Yazar arşivleri: admin

Başkan Kocaman, İftar Sofralarında

Başkan Kocaman, İftar Sofralarında 

Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman, Kocaeli Pazarcılar Odası ve Emekevler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Mahalle İftarına katıldı.

 

 

On bir ayın Sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif vesilesiyle Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman, ilçedeki hemşehrileriyle iftar sofralarında buluşarak birlik ve beraberlik mesajları veriyor. Başkan Kocaman, bu kapsamda Kocaeli Pazarcılar Odası ile Emekevler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.

 

PAZARCILARA İFTAR

Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman beraberinde Zabıta Müdürü Ali Özbayraklı, Kocaeli Pazarcılar Odası Başkanı Ramazan Kumsar’ın ev sahipliğinde Ataevler Kültür Merkezi’nde düzenlen Kocaeli Pazarcılar Odası tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. İftar sofrası etrafından bir araya gelen esnaflarla sohbet eden Başkan Kocaman, hayırlı Ramazan dileğinde bulundu.  

 

GENİŞ KATILIM

Emekevler Mahallesi’nde Emekevler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen mahalle iftarına Kartepe Kaymakamı Hasan Öztürk, Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman, AK Parti İlçe Başkanı Murat Yılmaz, Kartepe Muhtarlar Derneği Başkanı Hüseyin Türker, birim müdürleri ve mahalle sakinleri katıldı. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Şahları da Vururlar’ LYSA’da sahnelendi


‘Şahları da Vururlar’ LYSA’da sahnelendi

Lüleburgaz Belediyesi’nin ilkini bu yıl düzenlediği Lüleburgaz Amatör Tiyatro Festivali, 27 Mart’ta sahnelenen ‘Şahları da Vururlar’ oyunuyla kapanışını yaptı. Tiyatronun büyük ustası Ferhan Şensoy’un ölümsüz eseri ‘Şahları da Vururlar’ Ortaoyuncular tarafından sahnelendi. – Yaklaşık 1 aydır Lüleburgaz’da sanatın kalbinin attığı Amatör Tiyatro Festivali, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde sahnelenen ‘Şahları da Vururlar’ oyunuyla sona erdi. Ses Tiyatrosu-Ortaoyuncular’ın sahnelediği, tiyatronun büyük ustası Ferhan Şensoy’un ölümsüz eseri ‘Şahları da Vururlar’ 27 Mart’ta Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi Cahit Irgat Salonu’nda sahnelendi. Yaklaşık 500 kişinin izlediği oyunda, İran’ın son şahı Rıza Pehlevi’nin iktidarı ve tahttan indirilişi ve gelişen olaylar, Şensoy’a özgü mizahi bir dille anlatıldı. Oyunda Celal Belgil, Erkan Üçüncü, Serap Günaydın, Özkan Aksu, İlksen Ökte, Elif Durdu, Orkun Akyıldız ve Sefa Tantoğlu, Nejat Yavaşoğulları, Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen yer aldı. Büyük beğeni toplayan oyun dakikalarca ayakta alkışlandı. Oyunun ardından Lüleburgaz Belediye Başkan Yardımcısı Derya Aktan oyunculara plaket verdi. 23 OYUN SAHNELENDİ 9 Mart’ta festival kortejiyle başlayan Lüleburgaz Amatör Tiyatro Festivali’nde 27 Mart’a kadar toplam 23 tiyatro oyunu sanatseverlerle buluştu. Yaklaşık 1 ay süren festivalde söyleşiler ve atölyeler de gerçekleştirildi. Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi bu 1 aylık süreçte binlerce sanatsevere ev sahipliği yaptı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bel fıtığı hakkında doğru bilinen 7 yanlış!

Bel ağrısı çocuk yaşlara indi!

Bel fıtığı cerrahisinde en sık uygulanan yöntemler!

Bel fıtığı hakkında doğru bilinen 7 yanlış!

 

Günümüzde bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler ve duruş bozuklukları, fazla kilo ve hareketsizlik derken bel ağrısından şikayet edenlerin sayısı hızla artıyor. Öyle ki bu kişilerin büyük bir bölümünde de bel fıtığı gelişebiliyor. Sağlıksız yaşam alışkanlıkları nedeniyle her 100 kişiden 80’inde bel ağrısı görüldüğünü, bunların yüzde 15’inin ise tedavi gerektiren şiddette bir bel fıtığından kaynaklandığını belirten Acıbadem Ataşehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, yaşam kalitesini büyük ölçüde düşüren bel fıtığının tedavisinde erken tanı ve doğru tedavinin büyük önem taşıdığını vurguluyor. Buna karşın toplumumuzda bel fıtığı hakkında bazı yanlış inanışların çok yaygın olması nedeniyle çok sayıda hastanın bazı hatalı yollara yönelebildiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Akar “Hemen hepimizin çevresinde bel ağrısından yakınan insanlar bulunuyor. Öyle ki çocuk yaşlarda da bel ağrısı şikayeti ile çok sık karşılaşıyoruz. Her ağrı bel fıtığı demek değildir ancak bel fıtığı teşhisi konulduğunda ise alternatif tedaviler olarak internette ve sosyal medyada çok sık karşımıza çıkan uygulamalar yerine bilimsel tedaviye yönelmek gerekir. Ayrıca günlük yaşam alışkanlıklarını düzenlemek ve sağlıklı alışkanlıklar edinmek de tedavinin başarısında son derece önemlidir” diyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, toplumumuzda omurga sağlığını riske atan, bel fıtığı hakkında doğru sanılan 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

 

  • Bel çekme ve sert masaj fıtığı iyileştirir: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar “Kontrolsüz yapılan sert masajlar, bilinçsiz yapılan manuel terapiler ve bel çekme (traksiyon) işlemleri belde ve omurgada çok ciddi zararlara yol açabilir. Bu tür uygulamalar sinir hasarına veya fıtığın daha da kötüleşmesine neden olarak dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir” diyor.

 

  • Bel fıtığı sadece aşırı ağır kaldırmakla olur: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Ani ve yanlış şekilde ağır kaldırmak belin zorlanmasına ve disklerin yerinden kaymasına neden olabilir. Bunun yanı sıra kötü duruş alışkanlıkları, hareketsizlik, obezite gibi birçok neden de bel fıtığı sebebi olabilir. Örneğin; ofis çalışanları uzun saatler masa başında sürekli aynı pozisyonda oturdukları için bel fıtığı gelişimine adaydır. Aşırı kilo omurgaya binen yükü artırır. Sürekli aynı pozisyonda kalmak ve genel olarak hareketsizlik omurgamıza destek olan adale gruplarının zayıflığına yol açarak bel fıtığı gelişimini kolaylaştırır.

 

  • Bel fıtığı olan kişiler hareket etmemeli ve sert yatakta yatmalıdır: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Bel fıtığı olan kişilerin uzun süreli yatak istirahati yapmaları bel adalelerinde zayıflamaya neden olacağı için tam tersine iyileşme sürecini zorlaştırır. Aşırı sert yataklar omurgamızın doğal eğriliğini bozacağı için ağrıyı artırabilir. Orta sertlikte ve vücudu destekleyen yataklar daha uygundur.

 

 

  • Bel fıtığı sadece ileri yaşlarda görülür: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Bel fıtığı her yaş grubunda görülebilir. Gençlerde aşırı fiziksel yüklenme, uzun süre ekran karşısında yanlış duruş bozuklukları, yüksek düzeyde fiziksel aktivitenin yanlış tekniklerle uygulanması, düşme ve kazalara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak çocukluk ve genç yaş grubunda agresif tedavi daha nadiren uygulanır.

 

  • Bel fıtığı olan herkes ameliyat olmalıdır: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Prof. Dr. Ziya Akar, bel fıtıklarının büyük bir kısmının ameliyatsız tedavi edilebildiğini belirterek “Fizik tedavi, egzersiz (bel ve karın kaslarını güçlendirici), ilaç tedavisi (ağrı kesici-ödem giderici, kas gevşetici) ve yaşam tarzı değişiklikleri ile birçok hasta iyileşebilir. Ameliyat sadece ağrı diğer tedavi yöntemleri ile yönetilemediğinde, ciddi nörolojik komplikasyonlar (idrar kaçırma, bacaklarda uyuşukluk veya güç kaybı) geliştiğinde önerilir” diyor. 

 

  • Bel fıtığı tamamen iyileşmez, tekrarlar: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Bel fıtığı doğru ve zamanında yapılan tedavi ile düzelen bir hastalıktır. Cerrahi tedavi sonrası büyük oranda hastanın yaşam tarzına, hareketlerine bağlı olarak yüzde 5-6 oranında tekrar fıtık ortaya çıkabilir. Uygun tedavi (konservatif veya cerrahi) yapıldıktan sonra egzersizler, yaşam tarzı değişiklileri ile bel fıtığını hayatınızdan çıkartabilirsiniz.

 

 

  • Bel fıtığı olan kişi spor yapamaz, sürekli korse takması gerekir: YANLIŞ!

 

DOĞRUSU: Bel fıtığı tanısı alan ve/veya bu tanı ile tedavi gören kişilerin hayatında sportif aktivite çok önemli bir yer tutar. Özellikle bel ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler çok önemlidir. Yüzme ve ağırlık çalışması olmadan plates gibi sportif aktiviteler yaşam kalitesini artırdığı gibi tekrarlama riskini de azaltır. Ancak tedaviden sonra bir süre için ani bel hareketi gerektiren sporlar (tenis, kayak, boks vs), aşırı zorlayıcı egzersizler (ağırlık çalışmaları) yapılmamalıdır. 

 

xxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxx

 

 

Bel fıtığı cerrahisinde yeni yöntemler

 

Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, cerrahi yöntemin hastanın durumuna, fıtığın yerine ve sinirler üzerindeki baskıya göre değiştiğini belirterek, günümüzde en sık uygulanan cerrahi yöntemleri şöyle açıklıyor: “En sık kullanılan yöntem; mikrocerrahidir. Küçük bir kesiden mikrocerrahi aletler ve ameliyat mikroskobu kullanılarak fıtıklaşan disk materyali temizlenir. Dokulara minimal zarar verildiği için iyileşme süresi kısadır. ‘Endoskopik diskektomi’ denilen, daha küçük kesilerle endoskop kullanılarak yapılan yöntemde de hastalar hızlı iyileşir ve az ağrı hissedeler. Ancak bu yöntem her fıtık için uygun değildir. Laminektomi yönteminde ise; fıtığa ulaşabilmek için omurganın arka bölgesinde bulunan kemik yapı çıkarılır veya kemikte pencere açılarak cerrahi uygulanır. Girişimsel uygulamalarda ise; amaç sinir üzerine bası yapan diskin küçültülmesidir. Ancak bu yöntem küçük ve kabartı şeklindeki fıtıklar için uygundur. Hangi tedavi yönteminin uygun olduğuna Nöroşirürji Uzmanı hastanın MRI ve klinik bulgularına göre karar verir. Minimal invaziv yöntemler daha hızlı iyileşme sağlamalarına rağmen bazen daha büyük cerrahi uygulamalar gerekebilir.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Çağdaş Oyunda Absürt Komedi Yazarlığı” atölyesinin başvuruları başlıyor

“Çağdaş Oyunda Absürt Komedi Yazarlığı” atölyesinin başvuruları başlıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi
(ÇGSM) ve TheaterIST iş birliğiyle Rok Vilcnik’in “Çağdaş Oyunda Absürt Komedi
Yazarlığı” atölyesi seyirci ile buluşuyor.
Slovenya tiyatrosunun dünya tiyatrosuna kazandırdığı yazar Rok Vilcnik’in “Çağdaş
Oyunda Absürt Komedi Yazarlığı” atölyesi 14, 15 ve 16 Nisan’da Harbiye Muhsin
Ertuğrul Sahnesi stüdyolarında 11:00-14:00 saatleri arasında sanatseverlerle
buluşacak.
Kendi deyimiyle, bu atölyede bir yazar algısıyla absürdün izine düşecek ya da
anlamın çatlaklarındaki zıtlıklar arasında dolaşacaktır.
Kontenjan sınırlıdır. Katılmak isteyenlerin 8 Nisan Salı günü saat 18.00’e kadar kısa
özgeçmişleriyle birlikte katılım taleplerini [email protected] adresine mail
atmaları rica olunur.
Rok Vilcnik, ödüllü oyun yazarı, roman yazarı, şair, şarkı yazarı ve senaristtir. Rokgre
olarak da bilinen Vilcnik, Slovenya Maribor’da yaşamakta ve çalışmaktadır. Üç kere
kazandığı en iyi yeni Sloven oyunu alanında üç Grum ödülü, iki Sloven Noble
Comediographer Grand Prix ödülü ve kültürel alandaki başarılarından dolayı Maribor
şehri tarafından verilen The Glazer Charter ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda
ödül aldığı oyunlarıyla tanınmaktadır. Rok aynı zamanda televizyon dizileri ve komedi
programları için de yazmaktadır. 200’den fazla televizyon programında senarist
olarak çalışmıştır. Popüler Sloven şarkıcıları ve gruplarına şarkı sözü de yazan
Vilcnik’in oyunları geçtiğimiz senelerde ABD, İtalya ve Makedonya’da da
sahnelenmiştir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’in iftar sofrası bu kez Karabağlar’da kuruldu

Büyükşehir’in iftar sofrası bu kez Karabağlar’da kuruldu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, ramazan ayında Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen iftar programlarında yurttaşlarla buluşmaya devam ediyor. Karabağlar’da iftara katılan Başkan Tugay, tüm İzmirliler’in yaklaşan Ramazan Bayramı’nı kutlayarak tüm insanlar için güzel bir gelecek diledi.

Ramazan ayının ilk gününden bu yana dayanışma ruhunu canlı tutmak, sofraların bereketini artırmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftarlar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın da katılımıyla Karabağlar’da devam etti. Karabağlar Yunus Emre Kapalı Pazaryeri’ndeki iftar programına Karabağlar Belediye Başkan Vekili Rahile Yeni, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, muhtarlar, meclis üyeleri ve yurttaşlar katıldı. Başkan Dr. Cemil Tugay, iftar öncesi yurttaşlarla buluştu. Programda okunan duaların ardından oruçlar açıldı.

Tugay: Güzel bir gelecek diliyorum
İzmirlilerin Ramazan Bayramı’nı kutlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “30 gün boyunca farklı bir ilçede düzenlediğimiz iftar sofralarında, elimden geldiğince komşularımızla birlikte olmaya, iftar masamızı paylaşmaya çalıştım. Artık ramazan ayının son günlerindeyiz. Bu sofraları özleyeceğiz. İlerleyen günlerde başka güzel vesilelerle birlikte oluruz. Bu ay boyunca oruç tutan, dua eden, ibadet eden tüm yurttaşlarımızın oruçlarının, dualarının ve ibadetlerinin kabulünü diliyorum. Bu dualar şehrimize, halkımıza, her birinizin evlerine hayırlar, iyilikler ve bereket getirsin.  Ülkemiz için iyilik, aydınlık, gençlerimiz ve tüm insanlarımız için güzel bir gelecek diliyorum” dedi.  

Cemil Tugay’a teşekkür
Karabağlar Belediyesi Başkan Vekili Rahile Yeni, “Ramazan ayının bitmesine iki gün kala sizi burada ağırlamaktan çok mutluyuz. Bizi bu güzel sofrada bir araya getiren Cemil Tugay’a çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Tugay rozetini Eymen’e hediye etti
İftar sofrasında Başkan Dr. Cemil Tugay’a 6 yaşındaki Hüseyin Eymen Dindar, İstiklal Marşı’nı okudu. Başkan Tugay, Hüseyin Eymen Dindar’a ceketinde bulunan Türk Bayrağı rozetini hediye etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şöhretin Güzellik Adresi: Meral Kaplan’dan Nil Tellioğlu Beylikdüzü Ziyareti

Ünlü sunucu, oyuncu ve model Meral Kaplan, güzelliğine güzellik katmak için Nil Tellioğlu Beylikdüzü şubesini ziyaret etti. Kaplan, her zamanki gibi profesyonel dokunuşlardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek:

“Bakım rutinim için her zaman burayı tercih ediyorum, kendimi yenilenmiş ve harika hissederek ayrılıyorum.” dedi.

Güzellik ve bakıma önem verenlerin vazgeçilmez adresi olan Nil Tellioğlu Beylikdüzü Şubesi, profesyonel ekibiyle kaliteli hizmet sunmaya devam ediyor. Meral Kaplan’ın tercihi olan bu özel merkez, kişiye özel uygulamaları ve kusursuz hizmet anlayışıyla dikkat çekiyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burhaniye Ramazan Bayramına Hazır


Burhaniye Ramazan Bayramına Hazır

Ramazan’ın birlik beraberlik ve dayanışma ruhunu, ay boyunca ilçede yaşatan Burhaniye Belediyesi, Ramazan Bayramı için de Burhaniyeliler ve ilçeye gelecek misafirler için hazırlıklarını tamamladı. Her akşam kurulan iftar sofraları, gıda yardım paketleri, Kent Lokantası’ndaki askıda yemek uygulaması, ibadethane temizlikleri ile Burhaniye’de Ramazan’ın paylaşma, birlik ve beraberlik ruhunu yaşatan Burhaniye Belediyesi, bayram hazırlıklarında sona geldi. Burhaniye Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü Mezarlık ve Cenaze İşleri ekipleri yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde vatandaşların manevi duygularını daha huzurlu ve rahat bir şekilde yapabilmesi için merkez ve kırsal mezarlıklarda; ot ilaçlama, ot biçme, ağaç budama ve genel temizlik gibi bakım işlerini titizlikle gerçekleştirdi. Yapılan çalışmalarla ilgili Başkan Ali Kemal Deveciler, “Yaklaşan Ramazan bayramı öncesinde mezarlıklarımızda yapılan temizlik ve bakım çalışmaları ile vatandaşlarımızın daha nezih ve temiz bir ortamda mezarlık ziyaretlerini yapabilmeleri için hazır hale getirilmiştir” dedi . Bayramın 2 Günü ise Şehit Turan Bayraktar Parkı’nda yapılacak programda, vatandaşlar ve kamu görevlileri bayramlaşacaklar. Bayramların birleştirici gücünün önemine değinen Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “Mübarek Ramazan Bayramı’nın ülkemize sağlık, mutluluk ve esenlik getirmesini diliyorum. Barış ve kardeşliğin, hoşgörü ve huzurun bir arada olduğu nice bayramlara. Sağlık, mutluluk ve huzur dolu nice bayramlarda buluşmak dileğiyle. Ramazan Bayramı’mız mübarek olsun” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Selçuklu Belediyesi, Çiftçilere Kolaylık Sağlamaya Devam Ediyor

Selçuklu Belediyesi, Çiftçilere Kolaylık Sağlamaya Devam Ediyor

• Selçuklu Belediyesi’nin tarımsal üretime sağladığı desteklerden bir tanesi olan “Kamyon Üzeri Gübre Dağıtım Makinesi” uygulaması bu yıl da çiftçilere kolaylık sağlıyor. Geçtiğimiz yıl başlayan uygulama bu yıl da üreticilerden yoğun talep görüyor. • Mart ayı itibariyle taleplerin başladığı uygulama çiftçinin ekim çalışmalarını kolaylaştırırken ürünlerin verimi artarak tarlalar organik gübreyle zenginleşiyor. Selçuklu Belediyesi tarafından dış mahallelerde vatandaşların üretim ve istihdam yönünden desteklenmesi ve bu doğrultuda kalkınmanın arttırılması amacıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği “Kamyon Üzeri Gübre Dağıtım Makinesi” Mart ayı itibariyle çiftçiler tarafından kullanıma başlandı. Kamyon üzeri gübre dağıtım makinesi traktör arkası kullanılan ekipmanlara göre hem daha güvenli hem de kapasite olarak daha avantajlı kullanım sağlıyor. Uygulama, kullanılmayan gübreleri tarım arazileriyle buluştururken toprakların organik madde içeriğini artırmak suretiyle kimyevi gübre kullanımı azaltılıyor. Başkan Pekyatırmacı: “Çiftçilerimizin işlerini kolaylaştırarak tarımsal üretime katkı sağlıyoruz.” Selçuklu Belediyesi olarak “Kamyon Üzeri Gübre Dağıtım Makinesi” hizmetini çiftçilerin kullanımına sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı: “ Tarımsal üretim ülkemizin geleceğe emin adımlarla yürümesinde çok önemli bir yere sahip. Bu noktada üreticilerimizin desteklenmesi adına elimizden gelen her türlü katkıyı sunuyoruz. Kırsal Hizmetler Müdürlüğümüz aracılığıyla dış mahallelerimizde hayvancılık ve tarımsal üretimlerin, ürün çeşitliliğinin ve bunlarla ilgili istihdam imkanlarının artırılması ve mevcut üretilen ürünlerin geliştirilmesiyle ilgili önemli çalışmaları hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıl hizmete sunduğumuz “Kamyon Üzeri Gübre Dağıtım Makinesi” bu yıl da çiftçilerimizin üretimlerinde kolaylık sağlıyor. Önemli oranda ilgi gören uygulamamızda geçen yıl 25 çiftçimiz toplam 346 kamyon gübresini tarlasına dağıttı bu yıl da Mart ayında talep almaya başlayan aracımızla şu ana kadar 4 çiftçimiz 76 kamyon gübreyi tarlasıyla buluşturdu. “Kamyon Üzeri Gübre Dağıtım Makinesi” ile çiftçilerimizi organik gübre kullanımına teşvik ederek gübre uygulamasını kolaylıkla yapmalarına yardımcı oluyoruz. 17 m³ kapasiteli olan araç hava şartlarına bağlı olmakla beraber çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu dönemler olan Şubat-Nisan ve Temmuz-Kasım aylarında belediyemiz tarafından kiralama usulüyle hizmet veriyor. Çiftçilerimizin üretimine katkı sağlayacak çalışmaları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Çiftçilerimiz üreten Türkiye’nin vazgeçilmezi olmaya devam edecek. Çiftçilerimizin ürünlerinin hem şehrimize hem ülkemize bereket getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları, Nisan ayında 27 oyunu seyirciyle buluşturuyor.

İBB Şehir Tiyatroları, Nisan ayında 27 oyunu seyirciyle buluşturuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110 yıl etkinlikleri kapsamında tiyatro sezonunun yeni ayında 27 oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Nisan ayında tiyatroseverleri Macit Koper’den Bulgakov’a, Arthur Miller’dan Eftal Gülbudak’a klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor. Bu ay; Yoldan Çıkan Oyun (Yeni Oyun), Geçmişin Gölgesi (Yeni Oyun), Man’s Tear (Konuk Oyun-Yugoslav Drama Tiyatrosu), Uçurtmanın Kuyruğu, Cadı Kazanı, Yaşamak Mı, Yoksa Ölmek Mi, Maviydi Bisikletim, İfigenya, Ay, Carmela!, Savaş ve Barış, Gök Kubbe, Yaftalı Tabut, Tartuffe, Ben Medea Değilim, İkinci Perdenin Başı, Fosforlu Cevriye, Godot Geldi, Bir Halk Düşmanı, Yenilmez, Oscar, Köpek Kalbi, Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, Benim Küçük Yıldızım, Rüya, Sevdalı Bulut, Fındıkkıran, Bekçi ile Postacı adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak. Oyun biletleri, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/, biletinial.com adreslerinden ve mobil uygulamamızdan temin edilebilir. Nisan 2025 Programı YOLDAN ÇIKAN OYUN (Yeni Oyun) Bol ödüllü komedi oyunu Yoldan Çıkan Oyun, tiyatro sahnesinde yaşanabilecek en büyük aksilikleri, bol kahkaha ve sürprizlerle seyirciye sunuyor! Amatör bir tiyatro topluluğu, büyük bir hevesle klasik bir cinayet oyununu sahnelemeye hazırlanır. Ancak daha perde açıldığı anda yanlış giden olaylar zinciri durdurulamaz hale gelir. Dekor çöker, aksesuarlar kaybolur, oyuncular repliklerini unutunca doğaçlamaya başlar… Ama ne olursa olsun, oyun devam etmelidir! Londra’dan Broadway’e uzanan bu muhteşem yapım, fiziksel komediyle absürd mizahı ustalıkla harmanlıyor. Tiyatro sanatıyla ilgili tüm klişeleri ters yüz eden Yoldan Çıkan Oyun, seyirciyi kahkahaya boğmaya hazırlanıyor. Yoldan Çıkan Oyun’da, her şeyin ters gitmesinden dolayı çok memnun olacaksınız. Henry Lewis, Jonathan Sayer, Henry Shields’in yazdığı, Mehmet Ergen’in çevirdiği, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Hasip Tuz, Hüseyin Tuncel, Onur Demircan, Selen Nur Sarıyar, Serdar Orçin, Tarık Köksal, Volkan Öztürk rol alıyor. 16-19 Nisan, 23-26 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde. GEÇMİŞİN GÖLGESİ (Yeni Oyun) Terk edilmiş bir binada eski bir polis yıllar önce iş birliği yaptığı doktoru beklemektedir. Açığa çıkması gereken gerçekler, yüzleşmeleri gereken suçları vardır. Büyük bir hesaplaşmaya girerler. Macit Koper’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Ahmet Saraçoğlu, Bahtiyar Engin rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan, 23-26 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde. MAN’S TEARDROP (Konuk Oyun-Yugoslav Drama Tiyatrosu) The Tears of Men, dört tek perdelik oyundan (Bir Şaka, Bir Evlilik Teklifi, Ayı ve Tatiana Repina) ve Anton Pavlovich Çehov’un Yolda adlı kısa öyküsünden alınan motiflere dayanan bir kolaj parçası için bir çalışma başlığıdır. Bu tiyatro oyunundaki karakterler aşk acısı çekmişlerdir, zamanda kaybolmuşlardır ve kıyamet fırtınası sırasında bir tavernada mahsur kalmışlardır. Bu şekilde birlikte zaman geçirmeye zorlanmak çatışmayı, kasvetli anıları teşvik eder ve metin yazarın ironik tonuyla doludur. Seçilen parçalardaki ortak payda, erkek karakterlerin çöküşüdür ve bu gözyaşları, bugün bile erkeklerde uygunsuz bir zayıflığın işareti olarak görülür ve damgalanır ve sert bir üst dudak tutmaya zorlanırlar. Çehov, her birinde gizlenen duygusal ve varoluşsal derinliklerin çok farkında olmasına rağmen bu parçaları vodvil olarak tanımladı. Komedi unsurları, bir yandan sıradan ve sıradan olanın doğal bir sonucudur, ancak aynı zamanda ilericidir ve Çehov’un erkek şovenizminin ve toplumsal bir düzen olarak ataerkilliğin sıradanlığı ve dar görüşlülüğü üzerine yaptığı modern bir yorum olarak kalır. Fırtınanın kendisi, modern zamanlarımızın kaosu, karmaşası ve savaşları için bir metafordur ve gözyaşları geri tutulduğunda ve gurur ve utanç günlük düzen haline geldiğinde, erkeklerde bir “zayıflık” gösterisinden kaçınmak için sonunda ve kaçınılmaz olarak yüzeye çıkacak her şeyi temsil eder. Anton Çehov’un yazdığı, Aleksandar Popovski’nin yönettiği oyunda Vojin Cetkovic Sanja Markovic, Nenad Jezdic, Miodrag Dragicevic, Zoran Cvijanovic, Milena Zivanovic, Milos Samolov, Teodora Dragicevic, Teodor Vincic rol alıyor. Oyun, 29 Nisan 2025 tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. UÇURTMANIN KUYRUĞU Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor. Oyun, 2-5 Nisan 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. CADI KAZANI Yıl 1692… ABD’de Salem kasabası…Cadılıkla suçlanan insanlar… Büyük tartışmalara, ardından işkencelere, nihayetinde de idamlara varan mahkemeler… Çıkarları için ‘liste’lerce insanları ölüme sürükleyen ‘insan’lar… İnancı kullanarak; önce toplumsal yaşamı, sonra hukuku, nihayetinde onuru yok etmeye çalışan ‘baştakiler’ ve buna sebep olmayı yahut seyirci kalmayı seçen halk… Tiyatro yazınının en önemli isimlerinden Arthur Miller’ın, 1952’de gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığı bu ölümsüz eser; ilk kez Şehir Tiyatrosu’ndan seyircilerini selamlıyor. Arthur Miller‘ın yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol’un çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Berna Adıgüzel, Burak Davutoğlu, Canan Kübra Birinci, Seda Yılmaz, Emre Çağrı Akbaba, Eraslan Sağlam, Ersin Sanver, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Engin Akpınar, Mehmet Bulduk, Nilay Yazıcıoğlu, Onur Demircan, Ozan Gözel, Rozet Hubeş, Selçuk Yüksel, Selen Nur Sarıyar, Zeki Yıldırım rol alıyor. Oyun, 2-5 Nisan 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde. YAŞAMAK MI, YOKSA ÖLMEK Mİ 1939 yılı, Polonya’nın Nazi birliklerince işgalinin hemen öncesi. Varşova’da bir tiyatroda Hitler karşıtı bir oyunun provaları sürmektedir. Oyun siyasi sebeplerle yasaklanarak yerine Hamlet konulur. Almanların Polonya’yı işgali üzerine tiyatro kapanır. İşsiz kalan oyuncular, bir Alman casusunun engellenmesi için çalışırlar. Provasını yaptıkları oyun sayesinde, Nazilerin kılığına girer ve zaman zaman umutsuzlaşan ve gitgide çetrefilleşen bir savaşı sürdürürler. Nick Whitby’nin yazdığı, Yücel Erten’in çevirdiği, Hüseyin Köroğlu’nun yönettiği oyunda Şenay Saçbüker, Hüseyin Köroğlu, Kutay Kırşehirlioğlu, Bahtiyar Engin, Vildan Türkbaş, İrem Arslan, Emre Narcı, Volkan Ayhan, Emre Şen, Ümit Bülent Dinçer, Tarık Köksal, Deniz Yeşil Mavi, Erkan Akkoyunlu, Özge Kırdı, Orçun Tekelioğlu, Rüzgar Aşıkoğlu, Özgür Ali Kuruçay rol alıyor. Oyun, 2-5 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde. MAVİYDİ BİSİKLETİM İlk gençlik yıllarını geçirdiği İzmir’e duyduğu özlemin ve ilk aşkının izinden giden bir adamın, anılarına yaptığı bu yolculuk, bizi 1950’lerin İzmir’inden günümüze taşıyor. Dinçer Sümer’in yazdığı Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Çağrı Büyüksayar rol alıyor. Oyun, 2-5 Nisan 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde, 19 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde. İFİGENYA Doğu ile Batı arasındaki ilk büyük savaş: Akha ordusu, Truva seferine çıkmak üzeredir. Birleşik ordu donanmasının sıkıştığı limandan kurtulup harekete geçebilmesi için rüzgâra ihtiyacı vardır. Başkomutan Agamemnon, Artemis’in kutsal geyiklerinden birini öldürdüğü için tanrıça da onun rüzgârını kesmiş ve herkesi bu limana hapsetmiştir. Doksan dokuz kralın ordusu hastalıktan kırılırken, öfkeyle bekleyen askerlerin gözü Agamemnon’dadır. Başkomutan’ın sadece kendisi ve makamı değil, başta ailesi olmak üzere, tüm ülke tehlikededir. Agamemnon’un yapabileceği tek bir şey kalmıştır: En değerli varlığı olan kızı Iphigenia’yı tanrılara kurban vermek!.. Euripides’in yazdığı Serdar Biliş’in yönettiği oyunda Yağmur Topçu, Elvan Boran, Yıldıray Şahinler rol alıyor. Oyun, 2-5 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde. AY, CARMELA! İspanya’da Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler arasında geçen iç savaş dönemini anlatan oyunda, iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino, Franco önderliğindeki Milliyetçiler tarafından rehin alınır. Belçite şehrinin işgalini kutlayan Milliyetçiler tarafından istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu zorlamanın sonucunda içinde bulundukları savaşı, “gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?“ sorusuyla sanatı ve sanatçıyı sorgulamaları, işleri gereği güldürmeyi, eğlendirmeyi hedefleyen bu iki oyuncunun isyanları, gelgitleri, kayıpları anlatılır. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Yalçın Baykul’un çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Hasip Tuz rol alıyor. Oyun, 5 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde. SAVAŞ VE BARIŞ 1805 ve 1820 arasında geçen, tarihsel bir anlatı özelliği de taşıyan “Savaş ve Barış” Napolyon’un 1812’de Rusya’yı işgalinin hemen öncesinde hayatları tümüyle değişen Rus aristokrasisini konu edinir. Bir yanda aşk ilişkileri, aile ve salon hayatını anlatılırken, savaş ve savaşın geri dönülemez yıkımı da devam etmektedir. Savaş ve Barış, birçok yönüyle bir tarih anlatısının özelliklerini taşırken, aynı zamanda yaşama, inançlara, insanın yaşama amacına dair felsefi düşünceleri barındıran, politik ve sosyolojik çıkarımların yer aldığı destansı bir eserdir. Savaş ve muharebelerin, Napolyon ve Kutuzov gibi tarihi şahsiyetlerin arka fonu oluşturduğu oyunda, aşk hikâyeleri, kişisel zaaflar, aile içi çatışmalar ve kayıplar toplumun genelinden oyundaki her bir karaktere kadar uzanan bir panorama oluşturur. Lev Tolstoy’un yazdığı, Eva Mahkovic’in uyarladığı, Aslı Önal’ın çevirdiği, Aleksandar Popovski’nin yönettiği oyunda Ayşegül İşsever, Berfin Berber, Can Başak, Defne Gürmen Yüksel, Deran Özgen, Dilara Demirdüzen, Doğan Altınel, Ersin Bağcıoğlu, İpek Uğuz, Melisa Demirhan, Mesut Çırak, Murat Bavli, Mutlu Güney, Ogeday Erkut, Osman Kaba, Salih Şimşek, Sefa Turan, Yağmur Topçu, Ali Rıza Kubilay, Ahmet Kahvecioğlu, Boran Bağcı, Cem Eyüpoğlu rol alıyor. Oyun, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. GÖK KUBBE (16+ Yaş) Dört ay önce tanımadığı bir adamın atının sırtında evinden ayrılmış olan Sally, biriktirdiği parasını alıp kaçmak üzere evine döndüğünde kocasıyla karşılaşır. Bölgenin güçlü ve zengin ailesi Wax’lerin çocuğu öldürülmüştür. Cinayeti işleyen adam asılmış, ancak o sırada onunla birlikte olan Sally, hamile olduğunu söylediği için asılması ertelenmiştir. Mübaşir olarak görevlendirilen Coombes, hem çamaşırcılık hem de bölgede ebelik yapan Elizabeth’e, Sally’nin gebe olup olmadığını anlamak için bir araya getirilen jüriye katılması gerektiğini söylemek üzere evine gelir. Mahkeme 12 kadından, Sally’nin gebe olup olmadığı hakkında görüşlerini bildirmeleri istemiştir. Dönemin yasalarına göre, Sally şayet hamileyse, asılmaktan kurtulup Amerika’ya sürgün edilecektir. Bir karar çıkana kadar mum, ateş ve yiyecek bulunmayan bir odada tutulan kadınlar, Sally hakkında bir yargıya varmaya çalışırken, kendi geçmişlerine, bağlarına ve kadın olmaya dair gerçekler de açığa çıkacak, başka bir kadının hayatı üzerine adil bir karar vermek, sandıkları kadar kolay olmayacaktır. Lucy Kirkwood’un yazdığı, Özden Gököz’ün çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Aslıhan Kandemir, Betül Kızılok Bavli, Canan Kübra Birinci, Çağlar Polat, Demet Bozkaya Şalt, Eraslan Sağlam, Eylül Soğukçay, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Gözde İpek Köse, Işıl Zeynep Karaalp, Serap Öztürk, Yağmur Ulusoy Göktürk, Zeliha Güney rol alıyor. Oyun, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde. YAFTALI TABUT Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor. Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Selin Türkmen, Şenay Bağ, Mana Alkoy rol alıyor. Oyun, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde. TARTUFFE Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inancı, aileyi, aşkı, erkek-kadın farklarını, dünümüzü, bugünümüzü, mizahı, müziği, acıyı, hüznü, rahatsız edici türlü anları iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkarıyoruz. Orhan Veli’nin olağanüstü çevirisine, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği seyirliğimizle, hayata dair bu acayip bilmeceyi bir kez daha kahkahalarla selamlıyoruz. Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor. Oyun, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde. BEN MEDEA DEĞİLİM “Ben Medea Değilim” oyununda yakın geçmişte “katil” sıfatı yakıştırılan bir Kadın’ın, tiyatro sahnesinde gösteriyi ve seyirciyi manipüle ederek kendi hikâyesine ve aslında her kadının kendi gerçeğine yönlendirdiğini görüyoruz. Allison Gregory’nin yazdığı, Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunda Şirin Asutay, Berrin Koper, Kamer Karabektaş, Ozan Akif Serman rol alıyor. Oyun, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde. İKİNCİ PERDENİN BAŞI Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır. Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır. Alp Tuğhan Taş’ın yazıp yönettiği oyunda Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor. Oyun, 12 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde. FOSFORLU CEVRİYE Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır. Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afili delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. Suat Derviş, 60’lı yılların başında Türkiye’ye döndüğünde siyasi-mesleki ve maddi anlamda zorlu bir dönemden geçiyordu. “Fosforlu Cevriye” romanını yayınevlerine teklif ediyor fakat ne yazık her seferinde reddediliyordu. Suat Hanım’ın büyük arzusu, bu eserin yayınlanmasından öte, bir “müzikal” olarak oyunlaştırıldığını görmekti… Bunun için ilk görüştüğü kişi genç aktris Gülriz Sururi idi… Gülriz Hanım’ın da arzusu oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnelemekti… “Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…” kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle… Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin uyarladığı, Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Şerbetçioğlu, Direnç Dedeoğlu, Esra Ede, Çağatay Palabıyık, Elif Verit, Emre Yılmaz, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman Çağlar, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. GODOT GELDİ “Godot Geldi”, İrlandalı yazar Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı yapıtının ardından ve ona bir “gönderme” olarak, Karadağlı yazar Miodrag Bulatović’in kaleme aldığı bir oyundur… “Olay” bir bataklıkta geçer. Becket’in oyununda; Godot beklenilir… Bulatović’in oyununda ise, bir fırıncı olarak Godot gelir… Beckett, yapıtında kavramlardan yola çıkarak evrensel bir resital sunarken, Bulatović, aynı tematik yapıyı işlemiş olsa da, rol kişilerinin ve kısmen de olsa mekânın yapısını değişime uğratarak, daha çok “simge”lere yönelmiştir… Beckett’te de, Bulatović’te de bekleyenler açısından önemli olan, aslında beklenen kişinin kim olduğu değil, bekleyişin kendisidir… İşte bu durumda; kim olduğu tam olarak bilinmeyen bir “gelen”in, kesinlikle tanımlanmış bir “giden”e dönüşmesinin öyküsüdür diyebiliriz “Godot Geldi” için… Miodrag Bulatovic’in yazdığı, Sevgi Soysal’ın çevirdiği, Ragıp Yavuz’un yönettiği oyunda Ali Mert Yavuzcan, Can Başak, Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Meriç Benlioğlu, Murat Coşkuner rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde. BİR HALK DÜŞMANI Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor. Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde. YENİLMEZ (16+ Yaş) Ekonomik kriz sebebiyle Londra’da yaşamaları imkânsız hale gelen Oliver ve Emily çifti, Londra’dan İngiltere’nin kuzeyindeki küçük bir kasabaya taşınırlar ve burada “gerçek” insanlarla tanışmaya karar verirler. Taşralı komşuları Alan ve Dawn’ı evlerine davet ederler. Farklı sınıflara ait insanlar arasında büyük bir hayal kırıklığı ile başlayan ve giderek tuhaflaşan ilişkiler trajik sonuçların ortaya çıkmasına sebep olur. Torben Betts’in yazdığı, Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirdiği, Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Gizem Akkuş, Gökçer Genç, Nurdan Kalınağa, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 23-26 Nisan 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. OSCAR Christian Jacqueline’e aşıktır, Colette ise Oscar’a. Christian uzun süredir sevdiği kızı Mösyö Bernard’dan isteme niyetindedir. Colette ise babası Mösyö Bernard’a söylediği yalanla sevgilisi ile evlenme planları yapmaktadır. Ancak ne Christian doğru kızı ister ne de Colette doğru adamla evlenmek üzeredir. Birkaç dakikada sarpa saran olaylar hiç de kolay çözülecek gibi gözükmemektedir. Claude Magnier’in yazdığı, Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği, Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Abdullah Topal, Aslı Aybars, Cem Karakaya, Ceylan Çete, Çağrı Büyüksayar, Aslı Şahin, Hakan Gümüş, Hüseyin Emre Şen, İrem Erkaya, Neslihan Ayşe Öztürk, Oğuzhan Oğuz rol alıyor. Oyun, 23-26 Nisan 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde. KÖPEK KALBİ (16+ Yaş) 1924 yılı… Sovyet Rusya’nın karanlık atmosferinde, toplumsal düzenin ve bürokrasinin içine sıkışmış Profesör Preobrajenski insan beyni ve gençleşme üzerine çalışmaktadır. Ona dünya çapında şöhret kazandıran, insanların gençleşmesini sağlayan bir teknik geliştirmiştir. Beyin araştırmaları sürecinde yeni bir deney yapmayı tasarlar. Sokak köpeği Şarik’e zor bir ameliyatla bir insandan alınan hipofiz ve testisleri nakleder. Fakat ameliyattan sonra beklenmedik değişimler baş gösterir, Şarik insana dönüşmeye başlar. Bu değişim Profesör Preobrajenski’nin evinin kurallarını altüst edecektir. Köpek Kalbi, toplum mühendisliği, çürümüş bürokrasi ve sınıf savaşlarıyla toplumsal barışı yitirmiş bir halk üzerinden, insanı insan yapan şey nedir sorusunu soruyor. Mihail Bulgakov’un yazdığı, Mustafa Kemal Yılmaz’ın çevirdiği, Onur Demircan’ın uyarlayıp yönettiği oyunda Ali Gökmen Altuğ, Caner Çandarlı, İrem Arslan, Onur Şirin rol alıyor. Oyun, 24-26 Nisan 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde. SEN İSTANBUL’DAN DAHA GÜZELSİN Bir ailenin üç kadını; anneanne, kız ve torun… Üçünün ortak yazgısı, aynı mekanda, dile gelenlerden daha çok içlerinden sessiz sedasız geçen cümlelerde gizli… Erkeklerin yalnız ve eksik bıraktığı yaşamlarında, birbirlerine tutunurken ve giderek birbirine benzerken, geçmiş, şimdi ve gelecek içiçe geçiyor. Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, İstanbul fonunda Ayfer, Başak ve Melis’in hikâyesini anlatıyor. Kadının değişmeyen hikâyesini… “Kucağıma almışım seni… yürümüşüz beraber, çelik tellere bakmışım, çimentoya, karşıdan yeni yeni çıkan uzun binalara… yerdeki asfalta bakmışım… yolun yarısında yorulanların sigara dumanları arasından geçmişiz, ter kokusu her yer Allah kahretsin, “boğaz havasının içine ettiniz” diye bağırdım. ‘gel kız eve gidiyoruz, sen İstanbul’dan daha güzelsin’ O gün hayatımın en güzel günüymüş, meğerse…” Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, anlatı geleneğiyle tiyatronun çağdaş araçlarını buluşturan oyun, “üç anlatıcı’lı bir kurguyla ilerliyor. Mekânın birliğine hikâyenin parçalanmışlığı ekleniyor ve farklı bir kurgu ortaya çıkıyor. Bu kurgu, geçmiş, gelecek ve şimdide çakılı kalmış üç hikâyeyi birleştiriyor. Zamanla üç hikâye de tekleşiyor ve ‘kadın’ın hikâyesine dönüşüyor… Oyunda Esin Umulu, Şebnem Köstem, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor. Oyun, 26 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde. BENİM KÜÇÜK YILDIZIM (3+ Yaş) Bir gün bir yıldız kayar… Gökyüzünden… Küçük kız onun peşine düşer… Belki gözündeki yıldıza ulaşamaz; ama bir yıldız şarkıcı kargaya, tavuklar için bir Yıldız gibi pırıl pırıl parlayan bir mısır tanesine, her nefes aldıkça bir yıldız parıldayan ateş böceğine rastlar… Hepsiyle arkadaş olur… Sonunda gerçek yıldızın içinde olduğunu sevgi kardeşlik dostluk olduğunu anlar. Cengiz Özek’in yazıp yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Buğra Can Ildırışık, Yunus Erman Çağlar, Kamer Karabektaş, Mana Alkoy, Özge Kırdı, Pınar Pamuk, Aslı Menaz rol alıyor. Oyun, 6, 13 Nisan 2025 tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. RÜYA(5+Yaş) Hayvanat bahçesini ziyaret eden Özgür, doğal yaşam alanlarından kopartılıp kafese konan hayvan dostlarını rüyasında görür. Artık harekete geçme zamanıdır ve Özgür onları kurtarmakta kararlıdır. Özge Midilli-Ertan Kılıç’ın yazdığı Özge Midilli’nin yönettiği oyunda Alp Tuğhan Taş, Neşe Ceren Aktay, Pınar Aygün, Direnç Dedeoğlu, Gülce Çakır, Mehtap Gündoğdu Akbulut, Nilay Bağ, Nilay Yazıcıoğlu rol alıyor. Oyun, 6, 13 Nisan 2025 tarihlerinde Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde. SEVDALI BULUT (5+ Yaş) Dünyanın bir yerinde, Ayşe Kız’ın bahçesi dışında kalan her yere ve her şeye sahip olan Kara Seyfi, Ayşe Kız’ın büyük emek ve sevgiyle kurduğu bahçesini de ele geçirmeye çalışmaktadır. Oyun, Sevdalı Bulut, Ayşe Kız ve arkadaşlarının bahçelerini Kara Seyfi’ye karşı koruma çabalarını anlatmaktadır. Nazım Hikmet’in yazdığı, Eftal Gülbudak’ın yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Canan Kübra Birinci, Emre Çağrı Akbaba, Enes Mazak, Erkan Akkoyunlu, Berk Samur, Şeyda Arslan, Tuğçe Açıkgöz, Yasemin Güvenç rol alıyor. Oyun, 6, 13 Nisan 2025 tarihlerinde Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde. FINDIKKIRAN (7+ Yaş) Minik Clara, yılbaşı hediyesi olarak aldığı Fındıkkıran isimli oyuncağıyla özel bir bağ kurar. Görünenin ardındaki güzelliğin ortaya çıkacağı o gece hayalle gerçek arasında, başka dünyalarda büyük serüven başlar. 1800’lerden günümüze birbirinden farklı versiyonlarıyla operada, sinemada büyük ilgi gören bu halk öyküsü, tüm görkemiyle şimdi Şehir Tiyatrosu’nda sahneleniyor. E.T.A Hoffmann’ın masalından Dilşad Çelebi’nin uyarladığı, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Asrın Gurur Kuyucak, Gözde İpek Köse, Cihan Kurtaran, Çağrı Büyüksayar, Derya Keykubat, Dolunay Pircioğlu, Emel Bertan, Esra Ede, Emrah Derviş Soylu, Gürkan Başbuğ, Hakan Gümüş, Osman Kaba, Pelin Budak, Salih Şimşek, Sefa Turan, Selen Nur Sarıyar, Ümit Bülent Dinçer, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 6, 13 Nisan 2025 tarihlerinde Ümraniye Sahnesi’nde. BEKÇİ İLE POSTACI (3+ Yaş) Postacı Piero ile Gece Bekçisi Marcello adlı çocuk kitabından uyarlanan eserde bir bekçi ile bir postacı ev arkadaşlarıdır. Biri gece diğeri gündüz çalıştığından hiç görüşemezler. Soğuk bir kış günü ikisi de hastalanınca, evi aynı anda paylaşmaları gerekir. Lodovica Cima, Gabriele Clima’nın yazdığı Ceylan Özçapkın’ın çevirdiği, Derya Yıldırım’ın oyunlaştırıp yönettiği oyunda Melisa Demirhan, Besim Demirkıran, Cafer Alpsolay, Fatma İnan, Reyhan Karasu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 6, 13 Nisan 2025 tarihlerinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde. İyi seyirler…

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Almark logistics, TransRussia ile rusya’daki gücünü artırdı

Almark logistics, TransRussia ile rusya’daki gücünü artırdı

 

Almark Logistics, Avrasya’nın en önemli lojistik fuarları arasında gösterilen TransRussia 2025 Fuarı’nda güçlü bir katılımla yer aldı. Şirketin Genel Müdürü Onur Güvenler, “Fuarda Rusya, Türkiye, BDT ve Avrupa’dan dış ticaret ve lojistik sektörü temsilcileriyle önemli iş bağlantıları kurduk.” dedi.

Avrasya’daki güçlü lojistik altyapısıyla dikkati çeken Almark Logistics, bölgenin en büyük lojistik fuarları arasında gösterilen TransRussia 2025 Fuarı’nda Rusya, BDT, Avrupa ve Türkiye’den çok sayıda firmayla yeni iş bağlantıları kurdu.

Almark Logistics Genel Müdürü Onur Güvenler, 20’den fazla ülkeden lojistik şirketlerinin yoğun ilgi gösterdiği fuarda, Avrupa ve Asya ülkelerinden gelen çok sayıda ithalat-ihracat firması ve lojistik şirketi yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlattı.

“Avantajlı lojistik çözümlerimizi, dış ticaret ve uluslararası taşımacılık sektörü temsilcilerine tanıtma fırsatı bulduk.” diyen Güvenler, Türkiye çıkışlı ve varışlı hatlarının yanı sıra başta Rusya olmak üzere BDT ve AB ülkeleri arasındaki üçüncü ülke taşımaları hakkında da sektör profesyonellerine bilgi verdiklerini aktardı.

 

“BDT ile AB’nin ticaret hacmi 200 milyar avroyu aşabilir”

Güvenler, Rusya’nın, Ukrayna ile ateşkes ya da barış anlaşması imzalamasının gündemde olduğunu hatırlattı. Bu durumda Rusya’nın, AB başta olmak üzere dünyanın geri kalanıyla ticaret hacminin ciddi olarak artabileceğini belirten Güvenler, “BDT ülkelerinin ticaret hacminin, orta ve uzun vadede Türkiye ile 100 milyar doları, AB ile de 200 milyar avroyu aşabileceğini düşünüyoruz.” dedi.

Güvenler, artan ticaretin lojistik sektörüne de önemli fırsatlar sunacağını, Ukrayna’daki olası barışın ardından Odessa Limanı’nın faal hale gelebileceğini dile getirdi. Türkiye’nin yanı sıra Rusya ve Ukrayna’da şirketleri olduğuna dikkati çeken Güvenler, şunları da kaydetti:

“Karadeniz limanları ile BDT, Avrasya ve Avrupa ülkelerinde yaygın bir lojistik ağ kurduk. Rusya ve BDT ülkeleri başta olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin dilini iyi konuşan ve yasal mevzuatına hakim tecrübeli bir ekiple hizmet veriyoruz. Multimodal, deniz yolu, demir yolu ve kara yolu ile hemen her sektöre hizmet veriyoruz. Araç-ekipman filomuz ve geniş tedarikçi ağımızla bölgeye en hakim lojistik şirketlerinden biriyiz.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı