Aylık arşivler: Şubat 2021

Panik atak duası

Türkiye’de her 100 kişiden 4’ünün yaşadığı panik atak problemine karşı bir destek de manevi dünyadan geldi.  İlahiyatçı Yazar Dr. Arif Arslan’ın kaleme aldığı, Vesvese isimli kitapta, panik atak için okunacak dualara yer veriliyor. Panik atak rahatsızlığı için öncelikle psikiyatriste gidilmesi önerilen kitapta, tedavi çabalarına destek için dua okunması öneriliyor. Dr. Arif Arslan, Sena Yayınları’ndan çıkan kitabında, panik atağa karşı Şahmeran duasının 21 gün boyunca günde 21 defa okunmasını tavsiye ediyor. 

 

Kitapta yer alan Şahmeran (Şah-ı Merdan) duasının okunuşu şöyle:

 

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hayyu’l-Kayyûm!

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Aliyyu’l-Hâkim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’s-Semiu’l-Alim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Rahmanü’r-Rahim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Vahidu’l-Ehad.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Ferdü’l-Vârid

Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Raufü’r-Rahim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Azizü’r-Rahim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’z-Zâhiru’l-Bâtın.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Ehadü’s-Samed.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Fettâhu’l-Alîm.

Allah’u lâ ilahe illa Hüve’l-Azizü’l-Alîm.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hannânü’l-Mennânü’d- Deyyan.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Kâdiru’l-Kâhir. Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Râfiü’l-Alîm.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Rabbü’l-Arşi’l-Azîm. Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Melikü’l-Kuddüs. Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hakku’l-Mübin. Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Bâisü’l-Vâris.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Esmaû’l-Hûsna.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hayyu lâ ilâhe illâ Hüve Fâdıü’l- Muhlisîne lehü’ddin. Sübhane birahmetike yâ Erhame’r- Rahimin. Ve’l-Hamdü lillahi Rabbi’l-Âlemin.

 

“Vela havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-Aliyyi’l-Azim” tesbihi de eklenebilir, etkili olur.

NOT: Seçkin hattatların da yazdığı orijinal Şahmeran duası budur. Okunuşu da yukarıda verdiğimiz gibidir. Birkaç arkadaşımla görüşüp bir yeri tartıştık: Yirmi birinci satırdaki, “Fâdiü’l-Muhlisine” kısmını araştırdık. Normalde “Fadlü’l-Muhlisîne” olması lazımken, yazılı nüshalarda metinde olduğu gibi yazılmıştı. Biz de dokunmayıp olduğu gibi bıraktık. Ancak o kısmın “Fadlü’l-Muhlisine” diye okunması, anlam bakımından daha doğru olur diye düşünüyoruz.

 

KİMLER OKUMALI?

 “Şahmeran Duası önemli ve etkili bir duadır, okuyan hiçbir kimse hiçbir zaman mahrum kalmaz. Çok denenmiştir” diyen Dr. Arslan, bu duanın kimler tarafından okunması gerektiği konusunda şu bilgileri verdi: “Şahmeran duasını her kim ki kısmet için okursa kısmeti açılır. Satılmayan mal için okunursa en kısa bir zamanda malı satılır. Herhangi bir niyet için okunsa buna evham, vesvese, korku, depresyon, panik atak gibi ruhsal rahatsızlıklar da dâhil olmak üzere, o niyeti gerçekleşir, muradına erer. Bu duanın en az okuma miktarı olan şekliyle bile olsa aralıksız yedi gün okumaya devam eden kimse istediğini elde eder. Bazı işler için okuma miktarları tecrübeler sonucunda şöyle belirlenmiştir: İş için 7 (yedi) gün, satılmayan mal için 11 (on bir) gün, kısmet açmak için ise her gün sabah akşam veya sadece birinde 21 (yirmi bir) defa okunmalıdır.”

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümünde

Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği Youtube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, yeni bölümünde tiyatronun deneyimli ve yetenekli yönetmenleri İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek’i bir araya getirdi. Pandemi koşullarında tiyatro sanatının geleceği ve sahne anıları üzerine sohbet ettikleri “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümünü Zorlu PSM Youtube kanalından izleyebilirsiniz.

 

Yeni formatlardaki dijital içerikleriyle seyircilere farklı deneyim sunmayı sürdüren Zorlu PSM, “Sahne Tozu Yutanlar” programında, deneyimli isimlerin samimi sohbetleriyle sahnede olmanın ruhunu paylaşıyor. 

 

Kısıtlamaların içinden hep yaratıcılık ürer…

 

Her hafta, sahne heyecanını paylaşan sanatçıların, birbirlerine merak ettiklerini sordukları ve sahne tozu yutmanın kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin Youtube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; tiyatro sahnesinin tecrübeli isimleri İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek keyifli sohbetleriyle kamera karşısına geçiyor. 

 

Pandemi koşulları sebebiyle tiyatro performanslarının askıya alınmasının kendileri için nasıl bir süreç yarattığını anlatan deneyimli isimler; tiyatronun geleceğine yönelik öngörülerini de paylaştı. Tiyatro sanatının en büyük kozunun insanla kurduğu ilişki ve etkileşim olduğunu ifade eden İpek Bilgin, “Bu süreçte insanlar birbirlerini özledi, pandemi sonrası tiyatro için çok daha verimli olabilir.” ifadeleriyle konuya yaklaşımını paylaştı.

 

Geleceğe yönelik tiyatro alanındaki planlarını da izleyicilerle paylaşan deneyimli isimlerden Çağ Çalışkur yeniden öğrenciliğe dönmek istediğini belirtirken, “Hangi disiplin olduğu önemli değil, öğrenci olma durumunu yeniden yaşamak istiyorum. O farklı disiplinler bünyeme girdikten sonra yeniden sanata dönmenin hem bana hem de yapacağım işlere daha faydalı olacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı. 

 

Son zamanlarda Zorlu PSM Youtube kanalındaki Dijital Sahne projesi ile dikkat çeken genç ve başarılı tiyatro yönetmenleri arasında adı anılan İbrahim Çiçek ise pandemi sürecinde bir dizi yazdığını ve bu sürecin bitmesiyle birlikte ilk hedefinin dizisinin çekimlerine başlamak olacağını anlattı.

 

İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek keyifli ve bir o kadar da içten sohbetini izleyebileceğiniz “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümünü Zorlu PSM YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Moskovalı İzleyicinin Türk Filmlerine İlgisi Artıyor

Yunus Emre Enstitüsü, Yozgat Blues filmini Moskovalı sinemaseverlerle buluşturdu. 

 

Başrollerini Ercan Kesal, Ayça Damgacı ve Tansu Biçer’in paylaştığı, Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği “Yozgat Blues” Moskovalı izleyicilerin beğenisine sunuldu.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, T.C. Moskova Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu Sinemacılar Birliği ve Moskova Yunus Emre Enstitüsü iş birliği ile düzenlenen etkinlik kapsamında ayın filmi “Yozgat Blues” oldu. Yönetmenliğini Mahmut Fazıl Coşkun’un üstlendiği dramatik komedi filmi, salgın tedbirleri çerçevesinde salonda yerlerini alan Moskovalı sinemaseverlerden tam not aldı. 

 

Gösterim öncesi açıklamalarda bulunan T.C. Moskova Büyükelçiliği Müsteşarı Zeynep Savaş Suca: “Pandemi şartlarına rağmen son dönemde üç Türk filmini daha Moskovalı sinemaseverlerle buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz. Gereken önlemlere özenle uyularak Türk sinemasının seçkin eserlerini Moskovalı izleyicilerin beğenisine sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

 

Rusya’nın başkenti Moskova’da gösterimi gerçekleştirilen Türk filmlerine, sinemaseverler büyük ilgi gösteriyor. Salgın koşullarında belirlenen önlem ve yönetmelikler çerçevesinde gerçekleştirilen gösterimlere ülkenin tarihi sinema salonlarından “Dom Kino” sineması ev sahipliği yapıyor. 

 

Yıl boyu devam etmesi planlanan etkinlikte gösterilen filmler Rusça alt yazılı olarak Moskovalı sinemaseverlerin beğenisine sunulmaya devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mart Ayında FilmBox Ekranlarında Kadın Yıldız Yağmuru

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranları heyecan ve eğlenceyle aydınlatıyor. 

8 Mart Kadınlar Günü ve Mart ayının diğer Pazartesileri, dünyaca ünlü aktrislerin başrolde olduğu, heyecan, romantizm ve eğlence dolu birbirinden güzel filmler, keyifli filmlerin adresi FilmBox ekranlarında yer alacak; kadın yıldızların ışığı 21:30’da ekranlara yansıyacak.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Duvak (The Painted Veil) – 1 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

1 Mart Pazartesi gecesi ekranlara gelecek filmde İngiltere doğumlu aktris Naomi Watts’a, Edward Norton eşlik ediyor. Filmin öyküsü, Küçük bir Çin köyünde kolera salgını ile savaşan bir doktorun, bir yandan da evliliğindeki sorunlarla yüzleşmesi üzerine kurulu.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Acımasız Tanrı (God of Carnage) – 8 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

8 Mart Kadınlar Günü gecesinin ekran bombası, Akademi ödüllü iki kadın yıldızı bir araya getiriyor. Oscar’lı Kate Winslet ve heykelciği iki kez kaldırma başarısı gösteren Jodie Foster’ın büyük bir oyunculuk gösterisi sergilediği filmin öyküsü, iki haşarı çocuğun parkta kıyasıya kavgasıyla başlıyor. Ebeveynler, bu sürtüşmeyi bir ev davetiyle modern bir biçimde çözmeye ve tatlıya bağlamaya çalışır. İlk başta medeni biçimde konuşarak sorunu çözmeye çalışsalar da sonrasında işler sarpa sarar ve herkesin birbirinden sakladığı foyası meydana çıkar. Hiç beklenmedik, acımasız bir yüzleşme başlamıştır ve bundan hiç kimsenin kaçması mümkün değildir.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Aşk Yeniden (Hope Springs) – 15 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı’nın. 15 Mart gecesi yayınlanacak filmde, Oscar ödüllü efsane aktris Meryl Streep’e bir diğer Oscar ödüllü efsane, Tommy Lee Jones eşlik ediyor. Filmin öyküsü, 30 yıllık evliliğin ardından ilişkilerini düzeltmeye çalışan, çok yoğun geçecek ve bir hafta sürecek olan bir evlilik danışmanlığı programına giren bir çift üzerine kurulu.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Dumplin (Dumplin) – 22 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

22 Mart Pazartesi gecesi ekranlara gelecek filmde başrolü, sevilen aktris Jennifer Aniston üstleniyor. Film, farklı karakterlere ve özelliklere sahip bir genç kız ve annesinin güç birliğini öyküleştiriyor. Annesinin Dumplin', arkadaşlarının da kısaca Will diye çağırdığı Willowdean, fazla kilolu bir genç kızdır. Ancak fazla kiloları onda asla güven eksikliği yaratmamıştır ve halinden çok memnundur. Annesi Rosie ise gençliğinde güzellik kraliçesi olmuş bir kadındır. Kilosuyla dalga geçilmesini pek umursamayan Will, günün birinde Bo adında bir çocukla tanışır ve ona hissettikleri derinleştikçe kendi bedeni hakkında tereddütlere düşmeye başlar. Güvenini tazelemek için gençler arası güzellik yarışması Miss Teen Blue Bonnet'e katılmaya karar veren Will ve annesi Rosie, bu süreçte aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakıp birbirlerine destek olmak zorundadır.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Unutma Beni (Still Alice) – 29 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

29 Mart Pazartesi gecesi ekranlara gelecek filmin başrolünde, Hollywood’un en güzel aktrislerinden Julianne Moore yer alıyor. Filmde, kendisine konulan Alzheimer teşhisiyle aile bağları test edilmeye başlayan bir dilbilim profesörünün öyküsü anlatılıyor.

FilmBox izlemek isteyen sinema severler, seçkin TV platformları, Vodafone TV Kanal 15 ve KabloTV Kanal 336, D-Smart Kanal 19 üzerinden kanala ulaşabiliyor. FilmBox içeriklerine ayrıca, FilmBox websitesi ve FilmBox + uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor.

SPI International, FilmBox'un yanı sıra Türkiye’de yayın yapan diğer kanallarıyla da kaliteli yapımlar sunuyor. SPI International bünyesinde, ülkemizin yanı sıra 25 ülkede 30 milyon kişiden oluşan geniş bir abone kitlesine ulaşan FilmBox, popüler TV dizileri, gişe rekorları kıran Hollywood filmleri, yılların eskitemediği klasikler gibi farklı türlerde içerik sunuyor. SPI International kanalları arasında, canlı karşılaşma heyecanı da sunan dövüş sporu kanalı FightBox, adrenalin sporu yarışmalarını ekrana taşıyan Fast&FunBox, ödüllü belgeseller sunan DocuBox, dünyanın ilk HD moda kanalı olan FashionBox yer alıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Copland: Perdenin Önü, Arkası” Konseri CRR Youtube Kanalında

20. yüzyılın en büyük bestecilerinden, senfonik Amerikan müziğinin babası olarak kabul edilen Aaron Copland ‘ın tiyatro ve sinemaya bakışını sergileyen “Perdenin Önü, Arkası” konseri 25 Şubat Perşembe akşamı,  Cemal Reşit Rey(CRR) Konser Salonu YouTube kanalından yayınlandı.  

Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası  şef Cem Mansur yönetimindeki konserde, Copland’ın müzik dilinin tipik örneklerini yansıtan birbirinden farklı iki eser seslendirdi. “Music for the Theater”, 1925 yılında, belli bir oyun için değil, müzikal anlatıma teatral yaklaşımından dolayı bu adı almış. “Music for Movies” (1942) ise, Copland’ın üç ayrı film için bestelediği müziklerden oluşmuş. 

Cem Mansur, konser öncesi Amerika’da senfonik müziğin gelişiminde Aaron Copland’ın yerini ve eserlerin hikayelerini müzikseverler için anlattı. 

 

Bu keyifli konseri bir hafta boyunca CRR YouTube kanalından izleyebilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Türker Kılıç’ın yeni kitabı çıktı

Beyin Cerrahı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın merakla beklenen yeni kitabı raflardaki yerini aldı. Prof. Dr. Kılıç, “Bağlantısallık” bilimsel metodolojisi ile “Yaşamdaşlık kültürü” adını verdiği kavramları daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyor.

 

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın, Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan yeni kitabında beyinbilim alanında son 100 yılda, özellikle de son 10 yılda kaydedilen gelişmelerin de ışığında yaşam bilimlerinden toplum bilim alanlarına hatta uzay bilimlere kadar artık bir bilim metodolojisi olarak bağlantısallığın öne çıktığını, herkesin anlayabileceği duru bir dille anlatıyor. Yeni bir bilimsel paradigma olarak tümdengelim ve tümevarımın üzerine Bağlantısallığı yerleştiriyor, bu yeni bilimsel metodolojinin de yeni bir kültür olarak Yaşamdaşlığı hayatımıza sokacağını, hatta soktuğunu iddia ediyor.

 

Prof. Dr. Kılıç, “Yaşam”daki her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu, bilgi işleyen her sistemin er ya da geç zekâ ürettiği düşüncesinden yola çıkarak, bu bağlantıyı paylaşan her şey ve herkesin arasında yeni bir kavramsal ağ ortaya koyuyor, bu ağı da “Yaşamdaşlık” olarak niteliyor. Kitabında atıf yaptığı kaynakların zenginliği, farklı bilim alanları arası kurduğu bağlantılar ve (hem insanda hem sistemlerde) yaratıcılığa dair söyledikleri, bilim insanlarının da keyifle okuyacağı bir çalışma meydana getirmiş. Ayrıca uzmanı olmadığı halde ilham aldığı bilim alanlarından bahsederken gösterdiği tevazu ve okuyucuyu yer yer isim bile vererek alan uzmanlarına yönlendirmesi, kitaba samimi bir hava verirken mesajını “sezdirmeye” çalıştığı okuyucusuna duyduğu saygıyı da gösteriyor.

 

“En yetkin bilgi işleme sistemi yaşamın kendisi”

 

Prof. Dr. Kılıç, kitabının önsözünde ise şöyle diyor: “Yola çıktığımızda en yetkin bilgi işleme sisteminin insan beyni olduğunu düşünüyorduk, şimdi anlamaktayız ki en yetkin bilgi işleme sistemi yaşamın kendisi. İşte bu kitap bu bilimsel serüveni anlatıyor. Yeni bir bilimsel yöntem olarak bağlantısallık ve bu bilimsel anlayış dönüşümünün sonucunda insanlığın karşısına bir yaşama biçimi seçeneği olarak ortaya çıkan yaşamdaşlık bu kitabın konusu.”

 

Kitabın ikinci bölümünde Dr. Kılıç farklı mecralarda çıkmış yazılarını da bir araya toplamış. Özellikle Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin 218. sayısında çıkan ve SARS-CoV-2 virüsünü “Yaşamdaşlık”  kültürüne bir dönüşümün kavşağı olarak tanımladığı yazısında, Kılıç, içinden geçtiğimiz döneme “insanlık için bir antrenman” gözüyle bakıyor, “yaşam en sabırlı öğretmendir” diyor.

 

Prof. Dr. Türker Kılıç hakkında: Prof. Dr. Türker Kılıç; beyin cerrahisi profesörü ve anatomi bilim doktorudur. Hacettepe, Marmara ve Harvard Üniversitelerinde eğitim alan Prof. Kılıç 2015 yılında Avrupa Bilim ve Sanat Akademisine seçilmiş, 2019’da Dünya Bilim ve Sanat Akademisi üyeliğine aday gösterilmiştir. 2012’den bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı olarak da eğitim çalışmalarını sürdürmektedir. Prof. Kılıç, başta Harvard Tıp Fakültesi, Yale ve Johns Hopkins Üniversiteleri olmak üzere 10’dan fazla üniversitede konuk öğretim üyesi olarak ders vermiştir. Kılıç, 100’ün üzerinde mesleki başarı ödülüne layık görülmüş olup, bu ödüller arasında 1999’da aldığı Avrupa Beyin ve Sinir Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma Ödülü ile 2001’de aldığı Amerikan Beyin ve Sinir Cerrahisi Derneği Tümör Araştırma Ödülü bulunmaktadır. H-indeksi (Aralık 2020) 34 olan ve 200+ bilimsel yayını 3.800+ atıf almış olan Dr. Kılıç, çeşitli beyin ameliyatı yöntemleri ve bazı beyin tümörlerinde kullanılan Glivec isimli ilacın buluşuna önemli katkı sahibidir. Türkiye'de Gamma-Knife Işın Cerrahisi, Beyin-Tümör Bankası, Ameliyathane MR tekniği uygulamalarını ilk başlatanlardandır. Bilimsel araştırmaları yanında, Tıp ve Bilim Eğitimi alanlarında da çalışmakta olan Prof. Dr. Türker Kılıç’ın bilim ve bilim eğitimi konulu konuşmaları internet üzerinden 10 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiştir. Dr Kılıç 2020’de kurulan Nörolojik Bilimler Enstitüsünün de kurucu başkanıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sait Dervişoğlu Özgecan’ı Unutmadı

Yayınladığı şiir kitabından elde ettiği geliri uzaktan eğitim gören çocuklarının tablet ihtiyacına adayan iş insanı Sait Dervişoğlu, 2015 yılında vahşi bir şekilde katledilerek ülkemizin yüreğini sızlatan Özgecan Arslan’ın ailesini ziyaret etti. 

 

Dezavantajlı bölgelerde okuyan öğrencilere tablet dağıtarak önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atan duyarlı ve yardımsever iş insanı Sait Dervişoğlu Özgecan’ın ölüm yıldönümü nedeniyle önce Özgecan’ın mezarını , ardından da acılı baba Mehmet Arslan’ı evinde ziyaret etti. Özgecan’ın babası Mehmet Arslan ile bir süre görüşen Sait Dervişoğlı “Ruha Dokunan Mektupla “isimli şiir kitabının tüm gelirlerinin aslında kız çocuklarının eğitimine harcanması için planladığını , fakat pandemi sürecinde tablet projesi haline geldiğini söyledi. Dervişoğlu, “ Özgecan kardeşimiz kadına şiddetin ve istismarın en acı tecrübesidir. Ne yazık ki ülkemizde bu şiddet hala devam etmekte ve bir çok kadının hayatını olumsuz etkilemekte. Umarım bu şiddet ortadan kalkar. Herşeyin başı eğitim ve bunun bilincindeki bir vatandaş olarak bende üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Bu kitabın çıkış noktası da cehaletin elinden bir kız çocuğunu kurtarabilmekti.” Dedi.

 

Özgecan’ın babası Mehmet Arslan da iş insanı Sait Dervişoğlu’nun bu anlamlı ziyaretinden çok etkilendiğini ifade ederek, “ Kızımın unutulmaması ve anlamlı işlere vesile olması bizlerin acısını hafifletiyor. Sayın Dervişoğlu kutsal bir işe imza atıyor ve bende elimden ne gelirse katkı sağlamaya hazırıım” dedi.

 

Yapılan sohbetin ardından İş insanı ve şair Sait Dervişoğlu yazdığı şiir kitabını imzalayarak Mehmet Arslan’a hediye etti. Ayrıca Dervişoğlu aynı kitapta yer alan Özgecan’a yazdığı şiiri de bir portre haline getirerek takdim etti. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Garanti BBVA Partners’ın 2021 yılı ilk dönem girişimleri belli oldu

 Garanti BBVA tarafından hayata geçirilen ve Türkiye girişimcilik ekosistemine olan katkısıyla fark yaratan Garanti BBVA Partners’ın yeni dönem girişimleri belli oldu. Program, 2021’de de girişimcilerin sürdürülebilir büyüme ve strateji geliştirmesine destek olmaya devam ediyor.  

 

Garanti BBVA, uzun yıllardır yürüttüğü ve stratejik olarak önceliklendirdiği girişimcilik çalışmaları ile etki yaratmaya devam ediyor. 2015 yılında başlayan Garanti BBVA Partners’ta bugüne kadar 60’dan fazla girişimciye katkı sağlanırken programa katılmaya hak kazanan girişimciler, işlerini geliştirmek ve sürdürülebilir kılmak için destek alma fırsatı yakalıyor. Program, işini yeni kuran, bu kapsamda cesarete ihtiyaç duyan ve yenilikçi fikirlerini anlatmak ve hayata geçirmek için gerekli yolları ve kaynakları arayan girişimcilere ihtiyaç duydukları ofis ve mentorluk ihtiyaçlarının yanı sıra eğitim imkanı da sunuyor. 

 

Garanti BBVA Partners’ın 2021’de programdan yararlanacak yeni dönem girişimleri; Garanti BBVA Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Reha Emekli, Garanti BBVA Orta ve Büyük İşletme Bankacılığı Direktörü Mustafa Sağlık, Garanti BBVA Küçük İşletme Bankacılığı Direktörü Hakan Öger, Amazon Web Services Türkiye'de Startup ve VC Ekosistemi Ülke Yöneticisi Tunç Özgül, Poltio Kurucusu Ahmet Tosun, Mentors Network Turkey Kurucusu Mehmet Onarcan, Eurasia Invest Yönetici Ortağı Gökhan Alpman, Yuvako kurucu ortağı  // Mentors Network Turkey Altay Tınar, Fintech Time Dergisi Kurucusu ve Colendi Kurucu Ortağı Mihriban Ersin Tekmen, Garanti BBVA Teknoloji  Genel Müdür Yardımcısı Fatih Bektaşoğlu, BUBA Kurucu Ortak Cem Ener’den oluşan jüri komitesi tarafından seçildi. 

 

Asgari uygulanabilir ürün ve hizmete sahip, üç yıldan kısa süredir faaliyet gösteren, ölçeklenebilir iş modeline sahip tüm girişimlerin başvurabildiği programdan yararlanmaya hak kazanan girişimler; Nesatilir.com, Missafir, Phishup, Massive Energy, UnoMoi ve AbilityPool oldu. Programa kabul edilen bu 6 girişim, programın sunduğu çok kapsamlı desteklerden faydalanma fırsatına sahip olacak. 

  

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya, “Garanti BBVA olarak, uzun yıllardır içinde bulunduğu toplumun sürdürülebilir geleceği için katkı sağlayan faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Stratejik olarak önceliklendirdiğimiz girişimcilik konusuna büyük bir önem veriyor ve bu konuyu uzun yıllardır bütünsel bir çerçevede sahipleniyoruz.  Kadın girişimciliğinden sosyal girişimciliğe uzanan, girişimciliğe özel ürün ve hizmetlerle desteklediğimiz çok çeşitli platformlarda çalışmalara imza atıyoruz.   Garanti BBVA Partners da yine aynı bakış açısıyla, ekonominin itici güçlerinden olan ve katma değer yaratan girişimcilere destek olduğumuz bir program. Bu programdan yararlanan girişimcilerimizin bugüne kadar aldığı yatırım 20 Milyon TL.’nin üzerinde. 2021 yılı için seçilen 6 girişimcimizi de tebrik ediyorum. Onlara destek olarak ekosistemin büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz.” dedi. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Goodyear, 2020’de net satışlarını 6 oranında artırarak 3,2 milyar Türk lirası satış geliri elde etti

Goodyear, zorlu bir yılı geride bırakan lastik sektörü içindeki başarısını rakamlarla vurguladı. Goodyear, Türkiye pazarında pandeminin getirdiği zorluklara rağmen satışlarını artırmayı başardı. Orijinal ekipman satışını adet bazında 5,7 artırırken, yenileme pazarında güçlü bir satış ivmesi yakalayarak, satışlarını adet bazında 21,9 oranında artırdı.

 

2020 yılında Türk otomotiv sektörünün en büyük 14. ihracatçısı olan Goodyear, 2020 yılında 183 milyon USD’nin üzerinde ihracat gerçekleştirerek ekonomi için katma değer yaratmaya devam etti. 

2020 yılına pozitif bir ivmeyle başlayan Türkiye tüketici lastikleri yenileme pazarı, Covid-19 nedeniyle büyük oranda olumsuz etkilendiği Nisan ve Mayıs ayının ardından pozitif ivmeyi yeniden yakalayarak yılın geri kalanında da sürdürdü. EfficientGrip Performance 2 ve Vector4Seasons Gen 3 başta olmak üzere yeni ürün lansmanları, yaz ve kış kampanyaları, lastik sigortası ve yol yardımı hizmetleri, yeni kazanılan perakende satış noktaları ve tüketicilerin lastik satınalma deneyimlerini risksiz hale getirmeyi hedefleyen “Sıfır Temas Uygulamaları”, Goodyear’ı 2020 yılında Türkiye’de tüketici lastikleri sektöründe başarıya taşıdı. 

2020 yılını çift haneli büyüme ile kapatan Türkiye ticari lastikler yenileme pazarında, Goodyear yeni filo kazanımları, ileri teknoloji hizmet çözümleri ve tüm Türkiye’de Goodyear standartlarında servis hizmeti veren TruckForce bayileri ile yılı büyüme ile kapattı. Yıl içinde sürdürülen kampanyalar da pazar payı artışında etkili oldu.

 

Goodyear, 2020’de daralan otomobil üretimine rağmen orijinal ekipman satışını artırdı 

Türkiye’de toplam otomobil üretiminin 13 azaldığı 2020 yılında, Goodyear orijinal ekipman satışını adet bazında 5,7 artırma başarısı gösterdi. Kuşkusuz bu başarıda, Goodyear’ın OEM’lerle kurmuş olduğu uzun soluklu” iş birliği ve teknolojik üstünlüğe sahip ürünlerini üreten Türkiye’deki iki fabrikamızın araç üreticilerinin taleplerini karşılamadaki uzun yıllara dayanan deneyimi önemli rol oynadı.

 

Sarıoğlu; “Pandemiye rağmen çok başarılı bir yılı geride bıraktık”

2020’deki başarılı sonuçlarla ilgili bir açıklama yapan Goodyear Lastikleri Türk A.Ş Genel Müdürü Mahmut Sarıoğlu; “Pandeminin getirdiği tüm zorluklara rağmen Goodyear Türkiye olarak üretim ve satış anlamında başarılı bir yılı geride bıraktık. Hedeflerimiz ve stratejilerimiz doğrultusunda hem tüketici lastikleri hem de ticari lastikler iş birimlerimizde son kullanıcı odaklı kapsamlı kampanya ve hizmetlerimiz sayesinde önemli başarılara imza attık” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Efes’in faaliyet kar marjı son 8 yılın en yüksek seviyesinde

Türkiye dahil 16 ülkede faaliyet gösteren Anadolu Efes, koşulların her zamankinden daha zor olduğu bir dönemde, 2020 senesini güçlü karlılık oranları ve sağlıklı bir bilanço yapısıyla tamamladı. Bira Grubu Başkanı ve Anadolu Efes CEO’su Can Çaka, Sıfır Tabanlı Harcama programının yanı sıra maliyet ve giderlerde yapılan tasarruflar sonucunda, konsolide FAVÖK marjının 19 ile son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirtti. 2020 yılında şirketin (bira ve meşrubat) konsolide net karı ise 815 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

 

Anadolu Efes, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) 2020 yıl sonu finansal sonuçlarını açıkladı. Açıklamaya göre; 2020 yılında yaşanan zorluklara rağmen Anadolu Efes bira grubu satış hacmi geçen senenin aynı dönemine göre büyüme göstererek 36,2 mhl seviyesine ulaşırken gelirler 12 oranında artış gösterdi ve yaklaşık 12,4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti.

 

Şirketin bira ve meşrubat operasyonları dahil konsolide net satış gelirleri geçen seneye oranla 16 oranında artarak 26,7 milyar TL seviyesine ulaştı. Serbest nakit akımında da operasyonel kar artışının yanı sıra yatırım harcamalarındaki tasarruflar ve işletme sermayesi yönetimindeki üstün performans sayesinde yıllık bazda 30’a yakın iyileşme kaydedildi ve şirketin konsolide serbest nakit akımı 3 milyar TL’ye ulaştı. 2020 yılında Anadolu Efes’in konsolide net karı ise 815 milyon TL olarak gerçekleşti.

 

Şirketin bira operasyonlarında faaliyet gösterdiği 6 ülkeden en yüksek hacime sahip olan Rusya’da üst üste üç sene hacim artışı kaydetmesiyle bu pazardaki lider konumunu sürdürdü. Böylece Anadolu Efes 2020 yılı sonu itibarıyla da bira operasyonlarının bulunduğu tüm ülkelerdeki pazar lideri pozisyonunu korudu.

 

İş sürekliliğini sağlamak için değişen ortama uyum sağlama becerilerinden dolayı çalışanlarına minnettar olduğunu belirten Anadolu Efes CEO’su Can Çaka, 2020 yılı finansal sonuçlarla ilgili şunları söyledi:

 

“COVİD-19 salgınının başlangıcından itibaren stratejik odak alanlarımız doğrultusunda değer yaratmaya devam etmek için insana ve paydaşlarımıza öncelik veren bir yaklaşım benimsedik. Güçlü ürün portföyümüz, faaliyet gösterdiğimiz pazarlardaki lider konumumuz, operasyonlarımızın coğrafi çeşitliliği ve finansal disipline olan bağlılığımız, stratejimizin temel dayanakları. Pandemi nedeniyle hükümetler tarafından alınan tedbirlerin ve ilgili pazarlardaki ekonomik aktivitenin yavaşlamasının etkilerini hafifletmek için giderlerimizi önemli ölçüde azalttık. Sıfır Tabanlı Harcama programımızla birlikte maliyet ve giderlerin optimizasyonu sonucunda konsolide FAVÖK marjımız son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İşletme sermayesi yönetiminde gerekli aksiyonları aldık ve finansal disiplin odağında birçok senaryo üzerinde çalıştık. Bugüne kadarki en yüksek seviye olan 3 milyar TL serbest nakit akımının bir sonucu olarak finansal performansımız ve borçluluk oranımız pandemi öncesi dönemden bile daha iyi bir seviyede gerçekleşti. Hissedar değerini maksimize etmeye yönelik taahhüdümüz doğrultusunda Yönetim Kurulumuzun 2020 yılı için 1,1 milyar TL temettü önerdiğini duyurmaktan da çok mutlu olduğumu belirtmek isterim.

 

2020 yılı, dijital dönüşümümüz için yatırım yapmaya devam ettiğimiz ve pandemi döneminde organizasyonel yeteneklerimiz üzerindeki olumlu etkisinden erken faydalandığımız ilk yıl oldu. Üretimden pazarlamaya ve satışa kadar tüm süreçlerimizde geleceğimizi şekillendiren iş modelimizin en önemli bileşeni dijitalleşme oldu.

 

Tüm bunlar sonucunda 2020'yi güçlü bir bilanço ve sağlıklı bir likidite pozisyonu ile bitirdiğimiz için çok memnunum. Koşulların her zamankinden daha zor olduğu bu dönemde açıklanan bu güçlü sonuçlar çalışanlarımızın sıkı çalışmalarının ve işe olan bağlılıklarının bir kanıtı.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı