Yazar arşivleri: admin

II. Urla Sanat Haftası: Sanatın Büyüsünü Keşfetmeye Hazır Mısınız?

Urla, bu yıl ikincisi düzenlenen II. Urla Sanat Haftası ile yine sanat dolu günlere ev sahipliği yapacak. Urla Belediyesi ve Urla Sanat Rotası iş birliğinde gerçekleşen etkinlik, sanatseverleri geniş bir yelpazede sanat dallarıyla buluşturacak. Katılımcılar, sergiler, performanslar, tiyatro gösterimleri, konserler, film gösterimleri, dans etkinlikleri, söyleşiler ve atölyelerle dolu bir hafta geçirecek. Kentin çeşitli noktalarına yayılan etkinlikler, sanatı Urla’nın sokaklarına taşıyarak her yaştan sanatsevere hitap edecek.

II. Urla Sanat Haftası, “Urla’da sanat var!” mottosuyla bu yıl da Urla’da yaşayanları ve ziyarete gelen herkesi, 6-13 Kasım 2024 tarihleri boyunca sürecek sanat etkinliklerine katılmaya davet ediyor. Urla Sanat Haftası, sanatı günlük yaşamın bir parçası haline getirerek, bölgenin sanatsal ve kültürel zenginliklerini ortaya çıkarmayı ve sanata duyulan ilgiyi artırmayı hedefliyor.

Urla Sanat Rotası: Sanata Açılan Kapılar

Urla Sanat Haftası’nın merkezinde, sanatseverlere farklı bir deneyim sunmayı amaçlayan Urla Sanat Rotası bulunuyor. Bu rota, Urla’daki çağdaş sanat galerilerinden bağımsız sanat alanlarına, sanatçı atölyelerinden tarihi müzelere kadar farklı kültür sanat oluşumlarını bir araya getirerek, günümüz hızlı tüketim alışkanlıklarının aksine kalıcı ve anlamlı bir sanat deneyimi sunmayı hedefliyor. Kadim uygarlıkların kültür mirasını modern ve çağdaş sanatla birleştirerek güçlü bir kültürel birikimi gözler önüne seren Urla Sanat Rotası, açık fikirli, çoğulcu ve yenilikçi bir etkileşim alanı yaratmak için çalışıyor. Sanatı, bölgenin her köşesine yayarak, Urla’yı sanatsal aktivitelerle gelişen özgür bir merkez haline getirmeyi amaçlıyor.

Birleştirici ve Katılımcı Etkinliklerle Urla Sanat Haftası’nda Buluşalım

Urla Sanat Haftası sanatın birleştirici gücü ve katılımcı etkisiyle toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek herkesin katılımına açık bir platform oluşturuyor. Hafta süresince Urla Sanat Rotası üyeleri BE Contemporary, Dezart Baskı Atölyesi, Dörtnal, Galeri Kırmızı, Mimas Sanat Evi, Köstem Zeytinyağı Müzesi, Tohum Sanat Alanı ve UrlaDam sanata dair zengin içeriklerle dolup taşacak. Sergiler, performanslar, tiyatro gösterimleri, konserler, film gösterimleri, dans etkinlikleri, atölyeler ve söyleşiler, Urla’nın büyüleyici atmosferinde sanatseverleri bekliyor. 

Daha fazla bilgi için www.urlasanatrotasi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

II. URLA SANAT HAFTASI ETKİNLİK PROGRAMI

 

6 KASIM, ÇARŞAMBA 18:30

DÖRTNAL

Başka Sinema & Filmoterapi işbirliği ile 

“Bir Düşüşün Anatomisi” Filmi gösterimi ve Analizi

Psikoterapist Şafak Uzun & Dr. Öğr. Üyesi Burak Bakır

 

7 KASIM, PERŞEMBE 14:00-17:30

TOHUM SANAT ALANI

“Bulut | Kaldırım Taşı | Islık”  Atölye: “Ararken Fısılda” 

Günseli Baki Sanatçı Atölyesi

 

7 KASIM, PERŞEMBE 19:00

GALERİ KIRMIZI

Swingin’ Urla Dans Atölyesi

Eğitmenler: Ege Arat & Halil Karacadağ

 

8 KASIM, CUMA 12:00-16:00

DEZART BASKI ATÖLYESİ

Linol Baskı Atölyesi

Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci & Ejmel Yalçıntaş 

 

8 KASIM, CUMA 16:00

ESKİ TAMİRHANE BİNASI

Panel: Geçmişten Günümüze Göç ve Kültürel Etkileşim: Urla’nın Tarihi, Halkları ve Üretim İlişkisi

Konuşmacılar: Dr. Aydın Yaka, Prof. Dr. Elif Koparal, Doç. Dr. Neval Konuk, Mimar & Yazar Sedef Tuncağ Moderatör: Bahar E. Soyoğuz

 

8 KASIM, CUMA 20:00

URLADAM

“RenG” Çağdaş Dans Performansı

Sanatçı: Cansu Ergin Müzik: Sami Hosseini (perküsyon), Mehmet Denizci (flugelnhorn, elektronik)

 

9 KASIM, CUMARTESİ 13:00-15:00

TOHUM SANAT ALANI

“Bulut | Kaldırım Taşı | Islık” Sergi Turu / Birlikte Düşünme, Konuşma 

 

9 KASIM, CUMARTESİ 16:00

BE CONTEMPORARY

“İki Heykeltraş Yüz Yüze” Performansı

Ferit Furuncu vs. Esin Turhan

 

9 KASIM, CUMARTESİ 20:30

URLA ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ SAHNESİ

Urla Kent Konseyi Orkestrası 

 

10 KASIM, PAZAR 13:00

MİMAS SANAT EVİ

Viyolonsel Dinletisi

Sanatçı: Lale Efendiev

 

10 KASIM, PAZAR 15:00

KÖSTEM ZEYTİNYAĞI MÜZESİ

Klasik Gitar Resitali ve Söyleşi

Gitarist ve Besteci Ümit Pekdağ

 

10 KASIM, PAZAR 16:00

ARYOM KÜLTÜR MERKEZİ

Sanatçı Melih Özuysal ile Söyleşi

 

11 KASIM, PAZARTESİ 15:00

DEZART BASKI ATÖLYESİ

Baskı Sanatı Üzerine Söyleşi

Konuşmacılar: Prof. Dr. Fuat Akdenizli Emekli Öğr. Gör. ve Baskıresim sanatçısı Ejmel Yalçıntaş, Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci 

 

12 KASIM, SALI 13:00

URLA MEYDANI

İZBB Köy Tiyatroları

 

12 KASIM, SALI 16:00

ÖZBEK KÖY MEYDANI

İZBB Köy Tiyatroları

 

12 KASIM, SALI 20:30

URLADAM

Psikoterapist Şafak Uzun ile Uzun Geceler

 

13 KASIM, ÇARŞAMBA 13:00

UKTA ve Urla 

Doç. Dr. Neval Konuk ile Kültür Gezisi ve Anlatımı

 

 

13 KASIM, ÇARŞAMBA 20:30

DÖRTNAL

“Ben Berlin” – Tiyatro Salt

Yazan & Yöneten: Bahadır Yüksekşan

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lösemide kemik iliği nakli hayat kurtarıyor

Çocukluk çağında daha sık görülen Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) hastalarının yaklaşık yarısının 18 yaş altındaki çocuklar olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Toluy Özgümüş, bir vericiden ya da donörden hücre alınarak yapılan allojenik kemik iliği naklinin, çoğu hasta için tek hayat kurtarıcı tedavi olduğunu söyledi. Kemik iliği bağışçısı olmanın önemini vurgulayan Özgümüş, çocukluk çağında yüzde 20 – yüzde 30 arası oranlarda kemik iliği nakli gerekebildiğini söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Toluy Özgümüş, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada lösemiye ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Lösemi, kan kanseri olarak tanımlanabilir

 

Halk arasında lösemi denilince tıbben kast edilenin genellikle akut lösemiler olduğunu belirten Özgümüş, “Lösemiler en basit tanımla kan kanseri olarak tanımlanabilir. Lösemi, kan üreten organ olan kemik iliğinde normal kan üretiminin durması ve kanserli hücrelerin aşırı miktarda üretilmesi sonucu ortaya çıkar” dedi. 

Lösemide bu belirtilere dikkat!

Akut lösemilerde en önemli bulguların enfeksiyonlar ve kanama olduğunu belirten Özgümüş, belirtileri şöyle sıraladı: 

Ateş ve Sık Enfeksiyonlar: Lösemi hastalarında bağışıklık sistemi zayıflar, bu nedenle sık sık ateşlenme, iyileşmeyen ve sık tekrarlayan enfeksiyonlar hastalığın en sık bulgusudur.

Kanama Eğilimi: Burun kanamaları, diş eti kanamaları ve ciltte kolay morarma gibi kanama bulguları sıkça yaşanır.

Yorgunluk ve Zayıflık: Sürekli yorgunluk hissi, genel bir zayıflık yaratabilir.

Kilo Kaybı: Belirgin bir neden olmaksızın kilo kaybı yaşanabilir. Bu kilo kaybının vücut ağırlığının yüzde 10’undan fazla olması lösemi gibi ciddi bir hastalık belirtisi olabileceğini düşündürür.

Kemik ve Eklem Ağrıları: Özellikle uzun kemiklerde ve eklemlerde ağrı görülebilir.

Lenf Bezlerinde Şişlik: Boyun, koltuk altı veya kasıkta lenf bezlerinin şişmesi çocuklarda daha sık görülen lösemi çeşidi olan Akut Lenfoblastik Lösemide (ALL) gözlemlenebilir.

Hiçbir belirtinin lösemi hastalığı için spesifik olmadığını belirten Özgümüş, “Özellikle çocuklarda bu belirtiler ciddi bir hastalık olmadan da görülebilir. Kesin tanı için sakin kalarak bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir” dedi.

Löseminin nedenleri nelerdir?

Löseminin kesin nedenlerinin tam olarak bilinmediğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Toluy Özgümüş ancak bazı faktörlerin lösemi gelişim riskini artırdığının bilindiğini kaydederek bunları genetik faktörler, çevresel etkenler ve bağışıklık sistemi olarak sıraladı. 

Genetik Faktörler: Akut lösemilerde ailesel geçiş çok nadir bir bulgu olsa da ailede kanser öyküsü hastalık gelişim riskini artırabilir. Ayrıca Down Sendromu gibi genetik bozukluklar, akut lösemi gelişim riskini artırır.

Çevresel Etkenler: Radyasyona maruz kalma, bazı kimyasallar (örneğin benzen) ve toksik maddeler risk oluşturabilir.

Bağışıklık Sistemi: Kalıtsal veya edinsel sebeplerle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde lösemi gelişim riski artmaktadır.

ALL çocukluk döneminde görülüyor

Löseminin görülme yaşına ilişkin olarak da bilgi veren Özgümüş, akut lösemilerin iki çeşidi bulunduğunu belirterek “Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) çocukluk çağında daha sık görülür. ALL hastalarının yaklaşık yarısı 18 yaş altı çocuklardır. Diğer akut lösemi çeşidi olan Akut Myeloid Löseminin (AML) görülme sıklığı yaş ile artar, en sık görüldüğü yaş gurubu 65 yaş üzeridir. Bununla birlikte 50 yaş üzeri erişkinlerde en sık görülen lösemiler kronik lösemilerdir” dedi. 

Risk faktörlerinden kaçınılmalı

Löseminin tam olarak önlenebilir bir hastalık olmadığını, ancak bazı risk faktörlerini azaltarak riski düşürmenin mümkün olduğunu kaydeden Özgümüş, “Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve uyku, sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak, radyasyon ve kimyasallardan korunmak lösemi riskini azaltabilir. Ayrıca ailede lösemi riskini artırdığı bilinen kalıtsal hastalıkları olan bireylerin çocuk sahibi olmadan önce genetik danışmanlık alması lösemi riskini en aza indirecektir” dedi.

Günlük pişirilmiş gıdalar tüketilmeli

Lösemi tedavisi sürecinde beslenme ve hijyen konularında dikkat edilmesi gerekenlere de işaret eden Özgümüş, pek çok tedavide olduğu gibi lösemi tedavisinde de doktor talimatlarına uymanın ve düzenli kontrolleri aksatmamanın önemini vurguladı. Lösemi tedavisinde özellikle beslenme ve hijyenin hayati öneme sahip olduğunu belirten Özgümüş, şunları söyledi:

“Bu kurallara uyulmaması hayatı tehdit edebilecek enfeksiyonların gelişimine yol açabilir. Beslenme için yeterli protein, vitamin ve mineral içeren dengeli bir diyet önemlidir. Ancak nötropenik diyet olarak adlandırılan kurallara uymak hayati öneme sahiptir. Gıdaların hepsi temiz, taze ve iyi pişmiş olmalıdır. Meyve ve sebze de dahil çiğ gıdalardan kaçınılmalıdır. Bazı çiğ gıdalar sadece belli özel kurallara uyarak (kalın kabuklu meyvelerin kabuklarının soyularak tüketilmesi gibi) tüketilebilir. Sadece evde pişirilmiş veya hastanede nötropeni kurallarına uyarak pişirilmiş gıdaların tüketilmesi önerilir. Gıda malzemelerinin seçiminde doğal olan değil, mikroplardan arındırılmış gıdalar yani paketli, süt ürünleri için pastörize ürünler tercih edilmelidir. Lösemi hastalarının tüketeceği tüm gıdalar günlük pişirilmiş veya paketi günlük açılmış olmalıdır, buzdolabında saklansa bile bekleyen hiçbir gıda ürünü tüketilmemelidir. Bu sebeple küçük paketler ve küçük porsiyon şeklinde yemek hazırlanması tercih edilmelidir. 

Kişisel hijyene dikkat edilmeli

Lösemi hastaları için kişisel hijyen ve ortam hijyeni de hayati öneme sahiptir. El hijyeni, ağız hijyenine çok dikkat edilmesi, en az gün aşırı duş alınması, kalabalık ortamlardan kaçınılması, hastanın bulunduğu ortamın kir, toz ve küften arındırılmış olması çok önemlidir. Bunlar haricinde vücudu zorlamadan hafif egzersiz ve morali yüksek tutmak için psikolojik destek de lösemi tedavisinin önemli parçalarıdır.”

Nüks riskine karşı sağlıklı yaşam tarzı benimsenmeli

Löseminin tedavi sonrasında tekrar edebileceğini kaydeden Özgümüş, “Bu durum hastalık nüksü olarak tanımlanır. Nüks riski, hastalığın tipi, tedavi süreci ve bireyin genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlıdır. Bu riski en aza indirmek için düzenli doktor kontrollerine devam ederek önerilere uymak ve genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek (beslenme, egzersiz, uykuya dikkat etmek) önerilmektedir” diye konuştu.

Kemik iliği bağışçısı olmak önemli

Lösemi hastalarında yüksek risk kabul edilen durumlar varlığında allojenik kemik iliği naklinin, çoğu hasta için tek hayat kurtarıcı tedavi olduğunu belirten Özgümüş, kemik iliği bağışçısı olmanın önemini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Çocukluk çağında yüzde 20- yüzde 30 arası oranlarda kemik iliği nakli gerekebilmektedir. Bu oran erişkin hastalarda çok daha yüksektir. Bu işlem, hastanın hastalıklı kemik iliğinin sağlıklı bir donörün kemik iliğiyle değiştirilmesini içerir. Donör, bir aile üyesi ya da uyumlu bir bağışçı olabilir. Uygun bir bağışçı bulunamadığında hayat kurtarıcı bu işlemin yapılması mümkün olmamaktadır. Çoğu hasta için bu tedavinin yerini tutabilecek alternatif bir tedavi bulunmamaktadır. Ülkemizde artık Kızılay aracılığı ile kemik iliği bağışçısı olunabilmektedir. Buna alternatif olarak İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi bünyesinde kemik iliği bankaları bulunmaktadır. Kemik iliği bağışçısı olmanın genç sağlıklı bireylerde sağlığa herhangi bir zararı bulunmamakta, alınan kemik iliği hücreleri vücut tarafından 1 hafta ile 1 ay arasında tamamen yenilenmektedir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

19. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Festivali Start Aldı

“Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti” sloganıyla Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Sanayi Borsası, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası, Ayvalık Ziraat Odası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile ATO Duyusal Analiz Laboratuarı tarafından düzenlenen 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali, geleneksel zeytine minnet yürüyüşü ile başladı. 

 

Ayvalık merkezdeki Macaron mevkiinde başlayan yürüyüş, Sefa Caddesi ve Talatpaşa Caddesi güzergâhında sürdü.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin,  Gömeç Belediye Başkanı Melih Bağcı, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Baysal, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Melih Çakırca, ATOLAB Başkanı Cafer Çaylan, daire amirleri, sektör temsilcileri ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katıldığı Zeytine Minnet Yürüyüşü, ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi.

 

Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açılış seremonisinde konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Ayvalık Hasat Festivali, sadece zeytinyağı açısından değil, turizm açısından da büyük bir öneme sahiptir. Sadece ‘deniz, kum, güneş’ eksenine odaklanmak yerine, gastronomi turizmi, su altı ve su üstü sporları ve kentin tarihi dokusunu da değerlendirmeliyiz” dedi.  

 

Zeytinyağındaki tağşişe dikkat çekti

Açılışta konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de, “19’uncusunu gerçekleştireceğimiz Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat ve Turizm Festivalimiz kentimize bereket getirsin. Yolumuz açık olsun. Her zaman olduğu gibi bu kentte yaşayanların, bu kente gönül verenlerin, bu kente katkı koyanların tek hedefi var. Ayvalık markasının dünyaca ünlü kalitesini korumak, çıtayı her geçen gün daha da yukarı çekmek, kaliteyi de daha da artırmak” dedi.

 

Balıkesir’de yaklaşık 12 milyon zeytin ağacı olduğunu vurgulayan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise, zeytinyağındaki tağşiş konusunda net çalışmalar içinde olduklarını kaydederek, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın; “Ölmez ağacın gölgesindeyiz. Ölmez ağacın gölgesi, bereketiyle, kazancıyla, sevgisiyle, kucaklamasıyla tüm Ayvalıklıların ve bütün Balıkesir’i kucaklıyor. Şimdi Balıkesir’imizde yaklaşık 12 milyon zeytin ağacı var. 12 milyon zeytin ağacı Balıkesir’imiz için gerçekten büyük bir nimet. Bu özellikle tağşiş ve sahtecilikle ilgili hep beraber mücadele ediyoruz. Taklit gerçeğini yaşatır ama bu öyle değil, insan sağlığına zararlı sıkıntılı bir çok konuyla maalesef vatandaşlarımız bir arada bırakılıyor. Biz de bununla ilgili büyükşehir olarak kati ve net çalışmalar içerisindeyiz. Özellikle Ayvalık’ın zeytinyağı, bölgemizin zeytinyağının eşsiz lezzeti, eşsiz mineral değerileri, eşsiz sağlığını, hiç kimsenin hakkını hukukunu yedirtmeden zeytinyağımızı sömürmelerine de ve sahtekarlık yapmalarına da sala izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

 

Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman;  “Yakın zamana kadar kum, deniz, güneş olan güçlü yönlerimize artık gastronomi, sanat, müzecilik ve diğer kültür faaliyetlerimizde eklenmiştir. Ayvalık zeytinyağı iklim ve toprak yapısı nedeniyle kendine has bir aromaya sahip dünyanın en kaliteli yağlarından birisi. Taklit ve  tağşişe karşı tedbir almak Ayvalık’a olan borcumuzdur.” dedi.

 

Konuşmaların ardından açılış seremonisi İzmir Otizmliler Derneği korosu tarafından sunulan mini konserle sona erdi.

Protokol ve katılımcılar daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından hazırlanan zeytinyağı stantlarını ziyaret etti.

 

Hasat festivali programı oldukça zengin

Konserler, paneller ve farklı spor etkinlikleriyle geçecek festivalin 2 Kasım Cumartesi günü paneller öncesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmacı olarak yer alacak. Aynı zamanda dünyada İtalya’nın Portofino kentinden sonra sadece Ayvalık’ta bulunan kırmızı mercanların tanıtımı için de Milli Sporcu ve Milli Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen de 3 Kasım Pazar günü dalış yapacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarında Yeni Sezonun İlk Konuğu Önder Küçükerman Oldu!

Murat D. Çekin’in düzenlediği Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının ekim ayı konuğu Önder Küçükerman oldu. Kazlıçeşme Sanat Kütüphanesinde gerçekleşen programda bu ay, 500 yıla uzanan mazisiyle “Tarihi İstanbul Camcılığı” konuşuldu.

 

Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarında, yeni sezonda da birbirinden değerli konuklarla müzik eşliğinde söyleşiler gerçekleştirilecek. Programın müzik bölümlerinde piyanoda Feride Varol yer alacak. Yeni sezonda ilk kez düzenlenen Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının ekim ayındaki konuğu Önder Küçükerman oldu. “Tarihi İstanbul Camcılığı” üzerine yapılan sohbet, 31 Ekim Perşembe akşamı saat 19.30’da Zeytinburnu Kültür Sanat’ın Youtube kanalında yayınlandı.

 

“İstanbul’un Fethi ile birlikte İstanbul’un cam endüstrisi şekil değiştirdi.”

Camın İstanbul’daki serüvenini anlatan Küçükerman, dikkat çekici bilgiler verdi.

“İstanbul’un alınmasıyla birlikte tabii ki İstanbul’un cam endüstrisi de kendine göre şekil değiştirdi. 1450’li yıllarda cam dendiği zaman aklımıza Roma döneminden kalan çok küçük şişeler, küçük boyutlu düz camlar geliyordu. 1450’li yıllardan 1800’e kadar geçen üç yüz küsur yılda cam; İstanbul’da romantik, buğulu bir dönem yaşamıştır. Çünkü kimsenin evinde cam bardak yok. Topkapı Sarayı’nda padişahların bile belli sayıda bardakları var.”

 

“Cam, zamanla hayatın içine girdi.”

Küçükerman, cam endüstrisinin gelişmesi ve camın gündelik hayattaki kullanımının artmasıyla ilgili de konuştu:

“Sanayi yıllarında, cam da bundan nasibini alıyor. Dolmabahçe Sarayı dönemindeki esrarengiz açılımı yapan teknoloji, II. Abdülhamit döneminde herhangi bir şey oluyor. Şerefini o kadar kendinde tutmuyor artık cam.  II. Abdülhamit de ‘Bari geleneksel seramikçiliği geliştireyim.’ diyerek Yıldız Çini Fabrikası’nı kuruyor. O sırada Avrupa’nın endüstrileşmiş ürünleri başka bir şekle dönüşüyor. Ayna yapılıyor, şişe yapılıyor, sarayın lambaları cam oluyor. Bu dönemde artık cam hayatın içinde.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kalyon Kültür’de Sanatla Renkli Bir Sonbahar

Sanatseverlerin buluşma noktası Kalyon Kültür’ün kasım ayı etkinlikleri açıklandı. Hem çocuklar hem de yetişkinler için düzenlenen ücretsiz atölyeler ile Kalyon Kültür, ziyaretçilerine sanatla iç içe, renkli bir sonbahar yaşatacak.  

Kalyon Kültür, kasım ayında da sanatın farklı disiplinlerini içeren, çocuk ve yetişkinlere yönelik bir atölye programı sunuyor. Heykel, ebru ve seramik atölyelerinden suluboya, karakalem ve moda- tasarım atölyelerine kadar zengin bir içerik yine sanatseverleri bekliyor. Bu ay ilk defa düzenlenecek olan Naturalist  Üslûpta Çiçekler atölyesinde ise Hasan Çıkmış’ın eğitmenliğinde edebiyatta, klasik dönem dokumalarda, mücevherlerde, türkülerde bolca geçen ve birer hazine olan çiçek isim ve motifleri keşfedilecek. 

Değerli eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilecek ücretsiz atölyelere katılmak için kalyonkultur adresinden kayıt yaptırmak yeterli.

Kalyon Kültür Kasım Ayı Programı 

2 Kasım Cumartesi / 14.00 Tasarım İstanbul (6-10 yaş)

Eğitmen: Pınar Bora 

3 Kasım Pazar / 13.00 Naturalist  Üslûpta Çiçekler (Yetişkin)

Eğitmen: Hasan Çıkmış 

3 Kasım Pazar / 15.00 Müzikli Yaratıcı Hikaye Okumaları (7-11 yaş)

Eğitmen: Betül Taşçı

5 Kasım Salı / 17.00 Yetişkinler için Yaratıcı Hikaye Okumaları 

Eğitmen: Betül Taşçı

9 Kasım Cumartesi / 15.00 Heykel Atölyesi (Yetişkin)

Eğitmen: Tolga Turan 

9 Kasım Cumartesi / 17.00 Hakan Cingöz ile Suluboya Atölyesi (Yetişkin)

9 Kasım Cumartesi / 18.00 Sanat Buluşmaları Konuşmacılar: Attilla Dur & Cüneyt Işık & Orçun Beslen

Moderatör: Aslı Bora

10 Kasım Pazar / 14.00  Karakalem Teknikleri Atölyesi (6-12 yaş)

Eğitmen: Ümit Dizdar

10 Kasım Pazar / 15.00 Sevimli Hayvanlar Seramik Atölyesi (5-12 yaş)

Eğitmen: Pınar Bora 

12 Kasım Salı / 18.00 Yetişkinler için Karakalem Teknikleri Atölyesi Çizgi ve Obje 

Eğitmen: Ümit Dizdar 

15 Kasım Cuma / 17:00 Çocuklar için Ebru Atölyesi 

Eğitmen: Pınar Bora 

15 Kasım Cuma / 18.00 Sanat ve Kamusal Alan: Türkiye’de Kültür Sanat Ekosistemi

Moderatör: Özgenur Reyhan Güler

Konuşmacı: Tuna Ortaylı Kazıcı

16 Kasım Cumartesi / 13.00 Yaratıcı Drama (7-12 yaş)

Eğitmen: Ezgi Bikbay Şafak

16 Kasım Cumartesi / 14.00 Kukla Atölyesi (6-12 yaş)

Eğitmen: Buket Ada Kılıç

16 Kasım Cumartesi  /   16.00 Minyatür Atölyesi (Yetişkinler için)

Eğitmen: İsmihan Züleyha Dedeler 

17 Kasım Pazar  / 14.00 Moda Tasarım Atölyesi (Yetişkinler için)

Eğitmen: Ümit Dizdar

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

P&G’de Üst Düzey Atama

P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlama, Sağlık ve Ağız Bakım Ticari Operasyonlarından Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına Özge Erdem getirildi. Erdem, bir önceki görevinde Orta ve Doğu Avrupa Ağız Bakım Lideri olarak görev alıyordu.

P&G bünyesinde son olarak Orta ve Doğu Avrupa Ağız Bakım Lideri olarak görev yapan Özge Erdem, 1 Ekim 2024 itibarıyla P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlama, Sağlık ve Ağız Bakım Ticari Operasyonlarından Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak yeni görevine başladı.

Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde alan Özge Erdem, kariyerine ve P&G çatısı altında çalışmaya 2004 yılında Finansal Analist olarak adım attı. 2006 yılında Zincir Mağazalar Müşteri Ekibi Finans Müdürü olarak görev almasının ardından 2007’den itibaren P&G bünyesinde yer alan çeşitli markalarda Kıdemli Marka Müdürü olarak çalıştı. 2011 yılında Medya Operasyon Müdürü olarak görevlendirilmesinin ardından 2012-2014 yılları arasında Marka Operasyonları Direktörlüğünü üstlendi. Aralık 2014’te Türkiye / Kafkasya Ağız Bakım Direktörü olarak atanan Özge Erdem, yaklaşık 5 yıl yürüttüğü bu görevin ardından 2019-2020 yıllarında Avrupa Ağız Bakım Diş Fırçalama Dizayn Kıdemli Marka Direktörü olarak görev aldı. 

Yaklaşık 5 yıldır Orta ve Doğu Avrupa Ağız Bakım Lideri olarak çalışan Özge Erdem, Onur Yaprak’tan devraldığı P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine ek olarak Sağlık ve Ağız Bakım Ticari Operasyon Sorumluluğunu da üstlendiği yeni görevinde Türkiye ile birlikte 8 ülkeyi kapsayan bölgeye liderlik edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

14. Antalya Kitap Fuarı’na öğrencilerden yoğun ilgi

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı’na öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor. Öğrenciler gün boyu kitap fuarını gezerek, bol bol kitap alıyor.  

 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı tüm hızıyla sürüyor. Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara özellikle öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi, öğrencilerin kitap fuarına katılımlarını kolaylaştırmak amacıyla gün boyu okullara servis gönderiyor. Öğrenciler, Antalya Kitap Fuarı’na ziyaret ederek, bol bol kitap alıyor. Kitap fuarı gün boyu öğrencilerin akınına uğruyor. 

BELEDİYE BAŞKANLARINDAN ZİYARET

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de her gün fuarı ziyaret ederek, hem ziyaretçilerini ağırlıyor, hem de kitaplarını imzalıyor. Antalya Kitap Fuarı’nı Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Akseki Belediye Başkanı İlkay Akca, Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran ve Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş de ziyaret ederek, Başkan Muhittin Böcek ile bir araya geldi. Başkan Muhittin Böcek, belediye başkanlarına kitaplarını imzaladı. Belediye başkanları Antalya Kitap Fuarı’nın Antalya için çok önemli olduğunu belirterek, Muhittin Başkan’a böyle bir fuar kazandırdığı için teşekkür etti. 

BAŞKAN KİTAPLARINI İMZALIYOR

Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne giden iki kitabını okurlarına imzaladı. Başkan Muhittin Böcek, fuarı ziyaret eden okurlara teşekkür ederek, vatandaşlarla sohbet etti. 14. Antalya Kitap Fuarı’nın 7’inci gününde yazarlardan Fatih Tuncay, Hidayet Karakuş, Şahsene Camız gün boyu kitapseverler ile bir araya gelerek, kitaplarını imzaladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehir Tiyatroları İki Efendinin Uşağı Oyunuyla Büyükçekmece’de

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “İki Efendinin Uşağı” oyununu Büyükçekmece seyircisiyle buluşturuyor.

 

Carlo Goldoni’nin yazdığı, Aslı Öngören’in yönettiği “İki Efendinin Uşağı”, 5 Kasım 2024 Salı günü saat 20.00’de Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde seyirci karşısına çıkıyor. 

 

Kasım Ayında Yeni Turneler Seyircilerimizi Bekliyor

 

İBB Şehir Tiyatroları Kasım ayında farklı kültür merkezlerinde ve sahnelerde, yeni oyunlarla turnelerine devam ediyor. Turne programı şöyle:

 

Cadı Kazanı                                    12 Kasım       Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi

Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin    14 Kasım     Sancaktepe Sahnesi Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi    

Oscar                                                19 Kasım     Güngören Erdem Bayazıt Kültür Merkezi

Cadı Kazanı                                     26 Kasım     Yenibosna Enver Ören Kültür Merkezi

 

İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş oyunları İstanbul’un birçok ilçesinde seyirciyle buluşturmaya devam edecek.    

İKİ EFENDİNİN UŞAĞI

Pantolone, kızı Dottore’yi oğlu Slvio ile evlendirmeye karar vermiştir ve evinde bir tören düzenler. Gençler birbirlerine aşıktır ancak daha önce Pantolone’nin kızını evlendirme sözünü verdiği ve öldüğünü sandıkları Federico Rasponi’nin bu törene gelmesiyle işler karışır. Sözlü gelenekten beslenen İtalyan Halk Tiyatrosu Commedia Dell Arte’nin seçkin örneklerinden biri olan ve uşak Truffaldino’nun kurnaz hazırcevaplığı ile ilerleyen oyun izleyicilerine keyifli bir seyir sunuyor. Oyunda, Çağlar Ozan Aksu, Dolunay Pircioğlu, Eraslan Sağlam, Hamit Erentürk, Mert Tanık, Murat Bavli, Müslüm Tamer, Seda Çavdar, Volkan Öztürk, Yeliz Gerçek, Yılmaz Aydın rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ergenleri bağımlılık tedavisine ikna etmenin yolları… Destek ve pozitif iletişim tedavi sürecinde önemli!

Madde kullanan bir ergenin tedaviye ikna edilmesinin, genellikle zor bir süreç olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “İlk adım, bireyin davranışlarının ve yaşadığı sorunların farkına varmasını sağlamaktır.” dedi. Tedaviye ikna sürecinde aile ve yakın çevrenin büyük bir rol oynadığının altını çizen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Ailelerin açık, pozitif bir iletişim kurması ve yargılamadan dinlemesi gerekir.” açıklamasını yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, ergenlerde madde kullanımının etkilerine değindi ve ergenlerin tedaviye ikna edilmesi konusunda önerilerde bulundu.

Madde kullanımı özellikle ergenlerin gelişimine zarar veriyor

Madde kullanımının, ergenlerin fiziksel, bilişsel ve duygusal durumlarını olumsuz etkileyerek gelişimlerine kalıcı zararlar verebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Madde kullanımı, beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyerek öğrenme, hafıza ve dikkat gibi bilişsel işlevleri bozabilir. Bu durum, akademik başarıyı da etkileyebilir. Madde, gençlerde kısa vadede geçici bir rahatlama hissi verebilir ancak uzun vadede kaygı, depresyon gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.” dedi.

Tedaviye ikna sürecinde empati kurulmalı ve yargılayıcı yaklaşımdan uzak durulmalı 

Madde kullanan bir ergenin tedaviye ikna edilmesinin, genellikle zor bir süreç olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “İlk adım, bireyin davranışlarının ve yaşadığı sorunların farkına varmasını sağlamaktır. Bu aşamada, gençle empati kurmak ve onu yargılamadan dinlemek büyük önem taşır. Genç, hissettiği sorunları ve yaşadığı duygusal zorlukları dile getirebildiğinde, kendini daha güvende ve anlaşılmış hisseder. Bu süreçte yargılayıcı ve eleştirel bir tavırdan kaçınmak gerekir. Yargıladığınızda aranızdaki güven ilişkisi bozulabilir.” dedi.

Ergenin madde kullanımının hayatını nasıl etkilediğini anlamasının oldukça önemli olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bu aşamada, ergenin yaşadığı sorunların, aile ilişkileri, sosyal hayat veya akademik başarı üzerindeki etkilerini konuşmak faydalı olabilir. ‘Madde kullanımından önce aile ilişkileri, sosyal hayatı ve akademik başarısı nasıldı ve neler değişti?’ sorusunun cevabını bulmak gerekir.” şeklinde konuştu.

Aile, arkadaş ve sosyal çevrenin desteği tedavi sürecine katkı sağlıyor

Bireyin tedaviye ikna edilmesi sürecinde aile ve yakın çevresinin büyük bir rol oynadığının altını çizen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Destekleyici bir ortamda kişi kendini daha rahat ifade edebilir. Ailelerin açık iletişim kurması, pozitif bir iletişim kurması ve yargılamadan dinlemesi gerekir. Onlara bu süreçte yalnız olmadıklarını ve anlaşıldıklarını hissettirmek, tedaviye yönelik motivasyonlarını artırabilir.” dedi.

Gençlerin yakın arkadaşları ve sosyal çevresinin de tedavi sürecindeki katkılarının önemli olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Arkadaş gruplarından etkilenerek riskli davranışlara yönelebilirler. Bu nedenle, çevrenin de tekrardan düzenlenmesi gerekebilir. Arkadaşlarının ve akranlarının tedavi sürecine olan olumlu bakış açıları, ergenin tedaviye daha açık hale gelmesine yardımcı olabilir.” açıklamasını yaptı.

Erken müdahale ve etkili iletişim tedavinin başarılı olması için önemli

Ergenlerin tedaviye direncini kırmanın en önemli adımlarından birinin empati olduğunu yineleyen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ergenlerin, madde kullanımının ve tedavinin sonuçları hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Bağımlılığının fiziksel, zihinsel ve duygusal etkileri konusunda bilgi vermek, gençlerin durumlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Her ergenin durumu farklıdır, bu nedenle, kişiye özel yaklaşımlar geliştirmek ve gerektiğinde profesyonel destek almak, tedavi sürecinin başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlayacaktır. Erken müdahale ve etkili iletişim, gençlerin sağlıklı bir geleceğe ulaşmalarını destekleyecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MAPFRE Sigorta, Kırmızı Buluşmalar Etkinliklerinde, Münhasır İş Ortakları ile Bir Araya Geldi

MAPFRE Sigorta, münhasır iş ortaklarıyla olan güçlü bağı pekiştirmek ve istikrarlı büyüme odağını güçlendirmek amacıyla düzenlediği Kırmızı Buluşmalar etkinliği çerçevesinde Bursa, Adana, İstanbul, İzmir ve Ankara’da acenteleriyle bir araya geldi. 

 

Uluslararası deneyimi, yüksek mali gücü ve sahip olduğu yaygın profesyonel acente ağı ile 75 yıldır Türkiye sigortacılık sektörüne yön veren MAPFRE Sigorta, düzenlediği Kırmızı Buluşmalar etkinliği ile münhasır iş ortakları ile bir araya geldi. Bursa, Adana, İstanbul, İzmir ve Ankara’da gerçekleştirilen buluşmalara MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe ile birlikte icra kurulu üyeleri, üst düzey yöneticiler ve bölge müdürleri katıldı. 

Kırmızı Buluşmalar’ın İstanbul buluşmasına katılan MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, yaptığı konuşmada münhasır iş ortaklarının MAPFRE Sigorta için önemine değindi. Yurtseven konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İş ortaklarımız, sadece satış kanallarımız değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetinin ve sürdürülebilir büyümemizin anahtar unsurları. Onlarla kurduğumuz güçlü iş birliği, MAPFRE Sigorta’nın fark yaratan hizmet anlayışının temelini oluşturuyor. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunarken, münhasır iş ortaklarımızın desteğiyle güçlü bir ekosistem inşa ediyoruz. Kırmızı Buluşmalar da beklentileri daha iyi anlama ve geleceğe yönelik stratejilerimizi birlikte şekillendirme fırsatı sunuyor. Özellikle zor dönemlerde sağlam durabilmek, doğru stratejilerle mümkün oluyor. İş ortaklarımız ile geliştirdiğimiz güçlü bağlar ve karşılıklı güven, zorlukların üstesinden gelirken bizim en büyük gücümüz. Sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına yanıt vermek için uzun vadeli stratejilere ve değerlerimize bağlıyız. İş ortaklarımızın bu vizyonu paylaşarak bizimle birlikte hareket etmesi, MAPFRE Sigorta’nın kalıcı başarısının en önemli unsurlarından biri. Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına uyum sağlarken, iş ortaklarımızla birlikte onların yanında olmayı sürdüreceğiz.”

MAPFRE Sigorta Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe de yaptığı değerlendirmede “MAPFRE Sigorta olarak, piyasa dinamiklerine ve değişime uyum sağlayabilen, dönüşümleri doğru gözlemleyip stratejilerini bu doğrultuda adapte edebilen bir yapıya sahibiz. Güven, etik ve dürüstlük, değerlerimizin temellerini oluşturuyor. Bu anlayışı Türkiye’deki tüm operasyonlarımıza ve iş ortaklarımızla olan ilişkilerimize entegre ediyoruz. Uzun soluklu iş ortaklıkları kurmak ve bu birlikteliklerin DNA’mıza paralel özellikler taşıması, kurum kültürümüzün önemli bir parçasını oluşturuyor. Satış kanalları yapımızın önemli bir parçası olan münhasır iş ortaklarımız da, iş modelimizin temel taşlarından biri durumunda. Bu anlamda, Kırmızı Buluşmalar etkinliğimiz bu yapıyı kuvvetlendiren, iş ortaklarımızla aramızda sinerji oluşturan önemli bir platform. Bir araya gelerek iş süreçlerimizi geliştirmek ve müşteri memnuniyetini artırmak için değerli bir etkileşim ortamı yaratıyoruz. MAPFRE Sigorta olarak, sürdürülebilir büyüme ve mükemmeliyet yolculuğumuzda, her bir iş ortağımızla birlikte ilerleyerek, sektörümüze yön vermeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı