Kategori arşivi: Magazin

Yapımcı senarist Birol Güven: “İnternetsiz geçen yıllarıma yanıyorum”

Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu, bu yıl “Dijitalleşme ve Yalnızlık” başlığı altında gerçekleştirildi. Sempozyumun ikinci gününde senarist-yazar Birol Güven, “İnterneti Olan Yalnız Olmaz” başlıklı konuşmasında ezberleri bozdu. Güven, “İnternetle beraber dünyaya gelmek isterdim. Erken doğmuşum. İnterneti olan insan yalnız değildir. İnternet demokratiktir, herkese eşitlik sağlar. Asıl yalnızlık internet öncesi döneme aittir.” dedi.

 

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından “Dijitalleşme ve Yalnızlık” ana temasıyla çevrimiçi gerçekleştirilen 3. Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu alanında uzman kişilerin katılımıyla gerçekleşti.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Yönetim Üst Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dijitalleşme Çağında Yalnızlık” başlıklı bir konuşma yaptığı sempozyuma Kazakistan, İngiltere ve Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden bilim insanları ve akademisyenler katıldı.

 

Yapımcı senarist Birol Güven: “İnternetsiz geçen yıllarıma yanıyorum”

 

Sempzoyumun ikinci gününde “İnterneti Olan Yalnız Olmaz” başlıklı bir konuşma yapan yapımcı-senarist Birol Güven, hayata dair tespitlerini dizilere ve sinemaya döktüğünü belirterek “İnternetsiz geçen yıllarıma yanıyorum. İnternetle beraber dünyaya gelmek isterdim. Erken doğmuşum. İnterneti olan insan yalnız değildir. İnternet demokratiktir, herkese eşitlik sağlar. Asıl yalnızlık internet öncesi döneme aittir.” dedi.

 

Birol Güven: “İnternet barışı destekliyor”

 

İnternetin insanlığa bilgi sunduğunu ifade eden Birol Güven, şunları söyledi:

“80’leri çok iyi hatırladığım için bu diziyi yazdım. İnsanların iletişimsiz olduğu bir dönemdi. Yeni nesillere ‘Nerde o eski bayramlar, eskiden her şey daha güzeldi’ demeyeceğim. Ben bu sempozyumdaki yalnızlık kavramını iletişimsizlik olarak alıyorum. Çünkü internetin iletişimi sağladığını düşünüyorum. Dijital dünyadaki yalnızlığı bağımlılık olarak ele alıyorsak o zaman başka bir şekilde değerlendirmek lazım. İnternet sayesinde insanlar kendileri gibi düşünen insanları buluyorlar. Ya da iklim krizi gibi dünyanın ortak sorunlarına yine internette oluşan topluluklar sayesinde çözüm bulunabilir. Bir Türk ve Bir Yunanlı çocuk aynı oyun içinde beraber oynuyor ve birbirlerini tanıyorlar. Ben internetin barışı desteklediğine de inanıyorum. Elbette kötü amaçlı kullanım her şeyde olduğu gibi internette de etkilerini gösterebilir.”

 

Eğitimci, yazar Hülya Mutlu: “İş dünyasındaki yalnızlığı empatik yaklaşım azaltır”

 

Eğitimci, yazar Hülya Mutlu ise “Dijitalleşme ve İş Hayatında Yalnızlık” başlıklı sunumunda izolasyonun özellikle büyük kentlerde yalnız yaşayan iş insanlarını daha çok etkilediğini belirterek “Her gün işine giden ve ofis ortamında sosyalleşen insanlar pandemiden daha çok etkilendi.” dedi.

 

Yurt dışında işe alım süreçlerinde kişilere yönelik yalnızlık envateri uygulaması olduğunu kaydeden Mutlu, “Yani çalışanı işe almadan önce disfonksiyonel yalnızlığına bakıp yardıma ihtiyacı varsa müdahale ediyorlar. Bunu tüm işverenler uygulamalı.” diye konuştu.

 

İş dünyasında insanları yalnızlaştıran şeylerden birinin de rekabetçi ortamlar olduğunu belirten Hülya Mutlu, “Bunun yerine akran mentörlüğü, tersine mentörlük uygulanmalı. İş dünyasındaki yalnızlığı azaltacak olgulardan biri de empatik yaklaşım. İlişkiler çok yabancılaşmış durumda. Görünen ve hakikat arasındaki mesafe çok uzak ve kopuk. Yalnızlığı azaltacak bir diğer yaklaşım da; kişinin yaptığı işi anlamlı bulması. Bu kocaman dünyanın değerli bir parçası olduğunu idrak etmeli. Bunu görmezse kendisini yetersiz ve yalnız hissediyor.” diye konuştu.

 

Hülya Mutlu: “Çalışanların işyerinde yakın bir arkadaşı yani kankası olmalı”

 

Hülya Mutlu, kişilerin çalıştıkları şirkette en az bir tane yakın arkadaşı olması gerektiğini belirterek “İnsanlar böyle frekanslar yakaladığında çok daha mutlu oluyorlar. İş yerlerinin şu andaki en büyük problemlerinden biri yanındaki masada oturan arkadaşının sıkıntını bilmemesi.” dedi.

 

80’ler dizisinden özel mesaj 

 

80’ler dizisi oyuncularının dijitalleşme ve yalnızlık üzerine sempozyuma özel dizi setinde çekilmiş video mesajının da gösterildiği sempozyumda, dijital çağda yalnızlık bir çok yönüyle ele alındı. 

 

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Erdoğan da sempozyumda “Çevrimiçi Buluşma Sitelerinde Kadınların Yalnızlıktan Kurtulma Deneyimleri" başlıklı sunumuyla dikkat çekti.

 

Prof. Dr. Barış Erdoğan: “Dünya genelinde 371 milyon çevrimiçi buluşma sitesi kullanıcısı var”

 

Buluşma uygulamalarının kullanıcı sayısının dünyada ve Türkiye'de hızla büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Barış Erdoğan, “İlk çevrimiçi uygulama sitesi, 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkıyor. 2021 yılı verilerine göre bütün dünya genelinde 371 milyon çevrimiçi buluşma sitesi kullanıcısı var. Bu kullanıcıların cinsiyetlere göre dağılımında her üç kullanıcıdan ikisinin erkek olduğu görülmekte. Yani yüzde 31’i kadın yüzde 69’u erkek, Asya ile Avrupa arasında bir geçiş ülkesi olan Türkiye'de ise Amerika Birleşik Devletleri'nden 6 yıl sonra 2000 yılında siberalem.com diye bir site kuruluyor. 2021 yılına gelindiğinde ise ücretli ücretsiz toplam 8.7 milyon online buluşma sitesi kullanıcısı var.” dedi.

 

Prof. Dr. Barış Erdoğan: “Mahrem ilişki arayışı ve yeni bağlar kurulması yaygın bir pratk”

 

Türkiye'deki kullanıcıların yüzde 21.7'inin kadın, 78.3'ünün erkek olduğunu ifade eden Erdoğan, “Diğer bir deyişle Türkiye'deki çevrimiçi mahrem pazarı dünya orta olmasına göre anlamlı bir oranda daha erkek ağırlıklı ve Türkiye'de evlilik kurumu dışında stabil ilişkilerin bir tabir ile akışkan aşkların, mahrem bağlantıların ne kadar kısmının internet aracılığı gerçekleştiği konusunda aslında elimizde nicel bir veri bulunmuyor. Ancak saha görüş gözlemlerimiz görüşmecilerin ifadeleri, araştırmayı yaptığımız Türkiye'nin en büyük metropolü olan İstanbul’daki gözlemlerimiz yalnız yaşayan bekar kadınlar arasında internet üzerinden mahrem ilişki arayışının ve yeni bağlar kurulmasının yaygın bir pratik olduğunu bize düşündürmektedir. Buluşma uygulamalarının kullanıcılarına sağladığı en büyük yenilik, onlara yüz yüze toplumsal etkileşimlerin gerçekleştiği çevrimdışı dünyadan farklı yeni bir benlik sunumu ya da izlenim yöntemi imkanı vermesi.” dedi. 

 

Sempozyumun ikinci gününde İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Veysel Bozkurt, “Kalabalıkların Yalnızlığı” başlıklı konuşmasıyla katıldı. İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Belma  Oğul ve  Arş. Gör. Oğul Köker, “Erkeğin Yalnız Mekânı Olarak Ev Stüdyosu”; Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinden Prof. Dr. Fulya Bayraktar,  “Dijitalleşen Dünyada İnsan Olma Sorunu” ve Trakya Üniversitesinden Doç. Dr. Deniz Mertkan Gezgin, “Nomofobi ve Yalnızlık İlişkisi” sunumuyla katıldı.

 

“Yalnızlık, Yalnızlaştırma ile Ayrımcılık ve Şiddet İlişkisi” ele alındı

 

Sempozyumun son oturumunda ise Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Kadriye Bakırcı tarafından “Yalnızlık, Yalnızlaştırma ile Ayrımcılık ve Şiddet İlişkisi” ele alındı. Üsküdar Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Cem Tutar ve İletişim Uzmanı-Sosyolog Bilge Evran da “Dijital Mekânlar ve Yalnızlık” başlıklı sunumlarıyla katıldı.

 

Dr. Öğretim Üyesi Cem Tutar, M.Ö. 3.500-4.000 yıllarından başlayarak günümüze gelene kadar ortaya çıkan birçok medeniyetten örnekler verdiği konuşmasında toplumsal etkileşimlerin kolektif bilincin oluşmasına yaptığı katkılardan söz etti.

 

Dr. Öğretim Üyesi Cem Tutar, “7.yüzyıl ile 11.yüzyıl arasında örneğin İslam Dünyası’nda kentsel mekanların oldukça öne çıktığını ticaretle ve yönetim merkezi olarak öne çıktığını görüyoruz. Tüm bu formlarda yani kentsel mekân formlarında ortak olan nokta şu; aşağı yukarı bu post modern döneme kadar devam ediyor zaten. Kent her zaman bir üretim merkezi, bir dini merkez, bir kültür merkezi, bir iletişim merkezi. Bu anlamda biz kenti bir medium, bir orta yer, toplanma alanı olarak düşünebiliriz. Burada bir toplumsal etkileşim var ve kolektif bilincin oluştuğu bir alan olarak tanımlayabiliyoruz.” dedi. Tutar, günümüzde reklamcılık ve pazarlama tüketim endüstrileri üzerinden tanımlanan yeni kentsel mekânda ise toplumsal ilişkilerin gittikçe çözüldüğünü söyledi.

 

3. Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı’nın kapanış konuşması ile sona erdi.

 

Sempozyum, Üsküdar Üniversitesi resmi Youtube hesabı ve ÜÜ TV’den de canlı olarak yayınlandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İsmail Ege Şaşmaz: İstanbul’a ilk geldiğimde taksiye verecek param yoktu

Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet'in bu haftaki konuğu "El Kızı' dizisinin başrol oyuncu İsmail Ege Şaşmaz oldu

 

Genç oyuncu İsmail Ege Şaşmaz, Hakan Gence’nin YouTube programına konuk oldu; çocukluğunu, ilişkisini ve kariyer yolculuğunu anlattı.

 

“Çocukken çok yaramazdım. Mahallenin en yaramaz çocuğu bendim. Babam ayakkabıcıda çalışıyor ve otobüs şoförlüğü yapıyordu” diyen Şaşmaz, İstanbul’a tek başına geldiğini söyledi: “Kimseyi tanımıyordum. İlk yılımda 14 ev değiştirdim. Taksiye verecek param yoktu. Üzerimde takım elbiseyle Metrobüs’ten Avcılar’da indim, Beylikdüzü’ne kadar yürüdüm.”

 

Başarının ilk şartının yakışıklılık olduğunu söyleyen oyuncu, kendini seksi bulduğunu anlattı, “Aynada yaptığım sporun karşılığını görmeyi seviyorum” dedi.

 

Eşi Hande Ünal’la ilgili soruları da yanıtlayan Şaşmaz, “Hande’yi insan olarak çok sevdim. Zekâsına hayranım. Çok zeki ve güzel bir insan. Tanıştığımız günden bugüne, ilk kez geçenlerde 10 gün ayrı kaldık” diye konuştu.

 

‘Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet’ yeni bölümleriyle her cuma saat 14.00’te Hürriyet YouTube kanalında.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ünlü sanatçı ve UNICEF destekçisi Hadise de sergi açılışında yer aldı.

UNICEF 75. kuruluş yıldönümünü “İklim Değişikliği ve Çocuklar” konulu bir fotoğraf sergisi ile kutladı. UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis’in ev sahipliğinde Ankara Cer Modern Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışına 200’e yakın katılımcının ve Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Petek Aşkar’ın yanı sıra hükümet temsilcileri, sivil toplum üyeleri, yabancı misyon temsilcileri, bağışçılar, Birleşmiş Milletler ve UNICEF çalışanları, medya mensupları, çocuklar ve gençler katıldı. 

 

Ünlü sanatçı ve UNICEF destekçisi Hadise de sergi açılışında yer aldı.

 

UNICEF, çalıştığı 190 ülkede 75. kuruluş yıldönümü için çeşitli etkinlikler gerçekleştirirken, Türkiye’de de bu anlamlı yıldönümünde yaptığı konuşmada UNICEF Türkiye Temsilcisi  Regina De Dominicis: “Bugün UNICEF’in 75. yılını kutladığımız çok özel bir gün. UNICEF 75 yıl önce dünyanın  2. Dünya savaşının ardından toparlanmaya çalıştığı kriz döneminde faaliyetlerine başladı. Ortaklarımız ve donörlerimizle beraber çocukların sağlık, eğitim, ve koruma haklarının gerçekleştirilebilmesi için büyük çabalar içinde olduk. Yaşadığımız büyük iklim krizi şimdiye kadar kaydetmiş olduğumuz ilerlemeyi tehdit ediyor. Bu nedenle 100 milyon çocuğun daha yoksulluğun etkisi altına girdiği tahmin edilmedikte. Yaklaşık 1 milyar çocuk iklim değişikliğinin en yüksek riskli etkilerine maruz kalacak ülkelerde yaşamakta. Yaygın sosyo-ekonomik zorlukların ve artan eşitsizliklerin olduğunu görmekteyiz. Bu durum herkesi etkilemekle beraber, en kırılgan çocukları en ağır şekilde etkisi altına almakta. İşte tam da bu sebeplerden ötürü bugün UNICEF’in misyonunu, acil eylem için yenilenmiş ortak taahütünü ve kararalılığını hep beraber kutluyoruz” dedi.

 

UNICEF Hakkında 

UNICEF en dezavantajlı durumdaki çocuklara ulaşmak için dünyanın en zorlu kimi yörelerinde çalışmalar yürütmektedir. 190 ülkede ve bölgede herkes için daha iyi bir dünya adına tüm çocuklar için çalışıyoruz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yıldız Tilbe Sesiyle Jolly Joker Private Sahnesini Ayağa Kaldırdı

CVK Park Bosphorus Hotel’in terasında yer alan lezzet ve canlı müziğin yeni adresi Jolly Joker Private, şarkılarıyla büyüsüne kaptıran, sesiyle yüreklere dokunan sanatçı Yıldız Tilbe’yi sahnesinde ağırladı. Misafirlerini tüm gece mest eden sanatçıyı dinlemeye gelenler arasında Seda Sayan, Ozan Doğulu, Onur Büyüktopçu, Ala Toker ve Esra Özmen yer aldı.

 

Oğlumu Kıskandığım Tek Kadınsın

 

Yıldız Tilbe’nin davetiyle sahneye çıkan Seda Sayan, oğlu Oğulcan Engin’in Yıldız Tilbe’yi çok sevdiğini ve kendisinin kıskandığı tek kadın olduğunu söyledi. Yıldız Tilbe’nin büyük ozan olduğunu da söyleyen Seda Sayan, Yıldız Tilbe’nin “Aşk Laftan Anlamaz ki”, Sezen Aksu’nun “Ben de Yoluma Giderim” ve kendi şarkısı “Kara Gözlüm Sevdalanmış”ı söyledi.

 

Yıldız Tilbe’nin davetiyle sahneye çıkan oryantal Didem ise dans şovuyla kapanışta sanatçıya eşlik etti. 

 

Boğazın eşsiz manzarasında yeni ambiyansında yemek ve müzik ziyafetini bir arada sunan Jolly Joker Private, Aralık ayı boyunca birçok ünlü ismi ağırlamaya ve adından söz ettirmeye devam edecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Enerjik Gülben!

Gülben Ergen, önceki akşam rezervasyonları günler öncesinden dolan İstanbul Nossa Costa ‘da verdiği konserinde hem yeni hem eski şarkılarını seslendirdi. Göz alıcı enerjisiyle izleyenlere eğlenceli saatler yaşatan Gülben Ergen, Tolga Çam imzalı iki kıyafetiyle de göz doldurdu.

 

Ergen neşeli ve enerjik tavırlarıyla da kendisini izleyenlerden bol bol alkış aldı. Çok güzel geçen konserinin ardından izleyicilerine teşekkür eden Gülben Ergen, sahne ’de olmaktan ve şarkı söylemekten çok mutlu olduğunu belirtti.

 

Sahnesiyle olduğu kadar güzelliği ile de kendinden söz ettiren Gülben Ergen 18 Aralık Cumartesi Konya Dedeman Hotel ‘de 19 Aralık Cumartesi Antalya ‘da bir güzellik merkezi açılışında sevenleriyle buluşacak.

 

Gülben Ergen Yılbaşı akşamı ‘da Ankara Günay sahnesinde olacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Gerçek” Gökçe Kırgız’ın yeni şarkısı “Hadi Gidelim” yayında

2000'li yıllarda dijital dünyada yayınladığı "Kalbime Gömerim O Zaman" şarkısıyla adını duyuran ve ödüller kazanan başarılı müzisyen Gökçe Kırgız, ismi ve soyismi, şarkısını izinsiz kullanan şahıslarla ilgili hukuk mücadelesi devam ederken hayranlarının yoğun isteği üzerine müzik çalışmalarına ağırlık vererek yeni şarkılar hazırladı. 

 

Geçtiğimiz aylarda "Adını Anmam" şarkısıyla kısa sürede müzik listelerine hızlı bir giriş yapan Kırgız, Özkan Meydan ile ortak projesi "Hadi Gidelim" i 10 Aralık Cuma günü dinleyicilerle buluşturuyor. Sözü kendisine, müziği ve düzenlemesi Özkan Meydan'a ait olan proje, Dijital Meydan etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini alacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Beni Gördüklerinde Parmakla Gösteriyorlar”

Cuma gecelerinin vazgeçilmezi olmaya oynayan kafasına göre program Dayı Şov, yine eğlenceli bir bölümle izleyenlere keyifli dakikalar geçirtti. Dayı’nın bu haftaki konukları, son günlerin ses getiren yeni dizisi #Etkileyici’nin iki genç başrol oyuncusu Aslıhan Malbora ile Bertan Asllani idi. Aslında gıda mühendisliği okuduğunu anlatan Malbora, oyunculuğun çocukluk hayali olduğunu söyledi. #Etkileyici için, ““Günümüzün problemlerinin altını çiziyoruz. Sosyal medyada hepimizin maruz kaldığı linçlemeyi anlatıyoruz” dedi. Dayı’nın masasına davet ettiği güzel oyuncuya influencer’lık tüyoları verdiği bölüm izleyenleri güldürdü. 10 yıl önce Üsküp’ten İstanbul’a aslında müzik için geldiğini belirten Bertan Asllani ise, oyunculuğa sonradan geçtiğini anlattı. Gülben Ergen, Demet Akalın, Murat Dalkılıç gibi ünlü isimlere beste verdiğini söyleyen Asllani, Dayı Şov’a çıktıkları için “Ünlülüğünüz şimdi başlıyor” diyen Dayı’ya, “Haksızlık yapıyorsun. Makedonya, Arnavutluk, Kosova’da beni gördüklerinde parmakla gösteriyorlar” dedi. İki oyuncunun da ödül konuşması yaptığı skeçleri de gecenin en eğlenceli anlarındandı.

 

Sempatik tavırları ve sohbetleriyle ilgi çeken Aslıhan Malbora ile Bertan Asllani, Etkileyici setinde tanıştıklarını, daha önce birbirlerini tanımadıklarını anlattı. Çok fazla beraber sahneleri olmasa da, 6 haftalık süren setin çok güzel geçtiğini söyledi.

 

Aslıhan Malbora, diziyle ilgili, “Günümüzün problemlerinin altını çiziyoruz. Sosyal medyada hepimizin maruz kaldığı linçlemeyi anlatıyoruz” yorumunu yaparken, Asllani ise, “Çok güzel bir dizi oldu. Günümüzü ve sosyal medyayı anlatıyoruz” dedi.

 

Aslıhan Malbora, soyadının milli mücadele döneminde mal varlığını kaybeden ailesinden geldiğini ifade ederek, “mal” ve “alabora” kelimelerinin birleşip sonradan “Malbora” haline geldiğini söyledi.

 

“Oyunculuk çocukluk hayalimdi”

İTÜ’de Gıda Mühendisliği okuduğunu söyleyen Malbora, oyunculuğun çocukluk hayali olduğunu anlattı. Küçük bir şehirde büyüdüğünü, tüm ailesinin mühendis olduğunu, üniversite çağına geldiğinde oyuncu olacağını söylese de ailesinin onu konservatuara göndermeye cesaret edemediğini söyledi, “Altın bilezik için mühendislik okudum” dedi. Malbora ayrıca, Marion Cottillard’a hayran olduğunu belirtti.

 

“Müzisyenlik ve oyunculuk paralel şekilde devam ediyor”

Aslen Makedonya Üslüplü olan Bertan Asllani, İstanbul’a ilk olarak müzik için geldiğini, bugüne kadar Murat Dalkılıç, Demet Akalın ve Gülben Ergen’e beste verdiğini anlattı. Üsküp Türkçesiyle 10 yıldır Türkiye’de olduğunu söyleyen genç oyuncu, “Oyunculuğa sonradan Pis Yedili ile geçtim. Müzik tarafı daha yoğun olduğu için oyunculu askıya aldım. 1 yıldan sonra tekrar oyunculuğa başladım” dedi. 

 

 

 

“Rap’i kendime yakıştırmıyorum” 

Stüdyo’da Dayı’nın ricası üzerine Cartel’in unutulmaz şarkısını seslendiren Bertan Asllani, “Rap’i kendime yakıştırmıyorum” dedi. 

 

Bugün hem müzisyenliğin hem oyunculuğun paralel şekilde devam ettiğini belirten #Etkileyici’nin başarılı başrolü, evindeki stüdyosunda boş zamanlarında yeni besteler üzerinde çalıştığını belirtti. 

 

Dayı Şov’a çıktıkları için “Ünlülüğünüz şimdi başlıyor” diyen Dayı’ya Bertan Asllani’nin yanıtı, “Haksızlık yapıyorsun. Türkiye’de belki öyle ama Makedonya, Arnavutluk, Kosova’da beni gördüklerinde parmakla gösteriyorlar” şeklinde oldu.

 

Dayı’dan Malbora’ya influencer’lık tüyoları

Bu hafta Dayı’nın masasına geçen isim ise Aslıhan Malbora oldu. Gerçek hayatında da ara ara influencer’lık yaptığını söyleyen güzel oyuncuya, bu işlerde biraz yeni olduğunu söylemesi üzerine Dayı önemli ipuçları verdi. Malbora’nın ürün tanıtımı taklidi yaptığı anlar seyirciyi güldürdü.

 

Her Cuma yeni bölümüyle, canlı yayında ücretsiz 

Dayı Şov, her Cuma akşamı saat 23.00’te GAİN’de canlı yayında ücretsiz olarak izlenebiliyor. Okan Bayülgen’den Hülya Avşar’a, Bade İşcil’den Gupse Özay’a bugüne kadar ağırladığı birbirinden “ünlü” ve renkli konuklarıyla Dayı, kendine has mizahı ve delikanlı talk şov tarzıyla giderek daha büyük bir izleyici kitlesine erişiyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haluk Levent; “Biz ahbaplar dayanışmayı temsil ediyoruz, çözümü değil.”

  Haluk Levent Breaking News Turkey’e çok önemli açıklamalarda bulundu. 

 

Yıllardır binlerce yardıma muhtaç kişiye ailelere yardım yapan Haluk Levent uzun bir aradan sonra Breaking News Turkey işin önemli ve ilk kez duyurduğu açıklamalarda bulundu. Levent Ahbap genel başkanlığını bırakacağını ama yine üye olarak devam edeceğini ve çok çalışması gerektiğini belirterek, “Yapacağım çok iş var, çünkü benim SMA çocuklarla ilgili yaşadığım sıkıntıdan sonra şimdi hayalimde olan otizmli çocuklarla ilgili projem var. Benim artık çok para kazanmam gerekiyor, çünkü bu çocuklar için, el uzatılmayan tüm çocuklar için büyük bir kompleks yapmak istiyorum. Müzisyenlik ruhumla, çalışmalarımla, yapacağım işlerle kazanacağım paranın tamamını yıllardan beri hayalini kurduğum ve Türkiye'de çok büyük sorun teşkil eden otizmli çocuklar mı kompleksin ayırmak istiyorum.” dedi

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ayçam ve Okan Boyar Magazin’de

Cemiyete ve Gece hayatına olan yakınlıkları ile tanınan Sosyal Medyanın sevilen yüzleri Ayçam ve Okan Boyar şimdi de eğlence sektürüne yön vermeye geldi.

Nişantaşı’nda Magazin Nişantaşı isimli bir mekan açan ikili bu konuda çok iddialı olduklarını dile getirdiler. Açıldığı günden beri Ünlülere ve Cemiyetin önemli isimlerine ev sahipliği yapan mekan adından söz ettirmeye başladı.

TK Taxim Hotel’in 8. Katındaki ROOF'unda Yer Alan Magazin Nişantaşı Gece hayatını ve eğlenceyi seven herkesi beklemeye başladı. Sektörün önemli İsimlerinden Yalçın Aslandağ ve Yetiş Şahin'le yollarını birleştiren ikili şimdi daha güçlü olduklarını dile getirdi…

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gökçe Bahadır’la ilgili şoke eden iddia!

Ünlü ses sanatçısı ve yazar Onur Akay, ünlü oyuncu Gökçe Bahadır’ın koronavirüs testinin pozitif çıktığını, 47. Altın Kelebek Ödül Töreni’ne gideceği gün öğrendiğini duyurdu.

Gökçe Bahadır'ın koronavirüs testinin pozitif çıktığı iddia edildikten sonra ünlü oyuncudan bir açıklama gelmemiş ve hayranları tarafından Bahadır'ın sağlık durumu merak edilmişti. Ancak FOX TV 7 Aralık Salı günü yaptığı açıklamada, Gökçe Bahadır’ın başrollerinde oynadığı “Evlilik Hakkında Her Şey” dizisinin, önümüzdeki hafta ekrana gelmeyeceğini Twitter adresinden duyurdu ve “Evlilik Hakkında Her Şey dizimizin setinde görülen Covid vakası nedeniyle sizlerden bir hafta ayrı kalacak olmanın üzüntüsü içerisindeyiz. 21 Aralık Salı 20.00 itibarıyla her Salı buluşmak üzere!” mesajını yayınladı.

Ünlü oyuncu Gökçe Bahadır ise 5 Aralık 2021 Pazar akşamı 47. Altın Kelebek Ödül Töreni’ne katılmıştı. Ünlü ses sanatçısı ve yazar Onur Akay ise dün akşam Figen Civan ve Gökay Kalaycıoğlu’nun UçanKuş TV’de sunduğu Magazin Masası isimli magazin programına konuk oldu. Gökçe Bahadır’ın, koronavirüs test sonucunun pozitif olduğunu 5 Aralık Pazar günü öğrendiğini iddia eden Onur Akay, “Evlilik Hakkında Her Şey” dizisinin set çalışanlarında ve bazı oyuncularda da Covid vakası görüldüğünü ifade etti. Akay, “Sette ilk vaka Aralık ayının başında görülmüş ve 14 Aralık Salı günü yayınlanacak bölümün çekimleri eksik kalmış ve bütün dizi ekibi karantinada.” açıklamasını yaptı.

GÖKÇE BAHADIR’IN SAĞLIK DURUMU AĞIRLAŞTI MI?

Gökçe Bahadır ve rol aldığı “Evlilik Hakkında Her Şey” dizisinin ekibinin Delta varyantına yakalandığını da canlı yayında açıklayan ünlü sanatçı Onur Akay, “Önemli kaynaklardan bana gelen iddialara göre, Gökçe Bahadır’ın sağlık durumu ilk günlerde kötü değilmiş ancak bugün biraz daha ağırlaşmış ve hastalığı ağır geçiriyormuş. Gökçe Bahadır ayrıca 7 Aralık’ta bir test daha yaptırmış ancak, test sonucunun pozitif olduğunu ilk 5 Aralık Pazar günü öğle saatlerinde öğrenmiş ve Altın Kelebek Ödül Töreni’ne koronavirüs olduğunu bilerek katılmış. Covid vakası oynadığı dizinin setinde ise Aralık başında görülmüş ve zaten temaslı olduğu için bile törene gitmemesi gerekirdi diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı