Samsung’un 2021 serisi Neo QLED TV’leri, Wi-Fi Alliance (WFA) tarafından stabil ve güvenilir kablosuz bağlantı sunan cihazlara verilen Wi-Fi 6E sertifikasını alan ilk TV serisi oldu. 

 

Samsung Electronics, 2021 yılı Samsung Neo QLED 8K TV’lerin (QN900A, QN800A) Wi-Fi Alliance (WFA) tarafından verilen Wi-Fi 6E sertifikasını alan dünyanın ilk televizyonları olduğunu duyurdu. Bağlantı teknolojisinin yeni standardı Wi-Fi 6E sayesinde Samsung Neo QLED 8K TV kullanıcıları artık dört kat daha hızlı bağlantının yanı sıra kesintisiz ve tek yönlendiricide birden fazla cihazın bağlı olduğu durumlarda dahi güvenilir veri transferi imkânı buluyor. Böylece internet ağı üzerinden internete bağlanabilen cihazlar vasıtasıyla sunulan (OTT) yüksek çözünürlüklü içerikler için ideal bir bağlantı sağlanıyor. 

 

Son olarak sertifikalandırılan Wi-Fi 6E teknolojisi, 6 GHz frekansının mevcut 2.4 GHz ve 5 GHz frekanslarla birlikte kullanılabilmesini mümkün kılıyor. Seçili Samsung Neo QLED 8K TV’leri artık daha büyük bant genişliğini destekleyebiliyor, çok büyük verileri daha hızlı işleyebiliyor ve düşük gecikme süresi ile güvenilir bir bağlantı sağlayabiliyor. Mevcut ve yeni uygulamalarda geniş kullanım alanına sahip Wi-Fi 6E teknolojisi, önümüzdeki dönemde gelecek TV serilerinde de uygulama alanı bulmaya devam edecek. 

 

Televizyonlar ve mobil cihazların farklı yaşam tarzlarına sahip tüketiciler için dünyayla bağlantı kaynaklarına dönüşmeye devam etmesine paralel olarak, yüksek veri kapasitesini taşıyabilen cihazlara olan talep de artış göstermeye devam ediyor. Samsung Neo QLED 8K TV’ler, Wi-Fi 6E desteğiyle 4K ve 8K’da yüksek çözünürlüklü videolar seyrederken ya da VR içerikleri ve yüksek performans oyunları oynarken evlerinin rahatlığında en üst düzey görüntü deneyimi arayan tüketicilere hitap ediyor. 

 

Samsung Electronics Görsel Ekran Sorumlu Başkan Yardımcısı Younghun Choi, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "TV endüstrisinin lideri Samsung olarak, dünyanın ilk Wi-Fi 6E sertifikalı televizyonlarını üretme başarısının gururunu yaşıyoruz. Neo QLED 8K TV kullanıcıları bu sertifika sayesinde en sevdikleri içeriklere artık çok daha kolay erişebilecek.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Müşteri odaklı yaklaşımlarla ürün ve hizmetlerini geliştiren Aksigorta, bu anlayışla hayata geçirdiği projeleri ödüllerle taçlandırmaya devam ediyor. Son olarak bilgi teknolojileri liderlerinin fark yaratan yenilikçi dijital uygulamalarını ödüllendiren IDC Türkiye CIO Ödülleri’nde yarışan Aksigorta, 3 kategoride 7 farklı ödül kazandı. 

 

Mobille Bitir projesiyle İş Etkinleştirme kategorisinde birincilik elde eden Aksigorta, aynı dalda Fiat Connect Akıllı Kasko ile ikincilik, Yapay Zekâ ile Risk Fiyatlandırma uygulamasıyla ise üçüncülük elde etti. Yapay Zekâ ile Risk Fiyatlandırma uygulaması İşin Geleceği – İnsan-Makine işbirliği kategorisinde de 3. oldu. İşin Geleceği – Otomasyon kategorisinde ise Digital Mirror projesiyle ikinciliğe layık görülen Aksigorta, Motor dışı Suistimal Projesi ile ise üçüncülük ödülünü kazandı. Aksigorta’nın ödüle layık görüldüğü bir diğer kategori ise Bilişim Teknolojileri Yönetişimi oldu. Şirket, bu kategoride Bilgi Teknolojilerinin Çevik Dönüşümü projesiyle üçüncülük ödülüne hak kazandı.

 

Aksigorta’nın inovatif sigortacılık konusunda öncü konumda olduğunu ifade eden Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel, “Dijitalleşmeden aldığımız güçle hayata geçirdiğimiz müşteri odaklı projelerimizin ödülle taçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Aksigorta olarak, uzun yıllardır dijital dönüşüme yönelik büyük yatırımlar yapıyoruz. Özellikle pandemi döneminde ivme kazanan dijital dönüşüm sürecinde hızlı aksiyonlar alarak müşterilerimizin yanında olmaya ve memnuniyet puanlarımızı artırmaya devam ettik. Dijitalleşme sınırı olmayan, her geçen gün üzerine koyarak ilerlediğimiz bir alan. Bu anlamda, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran ve iş süreçlerini sadeleştiren uygulamaları hayata geçirmeye devam edeceğiz’’ diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Telekom’un hayata geçirdiği temas takibi çözümü Safe Steps, farklı sektörlerdeki firmaların pandemi sürecindeki kontrol sistemi arayışları için dikkat çekici bir alternatif oldu. Bileklik ve kolye gibi giyilebilir ürünlerden alınan uyarılar aracılığıyla şirketlerdeki iş güvenliği çalışmalarına destek sağlayan Safe Steps, işletmelerdeki çalışanlar için sosyal mesafe önlemlerinin uygulanmasını ve gerektiğinde temas takibi yapılmasını sağlıyor. 

 

Türk Telekom Kurumsal Satış Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Eser “Türk Telekom olarak kullanıcılarımızın hayatına değer katan, sürdürülebilir ve güvenli çözümler üretiyor ve sunuyoruz. Bu çerçevede Evyap’ın üretim tesislerindeki çalışanların pandemi döneminde sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymalarına destek olmak için akıllı teknolojileri bu amaç doğrultusunda entegre etik. Mobil geniş bant ürünümüze eklediğimiz Safe Steps ile hem sağlık anlamında güvenli bir ortam oluşmasına hem de iş sürekliliğine katkı sağladık. Çalışanlar arasında sağlanan sosyal mesafe sayesinde kapalı çalışma ortamında oluşabilecek bulaş riskini azalttık ve filyasyon takibinin yapılabilmesine olanak sağladık” dedi.

 

Ses, ışık ve titreşim ile kullanıcıların sosyal mesafe farkındalığı artırılıyor

 

Türk Telekom’un, Boni Global işbirliği ile geliştirdiği ve kapalı alanlarda çalışanların Covid-19 ‘la ilgili kural ve düzenlemelere uyumuna destek sağlayan Safe Steps, iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları kapsamında uçtan uca çözümler sunuyor. Evyap tarafından kullanılmaya başlanan uygulama; sosyal mesafe kuralını çalışma hayatına entegre ediyor. 

 

Kapalı bir alan içerisinde çalışanların, sosyal mesafesini ayarlamak, gerekli durumlarda geçmişe dönük temas takibi yapmak amacı ile kullanılan Safe Steps çözümü; gelen sensör verilerini toplamaya yarayan bir okuyucu ve bu verilerin toplandığı bir yazılım uygulaması bileşenlerinden oluşuyor. 

 

Uygulama, bileklik kolye gibi giyilebilir ürünler ile çalışanlar arasında sağlıklı etkileşimin sağlanmasına ve bulaş riskinin azaltılmasına destek oluyor. Ayrıca uygulama ile günlük çalışma rutini içerisinde, giyilebilir cihaz; ses, ışık ve titreşim ile kullanıcıların sosyal mesafe farkındalığı arttırılıyor ve etkileşim kayıtları ile güvenilir filyasyon yapılmasına olanak sağlanıyor. 

 

Türk Telekom, Safe Steps ile hızlı, erişilebilir ve doğru verilere ulaşarak, sosyal mesafe uygulamalarında, kullanıcıların aralarındaki mesafeyi ölçmelerini ve yakın etkileşimlerin sayısına göre puanlandırılmalarını sağlayarak yoğunluk noktaları ölçülebilmesine de yardımcı oluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin ilk “yenilenmiş elektronik ürün pazaryeri” EasyCep, 9 milyon liralık tohum yatırımını aldı

• Türkiye’de atıl durumda olan ikinci el elektronik ürünleri ekonomiye kazandırmak için yola çıkan EasyCep, ilk tohum yatırımını aldı. Ulusal ve uluslararası melek yatırımcılardan 9 milyon liralık yatırım toplayan şirket, 2022 yılından itibaren yurtdışına açılmayı planlıyor.
• EasyCep Kurucu Ortağı Mehmet Akif Özdemir, “Hem ülke ekonomisine hem doğaya hem de insanların cüzdanına katkı sağlamak için yola çıktık. Hedefimiz, Easycep’in Türkiye’de her türlü yenilenmiş elektronik ürünün bulunabildiği, sorunsuz ve güvenilir bir şekilde satın alınabildiği bir pazaryeri platformu oluşturmak” diyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda yenilenmiş elektronik ürünlere olan ilgi gittikçe artıyor. Refurbished (Yenilenmiş) olarak tabir edilen bu pazarın en ilgi çeken ürünü ise hiç kuşkusuz cep telefonları. Türkiye’de her yıl yaklaşık 20 milyon adet ikinci el cep telefonunun satıldığı ve pazarın büyüklüğünün ise yaklaşık 6 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’de yenilenmiş elektronik ürün pazarının ilk şirketi olan EasyCep, ilk tohum yatırımını aldı. EasyCep, çıktığı ilk yatırım turunda Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen melek yatırımcı ve yeni nesil girişimcilerinden 9 milyon liralık yatırım almayı başardı. Yatırımcılar arasında Türkiye’nin hızla büyüyen finansal kuruluşlarından Fibabanka’nın kurumsal girişim sermayesi fonu olan Finberg, dünyanın en büyük melek yatırımcı ağlarından biri olan Keiretsu Forum’un Türkiye ağı, Peak Games ve Ace Games’in kurucularından Hakan Baş, Birleşik Ödeme’nin kurucularından İlker Sözdinler ve Papara’nın kurucusu Ahmed Karslı gibi önemli şirket ve isimler bulunuyor.

Üniversite arkadaşlığından ortaklığa

2018 yılında üniversiteli iki arkadaş olan Mehmet Akif Özdemir ve İsmail Dinçer tarafından kurulan EasyCep, cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayar gibi ikinci el elektronik eşyaların yenilenerek bir yıl garantili satışını gerçekleştiriyor. İki kişi başladıkları işte şu anda 40 kişilik bir grupla çalışan iki ortak, 3 yılda 30 bin adet cihazın yenileyip satışını gerçekleştirmiş. Şirketin kurucu ortaklarından Mehmet Akif Özdemir, kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: “Dünyada yenilenmiş elektronik ürün (refurbished) pazarı diye bir pazar oluşmuştu ama Türkiye’de henüz bu alanda bir oluşum yoktu. Biz de ülkemizin buna ihtiyacı olduğunu düşündük. Easycep’in ülkemize en büyük katkısı, ikinci el elektronik ürünleri güvenilir ve garantili bir şekilde ekonomiye tekrar kazandırması ve cari açığın azalmasına destek olmaktır. Ayrıca sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi temalı yatırımların ülkemizde olan öneminin giderek artacağını düşünüyoruz.”

Giderek artan elektronik ürün fiyatlarının tüketicileri ikinci el pazarına yönelttiğine işaret eden Özdemir, “İkinci el ürün kullananların sayısı her geçen gün artıyor ve yenilenmiş bu ürünleri alabilecekleri güvenilir platformlar arıyorlar. EasyCep olarak yenilenmiş elektronik ürün satışımız ile tüketicilerin bu ihtiyacına cevap veriyoruz. Sattığımız tüm ürünler en az 12 ay garantili” diyor.

Türkiye’de yılda 20 milyon adet ikinci el telefon satılıyor

Şu anda en büyük işlem hacminin cep telefonlarında olduğunu kaydeden Özdemir, Türkiye’de yıllık 20 milyon adet ikinci telefonun el değiştirdiğini, Pazar büyüklüğünün ise yaklaşık 6 milyar doları bulduğunu söylüyor. Dünyadaki yenilenmiş telefon pazar büyüklüğünün ise yaklaşık 50 milyar dolar civarında olduğuna işaret eden Özdemir, “Tüm dünyada yıllık 330 milyon adet yenilenmiş telefon satışı yapılıyor. Ülkemizde yenilenmiş telefon pazarı son iki yılda EasyCep’in de katkılarıyla önemli bir gelişme kaydetti. Ancak yolun daha çok başındayız. Ticaret Bakanlığı, Ağustos 2020’de yenilenmiş telefonların satışı ile ilgili bir regülasyon çalışması yaptı. Buna göre, Ticaret Bakanlığı’ndan yenileme merkezi lisansı alan şirketler yenilenmiş telefon satabilecek. Biz de EasyCep olarak gerekli başvurularımızı yaptık; bu alandaki ilk lisanslı şirket olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuşuyor.

2022, uluslararası pazara açılma yılı olacak

EasyCep’in dünyada kanıtlanmış ve başarılı olmuş iş modeli üzerine kurulduğunu kaydeden Özdemir, Bakanlığın regülasyonu ile pazarın önümüzdeki 10 yıl içinde hızla büyüyeceğinin öngörüldüğünü ifade etti. EasyCep olarak 2020 yılından itibaren internet üzerinden yenilenmiş elektronik ürünler için pazaryeri hizmeti verdiklerini anlatan Özdemir, Easycep tarafından denetlenen ve sertifikalandırılan satıcıların da ürünlerini EasyCep üzerinden son kullanıcılara satabildiğini vurguluyor. Özdemir, “Cep telefonu ile başladığımız bu işte şu anda telefon, bilgisayar, tablet ve akıllı saatlerin hem alımını hem de satışını yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte birçok elektronik eşyanın alımını ve yenileyerek satışını yapacağız. Aldığımız yatırım da bu yolda bize büyük güç verecek” diyor. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tüm iletişim kanallarını tek bir platformda toplayarak markaların müşterilerine çok daha hızlı ve kapsamlı bir müşteri deneyimi sunmasını sağlayan Desk360, 3 ay gibi kısa bir süre içerisinde dünyada 750 farklı firmaya hizmet sunmaya başladı.

 

Kullanıcılarına kapsamlı bir müşteri deneyimi sunabilmek adına tüm iletişim kanallarını tek bir platformda toplayarak, firmaların müşterilerine hızlı bir iletişim deneyimi sunmasını sağlayan Desk360, 3 ay gibi kısa bir zamanda 750’ye yakın kurumsal kullanıcıya ulaştı. 11 farklı kanalla entegre edilebilen ve 40 farklı dilde destek hizmeti sunan Desk360, firma ve müşteriler arasında kapsamlı bir iletişim sağlıyor. Desk360’ı geliştiren Teknasyon’un kurucu ortağı Burak Sağlık, “Şirketlerin müşteriyle her daim iletişimde kalarak başarı yüzdelerini ve marka algılarını güçlendirmeyi hedeflediğimiz Desk360 platformu, ilk üç ayında, donanımlı ekibi ve hizmet sağladığı şirketlerin geri bildirimleriyle hiç durmadan gelişmeye devam ederek 3 ayda 750 kurumsal kullanıcıya ve 10 milyon ticket sayısına ulaştı. Desk360 platform kullanıcılarına e-posta, uygulama içi mesaj kutusu, App Store, Google Play Store, Huawei AppGallery, web iletişim formu, WhatsApp, canlı sohbet eklentisi, Facebook, Twitter ve Instagram entegrasyonlarıyla tam 11 farklı kanaldan gelen tüm müşteri mesajlarını tek bir ekranda yönetme fırsatını sunuyoruz” dedi.

 

Kendileri için geliştirdikleri 40 dilde profesyonel destek sağlayan platformu dünyaya açtılar!

 

Müşteri desteğinde daha önce Zendesk’i kullanan, fakat kullanımı zor bir arayüze sahip bu platformun yerine kendi destek yazılımları Desk360’ı ihtiyaç üzerine geliştirmeye başladıklarını vurgulayan Sağlık, “Kendi geliştirdiğimiz uygulamalar ve yatırımcısı olduğumuz girişimlerin ihtiyacı doğrultusunda başlattığımız Desk360 platformumuzu, 2 senelik şirket içi kullanım deneyimi sonucunda, müşterilerini mutlu etmek isteyen tüm markalara açtık. Türkiye’de bu alanda destek veren ilk platform Desk360 oldu. Global rakiplerimizle karşılaştırdığımızda, çok daha düşük maliyetlere çok daha güçlü hizmetler sunduğumuzu söyleyebiliriz. Örneğin Zendesk’ten yüzde 200 daha avantajlı bir fiyat sunuyoruz, bu da haliyle platformun çok kısa bir süre içerisinde büyüme kat etmesini sağladı. Desk360 platformu 3 ay gibi kısa bir süre içerisinde 40 dilde profesyonel destek seçeneği ile 750’ye yakın kurumsal kullanıcıya şimdiden ulaşmış durumda. Yazılım sektöründe yerlileşmenin önemi her geçen gün ciddi anlamda artıyor. Müşteri memnuniyeti ise marka ve müşteri arasındaki ilişkide kilit noktayı oluşturuyor. Hepimiz bir tüketici olarak bir hizmet veya ürünü aldıktan sonra iyi bir müşteri desteği bekleriz. Nitekim, çok kanallı stratejiler benimseyen ve müşterilerine hızlı geri dönüş sağlayan markaların sadık bir müşteri portföyü oluşturabildiği de bir gerçek. İşte biz de Desk360 olarak, çok kanallı müşteri iletişimini en iyi şekilde sunarak markaların müşterileriyle güçlü bir bağ kurmasını sağlıyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Deezer mobil ve masa üstü siteler için yeni çevrimiçi aracını tanıttı.  Yeni araç yayıncı ve sanatçılar başta olmak üzere bir web sitesine sahip tüm kullanıcılara çevrimiçi ve sosyal içeriklerine ses kayıtlarını entegre etme fırsatı sunuyor. Deezer’ın sitelere eklenebilen widget çaları yenilendi ve şimdi tüm parçalar, albümler, çalma listeleri yerleştirilen site üzerinden favorilere eklenebilecek ve paylaşılabilecek.  

 

Yeni aracı kullanmak için yayıncıların tek yapması gereken sitelerine eklemek istedikleri içeriği seçerek “widget”larını oluşturmak için Deezer’ın ilgili sayfasına gitmek.   Burada içeriğin URL’sini yapıştırarak hızlıca bir kod oluşturabilecekler.  Aynı zamanda sitelerine eklenecek ses çaların büyüklüğünü ve arka planını da düzenleyebilecekler.   Deezer’ı web sayfası üzerinden kullananlarsa “paylaş” menüsüne giderek istedikleri albüm, şarkı, podcast ya da sanatçı için otomatik widget oluşturabilecek. 

 

Widget siteye eklendikten sona okuyucular paylaşılan içeriği dinleyebilir, paylaşabilir ve favorilerine ekleyebilirler.  Podcast yayınının tamamı, müzik parçalarının ise ilk 30 saniyesi bu araçla sitelere eklenebilecek. 

 

Deezer İş Ortaklığı Çözümleri Direktörü Nicolas Pinoteau "İster bir albümü tanıtan bir sanatçı olun, ister harika bir parçayı paylaşmak isteyen sıkı bir müzik aşığı olun, özelleştirilmiş widget'larımız sesinizi duyurmanıza yardımcı olmak için tasarlandı. Yapmanız gereken tek şey, seçtiğiniz herhangi bir widget'ı yerleştirmek için üç aşamalı basit sürecimizi takip etmek. Tek zorlu kısım neyi paylaşacağınıza karar vermek” dedi.  

 

Deezer’ın sitelere gömülebilen web oynatıcısı artık yayında ve dünya çapında kullanılabilir. Widget'ı makalelerine, bloglarına ve yayınlarına dahil etmek isteyen kullanıcıların widget.deezer.com adresine gitmesi yeterli.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin yeni nesil dijital içerik platformu GAİN’de yayınlanmaya başlayan Bizi Ayıran Çizgi’nin genç oyuncuları izleyiciler tarafından birbirlerine çok yakıştırılıyor. Sinem ve Sinan karakterlerine hayat veren başarılı çiftin bu uyumunun, ikisinin de 2 Mayıs’ta doğmuş olmasından kaynaklandığı konuşuluyor. Dolunay ve Subaşı’nın hayranları Bizi Ayıran Çizgi’nin her Cumartesi yayınlanan yeni bölümünü heyecanla bekliyor.

 

İki sevgili olan Sinan ve Sinem’in hikayesini anlatan ‘Bizi Ayıran Çizgi’de Sinem, İstanbul’da yaşanan bir terör saldırısı sonucu hayatını kaybeder. Sinem’in ölüm haberini almasıyla birlikte günden güne hayatla ve gerçekle bağı kopmaya başlayan Sinan, Sinem ile kendisini ayıran çizgiye geri dönmeli ve Sinem'i kurtarmalıdır. GAİN’in yepyeni dizisi ‘Bizi Ayıran Çizgi’nin senaryosu Tolga Afşin Kaya ve Murat Onur tarafından kaleme alınırken, yönetmen koltuğunda başarılı yönetmen Soner Caner oturuyor.

 

GAİN’de yenilik zamanı! Yepyeni özgün içerikler GAİN Premium’da. Kredi/banka kartı ile aylık 21.90 TL, uygulama içi ödeme ile aylık 23.99 TL’ye Premium üyeliğe geçilebilecek. GAİN’in içeriklerinin bir kısmı her zamanki gibi ücretsiz olmaya devam edecek.   

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Spora ve sporcuya verdiği desteği sürdürülebilir şekilde artıran Bilnet Okulları, Bodrum Halikarnas Granfondo Uluslararası Bisiklet Yol Yarışı’nın ana sponsoru oldu. Bilnet Okulları Bodrum Kampüsünde düzenlenen imza törenine Bilnet Okulları Genel Müdürü Zehra SAĞ, KARYA GSK Başkanı, Türkiye Bisiklet Federasyonu Temsilcisi H. İlker CÖMERT, Bodrum Bilnet Lisleri Müdürü Filiz ŞEN ve Bodrum Bilnet İlkokul ve Ortaokul Müdürü Merve KESER  katıldı.

 

Bilnet Okullarının ana sponsorluğunda Bilnet Okulları Bodrum Halikarnas Granfondo Uluslararası Bisiklet Yol Yarışı; Türkiye Bisiklet Federasyonu himayelerinde, Bodrum Kaymakamlığı ve Bodrum Belediyesi destekleri ile Muğla Karya Gençlik Spor Kulübü Derneği tarafından 23 Mayıs 2021 tarihinde yapılacak.  Bilnet Okulları Genel Müdürü Zehra SAĞ, KARYA GSK Başkanı, Türkiye Bisiklet Federasyonu Temsilcisi H. İlker CÖMERT, Bodrum Bilnet Lisleri Müdürü Filiz ŞEN ve Bodrum Bilnet İlkokul ve Ortaokul Müdürü Merve KESER’in katılımıyla 28 Nisan Çarşamba günü gerçekleşen imza töreninde ana sponsorluk şartları belirlendi ve resmi imzalar atıldı.

 

Kısa ve uzun parkur olmak üzere 2 rotada Bodrum Yarımadası’nda gerçekleşecek Bilnet Okulları Uluslararası Bodrum Halikarnas Granfondo Bisiklet Turu, kadınlarda ve erkeklerde 10 ayrı yaş kategorisinden toplamda 20 kategoride gerçekleştirilecek.  Yarışa Avrupa’nın değişik ülkelerinden de özellikle 30 yaş üstü master tabir edilen kategoriden 1000’den fazla yarışmacının katılması ön görülüyor. 

 

ZEHRA SAĞ: ''YAPMIŞ OLDUĞUMUZ ANLAŞMA İLE SPORA TAM DESTEK!”

 

Bilfen Şirketler Topluluğunun ikinci okul markası olarak 4 senedir faaliyetlerini sürdüren Bilnet Okulları, sporu ve sporcuyu destekleme hedefi ile doğa dostu açık uzun yol bisiklet yarışı Bodrum Halikarnas Granfondo Uluslararası Bisiklet Yol Yarışı’na sponsor oldu. 50 okulda 10 bine yakın öğrencisiyle faaliyetlerine devam eden Bilnet Okulları olarak bu sponsorluk ile hem kendi öğrencilerini hem de spora tutkusu olan herkesi desteklemeyi hedeflediklerini ve her daim spora ve sporcuya tam destek verdiklerini söyleyen Bilnet Okulları Genel Müdürü Zehra SAĞ, “Yıllardır süregelen gerek amatör gerekse profesyonel bisiklet yarışçılarına ev sahipliği yapan ve destekleyen Granfondo organizasyonu ile bu sene birlikte çalışmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Bilnet Okulları olarak öğrencilerimizin akademik eğitiminin yanında sosyal, kültürel ve sportif alanlarda da yetişmesini hedefleyen bir eğitim kurumuyuz. Bu amaçla spora ve sporcunun yanında olma misyonumuzla bu tarz organizasyonların içinde yer almak bizim için çok önemli.” dedi.

 

SAĞ; “Bilnet Okulları olarak tüm öğrencilerimize spor bilinci kazandırma yolu ile yaşantılarının ilerleyen süreçlerinde spor alışkanlığına sahip kişiler olarak yetişmeleri için çalışıyoruz. Okullarımızda milli sporcu gençlerimize burs imkânı sunuyorken alanında uzman branş öğretmenlerimizin rehberliğinde de gerek ulusal gerekse uluslararası müsabakalara öğrencilerimizi hazırlıyoruz. İçinde bulunduğumuz bilgi çağının gerekliliklerinin farkında olarak ve her daim takip ederek irade sahibi, yılmaz, disiplinli, centilmen, gelişime ve öğrenmeye açık bireyler yetiştirmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Bunun en iyi yolunun da spor bilinci kazandırmak ile olduğunu bilmekte ve önemsemekteyiz. Bu anlamda öğrencilerimizin tüm yönlerini geliştirmeye odaklanarak onları hayata hazırlamak gibi bütünsel bir yaklaşıma sahibiz.” diye ifade etti.

 

H.İLKER CÖMERT: ''MUTLULUK VE GURUR DUYUYORUZ''

 

Bodrum’un ilk defa bir Granfondo’ya ev sahipliği yapacağını ve bu yarışın bir okul markası tarafından desteklemesinden büyük gurur duyduğunu belirten KARYA GSK Başkanı ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Temsilcisi H. İlker Cömert ise “Bodrum Halikarnas Granfondo Uluslararası Bisiklet Yol Yarışında Bilnet Okullarının ana sponsorumuz olarak bize çok büyük bir destek verdiler. Bodrum’da bu yarışın yapılmasında  Bilnet Okullarının katkısı bizler için çok büyük ve çok önemli. Bizim için ayrıca önemli bir konu da Türkiye genelinde disipliniyle ve çalışma teknikleri kendi adından söz ettiren bir eğitim kurumunun bu yarışa sponsor olması bizim için bizim için bir gurur kaynağı oldu. Okul müdürlerimize ve yönetime çok teşekkür ediyorum.” dedi.

 

CÖMERT; “Pandeminin hala devam ettiği bir dönemde açık havada temastan uzak yapılabilen en rahat spor bisiklet. Biz yine de tüm önlemlerimizi alarak çevre ve sağlık dostu bir spor türü olan Bilnet Okulları Bodrum Halikarnas Granfondo Uluslararası Bisiklet Yol Yarış’ını başarı ile gerçekleştireceğimizi umuyoruz.” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

3 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası ve 4 CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla 'Türkiye'nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı' olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2021 CEV Şampiyonlar Ligi Süper Finali’nde İtalya’nın Imoco Volley Conegliano takımı ile karşı karşıya gelecek. 1 Mayıs Cumartesi günü TSİ 18.00’de AGSM Forum Verona’da oynanacak maç için sarı siyahlı kafile İtalya’ya hareket etti. Kafilede hedef, 5. Şampiyonlar Ligi zaferi.

 

VakıfBank Genel Müdürü ve VakıfBank Spor Kulübü Başkanı Abdi Serdar Üstünsalih, Genel Menajer Neslihan Demir Güler, Başantrenör Giovanni Guidetti, Kaptan Melis Gürkaynak ve oyuncular Cansu Özbay ile Gabi Guimaraes, yolculuk öncesinde açıklamalarda bulundu.

 

Abdi Serdar Üstünsalih: “Kızlarımıza sonuna kadar inanıyor ve güveniyoruz”

 

VakıfBank Genel Müdürü ve VakıfBank Spor Kulübü Başkanı Abdi Serdar Üstünsalih, İtalya uçuşu öncesi İstanbul Havalimanı’nda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sadece VakıfBank için değil, ülkemiz için de oldukça önemli bir final maçı için yola çıkıyoruz. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu 5. kez ülkemize getirmeye çalışacağız. Bu final, sadece bu sezonun değil, son iki sezonun finali niteliğinde. Dünyanın şu anda en iyi ve en formda iki takımı karşı karşıya gelecek. Güçlü bir rakibimiz var ama biz de kendi oyunumuzu oynadığımızda dünya üzerinde her takımı yenebilecek güçteyiz. Takımımıza sonuna kadar inanıyor ve güveniyoruz. Oyuncularımız ve antrenörlerimiz gereğini yapıp kupayı kazanacaktır. Arkamızda 84 milyonun gücünü hissediyoruz. Herkesin dualarını ve desteğini bekliyoruz.”

 

Neslihan Demir Güler: “İnşallah 5. kupamızı alıp geleceğiz”

 

VakıfBank Takım Genel Menajeri Neslihan Demir Güler, şunları söyledi: “Herkes üzerimizde bir baskı olduğunu düşünebilir ama ben bir sabırsızlık görüyorum. Bu maçı iki yıldır bekliyoruz. Bir an önce maç günü gelsin diye bekliyoruz. İnşallah 5. Şampiyonlar Ligi kupamızı alıp geleceğiz.”

 Guidetti: “Avrupa’nın hatta dünyanın en iyi iki takımı arasında harika bir final olacak”

 

Sarı siyahlı takımın başantrenörü Giovanni Guidetti ise çok heyecanlı olduklarına dikkat çekerek, “Avrupa'nın ve hatta dünyanın en iyi iki takımı arasında harika bir final olacak. Onlara karşı oynayacak olmaktan dolayı heyecan duyuyoruz. Hazırız. Tabii biraz daha hazır olabilirdik ama nihayetinde tüm takım buradayız. Bu uğurda büyük çaba sarf eden herkese özellikle teşekkür etmek istiyorum. Imoco gerçekten güçlü bir takım. Üst üste 63 maçtır kazanıyorlar ve buraya kadar çok zorlanmadılar. Biz de bir maç dışında çok fazla zorlukla karşılaşmadık. Imoco bizden biraz daha hazır diye düşünüyorum. Çünkü lig finalleri çok zorlu geçti ve onlara kıyasla biz, biraz daha uzun süredir yüksek seviyede maç oynamadık. Ancak tüm yüreğimizle mücadele için hazırız. En iyinin kim olduğunu anlamak için onlarla yüzleşmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Melis Gürkaynak: “Hedefimiz 5. yıldızı almak”

 

VakıfBank’ın takım kaptanı Melis Gürkaynak, iki yıldır bu maçı beklediklerini dile getirerek, “Geçen sene pandemi nedeniyle oynayamadık. Çok uzun süredir heyecanla beklediğimiz bir maça gidiyoruz. İyi çalıştık. Şanssızlıklar yaşadık ama bu bizim için bir avantaj olacak. Hedefimiz 5. yıldızı almak. Dilerim Türkiye’ye zaferle dönebiliriz” dedi.

 

Cansu Özbay: “Varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız”

 

Sarı siyahlı ekibin pasörü Cansu Özbay, “Çok heyecanlıyım. Tek bir maç oynayacağız, ölüm kalım maçı diyebiliriz. Çok iyi hazırlandık. Çok zor bir maç olacağını biliyoruz çünkü rakibimiz dünyanın en iyi takımlarından birisi. Ama biz de onlardan biriyiz. Oraya gittiğimizde varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız ve 5. kupayı VakıfBank’a getirmek için çabalayacağız” diye konuştu.

 

Gabi: "İyi çalıştık"

 

VakıfBank’ın Brezilyalı smaçörü Gabi ise şunları söyledi: “Elbette çok heyecanlıyım, çok heyecanlıyız. Maça hazırlık sürecinde birtakım zorluklar da yaşadık. Çok zor bir final olacağını biliyoruz. Tek maç oynanacak ve harika bir takıma karşı oynayacağız. İyi çalıştık ve Verona’da yapacak bir işimiz ve tek bir hedefimiz var. Umuyorum ki VakıfBank’ın 5. kupasını alıp Türkiye’ye döneceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tüm dünyada yükseliş gösteren “wellbeing” (kendine iyi bakma) trendinin ve mesafe, evde kalma kurallarına büyük önem gösterildiği pandemi döneminin dijital dünyada daha fazla vakit geçirilmesine neden olduğu gözlemleniyor. Armut.com verilerine göre bu durumun, online ortamdaki kişisel hizmetlere olan talepleri de etkilediğini gösteriyor. 

 

Online kişisel hizmetlerde psikolog ve diyetisyen talepleri önde

 

Pandemi dönemi ile beraber özellikle online psikolog, diyetisyen, yaşam koçluğu ve pilates talepleri en ilgi gören hizmetler arasında yer aldı. Pandeminin ilk gününde düşüşe geçen yüz yüze hizmetler, evlerde geçirilen vaktin artması ve mesafe kuralının öneminin farkına varılması ile beraber online olarak tekrar artış gösterdi. Yüz yüze diyetisyen ve psikolog hizmeti talepleri 2020 Mart’tan itibaren 38 azalırken “online” diyetisyen talepleri 332, psikolog talepleri ise 790 arttı. Özellikle pandemi sürecindeki belirsizlikle baş etmek isteyen kişilerin online psikolog arayışına yöneldiği gözlemlendi.

 

Hizmet verenler de dijital dünyaya yöneldi

 

Pandeminin başlarında 63 oranında azalan yüz yüze pilates ders talepleri 2020 yazından itibaren hocaların online ders sunma yetkinliklerinin artmasıyla beraber 44 oranında artışa geçti. Geçen sene yaşam koçluğu ve kişisel antrenörlerin pandeminin başlangıcı ile yüz yüze taleplerinde 32 kayıp yaşamıştı. Ancak hizmet verenlerin de online dünyaya geçişi ile birlikte 2020 yazından bu yana talepler 72 artış göstererek eski seviyesini geçmeyi başardı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı