Kategori arşivi: Magazin

Mahmut Görgen yeni klip çalışmasını Milyon TV’de anlattı

DJ ve Aranjör Mahmut Görgen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Milyon TV‘de ekran başındaki izleyicilerle buluşan ‘Zeynep Bozkaya ile Life Style‘ adlı programa konuk olarak katıldı. Program esnasında Cumhuriyet Bayramı’na özel Atatürk’ün sesini kullanarak hazırlamış olduğu ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene‘ adına sahip projesini anlatırken dijitalden elde edilecek gelirlerin de Mehmetçik Vakfı’na bağışlanacağını tekrarladı.
Mahmut Görgen son aylarda çıkardığı single çalışmaları ve sosyal medya paylaşımlarıyla sıkça gündeme gelen isimler arasında bulunuyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel hazırladığı “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” isimli projesiyle de dikkatleri üzerine çeken genç aranjör Zeynep Bozkaya’nın sunduğu Life Style isimli programa klibinde de yer alan başarılı oyunculardan Tuna Gürcoşkun ile beraber katıldı. Projesiyle ilgili aşamaları ve dijital gelirleriyle ilgili önemli açıklamalar yaparken aynı zamanda müzik sektörü, gelecekteki projeleri ve konser programıyla ilgili de açıklamalar gerçekleştirdi.
Programda Tuna Gürcoşkun’da tiyatro oyunu ile birlikte oyunculuk kariyerinden söz ederken “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” isimli projede yer almaktan dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti. Sunucu Zeynep Bozkaya ile keyifli bir sohbet gerçekleştiren Görgen ve Gürcoşkun program sonunda herkesin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken Milyon TV ailesine de kendilerini konuk ettiği için teşekkür etti..
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Feride Çetin: “Oyunculuğun Er Meydanı Tiyatro”

Başarılı yapımlar “Hatırla Sevgili” ve “Eve Dönüş” olmak üzere birçok dizide canlandırdığı karakterler ile kendini sevdiren Feride Çetin MAG okurları için merak edilenleri yanıtladı.
Tiyatronun hiçbir zaman ölmeyecek bir sanat dalı olduğunu belirten başarılı oyuncu, “Her şeyin geçeceğini, şafaktan önce o derin kızıllığın aslında umut doğuran bir zaman dilimi olduğunu biliyorum. Yiğit Sertdemir’in yeni projeleri ile tiyatronun yavaş yavaş ayağa kalkacağına inanıyorum” dedi. Ekranların reyting rekorları kıran dizisi Hercai’de canlandırdığı karakterden de bahseden Çetin, “Ben ilhamını Anadolu kadınlarından alan bir oyuncuyum. Üçüncü sezonunda olan dizimi ile duygusal bir bağ da kurdum” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Doğuş’tan dobra açıklamalar

Her bölümü YouTube’da Trend Videolar listesinde yer alan, son dönemin en popüler programlarından Katarsis’in bu haftaki konuğu; çarpıcı açıklamaları ve sıradışı yaşamı ile Doğuş oldu.
Gökhan Çınar’ın hazırlayıp sunduğu programa dobra cevaplarıyla damgasını vuran Doğuş, çocukluğundan sokaklara, sokaklardan sahnelere kadar hayatının bilinmeyen yönlerini anlattı.
Dört yaşındayken karnım aç diye börek çaldım!
Gökhan Çınar’ın çocukluğuna indiği Doğuş, o dönemleri şu şekilde anlattı; ‘’Canı sıkılınca annemi döven bir babam vardı. Annemi ve beni döverdi. Problemli bir babaydı. Sonra annem ile babam ayrıldı. Almanya’dan Türkiye’ye geldik. Ben henüz daha dört yaşındayken beni babama verdiler. Babam benimle ilgilenmiyordu. Bir gün baktım açım, ilk hırsızlığımı da öyle yaptım. Mahalle mahalle dolaştım, bir parkta bir kadın börek veriyordu. Benim de karnım açtı, kaptım elinden böreği ve bir heyecanla koşmaya başladım. Hırsız var diye bağırmaya başladı. Börek o heyecanla kaçarken yere düştü, o böreği yerden alıp kumlu kumlu yedim. Daha sonra beni önce babaannemlere götürdüler, sonra yurda verdiler. Yedi yaşındayken yurttan kaçtım. Beni tekrar babaannemler aldı, annen baban öldü dediler. Dokuz yaşına kadar sakin bir çocuktum. Sevgisiz büyüdüm. Beni babam hiç sevmedi. Yaşadığım acıları unutmama imkan yok. Böyle bir çocukluk geçirdim.’’
Usturayla kolumu kesen oldu!
Yetiştirme yurdunda verildiği dönemleri çarpıcı bir dille aktaran Doğuş, kimsesiz kaldığı o günleri şu sözlerle dile getirdi; ‘’Yurtta çok kötü hissederdim. Yatağa işedim diye sırf bir gün beni çok kötü dövdüler. Yemek yemeye gidemiyordum, tanınmaz haldeydim. Bir seferinde de usturayla kolumu kesen oldu. Benim zamanımda yurtlar çok kötü haldeydi. Gördüğümüz işkencenin haddi hesabı yoktu. Hademelerden biri benim yaşlarımda bir çocuğu banyoya götürüp cinsel istismarda bulunmuştu. Sırf böyle şeyler yaşadığım için bir gün birini öldürme teşebbüsüm bile vardı. O dönem bir park bekçisi bizim ufacık kardeşimize tecavüz etmişti. Ölsün diye o adama vurdum ama ölmedi. Keşke ölseydi. Bu konulara karşı kin ve nefret doluyum. Cinsel istismar kadar kötü bir şey yok bu hayatta. Mesela ben kemer takmazdım, sırf kimse pantolonumu açmasın diye atletimi pantolonuma düğümlerdim. Böyle bir yurt dönemim oldu. Orada güvensiz şekilde büyüdük, birisi gelsin beni evlatlık alsın diye hep dua ederdim. Hatta o dönemlerin ünlü isimlerinden biri beni evlatlık almak istedi ama ben bunu yapamadım. O esnada annemin beni almasını bekliyordum. Artık bu tacizlerin sırası bana da gelecekler diye düşündüm sonraki senelerde yurttan kaçtım.’’
Annemin öldüğünü söylediler ama ben onu hep aradım!
Ailesi ile ilgili çok özel açıklamalarda bulunan Doğuş, annesi ile ilgili şunları belirtti; ‘’Babaannemlerin annemin öldüğünü söylemelerine rağmen annemden bana hediye geliyordu. Onu bulmak için çok uğraştım. Dokuz yaşında havalimanlarına tren garlarına gittim annemi bulmak için. İlk defa on bir yaşında gördüm onu ama hiç kendisini anne gibi hissedemedim. Büyüdükçe ve hatalar yaptıkça beni neden yanına almadı diye ona çok öfkelendim. Böylece onu hayatımdan çıkarttım. Bu dönem babam da yoktu hayatımda. Kendisi kayıp, sokaklarda yaşıyordu. Aile olabilmeyi yıllar sonra başarabildik. Seneler ilerledikçe babamı buldum, onu affettim. Annemi buldum ona hak verdim. Beni dokuz ay karnında taşıdı, hala borcumu ona ödeyemem. Bu meseleleri yıllar sonra aştık.’’
Cezaevinde kalbimden şişlendim!
Yetiştirme yurdundan kaçıp sokaklarda yaşamaya başladığı dönemlerdeki pişmanlıklarını çarpıcı bir şekilde aktaran Doğuş, o dönemleri şu şekilde aktardı; ‘’Ailemde bulamadığım sevgiyi sokaklarda bulduğumu sanıyordum. Sokaklardaki arkadaşlarımı kardeşim sandım ama çok geçmeden bunun bir hata olduğunu anladım. Bu yıllar sokaklarda çok kötü şeyler yaşadım. Hırsızlık yaparak para kazanmaya çalışıyorduk. Çorap çaldığımız için on dört yaşında cezaevine girdim. O yıl yine bana orada taciz etmesinler diye cezaevinde kalbimden şişlendim. Benim için kırılma anı diye bahsedeceğim şey şu olur. Bir gün yine arkadaşlar market soyacaklardı, yapamamışlar, kepenkten sigara ve kalem çalabilmişler. Bana da bir sürü kalem verdiler. Ev diye belirlediğimiz eski bir fabrikaya gidecektik. Tam oraya giderken bir araba yaklaştı ve gençler nereye gidiyorsunuz diye sordu. Ben de eve gidiyoruz amca dedim. Tam o adam arabanın kapısını açarken tekme attım. O esnada hepimiz kaçıştık, ben de kaçarken biri benim peşime düştü, sonra o hızla koşarken kolumda bir acı hissettim, beni vurmuş. Kurşun sıyırmış kolumdan. O acıyla kendimi bir binaya attım. Binanın terasına doğru çıkıp Allah’a dua etmeye başladım. İlk defa orada inandım Allah’a. Cebimden kalemleri attım, bir köşede beklemeye başladım. Polis telsizlerini duyuyorum, polis bulunduğun kata kadar çıktı ve bakındı. O an Allah’ı hissettim kalbimde ve inanmaya başladım. Polis bir şey yapmadan gitti ve kurtuldum. Tövbe ettim o gün, bir daha bir şey çalmayacağıma söz verdim. Sonra şarkılar yazmaya başladım.’’
Reha Muhtar’a ahım var, öbür dünyada ondan alacaklıyım!
Bir dönem bir kıza taciz ettiği gerekçesiyle gündeme gelen Doğuş, bu konunun aslını anlattı; ‘’Hakkımda iddia edilen konu çok çarpıtıldı. O dönemler benim yatacak yerim yok, Kuştepe’deyim. Daha 15 yaşındayım ve bir kız bana evlenelim dedi. Ben de ne güzel fikir dedim içimden. En kötü bir konfeksiyona girer gül gibi yaşarız diye düşünüyordum. Her şey artık tamamdı biz evleneceğiz, kızın ailesi vazgeçti. Bir de üstüne beni dövdüler, hiç anlamadım. O dönem üç ay yatıp çıktım. Sizce ona tecavüz etmiş olsaydım üç ayda cezaevinden çıkabilir miydim? Reha Muhtar’ın hediyesidir bu bana, ona çok kızgınım, ahım var, öbür dünyada alacaklıyım. Yazdığı yazılarda beni suçlu gibi lanse etti. Yatacak yerim yok diye evlenmek istedim. Hepsi bu, hatta bütün Kuştepe şahittir. Ben iyi bir insanım, kimseye kötü bir şey yapmadım. Bu yazıları gördükçe çok kırılıyorum.’’
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ortalığı karıştıran açıklama!

Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2020 11:59

Her perşembe olduğu gibi magazin gündeminin nabzını Ferit Ömeroğlu’nun yorumlarıyla Hürriyet podcastinde paylaşıyoruz.

Haberin Devamı

Yaşanan gelişmeler, çok konuşulan olaylar, son dakika haberleri ve magazin dünyasının enleri masaya yatırılıyor. İşte bu haftanın gündemi…

Kaynak : Hürriyet

Sevgi Turan iddialı geliyor

Rock müziğinin sevilen ismi Sevgi Turan, müzik piyasasındaki başarısını sinemaya da taşımayı hedefliyor.
Mersinli Rock solisti ve Sinema oyuncusu “Sevgi Turan” küçük yaşlarından beri hep hayali olan “ iyi bir müzik insanı ve sanatçı “ olmak amacı ile yıllarca kendini geliştirdikten sonra “Kalpten Gerdanlık” isimli uzun metraj sinema filminde oyunculuk kariyerine adım attı ve daha sonrasında en büyük hayali olan Müzik sektöründe yer almak adına çalışmalarını müzikal gelişimine yöneltti.
Yolları Kıbrıslı müzik prodüktörü ve rock müzisyeni Salahi Bozkurt ile kesiştikten sonra birlikte Turano Medya Film & Müzik Yapım çatısı altında ilk single çalışmalarına imza attılar.
Yakın zamanda da ilk klibini yayınlayacak olan Sevgi Turan çok inandığı ve sevdiği müzik yaşamında emin adımlarla yürümeye devam ediyor…
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
 

Rüzgar Sertkaya ” Ticaret dünyasının yeni kalbi sosyal medya”

Günümüzde sosyal medya hayatımızın değişilmez bir parçası oldu. Artık günlük hayatta herkes en az bir kez sosyal medya hesaplarına giriyorlar. Durumun böyle olması ister istemez ticaret dünyasının sosyal medyaya yönelmesine neden oldu. Sosyal medya uzmanı ve genç girişimci Rüzgar Sertkaya bu konu hakkındaki düşüncelerini ifade etti:
Rüzgar Sertkaya “Sosyal medyayı aktif kullananlar için sosyal medya fırsatlar dünyası oldu. Bu bazı kişiler içinde maddi kazanç kapısı oldu. Ünlü isimlerin haricinde birçok sosyal medya kullanıcısı da bu pastadan bir dilim almak için çalışmalara başladı.” dedi.
Açıklamalarına devam eden Rüzgar Sertkaya “ Sosyal medya bir anda özellikle genç girişimcilerin ilk hedef noktası oldu. Gün içerisinde yaptıkları paylaşımlarla takipçilerinin dikkatini çeken sosyal medya kullanıcıları ürünleri tanıtıyor. Seçilen ürün fotoğrafları ve tanıtıcı bilgilerle hedef kitle belirleniyor. Gün içinde devamlı yapılan paylaşımlar takipçilerin ister istemez dikkatini çekiyor. Bunlara birde verilen reklamlar eklenince ciddi bir Pazar oluşabiliyor diyen Rüzgar Sertkaya “Özellikle gün içinde sosyal medyayı aktif kullanan genç girişimcilerin iştahını kabartacak rakamlar dönüyor. Bu dilimden bir parça almak için en önemli etken azim.” diyerek ifade etti.
Rüzgar Sertkaya, Steve Jobs’un “Başarılı girişimcilerle başarısız girişimciler birbirinden ayıran en temel konu, salt azimdir.” sözlerinin altını çizerek örnek alınması gerektiğini vurguladı. Rüzgar Sertkaya azimli olan herkes sosyal medyada ticareti başarabilir. Tabi bunun için gerektiğinde deneme yanılmalarla da başarı gelebilir. Ama sonuçta önemli olan yaptıklarımızdan kendimize pay çıkarmaktır. Başarılı olanların neler yaptığını iyi analiz etmenin de önemli olduğunu ifade eden Rüzgar Sertkaya herkesin düsturu azim ve sabır olmalıdır. Bunların sonucunda başarı gelecektir” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Mahmut Görgen’den 29 Ekim’de anlamlı bir proje

Aranjör / Dj Mahmut Görgen 29 Ekim’e özel olarak “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” isimli çalışmasını müzikseverlerle buluştururken projenin dijital gelirlerini de Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağını duyurdu.
Mahmut Görgen projeyle ilgili olarak; “Üzerinde uzun bir süre çalıştığım ve emek harcadığım bir projeydi. Böyle anlamlı bir günde çıkarmaktan dolayı gurur duyuyorum. Şarkının hazırlanma sürecinde yanımda olan öncelikle aileme ve ekibime, basın mensubu dostlarımıza ve tüm müzikseverlere teşekkürlerimi iletiyorum. Şarkının dijital gelirleri Mehmetçik Vakfına gidecek ve çok yakın bir zamanda yeni sürprizlerim de olacak” ifadelerine yer verdi.
Mahmut Görgen’in Görgen Prodüksiyon etiketiyle müzikseverlerle buluşturduğu ‘Ne Mutlu Türk’üm diyene’ adlı şarkısına İstanbul’da klip çekildi. Klipte Mahmut Görgen’e başarılı oyunculardan Tuna Gürcoşkun eşlik etti. Tuna Gürcoşkun kliple ilgili olarak; “Böyle anlamlı bir projede yer almak gurur verici, Atamıza armağan olsun” ifadelerine yer verdi. Çekimleri 1 gün süren klibin yönetmen koltuğunda Mahmut Duran yer aldı. Çekimlerin keyifli geçtiğine değinen Yönetmen Mahmut Duran; ‘Proje özel ve anlamlıydı, büyük bir titizlikle çektik’ ifadelerine yer verdi. Video klibiyle Youtube’da yer alan çalışma ayrıca tüm dijital platformlarda da müzikseverlerin beğenisine sunuldu
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Taner Güner “YAŞAYAROCK” adlı albümünü müzikseverlerle buluşturdu

Taner Güner 11 şarkıdan oluşan Anadolu Rock tarzındaki “YaşayaROCK” adlı albümünü müzikseverlerle tanıştırmanın heyecanını yaşıyor.
Geçtiğimiz Mart ayından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs salgını sonrasında yaptığı “Corona” adlı şarkısı 3 gün içinde yaklaşık 5 milyon kişi tarafından izlenmişti. Şarkının özellikle sosyal medyada çok beğenilmesi üzerine ciddi bir hayran kitlesine ulaşan Taner Güner gündem şarkılarına odaklanarak sosyal medyada etkileşimini devam ederken kalıcılığı yakalamak adına Anadolu Rock tarzında 11 şarkıdan oluşan ve tüm şarkıların söz ve bestelerinin kendisine ait olan “YaşayaROCK” adlı albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu.
Bazı şarkılarında deyim ağırlıklı sözlerle adeta kendisine ait bir tarz oluşturan genç sanatçının “YaşayaROCK” adlı albümde “Ceyda”, “İnsan”, “Ne Ekersen Onu Biçersin” ve “Hüsam Bakkal” gibi şarkılarına yer verirken albümündeki tüm şarkılarında gerçekliği, samimiyeti ve yaşanılan olayları dinleyicisinin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşıyor.
Taner Güner çevresindeki birçok yakını ve sanat camiasındaki dostlarının “Neden Anadolu Rock?” tarzı sorularına Çocukluğumdan itibaren Rock müziği ile büyüdüğünü, Barış Manço ve Cem Karaca gibi yerleri asla doldurulamayacak sanatçıları idol olarak seçmesinden dolayı Anadolu Rock müziğini yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini ifade etti.
Taner Güner “Müzikte önemli olan kalıcı olmaktır. Günlük popülariteler kişinin sanat yaşantısında her an yaşayabileceği bir şeydir. Benim amacım şarkılarımla, sanatçılığımla ve duruşumla kendime idol olarak gördüğüm sanatçılar gibi kalıcı olmak adına mücadelemi sürdüreceğim” diyerek sözlerini tamamladı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Aras Bulut İynemli,Vodafone’un reklam yüzü oldu

Sevilen sanatçı Aras Bulut İynemli, Vodafone’un reklam yüzü oldu. İynemli, Vodafone’un yeni dönem reklamlarında teknoloji-insan birlikteliğiyle yazılmış hikâyeler anlatacak.
Ekranların sevilen yüzü Aras Bulut İynemli, Vodafone ile el sıkıştı. Sevilen sanatçı, Vodafone’un yeni reklam yüzü olacak. İynemli’nin Vodafone müşterilerinin deneyimlerinden yola çıkan hikâyeler anlatacağı reklamlarda, teknolojiyi değerli kılan unsurun insan olduğu mesajı verilecek. İynemli, televizyon reklamlarının yanı sıra radyo, açıkhava, özel dijital projeler, mağaza içi görünürlük gibi tüm iletişim mecralarında yer alacak.
“İşimiz hikâye anlatmak”
Vodafone işbirliğinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Aras Bulut İynemli, “Oyuncular olarak, hikâyelere hizmet ediyoruz. Hikâyelerin inanılmaz bir gücü olduğuna inanıyorum. Vodafone’un yeni reklamlarında aslında hepimizin her gün yaşadığı, başrolünde teknoloji ve insanın olduğu hikâyeler anlatacağım. Bu güzel işbirliği için çok mutluyum. Heyecanlı ve keyifli bir sürecin bizi beklediğine inanıyorum” dedi.
1 yıllık sözleşme imzalandı
Vodafone, yeni dönem reklamları için Aras Bulut İynemli ile 1 yıllık sözleşme imzaladı. Reklamlarda teknoloji ve insanın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan hikâyeler anlatılacak. İynemli’nin rol aldığı ilk Vodafone reklam filmi 27 Ekim itibarıyla yayınlanmaya başlayacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Murat Boz iki dakikada “Yemek Hazır” dedi

Yayla, sağlıklı beslenmek isteyen ancak yemek yapmak için geniş vakti olmayanlar için hazırladığı ev yapımı tadında Yemek Hazır ürünlerini Murat Boz ile tanıtmaya devam ediyor. Serinin ikincisi olan film bir markette geçiyor. Reyondan ‘Yemek Hazır’ ürünü alan Murat Boz ile çarpışan bir iş kadınının çarpışma sonucunda Murat Boz ile değil ‘Yemek Hazır’ ürünleriyle tanışması ele alınıyor.
Ev yemeklerinden oluşan ve iki dakikada hazırlanabilen Yemek Hazır ürünleri, yoğun hayat temposunda sağlıklı çözümlere pratik bir şekilde ulaşmak isteyenler için kurtarıcı nitelikte. Tüketicilerin ürünlere marketlerden kolaylıkla ulaşabileceğini anlatan reklam filmi özellikle çalışan kitleyi hedefliyor.
Being Çözüm imzası taşıyan esprili reklam filminin yapımcılığını Organic Films üstlenirken yönetmen koltuğunda Kıvanç Baruönü oturuyor.
Pilavdan çorbaya, makarnadan hoşafa kadar ev yapımı tadında pek çok seçeneğin yer aldığı Yayla Yemek Hazır serisi, katkısız, koruyucusuz lezzeti ve pratikliğiyle herkese hitap ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)