Yazar arşivleri: admin

Hormonlar vücudun orkestra şefleri

Hormonlar vücudun orkestra şefleri

 

Büyümeden üremeye, kan şekeri seviyesinden su dengesine kadar hayati pek çok fonksiyon; böbrek üstü bezleri, tiroit, pankreas ve hipofiz gibi organlarda üretilen hormonlar tarafından yönetiliyor. Bu yüzden hormon seviyelerindeki değişikliklerin yaşlanma hızını etkilediğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “Vücudumuzun adeta orkestra şefi olan tiroit hormonu yaşla beraber yoruluyor ve desteğe ihtiyaç duyuyor. Özellikle kadınlarda 50 yaşından sonra sağlıklı yaşlanmanın temel taşlarından biri hormon dengesinin korunmasıdır. Bunun için de dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve sağlık kontrolleri kaçınılmazdır” dedi.

 

Yeterli desteğin ve özenin gösterilmediği durumlarda tembel, hantal ve metabolizması yavaşladığı için kilo veremeyen bir vücudun bizi beklediğini hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “Büyüme hormonumuz azaldığı için gençlik iksirimizi kaybediyoruz, cinsiyet hormonlarımız azaldığı için cinsel isteğimiz yerle bir oluyor. Genellikle 45-50 yaş aralığından sonra başlayan bu hormonal değişimler yüzünden kemik yoğunluğunda azalma, kas kaybı ya da bağışıklığın zayıflaması gibi birçok biyolojik değişim ortaya çıkıyor” dedi.

 

Hormonlar yaşlanmayla beraber düzensizleşiyor

En çok şikâyet edilen konulardan biri olan yağ birikiminde, hormonların rolünün çok büyük olduğunu belirten Prof. Dr. Fulya Akın, “Özellikle kan şekeri seviyesini dengeleyen insülinin, beyne tokluk sinyali gönderen leptinin ve strese verilen tepkiyi düzenleyen kortizolün aşırı yükselmesi yağ birikimini tetikleyebilir” açıklamasında bulundu.

Yaş ilerledikçe, hormonal sistemde bazı değişimlerin yaşanmasının çok doğal olduğunu ve birçok yaşa bağlı sağlık sorununun temelinde bu durumun yattığını paylaşan Akın, yaş almaktan en çok etkilenen hormonları sıraladı:

 

Östrojen ve progesteron: Menopoz dönemine girilmesiyle birlikte östrojen ve progesteron seviyeleri önemli ölçüde azalır. Bu durum sıcak basması, uyku bozuklukları, kemik yoğunluğunda azalma ve kardiyovasküler hastalık riskinin artması gibi sorunlara yol açabilir.

Testosteron: Erkeklerde yaşla birlikte azalan testosteron üretimi; kas kütlesi kaybı, enerji düşüklüğü, cinsel isteksizlik ve ruh halinde dalgalanmalara sebep olabilir.

Kortizol: Kronik stres ve yaşlanma, kortizol seviyesinin sürekli yüksek kalmasına neden olur. Kortizol uzun vadede bağışıklık sistemini baskılayarak iltihaplanmayı artırabilir ve kilo alımına zemin hazırlayabilir.

İnsülin: Yaşla birlikte azalan insülin duyarlılığı; metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve obezite gibi kronik hastalıklara yatkınlığı artırır.

Tiroid: Yaşlanma sürecinde tiroid fonksiyonları da yavaşlar. Bu durum metabolizmanın yavaşlamasına, enerji düşüklüğüne ve kilo artışına davetiye çıkarır.

 

Sağlıklı yaşam ve doğru takviyelerle yaşlanmanın etkileri azaltılabilir

Hormon düzeylerinde gerçekleşmesi beklenen değişikliklerin bilinmesinin alınabilecek önlemler açısından kıymetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fulya Akın, “Örneğin, insülin direncinin neden olabileceği olumsuz durumlardan korunmak için kilo kaybı ve egzersiz gerekir. Bunun için de Dünya Sağlık Örgütü’nün haftanın üç gününde toplam 150 dakikalık tempolu yürüyüş tavsiyesi göz önünde bulundurulabilir. Hiperparatiroidi, hipertiroidi ve hipotiroidi sıklıkla gözden kaçan tablolar şeklinde ortaya çıkar. Tiroid bozukluklarıyla oldukça sık karşılaşılmasına rağmen genellikle tanısı gecikir. Tiroid açısından erken tanıyla hormon replasmanı sorunları önlenebilir. Diyabete karşı ise yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi çok önemlidir. Kan şekerinin yol açabileceği vasküler ve nörolojik komplikasyonlar bu sayede geciktirilebilir. Menopoz, kemik erimesine zemin hazırlayabileceği için kalsiyum ve d vitamininden zengin beslenme ve güneşten doğru faydalanma ile bu kötü sonuçlar önlenebilir. Yaşlı erkeklerde cinsiyet hormonlarının azalması üzerinde pek durulmaz ancak doğru tanı ve tedavi ile cinsel isteksizlik de ortadan kaldırılabilir” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesi’nin 24. Tek Kişilik Oyunlar Festivali Sona Erdi

Çankaya Belediyesi’nin 24. Tek Kişilik Oyunlar Festivali Sona Erdi

“Tek Kişilik Oyunlar” Dünya Tiyatrolar Günü’nde kapanış yaptı.

Çankaya Belediyesi, bu yıl 24’üncüsü düzenlenen Tek Kişilik Oyunlar Festivalini birbirinden renkli oyunlarla uğurladı. Çankaya’nın kültür merkezleri, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde festivalin kapanış oyunlarına ev sahipliği yaptı.

 

Çankaya Belediyesi, “24. Tek Kişilik Oyunlar Festivali”ne ev sahipliği yaptı. 22 Mart’ta perde diyen festival, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde kapanış oyunlarını sahneledi. Çankaya’nın kültür merkezlerinde birbirinden renkli oyunları ve atölyeleri Başkentlilerle buluşturan festival bu yıl, çok erken yaşta hayatını kaybeden tiyatrocu Mustafa Ahmed Yuvanç anısına gerçekleşti.

 

ÜNLÜ ESERLER TİYATRO SAHNESİNDE CANLANDI

Çankaya Belediyesi tarafından bir klasik haline gelen Tek Kişilik Oyunlar Festivalinde, ünlü eserler tiyatro sahnesine taşındı. Festivalin bu yılki programında, hem yetişkinlere hem de çocuklara yönelik oyunlar yer aldı. 22 Mart tarihinde Yılmaz Güney Sahnesinde Reha Özcan Kumpanyasının sahnelendiği “Bir Garip Orhan Veli” oyunu ile başlayan festivalde, Aralık Sahne imzasını taşıyan “Kürk Mantolu Madonna”, İn Oyuncuları’nın hazırladığı “Bir Mülazım Artist Afife Jale”, Kinesis Kültür Sanat’ın hazırladığı “Ayakkabılar”, Ankara Barosu & Perde Sanat Tiyatrosu’nun hazırladığı “Mesaiden Sonra Tiyatro”, Ankara Simurg Oyuncuları’nın hazırladığı “Hayyam” ve Talimhane Tiyatrosu’nun “Harika Şeyler Listesi” oyunları tiyatro severlerle buluştu.

 

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde ise festivalin kapanış oyunları sahnelendi. Tiyatro İklimler tarafından oyunlaştırılan “Bir İdam Mahkumunun Son Günü” Yaşar Kemal Kültür Merkezinde, Opus Görsel Sanatlar’ın hazırladığı “İstanbul’un En Güzel Kızı” Yılmaz Güney Sahnesi’nde ve BKM Mutfak’ın hazırladığı “Meraklısı İçin Öylesine Bir Hikâye” ise Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde Çankayalılarla buluştu.

 

ONUR ÖDÜLÜ ÖZGE YUVANÇ’A TAKDİM EDİLDİ

Mustafa Ahmet Yuvanç anısına düzenlenen Onur ve Tiyatro Emekçileri ödülleri de festival kapsamında sahiplerini buldu. Mustafa Ahmet Yuvanç Onur Ödülü, kızı Özge Yuvanç’a takdim edildi. Koray Ergun Emek Ödülü kızı Deniz Ergun’a, Nazan Celebci Emek Ödülü Turgay Ön’e, İlkay Eser Emek Ödülü ise annesi Sevim Eser’e sunuldu. Tiyatro sanatına katkılarından dolayı Sıtkı Tekmen, Murat Atmış ve Ferhat Kızıloğlu’na kendi isimlerine ithaf edilen Emek Ödülleri verildi.

 

ÇOCUK OYUNLARI DA YER ALDI

Festivalde, yetişkinlerin yanı sıra çocuklara yönelik oyunlar da sahnelendi. Bu Yapım’ın sahnelediği Miyav ve Özgür Sahne tarafından oyunlaştırılan Yalancı Maymun, aileleriyle birlikte tiyatro izleyen miniklere keyifli anlar yaşattı.

 

ATÖLYELER İÇİN SANAT MERKEZLERİ KAYIT ALACAK

Tek kişilik oyunların sanatseverlerle buluştuğu festival kapsamında atölye çalışmaları ve eğitim etkinlikleri de düzenlenecek. Tiyatroda Aksiyon, Oyunculukta Beden Kullanımı ve Oyunculukta Meisner Tekniği gibi atölye çalışmalarının yapılacağı festivalde, Ankara’nın Tiyatro Tarihi (İyi Bir Seyirci Olmak) eğitimi de verilecek. Sanatçı adayları Yılmaz Güney Sahnesi, Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Yaşar Kemal Kültür Merkezine başvurarak kayıt yaptırabilecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayramda sıla-i rahim çağrısı!


Bayramda sıla-i rahim çağrısı!

Prof. Dr. Reşat Öngören,

“Sıla-i rahim hayatı güzelleştirir, ömrü bereketlendirir!”

Akrabalık bağlarını güçlendirmenin hem bireysel hem de toplumsal hayata getireceği olumlu etkilere vurgu yapan uzmanlar, bayramların bu özel bağları pekiştirmek için bir fırsat olduğunu belirtti.

Günümüz şartlarında ana-baba ve akrabadan uzak yerlerde hayatını kazanmak durumunda olanlar için bayramların sıla-i rahim adına bir fırsat olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Reşat Öngören, “Küçük hediyelerle başta anne ve babalar olmak üzere akrabayı ziyaret etmek, büyüklerin hayır duası, küçüklerin sevgisini kazanmak esasen bayramı gereği gibi yaşamak anlamına gelir.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, bayramda akrabalar ile güzel ilişki kurmak yani sıla-i rahim konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Akrabalar ile güzel ilişkiler kuranlar ilâhî rahmetten nasiplerini alacaklar

Akrabalık bağlarını yaşatmayı, akrabaların birbirini ziyaret etmesini ve iyi ilişkiler kurmasını ifade eden sıla-i rahimin, ilişki anlamına gelen “sıla” ile akrabalık bağı anlamında kullanılan “rahim” kelimelerinden oluştuğunu anlatan Prof. Dr. Reşat Öngören, “Rahimin sözlükteki karşılığı ana rahmidir. Peygamber Efendimiz Allah’ın şefkat ve merhamet eden anlamındaki Rahmân ismiyle sıla-i rahim arasında ilişki kurmuş, akrabalar ile güzel ilişkiler kuranların ilâhî rahmetten nasiplerini alacaklarına, ihmal edenlerin ise rahmetten yoksun kalacaklarına işaret etmiştir. Hatta sıla-i rahmin Müslüman olmayan yakın akraba için de geçerli olduğunu vurgulamıştır. ‘Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz’ meâlindeki âyetin (el-Mümtehine 60/8) buna işaret ettiğini belirtmiştir.” dedi.

İlişkiyi kesenlerle de akrabalık bağları sürdürülmeli

Hadis-i şerifte sıla-i rahmin Allah’a şirk koşmamak, namaz kılmak, zekat vermek gibi dinin temelini oluşturan kurallarla birlikte anıldığını, bir sahabenin “Beni cennete götürecek bir iş söyler misiniz?” şeklindeki sorusuna Hz. Peygamberin “Allah’a kulluk edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın; namazını kılar, zekâtını verirsin ve akrabanı gözetirsin” diye cevap verdiğini kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, şöyle devam etti:

“İslam’ı sevgi ile yaşamayı ve yaşatmayı hedefleyen tasavvufun temel prensipleri arasında ‘incitmemek ve incinmemek’ anlayışı vardır. Buna göre insan öncelikle ‘incitmemeyi’ hedeflemelidir. İncitmemeyi başarmak kullar arasında sevginin doğmasını ve güçlenmesini sağlar. Bununla birlikte karşı taraftan incitici tavırlar geldiğinde, aradaki sevgi bağlarının kopmaması adına ‘incinmemeyi’ de başarmak gerekir. Nitekim rahmet peygamberi efendimiz çok önemsediği sıla-i rahim konusunda, ilişkiyi kesenlerle de akrabalık bağlarının sürdürülmesini; sıla-i rahmin kesilmemesini istemiş, bu hususta karşılık beklenmemesi gerektiğini bildirmiştir. Akrabalar arasında sevginin artmasına vesile olacağı için yardımlaşma (sadaka) ile ilgili kendisine sorulan bir soruya: ‘Sadakanın en güzeli akrabaya verilendir, çünkü bunda bir sadaka, bir de sıla-i rahim sevabı vardır’ buyurmuştur.”

Sıla-i rahim hayatı güzelleştirir, ömrü bereketlendirir:

Sevginin olduğu yerde hayatın değerinin artacağını ve sevginin insanın ömrünü bereketlendireceğini dile getiren Prof. Dr. Reşat Öngören, “Zira bazı hadislerde sıla-i rahmin ömrü uzatacağı müjdesi verilmiştir. Bu tür müjdeli haberler üzerine eğilen İslam âlimleri, ‘Allah dilediğini siler, dilediğini sabit bırakır’ meâlindeki âyete (er-Ra‘d 13/39) dayanarak, bir kimse için takdir ettiği ömrü Hz. Allah değiştirerek daha uzun yaşamasını lütfedebilir ya da ‘Allah böylelerine arkasından dua edecek hayırlı nesiller verir’ şeklinde açıklamışlardır.” diye konuştu.

Bayramlar ve sıla-i rahim

Günümüz şartlarında ana-baba ve akrabadan uzak yerlerde hayatını kazanmak durumunda olanlar için bayramların sıla-i rahim adına bir fırsat olması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Reşat Öngören, “Küçük hediyelerle başta anne ve babalar olmak üzere akrabayı ziyaret etmek, büyüklerin hayır duası, küçüklerin sevgisini kazanmak esasen bayramı gereği gibi yaşamak anlamına gelir. Unutmamak gerekir ki iyiliği artırmak sevgiyi çoğaltır, sevginin canlandığı yerde dayanışma ruhu da güçlenir. Hayatın zorlukları bu şekilde daha kolay aşılabilir. Sevginin çoğalması demek hayatın güzelleşmesi demektir.” şeklinde sözlerini tamamladı

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İyilik Kılavuzu’nda ödüller sahiplerini buldu

 

Büyükşehir’in “İyilik Kılavuzu” yarışmasında 33 gün boyunca şehrin dört bir yanında iyilik rüzgârları estiren 300 takımdan dereceye giren 21’ine ödülleri verildi

 

İyilik Kılavuzu’nda ödüller sahiplerini buldu

 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Ramazan ayında hayata geçirilen “İyilik Kılavuzu” yarışmasında 300 takımdan dereceye giren 21’ine ödülleri takdim edildi

 

33 GÜN BOYUNCA İYİLİK RÜZGARI ESTİ

Ramazan ayının manevi atmosferinde “Sözünü tut, sözünü hatırla, kendine bir iyilik yap” ana sloganıyla ‘İyilik Kılavuzu’ projesini hayata geçiren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 33 gün boyunca şehrin dört bir yanında iyilik rüzgârları estirdi. “Ortaokul”, “lise” ve “genç yetişkin” kategorilerinde 1200 gencin yarıştığı ‘İyilik Kılavuzu’nda 300 takım Ramazan ruhunu anlatan bir kavram etrafında küslükleri sona erdirme, yaşlı ve hasta ziyareti, cami temizliği gibi çeşitli görevleri yerine getirerek iyilik yarışını tamamladı. Türkiye’de ilk defa uygulanan bir yarışma yöntemiyle ‘iyilik’ fikrini merkeze alan “İyilik Kılavuzu” yarışmasının ödül programı Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen, Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Güllüoğlu, Yazar Abdullah Kibritçi, STK temsilcileri, eğitmenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

 

BAŞKAN BÜYÜKAKIN GENÇLERİ TEBRİK ETTİ

Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, İyilik Kılavuzu Ödül Gecesi’ne gönderdiği video mesajla, iyiliği Kocaeli’nden tüm dünyaya yayan gençleri tebrik etti. Büyükakın, “Sevgili gençler, bugün aranızda bulunamamaktan dolayı üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Aslında sizlerle beraber olmak ve Ramazan ayı boyunca gerçekleştirdiğiniz tüm etkinliklerde gösterdiğiniz performansı bizzat tebrik etmek, sizlerle beraber bunun gururunu yaşamak isterdim. Ancak şehrimizi ve ülkemizi Avrupa Parlamentosu’nda temsil göreviyle şuanda Strasbourg’da bulunuyorum ve bu akşamki programınıza maalesef katılamıyorum. Sizleri şimdiden tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. 30 gün boyunca iyiliğin Kocaeli’ye yayılması, iyiliğin tüm dünyaya yayılması, ülkemize yayılması için inanılmaz bir performans gösterdiniz. Sizleri tebrik ediyorum. İyilik Kılavuzu hareketi ile birlikte şehrimize güzellikler kattınız. Değerlerimizle bizleri bir kez daha buluşturdunuz. Gençlik değerlerle buluştu, kent değerlerle buluştu, ülkemiz değerlerle yeniden buluştu ve Ramazan ayının güzellikleri yeniden daha güçlü bir şekilde yaşandı. Sizlerle gurur duyuyorum. Sizin gibi gençlerle birlikte aynı şehirde yaşamaktan büyük keyif aldığımı bir kez daha ifade ediyorum. Şehrimize kattığınız tüm güzellikler ve iyiliği şehrimize bulaştırdığınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, ailenizle, sevdiklerinizle birlikte daha nice sağlıklı, huzurlu güzel bayramlar görmenizi, ülkemizin ve dünyanın çok daha güzel, barış dolu yarınlara ulaşması için birer mimar olmanızı şimdiden temenni ediyorum” dedi.

 

“İYİLİĞİ YAYAN GENÇLERİMİZİ TEBRİK EDİYORUM”

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş törende yaptığı konuşmada, “Ramazan ayının ruhunu, bereketini ve manasını, şehrin dört bir yanına yaymak için yola çıktığımız programın finaline geldik. 300 takım ve 1200 gençle birlikte çıktığımız bu yolda her gün bir kavramı merkeze alarak 33 günlük süreçte iyiliğin yayıldıkça çoğaldığını, çoğaldıkça kalpleri yumuşatıp, şehri güzelleştirdiğini gördük. Kocaeli’nin gençleri sadece iyilik yapmak için yarışmadı, aynı zamanda iyiliği hayatlarının merkezine aldı. ‘Sözünü tut, sözünü hatırla, kendine bir iyilik yap’ dedik. Bu slogan aslında insanın kendi varoluşundaki iyilik potansiyelini hatırlama çağrısıydı” dedi. Berna Abiş’in konuşmasının ardından Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Güllüoğlu ile Yazar Abdullah Kibritçi ‘İyiliğin Öyküsü’ konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

 

21 TAKIMA ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLDİ

İyiliği yaymak için yola çıkanların buluşma noktası olan ‘İyilik Kılavuzu’ hareketinde, 300 takımdan dereceye giren 21’ine törenle ödülleri takdim edildi. Öte yandan Başkan Tahir Büyükakın yarışmayı tamamlayan tüm öğrencilere il dışı gezi hediye edileceğini açıkladı.

 

BİRİNCİLİK ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Sevgi Çınarı (Balkan turu), lise kategorisinde Kadirşinas Liderler (Özbekistan turu), genç yetişkin kategorisinde Alicenap Ruhlar (Umre ziyareti) birinci oldu. Takımlara ödüllerini Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş takdim etti.

 

İKİNCİLİK ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Akıl Gücü (dizüstü bilgisayar), lise kategorisinde Disiplinin İzleri (dizüstü bilgisayar), genç yetişkin kategorisinde Cesaret Kalesi (dizüstü bilgisayar) ikinci oldu. Takımlara ödüllerini Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Ali Yeşildal takdim etti.

 

ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Şükür Yolcuları (10 bin TL’lik teknoloji çeki), lise kategorisinde Muhabbet Kervanı (10 bin TL’lik teknoloji çeki), genç yetişkin kategorisinde Cömertlik Çınarı (10 bin TL’lik teknoloji çeki) üçüncü oldu. Takımlara ödüllerini İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen takdim etti.

 

DÖRDÜNCÜLÜK ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Kanaat Bahçesi (5 bin TL’lik teknoloji çeki), lise kategorisinde Paylaşım Tacı (5 bin TL’lik teknoloji çeki), genç yetişkin kategorisinde Barış Adımları (5 bin TL’lik teknoloji çeki) dördüncü oldu. Takımlara ödüllerini Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Raşit Fidan takdim etti.

 

BEŞİNCİLİK ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Tabiat Severler (5 bin TL’lik teknoloji çeki), lise kategorisinde Tarih Yıldızları (5 bin TL’lik teknoloji çeki), genç yetişkin kategorisinde İrfan Yolcuları (5 bin TL’lik teknoloji çeki) beşinci oldu. Takımlara ödüllerini Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Mustafa Cebeci takdim etti.

 

BİRİNCİ JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Gül Yetiştiren Adamlar (5 bin TL’lik teknoloji çeki), lise kategorisinde Paylaşım Elçileri (5 bin TL’lik teknoloji çeki), genç yetişkin kategorisinde Zor Zamanda Konuşanlar (5 bin TL’lik teknoloji çeki) jüri özel ödülünün sahibi oldu. Takımlara ödüllerini Yazar Abdullah Kibritçi takdim etti.

 

İKİNCİ JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ

Ortaokul kategorisinde Güler Yüzlü Dostlar (5 bin TL’lik teknoloji çeki), lise kategorisinde Dinginlik Limanı (5 bin TL’lik teknoloji çeki), genç yetişkin kategorisinde Sahnenin Arkasındakiler (5 bin TL’lik teknoloji çeki) jüri özel ödülünün sahibi oldu. Takımlara ödüllerini Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Güllüoğlu takdim etti.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanser Sinyali Veren 8 İşarete Dikkat!


Kanser Sinyali Veren 8 İşarete Dikkat!

 

Günümüzün en ciddi sağlık problemlerinden biri olan kanser, tüm dünyada hızla yayılmaya devam ediyor. İstatistikler, giderek artan sayıda insanın yaşamı boyunca kansere yakalanma riski taşıdığını gösteriyor. Bu endişe verici gerçek, yalnızca bireyleri değil, toplumları ve sağlık sistemlerini derinden etkiliyor. Ancak bu zorlu tabloya rağmen; erken teşhis, korunma yöntemleri ve bilinçli yaklaşımlar sayesinde kanserle mücadelede umut ışığının her zamankinden daha güçlü olduğu ifade ediliyor. Memorial Ankara Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Müge Akmansu, “1-7 Nisan Kanser Haftası”da kanser konusunda önemli açıklamalarda bulundu.         

      

Erkeklerde prostat ve akciğer, kadınlarda meme kanserine dikkat!

 

Dünya istatistiklerine bakıldığında erkeklerde prostat ve akciğer, kadınlarda ise meme kanserine en sık oranda rastlanmaktadır. Dünyada 80 yaşına gelen her 8 kadından birinde meme kanseri görülmektedir, bu nedenle kadınların düzenli olarak her ay kendi meme muayenesini yapmaları gerekmektedir. Kanser türlerinin erken teşhis edilmesi, hastalığın tedavisinde büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle düzenli olarak sağlık kontrolü yaptırmak ve belirtileri ciddiye almak hayat kurtarıcı olmaktadır.

 

Ciddiye alınması gereken belirtiler 

  • Cilt altında ele gelen yumru veya kitle
  • İstek dışı kilo kaybetmek veya kilo almak
  • Cilt renginde meydana gelen değişiklikler veya kızarıklık
  • Boşaltım alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelmesi
  • Geçmeyen öksürük
  • Nefes almada güçlük çekmek
  • Nedensiz ve sık görülen kas veya eklem ağrıları
  • Nedensiz görülen kanama veya morarmalar

Risk faktörlerini değiştirmenin 6 kuralı 

  1. Sigara içmemek
  2. Alkol almamak ya da miktarını azaltmak
  3. Enfeksiyonlardan korunmak
  4. Sağlıklı beslenmek
  5. Kanserin erken belirti ve bulgularını bilmek
  6. Kanser riskini bilmek ve kanser tarama programlarına girmek

Kanser hücreleri bağışıklık sistemi ile yok ediliyor

 

Tümör tiplerine göre kanser tedavileri değişiklik göstermektedir. En çok kullanılan tedavi yöntemleri; cerrahi, radyoterapi ve sistemik tedavilerdir. Sistemik tedavilerden biri olan immünoterapi, kişinin kendi bağışıklık sistemi ile tümörü yenmeyi hedefler. Bu yöntem, kanser hücrelerinin tanınmasını ve vücudun bağışıklık sistemi tarafından yok edilmesini kolaylaştırmaktadır. Diğer sistemik tedaviler arasında; hormon tedavisi ve kemoterapi bulunmaktadır. Bazı durumlarda hem cerrahi hem radyoterapi hem sistemik tedavi yöntemini kullanmak gerekebilir. Ancak kanser erken evrede ise sadece bir tedavi yöntemiyle de tedavi başarılı şekilde tamamlanabilmektedir. Özellikle prostat ve baş-boyun tümörlerinde erken evrede tek tedavi yöntemiyle olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Eğer kanser erken evrede yakalanırsa, tümörü gelişen tekniklerle tamamen temizleyerek kişiyi sağlığına kavuşturmak mümkün olabilmektedir.

 

Robotik cerrahi yöntemle hasar azalıyor, iyileşme hızlanıyor

 

Kanserli dokuların cerrahi olarak çıkarılması için robotik teknolojinin kullanıldığı bir yöntem olan robotik cerrahi sayesinde, hücrede oluşacak hasar en aza indirgenmekte ve iyileşme süreci hızlandırılmaktadır. Radyasyon onkolojisinde ise gelişen teknoloji sayesinde nefes kontrolü yapılmakta ve bu yöntemle birlikte meme ışınlaması sırasında akciğerler, kalp ve normal dokular daha iyi korunmaktadır. Ayrıca ışınların doğru noktalara verilip verilmediği tedavi süresince kontrol edilebilmektedir.

 

Yeni tedavi teknikleri kanser tedavisi için umut verici seçenekler olmakla birlikte, kanserin erken evrede yakalanabilirse, korkutucu ve ölümcül bir hastalık yerine, diyabet ve kalp hastalıkları gibi kronikleşen bir hastalığa dönüşebileceğini göstermektedir.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EÜ’de  “70. Yıl Peyzaj-Desen Sergisi” Açıldı

EÜ’de  “70. Yıl Peyzaj-Desen Sergisi” Açıldı

 Ege Üniversitesinin 70. Yıl etkinlikleri kapsamında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü 1. sınıf öğrencilerinin hazırladığı “Desen-Peyzaj” sergisi sanatseverlerle buluştu. Küratörlüğünü Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Arş. Gör. Dr. Kamuran Köseoğlu’nun yaptığı sergiye, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Merih Tekin Bender, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı. Sergide Ege Üniversitesi kampüsünün dış mekânlarını konu alan karakalem ve mürekkepli kalem teknikleri ile üretilen peyzaj çalışmaları ele alındı.

Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Merih Tekin Bender, “Ege Üniversitesinin 70. Yıl Etkinlikleri çerçevesinde, Kamuran Köseoğlu’nun rehberliğinde 1. sınıf öğrencilerimizin yaptığı peyzaj desen sergisinin açılışındayız. Peyzajlar için üniversitemiz kampüsünün içinden alanların seçilmiş olmasını önemsiyoruz.  Öğrencilerimiz yapmış oldukları özgün çalışmalarla Ege Üniversitesinin 70’inci yılında belge niteliğinde işler üretmiş oldular. Öğrencilerimizin gözünden kendi seçtikleri alanları görmüş olduk. Resimdeki seçimlerin çoğunun güzel sanatlar eğitimi bölümü ve çevresinden olmasının, öğrencilerimizin bölüme karşı hissettikleri sevgi ve aidiyet duygusuyla ilişkili olduğunu düşünüyor ve bundan mutluluk duyuyorum. Dr. Kamuran Köseoğlu hocamıza ve sergide işleri olan 1. sınıf öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Daha nice sergileriniz olsun, hepinizi kutluyorum” dedi.

Arş. Gör. Dr. Kamuran Köseoğlu ise “Biz değil eserlerimiz konuşsun. Emeği geçen tüm öğrencilerimizi kutluyorum” diye konuştu.

70. Yıl Peyzaj-Desen Sergisi EÜ Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Sergi Salonunda 4 Nisan tarihine kadar sanatseverlere açık olacak.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ekonomik Güven Endeksi, Mart 2025

Ekonomik Güven Endeksi, Mart 2025

Ekonomik güven endeksi 100,8 oldu

Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99,2 iken, Mart ayında %1,6 oranında artarak 100,8 değerini aldı.

Bir önceki aya göre Mart ayında tüketici güven endeksi %4,6 oranında artarak 85,9 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %0,4 oranında artarak 103,2 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %0,2 oranında artarak 114,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %2,5 oranında azalarak 113,4 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %0,5 oranında azalarak 88,9 değerini aldı.

Ekonomik güven endeksi, Mart 2025

 

Ekonomik güven endeksi, güven endeksleri ve değişim oranları, Mart 2025

Endeks Bir önceki aya göre
değişim oranı (%)
Şubat Mart Şubat Mart
Ekonomik güven endeksi 99,2 100,8 -0,5 1,6
Tüketici güven endeksi 82,1 85,9 1,4 4,6
Reel kesim güven endeksi 102,8 103,2 0,2 0,4
Hizmet sektörü güven endeksi 114,2 114,4 -1,9 0,2
Perakende ticaret sektörü güven endeksi 116,3 113,4 1,6 -2,5
İnşaat sektörü güven endeksi 89,3 88,9 -2,7 -0,5

Endeks değerleri mevsim etkilerinden arındırılmış değerlerdir. Tüketici güven endeksinde mevsim etkisi bulunmamaktadır.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi, Şubat 2025

 

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi, Şubat 2025

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık %39,81 arttı, aylık %2,48 arttı

H-ÜFE 2025 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %2,48 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,27 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %39,81 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %59,52 artış gösterdi.

H-ÜFE değişim oranları(%), Şubat 2025

Şubat 2025 Şubat 2024 Şubat 2023
Bir önceki aya göre değişim oranı 2,48 2,94 1,63
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı 11,27 18,64 17,45
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı 39,81 83,02 78,86
On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı 59,52 77,02 89,81

 

H-ÜFE yıllık değişim oranı(%), Şubat 2025

H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yıllık %30,93 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %30,93 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %44,96 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %48,90 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %36,46 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %54,47 artış, idari ve destek hizmetlerde %45,46 artış gerçekleşti.
 

H-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Şubat 2025

Sektörlere göre H-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Şubat 2025

H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde aylık %1,71 arttı

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %1,71 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %2,49 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %6,12 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %1,01 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %3,85 artış, idari ve destek hizmetlerde %1,60 artış gerçekleşti.
 

H-ÜFE aylık değişim oranları (%), Şubat 2025

Sektörlere göre H-ÜFE aylık değişim oranları (%), Şubat 2025

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ebru Özdemir, “Türkiye’de 9 milyon kişi böbrek hastalıklarından etkileniyor”

EÜ Hemşirelik Fakültesi böbrek sağlığına dikkat çekmek için panel düzenledi

Ebru Özdemir, “Türkiye’de 9 milyon kişi böbrek hastalıklarından etkileniyor”

 Ege Üniversitesi (EÜ) Hemşirelik Fakültesi tarafından Dünya Böbrek Günü kapsamında İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asiye Akyol’un moderatörlüğünde “Böbrekleriniz İyi mi?” başlıklı panel düzenlendi. Etkinlikte Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Ebru Özdemir ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğr. Gör.  Hörü Karadıllı konuşmacı olarak yer aldı. Panele, Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcı Doç. Dr. Fahriye Vatan, Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Türeyen, akademisyenler idari çalışan ve öğrenciler katıldı.

Etkinliğin açılışında konuşan Hemşirelik Fakültesi Dekan Yardımcı Doç. Dr. Fahriye Vatan, “Çok önemli bir organımız olan böbreklerimiz konusunda bilgilendiğimiz ve bilinçlendiğimiz bir panel olmasını diliyorum.  Emeği gecen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Sağlıklı her organ, sağlıklı bir yaşam demektir”

İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Türeyen “Böbrekler, sağlığın korunması ve sürdürülmesi için çok önemlidir. Beyin ve kalp gibi organlar genellikle birinci derecede önemli olarak kabul edilse de, aslında sıvı-elektrolit dengesini sağlayan, kan dolaşımını düzenleyen ve atıkları vücuttan atan böbreklerdir. Böbreklere sağlıklı bakılmaması, küresel çapta bir sorundur” dedi.

Böbrek hastalıklarının nedenlerini ve sonuçlarını anlatan Prof. Dr. Türeyen, “Ülkemizde ve dünyada insülin direnci çok yüksek. Bu durum  diyabet hastalığını tetikliyor. Diyabetin bir komplikasyonu olarak böbrek hastalıkları gelişebiliyor. Hem diyabetin bir sonucu olarak böbrek hastalıkları görülebiliyor, hem de diyabet sonrası kalp hastalıkları, kalp yetmezlikleri, hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu hastalıklar, hastayı diyalize bağımlı hale getirebilir. Sağlıklı her organ, sağlıklı bir insan ve sağlıklı bir yaşam kalitesi demektir” diye konuştu

“Türkiye’de 9 milyon insan böbrek hastalıklarından etkileniyor”

Panelde “Böbrek Hastalıkları Neden Önemli” konusu ile ilgili sunum yapan İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Ebru Özdemir, “Böbreklerimiz, bizi sağlıklı tutabilmek için birçok görevi bir arada yerine getiren karmaşık organlardır. Böbreklerin temel görevi, kandaki toksinleri ve fazla suyu temizlemektir. Böbrekler, ayrıca kan basıncını kontrol etmeye ve kemikleri sağlıklı tutmaya da yardımcı olur. Akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının ani ve geri dönüşlü kaybıdır. Kronik böbrek hastalığı ise böbreklerin yapısında veya fonksiyonlarında üç aydan uzun süren bozulmalarla karakterize edilen bir durumdur. Dünyada 800 milyon civarı, Türkiye’de ise 9 milyon civarı insan böbrek hastalıklarından etkileniyor. Böbrek hastalıkları fiziksel, psikolojik ve ekonomik yük oluşturmaktadır. Bu nedenle böbrek hastalıklarının erken teşhisi, toplum farkındalıklarının artırılması ve sağlık politikalarının geliştirilmesi hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük bir öneme sahiptir” diye konuştu.

“Böbrek sağlığını korumanın altın kuralları”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğr. Gör.  Hörü Karadıllı, “ Böbrek sağlığını korumak önemlidir. Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda belirlenen 8 altın kuralla böbrek sağlığını koruyabiliriz; Böbrek sağlığını korumanın ilk adımı aktif bir yaşam tarzı benimsemektir. Haftada en az 150 dakika hafif veya orta yoğunlukta egzersiz ya da 75 dakika yoğun egzersiz yapılması kan basıncını düzenleyerek böbrek sağlığını olumlu yönde etkiler. Dengeli ve yeterli beslenme böbrek hastalıklarından korunmada kritik bir rol oynuyor. Yeterli miktarda sebze ve meyve tüketimi büyük önem taşıyor. Tansiyonun düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Vücudun günlük ihtiyaç duyduğu sıvı alımı çok önemlidir. Sağlıklı bireylerin günde en az 8 bardak su tüketmesi gerekir. Sigara kullanımı böbrek sağlığı üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Sigara, kan damarlarını daraltarak böbrek hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlar. Ayrıca reçetesiz ilaç kullanımı böbrekler üzerinde gereksiz yük oluşturuyor. Risk grubundaki bireylerin sağlık kontrollerini aksatmaması gerekiyor. Obezite, diyabet, ileri yaş ve sık idrar yolu enfeksiyonu yaşama gibi faktörler böbrek hastalıkları açısından risk oluşturuyor” dedi.

Programın sonunda Şenay Öztürk’ün moderatörlüğünde “Böbrek Sağlığı: Ne Biliyoruz?” isimli Kahoot oyunu katılımcılarla birlikte oynandı. Kazanan gruba “Kupa Bizim” belgesi verildi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2024

Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2024

 

Bitkisel ürünlerde en yüksek yeterlilik derecesi %573,6 ile fındıkta gerçekleşti

Tahıl ürünleri toplamı için 2023-2024 piyasa döneminde yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi (yeterlilik derecesi) %111,9 olarak gerçekleşti. Toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayın yeterlilik derecesi %118,4 (durum buğdayında %228,6, diğer buğdayda %106,0), yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi %115,7, mısırın yeterlilik derecesi %96,5, soyanın yeterlilik derecesi ise %4,1 olarak gerçekleşti.

 Seçilmiş tarla ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2023-2024

Meyveler ve içecek bitkilerinde 2023-2024 piyasa döneminde en yüksek yeterlilik derecesi %573,6 ile fındıkta gerçekleşti. Turunçgiller grubunda yer alan meyvelerin tamamında üretimin kendine yeterli olduğu görüldü. Yeterlilik derecesi çayda %95,8, Antep fıstığında %110,4, muzda %93,8, cevizde %80,3 oldu.

 

 

 Seçilmiş meyve ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2023-2024

Sebze ürünleri toplamı için 2023-2024 piyasa döneminde yurt içi üretimin, yurt içi talebi karşılama derecesi %111,3 oldu. Sebzelerde en yüksek yeterlilik dereceleri domateste %117,1, sakız kabakta %116,8, hıyarda ise %116,1 olarak gerçekleşti.

Seçilmiş sebze ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2023-2024

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı