‘GAİN Sahne'nin bu haftaki konuğu kendine özgü tarzıyla öne çıkan Gaye Su Akyol oldu

Her hafta farklı müzik türlerini daha önce yorumlamamış müzisyenlerle buluşturan ‘GAİN Sahne’ yeni bölümüyle yayında. 

 

İlk albümünden bu yana tarzı ve sesiyle herkesi büyüleyen Gaye Su Akyol ‘GAİN Sahne’nin bu haftaki konuğu oldu.

 

Bestesi ve güftesi kendisine ait ilk albümü “Develerle Yaşıyorum”u 2014 yılında yayımlayan ve Anadolu müziğini, psikedelik, surf, punk gibi rock’ın alt türleri ve elektronik müzik ile birleştiren Gaye Su Akyol, ‘GAİN Sahne’de izleyici ile buluşuyor.

 

Söz ve müziği Rüştü Demirci’ye ait olan “Dalgalandım da Duruldum” ve 2020 yılında çıkardığı albüme de adını veren “İsyan Manifestosu”nu kendine özgü tarzı ile yorumlayan  Gaye Su Akyol ile GAİN Sahne’de farklı duyguları aynı anda yaşarken GAİN’e özel bu performansların sahne arkası görüntüleriyle sanatçının müzikal yolculuğunu anlattığı keyifli sohbete tanık olma fırsatı da bulacaksınız. 

 

‘GAİN Sahne’ farklı tarzlardaki sanatçıların sahne performanslarına tanıklık edeceğiniz üç farklı bölümüyle her pazartesi, salı ve çarşamba günü GAİN’de!

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Paylaştığımız Dünyanın Güzellikleri, Şubat Ayında DocuBox HD Ekranlarında

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde HD kalitesiyle izleme deneyimi sunan belgesel kanalı DocuBox HD, ilginç yapımlarıyla muhteşem keşiflerin kapısını açıyor. 

Şubat ayında DocuBox HD ekranlarında, “Paylaştığımız Dünya” belgesel serisinde üzerinde yaşadığımız “soluk mavi noktanın” güzelliklerini ve bu güzellikleri koruma sorumluluğumuzu hatırlayacağız. Çevreye verilen zararı düzeltmeye çalışan insanları bulmak için dünyayı gezen veteriner, biyolog ve maceraperest Mannaïg de Kersauson’a eşlik edeceğiz.

İnsanoğlunun doğayla uyum içinde yaşamak için bulduğu yeni veya eski yöntemlerin arayışında olan Kersauso’nun dünyanın farklı yerlerinden bilim insanlarıyla, uzmanlarla ve bölgeden kabile üyeleriyle bu çevre sorunları ve bu dengenin nasıl tekrar kurulabileceği hakkında konuşmalarına tanık olacağız.

DocuBox HD “Paylaştığımız Dünya (Sharing the Earth)” Belgesel Serisi:

  • Kenya / 20 Şubat Cumartesi, Saat 21:00
  • Tayland / 22 Şubat Pazartesi, Saat 23:00
  • Madagaskar / 23 Şubat Salı, Saat 20:00

 

DocuBox HD yayınlarına, seçkin TV platformları KabloTV Kanal 122, D-Smart Kanal 58 ve Vodafone TV kanal 163 üzerinden ulaşılabiliyor. DocuBox HD içeriklerine ayrıca, FilmBox websitesi ve FilmBox + uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tasarımcı, mühendis ve akademisyen Avşar Gürpınar gençlerle buluşuyor

İstanbul Modern, Borsa İstanbul Grubu sponsorluğunda gerçekleştirilen Genç Salı Eğitim Programı’nı çevrimiçine taşıyarak sanatçılarla gençleri bir araya getirmeyi sürdürüyor. 18-25 yaş arası gençlerin katıldığı program, 23 Şubat’ta Avşar Gürpınar konuk ediyor

"Genç Salı" Çevrimiçi Eğitim Programı şubat ayında tasarımcı, mühendis ve akademisyen Avşar Gürpınar’ı ağırlıyor. Tasarım konusuna odaklanan program, Gürpınar’ın yakın dönemde gerçekleştirdiği proje ve sergilerden örnekler sunmasıyla başlıyor. Tasarım alanında disiplinlerarası çalışmaya, kişisel üretim deneyimlerine, yöntemlerine ve araştırma süreçlerine dair sanatçının düşüncelerini katılımcılar ile paylaşmasıyla devam ediyor. Disiplinlerarası bakış açısıyla öneriler sunan Gürpınar, gençlere profesyonel gelişimlerine katkı sağlayabilecek fikirlerini aktarıyor ve sorularını yanıtlıyor. 

Sanatçılar deneyimlerini gençlerle paylaşıyor

Genç Salı Eğitim Programı, resim, heykel, yerleştirme, sinema ve fotoğraf gibi farklı alanlarda sanatçıların, eğitim yaşantılarından kişisel ve profesyonel gelişim hikâyelerine uzanan deneyimlerini gençlerle paylaşmalarını amaçlıyor. Program. katılımcılara yaratıcı üretimlerde bulunmanın engelleri ve sorunlarını tanımak, bunları aşmanın olasılıklarını tartışmak için sanatçılarla tanışmak, tecrübelerini dinlemek ve yeni bakış açılarını keşfetmek için fırsatlar sunuyor. 

Tarih: 23 Şubat 2021, Salı

Saat: 16.00-17.00

Etkinlik Mekânı: Çevrimiçi canlı yayın

Katılımcı Sayısı: 50

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü medikal tekstille ihracatını katlıyor

Ege Giyim Sanayicileri Derneği’nin (EGSD) pandemide tedarik sektörünü ele aldığı panele Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Burak Sertbaş katıldı. Toplantının moderatörlüğünü ise EGSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Okay Şimşek yaptı.

 

Toplantının açılışında bir konuşma yapan EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, EGSD’nin 29 yıldır sektörün nabzını tutmaya devam ettiğini söyledi. Bu dönemde tedarik sektörümüz ile bir araya gelmek istediklerini söyleyen EGSD Başkanı Ertuğrul, korona virüs nedeniyle etkinliklerin sanal ortama taşındığı bu süreçte, sanal ticaret heyetleri, sanal ortamda gerçekleştirilecek ticari faaliyetler ve fuarların yeni fırsatlar doğurduğunu söyledi.

 

2020 yılının Pandeminin etkisi ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hazır giyim ve tedarik sektöründe beklenmedik etkiler yarattığını söyleyen Ertuğrul, “Haziran ayından sonra ihracatımız olumlu yönde ivme göstermiş olsa da ekosistem içerisindeki bir alanda yaşanan sorunlar sektörün geneline yansımaktadır. Pandemi sürecinde Pazarda yaşanan daralma, döviz hareketliliğinin sektörümüze yansımaları ve iplik fiyatlarındaki artışın tedarik zincirindeki etkisini konuşacağımız bugün de sektörümüzün önemli temsilcilerini ağırlamaktan ve bu konulardaki düşüncelerini öğrenmekten memnunuz” diye konuştu.

 

Teknik tekstil ihracatı 3 milyar dolara ulaştı

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye geneli teknik tekstil ihracatının 2020 yılı Ocak – Aralık döneminde yüzde 76 artarak 3 milyar dolara ulaştığını, Ege Bölgesi’nde ise teknik tekstil ihracatının yüzde 98 artarak 194 milyon dolara yükseldiğini açıkladı.

 

“Teknik tekstil ihracatımız ve bu konudaki alt yapı çalışmalarımız artarken 2014 yılında kurduğumuz ve öncelikli çalışma alanları koruyucu, medikal ve sportif teknik tekstiller olan Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin bu süreçte önemi daha da arttı. TEKSMER’in öncelikli alanlarının pandemi sürecinde öne çıkan ürün grupları ile kesişmesi Bölgemiz teknik tekstil üretim ve ihracatı için avantaj sağladı.”

 

EİB sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyle yükseliyor

 

Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde pandeminin de etkisiyle teknik tekstil dışında yükselen diğer iki önemli trendin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme olduğuna değinen Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiğini hatırlattı.

 

“Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Komitemiz, korona virüse rağmen dijital ortamda yoğun bir mesai yaptı ve “Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosu”nu oluşturdu. Manifestomuz bundan sonraki süreçte sürdürülebilirlik ilgili çalışmalarımız için bir yol haritası niteliğinde olacak. Sürdürülebilirlik ile ilgili ulusal ve uluslararası ağlara dahil olarak aktif görevler almayı planlıyoruz. Bu amaçla 2019 yılında Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilirlik ile ilgili en büyük inisiyatifi Global Compact’a Ege İhracatçı Birlikleri olarak üye olduk. Dijitalleşme alanındaki gelişmeler ise uzak pazarları yakın hale getirdi. 2020 yılında düzenlediğimiz sanal fuarlar ve sanal ticaret heyeti organizasyonlarıyla yeni ticari bağlantılar gerçekleştirdik. İhracatçılarımız, 2020 yılı başında akıllarından bile geçirmedikleri ülkelere dijitalleşme sayesinde ihracat yapar hale geldi.”

 

Türk pamuğu GDO’suzdur – GMO Free olarak markalaşmıştır

 

Hammadde fiyatlarına da değinen Jak Eskinazi, pamuk fiyatlarının artmaya devam ettiğini, iplik ve kumaş temininde ciddi sıkıntılar yaşandığını sözlerine ekleyerek “Örneğin, Amerikan pamuğuna uygulanan 3 verginin bu süreçte kaldırılması isabetli bir karar olacaktır.” şeklinde sözlerini noktaladı.  

 

Öngörülebilir döviz kuru beklentileri olduğunu söyleyen Eskinazi, “Sürdürülebilirliği gündemimize aldığımızda bir adım öne çıkarız, Avrupa’da karbon ayak izi vergileri başlayacak. Tedbirimizi şimdiden almalıyız. Türk pamuğu tamamen GDO’suzdur – GMO Free olarak markalaşmıştır, bunu tüm dünyaya tanıtıyoruz, İzmir’den açılan roro seferleri mesafeleri kısaltıyor, navlun konusunda sektörümüz için büyük avantaj sağlayacaktır. Ürün tedariğinin zorlaştığı bu dönemde sanayicilerimizin işbirliği içerisinde çalışacağına ve süreçten güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

 

Tüketicilerin yüzde 60’ından fazlasının tercihi çevre dostu ürünler

 

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, pandemiyle birlikte küresel hazır giyim perakende devlerinin tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirmeye başladığını söyledi.

 

“Bu yeniden değerlendirme neticesinde hâlihazırda Uzak Doğu ülkelerinin domine ettiği tekstil ve hazır giyim üretiminin Türkiye’ye kayması beklentisi de oluştu. Bu beklentide Türkiye’nin stratejik konumu ve üretimdeki yetkinliğinin payı büyük. Burada karşımıza çıkan kapasite sorunu olabilir. Bu sorunu aşmanın tek yolu ise yatırım. Öngöremediğimiz kurlar, bizleri yatırım konusunda karar verme konusunda da sıkıntıya düşürüyor. Pandemi sürecinde pazarda yaşanan daralmayla ilgili değinmek istediğim bir diğer konu değişen tüketim alışkanlıkları. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa’da da durumun aynı şekilde olması, kapanmaların olması, insanların evden çalışması gibi sebeplerle, giyime olan talep azalmış durumda. COVID-19 sürecinde tüketicilerin tekstil ve hazırgiyim ürünlerinde sürd&uuml
;rülebilirlik konularına daha sıkı şekilde entegre olduğu gördük. McKinsey & Company tarafından yapılan araştırma tüketicilerin 60’ından fazlasının çevre dostu ürünleri tercih ettiklerini gösteriyor. Tüketiciler biz üreticileri sürdürülebilir, çevre dostu ürünler yapmamız yönünde zorluyor.”

 

Hammadde ve navlun fiyatları ihracatçıları zorluyor

 

Bütün hazır giyim ihracatçılarının ortak probleminin düşük kur ve bunun karşısında yükselmeye devam eden iplik ve kumaş fiyatları olduğunun altını çizen Sertbaş şöyle devam etti:

 

“Özellikle organik kumaş olmak üzere, her türlü pamuklu, polyester, bambu ve viskon içerikli örme kumaşların temininde ciddi zorluk yaşamaktayız. Hammadde fiyatlarındaki artış bazı firmalarda üretimi durma noktasına getirdi. Bazılarında ise müşterilerden sipariş iptalleri gelmeye başladı. Navlun fiyatlarında yaşanan artışlar firmaların maliyetini artırıyor. Diğer taraftan işçilik ve enerji giderleri gibi temel girdi maliyetlerimiz de arttı. Ama bu artışları fiyatlarımıza yansıtamıyoruz. Alıcılar bunu kabul etmiyor. Hammadde fiyatlarında görülen artışlar tedariki zorlaştırırken, doların düşüş trendinde olması ise fiyatta rekabetçiliği zorlar hale geldi. Hem ihracatta hem de iç piyasada fiyat istikrarı sağlanamamaktadır. Kurlar yüksekken hammadde alan üreticiler, şu anda ürettikleri ürünleri düşük kurla ihraç etmek zorunda. Ocak ayı ihracat rakamlarımız artış gösterdi, ancak kur oynaklığı ve hammadde fiyatlarındaki artış devam ederse, 2021 ihracat hedefimizi gerçekleştirme konusunda sıkıntı yaşayacağız.”

 

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü pandemiye rağmen ihracatta ilk üçte

 

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün pandemiye rağmen Türkiye genelinde 17,1 milyar dolar ihracat yaparak otomotiv ve kimya sektörlerinin ardından üçüncü büyük sektör olduğunu açıklayan Burak Sertbaş, “Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği olarak ise 1,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek geçen yılki ihracat seviyemizi koruduk. Bunda özellikle medikal ürünlerin payı büyük. En fazla artış pandeminin etkisiyle medikal teknik tekstil ürünlerinde gerçekleşti. Türkiye geneli medikal tekstil ihracatımız yüzde 2.204 artarak 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti, bu süreçte Ege’den yaptığımız medikal teknik tekstil ihracatı ise 92 milyon dolar oldu. Medikal teknik tekstil ihracatının artışında cerrahi elbiseler ve maskeler asıl payı oluşturdu. Maske ve cerrahi elbise ihracatındaki hibe şartının kaldırılmasıyla medikal tekstil ihracatımızı daha yukarılara çekebiliriz.” diye konuştu.

 

Panelde İZTO Meclis Başkan Yardımcısı İrfan Erol, EBSO Meclis Üyesi Fatih Güven ve Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özpehlivan da görüşlerini dile getirdi.

       

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Lüleburgaz Hobi bahçeleri için kuralar çekildi

Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi (LYKA) ve Sinan Atakan Yavuz Parkı’nda bulunan toplam 57 adet hobi bahçesi, düzenlenen kura çekimiyle sahiplerini buldu.

 

Lüleburgaz Belediyesi’nin, kent içerisinde belli başlı yerlerde faaliyete sunarak, vatandaşlarda tarımsal üretim konusunda bilinç oluşturmak amacıyla faaliyete geçirdiği hobi bahçelerinden LYKA ve Sinan Atakan Yavuz Parkı’ndaki hobi bahçeleri için kura çekimi düzenlendi.

 

Toplam 57 adet hobi bahçesi

 

LYKA’da korona virüs önlemleri kapsamında gerçekleştirilen kura çekiminde bu yıl tahsis edilecek toplam 57 adet hobi bahçeleri için yerler tek tek belirlendi. Bu doğrultuda LYKA için 29, Sinan Atakan Yavuz Parkı’ndaki hobi bahçeleri için ise 28 adet hobi bahçesi yeni sahiplerine kavuştu. Hobi bahçelerinin, sözleşmelerin düzenlenmesinin ardından yeni sahiplerine bugün itibariyle teslimine başlandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hukukçu Latif Cem Baran : HDP ‘nin Kapatılmasının Hukuki Yolu Açık

Avukat Latif Cem Baran , sivil siyaseti güçlendirmek bakımından getirilen siyasi parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemelerin terör örgütü propagandası yapan HDP tarafından suiistimal edildiğini ifade etti. Anayasal değişiklik için geçerli olan sandalye sayısına da dikkat çeken Baran “ Milli irade çaresiz değildir, gerekirse ara seçimle yeterli çoğunluk sağlanabilir” ifadelerini kullandı. 

 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği HDP Kapatılsın çağrısı üzerine, Optimar Araştırma Şirketi tarafından yapılan HDP Kapatılsın mı? anketine dikkat çeken Baran “İlgili araştırmada katılımcıların 66 sı kapatılması tarafında oy kullanmış. Ayrıca oy verenlerin 7 si HDP seçmeninden oluşuyor. Araştırma sonuçları da milli iradeyi gösteriyor. Anayasanın 78. Maddesi gereği ara seçim uygulanarak HDP’nin kapatılabileceğinin aktaran Baran, mecliste 30 koltuğun boşalması 3 ay içerisinde erken ara seçim kararı alınmasının önünü de açacaktır. Ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Doğu ve Güneydoğu da  yüzde 60 çoğunluğa ulaşılması ise anayasal değişiklikleri yapma çoğunluğuna da ulaşmayı sağlar. Mevcut sistemde siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran düzenlemeler, HDP tarafından suiistimal edilmekte, Yüce Meclisimizde açıktan terör propagandası yapılmaktadır. Milli irade bu açık hainlik karşısında çaresiz değildir” ifadesini kullandı.

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sisal Şans’tan yepyeni bir oyun “Ev Kazan”

Yaygın erişim ağı ve şans oyunları alanındaki global deneyimiyle faaliyetlerine devam eden Sisal Şans, yeni oyunu “Ev Kazan” ile oyunseverlere kazandırmaya devam edecek. Oyunseverlere hayallerindeki evi kazanma fırsatı sunacak olan Sisal Şans, yeni oyunuyla oyunculara Türkiye’nin 81 ilindeki hayal kurduğu herhangi bir evi satın alma şansı verecek. Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan, büyük ikramiyenin en az 1 milyon TL olacağı “Ev Kazan” Nisan ayında oyunseverlerle buluşacak. 

 

Sisal Şans, Türkiye’nin en köklü markalarından Milli Piyango’nun ürün yelpazesine yeni oyunlar kazandırmaya devam ediyor. Farklı bir şans oyunları deneyiminin yaşandığı yepyeni bir dönem başlatan Sisal Şans, yeni oyunu “Ev Kazan” ile oyunseverlere Türkiye’nin 81 ilindeki hayalini kurduğu herhangi bir evi satın alma şansı sunacak. Oyunsever dilerse kazandığı ikramiye ile mevcuttaki ev kredisini de kapatabilecek. 

 

Yeni bir şans güvercini aileye katılıyor 

 

Yepyeni bir reklam kampanyası ile Mart ayı sonunda oyunseverlerle buluşacak olan “Ev Kazan”, Türkiye’de şans oyunları pazarında ilk olma özelliği de taşıyor. Ev hayallerine giden yolda oyunseverlere; karşılığı nakit olacak şekilde ev kazandırma fırsatı sunan yeni oyun, yepyeni bir heyecan yaşatacak.

 

Büyük ikramiye en az 1 milyon TL!

 

Salı ve Cuma günleri haftada 2 kez gerçekleşecek “Ev Kazan” çekilişlerinde büyük ikramiye en az 1 milyon TL olacak! “Oynamaya, şansa, eğlenceye yeniden başlayacağız” sloganıyla faaliyetlerine devam eden Sisal Şans kazandırmaya devam edecek.  

 

Tüm çekilişler canlı yayınlanıyor!

 

Şisal Şans’ın son teknolojiyi kullanarak oluşturulan teknik altyapı ile noter huzurunda gerçekleştirdiği çekilişler canlı olarak yayınlanmaya devam ediyor. Tüm çekiliş süreçleri “Dünya Piyango Birliği” (World Lottery Association) standart ve kurallarına uygun şekilde organize ediliyor ve en büyük öncelik şeffaflığa veriliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemi süreci cinsel isteği azalttı

Pandemi sürecinde sürekli aynı  evde bulunmak, yaşamın rutine binmesi, özel alan ihtiyacının artması ve kişisel bakımın azalması gibi nedenler partnerler arasındaki cinsel ilgiyi düşürdü. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için cinsel iletişimin büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, iişki memnuniyetinin ve cinsel tatminin birbirini karşılıklı olarak etkilediğini dile getirdi. Uzmanlar, daha sık kaygı yaşayan ve isteksizlik duyan çiftlerin uzman desteği almasını öneriyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Sarıkaya, pandemi sürecinden etkilenen cinsel yaşamla ilgili değerlendirmede bulundu.

Pandemi sürecinin, normal rutini, işleri, seyahatleri ve sosyalleşme becerilerdeki değişiklikler dahil olmak üzere birçok yönden hayatı etkilediğini söyleyen Dr. Dilek Sarıkaya, pek çok insanın bu süreçte sıkılmış, korkmuş ve üzgün hissettiğini kaydetti.

Stres cinsel isteği azaltıyor

Bu durumun doğal olarak bireylerin cinsel davranışlarında, ilgilerinde, ilişkilerinde ve hatta vücutlarında bile kendini gösterdiğini anlatan Dr. Dilek Sarıkaya, pandemi sürecinde pek çok insanın daha yüksek düzeyde stres ve endişe yaşadığını, bunun da aslında beynimize tehlikede olduğumuz mesajını gönderdiğini dile getirerek “Tehlikede olduğumuzda, evrimsel bir bakış açısıyla seks yapmak nadiren iyi bir fikirdir. Stres nedeni ile kortizol seviyelerinin artması, cinsel isteğin azalmasını kaçınılmaz bir hale getiriyor. Bu nedenle pandemi sürecinin cinsel yaşam üzerine biyolojik ve hormonal bir etkisi olduğundan da bahsetmemiz mümkün” diye konuştu.

Pandemi partnerlerin cinselliği düşünmesini zorlaştırdı

Pandemi süreci ile birlikte evden çalışmaya başlamanın, tüm zamanı bir arada geçirmenin, çocukların gün boyu evde olmasının,  evden çalışırken mesai sürelerinin artmasının, yemek ve uyku saatlerinin bile değişmesinin, hem kişisel alan ve mahremiyet ile ilgili sorunlar yaşanabilmesine neden olduğunu kaydeden Dr. Dilek Sarıkaya, şunları söyledi:

“Bu durum da cinsellikten kaçınmaya, hem de kişisel bakımın azalması ve uyaran eksikliğine bağlı cinsel isteğin azalmasına yol açtı. Birlikte yaşamayan partnerlerin karantina ve sosyal mesafelenme nedeni ile bir araya gelememesi, düzenli partneri olmayan bireylerin ise bulaş endişesi ve güvensizlik nedeni ile cinsel aktiviteden kaçınması da cinsel yaşamı etkileyen faktörler arasında sayılabilir.” 

Cinsel ilişki isteği düştü

Pandemi sürecinin cinsel yaşam üzerine etkilerini araştıran bazı çalışmaların insanların salgın sırasında daha az seks yaptığını ve birçoğunun cinsel yaşam kalitesinde bir düşüş yaşadığını bulduğunu aktaran Dr. Dilek Sarıkaya, “Genel olarak cinsel isteğin ve cinsel aktivite sıklığının azaldığından bahsetmemiz mümkün. Bununla birlikte, beş kişiden biri pandeminin başlangıcından bu yana yeni cinsel aktiviteler denediğini de bildirdi. Öte yandan karantina süreci ve evde kalma gibi stresin yoğun olduğu bu süreçte insanların iyi vakit geçirmek, anksiyeteyi azaltmak ve stresle başa çıkmak adına cinsel aktivite sıklığını arttırdıklarına yönelik araştırma sonuçları da mevcut” şeklinde konuştu.

Bireysel farklılıklar belirginleşebilir

İnsanların pandemi sürecinde strese verdikleri tepkileri kadın ve erkek ayrımından ziyade bireysel farklılıklar olarak ele almak daha yerinde olacağını söyleyen Dr. Dilek Sarıkaya, “Bu süreçte bazı kişiler cinselliğe olan ilgisini tamamen kaybederken, bazıları cinselliği bağlantıda kalmak ve kaygıyı azaltmak için başa çıkma mekanizması olarak kullanabilirler. Eşler arasındaki bu farklılıklar bu dönemde daha belirgin hale gelip cinsel istek uyuşmazlığı riskini arttırabilir” dedi.

İletişimi güçlendirin

Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için cinsel iletişimin büyük önem taşıdığını belirten Dr. Dilek Sarıkaya, ilişki memnuniyetinin ve cinsel tatminin birbirini karşılıklı olarak etkilediğini dile getirdi.

Pandemi sürecinde evde kalım sürelerinin artması, ev içi sorumlulukların paylaşımında yaşanan anlaşmazlıklar, kişisel alan ihtiyacının artması ve bu ihtiyacın karşılanamaması gibi birtakım sorunların iletişim sorunlarını tetikleyip çatışmaya yol açabildiğini ifade eden Dr. Dilek Sarıkaya, bu gibi durumlarda eşler arası iyi iletişimin sorunun çözümünde önemli bir anahtar olacağını vurguladı. Dr.  Dilek Sarıkaya, “Sorunu tespit edip çözüm odaklı yaklaşmak, tek başlarına çözüm üretemedikleri takdirde, çift danışmanlığı almak yerinde olacaktır. Ek olarak cinsel isteğin azalmasında kişinin depresif ya da yoğun kaygılı hissetmesinin de önemli ölçüde etkili olduğunu biliyoruz. Eşlerden biri veya her ikisinin de yoğun kaygı ve depresyon gibi yakınmalarının olması halinde bir psikiyatri uzmanından yardım almaktan çekinmemelerini önerebiliriz” diye konuştu.

Sorunları aşamıyorsanız uzman desteği alın

Dr. Dilek Sarıkaya, sürekli evde olmak ve kişisel bakımın azalması, yaşamın rutine binmesi ve monotonlaşma, sosyalleşmenin azalmasına bağlı olarak uyaran eksikliğinin olması, aynı evde yaşansa da cinsel etkileşim ve iletişimin azalması ya da ayrı evlerde yaşayan partnerlerin pandemi dolayısı ile bir araya gelme sıklığının azalmasının da cinsel isteğin ve cinsel aktivite sıklığının azalmasına yol açabileceğini dile getirdi. 

Dr. Dilek Sarıkaya, çiftlere tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Bu noktada cinsel çeşitliliğin arttırılması (cinsel içerikli konuşmalar, mesajlaşmalar ve flörtleşmeler, cinsel fantazilerin paylaşılması, yeni pozisyonlar denenmesi, erotik içerikli video/film seyredilmesi, cinsel oyuncakların kullanılması vb.) cinsel istek ve uyarılmanın ve cinsellikten alınan doyumun arttırılmasına
yardımcı olacaktır. Bu yöntemlere rağmen sorunun halen devam etmesi halinde ise cinsellik ve cinsel terapiler alanında uzmanlaşmış bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmalarını önerebiliriz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tarkan mı? Kenan mı? derseniz Kenan derim…

Müzik, televizyon ve sanat camiasında pek çok ünlüyle birlikte yürüttüğü projeler, yazdığı kitaplar, aldığı sayısız ödüllerle adından sıkça söz ettiren iletişim danışmanı Özgür Aras, Türkiye’nin en genç kanalı Milyon TV’de her hafta Cumartesi günü saat 16.00 ‘da “Özgür’le Başbaşa” adını verdiği sohbet programına başlıyor.

 

Müzik dünyasına yeni girmiş genç sanatçıların projesini, bugüne kadar olan hikayesini, geleceğe dair hayallerini anlatmaları için stüdyosunda ağırlayacak olan ünlü iletişimci Özgür Aras ,Milyon TV’de her hafta birbirinden renkli konu ve konukları ile yeni soluklu programı ile ekranlarda olacak. 

 

Özgür Aras‘ın 20 Şubat Cumartesi saat 16.00 ‘da yayınlanacak Özgür’la Başbaşa programının ilk konuğu kısa süre önce sözü ve müziği Sezen Aksu‘ya ait şarkısı “Bu kadar mı?” ile dikkatleri üzerine çeken Cem Bekar oldu. Aras‘ın, sorularına cevap veren Cem Bekar'ın bazı başlıkları… 

 

**Bugüne kadar çalıştığın ünlüler arasında en sence en iyisi ve seni en zorlayan kimdi?

'En severek Demet Akalın ile çalıştım. Ben çok zorlar sanmıştım dışarıdan öyle duruyor ama çalışması en kolay oydu. En zorlandığım Metin Arolat oldu. Hatta bir dikkatsizlik yüzünden Metin Arolat orkestrasından kovulmuşluğum var.

 

 ** Türk sanatçılardan kimleri dinlersiniz?

'Tarkan dinlerim. Kenan  Doğulu, bunları sıkça dinlerim. Ziynet Sali dinlerim. 

 

**Sana iki tane soru soracağım Tarkan mı? Kenan Doğulu mu?

'Kenan Doğulu kesinlikle. İkisine de saygım sonsuz. Kendilerini ispatlamış halka mal olmuş sanatçılar. Kenan Doğulu‘yu sevmemin sebebi müzisyen şarkıcı olması. Piyano, gitar çalabiliyor, kendi aranjmanlarını kendisi yapıyor. Çocukluğumdan beri en çok takip ettiğim isim. 

 

**Peki Sezen Aksu‘mu, Ajda Pekkan mı?

'Zor sorular soruyorsunuz. Bence bu iki isim arasında tercih yapamam. Çünkü tercih edilecek iki insan değiller.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Alternatif Bank’tan Geciken İGDAŞ Faturalarına 10 Taksit İmkânı

Alternatif Bank Bonus Card, pandemi nedeniyle ödemesi geciken İGDAŞ doğalgaz faturaları için 10 taksit imkânı sunuyor.

 

Kampanyadan son ödeme tarihi 25 Aralık 2020 ve öncesine ait en az iki gecikmiş faturaya sahip, son ödeme tarihi 1 Kasım 2020 tarihinden önce bir ödenmemiş faturası olan aboneler faydalanabiliyor. 31 Mayıs 2021 tarihine kadar sürecek kampanyada aboneler, İGDAŞ web sitesi ve vezneleri üzerinden gerçekleştirilecek fatura ödeme işlemlerini Alternatif Bank Bireysel Bonus kartları ile yapabilecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı