“7.Türk Dünyası Kızılelma Ödülleri” gecesi iş, sanat ve siyaset dünyasından bir çok önemli ismin katılımıyla Radisson Collection Hotel’de gerçekleşti.
Tasek Başkanı Koray Bozat ve BHS grup başkanı Atakan Taşur organizatörlüğünde Türk Dünyası İstanbulda buluştu.
“Dilde, Fikirde ve İşte Birlik” anlayışıyla Türk Dünyasının birlik beraberliğine temas edildi .
Tasek başkanı Koray Bozat yaptığı açıklamada; “Türk Birliğine giden yolda böyle büyük ve anlamlı geceler yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. BHS group başkanı Atakan Taşur’sa, “Türk Dünyası büyümeye devam edecek Turan kurulacaktır” dedi.
Ödül törenine Mustafa Ceceli, Furkan Andıç gibi isimlerin yanı sıra sanat, spor, medya ve siyaset dünyasından çok sayıda davetli katıldı
Genç oyuncu Kader Yıldız geçtiğimiz gün yapımcısı İhsan Taş’ın ofisinde Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.
Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan güzel oyuncu Kader Yıldız, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.
SEKTÖRDE KALICI OLMANIN YOLLARI
Halil Ergün, genç oyuncuya sektörde uzun soluklu bir kariyerin sırlarını paylaştı. Ergün, oyunculuğun sadece yetenekle sınırlı olmadığını, disiplin, sabır ve sürekli kendini geliştirmek gerektirdiğini vurguladı. Sektörde kalıcı olmanın yolunun, her yeni projede kendini aşmaya çalışmak ve mesleğine olan saygıyı asla kaybetmemekten geçtiğini belirtti.
GELECEK İÇİN GÜÇLÜ ADIMLAR
Kader Yıldız, Halil Ergün’ün paylaştığı bu deneyimlerin kariyerine ışık tutacağını ve gelecekteki projelerinde ona rehberlik edeceğini belirterek “Oyunculuğa başladığımdan beri yaşadığım bu yolculuk, benim için bir rüya gibiydi. Bu yolda attığım her adım, beni önce hayallerime sonra da beyazperdeye daha da yaklaştırdı. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için başarı merdivenlerini bir bir çıkıyorum. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve parlak olacak.” diye konuştu.
Tarkan, geçtiğimiz yaza damga vuran “Kuantum 51” albümünün ardından şimdi de Avrupa’daki sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Almanya, Hollanda, İngiltere, Avusturya ve İsviçre’yi kapsayan turnesinde Megastar, “Kuantum 51” albümündeki en yeni şarkılarının yanı sıra yıllardır hafızalara kazınan ikonikleşmiş hitlerini de, muhteşem sahne performansları eşliğinde seslendirecek.
En son 2019 yılında gerçekleştirdiği hafızalara kazınan turnenin ardından, megastar Tarkan şimdi yeniden Avrupa turnesinde sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Tarkan’ın Şahmeran Entertainment ve Hitt Prodüksiyon organizasyonuyla gerçekleşecek Avrupa Turnesi kapsamında vereceği konserler Nisan ayında başlayıp yaz aylarına kadar devam edecek. Tarkan, konser serisi kapsamında 4 Nisan’da Rotterdam Ahoy’da, 12 Nisan’da Düsseldorf PSD Bank Dome’da, 19 Nisan’da Viyana Wiener Stadthalle’de, 26 Nisan’da Stuttgart Porsche Arena’da, 4 Mayıs’ta Hamburg Barclays Arena’da, 11 Mayıs’ta Londra O2 Arena’da, 28 Mayıs’ta Berlin Uber Arena’da, 30 Mayıs’ta Münih Olympiahalle’de ve 1 Haziran’da Zürih Hallenstadion’da sahne alacak.
Megastar Tarkan, 4 Nisan 2025’te Rotterdam’da başlayacağı ve 1 Haziran 2025’te Zürih’te sonlandıracağı Avrupa Turnesi’nde, yeni pop albümü “Kuantum 51”de yer alan şarkılarının yanı sıra yıllardır dillerden düşmeyen şarkılarını da seslendirecek.
Tarkan Avrupa Turnesi bilet satışları 14 Kasım itibarıyla başladı.
Yeni ve sağlıklı bir içecek olan “Bir Churchill” bu seferde çekimleri Alanya’da olan Trend Medya ve Starworks imzalı “Batur Timi” film setindeydi.
Yapımcılığını Ahmet Uzunoğlu ve Selçuk Kılıç’ın üstlendiği; başrolleri Cahit Kayaoğlu, Selçuk Kılıç, Cem Cesur, Mustafa Zeren ve tüm ekip arkadaşlarına Churchill ikram ederek başarılar dilediler. Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu da onları yalnız bırakmadı. Bir Churchill firma sahibi Özgür Tuncer ve yapımcı Emrah Erkoç her hafta başka bir etkinlikle buluşup “Bir Churchill” markasını bir dünya markası yapacağız” sözlerini yenilediler.
Her yıl İzmir’de düzenlenen ve Türkiye’nin en büyük moda organizasyonlarından biri olan İzmir Gelinlik, Abiye ve Damatlık Fuarı’na çok sıkı hazırlanan başarılı koreograflar Serkan Duman ve Gökhan Duman muhteşem defilelere imza atacak.
Fuar için 6 aydır çok sıkı bir hazırlık dönemi geçiren Duman Ajans dünya standartlarında sahne şovlarını izleyenleriyle buluşturacak.
Fuarda unlu modeller Özge Ulusoy, Demet Şener, Wilma Elles, Şevval Şahin gibi isimler podyuma güzellikleriyle renk katarken Duman Ajans’ın 40 modeli podyumda yer alacak.
19-20-21 Kasım’da İzmir’de düzenlenecek olan IF Wedding Fashion Show, “Fuar İzmir”de kapılarını açacak.
Alternatif popun yeni ve dikkat edici isimlerinden Deniz Kösemeci, Almanya’da başladığı kariyerinin Türkiye’de devam etmesi için hazırladığı yepyeni teklisi “Düş Yakamdan”ı 15 Kasım’da Okay Barış Productionetiketiyle yayınlıyor.
Sözü ve müziği Seda Barış’a ait şarkının düzenlemesi,prodüksiyon ve klip yönetmenliği Okay Barış’ın imzasını taşıyor. Şarkı; bir kadının peşini bırakması isteyen erkeğe serzenişini anlatıyor.
Müzik haritasının önemli bir bölümünü dansla oluşturan Kösemeci, tüm hünerlerini sergilediği yeni teklisi ve sonrasında yayına hazırladıkları işlerle yıl boyunca adından sıkça bahsettirecek.
Düş Yakamdan; dönemin ruhunu yakalayan, Hint, Arap ezgileri ile bezeli, elektronik ve ritmik tınıların yer aldığı katmanlı bir pop şarkısı.
Mansur Ark, Ali Güven gibi isimlere sahnede dans eden, Dans of Karadeniz grubunda dansçı olarak görev alan Deniz Kösemeci, dünyaca ünlü Ricky Martin’in Almanya’nın Köln ve Münih şehirlerindeki konserlerinde dansçı olarak yer aldı.
1999 ve 1999 yıllarında rap yıldızı Busta Rhymes‘ınPrag’la Frankfurt şehirlerindeki konserlerinde dans etti.
Biyografi
Almanya doğumlu Deniz Kösemeci öğrenimini de buradatamamladı. 3 yaşında bale eğitimi almay a başladı. 17 yaşında Paris Konservatuvar’ını kazandı ama gidemedi. Aynı zamanda dans eden Deniz Kösemeci, 1997 yılında Almanya’da yapılan dans yarışmasında ekibi ile ‘hip-hop’ kategorisinde eyalet birinciliği aldı. 1998 yılında Avrupa birinciliği alan ekip, 2000 yılında da Dünya 3.cüsü oldu.
2004 yılında Anadolu Ateşi ekibine giren Deniz Kösemeci, 8 ay burda dans ettikten sonra Dans of Karadeniz’de 2 yıl boyunca dans hayatına devam etti. Bu arada “Şekercik ” isimli radyo programı yapan Deniz Kösemeci’nin bazı oyunculuk deneyimleri de oldu.
Yeni şarkısı ” Düş Yakamdan ” ile hızlı bir giriş yapacak olan Deniz Kösemeci şimdiden bundan sonraki teklisi için stüdyoya girdi hazırlıklara başladı.
Daha önce yer aldığı projelerle sergilediği başarılı performansıyla isminden sıkça söz ettiren genç oyuncu Burak Kaya ile Türk Sinemasından, Hollywood’a uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız? Sizi bu alana iten ne oldu?
Burak Kaya: Hoş buldum çok teşekkür ederim. Oyunculuk serüvenine çocuk yaşlarda başladım diye biliriz ilk okul yıllarında okulda arkadaşlarla kendi aramızda tiyatro yapardık ve daha sonra lise çağlarımda edebiyat derslerinde ders içerisinde öğretmenimizin bize vermiş olduğu hikâyeleri okurduk ben o hikayedeki kahramanları okurken canlandırarak okurdum ve bu öğretmenimizin hoşuna giderdi kesinlikle tiyatro yapmamı söylerdi. O yıllarda oyunculuk yolculuğum başladı.
Soru 2: Aldığınız eğitimler kariyerinize nasıl katkı sağladı?
Burak Kaya: Ben işi mutfağında usta isimlerden öğrendim bursa devlet tiyatrolarına emek vermiş çok ciddi isimlerden bire bir eğitimler aldım ve usta oyuncu Yeşilçam yıldızı hocam Eşref Kolçak’ında bu alanda bana çok katkısı oldu. Tabi bu kadar önemli isimlerden öğrenmiş olduğum deneyimlerde sahnede bana çok ciddi katkı sağladı.
Soru 3: Yer aldığınız ilk projeyi hatırlıyor musunuz? O deneyim sizin için nasıl bir dönüm noktasıydı?
Burak Kaya: Yer aldığım ilk proje Kaçış 1950 oldu. Çok güzel isimlerle çalışma fırsatı buldum. Benim için çok önemli bir projedir hani insanın ilk göz ağrı unutulmaz derler ya, benimde öyle… Sinema alanında ilk göz ağrım ve benim için hiç bir zaman unutulmaz bir proje. Sinema adına bir çok şeyi filmin genel yönetmeni ve yapımcısı olan İhsan Taş’tan öğrendim bu alanda bana çok ciddi katkısı ve öğretisi olmuştur.
Soru 4: Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz bir şeyler var mı? Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?
Burak Kaya: Oyunculuk dışında ilgilendiğim çok bir şey yok diyebilirim Genel sanat yönetmeni olan Arda Mat ile beraber Bursa Nilüfer bölgesinde bir tiyatro atölyesi işletiyoruz. Zamanımızın büyük bir bölümünü burası alıyor, arta kalan zamanımı ise ailemle geçirmeye çalışıyorum.
Soru 5: Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Burak Kaya: Canlandıracağım karakteri önce hayal ediyorum iyi ve kötü yanlarına bakıyorum sonuçta her insanın içinde iyi ve kötü tarafları vardır ben ise canlandıracağım karakterde Burak olsa bu yönü nasıl olurdu önce ona bakarak bağ kurmaya çalışıyorum. Rolüme çalışırken çevremde iyi bir gözlem yaparak ve o karaktere yakın insanların duygularını gözlemleyerek karaktere uyumlamaya çalışıyorum.
Soru 6: Sizce bir oyuncunun kariyerinde en önemli unsurlar nelerdir? İyi bir oyuncu, hangi yeteneğini geliştirmesi gerekir?
Burak Kaya: Kariyerdeki en önemli unsur doğru projelerde yer almak diye düşünüyorum. İyi bir oyuncu oyunculuk yeteneğini her zaman geliştirmelidir öğrenmeye açık olmalıdır.
Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje veya oynamak istediğiniz bir rol var mı?
Burak Kaya: Var tabi ki kendi doğmuş olduğum topraklarda bir proje de yer almak isterim.
Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?
Burak Kaya: Kariyerimde örnek aldığım isimler tabi ki var duruşlarıyla oyunculuklarıyla insanlara yaklaşımları ile her izlediğimde beni heyecanlandırıyor, sinemayı onlarla sevdim. Eşref kolçak, Kemal Sunal, Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Tarık Akan, Ediz Hun, Kartal Tibet ve niceleri… Türk sinemasına çok güzel eserler bıraktılar. (Vefat etmiş olanları ruhları şad olsun inşallah)
Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?
Burak Kaya: Başarılı olan her oyuncu ile oynamayı çok isterim. Nedeni ise onlardan öğrenebileceğim çok şey olabilir.
Soru 10: Çocukken okuyup etkilendiğiniz bir kitap var mı? Veya izleyip unutmadığınız bir film sahnesi var mı?
Burak Kaya: Çocukken; Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya isimli şiirini okumuştum çok anlamlı bir şiir beni etkilemişti ve hala unutmam.
Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?
Burak Kaya: Çocukken çok güzel resim çizerdim. Zamanla bu alana yönelmediğim için, bu yeteneğim şu an yok. Müziğe çok merakım var, müzisyen olmak isterdim
Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz, Dizi veya Sinema filmi projeniz var mı?
Burak Kaya: 2025 yılı içerisinde şu anda netleşen 3 projem var. Hepsi de sinema filmi…
Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Burak Kaya: Kendilerini her alanda geliştirmelerini tavsiye ederim. En önemlisi usta çırak ilişkisini devam ettirmeliler ve tabi ki Atamızın söylemiş olduğu şu sözleri kendilerine kılavuz edinmeliler. “Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
– Çok teşekkür ederiz bu keyifli sohbet için. Başarılarınızın devamını diliyorum… Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…
Soğuk Savaş sonrası ABD Uzay Mekiği Atlantis’in Rus Mir istasyonuna kenetlendiği gün doğan Aybars Gülümser, nam-ı diğer Hacibab, 2025’te yayımlanacak “FANUS” albümünün ilk teklisi “Yara Bere” ile dinleyicilere iç savaşından manzaralar sunuyor. Geeva Flava grubuyla tanıdığımız Hacibab, uzun yıllar pek çok albüme ses mühendisi ve prodüktör koltuğunda katkı sunduktan sonra şimdi kendi içsel yolculuğundan ilham alan 13 parçalık albümüyle sahneye çıkıyor.
Rap, caz, trip-hop ve downtempo türlerini yerel ezgilerle buluşturan “FANUS”, önden yayımlanacak diğer 6 tekli ile dikkat tazelemeye devam edecek.
Yapımcılığını Limon Yapım ve 6.His’in üstlendiği, yönetmenliğini Orçun Benli’nin yaptığı komedi dolu macera filmi “Mitoloji Mafyası” çekimlerine Çanakkale Geyikli’de başladı. Senaryosu Alptekin Öztürk, Şükrü Üçpınar ve Orçun Benli tarafından kaleme alınan film, güçlü oyuncu kadrosu ve sürükleyici hikayesiyle seyirciyi kahkahaya boğmaya hazırlanıyor.
Burak Serdar Şanal, Anıl Çelik, Aslı Bekiroğlu ve Çoşkun Göğen’in başrolde olduğu “Mitoloji Mafyası”nın geniş oyuncu kadrosunda Mustafa Üstündağ, İlker Aksum, Eray Özbal, Yeşim Salkım, Nuri Alço, Orçun İynemli, Ali Düşenkalkar, Orhan Eşkin ve Tuğçe Tanış gibi başarılı isimler yer alıyor.
Yeşilçam’ın 3 büyük kötüsü yeniden bir arada
Türk sinemasının ikonik kötü karakterleri; Coşkun Göğen, Nuri Alço ve Eray Özbal, 1984 yılında çekilen “Kayıp Kızlar” filminden 40 yıl sonra “Mitoloji Mafyası” ile yeniden bir araya geliyor. Teco namıyla milyonların sevgilisi olan Coşkun Göğen, bu kez Yunan tanrısı Priapos’u canlandırırken; Nuri Alço “Alkapon Kerim”, Eray Özbal ise “Belmondo Engin” rolüyle seyirciyi kahkaha dolu bir maceraya davet ediyor.
Mitoloji, Mafya ve Komedi Bir Arada!
Yunan mitolojisinden yola çıkan bu eğlenceli hikâye, izleyiciyi tarihi eser kaçakçıları, mafya ve mitoloji dünyasında kahkaha dolu bir maceraya davet ediyor.
Mitoloji Mafyası filminin konusu:
İki beceriksiz hırsız olan Peker (Burak Serdar Şanal) ile Ati (Anıl Çelik), çaldıkları antik heykelin içinde binlerce yıldır mahsur kalan Priapos’u (Coşkun Göğen) yanlışlıkla serbest bırakırlar. Priapos, Ati ve Peker’e kendisini ait olduğu yere götürmeleri karşılığında bir dileklerini gerçekleştireceğini söyler. Priapos’u geri götürmek için yola çıkan ikili kendilerini fantastik ve komik bir kovalamacanın içinde bulurlar.
Peker ile Ati,bir taraftan dileklerini gerçekleştirmesi için Priapos’u evine götürmeye çalışırken bir taraftan da Priapos’un peşindeki tarihi eser kaçakçısı Ahu Secimer (Yeşim Salkım) ile onun sağır ve kör iz sürücüleri Poz Recai (Mustafa Üstündağ) ve Mono Rıza’yı (İlker Aksum) ve eski bir mafya babası olan Alkapon Kerim ve heykeli ait olduğu müzeye götürmeye kararlı Mavisu (Aslı Bekiroğlu) yu atlatmaya çalışmaktadırlar.
Selver Gözüaçık:
20 Eylül 1969’da doğdu. Rizeli olan Gözüaçık, ilkokulu Artvin Yusufeli’de okudu. Orta eğitimini Adana Seyhan Ortaokulu ardından Adana Borsa Lisesi’nde tamamlayan Selver Gözüaçık, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basım Yayımcılık bölümünden 1991 yılında mezun olur olmaz hemen muhabir olarak çalışmaya başladı. 1992 Ağustos- 1993 Ağustos arası Askerlik görevini 227. Dönem Jandarma Komando Asteğmen-Tim Komutanı olarak Şırnak Uludere Andaç köyünde ifa eden Gözüaçık, Kasım 1993 te istisna akitli muhabir olarak TRT’de çalışmaya başladı. 1994 yılında açılan kurum içi sınavla kadro almaya hak kazanan Selver Gözüaçık, bu tarihten itibaren kesintisiz 30 yıl boyunca TRT’de çalıştı. Bu süre içerisinde muhabirliğin yanı sıra program yapım yardımcılığı program yapımcılığı haber editörlüğü haber Müdürlüğü Spor Müdürlüğü son olarak da sabah haberleri sunucusu olarak görev yaptı. Yaptığı haberler ve programlarla birçok ödüle layık görülen Gözüaçık,Bosna-Hersek’teki savaş başta almak üzere Afganistan ve Irak savaşlarında muhabir olarak görev yaptı, Yaklaşık 6 yıl boyunca defalarca görevli gittiği savaş bölgelerinden yüzlerce haber ve canlı yayın yaptı. 2009 yılından itibaren de TRT’nin ekran yüzlerinden biri olan Selver Gözüaçık, TRT Haber’de Günsonu ve Sabah Haberleri TRT-1’de de 1’de Sabah programlarını hazırlayıp sundu. 2 Ekim 2024’te TRT’den emekli olan Selver Gözüaçık 3 Ekim 2024’ten itibaren Türkiye’nin en genç haber kanalı Ekol Tv’de Selver Gözüaçık ile Günaydın programını sunuyor. Sürekli Basın Kartı sahibi Gözüaçık Diş Hekimi Seda Gözüaçık ile evli olup 1 çocuk babasıdır.
