Kategori arşivi: Yaşam

E- eğitim girişimleri de finansmana kitlesel fonlamayla ulaşıyor

Türkiye’nin yatırım ve fonlama merkezi fonbulucu, yeni kampanyasını pandemi ile birlikte hızla büyüyen sektörlerden biri olan e-eğitimden seçti. Tek çatı altında canlı ders, sınav ve öğrenci koçluğu programları geliştiren online eğitim platformu Classest, fonbulucu’da yatırım turuna çıktı. Classest, paya dayalı kitle fonlama sistemi ile şirket paylarının yüzde 12’sini kurumsal ve bireysel yatırımcılara arz ederek geleceği iyi eğitimle desteklemek üzere binlerce yatırımcıya ve 840 bin TL yatırım tutarına ulaşmayı hedefliyor.   

Türkiye’de girişimcilik ve yatırımcılık ekosistemini geliştirmek ve sermayeyi tabana yaymak adına aktif biçimde çalışan fonbulucu, yeni kampanyasını fonlamaya sundu. Nisan 2021’den bu yana farklı sektörlerden pek çok girişimin başarıyla fonlanmasını sağlayan fonbulucu’nun yeni kampanyası e-eğitim sektöründen Classest Girişimi oldu. Tek çatı altında canlı ders, sınav ve öğrenci koçluğu programları geliştiren online eğitim platformu Classest840 bin TL fona ulaşma hedefiyle 31.10.2021 tarihine kadar fonbulucu’da yatırım turunda kalarak eğitim destekçisi yatırımcılarla buluşacak. 

Öğrencinin merkeze alındığı yeni nesil eğitim sistemi

Classest, startup kültürü ile doğan, eğitimde eşitsizliği ortadan kaldıran en seçkin eğitim kurumu olmak vizyonuyla projelendirildi. Öğrenciler için en uygun öğretmenin belirlenip özel derslerin verildiği bir online eğitim platformu olan girişim, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite giriş sınavı ve KPSS, ALES, YDS, YÖKDİL, TOELF gibi yeterlilik sınavlarına hazırlık dersleri veriyor. Classest’ta çocukların özgüvenli biçimde kendi cevherlerini keşfedebilmesi ve akademik olarak donanımlı hale gelebilmesi için öğrencinin merkeze alındığı bir eğitim sistemi uygulanıyor. Eğitimler; öğrenciyle doğru iletişim kurmasını bilen, onları ideal biçimde yönlendirme kabiliyetine sahip, profesyonel başarıları olan seçkin bir öğretmen topluluğu eşliğinde, öğrencinin istediği zamanda ve seviyesine göre ilerliyor. Bu yolla, öğrencinin motivasyonu yüksek ve kendinden emin olarak eğitimine devam edebilmesi amaçlanıyor. 

Eğitimde sürdürülebilir başarı gayesi

Classest Girişiminin Kurucu Ortağı Fatih Koca’nın verdiği bilgilere göre; girişim şirketinin ekibi tarafından geliştirilen sanal sınıflarda, birebir veya küçük gruplar halinde yapılan canlı yayın derslerinde öğrencilerin katılımını, bağlantı bilgilerini ve pedagojik durumunu analiz eden teknolojiler kullanılıyor. Classest, öğretmen ediniminde de teknolojik analizlerle hizmet veriyor. Classest’ın akıllı öğretmen eşleştirme teknolojisi, doğru öğrenciyi doğru öğretmenle bir araya getirerek eğitimin maksimum verimle sonuçlanabilmesini sağlıyor. Eğitim kurgusuna öğrenci ve öğretmenlerinin yanı sıra öğrenci velilerini de dâhil eden platform, bu sayede sürdürülebilir başarı vadeden bir eğitim ortamı kurgulamanın yanı sıra her öğrencisine dünya vatandaşlığı kültürünü aşılama gayretiyle de öne çıkıyor. 

“Classest Girişimi iş ve gelir modelini ispat etmiş bir eğitim platformu”

Konu hakkında açıklama yapan fonbulucu Platformları Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Yıldız; “Eğitim, üzerinde hassasiyetle durulması gereken en önemli konu. Yaşadığımız çağda uzaktan eğitimin önemi her geçen gün daha fazla artıyor. Ancak bu eğitimde kalitenin yüksel tutulmasının özel bir değeri var. Classest, bu değeri sağlama başarısı göstermiş bir girişim. Hem iş modelini hem de gelir modelini ispat etmiş bir eğitim platformu. Yatırım yapmak isteyen tüm bireysel ve kurumsal yatırımcıları, platformumuzda yatırım turu devam eden Classest Girişimini incelemeye davet ediyorum” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pazarlama sektörünün geleceği bu Zirvede tartışılıyor!

19-22 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek olan Global Marketing Summit 2021’de dünyanın birçok ülkesinden 150’den fazla ünlü konuşmacı, pazarlamanın geleceğine ışık tutacak. Pazarlama sektörünün değerli isimlerinin katılacağı zirvede yeni dünyada değişen kurallar konuşulacak. Dijital bir platform üzerinden canlı olarak gerçekleştirilecek olan Zirve’de pazarlama dünyasının duayen ismi, Northwestern Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Philip Kotler, “Onur Konuşmacısı” olarak yer alacak. Zirve’ye dünyanın en etkili 100 insanı listesine adını yazdırmış pazarlama alanında ses getiren isimler, dünyaca ünlü reklam ve medyacılar ile markaların üst düzey yöneticileri katılacak. 

 

19-22 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek olan Global Marketing Summit 2021 Zirve’sinin bu seneki ana teması “Pazarlamanın Geleceği” olarak belirlendi. Uluslararası vizyon, liderlerden yaşanmış başarı hikayeleri ve gelecek öngörülerinin buluşacağı Global Marketing Summit 2021’de dünyaca ünlü konuşmacılarla pazarlamanın geleceğine ışık tutulurken, pandemi ile birlikte değişen ekonomik, sosyolojik, psikolojik koşullar değerlendirilerek, pazarlamada oyunun yeni kuralları belirlenecek. Pazarlamanın en kritik konularının detaylı olarak işleneceği, bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı ve en üst düzey katılımlı uluslararası bir platform olacak olan Zirve’nin amacı, liderlerden liderlere süzülmüş bilgiler ile pazarlamanın geleceğine ışık tutmak ve sürdürülebilir bir geleceği markalar ile birlikte şekillendirmek.

 

Pazarlamanın duayenleri pazarlamanın geleceğine ışık tutacak

Uluslararası arenada başarıları ile konuşulan 150’den fazla liderlerin, 85’den fazla oturumda konuşmacı olacağı ve ülkemizden de değerli CEO’ların, Yönetim Kurulu Başkanlarının, Üst Düzey Yöneticilerin, Pazarlama Sektörü liderlerinin, sektör çalışan ve paydaşlarının, akademisyenlerin ve fikir önderlerinin katılacağı Zirve’de, marketing 5.0, pazarlama dünyasının geleceği, yeni normalde kritik başarı faktörleri, yeni trendler, “Lovemark” olmanın yeni kuralları, pazarlama liderlerinin ve ajans profesyonellerinin “yeni gerçekte” değişen rolü, müşterilerin satın alma kararlarını nasıl daha iyi etkileyebiliriz, dijital gelecekte yaratıcı marka olma, nöromarketing, kurumsal iyilik ve sürdürülebilirlik gibi birçok kilit konuya yer verilecek. Ürününe / hizmetine “gönülden bağlı” her marka yöneticisinin, her pazarlama liderinin, her ajans çalışanın; 360 derece Pazarlama Planını halen “ camdan cama” yaptığı bu ortamda, süzülmüş bilgiye, tecrübeye, farklı görüş açısına her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğundan yola çıkan Zirve’nin bu seneki Onur Konuşmacısı, Pazarlama dünyasının duayen ismi, 80’den fazla çok satan kitabın yazarı, Northwestern Üniversitesi Öğretim Görevlisi tüm zamanların en etkili Pazarlama Gurusu olarak bilinen Prof. Dr. Philip Kotler olacak. Time dergisinin “Dünyanın En Etkili 100 İnsanı” listesine adını yazdırmış “Marka Dahisi”, Yazar ve Danışman Martin Lindstrom ile beraber Pazarlama & İş geliştirme Stratejisti, Yazar, Girişimci ve Danışman David Meerman Scott,  ünlü yazar ve danışman Nir Eyal, Pennsylvania Üniversitesi Wharton School'da Pazarlama Profesörü çok satan kitapların yazarı Jonah Berger gibi global ölçekte pazarlama konusunda en etkin ve ses getiren isimlerin konuşmacı olacağı Zirve’de; yerli ve yabancı birbirinden değerli konuşmacılar başarılı marka hikayelerini paylaşacak ve pazarlamanın geleceğini ele alacak. Global Marketing Summit 2021 organizasyonunu, toplantı ve etkinlik sektörünün lider şirketi KREA M.I.C.E. üstleniyor.

Zirve ile ilgili detaylı bilgi için: https://globalmarketingsummit.org/

 

KREA M.I.C.E. Hakkında:

2002 yılında, sektörün duayen ismi Seda Mızraklı Ferik tarafından kurulan KREA, KREA M.I.C.E. ( Toplantı, Seyahat, Kongre, Etkinlik Yönetimi ), KREA DIRECT, KREA DIGITAL, KREAHR, KREA Disrupt (Çizgi Altı Reklam) şirketleri ile 360 derece müşteri memnuniyeti yaratan, 300’den fazla markaya off-line & on-line hizmet veren bir şirketler grubudur. KREA, kuruluşundan bu yana yüzlerce lider kuruluşa, 5.500’den fazla projede hizmet vermiştir. KREA Grup şirketi olan, KREA M.I.C.E., A Grubu Seyahat Acentesi olarak, yurtiçi ve yurtdışı toplantı, kongre, konferans organizasyonu, 500 kişi ve üzeri toplantı, etkinlik ve bayi toplantıları, iç iletişim toplantıları 1.000 kişi ve üzeri kurumsal motivasyon etkinlikleri, yurtiçi ve yurtdışı B2B Incentive seyahatler gerçekleştirmektedir. Pandemi döneminde tüm etkinlikleri dijital platforma taşıyan KREA M.I.C.E. 2021’de yeni bir atılım yaparak, kendi markası ile, çok geniş katılımlı ve uluslararası etkili; üst düzey liderlik zirveleri yapmaya başlamıştır. Uluslararası onlarca ödüle sahip olan KREA M.I.C.E.  2019 yılında, sektörün Oscarları kabul edilen Ace of M.I.C.E. da Türkiye’nin"En İyi Etkinlik Yönetimi ve Toplantı Firması", 2020 Eventex Global Etkinlik Ödüllerinde ise dünya birincisi olmuştur.  Mart 2021’de Türkiye’de bugüne değin yapılmış en büyük İnsan Kaynakları ve Liderlik Zirvesini; “Global HR Summit 2021”i gerçekleştirmiş ve Türkiye’den toplantı sektöründe ilk dünya markasını yaratmayı başarmıştır. KREA M.I.C.E. 19-22 Ekim’de düzenlenecek olan Türkiye’nin en kapsamlı ve üst düzey uluslararası etkinliği olan “Global Marketing Summit 2021”in organizatörüdür. 

19-22 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek olan Global Marketing Summit 2021’de dünyanın birçok ülkesinden 150’den fazla ünlü konuşmacı, pazarlamanın geleceğine ışık tutacak. Pazarlama sektörünün değerli isimlerinin katılacağı zirvede yeni dünyada değişen kurallar konuşulacak. Dijital bir platform üzerinden canlı olarak gerçekleştirilecek olan Zirve’de pazarlama dünyasının duayen ismi, Northwestern Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Philip Kotler, “Onur Konuşmacısı” olarak yer alacak. Zirve’ye dünyanın en etkili 100 insanı listesine adını yazdırmış pazarlama alanında ses getiren isimler, dünyaca ünlü reklam ve medyacılar ile markaların üst düzey yöneticileri katılacak. 

 

19-22 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek olan Global Marketing Summit 2021 Zirve’sinin bu seneki ana teması “Pazarlamanın Geleceği” olarak belirlendi. Uluslararası vizyon, liderlerden yaşanmış başarı hikayeleri ve gelecek öngörülerinin buluşacağı Global Marketing Summit 2021’de dünyaca ünlü konuşmacılarla pazarlamanın geleceğine ışık tutulurken, pandemi ile birlikte değişen ekonomik, sosyolojik, psikolojik koşullar değerlendirilerek, pazarlamada oyunun yeni kuralları belirlenecek. Pazarlamanın en kritik konularının detaylı olarak işleneceği, bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı ve en üst düzey katılımlı uluslararası bir platform olacak olan Zirve’nin amacı, liderlerden liderlere süzülmüş bilgiler ile pazarlamanın geleceğine ışık tutmak ve sürdürülebilir bir geleceği markalar ile birlikte şekillendirmek.

 

Pazarlamanın duayenleri pazarlamanın geleceğine ışık tutacak

Uluslararası arenada başarıları ile konuşulan 150’den fazla liderlerin, 85’den fazla oturumda konuşmacı olacağı ve ülkemizden de değerli CEO’ların, Yönetim Kurulu Başkanlarının, Üst Düzey Yöneticilerin, Pazarlama Sektörü liderlerinin, sektör çalışan ve paydaşlarının, akademisyenlerin ve fikir önderlerinin katılacağı Zirve’de, marketing 5.0, pazarlama dünyasının geleceği, yeni normalde kritik başarı faktörleri, yeni trendler, “Lovemark” olmanın yeni kuralları, pazarlama liderlerinin ve ajans profesyonellerinin “yeni gerçekte” değişen rolü, müşterilerin satın alma kararlarını nasıl daha iyi etkileyebiliriz, dijital gelecekte yaratıcı marka olma, nöromarketing, kurumsal iyilik ve sürdürülebilirlik gibi birçok kilit konuya yer verilecek. Ürününe / hizmetine “gönülden bağlı” her marka yöneticisinin, her pazarlama liderinin, her ajans çalışanın; 360 derece Pazarlama Planını halen “ camdan cama” yaptığı bu ortamda, süzülmüş bilgiye, tecrübeye, farklı görüş açısına her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğundan yola çıkan Zirve’nin bu seneki Onur Konuşmacısı, Pazarlama dünyasının duayen ismi, 80’den fazla çok satan kitabın yazarı, Northwestern Üniversitesi Öğretim Görevlisi tüm zamanların en etkili Pazarlama Gurusu olarak bilinen Prof. Dr. Philip Kotler olacak. Time dergisinin “Dünyanın En Etkili 100 İnsanı” listesine adını yazdırmış “Marka Dahisi”, Yazar ve Danışman Martin Lindstrom ile beraber Pazarlama & İş geliştirme Stratejisti, Yazar, Girişimci ve Danışman David Meerman Scott,  ünlü yazar ve danışman Nir Eyal, Pennsylvania Üniversitesi Wharton School'da Pazarlama Profesörü çok satan kitapların yazarı Jonah Berger gibi global ölçekte pazarlama konusunda en etkin ve ses getiren isimlerin konuşmacı olacağı Zirve’de; yerli ve yabancı birbirinden değerli konuşmacılar başarılı marka hikayelerini paylaşacak ve pazarlamanın geleceğini ele alacak. Global Marketing Summit 2021 organizasyonunu, toplantı ve etkinlik sektörünün lider şirketi KREA M.I.C.E. üstleniyor.

 

KREA M.I.C.E. Hakkında:

2002 yılında, sektörün duayen ismi Seda Mızraklı Ferik tarafından kurulan KREA, KREA M.I.C.E. ( Toplantı, Seyahat, Kongre, Etkinlik Yönetimi ), KREA DIRECT, KREA DIGITAL, KREAHR, KREA Disrupt (Çizgi Altı Reklam) şirketleri ile 360 derece müşteri memnuniyeti yaratan, 300’den fazla markaya off-line & on-line hizmet veren bir şirketler grubudur. KREA, kuruluşundan bu yana yüzlerce lider kuruluşa, 5.500’den fazla projede hizmet vermiştir. KREA Grup şirketi olan, KREA M.I.C.E., A Grubu Seyahat Acentesi olarak, yurtiçi ve yurtdışı toplantı, kongre, konferans organizasyonu, 500 kişi ve üzeri toplantı, etkinlik ve bayi toplantıları, iç iletişim toplantıları 1.000 kişi ve üzeri kurumsal motivasyon etkinlikleri, yurtiçi ve yurtdışı B2B Incentive seyahatler gerçekleştirmektedir. Pandemi döneminde tüm etkinlikleri dijital platforma taşıyan KREA M.I.C.E. 2021’de yeni bir atılım yaparak, kendi markası ile, çok geniş katılımlı ve uluslararası etkili; üst düzey liderlik zirveleri yapmaya başlamıştır. Uluslararası onlarca ödüle sahip olan KREA M.I.C.E.  2019 yılında, sektörün Oscarları kabul edilen Ace of M.I.C.E. da Türkiye’nin"En İyi Etkinlik Yönetimi ve Toplantı Firması", 2020 Eventex Global Etkinlik Ödüllerinde ise dünya birincisi olmuştur.  Mart 2021’de Türkiye’de bugüne değin yapılmış en büyük İnsan Kaynakları ve Liderlik Zirvesini; “Global HR Summit 2021”i gerçekleştirmiş ve Türkiye’den toplantı sektöründe ilk dünya markasını yaratmayı başarmıştır. KREA M.I.C.E. 19-22 Ekim’de düzenlenecek olan Türkiye’nin en kapsamlı ve üst düzey uluslararası etkinliği olan “Global Marketing Summit 2021”in organizatörüdür. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin yerel kalkınma modeline örnek şehir: Ordu

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in son iki yılda klasik belediyecilik dışında tarım, turizm, enerji, sosyal hizmetler, kırsal kalkınma ve hayvancılık, kültür-sanat, kent estetiği ve gastronomi alanlarında gerçekleştirdiği çalışmalar dikkat çekmeye başladı. Belediyecilik açısından yerel kalkınmaya örnek gösterilen bu çalışmalarını yerinde görmek ve incelemek amacıyla ulusal medya temsilcileri ve iş insanları Ordu’ya geldi.

 

Ekonomi Gazeteciler Derneği’ne bağlı ve ulusal medyanın tanınan gazeteci ve yazarları ile Türkiye’de bazı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların yöneticileri ve iş insanlarının da katıldığı program kapsamında ‘Sürdürülebilir Turizm ve Bir Yerel Kalkınma Modeli-Ordu’ konulu bir oturum düzenlendi.

 

Bir otelde düzenlenen oturumda Ordu’da klasik belediyeciliğin dışında tarım, turizm, enerji, sosyal hizmetler, kırsal kalkınma ve hayvancılık, kültür-sanat, kent estetiği ve gastronomi alanlarında yapılan çalışmalar ele alındı. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, yerel kalkınma modeli kapsamında gerçekleştirdikleri proje ve çalışmalarla ilgili ekonomi gazetecileri ve iş insanlarına bilgiler verdi.

 

“DÜŞÜNEN, ÜRETİN VE YARIŞAN ORDU FELSEFESİ ANA STRATEJİMİZ OLDU”

 

İki yılda gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştiren Başkan Güler, projeleri uygulamaya başladıklarında bazı kesimlerin karşı çıktığını ancak zaman içerisinde eserler ortaya çıktıkça dikkat çekmeye başladığını ifade etti.

 

Başkan Güler, “Aradan geçen 2 yıl gibi bir süre içinde yapılan çalışmaların ne kadar doğru olduğunu özellikle bu pandemi döneminde gördük. Biz üretim ağırlıklı bir kalkınma ve belediyecilik kavramını benimsedik. Bu kapsamda faaliyete geçirdiğimiz iştirak şirketlerimiz başta olmak üzere diğer projelerimizle ne kadar doğru bir iş yaptığımızı göstermiş olduk. Yol, asfalt, kaldırım, çöp toplama bunlar zaten belediyeciliğin olmazsa olmazlarıdır. Bunların dışına çıkarak ne yapabilirsiniz önemli olan budur. Arkadaşlarımız ile yola çıkarken ana stratejimizi ‘Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu’ üzerine oluşturduk. Bu felsefeyle hareket ettik. Ordu’nun ekonomisine ne kazandırabiliriz, vatandaşlarımıza ne kadar ek girdi ile parasal katkı sağlarız onun düşünerek çalışma gerçekleştirdik” dedi.

 

“KLASİK BELEDİYECİLİK ZATEN YAPILIYOR. ÖNEMLİ OLAN YEREL KALKINMAYI SAĞLAYACAK ADIMLAR ATMAK”

 

Ordu’yu hem ekonomik ve sosyal yönden hem de stratejik açıdan büyütmek için büyük düşündüklerini belirten Başkan Güler, açıklamalarına şöyle devam etti:

 

“Göreve geldiğimizde tarım, turizm, enerji ve yazılım şirketleri kurduk. Ben ve ekibim Ordu’ya geldiğimiz günden itibaren farklı bir belediyecilik modeli benimsedik. Bu model aslında üretim modeliydi. Yaptığımız bu çalışmalar ilk zamanlarda birçok tepkiye neden oldu. Kendi çevrem de dahil olmak üzere. Ama bizim yaptığımız bu çalışmaların ne kadar doğru olduğu aslında bu pandemi döneminde ortaya çıktı. Bir çok Büyükşehir Belediyesi tarım başta olmak üzere üretime yoğunlaştı. O zaman bizi eleştirenler sonra geldiler, ne kadar doğru bir iş yaptığımız konusunda bizi tebrik ettiler. Sadece tarım değil, turizm şirketimiz, yazılım şirketimiz ve enerji şirketlerimiz de bu dönemde önemli çalışmalar yaptılar. Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak belediyeciliğin en büyük gereksinimlerini bu 2,5 yıl içinde ekonomik darboğaza rağmen yaptık. Tüm olumsuzluklara rağmen bunlar başarıldı”

 

“TARIMI CANLANDIRDIK VE İHRAÇ ETMEYE BAŞLADIK”

 

En birincil hedeflerinin gıda üretim ve enerji olduğunu altını çizen Başkan Güler, köy-kent ilişkisi sıkı olan Ordu’da tarım ve hayvancılığın önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Doğal güzellikler açısından turizmin öne çıktığını aktaran Başkan Güler, yenilenebilir enerji açısından rüzgâr enerjisinin önemli olduğunu vurguladı.

 

Başkan Güler, “Göreve geldiğimizde 330 damızlık koyun dağıttık, bugün sayısı 1200 oldu. Sayı artınca yeni çiftlik ve üretim alanları ortaya çıktı. 4 bin adet damızlık kaz dağıttık, bugün sayısı 21 bine ulaştı. Kaz üreticileri yakın zamanda Ağrı’ya kaz satışı yaparak orada da bu üretimin artmasına katkıda bulunuyor. Bunların yanısıra yöresel ürünleri destekledik, satış reyonları ve pazarları açtık, kadınlarımız üretime yöneldi ve ekonomik kazanç sağlamaya başladı. Boş ve ve âtıl arazileri değerlendirerek üreticilere tohum desteği verdik, bugün o boş araziler üretim alanları oldu. Sera isteyene sera kurduk, üretilen sütün ekonomik kazanca dönüşmesi için süt evleri inşa ettik, yılda 50 bin adet yumurta üretiliyordu, verdiğimiz desteklerle bugün yılda 12 milyon yumurta üretiliyor. Yumurta üretici kooperatifimiz yakın zamanda Dubai’ye yumurta ihraç etti.  Bu tarım arazilerinde üretilen ürünler için sözleşmeli tarım uygulaması başlattık. Üreticimizden aldığımız ürünleri hem satışını yapıyor hem de aşevimizde değerlendirerek 19 ilçemizde bulunan ihtiyaç sahiplerimize ulaştırıyoruz”

 

“TURİZMİN CAZİBESİNİ ARTTIRIYORUZ”

 

Turizm alanında doğal güzelliklerin cazibesini arttırmak amacıyla sıkı bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Güler, şu bilgileri verdi:

 

“Yayla turizmini geliştirmek açısından Çambaşı yaylasında bulunan kayak tesisinde 4 olan pist sayısı 15’e, 5 km olan pist uzunluğunu 17 km’ye çıkardık. Aynı zamanda Çambaşı yaylamıza 5 yıldız konforunda otel inşasına başladık. Çam ormanlarının arasına bungalov evler inşa ederek cazibesini arttırdık ve potansiyeli yüksek bir kayak merkezi oluşturduk. Yayla merkezlerimizin görsel estetiğini yeniledik. Kabadüz, Mesudiye, Akkuş ve Aybastı yaylalarında yaylalarda kış festivalleri düzenledik. Hoynat Adası, Yason Burnu, Ünye Çamlık ve Asarkaya kent ormanlarında yeni sosyal tesisler inşa ettik, Çınarsuyu tesislerini halka açtık. Yaylalarda balon turizmini başlattık. Dünyada denize, karayoluna, havaalanına ve şehir merkezine en yakın yamaç paraşüt alanı olan Boztepe’nin zirvesine paraşüt pisti inşa ettik. Denizden daha fazla yararlanmak için Şehit Temel Şimşir Gemisini turizme kazandırdık. Gençler için spor sahaları inşa ettik, su sporlarının gelişmesi için kano ve yelken kulübü kurduk. Düne kadar boş olan denizde bugün yelkenler, kanolar, gezinti gemisi tur atıyor”

 

“NİTELİKLİ TARIM İLE TURİZMİ BİRLEŞTİRECEĞİZ. ASIL AMACIMIZ BÖLGE İNSANININ DOĞDUĞU YERDE DOYMASIDIR”

 

“Nitelikli tarım ile turizmi birleştireceğiz. Geçmişte göç veren şehrimiz pandemi sonrası göç alan bir haline geldi” diyerek açıklamalarına şöyle devam etti:

 

“Biz uyguladığımız nitelikli tarım projelerini turizm ile birleştireceğiz. Bizim asıl amacımız bölge insanının doğduğu yerde doymasıdır. Doğduğu yerde doyan bir Karadenizli profili ortaya çıkarmak istiyoruz. Göçü önlemek istiyoruz aslında. Esas hedef budur. Yıllarca hep göç etmişiz, sonra yanık gurbet türküleri söylüyoruz. Şimdi türkülerimizi Ordu’da söyleyeceğiz. Yaptığımız çalışmalarla da bunu başardık. Özellikle bu pandemi döneminde Ordu’ya önemli göç geldi. İnsanlara üretim konusunda teşvik ettik. Bu da yetmedi. Alım garantili ürünlerin dikimini sağladık. Sonra o ürünleri satın aldık. Şimdi her ilçemizde birden fazla ürün ekiliyor. Akkuş’undan tutunda, Mesudiye’sine kadar, Gürgentepe’sinden tutunda Ünye’sine kadar her ilçemizde üretim var. Bu üretim ağırlıklı bir modeldir. Biz verimli topraklarımızın kıymeti bu üreticilerimize bir kez daha hatırlattık. Bugün sanayi tesisi kurmak istesen hiç yoksa 1,5 yıl uğraşacaksın. Ancak toprağa bir ürün diktiğinde en az 6 ay içinde ürün veriyor. Biz bunları bilerek hareket ediyoruz. Bu aslında topyekûn bir eğitimdir.  Bunu biz sadece 2 yıl içinde başardık. Aslında başarılamaz denileni başardık”

 

“ORDU’NUN ENERJİSİNİ YÜKSELTİYORUZ”

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde Türkiye genelinde uyguladıkları projeleri Ordu’da uygulamaya yönelik çalışmalarda bulunduklarını da kaydeden Başkan Güler, şöyle devam etti:

 

“Göreve geldiğimizde vahşi çöp depolama sorununun toplumsal problem haline geldiğini gördük. Bunun üzerine Ünye’de 35 yıl, Fatsa’da 24 yıl, Perşembe ilçesinde 20 yıldır denizin kenarında veya doğada bulunan çöp alanlarını kapattık. Altınordu ve Ünye ilçemizde bulunan ayrıştırma tesislerimizde yenilikler yaptık. Çaybaşı İlküvez’deki katı atık depolama tesisimizi enerji tesisine dönüştürdük. Bugün gelinen noktada çöpten enerji üretiyor ve özel şirkete satıyoruz. Aynı zamanda Ordu’nun rüzgârı serttir. Akkuş’un yaklaşık 2 bin rakımlı tepesine Rüzgâr Enerji Santralları (RES) kurulmasını sağladık. Şimdi aynı ilçede yeni bir tepeye RES’ler kuracağız. Ayrıca mini HES kurarak ürettiği elektriği kendi tesislerimizde kullanıyoruz. Yeni inşa ettiğimiz Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin çatısına paneller kurarak kendi elektriğini kendisinin üretmesini sağladık. Özellikle yenilenebilir enerji alanlarına yönelik çalışmalarımız devam edecek”

“PROJE LİDERLERİ YETİŞTİRDİK”

 

Başkan Güler, bu çalışmaları yaparken yeni proje liderleri ortaya çıkardıklarını da sözlerine ekleyerek şöyle devam etti:

 

“Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak birçok alanda faaliyet ve çalışma içerisindeyiz. Bunların çoğunu kendi imkanlarımız ile yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Aslında başarı Büyükşehir Belediyesinin teşkilat şeması ile bağlantılı değil. Biz birçok alanda proje liderleri yetiştirdik. Bu geçen süre içinde bunu da yaptık. Yani yapacağımız projeleri bu liderler ile yapıyoruz. Hem daha faydalı oluyor. Hem de verimli. Ama sonuç itibariyle biz bir takımız herkes birbirine yardımcı oluyor. Bu sayede hem işleyiş daha hızlı oluyor hem de daha ekonomik oluyor. Belediyede çalışan tüm mesai arkadaşlarımızı ben tekrar mülakata aldım ve onlarla birebir görüşme sağladım. Onların yapabileceklerini veya projelerini tek tek dinledim. Bu sayede birçok cevheri ortaya çıkartmış olduk. Daha fazla kaleye oynayan ve sonuç alan bir ekip oluşturduk. Yani gerçek manada işleyen bir mekanizma oluşturduk”

 

“FINDIĞIN TANITIMI ÜRETİMDEN DAHA ZOR”

 

Türkiye’nin en büyük tarım ihracat ürünlerinden biri olan fındığı ele alan Başkan Güler, ilginç noktaları göz önüne serdi. Türkiye’nin dünya fındığının yaklaşık yüzde 75’ini ürettiğini, Ordu’nun ise dünya fındık üretiminin yüzde 25’ini, Türkiye üretiminin yüzde 35’ini gerçekleştirdiğine dikkat çeken Başkan Güler, “Fındığın tanıtımı üretiminden daha zor. Öncelikle fındığın tanıtımını daha iyi yaparak üreticilerimizin kazançlarını daha da artırmamız gerekir” dedi.

 

Başkan Güler, şu görüşlerde bulundu: “Ülkemizin en büyük tarım ihracat ürünleri arasında fındık önemli bir yer tutuyor. Dünya fındığının yüzde 75’ini ülkemiz karşılıyor. Buna karşılık olarak ilimizde fındık üretimi yüzde 25 seviyelerinde üretim yapıyor. Aslında fındık üretmek kolay zor olan ise fındığı tanıtmaktır. Yani fındığa pazar bulmak ve onu oraya satmak üretmekten daha zordur. Ülkemiz bu konuda geçmiş yıllarda sıkıntı yaşadı. Ancak yapılan tanıtımlar ve görüşmelerle bu sıkıntı ortadan kalktı. Ancak yeni pazarların oluşturulması ekonomik açıdan çok önemlidir. Yeni pazar demek rekabet demektir. Yeni pazarlar demek alınan ürünün değerinin yukarıya doğru yükselmesi demektir. Şu anda bu konuda önemli çalışmalar yapılıyor. İnanıyoruz ki, ilimiz başta olmak üzere ülkemizde üretimi yapılan fındığın değeri her geçen gün daha da yukarıya çıkacak ve üreticilerimiz daha da gelir elde edeceklerdir”

 

İki gün süren programlarda Boztepe, Hoynat Adası, Yason Burnu, sahil gezisi, Sırrı Paşa Caddesi, Basın Müzesi, Çikolata Park gezilirken gem turu düzenlendi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Araç Kiralama Sektöründe Tatil Yoğunluğu Yaşandı

Koronavirüs sürecinde sosyal mesafe ve hijyen kuralları sebebiyle artan kişisel araç talebi ‘Araç Kiralama’ sektörüne de olumlu yansıdı. Bu durum aşılamanın etkisi, vaka sayılarındaki azalma ile artan insan trafiği birlikte yaz döneminde daha çok hissedildi.  Online araç kiralama platformu miniyol.com ise yaz dönemine dair çıkardığı istatistikleri çarpıcı rakamlarla ortaya koydu.  Öyle ki bir buçuk yıl sonra kısıtlamasız ilk bayram döneminde ülkemizde yaklaşık 110 bin araç kiralanırken,  yaz döneminde en uygun araç kiralama fiyatı 190 TL, en pahalı fiyat ise 1450 TL oldu.

 

Koronavirüs sürecinde yaşanan çip krizi, üretimdeki aksamalar, döviz kurundaki dalgalanmalar sıfır ve ikinci el otomobil fiyatlarını giderek arttırıyor. Hal böyle olunca vatandaşlar da ‘Araç Kiralama’ seçeneğine yöneliyor.  ‘Araç Kiralamanın Yeni Yolu’ sloganı ile hizmet veren online araç kiralama platformu miniyol.com da yaz dönemindeki yoğunluğu istatistikklerle ortaya çıkardı.  

 

Bayramda Kiralayacak Araç Kalmadı

 

Yaz sezonunda en yoğun dönemin Kurban Bayramı’nın da içerisinde olduğu Temmuz ayı olduğunu dile getiren miniyol.com Kurucu Ortağı Yaşar Çelik, “Kiralama sektöründe geçen yıla göre yaklaşık yüzde 40 fiyat artışı oldu.  Pandemi sebebiyle değişen seyahat alışkanlıkları birçok sektöre olumsuz etki ederken, araç kiralama sektörü bu süreçte seyahat sektöründeki pazar payını artırdı.  İnsanlar bu dönemde toplu ulaşım yerine bireysel araçlarıyla seyahati daha çok tercih ettiler. Bu birikmiş talep de yine bu yaz aylarında ki kiralamalara yansıdı.   Nitekim bu dönemde ilk defa araç kiralayan kullanıcı sayısı da oldukça fazlaydı. Bu dönemde oluşacak yoğunluğa karşın tedarikçi araç kiralama firmalarımız tüm tedbirleri almış olmasına ve filolarına ek araçlar dahil etmesine rağmen, bayrama sayılı günler kala kiralık araçlar neredeyse tamamen tükendi. Bayram döneminde ülkemizde yaklaşık 110 bin araç kiralandı” dedi.

 

Ortalama Kiralama Süresi Uzadı

Yapılan çalışmaya göre; ailecek gidilen uzun tatillerin olması, gurbetçi vatandaşların araç kiralaması gibi etkenlerden dolayı kış aylarına göre daha uzun süreli kiralamalar gerçekleştirildiği görüldü. Kış aylarında ortalama kiralama süresi 3 günlerde iken yaz döneminde ortalama 7 gün araç kiralandı. Günlük araç kiralama sektöründe en az 1 günlük kiralama yapılabilmekteyken, tam gün bedeli ödeyip yarım gün araç kiralayanlar oldu. En uzun ise 35 gün kiralama yapıldı. Ancak araç kiralama sektöründe ki saatlik araç kiralama hizmeti veren paydaşlardan edilinen bilgilere göre ise 10- 15 dk gibi süreler için dahi araç kiralandı.

 

Ekonomi Sınıfı Araçlar Daha Çok Tercih Edildi

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “En fazla tercih edilen lokasyon İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, İstanbul Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı ve Ankara Esenboğa Havalimanı oldu. Halen havalimanları şehir içi noktalara göre daha fazla tercih ediliyor. Bunun en önemli sebebi ise havalimanlarının araç kiralama sektörünün en önemli lokasyonu hali gelmiş olması. Havalimanı ofislerinde fazla sayıda araç ve fazla sayıda araç alternatifi olması bu lokasyonların çok tercih edilmesinde ki en önemli etken. Araç tipi olarak baktığımızda ise ekonomik sınıf araçlar daha fazla tercih edildi. Özellikle dizel ve manuel araçlar tercih edilirken, araç markası olarak ise Renault, Fiat ve Ford tercih edildi.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Stevie’den Abdi İbrahim’in “Yetenek Radarı” projesine bronz ödül

Abdi İbrahim, “Yetenek Radarı” işe alım programı ile tüm dünyada örnek insan kaynakları uygulama ve çözümlerini ödüllendiren Stevie for Great Employers tarafından bronz ödüle layık görüldü.

 

TÜRK ilaç sektörünün 19 yıldır kesintisiz pazar lideri olan Abdi İbrahim, deneyimli tıbbi tanıtım temsilcisi işe alım ve aday takip süreçlerini yürüttüğü Yetenek Radarı projesi ile 2021 Stevie Awards for Great Employers ödüllerinde “Aday Değerlendirme ve/veya Takip Çözümleri” kategorisinde bronz ödül aldı. Tüm dünyada örnek insan kaynakları uygulama ve çözümlerini ödüllendiren ve bu yıl 6’ncısı düzenlenen 2021 Stevie Awards for Great Employers yarışmasına, 29 farklı ülkeden 950'den fazla firma aday oldu. 

 

Abdi İbrahim’in Yetenek Radarı projesi işe alım süreçlerinin uçtan uca yürütüldüğü ve aday takibinin gerçekleştirildiği yapay zeka temelli çözümlerinden faydalanarak maksimum dijitalleşme ile gerçekleştirdiği bir işe alım sistemi. Bu sistem sayesinde Abdi İbrahim şirkette sürdürülebilir başarı kültürünü yaygınlaştıracak, başarı profiline uyumlu adayların işe alımını gerçekleştiriyor. 

 

Hakan Onel: “Pandemi sürecinde de istihdam yaratmaya devam ettik” 

 

Pandemi etkisiyle istihdam olanaklarının daraldığı bir dönemde de yeni iş imkânı yarattıkları vurgulayan Abdi İbrahim İnsan ve Kültür Grup Başkanı Hakan Onel, konu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Abdi İbrahim’i tarif eden cesaret, tutku ve sorumluluk; her türlü konjonktürde yolumuzu aydınlatan vazgeçilmez değerlerimizdir. Yatırım, üretim ve istihdamı sadece işimizi büyütecek öncelikler olarak değil ülkemize ve sektörümüze karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Yeni işe alım programımız da bu yaklaşımımızın güçlü bir yansıması. İstihdam olanakları yaratmaya ve Türkiye’nin ilaçta bölgesel bir güç olma iddiasını destekleyen yatırımlara bundan sonra da devam edeceğiz. Türkiye’nin yeteneklerine yönelik yatırımın Türkiye’nin geleceğine yatırım olduğuna inanıyoruz ve Yetenek Radarı projesi ile sektörün başarılı profesyonellerine parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz. Bu alandaki başarımızı tescilleyen bu ve benzeri ödüller bizi istihdam alanında fayda sağlayacak proje çalışmalarımızın devamı için daha da cesaretlendiriyor, heyecanlandırıyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bolu’nun sigortacılık haritası açıklandı

150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, Bolu’nun sigortacılık haritasını açıkladı. Generali Sigorta verilerine göre Bolu’da sigorta hizmeti alanların 62’si 40-65 yaş aralığındaki bireylerden oluşurken, genel yaş ortalaması 47 olarak istatistiklere yansıdı. Boluluların en çok tercih ettiği sigortacılık ürün ve hizmetleri ise sırasıyla zorunlu deprem sigortası (DASK), konut sigortası ve kasko sigortası oldu.

39 ile DASK ilk sırada

Generali verilerine göre, Boluluların en çok tercih ettiği sigortacılık ürün ve hizmeti, 39’luk oranla zorunlu deprem sigortası (DASK), ikinci sırada 20 ile konut sigortası, üçüncü sırada ise 17’lik oranla kasko sigortası yer aldı.

Kadınların oranı 25

Boluluların çağrı merkezi, web sitesi ve acente kanalı üzerinden sigortacılık ürünlerini alma yüzdelerine göz atıldığında, 25 kadın ve 75 erkek dağılımı istatistiklere yansıdı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Borusan Lojistik Bilgi Teknolojilerinde Yeni Atama

Ahmet Reha Argaç, Borusan Lojistik Bilgi Teknolojileri & Arge Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Argaç, Borusan Lojistik’in Bilgi Teknolojileri & Arge fonksiyonunun stratejilerinin, şirket hedeflerine ve ihtiyacına paralel olarak belirlenmesinden sorumlu olacak.

 

Türk Lojistik sektörünün dijital dönüşümünü üstlenen Borusan Lojistik Bilgi Teknolojileri & Arge Genel Müdür Yardımcısı görevine ağustos ayının ilk haftası itibariyle Ahmet Reha Argaç atandı. Bugüne kadar çeşitli şirketlerde bilgi teknolojilerinin dönüşümü ve dijitalleşme alanlarında önemli çalışmalara imza atan Argaç, yeni görevi ile Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik’in dijitalleşme sürecini bir adım daha ileriye taşımaya hazırlanıyor.

 

1992 yılında Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olan Ahmet Reha Argaç, 1995 yılında Bilkent Üniversitesi ekonomi yüksek lisans eğitimini tamamladı. İş hayatına, 1992 yılında İş Bankası’nda sistem ve veri tabanı sorumlusu olarak başlayan Argaç, sonrasında Yapı Kredi Bankası’nda sistem ve proje yöneticisi görevlerinde bulundu. Ardından Turkcell’de orta ve üst düzey yönetici pozisyonlarda görev aldı. Sonrasında IBM’de iş servisleri Telekom sektörü ülke lideri olarak, ardından da Hürriyet Medya Grubu’nda bilgi teknolojileri direktörü (CTO) ve icra kurulu üyesi olarak çalıştı. 

 

Argaç, son olarak Kazancı Holding Şirketleri’nde Grup Bilgi Teknolojileri Direktörü (CTO) olarak görev aldı. Ahmet Reha Argaç, Borusan Lojistik’in Bilgi Teknolojileri & Arge fonksiyonunun şirket hedeflerinin ve iş birimlerinin ihtiyacına paralel olarak stratejilerinin belirlenmesinden, iş birimlerinin ihtiyaçları doğrultusunda mevcut ve yeni projeler ile süreçleri geliştirerek daha verimli ve karlı iş çıktılarının sağlanmasından ve birimlerin dijital dönüşüm yolculuklarında teknoloji partneri olarak sürece liderlik edilmesinden sorumlu olacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

QNB First ve QNB First Dijital’e bir ödül daha

QNB Finansbank’ın birikim müşterilerine ayrıcalıklı hizmetler sunduğu QNB First ve QNB First Dijital, Amerika’nın en prestijli organizasyonlarından biri olan 18. Uluslararası Stevie İş Ödülleri’nde sunduğu ürün ve hizmetleriyle ‘Müşteri Memnuniyetinde Başarı’ kategorisinde bronz ödülün sahibi oldu.

Daha önce de pek çok kez uluslararası ödüle layık görülen QNB Finansbank’ın birikim müşterilerine ayrıcalıklı hizmetler sunduğu QNB First ve bu dünyaya özel olarak tasarlanan mobil arayüz olan QNB First Dijital, Amerika’nın en önemli müşteri deneyimi yarışmalarından biri olan 18. Uluslararası Stevie İş Ödülleri’nde ‘Müşteri Memnuniyetinde Başarı’ kategorisinde Bronz Stevie’nin sahibi oldu.

QNB First ve Private Banking müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarına göre tasarlanmış bir mobil arayüz olan QNB First Dijital; QNB First müşterilerinin ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş tekliflerden bankacılık hizmetlerine, birbirinden özel birçok ayrıcalığa hızlı ve kolayca ulaşmalarına olanak sağlıyor. QNB First ve Private Banking müşterileri, farklı bir uygulama indirmelerine gerek kalmadan, kendilerine özel yeni bir ara yüz ile hizmet alabildikleri QNB Mobil üzerinden tüm bu ayrıcalıklara ve iş birliği sağlanan tüm firmalara online entegrasyonlar aracılığıyla ulaşabiliyor.

Kazanılan ödüllerle ilgili konuşan QNB Finansbank Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Enis Kurtoğlu şunları söyledi: “Birikimlerini değerlendirmek için bankamızı tercih eden müşterilerimize yönelik ayrıcalıklı ürün ve hizmetlerimizi, QNB’nin global markası olan QNB First ile sunmaya devam ediyoruz.  QNB Finansbank olarak, QNB First dünyasına üye olan müşterilerimize bankacılıkta öncelikli ve özel tasarlanmış hizmetler sağlarken, müşterilerimizin günlük yaşamlarına yönelik çok özel ayrıcalık ve deneyimler de sunuyoruz. QNB First Dijital ile ücretsiz bankacılık, uygulama üzerinden yapılan bankacılık işlemlerinden Mil kazandıran sadakat programı, QNB First Kütüphane ile ücretsiz kitap hediyesi, Apple uygulamaları ve Netflix’te indirim, adrese teslim ücretsiz kuru temizleme gibi müşterilerimizin ihtiyaçlarını gözeterek ve uçtan uca tüm süreçlerini dijital olarak tasarladığımız pek çok ayrıcalık sunuyoruz.”

Geçtiğimiz Mart ayında da QNB First ve QNB First Dijital uygulaması ile uluslararası ödüllerin sahibi olduk. Şimdi de “Müşteri Memnuniyetinde Başarı” kategorisinde aldığımız bu ödül hem müşteri memnuniyeti stratejisi hem de dijital inovasyon ve teknoloji kullanımı alanlarında ne kadar doğru işler yaptığımızın bir göstergesi. QNB Finansbank Bireysel ve Özel Bankacılık ekibi olarak; en yeni teknolojileri kullanarak müşterilerimize ihtiyaç duydukları her an, sınıfının en iyisi finansal çözümler ve hayata dair benzersiz ayrıcalıklar sunmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“İşte Benim Maximum’um” kampanyası, açılış filmiyle yayında!

Maximum’un 20. yaşı vesilesiyle, pek muteber ekiplerce hayata geçirilen filmde, Çağlar Çorumlu’nun canlandırdığı Sanat Güneşimiz Zeki Müren maceradan maceraya koşuyor! Maximum dünyasını baştan aşağı yenileyen kampanyanın sloganıysa “İşte Benim Maximum’um!”

Yönetmenliğini Can Pehlivanlı’nın üstlendiği filmde izleyiciler, Sanat Güneşi ile Maximum’un yeni dünyasına yelken açıyor. Maximum dünyasının kartları Maximum Kart, Pati Kart, Tema Kart, Gaming Kart gibi kredi kartlarının yanı sıra taksitleri, fırsatları, puanları gören izleyiciler, uçuşları ve kaçışları doyasıya yaşıyor.

Türkiye İş Bankası’nın güzide markası Maximum’un yeni kampanyası, Publicis Groupe bünyesinde faaliyet gösteren ve yalnızca Türkiye İş Bankası’na hizmet veren PUB1924 imzası taşıyor. 

Zeki Müren’in saygıyla anıldığı kampanyada, “Taklitler asıllarını yaşatır.” düsturuyla hareket ediliyor.

 

KÜNYE

Reklamveren: Türkiye İş Bankası

Reklam Ajansı: PUB1924

CCO: Ayşe Aydın

ECD: Mehmet Güney

Ajans Lideri: Ezgi Ataseven

Kreatif Direktör: Can Yıldız

Kreatif Grup Direktörü: Cüneyt Özalp

Dijital Kreatif Grup Direktörü: Serhat Varan

Yaratıcı Ekip: Emirhan Dilege, Hasan Çalışkan, Cemre Pekşen, Asya Aydın, Kardelen Fulya Okumuş

Müşteri İlişkileri Ekibi: Çiğdem Uyar, Gamze Kaplan, Sıla Menteşoğlu

 

Strateji Direktörü: Selin Aktaş

Strateji Ekibi: Asena Çelik

Prodüksiyon Lideri: Arzu Köksal

Prodüksiyon Ekibi: Eren Bakırcı, Ayten Güneş, Özlem Uzun

İçerik Lideri: Ergün Erdem

Sosyal Medya Ekibi: İpek Başbuğ, Servil Emre, Selin Akbay, Selen Özay

Atölye: Mehmet Hasılcıoğulları

Redaktör: Çağrı Sığırcı

Yönetmen: Can Pehlivanlı 

Prodüksiyon Şirketi: Norr 

Müzik Şirketi: 3K1A                               

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni Megane E-Tech Elactric Sahneye Çıktı

Yeni Megane E-TECH tasarımı ve çok yönlülüğüyle, 26 yılda dört farklı nesille uzun soluklu bir başarı hikayesi oluşturan Megane efsanesinin mirasını devam ettiriyor. Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan model dışardan kompakt boyutlara sahipken, iç mekanda konforlu bir genişlik sunuyor. Yeni bağlantılı bilgi-eğlenci sistemi OpenR ile gelen Yeni Megane E-TECH Electric, 60 KWh’lik ince tasarıma sahip bataryası ile 470 KM menzile sahip olacak. 

Elektrikli araç teknolojisinin öncü markalarından Renault, bugüne kadar satılan 400 bin araç ve kat edilen 10 milyar “e-kilometre” ile 10 yılı aşkın uzmanlığını Yeni Megane E-TECH’e aktardı. 2019 yılındaki MORPHOZ konsept otomobilinden esinlenilen ve ardından 2020 yılında Megane eVision ile müjdelenen bu otomobil, şık ve zarif tarzıyla beklentilerin ötesine geçiyor. İttifak tarafından geliştirilen CMF-EV platformu ile oyunun kuralları yeniden yazılıyor. Markanın yeni logosunu taşıyan model, Renault’nun dönüşümünü simgeliyor. Avrupa’nın önde gelen elektrikli araç merkezi ElectriCity üretimi olan araç, Nesil 2.0 elektrikli araçların ilki olma özelliğini taşıyor. Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Ön siparişe açılan Yeni Megane E-TECH, Avrupa’da 2022’nin Şubat ayında siparişe başlayıp Mart ayında satışa sunulacak.

Yeni Megane E-TECH Electric, yeni elektrikli araç dünyasının bir simgesi. Araç buna bağlı olarak, aracın yeni deneyimler sunabilmesi için geliştirilen ileri teknoloji ürünü yazılım ve donanımlarla optimize edilmiş bağlanabilirlik çözümlerini içeren kapsamlı bir ekosistemin parçası olarak sunuluyor. 

Renault Grubu CEO’su Luca de MEO, “Yeni Megane, Renault’nun yaklaşık 10 yıl önce başlattığı elektrikli devrimi temsil ediyor. Verimlilik ve sürüş keyfinden hiçbir ödün vermeyen model, elektrikli araç teknolojisini ulaşılabilir kılarak demokratikleştiriyor. Yeni Megane, elektrikli araçların GTI’ı olarak hayal edilip ortaya çıktı” dedi.

Elektrikli DNA ile tasarlandı

Elektrikli araçlar için tasarlanan bir platformdan yararlanan Yeni Megane E-TECH Electric, temelde elektrikli “heyecan uyandıran teknoloji” tasarım diliyle hayat buluyor. Söz konusu tasarım dili yeni modele zarif ama güçlü bir karakter kazandırıyor. Geniş iç mekan ve yenilenen ergonomi, yolculara daha iyi bir deneyim sunmak için bir araya geliyor.

 

Markanın dönüşümüne ayak uyduran tasarım dili, daha teknolojik bir yapı kazanıyor. Otomobilin başarısının ardındaki tüm duyusal özellikleri koruyan tasarım yaklaşımı, aynı zamanda mikro-optik LED stoplar ve OpenR ekran bazı teknolojik unsurlar içeriyor. Hi-fi tasarım dünyasına ait havalandırma ızgaraları ve alt kapı koruma ızgaralarında ise lazer gravür detayları bulunuyor.

 

Yuvarlak omuz çizgileri, ön farların yanlarındaki kanatlar ve kavisli kaput çizgisi gibi hatlar, zarif bir şekilde uygulanıyor ve hassasiyetle birleşiyor. Ön ve arka tamponlardaki bıçak süslemeleri ve ön tampondaki yan hava girişleri de uygulanan tasarım yaklaşımını yansıtıyor. Kilit açıldığında otomatik olarak öne çıkan kapı kolları ve kapalı ızgara, aynı hizada, modern bir his veriyor. Uygulanan ‘Heyecan uyandıran teknoloji’ yaklaşımı aynı zamanda kalite algısını da artırıyor.

 

Yeni CMF-EV modüler platformunun sağladığı uzun aks mesafesi (2,70 metre aks mesafesi ve 4,21 m toplam uzunluk) ve azaltılmış ön ve arka aks çıkıntılarla ile Yeni Megane E-TECH Electric, benzersiz gövde orantıları sergiliyor. Bu gövde orantıları tasarımcılara, ustaca tasarlanan bir ayak izine sahip güçlü bir otomobil tasarlama fırsatı veriyor. Batarya 110 mm ile her zamankinden daha ince. Dolayısıyla tasarımcılar, daha eğlenceli ve otomobilin iç mekan genişliğini ve ayak izi oranını artırırken, heyecan verici bir sürüş deneyimi için ağırlık merkezini düşürüyor. Yeni Megane E-TECH Electric, kompakt bir tasarımı kontrolü bir yükseklikle (1,50 m) birleştiriyor. Böylece dışardan bakıldığında iç mekandaki genişlik ve ferahlık net bir şekilde hissediliyor.

20 inçlik jantlar, alt tarafta koruyucu bantlar, çamurluk kaplamaları ve yüksek omuz çizgisi gibi doğrudan crossover dünyasına ait detaylar güçlü ve sağlam bir his uyandırıyor. Alçalan tavan çizgisi, artırılmış iz genişliği ve düz kapı kolları bir coupe görünümünü beraberinde getiriyor. Kabin yüksekliği, genişliği ve bagaj hacmi ise geleneksel hatchback mimarisini andırıyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric’in tasarım sürecinin temel yaklaşımı aerodinamik performansı iyileştirmeye dayanıyor. Aracın yüksekliği, ince tabanlı lastikler, ön hava girişleri ve tampon kenarlarındaki karakter çizgileri olmak üzere tüm detaylar araca modern bir his verirken aynı zamanda yakıt verimliliğini de artırmaya yardımcı oluyor.

 

Yeni ışık imzası

Yeni Megane E-TECH Electric’in önünde ve arkasında kullanılan lazer kesimli tam LED aydınlatma modern bir görünüm sunuyor. Merkezi logoyu da içine alan ışık imzası heyecan uyandıran bir görsel şölen ortaya koyuyor. Önde, iki gündüz farı projektörü arasında uzanarak yanlardaki havalandırma ızgaralarına kadar devam ediyor. Arkada, çapraz çizgiler halinde konumlandırılan detaylar, ilgi çekici bir 3 boyut benzeri ışıltı efekti yaratıyor. 

 

Yeni Megane E-TECH Electric, aracın anahtar kartını tutan kullanıcıyı 1 metre yakında olduğunu algılıyor. Araç ortadan başlayarak farlar, gündüz sürüş farları ve sinyaller olmak üzere hareketli, akan ışık dizisi başlatıyor. Yeni Megane E-TECH Electric’in tüm versiyonlarında ayrıca gizli kapı kolları bulunuyor. Sürücü veya ön yolcu kapıyı açmak üzere yaklaştığında veya kilitler açıldığında gizli kapı kolları gövdeden otomatik olarak dışarı çıkıyor. Araba hareket ettikten veya kapılar kilitlendikten iki dakika sonra kapı kolları tekrar yerine gizleniyor.

Yeni model; Rafale Gri, Schist Gri, Gece yarısı mavi, Ateş Kırmızı, Diamond Siyah ve Buz Beyaz olmak üzere altı farklı göz alıcı ve zarif gövde rengiyle sunulacak.

Kabindeki yaşam yeniden şekilleniyor

CMF-EV platformu üzerine yükselen Yeni Megane E-TECH Electric, kapladığı alana göre en geniş iç mekanı sunmak için platformun avantajlarından yararlanıyor. Sürücü ve yolcular, yeni OpenR ekranın optimum konfor ve modernlik yaklaşımının keyfini sürüyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric’te kapıyı açıp araca binerken oluşan genişlik hissi dikkat çekiyor. CMF-EV platformu; artırılmış aks mesafesi, klima bileşenlerini içeren daha küçük motor bölmesi, daha kompakt tasarımlı ön konsol ile otomobilin genel ferahlığını ve pratikliğini artırmaya yardımcı oluyor. Böylece yolcular orta konsolda ve gösterge paneli alanının altında ekstra ferahlığın keyfini çıkarabiliyor. Ayrıca, genellikle orta konsola entegre edilen şaft tüneli, vites kolu ve kontrol paneli olmadığından kazanılan alan yolcuların konforu ve rahatı için değerlendiriliyor.

OpenR, Renault’nun yeni nesil elektrikli araçlarına yönelik tüm teknolojileri bünyesinde barındırıyor ve Yeni Megane E-TECH Electric’in iç mekanın en çekici noktası olarak öne çıkıyor. İlk olarak TreZor (2016), SYMBIOZ (2017) ve MORPHOZ (2019) konsept otomobillerinde görülen yeni OpenR ekran, dijital gösterge paneli ve orta konsol bilgi-eğlence sistemi ekranını ters ‘L’ şeklinde bir araya getiriyor. 

 

OpenR ekranı, dokunması ve göz atması keyif veren güçlendirilmiş cam yüzeye sahip. Ekran parlaklığı ve ışığı yansıtma özelliği doğrudan güneş ışığında bile net bir görüntü sağlamak için optimize edildi ve yansıma önleyici kaplama ile güçlendirildi. Bu sayede bir siperliğe gerek olmadığından, hem yerden tasarruf edildi, hem de daha modern ve akıcı bir görünüm elde edildi. 

 

Yeni iç ses tasarımı, araç dışındaki yayalar için yeni uyarı sesleri ve Harman Kardon imzalı tamamen yeni premium ses sistemi yeni nesil bir ses deneyimi sunuyor. 

Yeni Megane E-TECH Electric’in iç mekanı ek olarak hoş ve sade bir his veren çeşitli geri dönüşümlü malzemelerle ev dekorasyonu dünyasından esintiler taşıyor.

Daha fazla depolama alanı, ergonomi ve konfor

MULTI-SENSE düğmesi direksiyon simidine entegre edildi. Böylece iki ön koltuğun ortasında oldukça geniş 7 litrelik bir eşya saklama bölmesi için alan yaratıldı. Bir el çantası veya kolayca erişilmesi gereken diğer büyük eşyaları saklamak için yeterince büyük. Ayrıca otomobildeki herkesin kullanabileceği ve kolayca erişebileceği çeşitli aksesuarları saklamak için de kullanılabiliyor. 55 mm kaydırılabilen orta kol dayamanın altında iki adet 2 litre bardaklık ve 3 litrelik saklama alanı bulunuyor. Yeni Megane E-TECH Electric toplam 30 litre saklama alanıyla sınıfının en iyi değerini sunuyor. Bagaj ise 440 litre hacim sunuyor.

 

İki adet USB-C soketi ve bir 12V soketine ev sahipliği yapan ve ileri-geri hareket ettirilebilen orta kol dayama hayatı kolaylaştırıyor. Orta kol dayamamın arkasında arka koltuk yolcuları için iki adet USB-C soketi daha bulunuyor. Versiyona bağlı olarak bel desteği dahil elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar sunuluyor. Ayrıca bilgi-eğlence ekranının alt kısmında piyano tipi düğme ve kablosuz şarj özelliği ile bir akıllı telefon yuvası bulunuyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric'teki tam LED ortam aydınlatması kabin içinde optimum huzur sunmak için insan vücudunun biyolojik saatini esas alıyor. Kokpit içindeki aydınlatma; ön panel, kapı panelleri ve akıllı telefon yuvası boyunca uzanan ışık şeritleri ile sağlanıyor. Aydınlatma gündüz ve gece farklılaşıyor ve her 30 dakikada bir renk değiştiriyor.

 

Sürüş keyfi için tamamen yeni bir yol

Yeni Megane E-TECH Electric, çevik bir platform ve hızlanma emirlerine anında cevap veren dinamik güç-aktarma sistemi sayesinde benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Ayrıca yenilikçi batarya çözümleri sayesinde maksimum menzil, konfor ve güvenlik de beraberinde geliyor.

 

CMF-EV platformu tasarlanırken, elektromotorun çekiş gücü dışında şasinin konfordan ödün vermeden canlı sürüş hisleri sunması hedeflendi. Hidrolik direksiyon sistemi 12’lik direksiyon oranıyla son derece çevik bir sürüş ve yüksek geri-bildirim sunuyor. Böylece yeni Megane E-TECH Electric direksiyon hareketlerine anında cevap veriyor ve manevra yapmayı kolaylaştırıyor. Sürüş pozisyonu doğrudan sürüş hissine etki ediyor. Yepyeni Megane E-TECH Electric’teki alçak sürüş pozisyonu otomobilin şasisinin ve motorunun dinamik hissini en iyi şekilde yansıtıyor.

 

Renault mühendisleri tarafından geliştirilen patentli ‘Koza Etkisi Teknolojisi’, sürüş sırasında son derece sessiz, bir elektrikli otomobil için bile benzersiz bir ses konforu seviyesi sağlıyor.

 Elektrikli araç performansını yeni bir boyuta taşıyor

Yeni Megane E-TECH Electric, üst versiyonda 160 kW güç ve 300 Nm tork üreten ve dört seviyeli rejeneratif fren işlevi ile verimliliği destekleyen elektromotoruyla elektrikli araç sürme keyfini tamamen yeni bir zirveye taşıyor. Elektrik tahrikli senkron motor (EESM), Renault Grubu ve ortaklık tarafından son on yıldır kullanılıyor ve gelecekte de hizmet etmeye devam edecek. Sabit mıknatıslı motora kıyasla daha fazla güç üretiyor ve toprak metalleri içermediği için büyük ölçekli üretimin çevresel etkisini ve maliyetini azaltıyor.

 

Optimize edilmiş tasarımı sayesinde kompakt bir yapıya sahip olan motor daha yüksek güç ve tork üretimine karşın 145 kg ile ZOE’nin motoruna kıyasla 10 daha hafif. 96 kW (130 hp) güç ve 250 Nm tork ile 160 kW (218 hp) güç ve 300 Nm tork olmak üzere iki farklı güç seviyesi bulunuyor. Pürüzsüz ve dinamik anlık hızlanma performansıyla elektrikli otomobil sürüşünün tüm zevklerini yaşatan yeni Megane E-TECH Electric 0'dan 100 km/s’ye sadece 7,4 saniyede ulaşıyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric; 40 kWh ve 60 kWh olmak üzere iki farklı batarya seçeneği, yenilikçi enerji yönetim sistemleri ve çok sayıda şarj çözümü ile bu gerekliliği yerine getiriyor. 300 km menzil (WLTP çevrimi) için 40 kWh ve 470 km’ye kadar menzil (versiyona bağlı olarak WLTP döngüsü) için 60 kWh olmak üzere iki farklı batarya seçeneğiyle sunuyor.

 

Yeni Megane E-TECH Electric, elektromotor gibi CMF-EV platformuna birer bir uyan 395 kg ağırlığında batarya ile donatılıyor. 110 mm ile ZOE bataryasından 40 daha ince olan batarya pazardaki en ince batarya. İnce batarya 1,50 metre ile daha alçak ve daha aerodinamik bir gövdeye olanak tanıyor. 

 

Vites kolu D konumundayken etkin olan rejeneratif fren, otomobil yavaşlarken (gaz pedalından ayağın kaldırılması) oluşan enerjiyi toplayarak elektrik enerjisine dönüştürüyor ve frenleri daha az kullanırken batarya verimliliğini ve menzili artırmaya yardımcı oluyor.

Otomobil her fren yaptığında, batarya enerji topluyor. Ancak otomobil nasıl kullanılırsa kullanılsın yeni Megane E-TECH Electric, optimize edilen fren enerjisi geri-kazanım sistemiyle verimliliği arttırıyor.

 

Benzersiz bağlantılı bir deneyim

Google destekli yeni OpenR Link bilgi-eğlence sistemi, bünyesinde barındırdığı teknolojilerle erişilebilir ve kullanıcı dostu uygulamalar ve hizmetler sağlıyor ve her zaman güncel kalıyor. Sistem akıllı telefon veya tablet benzeri bir bağlantı deneyimi sağlıyor. 

OpenR Link sistemi, Android işletim sistemini temel alan Android Otomotiv İşletim Sistemi tarafından destekleniyor. Google Haritalar ve Google Asistan ile navigasyona ek olarak OpenR Link, üçüncü taraf geliştiriciler tarafından geliştirilen birçok Google Play uygulamasını destekliyor. 12 inçlik versiyonda, ana ekrana ek olarak (Google Haritalar navigasyonlu), arayüz; şarj, enerji akışı, hava kalitesi, lastik basıncı, müzik gibi iki widget barındıracak şekilde kişiselleştiriliyor. 9 inçlik versiyondaki arayüz, dört widget arasında bölünmüş bir ekrana sahip.

 

Üst düzey güvenlik

 

Yeni Megane E-TECH Electric’de kullanıma sunulan ve yolcular dışında trafikteki diğer paydaşlar için de hayatı kolaylaştıran ve sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoriye ayrılan 26 farklı ADAS özelliği sunuyor. Yeni Megane E-TECH Electric, Renault’nun ünlü Otoyol ve Trafik Sıkışıklığı Rehberi’ni bir üst seviyeye taşıyor. Bağlamsal bir ADAS, hızlı sürüşlerde olup biteni izleyebiliyor ve sürücünün karşılaşabileceği engellerle başa çıkmasına yardımcı oluyor. 2. seviye otonom sürüş olarak konumlandırılan sistem, artık Aktif Sürüş Asistanı olarak anılıyor. Şeritten Çıkma Uyarısı (LDW), Şeritte Kalma Yardımcısı (LKA) ve Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSW) çarpışma olasılığını azaltmaya yardımcı oluyor. 

 

Öne çıkan özelliklerden Acil Şeritte Kalma Asistanı, 65 km/s ile 160 km/s (aracın maksimum hızı) arasında bir çizgiyi geçerken, yandan çarpışma riski varsa veya yoldan çıkmak üzereyken çalışıyor. Yolcu Güvenli Çıkış (OSE), araçtan inmek üzere kapı açarken, karşıdan gelen bir araç, motosiklet veya bisikletle olası çarpışmayı önlemek için yolcuyu görsel ve sesli olarak uyarıyor.

 

Çevre Görüş Monitörü 3D, aracın 3-Boyutlu modelini çıkartmak ve yakın çevresini 360° görselleştirmek için dört kamera kullanıyor. Tam Otomatik Park özelliği ise, yarı otomatik park sistemi Kolay Park Yardımcısının daha da gelişmiş hali. Bu örnekte, sürücü vites, gaz veya fren olmak üzere sürüşe dahil olmak zorunda kalmıyor ve sistem neredeyse tamamen otonom çalışıyor.

 

Ayrıca, Akıllı Dikiz Aynası sayesinde daha fazla konfor ve iç huzur sağlanıyor. Sistem, arka camın üst kısmında bulunan bir kamera üzerinden çalışıyor ve arkadaki yolun gerçek zamanlı görüntüsünü aracın iç dikiz aynasında aktararak, yan aynalara ek tamamen engelsiz bir görüş sağlıyor.

 

 

Menzil ve teknik özellikler

Donanım seviyeleri

Equilibre

Techno

Iconic

Özel araçlar

EV40 130hp Standart şarj AC7

EV40 130hp Güçlendirilmiş şarj AC22

EV60 220hp Süper şarj AC7 + DC130

EV60 220hp Optimum şarj AC22 + DC130

Filo araçları

EV60 130hp Süper şarj AC7 + DC130

EV60 130hp Optimum şarj AC22 + DC130

Boyut ve ağırlıklar

Uzunluk 4,21 m

Genişlik 1,77 m (filo) / 1,78 m (özel)

Yükseklik 1,50 m

Aks mesafesi 2,70 m

Ön uzantı 800 mm

Arka uzantı 715 mm

Ağırlık 1.624 kg

Performans

Hızlanma 0-100 km/h 7,4 sn

Maksimum hız 160 km/s

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı