Aylık arşivler: Ocak 2021

Kuveyt Türk, FAST ve Kolay Adres ile IBAN’sız 7/24 para transferini başlattı

Kuveyt Türk, Merkez Bankası’nın yeni ödeme sistemi olarak hayata geçirdiği FAST ve Kolay Adresleme Sistemi’nin tüm hazırlıklarını tamamladı. Kuveyt Türk müşterileri, bugün itibarıyla cep telefonu numarası, TC kimlik numarası, vergi kimlik numarası, pasaport ve e-posta bilgileriyle tanımlayabildikleri Kolay Adres ile 7 gün 24 saat anlık ve ücretsiz şekilde para transferi yapabiliyor. Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, TCMB’nin banka müşterileri için hayata geçirdiği anlık ödeme sistemi olan FAST (Fonların Anlık ve Sürekli Transferi) Sistemi ve Kolay Adresleme Sistemi’nin pilot uygulayıcısı finans kuruluşları arasında yer aldı. Tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından 8 Ocak 2021 itibarıyla Kuveyt Türk müşterileri, IBAN numarasına gerek olmaksızın cep telefonu numarası, TC kimlik numarası, vergi kimlik numarası, pasaport ve e-posta bilgilerini kullanarak para transferlerini 7 gün 24 saat anlık ve ücretsiz şekilde gerçekleştirebiliyor. Kolay Adres ile 7/24 anlık para transferi FAST sisteminde kullanılan Kolay Adresleme Sistemi tanımlamaları Kuveyt Türk İnternet Şube veya Mobil Şube üzerinden yapılabiliyor. FAST ile para gönderiminde, IBAN bilgileri üzerinden para transferi yapılabildiği gibi IBAN kullanmadan Kolay Adresleme Sistemi üzerinden de anlık para gönderilebiliyor. Kolay Adresleme Sisteminin kullanılması durumunda öncelikle e-posta, cep telefonu, TC kimlik numarası, vergi kimlik numarası gibi bilgilerin hesapla eşleştirilmesi gerekiyor. Eşleştirmenin ardından sadece cep telefonu, e-posta vb. bilgilerle müşterinin hesabına anlık para aktarılması mümkün hale geliyor. Yeni sistemde, para transferleri yurt içinde 7 gün 24 saat kolaylıkla yapılabiliyor. “Kısa sürede hayata geçirdik” Kuveyt Türk Bireyselden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Oral, “Yurt içinde 7/24 para aktarımı yapmaya imkân sağlayan FAST ile para transferlerinde yeni bir dönem başladı. Kuveyt Türk olarak pilot kuruluşlar arasında yer aldık. Sistem üzerinde yoğun şekilde çalıştık ve TCMB’nin yönergesi doğrultusunda kısa sürede uygulamayı önce çalışanlarımızın ardından müşterilerimizin hizmetine sunduk. Sahip olduğumuz güçlü teknolojik altyapımız sayesinde Cebe Para Gönder, QR Kodla Para Gönder/Al gibi inovatif uygulamaları müşterilerinin hizmetine sunan bir finans kuruluşu olarak, TCMB’nin sağladığı bu uygulamayı da hızla hayata geçirmiş olduk. Artık dileyen herkes, IBAN bilgilerinin yanı sıra cep telefonu, e-posta veya TC kimlik numarası gibi bilgilerle Kolay Adresleme Sistemi üzerinden para transferini çok daha kısa sürede yapabiliyor. Dijital dönüşümde ‘rotamız dijital, odağımız insan’ anlayışından ödün vermeden, müşterilerimizin finansal işlemlerini kolaylaştıran bir deneyim yaşatmaya devam edeceğiz” dedi. FAST ve Kolay Adresleme Sistemi hayatı kolaylaştırıyor Pilot uygulaması geçen yıl aralık ayında başlayan sistemin hayata geçmesiyle bireyler ve işletmeler, farklı bankalardaki hesaplar arasında 7 gün 24 saat para transferi yapabiliyor. Yeni sistemde gönderilen para, ödeme işleminin başlatılmasından itibaren anlık alıcının hesabına ulaşıyor. Para transferi yapan taraflar, bankalar tarafından işlem sonucu hakkında bilgilendiriliyor. Bireylerin ve işletmelerin FAST Sistemi katılımcısı herhangi bir bankada hesabının bulunması para transferi yapılabilmesi için yeterli oluyor. FAST Sistemi ile birlikte, IBAN üzerinden transfer yapılabileceği gibi IBAN yerine cep telefonu numarası, TC kimlik numarası veya e-posta adresi gibi bilgiler kullanılarak başlatılmasını sağlayan Kolay Adresleme Sistemi de müşterilerin kullanımına sunuluyor. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

TSKB üçüncü Sürdürülebilir Eurobond ihracını başarı ile gerçekleştirdi

Sürdürülebilir yatırımlara sağladığı finansman olanakları ile alanında öncü çalışmalara imza atan TSKB, 350 milyon dolarlık 5 yıl vadeli sürdürülebilir tahvil ihracını yatırımcılardan gelen 6 kat talep ile gerçekleştirdi. Yılın ilk tahvil ihracı kapsamında elde edilen fonlar TSKB Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi’ne uygun projelerin finansmanında kullandırılacak. Konuyla ilgili açıklama yapan TSKB Genel Müdürü Ece Börü, ülkemizin sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarına, gerçekleştirdikleri sürdürülebilir tahvil ihracıyla katkı sağlamanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kuruluşları ile güçlü ilişkileri, sürdürülebilir bankacılık modeli ve sağladığı finansman olanakları ile düşük karbonlu ekonomiye destek veren Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), 2016 yılında Türkiye ve CEEMEA bölgesindeki ilk Yeşil/Sürdürülebilir Tahvil ihracı sonrası 2017 yılında dünyadaki ilk Sermaye Benzeri Sürdürülebilir Tahvil ihracını gerçekleştirmişti. Bu alanda yolculuğuna yeni bir tahville devam eden TSKB 2021 yılına Bank ABC, BNP Paribas, Citi, Commerzbank, ING, SMBC ve Standard Chartered Bank’ın koordinatörlüğünde 350 milyon dolarlık, 5 yıl vadeli sürdürülebilir tahvil ihracını gerçekleştirerek başladı. İhraç aynı zamanda yılın ilk eurobond ihracı olması özelliğini de taşıyor. Tüm bankacılık faaliyetlerini uluslararası kabul görmüş sürdürülebilirlik prensiplerine göre yürüten ve sağladığı finansman olanakları ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na somut katkı hedefiyle hareket eden TSKB’nin sürdürülebilir tahvil ihracına yatırımcılardan 6 kat talep geldi. Talep toplama açılışından itibaren 50 bps üzerinde fiyat iyileşmesi ile yeni ihraç primi ödemeden tamamlanan işleme yeşil ve sürdürülebilir yatırım fonları yoğun ilgi gösterdi. İhraçtan elde edilecek fonlar, TSKB’nin Sürdürülebilir Çerçevesi kapsamında yer alan projelerinin refinansmanı ile yeni sürdürülebilirlik yatırımlarının finansmanı için kullanılacak. Türk finans sektöründe 2021 yılının ilk tahvil ihracını sürdürülebilirlik temasıyla yapmaktan büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden TSKB Genel Müdürü Ece Börü, “TSKB olarak sürdürülebilirliği oldukça erken dönemde tüm bankacılık modelimizle entegre etmeyi başardığımız yolculuğumuza hız kesmeden devam ediyor, her geçen yıl çıtamızı yükseltiyoruz.  Bundan dört yıl önce ülkemizin ve bölge coğrafyamızın ilk yeşil ve sürdürülebilir tahvilini, hemen ardından dünyanın ilk sermaye benzeri sürdürülebilir tahvilini ihraç etmenin gururunu yaşadık. İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinde iklim risklerinin ve sürdürülebilir yatırımların daha da önem kazandığına yakından şahit oluyoruz.  Böyle bir dönemde 2021 yılına uluslararası 7 bankanın koordinatörlüğü ile yeni bir sürdürülebilir tahvil ihracıyla başlamaktan dolayı ülkemiz adına son derece mutluyuz.  Küresel piyasada ihraç tutarının 6 katı talep gören ve özellikle yeşil ve sürdürülebilir fonların yoğun ilgi gösterdiği bu başarılı ihracımızdan elde edilecek gelirlerle çevresel ve sosyal kalkınmaya dönük yatırımlara ilave kaynak yaratacağız” dedi. Bu başarıyı mümkün kılan en önemli unsurun TSKB’nin 2000’li yılların başında kurduğu sürdürülebilir bankacılık modeli olduğunun altını çizen Börü sözlerine şöyle devam etti: “Bugün TSKB’nin kredi portföyünün yüzde 74’ü iklim, çevre, yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği ve kadın istihdamı gibi sürdürülebilir ve sosyal yatırımlardan oluşuyor.  Tutardan bağımsız tüm projelerin çevresel ve sosyal riskini ölçüyor, çevre, iklim ve kadın dostu yatırımlara finansman sağlıyoruz. Kredi portföyümüzün BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları açısından yarattığı etkiyi SKA haritalandırma metodumuzla takip ederken yenilikçi kredi modellerimiz ve deneyim paylaşım platformlarımızla paydaşlarımızın da sürdürülebilirlik alanında somut aksiyonlar almalarını sağlıyoruz. Yakın zamanda iklim riskleri ile mücadele alanında tüm paydaşlarımızla beraber farkındalığı artırmak ve çözüm üretmek için Yeşil Kuğu İklim Platformu’nu kurduk. Sürekli yeni açılımlarla yarattığımız sosyal faydayı büyüttüğümüz bu yolculuğumuzda bugün Çevresel Sosyal ve Yönetişim (ESG) Risk Notumuz ile dünya genelinde 372 banka arasında 6’ıncı olurken, Türk bankaları arasında lider konumda yer alıyoruz. Her yeni başarı bizlere sürdürülebilir bir gelecek umut verirken büyük bir sorumluluk da yüklüyor. İş ve finans dünyası olarak iş birliği olanaklarını sonuna kadar kullanarak iklim değişikliği etkilerinin azaltılması ve kapsayıcı kalkınmanın sağlanması yönünde çok daha büyük başarılara ve önemli sonuçlara imza atabiliriz. Bu noktada, Sürdürülebilir/Yeşil tahvil ihracımızda beraber çalıştığımız tüm finans kurumlarına ve tahvil yatırımcılarımıza çevresel ve toplumsal alanda fark yarattıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Öğrenciler pandemi döneminde daha da güçlendi!

Koronavirüs pandemisi nedeniyle 7’den 70’e herkesi fiziksel ve duygusal durumları etkileyen değişimler yaşıyor. Özelikle öğrenciler bu dönemde en çok etkilenen grup içine giriyor. Kaygı, korku ve kuşkunun yoğun yaşandığı bu dönemde doğru çalışma yöntemiyle çalışma kaygısını, sınavlarla baş etme, doğru eğitim stratejilerini, öğrencilerin ve en önemlisi ebeveynlerin nasıl bir yol izlemeleri konusunda hem moral veren  hem ışık tutan Eğitimci Emine Çaşkurlu önemli açıklamalarda bulundu. Yaşadığımız olağanüstü bu durumun “Sınava hazırlanan öğrencilere bir faydası oldu” diyen Çaşkurlu “ Sınava hazırlık süresinde bugüne kadar öğrencini hayatında çok fazla aktör vardı. Aile, okul, destek alınan bazı kurumlar gibi… Yıllardır bu aktörler çoğaldıkça öğrencilerin de rolü çalınmış gibi oldu. Öğrenci kendini yönetemez hale geldi. Öğrenci yan roldeydi. Pandemi fırsat sundu. “İş başa düştü deriz” cümlesinin karşılığını gördü. Öğrencilerimiz bu dönemde süreci yönetmek zorunda kaldı ve güçlendi. Korkuyla, kaygıyla değil bu dönemde daha da güçlü girecekler sınavlara” açıklamasında bulundu. KENDİLERİYLE KONUŞUYORLAR “Yaşadığımız bu salgın döneminde eve kapanan öğrencilerin yanında okula gitmeye başlayan talebelerimiz kendilerine hiç sormadıkları sorularla yüzleşti” diyen Eğitimci Emine Çaşkurlu “ Kendileriyle konuşuyorlar, eksikliklerini artık biliyorlar. Mücadele kabiliyetini geliştirdikleri için bu dönemde daha çok güçlendiler” ifadesini kullandı. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Okan’dan aday öğrencilere online deneme sınavı

İstanbul Okan Üniversitesi, üniversiteye hazırlanan adaylara sosyal sorumluluk misyonu çerçevesinde destek olmaya devam ediyor. Bu kapsamda düzenlenen Türkiye Geneli Deneme Sınavları TYT-AYT 2021 online olarak gerçekleştiriliyor. Üniversite adaylarının katılacağı sınavda gençler sınav deneyimini yaşarken, sınav performanslarını ölçme imkanı da bulacak. İstanbul Okan Üniversitesi, üniversite sınav tarihine kadar alanında uzman bir ekip tarafından hazırlanan 3 Online TYT ve 2 Online AYT denemesi uygulayacak. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ölmek üzere bulunmuştu… Şimdi ise gören bir daha bakıyor..

Lüleburgaz’da yaklaşık 8 ay önce ölmek üzere bulunan köpeği, hayvansever Oylum Gündüz’ün girişimleri ve Lüleburgaz Belediyesi Çevre Sağlığı Birimi ekiplerinin çabalarıyla tekrar hayata döndürüldü. Boncuk ismi verilen köpeği gördüğünde gözlerine inanamadığını söyleyen Gündüz, “Geldiğimde gözlerime inanamadım. Hayvan hem kilo almış, hem iyileşmiş hem de çok hareketliydi” dedi. Lüleburgaz’da gözleri yaşartacak can dost seferberliği yaşandı. Bundan yaklaşık 8 ay önce hayvansever Oylum Gündüz, evinin önünde tüyleri dökülmüş, hareket etmekte zorlanan sokağa terk edilmiş bir köpek buldu. Köpek için harekete geçen Gündüz, önce kendi imkanlarıyla can dostu beslemeye başladı. Ancak köpeğin iyileşmediğini, tam tersine durumunun daha da kötüye gittiğini gören Gündüz, durumu Lüleburgaz Belediyesi Çevre Sağlığı Birimi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, bitkin duruma düşen köpeği alarak hızla tedaviye başladı. “Tedavi süreci neyi gerektiriyorsa yaptılar”  Köpeğin durumuna çok üzüldüğünü belirten Gündüz, talihsiz hayvanın vücudunun birkaç bölgesinde de morluk fark ettiğini söyledi. Gündüz, “Bir süre, bir iki ay kadar orada baktık. Site olarak herkes elinden geleni yaptı. Daha sonra hasta olduğunu, hastalığının daha da ilerlediğini fark ettim. Ama hayvan kendine gelmeyince belediyeyi aradık. Oradan ekipler geldi. Aldı. Derin yaraları açılmıştı. Belediye tedavi süreci neyse onu yaptı. Dışarıdan alınması gereken ilaç vesaire alınması ne gerekiyorsa alındı. Uzun bir süreçten geçti” dedi. “Baktığımız köpek bu mu?” Talihsiz hayvanın tüylerinin tamamen döküldüğünü belirten Gündüz, belediye tarafından köpeğin tamamen tedavi edildiği haberini aldığını söyledi. Gündüz, “Hiç tüyleri yoktu. Pandemi süresince gelemedim. Sonra arandığımda iyileştiğini söylediler. Geldiğimde gözlerime inanamadım. Hayvan hem kilo almış, hem iyileşmiş, hem de çok hareketliydi. Sesi bile çıkmıyordu. Fotoğraflarını gösterdiğimde kimse inanamadı, ‘Baktığımız köpek bu mu?’ diye” şeklinde konuştu. “Umarım sahiplenirler” Boncuk ismini verdiğini köpeğin iyileştiğini söyleyen Gündüz, köpeğin kısa sürede duyarlı vatandaşlar tarafından sahiplenmesi gerektiğini diledi. Gündüz, “Bu saatten sonra yapılacak en güzel iş iyi bir sahiplendirme olur. Umarım iyi bir yuvası olur, tekrar sokaklara dönmez. İlk zamanlar haftanın neredeyse 5 günü geldim. Çok zor bir süreçti. Sabır gerekiyor. Belediyeye teşekkür ederim. Yılmadılar. Hep beraber güzel bir sonuç oldu” dedi. “Eski sağlığına kavuştu”  Köpeğin tedavi süreci hakkında açıklamalarda bulunan veteriner hekim Mehmet Alper Güder ise şu ifadeleri kullandı; “Can dostumuz bakım evine getirildiğinde oldukça zayıf ve halsiz bir haldeydi. Çok yaygın bir tüy dökülmesi söz konusuydu. Yine aynı şekilde yaygın deri lezyonları söz konusuydu. Ağız bölgesinde de yoğun lezyonlar bulunmaktaydı. Aynı şekilde bacaklarında çeşitli ödemler mevcuttu. Genel olarak bağışıklık sisteminin toparlanması üzerine bir tedavi uyguladık. Uzun ve yoğun süren tedavi, bakım, besleme sürecinin ardından eski sağlığına kavuştu. Burada kısırlaştırma işlemini gerçekleştirdik. Gerekli aşılamalarını yaptık. Şu an can dostumuz tekrar eski sağlığına kavuştu. Bizler de bunun mutluluğu içerisindeyiz.” KIRKLARELİ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

CHP’li Binzet sordu: “Hizmet içi eğitim merkezi ne oldu?”

CHP Adıyaman İl Başkanı Burak Binzet, Hizmet İçi Eğitim Merkezi ile ilgili konuştu. Adıyaman’da kurulacağı müjdesi verilen Hizmet İçi Eğitim Merkezi’nin daha sonra Şanlıurfa’ya kurulacağına dair iddialar Meclis’e taşındı CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere konuyu iktidara sorarken, İl Başkanı Burak Binzet de konuyu bir kez daha gündeme getirdi. CHP’li Binzet, “Adıyamanlılarla dalga geçiliyor. Defalarca müjdesi verilen merkezin binası bitirildi ancak kurumun Şanlıurfa’da açılacağı dedikoduları çıkmaya başladı. Adıyaman’a büyük katkı sağlayacak bu yapının amacına uygun kullanılmasını öneriyoruz. Vekilimizin de belirttiği gibi Haziran 2020 tarihinde bakanlığa bir soru önergesi verildi. Bakanlık verdiği yanıtta doğal gaz, elektrik, su, internet ve telefon bağlantıları gibi eksikliklerin tamamlandığı ve 2020-2021 eğitim-öğretim yılında kullanılacağı söylenmişti. Ama Merkez ne hikmetse bir türlü faaliyete geçmiyor” dedi. ADIYAMAN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Albayrak Grubu davasına ilişkin Microsoft Türkiye reaktif açıklaması

Albayrak Grubu’nun Microsoft’a karşı açtığını beyan ettiği davayla ilgili medya kanallarında yansıma bulan haberlere ilişkin Microsoft cephesinden de açıklama geldi. Açıklama içerisinde; ” Microsoft, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde yürürlükteki yasalara ve düzenlemelere saygı duyar; sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirir. Bulut bilişim hizmetlerinden faydalanan kullanıcıların mahremiyetini koruma yükümlülüğünü son derece ciddiye alan Microsoft’un, kullanıcı onayı olmaksızın verileri işlemesinin, kullanmasının ya da paylaşmasının hiçbir koşul altında kesinlikle yapılmadığını vurgulamak isteriz. 28 yılı aşkın süredir Türkiye’de yürüttüğü faaliyetlerle küçük işletmelerin üretkenliğine; büyük işletmelerin rekabet gücüne ve kamu sektörünün verimliliğine katkı sağlayan Microsoft Türkiye, milli yazılım ekosisteminin gelişiminde de önemli bir rol üstlenmektedir. Bugün 300 çalışanıyla global teknoloji arenasında ülkemizi gururla temsil eden Microsoft Türkiye, ülkemizde bireylere ve kurumlara daha fazlasını başarabilmeleri için güç katma misyonuyla çalışmalarını sürdürmektedir. İlgili haberde yer verilen iddialara karşı tüm haklarımızı saklı tuttuğumuzu bildirir; kamuoyunun bilgisine saygılarımızla arz ederiz. Microsoft Türkiye” ifadeleri yer aldı.   BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

2020'de Kiralık Araç İle Şehirler Arası Seyahat Yüzde 260 Arttı

Online araç kiralama platformu Yolcu360, geride bıraktığımız sene araç kiralama sektöründe yaşanan değişimi gözler önüne seren 2020 Araç Kiralama Verilerini açıkladı. Buna göre site üzerinden en çok kiralama yapılan gün Cuma, en çok kiralama yapılan şehirler ise sırasıyla İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. Pandeminin etkisinin hissedildiği rakamlar tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişimi de gözler önüne serdi. Buna göre Covid- 19 döneminde araçların bir şehirden alınıp farklı bir şehirde teslim edildiği durumlar önceki yıla göre yüzde 260, aylık kiralamalar ise yüzde 243 arttı. Geniş portföyü ve karşılaştırmalı çözümleriyle misafirlerine en uygun aracı kolaylıkla kiralama fırsatı sunan Yolcu360, 2020’de platform üzerinden yapılan kiralama alışkanlıklarına ilişkin verilerini açıkladı. Buna göre geçtiğimiz sene en çok araç kiralama yapılan şehirler sırasıyla; İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. Yapılan her 100 kiralamanın 72 tanesi bu üç il özelinde gerçekleşirken, bu şehirleri Antalya, Muğla ve Adana takip etti. En çok kiralamanın yapıldığı ofisler ise Sabiha Gökçen Havalimanı, Adnan Menderes Havalimanı ve İstanbul Havalimanı olarak gerçekleşti. Kiralamaların yüzde 43,88’i bu üç lokasyon üzerinden yapıldı. Havalimanları dışında en çok araç kiralanan ofisler arasında İstanbul’da Yenibosna ve Kadıköy; Ankara’da ise Çankaya gibi lokasyonlar ön plana çıktı. 2020’de rezervasyonların en çok yapıldığı gün Cuma olurken, araçların teslim alındığı günler ise Cuma ve Cumartesi oldu. Bir ila üç gün arası araç kiralamaların yüzde 92’si erkekler, yüzde 8’i kadınlar tarafından yapıldı. En çok tercih edilen araç modelleri…  Ekonomik araçlarda sırasıyla Peugeot 301 – Fiat Egea – Renault Clio gibi modeller tercih edilirken, orta ve üst segment içerisinde en çok kiralanan araçlar ise Peugeot 3008, Volkswagen Golf, Volkswagen Passat ve Nissan Qashqai olarak açıklandı. Tüketicilerin yakıt konusundaki tercihi ise geçmiş yıllardan farklı seyretti. 2019’da yüzde 24 oranında tercih edilen benzinli araçların kiralanma oranı 2020’de yüzde 70 artarak, yüzde 41 seviyesine ulaştı. Dizel araçların 2020’de tercih edilme oranı yüzde 59 olurken, benzinli araçların 2021’de kiralama oranlarının ise yükselişini sürdürmesi bekleniyor. Platformu kullananların yüzde 64’ü düz vites araçları tercih ederken, yüzde 36’sı seçimlerini otomatik vites araçlardan yana kullandı. Bu oranlar kadın ve erkek bazında analiz edildiğinde ise kadınların yüzde 55’inin erkeklerin ise yüzde 44’ünün otomatik vites araçları tercih ettiği görüldü. Araç kiralamada uzun dönem kiralamalar arttı 2020 yılında başlayan Pandemi sürecinin araç kiralama sürelerini etkilediğini ifade eden Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, uzun dönem araç kiralamalarında önemli oranda artışların yaşandığını ifade ediyor. Yıldırım, “Kiralama sürelerini incelediğimizde pandemi kaynaklı değişimler göze çarpıyor. Örneğin; sitemiz üzerinden yapılan kiralamaların yüzde 60’ı bir ila üç gün arası. Ancak pandemi dönemi ile birlikte en çok artış yaşanan kiralama gün aralığı 30 ve üzeri oldu. 2019’a göre aylık yapılan kiralamalarda yüzde 243 oranında bir yükseliş görüldü. Yine pandemi döneminde araçların bir şehirden alınıp farklı bir şehirde teslim edildiği durumların bir önceki yıla göre yüzde 260 oranında arttı. İzmir- İstanbul, İstanbul – İzmir, Antalya ve Muğla en sık rastlanan lokasyon çiftleri. En uzun mesafede bırakılan rezervasyonumuz ise İstanbul – Van arasında gerçekleşti” dedi. “Online kiralamaya talep yüzde 30 arttı” Pandemi dönemi ile birlikte tüketici davranışlarının birçok sektörde olduğu gibi araç kiralama sektöründe de değiştiğini, online kiralamaya olan ilginin arttığını anlatan Yıldırım, “Özellikle 2021 yazında bir önceki seneye göre yüzde 30’a yakın bir oranda online kiralamaya olan talep arttı. Araç kiralama sayılarında da yüzde 107’lik bir yükseliş yaşandı. Özellikle pandemi dönemi ile birlikte misafirlerimizin daha uzun süreli kiralama yaptıklarını da görüyoruz. Covid – 19 öncesi Ocak ve Şubat aylarında ortalama kiralama süresinde bir artış olmazken yılın geneline baktığımızda yüzde 32 oranında daha uzun süreli kiralamaların yapıldığı gerçeği karşımıza çıkıyor” dedi. Sektörün büyümesini de değerlendiren Yıldırım, “Türkiye araç kiralama sektörü yılın ilk iki ayı (Ocak-Şubat), 2019’a göre yaklaşık yüzde 18 oranında büyüdü. Mart ayı ile birlikte başlayan pandemi döneminin ilk iki ayında (Nisan-Mayıs) yüzde 65 oranında bir küçülme gerçekleşti. Yaz döneminde artan talepler ile birlikte 2019’daki hacme geri dönüldü. Yılın genelinde ise sektörün 2019’a göre aynı hacimde kalarak yaklaşık 3,1 Milyar TL seviyesinde kapandığını görmekteyiz. 2021 yılında kendi ekosistemini oluşturan dünya markalarının sektörü yeniden tanımlayacağını düşünüyoruz. Gelecekte tüketicilerin farklı ihtiyaçlarını tek bir kanal üzerinden yapma istekleri artmaya devam edecektir. Burada yapmamız gereken, ihtiyaçları iyi analiz ederek zaman planlamasını doğru yapabilmek. Pandemi şartlarının olumluya dönmesi durumunda özellikle 2021’in ikinci çeyreğinde talepte oldukça önemli bir artış olacağı kanısındayız” dedi. “2021’de yeni projeler…” Bu seneye ilişkin projelerine de dikkat çeken Yıldırım, “Bizim yeni dönem için önemli projelerimizden biri, ülkemizdeki her vatandaşımızın ihtiyacı olduğunda kolayca araba kiralayabileceğini misafirlerimize anlatmamız olacak. Bu bağlamda yeni dönemde halkımıza dokunan birçok proje yürütme çabasındayız. Haritadan doğrudan arama yapabilme, sepet mantığında seçilen alternatif araçların kendi içinde karşılaştırılması gibi araç kiralamayı kolaylaştıracak projelerimiz yeni yılda da hızla devam edecek. Hazırlıklarımızı ve çalışmalarımızı bunun üzerine yapıyoruz. Halkımızın araba kiralamadaki ihtiyaçlarını belirleyip onlara yönelik kolaylaştırmaları süreklilik içinde devam ettireceğiz. Bu noktada iki yönlü bir iletişim ile halkımızdan gelen birçok yeni fikri projelendireceğiz. Yolcu360’ın en önemli özelliği pandemi gibi ani gelişmelerle oluşan çevik ve esnek bir iş akışına, zihinsel ve analitik olarak hazır olması. Bu sayede hedeflediğimiz adaptasyonu başarabildiğimizi görebiliyoruz. Bu bizi önümüzdeki dönemler için cesaretlendiriyor” dedi. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ölümlü trafik kazalarında yüzde 9 azalma meydana geldi

2020 yılı trafik kaza istatistiklerinin birçoğunda azalma görülürken, ölümlü trafik kazalarının 2019 yılına oranla yüzde 9 azalarak bin 903 olduğu görüldü. Medya takip kurumu Ajans Press, trafik kazaları ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre 2019 yılında trafik kazaları ile alakalı basına 22 bin 89 haber yansıdığı tespit edildi. Bu rakam 2020 yılında 15 bin 363 olarak kaydedildi. Böylelikle trafik kazaları ile alakalı haber sayılarında bile düşüş yaşandığı gözlendi. Kurallar, alınan önlemler ve pandemi ile beraber halkın eve kapanması kazalarda meydana gelen düşüşte birincil etken olarak dikkat çekti. Ajans Press’in, İçişleri Bakanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2020 yılı trafik istatistiklerinin birçok kategorisinde azalma görüldü. Böylelikle ölümlü trafik kazalarının 2019 yılına oranla yüzde 9 azalarak bin 903 olduğu kaydedildi. Olay yeri can kaybı ise yüzde 13 azalış ile 2 bin 197’ye düşerken, yaralanan kişi sayısı yüzde20 azalış ile 228 bin 566 olarak kayıtlara geçti. Yaralanmalı trafik kaza sayılarına bakıldığında ise yüzde 14 azalış ile 148 bin 102 olarak saptandı. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)  

Kemal Okuyan: ABD'deki Yenikapı ruhu tutar mı?

Resmi olarak Joe Biden’i ABD’nin yeni başkanı yapacak seçim oylarını saymak için toplanan Kongre’nin, Donald Trump destekçileri tarafından basılmasının ardından, Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan iki gündür ABD’de yaşanan olayları değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı. ABD’de polisin, çok daha kalabalık ve örgütlü hareketleri sınırsız güç kullanarak dağıttığını söyleyen Okuyan, yazısında bu zayıf girişime “neden izin verildiğini” sorguluyor. Okuyan, Trump’ın bundan dört yıl önce çok ciddi bir programla ve ABD sermayesinin önemli bir kesiminin desteğini alarak başkanlığa adaylığını koyduğunu söylediği yazısında, Trump’ın paranın şımarttığı bir şovmenden daha fazlasını temsil ettiğini ve başkanlığı süresince üstlendiği misyonların bir bölümünü başarıyla yerine getirdiğini söylüyor. Trump’ın kariyeri boyunca sürdürdüğü ABD emperyalizmi ve güçlü tekellerle olan uyumuna örneklerle kısaca değinen Okuyan, bu imajın son dönemde içeride giderek yoksullaşan toplumsal kesimlerin kontrol altında tutulamaması ve Covid-19 salgının yarattığı ağır tablo nedeniyle bir “dağılma” görüntüsü vermesine neden olduğunu ifade ediyor. Biden’ın kazandığı seçime nasıl gelindiğini özetleyen Okuyan, Trump’ın seçim yenilgisi sonrası sıraladığı komplo teorilerinin doğruluğunun sorgulanmasını bir tarafa koymakla birlikte, Trump’ın bu iddiaları ortaya atarken inandırıcı olmamasının nedeninin, kendisini var eden sistemin meşruiyetini sorgulamaya kalkması olduğunu belirtiyor. Okuyan ABD’de devlet bürokrasisi ve sermaye aklının buna izin vermeyeceğini söylüyor ve seçimden önce Trump’a dur demeye karar verenlerin, seçimden sonra gerekli toparlanmanın Trump üzerinde tepinerek gerçekleşeceğine karar verdiklerini ifade ediyor. Kemal Okuyan yazısını şöyle bitiriyor: “Biden’in seçimlerden hemen sonra “şimdi birleşme zamanı” diye açıklamalar yapması, Demokrat Parti’yle Cumhuriyetçi Parti arasında artan temaslar ile Trump’ın “oynamıyorum” mızıkçılığı arasında bir çelişki çıktığı ortadaydı. Birileri belli ki bu çelişkiyi fırsata çevirip, ABD’de merkezi güçlendirici bir “tehdit” icat etmeye karar verdi. ABD’de şu ya da bu “güçlü” odağın sayısız örtülü operasyonunun yanında önceki gün yaşananlar çocuk oyuncağı sayılır. Evet bir avuç fanatik ABD demokrasisini tehdit edip geri çekilmiş oldu. Şimdi sırada ABD’nin Yenikapı ruhu var! Bu ruh tutar mı, ne kadar tutar, ABD’deki, dağılmayı durdurur mu, bunu göreceğiz. Ama unutulmasın ve bir yere not edilsin, geçtiğimiz yıl ABD’yi sallayan toplumsal hareketler için sistemin Capitol binasındaki “aciz” görüntüleri epey bir ilham vericidir. Ne diyorduk? Batılı emperyalist ülkelerde de artık kimse istikrar beklemesin. Zemin bir kez sarsıldı.” BEYAZ HABER AJANSI (BHA)