Etiket arşivi: bakımı

​Prematüre Bebeklerin Bakımı Hassasiyet Gerektiriyor

Çoklu gebelik, enfeksiyon, obezite, diyabet, yüksek tansiyon, genetik durumlar gibi birçok nedenden dolayı her yıl 15 milyon bebek erken doğuyor. Prematüre olarak nitelendirilen bu bebeklerin bakımı ise hassasiyet gerektiriyor. 5 yaşın altındaki çocuk ölümlerinin önde gelen nedeni olan bu durumun ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirten Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Çocuk Fizyoterapisti Şehnaz Yüce, “İlk 1 yaş çok önemli, bebeğin kuvözdeki ortamına yakın bir yaşam alanının oluşturulması gerekiyor. Risk faktörlerinin yüksek olması nedeniyle oluşabilecek engellerin erken fark edilerek müdahale edilmesi, gözden kaçmaması, vücuda oturmadan etkilerinin en hafife indirgenmesi veya oluşmasının engellenmesini mümkün kılar. Bu yüzden erken rehabilitasyon gelecek için büyük rol oynuyor” ifadelerini kullandı.
Hamileliğin 37. haftasından önce doğan ve ağırlığı iki buçuk kilonun altında olan bebeklere prematüre bebek deniyor. Nedeni tam olarak belli olmasa da çoklu gebelik, enfeksiyon, obezite, diyabet, yüksek tansiyon, genetik durumlar gibi nedenler erken doğumla birlikte dünyaya gelen prematüre bebek sayısının hızla artmasında etkin rol oynuyor. Dünyaya erken adım attıklarından dolayı bu bebeklerin sağlığı için bakımı da büyük önem taşıyor. Bu kapsamda erken doğum konusuna farkındalık yaratmak için her yıl 17 Kasım Dünya Prematüre Günü olarak kutlanıyor.
1 Milyon Bebeğin Ölümüne Neden Oluyor
Erken doğumun her yıl yaklaşık 1 milyon ölümün nedeni olduğunu belirten Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Çocuk Fizyoterapisti Şehnaz Yüce,” Prematüre bebekler, anne karnında gelişmeye devam etmeleri gereken dönemde dış ortamda olduklarından daha hassastırlar. Doğum sonrası solunum yetmezliği, görme bozukluğu, işitme sorunu, gelişimsel gecikme, beslenme zorlukları, serebral palsi gibi birçok sorun ortaya çıkabilir. O yüzden bu bebeklerin güçlü ve sağlıklı büyümeleri için özel bakıma ve ilgiye ihtiyaçları vardır. Bebeğin takibi ise büyük önem taşıyor. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinden taburcu olan bebek ailesi ile ilk gününü geçirmeden önce aile, ehil kişiler ( yeni doğan doktoru, pediatrik fizyoterapist ve yeni doğan hemşiresi) tarafından bilgilendirilmelidir. Bebeğin sağlığı, beslenmesi, taşınması, giydirilip- soydurulması, altının açılması, yıkanması pozisyonlanması gibi konularda ayrıntılı bilgilendirilme aileye yapılmalıdır. Ayrıca ailenin bebek ve çevresiyle nasıl iletişime geçmesi gerektiği, hareketleri konusunda dikkat edilmesi gereken noktaların neler olduğu da belirtilmelidir” dedi.
Aile Tedavide Büyük Rol Oynuyor
Yüce sözlerini şöyle sürdürdü: “Zorlu bir süreç geçiren bebek ve ebeveynler belki de aylar sonra buluşuyor. Ailenin rolün ise bebeğin sağlığında büyük etkiye sahip. Eğer aileye ulaşamaz gerekli bilgiyi aktaramazsak bebeğe de ulaşamayız. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinden yeni çıkan bebekle karşılaşan aile ilk önce çok tedirgin davranır, bebeği nasıl tutacak ona nasıl bakacaktır? ve daha bir sürü soru. Elinden geleni yapmaya çalışırken bebeklerine zarar vermemek için çok dikkatli, yavaş davranırlar ve profesyonel yardım almaya çalışırlar. Aileyi yapabilecekleri konusunda yüreklendirerek başardıkları her basamakta takdir etmekteyiz. Anne ve baba aynı ölçüde bebeğin bakımında rol almalı görüşmelerimizi özellikle anne, baba ve bebek birlikteyken gerçekleştirmekteyiz. Prematüre bebeğin bakımı zor olduğu için babanın da bu sürece aktif katılımını sağlamalıyız.”
Hareket Gelişimleri Geriden Oluyor
“Erken doğan bebek son dönemi anne karnında geçirmediği için normal doğan bebeklere göre daha gevşek bir pozisyon alır. Yerçekimine karşı gerekli pozisyonunu koruyamaz ve hareketlenemezler. Daha çok kurbağa pozisyonunda durabilirler. Hareket gelişimleri de daha geriden olur. Pediatrik rehabilitasyon ise riskli bebeğin takibinde pozisyonunun düzenlenmesi, hareketin gelişimi, hareketin kalitesi, beslenmesi ve çevreyle iletişiminin değerlendirilip yönlendirilmesinin sağlanmasıdır.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Güneşten yıpranan saçlara, doğadan keratin bakımı

Karantina günlerinin ardından güneşi kucaklamanın keyfini sürsek de, güneş ışınlarına maruz kalan saçlarımızın aynı enerjiyi yakaladığı söylenemez. Fön, düzleştirici, boya ve benzeri faktörler bir yana, özellikle yaz mevsiminde güneş ışığına doğrudan maruz kalan saçlar, ne yazık ki cansız ve mat görünmeye mahkumdur.
Fuer Kozmetik’in bir markası olan Natura Keratin, yaz mevsimine veda etmeye başlandığı şu günlerde, imdadınıza koşuyor.Organik Sertifikalı ürünler ile Nano teknolojiyi birleştirerek birbirinden eşsiz ürünlerle hizmet veren Natura Keratin, inanılmaz ve kusursuz saçlara kavuşmanın sırrını veriyor.
Yaz mevsiminde güneşe, havuz ve deniz suyuna maruz kalan saçlar, içerdiği keratini kaybederek kırılır; bu da saçların mat ve cansız görünmesine neden olur. Natura Keratin’in, saçlardaki bu hacimsiz görünümü ortadan kaldıracak bir ürün önerisi var; Natura Saç Botoksu Seti.
Güç, parlaklık, hacim
Saçların incelen kısımlarını doldurarak dolgunluk kazandıran keratin bakım, yıpranmış saçlara güç, parlaklık ve hacim katar. Saçların uzun vadede nem kazanmasını destekleyen bakım ürünü, aynı zamanda saçlara yumuşaklık kazandırarak daha kolay taranmasına yardımcı olur.
Saçların sağlıklı uzamasına yardımcıdır
Aşırı yıpranmış, yanmış ve kurumuş saçların tedavisinde kullanılan keratin bakımı veya diğer adı ile saç botoksu tedavisi, saçın kaybettiği keratini yeniden kazanmasına yardımcı olur. Keratin, doğal yapısından dolayı, yıpranmış saç tellerini onararak bakım yapar, saçların hasarlı noktalarına nüfüz ederek saç teli üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturur ve saçlara kusursuz bir görünüm kazandırır. Saç tellerini kalınlaştırarak saçlara mükemmel yumuşaklık ve parlaklık kazandıran keratin bakım, aynı zamanda saçlarınızın sağlıklı uzamasına da yardımcı olur.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)