Arzum küçük ev aletleri kategorisinde en teknolojik marka seçildi.

 Türkiye’nin ilk ve tek teknoloji tabanlı ödülü olan Tech Brands Turkey araştırmasında Arzum ‘Küçük Ev Aletleri’ kategorisinde en teknolojik marka seçilerek bu yıl da birincilik ödülünün sahibi oldu. 

 

Türkiye’nin en teknolojik markalarının ödüllendirildiği Tech Brands Turkey ödül töreni, 18 Şubat’ta teknoloji, inovasyon, dijital ve pazarlama sektörleri liderleriyle birlikte Tech Day’de online olarak gerçekleştirildi. Türkiye’nin en teknolojik markalarının belirlendiği ödüller; Tech Brands Turkey araştırması sonucunda toplam 26 farklı kategoride sahiplerini buldu. Arzum, Pazarlamasyon, Nielsen IQ Türkiye’nin kontrolünde, Türkiye’de temsili 12 ilde A, B, C1, C2, SES grupları ile gerçekleştirilen araştırmanın ilk yılında ‘Küçük Ev Aletleri’ kategorisinde 2020 yılında olduğu gibi bu yıl da en teknolojik marka seçilerek ikinci kez birincilik ödülüne layık görüldü. Türkiye’nin en teknolojik markaları Türkiye genelindeki tüketici kitlesinin vermiş olduğu yanıtlar baz alınarak hazırlanan raporun sonucunda belirlendi. 

 

Arzum Elektrikli Ev Aletleri Hakkında: 

Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev aletleri markası Arzum, 50 yılı aşkın köklü tarihiyle sektörde “Sen dokunursun değişir dünya” mottosuyla tasarladığı ürünlerle, güvenilir ve yenilikçi bir markadır. Türkiye’de ve dünyada, gıda hazırlama, pişirme ve kızartma, sıcak içecek hazırlama, temizlik, kişisel bakım, ütü olmak üzere 6 ürün kategorisinde 650 ürünüyle milyonlarca kişiye satış gerçekleştirmektedir ve global marka olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Küçük ev aletleri sektöründe Türkiye’de ilklere imza atarak sektöre yön veren Arzum, tasarım ve inovasyonu vazgeçilmezi olarak görmektedir. Bu vizyon ile, ulusal ve uluslararası birçok yarışmada prestijli ödülün sahibi olmuştur. 

 

Arzum aynı zamanda Arzum OKKA markasıyla Türk kahvesi kültürünün dünyaya yayılımını misyon edinmiştir. Doğrudan fincana servis, közde pişirilme ve kendi kendini yıkayabilme özellikleriyle dünyanın her yerinde ideal lezzet sunan Arzum OKKA'lar, Türk kahvesinin globalleşme serüvenine makineli çözüm olmuştur. 

 

Türkiye’de ilklere imza atarak sektöre yön vermeye hızla devam eden Arzum, 2019'un ilk yarısında Ducati birlikteliği ile sektörde ses getirmiştir. Tasarım ve performansın buluştuğu erkek bakım serisi Ducati by Arzum ile erkeklerin kişisel bakımında vazgeçilmez olan Arzum, bu pazarda büyümek için çalışmalarını hızla sürdürmektedir. 

2020’nin son aylarında gerçekleşen ve rekor taleple büyük bir başarı örneği olan Arzum’un halka arzı, kökleri 1966’ya dayanan markanın yolculuğundaki bir dönüm noktası olmuştur. Halka arz ile birlikte kurumsal kimliğine güç katan Arzum, güçlü bir marka olarak yoluna hızla devam etmektedir.  

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Oyun pazarının hacmi 365 milyar dolara yükselecek

We Are Social’ın Hootsuite ile birlikte hazırladığı küresel ölçekli 2021 Dünya Dijital Raporu’na göre, insanlar günde yaklaşık 7 saatini internet geçiriyor.  Günde ortalama 3,5 saat televizyon izleniyor, sosyal medyada 2,5 saat vakit geçiriliyor ve ortalama 1 saat de oyun oynanıyor. İnternet erişimin yüzde 92,6 oranında mobil telefonlar aracılığıyla sağlandığı dünyada, en çok indirilen uygulamalar içinde mobil oyunlar ilk sırada yer alıyor.

 

5 yılda yüzde 108 büyüyecek 

 

Mobil oyunlara gösterilen ilgi, oyun pazarının büyümesini ivmelendiriyor. Yatırım danışmanlığı hizmeti veren ARK tarafından hazırlanan rapora göre, 2020’de 175 milyar olan küresel oyun pazarı 2025'e kadar yaklaşık 365 milyar dolara yükselecek. 2020 itibarıyla 2,7 milyar olarak belirlenen mobil oyuncu sayısının ise 2023 yılında 3 milyarı geçmesi bekleniyor.

 

Orta Doğu ve Afrika pazarında lideriz

 

Küresel oyun pazarının 2020’de bir önceki yıla göre dört kat büyüdüğüne dikkat çeken IFASTURK Eğitim, Ar-Ge ve Destek Kurucusu Mesut Şenel, “Önümüzdeki 5 yılda küresel oyun pazarının 175 milyar dolardan 365 milyar dolara ulaşması beleniyor. Güvenli İnternet Merkezi’nin Dijital Oyunlar Raporu’na göre, sektörün ekonomik büyüklüğü bölgesel bazda değerlendirildiğinde Türkiye’nin Orta Doğu-Afrika pazarında lider konumda yer aldığını görüyoruz. Oyun sektörünün ülkemizdeki gelişimine katkı sağlamak için gerekli tüm desteği veriyoruz. Yenilikçi fikirleriyle oyun dünyasına katkı sunmak isteyen girişimcilerin devlet desteklerinden, teşviklerden faydalanmaları için uzman kadromuzla her aşamada yanlarındayız.” bilgisini verdi.

 

IFASTURK hakkında:

IFAS Türk Eğitim Ar-Ge ve Destek Danışmanlığı A.Ş., farklı iş kollarında faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firmalara, Ar-Ge ve Teknopark Danışmanlığı ile ihracata yönelik devlet destekleri danışmanlığı kapsamında müşterilerine ihtiyaçları doğrultusunda geniş yelpazede hizmetler sunan bir danışmanlık şirketidir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çocuklarda Kalp Üfürümü İle İlgili Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler

Çocukların muayenelerinde duyulan kalp üfürümleri aileleri telaşlandırsa da bu üfürümlerin büyük çoğunluğu masum olabiliyor. Masum üfürümlerde kalp normal işlevini tamamen sağlıkla sürdürürken, patolojik üfürümler altta yatan bir kalp rahatsızlığına işaret edebiliyor. Özellikle morarma, gelişim geriliği, düşük kilo, terleme gibi belirtilerle beraber görülen üfürümlerde mutlaka bir çocuk kardiyoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, çocuklarda kalp üfürümü ile ilgili önemli bilgiler verdi.  

Çocuk kalbinde üfürümle sık karşılaşılıyor

Üfürüm kalp ve damarlardaki kan akımının türbülansının göğüs duvarına yansımasıyla oluşan üfleme tarzı seslerin dinleme aleti  (steteskop) ile duyulmasıdır. Kalp muayenesinde sık rastlanan bulgular arasında yer alan kalp üfürümleri çeşitli özelliklerine göre; masum üfürümler, fonksiyonel üfürümler ve patolojik üfürümler olarak birbirinden ayrılmaktadır.  

Çocukların muayenelerinde üfürüm tespiti önemlidir

Çocukların muayenelerinde duyulan kalp üfürümleri altta yatan bir kalp hastalığının bulgusu olabileceği gibi; büyük çoğunluğu masum üfürümler, bir kısmı da fonksiyonel üfürümler olarak ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı çocukların yüzde 50-85 kadarında masum üfürümler duyulabilmektedir. Masum üfürümler normal sağlıklı kalpten kaynaklanan sesler olmasına karşın, patolojik üfürümler kalp hastalığına bağlı olmaktadır. Anemi gibi bazı durumlarda da fonksiyonel üfürümler duyulabilmektedir. 

Üfürüm her yaşta ortaya çıkabilir

Kalp üfürümleri her yaşta görülmekle birlikte, masum üfürümler sıklıkla 4-5 yaşından sonra tespit edilebilmektedir. Doğumsal kalp hastalıklarına bağlı patolojik üfürümler doğumdan itibaren duyulurken, edinsel hastalıklara bağlı üfürümler her yaşta ortaya çıkabilir. Bununla birlikte yenidoğan ve bebeklik döneminde duyulan masum üfürümler de bulunmaktadır. 

Çocuklarda çoğunlukla masum üfürüm görülür

En sık 4-5 yaşlarında ortaya çıkan masum üfürümler ateş yükselmesi,  koşma ve kalp hızını artıran diğer durumlarda daha yüksek şekilde duyulabilmektedir. Çocuklar genellikle ateşli iken doktora götürüldüklerinden bu muayenelerde üfürüm daha iyi hissedilebilmektedir.  Masum üfürümlerin duyulma şiddeti bu gibi durumlarda artabileceği gibi, zamanla azalıp kaybolabilmekte ya da aynı şekilde devam edebilmektedir. 

Patolojik üfürümlere dikkat!

Çocuklarda duyulan üfürümlerin daha az bir oranını patolojik üfürümler, yani altta yatan kalp hastalıklarına bağlı üfürümler oluşturmaktadır. Bu kalp hastalıkları doğumsal olabileceği gibi,  geçirilen bazı hastalıkların kalbi etkilemesiyle kalpte kalıcı bulguların oluştuğu edinsel hastalıklar da olabilmektedir.  Doğumsal kalp hastalıklarında doğumdan itibaren üfürümler duyulurken, edinsel (kazanılmış) hastalıklarda üfürümler daha sonra herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmektedir.  Örneğin akut romatizmal ateş kalbi etkileyerek kalp kapaklarında hasarlanmaya, aort, mitral kapak hastalıklarına ve üfürüme sebebiyet verebilmektedir. Akut romatizmal ateş genellikle 5-15 yaşları arasında sık karşılaşılan bir durum olurken, üfürüm de bu yaşları izleyerek ortaya çıkmaktadır. Kalbi etkileyen bir başka hastalık Kawasaki hastalığıdır, buna ek olarak juvenil romatoid artrit, sistemik lupus gibi hastalıklarda da nadiren kalp etkilenmektedir. Bu hastalıklarda da izleyen dönemde üfürüm görülebilmektedir. 

Üfürüme eşlik eden gelişim geriliği ve morarmaya dikkat!

Üfürüm tespit edilen çocuklarda altta yatan nedenle ilişkili olarak az ya da çok belirti ve bulgular ortaya çıkabilmektedir. Bazı durumlarda da tek bulgu üfürüm olabilmektedir. Doğuştan kalp hastalıklarının önemli kısmını kalp içi delikler ve büyük damarlar arası açıklıklar oluşturmaktadır. Bu delikler küçük olduğunda genellikle belirti vermez, ancak muayene sırasında üfürüm ile fark edilir. Kalp delikleri büyük olduklarında ise kilo alamama, beslenme güçlüğü, solunum ve sık solunum yolu enfeksiyonu gibi sıkıntılar görülür.

Fallot tetralojisi, büyük damarların ters çıkması gibi hastalıklarda ise morarma ve nefes sıkıntıları fark edilebilmektedir. Bunların ötesinde daha ağır birçok kompleks doğumsal kalp hastalıkları görülebilmektedir. Bu kalp hastalıklarında genellikle morarma, nefes darlığı, çabuk yorulma, beslenme güçlükleri, kilo alamama gibi belirtiler sıklıkla ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte çok nadir de olsa bazı önemli kalp hastalıklarında belirtilerin çok sinsi olabileceği ve bu durumun tanı ve tedavide gecikmelere yol açabileceği unutulmamalıdır. 

Genetik ve çevresel faktörler önemli

Doğumsal kalp hastalıklarının oluşumunda genetik ve çevresel etkileşim rol oynamaktadır. Sendromik durumlar, kalıtsal hastalıklar ve kromozomal anomaliler riski artırmaktadır. Bununla birlikte ebeveynlerinde veya kardeşlerinde doğumsal kalp hastalığı olanlarda da olmayanlara göre artmış hastalık riski söz konusu olmaktadır. Mitral ve aort kapak hastalıkları gibi romatizmal kapak hastalıklarına sebep olan akut romatizal ateş ise Beta hemolitik stereptekok ile üst solunum yolu enfeksiyonu geçirenlerde görülmektedir. Çevresel faktörlerden etkilenen akut romatizmal ateş, kalabalık ve düşük sosyoekonomik düzeyli toplumlarda daha çok izlenmekte ve genetik yatkınlığı olması nedeniyle tekrarlama olasılığı bulunmaktadır. 

Üfürümün ayırıcı tanısının konulması gerekir

Çocukların kalplerinde duyulan üfürümlerin mutlaka bir pediatrik kardiyoloji uzmanı tarafından ayırıcı tanısının konulması gerekmektedir. Teşhisin ardından gerekirse izlem ve tedavi planlaması yapılmalıdır. Aksi durumda masum üfürüm yanılgısı ile geri dönüşümsüz süreçlere girilme riski bulunmaktadır. 

Masum üfürümler için herhangi bir tedavi gerekmiyor

Masum üfürümler hastalık belirtisi olmadığından tedavisi gerekmemekte ve çocuğun yaşamını, fizik ve spor aktivitelerini etkilememektedir. Kalp hastalıklarına bağlı üfürümlerde ise tedavi ve izlem yaklaşımları altta yatan nedene göre değişmektedir. Bununla birl
ikte üfürüme sebep olan bütün kalp hastalıklarının tedavisi gerekmeyebilir. Örneğin kalpteki küçük deliklerin, hafif derecedeki kapak darlıklarının ve yetmezliklerinin tedavisi gerekmez. Ancak yaşam boyu oluşabilecek yan bulgular ve komplikasyonlar bakımından ömür boyu izlenmelidir.   

Önemli bir kalp problemi varsa girişimsel veya cerrahi yöntemler kullanılıyor

Kalpteki deliğin büyüklüğüne, kapaktaki darlığın veya kaçağın miktarına göre bu rahatsızlıkların bir kısmı sadece rutin kontrollerle, bir kısmı ilaç tedavileri ile takip edilmektedir. Klinik olarak önemli delikler, darlıklar, yetmezlikler ve daha önemli yapısal kalp hastalıkları söz konusu olduğunda ise girişimsel veya cerrahi yöntemlerle tedavi planlanmalı ve ömür boyu takip edilmelidir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bosch’un yanlış yönde giden sürücü uyarı sistemi artık ŠKODA araçlarında da yer alıyor

Veri bulutuyla hayat kurtarma

 

  • Bir ilk: ŠKODA araçlarının kokpitindeki ekran aracılığıyla doğrudan, yanlış yönde giden sürücü uyarısı.
  • Milyonlarca kullanıcı: Yanlış yönde giden sürücü uyarısı akıllı telefon uygulamasının 20 Avrupa ülkesinde aylık 2,5 milyon aktif kullanıcısı bulunuyor.
  • Hayat kurtaran uyarı: Bosch çözümü, civardaki sürücülere ve yanlış yönde giden sürücüye uyarı gönderiyor.

 

 “Uyarı! Yanlış yönde giden bir sürücü size doğru geliyor!” Yanlış yönde giden sürücüler hakkındaki trafik raporları sıklıkla meydana gelen durumlardır. Sadece Alman radyo istasyonlarında, her yıl bu türde yaklaşık 2.000 uyarı yayınlanıyor. Bu olaylar çoğunlukla ciddi ve hatta ölümlü kazalar başta olmak üzere kritik durumlara neden oluyor. Bulut tabanlı yanlış yönde giden sürücü uyarı sistemiyle Bosch, hem yanlış yönde giden sürücüleri hem de yaklaşan tehlikede risk altında olan tüm yol kullanıcılarını radyodaki trafik haberlerinden daha hızlı bir şekilde, saniyeler içerisinde uyaran bir çözüm geliştirdi. ŠKODA, Bosch’un yanlış yönde giden sürücü uyarısını tercih eden dünyadaki ilk otomobil üreticisi oldu. Yeni bir bilgi-eğlence uygulaması sayesinde, ŠKODA sürücüleri, hayat kurtaran uyarıyı doğrudan, araçlarının kokpitindeki ekran üzerinden alacaklar. Bosch Mobilite Bilişim Çözümleri bölümünün Başkanı Dr. Mathias Pillin, “Hedefimiz, “Yaşam İçin Teknoloji” anlayışımıza paralel olarak her otomobile yanlış yönde giden sürücü uyarısı sistemini yerleştirmektir. Yanlış yönde giden sürücülerin yol açtığı her ölüm, her yaralanma istenilmeyen bir durumdur” dedi. 2021 yılının ilk çeyreğinden itibaren ŠKODA, en iyi bilgi-eğlence sistemleriyle donatılmış olan ŠKODA SUPERB, SCALA, KAMIQ, KAROQ ve KODIAQ gibi pek çok modelde yanlış yönde giden sürücü uyarısı sistemini sunacak. Diğer araç modellerinin de yıl bitmeden bu modelleri takip etmesi planlanıyor. ŠKODA Traffication uygulamasının Ürün Müdürü Michal Vondra, “Yolda güvenliği artırmak ŠKODA için önemli bir hedef. Trafikte yanlış yönde giden sürücü uyarısı veren Traffication isimli yeni uygulamamız, bizi bu hedefe ulaşmaya bir adım daha yaklaştırıyor” dedi.

 

Yanlış yönde giden sürücülerin neden olduğu öngörülemeyen tehlike

Yanlış yönde giden sürücülerin yol açtığı kazalar nadir görülür, ancak meydana geldiğinde genellikle sonuçları ciddi oluyor. Fakat çoğu durumda da öngörülemeyen tehlikenin uyarısı çok geç geliyor. Söz konusu durumların üçte biri genellikle ortalama 500 metre sonrasında sona erer ve en kötü senaryoda ölümcül sonuçlar doğurur. Bosch’un doğrudan ŠKODA araçlarının bilgi-eğlence ünitesine kurulu bulut tabanlı uyarı sistemi ile iki şirket, artık yanlış yönde giden sürücülerin yol açtığı kaza sayısını daha da azaltmak istiyor. Bir araç otoyol girişine veya çıkışına yaklaştığında sistem, mevcut isimsiz GPS konumunu otomatik olarak buluta gönderir. Yazılım, Bosch'un Cloud-Backend’inde aracın mevcut yönünü ve izin verilen seyahat yönünü karşılaştırır. Bu iki bilginin çatışması durumunda sistem, yanlış yönde giden sürücüyü hatası konusunda uyarmak için ekrana yanıp sönen bir uyarı gönderir. Bu çözümün ayırt edici özelliği, uyarının sadece birkaç saniye içerisinde yapılmasıdır. Çoğu durumda bu uyarı, sürücü otoyola çıkmadan önce yapılır. Ayrıca Bosch ve Škoda bu uygulamanın, ağa bağlı ve potansiyel olarak risk altında olan tüm karayolu kullanıcılarını anında uyarmasını planlıyor. Bu özellik, bu yılın ilerleyen dönemlerinde kullanılabilir hale gelecek. Pillin, “Bosch yanlış yönde giden sürücü uyarısı uygulamasına ne kadar çok araç bağlanırsa, görünmez güvenlik ağı da o kadar etkili olacaktır.” dedi. Araç otoyolun giriş ve çıkış alanından çıktıktan sonra, araç ile bulut arasındaki veri alışverişi sona erer. Bosch, ŠKODA araçlarını yanlış yönde giden sürücü uyarısı sistemiyle donatmanın yanı sıra, bu özelliği giderek daha fazla araçta sunmak için diğer otomobil üreticileriyle de görüşüyor.

 

20 ülkede 25 uygulama ortağı

Bosch’un bulut tabanlı yanlış yönde giden sürücü uyarı sistemi, 2018 yılından bu yana akıllı telefon uygulaması olarak kullanılıyor ve Avrupa’daki 25 uygulama ortağı tarafından sunuluyor. Böylece toplam 26 milyon kullanıcıya ulaşması sağlanıyor. Sistemi uygulamak için, radyo istasyonlarının ve ayrıca yayın, navigasyon ve haber sağlayıcıların akıllı telefon uygulamalarına bir yazılım modülü entegre edildi. Böylelikle, isimsiz GPS verileri akıllı telefon ile buluta gönderilir ve Bosch’un Backend’inde analiz edilir. Uyarı, akıllı telefon ekranı ve sesli sinyal ile verilir. İspanya, Fransa, İsveç, Norveç, Polonya, İtalya ve Birleşik Krallık başta olmak üzere Avrupa’da ayda yaklaşık 2,5 milyon tekil aktif kullanıcı Bosch'un Avrupa'daki yanlış yönde giden sürücü uyarı sistemini kullanıyor. Sistemin ilk kez Avrupa'nın dışına çıkması ve ABD ve Kanada'ya genişlemesi ile birlikte sisteme yeni kullanıcılar katılacak. Bosch’un Cloud-Backend’i her gün 4,5 milyondan fazla yolculuğu yanlış yoldan giden sürücülerin riskine karşı değerlendiriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gülben Ergen Zirvedeki yerini koruyor!

Gülben Ergen dinleyicisinden gelen talepler doğrultusunda son albümünü “Seni Kırmışlar” ın ikinci klibini söz ve müziği Özlem Günkaya ‘ya düzenlemesi Taşkın Sabah'a ait olan ‘Ben Buralardan Gidicem’e  Murat Joker yönetmenliğinde çekti.

 

Her çıkardığı albümünde bugüne kadar pek çok hit şarkıya imza atan Gülben Ergen çıktığı andan itibaren zirvedeki yerini koruyan son albümünü “Seni Kırmışlar” ın ikinci klibi ‘Ben Buralardan Gidicem’ ile zirvedeki yerini korurken Youtube trend videolar listesinde de uzun süre kaldı…

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

"Yunus’un Nefesi Sevgi Dili" Konseri

Azez’deki Yunus Emre Enstitüsünde tiyatro grubunun ardından bir müzik grubu da kuruldu. Ekip Yunus Emre Yılı kapsamında sahne alarak dinleyicileri Yunus Emre ilahileri ile buluşturdu.

T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından ilan edilen 2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı kapsamında Yunus Emre Enstitüsünün gerçekleştireceği ilk etkinliğin merkezi geçtiğimiz Eylül ayında Suriye’de açılan Azez Yunus Emre Enstitüsü oluyor.

Zeytin ağacı kadar kadim ve kutsal, zeytin dalı gibi barışın dilendiği Akdeniz’in esenlik veren rüzgarını Yunus’un nefesi ile bir araya getirerek herkese yeniden hissettirmek amacıyla düzenlenen konserde Türk ve Suriyeli sanatçılar sahne aldı.

18 Şubat 2021 tarihinde Azez Yunus Emre Enstitüsü Konferans Salonunda gerçekleşen “Sevgi Dili” konseri ile savaşın tüm zorluklarını sırtlayarak zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan Suriyelilerin mesajı kültür sanat eliyle tüm dünyaya iletildi.

Konserin ilk bölümünde büyük Türk şairi ve mutasavvıfı Yunus Emre’nin birçok makamda bestelenmiş olan ilahilerinden bir seçki ile birlikte Mesud Cemil’e ait nihavend saz semaisi ile beraber ikinci bölümünde ise bir kısmı Türk-Arap ortak kültür mirasımız olarak görülen Endülüs’ten Suriye’ye Arap dünyasının kadim eserlerinin okunacağı bir repertuar icra edildi.

Provalar esnasında yapılan röportajda grup üyelerinden müzik aranjörü ve kompozitör Adnan El Esmer Türk müziğine çok ilgi duyduğunu belirterek, özellikle Tamburi Cemil Bey’in de oğlu olan Mesud Cemil Bey’in saz semailerini çok beğendiğini dile getirdi. Müzisyen Esmer, Mesut Cemil Bey’in dünya müziği ve bilhassa doğu musikisi içinde mühim şaheserlere sahip olduğunu, bu eserlerin adeta akademik öğreticiliği bünyesinde barındıran kompleks müzik harmonileri ve ritim tarzları içerdiğini ifade etti.

Suriyeli bir müzisyen olarak Yunus Emre Enstitüsünün düzenlediği etkinliklerin bir parçası olmanın kendisi için büyük bir fırsat olduğunu, bu tür kurumlardan destek görmenin ve aynı amaç için çalışacak birilerine sahip olmanın harika bir duygu olduğunu belirterek sözlerine devam eden El Esmer, Yunus Emre’nin mesajının Suriye halkının yanında duran tek ülke olan Türkiye’nin kültür ve medeniyetinin anlaşılmasında özel bir yere sahip olduğunu söyledi. Bu kültür ve medeniyetin bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Müzik ekibi, Zeytin Ağacı tiyatro ekibi ile birlikte 3-4 Mart 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek Türkiye Turnesi kapsamında Mardin ve Kahramanmaraş’ta da sahne alacak.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

240 müzisyenden 10 gün boyunca 24 saat kesintisiz canlı konser – “Her Ev Bir Sahne”

Milyon Yapım, gelir elde edemeyen müzisyenler için “Her Ev Bir Sahne” projesi başlattı. Türkiye’nin dört bir yanından 240 müzisyen 10 gün boyunca evlerinden 24 saat kesintisiz canlı konserler, Pepsi’nin katkılarıyla gerçekleşecek. 28 Şubat tarihine kadar gerçekleşecek konserlerin bilet satışlarından elde edilecek gelir, katılımcı müzisyenlere eşit olarak paylaştırılacak.

 

Proje kapsamında, başvurular ile seçilen Türkiye’nin dört bir yanından 240 müzisyen, 10 gün boyunca 24 saat kesintisiz canlı konserler verecek. Her sanatçının maksimum 45’er dakika konser vereceği etkinlik, Türkiye’nin ilk biletli online etkinlik platformu Sosyo’dan canlı yayınlanıyor.

 

Dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyan “Her Ev Bir Sahne” etkinliğinin biletleri 10 liradan satılıyor. Türkiye’nin önemli sanatçıları; Moğollar, Manga, Gazapizm, Flört, Buray ve Gripin’in de aralarında olduğu birçok sanatçı çekecekleri videolarla projeye destek veriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘GAİN Sahne'nin bu haftaki konuğu kendine özgü tarzıyla öne çıkan Gaye Su Akyol oldu

Her hafta farklı müzik türlerini daha önce yorumlamamış müzisyenlerle buluşturan ‘GAİN Sahne’ yeni bölümüyle yayında. 

 

İlk albümünden bu yana tarzı ve sesiyle herkesi büyüleyen Gaye Su Akyol ‘GAİN Sahne’nin bu haftaki konuğu oldu.

 

Bestesi ve güftesi kendisine ait ilk albümü “Develerle Yaşıyorum”u 2014 yılında yayımlayan ve Anadolu müziğini, psikedelik, surf, punk gibi rock’ın alt türleri ve elektronik müzik ile birleştiren Gaye Su Akyol, ‘GAİN Sahne’de izleyici ile buluşuyor.

 

Söz ve müziği Rüştü Demirci’ye ait olan “Dalgalandım da Duruldum” ve 2020 yılında çıkardığı albüme de adını veren “İsyan Manifestosu”nu kendine özgü tarzı ile yorumlayan  Gaye Su Akyol ile GAİN Sahne’de farklı duyguları aynı anda yaşarken GAİN’e özel bu performansların sahne arkası görüntüleriyle sanatçının müzikal yolculuğunu anlattığı keyifli sohbete tanık olma fırsatı da bulacaksınız. 

 

‘GAİN Sahne’ farklı tarzlardaki sanatçıların sahne performanslarına tanıklık edeceğiniz üç farklı bölümüyle her pazartesi, salı ve çarşamba günü GAİN’de!

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Paylaştığımız Dünyanın Güzellikleri, Şubat Ayında DocuBox HD Ekranlarında

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde HD kalitesiyle izleme deneyimi sunan belgesel kanalı DocuBox HD, ilginç yapımlarıyla muhteşem keşiflerin kapısını açıyor. 

Şubat ayında DocuBox HD ekranlarında, “Paylaştığımız Dünya” belgesel serisinde üzerinde yaşadığımız “soluk mavi noktanın” güzelliklerini ve bu güzellikleri koruma sorumluluğumuzu hatırlayacağız. Çevreye verilen zararı düzeltmeye çalışan insanları bulmak için dünyayı gezen veteriner, biyolog ve maceraperest Mannaïg de Kersauson’a eşlik edeceğiz.

İnsanoğlunun doğayla uyum içinde yaşamak için bulduğu yeni veya eski yöntemlerin arayışında olan Kersauso’nun dünyanın farklı yerlerinden bilim insanlarıyla, uzmanlarla ve bölgeden kabile üyeleriyle bu çevre sorunları ve bu dengenin nasıl tekrar kurulabileceği hakkında konuşmalarına tanık olacağız.

DocuBox HD “Paylaştığımız Dünya (Sharing the Earth)” Belgesel Serisi:

  • Kenya / 20 Şubat Cumartesi, Saat 21:00
  • Tayland / 22 Şubat Pazartesi, Saat 23:00
  • Madagaskar / 23 Şubat Salı, Saat 20:00

 

DocuBox HD yayınlarına, seçkin TV platformları KabloTV Kanal 122, D-Smart Kanal 58 ve Vodafone TV kanal 163 üzerinden ulaşılabiliyor. DocuBox HD içeriklerine ayrıca, FilmBox websitesi ve FilmBox + uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tasarımcı, mühendis ve akademisyen Avşar Gürpınar gençlerle buluşuyor

İstanbul Modern, Borsa İstanbul Grubu sponsorluğunda gerçekleştirilen Genç Salı Eğitim Programı’nı çevrimiçine taşıyarak sanatçılarla gençleri bir araya getirmeyi sürdürüyor. 18-25 yaş arası gençlerin katıldığı program, 23 Şubat’ta Avşar Gürpınar konuk ediyor

"Genç Salı" Çevrimiçi Eğitim Programı şubat ayında tasarımcı, mühendis ve akademisyen Avşar Gürpınar’ı ağırlıyor. Tasarım konusuna odaklanan program, Gürpınar’ın yakın dönemde gerçekleştirdiği proje ve sergilerden örnekler sunmasıyla başlıyor. Tasarım alanında disiplinlerarası çalışmaya, kişisel üretim deneyimlerine, yöntemlerine ve araştırma süreçlerine dair sanatçının düşüncelerini katılımcılar ile paylaşmasıyla devam ediyor. Disiplinlerarası bakış açısıyla öneriler sunan Gürpınar, gençlere profesyonel gelişimlerine katkı sağlayabilecek fikirlerini aktarıyor ve sorularını yanıtlıyor. 

Sanatçılar deneyimlerini gençlerle paylaşıyor

Genç Salı Eğitim Programı, resim, heykel, yerleştirme, sinema ve fotoğraf gibi farklı alanlarda sanatçıların, eğitim yaşantılarından kişisel ve profesyonel gelişim hikâyelerine uzanan deneyimlerini gençlerle paylaşmalarını amaçlıyor. Program. katılımcılara yaratıcı üretimlerde bulunmanın engelleri ve sorunlarını tanımak, bunları aşmanın olasılıklarını tartışmak için sanatçılarla tanışmak, tecrübelerini dinlemek ve yeni bakış açılarını keşfetmek için fırsatlar sunuyor. 

Tarih: 23 Şubat 2021, Salı

Saat: 16.00-17.00

Etkinlik Mekânı: Çevrimiçi canlı yayın

Katılımcı Sayısı: 50

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı