Karşılaştığınız ilk anda ‘’bu kızı nerede saklamışlar’’ hissi uyandıran, sesini duyduğunuzda, size notaların üzerinde zıplayan bir prensesi hayal ettiren muhteşem bir kadını getiriyorum şimdi karşınıza; Elif Saffat…..
– Eveeeet Elif’cim bize anlatır mısın sen nerelerde saklandın bunca zaman, kelebek olup uçmadan önce kozanı nerelerde sardın biz seni tanımayı çok istiyoruz_ Önce o muhteşem gülüşü ile cevap vermeden önce, biraz düşünüp toparlıyor tek tek cümlelerini……
– Ben İzmir’de asker bir baba’nın, ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim bir de kız kardeşim var,ailem çok küçük yaşlardayken müziğe olan yatkınlığımı fark edip, eğitimimi bu yönde almamı sağladılar, daha sonra konservatvuar’ ı kazanarak Akdeniz Üniversitesi, keman bölümünü, bölüm üçüncüsü olarak bitirdim…
Keman ve piyano çalabiliyorum..
– Hemen sahne hayatına geçebildin mi, Elif çünkü bir sürü insan bunu yapamayabiliyor?
– Evet evet ben bu konuda gerçekten çok şanslı olduğuma inanıyorum, okurken gerçekten çok başarılı bir öğrenciydim ve aynı hızla da devam edebilme şansını yakaladım…
Şimdi gülerek cevap verme sırası bana geçmişti ‘’Anladım Elif tez canlılığını buradan da anlayabiliyoruz’’… Çünkü o kadar enerjik ve o kadar hareketli ki… Neyse ben bu güzel sohbeti bölmeyeyim…
– Bir çok ünlü isimin arkasında vokal yaptım. Daha sonra ilk single’ım ‘Bir kenara yaz’ ile sevenlerime kavuştum…
– Işıl ışıl bakan gözlerden anlıyoruz ki yeni bir heyecanın daha var Elif, bizimle paylaşmak istermisin?
– Evet çok mu belli oluyor …
İkinci şarkım, sözü ve müziği büyük ustamız Sezen Aksu’ya ait bir çalışma ile geliyorum öncelikle bana güvendiği için kendisine saygı ve sevgilerimi buradan sunduğumu belirtip, emanetine tüm kalbim, ruhum ve sesimle sahip çıkacağımı söylemek istiyorum…
– Her şey güzel de Sezen Aksu’yu nasıl ikna ettin ?
– İşte orada devreye benim gizli kahramanım menajerim Murat Kankılıç girdi, onun bana, sesime, karakterime inancı tam… güçlü girmem gerekliydi, o da bana Türkiye’nin en güçlü kadın sesinden şarkı alabilmemi sağladı, buradan Murat Kankılıç’a da Sezen Aksu’ya da minnettarlığımı belirtmek isterim…
– Elifcim bu tatlı ve güzel sohbet için sana çok ama çok teşekkür ederim, dinleyenlerine söylemek istediğin son bir şey var mı?
– Başarıya doğru tırmanırken hele de alt yapınız sağlamsa sizi kimsenin durdurmasına izin vermeyin …
Yasmin Misa 2.Single “ÇAMUR” adlı şarkısıyla yeni bir yıla bomba gibi giriş yapıyor.
Best Model of Turkey 2020 yarışmasında seçilen tescilli güzelliğiyle bilinen Yasemin Karamisa podyumlardan müzik dünyasına Yasmin Misa isimi ile ikinci adımı attı.
Şarkı ve Klibinin tüm yapımını üstlenen Misa 1 Ocak 2024 tüm dijital platformlarda yerini alacak.
Şarkı ve Klibinin tüm yapımını üstlenen Misa 1 Ocak 2024 tüm dijital platformlarda yerini alacak.
Şarkının sözü ve bestesi Yasemin Karamisa’ya ait ve arka arkaya kendi söz ve bestelerini çıkaracağını dile getirdi .Yönetmenliğini Enes Bilal Taşçı’nın üstlendiği “ÇAMUR ” şarkısının klip çekimi yaklaşık 9 saat süren çekimleri Kilyos’ta gerçekleşti.Klibin görsel şovları dansçılar ve offroad araçlar ile göz doldurdu .
Yasmin Misa’ının sahne ve konserlerinde artık yer alacak dansçı grubu başta Koreograf Halil Yediyıldız ve Sheyda Mardani olmak üzere 6 dansçı eşlik edecektir Konser hazırlıkları tüm hızıyla muhteşem ekiple devam ediyor.
Piyano ve Gitar çalan UMUT, Güzel Sanatlar Lisesi Müzik bölümü mezunudur. Halen üniversite eğitimine Müzik bölümünde devam etmektedir.
Söz/Müzik ve Düzenlemesini kendisinin yaptığı “YAKAMOZ” isimli SİNGLE çalışması 02.12.2022 tarihinde tüm dijital platformlar da ve sanatçının kişisel YouTube kanalında OLİVA YAPIM etiketiyle yayınlanmaya başlayacaktır.
POP tarzında Latin ezgilerinin bulunduğu teklinin Mix/Mastering çalışmasını UTKU ÜNSAL yapmıştır.
Şarkının ana teması ve kompozisyonu için önem arz eden Gitar kaydında da, CANER GÜNEYSU eşlik etmiştir.
UMUT, Söz/Müzik ve düzenlemesini yapacağı şarkılarıyla Müzik Dünyasında kalıcı ve başarılı işlere imza atacak olan genç bir yetenektir.
Sesler, hayatımızın her yerinde ve her anında etkendir. Eğitimden sağlığa, iş hayatından sosyal yaşamın kalitesine kadar her alanda seslerin frekansı önemlidir. Uzman Psikolog Şafak Simge Sönmez, seslerin hayatımızı ne yönde etkilediğine ve ses ile yapılan tedavi yöntemlerine dair açıklamalarda bulundu. Sönmez; “Halk arasında ‘müzik ruhun gıdasıdır’ şeklinde bir tabir vardır. Sesler ve oluşturduğu frekanslar, hiç düşünemediğimiz bir hastalığın veya rahatsızlığın tedavisine önemli ölçüde destek olur. Bu nedenle müzik sadece ruhun gıdası değil, aynı zamanda ilacıdır” dedi.
İletişim, insanlığın var oluşundan bu yana hayatî değer taşımakta. İletişimi kolaylaştıran en temel unsurlardan biri de sestir. Her canlının birbiriyle olan iletişimi farklı olduğu gibi yaşam tarzını da belirleyen etkenlerden birinin de ses olduğunu biliyor muydunuz? Sesler bize sadece nerede, ne konumda, nasıl, ne seviyede yakın veya uzakta olduğumuza değil, duygu ve düşüncelerimizin de ne durumda olduğuna karar verir. Örneğin çok önemli bir proje veya sınav için çalışma yapmanız gerekiyor. Yaşınızdan çalıştığınız ortama, cinsiyetinizden dinlediğiniz müziğine kadar, sesler başarıya ulaşmanıza etken oluşturuyor. Sesler nasıl bu kadar hayatımıza etken oluyor sorusuna ise Uzman Psikolog Şafak Simge Sönmez çeşitli cevaplar veriyor. Sönmez, seslerin kişilik yapılarını dahi etkilediğine değindi.
“SESLERİ SADECE KULAĞIMIZ DEĞİL RUHUMUZ DA DUYUYOR”
Uzman Psikolog Şafak Simge Sönmez, seslerin fiziki etkisinden daha çok ruhsal etkisinin olduğunu belirtti. Sönmez, yapılan araştırmalar sonucunda seslerin önemli bir etken olduğuna dair açıklamalarda bulundu. Sönmez “Dünya genelinde ses üzerine farklı tarihlerde ve farklı ülkelerde pek çok çalışma ve araştırma yapılmıştır. Yapılan araştırmalar sonrası genel tespitler, ses frekanslarının sadece bir titreşim değil aynı zamanda ruh halimizden karakterimize kadar etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu anlamda ses terapileri, dinletiler vs gibi etkinlikler yapılmakta. Dinleme ya da ses terapisinin, nörogelişimsel bozukluklarda ortaya çıkan bilişsel, duygusal ve davranışsal belirtilerin azaltılmasında, ana tedaviyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılabileceği söylenebilir. İleride yapılacak daha kapsamlı çalışmalar, bu konudaki bilgi birikiminin daha sağlam bir zemin üzerine oturmasını sağlayacaktır. Kulak, bilindiği üzere fiziksel ve zihinsel sağlığı etkileyen kraniyal sinirlerle bağlantılıdır. Böylece tüm psikonöroimmünolojik sistem, işlenmiş müzik dinletileri ile yeniden yapılandırılmış olur. Odyo-psiko-fonolojik yöntemlerle uygulanan müzik seansları, aşamalı olarak artırılan frekans düzenlemeleri dışında, yüksek frekanslı (tiz) seslerin, düşük frekanslı (pest) sesler ile bir tür egzersiz yapmasına olanak tanıyan teknik bir geçiş sistemini içerir. İki kanal arası geçişi olanaklı kılan bu teknik sayesinde, yüksek frekanslı sesler ile kulak kasları gerginleşir, düşük frekanslı pest sesler ile kaslar gevşer. Tekrar eden kasılma-gevşeme egzersizleriyle orta kulaktaki ossiküler zincir/refleks, eş güdümlü çalışmaya başlar. Nasıl ki fizik tedavide birtakım beden hareketleri araç olarak kullanılıyorsa, dinleme terapilerinde de ses ve müzik araçsallaştırılır. Bu nedenle evimizde, caddede, trafikte, iş yerinde, okulda kısacası vaktinizi geçirdiğiniz her yerde algıladığınız sesler, o günkü durumunuzdan duygularınıza kadar etki etmektedir. Eğer kendinize, hayatınıza ve çevrenize karşı bir rahatsızlık veya şikayetiniz varsa ses ile dinleme terapileri size yardımcı olacak en önemli terapi yöntemlerinden biridir” dedi.
“FARKLI RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİSİNDE ETKENDİR”
Sönmez, ses ile yapılan terapilerin pek çok hastalık ve rahatsızlık üzerinde olumlu etken olduğu belirtti. Sönme, tedavi gören hastalara uygulanan ses terapilerinin olumlu etken ettiğini ve bu anlamda kişilerin mutlak doktor ve psikolog aracılığıyla bilgi alması gerektiğine değindi. Sönmez; “Pasif müzik terapisi türü olarak kabul edilen ses ya da dinleme terapisi, nörogelişimsel bozukluklarda görülen bilişsel, duygusal ve davranışsal belirtilerin azaltılmasında giderek daha sık kullanılmaktadır. Terapi programlarının bilişsel, davranışsal ve duygusal alandaki potansiyel düzenleyici rolündedir. Bu tür programların tamamlayıcı bir terapi olması ve yan etkilerinin bulunmaması önemli bir avantajdır. Randomize-kontrollü araştırma sayısı kısıtlı olsa da son 20 yıldır başta otistik spektrum olmak üzere zihinsel yetersizlik/anlıksal yetiyitimi, özgül öğrenme bozuklukları ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), iletişim bozuklukları ile motor bozukluklar gibi nörogelişimsel bozuklukların rehabilitasyonunda dinleme terapisi kullanılmakta ve son derece olumlu sonuçlar alınmaktadır. İlk aşamada, pasif bir biçimde müzik dinletileri alan bireyler, 2. aşamada daha aktif rol oynadıkları sesli okumalar yapmak gibi mikrofonlu odyo-vokal egzersizler gerçekleştirirler. Kimi zaman çocuklara, intrauterin sürecin yeniden yaşantılanmasına olanak sağlayan ve güvenli bağlanma pürüzlerini giderdiği varsayılan “anne sesi” dinletileri de verilir. Tüm bu uygulamaların, yalnız psikolojik değil, aynı zamanda nöroanatomik ve nörofizyolojik işlevleri de düzenlediği kabul edilir.Bu alanda yaptığı araştırmalar ile seslerin tedavilerdeki en önemli etkenlerden biri olduğunu tespit eden Fransız kulak-burun-boğaz (KBB) uzmanı Dr. Alfred A. Tomatis; ‘Kulağın, beyne giden en önemli kapıdır’ sözü çok anlamlı bir ifadedir” şeklinde konuştu.
“ÖFKE DURUMLARI VE PSİKOLOJİK BELİRTİLERİ ÜZERİNDE ÖNEMLİ DERECEDE ETKİSİ VAR”
Sönmez, öfkenin ve psikolojik belirtilerinin üzerinden ses terapilerinin önemli derecede etkisi olduğuna dair açıklamalarda bulundu. Sönmez; “Yapılan çalışmalarda; bireylerin gündelik yaşamda dinlemeyi tercih ettikleri müziğin öfkelerine ve psikolojik durumları üzerine etkisinin olup olmadığı dair araştırmalar yapılmıştır” ifadelerini kullandı.
“MÜZİK VE CİNSELLİK AYRILMAZ İKİLİDİR”
Seslerin cinsel hayatımıza da önemli bir yer edindiğini yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını ifade etti. Sönmez; “Frekansların her alanda hayatımıza etki ettiği ile ilgili yapılan araştırmalar ve danışanlarımdan tespit ettiğim bilgiler ile etkisini bizzat gördüm. Dikkat ettiğinizde aslında bunu günlük hayatımızda pek çok kez görürüz. Çok yüksek frekanslı ortamları sevmezken kimi zamanda çok sevebiliriz. İşte bu durum sizin frekanslarınızın uyumudur. Örneğin yeni tanışan kişiler olumsuz bir hava hissettiğinde bu durumu ‘elektrik alamadım’ olarak ifade eder. Bu durum vücudumuzun manyetik alanını ne kadar etki ediyorsa aynı zamanda frekanslarıyla da alakalıdır. Bunun üzerine yapılan değerlendirmelerde sesin cinsellik ve aşk hayatı üzerindeki etkisine yöneliktir. Yöneltilen sorularda büyük bir çoğunluk müzik ile cinselliğin ayrılmaz bir ikili olduğu konusunda hemfikirdir. Örneğin ünlü müzik platformu Spotify 2012 yılında Londra Goldsmiths Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Daniel Mullensiefen tarafından yürütülen bir çalışma yaparak müzik ve cinsellik arasındaki ilişkiyi çözmeye çalıştı. Müzik, romantizm ve baştan çıkarma arasındaki bağlantıyı sinir bilimsel bir bakış açısıyla inceleyen bu çalışmaya göre beynin alkol, yemek ve cinsellik ile olumlu şekilde uyarılan parçaları müzik dinlerken de aktive oluyor. Yani beynimizin cinsellik ile müziğe karşı verdiği tepkiler hemen hemen aynı. Müzik veya sesler sadece bir titreşim veya duyu olayı değil, ayrıca bir uyaran olduğu da tespit edilmiştir. Hatta öyle ki araştırmaya katılanların yüzde 50 gibi ciddi bir çoğunluğu, sevdikleri bir şarkıyı dinlerken yaşadıkları hazzı, sevgililerinin dokunuşlarına tercih edebileceklerini bile söylüyor” ifadelerini kullandı.
Serhat Hacıpaşalıoğlu önderliğinde, End Productions tarafından gerçekleştirilen ‘’Dünyanın En Başarılı Gençlik Organizasyonu’’ ödülüne sahip Liselerarası Müzik Yarışması heyecanı başlıyor. İnternet üzerinden yapılacak ‘’İpana 23. Türkiye On-line Liselerarası Müzik Yarışması’’ için başvurular bugün başladı.
22 senedir farklı şehirlerde ön elemeleri gerçekleştirilerek on binlerce liseliye ev sahipliği yapan yarışma, bu sene diğer yıllardan farklı olarak on-line gerçekleşecek. Başvurular için son tarih 22 Ocak 2021.
Liseliler İçin Büyük Ödülleri Kazanma Fırsatı Bir Tık Uzakta
Liselilerin farklı kategorilerde dereceye girerek büyük ödülleri kazanma fırsatının bir tık uzakta olacağı yarışma için başvuru şartları da belli oldu. Yarışmada, jüri değerlendirmesi ve internet üstünden yapılacak halka açık oylamayla finalist okullar belli olacak.
Başvuru detaylarına, gençlere özel fırsatlar sunan BANABAK mobil uygulamasından ulaşılabiliyor.
Finale Kalan Okullar 1 Mart’ta Açıklanacak
16 Kasım 2020 – 22 Ocak 2021 tarihleri arasında başvuruların yapılacağı yarışma dainternet oylaması ve jüri değerlendirmesi ise; 25 Ocak’ta başlayacak. Finale kalması için desteklenecek okullar 26 Şubat 2021 tarihine kadar oylanacak. Finale kalan okullar ise 1 Mart 2021’de açıklanacak.
Finalde 120 Okul Yarışacak
İnternet üstünden yapılan oylamada grup ve bireysel katılımda en yüksek oyu alan 25 okul ve 25 kişi, jürinin ayrıca belirlediği 25 başarılı okul ve 25 kişi, finalde yarışma hakkını elde edecek. Beste kategorisinde ise internet oylamasından 10, jüri değerlendirmesinden 10 okul, toplam 20 okul finale kalacaktır. Finalde toplam 120 performans videosu yarışacak.
İcra dalında birinci olan okula İpana tarafından tam teçhizatlı müzik stüdyosu kurulacak, tüm dallarda dereceye giren okullara ve öğrencilere ise sürpriz hediyeler verilecek.
Yarışmayla ilgili şartlara ve güncel bilgilere erişmek isteyenler BANABAK mobil uygulamasını indirebilir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
“2020 MTV Avrupa Müzik Ödülleri” küresel müziğin en büyük isimlerinden bazılarını onurlandırdı. BTS, “En İyi Şarkı”, “En İyi Grup”, “En İyi Online Performans” ve “En Büyük Hayranlar” kategorilerinde dört ödül aldı. Karol G, Nicki Minaj ile “Tusa” parçasıyla “En İyi Latin” ve “En İyi İşbirliği” kategorisinde, Lady Gaga “En İyi Sanatçı” kategorisinde, DJ Khaled ise “En İyi Klip” kategorisinde ödüllerin sahibi oldu.
İlk kez ödül kazanan YUNGBLUD “En İyi Çıkış” ödülünü alırken gecenin sunucuları Little Mix grubu “En İyi Pop” ödülünü kazandı. Cardi B, “En İyi Hip-Hop” kategorisinde, Coldplay “En İyi Rock” kategorisinde ve Hayley Williams “En İyi Alternatif” kategorisinde ödül aldı.
“En İyi Pop” kategorisinde ödül alan ve gösteriye inanılmaz bir enerji ile ev sahipliği yapan Little Mix, dansçılar eşliğinde Londra’da çekilmiş “Sweet Melody” parçalarının performansını sergiledi. Bu yılın yüksek teknoloji hissine sadık kalan grup, modern bir dokunuşla İnka’dan ilham alan bir piramitten sahne alıyormuş gibi görünmek için AR (artırılmış gerçeklik) teknolojisini kullandı.
Alicia Keys, “Love Looks Better” adlı parçasında güçlü vokalleri ile gecenin unutulmaz performanslarından birine imza attı. Çarpıcı performansına tüm yüzünü kaplayan çivili bir maske ile başlayan Keys, devamında ise piyanosu ile Los Angeles gecelerinde seyahat etti. Ödüllü sanatçı Sam Smith “Diamonds”ın bir yorumunu seslendirdi.
Bu yılın “En İyi Yeni” ödülünü kazanan ödüllü şarkıcı Doja Cat, “Say So” isimli parçasının performansına bir televizyon setinden papatya dolu bir sahneye sürünerek başladı. Dave Grohl tarafından verilen “En İyi Çıkış” ödüllü YUNGBLUD’a gitti. Sanatçı Londra’nın tarihi Roundhouse’undan “Cotton Candy” ve “Strawberry Lipstick” şarkılarını seslendirdi. İngiliz şarkıcı, söz yazarı ve multi-enstrümantalist, melek kanatları ile uçarak başladığı performansının devamında dev boyutlarda, kırmızı, dikenli bir şişme balonun yanında bulunan grubunun yanına dönerek çarpıcı bir MTV performansı sergiledi.
“MTV Avrupa Müzik Ödülleri Nesil Değişim Ödülü”, beş korkusuz kadını dünya çapında ırksal ve sosyal adalet mücadelesinin ön saflarındaki güçlü çalışmaları nedeniyle ödüllendirmek için üçüncü kez verildi. Kazananlar arasında Nijerya’da SARS’yi sona erdirmek için savaşan araştırmacı gazeteci Kiki Mordi; Birleşik Krallık’ta ırksal adalet aktivisti Temi Mwale; Malezya’da bir portre fotoğrafçısı olan Catherhea Potjanaporn; Brezilya’da bir moda gazetecisi olan Luiza Brasil ve ABD’li Siyah trans aktivist Raquel Willis var. Her kazanana, Londra’daki Black Lives Matter hareketindeki çalışmaları ile tanınan İngiliz kadın sanatçı Azarra Amoy tarafından yaratılan türünün tek örneği özel bir ödül verildi.
Ek olarak, MTV, İspanya’dan Latin Amerika’ya, Macaristan ve Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki farklı ülkelerden yerel Avrupa Müzik Ödülleri kazananlarını ilk kez düzenlenen özel bir MTV International Facebook Live etkinliğiyle kutladı.
2020 MTV AVRUPA MÜZİK ÖDÜLLERİ KAZANANLAR LİSTESİ
En İyi Klip
DJ Khaled featuring Drake ’Popstar’ starring Justin Bieber
En İyi Sanatçı
Lady Gaga
En İyi Şarkı
BTS – Dynamite
En İyi İşbirliği
Karol G – Tusa ft Nicki Minaj
En İyi Pop
Little Mix
En İyi Grup
BTS
En İyi Yeni
Doja Cat
En Büyük Fanlar
BTS
En İyi Latin
Karol G
En İyi Rock
Coldplay
En İyi Hip Hop
Cardi B
En İyi Elektronik
David Guetta
En İyi Alternatif
Hayley Williams
İyilik İçin Video Klip
H.E.R. – I Can’t Breathe
En İyi Çıkış
YUNGBLUD
En iyi Online Canlı Performans
BTS BANG BANG CON – The Live
MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2020 Hakkında
MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2020, 8 Kasım’da tüm dünyada yayınlanacak. Dünyanın dört bir yanından en başarılı sanatçıları kutlayan ve en büyük küresel müzik ödüllerinden biri olan MTV Avrupa Müzik Ödülleri, MTV’nin 180 ülkedeki küresel ağında müzik tutkunlarına benzersiz, çok platformlu bir deneyim yaşatıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Müzik dünyasına hızlı bir giriş yapan Meryem Sevilen, emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Canlı performansı ile büyük beğeni toplayan Meryem Sevilen yaptığı bir açıklamada, ‘günümüz sanatçılarının hepsi stüdyoda ses düzeltme programlarıyla seslerini düzelttiriyor, benim böyle birşeye hiç bir zaman ihtiyacım olmadı. Herkes sahnede Playback yaparken ben saatlerce kendi ürettiğim bestelerimi okuyorum
bunun da en büyük şahiti dinleyicilerimdir’ ifadelerine yer verdi.
Hemen sonrasında sözlerine devam eden Sevilen, ‘kimseye sataşmak gibi bir niyetim yok fakat bir şarkıyı yorumlamak gerçek sanatçıların işidir. Günümüz teknolojilerini kullanarak düzelttirenlerin değil’ şeklinde konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
20 yaşındaki KKTC doğumlu sanatçı GOKO!, besteleri ve müzik prodüksiyonu yeteneğiyle dikkat çeken, yakın gelecekte ismini çok daha sık duyacağımız bir isim.
Sanatçı, Universal Müzik Türkiye etiketiyle yayımlayacağı projelerinin çalışmalarına devam ediyor.
GOKO! Hakkında
Gökberk Çırakoğlu, 24 Şubat 2000 tarihinde Kıbrıs’ın Gazi Mağusa şehrinde doğdu. Müzik hayatı 7 yaşında keman ile başlayıp sonrasında gitarla orkestraların içerisinde devam etti. Okul orkestrasında katıldığı ve derece aldığı yarışmalardan sonra çoğu enstrümana sahip olup öğrenme isteği geldiğinde bu arada ayni zamanda elektronik müziği keşfedip annesinin bilgisayarında prodüksiyona başladı. 14-15 yaşlarında başladığı bu yolculukta ciddi olarak bu işi yapabileceğini farkettiği zaman 17 yaşındaydı ve bu yıllarda ilk şarkılarını bestelemeye de başladı. Şu anda Londra’da Point Blank Music School’da Müzik Prodüksiyon & Ses Mühendisliği eğitimi gören GOKO!, 2021’de mezun olacak. 2018’de İngiltere’ye gittiğinden bu yana prodüksiyon alanında kendini geliştiren GOKO!, başarılı projelere imza atma şansı buldu. Şu an da global olarak prodüksiyonlarına devam ettiği sırada kendi bestelerini de Universal Müzik Türkiye aracılığıyla yayımlayacak.
Universal Müzik Türkiye Hakkında
Müzik yapım, yayın, merchandising ve marka iş birlikleri gibi alanlarda altmıştan fazla ülkede faaliyet gösteren Universal Music Group çatısı altında bulunan şirket; Universal Music Group’un tüm markalarını, sanatçılarını ve iş kollarını UMG’nin bağlı şirketi olarak Türkiye’de temsil etmektedir. Universal Müzik Türkiye, Universal Music Group’un çatısı altındaki Ariana Grande, Billie Eilish, Demi Lovato, Drake, Eminem, Imagine Dragons, Katy Perry, Lady Gaga, Lana Del Rey, Rihanna, Selena Gomez ve Taylor Swift gibi yabancı sanatçıların yanı sıra Erol Evgin, İlhan İrem ve Gökhan Kırdar gibi usta yerli sanatçılar ve Anıl Piyancı, Lil Zey, Jabbar, Can Kazaz, Hey! Douglas, Can Gox gibi popüler yerli sanatçıları da temsil etmektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Genç sanatçı Oğuzhan Tanrıverdi Yaz-Ma isimli tekli single çalışmasını ünlü prodüktör Ozan Arapoğlu aranjörlüğünde değerli müzik severlerin beğenisine sunuyor.
‘Affetmiyorum’ şarkısıyla büyük ilgi toplayan kısa sürede binlerce izlenme alan Oğuzhan Tanrıverdi Yaz-Ma isimli tekli single çalışmasına 2020’nin en iddialı projesi diye bahsediyor.
Hit şarkıların yapımcısı ve aranjörü , genc yaşına rağmen çok iddialı işlere imza atan Ozan Arapoğlu ile feat yapan Oğuzhan Tanrıverdi bu bizim için başlangıç, çok yakında yeni projelerimiz de sizlerle birlikte olacak diye gelecek projelerle ilgili ipucu verdi .
Noon İstanbul YouTube kanalı ve Tüm dijital platformlarda yer alacak şarkının söz ve müziği kendisine , aranjörlüğü ise Ozan Arapoğlu üstleniyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda alınan yeni koronavirüs tedbirleri kapsamında konserlerin iptal edilmesi, eğlence mekanlarında canlı müziklerin yasaklanması, gece 00:00’dan sonra müzik çalınmasının yasaklanması sonucu bir çok sanatçı, mekan sahipleri, menajerler alınan bu kararda kendilerinin ve bir çok insanın mağdur olduklarını ifade ederek ortaklaşa bir paylaşımda bulunurken bu paylaşıma sosyal medya üzerinden çok kısa bir sürede bir çok ünlü sanatçı ve sosyal medya kullanıcısı destek verdi.
#müziğesesver hashtagi ile yapılan paylaşıma destek veren sanatçıların arasında Suzan Kardeş, Tan taşçı, Özgün, Cansever, Yonca Lodi, Ercüment Karanfil, Levent Dörter, Murat Dalkılıç, Mahmut Görgen, Kalben, İlyas Yalçıntaş ve Hamiyet gibi ünlü isimler yer aldı.
Yapılan paylaşımda ise; Kamuoyunun Dikkatine! Küresel bir salgın olan ve maalesef ülkemizde de görülmeye başlanan Coronavirüsü ile ilgili gelişmeleri önce bir insan olarak, sonra da uzun yıllardır tökezleyerek ilerlemeye çalışan bir sektörün çalışanları olarak derin üzüntü ve büyük endişe ile izlemekteyiz. Tüm insanlık olarak içinde bulunduğumuz durum son derece tedirgin edici boyutta. Bu salgının ülkemize bu kadar geç sirayet etmesinde, devletimizin gösterdiği iradeyi canı gönülden kutluyor ve destekliyoruz. Müzik sektörü çalışanları olarak, bu krizde elimizden gelen her türlü özveriyi gönülden
yapacağımızın bilinmesini istiyoruz. İnsan hayatının mevzu bahis olduğu bu sağlık krizinde, pek çok sektörde olduğu gibi müzik sektöründe de derin ekonomik hasarlar oluşmakta. Uzun bir süredir ülkemizde yaşanan deprem, maden faciası, yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan terör saldırıları olaylarında kepenk kapatan ilk sektör olarak müzik camiası, bu krizlerde ekonomik batağa saplanmış olmasına karşın elinden geleni yapmış; müziğin sadece ”eğlence” olmadığını, insanların müzik ile bir araya gelip bir birine el uzatıp can verdiğini göstermiştir. Van Depremi için pek çok organizatör, mekan, işletmeci ve müzisyen bir araya gelip yardım konseri yapmış Van’a bir okul hediye etmiştir.
Şehitlerimizin haberleri geldiğinde ilk önce mekanlar ve müzisyenler tepkisini göstermiş, sahnelerini susturmuş, bir kısmı gelirlerini ihtiyaç sahiplerine bağışlamıştır. Her dönemde yaşanan ekonomik kriz sonrasında hiç bir devlet kurumunun desteği olmadan tamamen kendi imkanlarıyla tekrar ve tekrar ayağa kalkmıştır. Müzisyenler, bağımsız yapım firmaları, bağımsız menajerlik firmaları, konser mekanları gibi başlıklar altında toplanabilecek müzik sektörü garsonlardan güvenlik elemanlarına, komilerden sesçilere, kulis sorumlularından teknik ekibe, müzisyenlerden rodilere, aşçılardan temizlik elemanlarına, firmalardaki sekreterlerden asistanlara yaklaşık bir milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Devletin önemli gelir kaynaklarından olan bu sektörün SGK ödemelerinden stopaja, KDV’den personel maaşlarına, mekan kiralarından seyahat sigortalarına kadar ciddi miktarda bir ödeme yükü vardır. Hali hazırda bir ekonomik darboğazda olan ve gelinen noktada tamamen şalteri indirme konumuna gelen sektörün, mevcut ekonomik hasardan kendi çabaları ile kurtulması imkansızdır. Müzik, eğlence sektörü ve sahne sanatçıları emekçileri kısaca Türk müzik sektörü çalışanları için herkesi birliğe ve sesimizi duyurmaya devam ediyoruz. Müziğe ses ver” ifadeleri yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)