Çukurova Belediyesi özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu hafta sonları sokak hayvanlarını beslemeyi ihmal etmiyor. Yaklaşık 50 noktada sokak hayvanlarını su, beslenme ve bakım ihtiyaçlarını karşılayan Çukurova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerinin bu çalışması vatandaşlardan ve hayvan severlerden takdir topluyor.

Çukurova Belediyesi, sokak hayvanlarının su, beslenme ve bakım ihtiyaçlarını haftanın her günü karşılamaya devam ediyor.

Çevreye, doğaya duyarlılığı yanında hayvan sever belediye olarak dikkat çeken Çukurova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu hafta sonları sokak hayvanlarını besleme çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

Pandemi dolayısıyla lokanta ve kafelerin kapalı olmasından dolayı yiyecek bulmakta sıkıntı yaşayan sokaktaki can dostların yardımına Çukurova Belediyesi ekipleri yetişiyor. Sokağa çıkma yasağının uygulandığı hafta sonu hayvan severlerin besleme yapamaması nedeniyle belediye ekipleri yaklaşık 50 noktada sokak hayvanlarını besliyor, su ihtiyaçlarını karşılıyor ve gerektiğinde bakımını yapıyor.

Çukurova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerinin bu özverili çalışması vatandaşlar ve hayvan severler tarafından takdirle karşılanıyor.

EKİPLERİMİZ 7/24 GÖREVDE

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Can dostlarımız bize emanet” ifadesini kullanılarak, “Çukurova hayvan sever bir belediye. Görevi olmamasına karşın Adana’da barınağı olan tek ilçe belediyesiyiz. Bunun yanında ekiplerimiz her gün belirlenen noktalarda besleme yapıyor. Hafta sonları sokağa çıkma yasağından dolayı bu çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırdık. Pandemi nedeniyle lokanta ve benzeri işyerlerinin kapalı olması sokak hayvanlarının yiyecek bulmasını güçleştiriyor. Bunun bilincinde olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür eden Başkan Soner Çetin, sokak hayvanlarının aç kalmaması için çalışmaların aralıksız sürdürüleceğini de vurguladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Olağanüstü Görüntüleme Deneyimleri Sağlayan LG’nin 2021 Premium TV Serisi Rakipsiz OLED TV’lerin Yanı Sıra, Yeni QNED Mini LED TV'leri ve NanoCell TV'leri ile Genişliyor. 

 

LG Electronics (LG), yeni OLED, QNED Mini LED ve NanoCell TV'leri içeren ve tüketicilere her zamankinden daha fazla seçenek sunan geniş bir yelpazeye sahip 2021 Premium TV serisini duyurdu. İlk olarak Güney Kore ve ABD’de satışa sunulacak LG 2021 TV modelleri bu yılın ikinci çeyreği itibariyle Türkiye’de de satışta olacak. Olağanüstü bir ev eğlencesi deneyimi sunmayı garantileyen yeni ürün serisi, en kompakt boyut olan 43 inç’ten ilk kez satışa sunulacak 83 inç'e ve büyüleyici bir izleme deneyimi sunan 88 inç'e kadar daha geniş bir ekran boyutu yelpazesi sunuyor. Böylece her boyuttaki oda veya kullanıcı ihtiyacı için mükemmel bir LG TV bulunuyor.

 

LG’nin 2021 OLED TV'leri (Z1, G1, C1, B1, A1 serisi) kendi parlaklıklarını kontrol edebilen milyonlarca OLED pikselinin yarattığı kusursuz siyah ve kusursuz renklerle benzersiz bir TV deneyimi sunmasının yanı sıra her dekorasyonla uyum sağlayan görülmemiş incelikte bir forma sahip. G1 serisindeki yeni OLED evo teknolojisi, olağanüstü netlik, ayrıntı ve gerçekçilik ile daha canlı ve etkileyici görüntüler için daha iyi parlaklık sağlayan, OLED TV teknolojisinin evrimindeki bir sonraki adımı simgeliyor. C1 serisi, farklı kullanıcı ihtiyaçlarını ve mekan gereksinimlerini karşılamak için oyunseverlerin favorisi 48 inç’ten ultra geniş 83 inç'e kadar farklı ekran boyut seçenekleri sunuyor. OLED serisinin giriş seviyesi modelleri B1 ve A1 ise üstün OLED deneyimine geçmeyi düşünen tüketiciler için uygun birer seçenek olacak. 

 

Global ürün test ve belgelendirme kuruluşu Intertek tarafından yüzde 100 renk doğruluğuna sahip olduğu onaylanan¹ LG OLED TV’ler aynı zamanda göz dostu olma özelliğini de taşıyor. TÜV Rheinland tarafından düşük mavi ışık yaydığı onaylanan LG OLED TV’lerin aynı zamanda titreşimsiz bir görüntü sunduğu Underwriters Laboratories tarafından tescil edildi. 

 

2021 için diğer heyecan verici bir gelişme ise LCD TV görüntü kalitesini en üst seviyeye taşıyan yeni LG QNED Mini LED TV serisi. 8K (QNED99, QNED95 modelleri) ve 4K (QNED90, QNED85 modelleri) seçenekleriyle sunulan LG QNED Mini LED TV serisi, geleneksel LCD televizyonlara oranla daha derin siyahlar, daha canlı, doğru renkler ve daha büyük kontrast elde etmek için LG'nin Quantum Dot NanoCell teknolojisini ve Mini LED arka aydınlatmasını kullanıyor. Daha sürükleyici ve gelmiş bir HDR görüntü kalitesi sunan ve LCD TV kategorisine yeni bir standart getiren LG QNED Mini LED TV, NanoCell Plus ve quantum dot teknolojileri ile mavi dalga boyu LED'den yayılırken daha iyileştirilmiş kırmızı ve yeşil ışık sunuyor.

 

Yeni NanoCell serisi, 8K (NANO99, NANO 95) ve 4K (NANO90, NANO85, NANO80, NANO77, NANO75) modelleri ile tüm LG 2021 TV serisi içerisinde en fazla 8K ve 4K seçeneğine sahip seri olma özelliğini taşıyor. Tüm modellerde soluk renklerin filtrelenmesi için nano parçacıkların kullanıldığı LG NanoCell ekran teknolojisi, izleyicilerin en sevdikleri filmleri, dizileri ve spor programlarını gerçek renklerle deneyimleyebilmelerini sağlıyor. 

 

Üstün görüntü kalitesinin ötesinde, LG’nin tüm premium 2021 TV'leri, en yeni standartlar, içerik formatları, farklılaştırılmış değer katan yepyeni özellikler ve işlevlerle uyumluluk sayesinde sürükleyici bir ev eğlencesi deneyimi sunuyor. Bu yılki TV'ler, Dolby Vision IQ, Dolby Atmos®, HDR10 PRO ve Filmmaker Mode™ desteği ile en yeni filmleri, TV dizilerini ve belgeselleri en yüksek kalitede görüntü ve sesle hayata geçiriyor.

 

LG TV'lerin üstün oyun deneyimini iyileştiren yeni Game Optimizer özelliği, kullanıcının oynadığı oyun türüne göre birinci şahıs, nişancı, rol yapma veya gerçek zamanlı strateji gibi en iyi görüntü ayarlarını otomatik olarak uyguluyor. Sporseverler, Maç Bildirimi özelliği ile LG TV'de favori liglerini ve takımlarını takip etmeyi her zamankinden daha kolay yapabiliyor. OLED serisindeki Motion Pro özelliği ise spor karşılaşmalarında bulanıklık ve titreşim olmadan en üstün izleme deneyimini sunuyor. Ayrıca LG TV'ler, Bluetooth Surround uyumluluğu ile stadyumda olma hissini yeniden yaratmak amacıyla, sahadaki her sesi aslına sadık kalarak yeniden yaratan güçlü, nüanslı ses için birden fazla Bluetooth hoparlöre kablosuz olarak bağlanabiliyor.

 

2021 LG TV serisindeki her model HDMI 2.1 desteğini sağlarken, TV'yi bir ses sistemine bağlama işlemini basitleştirirken aynı zamanda sesi optimize eden gelişmiş ses dönüş kanalı (eARC) ve kesintisiz oyun ve gecikmesiz izleme sağlayan otomatik düşük gecikme modu (ALLM) da destekleniyor. 

 

2021 LG Premium TV serisinin üst segment modellerinde² bulunan LG’nin en yeni akıllı işlemcisi 4.Nesil α (Alpha) 9 AI, iyileştirilmiş derin öğrenmeyi kull
anarak her kalitede içeriğin yeni TV'lerin yüksek çözünürlüklü ekranlarında keskin ve ayrıntılı görünmesini sağlamak için yükseltme performansını artırıyor. 4.Nesil α9 İşlemci, her sahnedeki ışık miktarı, oynatılan içerik türü ve izleme ortamındaki ortam koşullarına göre hassas ayarlamalar yaparak görüntüyü optimize ediyor. 

 

2021 serisinde, ekrandaki nesneleri tanıyan ve her sahneye üç boyutluluk ve derinlik getirmek için bunları bağımsız olarak işleyen LG AI Picture Pro özelliği ile görüntü kalitesi daha da iyileştirildi. Ek olarak, AI Sound Pro, iki kanallı sesi sanal 5.1.2 surround ile karıştırırken Otomatik Ses Seviyesi, kanallar veya akış uygulamaları arasında geçiş yaparken tutarlı bir ses seviyesi sağlıyor.

 

LG'nin en yeni TV'lerinin sunduğu kullanıcı deneyimi, şirketin sezgisel akıllı TV platformunun en son sürümü olan webOS 6.0 sayesinde artık her zamankinden daha rahat. 2021 için yenilenen ve iyileştirilen yeni webOS kullanıcı ara yüzü, uygulamalara daha hızlı erişimin yanı sıra, kişiselleştirilmiş önerilerle daha basit içerik keşfi sağlıyor. Yeniden tasarlanan Sihirli Kumanda, Netflix, Amazon Prime ve Disney+ gibi popüler içerik sağlayıcıları için özel kısa yol tuşlarına da sahip. Bu tuşlar, kullanıcıların yalnızca bir düğmeye basarak en sevdikleri hizmetlere geçmelerine olanak tanıyor.

 

 

1 Intertek tarafından yürütülen üçüncü taraf testleri, tüm renk hacmi boyunca dağıtılan 125 renk yaması için hesaplanan CIE dE 2000 renk farkı metriğine dayalı olarak ekranın renk uygunluğunun yüzde 100 olduğunu bildirdi. 125 renk yamasının her biri için renk farkı (Delta-E) değeri 2'den azdı.

2 İşlemci aşağıdaki LG TV serilerinde yer almaktadır: OLED Z1, OLED G1, OLED C1, QNED Mini LED QNED99, QNED Mini LED QNED95, NanoCell Nano99, NanoCell Nano95 serisi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası pazarda başarılı girişimleriyle dikkat çeken ve birçok alanda faaliyet gösteren şirketleriyle başarılı işlere imza atan iş insanı Ersin Kaçmaz, Türkiye’ye yapılacak yeni yatırımlarda öncü olmayı hedefliyor.

Yatırım ve faaliyetleriyle dikkat çeken memleket sevdalısı iş insanı Ersin Kaçmaz, pandemi sonrası için kolları sıvadı. Pandemi sebebiyle tüm dünya piyasalarının olumsuz etkilendiği bu dönemi Türkiye adına avantaja çevirmek isteyen Ersin Kaçmaz Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri yakından takip ediyor. 10 yıldır uluslararası pazarda ithalat-ihracat, lojistik ve gayrimenkul alanlarında yatırımları bulunan iş insanı Ersin Kaçmaz, pandeminin bitişiyle birlikte Türkiye’ye yabancı yatırımcıları getirecek.

 

TÜRKİYE CAZİBE MERKEZİ

Tüm ekonomik sıkıntılara rağmen özellikle Ortadoğu’daki yatırımcıların cazibe merkezinin hala Türkiye olduğunu dile getiren Kaçmaz; “İşimizin bir parçası da yabancı yatırımcıları Türkiye’ye getirerek yatırım yapmalarını sağlamak. Pandemi tüm dünyadaki yatırımlara sekte vurduğu için şu an rakamlar aşağı seviyelerde görünebilir ama aşılama ve pandeminin bitişiyle birlikte Türkiye’ye beklenenden çok daha fazla yatırım geleceğine eminim” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

  Müşterilerinin ihtiyaç duydukları her an ve her yerde yanında olan Fibabanka, 2020 yılı sonunda bir önceki yılın yüzde 26 üzerinde, 316,2 milyon TL vergi öncesi kâr elde etti. Bankanın aynı dönemde vergi sonrası net kârı 229,8 milyon TL oldu. 

 

Fibabanka’nın 2020 yılı Aralık sonu itibarıyla aktif toplamı geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 24 artarak 27,2 milyar TL’ye yükseldi.

 

Fibabanka’nın kredi portföy büyüklüğü net 18,8 milyar TL, kredilerin toplam aktifler içindeki payı ise yüzde 69 oldu. Aynı dönemde, toplam pasiflerin yüzde 61’ini oluşturan müşteri mevduatı yüzde 23 artışla 16,7 milyar TL seviyesine yükseldi. Güçlü sermaye odağını koruyan Fibabanka’nın 31 Aralık 2020 itibarıyla sermaye yeterlilik rasyosu ise yüzde 19,4 seviyesinde gerçekleşti.

2020 yıl sonu finansal sonuçlarını değerlendiren Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert, 2020’nin hem dünya hem de Türkiye için pandemiyle mücadele yılı olduğunu ve bu dönemde millî sorumluluk bilinciyle ekonomiye destek olmaya devam ettiklerini belirterek; ‘‘2020 yılının dördüncü çeyreği başarılı bir performansla hedeflerimiz doğrultusunda sona erdi. Bu yıl da, Türk bankacılık sektörünün genç ve dinamik oyuncularından biri olarak, faaliyetlerimizde müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu her an yanlarında olmaya devam ettik. ‘Anlarız hızla, çözeriz hızla’ yaklaşımımız ve ‘Müşterinin ayağına giden banka anlayışımız’ çerçevesinde, tabana yaygın bankacılık anlayışımızla, teknolojiyi tüm iş yapış şekillerimizin merkezine koyarak ürün çeşitliliğimizi artırmak en önemli hedeflerimiz olmaya devam ediyor. Bunu yapmanın yolunun da teknolojiyi, veriyi kullanmaktan geçtiğine inanıyoruz. Fiziksel yatırımlar yerine teknolojik yatırımlar yapmaya odaklanarak konvansiyonel bankacılıkla değil dijitalleşme ile hedefimize doğru ilerliyoruz. Bu doğrultuda 2020 yılında, büyük veri ve veri bilimi teknoloji alt yapısına yatırım yaptık. Mobil ve İnternet Bankacılığı kanallarımızı geliştirmeye yönelik yatırımlarımızı sürdürerek müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik yeni ürün ve hizmetler geliştirdik. 2021 yılında da yatırımlarımızı da ağırlıklı olarak teknoloji ve veri yönetimi alanında gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İzmir Valiliği resmi internet sayfasından yaptığı açıklama ile zirai don uyarısında bulundu.

 

Yapılan açıklamada; İzmir genelinde 19 Şubat Cuma günü gece yarısına kadar kıyı kesimlerde hafif, iç kesimlerinde orta, yer yer kuvvetli zirai don hadisesi beklendiğini bu nedenle de başta çiftçiler olmak üzere tüm vatandaşların tedbirli olmaları gerektiği uyarısında bulunuldu.

 

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sayfasında yayınlanan son hava tahminlerine göre Aliağa’da 17 Şubat Çarşamba ve 18 Şubat Perşembe günlerinde hava sıcaklığı sıfır dereceye kadar düşecek. Aliağa’da havanın sıfır dereceye kadar düşmesi zirai don tehlikesi oluştururken soğuk havanın hafta sonuna kadar sürmesi bekleniyor. Meteorolojik verilere göre Aliağa’da Cuma günü en düşük sıcaklık 4, Cumartesi günü ise 3 derece olacak. Çarşamba günü rüzgarın etkili olması tahmin edilirken hafta boyunca yağmur beklenmiyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kar yağışının devam ettiği bugünlerde düşmelerin önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken uzmanlar, uyarılarda bulunuyor. Karda yürürken düşmenin,  yumuşak doku travmasından kırıklara kafa travmalarına kadar gidebilen çeşitli yaralanmalara sebep olabileceğini belirten uzmanlar, en önemli unsurun ayakkabı olduğunu söyledi. Ayakkabıların kaymayı önleyici, zemine tam oturan, altında görünür çıkıntılar olan ve tercihen  ağırlığı fazla olmayacak  tarzda olması gerektiğini belirten uzmanlar, yürürken ellerin cebe sokulmaması gerektiğini vurguluyor.

 

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Hüseyin Alp Baturalp, içerisinde bulunduğumuz karlı kış günlerinde yürürken dikkat edilmesi gerekenler konusunda tavsiyelerde bulundu.

 

Kıyafetlere dikkat edilmeli

 

“Karda yürürken düşme,  yumuşak doku travmasından kırıklara kafa travmalarına kadar gidebilen çeşitli yaralanmalara sebep olabilir” uyarısında bulunan Dr. Hüseyin Alp Baturalp, “İçinde bulunduğumuz kış mevsiminde yoğun kar yağışı olan bu günlerde ve pandemi koşullarında bu travmalardan en iyi korunma yolu mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaktır.

Dışarı çıkarken ise ilk önce kıyafetlerimize dikkat ederek hazırlanmalı ve bu şekilde dışarı çıkmalıyız” diye konuştu.

 

Ayakkabı seçimi önemli

 

Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Hüseyin Alp Baturalp, şunları söyledi:

“En önemli unsur ayakkabılardır. Ayakkabılarımız kaymayı önleyici, zemine tam oturan, altında görünür çıkıntılar olan ve tercihen , ağırlığı fazla olmayacak   tarzda olmalıdır.

 

Ellerinizi cebe sokmadan yürüyün

 

Vücut dengemizi ağırlığımızı hafif öne vererek ve dizlerimizi hafif kırarak merkezde toplamalı,  ellerimizi ceplerimize sokmadan, küçük adımlarla yürümeye dikkat etmeliyiz. Bu bizim kaydığımızda dengemizi daha kolay sağlamamızı ve eğer düşersek daha az etkilenmemizi sağlayacaktır. 

 

Düşme durumunda ne yapılmalı?

 

Düşme durumunda ise ellerimizi ve kollarımızı açmak yerine daha toplu bir vaziyet almalı ve mümkün olduğunca uyluk, kalça ve omuz temasıyla sıralı olarak düşmeye çalışmalıyız.

 

Kıyafet seçimi de önemli

 

Giydiğimiz kıyafetler de çevremizdeki sürücüler tarafından kolayca görülmemizi sağlayacak tarzda parlak renklerden seçilmiş olmalıdır. Ayrıca karın parlak etkisinden korunmak amaçlı güneş gözlüğü kullanmak veya göz altlarına koyu makyaj yapmak faydalı olacaktır.”

 

Müzik dinlemeyin, sohbetten kaçının

 

Yürüme sırasında dikkat edilmesi gerekenlere de dikkat çeken Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Hüseyin Alp Baturalp, “Yürürken çevremizde olup bitenden de haberdar olmalıyız. Bu nedenle kulaklıkla müzik dinleme ya da yanımızdaki arkadaşımızla sohbet etmekten kaçınmalıyız. Bu bizim trafik içindeki yaklaşan tehlikeleri ve uyarıları duyarak tedbir almamızı sağlayacaktır. Karlı ve buzlu zeminlerde sadece biz değil araçlar da kayabilir ve bu bizim için ayrı bir tehlike unsurudur” uyarısında bulundu.

 

Pürüzsüz zeminlere dikkat!

 

Yürürken mümkün olduğunca ıslak ve buzlu alanlardan kaçınmanın önemine işaret eden Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Hüseyin Alp Baturalp, uyarılarını şöyle sıraladı:

“Özellikle eriyen su birikintileri gece donarak sabahları kaygan zemin oluştururlar. Binalara girişlerde dikkatli olunmalıdır. Genelde bina girişlerinde ve bina içlerinde pürüzsüz zeminler bulunur ve bunlar kaymak için çok elverişli alanlardır. Bina içine girdikten sonra ayaklarınızdaki karları temizleyin. Merdivenlerden inip çıkarken korkuluklara sıkı tutunduğunuzdan emin olun ve basamaklara tam basmaya gayret edin. Yürüyüş patikalarında kestirmelerden kaçının çünkü bu yollar az kullanıldığından buzlanma riskleri daha fazladır. Çatı altları gibi yukarıdan gelebilecek tehlikelere karşı da uyanık olmaya çalışın.”

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Koronavirüs nedeniyle maske hayatımızın bir parçası haline geldi. Ancak doğru maske seçimi ve beraberinde gelen maske alerjisi, kış aylarında maske kullanımı gibi konularla ilgili sorunlar yaşıyoruz. Doğru maske seçiminde nelere dikkat edilmeli? Maske alerjisinin nedenleri nedir? Kış aylarında maske koruyuculuğu nasıl sağlanır? Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay merak edilen tüm soruları yanıtladı. 

 

Kış aylarında maske koruyuculuğu nasıl sağlanır?

Kış aylarında maske kullanımı konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli konu, özellikle yağmurlu ve kar yağışlı havalarda maskelerin ıslanması. Nemlenen veya ıslanan maskeler, koruyuculuğunu tamamen kaybeder. Yağışsız havalarda da uzun süreli kullanımda maskeler nefesimizle nemlenmektedir. Koruyuculuğunu kaybetmesinin yanı sıra, nemlenen maskelerle ciltte temasa bağlı egzama ve kurdeşen oluşabilmektedir. Bu sebeplerden dolayı, ıslanan veya nemlenen maskenin yeni takılmış olsa bile hemen değiştirilmesi, yağışsız havalarda ise maskenin en fazla 3 saatte bir değiştirilmesi gerekmektedir. 

 

Doğru maske seçiminde nelere dikkat edilmeli?

Maskeler üretilirken birtakım işlemlerden geçer ve bu işlemler sırasında kullanılan bazı kimyasallar özellikle alerjisi olan hassas çocuklarda deri döküntülerine, kaşıntıya ve kızarıklığa neden olabilir. Maske alerjisinin önüne geçmek için maskenin özellikleri çok önemlidir. Bu noktada, temasa bağlı alerji riski düşük, lateks, paraben, naylon, klor gibi maddeler içermeyen, TSE onaylı cerrahi maskeler tercih edilebilir. Ayrıca tercih edilecek maskeler uzun süre kullanımda kulakları da rahatsız etmeyecek konforda seçilmelidir. Tercih edilecek maskenin Sağlık Bakanlığı’nın Ürün Takip Sistemi’nde kayıtlı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Covid 19 güvenli üretim sertifikası ve TSE tip 2 ürün onaylı olan maskelerin seçilmesi faydalı olacaktır. Yanı sıra, koruma açısından yine 3 katmanında da Meltblown içeren maskeler tercih edilebilir. 

Maske alerjisinin nedenleri nedir? 

Geleneksel cerrahi yüz maskeleri, N95 maskeleri ve yeniden kullanılabilir kumaş maskeleri içeren yüz maskeleri, temasa bağlı alerjik reaksiyonları tetikleyebilecek kimyasallar içerebilir. Yüz maskelerine karşı alerjik cilt reaksiyonları, maskelerin yapıldığı bir dizi kimyasal bileşene karşı gelişmektedir. Maske alerjisinin önüne geçmek için maskenin özellikleri çok önemlidir. Bu noktada, temasa bağlı alerji riski düşük, lateks, paraben, naylon, klor gibi maddeler içermeyen, TSE onaylı cerrahi maskeler tercih edilebilir.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı