Kategori arşivi: Sinema

Veganlar okurun zihnine gelecekten kalıcı bir iz bırakacak

İnkılâp Kitabevi çatısı altında yayın hayatına devam eden Sayfa6, kusursuz kurgusuyla nefes kesecek bir romanla okurlarıyla buluşuyor. Veganlar, distopik çerçevesiyle 50 yıl sonranın Türkiye’sini ele alırken okurun zihnine gelecekten kalıcı bir iz bırakacak.

Yazar Mehmet Mollaosmanoğlu’nun hayat bulan on üçüncü kitabı Veganlar, alışık olduğumuz distopik kurgulardan oldukça farklı. Gündemimizde de yoğun olarak yer edinen et ve hayvan ürünleri tüketimini konu almasıyla benzersiz bir kurguya sahip. Sürükleyici kurgusunun akışına kapılan okur, kitabın özenli dil kullanımıyla da yazarın başarılı kalemine şahit oluyor.

Et ve hayvan ürünleri tüketiminin yasaklandığı, çevreci iktidarların yönetime geldiği gelecekte, siyasi/sosyal yaşamın değişmesiyle aslında hiçbir şeyin değişmediği, geçmişte olduğu gibi iktidarların yeni kullanışlı sopasının “çevre” olduğu, sosyal çürümenin ve uçurumların sıradan halk üzerindeki ezici etkisinin artarak sürdüğü anlatılıyor. Keza çevreci politikaların getirdiği yeni düzenlemelerin ardında, yine iktidarın kontrolünü pekiştirmek ve ekonomik çıkarları korumak amacı var.

Ana karakter Tarhan’ın tehlikeli macerasında eritilen sosyal, siyasi ve ekonomik düzenin çürümüşlüğü, yönetim zafiyetinin getirdiği olumsuzluklar gözler önüne serilirken; okurun birçok kavramı sorgulamasına, günümüz Türkiye’si ile geleceğin Türkiye’si arasında da bir kıyas yapmasına ve her şeye rağmen “umut” etmeyi bırakmamanın kıymetini bir kez daha anlamasına olanak tanıyor.

Modern Türk edebiyatının özgün kalemlerinden Mehmet Mollaosmanoğlu’nun, her detayıyla benzersiz bir çerçeveye sahip Veganlar ile şimdi olduğu gibi gelecekte de adından çokça bahsettireceği şüphesiz.

 

ARKA KAPAK

Her insan benzersiz doğar, doğduğu yere benzer sonra.

Et ve hayvan ürünleri tüketimi kanunlarla yasaklandığından, insanlar uzun bir süreden beri dayatılmış ve kanıksamış veganlardı. Şehirler etrafı aşılmaz duvarlarla çevrili, “metropol” adı verilen kocaman hapishanelere dönüştürülmüştü.

Siyaset Akademisi’nin parlak öğrencisi Tarhan, büyük bir tedirginlik içinde et bulmak için metropol dışına çıktı; çünkü bu, ölmekte olan yaşlı bir adamın son arzusuydu. Ve “Dışdünya” öğrendiği, alıştığı, savunduğu bütün değerleri kemirip çürüten ölümcül bir bakteri gibi kanına girip onu zehirledi. Tarhan yasak eti buldu bulmasına, aynı esnada çocukluk aşkına da kavuştu. Ne var ki bütün bunların bir bedeli oldu; erdemlerini, inançlarını hatta benliğini bütünüyle kaybetti.

“İnsanlar iktidar olmak için her şeyi kullandılar; dini, ilmi, tarihi, milli kimliği, düşman tehdidini, coğrafyayı, her şeyi. Bir tek çevre kalmıştı, onu da denediler ve maskeleri düştü. Artık ortada gösterilebilecek elverişli bir sopa kalmadı. İnan bana, çocuklarımız mezbahaların olmadığı, insanlarla hayvanların birlikte yaşadığı bir dünyada büyüyecekler, bunu başaracağız sevgilim.”

Sürükleyici bir kurgu, akıcı ve özgün bir kalem… Tarhan’ın nefes kesen macerasıyla Veganlar, sosyal ve siyasi düzeni şiddetle yerle bir ediyor. Bir distopya olarak nitelendirilebilecek bu roman, içimizde geleceğe dair güçlü bir umut ışığı yakmayı da ihmal etmiyor.

 

YAZAR ÖZGEÇMİŞ

İnşaat mühendisi olan yazar Alanya doğumludur ve halen aynı şehirde mesleğini sürdürmektedir. Ressam Seher Mollaosmanoğlu ile evlidir, Servet ve Ateş adında iki oğlu vardır. Yazar, aynı zamanda seyahat tutkunu olduğu için ulusal mecralarda yayımlanmış gezi yazıları, bir de seyahat blogu bulunmaktadır. Özellikle Güney Amerika’yla yakından ilgilidir. Yılın belirli zamanlarını Peru, Bolivya ve Şili’de geçirir. And yerlileri olan Quechua ve Aymara halklarının kültürleri, Amazon ormanlarına has şaman ayinleri ve Atacama Çölü’ndeki sosyal yaşam, kitaplarında genişçe yer alır. Eserlerinden bazıları Hırvatçaya, Makedoncaya, Arnavutçaya, Azerbaycan Türkçesine ve İngilizceye çevrilmiştir. İlk eseri Ataerkil 2007 yılında olmak üzere, Veganlar’la birlikte yazarın toplamda on üç adet kitabı yayımlanmıştır. Ataerkil-Ata Mezarlığı-Kaderler Tableti ise üçlemedir.

 

Yayın direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Saliha Ulusoy Ilık

Kapak tasarım: Emir Tali

Sayfa tasarım: Aslı Varol

Tür: Roman

Sayfa: 352

SERAP TURGUT YİNE GÜNDEMDE!!!

SES DERGİSİ, 40 YIL ARADAN SONRA KAPAK YÜZÜNÜ SEÇİYOR

Nostaljik Geleneğin Geri Dönüşü: Ses Dergisi Kapak Yüzü Yarışması Yeniden Başlıyor.

 

A. Aktüel Magazin Life Ankara Ses dergilerinin İnternet aktüel.com haber portalının Aktüel News TV kanalının sahibi ve Serbest Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Serap TURGUT’un yönetiminde Turgut Medya’nın yarışma koordinatörü Gülderin FİLİZ ile yoğun çalışmalarını titizlikle sürdürmekte.

 

Türk sanat, sinema, moda ve müzik dünyasının önemli dergilerinden biri olan Ses, 40 yıl aradan sonra kapak güzeli seçme geleneğini geri getiriyor. 1956 yılında yayımlanmaya başlayan ve birçok ünlünün tanınmasına vesile olan Ses dergisi, 2013 yılında Ankara Ses olarak yeniden yayın hayatına başlamıştı. Şimdi ise, uzun bir aradan sonra kapak yüzü yarışmasını tekrar düzenleyerek okuyucularına nostaljik bir heyecan yaşatmaya hazırlanıyor.

 

*Genç Yetenekler İçin Büyük Fırsat*

 

Ses dergisi, geçmişte olduğu gibi, bu yıl da genç yeteneklere ve güzelliklere fırsat tanımaya devam ediyor. Yarışma, Türkiye genelinde büyük bir ilgiyle takip ediliyor ve birçok genç kız, derginin kapağında yer alabilmek için başvuruda bulunuyor.

 

*Birbirinden Ünlü İsimler Jüri Koltuğunda*

 

Yarışmanın jüri koltuğunda, Türk sinemasının ve moda dünyasının tanınmış isimleri yer bulacak. Jüri üyeleri, güzellik, zarafet ve yetenek gibi kriterlere göre değerlendirme yapacaklar. Finale kalan adaylar, Ses dergisinin düzenleyeceği özel bir geceyle taçlandırılacak ve kazanan, derginin özel sayısının kapağında yer almaya hak kazanacak.

Ses dergisi bu hamlesi ile, hem derginin prestijini yükseltiyor hem de genç yeteneklere yeni kapılar aralıyor. 40 yıl aradan sonra yeniden canlandırılan bu gelenekle, Ses dergisi, kültürel mirasına ve Türkiye’deki magazin dünyasına katkısını bir kez daha gözler önüne seriyor.

İhsan Taş

1980 yılında Batman’da Dünya’ya gelen (Senarist, yapımcı, yönetmen) İhsan Taş, 1997 yılında İstanbul’a yerleşti. 2002 yılında da sanat camiasına giriş yaptı.

İhsan Taş; 2014 yılında Atilla Saral ve Zeynep Gülmez’in yanı sıra bir çok başarılı oyuncuların yer aldığı “KAÇIŞ 1950” isimli ilk sinema filmini hayata geçirdi. 10 Nisan 2015 tarihinde vizyona giren film daha vizyona girmeden TRT tarafından satın alındı.  “KAÇIŞ 1950” vizyona girmeden TRT’nin aldığı ender projelerden bir tanesi. BAL-GÖÇ (Balkan Göçmenleri Derneği) kendi hikayelerini Beyaz Perdeye taşıdığı için İhsan Taş’a plaket verdi. Film Elazığ’da gerçekleşen “ÇAYDA ÇIRA” film festivalinden ve Gazetecilerden birer ödül alırken, en son olarak Frankfurt Türk film festivalinde, festivalin açılış filmi olarak gösterildi. İhsan Taş ekibi için düzenlediği bir Basın gecesinde gerek kamera önü, gerek kamera arkası, kısaca tüm ekibine plaket vererek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.

İhsan Taş ikinci projesi “Temel ile Dursun İstanbul’da” isimli bir sinema filminde, Wilma Elles, Alay Cihan, Tahsin Taşkın, Metin Yıldırım, Yakup Yavru, Özlem Savaş, Eşref Kolçak, Nuri Alço başta olmak üzere üç kuşak oyuncuyu bir araya getirerek bir ilke daha imza attı. Film 5 Şubat 2016 tarihinde vizyona girdikten sonra D-Smart ile Star Tv’ye verildi.

İhsan Taş 17 Ocak 2017’de Ersin Korkut, Afrikalı Ali, Alay Cihan, Gülsüm Alkan, Metin Yıldırım, Tahsin Taşkın, Metin Keçeci ve Yavuz Karakaş gibi bir çok başarılı oyuncuların yer aldığı “Parayı Bulduk” isimli 3. sinema filmini hayata geçirdi. Film 29 Aralık 2017’de “Yılın Son Komedi Filmi” ünvanıyla vizyona girdi.

İhsan Taş 2021 yılında; Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Cem Kılıç, Ali Kürsat Uzun, Seda Tosun ve Turgay Tanülkü başta olmak üzere bir çok ünlü ismin yer aldığı bir dede ile lösemi hastası torununun hikâyesini anlatan Dedemin Gözyaşları isimli sinema filmini hayata geçirdi.

Dedemin Gözyaşları 2022 yılında Elazığ Çayda Çıra Film Festivalinde “Halk Jürisi; En iyi Film” seçildikten sonra, 2023 yılında 30. Adana Altın Koza Film Festivalinde özel gösterilerek, filmin yapımcılarına özel plaket takdim edildi.

İhsan Taş son olarak 2022 yılında Erkan Petekkaya, Levent Ülgen, Tolga Güleç, Çiçek Dilligil, Orçun Kaptan, Aslıhan Karalar ve Deniz Hamzaoğlu başta olmak üzere bir birinden başarılı bir çok ünlü ismi bir araya getiren “Filme Gel” isimli komedi filminin senarist ve yönetmenliğini üstlendi.

Ödüllü yönetmen şu sıralar uzun zamandır üzerinde büyük bir titizlikle çalıştığı çok güzel bir absürt komedinin çekimlerine hazırlık yapıyor.

 

 

İhsan Taş

1980 yılında Batman’da Dünya’ya gelen (Senarist, yapımcı, yönetmen) İhsan Taş, 1997 yılında İstanbul’a yerleşti. 2002 yılında da sanat camiasına giriş yaptı.

İhsan Taş; 2014 yılında Atilla Saral ve Zeynep Gülmez’in yanı sıra bir çok başarılı oyuncuların yer aldığı “KAÇIŞ 1950” isimli ilk sinema filmini hayata geçirdi. 10 Nisan 2015 tarihinde vizyona giren film daha vizyona girmeden TRT tarafından satın alındı.  “KAÇIŞ 1950” vizyona girmeden TRT’nin aldığı ender projelerden bir tanesi. BAL-GÖÇ (Balkan Göçmenleri Derneği) kendi hikayelerini Beyaz Perdeye taşıdığı için İhsan Taş’a plaket verdi. Film Elazığ’da gerçekleşen “ÇAYDA ÇIRA” film festivalinden ve Gazetecilerden birer ödül alırken, en son olarak Frankfurt Türk film festivalinde, festivalin açılış filmi olarak gösterildi. İhsan Taş ekibi için düzenlediği bir Basın gecesinde gerek kamera önü, gerek kamera arkası, kısaca tüm ekibine plaket vererek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.

İhsan Taş ikinci projesi “Temel ile Dursun İstanbul’da” isimli bir sinema filminde, Wilma Elles, Alay Cihan, Tahsin Taşkın, Metin Yıldırım, Yakup Yavru, Özlem Savaş, Eşref Kolçak, Nuri Alço başta olmak üzere üç kuşak oyuncuyu bir araya getirerek bir ilke daha imza attı. Film 5 Şubat 2016 tarihinde vizyona girdikten sonra D-Smart ile Star Tv’ye verildi.

İhsan Taş 17 Ocak 2017’de Ersin Korkut, Afrikalı Ali, Alay Cihan, Gülsüm Alkan, Metin Yıldırım, Tahsin Taşkın, Metin Keçeci ve Yavuz Karakaş gibi bir çok başarılı oyuncuların yer aldığı “Parayı Bulduk” isimli 3. sinema filmini hayata geçirdi. Film 29 Aralık 2017’de “Yılın Son Komedi Filmi” ünvanıyla vizyona girdi.

İhsan Taş 2021 yılında; Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Cem Kılıç, Ali Kürsat Uzun, Seda Tosun ve Turgay Tanülkü başta olmak üzere bir çok ünlü ismin yer aldığı bir dede ile lösemi hastası torununun hikâyesini anlatan Dedemin Gözyaşları isimli sinema filmini hayata geçirdi.

Dedemin Gözyaşları 2022 yılında Elazığ Çayda Çıra Film Festivalinde “Halk Jürisi; En iyi Film” seçildikten sonra, 2023 yılında 30. Adana Altın Koza Film Festivalinde özel gösterilerek, filmin yapımcılarına özel plaket takdim edildi.

İhsan Taş son olarak 2022 yılında Erkan Petekkaya, Levent Ülgen, Tolga Güleç, Çiçek Dilligil, Orçun Kaptan, Aslıhan Karalar ve Deniz Hamzaoğlu başta olmak üzere bir birinden başarılı bir çok ünlü ismi bir araya getiren “Filme Gel” isimli komedi filminin senarist ve yönetmenliğini üstlendi.

Ödüllü yönetmen şu sıralar uzun zamandır üzerinde büyük bir titizlikle çalıştığı çok güzel bir absürt komedinin çekimlerine hazırlık yapıyor.

 

 

Notaların üzerinde danseden kadın Elif Saffat…..

Karşılaştığınız ilk anda ‘’bu kızı nerede saklamışlar’’ hissi uyandıran, sesini duyduğunuzda, size notaların üzerinde zıplayan bir prensesi hayal ettiren muhteşem bir kadını getiriyorum şimdi karşınıza; Elif Saffat…..

 

Eveeeet Elif’cim bize anlatır mısın sen nerelerde saklandın bunca zaman, kelebek olup uçmadan önce kozanı nerelerde sardın biz seni tanımayı çok istiyoruz_
Önce o muhteşem gülüşü ile cevap vermeden önce, biraz düşünüp toparlıyor tek tek cümlelerini……

– Ben İzmir’de asker bir baba’nın, ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim bir de kız kardeşim var,ailem çok küçük yaşlardayken müziğe olan yatkınlığımı fark edip, eğitimimi bu yönde almamı sağladılar, daha sonra konservatvuar’ ı kazanarak Akdeniz Üniversitesi, keman bölümünü, bölüm üçüncüsü olarak bitirdim…
Keman ve piyano çalabiliyorum..

 

Hemen sahne hayatına geçebildin mi, Elif çünkü bir sürü insan bunu yapamayabiliyor?

– Evet evet ben bu konuda gerçekten çok şanslı olduğuma inanıyorum, okurken gerçekten çok başarılı bir öğrenciydim ve aynı hızla da devam edebilme şansını yakaladım…

Şimdi gülerek cevap verme sırası bana geçmişti ‘’Anladım Elif tez canlılığını buradan da anlayabiliyoruz’’…
   Çünkü o kadar enerjik ve o kadar hareketli ki… 
   Neyse ben bu güzel sohbeti bölmeyeyim…

– Bir çok ünlü isimin arkasında vokal yaptım. Daha sonra ilk single’ım ‘Bir kenara yaz’ ile sevenlerime kavuştum…

Işıl ışıl bakan gözlerden anlıyoruz ki yeni bir heyecanın daha var Elif, bizimle paylaşmak istermisin?
– Evet çok mu belli oluyor …
İkinci şarkım, sözü ve müziği büyük ustamız Sezen Aksu’ya ait bir çalışma ile geliyorum öncelikle bana güvendiği için kendisine saygı ve sevgilerimi buradan sunduğumu belirtip, emanetine tüm    kalbim, ruhum ve sesimle sahip çıkacağımı söylemek istiyorum…

 

Her şey güzel de Sezen Aksu’yu nasıl ikna ettin ?
– İşte orada devreye benim gizli kahramanım menajerim Murat Kankılıç girdi, onun bana, sesime, karakterime inancı tam…  güçlü girmem gerekliydi, o da bana Türkiye’nin en güçlü kadın sesinden şarkı alabilmemi sağladı, buradan Murat Kankılıç’a da Sezen Aksu’ya da minnettarlığımı belirtmek isterim…

Elifcim bu tatlı ve güzel sohbet için sana çok ama çok teşekkür ederim, dinleyenlerine söylemek istediğin son bir şey var mı?

– Başarıya doğru tırmanırken hele de alt yapınız sağlamsa sizi kimsenin durdurmasına izin vermeyin …

Elif Saffat, Sezen Aksu şarkısı ile geliyor….

Karşılaştığınız ilk anda ‘’bu kızı nerede saklamışlar’’ hissi uyandıran, sesini duyduğunuzda, size notaların üzerinde zıplayan bir prensesi hayal ettiren muhteşem bir kadını getiriyorum şimdi karşınıza; Elif Saffat…..

Eveeeet Elif’cim bize anlatır mısın sen nerelerde saklandın bunca zaman, kelebek olup uçmadan önce kozanı nerelerde sardın biz seni tanımayı çok istiyoruz_
Önce o muhteşem gülüşü ile cevap vermeden önce, biraz düşünüp toparlıyor tek tek cümlelerini……

– Ben İzmir’de asker bir baba’nın, ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim bir de kız kardeşim var,ailem çok küçük yaşlardayken müziğe olan yatkınlığımı fark edip, eğitimimi bu yönde almamı sağladılar, daha sonra konservatvuar’ ı kazanarak Akdeniz Üniversitesi, keman bölümünü, bölüm üçüncüsü olarak bitirdim…
Keman ve piyano çalabiliyorum..

Hemen sahne hayatına geçebildin mi, Elif çünkü bir sürü insan bunu yapamayabiliyor?

– Evet evet ben bu konuda gerçekten çok şanslı olduğuma inanıyorum, okurken gerçekten çok başarılı bir öğrenciydim ve aynı hızla da devam edebilme şansını yakaladım…

Şimdi gülerek cevap verme sırası bana geçmişti ‘’Anladım Elif tez canlılığını buradan da anlayabiliyoruz’’…
   Çünkü o kadar enerjik ve o kadar hareketli ki… 
   Neyse ben bu güzel sohbeti bölmeyeyim…

– Bir çok ünlü isimin arkasında vokal yaptım. Daha sonra ilk single’ım ‘Bir kenara yaz’ ile sevenlerime kavuştum…

Işıl ışıl bakan gözlerden anlıyoruz ki yeni bir heyecanın daha var Elif, bizimle paylaşmak istermisin?
– Evet çok mu belli oluyor …
İkinci şarkım, sözü ve müziği büyük ustamız Sezen Aksu’ya ait bir çalışma ile geliyorum öncelikle bana güvendiği için kendisine saygı ve sevgilerimi buradan sunduğumu belirtip, emanetine tüm    kalbim, ruhum ve sesimle sahip çıkacağımı söylemek istiyorum…

Her şey güzel de Sezen Aksu’yu nasıl ikna ettin ?
– İşte orada devreye benim gizli kahramanım menajerim Murat Kankılıç girdi, onun bana, sesime, karakterime inancı tam…  güçlü girmem gerekliydi, o da bana Türkiye’nin en güçlü kadın sesinden şarkı alabilmemi sağladı, buradan Murat Kankılıç’a da Sezen Aksu’ya da minnettarlığımı belirtmek isterim…

 

Elifcim bu tatlı ve güzel sohbet için sana çok ama çok teşekkür ederim, dinleyenlerine söylemek istediğin son bir şey var mı?

– Başarıya doğru tırmanırken hele de alt yapınız sağlamsa sizi kimsenin durdurmasına izin vermeyin …

Tuğçe Demir: Başarılarıyla Göz Kamaştıran Oyuncu

 

Başarılı Oyuncu Tuğçe Demir: Sanatın Işığında Bir Kariyer Yolculuğu

Sanat dünyasında adını başarıyla duyuran Tuğçe Demir, hem sahnede hem de ekranlarda sergilediği performanslarla izleyicilerin gönlünde taht kurmaya devam ediyor. 30 yaşında, evli ve bir çocuk annesi olan Demir, Nill Sanat Merkezi’nde aldığı tiyatro eğitimi ve Ayhan Taş’la birlikte çalışarak kazandığı doğaçlama tiyatro deneyimi ile dikkat çekiyor.

Tuğçe Demir, Cast Akademi’de aldığı kamera önü oyunculuk eğitimi ve yaratıcı drama eğitmenlik sertifikası ile sanat kariyerine sağlam adımlarla ilerliyor. Başarılı oyuncu, Beko, ING Bank (Ezgi Mola ile) ve GKN Kargo gibi büyük markaların reklamlarında ana cast olarak yer alarak geniş kitlelere ulaştı.

Netflix’in popüler yapımlarından “Kal” ve “Üç Kuruş” dizilerinde yardımcı oyunculuk yapan Demir, sahne sanatlarına olan tutkusunu Nill Komedi Doğaçlama Tiyatro’da sahne alarak sürdürüyor.

Tuğçe Demir’in sadece oyunculukta değil, dans alanındaki yetenekleri de dikkat çekiyor. Tango ve Zumba gibi farklı dans türlerinde uzmanlaşan Demir, sahnedeki performanslarına ayrı bir dinamizm katıyor.

Türkiye’nin ilk aksiyon filmi olarak gösterime girmesi beklenen “12 Savaşçı” filminin kadrosunda Hollywood yıldızları Tom So, Thomas Szomju, Ronn Moss ve Affif Ben Badra ile birlikte yer alan Tuğçe Demir, kariyerine büyük bir ivme kazandırdı. Bu uluslararası projede de yeteneklerini sergileyen oyuncu, Türk sinemasının gurur kaynağı olmaya devam ediyor. Tuğçe Demir, kariyerindeki bu yükselişi ve başarılarıyla, gelecekte de adından sıkça söz ettireceğini sinyallerini veriyor.

Sanata ve oyunculuğa olan bağlılığıyla her geçen gün daha da parlayan Tuğçe Demir, yeni projeleriyle izleyicilerini heyecanlandırmaya devam ediyor.

 

‘Ölümden Beter ‘La vie’ şimdi de sesli kitap olarak dinleyiciyle buluştu.

Geçtiğimiz Ağustos ayında Destek Yayınları etiketiyle okuyucusuyla buluşan Çağatay Küpçü’nin kaleme aldığı ‘Ölümden Beter La vie’ şimdi de sesli kitap olarak dinleyiciyle buluştu.Polisiye türde yazılan eser kısa sürede yeni baskı yaparak okurlarından tam not almıştı.

Storytel uygulaması üzerinden dinlenebilen eseri, usta dublaj sanatçısı Aydoğan Temel seslendirmiş. Aynı zamanda dublaj sanatçısı yetiştiren ve ders veren Temel’in eseri adeta radyo tiyatrosu tadında okuması, dinleyenleri bambaşka bir dünyaya götürüyor…