Yazar arşivleri: admin

Borled Samsun’a Doğrudan Yabancı Yatırım Getiriyor

Modern teknolojisi ve 40 yılı aşkın Borsan tecrübesi sayesinde sektörde liderliğe yükselmeyi hedefleyen Borled Aydınlatma, ülke ekonomisine katkılarını yeni bir boyuta taşımak için önemli bir adım attı.

Borled Aydınlatma, Çin merkezli Lixin Lighting firması ile gerçekleştirdiği ortaklıkla kaliteden taviz vermeden, verimliliği artırarak rekabetçi fiyat yapısına ulaşırken, aynı zamanda ürün çeşitliliğini de arttıracak. Borled Aydınlatma, ortaklaşa gerçekleştirilecek 25 milyon dolar düzeyinde, teknoloji transferi, Ar-Ge ve kapasite artırımı odaklı yatırımlarla 3 yıl içerisinde 3 katın üzerinde büyümeyi ve 35 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyor. Borled’in bir diğer hedefi de özellikle ihracat pazarlarında, “Made in Türkiye” algısının güçlendirilmesi.

Modern teknolojisi ve 40 yılı aşkın Borsan tecrübesi sayesinde sektörde liderliğe yükselmeyi hedefleyen Borled Aydınlatma, Çin Merkezli Lixin Lighting firmasıyla iş ortaklığı gerçekleştirdi. Ortaklık kapsamında, Borled Aydınlatma’nın yüzde 10 hissesi, 1,5 milyon dolar bedelle Çin merkezli Lixin Lighting firmasına devredildi. 

Borled Aydınlatma ve Lixin Lighting arasında ortaklık imza töreni, Samsun’da yer alan Borled Fabrikası’nda, 27 Ocak 2025 Pazartesi günü gerçekleştirildi. Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez ve Lixin Lighting Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Jian Liu’nun, hisse ortaklı anlaşmasına imza koydukları törende, Samsun Valisi Orhan Tavlı ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın yanı sıra, Borsan Kablo Yönetim Kurulu Üyesi Joseph Azaar, Borsan CEO’su Arbek Akay, Borsan Grup ortakları ve üst düzey yöneticileri de hazır bulundular.

“Borled Markamızı, Türkiye ve Dünya Pazarlarında Çok Daha Önemli Bir Konuma Ulaştıracağız”

İmza töreninde gerçekleştirdiği konuşmada Borled Aydınlatma’nın, liderlik hedefi doğrultusunda önemli adımlar attığını ifade eden Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, “Yakın zamana dek Borsan Kablo şirketimiz bünyesinde faaliyet gösteren Borled, 2025 itibarı ile Borled Aydınlatma tüzel kişiliği ile ayrı bir mükellefiyet olarak, Borsan Grup bünyesinde faaliyetlerine devam ediyor. 2017 yılı itibari ile modern LED teknolojisi ve 40 yılı aşkın Borsan tecrübesi sayesinde güçlü bir büyüme sergilemiş olan Borled markamız gerek Türkiye pazarında gerekse başta Ortadoğu, Afrika, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa olmak üzere ihracat pazarlarımızda yüksek kalite algısına ve marka gücüne sahiptir. Borled Aydınlatma belirlemiş olduğu hedeflere, bu yeni yapısıyla ve Borsan markasının birçok ülkede sahip olduğu saygın konumun desteğiyle yürüyüşünü sürdürüyor. Çin merkezli Lixin Lighting ise özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya pazarlarına aktif ihracat gerçekleştiren, Ar-Ge, Özel Tasarım ve Ürün Montaj kabiliyetleri ile bilinen bir firmadır. Elektrik, elektronik ve LED konusunda çok yüksek know-how birikimine sahip yeni ortağımızla Borled markamızı, Türkiye ve dünya pazarlarında çok daha önemli bir konuma ulaştırmayı hedefliyoruz. Çin merkezli Lixin Lighting firması ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık, kaliteden taviz vermeden, verimliliği artırarak rekabetçi fiyat yapısını ulaşırken, aynı zamanda ürün çeşitliliğimizi de artırmamızı sağlayacak” dedi.

3 Yılda 25 Milyon Dolar Yatırımla 3 Kattan Fazla Büyüme ve 35 Milyon Dolar Ciro Hedefi

Borled Aydınlatma’nın ülke ekonomisine katkılarını yeni bir boyuta taşımaya hazırlandığını ifade eden Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez: “Lixin Lighting ile ortaklaşa yatırımlarımız devam edecek. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde, teknoloji transferi, Ar-Ge ve kapasite artırımı odaklı olarak 25 milyon dolar düzeyinde yatırım planlıyoruz. Bu yatırımlarla, yine 3 yıl içerisinde 3 katın üzerinde bir büyüme performansıyla 35 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Kadın Çalışan Ağırlıklı 100 Kişilik Yeni İstihdam 

25 milyon dolar yatırımla 3 katın üzerinde hedefine vurgu yapan Adnan Ölmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk aşamada makine ve işletme sermayesi odaklı yatırımla ve 2025 yılı içerisinde, yüksek fikri mülkiyet değeri özelliğine sahip etanj armatür ve hali hazırda Türkiye’de üretimi yapılamayan NEON üretimi için makine ve kalıp yatırımları gerçekleştireceğiz. Yatırımlarımız, NEON aydınlatma üretimi, dizgi ve metal baskı, boya makine gibi alanlarda devam edecek. Teknoloji transferi, Ar-Ge ve kapasite gücümüzle, 3 yıl içerisinde ciromuzu 3 katın üzerinde büyüme ile 35 milyon dolar düzeyine çekerken, özellikle kadın çalışan ağırlıklı 100 kişilik yeni istihdam da üreteceğiz. Genel prensibimiz olan kadın istihdamında pozitif ayrımcılık kapsamında, bu yatırımızda da kadın çalışanlara öncelik vermeye devam edeceğiz.”

En Son Nesil LED Ürünlerle Made in Türkiye Algısına Katkı

Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, şunları söyledi: “Çin, LED ve Elektronik üretiminde dünyanın inovasyon merkezi durumundadır. LED Aydınlatma teknolojilerinin dünya genelindeki gelişimine ve sektörün küresel üretimine Çin merkezli firmalar yön vermektedir.  Öte yandan, Çin’de geliştirilen yeni tasarımlı ve teknolojili LED aydınlatma ürünlerinin, özellikle Türkiye ve çevresinde pazara sunulması belirli bir faz farkı ile gerçekleşmektedir. Hedefimiz, yeni teknoloji ortağımız Lixin Lighting iş birliğinde, en son nesil tasarım ve ürünleri, Çin ile eş zamanlı olarak Türkiye ve ihracat pazarlarımıza ‘Made in Türkiye’ markası ile sunabilmek ve yenilikçilik ruhumuzla rekabet avantajı elde etmektir. Borled Aydınlatma’nın, özellikle ihracat pazarlarındaki büyümesinin, ‘Made in Türkiye’ algısına da katkı yapacak olması bizlere gurur ve heyecan veriyor. Bu gururumuzu ve heyecanımızı paylaşan Sayın Valimiz ve Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza, çalışma arkadaşlarıma ve diğer tüm misafirlerimize, imza törenimize katılımlarından ötürü şükranlarımı sunuyorum.”

Konuşmasında, yine Borsan Grup şirketlerinden, 40 yıllık köklü geçmişe sahip Borsan Kablo’nun yüksek Ar-Ge gücüne de değinen Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, “Borsan Kablo, 1.000 metrekarelik bir alanda 56 kişilik uzman ekiple hizmet veren, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı kendi Ar-Ge Merkezini de barındırıyor. Bu merkezimiz, 13 patentin yanı sıra, ulusal ve uluslararası olmak üzere 100’e yakın endüstriyel tasarım belgesine, 15 adet ulusal ve uluslararası bilimsel yayına sahiptir. Borsan Kablo, iç ve dış pazardaki güçlü konumunun yanı sıra, savunma sanayi tarafından verilen Üst Sınıf EYDEP BELGESİ sahibi ve alanında tek tedarikçidir. BORSAN Kablo TUSAŞ, HAVELSAN, ROKETSAN gibi savunma sanayi şirketleriyle gizlilik çerçevesinde ortak projeler yürütmektedir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mimar sevgiliden sürpriz doğum günü

Genç oyuncu Rabia Soytürk 26’ncı yaşını sevgilisi Samet Vuruşan’ın düzenlediği sürpriz parti ile kutladı.

Sevgilisinin yemeğe götürdüğü restorandaki sürpriz doğum günü partisinde Soytürk’ü yakın dostları yalnız bırakmadı. Pastasını üflemeden önce basın mensuplarına poz veren ikiliden Rabia Soytürk hediye takıntısı olmadığını, kendisi için en büyük hediyenin zaman olduğunu söyleyip “26 oldum. Daha çok ve genç hissediyorum henüz 30’a yaklaşmış gibi hissetmiyorum. Günler öncesinden planlamış; ben beklemiyordum, beni yemeğe diye getirdi. Arkadaşlarımızı çağırmış. Samet’le geçirdiğim ikinci doğum günüm. Zaman önemli, hediye benim için zamandır. Bana harcadığı zamana teşekkür ederim. Hediye kısmını ona bırakıyorum” dedi.

Oyunculuk sektöründen iki kişinin birliktelik yaşamasının zorluklarından bahsedip sevgilisinin mimar olmasından dolayı şanslı olduğuna vurgu yapan genç oyuncu “Sektör içinden iki kişi birbirine vakit ayırmakta zorlanabiliyor ancak ben bu şekilde daha güvenli ve rahat hissediyorum” diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde sevgilisi Samet Vuruşan’dan evlilik teklifi alıp yüzük takan ancak kısa süreli ayrılık yaşayıp tekrar biraraya gelen Soytürk, sözün evliliğe gelmesiyle temkinli konuşup şöyle devam etti: “Güzel yol alıyoruz, kariyer hedefimiz başarı odaklı. Başka hedeflerim de var. Yüzükler tabii takıldı, söz ya da nişan gibi olmadı ama bir teklif oldu” dedi

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yapı Kredi bomontiada’da Yeryüzü Renkleri Sergi Atölyesi: “Doğal Mürekkep Yapımı”

Yapı Kredi bomontiada, 1 Şubat Cumartesi günü GALERİ’de devam eden “Yeryüzü Renkleri” sergisinin küratörü Birnur Temel Birtane’nin “Doğal Mürekkep Yapımı” atölyesine ev sahipliği yapıyor.                          

 

7 yaş üzeri çocuklar ve yetişkinlerin katılabileceği atölye çalışmasında, tarımsal atıklardan elde edilen boyar maddeler ile kâğıt üzerinde kompozisyonlar yaratılacak. Nar kabuğu, mor soğan kabuğu, dut yaprağı, ısırgan ve ceviz kabuğunun birer mürekkep hammaddesi olarak kullanılacağı atölyede, bir boyar maddeden birden fazla renk alternatifinin nasıl elde edileceği de incelenecek.  Atölyen kapsamında düzenlenecek küratör eşliğindeki sergi gezisinde, doğal boyar maddelerin ve Türkiye’nin renk paletinin üzerine sohbet ederken, iklim üzerine de konuşulacak. Etkinliğin sonunda ise katılımcılara tüm tariflerin olduğu, kapsamlı bir derleme kitabı olan “Bir Çiftçinin Renkleri -Doğal Mürekkep Yapımı” hediye edilecek. 

 

Çiftçilerin doğal boyar maddelerden oluşan paletleriyle tasarımı buluşturan Yeryüzü Renkleri sergisi, 12 Şubat 2025’e kadar Pazar-Pazartesi günleri hariç, 11:00-19:00 saatleri arasında Yapı Kredi bomontiada GALERİ’de gezilebilir.

 

Atölye biletleri Biletix üzerinden satışa sunulmuştur. 

 

Mekan: Yapı Kredi bomontiada GALERİ 

Tarih: 1 Şubat 2025, Cumartesi

Saat: 13:00 – 14.00

  

Yapı Kredi bomontiada Adres: Merkez Mah., Silahşör Cad., Birahane Sok. Tarihi Bomonti Bira Fabrikası No:1, Şişli

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbanklıların Girişimlerine Gerçekleştirilen Toplam Yatırım Tutarı 2 Milyon Dolara Ulaştı

Akbank, kendi girişimlerini kurmak isteyen Akbanklıları desteklemek için başlattığı kurum içi girişimcilik programı Akbank+ kapsamında yeni yatırımlara imza attı. Programın ilk dönem girişimlerinden Voltla’ya 200 bin dolar devam yatırımı gerçekleştiren Akbank, ikinci dönemde hayat bulan Fundero girişimi için de 400 bin dolar yatırım kararı aldı. Böylece Türkiye’nin ilk tam zamanlı kurum içi girişimcilik programı olan Akbank+ ile ekosisteme kazandırılan girişim sayısı 4’e yükselirken, Akbanklı girişimlere gerçekleştirilen toplam yatırım da 2 milyon dolara ulaştı. 

 

Akbank, girişimcilik ve inovasyon kültürünü zenginleştiren kurum içi girişimcilik programı Akbank+ kapsamında Akbanklı girişimlere yeni yatırımlar gerçekleştirdi. Akbank’ın İnovasyon Merkezi Akbank LAB çatısı altında hayat bulan ve İnsan ve Kültür desteğiyle hayata geçirilen Akbank+, Akbanklıların girişimleri üzerinde tam zamanlı çalışabilmelerine olanak tanıması ile alanında bir ilk. Yaklaşık 6 ay süren programa katılan kurum içi Akbanklılar, yoğun eğitim ve mentorluk sürecinin ardından yatırım alarak kariyer yolculuklarına girişimci olarak devam etme şansına sahip oluyor. 

 

İki yeni yatırımla Akbank, kurum içerisinde Akbanklılar tarafından geliştirilen girişimleri desteklemeye devam ediyor. Bu kapsamda Akbank+ programının ilk döneminde 500 bin dolar yatırımla hayat bulan Voltla girişimine 200 bin dolar devam yatırımı, programın ikinci döneminde geliştirilen Fundero girişimine ise 400 bin dolar değerinde yatırım gerçekleştirilmesine karar verildi. 

 

Atık süreçlerini dijitalleştiren Waste Log, elektrikli araç kullanıcı deneyimini tek bir platformda buluşturan Voltla ve mobil oyun stüdyolarına yönelik yapay zeka desteğiyle analitik iç görüler sunan Metriqus’un ardından yatırım kararı alınan Fundero, programın dördüncü mezun girişimi oldu. Devam yatırımı dâhil Akbank’ın Akbank+ kapsamında yaptığı yatırımlar 2 milyon dolara ulaşırken programın üçüncü dönemi için ise geri sayım başladı.

 

Burcu Civelek Yüce: “Güçlü inovasyon ve girişimcilik kaslarımızla pozitif bir etki yaratıyoruz”

Programın yakaladığı başarıdan duydukları memnuniyeti ifade eden Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “Akbank olarak yenilikçi çözümlerle müşterilerimize ve iş ortaklarımıza sürdürülebilir değer sunmaya odaklanıyoruz. 2016’dan bu yana Akbank LAB çatısı altında dünyanın dört bir yanından girişimler ve finteklerle kurduğumuz iş birlikleri ve açık inovasyon programlarıyla çalışmalarımızı sürdürüyor, aynı zamanda ekosistemi destekliyoruz. Akbank+, inovasyon kültürümüzün en güçlü yansımalarından biri olarak, Akbanklıların yenilikçi girişimleri Akbank desteğiyle tam zamanlı olarak hayata geçirmesine olanak tanıyor. Bu program sadece Bankamız içerisinde girişimcilik kaslarımızı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkemiz ve dünyamız için pozitif bir etki yaratmamıza da olanak tanıyor. Fundero ve Voltla gibi bütüncül fayda sunan girişimleri ölçeklenmelerini sağlayacak seviyede yatırımlar ile desteklemeye ve yeniliklere imza atmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Pınar Anapa: “Akbanklılara değer katan bir program”

Akbank+’ın yeni nesil yapısıyla Akbanklılar için güçlü gelişim fırsatları sunduğunu vurgulayan Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa, “Girişimciliği ve yenilikçiliği kültürümüzün yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. Akbank+ ile Akbanklıların girişimcilik ruhunu destekleyerek kariyer yolculuklarını güçlendirmeye devam ediyoruz. Akbanklılar tam zamanlı olarak girişimleri üzerinde çalışarak hem kendilerini geliştirme hem de yenilikçi çözümler üreterek kariyerlerine girişimci olarak devam etme fırsatı yakalıyor. Aynı zamanda programa katılan tüm arkadaşlarımız, elde ettikleri deneyimle Bankamızın yenilikçi kültürünü temsil eden elçiler olarak görev alıyor. Bu program sayesinde Fundero ve Voltla gibi başarılı girişimlerle ekonomik, çevresel ve toplumsal değer yaratmaktan mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.

 

Fundero: E-Ticarette Alternatif Finansman Platformu

Akbanklı Uğur Emre Baykal, Tarık Hayat ve Mehmet Bora Aydın tarafından geliştirilen Fundero, e-ticaret sektöründeki satıcılara yönelik yenilikçi bir finansman platformu sunuyor. Satıcıların verilerini analiz ederek uygun finansman seçeneklerini belirleyen platform, bu süreçte anlaşmalı finansman sağlayıcılarıyla entegre çalışarak işletmelerin alternatif kaynaklara hızlı ve kolay erişimini sağlıyor. 

 

Voltla: Elektrikli Araç Kullanıcılarına Yönelik Çözümler Tek Bir Platformda

Akbank+ programı kapsamında Esra Gül Korkmaz ve Özgür Barış tarafından geliştirilen Voltla, elektrikli araçların şarj istasyonlarını tek bir platform üzerinden görüntüleme, akıllı rota planlama ve ödeme gibi entegre hizmetler sunuyor. Akbank+ programının ilk döneminden itibaren başarıyla büyüyen Voltla, aldığı yeni yatırımla hizmet ağını genişletecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Jinekolojik muayene olmayan kadınlar dikkat!

Ülkemizde son yapılan araştırmalarda her 3 kadından 1’inin hiç jinekolojik muayene yaptırmadığı gözlemleniyor. Ancak kadın kanserlerinin büyük çoğunluğuna düzenli kontrol ve taramalar sayesinde erken evrede tanı konulabiliyor.

Dünya’da en sık görülen ve ilişki sırasında ağrı, alışılmışın dışında renk ve kokudaki akıntı, pelvik bölgede sızı, ağrı ve bacaklarda şişlik gibi bulgularla kendini gösteren rahim ağzı kanserine erken evrede tanı konulması durumunda, erken tedavi ile olumlu sonuçlar alınabiliyor. En önemli basamak olan rutin doktor kontrollerini ertelememek hastalığın öncesi ve sonrasında uygulanacak tedavi gidişatına olumlu yön veriyor. Rahim ağzı ve diğer kadın kanserlerinden korunma veya erken evrede tanı alınabilmesi için kadınların adet düzenlerini kontrol etmeleri, adet dönemlerinde gerçekleşebilen değişimleri gözlemlemeleri, varsa vajinal akıntılarını da sık sık kontrol etmeleri ve bu durumu uzman bir doktor ile paylaşmaları oldukça önemli olabiliyor. Rahim Ağzı Kanseri açısından düzenli olarak HPV testi veya Pap Smear testini yaptıran kadınlarda erken teşhis ile başarılı sonuçlar sağlanabiliyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Doç. Dr. Mehmet Şükrü Budak, rahim ağzı kanseri ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi. 

Görülme sıklığı artan lezyonlar asosyalliğe neden olabiliyor

Ülkemizde yapılan ulusal rahim ağzı kanseri tarama programı sayesinde, her geçen gün daha fazla sayıda tarama testi sonucu pozitif çıkan hasta kolposkopiye yönlendirilmektedir. Rahim ağzındaki lezyonlara 20’li yaşlardan itibaren tanı konulmaktadır. Rahim ağzı lezyonlarında bakılan önemli faktörler; hastanın yaşı, lezyonun derecesi, çocuk sahibi olup olmama isteği ve düzenli kontrollerin hangi sıklıkla gerçekleştirildiği olabilmektedir. Kişi açısından oldukça yıpratıcı olabilen bu süreçler hem psikolojik olarak hem de sosyal açıdan kadınları etkileyebilmektedir. Vajinal kanama, vajinal akıntı, akıntıya eşlik eden kötü koku gibi belirtileri taşıyan kadınlar bazen sosyal ortamlardan uzaklaşma isteği taşımaktadır. Genellikle bu şikayetlere sahip kadınlarda doktor kontrollerini ihmal etmelerinden dolayı var olan bir kanser ilerleyebilmektedir. Bu durumda ilerleyen kanser diğer organlara da yayılıp, tedavi şansı azalabilmektedir.

Belirtiler evre hakkında bilgi verebiliyor 

Rahim ağzı kanserinde, kanserin evresine göre belirtiler değişebilmektedir. Erken evrede geçemeyen vajinal akıntı, kötü koku, vajinal akıntı, ara kanama, ilişki sonrası kanama, uzamış kanamalar gibi şikayetler olabilirken, ilerleyen hastalık evresinde ise karın alt bölgesinde ağrı, sırta vuran ağrı, akıntı ve kokuda artış, vajinal kanamada artış, işeme ve dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, bacaklarda şişlik ve ağrı olabiliyor. Tüm kanserlerde olduğu gibi, kadın kanserlerinde de erken evrede tanı konulması durumunda tedavi ile iyi sonuçlar elde etmek mümkün olabilemektedir. Düzenli olarak yıllık kadın doğum muayenesini olmak erken tanı ve tedavi süreçlerinin başlatılmasında hayati önem arz etmektedir. Bu nedenle düzenli kontrollerin yapılması kadın sağlığı açısından gereklidir. 

Erken teşhis ile tedavi şansı çok yüksek 

Rahim ağzı kanseri genellikle orta yaşlardan sonra ortaya çıkabilmekte, erken evrelerde tanı konulup tedavi edilmesi durumunda yüksek iyileşme oranları göstermektedir.  Rutin kontrol veya olağan dışı şikayetler sonucunda, doktora başvuran kadınlarda rahim ağzı görsel olarak değerlendirilmekte, tarama amaçlı Smear veya HPV testi alınmaktadır. Smear veya HPV testinin pozitif çıkması, rahim ağzında görsel şüpheli alan olması durumunda Rahim Ağzı Kolposkopi cihazıyla ile incelenmektedir. Kolposkopi işlemi esnasında gerekli görülürse rahim ağzındaki şüpheli alanlardan biyopsi alınmaktadır. Biyopsilerin patolojik olarak incelenmesiyle, erken evrede teşhis edilebilen kanserlerde genellikle cerrahi tedavi ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle erken teşhis oldukça önemlidir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklara ‘ölüm’ kavramı açıklanmalı…

Belirsiz ifadeler yerine ‘ölüm’ kavramının açıkça anlatılması gerektiğine dikkat çeken Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “‘Öldü’ ifadesi, doğru ve basit bir açıklamadır. ‘Uyuyor’ veya ‘gitti’ gibi ifadeler kafa karıştırıcı olabilir.” dedi. Çocukların karmaşık duygular yaşayabileceğinin unutulmaması gerektiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Sorulara sabırla, yaşlarına uygun şekilde ve dürüstçe cevap vermek gerekir. Rutin aktivitelerine devam etmelerini desteklemek, onları rahatlatabilir.” önerisinde bulundu. Yıldırım ayrıca, ebeveynlerin veya bakım verenlerin çocuklar karşısında kendi duygularını gizlememeleri gerektiğini de vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, yaşanan olumsuz olayların ardından özellikle ölüm haberinin çocuklara nasıl verilmesi gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.

Çocuklar karmaşık duygular yaşayabilir!

Çocuklara vefat haberi verirken, duygu ve gelişim seviyelerini göz önünde bulundurmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Bu konuşma hassasiyet ve dikkat gerektirir. Çocuğun yaşına göre basit ve anlaşılır bir dil seçmeli. Küçük yaşlardaki çocuklar ‘ölüm’ gibi soyut kavramları anlamakta zorlanabilirler. Bu nedenle somut ifadeler tercih edilmeli.” dedi. 

Çocukların ölüm gibi büyük bir kaybı yaşarken karmaşık duygular hissedebileceklerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Onlara bu duyguları yaşamanın normal olduğunu ve her türlü hislerinin kabul edildiğini anlatmak önemli.” uyarısını yaptı.

‘Uyuyor’ veya ‘gitti’ gibi ifadeler yerine, ‘ölüm’ kavramı anlatılmalı… 

Çocukları kandırmanın veya belirsiz ifadeler kullanmanın kafa karışıklığına yol açabileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “‘Öldü’ ifadesi, doğru ve basit bir açıklamadır. ‘Uyuyor’ veya ‘gitti’ gibi ifadeler kafa karıştırıcı olabilir.” dedi.

Çocukların genellikle ölümle ilgili sorular sorduklarını hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sorulara sabırla, yaşlarına uygun şekilde ve dürüstçe cevap vermek gerekir. Vefat haberi verildikten sonra çocukların hayatlarında bir denge kurmalarına yardımcı olunmalı. Okula gitmek veya arkadaşlarıyla oynamak gibi normal aktivitelerine devam etmeleri, onları rahatlatabilir.”

Çocuklar karşısında kendi duygularınızı gizlemeyin… 

Çocukların, kayıp karşısında farklı şekillerde tepki verebileceklerinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Onlara üzüntülerini ifade edebilecekleri bir ortam sunmak ve yanlarında olmak önemli.” dedi.

Ebeveynlerin ya da bakım verenlerin kendi duygularını da gizlememeleri gerektiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“Duygusal tepkilerinizi paylaşabilirsiniz. Bu, çocuğa duygusal ifadenin doğal olduğunu gösterir. Ancak bu duyguların çocuğu fazla etkilememesi için dikkatli olunmalı. 

Çocukların kayıp sonrası süreçte nasıl davranacakları ve ne hissedecekleri zamanla değişebilir. Sabırlı olmak ve onları dinlemek bu süreçte çok yardımcı olacaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TikTok’tan pazarlama uzmanlarına 2025 rehberi: “What’s Next 2025 Trend Raporu”

TikTok, pazarlama uzmanları için topluluğun değişen istek ve ihtiyaçlarına dair derinlemesine içgörüler sunan yıllık trend raporu “What’s Next 2025 Trend Raporu”nu yayımladı.

Raporda, TikTok topluluğunun 2025 yılında benzersiz, dönüştürücü ve yıla damgasını vuracak içerikler üretmek için bir araya geleceği vurgulanıyor. Bu yaklaşım ‘marka kimyası’ olarak adlandırılan yeni bir hareketle, pazarlama stratejileri ve iş büyümesi yaklaşımlarını kökten değiştirecek. Geleneksel pazarlama yöntemleri yerini, markaların içerik üreticileri ve topluluklarla iş birliği yaparak kültürel değer taşıyan, etkili ve yankı uyandıran içerikler oluşturduğu bir döneme bırakıyor. TikTok, bu dönüşümle markaların tüketicilere sadece ürün ve hizmet sunmanın ötesine geçerek anlamlı bir bağ kurmasını hedefliyor.

TikTok Ortadoğu, Türkiye, Afrika, Orta ve Güney Asya Global İş Çözümleri Genel Müdürü Shadi Kandil 2025 yılının trendleri için “2024 yılında markaların yaratıcı sınırları zorladığını, trendlere adapte olduğunu ve topluluklarıyla güçlü bağlar kurduğunu gördük. 2025 bu durumu daha da ileriye taşıyacak. TikTok’taki yaratıcı hikâye anlatımı fırsatları sınırsız. Bu yıl markalar ve içerik üreticileri bir araya gelerek kültürü şekillendirmeye, yeni fikirler ateşlemeye ve TikTok topluluğu için önemli olan konuları merkeze alarak iş büyümesini hızlandırmaya devam edecek” diyor.

TikTok’un “What’s Next 2025 Trend Raporu” platformun 2025 yılına dair en etkili ve sürdürülebilir trendlerini detaylı bir şekilde ele alıyor. Rapor, bu trendleri Trend Sinyalleri olarak adlandırıyor ve üç ana başlık altında inceliyor:

  1. Marka      Füzyonu
  2. Kimlik      Geçişmesi
  3. Yaratıcı      Katalizörler

 

Marka Füzyonu: TikTok’la Duyarlı ve Kalıcı Bağlar

Markalar, yenilenmiş bir enerjiyle topluluklarıyla daha duyarlı ve kalıcı bağlar kurma fırsatlarını değerlendiriyor.

TikTok, güvenilir içgörüler sunan bir platform olarak öne çıktıkça, markalar platformun TikTok Creator Marketplace özelliği sayesinde farklı içerik üreticileriyle iş birliğinin değerini keşfediyor. Markalar, sade yorumculardan dinamik kişiliklere kadar geniş bir yelpazede içerik üreticileriyle çalışarak tek bir üreticiye bağımlı kalmadan, topluluklarıyla daha geniş ve çeşitli bağ kurabiliyor. Bu strateji, özgün hikâye anlatımını mümkün kılarken, farklı kitlelere ulaşmayı da sağlıyor. TikTok kullanıcılarının üçte ikisi, markaların çeşitli içerik üreticilerle iş birliği yapmasını memnuniyetle karşılıyor (1). Ayrıca, özelleştirilmiş kodlar ve özel tekliflerin eklenmesi, markaların daha etkili ve kişiselleştirilmiş bağlantılar kurmasına olanak tanıyor. Bu yöntem, kullanıcı deneyimini güçlendirirken iş sonuçlarında da önemli bir artış sağlıyor.     

Markaların çeşitli içerik üreticileriyle çalışmasının yanı sıra, bu üreticilerin özgün tarzlarını içeriklerine yansıtmalarına olanak tanımaları büyük önem taşıyor. Örneğin, bir moda markası olan XSide TikTok’ta başlattığı #okulkombini kampanyasıyla gençleri kampüs kıyafetleri konusunda ilham vermeye ve marka değerini artırmaya odaklandı. İçerik üreticileriyle iş birliği yaparak kampanya kapsamında, gençlere kampüs kombinleri için özgün ve yaratıcı fikirler sunuldu. Kullanıcılar, bu fikirleri TikTok’ta paylaşarak kampanyanın organik olarak yayılmasını sağladı. Kampanya, yüzde 9,2 arama görünürlüğü artışı, yüzde 4 reklam hatırlanma oranı yükselişi ve yüzde 8,1 satın alma artışıyla dikkat çekici sonuçlar elde etti. Kampanya, sadece marka bilinirliğini artırmakla kalmayıp genç kitleyle etkileşim kurarak TikTok topluluğunda güçlü bir bağ oluşturdu. Bu yaratıcı yaklaşım, markaların içerik üreticileriyle iş birliği yaparak daha geniş bir kitleye ulaşabileceğini ve güçlü pazarlama sonuçları elde edebileceğini bir kez daha kanıtladı.

Markaların, yalnızca özgün içerik üretmekle yetinmeyip, topluluklarıyla samimi ilişkiler kurması ve varlık göstermesi önemli bir hale geliyor. Sokak röportajları, kamera arkası anları veya derinlemesine içgörüler gibi filtresiz ve çeşitli içerikler paylaşarak, markalar hem güven hem de topluluk hissi yaratabilir. Bu yaklaşım, aynı zamanda izleyici katılımını da artırır. Araştırmalara göre, TikTok kullanıcılarının yüzde 40’ı, kişiliklerini yansıtan markaları daha alakalı bulurken (2), sosyal medya ve video platform kullanıcılarının yüzde 45’i, markaların kendilerini anlamasının marka bağı üzerindeki olumlu etkisini vurguluyor (3). Bu durum, markaların tutarlı, destekleyici ve keyifli içeriklere öncelik vermesinin önemini gözler önüne seriyor. TikTok’un Creative Exchange özelliği, markaların özel alanlarda uzmanlaşmış yaratıcı profesyonellerle iş birliği yapmasını kolaylaştırıyor. Bu stratejik ortaklıklar, markaların hedef kitleleriyle daha anlamlı ve etkili bağlantılar kurmasını sağlarken, izleyicilerin ilgisini çeken içeriklerin yaratılmasını mümkün kılıyor. 

Kimlik Geçişmesi: Markalar ve Topluluklar Arasında Derin Bağlar

Markalar, değişen tüketici değerlerini benimseyerek, bu dönüşen ideallerin kendi kimliklerini şekillendirmesine olanak tanıyor. 

TikTok toplulukları, farklı ve özgün bakış açılarını benimseyerek niş görüşleri kutlayan ve yeni trendlere uyum sağlayan markalar, topluluklarıyla daha derin bağlar kurarken, erişimlerini ve değerlerini de artırıyor. TikTok’un Symphony Dubbing gibi özellikleri, bu etkileşimleri daha da güçlendiriyor. Symphony Dubbing, küresel marka iletişimini yerel dillerde mümkün kılarak erişilebilirliği artırıyor ve topluluklarla duygusal bağ kurmayı kolaylaştırıyor. Kullanıcıların yüzde 81’i, TikTok’un kendilerine daha önce ilgilerini çektiğini bilmedikleri yeni konular ve trendler tanıttığını belirtiyor (4). Bu da platformun küresel ölçekte bağlı ve etkileşimli bir topluluk oluşturma gücünü kanıtlıyor.

Türkiye’nin önde gelen ev perakendecilerinden Karaca, TikTok’un güçlü CookTok topluluğunu kullanarak yeni ürün lansmanlarında etkileyici bir başarı yakaladı. İçerik üreticilerle güçlü iş birlikleri kuran ve organik #MutfakSirlari hashtag’ini sahiplenen marka, geniş erişim, artan marka bilinirliği ve satış desteği sağlayan reklam çözümleriyle dikkat çekti. Kampanya kapsamında paylaşılan videolar, yaklaşık 100 milyon kez izlendi ve dönüşüm oranında yüzde 30’un üzerinde bir artış sağlandı.

TikTok, kadınların yaşam evreleri ve kimlik konularındaki anlatılarını dönüştürerek, dijital bir kardeşlik ortamı da oluşturuyor. Örneğin, platform, ‘kadın’ kavramını dar çerçevesinden çıkararak kadınların kendilerine özgü akımlarıyla deneyimlerini birinci elden paylaşmalarına olanak tanıyor. Ücret şeffaflığı, uygun fiyatlı alternatifler, lüks harcamalar ve asmr saç stilleri gibi pek çok konuda bağ kuran kadınlar, ortak yaşam deneyimlerini paylaşarak TikTok topluluklarını güçlendiriyor. Kadın kullanıcıların yüzde 72’si, TikTok’ta yeni topluluklarla bağlantı kurmanın kolay olduğunu ifade ediyor (5).

Bu dönüşüm, markaların mesajlarını yeniden değerlendirmesini ve kadın kapsayıcılığını merkezine almalarını sağlıyor. Özellikle #WomeninSTEM gibi birbirini güçlendiren topluluklar, teknoloji ve bilim alanındaki kadınları bir araya getiriyor ve markaların daha anlamlı bir etki yaratmasına yardımcı oluyor. 

Platform, aynı zamanda kişisel finans ve iyi yaşam gibi konulara yeni bir boyut kazandırıyor. Ekonomik değişim dönemlerinde, kullanıcıların finansal okuryazarlığa olan ilgisi artıyor. Öğrenci borçları, ruh sağlığı ve mutluluk gibi konular etrafında şekillenen sohbetler, TikTok kullanıcılarının yaşamlarını yansıtan ve ilişkilendirilebilir içeriklere daha fazla değer verdiğini gösteriyor. Araştırmalara göre, sosyal medya ve video platform kullanıcılarının yüzde 50’si, kendi hayatlarını yansıtan içeriklere ilgi duyuyor (6).

Markalar, bu sohbetlere katılarak topluluklarına gerçek bir değer sunabilir. Örneğin; QNB Türkiye, TikTok hesabından finansal okuryazarlığı artırmaya yönelik bilgilendirici videolar yayımlayarak, kullanıcıların finansal okuryazarlığını güçlendirmeye odaklanıyor. Bu tür içerikler, markaların toplulukla daha anlamlı bir bağ kurmasına ve kullanıcıların hayatlarında gerçek bir fark yaratmalarına yardımcı oluyor. 

Yaratıcı Katalizörler: TikTok ve Yapay Zekanın Gücü

TikTok, pazarlamacılara fikir üretme, projeler geliştirme ve yaratıcı riskler alma konusunda keşfedilmemiş fırsatlar sunuyor.

Yapay zeka (AI), TikTok’ta hem kullanıcılar hem de markalar için günlük görevlerde potansiyelini keşfetmek üzere bir heyecan kaynağı haline geliyor. Kıyafet kombinleri oluşturma, tadilat görselleştirme veya Symphony Assistant ile senaryo yazma gibi uygulamalarla AI, bilim kurgu konseptinden çıkarak günlük yaşam için pratik ve ilgi çekici bir araca dönüşüyor. Bu yaratıcı ve eğlenceli yaklaşım, merak ve yaratıcılığı tetikliyor.

Araştırmalara göre, TikTok kullanıcıları, diğer platform kullanıcılarına kıyasla Generative AI teknolojisini reklamlarda görme konusunda 1.4 kat daha istekli (7). Symphony Assistant gibi araçlar, markaların trend olan içeriklere dair gerçek zamanlı verilerden faydalanarak bu bilgileri çekime hazır konseptlere dönüştürmesini sağlıyor.Bu yenilikçi yaklaşımlar, yapay zekayı TikTok’un keşif odaklı ve dinamik topluluğunun ayrılmaz bir parçası haline getiriyor. Markalar, bu teknolojiyi kullanarak hem etkili hem de kullanıcılarıyla daha güçlü bağlar kuran içerikler üretebilir. 

Artan İçerik Talebiyle Çok Yönlü Hikâye Anlatımı: TikTok’un Dinamik Stratejileri

İçerik talebinin hızla artmasıyla, markalar geleneksel kısa ömürlü pazarlama materyallerinden uzaklaşarak çok yönlü hikâye anlatımı stratejilerine yöneliyor. Image Ads gibi formatlar, markaların hızlıca trendlere adapte olmasını ve formatı değiştirerek yeni hikayeler yaratmasını sağlıyor. TikTok kullanıcılarının yüzde 76’sı, görüntü ve videoların bir arada sunulduğu içerikleri keyifle izlediğini belirtiyor (8). Bu sayede markalar hem izleyicileriyle sürekli etkileşimde kalabiliyor hem de alaka düzeylerini koruyarak dikkat çekiyor.

TikTok’un yorum bölümleri, markalar için gerçek zamanlı geri bildirim alabilecekleri ve yenilikçi içerikler oluşturabilecekleri bir alan sunuyor. Kullanıcıların yüzde 68’i, markaların hedef kitlelerini daha iyi anlamak için yorumları kullanması gerektiğini düşünüyor (9). Bu yaklaşım, markaların topluluk odaklı ve etkileşimli bir içerik üretme sürecini destekliyor.

What’s Next 2025 Raporu Metodolojisi
  

TikTok’un Global Pazarlama Bilimi Ekibi, üçüncü taraflarla iş birliği yaparak çok yöntemli araştırmalar gerçekleştirdi. Çevrimiçi anketler, TikTok ortamında simülasyonlar ve gelişmiş analizler kullanılarak hazırlanan rapor, 2022-2024 dönemine ait verileri inceleyerek 2025 yılının trend dinamiklerini ortaya koyuyor. Rapor, markaların TikTok topluluğu ile daha etkili bağlar kurmasına yardımcı olan en yenilikçi araştırmalardan derlenmiştir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa Büyükşehir’den Şubat Ayında Sanatseverlere Tiyatro Şöleni

Manisa Büyükşehir Belediyesi, kültür ve sanat alanındaki etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından Şubat ayı boyunca sahnelenecek oyunlar, sanatseverlere tiyatro dolu bir ay sunacak. 

Şehir Tiyatrosu Uğur Mumcu Salonu’nda gerçekleşecek oyunlar, her yaştan izleyiciyi tiyatro ile buluşturmayı hedefliyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, minik sanatseverler için Şubat ayında eğlence dolu bir program sunuyor. Çocuklar, 1 Şubat’taki “Bay Patinin Mutfağı” adlı oyunla keyifli vakit geçirirken 7, 14 ve 21 Şubat’ta sahnelenecek “Bir Yaz Gecesi Rüyası” ile de hayallerin büyülü dünyasına adım atacak. Ayrıca, 8, 15 ve 21 Şubat tarihlerinde ise “Soytarıtılar Okulu” oyunuyla çocuklar hem eğlenecek hem de yeni şeyler öğrenecekler. 

Yetişkinlere Özel Duygusal Bir Deneyim

28 Şubat’ta sahnelenecek “Biraz Daha Çikolata” oyunu ise hayata dair derin duygulara dokunan hikayesiyle yetişkin izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunacak. Kubilay Penbeklioğlu ve Emel Adıyaman’ın performansları, izleyenleri duygusal bir yolculuğa çıkaracak. 

Oyunlara Büyük İlgi Var

Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Kubilay Penbeklioğlu, Ekim ayından itibaren sahneledikleri oyunlara büyük ilgi olduğunu belirterek, “Biletlerimiz satışa çıktığı anda tükeniyor ve bu bizi çok mutlu ediyor. Yetişkinlere yönelik Bir Yaz Gecesi Rüyası, Biraz Daha Çikolata; çocuklara yönelik Bay Patinin Mutfağı adlı oyunlarımızla her gün genişleyen bir oyun yelpazemiz var. Sırada ise Şubat ayında çocuklara yönelik Soytarılar Okulu adlı oyunumuz perde diyecek. Mart ayında prömiyerini yapacağımız yetişkin seyircilerimiz için Evcilik Oyunu adlı oyunumuzun prova süreci devam etmekte. Her geçen gün genişleyen oyun yelpazemiz ve salonu dolduran seyircilerimiz ile keyifli, sanat dolu bir sezon geçiriyoruz. Katkıları ve sonsuz desteği için Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mimar Ferdi Zeyrek’e çok teşekkür ediyorum. Sezonun başında söylemiştik bu daha fragman, bizi izlemeye devam edin” diye konuştu.

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Başkan Mimar Ferdi Zeyrek’in Manisa’yı kültür ve sanat şehri yapma vizyonuyla düzenlediği bu etkinliklerle kültür ve sanatı halkla buluşturmayı sürdürecek. Sanatseverler, Biletinial.com üzerinden temin ederek bu keyifli etkinliklerin bir parçası olabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bakırköylü öğrenciler sömestirde tiyatroya doydu

Bakırköy Belediyesi, yarıyıl tatiline giren öğrenciler için ücretsiz çocuk oyunları etkinliği düzenledi. 19 Ocak Pazar günü “Tiyatronun Büyüsü”, 26 Ocak Pazar günü ise “Çipilip” oyunu ile Leyla Gencer sahnesinde buluşan öğrenciler, keyifli bir sömestir tatili yaşadı.

Öğrencilerin sömestir tatilini en güzel şekilde geçirmesi için bir etkinlik takvimi hazırlayan Bakırköy Belediyesi, ücretsiz çocuk oyunları düzenledi. Leyla Gencer sahnesinde iki hafta boyunca öğrencilere ücretsiz gerçekleştirilen oyunlar, yeni eğitim öğretim dönemine de motivasyon oldu. Öğrencilerin unutulmayacak bir seyir deneyimi yaşadığı etkinlik kapsamında, 19 Ocak Pazar günü “Tiyatronun Büyüsü”, 26 Ocak Pazar günü ise “Çipilip” oyunu sahnelendi.

“Buradaki etkinlikleri çok beğendiğimiz için uzaktan geldik”

Başka bir ilçede yaşayan ve oğluyla birlikte tiyatro etkinliği için Bakırköy’e gelen Fidel Konaklı, “Oğlumu geçen hafta da getirmiştim, çok beğendi. Israr etti, bu hafta da geldik. Oyunlar gerçekten eğlenceliydi, çocuklara bir şeyler de öğretiyor. Buradaki etkinlikleri çok beğendiğimiz için uzaktan geldik, umarım devam eder. Kültür ile iç içe olan çocukların daha donanımlı ve hayata daha bağlı olduğunu gördüğümüz için, kültür ile iç içe olmalarını istiyoruz. Bu yüzden mümkün olduğunca bu tip etkinliklere katılıyoruz” dedi.

“Bu tarz etkinlikleri çok seviyoruz”

Tiyatro etkinliğine kızını getiren ve çok memnun kaldığını belirten Sena Güler, “Geçen haftaki tiyatro oyununu da izlemeye gelmiştik. Oyuncuların performansları gerçekten çok güzeldi, çok emek var. Kızım da çok beğendi. Bu tarz etkinlikleri çok seviyoruz” diyerek Bakırköy Belediyesine teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3.Yenişehir Çocuk Oyunları Festivali başladı

Yenişehir Belediyesi tarafından çocukların yarıyıl tatilini keyifli geçirmelerini sağlamak amacıyla düzenlenen 3.Yenişehir Çocuk Oyunları Festivali başladı. Festival kapsamında hafta sonu iki oyun sahnelendi, salonu dolduran yüzlerce çocuk sanatla hem eğlendi hem de öğrendi. 

Festivalin ilk gününde sahnelenen “Karlar Ülkesi: Kayıp Eldiven” adlı tiyatro oyunu, çocukları fantastik bir dünyanın içine çekerken, dostluk ve dayanışma temalarını eğlenceli bir şekilde işledi. Minik izleyiciler, hem güldü hem de oyunun öğretici mesajlarıyla keyifli anlar yaşadı. Pazar günü sahnelenen “Zorbalık Değil Zorba Olmak!” adlı tiyatro oyunu ise çocuklar arasında sıklıkla karşılaşılan zorbalık kavramını ele aldı. Eğlenceli ve düşündürücü hikâyesiyle dikkat çeken oyun, çocuklara empati kurma, saygı ve sevgi temalarını anlattı. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde sahnelenen oyunlara çocukların ve ailelerin yoğun ilgisi, festivalin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Festival 1 Şubat’a kadar devam edecek

27 Ocak Pazartesi günü sevilen çizgi film karakteri Sünger Bob Kare Pantolon saat 14.00 ve 16.00 olmak üzere iki ayrı seansta sahnelenecek. 28 Ocak Salı günü Ağustos Böceği ile Karınca, saat 14.00 ve 16.00’da çocuklarla buluşacak.

29 Ocak Çarşamba günü saat 14.00 ve 16.00’da sahnelenecek Arı Maya, eğlenceli bir hikaye ile miniklere keyifli anlar yaşatacak. 30 Ocak Perşembe günü yine saat 14.00 ve 16.00’da Kediler Ülkesi izleyicilerle buluşacak. 31 Ocak Cuma günü ise geleneksel gölge oyunu Karagöz ve Torun Amca saat 14.00 ve 16.00’da sahnelenecek. Festival, 1 Şubat Cumartesi günü saat 15.00’te gerçekleşecek Grup Tıngır Mıngır Çocuk Konseri ile sona erecek. Tüm etkinliklerde kapılar, oyunların başlamasından yarım saat önce açılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı