Aylık arşivler: Şubat 2021

Anadolubank Worldcard ile doğalgaz faturalarına 10 taksit!

31 Mart 2021 kadar geçmiş dönem doğalgaz faturalarını İGDAŞ veznelerinden veya  https://internetsubesi.igdas.com.tr  üzerinden Anadolubank Worldcard ile ödeyenler 10 taksit fırsatından yararlanıyor.

Kampanyadan sadece son ödeme tarihi 25 Aralık 2020 ve öncesine ait en az iki adet gecikmiş faturaya sahip aboneler ile son ödeme tarihi 1 Kasım 2020 ve öncesine ait bir adet ödenmemiş faturası olan aboneler faydalanabiliyor .

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Banvit, IQF şoklama teknolojisiyle gıda israfının da önüne geçmeyi hedefliyor

Banvit, IQF adı verilen şoklama teknolojisiyle ürettiği “Dondurulmuş Piliç Baget”i tüm Türkiye’de A101* mağazalarında tüketicilerin beğenisine sundu. Banvit bu inovatif ürünün ambalaj tasarımında kullandığı kilitli aç kapa poşet özelliğiyle, gıda israfının önüne geçilmesine de katkı sağlayacak…

 

Gıda sektörünün önde gelen üreticilerinden biri olan Banvit, inovasyon çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. IQF adı verilen şoklama teknolojisi kullanılarak üretilen ve kilitli ambalaj özelliğiyle Banvit’in bu kategorideki ilk ürünü olan “Dondurulmuş Piliç Baget”, tüm Türkiye’de A101* mağazalarında tüketicilerin beğenisine sunuldu.

 

-40 derecede tek tek dondurulan, böylece lezzetleri korunan piliç bagetler derin dondurucuda birbirine yapışmadan kolaylıkla saklanabiliyor. Kilitli aç-kapa ambalajı sayesinde tüketiciler ihtiyaçları kadar ürünü poşetten alıp, kalan piliç bagetleri bir sonraki kullanımlarına kadar derin dondurucuda güvenle saklayabiliyorlar. Banvit ayrıca ambalaj tasarımında kilitli poşet özelliğini kullanarak gıda israfının önüne geçilmesine de katkı sağlıyor.

 

Şimdilik A101* mağazaları kanalıyla tüm Türkiye’de satışa sunulan “Banvit Dondurulmuş Piliç Baget”, ilerleyen tarihlerde alternatif satış noktalarından da tüketicilerine ulaştırılacak. Banvit, önümüzdeki dönemlerde dondurulmuş ürün kategorisine ekleyeceği yeni ve pratik farklı lezzetlerle de sofraları renklendireceğini şimdiden müjdeliyor.

 

Banvit Dondurulmuş Piliç Baget, A101 mağazalarında tek seferlik alınan bir afiş ürünü olarak, 11 Şubat 2021 tarihinden itibaren ve stoklarla sınırlı olarak satışa sunulmuştur.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beloyarsk NGS'nin BN-800 Reaktörü’ne ilk kez MOX yakıtı ile yakıt ikmali yapıldı

Beloyarsk NGS'nin BN-800 reaktörüne sahip dördüncü güç ünitesi şebekeye bağlandı. Ünite planlanan bakım işlemlerinin tamamlanmasının ardından elektrik üretimine devam etti. Bu çalışmaları gerçekleştirmek için, güç ünitesi 8 Ocak 2021'den itibaren şebekeden çıkarıldı. Yakıt ikmali sırasında reaktör çekirdeğine ilk kez sadece uranyum-plütonyum yakıtı yüklendi. Reaktöre ilk 18 seri MOX yakıt düzeneği, Ocak 2020'de yüklenmişti. Son yapılan işlemle bunlara 160 yakıt düzeneği daha eklendi. Böylece BN-800 çekirdeği yenilikçi yakıtla üçte bir oranında doldurulmuş oldu. Bundan böyle reaktöre sadece MOX yakıtı yüklenecek.

Beloyarsk Nükleer Santrali Direktörü Ivan Sidorov konuyla ilgili olarak, “Beloyarsk NGS bu işlemle, nükleer endüstrinin stratejik kalkınmasının konularından biri olan ‘kapalı bir nükleer yakıt döngüsüne dayalı yeni bir teknolojik platformun uygulanması’ hedefine bir adım daha yaklaştı. Bu, MOX yakıtı kullanımının, şu anda kullanılmayan uranyum izotopunun üretime dahil edilmesini mümkün kılacağı; yani nükleer enerjisinin yakıt tabanını on kat artıracağı anlamına geliyor. Buna ek olarak, BN-800 reaktörü diğer nükleer santrallerde kullanılmış nükleer yakıtı yeniden kullanabilir ve bu yakıtın içerisindeki uzun ömürlü izotopları ‘yakarak’ radyoaktif atıkları en aza indirebilir. Planlanan tempoyu hesaba katarak, 2022'de tam Beloyarsk NGS’de MOX yakıt yüklü bir çekirdeğe geçebileceğiz ”dedi.

Yakıt düzenekleri, Madencilik ve Kimyasal Kombine'de (FGUP GHK, Zheleznogorsk, Krasnoyarsk Bölgesi) üretildi. MOX yakıt peletlerinin üretimi için nükleer enerji için geleneksel olan zenginleştirilmiş uranyumdan farklı olarak, güç reaktörlerinde üretilen plütonyum oksit ve tükenmiş uranyum oksit hammaddeler kullanılıyor. (zenginleştirme üretiminin ikincil "kuyrukları" olarak adlandırılan tükenmiş uranyum hekzaflorür ve bunun deflorinasyonu ile elde ediliyor.)

TVEL A.Ş'nin Bilimsel ve Teknik Faaliyetler ve Kalitesinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Alexander Ugryumov da, "BN-800 çekirdeğinin MOX yakıtı ile yüklenmesine paralel olarak, Rosatom uzmanlarından oluşan endüstri ekibi, Madencilik ve Kimyasal Kombine'de bu tür yakıtların üretimi için teknolojiler geliştirmeye devam ediyor. Özellikle, VVER reaktörlerinin ışınlanmış yakıtından çıkarılan ve gelişmiş reaktörlerin ışınlanmış yakıtından elde edilen yüksek fonik plütonyum kullanılarak taze yakıt üretimi konusunda uzmanlaşmıştır. Tüm teknolojik işlemler tamamen otomatiktir ve yakın çevrede personel bulunmadan gerçekleştirilir. 2022 yılında yüklenmesi planlanan yüksek fonik yakıtlı ilk 20 MOKS-yakıt düzeneği üretildi ve kabul edildi. Gelecekte nükleer malzemelerin geri dönüşümü ve nükleer yakıtın yenilenmesi için gelişmiş teknolojiler, ışınlanmış yakıtı depolamak yerine işlemeyi ve üretilen yüksek seviyeli atık miktarını azaltmayı mümkün kılacaktır " ifadelerini kullandı. 

MOX yakıtının endüstriyel üretimi 2018 sonunda Madencilik ve Kimyasal Kombine sahasında başladı. Bu benzersiz üretimi başlatmak için, aynı zamanda Beloyarsk NGS için MOKS-yakıt düzeneğin tedarikçisi olarak da görev yapan Rosatom, TVEL Yakıt Şirketi'nin koordinasyonu ve bilimsel liderliği altında geniş bir endüstri işbirliği düzenlendi. Başlangıçta, BN-800 reaktörü piyasaya sürüldüğünde, uranyum yakıtı ile donatılmış bir hibrit çekirdek ile piyasaya sürüldü. Bu hibrit çekirdek, TVEL’in Elektrostal’daki üretim tesisi olan Elemash tarafından üretilen uranyum yakıtı ve Dimitrovgrad’da bulunan Nükleer Reaktörler Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nde üretilen Deneysel MOX yakıt demetleriyle yüklendi. 

Ocak ayında, yetkili Amerikan dergisi POWER, Beloyarsk NGS'deki seri MOX yakıtının yüklenmesini küresel enerji sektörünün 2020'deki ana etkinliklerinden biri olarak adlandırdı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Dünyada en çok kazandıran konut Türkiye’de”

Türkiye’de ilk defa geçtiğimiz akşam Clubhouse uygulaması üzerinden gerçekleştirilen canlı röportajda, gayrimenkul sektörünün beklentileri masaya yatırıldı. Pandemi sonrasında gayrimenkul alıcılarının Türkiye’yi daha sıklıkla tercih etmesinin beklendiğinin belirtildiği toplantıda, dünyada en çok kazandıran konutların Türkiye’de olduğuna dikkat çekildi. 

 

Son dönemlerin en önemli sosyal uygulamalarından biri olan Clubhouse’da, geçtiğimiz akşam Türkiye’de ilk defa canlı röportaj gerçekleştirildi. “Gayrimenkul 2021 Projeksiyonu” başlığı altında gerçekleşen röportajda, gayrimenkul sektörünün öncüleri de dinleyici olarak hazır bulundu. Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Kerim Ülker’in soruları ve Demay Genel Müdürü Ali Gökçiler’in cevaplarıyla başlayan röportajda, gayrimenkul sektörünün 2021 yılında umut verici gelişmeler yaşayacağına dikkat çekildi. Türkiye’de konut değerlemesinin dünyada ilk sırada olduğunu belirten Gökçiler, “Her zaman en çok kazandıran enstrümanların başında gayrimenkul geliyor. Konut Fiyat Endeksi’ne göre Türkiye’de konut bir yılda yüzde 30,3 artış gösterdi. Türkiye gayrimenkulün değerleme sıralamasında dünyada birinci” diye konuştu.

 

“Post – pandemi dönemindeyiz!”

 

Pandeminin etkilerinin geçtiğini post-pandemi döneminde olduğumuzu vurgulayan Ali Gökçiler, “Post pandeminin içindeyiz. Dünyayı ve ekonomik beklentileri iyi okumak, insanların ihtiyaçlarını iyi kurmak lazım. Gayrimenkul geliştiricilerinin bu imkanları sunuyor olması lazım. İnsanların artık evlerde daha kolay çalışmalarını sağlayacak kurgulara gidiyor olmamız gerekiyor. İleride evlerde mutlaka toplantılar için ses izolasyonunu düşünmeliyiz. Evin bir odası ses stüdyosuymuşçasına sessizlik sağlayabilmeli, dahili bulut sistemleri olabilmeli. Elektrik kesintilerini birkaç saatten uzun bir süre önleyebilecek daha az fosil yakıtla çalışan jeneratörler hazırlanmalı” dedi. Dünyanın gündemine uygun yeni konutlar üretilmesinin birinci şart olduğuna değinen Gökçiler, “Bu tarz konutlar üretebilirsek yabancı alıcının ilgisini ülkemizde daha fazla tutabileceğiz. İkinci olarak da Türk gayrimenkul şirketleri olarak dünyada bu markalaşmayı ciddi anlamda sağlayacağız. Bence Türkiye 2021 Haziran ayından sonra her yıl bir sonraki seneyi ikiye katlayarak satış yapmaya başlayacak.” açıklamalarında bulundu.

 

“Turizm sektörü, gezerken çalışılabilecek ortamlar oluşturmalı!”

 

Röportaj sonrasında söz alan CRM Group Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, “Gayrimenkuldeki ihtiyaçlar, oteller için de geçerli. İnsanların gezerken çalışabildiği bir modelin oturması ve hazırlık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Gayrimenkul kadar turizm sektörü de ülkemizin en büyük döviz gelir kaynağı.” Dedi. Turizm Bakanlığı’nın da odaklanması gereken bir konu olduğunu belirten Becer, “Türkiye dört mevsim yaşanan bir ülke. Özellikle Avrupa bölgesinden gelen yabancılar hem dövizden hem de saat farkının az olmasından dolayı burada çok rahat hem gezip, hem de çalışabilirler. Otellerde güçlü Wi-fi

ve telekonferans altyapılarının oluşturulduğu, diğer alanların da evden çalışma düzenine göre dizayn edildiği odalar hazırlanabilir. Sonuçta pazarlama denilen şey bir fikir, bir farklılaşmayla başlıyor. Dünyada bunun öncüsü neden olunamasın?” diye konuştu.

 

 “Türkiye’nin tanıtımı için çalışıyoruz”

 

Toplantıda söz alan Inhouse Global Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Ergüven, “Yabancıya gayrimenkul satışı için bu yıl hedefimiz oldukça yüksek. 50 bin adet konut satışı bekliyoruz. Bu da ülkemizin tanıtımının doğru yapılmasıyla gerçekleşebiliyor. Bunun için çok çalışıyoruz” dedi. 2021 ve sonrası için çok umutlu olduklarını belirten Ergüven, “Ülkemize 10 milyar dolarlık bir döviz getirisi bekliyoruz. Avrupa’nın talebinin de daha çok artacağını söylememiz yanlış olmaz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Albaraka Türk, sağlık sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine özel pos kampanyası

Albaraka Türk, sağlık sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine özel pos kampanyası düzenledi. Kampanya kapsamında tek çekimlerde 0,99 komisyon veya 20 gün blokeli 0 komisyon imkanı sunuyor. 

 

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, müşterilerinin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Sağlık sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine özel pos kampanyası düzenleyen Albaraka Türk, tek çekimde (ertesi gün) 0,99 komisyon veya 20 gün blokeli 0 (Sıfır) komisyon imkanı sunuyor. Banka ayrıca üç ay masrafsız POS terminali, 50 bin TL’ye kadar taksitli World BusinessCard ve bireysel-kurumsal finansman desteğinin yanı sıra dijital kanalları üzerinden ücretsiz EFT / Havale gibi birçok avantajlı destek hizmeti sağlıyor. 

 

“Sağlığımız için çalışan iş yerleri Albaraka POS ile Sapasağlam”

 

Albaraka Türk’ten yapılan açıklamada; Sağlık sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine özel tek çekimde (Ertesi Gün) 0,99 Komisyon veya 20 Gün Blokeli 0 komisyonlu POS Kampanyası düzenlendiği belirtildi. Avantajlı kampanya kapsamında ayrıca işyerlerine özel; 3 ay Masrafsız POS Terminali ( Mobil, ÖKC, Sabit), Aylık 1 adet Ortak Nokta ATM’lerden Masrafsız Para Çekme İstisnası, 50.000 TL’ye kadar taksitli World BusinessCard, 1,5 komisyon ile Teminat Mektubu Alma İmkanı, 3 Ay Geçerli Eko Kobi Paketi, Aylık 1 Adet Masrafsız Çek Karnesi, Uygun Oranlar İle Bireysel ve Kurumsal Finansman Desteği, PTT ATM’lerinden Masrafsız Para Çekme ve Yatırma ve Albaraka dijital kanallarından ücretsiz EFT / Havale imkanı sağlanıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Genç Fidanlar Projesi’ ile Kız Öğrencileri Liderlik Yolunda Yalnız Bırakmıyor

Miras gibi koruduğu eczacı ruhu ile Türkiye’nin ilk eczanelerinden biri Rebul Eczanesi’nin reçetelerdeki asırlık, gizli formüllerini günümüze taşıyan Atelier Rebul, geleceğin kadın kimyagerlerinin yanında.  

 

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği aracılığı ile Kimya ve Kimya Mühendisliği eğitimi alan kız öğrencilere eğitim desteği veren marka, gizli formüllere adını yazdıracak, farklı branşlarda başarısını ortaya koyacak yeteneklerin kariyer yolculuğuna ortak oluyor. 

 

Kız öğrencilere sadece eğitim desteği vermekle yetinmeyen ve kariyer yolculuklarında onlara mentörlük de yapmayı hedefleyen Atelier Rebul, geçtiğimiz gün geleceğin kadın kimyagerleriyle bir araya geldi. Atelier Rebul Kurucu Ortağı Nüket Filiba ve Atelier Rebul AR-GE, Pazarlama, IK departmanlarının dahil olduğunu toplantıda kız öğrencilerin soruları yanıtlandı. 

 

Bilime ve eğitime verdikleri önemi aktaran Atelier Rebul Kurucu Ortağı Nüket Filiba şu sözleri söyledi; “126 yıldır sahip olduğumuz eczacılık deneyimi ve koku uzmanlığımızdan yola çıkarak eski arşivlerimizdeki formülleri, uzmanlık alanımız olan bitkileri, eczanede kullanılan geleneksel yöntemleri modern ve bilimsel yaklaşımla harmanlayarak ürünlerimizi geliştiriyoruz. Bilim markamızın DNA’sı. Kozmetik sektörüne kadın liderler kazandırabilmek, genç fidanlara kariyer basamaklarında yalnız olmadıklarını hissettirmek en büyük isteğimiz. Geçmişten gelen mirasımızın geleceğe olan inancı hep devam edecek.”

 

Kadınların iş hayatındaki yerine de değinen Filiba; “Ne mutlu ki yüksek kadın çalışan oranına sahip bir markayız, AR-GE departmanımızın da 75’i kadın. Kadınlar, hayatın her alanında çok büyük başarılara imza atabilecek potansiyele, inceliğe, hoşgörüye, sonsuz sevgiye ve duyarlılığa sahip. İş hayatında daha çok kadın kimyager görmeliyiz” dedi.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yaşar Aydın dobra dobra konuştu

Onur Hareketi Lideri Yaşar Aydın, Türkiye’nin kanayan yarası terörle ilgili konuştu. Aydın, terörün bitmeme nedeninin bilgisiz yöneticilerden kaynaklandığını ifade etti.

Onur Hareketi Lideri Yaşar Aydın, gündeme dair konuları masaya yatırdı. Kürt meselesi ve LGBT-İ bireylerle ilgili açık ve net ifadeler kullanan Aydın, yaptığı konuşmada iktidar ve muhalefeti eleştirirken toplumsal konularla ilgili yöneticilerin tutumunu eleştirdi.

 

AYDIN, LGBT-İ İLE İLGİLİ SINIRI SÖYLEDİ

Ülkede uzun süredir tartışma konusu olan ve tartışmanın dozajının Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör ataması ile tekrar gündeme gelen LGBT-İ bireylerle ilgili de konuşan Aydın şunları söyledi:

“Devletin görevi vatandaşın huzurunu, mutluluğun ve gelecekle ilgili kaygılarını kaldırmaktır. İnsanların cinsel anlamda tercihleri bir haktır. İnsanlar nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşayabilir. Bununla ilgili ne müdahale ederim ne de eleştirel bir söz söylerim, sadece saygı duyarım ancak insanların cinsel tercihi bir hak ise bunlara karşı olanlar, çocuklarının LGBT olmasını istemediklerini söyleyenler için de bunu ifade etmek bir haktır. LGBT-İ ile ilgili sınır şu olmalı: cinsel tercih bir haktır, buna kimse müdahale edemez ama bunu reklama dökmek, özendirici faaliyetlere izin vermek karşı tarafta ülkeye vergi veren insanların hak ve hürriyetine saldırmak, ihlal etmektir. O nasıl haksa, öbür tarafında buna karşı refleks göstermesi de bir haktır.”

 

“YAPTIKLARI ŞEY TOPLUMUN TEMELİNİDERİNDEN SARSMAKTIR”

“Mevcut siyasi aktörler maalesef toplumun nereye savrulacağı ile ilgili endişe duymadığı için, geleceği ile ilgili hesabı, planı olmadığı için onlar için önemli olan şey oy, koltuk, rant. Taksim’de, Ankara Kızılay’da, İzmir Konak’ta kol kola girip, ellerinde çiçekle, karanfille sanki topluma büyük bir imkan, iş imkanı, sanat, bilim, felsefe sunuyorlar. Bu özendirmedir, teşviktir. Bu ailelerin, toplumun hak ve hürriyetine saldırmaktır. Bir yerde diğerinin hak ve hürriyetini savunurken çoğunluğun hak ve hürriyetine saldırıdır. Yüzde 2’nin hak ve hukukunu koruyacağız diye ülkenin yüzde 98’inin hak ve hürriyetini alaşağı edemeyiz. Yaptıkları şey toplumun temelini derinden sarsmaktır. Onlar için akıl çalıştırmak, mantık çalıştırmak çok zor bir şey. Biz sadece propaganda ve özendirmeye karşıyız, yoksa dört duvar arasında herkes istediğini yapabilir. Bizim bakışımız budur”

 

“KÜRTLER HDP’NİN OY DEPOSU DEĞİLDİR”

Onur Hareketi Lideri Yaşar Aydın HDP ve Kürtlerle ilgili de konuştu. Aydın, “Kürtler inancına, kültürüne, tarihine bağlıdır. Bayrağına bağlıdır. Bu ülkenin kuruluşunda alın teri ve göz yaşı vardır ve bu ülkenin tapusu Türklerle ve Kürtlere ortak aittir. Ülkenin tapusuna sahip olan, ülkeyi kuran, mücadele veren, inancına, kültürüne bağlı olan bir halk, nasıl olur da Marksist, Leninist bir hayat felsefesini, düşüncesini savunan ve bunun için kurgulanan siyasi partinin destekçisi olur? Kürtler asla HDP’nin bir oy deposu, arka bahçesi değildir. Türkiye’de Marksist Leninst yüzde 5-6 oranında marjinal bir kesim kitle var. HDP bunların oyunu alıyor ki bu inanılmaz bir oy. Bir de cumhuriyetin başından beri ülkeyi yönetenler bu ülkenin gençlerini, insanlarını savurdu. Dolayısıyla güneydoğuda yaşayan vatandaşlar ötelendiklerini, dışlandıklarını hissettiler bunu yaşadılar. Dİlleriyle, yaşam tarzlarıyla azarlandılar, küçük görüldüler. İşte bu HDP’nin aldığı oy, Kürtlerin çaresizlikle verdiği oy. İsteyerek verdiği oy değil. Kürt vatandaşlarımız denize düştü ve yılana sarıldı.” şeklinde konuştu.

 

BİLGİSİZ SİYASETÇİLERİN UYGULAMASI TERÖRÜN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜ

“Türkiye’de hizmet, her bölgeye aynı anda, eşit ve adil biçimde gitmelidir. Türkiye’de yönetim enstrümanları Güneydoğu ve Doğu’yu her zaman sürgün yeri olarak gördü. Doğu ve Güneydoğu hırlı hırsız, rüşvet alan memurun ve bürokratın sürgün yeriydi. Sen bu bölgeyi hizmet alma noktasında Batı ile eşit görmezsen, aynı eşitlikte yatırım yapmazsan, bu bölgeyi cezalandırma bölgesi olarak görürsen orada yaşayan vatandaş da “neden bana hizmet batıdaki gibi gelmiyor” diye sorar. Yine bu bölgede yaşayan vatandaş, bürokrasiyle ilgili işi düştüğü zaman gördüğü muamele karşısında devlet eşittir bu demez mi? Dedi. Bunları yaşadı. Çünkü onların kafasında memur ve bürokrat eşittir devlettir. Dedi ki “devlet bana böyle bakıyor. Devlet bana omurgasız, hırlı hırsız adam gönderiyor” Bu da terörün ekmeğine yağ sürdü, bilgisiz siyasetçilerin bu uygulamaları nedeniyle.”

 

“ELİMİZİ ATTIĞIMIZ YER CİĞERİMİZİ YAKTI”

Terörün bugüne kadar bitirilememesine ilişkin ise Aydın, “Ülkeyi yönetenler hizmet yapmak yerine, sanat, bilim ve feslefe yerine ülkenin tüm kazanımlarını, zenginliklerini kendileri yuttu. Bizi hem açlıkla terbiye ettiler hem de biz iterörize ettiler. Bu milletin gençlerini öyle bir savurdular ki, bize uzatılan elleri dost elleri sandık. Bize uzatılan elin ne kadar çirkin bir el olduğun anlayamadık. Kimi komünizme attı elini, kimi PKK’ya kimi Hizbullah’a attı. Elimizi attığımız yer bizim ciğerimizi yaktı. Çünkü bizi yönetenler hep savurdu bizi. Bu ülkede terörün bir türlü bitmemesinin nedeni budur. Bu ülkeyi yönetenler, gençlere kavga vaad etti. Suçu da dış güçlere havale etti.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Burdurlu çiftçi pazardan seslendi: “hayattan hiç kimse memnun değil!”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut’un mahalle pazarında esnaf ziyareti yaptığı sırada konuşan bir pazarcı, “Mazot pahalı, gübre pahalı hiç kimse memnun değil ortamdan. Hayattan hiç kimse memnun değil herkes pişman” dedi.

Burdur’un Kemer İlçesinde pazar ziyareti gerçekleştiren CHP Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut’u görün çiftçi derdini anlattı. Maliyetlerin yüksekliğinden şikâyet eden çiftçi, “Patates 3 lira pahalı diyorlar, soğan 3 lira pahalı diyorlar. Gübre 250 lira, 150 düşürün halk ucuzca yesin, üretici de kazansın tüketici de kazansın. Aradaki adamları kaybedin. Aradaki adamlar parayı kazanıyor, üreticiler zarar ediyor, alıp satan da zarar ediyor. Mazot pahalı, gübre pahalı hiç kimse memnun değil ortamdan. Hayattan hiç kimse memnun değil herkes pişman” dedi.

“BİR AN ÖNCE ÜRETİMİN DESTEKLENMESİ GEREKMEKTEDİR”

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Başkan Akbulut: “Hem üreticilerimiz hem tüketicilerimiz fiyat anlamında dertliler, üreticimiz mahsulünün para etmediğin söylüyor, tüketici de pahalıya yediklerini söylüyor. Bunu her ziyaretimiz görüyoruz, duyuyoruz. Bir an önce üretimin desteklenmesi gerekmektedir. Hükümet havalimanlarının kiralarını iptal edeceğine, çiftçinin mazotundan, faturasından, kredisinden faizleri ve vergileri silmelidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vakkorama Sesleniyor: ‘Dünya Çağırıyor, Duyuyor musun?

Vakkorama son dört sezondan bu yana doğadan aldığı evrenle bütünleştirdiği ilhamla; macera, özgürlük ve özgünlük duygusunu aramıza katıyor. Bu sezon da doğanın gücünü ve içinden geçtiğimiz özel zamanı -Re-manifesto ile anlatan Vakkorama, evrenin yaptığı bu ‘devrim’i yorumluyor. 

 

Yaşadığımız zamanların ardından dünyayı algılama biçimlerimizin değişmesi ve evde kalmanın bize gerçek evimizin nerede olduğunu öğretmesiyle Vakkorama, gerçek evimizin dünya olduğu gerçekliğini paylaşıyor. Bir sezon modası olmanın ötesinde dünyayı sevmenin ve alışkanlıklarımızın değişmemizin altının çizildiği sezonda; yeniden kullanmanın, düşünmenin, bağlanmanın, azaltmanın, tepki vermenin zamanının geldiği bir manifesto ile özetleniyor. Vakkorama, ‘Duyuyorsun, değil mi? Dünya bizi çağırıyor.’ diyerek hepimizi düşünmeye teşvik ediyor. 

 

Sezonun kampanya görsellerinde yaza, dostluğa, aşka, tüm yaşam alanlarımıza göndermeler bulunuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Veeam 200’den Fazla Geliştirmeye Sahip Yeni V11’i Piyasaya Sundu

Fidye yazılımını ve veri kaybını bertaraf eden 200'den fazla iyileştirmeye sahip merakla beklenen Yeni Veeam Backup & Replication™ v11; yedekleme, replikasyon ve snapshots depolamasına şimdi de Sürekli Veri Korumayı (CDP) ekleyerek dört çözümü bir arada sunuyor.

Bulut Veri Yönetimi sağlayan yedekleme çözümlerinin lider şirketi Veeam® Software  bulut, sanal veya fiziksel tüm kurumsal iş yükleri için en gelişmiş veri koruma çözümü olan Yeni Veeam Backup & Replication™ v11’ı piyasaya sundu. Kapsamlı veri yönetimi için tek çözüm olan yeni v11,  AWS,  Microsoft Azure ve Google Cloud Platform için çoklu bulut ortamının tüm karmaşıklığını yönetirken veriyi yaşam döngüsünün her aşamasında koruyor.

Veeam CTO’su ve Ürün Stratejisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Danny Allan piyasaya sunulan Yeni v11 ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Bundan yalnızca 12 ay önce 150'den fazla yeni geliştirmeyle piyasaya sürülen V10, şu ana kadar 700 binden fazla indirme sayısına ulaştı. Şimdi ise toplam 200 yeni yedekleme, bulut, felaket kurtarma, güvenlik ve otomasyon geliştirmeleriyle yeni sürümü piyasa sunduk. Bu kadar kısa sürede böylesi güçlü ve esnek bir ürünü piyasaya sunabilmemiz Veeam’in inovasyon hızını ve müşterilerin veri güvenliği ihtiyaç ve talepleri konusundaki taahhütlerine bağlılığını ortaya koyuyor.” 

451 Research Raporu’na göre işletmelerin yüzde 69’u, iş gücünün en az yüzde 75’inin artık etkili bir şekilde uzaktan çalışabildiğini gösteriyor. Uzaktan çalışma modelinin giderek artması ve buna bağlı olarak çoklu bulut ekosistemlerindeki iş yüklerinin hızlanması, veri yönetimini ve kontrolünü her zamankinden daha da zorlaştırıyor. Müşterilerin 2020 yılının başından bu yana karşılaştıkları yeni veri koruma zorluklarına yanıt olarak yılın merakla beklenen çözümü V11, artan ve artmaya devam edecek siber riskleri bertaraf ederek her büyüklükteki şirket için güvenilir güvenlik ve fidye yazılım koruması sağlıyor. V11 böylece şirketlere muntazam bir esneklik ve dayanıklılık sağlıyor. 

Yeni Veeam V11, işletmelere eksiksiz veri koruması için aşağıdaki özellikleri sunuyor:

 

  • Veeam Sürekli Veri Koruma (CDP) ile Felaket Kurtarma: Yerleşik CDP ile Tier-1 VMware iş yükleri için kesinti süresini ortadan kaldıran ve veri kaybını en aza indiren en iyi kurtarma noktası hedeflerini sağlayarak en son durumda veya zamanda istenen noktaya anında kurtarma sağlar. (RPOs).
  • Güvenilir Fidye Yazılım Koruması: EC 17a-4 (f), FINRA 4511 (c) ve CFTC 1.31 (c) – (d) düzenlemeleri ile uyumlu, sabit, sağlamlaştırılmış Linux depolarıyla yedeklemeleri güvende tutar, fidye yazılımı, kazara veya kötü niyetli silme işlemlerini ve şifrelemeleri önler; herhangi bir donanım kilidi olmadan genel amaçlı sunuculara bağlıdır.
  • AWS S3 Glacier ve Azure Blob Archive: Uzun vadede veri arşivleme ve saklama maliyetlerini 20 kata kadar azaltır ve manuel bant yönetimini Amazon S3 Glacier için yeni yerel destekle değiştirir. Glacier Deep Archive dahil olmak üzere Veeam Scale-out Backup Repository ™ Archive Tier ile uçtan uca yedekleme yaşam döngüsü yönetimi aracılığıyla Microsoft Azure Arşiv Depolaması sunar.
  • Google Cloud Storage: Veeam Scale-out Backup Repository Capacity Tier for Google Cloud Storage için yeni destek, daha fazla bulut nesnesi depolama hedefi seçeneği sunar.
  • Genişletişmiş Anlık Kurtarma: Instant VM Recovery®'nin öncüsü Microsoft SQL, Oracle veritabanları ve NAS dosya paylaşımları için güçlü anlık kurtarma ile en düşük kurtarma süresi hedeflerine (RTO'lar) ulaşılmasını sağlar.
  • Mac için YENİ Veeam Agent: Microsoft Windows, Linux, IBM AIX ve Oracle Solaris için mevcut Veeam Agent'lara katılarak her türlü macOS cihazı için son kullanıcı veri yedeklemesi sağlar.
  • Veeam destekli BaaS ve DRaaS: Tam anlamıyla yönetilen bir yedekleme deneyimi için Veeam destekli hizmet sağlayıcılarla birlikte çalışarak V11'in değerini en üst düzeye çıkarmak üzere gereken hizmetlerden, çözümlerden ve uzmanlıktan yararlanma olanağı sunar.

 

180'den fazla ülkede önde gelen bulut ve hizmet sağlayıcıları aracılığıyla pazara Hizmet Olarak Yedekleme (BaaS) ve Hizmet Olarak Felaket Kurtarma (DRaaS) sunan Veeam, servis sağlayıcılarına V11'e sorunsuz bir şekilde entegrasyonunu, veri koruma operasyonlarının merkezi yönetimini, takibini ve müşteri self servis erişimini sağlayan web tabanlı bir platform olan NEW Veeam Service Provider Console v5 platformunu sunuyor. Versiyon 5 artık Linux ve Mac için genişletilmiş yedekleme yönetimi, buluta özgü AWS ve Azure yedeklemelerinin izlenmesi ve raporlanması, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ile gelişmiş güvenlik ve güçlü koruma hizmetleri sunuyor.

 

Yeni Veeam Availability Suite™ v11, Veeam Backup & R
eplication v11'in kapsamlı yedekleme ve kurtarma özelliklerini Veeam ONE™ v11'in izleme, raporlama ve analitik yetenekleriyle birleştirerek, işletmelere eksiksiz veri koruması ve görünürlük sunuyor. Böylece müşterilerin benzersiz veri kullanılabilirliği, görünürlük ve çoklu bulut ortamlarında yönetişim sağlamasına olanak sunuyor. Ayrıca, Veeam Disaster Recovery Orchestrator (eski adıyla Veeam Availability Orchestrator) Veeam DR Pack'in yeni veya önceki bir satın alma işlemine Veeam Availability Suite veya Veeam Backup & Replication eklenmesi, işin devamlılığını sağlamak için kurtarma otomasyonu ve DR testi de sağlıyor.

Kullanıma sunulan Yeni Veeam Backup & Replication v11’in tüm indirmelerinde şirket içi ve buluttaki tüm iş yükleri için taşınabilir, esnek, buluta hazır lisans olan Veeam Evrensel Lisansına (VUL) dahil ediliyor. Lisanslar ek maliyet olmaksızın iş yükleri arasında aktarılabildiğinden, evrensel lisanslama çoklu bulut ortamlarında farklı iş yüklerinin korunmasını kolaylaştırıyor. 

Veeam kullanıcıları, V11'e yükseltme yaparken AWS ve Azure'da yerel yedekleme ve kurtarma için kullanılmak üzere hiçbir ek ücret ödemeden altı ay boyunca ek 25 VUL lisansı almayı seçebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı