Nissan’ın Geleceği ve 2020 İş Süreçleri Online Basın Toplantısı

Yeni Nissan Ariya’nın dünya lansmanının ardından, Nissan Türkiye, Kuzey Afrika ve BDT Genel Müdürü Emre Doğueri, Nissan’ın bölgesel bazda odaklandığı stratejiyi, hedef ve planlarını aktardı.

Nissan, gelecek dönemde performansını artırmak adına dört yıllık bir dönüşüm planına odaklandı. Nissan Next olarak ifade ettiğimiz bu yeni dönemde, bulunduğu pazarlardaki konumu daha da güçlendirmek adına hızlı, yalın ve çevik bir yaklaşımı devreye aldı ve değişim hızla başladı.

Hem marka değerini yükseltmek hem sürücülere daha keyifli ve benzersiz sürüş deneyimi yaşatmak hem de teknolojinin geleceğinde iz bırakmak adına gerçekleşecek çalışmalar tüm heyecanıyla devam edecek.

İçinde bulunduğumuz dönemde insan odaklı olmak büyük değer taşıyor. Nissan, müşteri beklentilerini anlamanın ötesinde bu beklenti ve ihtiyaçları öngörerek; araçlarını geleceğin teknolojileri ile harmanlayarak sürücülerin hayatının bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Dün gerçekleşen Nissan Ariya’nın dünya lansmanı bu yaklaşımın bir göstergesi ve Nissan için inovasyona, fütüristik teknolojiye ve sürdürülebilirlik konusuna odaklandığı yeni bir tasarım döneminin başlangıcını temsil ediyor. Bu da Nissan’ın EV alanındaki yenilikçi konumunu güçlendirirken NIM vizyonunu pekiştirmesini sağlıyor.

Önümüzdeki 18 ayda lansmanı yapılacak 12 yeni modelden biri olarak Nissan Ariya, EV ve SUV’ler dahil olmak üzere temel güçlü yönlerimize odaklandığımız Nissan’ın dönüşüm sürecini temsil ediyor.

“Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Afrika, Orta Doğu ve Hindistan bölgesi, Nissan Global için çok önemli bir pazar.”

SUV segmentindeki liderliğimizin verdiği güç ile gelecek dönemdeki konumumuzu, otonom sürüş ve elektrik araçlar alanında da taçlandırmayı amaçlıyoruz. Türkiye, elektrikli araçlar konusunda her geçen gün daha elverişli bir pazar haline geliyor. Bu noktada Nissan dünyasında ülkemizin önemi ve değeri artıyor.

Gelecekte, Nissan Türkiye olarak NIM teknolojileri ile donatılmış, sürüş deneyimini dış dünyayla bağlantı kurarak sağlayan modeller ile yerimizin hazır olduğunu düşünüyorum. Çünkü teknoloji, Nissan’ın varlığının temel taşı ve her zaman teknolojimizin insanların yararına olmasına odaklanıyoruz. Nissan söz konusu olduğunda hem insan odaklı hem de teknik olmaktan bahsedebiliriz.

Bağlı bulunduğumuz AMI bölgesi, genç nüfusu, global otomotiv pazarının %10’luk bir bölümünü temsil eden müşteri profili ile birçok fırsatı da içinde barındırıyor. Bu noktada halihazırda müşteri odaklı bir yaklaşımla çalışan Nissan için bu müşteri taleplerini, değişen ihtiyaçları anlamak ve buna uygun çözümler sunmak oldukça öncelikli.

“Türkiye olarak Nissan’ın büyümesine katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

Nissan, AMI bölgesinde başarılı bir konuma sahip, ancak bu bölgenin potansiyelini bilerek hem performansımızı hem de varlığımızı bir adım öteye taşımayı ve Nissan’ın büyümesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Örneğin odaklandığımız ana modeller üzerindeki stratejilerimizi geliştiriyoruz. SUV stratejisi bunlardan biri…

Yeni Juke ve Yeni Qashqai önümüzdeki dönemde müşterilerimizle buluşturacağımız modellerimizden ve NIM özellikleri ile benzersiz bir sürüş deneyimi vaat ediyor.

2021 yılının başında öncelikle Yeni Juke ve sonraki aylarda da Yeni Qashqai müşterilerimizle buluşacak. Yeni Qashqai aracımızda ilk defa ürün yelpazemizde yer alacak E-Power teknolojisi de planlanıyor.

Ayrıca Türkiye, yine 2021’de %100 elektrikli Nissan Leaf’in lanse edileceği ilk pazar olacak. Daha önce de paylaştığımız gibi EV pazarına hızlı bir giriş yaparak bugüne kadar globalde yarım milyon adedin üzerinde satış rakamına ulaşan Leaf ile elektrikli araç pazarında liderlik hedefliyoruz.

Nissan’ın yeni dönemini Türkiye, bu yeni model lansmanları ile karşılayacak. Elbette Nissan Next çatısı altında teknolojik ve otomotivin geleceğini ifade edecek özelliklerle modellerimizi taçlandıracağız.

“Yeni Nissan logosu, DNA’mızda bulunan; zorluklara meydan okuyan, tutkulu ve yaratıcı marka olma özelliklerini yansıtıyor.”

Nissan’ın logosu 20 yıldır araçlarında bir yol gösterici oldu ve tüm kimliğini araçlarında birden fazla temas noktasında yansıttı.

Nissan’ın logosu, kurucusu Yoshisuke Aikawa’nın “Güçlü bir inancınız varsa, güneşe bile nüfuz eder” anlamına gelen bir inanca sadık kalmıştır.

Nissan’ın yeni logosu, son yirmi yılda toplumdaki önemli değişiklikleri yansıtırken bu özü canlı tutuyor.

“Nissan’ın yeni döneminde insan odaklı yeni elektrikli aracı: Ariya Crossover”

Ariya, Nissan EV’ler için yeni bir döneme işaret eden en son EV’imizdir. Aydınlatılmış logo, dünya ve yeni nesil Nissan hareketliliği için yeniliği ifade eden elektrifikasyonun geleceğinin bir sembolüdür.

Beklentileri yüksek performans, bağlantılı teknolojiler ve yenilikçi yeni elektrikli araç dizaynı ile aşmayı hedefliyor. ‘Zamandan bağımsız / Ebedi Japon Fütürizmi’ yaklaşımı geleneksel Japon dizaynını modern bir perspektif ile buluşturuyor.

Nissan’ın elektrikli geleceğinin vizyonu olarak yaratılan Ariya ismi, eski zamanlara kadar uzanıyor – saygı ve hayranlık kelimelerini temsil ediyor. Yeni Nissan Ariya bağlamında, ismi gücü, amacı ve aracın daha güvenli, daha heyecan verici ve daha bağlantılı bir sürüş deneyimi sağlama misyonunu temsil ediyor.

Globalde kullanıcıları EV ile tanıştıran Nissan iç alanı yeniden düşünerek otonom sürüş sistemi ve farklı bir sürüş dinamiği sağlayan e-4ORCE teknolojisi ile farklı stillere hitap ediyor.

Teknoloji meraklısı kullanıcılar için benzersiz bir bağlantı ve kişiselleştirme deneyimi ile ProPILOT teknolojisinden akıllı kişisel asistan özelliğine kadar yine kişisel tercihlere maksimum derecede uyum sağlıyor.

Güçlü sürüş deneyimi ise kesin motor kontrolü ile pürüzsüz ivmelenme ve neredeyse mükemmel ağırlık dağılımı sayesinde kazanılan dengeli ve konforlu performansa işaret ediyor.

Ariya’nın özellikleri:

  • 4 farklı powertrain ile 2 adet 2 çeker ve 2 adet 4 çeker versiyona sahip olacak.
  • 610 km tam şarj ve sadece 30 dakikada 130kw şarj ile 375 km kullanım mesafesine ulaşabiliyor.
  • Uzaktan yazılım güncellemesi sayesinde en güncel özellikler ve aynı zamanda yüksek performans sağlıyor.
  • Akıllı yol planlama asistanı sayesinde yol koşullarını denetleyerek alternatif rota oluşturabiliyor.
  • ProPILOT ve Navi-link sistemi ile yol bilgisine ilaveten ilerideki virajların tespiti sayesinde daha yumuşak bir sürüş sağlıyor.
  • Bazı pazarlarda 3 boyutlu HD harita datası kullanan ProPILOT2.0 sürüş destek sistemi, direksiyona dokunmadan güvenli otoban sürüş deneyimini 360 derece görüş açılı, sezgisel ve akıllı arayüzü sayesinde gerçekleştiriyor.
  • Amazon Alexa Auto entegrasyonu sayesinde on-board ve off-board concierge desteği verebiliyor.

Sınıfında benzersiz olan tamamen yeni bir EV modeli sunmaktan heyecan duyuyoruz. Yeni Ariya Japonya’da Tochigi ve Çin’de Wuhan fabrikasında üretilecek.

Nissan 2023 yılı itibariyle yıllık 1 milyon elektrikli ve e-power araç ile liderliğini korumayı hedefliyor. Her yıl daha fazla EV ve crossover pazara girerek tüketicilere heyecan veriyor. Ariya için rekabet
hem EV hem de crossover pazarlarını içeriyor ve Ariya’nın tüketicilerin büyük boyut, kullanılabilirlik gibi ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde pazara girmesinden biz de heyecan duyuyoruz.

Konsept ve üretim araçları arasında yaygın olan farklılıklar vardır. Bununla birlikte, Ariya örneğinde konsept, üretim modelinin %95’ini temsil ediyor.

NIM Ariya’da nasıl yansıtılıyor?

Tasarım, Nissan Intelligent Mobility’nin arkasındaki teknolojiye ilk görsel ve temas noktasıdır. Ariya’nın tüm yüzeyleri, yeni platformda yer alan güçlü elektrik aktarma organlarını belirten yeni, temiz ve güçlü bir ifade sunuyor. İç mekanda EV mimarisi sayesinde düz zeminler ve açık alan mümkün hale gelmiştir. Kesintisiz dokunsal kontroller ve yatay ekranlar kullanımı kolay ve nettir. Nissan Intelligent Mobility’nin ayırt edici özelliği, müşteri için ne kadar sezgisel olduğu ve Ariya, aracın içinde ve dışında bu vizyonu ifade ediyor. Ariya NIM’in üç boyutunu da kapsıyor: Akıllı Güç (yeni EV platformuyla), Akıllı Sürüş (ProPILOT ve eksiksiz bir güvenlik ve teknoloji özellikleri paketi ile) ve Akıllı Entegrasyon (araç dışındaki dünyayla bağlantı).

Hedef müşteriler kimler?

Ariya’nın küresel pazardan kitlesel çekiciliğe ulaştığını görüyoruz. Bu, en son gelişmiş güvenlik ve bağlantı teknolojisini arayan teknoloji meraklı müşteriler, geniş bir aralık, güç ve geniş bir kabin arayan çapraz müşteriler ve Nissan’ın en yeni EV teklifini ilk kez deneyimlemek isteyen ilk kez EV müşterilerini içerir.

“Bu yenilikler, heyecan dolu yeni bir dönemin başlangıcı.”

Ariya’nın, gerek teknoloji anlamında gerekse tasarımıyla birçok yönden geleceğe bakan bir duruşu var. NIM özellikleriyle donatılmış olması ise geleceğin sürüş konseptine katkı sağlıyor.

Nissan Next’in kapsadığı yeni döneme ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu AMI bölgesine tekrar dönecek olursak, Afrika, Orta Doğu ve Hindistan Bölge Başkanımız Guillaume Cartier’in de bahsettiği üzere bölgemiz büyük bir potansiyel barındırıyor.

Bu potansiyeli, Türkiye gibi faaliyet gösterdiğimiz ana pazarlardaki güçlü varlığımız, uzun yıllara dayanan güçlü iş ortaklarımız ve güçlü modellerimizle daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyoruz. Bu hedefte SUV segmenti bizim için büyük önem taşıyor.

Önümüzdeki dönemde 3 yeni aracımızı Türkiye yollarına çıkaracağız. Nissan tutkunlarının bu heyecana ortak olacağına dair güvenimiz tam. Çünkü Nissan’ın geleceğinde daha fazla inovasyon, sürücülerin tam de isteyeceği türden sürüş deneyimi yaşatacak modeller ve her zaman yenilikçi bir bakış açısı mevcut.

 

Genç DJ’ler Avrupa Müzik Listelerini Yokluyor

Son dönemlerde yaptığı çalışmaların yanı sıra sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen DJ Mahmut Görgen, Ukrayna’da iyi bir dinleyici kitlesine sahip BEKULAH ile ortak bir çalışmaya imza attı.

Bu sene içinde toplam 3 single çıkararak müzik severlerin beğenisine sunan Mahmut Görgen, yakın arkadaşı Ukrayna Müzik Listelerinde sürekli yer alan BEKULAH ile ortak bir çalışma yaptı. “Beautiful”ismini verdikleri bu yeni çalışma Melodi Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda yer aldı.

BEKULAH bu çalışmayla ilgili; ‘Mahmut Görgen ile ikinci projemiz ve yine harika bir iş ortaya çıkardık. Beautiful artık müzik severlere emanet’ ifadelerine yer verirken Mahmut Görgen’de; ‘Beautiful ile Türk müzik listelerinin yanı sıra Ukrayna ve Avrupa Müzik Listelerinde de başarılar elde etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca projelerime karşı desteğini esirgemeyen Melodi Müzik Yönetim Kurulu Başkanı Azad Üzüm’e teşekkür ediyorum. Yakında farklı projelerimle de müzik severlerle buluşacağım ancak sürprizi bozmak istemiyorum‘ şeklinde konuştu.

“Beautiful”, Melodi Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda ve Video Klibiyle Youtube’da müzik severlerin beğenisine sunuldu.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

BABACAN: “Kimse suçu dışarıda aramasın. Şu anda kötü yönetimin sonucunu görüyoruz”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Adem Özköse’nin YouTube’da yayınlanan “Sınırsız” programına konuk oldu ve gündemi değerlendirdi:

Ders alması gerekenler var

Eleştiri ve öneriye kulağını kapatmış bir yönetim anlayışı var. Pek çok konuda sürekli çözümler öneriyoruz. Hatta bu konuda eleştiriyorlar bizi meslek sırlarınızı niye veriyorsunuz? Biliyorsunuz daha geçen hafta 10 maddelik reçete sunduk. Tek bir maddesine itiraz edemediler.Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi “Bize ders mi veriyorsunuz?” dedi. Demek ki ders alması gerekenler var, kötüye gidiyor. Peki, hükümetin sorunları çözebilecek kadroları ve programı var mı? Yok.

Türk Lirası en çok değer kaybeden para birimlerinden

Türk lirası bütün para birimleri içerisinde en çok değer kaybeden para birimlerinden bir tanesi şu anda bütün dünyada. Türkiye, son altı ayda Merkez Bankası döviz rezervleri en hızlı tükenen ve en hızlı cari açığı artan ülkelerden biri. Kötü yönetimin sonucunu görüyoruz şu anda.Kimse suçu dışarıda aramasın. Biliyorsunuz şu anki yönetimin kolay bir çıkışı var işler kötüyü gittiği zaman “dış güçler dış güçler.” Ya sen kendi politikalarını sağlam tut, merkez bankanı sağlam tut bütçeni sağlam tut kaleyi güçlü tut önce. Ekonomik parametreler bozulduğunda hemen “dış güçler.” İyi bir program, sadece bu memleket için çalışan bir ekip iş başına geldiği zaman kolayca toparlar çıkar. Ben buna sadece inanmıyorum güveniyorum, defalarca yaptığım için güveniyorum. Önce bu hükümetin çıkıp ekonomide gerçekten çuvalladık, gerçekten hata yaptık diye ortaya koyması lazım. “Evet hastalık var ekonomide” deyip bunu bir itiraf edecek. Hastalık inkar edilince tedavi aşamasına hiç geçilemiyor ki sorun orada.

Kimse vatandaşı cahil yerine koymasın

Türkiye enerji başta olmak üzere ithalat yapan bir ülke. Yaktığımız elektriği doğal gazla üretiyor. Doğal gazı Türkiye dolar ile alıyor, benzin dolarla, kağıt dolarla… Şimdi kim kimi kandırıyor? Kur artışının enflasyona yansıdığını vatandaş görmüyor mu? Vatandaşımızı kimse cahil yerine koymasın.

Pek çok konuda yalnızlaşıyoruz

Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklanan ciddi haklarımız var. Normal şartlarda bu haklarımızın bizim müzakere ile diplomasi ile almamız lazım. Ülkeler ile de konuşmayınca, farklı ülkeler kendi aralarında konuşuyor, kendi aralarında yaptıkları anlaşmalar bizim alanımıza dayatmaya çalışıyorlar. Kim hayal eder ki Mısır ile Yunanistan’ın arasında bir anlaşma yapılacak ve bu Türkiye’nin dezavantajına olacak. Biz pek çok konuda yalnızlaşıyoruz. Yalnızlaşınca da haklı olduğumuz yerde haksız yere düşüyoruz.

Doğu Türkistan’da ciddi insan hakkı ihlalleri yaşanıyor

Şu anda Doğu Türkistan’da gerçekten çok ciddi bir insanlık dramı yaşanıyor. Çok ciddi insan hakkı ihlalleri var. Türkiye’de şu anki yönetim bunu dile getiremiyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Umutlu Yaşam Uygulama Merkezi Engelli Vatandaşlara Umut Olacak

Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek’in talimatıyla hayata geçirilen Umutlu Yaşam Uygulama Merkezi, sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde düzenlenen açılış töreni ile kapılarını açtı. UYUM öğrencilerinin folklor gösterisi ile başlayan tören renkli anlara sahne oldu.

10 bin metrekarelik bir alanda engelli bireylerin tüm ihtiyaçlarını karşılayıp sosyalleşmelerini sağlayacak Umutlu Yaşam Uygulama Merkezi (UYUM) hakkında detayları gerçekleşen açılış töreninde paylaşan Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek “Engelli kardeşlerimiz için atmış olduğumuz güzel bir işin temelini bugün sağlamlaştırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Gölbaşı’nda hayata geçirmiş olduğumuz Umutlu Yaşam Uygulama Merkezimiz hayırlı uğurlu olsun. Engelsiz yaşam merkezimizin bahçesinde süs havuzu içerisinde çeşitli balıklar olan bir alanda vatandaşlarımıza doğal ortam sunacağız. 10 bin metrekarelik bir alanda engelli bireylerin tüm ihtiyaçlarını karşılayıp sosyalleşmelerini sağlayacak alanımız ile ailelerinin de gönüllerini ferahlatacağız. Engelli bireylerimize rahatlıkla kullanabileceği park ve spor aletleri ekili bahçelerimizde bolca vakit geçirebilecekleri hayvanlar, toprakla buluşabilecekleri ekili alanlar, güvenlik girişi, misafir otoparkı ve engelli servis aracı ile haftanın her günü hizmet sunacağız” ifadelerini kullandı.

Her branştan kurs imkânı

“Alanımızın içerisinde 160 m2 lık bir binada 5 atölye 1 bekleme salonu ve idari bürodan oluşan ve her alanı kamera sistemiyle izlenilebilen birimimiz bilgisayar ve bilişim atölyesi, halk oyunları ve ritim, sinevizyon atölyesi, seramik atölyesi, yiyecek ve içecek atölyesi, el sanatları atölyesi olarak hizmet verecek” açıklamasında bulunan Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendilerinin yeteneklerini keşfetmeleri için her alanda kursumuz faaliyet gösterecek. Vatandaşlarımıza siz yaparsınız ve yapmalısınız hem de daha iyisini yapabilecek güce sahipsiniz dediğimiz bir ders ortamı sunacağız. Bu sayede Gölbaşı’nda yaşayan engelli vatandaşlarımız hem kendi başlarına mücadele edebilme ve bir şeyler yapabilme, hem de yeteneklerini geliştirip meslek edinebilme imkanına sahip olacak. Bilgisayar ve bilişim atölyesinde; geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yeni ürünler icat etmek, bilgisayarın her alanını öğrenmek temel yapıda windows-word-excel kullanmak isteyenler, Bilgisayar Kullanımı Kursu’na katılabilecekler. Kurs bitiminde alınan bu sertifikalarla kariyerlerine yön verebilecekler. Burada bu kurslarımızın yanı sıra robotik kodlama eğitimi de alacaklar. Bu bizim için çok önemliydi. Okullarda olamayan robotik kodlamayı biz Umutlu Yaşam Uygulama Merkezimize koyduk. Biz burada bu çocuklarımızı hayata hazırlıyoruz.”

“Engelli kardeşlerimiz yalnız hissetmeyecek”

İlçede yaşayan 2 bine yakın engelli bireyi tespit ettiklerini ve onların yeniden hayata bağlayacak çalışmalara imza atmak istediklerini de aktaran Başkan Ramazan Şimşek “Mevcutta 100 birey kapasiteli olan merkezimizde pandemi koşullarından dolayı 50 engelli kardeşimize hizmet vermekteyiz. Sadece merkezimizde değil ilçemiz genelinde ulaşmış olduğumuz yaklaşık bin engelli vatandaşımıza yetkili personellerimizle birlikte; ev ziyaretleri, akülü ve manuel tekerlekli sandalye temini, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için ulaşım hizmeti vermekteyiz. Engelli kardeşlerimizin şimdi ve gelecekte yalnız olmadıklarını hissetmelerini, ihtiyaçlarını karşılamayı ve kendi kendilerine yetebilecek bireyler olarak toplum içerisindeki yerlerini alabilmeleri en büyük hedefimiz. Umutlu Yaşam Uygulama Merkezimizin tekrardan vatandaşlarımız için hayırlı uğurlu olmasını temenni eder, engelsiz bir toplum olma yolunda atılan adımların Başkentimizde artmasını arzu ederiz” dedi.

Başkan Şimşek, Umutlu Yaşam Uygulama Merkezinin açılmasında emeği bulunan eşi Yeşim Şimşek ve tüm belediye çalışanlarına teşekkür ederek sözlerini noktaladı. Açılışın ardından merkezi gezen Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, engelli çocuklara hediyeler takdim etti.

ANKARA / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Demet Özdemir, Pantene’nin yeni reklam filmi için kamera karşısına geçti!

Pantene saçı dönüşümü ile kadınları en iyi haline dönüştürüp, aynaya her baktıklarında kendilerini daha iyi hissetmelerini amaçlayan Pantene, yeni Pro-V Miracles Uzun ve Güçlü ailesi için Demet Özdemir ile yeni bir reklam kampanyasına imza attı. Güzel oyuncu, yeni Pantene Pro-V Miracles Uzun ve Güçlü ailesi ile bambu gibi güçlü uzayan saçlarıyla büyülüyor.

Dünyanın bir numaralı saç bakım kremi markası Pantene, marka elçisi Demet Özdemir ile yeni Pro-V Miracles Uzun ve Güçlü ailesi için reklam filmi çekti. İçeriğindeki Pro-V formülü, biyotin ve bambu sayesinde saç dökülmesini azaltmaya ve saçların %100 daha güçlü uzamasına yardımcı olan yeni seri ile bu yaz uzun olacak!

Pantene’in global saç tasarımcısı Gregory Kaoua’nın bu reklam filmine özel olarak hazırladığı saçları ile büyüleyen Demet Özdemir; şampuan, saç kremi, yeniden yapılandırıcı durulanmayan krem ve dökülme karşıtı koruyucu keratin maskeden oluşan bu seri ile saç dökülmelerini azaltmaya yardımcı olarak2, kadınların tam istediği bambu gibi güçlü ve uzun saçlara kavuşacağını belirtiyor.

Pantene, Demet Özdemir ile ‘%100 daha güçlü uzayan saçlar! 3’’ dediği reklam kampanyası televizyon, sosyal medya, billboard, dijital platform ve internet sitelerinde yerini aldı.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İstanbul’da 50 milyon TL’ lik ‘İzole çiftlik’

Tuzla’da Tepeören’de 40 dönüm içinde emsalsiz çiftlik evi satışa çıkarıldı. 3 adet villadan oluşan çiftliğin kendine özel ormanlık alanı, tenis kortu, organik yaşam alanı, hayvan bakım alanı ve hatta şelaleleri var.

Formula 1 pistine , Sabiha Gökçen Havalımanına , Sabancı Üniversitesi , Özel Koç Lisesi ve ayrıca yerli ve yabancıların gözdesi Viaport Outlet Avm ye yakınlığı ile göz dolduruyor. Bu emsalsiz çiftliğin bedeli ise 50 milyon TL olarak belirlendi.

‘Farklı bir dünya sunuyor’

Çiftlik evi hakkında bilgi veren Lüks Emlak Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran “Benzersiz bir yapı. İmkanları ile yeni ev sahiplerine çok farklı bir dünya sunacak. Ciftligin büyuklüğünün ayri bir avantajı hem Orhanlı bölgesinden hem Tepeören tarafından farklı yollar kullanarak çiftliğe ulaşım mümkün. Evi alan kişi evin ötesinde yeni bir hayat satın almış olacak” diye konuştu.

Kendi kendine yeten çiftlik

Evrim Kırmızıtaş Başaran, çiftlik evinde istenildiğinde dış hayatla tamamen irtibat kesilerek yaşamın mümkün olduğunu söyledi. Başaran, “Çiftlikte tavuklardan ineklere , atlardan ponnylere her türlü hayvan var. Domates, salatalık, biber, patlıcan, kiraz, incir gibi birçok meyve ve sebze var. Ayrıca çiftlik 30 çeşidin üzerinde meyve ağacı mevcut.Market alışverişine bile gerek kalmıyor. Kendi kendine yeten bir çiftlik. Şehrin göbeğinde ama şehirden uzak bir doğalyaşam alanı.” diye konuştu.

Koronadan koruyor

Şu an oturan ailenin doktordan tenis hocasına , söförden ev yardimcilarina bahçe calisanlarina kadar birçok çalışanının çiftlikte villalar disinda konteynar evlerde kaldığını aktaran Başaran, “Böylelikle koronavirüsten de korunabiliyorlar. Özellikle koronavirüs sonrası bu tarz evlere ilgi çok arttı. Bu çiftlik de izole bir yaşam sunuyor” dedi. Hali hazırda elektrik, internet, dogalgaz , su gibi hizmetlerin var oldugunu jeneratörün olduğunu ayrıca rahatlıkla istenildiği taktirde enerji ihtiyacınıda dışardan bağımsız güneş panelleriyle alabilicek durumda olması ve kendine has bir kuyusuyla dışarıya hiç bir bağımlılık ihtiyaci duymadan yasamaya elverişli hale geliyor.

Kalabalık aileler istiyor

Çiftliğin birçok müşterinin dikkatini çektiğini belirten Başaran, “Özellikle kalabalık aileler tarafından çok isteniyor. 3 ayrı villada ama birbirlerine yakın yaşamak isteyen kalabalık aileler yerleşmek istiyor. Yine Orta Doğu’dan büyük bir ilgi var çiftliğe” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Uzmanlar Uyarıyor… ‘Paşa Oğlum’ Söylemi Terk Edilmeli

Kadına yönelik fiziksel, duygusal, psikolojik şiddet olaylarına her gün bir yenisi ekleniyor. Şiddet eğiliminin temellerinin çocukluk döneminde atıldığını belirten uzmanlar, sağlıklı bir çocukluk döneminin önemine işaret ediyor. Erkek çocuklarının ataerkil bir tutum ve anlayışla yetiştirilmesinin sakıncalarına değinen uzmanlar, erkek çocuk annelerinin bilinçlenmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre “Benim paşa oğlum” söylemi terk edilmeli. Çocuğa duygularını ve kendini kontrol etmesi öğretilmeli.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Selvinaz Çınar Parlak, şiddet eğiliminin temellerinin çocukluk döneminde atıldığını, çocukluğunda şiddete maruz kalan kişilerin yetişkinlik döneminde ailesine ve çevresine şiddet uygulayabildiğini söyledi.

Ataerkil tutum yanlış yönlendiriyor

Özellikle erkek çocuklarının yetiştirilmesinde tutum hataları olabildiğini kaydeden Selvinaz Çınar Parlak, özellikle erkek çocuklarının eşitlikçi bir cinsiyetçi anlayışla yetiştirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Uzman Klinik Psikolog Selvinaz Çınar Parlak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Erkek çocukları ataerkil düzene göre yetiştirilebiliyor. Bütün gücün ve otoritenin erkeğin elinde olması gerektiği, asla kendinden taviz vermemesi gerektiği, eğer taviz verirse ezik olacağı, yeterince erkek olmayacağı, dolayısıyla kimliğinin zedeleneceği gibi hatalı söylemlerle yetiştirilebiliyor. Annelerin erkek çocuğunu ‘Benim paşa oğlum’ söylemiyle yetiştirmesi, bütün gücün onun elinde olduğunu, aynı zamanda her şeyde onun hakkı olduğunu, ne isterse onu yapabileceği şeklindeki tutum yanlışları gelecekte çocuğun ilişkilerini etkiliyor. Çocuk ataerkil br anlayışla yetiştirildiğinde evlilik ve ilişkilerinde çok fazla hükmetme ihtiyacı duyuyor. Hükmedemediklerinde de bir aşağılık kompleksine kapılabiliyorlar. Tüm bunlar kadın cinayetlerine varan tetikleyici unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.”

Duygularını kontrol etme becerisi kazandırılmalı

Erkek çocuklarını yetiştirirken temel insani değerlerin öğretilmesinin önemli olduğunu kaydeden Selvinaz Çınar Parlak, “Bu nedenle erkek çocuklarının eşitlikçi bir cinsiyetçi anlayışla yetiştirilmesi, daha fazla insani değerler aşılanarak büyütülmeleri, güç sahibi olmanın doğrudan erkeklikle bağlantılı olduğu gibi yanlış yönlendirmelerden uzak durulmalıdır. Özellikle erkek çocukları aslında duygularını kontrol etmesi gerektiği, kendisini kontrol etmesi gerektiği, karşısındaki kişiye saygılı olması gerektiği gibi temel insani değerlere göre yetiştirilmesi gerekmektedir” dedi.

Çocukluğunda şiddet gören, şiddet uyguluyor

Şiddete eğilimin temellerinin çocukluk dönemiyle çok yakın bir ilişkisi olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Selvinaz Çınar Parlak, “Kadın cinayetleri işleyen, suça ve şiddete eğimli kişlerin çoğunlukla çocukluk döneminde duygusal ve fiziksel istismara maruz kaldıklarını da görebiliyoruz. O nedenle çocukluğunda çok fazla şiddet görmüş bir erkek ya da bir birey büyüdüğünde kendi eşine, çocuklarına ve çevresine şiddet uygulayan birine dönüşebilmektedir” uyarısında bulundu.

Şiddet uygulayan kişiler, rehabilite edilmeli

Sağlıklı bireyler yetiştirmenin öncelikli şartlarından birinin sağlıklı bir çocukluk dönemi olduğunun altını çizen Selvinaz Çınar Parlak, “Sağlıklı çocuklar yetiştiremeyen bireylerin de tespit edilmesi, bu kişilerin rehabilitasyon çalışmalarına alınması, çocuğuna şiddet uygulayan ya da çocuğuna yönelik sağlıksız tutumu olan ailelere müdahale edilmesi son derece önemlidir. Bu kişilerin mutlaka rehabilite edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Bir kez şiddete uğramak ve şiddet uygulamak bile psikolojik destek için yeterli

Evliliğinde ya da ilişkisinde bir kez bile şiddete maruz kalmış bireylerin, çocuğuna bir kez bile şiddet uygulayan bir anne ya da babanın mutlaka psikolojik destek ve tedavi alması gerektiğini vurgulayan Selvinaz Çınar Parlak, “Bu kişiler kendi öfkesini dürtüsünü ve duygularını kontrol etmesi konusunda desteklenmeli. Çoğu zaman şiddetin boşanma ve ayrılık sürecinde çocuklar içinde ve çiftler arasında oldukça yaygınlaştığını biliyoruz. O yüzden sağlıklı boşanma süreçlerinin olması, boşanan çiftlerin ve çocukların bu süreçte desteklenmesi, daha öncesinde bir tehdit ve şiddet varsa burada koruyucu tedbirlerin alınması çok önemli. Şiddeti daha başlamadan, buna eğilimli ortamlar oluşmadan her aşamada önlemekle sağlıklı bir topluma ulaşabiliriz” diye konuştu.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Banvit, Capital 500’de yerini aldı

Capital dergisinin her yıl yayınladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi” araştırmasına göre hazırlanan listede, Banvit 130. sırada yer aldı.

Önemli ekonomi yayınlarından Capital Dergisi’nin her yıl açıkladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi” araştırması, bu yıl da sektörlerin öne çıkan firmalarını aynı listede* buluşturdu.

Şirketlerin ilgili yıla ait ciro bilgileri esas alınarak düzenlenen araştırmada bu yıl da kanatlı sektörünün ilk sırada gelen kuruluşu olan Banvit, 2019 yılında yakaladığı 3,439,333,548 TL ciro, 104,916,725 TL ihracat ve 4599 kişilik istihdam rakamlarıyla listenin 130’uncu sırada yer alarak ülke ekonomisi için yarattığı katma değeri ortaya koymuş oldu.

Genel itibariyle 2018 yılında nominal olarak yüzde 36,9 büyüme yaşayan Capital 500 şirketlerinin cirosu, 2019 yılında yüzde 16,3 oranında büyüdü. Ancak cirosal büyüme hızı reelde keskin bir düşüş yaşayarak, 2018’de yüzde 17,8’lik büyüyen Capital 500 cirosu 2019’da sadece yüzde 2,1 büyüme kaydedebildi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İzmir’de voleybol heyecanı

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) İzmir Şubesi, geleneksel hale dönüşme yolunda ilerleyen voleybol turnuvasını bu yıl Simya Metal sponsorluğunda 6’ncı kez düzenleyecek. Simya Metal 6. TSYD İzmir Voleybol Turnuvası, 24-26 Ağustos’ta Atatürk Voleybol Salonu’nda yapılacak. Turnuvaya Axa Sigorta Efeler Ligi’nde İzmir’i temsil eden Arkas Spor ve Tevfik Fikret Lisesi (TFL) Altekma’nın yanı sıra Afyon Belediye Yüntaş ile İnegöl Belediyespor katılacak. Turnuvada pazartesi günü saat 14.00’te Arkasspor-Afyon Bld, 17.00’de TFL Altekma-İnegöl Bld karşı karşıya gelecek. Salı günü İnegöl-Arkas, Afyon-TFL, çarşamba günü ise İnegöl- Afyon, Arkas- TFL maçları oynanacak.

TSYD İzmir Şube Başkanı Bahri Okumuş, turnuvanın tanıtımı amacıyla yapılan toplantıda, salgın sürecinden spor dünyasının da olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Okumuş, “Yönetim kurulu olarak şartlar ne olursa olsun geleneksel turnuvamızı sürdürme kararı aldık. Zorlu şartlara rağmen organizasyonumuzun devamlılığı konusunda bize destek veren Türkiye Voleybol Federasyonu’na, kulüplerimize ve sponsorumuz Simya Metal’e teşekkür ediyoruz” dedi.

Simya Metal Genel Müdürü Çağatay Eren, sektörlerinde öncü bir kuruluş olarak kentteki spor etkinliklerine ve özellikle futbol dışı organizasyonlara katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.

Türkiye Voleybol Federasyonu İzmir İl Temsilcisi Hakan Gürsu, turnuvanın voleyboldaki önemli organizasyonlardan biri haline dönüştüğüne dikkat çekerek, TSYD İzmir Şubesi ile işbirliği yapmaktan mutlu olduklarını dile getirdi.

Turnuvanın tanıtım toplantısına Arkasspor Menajeri Mustafa Turan, TFL Altekma Yönetim Kurulu Üyesi Burak Köse, Atatürk Voleybol Salonu Sorumlusu Nektel Koyuncu, TSYD Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri Suavi Yardımoğlu ve Nuri İmre, şube yöneticileri Gökhan Özyurtlu, Mutlu Yılmaz, Ali Gözeten, Simya Metal yöneticileri ve gazeteciler katıldı.

TURNUVA PROGRAMI:  

24 AĞUSTOS PAZARTESİ 

14.00 Arkas Spor – Afyon Belediye Yüntaş

17.00 TFL Altekma – İnegöl Belediye

25 AĞUSTOS SALI 

14.00 İnegöl Belediye – Arkas Spor Afyon

17.00 Belediye Yüntaş – TFL Altekma

26 AĞUSTOS ÇARŞAMBA 

13.00 İnegöl Belediye – Afyon Belediye Yüntaş

16.00 Arkas Spor –  TFL Altekma

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Susel’in İlk Şarkısı “Gitmiştin Baktığımda” ve Klibi Yayında!

21 yaşındaki şarkıcı ve söz yazarı Susel, ilk teklisi “Gitmiştin Baktığımda”yı klibiyle birlikte Universal Müzik Türkiye etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.

21 yaşındaki şarkıcı ve söz yazarı Susel, ilk eserini birçok başarılı yapımın altında imzası bulunan Selim Öztürk prodüktörlüğünde Universal Müzik Türkiye etiketiyle dinleyicilerle buluşturuyor.

Susel’in dikkat çekici sesinin, Selim Öztürk’ün güçlü prodüksiyonuyla buluştuğu ‘Gitmiştin Baktığımda’da söz ve beste Susel’e ait. İlk anda dinleyicilerin dikkatini çekebilme potansiyeline sahip Susel, aynı zamanda canlı performanslarıyla da bir konser sanatçısı olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek.

Susel’in prodüktörlüğünü üstlenen Selim Öztürk, Türkçe sözlü rock müziğin öncü gruplarından Kargo’nun kurucu üyesi olmasının yanı sıra büyük kitlelere ulaşmış birçok şarkının prodüksiyonunda yer aldı. Yalın, Göksel, Emre Aydın, Ferhat Göçer, ve Athena gibi pek çok sanatçı ve grubun albüm ve eserlerinde co-prodüktör, mix mühendisi, aranjör olarak yer aldı.

Susel Hakkında

Susel Ateş 1999 yılında İstanbul’da doğdu. 7 yaşında hayatını şarkıcı olarak geçirmek istediğine karar verdi. Beyonce ve Michael Jackson konserleri izleyerek büyüdüğü için dansa büyük bir ilgisi oluştu. Lady Gaga, Pink ve Rihanna gibi isimleri örnek alarak büyüdü. Lise yıllarında ise rock müziğe başladı. Lisenin ilk yılını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro bölümünde okudu ve ikinci senesinde müzik bölümüne geçti. Aşık Veysel Güzel Sanatlar Lisesi mezunu olan Susel’in enstrümanı çelloydu. Selim ve Sanem Öztürk ile tanıştıktan sonra profesyonel kariyerine adım atan Susel, düşlediği Susel’e ulaşmak için her gününü dolu ve hırslı geçirmeye özen gösteriyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)