Dört yıl önce Huawei, yenilikçi bakış açısını bilgisayar endüstrisine getirdi. Huawei, mobil felsefesini dizüstü bilgisayar ürünlerine uygulayarak; FullView Ekranı, Çoklu Ekran İş Birliği, 10 noktalı çoklu dokunmatik yüzey, klavyeye gömülü kamera, 2’si 1 arada parmak izi güç düğmesi ve diğer yenilikçi işlevleriyle bilgisayar endüstrisine canlılık getiriyor.
Bilgisayarla için ürün yenileme döngüsü, akıllı telefonlarla aynı değil. Tüketiciler genellikle iki yılda bir veya daha fazla sıklıkta akıllı telefonlarını değiştiriyorlar. Bununla birlikte tüketiciler, bilgisayarlarını dördüncü yılında veya daha sonra değiştiriyorlar. Bu da PC üreticilerini, tüketicilerin güncel trendleri takip etmelerine yardımcı olmak için, ileriye dönük ürün tasarımları yapmaya yönlendiriyor.
Huawei’nin getirdiği yeniliklerin yüzeysel eklemeler olmadığı görülüyor. Bu yenilikler, Huawei’nin dizüstü bilgisayar tasarımı ve işlevselliğinin geleceğe dair düşüncelerine dayalı olarak tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış yardımcı özellikler.
Dizüstü bilgisayarı daha ince ve hafif yapma yolculuğunda Huawei, ileri görüşlü tasarım felsefesiyle sektörün bir adım önünde yer aldı. Yeni HUAWEI MateBook X ile Huawei, çerçevesiz FullView Ekranı sektöre tanıttı. Cihaz, yüzde 90 gibi yüksek bir ekran-gövde oranına sahip 3K çözünürlüklü ekranla, 1080p bir ekrandan daha fazla ayrıntıyı görüntülerken, kullanıcıların yüksek görüntü kalitesi gereksinimlerini karşılıyor.
İnce çerçevelere ek olarak HUAWEI MateBook X’teki gizli kamera, yüksek ekran-gövde oranının arkasındaki bir başka sır. Üst çerçeveye yerleştirilmiş bir kamera tasarımına sahip geleneksel dizüstü bilgisayarlardan farklı olarak HUAWEI MateBook X, yüksek bir ekran-gövde oranı elde etmek için klavyeye gömülü bir kameraya sahip. Kamera, tek bir dokunuşla kolayca açılabilir ve devre dışı bırakılabilir. Temel kamera işlevleri korunurken, bu tasarım tüketiciler için en üst düzeyde mahremiyet ve güvenli bir kullanıcı deneyimi sağlar.
Kullanıcı açısından bakıldığında, şık ve estetik ürünler, kişinin imajına her zaman birinci sınıf bir dokunuş katar. 1 kg ağırlığında ve yalnızca 13,6 mm kalınlığında olan HUAWEI MateBook X, bir dosya kağıdından daha küçük ve yalnızca iki parmakla dahi taşınması son derece kolay.
Elbette HUAWEI MateBook X’i inanılmaz derecede ince ve hafif yapan etkenlerden biri de malzeme seçimi. HUAWEI MateBook X’in yüksek kaliteli hafif magnezyum-alüminyum alaşımı yalnızca daha az yoğun değil, aynı zamanda daha güçlü, daha dayanıklı ve daha kararlıdır, bu da dizüstü bilgisayarın daha uzun süreler boyunca normal ve güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlar.
Yeni HUAWEI MateBook X, ipek kadar pürüzsüz hissettiren gelişmiş bir işlemle üretildi. Pürüzlü bir yüzeye sahip dizüstü bilgisayarlarla karşılaştırıldığında, HUAWEI MateBook X’i gün boyu kullanmak ve taşımak oldukça konforlu.
Huawei, konu ürün tasarımı olduğunda kullanıcıların neye ihtiyacı olduğunu anlıyor. Huawei, hantal ve donuk bir görünüme sahip dizüstü bilgisayarları üretmek yerine, ışıltılı moda dünyasından ilham alıyor. Farklı ortamlarda baştan çıkarıcı bir şekilde parıldayan ve sahibinin kalabalıktan sıyrılmasına yardımcı olan Gümüş ve Zümrüt Yeşili renk çeşitlerini yarattı.
Bir elinizde bir fincan kahve tutarak, diğeriyle dizüstü bilgisayarı kolayca açabilir ve 2’si 1 arada parmak izi güç düğmesine parmağınızı koyarak çalıştırıp kilidini açabilirsiniz. Çoklu Ekran İşbirliğini etkinleştirmek için akıllı telefonunuzu yavaşça FreeTouch dokunmatik yüzeye yerleştirebilirsiniz. Bağlantı kurulduktan sonra 10 noktalı dokunmatik ekran sayesinde telefonla yeni çektiğiniz fotoğrafları kolayca dizüstü bilgisayara sürükleyip bırakabilirsiniz. Tek gereken birkaç basit adımdır. HUAWEI MateBook X, 3. nesil mobil ofisi bu şekilde kullanıcılara sunuyor.
Yeni HUAWEI MateBook X, tüketicileri işte ve günlük yaşamda güçlendirmek için son derece hafif bir tasarımı gelişmiş teknolojiler ve akıllı bir deneyimle birleştirerek teknik özellikler açısından rekabette yenilikçi, ileri görüşlü dizüstü bilgisayar tasarımını yeniden tanımlıyor.
HUAWEI MateBook X, Gümüş ve Zümrüt Yeşili renk seçenekleri ile 12.999 TL fiyatıyla tüketicilere sunuluyor. Vade farksız 6 ay taksit imkanından yararlanabilecek tüketiciler, 1 TL daha vererek Huawei dizüstü bilgisayar taşıma çantasına da sahip olabiliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: iki
E-Ticarette Cirolar İki Katına Çıktı
Perakende ve tüketici ürünleri firmalarına kurumsal dijital ticaret çözümleri sunan Inveon, Black Friday ve Cyber Monday kampanya dönemine ilişkin ilgi çekici veriler paylaştı.
Geniş ekosistemiyle farklılaşan ve özgün iş modeliyle Türkiye dahil 14 ülkede faaliyet gösteren Inveon, Black Friday ve Cyber Monday kampanyalarının 10 günlük periyodu kapsadığını ve Aralık’ın ilk haftası boyunca kampanyalarını devam ettiren markalar olduğunu belirterek bu döneme ilişkin ilgi çekici veriler paylaştı.
Markaların kampanya kurgularında ciddi artışlar söz konusu…
2019 yılının Black Friday ve 11.11 kampanyalarıyla bu yılı karşılaştıran Inveon, geçtiğimiz yıl iki dönem arasında %100’den fazla bir artış yaşanırken, bu yıl ise 11.11’den Black Friday’e %25 oranında bir artış olduğu belirtti. Bu da markaların Kasım ayı ilk dönemlerindeki kampanya kurgularının ciddi bir performans artışı gösterdiğini kanıtlıyor.
Black Friday ve Cyber Monday kampanyalarında hızlı davranan ve ilk kampanyasını vurucu yapan markalar avantaj yakalarken, pazaryerlerinin kampanya dönemi boyunca tanıtımlarının tüketicilerin alışveriş davranışlarının şekillenmesinde büyük bir rol oynadığı görüldü.
E-ticarette ciro artışı devam ediyor…
Başta müşterileri olmak üzere tüm paydaşlarına değer katan Inveon, ciro artışlarını da ele aldı. Geçtiğimiz yıla göre Black Friday & Cyber Monday kampanya döneminde tüm Inveon markalarında ortalama %105 ciro artışı yakalanırken, bu oran bazı markalarda %400’e yaklaştı. Bu artışta toplam trafiğin %82’si mobil kanallardan elde edilirken, mobil trafik sonucu elde edilen ciro toplam içerisinde %63 paya sahip oldu.
Dijital pazarlama kanallarını doğru hedeflemeler ile kullanma konusunda başarılı stratejiler geliştiren markaların daha iyi performanslar ve cirolar elde ettiği de tespit edildi.
Başarılı kampanyaları etkileyen faktörler…
Black Friday ve Cyber Monday döneminde kampanyaların tüketiciler tarafından tercih edilmesinde birçok etken etkili oldu. Inveon, başarılı kampanyaları mercek altına alırken, omnichannel kurgularını geliştiren, stok ve ürün çeşitliliğini yüksek tutan kampanyaların başarılı olduğu görüldü. İndirim oranları ve şartları konusunda ayrışan markalar dikkat çekici performanslar sergilerken, doğrudan kendi site ya da uygulamalarına özgü indirimler sunan markalar bunun getirisi olarak önemli bir ciro elde etti.
11.11 ve Black Friday kampanyaları ile çift zirve yaşadık…
Kasım döneminde elde edilen dikkat çekici artışlar karantina döneminde Nisan ve Mayıs ayında deneyimlediğimiz trafik ve ciro yükselişleri ile yılın en yüksek verilerini elde ettiğimiz dönemleri oldu değerlendirmesinde bulunan Inveon Yönetici Ortağı Emir Alkaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bildiğiniz üzere Inveon olarak markalarımıza sunduğumuz iki önemli kabiliyetimiz var. Biri yeni nesil e-ticaret teknolojileri sunmak, bir diğeri de operasyonel destek sunarak şirketlere dijital büyüme danışmanlığı vermek. Güçlü bir altyapı kadar doğru uygulamaların da yüksek verim almada önemli olduğunu bilerek ve altyapı sağlayıcısı olarak deneyimlerimizi kullanarak kurduğumuz GrowthLab isimli bu yapı pazardaki ilk ve tek uygulama örneği. Partneri olduğumuz markaların kampanya kurgularını planlayıp hayata geçirirken sürdürülebilir bir e-ticaret felsefesi ile yola çıkıyoruz. Kampanya döneminde GrowthLab ekibimizle an be an metrikleri takip edip hızla gerekli aksiyonları alıyoruz. Bu Kasım ayında, 11.11 ve Black Friday kampanyaları ile çift zirve yaşadık. Aktif kampanya kurguları ile hem ciddi büyüme rakamları elde ettik hem de dijital pazarlama bütçelerinin optimizasyonları ile ilgili çok sıkı çalışarak yapılan harcamalardan en yüksek geri dönüşün alınabilmesini sağladık. Sadece ciro odaklı tek yönlü bir bakış açısıyla değil daha sürdürülebilir ve sağlam temelli büyümeler elde etmek adına çalıştık. Bu çalışmalar sonucu elde ettiğimiz yoğun trafik ve müşteri faaliyetini de ölçeklenebilir güçlü altyapımızla kullanıcı deneyimine herhangi bir aksaklık yaşatmadan ilerletmeyi sürdürdük.”
Alkaş: Kullanıcıya dürüst kampanya sunanlar kazandı…
Kasım kampanyaları döneminde hem birlikte çalıştığımız partner markalarımıza hem de sektör geneline baktığımızda akıllı ve doğru stratejik kurgularla sunulan kampanyaların çok daha etkili olduğu aktaran Alkaş sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Kullanıcıya dürüst, kafa karıştırmadan direkt sunulan kampanyalar tüketiciden çok daha yüksek geri dönüşler aldı. Sadece pazaryeri kampanya dönemleri ya da spesifik indirim günlerine bağlı kalmadan tekil ve vurucu kampanyalar yapan markalar oldukça öne çıktı.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Magnum hazzının hediyesi iki Porsche sahipleriyle buluştu!
Dondurma ve çikolatada haz otoritesi Magnum’un hediyesi iki Porsche Cayman sahiplerini buldu.
Magnum’un her sene gerçekleştirilen haz dolu kampanyası, bu sene 13 Ekim 2020 Salı günü noter huzurunda gerçekleştirilen çekilişle sonuçlandı. Hazzın hediyesi 2 Porsche Cayman talihlileriyle buluştu. Kastamonu’dan Murat Satılmış ve İstanbul’dan Emir Yiğit araçlarını teslim aldı.
Magnum 16 yıldır haz tutkunlarını sürpriz hediyelerle ödüllendiriyor
Şimdiye kadar Magnum’un promosyon kampanyalarında 15 kişi lüks otomobil, 1 kişi Beneteau Yelkenli Tekne, 5 kişi ise lüks daire sahibi oldu. Bunun yanı sıra onlarca kişi Magnum’la dünyanın birçok noktasına seyahat etme fırsatı yakaladı. 2004 yılından bu yana her yıl farklı bir sürpriz hediye kampanyalarıyla ilgileri üzerine toplayan Magnum, şimdiye dek Aston Martin, Lamborghini, Porsche Boxster, Porsche Cayman, Maserati gibi 15 lüks marka otomobili İstanbul, Bursa, Mersin, Kırklareli, Nevşehir, Ordu, Konya, Niğde, Karabük ve Kastamonu gibi şehirlerde yaşayan Magnum severlere hediye etti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
‘Kapan’a Roma’dan iki ödül
Yönetmenliğini Seyid Çolak’ın yaptığı TRT ortak yapımı “Kapan” filmi, İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen Uluslararası Rieti Sabina Film Festivali’nde “En İyi Film” ve “En İyi Erkek Oyuncu (Onur Dilber)” ödüllerini kazandı.
Yönetmenliğini ilk uzun metrajına imza atan Seyid Çolak’ın yaptığı bol ödüllü Kapan filmine bir ödül de İtalya’dan geldi. Film, Roma’da yaklaşık 300 filmin başvurusuyla düzenlenen Uluslararası Rieti Sabina Film Festivali’nde En İyi Film ödülü ve başrol oyuncusu Onur Dilber’e En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırdı. Ulusal ve uluslararası film festivallerinde pek çok ödülün sahibi olan; başrollerinde Onur Dilber, Serkan Altıntaş, Sami Aksu, Münibe Millet, Yasemin Girgin ve Yüksel Akça’nın yer aldığı film, bu sonuçla birlikte ödülleri toplamaya devam etti.
Filmin aldığı iki ödül sonrası sevinci ve heyecanını dile getiren Seyid Çolak, “Filmimizin İtalya’da online da olsa festival kapsamında seyirciyle buluşması değerliydi” dedi. Festivalin ilk olarak normal akışında düzenleneceğini fakat vaka sayılarının artmasıyla festivale gidemediklerini belirten Çolak, “Seyircilerle filmimi seyretmek ve ödülü sahnede almak çok isterdim. Jüriye ve festivale filmimizi ödüle layık gördükleri için çok teşekkür ederim” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Yönetmenlik kariyerinde Oyun, Karakar, Soğuk ve Serender gibi kısa filmler bulunan Seyid Çolak’ın seyircisini gizem, gerilim ve dram türleri arasında bir yolculuğa çıkardığı filmi, 3. Uluslararası Nepal Film Festivali’nde En İyi Film, 5. Uluslararası Saidia Film Festivali’nde En İyi Film, 9. Uluslararası Malatya Film Festivali’nde En İyi Yönetmen (Seyid Çolak)ve En İyi Müzik (Ali Saran), 7. Uluslararası Antakya Film Festivali’nde En İyi Yönetmen (Seyid Çolak) ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Sami Aksu), 7. Boğaziçi Film Festivali’nde FİYAB En İyi Yapımcı (Seyid Çolak), 7. Kayseri Film Festivali’nde Elia Kazan Jüri Özel Ödülü ve 1. Uluslararası Gilak Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu (Onur Dilber) ödüllerinin sahibi olmuştu.
Yapımcılığını Zürafa Film ve Seyid Çolak’ın üstlendiği Kapan, bir adada balıkçılıkla hayatlarını idame ettiren beş arkadaşın, aralarından birinin kaybolması ve vahşi bir kurdun ortaya çıkmasıyla yaşadıklarını anlatıyor.
Filmin Konusu:
Bir adada yaşam süren beş balıkçı arkadaşın tek düze giden hayatları aralarından birisinin nedeni bilinmeyen bir şekilde ortadan kaybolmasıyla değişime uğrar. Üstelik nereden geldiği bilinmeyen vahşi kurdun adada yavrulayıp, kendine yaşam alanı açmaya çabalaması da arkadaşlar arasında gittikçe yükselen bir gerilime neden olur.
Film Bilgileri:
Yönetmen: Seyid Çolak
Senaryo: Güven Adıgüzel – Seyid Çolak
Yapımcı: Zürafa Film – Seyid Çolak
Ortak Yapımcı: Sinan Sertel
Görüntü Yönetmeni: İlker Berke
Yardımcı Yönetmen: Özge Eren
Kurgu: Naim Kanat
Müzik: Ali Saran
Yürütücü Yapımcı: Can Tanrıverdi
Sanat Yönetmeni: Alper Eraydın
Ses Tasarımı & Final Mix: Soner Koç
Renk Düzenleme: Yücel Kurtul
Oyuncular: Onur Dilber, Münibe Millet, Serkan Altıntaş, Yasemin Girgin, Sami Aksu, Güliz Oktar, Yüksel Akça, Furkan Öztürk, Hasan Koç, Fatih Gühan, Birol Cürgül, Mustafa Toprak , Halil İbrahim Uzun, Tolga Günhan
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
İzmir Karşıyaka Belediye Meclisi’nden iki önemli karar
Deprem gündemiyle olağanüstü toplanan Karşıyaka Belediye Meclisi, iki önemli karara imza attı. Karşıyaka’daki binaların güçlendirilmesi, yenilenmesi, kentsel dokunun sağlıklaştırılması ve Karşıyaka’nın depreme hazır hale getirilmesi amacıyla ‘Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün kurulması oy birliğiyle kabul edildi. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca depremde hasar oluştuğu belirlenen yapılar için Karşıyaka Belediyesi’nden alınması gereken bina proje suretlerinin vatandaşlara ücretsiz olarak verilmesi de oy birliği ile onaylandı. Bu kararın, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nden onay alındıktan sonra yürürlüğe gireceği belirtildi. “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ” Zübeyde Hanım Nikahevi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Binaların hasar tespiti ile ilgili elimizden gelen katkıyı verdik. Bu süreçte Bakanlık ve Belediye bir arada olduk. Şu ana kadar bize 5 bin 400 birim hasar ihbarı var ancak biz bunun daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Bunların içerisinde orta, ağır ve hafif hasarlı olduğu belirlenmiş yapılar. Bazıları ağır hasarlı olduğu için boşaltıldı. Bu biraz üzücü bir süreç. Kaymakamlığımızdan bir bildiri geldi ve bazı mahallelerin bakanlık tarafından denetlenerek gözden geçirildiğini söylendi. Buna göre Bahariye Bahçelievler, Bahriye Üçok, Bostanlı, Donanmacı, Goncalar, İmbatlı, Yalı, İnönü, Nergiz, Şemikler ve Zübeyde Hanım mahallelerinin tamamı gözden geçirilmiş. Sonuçları da ‘hasartespit.com’ sayfasından duyurulmuş. Bu mahallelerin muhtarlarına dosya halinde gönderilmiş. Tespit edilen hasar düzeyi ile ilgili itirazı olan varsa bunlar 30 gün içinde itiraz yapmalı, itiraz sonrası tekrar Bakanlık tarafından inceleme yapılacak ve karar kesinleştirilecek. İtirazlar Zübeyde Hanım İlkokuluna yapılacak. Bizim bundan sonraki süreçte Karşıyaka’da bu depremde hasar görmüş ya da hasar görmemiş ancak zemin ya da binanın eskiliği nedeniyle riskli yapı kategorisine girebilecek konutlar ile ilgili üzerimize düşen görevler var. Bu çok açık. Bu nedenle yeni bir müdürlük kurulması maddesini gündeme aldık. Norm kadroda kentsel dönüşüm müdürlüğü olarak uygun gördüğümüz için bu isimle kuracağız. Ancak hasar tespit raporu, zemin etüt raporu, fay hattının haritalandırılması dâhil bütün çalışmalarda bu müdürlük görev alacak. Güçlü ve etkili bir müdürlük olarak kurmayı hedefliyoruz. Bakanlık ve Büyükşehir ile uyum içerisinde bütün binaların yenilenmesi koşuluyla yola çıkacağız. Yaşadığımız deprem felaketi biraz daha şiddetli olsaydı daha büyük acılar yaşanacaktı. Bu acıyı kimse yaşamamalı. Biz bunun için Karşıyaka Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapacağız” dedi. SURET HARCI ALINMAYACAK Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün kuruluşu oy birliği ile onaylanırken, toplantının ikinci gündem maddesi de suret harçları oldu. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Tugay “Proje sureti, hasar tespit çalışmalarında ya da itirazla ilgili yapılacak çalışmalarda vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu bir belge. Bu belgenin verilmesi için de Belediye Meclisi tarafından belirlenmiş bir tarife var ve bunu meclis kararı olmadan değiştirme hakkımız yok. Bu yüzden de bu toplantıyı talep ettik. Biz depremde binaları hasar görmüş olan vatandaşlarımızdan suret harcını almak istemiyoruz. Buradaki 10 TL, sayfa başı bir ücret ve toplamda 400 – 500 liradan başlayıp bin liraya kadar giden bir bedele tekabül ediyor. İnsanların bunu ödemesi adil olmaz” diye konuştu. Meclise verilen arada acil olarak toplanan Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri, ilgili maddeyi oy birliği ile kabul etti. Komisyon kararının ardından mecliste de oy birliğiyle onaylanan önerge doğrultusunda; depreme bağlı olarak konutlarında veya işyerlerinde hasar oluşan ve hasarlı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kesinleştirilen binalar için vatandaşların Karşıyaka Belediyesi’nden almak durumunda olduğu bina proje suretlerinin ücretsiz verilmesi kararlaştırıldı. İZMİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Canon’un En Sevilen İki Lensi Artık RF Ailesinde
Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, tüm zamanların en sevilen lenslerinden olan EF 50mm F1.8 STM ve EF 70-200mm F4L IS USM modellerini RF lens formatında kullanıma sunuyor. Lenslerin yeni RF modelleri, EOS R sistemiyle uyumluluğu sayesinde fotoğrafçıların yeni standartlara ve yüksek kaliteye kolaylıkla erişmelerine olanak tanıyor.
Canon, en beğenilen iki EF lensini RF formatında kullanıma sunarak fotoğrafçılara yeni, yüksek teknolojide aynasız çözümler sağlıyor. Fotoğrafçıların en çok tercih ettiği lenslerden olan EF 50mm F1.8 STM ve EF 70-200mm F4L IS USM modelleri artık RF lens formatında da kullanılabilecek. Çok yönlülük kapasitesi nedeniyle “nifty fifty” lakabıyla bilinen Canon’un EF 50mm f/1.8 STM lensinin yeni RF versiyonu, EOS R Sistemi’ne geçiş yapan amatör fotoğrafçılara uygunluğuyla öne çıkıyor. RF 50mm F1.8 STM, fotoğrafçıların gece ve gündüz, portrelerden manzaralara kadar tüm iç ve dış ortam çekimlerinde olağanüstü görüntü kalitesi sağlıyor.
RF 70-200mm F4L IS USM, amatör ve profesyonel fotoğrafçılara, vahşi yaşamdan spor çekimlerine, seyahat çekimlerinden portrelere kadar tüm fotoğrafçılık türlerinde yüksek performans, esneklik ve kompakt tasarım sunuyor. (Canon’un RF ailesine dahil ettiği ikinci lensi RF 70-200mm F4L IS USM, kendi odak aralığında dünyanın en kısa ve en hafif f/4 değiştirilebilir lensi olan L serisi telefoto zum lensidir.)
Lenslerin ikisi de halihazırda sabit, zum, telefoto ve süper telefoto lens ve genişletici seçenekleri bulunan RF ailesine eklenebiliyor. Kısa bir süre önce lanse edilen EOS R5 ve EOS R6 modellerinden EOS R ve EOS RP modellerine kadar EOS R Sistemi’ndeki tüm tam kare aynasız modellerle yüksek uyumluluktaki bu lensler, fotoğrafçılar ve videograflara yüksek performans ve yaratıcı esneklik kazandırıyor.
Taşınabilir seyahat arkadaşı
RF 70-200mm F4L IS USM, 695 gram ağırlığı ve 11,9 cm uzunluğu sayesinde hafif ve kompakt yapısıyla öne çıkıyor. EF eş değeriyle kıyaslandığında %32 gibi çok ciddi oranda küçülen ve hafifleyen bu lens, sürekli hareket halinde olan seyahat fotoğrafçılarının imdadına koşuyor. RF 70-200mm F4L IS USM, tam olarak uzatılmış halde kullanılırken dahi bir f/4 telefoto zum lensine göre çok daha rahat taşınıyor. Modelde bulunan ters çevrilebilir bir lens başlığı, fotoğrafçıların bir çekim senaryosundan diğerine geçerken derli toplu bir şekilde saklamalarına olanak tanıyor. RF 50mm F1.8 STM de aynı kompaktlık özelliğiyle beğeniye sunuluyor. RF 50mm F1.8 STM, boyut olarak EF versiyonu ve montaj adaptöründen çok daha küçük yapıya sahip. Bu lensler, RF serisindeki tüm lensler gibi, fotoğrafçılar ve videografların çok daha hafif bir çekim takımına sahip olmalarını sağlıyor ve bu sayede daha iyi çekim becerileri sunuyor.
Kaliteden taviz verdirmeyen yüksek performans
RF 50mm F1.8 STM, standart 50 mm görüş açısı ve f/1,8 geniş diyaframıyla insan görüşüne yakın bir perspektif sunuyor. RF 50mm F1.8 STM bu özelliği sayesinde farklı çekim senaryolarında güzel ve doğal görünen çekimler yapmak isteyen portre fotoğrafçılarına yardımcı oluyor. Yepyeni bir optik sistemle donatılan RF 50mm F1.8 STM’nin geniş diyaframı ve PMo asferik lensleri, konu ile fonu birbirinden daha iyi ayırabilmeyi sağlıyor. Maksimum diyaframda dahi yüksek görüntü kalitesi elde edilebilen lens RF 50mm F1.8 STM, fotoğrafçıların düşük ışıkta muhteşem çekimler yapabilmesine olanak tanıyor. EF 50mm F1.8 modelinden aktarılan 7 ağızlı dairesel diyafram, defokuslu arka plan ve ön plan için olduğu gibi güzel bir bokeh elde etmek amacıyla da kullanılabiliyor. RF 50mm F1.8 STM’de bulunan “Super Spectra” kaplama teknolojisi ise ışık lekelerini, mercek parlamalarını ve bozulmaları azaltıyor, uyumlu bir renk dengesi oluşturuyor.
RF 70-200mm F4L IS USM, Hava Küresi Kaplama (Air Sphere Coating), dört Ultra Düşük Dispersiyonlu (UD) lens ve 1 m’den 0,6 m’ye indirilerek kısaltılmış olan netleme mesafesi özellikleriyle öne çıkıyor. Tam zumlama aralığında dahi üstün bokeh sunan 9 ağızlı iris ve sabit f/4 diyaframıyla RF 70-200mm F4L IS USM, fotoğrafçılara olağanüstü detaylar sunuyor. Tüm zumlama aralıklarında göz alıcı görüntüler yakalama becerisine sahip olan RF 70-200mm F4L IS USM’nin iyileştirilmiş görüntü kalitesi, net kenardan kenara fotoğraflar elde edilmesini sağlıyor. Her iki lensin maksimum diyafram değerlerinde net, kaliteli fotoğraflar çekme becerisi, fotoğrafçıların hafif yüz mimiklerini veya daha küçük konuları en ince detayına kadar kadrajlamasına yardımcı oluyor.
Ustalığı pekiştiren yaratıcılık ön planda
RF 70-200mm F4L IS USM’de bulunan 5 stop’lu Optik Görüntü Sabitleyicisi, fotoğrafçıların, sınırlarını zorlamalarını sağlarken, yüksek kalitede görüntüler elde etmek için gerek duyulan tripod ihtiyacını da ortadan kaldırıyor. RF 70-200mm F4L IS USM modeli, yeni EOS R5 ve EOS R6 ile kullanıldığında, Dual Nano USM ve 7,5 stop’a kadar görüntü sabitleme kapasitesi sayesinde düşük ışık koşullarında bile olağanüstü yüksek hızda net ve odaklı görüntüler elde edilmesine olanak tanıyor. Dual Nano USM ile RF 70-200mm F4L IS USM, inanılmaz hızlı sürekli odaklanma seviyeleri ile videografların neredeyse sessiz çekim yapmalarının önünü açıyor.
RF 50mm F1.8 STM, EOS R5 veya EOS R6 ile kullanıldığında 7 stop’a kadar görüntü sabitleme avantajı sunuyor. Ayrıca STM özelliği ile amatör videograflara neredeyse sessiz ve kusursuz kalitede çekim yaparken yeni çekim türlerini deneme fırsatı sağlayan kusursuz AF performansı yaratıyor.
“Pratiklik” hedefinden doğan lensler
RF 50mm F1.8 STM, fotoğrafçıların konforlu bir şekilde çekim yapmalarına olanak tanımak için yeniden tasarlandı. Bu tasarım kapsamında fotoğrafçıların konuları görüntülerken fotoğraf makinesi ve odaklanma ayarları üzerinde sezgisel kontrole sahip olmalarını sağlayan, sofistike ve sessiz, tıklama gerektirmeyen tipte, birleşik odak ve lens kontrol halkası kullanılıyor.
Florin kaplamalı, toz ve darbe direncine sahip olan RF 70-200mm F4L IS USM, açık alanda kullanımda maksimum rahatlık sunuyor. Canon’un L serisi lenslerinde görülen standart sağlamlık ve dayanıklılık özelliklerine sahip olan RF 70-200mm F4L IS USM, sıcak ve soğuk iklimlerde pratik bir kullanım sağlıyor. Zorlu iklim şartları altında hayat kurtaran ısı kalkanı kaplaması, aynı zamanda, olası toz girişlerini engelliyor ve cihaza darbelere karşı dirençli bir yapı sağlıyor.
RF 50mm F1.8 STM – Temel Özellikler: STM Motor Geniş f/1,8 diyafram Asferik lens elemanı RF yuvası Süper Spektra Kaplama Odak / lens kontrol halkası
RF 70-200mm F4L IS USM Temel Özellikler: f/4 sabit maksimum diyafram Dual Nano USM odaklanma motoru L serisi kalitesi UD elemanları ve ASC kaplama EOS R5 ve EOS R6 ile kullanıldığında 5 stop’lu Optik Görüntü Sabitleyici ve 7,5 stop’lu Birleşik IS Toz ve su girişine dirençli Lens Kontrol Halkası
Değiştirilebilir lensli fotoğraf makineleri için (SLR fotoğraf makineleri ve aynasız fotoğraf makineleri) f/4, 70-200 mm odak uzaklığı ile dünyanın en kısa ve hafif bir değiştirilebilir lenstir. 3 Kasım 2020 itibarıyla geçerlidir. Canon’un araştırmasına dayanır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Murat Boz iki dakikada “Yemek Hazır” dedi
Yayla, sağlıklı beslenmek isteyen ancak yemek yapmak için geniş vakti olmayanlar için hazırladığı ev yapımı tadında Yemek Hazır ürünlerini Murat Boz ile tanıtmaya devam ediyor. Serinin ikincisi olan film bir markette geçiyor. Reyondan ‘Yemek Hazır’ ürünü alan Murat Boz ile çarpışan bir iş kadınının çarpışma sonucunda Murat Boz ile değil ‘Yemek Hazır’ ürünleriyle tanışması ele alınıyor.
Ev yemeklerinden oluşan ve iki dakikada hazırlanabilen Yemek Hazır ürünleri, yoğun hayat temposunda sağlıklı çözümlere pratik bir şekilde ulaşmak isteyenler için kurtarıcı nitelikte. Tüketicilerin ürünlere marketlerden kolaylıkla ulaşabileceğini anlatan reklam filmi özellikle çalışan kitleyi hedefliyor.
Being Çözüm imzası taşıyan esprili reklam filminin yapımcılığını Organic Films üstlenirken yönetmen koltuğunda Kıvanç Baruönü oturuyor.
Pilavdan çorbaya, makarnadan hoşafa kadar ev yapımı tadında pek çok seçeneğin yer aldığı Yayla Yemek Hazır serisi, katkısız, koruyucusuz lezzeti ve pratikliğiyle herkese hitap ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
İki süper maç DMAX’te
10 Ekim Cumartesi, boksseverleri heyecanlı bir gece bekliyor! WBA-IBO hafif ağır sıklet dünya şampiyonluk maçında Dominic Boesel, Robin Kraşniqi ile karşılaşırken, ağır sıklette Peter Kadiru, Roman Gorst ile karşılaşacak. Bilgehan Demir’in anlatımı ile Almanya Magdeburg’dan ekrana gelecek müsabakalar, 10 Ekim Cumartesi 21:55’te DMAX’ten canlı yayınlanacak.
Bu Cumartesi boksseverleri birbirinden heyecanlı iki karşılaşma bekliyor. WBA-IBO’da haif ağır sıklet dünya şampiyonluk maçında Alman boksör Dominic Boesel, Kosovalı rakibi Robin Kraşniqi ile karşıya gelecek. Bu maçın hemen ardından, ağır sıkletin iki namağlup ismiPeter Kadiru ve Roman Gorst ile kozlarını paylaşacak.
Birbirinden heyecanlı iki müsabaka, Bilgehan Demir’in anlatımı ile 10 Ekim Cumartesi 21:55’te DMAX’ten canlı yayınlanacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
İstanbul’da Sıfır Atık Belgesini almaya hak kazanan ilk iki otel Hilton Grubundan
Konaklama sektöründe İstanbul’da Sıfır Atık belgesine sahip olan ilk otel “Hilton İstanbul Bosphorus” ve “Conrad İstanbul Bosphorus” oldu
Kuruldukları günden bu yana çevreye saygılı çalışmalarıyla sektörünün öncü otelleri arasında yer alan Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus, İstanbul’da Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazanan ilk iki otel oldu. Hilton grubu otellerinin İstanbul’daki iki önemli temsilcisi, Sıfır Atık sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalarına 2019’un Mart ayında başlamıştı.
Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus, İnteraktif Çevre firmasının danışmanlığında kurulan Sıfır Atık Sistemleri sayesinde konaklama sektöründe İstanbul’da Sıfır Atık belgesini almaya hak kazanan ilk iki otel oldu. Hilton Grubunun İstanbul’daki iki önemli temsilcisine belgeleri İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilirken; Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus’ta kurulan Sıfır Atık Sistemi örnek uygulama modeli olarak gösterildi.
“Sıfır Atık Sistemi” otellerin tüm alanlarında uygulanıyor
Sıfır Atık sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalarına 2019’un Mart ayında başlayan Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus, detaylı analiz çalışmaları sonucunda otel içinde bulunan atık biriktirme ekipmanları ve geçici depolama alanlarında detaylı bir renovasyona gitti. Sürdürülebilir bir gelecek için Hilton markasının hedefleri ve yasal mevzuat gereklilikleri doğrultusunda kurulan Sıfır Atık Sistemi, her iki otelin de tüm alanlarında uygulanmaya başlandı.
Misafir odalarında yer alan çöp kovalarının yerine iki bölmeli Organik Atık ve Ambalaj Atığı kovaları yerleştiren ve geri dönüşemeyen diğer atıklar için banyo alanlarındaki kovalarda üçlü ayrıştırma sistemine geçen oteller, kat hizmetleri personelinin servis arabalarında ise Organik Atık, Ambalaj Atığı ve Diğer Atıkları ayrı ayrı toplamaya başladı. Mutfak atıklarında da Sıfır Atık Sitemini titizlikle uygulayan Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus, toplantı salonları, ofisler, Spa & Wellness, fitness alanı, kuaför hizmetleri de dahil olmak üzere tüm alanlarında Sıfır Atık Yönetmeliğine uygun şekilde biriktirme yapıyor.
Otellerin teknik servis alanlarında ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce onaylanmış Atık Yönetim Planı kapsamında tehlikeli ve tehlikesiz atıklar ayrı ayrı toplanıyor ve biriktirilen tüm atıklar çevreyle uyumlu şekilde lisanslı atık işleme tesislerine gönderiliyor. Hilton İstanbul Bosphorus ve Conrad İstanbul Bosphorus, İnteraktif Çevre desteğiyle tüm personeline düzenli olarak hem çevre bilinci hem de sıfır atık konusunda eğitimler veriyor.
Hilton Grubunun İstanbul’daki iki önemli oteli, COVID-19 salgını sebebiyle dünyadaki tüm Hilton otellerinde hayata geçen Hilton CleanStay programı kapsamında konuklarının ve çalışanlarının kişisel
hijyeni için kullandıkları maske ve eldiven gibi koruyucu ekipmanları da, yasal mevzuatın gerekliliklerine uygun olarak topluyor ve çevreyle uyumlu şekilde yönetimini sağlıyor.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Bodrum’a iki yeni DoubleTree by Hilton Oteli
DoubleTree by Hilton Bodrum’daki iki otelin yönetimini devraldı
1955 yılından bu yana Türkiye’deki en uzun süreli konaklama hizmetini sunan Hilton, Doğan Grubu’na ait Bodrum’daki iki otelin yönetimini DoubleTree by Hilton markasıyla devraldı. Yapılan anlaşma sonrası yenilenme çalışmalarını tamamlayan DoubleTree by Hilton Bodrum Işıl Club ve DoubleTree by Hilton Bodrum Marina Vista misafirlerini ağırlamaya başladı.
Doğan Grubu’nun Bodrum’daki iki oteli Bodrum Işıl Club ve Bodrum Marina Vista, Temmuz ayından itibaren Hilton DoubleTree markası altında hizmet vermeye başladı. Hilton çatısı altına girmeden önce yenilenen oteller misafirperverliğin Bodrum’daki yeni temsilcileri olacak.
Hilton Ülke Müdürü Armin Zerunyan, bu anlaşma ile Hilton’un Doğan Grubu ile uzun süredir devam eden ilişkilerini daha da güçlendirdiğini belirterek, “Bodrum sürekli gelişen bir destinasyon. Bu iki harika oteli de Hilton’un yönetimi altına almak bizim için büyük önem taşıyor. Bodrum’daki yeni DoubleTree by Hilton otellerinde konaklayacak misafirlerimizi, Hilton misafirperverliği ve özenli hizmeti ile karşılayacağımız için mutluyuz.” dedi.
Bodrum Torba’da 4 hektarlık yeşil alan üzerine konumlanan DoubleTree by Hilton Bodrum Işıl Club, özellikle çocuklu aileler için keyifli ve izole bir tatil seçeneği olarak ön plana çıkıyor. Adeta bir tatil köyünü andıran otel, bahçeli bungalovların da dahil olduğu 277 misafir odası, sosyal mesafeye uygun olarak hazırlanan mavi bayraklı geniş kumsalı, ferah fitness salonu, SPA merkezi, tenis kortları, açık havuzları, su kaydırakları ve çocuk kulübü ile her şey dahil konseptte misafirlerini ağırlıyor.
Bodrum’un kalbinde yer alan DoubleTree by Hilton Bodrum Marina Vista ise Bodrum’un tarihi zenginliklerinden Halikarnas Mozolesi, Bodrum Kalesi, Antik Tiyatro ile çok sayıda restoran, mağaza ve eğlence noktasına yürüme mesafesindeki konumu ile cezbediyor. Bodrum Marina ve Bodrum Kalesi’ne karşı kartpostallık manzaralar sunan otel, 7’si süit 92 misafir odası, begonvillerle bezeli saklı bir cennet olan ferah avlusu, yetişkin ve çocuk havuzları, fitness salonu, sauna ve buhar odaları ile Bodrum’u tek adımda yaşamak isteyen misafirlerini bekliyor.
Hilton CleanStay güvencesiyle üst düzey önlemler
Haziran ayından bu yana dünya genelindeki tüm Hilton otellerinde uygulanmaya başlayan Hilton CleanStay programı kapsamında, yeni dönemde Hilton misafirlerini üst düzey hijyen önlemlerinin alındığı güvenli bir konaklama deneyimi bekliyor. Misafirler otele girdikleri andan itibaren hiçbir şeye dokunmadan telefonlarını kullanarak QR kodlarıyla oteldeki tüm menüyü görebiliyor. Otel odasında en çok temas edilen 10 nokta detaylı olarak temizleniyor ve her bir yüzey için ayrı bez kullanılıyor. Temizlik tamamlandığında ise odalar mühürleniyor ve misafirler odaya geldiğinde mührü ilk kendileri açıyor. Hilton otellerinin içinde yer alan tüm mekanlarda da sosyal mesafe kurallarına uygun oturma düzeni ve hijyen prosedürleri titizlikle uyguluyor.
MUĞLA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)