Aylık arşivler: Mart 2021

Kaymakam Çalışır “Bir daha kapanmamak için kurallara uymamız lazım”

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede kontrollü normalleşme sürecinin başlamasıyla sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanmadığı ilk cumartesi gününde Karşıyaka Kaymakamı Ali Rıza Çalışır ve İlçe Emniyet Müdürü Metin Yalçın ile esnafı dolaşarak denetimlerde bulundu.

 

Karşıyaka’da cadde ve sokaklarda hareketlilik yaşanırken, esnaf da uzun bir sürenin ardından hafta sonu dükkanlarını açmanın keyfini yaşadı.

 

Kurallara uyun çağrısı

 

İçişleri Bakanlığının “Haftalık Tematik Denetimler” konulu genelgesi kapsamında Karşıyaka’da İşletmelere ve vatandaşlara salgınla mücadele sürecinde daha dikkatli ve duyarlı olmaları konusunda uyarı ve denetimler devam ediyor.

 

Karşıyaka Kaymakamı Ali Rıza Çalışır’a beraberinde İlçe Emniyet Müdürü Metin Yalçın, polis ve zabıta memurları da eşlik etti. Çarşı esnafını maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymaları için uyarılar yapıldı.

 

Polis aracından vatandaşlara maske ve sosyal mesafeye uymaları için sık sık anonslar yapıldı.

 

Kaymakam Çalışır, bir daha kapanmamak için kurallara uyulması gerektiğini belirterek şunları söyledi “Vatandaşlarımızın ve esnafımızın maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmeleri şart. Karşıyaka’da herkesin maske takması sevindirici, Hijyen ve sosyal mesafeye de aynı ölçüde uyulursa, güzel havada rahatlıkla dışarıya çıkabilecekler. Kapanmaların bir daha yaşanmamasını istiyoruz.”

 

Cafe işletmecisi Selim Arslan hafta sonu kısıtlamaların kaldırılmasının kendi sektörleri için de olumlu olduğunu belirterek, “özveriyle davranırsak, bu zorlu süreci atlatırız” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Oran’dan soğan üreticisine destek

Çeşme Belediyesi tarafından ilçenin yöresel beyaz soğanını tanıtmak ve üreticiye destek olmak amacıyla, “Soğan tarlada kalmasın, sofralarınızda olsun” projesi kapsamında Ilıca ve Alaçatı pazarında soğan kavurma etkinliği gerçekleştirildi.

 

Her yıl milyonları ağırlayan Alaçatı Ot Festivali’nde önemli katkıları olan Tulin Onaner’in soğanın faydalarını anlattığı etkinlikte üreticinin emeğine vurgu yapıldı.

 

Etkinliğe katılan Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, soğan kavurarak, vatandaşlara ikram etti. Üreticilere yaptığı desteklerle adından sıkça söz ettiren Oran, “Mutfağımızın olmazsa olmazı soğan bu yıl tarlada kaldı. Soğanı ziyan etmemeliyiz. Çiftçilerimiz çalışıyor ama kazanamıyor, zarar ediyor. Bu soğanların tüketilmesi lazım. Bu düşünceden yola çıkarak, üreticilerimize destek vermek aynı zamanda soğanın faydalarına dikkat çekmek için böyle bir etkinlik gerçekleştirdik. Endemik bitkilerimizden olan Çeşmemiz’in beyaz soğanını korumak ve desteklemek amacıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

 

Pandemi nedeniyle üreticilerin ciddi sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Oran, “Pandemi nedeniyle yaklaşık bir yıldır restoranlar, oteller kapalı. Birçok ürünün halka ulaşması lazım. Bu zor günleri hep birlikte atlatacağız. Üreticilerimizin yanındayız ve her zaman yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni teknolojiler sayesinde işitme engellilik ortadan kalktı, ancak farkındalık düşük

Bu nedenle 3 Mart Kulak ve İşitme Sağlığı Günü tüm dünyada ve Türkiye’de yeni tedaviler konusunda farkındalığın artırılması amacıyla kutlanıyor.

“YENİ TEKNOLOJİLER SAYESİNDE İŞİTME ENGELLİLİK ORTADAN KALKTI, 

ANCAK FARKINDALIK DÜŞÜK”

 Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rapora göre dünyada 32 milyonu çocuk olmak üzere 360 milyon insan işitme kaybı yaşıyor. Türkiye, doğuştan işitme kayıplarının en çok görüldüğü ülkelerden biri. Türkiye’de son yıllardaki istatistiklere baktığımızda her yıl doğan bebek sayısı ortalama 1.300.000 civarında ve işitme kaybı ile doğum oranı binde 3,5 civarında, bu da her yıl yaklaşık 3.900-4.500 bebeğin işitme kaybı ile doğduğunu bizlere gösteriyor. Yetişkinler arasında da yaşa ve ateşli hastalıklar, kaza, kemoterapi, yanlış ilaç kullanımı gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişen işitme kayıplarında doğru ve zamanında bir çözüm uygulanmazsa sosyal izolasyon, bilişsel yetkinliklerin kaybı hatta Alzheimer (demans) gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabiliyor. 

Kuruluşunun 40. yılını kutlayan, Türkiye’de 51, dünyada 60 pazar payı ile işitme implantı sektörünün lideri Cochlear’in Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, total işitme kaybı ile doğan çocuklar ve yetişkinlerde kullanılan işitme implantlarının, doğru zamanda uygulandığında başarılı sonuçlar verirken, farkındalığın düşük olması nedeniyle, geç kalınan vakalarda yararlanma oranının düştüğünü belirtiyor. 40 yıl önce dünyada ilk kez biyonik kulak da denilen koklear işitme implantını üreten kurum olan Cochlear, dünyada ve ülkemizde farkındalığın artırılması için de çalışmalar yapıyor. 

 “Sağlık Bakanlığımız ve SGK son derece duyarlı”

İşitme implantlarına Türkiye çapında tüm Eğitim Araştırma Hastaneleri’nde Devlet Malzeme Ofisi (DMO)’nin tedariği ile erişilebildiğini hatırlatan Erden, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığımız ve Sosyal Güvenlik Kurumumuz işitme implantlarından halkımızı yararlandırmak konusunda son derece duyarlı ve etkin bir yaklaşım içinde. Total işitme kayıplarının hem doğuştan hem de sonradan ortaya çıkan vakalarda çözümü için kullanılan implantların devlet güvencesiyle vatandaşlarımıza sunulması ve fark ödenmeksizin uygulanması sevindiricidir. Vatandaşların Üniversite, ve Eğitim Araştırma Hastaneleri’ne başvurmalarının yeterli olduğunu söyleyen Erden, KBB hekimlerinin muayenesi ve odyoloji bölümümüzün gerekleştirdiği değerlendirmelerden sonra tıbbi uygunluğu belirlenen hastalara yapılan ameliyatlarla takılan cihazların, belli süreyle rehabilitasyon desteği alınmasından sonra son derece başarılı sonuçlar verdiğini ifade etti. 

İşitme kaybıyla doğan çocuklar, yeni teknolojiler sayesinde yaşıtlarıyla birlikte okula gidebiliyor  

Erden şöyle devam etti: “Bilgi eksikliği nedeniyle geç kalınan vakalarda implantın istenilen sonucu veremeyeceğini görüyoruz. Zamanında yapılan implant uygulamasıyla, işitme kaybı implant aracılığı ile giderilmekte, “engellilik” durumu ortadan kalkmakta ve çocuklarımız sağlıklı yaşıtlarıyla birlikte eğitim görerek, sosyal yaşamlarına sorunsuz devam ederek kendi ayakları üzerinde durabildikleri bir yetişkinliğe doğru yol alabilmektedirler. Bu yüzden ailelerin teknolojinin sunduğu çözümlerin ve devletimizin verdiği imkanların farkında olması çok önemli.” 

Dünyada Cochlear’in kullanıcı sayısı 550.000 , Türkiye’de ise yaklaşık 10.500 ileri, çok ileri ya da total derecede işitme kaybı yaşayan bireylerin kullandığı implantlar pek çok hastanın ve ailenin umudu olurken koklear implantlar sayesinde, yaşam boyu sağlıklı şekilde duymak mümkün hale geliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

OOO RENERA, Koreli lityum iyon pil üreticisinin hisselerinin 49'unu satın aldı

Rosatom'un enerji depolama sistemleri için endüstri entegratörlüğü yapan OOO RENERA, (Rosatom'un TVEL Yakıt Şirketi'nin bir parçası) Güney Koreli Enertech International Inc. şirketinin 49’luk hissesini satın aldı. Çeşitli kapasitelerde elektrotlar, lityum iyon pil hücreleri ve enerji depolama sistemleri üreten bir şirket olan Enertech International Inc. ile  imzalanan anlaşma, Rusya'da 2030 yılına kadar kapasitesi en az 2 GW saat olan lityum iyon pillerin ve enerji depolama sistemlerinin üretilmesini de içeriyor. Üretimin ilk aşamasının 2025 yılında başlatılması planlanırken, Rus şirketinin lityum iyon pilleri elektrikli otobüslerde, elektrikli araçlarda, özel ekipmanlarda ve elektrik şebekesi kompleksinde kullanılacak.

 

Rosatom, teknoloji alanındaki bu ve benzeri ortakıklarıyla nükleer enerji dışındaki işleri ve endüstrileri geliştirme konusunda yürüttüğü stratejik çalışmasını sürdürüyor. Enerji depolama sistemleri, Rosatom'un nükleer olmayan ürünler portföyünde bulunan uçtan uca bir teknoloji olma özelliğini taşıyor. Bu da, yeni bir teknolojik düzende talep gören yüksek teknoloji ürünleri yaratmayı mümkün kılıyor. 

 

Güney Koreli Enertech International Inc. şirketiyle yapılan ortaklığı değerlendiren TVEL Başkanı Natalya Nikipelova, “Bir teknoloji ortağıyla birleşme, Rosatom'un enerji depolama segmentindeki işinin gelişimi için stratejik olarak önemli bir aşamadır. Bu, üretim kapasitemizi artıracak, lityum iyon piller alanındaki yetkinliklerimizi ve gelişmelerimizi önemli ölçüde artıracak ve ayrıca dış pazarlara erişimi açacaktır. Buna ek olarak, Rusya'da üretimin yapılması sadece yeni teknolojiler ve ürünler değil, aynı zamanda yeni istihdamların da sağlanacağı anlamına gelir” ifadelerini kullandı.

 

Lityum iyon piller, en gelişmiş ve en çok talep gören enerji depolama teknolojisi olarak kabul ediliyor. Bu piller, uygun fiyatları ve yüksek teknik özelliklerin birleşimi sayesinde çevre dostu yolcu taşımacılığı olan elektrikli araçların ve otobüslerin geliştirilmesinin ana bileşeni haline geldi. Rusya'da dünya standartlarında pil üretimi için bir işletmenin kurulması, ulusal otomobil endüstrisi için de önemli bir olay olacak. Üretim sayesinde ithalat bağımlılığı azalacak, ticari riskler ortadan kalkacak ve ürünler ucuzlayacak. Bu da, Rus elektrikli taşıma araçlarının üretiminin büyümesi ve yaygınlaşması için bir teşvik olacak. 

 

Lityum iyon depolama sistemleri, enerji sektörünün dönüşümünü kolaylaştırdığından, elektrik enerjisi endüstrisinde enerji depolama sistemlerine olan talep de günden güne artıyor. Bu teknolojiler, güç sistemlerinin fazla dönemlerde enerji biriktirmesini sağlaması ve eksiklik anında bu enerjiyi vermesi sayesinde, güç kaynağının kesintisiz hale gelmesi ve rasyonel elektrik kullanımı için de oldukça etkili. Bu teknolojiler aynı zamanda, güç şebekesinin istikrar problemini çözererek yenilenebilir enerjinin gelişmekte olan alanı için “tipik” kabul edilen güç dalgalanmalarını da düzenliyorlar.

 

Lityum iyon depolama sistemlerinin bu denli talep görmesinin bir nedeni de, kurşun-asit akümülatörlere göre birkaç kat daha hızlı depolama ve enerji salınımına olanak vermesi. Çalışma döngüleri üç kat daha uzun olan lityum iyon piller, kompakt oluşları ve bakım gerektirmeyişleriyle de öne çıkıyor. Bloomberg tahminlerine göre, önümüzdeki 10 yıl içinde lityum iyon pillere olan yıllık talep 10 kat artacak ve 2031'de 2 bin GW saat’in (2 TW saat) üzerinde olacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemi sonrası geleceğe yön verecek 5 yazılım trendi

No On Fuarcılık tarafından Türkiye’de ilk defa düzenlenecek olan, teknoloji dünyasında fark yaratan ve küresel başarılara imza atmış Türk şirketlerinin bir arada olacağı YES Türkiye Fuarı’nda, 2021 yılında önce çıkan yazılım trendleri ile birlikte geleceğe yön verecek yazılım uygulama ve çözümleri sergilenecek. 

 

Dünya yazılım trendleri YES Türkiye’de

No On Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ekiz pandemi süreciyle birlikte ortaya çıkan hem kişiler hem kurumlar hem de devletler için hayati önem taşıyan dijitalleşme ve dijital dönüşüm sebebiyle bilişim teknolojilerine olan talebin yüzde 77 sevilerinde artış gösterdiğine dikkat çekti. Bilişim teknolojilerinin temeli olan donanım, yazılım ve servis hizmetlerinde ortaya çıkan bu talebin beraberinde yeni iş yapış modellerini ortaya çıkardığını söyleyerek “Pandemi ile geçirdiğimiz 2020 yılının ardından 2021 yılında da yeni normallerimizin bir süre daha bizlerle olacağını kabul etmiş durumdayız. Özellikle yazılım trendleri 2021 yılında yepyeni bir aşamaya geçti. YES Türkiye Fuarı kapsamında yer alan şirketler, ziyaretçilerine bu trendleri tanıtacak ve bu trendlere yönelik çözümler sergilenecek” dedi.

 

Yazılım dünyasına yön verecek 5 trend

No On Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ekiz, dijital dönüşümün büyük bir ivme yakaladığı ve son kullanıcıların hayatına büyük kolaylıklar getiren uygulamaların 2021 yılından itibaren hayatımıza gireceğini belirterek, yazılım dünyasına yön verecek 5 önemli trendin YES Türkiye Fuarı’nda yer alacağını, bu alandaki çözümlerin ziyaretçilerle paylaşılacağını aktardı. 

  • Blockchain entegrasyonu: Blockchain sektörler arasında hala ivme kazanmaya devam ediyor. Dijital defter olarak adlandırılan sistem şeffaflık sağlıyor. Blockchain’i yazılım süreçlerine dahil etmek, dolandırıcılığın önlenmesine yardımcı olacak ve ticari işlem sırasında gelişmiş güvenlik özellikleri katacak.
  • Bulut merkezli yazılım geliştirme: Uzaktan çalışma normu sayesinde bulut teknoloji geçen yıla göre büyük gelişme kaydetti. Çeşitli sektörlerde yoğun bir şekilde kullanılan bulut teknolojiler, önümüzdeki dönemde yazılım geliştirmenin daha fazla bulut merkezli olarak yazılım geliştirme sürecinde yer alacak ve tüm veriler bulutta saklanacak.
  • Çapraz platform ve hibrit geliştirme: Bu yeni trend önümüzdeki yıl yazılım geliştirme sürecindeki devrimi yansıtmaya yardımcı olacak. Adından da anlaşılacağı gibi yazılımın hibrit bir şekilde geliştirileceğini böylece mobil platformlar arasındaki kodlama sürecinin işlevsellik ve pazara sunma süresi sorunlarına biz çözüm olacağını gösteriyor.
  • Yazılım geliştirmede büyük veri analizi: Sektördeki işletmeler ve kuruluşlar öngörü kazanmak ve önümüzdeki dönemdeki eğilimleri anlamak için büyük verileri kullanıyor. Hadoop ve Apache Spark’ın dahil edilmesiyle yazılım geliştirme genelinde veri analizi alanı geliştirilecek. Önümüzdeki dönemde büyük veri analizi yazılım geliştirme alanını güçlendirecek.
  • Fintech’in hayatımızdaki yeri artacak: Pandemi döneminin en hızlı dijital dönüşümünü yaşayan sektörü online alışveriş sebebiyle temassız ödeme ve finansal teknolojiler alanında yaşandı. Hem blockchain teknolojilerinin gelişmesi hem de fintech yatırımlarının hızla artarak paranın fiziksel olarak yaşantımızdan çıkmasına tanıklık edeceğiz yakın dönemde.

Yazılım endüstrisinin kalbi 10-13 Kasım 2021 tarihleri arasında İstanbul’da atacak. No On Fuarcılık tarafından İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan Yazılım Endüstrisi ve Sanayisi Fuarı, Türkiye’de uzun zamandır ihtiyaç duyulan bir eksikliği tamamlamak ve yazılım sektöründe global başarılara imza atan şirketlerimizi bir araya getirmek amacıyla düzenlenecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Param kadın girişimcilerin yanında!

Ödeme hizmetleri sektörüne öncülük eden Param, geliştirdiği ürün ve çözümlerle kadınların iş hayatına katılımını destekliyor. Mikro işletmelerin sosyal medya hesaplarını bir online satış mağazasına dönüştüren ve kadınların el emeği ürünlerini sattıktan sonra ödemeleri hızlı ve kolay şekilde almasına olanak sağlayan ParamTIK’ta kadın kullanıcı oranı son 2 yılda yüzde 100’ün üzerinde arttı. ParamKredi’de ise 8 Mart haftasına özel faiz oranları yüzde 50 indiriliyor.

 

Yenilikçi ürünleriyle ödeme hizmetleri sektörünün öncüsü olan, Türkiye’nin ilk dijital bankası olmaya aday markası Param, e-ticarette geliştirdiği ürün ve çözümlerle kadın emeğini desteklemeye devam ediyor. Oluşturulan link sayesinde hiçbir sanal POS entegrasyonuna gerek olmadan ödeme alınabilmesini sağlayan ParamTIK ile kadınlar el emeğiyle ürettikleri ürünleri satışa sunduktan sonra ödemelerini hızlı ve kolay bir şekilde alıyor.  ParamTIK kadın kullanıcı oranı da giderek yükseliyor. 2018 yılında ParamTIK kullanan kadın kullanıcı oranı yüzde 18 iken, 2020 yılında bu oran yüzde 37 seviyesine ulaştı.Türkiye’nin ilk dijital kredisi ParamKredi’de ise 8 Mart haftasında faiz oranları kadınlara özel yüzde 50 iniyor.

“YILIN 365 GÜNÜ KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINA KATKIDA BULUNUYORUZ”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Param Kurucusu Emin Can Yılmaz, şunları söyledi: “Finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren bir şirket olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinde kadın bakış açısına odaklanıyor ve kadın çalışan istihdamının artırılmasına önem veriyoruz. 204 kişiden oluşan organizasyonel kadromuzun 124’ü kadınlardan oluşuyor. Yönetim seviyesinde çalışan sayımız 66 iken 34 yöneticimizin kadın olmasından gurur duyuyoruz. Sadece 8 Mart’ta değil yılın 365 günü geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerle daha fazla kadın girişimciye ulaşıyoruz ve kadınların iş hayatına katılımını artırmaya katkıda bulunuyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

NBA All-Star keyfi Tivibu’da yaşanacak

NBA All-Star heyecanı Tivibu’da yaşanıyor. 8 Mart Pazartesi 02.30’da yetenek ve üç sayı yarışmasıyla başlayacak olan organizasyonda All-Star maçının hava atışı, 04.00’te yapılacak. Her sene büyük zevkle takip edilen smaç yarışması ise devre arasında olacak.  

 

Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, futboldan basketbola, tenisten motor sporlarına uzanan zengin içerikleriyle sporseverlerle buluşmaya devam ediyor. Tüm dünyanın sabırsızlıkla beklediği NBA All-Star heyecanı bu hafta sonu Tivibu’da yaşanıyor. Geleneksel olarak üç gün düzenlenen NBA All-Star hafta sonu, bu yıl pandemi nedeniyle tek güne sığdırılıyor. Atlanta’daki Philips Arena’da yapılacak 2021 NBA All-Star organizasyonu, 8 Mart Pazartesi gecesi 02.30’da yetenek ve üç sayı yarışmasıyla başlayacak. All-Star maçının hava atışı 04.00'te yapılırken, smaç yarışması ise devre arasında düzenlenecek. Basketbol keyfinin yaşanacağı 2021 NBA All-Star’ın tüm heyecanı, Tivibu 73. Kanal’daki S Sport’tan ekranlara gelecek.

 

Kaptanlar LeBron James ile Kevin Durant

NBA All-Star maçında doğu karması Kevin Durant’ın sakatlığı nedeniyle yer alamayacağı maçta Durant’ın kaptanlığında Branley Beal, Giannis Antetokounmpo, Joel Embiid, Jayson Tatum ve Kyrie Irving beşiyle sahaya çıkarken, batı karması ise LeBron James’in kaptanlığında Stephen Curry, Kawhi Leonard, Nikola Jokic ile Luka Doncic beşiyle parkede olacak. Organizasyonun ilk etkinliği olan yetenek yarışmasında Robert Covington, Luka Doncic, Julius Randle, Domantas Sabonis, Chris Paul ile Nikola Vucevic yarışacak. Üç sayı yarışmasında Devin Booker, Jaylen Brown, Stephen Curry, Zach Lavine, Donovan Mitchell ile Jayson Tatum kozlarını paylaşacak. Her yıl büyük bir zevkle takip edilen smaç yarışmasında ise Cassius Stanley, Obi Toppin ile Anfernee Simons yer alacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mehmet Okur: Hayalim Fenerbahçe’de antrenör olmak

Tivibu Spor, dinamik içeriğiyle sporseverlerin heyecanına ortak olurken sporun ve sporcuların nabzını da tutmaya devam ediyor. Türk basketbolunun efsane isimlerinden Mehmet Okur, Tivibu Spor’daki Atan Alır programında Şükran Albayrak’ın konuğu oldu. Detroit Pistons formasıyla NBA’de şampiyonluk yaşayan Okur, basketbol kariyerinden aile hayatına ve antrenörlüğe kadar birçok konuda Şükran Albayrak’ın sorularını yanıtladı. 

 

Fenerbahçe ve Efes’in Final-Four şansı yüksek

Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes’in Euroleague’de Final-Four’a çıkabileceğini belirten Mehmet Okur, “Kokoskov, Detroit’te oynarken benim koçluğumu yapmıştı. Şampiyon olduğumuz kadrodaydı. Yardımcı antrenörlerden biriydi. Fenerbahçe’ye geldiğinde çok sevinmiştim. Zaten her zaman görüşüyoruz. Sezona istemedikleri şekilde başladılar. Fakat Guduric ve O'Quinn’in gelmesiyle eksik parçaları tamamladılar ve 10 maç üst üste galibiyet aldılar. Anadolu Efes ise geçen sezonun en büyük favorisiydi. Ama bu sezona iyi bir giriş yapamadılar. Sakat oyuncuları oldu. Herkesin geri dönmesinin ardından toparlandılar ve iyi hava yakaladılar. Hem Fenerbahçe’nin hem de Anadolu Efes’in Final-Four şansını yüksek görüyorum” dedi.

 

Birkaç ay içerisinde son kararımı vereceğim

Hayalinin Fenerbahçe’de antrenörlük yapmak olduğunu ifade eden efsane basketbolcu, “Ben öğretmeyi seviyorum. Bundan sonraki hayatımda koçluk yapmak istiyorum. Amerika’da olabilir, Türkiye’de olabilir. Avrupa ya da Milli Takım da olabilir. Şu anda karar vermiş değilim. Biraz erken olduğunu düşünüyorum. Birkaç ay içinde şekillenir. Kariyerimi Fenerbahçe’de tamamlamak istemiştim ama sakatlığımdan dolayı olmadı. Şimdi Fenerbahçe’de koçluk yapmak isterim. En azından ileriki dönemlerde bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum. Olumlu görüşmelerim oldu. Birkaç aya her şey belli olur” diye konuştu. 

 

Alperen Şengül’ün geleceği çok parlak

Milli Takım antrenmanlarında yer alma sürecini anlatan Mehmet Okur, “Hidayet ve Orhun Ağabey’le sürekli temas halindeydik. Başka bir işim için Türkiye’ye gelmem gerekiyordu. Milli Takım organizasyonunda bulunmak istedim. Orhun Ağabey ve Hidayet sağ olsun, çok ilgilendiler. Hem takımla antrenmanlarda yer aldım hem de gençlerle çalışma fırsatı buldum. Oyuncuların neleri geliştirmesi gerektiğini gözlemledim. Alperen Şengül’ü çok beğendim. Öğrendiklerini denemeye çalışıyor. Daha uzun bir yolu var. Beşiktaş’ta süre alıyor ve kendini geliştiriyor. Geleceği çok parlak” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

8 Mart’ta Nevşehir’de uçuş başlıyor!

Eğlence ve sporu bir araya getiren, sosyalleşirken bağışıklığı güçlendiren, tüm dünyada kabul görmüş sağlıklı etkinliklerin başında gelen trambolinleri Türkiye’de konsept park olarak hayata geçiren Flyzone, üçüncü şubesiyle 8 Mart’ta Nevşehir Nissara AVM’de kapılarını açıyor. 

Mall of İstanbul’da 2019 yılında Türkiye’nin en büyük trambolin parkı olarak hayata geçirilen Flyzone Türkiye, 2020 yılında Taksim Demirören’de kapılarını açtı. 8 Mart’ta Nevşehir Nissara AVM’de kapılarını açacak olan Flyzone, yıl sonuna kadar şube sayısını 5’e çıkaracak. Covid-19 için tüm önlemlerin alındığı Flyzone Nissara, yüzde 50 kapasite ile çalışacak. Randevu sistemi ile ziyaretçi kabul edecek olan Flyzone Nissara, tüm koruma önlemlerini alarak “Yeni Normalleşme” sürecinin en eğlenceli aktivite merkezlerinden biri olmaya aday. 

“20 dakika zıplama 1 saat yürüyüşe eş değer”

1000 metrekarelik alanda kurulu heyecanlı parkurlarla hem spor yaptıran hem de eğlendiren Flyzone Nissara’da görevli antrenörler eşliğinde doğru spor yapma imkanı da sunuluyor. Trambolinde zıplamanın faydaları saymakla bitmiyor. Hem bir grup aktivitesi olarak da sosyalleşmeye olanak sağlayan trambolinde zıplamak, metbolizmayı hızlandırırken kilo vermeyi kolaylaştırıyor ve 20 dakikalık zıplama 1 saat yürüyüşe eş değer tutuluyor. Stresi azalttığı da kanıtlanan trambolinlerin, ruhsal dengede büyük ölçüde olumlu etkisi olduğu da söyleniyor. 

 “Yeni nesil aktivite merkeziyiz”        

Flyzone Türkiye markasıyla, trambolinde spor yapmayı alışkanlık edinilmesini sağlamayı hedeflediklerini söyleyen Avrupa Eğlence Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer  “Biz hem sosyalleşme, hem eğlence hem de spor merkeziyiz. Bu sebeple 2 yılı aşkın bir sürede bir fan kulübümüz oluştu” diye konuştu. Flyzone Nissara ile Anadolu yatırımlarına start verdiklerini ve devam edeceklerini kaydeden Ramazan Becer, “Parklarımızda, her zorlukta parkurlarımız mevcut. Pandemi süreci içinde tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Bu süreci müşterilerimizin sağlıklı geçirmesi için her türlü önlemi aldık. İstanbul’un dışına markalarımızı taşımaya devam edeceğiz. Nevşehir’deki parkımız için çok heyecanlıyız” dedi. Pandemi dönemini avantaja çevirdiklerini ve o dönemde toplamda 30 milyon TL’lik yatırımla, Flyzone Türkiye’nin şube sayısını 5’e çıkardıklarını kaydeden Becer, “Bu sürede inşaatlarımız devam etti. Nevşehir dışında yine önümüzdeki ay İstanbul Torium ve Lens İstanbul şubemizi de açarak, Flyzone Türkiye’yi 5 şubeye çıkarmış olacağız.” dedi

“6 yaşından itibaren herkes trambolinde zıplayabilir”

Flyzone’a 4-13 yaş arasındaki misafirlerin ebeveynleri ile giriş yapabildiklerini belirten Becer, “70 yaşında bile misafirlerimiz geliyor. Antrenörlerimizin gözetiminde unutulmaz anlar geçiriyorlar” diye konuştu. Tüm sağlık birimlerinin trambolinin faydalarından bahsettiğine dikkat çeken Becer, “6 yaşından itibaren tüm ziyaretçilerimiz trambolinde zıplayabiliyor, zıplarken de sağlıklı bir spor aktivitesini gerçekleştirmiş oluyor” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şimdi Çıkış Zamanı

Misli.com 3. Lig 1. Grup’ta son 4 maçta 4 beraberlik alan Bucaspor 1928, 10 maçlık yenilmezlik serisi yakaladı. Son olarak Arnavutköy Belediyespor ile 1-1 berabere kalan sarı lacivertlilerde Başkan Cihan Aktaş, eksikliklerinin ve yanlışlarının olduğunu ancak bunu aşacaklarını kaydetti. Aktaş, “Bazı eksikliklerimiz, hatalarımız ya da yanlışlarımız oldu. Bunu kabul ediyorum. Şimdi bir ivme yakalayarak çıkışa geçeceğiz” dedi

Son 15 maçta da sahadan yalnızca 1 kez boynu bükük ayrılan Fırtına, bu periyotta 8 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 yenilgi alarak 30 puanı hanesine yazdırdı. Ligin ikinci yarısında ilk olarak Play Off hattındaki Ofspor(D), ardından lider Diyarbekirspor, daha sonra Belediye Derincespor(D) ve son olarak Arnavutköy BLD ile karşılaşan Bucaspor 1928, tüm maçlardan 1-1 beraberlikle ayrıldı.

Başkan Aktaş, takımlarına sonuna kadar güvendiklerini söyledi, “İkinci yarının başlangıcında zorlu bir evreye girdik. Bu maçları kayıpsız atlatmak bizi sevindirdi. Evet bazı eksikliklerimiz, hatalarımız ya da yanlışlarımız oldu. Bunu kabul ediyoruz. Şimdi yükselişe geçme zamanı. Rakiplerimizin kolay fikstürü bitti, sıra zorda. Bizim ise galibiyetler alacağımıza inandığımız maçlarımız geliyor. Sezonu şampiyon olarak tamamlayacağımıza olan inancım sonsuz. Oyuncularıma güveniyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı