayesi” filmi, Türk sinemasının son yıllardaki yükselişini pekiştirerek, aksiyon sineması adına önemli bir adım olmayı hedefliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın tek Michelin yıldızı alan Türk’ü

Bu yolculukta acı, hüzün, başarı ve lezzet var

Michelin Yıldızı alan ilk ve tek Türk, doktora almış tek şef olan İngiltere’de açtığı restoranla kraliyet ailesi ve İngiliz asilzadelerini doyuran Dr. Şef Hüseyin Özer’in hayatını konu alan drama belgeseli “Husin” Londra’da yapılan özel prömiyeri ile görücüye çıktı.

Discovery Channel ve BBC’de “Müthiş Türk” diyerek haberi yapılan Tokat doğumlu Dr. Şef Hüseyin Özer’in belgeseli çekildi. Sokak çocukluğundan İngiltere kraliyet ailesine Türk yemeklerini yapan ünlü bir şefe dönüşen Hüseyin Özer’in hayat hikayesinin anlatıldığı “Husin” belgesel filmi, Londra’da yapılan prömiyer gecesiyle görücüye çıktı. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Erol Koçan’ın üstlendiği Hüseyin Özer’in çocukluğundan itibaren dünyanın en ünlü şefine kadar yolculunu konu alan Husin, yapılan prömiyerine İngiltere büyükelçimiz Osman Koray Ertaş’ın yanı sıra eski milli kalecimiz Rüştü Reçber ve eşi Işıl Reçber katıldı.

 

Türkiye’de ikinci gala

Film Hüseyin Özer’in sokak çocukluğundan nasıl SOFRA restoranlar zinciri sahibi olduğuna, Londra’da terör örgütü tarafından hedef alınmasından çocukluğuna. Tokat’tan İngiltere kraliyet ailesine uzanan yolculuğun ilmek ilmek işlendiği drama belgesel filmin, Hüseyin Özer’in ilk Michelin Yıldızı alan Türk olmasına kadar her konuya değinildi. Hüseyin Özer’in bu yolculuğunda hayatına dokunan isimlerin arasında Uğur Dündar’dan İlber Ortaylı’ya, siyasi isimlerden spor camiasına kadar birçok kişinin röportajı yer alıyor. Bu isimlerinde katılacağı Türkiye galası ise 21 Ocak’ta yapılacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sevginin En Güzel Hali: Kendinizi Şımartın

Şubat ayı… Romantizmin, sevginin ve aşkın temalarını taşırken bu ayın en değerli mesajlarından biri de yalnızca başkalarına duyulan sevgiyi değil, kendinize olan sevginizi de hatırlatmalı. Çünkü iyi görünmek ve iyi hissetmek, uzun vadeli bir mutluluğun anahtarı olabilir.

Doku Clinic, bu özel ayda kendinizi şımartmanız ve yenilenmeyi hak ettiğinizi hatırlatırken hem cilt hem de saç sağlığınız için en ileri teknolojilerle geliştirilmiş tedavi seçenekleri sunuyor.

PRP ve Eksozom ile Saç Sağlığınızı Güçlendirin

Daha güçlü, sağlıklı ve canlı saçlar için en etkili yöntemlerden biri PRP ve Eksozom tedavileri. PRP, kendi kanınızdaki iyileştirici hücreleri saç köklerinize geri kazandırarak saç tellerinizi kökten uca besler. Eksozom tedavisi ise saç köklerine adeta bir enerji kaynağı gibi çalışarak, yenilenme sürecini hızlandırır ve saç dökülmesiyle etkili bir şekilde mücadele eder. Özellikle saç ekimi yaptırdıysanız, bu tedaviler iyileşme sürecini desteklemek ve sonuçları daha uzun süre kalıcı hale getirmek için ideal.

Kış Aylarında Cildinize Nefes Aldırın
Soğuk hava, cildinizin nemini hızla kaybetmesine ve yorgun görünmesine neden olabilir. İşte burada Yüz Mezoterapisi devreye giriyor. Cildinize özel hazırlanmış vitamin, mineral ve antioksidan karışımları ile nem bariyerini onarır, cildinize ışıltı kazandırır. Kışın cildinizin gençlik ve canlılığını korumak için ideal bir tercih sunar! Sonuç? Daha dolgun, parlak ve sağlıklı bir cilt!

Cildinizin Işıltısını Kış Aylarında da Koruyun

Eğer daha derinlemesine bir bakım arıyorsanız, BBL Hero (BroadBand Light Hero) uygulaması ile tanışma zamanı. Bu uygulama,  cilt tonunu eşitleyerek leke, ince kırışıklık ve yaşlanma belirtilerine karşı etkili bir işlem sunar. Üstelik yalnızca yüzeyde değil, cildinizin derin katmanlarında da etki göstererek uzun vadeli gençleşme sağlar.

Fotona SP Dynamis Nx Line ile Yenilikçi Cilt Bakımı
Cildinizin sıkılığını artırmak, tonunu eşitlemek ve yaşlanma belirtilerini azaltmak için Fotona SP Dynamis Nx Line, son teknoloji lazer tedavi yöntemleriyle öne çıkıyor.

Bu çok yönlü cihaz, cildin derin katmanlarına kadar etkili bir şekilde nüfuz ederek doğal kolajen üretimini destekler. Leke, ince kırışıklık, genişlemiş gözenekler ve cilt dokusundaki düzensizlikler gibi pek çok sorunu hedef alır.

Hem yüz hem de vücut bölgelerinde kullanılabilen bu yenilikçi lazer teknolojisi, kalıcı ve doğal görünümlü sonuçlar sunar. Cildinizin her zamankinden daha genç, canlı ve sağlıklı görünmesini sağlayan Fotona’nın çok yönlü uygulamalarıyla cilt sıkılaşmasından ton eşitlemeye kadar pek çok hedefe ulaşılabilmekte.

Kendinize Olan Sevginizi Gösterin

Sevgililer Günü, sevginin farklı yollarla ifade edildiği bir ay. Ancak bu yıl, sevginin yalnızca dışarıya değil, kendinize de yönelmesini sağlayabilirsiniz. Doku Clinic ve tüm uygulamaları hakkında daha fazla bilgi almak için dokuclinic.com adresini ziyaret edebilir ya da Doku Clinic’in ücretsiz tespit hizmetinden faydalanmak için 0555 140 04 04 numarasından randevunuzu oluşturabilirsiniz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: İhracat birim değer endeksi %1,3 arttı

İhracat birim değer endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %12,3 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,0 arttı, yakıtlarda %10,1 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %0,1 arttı.

İhracat miktar endeksi %4,1 azaldı

İhracat miktar endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,1 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %12,0 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %0,7 azaldı, yakıtlarda %16,3 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,4 arttı.

İthalat birim değer endeksi %3,3 arttı

İthalat birim değer endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %6,2 arttı, yakıtlarda %1,6 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %4,6 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %0,9 arttı.

İthalat miktar endeksi %0,4 azaldı

İthalat miktar endeksi Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,4 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %4,6 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %9,1 arttı, yakıtlarda %10,6 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %0,7 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %3,5 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Ekim ayında 146,0 iken 2024 Kasım ayında %3,5 oranında artarak 151,2 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Kasım ayında 156,9 iken 2024 yılı Kasım ayında %0,2 oranında azalarak 156,6 oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %0,9 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Ekim ayında 125,1 iken 2024 Kasım ayında %0,9 oranında artarak 126,2 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Kasım ayında 122,1 iken 2024 yılı Kasım ayında %2,7 oranında artarak 125,5 oldu.

Dış ticaret haddi 2024 yılı Kasım ayında 84,9 olarak gerçekleşti

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Kasım ayında 86,5 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 1,6 puan azalarak, 2024 yılı Kasım ayında 84,9 oldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Ticaret satış hacmi yıllık %8,7 arttı, perakende satış hacmi yıllık %16,4 arttı

Ticaret satış hacmi aylık %0,9 arttı, perakende satış hacmi aylık %1,9 arttı

Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %0,9 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %0,2 arttı, toptan ticaret satış hacmi %0,6 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise %1,9 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Toplam ciro yıllık %42,4 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Kasım ayında yıllık %42,4 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Kasım ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %30,1 arttı, inşaat ciro endeksi %55,9 arttı, ticaret ciro endeksi %44,6 arttı, hizmet ciro endeksi %53,3 arttı.

Toplam ciro aylık %2,6 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Kasım ayında aylık %2,6 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Kasım ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %2,3 arttı, inşaat ciro endeksi %0,9 arttı, ticaret ciro endeksi %3,1 arttı, hizmet ciro endeksi %2,1 arttı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kalpte Aritmiye Yol Açan 8 Risk Faktörü

Aritmiler genel olarak düzensiz veya farklı kalp atımları olarak tanımlanır ve normal kalp atımını sağlayan elektrik ileti sistemi bozukluklarında meydana gelir.Kalp çok hızlı veya çok yavaş atabilir ya da kalp atışları düzensiz olabilir. Aritmi farklı atım, hızlı atım, yavaş atım şeklinde hissedilebilir. Genellikle aritmilerin birçoğu zararsızdır ancak bazıları yaşamı tehdit eden durumlara neden olabilir. Bu sebeple kalp atışlarında yaşam tarzını etkileyen farklılıklar olduğunu düşünenlerin zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmaları önemlidir. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Nuri Cömert, aritmiler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Stres aritmiye neden olabilir

Sağlıklı erişkinlerde kalp dakikada 60-100 kez atar ve bu vuruşlar belirli bir düzen içinde gerçekleşir. Kişinin normalde kendi kalp vuruşlarını rahatsız edici bir şekilde hissetmesine “aritmi” denir. Örneğin koşarken, merdiven çıkarken, heyecanlandığımızda ya da duygusal stres altındayken kalp atışımızdaki hızlanmayı normal bir şekilde fark ederiz. Ancak kişi hiçbir neden yokken kalp atışlarında bir farklılık hissediyorsa, bu durum kalpte ritim bozukluğu olduğu anlamına gelebilir. 

Aritmiye yol açan risk faktörleri şunlardır;

  1. Koroner arter hastalığı, kalp kapak hastalıkları, geçirilmiş kalp damar veya kapak operasyonları sonrası
  2. Yüksek tansiyon
  3. Doğumsal kalp hastalıkları(kalp delikleri, kapak problemleri)
  4. Tiroid bezi hastalıkları
  5. Obstrüktif uyku apnesi
  6. Böbrek fonksiyon bozukluğu (Elektrolit dengesizliği)
  7. Bazı ilaçlar ve takviyeler
  8. Kafein, nikotin veya uyuşturucu benzeri madde tüketimi

Kalpteki yavaşlamalar ileti sisteminde blok göstergesi olabilir ve bunun tedavisi bloğun seviyesine bağlı olarak çoğu kez ilaç tedavisi ve takip ile tedavi edilirken, ileri derecede kalp bloklarında kalıcı kalp pili tedavisi uygulanabilir. Kalp ritminin normal olmayan bir şekilde aniden hızlanması ve kişide bayıla yazma olması durumunda aritmiye neden olan uygunsuz uyarı odakları “radyofrekans ablasyonu” uygulanarak yok edilebilir. 

Bu belirtilere dikkat!

Aritmiler kimi zaman herhangi bir belirtiye neden olmayabilir. Düzensiz kalp atışları başka bir nedenler muayeneye giden kişilerde tesadüfen de saptanabilir.

Aritminin belirtileri şunları içerebilir;

  • Farklı atım hissi
  • Hızlı kalp atışı (Taşikardi)
  • Yavaş kalp atışı (Bradikardi)
  • Göğüs ağrısı
  • Nefes darlığı

Ayrıca şu belirtiler de eşlik edebilir;

  • Kaygı
  • Aşırı yorgun hissetme
  • Baş dönmesi veya sersemlik hissi
  • Terleme
  • Bayılma, bayıla yazma

Kişi kalbinde bu tür değişiklikler hissettiği anda hemen en yakın sağlık kuruluşuna giderek kalp elektrosu (EKG) çektirmelidir. Bu sayede çarpıntı anında çekilen EKG ile aritminin türü belirlenebilir ve en uygun tedavi yöntemi seçilebilir. Ancak çarpıntı sırasında EKG çekilemediyse, belirli bir zaman dilimindeki kalp ritmini kaydeden ritim holter tetkiki ile aritmi araştırması yapılır. 

 Bazı ilaçlar aritmiye neden olabilir

Astım ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, aşırı çay, kahve tüketimi ve stres aritmiye yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici etki gösterebilir. Ailesinde ani ölüm öyküsü olan kişilerde aritmi açısından taramaya girmelidirler. İleri dönem kalp yetmezliği ve kalp damar hastalıkları ile birlikte seyreden aritmiler daha ciddi sonuçlara yol açabilir. 

Aritmiden farklı tedavi seçenekleriyle kurtulabilirsiniz

Aritmi tedavisi; ritim probleminin ciddiyetine göre ilaç tedavisi, kalp pili takılması veya ablasyon yapılması gibi tedavi yöntemlerini içerir. Tedavinin hedefi yaşam kalitesini artırmak, hayati riskleri ortadan kaldırmaktır. Kalp sağlığına uygun bir yaşam tarzı, diyet ve düzenli yürüyüşler aritmileri tetikleyebilen sebepleri önlemede faydalı olabilir. İlaç tedavisi ile başarılı olunamayan ve genelde kalp kulakçık ve karıncıklarından kaynaklanabilen aritmiler de “radyo frekans yöntemiyle, aritmiye neden olan odak dondurularak veya yakılarak yok edilebilir. Bu yöntemin başarı oranı ritim probleminin türüne göre  %70’den %99’lara kadar değişmektedir. Özetle, doğru ve bütünleyici bir yaklaşımla aritmiler tespit edilerek tedavileri başarı ile yapılabilmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuk Filmleri Şenliği başlıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 5. kez düzenlenecek Çocuk Filmleri Şenliği için geri sayım başladı. 19 Ocak-1 Şubat tarihlerinde 15 ilçede gösterilecek Tembeller Ailesi adlı animasyon film, çocuklara keyifli zamanlar yaşatacak.

5. Çocuk Filmleri Şenliği, 19 Ocak-1 Şubat tarihlerinde çocuklar için unutulmaz anlara sahne olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek şenlikte, Tembeller Ailesi adlı animasyon film 15 ilçede ücretsiz gösterilecek. Tania Vincent ve Ricard Cussó yönetmenliğindeki 2024 yapımı film, Türkçe dublajlı olarak ekrana yansıyacak.

15 ilçede seyir zevki

Tembeller Ailesi filmi 19 Ocak Pazar günü Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde 14.00’te, 20 Ocak Pazartesi günü Aliağa Kültür Merkezi’nde 14.00’te, 21 Ocak Salı günü Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezi Büyük Salon’da 14.00’te, 22 Ocak Çarşamba günü Bayraklı Osman Gazi Konferans Salonu’nda 16.00’da, 23 Ocak Perşembe günü Gaziemir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde 14.00’te ve Menderes Belediyesi Nikah Sarayı ve Kongre Sanat Merkezi’nde 16.00’da, 24 Ocak Cuma günü Kemalpaşa Belediyesi Dere Kültür Merkezi’nde 14.00’te ve Torbalı Belediyesi Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda 16.00’da, 26 Ocak Pazar günü Urla Atatürk Kültür Merkezi’nde 14.00’te, 27 Ocak Pazartesi günü Tire Belediyesi Kültür Salonu’nda 14.00’te, 28 Ocak Salı günü Kiraz Belediyesi Düğün Salonu’nda 14.00’te, 29 Ocak Çarşamba günü Karabağlar Bozyaka Kültür Merkezi’nde 14.00’te, 30 Ocak Perşembe günü Beydağ Belediyesi Kültür Merkezi’nde 14.00’te, 31 Ocak Cuma günü Dikili Belediyesi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde 14.00’te, 1 Şubat Cumartesi günü ise Kınık Öğretmenevi Konferans Salonu’nda yine 14.00’te gösterilecek.

Tembeller Ailesi

Tembeller Ailesi filminin konusu ise şöyle: Şiddetli bir fırtına, enerjik tembel hayvan Laura ve sıra dışı ailesinin evini kasıp kavurur. Bunun üzerine aile, büyük şehre sığınır. Eski yemek kamyonlarında yaptıkları leziz aile yemekleriyle başarı yakalamayı umarlar. Fakat harika yemekleri, zor durumdaki fast food restoranını yeniden canlandırmak isteyen kurnaz çita Dotti Pace’in dikkatini çeker.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karpal Tünel Sendromu Hakkında 5 Kritik Bilgi

Modern çağda yoğun teknoloji kullanımının da etkisiyle ülkemizde hızla yaygınlaşan Karpal Tünel Sendromu, yaşam kalitesini son derece olumsuz etkiliyor. Özellikle 40-60 yaşları arasında yaygın görülen ve sıklığı erkeklerde ilerleyen yaşla, kadınlarda ise menopozla birlikte artan bu hastalığın kişiyi adeta canından bezdirdiğini belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kahraman Öztürk “Günlük yaşantımızda en sık kullandığımız organımız ellerimiz. El bileğinde sinir sıkışması sonucu ortaya çıkan Karpal Tünel Sendromu ihmal edilmemesi gereken önemli bir hastalık. Ancak hastalar çoğu kez ilerlemiş sorunlarla doktora başvurarak erken tanı ve tedavinin imkanlarını kaçırabiliyorlar” diyor. Prof. Dr. Kahraman Öztürk, toplumda yaygın görülmesine rağmen yeterli farkındalığın bulunmadığı Karpal Tünel Sendromu hakkında bilinmesi gereken 5 kritik noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

                   

 

  • Hastalığa zemin hazırlayan etkenlere dikkat!

 

Karpal Tünel Sendromuna yol açan risk faktörleri arasında; uzun süreli ve aralıksız el bileği bükülü pozisyonda bilgisayar ve klavye kullanımı, çalgı çalmak gibi tekrarlayan el ve el bilek hareketleri, şişmanlık, hamilelikte sıvı tutulumunun yol açtığı ödem, diyabet (şeker hastalığı), hipotiroidi gibi hormonal bozukluklar ve romatoid artrit gibi enflamasyon ile seyreden hastalıklar önemli rol oynuyor. Hastalık ayrıca karpal kanal içinde yer alan gangliyon kisti gibi tümoral yapıların basısı ya da kötü kaynamış el bilek kırıkları sonrası da görülebiliyor.

 

  • Bu şikayetlerle kendini gösteriyor!

 

Prof. Dr. Kahraman Öztürk hastalığın başlıca belirtilerini şöyle açıklıyor: “Başlangıçta hafif dokunma ve basınç duyularında kayıplar gözlenir. Hastaların en belirgin şikayetleri; baş parmak, işaret ve orta parmak ile yüzük parmağın dış yarısında kısmi ya da tam duyu kaybı, başparmak kas bölgesinde erime, elde terleme bozukluğu ve gece ellerinde sızlama ve uyuşma ile uykudan uyanmadır. ‘Gece uykudan uyanıyorum ve elimi nereye koyacağımı şaşırıyorum’, ‘eşyaları düşürüyorum’ gibi şikayetlerle başvuruyorlar. Ayrıca topluiğne gibi küçük nesneleri kavrama ve tutmada güçlük çektiklerini ve anahtarı tutamadıklarını, omuzlarına yayılabilen ağrının da yaşam kalitelerini düşürdüğünü belirtiyorlar.”  

 

  • El becerisi kaybına yol açabiliyor!

 

Başlangıçta elde duyu azalması şikayetleri ile kendini gösteren Karpal Tünel Sendromu’nun erken evrelerinde median sinirin dağılım bölgesinde ağrı, uyuşma ve karıncalanma şikayetleri olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk “Sürecin son aşamasında ise; sinir üzerine artan bası sonucu başparmak tenar kas grubunda erime ile kas gücü ve el becerisi kaybı meydana gelebilir. Gece yarısı parmaklarında sızlama ile uyanan hastalar eldeki ağrı ve uyuşmanın geçmesi için ellerini sallarlar ve ellerinin pozisyonunu sürekli değiştirme ihtiyacı hissederler” diyor.

 

  • Karpal Tünel Sendromu’na karşı etkili önlemler!

 

El bileğini zorlayan, tekrarlayıcı hareketlerden kaçının. Ellerinizi ve el bileklerinizi zorlamayacak ama güçlendirecek egzersizler yapmak ödemi önleyeceği ve kasları güçlendireceği için koruyucu olacak, şikayetleri de azaltacaktır. Sürekli bilgisayar kullanıyorsanız dik tıklama cihazı (fare) kullanmanız, elinizin bükülü çalışmasını önleyerek şikayetlerinizin ortaya çıkmasını önleyecektir. Müzisyenler ve diş hekimlerinde el bilek ve parmak kullanımının doğru pozisyonda kullanıma modifiye edilmesi de şikayetleri azaltır veya ortadan kaldırır.

 

  • İleri evrede cerrahi tedavi gerekiyor

 

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kahraman Öztürk erken tanının, tedaviyi kolaylaştırdığını vurgulayarak, tedavinin, hastalığın şiddetine göre şekillendiğini söylüyor. Erken evrede ilaç tedavisi, fizik tedavi ve egzersiz, ortopedik cihazlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile şikayetlerde düzelme olmaması durumunda cerrahi tedaviye başvurduklarını belirten Prof. Dr. Öztürk “Konservatif tedavinin yarar sağlamadığı hastalar ile bulguları ilerleyen ve geç dönemde başvuran ileri evre hastalarında cerrahi tedavi yapılır. Ameliyat sonrası, hastaların bir hafta süre ile el bileği hareketlerini kısıtlaması ve nötral pozisyonda üç hafta gece ateli kullanması önerilir. Hastalar, 3-4 hafta sonunda tüm el ve el bilek aktivitelerine başlaması için teşvik edilir. Başparmak bölgesindeki kasların eridiği ileri evrelerde el becerisini tekrar kazanmak için tendon transferi yapılabilir” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kültür ve Sanatla Gelişen Kahramankazan

Ankara Kent Konseyi Kültür Sanat Meclisi tarafından “Aksiyona Geç” sloganıyla düzenlenen Ankara Kültür Sanat (AKS) 101 Çalıştayı’na Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu katıldı. Moderatörlüğünü Alper Kaya’nın yaptığı “Yerel Yönetimlerde Kültür Sanat” oturumunda konuşan Başkan Çırpanoğlu, Kahramankazan’da gerçekleştirilen ve planlanan kültür sanat projelerine dair önemli açıklamalarda bulundu.

 

”Kahramankazan’ın Kimliğini Sanatla Güçlendireceğiz”

 

Başkan Çırpanoğlu, Kahramankazan’ın hızla büyüyen bir ilçe olduğunu ancak gelişimini henüz tamamlayamadığını ifade ederek şunları söyledi:

“Kahramankazan’ımızın eti meşhur, sanayisi meşhur. Artık kültür ve sanat alanında da çeşitli çalışmalara adım atacağız. Her kentin bir kimliği var. Kahramankazan, kuvvetli sanayisiyle artık Ankara’nın değil, İç Anadolu’nun sanayi başkenti olma noktasında hızla ilerliyor. Tabi sanayi şehirlerinde o enerjiyi artırmak için kültürel ve sanatsal faaliyetlerin artırılması gerekiyor. Bu noktada sanayisiyle, tarımıyla, lojistiğiyle, savunmasıyla ünlü olan Kahramankazan’a artık bir belediye başkanı dokunuşu yapmak gerekiyor.

Kahramankazan Belediye Başkanı olduktan sonra şunu gördük: Kahramankazan büyüyor ama gelişemiyor. Henüz gelişmesini tamamlamamış bir şehir. Büyüme ile gelişme maalesef doğru orantıda olmuyor. Biz Kahramankazan’ın gelişmesi için kültürel ve sanatsal etkinliklerimizle beraber tüm çalışmalarımızı başlattık.”

 

Büyükşehir Belediyesi’nin kültür sanat çalışmalarına verdiği desteğin önemine değinen Başkan Çırpanoğlu, farklı şehirlerden ilham aldıklarını belirtti:

“Böyle bir Büyükşehir Belediye Başkanımız olmasından dolayı hakikaten gurur duyuyoruz. Bize destek olduğu gibi bizlere kültür sanat anlamında da önümüzü açmış durumda. Ben tabi iyi bir öğrenciydim ama belediye başkanlığında kopya çekiyorum. Eskişehir’deki sanatsal faaliyetleri Kahramankazan’la bağdaştırmaya çalışıyorum.

 

Kahramankazan’ımızın nüfusu gitgide artıyor. Kahramankazan ve Ankara doğuluların batısında, batılıların doğusunda, Türkiye’nin ortasında bir yer. O yüzden bütün kültürlere açık olmak zorunda. Kahramankazan büyük bir göç çektiği için doğudan gelen arkadaşlarımın getirdiği bir kültür var, batıdan gelen arkadaşlarımın getirdiği bir kültür var ve Ankara’nın kendi kültürü var. Bizim bu armoniyi sağlamamız gerekiyor.”

 

“Hayal Kurarken Masraftan Kaçmamak Lazım”

Kültür ve sanat çalışmalarında hayallerin büyük önem taşıdığını belirten Başkan Çırpanoğlu, “Hayal kurarken masraftan kaçmamak lazım. ‘Senfoniyle İlahiler’ diye bir program vardı. Bu beni çok etkilemiş bir program. Bir gün Kahramankazan’da bu senfoniyle ilahiler programını yapmak benim için büyük bir hedef. Bu noktada Ankara Kent Konseyi ile de bir çalışma yapmak istiyorum. Sanat ruhun gıdasıdır ama küçük ilçelerde takviye gıdadır” dedi.

 

“Satı Kadın Enstitüsü’nü Kuruyoruz”

Sanatsal ve kültürel çalışmalarda önemli bir adım atarak Satı Kadın Enstitüsü’nü kuracaklarını açıklayan Başkan Çırpanoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Kahramankazan’da sanatsal, kültürel, tarihi ve sportif alanlarda Ankara’nın ve ilçelerimizin araştırmalarıyla alakalı Türkiye’nin dört bir yanından sempozyumlar düzenleyeceğiz. Ankara’mızın sanatının, tarihinin ortaya çıkarılmasıyla alakalı bir faaliyet olacak. Kazan’ın köklerine inmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili Karalar bölgemizde çalışmalarımıza başladık. Tarih severleri ilçemize çekeceğiz.”

 

Uluslararası Kavurma Festivali Düzenlenecek

Kahramankazan’ın meşhur eti ve kavurmasını tanıtmak için bu yıl ilk kez Uluslararası Kavurma Festivali düzenleyeceklerini belirten Başkan Çırpanoğlu, şöyle konuştu:

“Kavurma Festivalimiz bu sene ilk defa gerçekleştirilecek. Kavurma Festivali uluslararası olacak. Kavurmanın 40 halini Kahramankazan’da sizlerin beğenisine sunacağız. Uluslararası yapmamızın sebebi de hem kavurmanın başka ülkelerdeki versiyonu var; İspanya’daki kavurmanın, Portekiz’deki kavurmanın, Türkiye’nin dört bir yanından kavurmanın yapılma şekilleri Kahramankazan’da sunulacak. Kahramankazan’ın kavurmasını tüm ziyaret edenlere ve Türkiye’ye sunacağız. Kazan’ın etini Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz.”

 

“Çocuk Tiyatroları Çalışmalarına Başladık”

Başkan Çırpanoğlu, çocuk tiyatrolarına özel bir önem verdiklerini ve bu konuda çalışmalara başladıklarını vurguladı. Sanata verilen para bir şekilde fazlasıyla size dönecektir diyen Başkan Çırpanoğlu: İmam Gazali’nin bir cümlesi var ‘Eğitimi pahalı zannedenler siz bir de cehaletin bedelini düşünün’ diye. Her insanın bir kabiliyeti vardır. Bu kabiliyeti öne çıkarabilmek için bizim insanlardaki sanatsal ve kültürel faaliyetleri öne çıkarmamız gerekiyor. Sanatçı yetiştirmeyi önemsiyoruz. İnsanların kendindeki yeteneği fark edebilmesi için belediyelere büyük iş düşüyor” dedi.

 

Başkan Çırpanoğlu, Kahramankazan’ı kültür ve sanat alanında geliştirmek için projelerine kararlılıkla devam edeceklerini belirterek konuşmasını tamamladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı