Egeli bilim insanı Prof. Dr. Serdaroğlu, kurban etinde doğru saklama ve pişirme yöntemlerini anlattı

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Et Teknolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu, Kurban Bayramı öncesinde etin saklama ve pişirme yöntemleri hakkında doğru bilinen yanlışlar, tüketici hataları ve hijyen açısından dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili bilgilendirme yaptı.

Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu, “Kurban etini uzun süre muhafaza etmek için en uygun yöntem, uygun koşullarda ambalajlanarak dondurulmasıdır. Ambalajsız şekilde dondurulan etlerin yüzeyinde kuruma ve renk değişiklikleri oluşur; bu durum don yanığı olarak bilinir ve ürün kalitesini olumsuz etkiler. Eğer et kısa sürede tüketilecekse, +4 °C’de, yani buzdolabının alt raflarında saklanması yeterlidir. Alternatif bir yöntem olarak, etin kendi yağıyla kavrularak hazırlanması ve ağzı kapalı bir kapta +4 °C’de saklanması, mikrobiyal gelişimi sınırlayarak dayanma süresini uzatacaktır” dedi.

“İslami koşullara uygun kesim ve et kalitesi”

Hayvanın sakin ve kontrollü bir şekilde kesilmesinin önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu, “Kesim sırasında hayvanın aşırı hareket etmesi ve uzun süre çırpınması, metabolik enerji harcamasına ve buna bağlı olarak kas glikojen seviyelerinde düşüşe, dolayısıyla et kalitesinde istenmeyen değişikliklere neden olabilir.  Bu nedenle, hayvanın sakin ve kontrollü bir şekilde kesilmesi, daha kaliteli ve daha lezzetli bir et elde edilmesi açısından son derece önemlidir. Kurban kesiminde karkastan kanın akıtılmasının sağlanması önemlidir, kesim sırasında mikrobiyal bulaşmanın en az düzeyde olması için iç organlar çıkartılmasında dikkatli davranılmalıdır” diye konuştu

“Etin dinlendirilmesi ve pişirme zamanlaması”

Karkası dörde bölüp +4°C’de dinlendirdikten sonra ertesi gün parçalayarak tüketmek, en ideal yöntem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu, “Kurban eti kesildikten hemen sonra pişirildiğinde, özellikle kavurma veya mangal gibi işlemlerde belirgin bir kalite sorunu yaşanmaz. Ancak genel olarak, ölüm sertliğinin tamamlanması için en az 24 saatlik bir dinlendirme süreci önerilir. Etin kesiminin ardından parçalanmadan soğutucuda bütün olarak bekletilmesi, hem kasların daha kolay ayrılmasını sağlar hem de pişirme sırasında daha homojen bir yumuşaklık ve lezzet elde edilir. Öğle saatlerinde kesilen bir etin aynı gün akşam tüketilmesi, sertlik açısından olumsuz sonuç doğurabilir. Bu nedenle, karkası dörde bölüp +4°C’de dinlendirdikten sonra ertesi gün parçalayarak tüketmek, en ideal yöntemdir” dedi.

“Kesim hijyeni ve mikrobiyal bulaşma riski”

         Çapraz bulaşma riskinin önlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu, “Kurban kesiminde hijyenik uygulamalara azami özen gösterilmelidir. Etin doğrudan yerde değil, askıya alınarak kesilmesi önerilir. Mikroorganizmalar genellikle kesim sırasında bıçak, ortam yüzeyleri ve kesim yapan kişi aracılığıyla ete bulaşır. Bu nedenle çapraz bulaşma riski yüksektir. Örneğin, kesim ve parçalama işleminde kullanılan bıçakların ve et parçalama yüzeylerinin hızla temizlenmesi gerekir” dedi

“Gıda Mühendisliği öğrencilerine gözlem önerisi”

Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu “Gıda mühendisliği öğrencileri için Kurban Bayramı, etin olgunlaşma sürecini gözlemlemek adına oldukça verimli bir fırsattır. Taze (sıcak) et ile 24 saat dinlendirilmiş et arasındaki fark, hem su tutma kapasitesi hem de pH değeri açısından kolaylıkla gözlemlenebilir. Sıcak ette pH değeri genellikle yüksektir ve kas yapısı oldukça gevşektir ve yüzeyi kurudur. Ölüm sertliği tamamlandıktan sonra pH düşer, et gevşer ve su salımı artar. Bu değişimler, öğrencilerin hem pratik hem teorik bilgi açısından farkındalıklarını artıracaktır” diye konuştu

“Halk arasında doğru bilinen yanlışlar”

Halk arasında eti hemen kesip pişirmek en tazesidir ve en iyisidir algısının yanlış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Meltem Serdaroğlu, “Yeni kesilmiş et, henüz ölüm sertliği (rigor mortis) evresine girmemiştir veya içerisindedir. Bu durumda et sert, zor çiğnenebilir ve az lezzetlidir. Etin kesildikten sonra en az 24 saat dinlendirilmesi (olgunlaştırılması) gerekir. Bu süre sonunda kas proteinleri parçalanır, et gevşer ve daha aromatik hâle gelir. Et pişerken suyunu salmaması için sık sık çevrilmemelidir düşüncesi doğru değildir. Doğrusu
etin sık çevrilmesi, yüzeyde eşit ısı dağılımı sağlar ve iç kısmın daha homojen pişmesine yardımcı olur. Suyun salınması, daha çok yüksek ısıda uzun süre tutulması ve delikli ya da kesilmiş olması gibi faktörlere bağlıdır. Etin iç renginin pembe olması her zaman yetersiz pişirmeye işaret etmez. Özellikle kısa süreli yüksek ısıda pişirme veya nitrit/nitrat içeren malzemelerle marine etme gibi durumlarda et pembe kalabilir. Güvenli pişirme için esas alınması gereken kriter, iç sıcaklıktır (örneğin kıyma için ≥71 °C, steak için genelde ≥63 °C iç sıcaklık). Eti pişirmeden önce yıkamak gerekmez.Eti yıkamak, üzerinde bulunan patojenleri yok etmez, aksine çapraz bulaşma riskini artırır. Sıçrayan su damlaları çevredeki yüzeylere mikroorganizma taşıyabilir. Etin üzerindeki mikroorganizmalar pişirme sırasında yok edilir. Eti tuzlamak, pişirme sırasında suyunu kaybettirmez.
Pişirmeden hemen önce yapılan tuzlama, etin suyunu çekmez. Aksine, doğru miktarda tuz, proteinlerin su tutma kapasitesini artırarak daha sulu bir yapı sağlar. Ancak uzun süre önceden tuzlanırsa bu etki tersine dönebilir. Sert et mutlaka kalitesiz ettir diyemeyiz. Etin sertliği sadece hayvanın yaşı veya kalitesiyle değil, kesim sonrası uygulanan işlemler, dinlendirme süresi ve pişirme tekniğiyle de ilişkilidir. Kaliteli bir et, yanlış teknikle pişirilirse sert olabilir; daha ucuz bir et ise doğru teknikle oldukça yumuşak hâle getirilebilir.  Halk arasında etin kanı pişerken dışarı akar algısı vardır. Etin içinde kan yoktur. Pişerken çıkan kırmızı sıvı, et pigmenti içeren sudur. Bu sıvı, etin kesim sonrası doğal yapısında bulunan suyun dışarı çıkmasıyla oluşur” dedi

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Büyükakın, Kurban Bayramı’nı kutladı: “Kurban, kalbin secdesi, gönlün Rabb’ine boyun eğişidir”

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında tüm İslam âleminin bayramını tebrik etti. Bayramların zamanın kalbe dokunduğu, insanın kendine ve Yaradan’a yaklaştığı müstesna anlar olduğunu dile getiren Başkan Büyükakın, “Kurban Bayramı, bu yaklaşmanın en mahrem, en derin ve en vakur olanıdır. Kurban, teslimiyetin ete kemiğe bürünmesidir. Sadakat ile yoğrulan, tevekkül ile şekillenen bir kulluk kıssasıdır. O kıssadan bize düşen ise; nefsin tahtından indirilmesi, hırsın kurban edilmesidir” dedi.

BAYRAMIN ÖNEMİ

Başkan Büyükakın, bu mübarek günlerin, kalbin ve niyetin Allah’a ulaştığı günler olduğunu vurgularken şöyle devam etti: “Rızayı ararken rızkı paylaşmak, kurban ederken kardeşliğe sarılmaktır bayram. Kurban Bayramı, sofralarda bereket, kalplerde merhamet, dualarda vuslat olur. Her kesilen kurban, bir benlik duvarını yıkar; her paylaşılan lokma, gönüller arasında köprü kurar. Ve her sarılan yürek, Allah’a bir adım daha yaklaşır.”

GAZZE’NİN HÜZNÜ

Mesajında, dünyanın farklı köşelerinde yaşanan zulümlere de dikkat çeken Başkan Büyükakın, şunları söyledi: “Ne yazık ki, bu bayram da, dünyanın birçok yerinde hüzün, neşe perdesini yırtıyor. Gazze’de bir çocuğun bayramlığı yok; Doğu Türkistan’da bir annenin duası yarım. Arakan’da umut, sığındığı toprağa bile yabancı. Biz biliyoruz ki, kurban sadece kesilen hayvan değil; adalet için susmayan ses, mazlum için atılan adımdır. Kalbimiz oradadır. Dualarımız, gözyaşına dönüşen sabırlarla buluşsun diye semaya yükselmektedir.”

BAYRAM, GÖNLE DOKUNMAKTIR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak, bayramın maneviyatını ve merhametini şehrin dört bir yanına ulaştırmaya devam ettiklerini belirten Başkan Büyükakın, sözlerini şöyle tamamladı: “Bayram, gönle dokunmaktır; bir tebessümde hayat bulmaktır. Bu mübarek günler, dirilen vicdanların da bayramı olsun. Aziz milletimizin ve İslam âleminin Kurban Bayramı mübarek olsun. Rabbim, bu bayramı arınmanın, dayanışmanın ve hakikate yönelişin vesilesi kılsın.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı’nda “altın kural” eti dinlendirmek!

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Kübra Şahin, Kurban Bayramı’nda sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Yetişkin bir birey için günlük et tüketimi 100-150 gram olmalı

Kurban Bayramı’nda et tüketiminin genellikle normalden fazla olabildiğini kaydeden Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Ancak sağlıklı kalmak ve sindirim sorunları yaşamamak için günlük et tüketim miktarına dikkat etmek önemlidir. Yetişkin bir birey için günlük et tüketimi 100-150 gram (pişmiş ağırlık) civarında olmalıdır. Kalp-damar sağlığı ve böbrek fonksiyonları dikkate alındığında et tüketimi daha sınırlı miktarda (örneğin 70-100 gram) olmalıdır.” dedi.

Bayramda kavurma ve kızartmadan kaçının! 

Etin pişirilme yönteminin hem besin değerini hem de sağlık üzerindeki etkilerini doğrudan etkilediğini anlatan Şahin, şöyle devam etti:

“Kurban Bayramı gibi etin yoğun tüketildiği dönemlerde bu farklar daha da önem kazanır. Haşlama, önerilen sağlıklı bir pişirme yöntemidir. Düşük kalorili bir yöntem ve sindirim kolaydır. Yağ oranı azalır çünkü yağın bir kısmı suya geçer. Fırında pişirme de önerilen sağlıklı bir pişirme yöntemidir. Besin değerini büyük ölçüde korur. Doymuş yağ eklenmeden pişirme imkânı sağlar. Aşırı yüksek sıcaklıkta pişirme varsa besin kaybı ve zararlı bileşik oluşumu olabilir. Kavurma ise kaçınılması gereken bir pişirme yöntemidir. Sindirimi zor olabilir. Yüksek doymuş yağ ve kolesterol içerdiği için kalp-damar hastalıkları riski artabilir. Kızartma da kaçınılması gereken bir pişirme yöntemidir. Yağ emilimi yüksektir, bu da kaloriyi ve doymuş yağ miktarını artırır. Sindirim sistemi zorlanabilir.”

Buzdolabında 12-24 saat dinlendirilen eti pişirin

Yeni kesilmiş etin hemen tüketilmesinin hem sindirim sorunlarına yol açabildiğini hem de et kalitesi açısından uygun olmadığını ifade eden Kübra Şahin, “Hayvan kesildikten sonra et kasılır ve sertleşir. Hemen tüketilen et serttir ve çiğnenmesi, sindirimi zordur. Şişkinlik, mide ağrısı, hazımsızlık, reflü ve gastrit şikayetleri artar. Buzdolabında 12-24 saat dinlendirilen etin kas lifleri gevşer, daha yumuşak ve lezzetli hale gelir, sindirimi kolaylaşır. Ayrıca mikrobiyolojik açıdan daha güvenli olur. Uygun hijyen sağlanmazsa, taze ve ısısı düşmemiş et bakteri üremesi için uygun ortam olabilir. Özellikle saklama koşulları uygun değilse, ishal, mide bulantısı gibi gıda zehirlenmeleri oluşabilir.” diye konuştu.  

Kırmızı et protein ve yağ açısından zengin ama…

Kırmızı etin protein ve yağ açısından zengin, fakat lif, vitamin C ve karbonhidrat açısından fakir bir besin olduğunu dile getiren Şahin, “Sebzeler, lif kaynağıdır. Sindirim sistemini destekler, bağırsak hareketlerini düzenler, antioksidan, vitamin ve mineral kaynağıdır. Tam tahıllar (tam buğday ekmeği, bulgur pilavı), karbonhidrat kaynağıdır ve enerji sağlayıp kan şekerini dengede tutar. Lif içerikleri sayesinde etle birlikte daha uzun süre tok tutar. Yoğurt-ayran-kefir gibi fermente süt ürünleri probiyotik içerikleriyle sindirimi destekler. C vitamini içeren besinler (limonlu salata, domates, yeşil biber, maydanoz, portakal, nar vb.) demir emilimini artırır.” şeklinde anlattı.

Çocuklar eti sebze ile tüketmeli

Çocukların, yaşlarına ve gelişim durumlarına göre daha az miktarda (yaklaşık 50-100 gram) et tüketmesi gerektiğine dikkat çeken Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Haşlama, fırında veya buharda pişirme tercih edilmeli. Kızartmalardan ve çok yağlı kavurmalardan kaçınılmalıdır. Bağışıklık sistemleri tam gelişmediğinden, etin iyi pişmiş olması çok önemlidir. Eti küçük parçalara ayırarak ve yanında sebze, yoğurt, tam tahıl ile tüketmeleri gereklidir.” dedi.

Yaşlılara et kolay çiğnenebilir hazırlanmalı

Yaşlıların da kalp-damar sağlığı ve böbrek fonksiyonları dikkate alınarak daha sınırlı miktarda (örneğin 70-100 gram) tüketmesi gerektiğine işaret eden Şahin, “Yumuşak ve kolay çiğnenebilir şekilde hazırlanmalı. Kavurma ve kızartma gibi ağır yöntemlerden kaçınılmalı ve tansiyon problemleri nedeniyle aşırı tuz kullanılmamalıdır. Yaşlılarda mide asidi azalır, bu nedenle sert ve yağlı et ile baharat sindirim sorununa yol açabilir.” ifadesinde bulundu.

Yemek sonrası hafif yürüyüşler yapmak sindirim için gerekli

Bayramda aşırı et tüketiminin sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çeken Şahin, şunları söyledi:

“Kabızlık, hazımsızlık ve şişkinlik, mide ağrısı ve kramp, bağırsak hareketlerinde yavaşlama olabilir. Bu olumsuz etkileri azaltmak için lifli besinlerin tüketimini arttırmak, yeterli su tüketmek, yağlı, kızartışmış yiyeceklerden uzak durmak, porsiyon kontrolü yapmak, yemek sonrası hafif yürüyüşler yapmak ve probiyotik tüketmek gerekiyor.”

Fiziksel aktivite şişkinliği azaltıyor

Et tüketimi sonrası fiziksel aktivite ve su tüketimine ilişkin de bilgi veren Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Fiziksel aktivite ile sindirim sistemini hızlandırarak mide ve bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlar ve kabızlık riskini azaltır. Ayrıca metabolizmayı destekler, kan dolaşımını arttırır, krampları ve şişkinliği azaltır. Su tüketimi ise mide ve bağırsaklarda besinlerin çözülmesine ve emilmesine yardımcı olur. Lifli besinlerin bağırsakta hareketini kolaylaştırır. Ayrıca kabızlığı önler, vücudu detoksifiye eder ve mideyi rahatlatır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Demir, belediye personeli ile bayramlaştı

Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, Kurban Bayramı öncesinde belediye personeliyle bayramlaştı. Torbalı Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma törenine meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri Belediye-İş Sendikası İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Ayhan Doğan ve belediye personelleri katıldı. Belediye çalışanlarının özverili çalışmalarının takdirle karşılandığını belirten Demir, Kurban Bayramı öncesinde personeli sevindirecek bir müjde verdi. Başkan Demir, tüm personele bayram öncesi ikramiye ödemesinin yapılacağını müjdeledi. Tören boyunca personelle tek tek bayramlaşan Başkan Demir, Torbalı Belediyesi’nin büyük bir aile olduğunu vurguladı.

DEMİR: “HEP BİRLİKTE NİCE GÜZEL BAYRAMLARA”

Başkan Demir, yaptığı konuşmada “Kar, kış, sıcak, yağmur demeden görevlerinizi en iyi şekilde icra etmeye çalışıyorsunuz. Sizlere emeklerinizden ötürü çok teşekkür ediyorum. Emeklerinizin karşılığını vermek için çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta ikramiye ödemelerinizi hesaplarınıza yatırdık. Sendikayla sözleşmemiz gereği 1 Mayıs’ta ikramiye hakkınız var. Ama bu hakkınız bayramdan sonra yatacak bir haktı. Biz de arkadaşlarımızla gerekli çalışmayı yaparak ikramiyelerinizi bayram öncesinde yatıracağız. Güle güle harcayın” dedi. Konuşmasına devam eden Başkan Demir, “Bildiğiniz üzere arkadaşlar önümüzdeki aylarda promosyon görüşmelerimiz olacak. Bu görüşmelerde sanki kendi promosyonummuş gibi mücadele edeceğim. Sizin hakkınızı kimseye yedirmeyeceğiz şüpheniz olmasın. Ailenizle, çocuklarınızla, büyüklerinizle güzel bir bayram geçirmenizi diliyorum. Sizleri gönülden seviyorum. Hepinizin bayramı kutlu olsun” ifadelerini kullandı.  

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Altay Bayram Alışverişine Çıkan Konyalıları ve Esnafları Ziyaret Etti

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, eski belediye çevresindeki iş merkezlerini ziyaret ederek esnafla ve bayram alışverişi yapan vatandaşlarla bir araya geldi.


Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kurban Bayramı öncesi alışverişe çıkan Konyalıları ve esnafları ziyaret etti.

Kemerli İş Merkezi, Nüve İş Merkezi ve Demirci İş Merkezi’nde esnafa hayırlı işler dileyerek bayram alışverişi yapan vatandaşlarla sohbet eden Başkan Altay, “Konya’mızın kalbi olan çarşılarımızda bayram öncesi hem esnaf kardeşlerimize kolaylıklar dilemek hem de alışveriş yapan hemşehrilerimizle bayram coşkusunu paylaşmak istedik. Güler yüzleri ve içten muhabbetleriyle bizleri karşılayan hemşehrilerime teşekkür ediyor, tüm esnafımıza hayırlı, bereketli kazançlar diliyorum. Hayırlı bayramlar” ifadelerini kullandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güzelbahçe’de iki açılış ardından bayramlaşma

Güzelbahçe Belediyesi, Yenilenen Sağlıklı Yaş Alma Merkezi ve yeni kurulan Kadın Danışma Merkezi’nin açılışını yaptı, ardından bayramlaşma töreni düzenledi.

Güzelbahçe Belediyesi, toplumun farklı kesimlerine yönelik sosyal belediyecilik anlayışını güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, yenilenen Sağlıklı Yaş Alma Merkezi ve yeni kurulan Kadın Danışma Merkezi, hizmete açıldı. Yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle erken bayramlaşma yapan Güzelbahçe Belediyesi, yeni kurulan Kadın Danışma Merkezi’nin de açılışını gerçekleştirdi. Açılışa, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay ve eşi Nermin Günay, CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Devrim Seyrek, Tüm Bel-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı ve KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nihat Filiz, belediye meclis üyeleri ve Güzelbahçeli vatandaşlar katıldı.

Güzelbahçe’de Kadınlara Güç Veren Yeni Bir Adım: Kadın Danışma Merkezi Açıldı

Güzelbahçe Belediyesi, kadınların toplumsal hayata daha güçlü katılımını desteklemek, haklarına erişimini kolaylaştırmak ve psikolojik, hukuki ve sosyal destek alabilecekleri güvenli bir alan yaratmak amacıyla Kadın Danışma Merkezi’ni hizmete açtı.

Kadınların yalnız olmadıklarını hissettirmek, toplumsal yaşamda yaşadığı sorunlara çözüm yolları sunmak için kurulan merkezde; Uzman Sosyolog Duygu Yılmaz tarafından danışmanlık hizmetleri verilecek. Kadınların hem bireysel hem de toplumsal güçlenmelerine katkı sağlamayı hedefleyen merkez, aynı zamanda eğitimler, atölyeler ve dayanışma etkinlikleriyle de sosyal destek ortamı yaratacak.

Açılış töreninde konuşan Başkan Günay, özellikle yaş almış bireylerin fiziksel, sosyal ve zihinsel açıdan daha aktif bir yaşam sürdürebilmeleri için yenilenen merkezin önemine dikkat çekti. Aynı zamanda Kadın Danışma Merkezi ile birlikte, kadınların sosyal, psikolojik ve hukuki anlamda güçlendirilmesini hedeflediklerini belirterek, “Kadınlarımızın yanında olmaya, onların yaşamda daha güçlü bireyler olarak yer alabilmeleri için desteğimizi sürdüreceğiz. Yaş Alma Merkezimizi geçtiğimiz yıl açmıştık. Büyük bir ilgi ve her hafta yapılan etkinliklerle mekânımızın fiziki olarak yeterli olmadığını gördük. Biz de hemen bu alanı büyütmek için harekete geçtik. Bunun yanı sıra çok önceden planladığımız Kadın Danışma Merkezi’ni bugün hizmete açmış olduk. Kadınların yaşamın her alanında eşit, özgür ve güçlü bireyler olarak var olması için üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Kadın Danışma Merkezimiz, bu vizyonun önemli bir parçası. Güzelbahçeli kadınlar artık yalnız değil. Bu merkez, dayanışmanın, güçlenmenin ve umutla hayata yeniden başlamanın adresi olacak. Güzelbahçe Belediyesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan projeleriyle kadınların yanında olmaya devam edecek” dedi.

Açılışların ardından, yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle halkın bayramını kutlayan Başkan Günay, vatandaşlarla bir araya gelerek bayramlarını tebrik etti. Birlik, beraberlik ve dayanışma vurgusu yapan Günay, “Bayramlar; kırgınlıkların geride bırakıldığı, sevginin paylaşıldığı özel günlerdir. Güzelbahçemizde bu ruhu hep birlikte yaşatmaya devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.

Bayramı asıl iktidara geldiklerinde yaşayacaklarını söyleyen CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Devrim Seyrek, “O gün hep birlikte burada ve ülkede daha kalabalık bir şekilde en güzel bayramları yaşayacağımızdan eminim. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanları olarak, belediye başkanlarımızın yaptığı her işle onur ve gurur duyuyoruz. Güzelbahçe olarak sadece İzmir değil tüm Türkiye’nin de kanaat getirdiği gibi en çalışkan belediye başkanına sahip olduğumuz için de daha fazla kıvançlıyız daha fazla övünç doluyuz. Bu sebeple buradan Başkanımız Mustafa Günay’a örgütüm adına bir kez daha teşekkür ediyor, güzel ve mutlu bayramlar diliyorum’ diye konuştu.

Kadın Danışma Merkezlerinin, toplumsal yapımızda çok özel bir yere sahip olduğunu söyleyen Güzelbahçe Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü ve Kadın Danışma Merkezi sorumlusu Sosyolog Duygu Yılmaz, “Bu merkezler, kadının sesi olduğu kadar, kadınların birbirine omuz verdiği, bilgilenerek güçlendiği, güçlendikçe hayatlarını dönüştürdüğü yerlerdir. Kadınlara “yalnız değilsin”, “hakların var”, “değerlisin”, “istersen değişebilir, değiştirebilirsin” diyen yerlerdir. Kadınların maruz kaldığı şiddete, eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı birlikte durabileceğimiz bir çatıdır bu merkez. Danışma hizmetleriyle, psikolojik destekle, hukuki bilgilendirmeyle, atölyelerle, eğitimlerle kadınların hayatına dokunacak; her bir kadının kendi yolculuğunda daha güçlü adımlar atmasına katkı sunacaktır. Bize bu imkanı sağladığı için Başkanımız Mustafa Günay’a çok teşekkür ediyorum” diye konuştu

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AYEDAŞ, güvenli ve sürdürülebilir enerji için çalışıyor

 Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla projeler üreten ve yatırımlarını gerçekleştirerek Türkiye’nin enerji dönüşüme öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ ile birlikte üç elektrik dağıtım şirketinden biri olan AYEDAŞ, 3 milyondan fazla müşteriye daha güvenilir ve kesintisiz enerji sunmak için 2025 yılının ilk üç ayında İstanbul Anadolu Yakasında müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde başarılı çalışmalara imza attı.

AYEDAŞ, İstanbul Anadolu Yakasında hizmet verdiği 8.448 trafo ve 34.913 kilometrelik enerji hattında sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlamak için bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarına devam etti. Ayrıca, dijital dönüşüm çalışmaları ve karbon ayak izini azaltmak için attığı adımlarını da sürdürdü.

İstanbul Anadolu Yakasında ’da kesintisiz enerji için altyapı güçleniyor

Daha aydınlık bir kent hedefi doğrultusunda, mevsimsel ve coğrafi şartların olumsuz etkilerini en aza indirmek için Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar ilçelerinde toplamda 7560 aydınlatma armatürünün bakımı tamamlandı. Bunun yanı sıra, 507 pano, 28 trafo ve 833 dağıtım merkezinin bakımını yaparak enerji altyapısını güçlendirdi. Aynı dönemde 571 kilometrelik hattın bakımını gerçekleştirerek sürdürülebilir enerji dağıtımına katkı sağladı.

AYEDAŞ, 2025 yılının ilk üç ayı için belirlediği yatırım hedeflerini başarıyla gerçekleştirirken, hizmet verdiği 3 milyondan fazla müşteriye daha kesintisiz ve kaliteli enerji sunmak amacıyla 105 kilometrelik yeni kablo döşedi, 145 elektrik panosu ve 18 trafo merkezi kurarak altyapısını güçlendirdi.”

Söz konusu bakım, onarım ve yatırım rakamları ile AYEDAŞ 2025 yılının ilk üç ayında koymuş olduğu hedefleri başarıyla gerçekleştirdi.

Müşteri odaklı hizmet anlayışı

Operasyonel iş süreçlerini daha verimli hale getirebilmek için dijital dönüşümüne ağırlık veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri kullanıcı memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Müşteri odaklı yaklaşımla 7/24 hizmet sunan AYEDAŞ, www.ayedas.com.tr,Web ChatVolt anlık mesajlaşma, Ayedaş 186 Mobil Uygulaması, 0(216) 186 00 00 numaralı WhatsApp İhbar Hattı ve 186 Çağrı Merkezi’nden tüm müşterilerinin soru ve sorunlarını dinleyerek çözüm bulmaya devam ederken, sosyal medya hesapları aracılığı ile de müşterilerin talep ve şikayetleri karşılanıyor.

Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ ile birlikte elektrik dağıtımındaki 3 şirketinden biri olan AYEDAŞ, enerji altyapısını güçlendirmek için yatırımlarına kararlılıkla devam edecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’den sağlıklı bayram sofrası önerisi

Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Anne Şehir Merkezi Günebakan Diyetisyeni Melek Akbulut, bayram sofralarında dikkat edilmesi gereken püf noktaları anlattı.

“TUZ VE BAHARATI SINIRLAYIN”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Anne Şehir Merkezi Günebakan Diyetisyeni Melek Akbulut, Kurban Bayramı’nda sağlıklı ve dengeli beslenmenin püf noktalarını anlattı. Akbulut, sindirimi rahatlatmak ve hazmı kolaylaştırmak adına öğünlerden önce sirkeli su içilmesini tavsiye ederken, et ürünlerinin yanında mutlaka C vitamini içeren sebzelerin tüketilmesi gerektiğini belirtti. Tuz ve baharat kullanımına dikkat çeken Akbulut, özellikle sofrada ekstra tuz kullanımından kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, “Yemek pişerken eklenen tuz yeterlidir, fazlası şişkinlik ve ödem yapabilir” dedi.

“TATLI TERCİHİNİ HAFİF OLANDAN YANA YAPIN”

Besinlerin iyi çiğnenmesinin önemine değinen Akbulut, yiyeceklerin boza kıvamına gelene kadar çiğnenmesinin hem tokluk hissini uzattığını hem de kan şekeri dengesini koruduğunu ifade etti. Tatlı tüketiminde ise sütlü ve meyveli tatlıların tercih edilmesini önerdi.

“DENGELİ BESLENEREK SAĞLIKLI BİR BAYRAM MÜMKÜN”

Diyetisyen Melek Akbulut, “Bu küçük ama etkili adımlarla bayramda da sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni kurabilirsiniz” diyerek, bayramın hem lezzetli hem de bedene zarar vermeyen şekilde geçirilebileceğini hatırlattı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de İkinci El Kullanımı 2024’te 11,6 Milyon Ton Karbon Salımını Engelledi!

sahibinden.com sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda İsveç Çevre Araştırmaları Enstitüsü (IVL) ile birlikte hazırladığı “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı Raporu”nun çıktılarını paylaştı. Bu yıl 5. defa yayınlanan rapor, sahibinden.com platformu aracılığıyla ikinci el ürünlerin tercih edilmesinin çevresel etkilerini somut verilerle ortaya koyuyor ve döngüsel ekonomiye sağlanan katkıyı ölçümlüyor.

Yayınlanan rapora göre, platform bünyesindeki 24 ana kategori ve 204 alt kategorideki ikinci el satışlar sayesinde yaklaşık 11,6 milyon ton CO2 eşdeğeri sera gazı emisyonu önlendi. Bu etkileyici rakam, İstanbul’daki tüm binek araçların yaklaşık 6 ay boyunca trafikten çekilmesine eşdeğer bir çevresel kazanım sunuyor. İkinci el ekonomisinin hammadde tasarrufuna katkısı da çarpıcı boyutlara ulaştı. 673 bin ton çelik tasarrufu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün inşasında kullanılan çelik miktarının 25 katına denk geliyor. Raporda öne çıkan bir diğer veri ise 126 bin ton alüminyum tasarrufu oldu. Bu miktar, 1.909 adet Boeing 747 uçağının üretiminde kullanılabilecek alüminyum miktarına eşdeğer. Ayrıca platform üzerinden yapılan alışverişler 189 bin ton plastik tasarrufuna olanak sağladı. Tasarruf edilen bu plastik miktarıyla, dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa’nın yaklaşık 1/4’ü büyüklüğünde bir Lego gökdeleni inşa edilebiliyor.

Hesaplama yöntemi, yeni bir ürünün üretiminden, taşınmasından ve kullanım ömrü sonundaki atık yönetiminden kaynaklanan çevresel etkilerin, ikinci el ürün kullanımıyla önlenmesi prensibine dayanıyor. IVL’in kapsamlı veri tabanları ve bilimsel metodolojisi kullanılarak yapılan analizler, ikinci elin çevresel faydalarını net bir şekilde ortaya koyuyor.

“İKİNCİ EL, SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMA İNANMANIN SOMUT İFADESİ”

Sürdürülebilirliğin sadece çevresel bir zorunluluk değil, toplumsal bir hak olarak görünmesi gerektiğini belirten sahibinden.com İnsan ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Güntulu Peker, “Platform olarak ‘Geleceği Sahiplen’ mottosuyla belirlediğimiz sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda ‘Dünyayı Sahiplen’, ‘Dönüşümü Sahiplen’ ve ‘Eşitliği Sahiplen’ başlıkları altında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında çalışmalarımızı yürütüyoruz. sahibinden.com olarak ikinci el ürün alışverişinin yaygınlaşmasını desteklerken; bu alışkanlığın ardındaki değer sistemini de güçlendirmek istiyoruz. Bir ürünün tekrar kullanılmasını sağlamak kadar, bu süreci çevreleyen farkındalık, erişilebilirlik ve toplumsal bilinç de bizim için çok önemli. Çünkü biz inanıyoruz ki ikinci el, sadece ekonomik bir tercih değil; kaynaklara saygının, emeğe değer vermenin ve sürdürülebilir bir yaşama inanmanın somut ifadesidir.” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayram sofralarından sebzeyi de eksik etmeyin!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et tüketiminin sindirim ve genel sağlık üzerindeki etkilerinden bahsederek, sağlıklı beslenme önerileri verdi.

Bayram sofralarında etin başrolde olması doğal, ancak porsiyon kontrolü şart

Kurban Bayramının sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, bereketli sofraların kurulduğu özel günlerden biri olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Ancak bayramla birlikte artan et tüketimi, bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir.” dedi.

Özellikle mide rahatsızlıkları, kolesterol yüksekliği ve hipertansiyonu olan bireylerin bu dönemde beslenmelerine daha özen göstermesi gerektiğine dikkat çeken Yiğit, “Bayram sofralarında etin başrolde olması doğaldır ancak porsiyon kontrolü şarttır. Yetişkin bir birey için günlük ortalama 120-150 gram pişmiş kırmızı et yeterlidir. Bu miktar, kişinin avuç içi büyüklüğünde bir et parçasına denk gelir. Fazla miktarda kırmızı et tüketimi mide yanması, kabızlık, kolesterol yükselmesi ve ürik asit artışı gibi sorunlara yol açabilir.” uyarısında bulundu.

Etin pişirme yöntemi en az miktarı kadar önemli!

Yeni kesilen etin hemen tüketilmesinin sindirim sistemini zorlayabileceğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu nedenle kurban eti, serin bir ortamda en az 24 saat dinlendirilmeli. Kapalı poşette değil, hava alabilecek şekilde geniş kaplarda muhafaza edilmeli.” dedi.

Etin pişirme yönteminin de en az miktarı kadar önemli olduğuna değinen Yiğit, “Mangalda pişirme sırasında, et ile ateş arasında 15 cm mesafe bırakılmalı, yağın ateşe damlamaması sağlanmalı. Kızartma ve aşırı yağlı kavurmalardan kaçınılmalı, ızgara, fırın veya haşlama gibi sağlıklı yöntemler tercih edilmeli.” açıklamasını yaptı.

Her gün en az 2 öğünde sebzeye yer verin…

Bayramda sofraların kırmızı et ağırlıklı olduğunu, bu nedenle geri planda kalan sebze, meyve ve tam tahılların sindirim sisteminde dengesizliklere neden olabildiğini dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Her gün en az 2 öğünde sebzeye yer vermek, yoğurt, ayran gibi fermente ürünleri sofraya dahil etmek ve tam tahıllı ekmekleri tercih etmek faydalı olacaktır.” dedi.

Şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlıların tercih edilmesi gerektiğini de ifade eden Yiğit, tatlı tüketilecekse porsiyonun küçültülmesini, yanında bir bardak ayran veya su ile denge sağlanmasını önerdi.

Eti dinlendirmeden hemen tüketmek en sık yapılan bayram hatası!

Özellikle Kurban Bayramı gibi zamanlarda en sık yapılan beslenme hatalarına değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Eti dinlendirmeden hemen tüketmek, etin yanında sebze veya lifli gıdalara yer vermemek, etin pişirme yöntemine dikkat etmemek, porsiyon kontrolü yapmadan sık et tüketmek, yeterince su içmemek, ağır ve şekerli tatlıları sık aralıklarla yemek, yapılan beslenme hataları olarak sıralanabilir.” dedi.

Bayram süresince sindirim sorunlarını önlemek için önerilerde de bulunan Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yemekler yavaş yenmeli, iyi çiğnenmeli ve sonrasında hafif yürüyüşler yapılmalı. Gün içinde 2-2,5 litre su tüketimi hem metabolizma hem de sindirim sistemi için destekleyicidir. Probiyotikli yoğurt ve kefir gibi ürünler, bu dönemde bağırsak sağlığını korumaya yardımcı olur.

Şişkinlik, hazımsızlık veya mide yanması yaşayan bireyler öğünlerden sonra rezene, kimyon, anason, nane-limon çayı gibi bitki çaylarını tercih edebilir. Bu bitkiler gaz birikimini azaltmaya, sindirimi kolaylaştırmaya ve mideyi rahatlatmaya yardımcı olabilir. Ayrıca zencefil de mide asidini dengeleyici etkisiyle öne çıkar. Özellikle yemek sonrası mide yanması yaşayan bireylerde rahatlama sağlayabilir. Ancak düzenli ilaç kullanan bireylerin bitki çaylarını tüketmeden önce doktorlarına danışmaları önerilir.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı