Global Yatırım Holding (GYH), SPK iznini müteakiben, Türkiye’nin en büyük yerli ve bağımsız portföy yönetim şirketi İstanbul Portföy’ün yüzde 40 hissesini satın alma opsiyonunu kullandı. Opsiyonun kullanılması ile birlikte GYH’nin şirketteki payı yüzde 66,6’ya yükseldi.

Opsiyonu kullanmış olmaktan mutluluk duyduklarını belirten GYH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “İstanbul Portföy, iki şirketin yıllar içinde biriktirdiği know-how ile yaratılan sinerji sayesinde, Eylül 2020'deki birleşmeden bu yana yönetimi altındaki varlıkları neredeyse ikiye katlamayı başardı ve şu anda 11 milyar TL'yi aştı” dedi.

İstanbul Portföy Kurucu Ortağı Hasan Turgay Ozaner, “Global Yatırım Holding finans piyasalarında birçok ilke imza atmış bir grup. Kullanılan opsiyon sonrası, birlikte mevcut başarılı performansımızı daha da artıracağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

İstanbul Portföy Genel Müdürü Barış Hocaoğlu, bölgesel bir oyuncu olmayı hedeflediklerini belirterek, “Dünyanın birçok yerinde yatırımı olan Global Yatırım Holding’in opsiyonunu kullanmasının ardından, küresel pazar deneyimi İstanbul Portföy’e de yansıyacak ve hedeflerimizi daha hızlı gerçekleştirmemize olanak sağlayacak” diye konuştu.

Global Yatırım Holding (GYH) odaklandığı stratejik sektörlerdeki yatırımlarına devam ediyor. Bu çerçevede Türkiye’nin en büyük yerli ve bağımsız portföy yönetim şirketi İstanbul Portföy’ün yüzde 40 hissesini satın alma opsiyonuna sahip olan GYH, bu opsiyonunu Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) izninin alınmasına müteakip kullanarak şirketteki payını yüzde 26,6’dan yüzde 66,6’ya yükseltti. Şirket ortakları Hasan Turgay Ozaner, Tufan Deriner ve Alpaslan Ensari’nin payı ise toplam yüzde 22,34 olacak.

Yönettiği varlıkların toplamı 11 milyar TL’yi aştı

İstanbul Portföy’deki opsiyonu kullanma kararı ile ilgili konuşan GYH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Varlık yönetimi iş kolunda büyüme stratejimiz doğrultusunda, böylesine güçlü bir şirketin çoğunluk hissedarı olduğumuz için çok mutluyuz. İstanbul Portföy, mevcut kurumsal yatırımcı tabanı, alternatif varlık sınıflarında pazar lideri konumu ve yabancı ülke varlık fonları ile Türkiye'nin en kapsamlı varlık yönetimi platformudur. İstanbul Portföy Yönetimi, iki şirketin yıllar içinde biriktirdiği know-how ile yaratılan sinerji sayesinde, Eylül 2020'deki birleşmeden bu yana yönetimi altındaki varlıkları neredeyse ikiye katlamayı başardı ve şu anda 11 milyar TL'yi aştı. Böyle bir referansa sahip olarak, bu şirketin gelecekte pazar lideri olmayı hedefleyerek yeni zirvelere ulaşmaya devam edeceğine inanıyorum” dedi.

Bağımsız portföy yönetim şirketlerinin değerini gösterdik

Actus Portföy ile İstanbul Portföy’ün birleşmesi ile sektörün gelişimi için bir katalizör olduklarını hatırlatan İstanbul Portföy Kurucu Ortağı Hasan Turgay Ozaner, “Birleşme ile birlikte Türkiye’nin en büyük yerli ve bağımsız portföy yönetim şirketi olmuştuk. O günden bu yana hızlı büyümemizi sürdürüyoruz. Elde ettiğimiz tatminkar mali sonuçlarla, finans sektörüne tam bağımsız portföy yönetim şirketlerinin değerini gösterdik. Global Yatırım Holding finans piyasalarında birçok ilke imza atmış bir grup. Kullanılan opsiyon sonrası, birlikte mevcut başarılı performansımızı daha da artıracağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

‘Hedeflerimizi daha hızlı gerçekleştireceğiz’

İstanbul Portföy çatısı altında gerçekleşen birleşme sonrasında yeni fonlar hayata geçirdiklerini anlatan İstanbul Portföy Genel Müdürü Barış Hocaoğlu, şunları söyledi: “Özellikle hayata geçirdiğimiz Two.Zero Girişim Sermayesi Fonu ile son dönemde başarılı exitler ile dikkat çeken spor, medya ve eğlence sektörlerine yatırımlar yapıyoruz. Bu fon ile bölgesel bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Dünyanın birçok yerinde yatırımı olan Global Yatırım Holding’in opsiyonunu kullanmasının ardından, küresel pazar deneyimi İstanbul Portföy’e de yansıyacak ve hedeflerimizi daha hızlı gerçekleştirmemize olanak sağlayacak.”

GYH’nin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklamaya göre şirketin yeni ortaklık yapısı şöyle oldu; “Global Yatırım Holding yüzde 66,60, Hasan Turgay Ozaner yüzde 7,45, Tufan Deriner yüzde 7,45, Alpaslan Ensari yüzde 7,45, Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) yüzde 6,65, Lütfi Emre Cezairli yüzde 2,50 ve Mehmet Fevzi Çelebi yüzde 1,91.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Boyner Cadde, çatısındaki elektrik panelleriyle elektriğinin bir kısmını üretip yağmur suyunu arıtıyor, arıtma suyunu dinlenme alanlarında ve arka bahçesinde kurduğu dikey tarım alanlarında yeniden değerlendiriyor. “Hayatı büyük yaşa, cesur yaşa” mottosuyla Bağdat Caddesi’nde geleceğin deneyim mağazacılığı trendlerini bugünden hayata geçiren Boyner, perakendede standartları yeniden tanımlıyor: “Minimum atık, minimum israf, maksimum mutluluk!”

1998 yılından bu yana Şaşkınbakkal’da bulunan mağazası ile keyifli alışverişin ve Bağdat Cadde’sinin buluşma noktası olan olan Boyner  3 Eylül itibarıyla Erenköy’deki yeni yerinde hizmet vermeye başladı. “Hayatı büyük yaşa, cesur yaşa” mottosu ile açılan Boyner Cadde yenilikçi konsepti, barındırdığı ilklerle perakende sektöründe bir dönüm noktasına imza atıyor. Toner Mimarlık tarafından tasarlanan Boyner Cadde, deneyim odaklı mağazacılığı teknoloji, sanat, sürdürülebilirlik ve sporla buluşturuyor.

Koşulsuz müşteri mutluluğu teknolojilerini ve müşteri deneyimini odağına koyan Boyner, Erenköy’de açtığı  5 bin metrekare alana yayılan, 5 katlı mağazası ile geleceğin deneyim mağazacılığını İstanbul’a getiriyor. Beş duyumuzun ötesine hitap eden teknolojiyi yaratıcılıkla harmanlayan ve tüketici deneyimini yaşam deneyimi haline getiren Boyner Cadde, “minimum atık, minimum israf” ve “maksimum mutluluk” hedefliyor. Müşterilerine sürdürülebilir, doğa dostu, yaratıcı, yenilikçi, samimi, doğal bir atmosfer ve sporla iç içe yaşam alanı sunuyor. Boyner Cadde, Boyner’in halihazırda sunduğu dinamik ve yenilikçi ürünlerle birlikte bu mağazaya özel yeni marka ve koleksiyonları çok özel bir ortamda moda severlerle buluşturuyor.

SOKAK VE HAYATLA İÇ İÇE BİR DENEYİM MERKEZİ

Boyner’in yeni mağazası yaşamın akışı ve İstanbul’un dinamizmiyle iç içe bir deneyim fırsatı sunuyor. Mağaza ziyaretçilerine sokakla, hayatla iç içe, doğal ve hayatın akışıyla uyumlu olduğu gibi sürprizlerle dolu bir hareket alanı açıyor. Zamanın ruhuna uygun, sıcak bir ortam, konforlu bir alışveriş ve yaşam deneyimi vadediyor.

Mağaza “mükemmel dekore edilmiş ve ışıklandırılmış” mağazacılık kalıplarını yıkıyor. En doğal haliyle yaşayan, öğrenen ve öğrendikçe gelişen, kendini yenileyen, üretimin 7/24 devam ettiği bir yaşam alanı yaratıyor, kendini gizlemiyor, tüm çıplaklığı, doğallığı ve samimiyetiyle dostane bir ortam sunuyor. Sunduğu interaktif, orijinal, beklenmedik ve güvenilir alışveriş ve yaşam deneyimiyle misafirlerini özel ve evinde hissettirmeyi başaran Boyner Cadde, gündelik hayatın küçük detaylarını heyecan verici, keyifli, zengin ve unutulmayacak “anılar” haline getiriyor.

SANATLA İÇ İÇE BİR YAŞAM ALANI

Global trendler, tüketicilerin değişen beklenti ve alışveriş alışkanlıkları merkeze alınarak tasarlanan Boyner Cadde, aynı zamanda sokak sanatçılarına, sporculara, gençlere ve foodie’lere kendilerini ifade edebilecekleri dev bir platforma dönüşüyor. 

Dış ve iç dizaynında graffiti sanatçılarına alan açan mağazada, dış cephede dev bir LED ekran, mağaza içinde ise biri 6 metre ve diğeri ise 14 metre uzunluğunda iki dijital ekran yer alıyor.  Bu ekranlar, yeni medya sanatçıları Decol’ün yaşayan enstalasyonlarına ev sahipliği yapıyor.

Dış cephesi Mural İstanbul’un graffiti sanatçılarına tuval olan mağaza aynı zamanda  kendini keşfetmek isteyenler için yepyeni kapılar aralıyor. Sokakla iç içe olan ve sokak   sanatını perakendeyle buluşturan Boyner Cadde, aynı zamanda Deniz Sağdıç’ın atık denimlerle yaptığı tablo ve oturma grubunu, ünlü ressam Mehmet Sinan Kuran’ın muhteşem renk ve detaylar barındıran eserinin yanında Gürat Öztürk’ün maksimal origami tasarımlarını doğal ve çabasız bir şekilde bir araya getiriyor. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR VE DOĞA DOSTU BİR YAŞAM PRATİĞİ

Doğallığın, samimiyetin ve sürdürülebilirliğin ön planda olduğu mağazada doğa dostu bir mimari tasarım göze çarpıyor. Mağazada eski malzemelerin ileri dönüştürüldüğü, atıkların geri dönüştürülerek yeniden kullanıldığı, israfın ve karbon ayak izinin minimuma düşürüldüğü bir altyapı bulunuyor. 

Döngüsel ekonomiyi destekleyen ileri dönüşüm metodlarının yer aldığı yeni mağazada Boyner depolarındaki ticari değerini kaybeden denimler Deniz Sağdıç’ın dehası ve becerileriyle sanat eserlerine, koltuk, lambader, sehpa ve halı gibi fonksiyonel enstalasyonlara dönüştürüldü. 

Karbon ayak izini, kullandığı doğal kaynakları ve atık miktarını minimuma indirmeyi amaçlayan mağazada havalandırma ve yağmur suları arıtılarak mağaza içindeki rezervuarlarda ve kısa bir süre sonra mağazanın arka bahçesinde hayat bulacak dikey tarım faaliyetlerinde kullanılacak. Boyner Cadde ayrıca, çatıya yerleştirilen güneş panelleri ile kendi elektriğini üretecek.

BOYNER CADDE SPORU DA BÜYÜK YAŞIYOR

“Hayatı büyük yaşa, cesur yaşa” mottosu ile açılan Boyner Cadde sporu da büyük yaşamaya davet ediyor. Mental ve fiziksel sağlık için sporun önemiyle ilgili farkındalık yaratmak isteyen Boyner, Boyner Cadde’de düzenleyeceği farklı spor etkinlikleri ile Bağdat Caddesi’ne hareket ve enerji katacak. Sporu sürdürülebilirlikle de buluşturan mağazada yaşam ve deneyim alanlarında pedal çevirdikçe elektrik üretimi yapan iki adet bisiklet bulunuyor. Misafirler bu bisikletleri kullanarak bir yandan hareket ederken diğer bir taraftan telefon şarj edebilecek.

ÇAMURDAN: “SADECE BİR MAĞAZA DEĞİL, BİR YAŞAM ALANI TASARLADIK”

Boyner Cadde ile geleceğin mağazacılık konseptini hayata geçirdiklerini belirten Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan sözlerine şöyle devam etti: “Müşteri deneyimini en öne koyan Boyner Cadde’de “geleceğe dönüyor”, geleceğin deneyim mağazacılığını bugüne getiriyoruz. Boyner Cadde’nin hem bizim için hem de perakende sektörü için bir milat olduğunu düşünüyoruz. Doğa dostu, sürdürülebilir bir yaklaşımla birlikte teknoloji, sanat ve sporu  odağına alan Boyner Cadde ile sadece bir mağaza değil, sokakla iç içe yaşayan samimi bir yaşam alanı tasarlamak istedik. Burada misafirlerimize içten ve doğal bir ortamda iyi zaman geçirirken yepyeni deneyimler edinme fırsatı yaratıyoruz. Boyner Cadde’yi Bağdat Caddesi’nin doğal bir uzantısı haline getiriyor, sınırları kaldırıyor, böylelikle perakendeyi sürdürülebilirlikle, teknolojiyle, sanatla, sporla, sohbet ve eğlenceyle buluşturuyor, misafirlerimizi samimi bir ortamda ağırlamayı hedefliyoruz. 23 yıllık Bağdat Caddesi sakini olarak Boyner Cadde’nin yeni yerinde ve çığır açan bu yepyeni konseptiyle müşterilerimiz ve Boyner arasındaki duygusal bağı derinleştireceğine yürekten inanıyoruz.”

Müşterilerin konfor ve rahatlığının ön planda tutulduğu, yaşayan ve kendini yenileyen bir mekan olan Boyner Cadde; sıcak, samimi ve doğal bir atmosferde kaliteli zaman geçirme ve yeni tecrübeler edinme imkanı sunan bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor. 

Sanat, spor, gurme, sürdürülebilirlik gibi farklı alanlarda yenilikçi etkinlikler düzenleyerek sokağın dinamizmini içeri taşıyacak Boyner Cadde Anadolu yakasının yeni buluşma noktası olmaya hazırlanıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk İklimlendirme Sektörü, 2021 yılının Ağustos ayında yaptığı yaklaşık 523 milyon dolarlık ihracat ile 4 milyar dolarlık ihracat büyüklüğünü geçti.   

Sektörün ihracatı, 2020 Ağustos ayına göre yüzde 40,9, 2021 yılbaşından bu yana ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47,2 oranında arttı. Sektörün, 2021 yılbaşından bu yana Türkiye ihracatından aldığı pay ise yüzde 2,9 seviyesine ulaştı.

Tüm alt ürün gruplarında ihracatını artıran Türk İklimlendirme Sektörü Ocak-Haziran 2021 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, Isıtma Sistem ve Elemanları alt sektöründe yüzde 54,5, Soğutma Sistem ve Elemanları alt sektöründe yüzde 31,4 Klima Sistem ve Elemanlarında yüzde 29,6, Tesisat Sistem ve Elemanlarında yüzde 37,4, Havalandırma Sistem ve Elemanlarında ise yüzde 50,7, Yalıtım Malzemelerinde ise yüzde 40,8 ihracat artışı sağladı. Ocak-Haziran 2021 içerisinde ihracatın en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa ve Romanya oldu.

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, sektör firmalarının ihracatlarında istikrar yakaladıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Sektör olarak 2021 yılını, hedefimiz olan 5,5 milyar dolarlık ihracat büyüklüğünü aşarak 6 milyar dolar seviyesinde kapatacağımızı öngörüyoruz. Ağustos ayı ihracat sonuçları da bunu teyit ediyor. Her ay 500-600 milyon dolar bandında ihracat gerçekleştiriyoruz. Türk İklimlendirme sektörünü oluşturan firmalarımız ciddi bir dış ticaret trafiği yürütüyorlar ve tüm coğrafyalarda etkin bir mesai harcıyorlar.  Biz de İSİB olarak kendilerine destek vermek adına hem satış artırıcı hem de pazarlamayı kolaylaştırıcı faaliyet ve uygulamalarımızla kendilerinin yanlarında bulunuyoruz. Dijital ticari heyetlerle ivmelendirmeye çalıştığımız iletişim faaliyetlerini fiziki fuar ve organizasyon katılımları ile daha yüksek iletişim boyutuna çıkaracağız. Bunlardan en önemlisi olan 29 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek ISK SODEX fuarının B2B görüşme ayağını İSİB olarak biz üstleniyoruz. Bu organizasyon ile 58 ülkeden katılacak iş adamlarını sektörümüzün temsilcileri ile birebir görüşmelerle bir araya getireceğiz. Bu da ihracatımızın artması yönünde firmalarımızı destekleyecek."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın,Üniversiteler, kamu binaları ve iş yerlerinde aşı zorunluluğu ve olmayanların PCR zorunluluğu ile ilgili olarak bir açıklaması yaparak alınan kararları sert bir dille eleştirdi.

11 Eylül'de miting çağrısı yapan Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın, konuya ilişkin açıklamasında:
"Biz, parti yönetimi, miting çağrımıza destek veren siyasi ve sivil, STK’lı bileşenlerimizden
gelen çağrı üzerine resmi çevrelerin PCR ile zorunlu aşıya dönüşen açıklamaları üzerine, acil
olarak yaptığımız istişare sonucu, bir yandan halkımızı sükûnete davet ederken öte yandan
yöneticileri, siyasi partileri bu konuda sorumluluk üstlenmeye, sürece müdahil olmaya davet
zarureti hasıl olmuştur.

Bu durum ülkemiz için ekonomik, politik anlamda telafisi zor hadiselere sebep olmasından
endişe ediyoruz.
Dünya Global Resetçilerin tehdidi altında bir meçhule doğru sürüklenmektedir. Trans
Humanizmden söz edilmektedir. İnsan din, ahlak, cinsiyet ve geleneğinden soyutlanarak
BİREY olarak GENDER şeklinde tanımlandıktan sonra, bugün Chiplenerek Neuralink
teknolojisi ile Siborglara dönüştürülmek sureti ile nesneleştirilerek sadece yeni bir dünya
düzeni değil, biyolojik insan türünü sona erdirerek yeni bir insan inşa edilmeye
çalışılmaktadır.

Yeni Global Düzende Aileye de Yer Yoktur.

Covid 19 adını verdikleri virüs ile birlikte 5G, Starlink aynı oyunun parçaları olarak dört
koldan saldırılarla toplum baskılanarak dayatılmaya çalışılmaktadır.
Siyasi emellerini Global çete ve Neoemperyalist Globalistlerin siyasi emelleri, şahsi
çıkarlarını, uluslararası sermaye tekellerinin çıkarları ile tevhit eden karanlık güçlerin
dayatmalarına boyun eğmeyeceğiz. Tarih onların, Medya, Mafya, Sermaye, Siyaset,
Bürokrasi, Akademi ve STK içindeki işbirlikçilerini de affetmeyecektir.

Faşizme, Siber Diktatörlüğe Doğru Atılmış Bir Adım

Pazartesi’nden itibaren Üniversitelerde ve iş yerlerinde aşı zorunluluğu, uymayanları PCR
şartı dayatmasının siber faşizme, siber diktatörlüğe doğru atılmış bir adım olduğunu bunun
bir insanlık suçu olduğunu düşünüyoruz.
Dünya DSÖ’den Büyüktür.
Sorumluluğu yapana ait olan bir zorunlu uygulama hukuksuzluğun zirve noktasıdır.
Mevcut uygulamalar, hukuksuzdur, anayasa suçu işlenmektedir.
Halka açıklanan bilgiler, gerçekçi olmadığı gibi ahlaki de, hukuki de değildir. Akla zarar
bahaneler bilimsel temellerden yoksundur.

“Zorunlu aşı değilse zorunlu PCR dayatması” ve karşı çıkanların zorla aşılanması,
çocukların ailelerinden alınmasına kadar varan vahşi uygulama taleplerini reddediyoruz.
Bugün günlerden Cuma. Müslümanların bu kutsal gününün bu şekilde bir felaketle
kirletilmesini reddediyoruz.Bu hukuk dışı dayatmayı reddediyoruz. Bu dayatmaya karşı yasama, yürütme ve yargı yolu
ile, tüm yasal süreçleri ve yöntemleri işleterek, kitlesel anlamda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Sosyo politik, sosyo psikolojik, ekonomik ve siyasi sonuçları olacak bu kararları milli bir
felakete dönüşmesi endişesi ile reddediyoruz.

Biz “Dünya DSÖ’den Büyüktür” Diyoruz
Bu kararların ülke genelinde grev ve boykotlara
yol açması endişesi taşıdığımızı ve bu karardan bir an evvel vazgeçilmesi gerektiği
konusunda bu senaryoların arkasındaki lobileri de milletin sabrının sınırlarını zorlamaması
konusunda uyarıyoruz!
Biz “Dünya DSÖ’den büyüktür” diyoruz. Biz Kuva-i Milliye’nin çocuklarıyız. Biz Müdafa-yı
Hukuk devamıyız. Emperyal dayatmalara boyun eğmeyeceğiz.
Biz “Hakka tapan bir millet” olarak, inanıyoruz haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz
şeytanlardır. Biz inanıyoruz ki, karanlığın en koyu anı aydınlığa en yakın olduğu zamandır.
“Islah edici” potuna bürünmüş, “Bozguncular”ın oyunlarını bozacağız. “Hakkıdır Hakka
tapan milletimin Hürriyet”
Devlete yönetenlere sadakatımız, devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetinin
üssül esası olan, adalet, barış, hürriyet, mal, can, namus, akıl, inanç ve nesil emniyetimize
sadakatı ölçüsündedir.

Provokasyona Gelmeyelim

DSÖ’nün plandemi kapsamındaki emirlerini yerine getiren Sağlık Bakanlığı, halkın sabrını
zorlayan, öfkelendiren tüm tedbirleri hayata geçiriyor. Sağlık Bakanlığının bu çabası, aile
içine kadar girecek ve ülkemizde önlemesi zor bir kaos ortamı yaratacaktır"dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Lüleburgaz Belediyesi AK Partili Meclis Üyesi Sedat Demir’in “Bu planda amaç çevre yolu değil” diyerek kişilere rant sağlanacağı iddialarına Lüleburgaz Belediye Meclisi CHP Meclis Grubu’ndan çok sert tepki geldi. Grup adına yazılı açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili ve İmar Komisyonu Üyesi Tamer Ermut ile İmar Komisyonu Üyesi Fikri Şentürk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na 100 bin metrekarelik alanın devredilme kararı alındığını söyleyerek, “Dolayısıyla şahıslara ait herhangi bir arazi ticari faaliyet bölgesi olarak belirlenmemiş ve rant sağlanması söz konusu değildir. 1/5000 plan hazırlanırken oluşturulan ticari koridor alanında kamuya ait kalan parseller de plan bütünlüğünü sağlamak gerekliliğinden dolayı ticari alan olarak belirlenmiştir” dedi.

Lüleburgaz Belediye Meclisi’nde görüşülen 1/5000 Ölçekli Genel Nazım İmar Planı Revizyonu CHP’li üyelerin kabul, AK Partili üyelerin ret oyuyla meclisten oy çokluğuyla geçti. Kararla birlikte belediyeye ait 100 bin metrekarelik alan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na “Kamuya Ait Ticari Alan” olarak bedelsiz devredilecek. Bu sayede uluslararası çevre yolunun yapımında hiçbir engel kalmadı. Ancak Lüleburgaz Belediyesi AK Partili Meclis Üyesi Sedat Demir’in kişilere rant sağlanacağını iddia ederek “Planın perde arkasında oluşacak yanlış uygulamaların önüne geçmek istiyoruz. Bu planda amaç çevre yolu değil” açıklamaları karşısında Lüleburgaz Belediyesi CHP Meclis Grubu adına Tamer Ermut ve Fikri Şentürk’ten sert bir yazılı açıklama yapıldı.

“Çevre yolunun yapımını uzatmak süreci kaosa sokar”

Yapılan yazılı açıklamada 1/5000’lik plan hazırlıklarının şeffaf bir şekilde rant gözetmeksizin ve ilgili tüm bireylerin katılımıyla olumlu görüşme sonucunda meclise sunulduğu hatırlatılarak, “Yapılan bu çalışmaların asıl gayesi 1/5000 nazım imar planı revizyonu ile uluslararası çevre yoluyla ilgili engellerin ortadan kaldırılmasıdır. Bu karara hayır oyu vermek kentimizin en önemli sorunlarından biri olan çevre yolu yapımını uzatmak ve süreci kaosa sokmaktır” denildi.

“Kentin menfaatine uygun kararlar alınıyor”

Açıklamada, yapılmış olan planlara ya da alınan kararlara itiraz etmenin demokratik ve sosyal hukuk devletinde her bireyin kişisel anayasal hakkı olduğu belirtilerek, “Oluşabilecek muhtemel itirazlar ilgili komisyonlarla belediye meclisimizce yeniden değerlendirilerek bu kentin menfaatine uygun kararlar alınacağından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır” ifadeleri kullanıldı.

“Kamuya ait ticari alan olarak belirlendi” 

Demir’in “Kişilere rant mı sağlanacak?” şeklindeki iddialarının dayanaksız olduğunun altının çizildiği açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı; “Planda hizmet alanı olarak ayrılan alan ‘Ticari Alan’ olarak işlenmemiş, kamuya ait ticari alan olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla şahıslara ait herhangi bir arazi ticari faaliyet bölgesi olarak belirlenmemiş ve rant sağlanması söz konusu değildir. 1/5000 plan hazırlanırken oluşturulan ticari koridor alanında kamuya ait kalan parseller de plan bütünlüğünü sağlamak gerekliliğinden dolayı ticari alan olarak belirlenmiştir. Bu değişimin kişilere rant sağlamak amaçlı olduğunu düşünmek ya da konuşmak manidar olmuştur. 1/5000 planda öncelikli amacımız net olarak çevre yoludur ve zamanı bugündür. Bu plan ve bundan sonra alınacak tüm kararların tamamen Lüleburgaz’ın geleceği ve menfaatine yönelik kararlar olacağından ve asla siyasi rant ve beklenti amaçlı kararlar olmayacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. CHP Meclisi Grubu olarak parti ilkelerimiz doğrultusunda bu çizgimizden asla ödün vermeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Partisi Bolu Kurucu İl Başkanı Özkan Güneç, 3-9 Eylül İlköğretim Haftası dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Partisi Aksaray İl Başkanı Muhammet Dilmaç, 3-9 Eylül İlköğretim Haftası nı kutlarken ilgililere de uyarılarda bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İYİ Parti Malatya İl Başkanı Süleyman Sarıbaş, İYİ Parti’nin terör örgütlerine karşı tavrının net olduğunu ve halkın bunu gördüğünü dile getirerek, “Kimse bu konular üzerinden siyasi prim kazanmaya çalışmasın” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı