Türkiye’nin izlenme rekorları kıran Diriliş Ertuğrul dizisinin kadrosuna 68’inci bölümde dahil olan ve 91.bölüme kadar yan rollerde oynayan Yağız Özkan Çelik bu sektörde gelecek vadeden isimlerden biri.
Bir dönem profesyonel olarak futbol oynayan ve Bucaspor’da uzun süre top koşturan Yağız Özkan Çelik’in yaşadığı sakatlık yeşil sahalara erken veda etmesine neden oldu. Dönemin popüler dizisi Çılgın Bediş’in yakışıklı oyuncusu Cenk toruna benzerliği ile sinema merakını keşfetti. Sanatçı Gürkan’ın ‘’Mevsim Bahar’’ klibinde oyuncu olarak oynadı. TRT’nin gençlik dizisi için İstanbul’a davet edildi. Sezonu bitirip İzmir’e döndükten sonra annesinin rahatsızlığı nedeniyle İstanbul’a tekrar gelemedi. Avrupa macerası sırasında oynadığı bir reklam filmi onu sinema ve aktörlük hayallerine 2016 yılında tekrar setlere geri döndürdü.
Kendisine has tarzı, karizması ve yakışıklılığı ile Diriliş Ertuğrul dizisinin 68’inci bölümünde kadroya giren Çelik, 91’nci bölüme kadar bu dizide rol aldı. Mannheim’da yaşayan karizmatik oyuncu ile oyunculuk serüvenini konuştuk, bir dokunduk bin ah işittik.
Profesyonel bir ajansa kayıtlı olan Çelik, katalog mankenliği de yapmayı, uluslararası büyük şirketlerin yüzü olmak istiyor.
ENGİN ALTAN DÜZYATAN’IN OYUNCULUĞUNU ÇOK BEĞENİYORUM
Yağız Özkan Çelik, Diriliş Ertuğrul dizisinden rol arkadaşı Engin Altan Düzyatan’ın oyunculuğuna övgüler yağdırıyor. Çelik, “Engin Altan Düzyatan bence Türkiye’deki en iyi karakter oyuncularından biri. Oynadığı rolün hakkını veriyor. Onunla bir projede görev almak çok heyecanlı ve keyifliydi” dedi.
ARKANIZDA BİR YÖNETMEN VE YAPIMCI YOKSA İŞİNİZ ZOR
Türkiye sinema ve dizi sektöründe çok yetenekli oyuncular bulunduğunu ancak birçoğunun arkasında bir destek olmadığı için iyi yerlere gelemediğini belirterek, şunları söyledi: “Bu sektör çok zor ve yıpratıcı bir sektör. İstediğiniz kadar yetenekli olun, büyük yapımcılar ve yönetmenler arkanızda durmazsa iş yapamıyorsunuz. İyi rolller alamıyorsunuz. Tüm yönetmenlerin ve yapımcıların bir çeşit gizli dayanışması vardır. Onlardan olumlu referans almak yükselmenizi hızlandırır. Bir yapımcı veya yönetmen, bir oyuncu için “çalışmayın bunla” dediği zaman o oyuncu yüksek ihtimal ya sektörden silinir ya da çok uyduruk rollerde üç kuruş paraya oynar.”
İstanbul / BHA
Yusuf Özlem Yılmaz’dan “Abrakadabra”
Yusuf Özlem Yılmaz, Cinius Yayınları etiketiyle edebiyat dünyasına kazandırılan eseriyle ilgili şunları söyledi: “Abrakadabra ile okurlarıma vermek istediğim mesajları şöyle özetleyebilirim: “Bazen düşeriz, yaralar alırız, karanlık günler gelir, üzülürüz, kederleniriz; ama tüm bunların gelip geçici olduğunu bilmek gerekir. Her karanlık, bir gün aydınlığa kavuşur. Tünel biter ve sonunda ışık görünür. Yaralar kabuk bağlar ve dökülür. Işıklar açılır ve yüreğimiz, tekrar huzura kavuşur.”
Abrakadabra’yı neden yazdığıma gelince; etrafta gördüğüm mutsuz ve asık suratlı insanlardan sıkılmıştım. Buna kendimin de dâhil olduğunu fark edince iyi olmanın yollarını aradım. İyi olmanın yolu, Abrakadabra’yı kaleme almaktan geçmiş oldu. Umarım, bu kitapla okurlarıma iyi gelirim.”

Üçüncü kitabını 2021’in ilk aylarında okurlarla buluşturacağını söyleyen Yusuf Özlem Yılmaz, “Bu kitapta diğer kişisel gelişim kitaplarından farklı olarak insanlarla kesin bir dille konuşmuyorum.” cümlesiyle Abrakadabra’yı bir okurun gözünden yorumladı.
“Abrakadabra” Hakkında
Hayat, hızla akıp gidiyor. Bu hayat karmaşasında günlerimiz; sıkıntı, stres ve telaş içerisinde geçiyor. Yüzlerimiz, gülmüyor. Bazılarımız, tebessümü unutur olduk. Hepimiz bıktık kırılmaktan, üzülmekten, yoğunluktan, vefasızlıklardan.
Gelin, size biraz iyilerden bahsedeyim. Bize iyi gelen şeylerden… Yere düşünce uzanan elden, karanlıklar içinde açılan pencereden, kuru dalda açan pembeden…
Hadi o zaman kalk yerinden, doğrul. Seni üzen şeyleri bir kenara bırak. İyileşmek için bir şeyler yap.
Şimdi değişim zamanı…
BİLLUR ERGÜN'DEN MARDUK'TAN JEZEBEL'E UZANAN KİTAP SERİSİ
24 yaşında 3 kitap sahibi araştırmacı yazar Billur Ergün bizleri mistik bir yolculuğa çıkarıyor. Antik kozmogoniyi günümüz teolojisi ile ele alan yazar Sümer uygarlığından girip kayıp kıta Mu’dan çıkıyor.
Yazarlığa ilkokul döneminde ilgi duyan ve gerek günümüz gerekse geçmiş dönem yazıtlarını birebir yerlerinde görerek araştırmacı yönüyle de dikkat çeken yazar “Tarihi öğretilerin geleceği şekillendireceğini” söylüyor.
Resme duyduğu ilgiyle de dikkatleri üzerine çekmekte olup Yurtiçi ve yurtdışı pek çok sergide adını tüm dünyaya duyuruyor. Yaptığı resimlerde de ilhamını antik dönem kozmogonisinden aldığını ifade ediyor.
Yazdığı kitap serisi ile ilgili bilgi veren Ergün “Babilin baş Tanrısı Marduk ile başlayan bu serüvene Apollon İskender-i Zülkarneyn ile devam ettim. Mısırın ilk tek Tanrısı Tanrı Aton ve büyük firavun Akhenaton’un tarih sahnesinde ki yerini okurlarıma aktardım. Serinin son kitabı olan Jezebel Melek-i Tavus da ise İsrailin güzel kraliçesi Jezebelin vahşice öldürülmesine ve kadim bir millet olan Ezidilere yer verdim.” Şeklinde konuştu.
Hedefi Podyumlardan Dizi ve Sinema Setlerine Geçmek
Arkadaşlarının ve yakın çevresinin yönlendirmesi soncu mankenlik ve modellik yolunda ilk adımlarını atarak Türkiye’nin en büyük manken ve model ajanslarından biri olan Oksmodel Ajans ile yolları kesişen Ömer Faruk Ay podyumlardaki başarısını televizyon ve sinema dünyasında devam ettirmek için çalışmalarına devam ediyor.
Oksmodel ajansında aldığı eğitimler sonrasında birçok defileye çıkan genç manken ve model Ömer Faruk Ay kendisi için en büyük şanslardan birisinin Oksana Kuznetsova ile çalışıyor olmasını ifade ederken şimdi ki hedefinin bir çok manken ve modelin yolundan giderek podyumdan televizyon dizilerine geçmek için eğitimlerine start verdi.
Genç oyuncu adayı Ömer Faruk Ay ilk oyunculuk eğitimlerini Türk sinemasının ve tiyatrosunun büyük isimlerinden rahmetli Bülent Kayabaş’tan aldığını daha sonra eğitimleri için Ali Poyrazoğlu tiyatrosunun usta oyuncularından Özdemir Çiftçioğlu ile eğitimlerine devam ettiğini ifade ederken eğitimin kendisine çok şey kattığına inanarak usta tiyatrocu Nurdan Akkaş’tan oyunculuk konusunda eğitimler aldı.
Bir oyuncu için gereken diyafrram, ses kontrolü gibi eğitimleri aldıktan sonra oyunculuğun geniş bir yelpaze olduğunu düşünerek yakın dövüş eğitimi, okçuluk eğitimleri ile perçinleyen Ömer Faruk Ay hayalinin peşinden koştuğu oyunculuk için Beykent Üniversitesi Sinema Televizyon (İngilizce) bölümünde eğitimine devam ederken kendisine gelen teklifleri değerlendirerek hedefine doğru adım adım ilerlediğini belirtti.
Semra Güzel karantinada neler yaptı
Semra Güzel “Öncelikle yaşadığımız bu kötü durumun bakılabilecek iyi bir tarafı olmasa da yinede iyi bir tarafından bakabileceğim en güzel durum ailemin yanında daha fazla vakit geçirmiş olmam.
DİLBER AY'IN HAYATI FİLM OLUYOR
Acılarla dolu bir hayat hikâyesi olan ünlü sanatçı Dilber Ay’ın filmlere konu olacak türden olan hayat hikâyesi beyazperdeyle buluşuyor.
Yapımcılığını Metronom Yapım ve Hanedan Yapım adına Oğuz Sözen, Özgür Tari ve Turgay Keskin’in yapacağı “Dilber Ay” filminin senaryo çalışmaları bitti.
Oyuncu seçmeleri başlayan filmin çekimlerine Ağustos ayında başlanması planlanıyor.
Filmin yapımcılarından Oğuz Sözen “Filmin çekimleri özel olarak hazırlanan platolarda Almanya, İstanbul, Düzce ve Ankara’da yapılacak” diye konuştu.
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
Çukur dizisindeki “Victor” rolü kariyerime yön verdi
Show Tv’nin fenomen dizilerinden biri olan “Çukur”da canlandırdığı “Victor” karakteri ile taraflı tarafsız herkesin başarılı bulduğu başarılı oyuncusu Doğan Barış Yaşar, yaptığı açıklamada “Çukur dizisi oyunculuk kariyerime adeta yön verdi dedi.
Açıklamalarına devam eden Doğan Barış Yaşar Çukur dizisinde Victor rolü için kendisine teklif geldiğinde kendisine Rusça ve İngilizce bilip bilmediğinin sorulduğunda iki dili de rahatça konuşuyor olmam hem benim için hem dizinin teknik ekibi için büyük bir avantaj sağladı. Dizinin çekimleri için Antalya’dan İstanbul’a gelirken bir sürü sorun yaşadım. Oynadığım ilk bölümünün yayınlanmasının ardından hayatımın değiştiğini çok kısa sürede hissetmeye başladım. Dışarı çıktığımda bir çok insan yanıma gelip fotoğraf çektirmek istiyordu. Hatta bunlar içinde en ilginç olaylardan birisi de genç bir arkadaş grubundan bir arkadaşımız yanıma gelerek gülümseyerek “Abi sen ‘Çukur’ dizisinde oynayan ‘Victor’ karakteri misin?” diye sordu. Bende kendisine evet deyince bana sarılarak “Abi sayende şu yanımda gördüğün arkadaşlarla iddiaya girmiştim ve şimdi kazandım” demişti. Daha sonra da bu genç arkadaşlarımızla selfie çekip sosyal medya hesaplarımızdan paylaşmıştık” dedi.
Çukur dizisinin kendisine kazandırdıklarını büyük bir mutluluk içinde ifade eden Doğan Barış Yaşar “Dizinin fenomenleri benimle sosyal medyada iletişime girerek dizideki başka karakterleri öldürmemi dahi istediler. Bir dizide kötü bir karakteri oynayıp halkın bu kadar yakın ilgisine mazhar olmak çok sık yaşanan bir şey değildir. Ardından Arka Sokaklar adlı dizide “Esat” karakteri ile oyunculuk hayatıma devam ettim. Şimdi de çok yakın bir zamanda ekranlara gelecek olan “Kızılçağ” adlı dizide “Balduk” karakteri ile dizi izleyicisi ile buluşmanın heyecanını yaşıyorum” diyerek açıklamasını tamamladı.
Sibel Bilgiç: Kadınların rekabeti daha çekişmeli
Geçtiğimiz hafta çıkardığı ve müzik listelerine çıktığı an ilk sıradan giren 90’lar Türkçe popun müzik tarihindeki yeri oldukça büyük olan Sibel Bilgiç katıldığı radyo programında Türk pop müziğinin yeni ‘4 büyüğü’ kim? sorusuna “Pop müzikte yavaş yavaş kabuk değişimi yaşanılıyor.’ dedi.
Sibel Bilgiç, “Özellikle de yeni nesil kadın vokaller, bayrağı çoktan teslim aldı. Yeşilçam’ın ‘4 Yapraklı Yonca’sı belli. Fatma Girik, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın… ‘4 Yapraklı Yonca’nın Pop müzikteki karşılığı ise hiç kuşkusuz Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer ve Zerrin Özer bana göre… 2000’li yıllarında ise Demet Akalın, Hande Yener, Gülşen devraldı. Yeni nesil de ise; Simge adını altın harflerle yazdırdı” diye konuştu.
Sibel Bilgiç sözlerine şöyle devam etti: “Tarkan, Mustafa Sandal, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Murat Boz, Berkay ve Edis ise erkek seslerde ilk akla gelen isimler ve starlar. Kadınlar kategorisi ise daha çekişmeli. Göksel, Sıla, Hadise, İrem Derici, Simge, Aleyna Tilki gibi çok fazla alternatif var.” dedi.
Sibel Bilgiç Pop Müzik bitiyor mu? sorusuna da “Üreten kazanacak. 90 ‘larda Pop, 2000’lerde rock’ın günümüz de ise rap patladı ama baktığınızda halen Pop müzik ve Pop Star devri devam ediyor. Üretim oldukça Pop müzikte pop starlarda yaşar”
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
GÜLBEN ERGEN HAZIRLIKTA
Konser maratonuna 3 Temmuz Cuma günü Günay Restoran Bodrum ‘da başlayacak olan Gülben Ergen, çocuklarıyla Bodrum ‘da bol bol enerji depoluyor.
Sezen Aksu, Deniz Seki, Onur Mete, Fettah Can, Derya Uluğ, Ayla Çelik, Serkan Kaya ve Ersay Üner gibi birçok isimden aldığı şarkılardan biriyle tatil de boş durmayarak sevenlerine sürprizler hazırladığını söyleyen Gülben Ergen, 3 Temmuz Günay Restoran Bodrum sahnesi için sıkı bir diyete başladı. Bir yandan detoks yapan bir yandan da her sabah yürüyüş yapan Gülben Ergen yenilenmiş repertuvarıyla sahnesiyle olduğu kadar görüntüsüyle de bu yazın en çok konuşulan ismi olacak.
Gülben Ergen önümüzdeki hafta sahne kostümlerininim provası için Bodrum – İstanbul arasında sık sık gidip gelecek.
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
Selda Bağcan bereketi
ABD’nin Dünya Müziğinde Efsane 81 Kadın Şarkıcı ile İngiltere’de Rolling Stones Dergisi’nin 100 Yılın En İyi 100 Kadın Vokali listelerinde yer alan Selda Bağcan’ın ” 40 Yılın 40 Şarkısı” serisinin, 2’ncisi müzik piyasasını da canlandırdı.
Geçtiğimiz ay piyasaya çıkan Selda Bağcan ” 40 Yılın 40 Şarkısı 2” albümü çıkışının ardından hem CD hem de LP olarak ilk basımının satılmasının ardından ikinci basımıyla uzun süredir yaprak kımıldamayan Unkapanı Plakçılar Çarşısı’na hareket getirdi.
Müzik marketlerdeki başarısını dijital platformlarda da gösteren Selda Bağcan ” 40 Yılın 40 Şarkısı 2” ardından ünlü şarkıcı bu yaz konser serisiyle sevenleriyle de buluşmaya devam edecek.
Kaynak: MAGAZİN BULVARI