Aylık arşivler: Şubat 2021

Four Seasons İstanbul Otelleri küresel çapta saygın ve prestijli derecelendirme sistemi Forbes Travel Guide

Four Seasons İstanbul Otelleri küresel çapta saygın ve prestijli derecelendirme sistemi Forbes Travel Guide tarafından ikinci kez en yüksek değerlendirme olan Beş Yıldız ile ödüllendirildi. İstanbul Boğazı’nın benzersiz atmosferinde konumlanan Four Seasons Hotel Bosphorus ve Tarihi Yarımada’daki  emsalsiz hizmetiyle Four Seasons Hotel Sultanahmet geçen senenin ardından bu yıl ikinci kez rehberin en yüksek değerlendirmesini almaya hak kazandı. Dünyanın önde gelen lüks otel markalarından Four Seasons Hotels & Resorts, yeni eklenen ödüllerle birlikte üst üste altı yıldır rekor sayıda Forbes Travel Guide Beş Yıldız değerlendirmesine layık bulundu. Böylece lider marka, Forbes Travel Guide’ın 63 yıllık tarihinde verilen en yüksek sayıda Beş Yıldız Ödülü’nün sahibi oldu.

 

Lüks oteller, restoranlar ve spa merkezlerini değerlendiren tek küresel derecelendirme sistemi olan Forbes Travel Guide, 2021 değerlendirmesinde Four Seasons Hotels & Resorts’un 61 otel, restoran ve spa merkezine seçkin Beş Yıldız ödülü verdi. İstanbul Boğazı’nın eşsiz atmosferinde yer alan Four Seasons Hotel Bosphorus ve Tarihi Yarımada’daki benzersiz hizmetiyle Four Seasons Hotel Sultanahmet, ikinci kez Beş Yıldız değerlendirmesi almaya hak kazandı. Bu beş yıldız, dünyada 73 ülkedeki tesislerin bağımsız profesyoneller tarafından 900 objektif standarda göre değerlendirmesiyle veriliyor.

Four Seasons Hotels Istanbul, Kıdemli Genel Müdürü Tarek Mourad Forbes Travel Guide tarafından en yüksek değerlendirme olan beş yıldızı almaktan duyduğu heyecan ve gururu şu sözlerle aktarıyor: “Hayatta her zaman çok fazla seçenekle karşılaşıyoruz ve günün sonunda farkı yaratan aslında bireyler oluyor. Four Seasons ailesinde bireyler ve ekip olarak çok şanslı hissediyoruz, odak noktamız ilk günden itibaren iş arkadaşlarımızın memnuniyeti oldu ve öyle olmaya da devam edecek. Çünkü misafirlerimiz için harika deneyimler yaratanlar onlar. Her gün ve her dakika harikalar yaratmaya çalışan tutkulu bir ekibimiz var ve bu nedenle çok şanslıyız. Ekibimiz aracılığıyla sunduğumuz hizmetlerle, her zaman tutarlı bir şekilde konukların beklentilerini aşan özel deneyimler hedefliyoruz ve bizlerle aynı vizyon ve hedefi paylaşan iş ortakları ile olmaktan mutluluk duyuyoruz. Forbes, bizi ekip olarak değerli misafirlerimize en iyisini sunmaya yönlendiren gerçek bir iş ortağı ve her zaman karşılamak ve aşmak için kendimizi yönlendirdiğimiz en iyi kalite standartları kriterlerine sahip. Bu nedenle, Forbes Travel Guide’a harika, zorlu ve heyecan verici bu değerlendirme için içten takdirlerimi ve teşekkürlerimi ifade ediyorum. Tutkulu ekibimizin desteğiyle misafirlerimize şimdiye kadarki en heyecan verici deneyimleri yaşatmaya ve beklentilerini karşılamaya devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bankacılık sektöründe fiziksel işlemler yerini dijitale bırakıyor

Enqura tarafından geliştirilen bankalara dijitalden müşteri olabilme imkanı sağlayan EnVerify uygulaması ile bankacılıkta yeni bir çağ başlıyor. Ödeme sistemleri Oscar’ları sayılan PSM AWARDS “Yenilikçi Müşteri Etkileşimi ve Deneyimi” ödüllü, Türkiye’nin  ilk ve tek ürünle uçtan uca uzaktan müşteri edinimi sağlayan çözümü EnVerify, referansları arasına 4’üncü banka katıldı.   

Islak imza ve fiziki kimlik doğrulama zorunluluğunun ortadan kalkmasıyla birlikte dakikalar içinde banka müşterisi olmanın yolu açılıyor. 18 yaşını doldurmuş üniversite öğrencileri dahil herkes her yerde, her zaman kolayca banka müşterisi olabilecek.  Enqura’nın uzman mühendis kadrosu tarafından en yeni teknolojilerle geliştirilen, yasal düzenlemelere yüzde yüz uyumlu güvenilir, kolay ve hızlı bir çözüm olan EnVerify ile potansiyel banka müşterileri şubeye gitmeden, evden bile çıkmadan hesap açabilecek veya hesabını bir başka bankaya transfer edebilecek. Süreç dijital ortamda başlayarak dijital ortamda sonlanabilecek.

Bu yeni dönemde en iyi müşteri deneyimi sunan bankaların rakiplerinin önüne geçeceğinin altını çizen Enqura Genel Müdürü Metin Karabiber; “Türkiye’nin en büyük bankalarıyla çalışıyor, uzun süredir bankaların dijital dönüşümüne öncülük ediyoruz. Kovid-19 salgınıyla birlikte dijital hizmetlerin çok daha öne çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Yeni yasal düzenlemelerle yakın zamanda 4 bankada uygulamaya alınacak EnVerify ile dijital dönüşümü daha da hızlandıracak ve hizmet verdiğimiz bankaların müşterilerine mükemmel bir deneyim yaşatmalarını sağlayacağız. Uzaktan müşteri tanıma ve kimlik doğrulama hizmetinin, bankalar dışında önümüzdeki dönemde ödeme kuruluşları, e-ticaret siteleri ve sigortacılar tarafından da kullanılacağını öngörüyoruz. Bu sektörlere de EnVerify’ın NFC, OCR, biyometrik kontroller ve görüntülü görüşme adımlarıyla uzaktan müşteri edinimi imkanı sağlayacağız. Ödeme sistemleri otoriteleri tarafından ödüllü ürünümüz EnVerify ile bu yeni döneme öncülük etmeye hazırız” dedi.

Zamandan tasarruf sağlanırken, kağıt ve kurye masraflarına da son veriyor

EnVerify, bankaların “müşteriyi tanımakla ilgili” iş yükünü ortadan kaldırıyor kağıt, posta ve kurye masrafları gibi maliyetlerden de tasarruf etmelerini sağlıyor. Kendi güvenli video görüşme altyapısına sahip bütünleşik bir çözüm olan uygulama, kendi yönetim/kontrol paneli sayesinde, arka ofis ekranları geliştirilmesine gerek kalmaksızın hızla uzaktan kimlik tespitine imkan tanıyor. Uçtan uca güvenli ve şifreli olarak görüşmeler sağlanırken, görüşme kaydı sıkıştırılarak saklanabiliyor. Yapay zeka destekli kimlik ve müşteri tanıma özellikleri ile ister güvenli video görüşme altyapısı kullanılarak “Müşteri Temsilcisi” aracılığıyla veya müşterinin tek başına self servis olarak yürütebileceği bir şekilde uygulama kullanılabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uzaktan çalışma kalıcı hale getirilmezse işletmeler en yetenekli çalışanları ellerinden kaçıracaklar

Citrix tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, dünyada çalışanlar uzaktan çalışma politikalarına ilişkin devlet düzenlemesi talep ediyor

Citrix tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırma, uzaktan çalışmanın kalıcı olduğunu teyit eden sonuçları ortaya koydu. Tüm katılımcıların 82'si, uzaktan çalışmanın pandemi sonrasında daha yaygın olacağını kabul ediyor. Araştırma, uzaktan ve esnek çalışma seçeneklerinin yetenekli çalışanları cezbetmek ve elde tutmak için anahtar rolü oynadığını gösteriyor. 

Katılımcıların 55'i, işletmelerin esnek çalışma seçenekleri sunmamaları durumunda yetenekli çalışanları ellerinden kaçıracaklarını ve 45'i, iş değiştirecek olsaydı, yalnızca esnek ve uzaktan çalışma seçenekleri sunan bir pozisyonu kabul edeceğini söylüyor. Tüm katılımcıların yarısından fazlası (53), bir adım daha ileri giderek uzaktan çalışma politikalarının devlet tarafından düzenlenmesini istiyor.

Uzaktan çalışma, pandemi sırasında hem iş yaşamını hem de özel yaşamı iyileştirdi

Şaşırtıcı biçimde, tüm katılımcıların yalnızca 21'i pandeminin çalışma yaşamları ve kariyerleri üzerinde olumsuz etkisi olduğunu hissediyor ve hatta 28'i, zaman yönetimi, esneklik ve genel performans bakımından olumlu etkisi olduğunu söylüyor. Buna ek olarak 41, işe gidip gelmek zorunda olmamasının ailesi ile daha fazla zaman geçirmesine (17), bir hobi edinmesine (12) veya daha fazla uyumasına (15) olanak sağlayarak özel yaşamını olumlu etkilediğine inanıyor. 

Buna bağlı olarak, katılımcıların yarısı (52) pandemi sonrası için hem ofisten hem de uzaktan çalışabileceği bir hibrit modeli tercih ederken yalnızca 14'ü yeniden her gün ofise gitmek istiyor. 

Şirket kültürünün çalışanların duygusal esenliğini daha iyi destekleyecek şekilde uyum sağlaması gerekiyor

Uzaktan çalışma sonucunda pek çok kişinin pratikte tecrübe ettiği avantajlara karşın, katılımcıların 36'sı akıl sağlığının son 12 ayda bozulduğunu hissediyor. Araştırma ayrıca, katılımcıların 89'unun zihinsel ve/veya fiziksel esenliği destekleyen bir şirket kültürünü aynı ölçüde önemli olarak gördüğünü gösteriyor ve işletmelerin şirket kültürünü artık çalışanların uzun vadede üretken biçimde çalışmaya devam etmesini sağlayacak bir çalışan deneyimi sunacak şekilde yeniden tanımlaması gerektiğine işaret ediyor. 

Citrix, Gelişmekte Olan Pazarlar Bölge Başkan Yardımcısı Amir Sohrabi, şu yorumları yaptı:  "Pandeminin neden olduğu tüm zorluklara rağmen, ofis çalışanları uzaktan çalışmaya bağlı olarak hem özel yaşamlarında hem de kariyerlerinde iyileşme olduğunu bildiriyor. İnsanlar bu zor koşullarda bile bir umut ışığı görebiliyorsa, pandemi sonrasında çalışma biçimini geliştirmek ve kendileri için en uygun yerden çalışma seçeneği sunulduğu için şirketlerine bağlılıklarını daha uzun süre devam ettiren, daha mutlu bir çalışan nesli görmek için bir şansımız var demektir. 2020 yılında işletmeler büyümeye değil ayakta kalmaya odaklandı. 2021 yılında işin operasyon tarafına bakmayı bırakmaları ve pandemi sonrası dünyada, işverenlerinin kendilerini desteklemesini ve kendileriyle etkileşim kurmasını isteyen bir hibrit iş gücü ile kuruluşlarının temel değerlerini belirlemeye zaman ve kaynak ayırmaları gerekiyor. Kültür, yetenekli çalışanların cezbedilmesi ve elde tutulması bakımından önemli bir fark yaratıyor ve işletmelerin geleceğe hazır olmak için buna öncelik vermesi asli önem taşıyor."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Girişimciler ve Körfez Bölgesi Fonları Online Etkinlikte Buluştu

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Dubai Türkiye Başkonsolosluğu, Türkiye’den 10 kişilik bir girişimci grubunu, online olarak düzenlenen etkinlikle Körfez bölgesinden 25’in üzerinde erken aşama yatırım fonu yöneticisi ile bir araya getirdi. Türk girişimciler proje ve faaliyetleri ile ilgili fon yöneticilerine sunumlar gerçekleştirerek kendilerini tanıtma imkanı bulurken, sunumlarının ardından bire bir görüşmelerde bulundular. 

T.C Yatırım Ofisi Başkanlığı ve Dubai Türkiye Başkonsolosluğu, Türkiye’de gün geçtikçe gelişen girişimci ekosistemine katkı sunmak hedefiyle, büyüyen Türk girişimciler ile Körfez bölgesindeki erken aşama yatırım fonlarını online bir etkinlikte bir araya getirdi. 

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ev sahipliğinde düzenlenen organizasyona T.C Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ve T.C Dubai Başkonsolosu İlker Kılıç’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Finansal Yatırımlar Müdürü Ahmet Cüneyt Selçuk, 10 ayrı Türk girişimci ve körfez bölgesinde faaliyet gösteren 25’in üzerinde erken aşama yatırım fonu temsilcisi katıldı. Organizasyon moderasyonunu ise Ersoy Erkazancı gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Teknolojinin en büyük sermayesi üretken zihinlerdir.” sözüne atıfta bulunan Dağlıoğlu, Yatırım Ofisi olarak, uluslararası yatırımcılar ve Türk girişimciler arasında bir köprü görevi görerek Türkiye'deki teknoloji ekosistemini desteklediklerini belirtti. Ayrıca, Körfez bölgesindeki yatırım fonlarını paydaşı oldukları dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan Teknofest kapsamında düzenlenen Takeoff Uluslararası Girişim Zirvesi‘ne davet etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mobil iletişimde milli adımlar atılıyor

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD)gerçekleştirdiği çevrimiçi toplantıda mobil iletişim sektöründe dijitalleşme konusunda atılan milli adımlar masaya yatırıldı. EGD Başkanı Celal Toprak moderatörlüğünde, MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı ve MOBİLSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin’in yer aldığı etkinlik yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Pandemi döneminde gerçekleştirdiği online toplantılarla ekonominin gündemde kalmasına destek olan Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) online bir toplantı ile mobil iletişim sektöründe dijitalleşme konusunu masaya yatırdı.

 

EGD Başkanı Celal Toprak ve Yönetim Kurulu Üyesi Serpin Alpaslan’ın  moderatörlüğündeki etkinlik bu alanda sektörün en etkili kurumlarının başkanlarının katılımı ile gerçekleşti.

 

Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Mustafa Kemal Turnacı ve Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği (MOBİLSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin konukluğundaki toplantı yoğun bir katılımla gerçekleşti.

 

ÇALIŞMALAR HIZ KESMEYECEK

 

Mobil iletişim sektörünün Türkiye’ye sağlayacağı katkılar hakkında konuşan MOBİSAD Başkanı Turnacı,‘‘MOBİSAD olarak asli amacız mobil iletişim sektörünün ülkesine olan katkısını artırmaktır. Dolayısıyla tüm gündemlerimizi bu bakış açısı altında değerlendiriyoruz. Bugün mobil iletişim sektörünün birçok sektöre nazaran daha genç bir sektör olduğunu gözlemliyoruz. Fakat çok hızlı gelişen sektörde, biz sektör oyuncuları olarak öz eleştiride bulunmamız gerekirse, sektörün gelişimine ayak uydurmaya gayret gösterirken maalesef bazı kuralların oluşmasında öncelik edemediğimizi de görüyoruz. Günümüzde ise bu farkındalığı oluşturup iletişim sektörünün kurallarının doğru oluşturulması ve ülkeye katkısının artmasına yönelik farkındalık çalışmalarını hız kesmeden sürdürmeye devam ediyoruz’’ dedi.

 

 

MOBİL İLETİŞİM LÜKS DEĞİL

 

Konuşmasına mobil iletişim sektöründe dijitalleşmenin önemine vurgu yapan Turnacı, ‘‘Tüm dünya olarak farklı bir dönemden geçiyoruz. Mobil iletişim sektörünün önemini fark ettiğimiz bir dönem yaşıyoruz. Biz sektör mensupları olarak her zaman ürünlerimizin dijitalleşmenin temelini oluşturduğunu ve bu temelde de ülkemize olan katkısının yadsınamaz olduğunu, ürünlerimizin vatandaşa kolay ulaşımını sağlayarak ülkemizin dijitalleşme yolculuğunda sektörümüze destek olunması gerektiğini her daim savunuyoruz. Gelişen teknolojilerde lokomotif olabilmemiz için bugün vagonda doğru yer almamız gerektiğini biliyoruz. Bu teknolojinin vatandaşlarımızdan başlayarak efektif kullanılmasının sağlanması gerektiğini savunuyoruz. Bugün artık mobil iletişim araçlarının lüks tüketim aracı olarak görülmemesi gereken bir dönemdeyiz. Gıda ve barınma ihtiyacından sonra haberleşme ihtiyacının da zaruri bir ihtiyaç olduğu dönemin içerisindeyiz. Çok yakın bir zaman önce, İzmir’deki deprem felaketinde birçok insanın cep telefonları sayesinde kurtulduğuna hep birlikte şahit olduk. Haliyle yeri geldiğinde hayat kurtaran bir ürünün birçok noktada baskılamak veya farklı yönlerde değerlendirme bakış açısından sıyrılmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu ürünleri vatandaşlarımızla efektif olarak buluşturarak vatandaşlarımızın daha verimli nasıl kullanabileceğini tartışmamız gerektiğine inanıyoruz. Aynı zamanda da sektörel kuralları doğru belirleyebilir, kayıt dışılığı bertaraf edebilirsek sektörümüzü ülkemize ciddi manada ekonomik katkısının artacağını raporlarımızla ortaya koyuyoruz. Değerli EGD Ailesi’nin vesilesiyle sektörümüze daha doğru dikkat çekerek sorunlarımızın giderilmesi ve sektörümüzün ülkemize olan katkısını artırmaya yönelik her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz” diye konuştu. Turnacı, EGD çatısı altında gerçekleşen etkinlikte bir araya geldiği EGD Başkanı Celal Toprak’a ve MOBİLSİAD Yönetim Kurulu BaşkanıProf. Dr. Kerem Alkin’e teşekkür etti.

 

MİLLİ YAZILIM HIZLANSIN

 

Etkinlikte konuşan MOBİLSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin şunları söyledi; ‘‘MOBİSAD hem ulusal düzeyde ileri bir yapılanma hem de derneğin kendi alanı itibari ile büyük işlere imza atıyor. MOBİLSİAD genel manada altında çok büyük bir dünya barındırıyor. İşin donanım kısmıyla alakalı olarak mobil dünyanın gerçek anlamda bütün donanımı bu mobil dünyayı kullanmamızı sağlan dev bir alanı temsil ediyor. MOBİLSİAD ise bunun yazılım tarafını temsil ediyor. Aramızdaki kardeşliği bu şekilde tanımlayabiliriz. Bu çerçevede derneğimizin üyeleri genel manada cep telefonlarında akıllı cihazlarda kullandığımız uygulamaları aplikasyonları ve bunun yanı sıra diğer mobil katma değere sahip servisleri üreten şirketler olarak karşımızdalar. Alanımızla ilgili çok önemli tartışmaların yaşandığını gözlemliyoruz. Bu konuda gözetleyici kapitalizm diye adlandırılan ve bu dönem sıkça tartışılan bir kavram var. Gözetleyici kapitalizm, uluslar üstü sosyal medya mecraları ve dijital platformlar üzerinden bu platformları uygulamaları kullanılırken paylaştığımız tüm şahsi verilerin belirli bir yöne doğru değerlendirilmesi anlamına geliyor. Trilyonlarca dolarlık bir katma değeri ilgilendiren bir tehdit unsuru içe
riyor..Türkiye açısından siber güvenlik itibariyle her bir vatandaşın bilgilerinin gözetilmesi noktasında aslında ulusal veri saklama merkezleri ve milli yazılımlar, milli dijital platformlar ve milli sosyal medya mecraları ile ilgili gelişmelerin hız kazandığı bir dönemdeyiz. Türkiye açısından milli yazılımların geliştirilmesini hızlandırmak milli dijital platformları geliştirmek son derece önemlidir.Yine Türkiye’nin milli veri saklama merkezlerini oluşturmak çok önemlidir. Bir yandan bu konuları takip ediyoruz. Bir yandan da alanımız olması itibariyle blok zincir sistemleriyle ilgili olarak TÜBİTAK, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığı gibi birbirinden önemli kurumlar nezdinde yürütülen Türkiye için milli blok zincir yazılımları ve sistemleri için yürütülen süreçleri takip ediyoruz. Ayrıca Merkez Bankası’nın hızlandırmış olduğu milli dijital para ile ilgili çalışmaları da izliyoruz.MOBİLSİAD’ı temsilen birkaç sene öncesinden başlayarak TÜBİTAK bünyesinde yürütülen çalışmalara katıldık. KKVK bünyesinde Türkiye’deki her bir vatandaşımızın mobil dünyadaki kişisel verilerinin gözetilmesi ve dolayısıyla o hakların korunması konusunda hep aktif rol aldık. Bu noktada MOBİSAD Başkanı Turnacı’nın başkanlığında, yürütülen çalışmalar için önemli bir alt yapı olan Türkiye için milli geniş bant sistemi kurulmasına yönelik birtakım çalışmalar yaptık. Bu konuda önemli bir rapor da yayınladık.”

Alkin, EGD Başkanı Celal Toprak’a ve MOBİSAD Başkanı Turnacı’ya sektöre olan büyük katkıları için teşekkür etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Fashionist Online Moda ve Hazır Giyim Fuarı Söyleşileri ve Sergileri ile Ziyaretçilerini Etkiledi.

Osmanbey Tekstilci İş İnsanları Derneği (OTİAD) tarafından T.C. Ticaret Bakanlığı onayı ve İHKİB desteğiyle dört (4) dilde düzenlenmeye devam eden Fashionist Online Moda ve Hazır Giyim Fuarı tüm hızıyla devam ediyor. Kadın, erkek, abiye ve çocuk giyim modasının 2021 İlkbahar/Yaz sezonu ürünlerini 27 Şubat tarihine dek online ortamda modaya gönül verenlerle buluşturacak fuar; söyleşi, sergi ve yeni sezona damga vuracak ürünlerin tanıtıldığı defilelerle de farkını ortaya koyuyor. 

 

 

Fuarın her günü 13.30 ve 15.30 saatlerinde kadın, erkek, abiye ve çocuk giyim kategorilerinde gerçekleştirilen defileler 7700’ün üzerindeki ürünle yeni sezonun trendlerini takipçileriyle buluşturuyor. Ferhan Aral düzenlemesi ile 41 farklı firmanın defilesinin gerçekleştiği fuarda katılımcılar her yıl olduğu gibi cesur, farklı ve ilkleri barındıran tasarımları tanıma fırsatı buluyor. İstanbul’un moda merkezi Osmanbey’de giyim sektörünün farklı kategorilerinde faaliyet gösteren 70’in üzerinde firmanın katılımıyla gerçekleşen fuar, bunun yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinden uluslararası alıcıları Türk üreticiler ile buluşturuyor. Ziyaretçilerin en yeni ürünleri incelerken katılımcı firma yetkilileri ile görüntülü olarak da görüşmelerine imkan sunan fuar, ticari bir show alanı niteliği de taşıyor. 

 

 

İsveç Modası ile Tanışma Fırsatı Fashionist Online Moda ve Hazır Giyim Fuarı’nda

 

Fashionist Online Moda ve Hazır Giyim Fuarı, ziyaretçilerini “Moda Devrimi – Tekstilin Geleceği, Hızlı Moda – Kağıt Tekstilin Yerini Alabilir Mi?, Kotlar Daha Sürdürülebilir Olabilir Mi?, İsveç sürdürülebilir modada güçlü bir güç” sergisinde buluşturdu. Fuarın en dikkat çeken etkinlikleri arasında yer alan ve sürdürülebilir moda anlayışının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olan İsveç’i ağırlayan sergi, moda devrimi ve tekstilin geleceği, hızlı moda anlayışı, kağıdın tekstilin yerini alıp almayacağı ve kotların daha sürdürülebilir olup olmayacağı sorularını yanıtlıyor.

 

Diğer bir etkinlik olarak, Ahu Barut’un katılımı ile modanın ve geleceğine bakış söyleşisi gerçekleşti. Moda dünyasında trendleri belirleyen noktalar, tüketicilerin beklentileri, satış ve fuarların dijital olmaya devam edip etmeyeceği, e-ticarette dikkat edilmesi gereken kavramlar ve müşteriye sunulması gerekenler gibi konuların ele alındığı söyleşide Trendpie Fashion & Trend Solutions Ltd. Kurucusu ve Trend Danışmanı Ahu Barut merak edilenleri cevapladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Keratinli Formül ile Değişmeyen Performans

İnovatif ürünleriyle kadınların hayatını kolaylaştıran Bingo ailesinin Keratinli Sıvı Deterjan için çekilen yeni reklam filminde, sahne ışıkları altında giysilerin  canlılığına tanıklık ediliyor.  

 

Yepyeni bir kampanyaya imza atan Bingo, Keratinli Sıvı Deterjan reklamı ile bir sanatçının güncesini ele alıyor. Sanatçının sahneye her çıktığında yaşadığı heyecana odaklanan reklam filminde, sahnede nasıl ki hep aynı performans gösterilmesi gerekiyorsa, kıyafetlerin de tıpkı sanatçı gibi aynı performansı sergilemesi gerektiği üzerinde duruluyor. Ayrıca, Bingo Keratinli Sıvı Deterjan’ın çamaşırları yıpratmadan canlandırdığı vurgulanıyor. Türkiye’de ilk ve tek keratin içeren* sıvı bakım deterjanı Bingo Keratinli Sıvı Deterjan ile giysiler her yıkamada yeni gibi kalıyor.

 

Tiyatro oyuncusu Özgül Sağdıç’ın yer aldığı reklam filminin yönetmen koltuğunda ise Barış Berberoğlu oturuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası sahiplerine yaptığı ödeme 760 milyon TL’ye yükseldi

1 – 7 Mart Deprem Haftası’nda Zorunlu Deprem Sigortası’nın önemini hatırlatan DASK, Türkiye genelinde sigortalılık oranının yüzde 57 olduğunu açıkladı. Depreme karşı önlem almak gerektiğini vurgulayan DASK Koordinatörü Erdal Turgut, bu kapsamda “DASK Yaptıran Kazanıyor” kampanyasını hayata geçirdiklerini belirterek “Kampanyanın ardından poliçe üretimlerinin artarak devam etmesini bekliyoruz” dedi. 30 Ekim İzmir depreminin ardından hasar dosyalarının yüzde 94’ünü tamamlayan DASK’ın kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği hasar ödemesi miktarı ise 760 milyon TL oldu. 

 

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), 1 – 7 Mart Deprem Haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada depreme hazırlıklı olmanın önemini vurguladı. Depreme karşı en önemli finansal güvence olan Zorunlu Deprem Sigortası ile bugün Türkiye’de 10 milyonu aşkın konut güvence altında bulunuyor. Türkiye genelindeki sigortalılık oranı ise yüzde 57 düzeyinde seyrediyor. 

 

Herkesin deprem gerçeğinin farkında olması ve bu konuda üzerine düşenleri yaparak önlem alması gerektiğini belirten DASK Koordinatörü Erdal Turgut şunları söyledi:

 

“Ülkemiz topraklarının büyük çoğunluğunun deprem riski taşıdığını her fırsatta ifade ediyoruz. Bu riski sadece yaşanan depremlerden sonra hatırlamak yeterli değil, her an farkında olmalı ve gereken önlemleri almalıyız. Bu kapsamda DASK olarak biz de vatandaşlarımızın çok uygun primler ödeyerek evlerini Zorunlu Deprem Sigortası ile güvence altına almalarını sağlıyoruz. Zorunlu Deprem Sigortası’nın depreme karşı alınacak en etkili finansal önlem olduğunu vurgulamak istiyoruz. Ancak sigortalılık oranlarına baktığımızda hala gidecek yolumuz var. Bu nedenle 2021 yılında bir seferberlik başlattık. ‘DASK Yaptıran Kazanıyor’ kampanyamız kapsamında sigortalılarımızın teminatlarını artırırken, prim farkını almıyoruz. Deprem Haftası’nda da tüm konut sahiplerini kampanyadan yararlanmaya ve sigorta yaptırarak depreme karşı önlem almaya davet ediyoruz.”

 

‘DASK Yaptıran Kazanıyor’ kampanyası sigortaya ilgiyi artırdı

 

DASK olarak yüzde 100 sigortalılık hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Turgut, “Kapsamımıza giren tüm konutların Zorunlu Deprem Sigortası güvencesine sahip olması için çalışıyoruz. Bu amaçla başlattığımız kampanyanın ardından da poliçe üretimlerinde artış olduğunu görmek bizim için mutluluk verici. Sigortalılık oranlarının daha da artmasını bekliyoruz” dedi. 

 

Kampanya kapsamında Türkiye genelinde yıllık prim ortalaması ise 163 TL olarak hesaplanıyor. Depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortalı evler için ödenecek en yüksek teminat bedeli ise 268 bin TL’ye yükseldi.

 

DASK bugüne kadar 760 milyon TL ödeme yaptı

 

2020 yılında 2 büyük deprem yaşandığını hatırlatan Turgut, “Elazığ ve İzmir depremlerinin ardından da Zorunlu Deprem Sigortası’na ilgide artış olduğunu söyleyebiliriz. Biz DASK olarak yaşanan depremlerin ardından ödemeleri hızla tamamlama hedefiyle çalışmalarımıza başladık. 24 Ocak’ta gerçekleşen Elazığ merkezli deprem için 269 milyon TL ödeme yaptık. 30 Ekim İzmir depreminin ardından açılan hasar dosyalarının da yüzde 94’ü sonuçlandırarak 266 milyon TL ödeme yaptık. DASK olarak bugüne kadar yaptığımız toplam ödeme miktarı ise 760 milyon TL’ye ulaştı” dedi. 

 

Turgut, “En büyük motivasyonumuz depremde evi hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası sahiplerinin, DASK’tan aldıkları ödemelerle kısa sürede hayatlarını yeniden kurması ve eski yaşam standartlarına dönebilmesi oluyor. İzmir depreminden sonra sigortalılarımızdan aldığımız teşekkür, Türkiye’yi yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaştırmak için bizleri daha da motive etti” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aksa Enerji, 2020 yılını 470 milyon TL net kâr ile tamamladı

Küreselleşme vizyonuyla yurtdışında santral yatırımlarına hız kesmeden devam eden Aksa Enerji, 2020 yılına ilişkin hedeflerini aşarak rekor seviyede karlılığa imza attı.

 

İSTANBUL- Türkiye’nin halka açık en büyük enerji şirketlerinden biri olan ve Covid-19 salgınına rağmen uluslararası arenadaki yatırımlarına devam eden Aksa Enerji, 2020 yılına ilişkin konsolide mali tablolarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) açıkladı.

 

Aksa Enerji’den yapılan açıklamada şirketin 2020 yılı ana ortaklık net kârı bir önceki yıla göre yüzde 43 artarak 470 milyon TL oldu. Şirketin cirosu ise bir önceki yıla göre yüzde 30 artarak 7,2 milyar TL’ye ulaştı. 

 

2020 yılında 1,5 milyar TL faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (“FAVÖK”) elde eden Aksa Enerji, FAVÖK’ünün yüzde 66’sını döviz bazlı gelir sağladığı Afrika santrallerinden elde etti. Şirket’in FAVÖK marjı ise yüzde 21 olarak gerçekleşti. 

 

Küreselleşme stratejisini başarıyla sürdüren Aksa Enerji, büyüme hedeflerine ulaşırken borçluluk seviyesini de hızla azaltmaya devam etti. Net finansal borçlarının FAVÖK’e oranını 2’nin de altına, 1.75’e indiren Aksa Enerji sağlam bilanço yapısıyla pozitif ayrışmaya devam etti.

 

Şirketin 2020 yılındaki başarılı finansal performansını değerlendiren Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı“Oldukça zorlu bir yılı başarılı sonuçlarla geride bıraktık. Covid-19 salgını ekonomileri ve iş dünyasını olumsuz etkilese de yatırımlarımıza ara vermeden devam ettik. Özbekistan’da toplam 740 MW kurulu güce ulaşacak santrallerimiz için anlaşmalarımızı tamamladık. 2021 yılı başında Irak’a enerji ihraç etmeye başladık. Afrika kıtasındaki farklı ülkelerde santral yatırımlarımıza 2021 yılı içerisinde Kongo’yu da ekleyeceğiz. Aksa Enerji olarak salgına rağmen durmadık ve yatırımlarımızı sürdürdük.” dedi.

 

Bir Türk şirketi olarak küreselleşme vizyonu ile ilerlediklerini belirten Cemil Kazancı, “Sürdürülebilir büyümemize uluslararası arenadaki yatırımlarımızla devam ediyoruz. Acil enerji ihtiyacı olan bölgeler her zaman önceliğimiz. Bu anlamda Afrika’dan Asya’ya ve Latin Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada yeni yatırım fırsatları gündemimizde bulunuyor” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sigorta’dan ASELSAN Çalışanları ve Ailelerine Grup Sağlık Sigortası Poliçesi

Türkiye Sigorta ve ASELSAN arasında imzalanan protokol ile ASELSAN çalışanlarının ve ailelerinin sağlığı Türkiye Sigorta Grup Sağlık Sigortası ile güvenceye alındı. 

ASELSAN çalışanları yapılan iş birliği kapsamında ‘Standart’, ‘Gold’ veya ‘Premium’ planlarından dilediğini seçerek Türkiye Sigorta’nın sunduğu avantajlı hizmetlerden yararlanırken, çalışanların aileleri içinse bütün bu planlara ek olarak ‘Avantajlı Aile Planı’ ile güvence oluşturuldu. 

Gücünü adından alan Türkiye Sigorta gerçekleştirdiği iş birlikleri ile hizmet yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Kurum, ASELSAN ile yaptığı anlaşma kapsamında, ASELSAN çalışanları ve aileleri için grup sağlık sigortası imkânı sağlıyor.

15 bine yakın kişi Türkiye Sigorta güvencesinde

Ankara’da düzenlenen törende Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Atilla Benli ile ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün karşılıklı protokol imzaladı. Aile bireyleriyle beraber yaklaşık 15 bin kişiden oluşan ASELSAN ailesi Türkiye Sigorta’nın ayrıcalıklı hizmetlerinden poliçe başlangıç tarihinden itibaren bir yıl süreyle yararlanabilecek.

Çalışanlar; ‘Standart’, ‘Gold’ veya ‘Premium’ planlarından dilediğini seçerek Türkiye Sigorta’nın anlaşmalı olduğu tüm özel hastanelerde avantajlı fiyat ve hizmetlerden faydalanabilecek. Çalışanların aileleri de bütün bu planlara ek olarak ‘Avantajlı Aile Planı’ kapsamında sağlıklarıyla ilgili her konuda nitelikli hizmet alacaklar. Ayrıca ASELSAN emeklileri ile birlikte ASELSAN İştirakleri ve Tedarikçileri de çalışanlarla aynı avantajlardan faydalanarak talep ettikleri planlara sahip olabilecekler. 

“Sektördeki güçlü yolculuğumuzu kıymetli yol arkadaşları ile sürdürüyoruz” 

Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Atilla Benli; 83 milyona ulaşma hedefiyle 38 bölgede 2 bin 500 çalışanı ve 7 bin 500 dağıtım kanalının özverili şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü, bununla beraber güçlü sektör yolculuklarına yeni yol arkadaşları eklemekten mutlu olduklarını belirtti. Atilla Benli sözlerine şöyle devam etti; “2020 yılını sektör lideri unvanı ile kapatan Türkiye Sigorta, 2021 için daha güçlü ve iddialı hedeflerini gerçekleştirmek üzere çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Bu doğrultuda yeni yol arkadaşlarımız ile sektör yolculuğumuzda daha güçlü ilerliyoruz. ASELSAN ile yaptığımız protokol ile tüm ASELSAN çalışanları ve aileleri Türkiye Sigorta’nın sunduğu ayrıcalıklı hizmetlerinden yararlanarak sağlıkların güvence altına alabilecekler. Bu başarılı iş birliğinde emeği geçen tüm ASELSAN ve Türkiye Sigorta ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. 

Türkiye Sigorta’nın ASELSAN ile işbirliği gerçekleştirmesinin gururunu yaşadıklarını belirten Atilla Benli sözlerini şöyle noktaladı; “Ülkemizin gurur kaynağı olan, teknolojik bağımlılığımızı en aza indirmeyi hedefleyen ve girişimleriyle milletimizin göğsünü kabartan ASELSAN ile iş birliği yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Türkiye Sigorta olarak sektörümüzde yol açıcı ve öncü bir firma olmaya devam ederek; ülkemizin adını, markamızda ve göğsümüzde de taşımanın haklı gururu ve sorumluluğuyla katma değer üretmeye devam ediyoruz. Bu iş birliğinin gelecek nesillere ilham olması; gıpta edilmesi ve kalender meşrep duruşundan da taviz vermeyecek bir anlayışı benimsemiş olması ise en büyük arzumuz.”

“En değerli varlığımız çalışanlarımız”

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, şunları söyledi: 

“Bizim en büyük değerimiz yerleşkelerimiz, binalarımız, laboratuvarlarımız değil, her biri birbirinden değerli 9 bine yakın çalışma arkadaşımızdır. Başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere devletimizin her kurumunun ihtiyaç duyduğu stratejik elektronik sistemleri tasarlayıp geliştiren, üreten ve yıllarca devamlılığını sağlayan arkadaşlarımızın hayat kalitesini artıracak her imkânı sağlamak bizim en önemli önceliklerimizden biri.

Pandemi sürecinde bırakın düşmeyi, artan bir tempo ile çalışmalarımıza devam ettik. Yaşadığımız koşullar çerçevesinde hayata geçirdiğimiz uygulamalarımızın bir sonucu olarak sektörümüzde TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi alan ilk şirket olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin ASELSAN’ı var diyerek çalışmaya devam ettik ve 2020 yılında ailemize bin 500’e yakın yeni üyemizi kazandırdık.

ASELSAN’ın nitelikli insan kaynağının sağlık alanında da en ayrıcalıklı hizmeti alması bizlerin de üst yönetim olarak en temel beklentilerimizdendir. Ülkemizin yerli ve milli sigorta şirketi olan Türkiye Sigorta ile olan birlikteliğimizin bu açıdan son derece önemli olduğunu değerlendiriyorum. Grup sağlık sigortası ile başlatıp hayat sigortasını da ekleyerek geliştirdiğimiz bu işbirliğini iştiraklerimizin de kullanımına sunmuş bulunuyoruz.

Umuyorum ki ülkemizin bu güzide iki kurumunun değer yaratan iş birliği; rekabetçi koşullarda dünya standartlarında ürün/hizmet sağlamak üzere mücadele eden kamu/özel sektör fark etmeksizin tüm yerli ve milli kuruluşlar için yeni birlikteliklere örnek teşkil edecektir. “

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı