Aylık arşivler: Mayıs 2021

Konya, savunma sanayiin merkezi olma yolunda

Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, 5 yıl önce odaklandıkları 'savunma ve havacılık' sektöründe yaptıkları hamlelerle Konya'yı önemli bir merkez dönüştürdüklerini söyledi. Aselsan'ın Konya'da gerçekleştirdiği yatırıma yerel Yatırımcıların desteğiyle bir sunum verdiklerini anlatan Kütükcü, “Çabalarımız savunma sanayii şehrimizin 3'üncü büyük sektörü yaptı. Hedefimiz katma değeri yüksek bu alanı birinciliğe dönüş ”dedi.

 

Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) çevrimiçi platformda gerçekleştirdiği 'Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor' etkinliğinde Konya sanayisi irdelendi. Moderatörlük EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral'in gerçekleştirdiği toplantıda gazeteciler, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü'ye sanayiden tarıma, turizmden enerjiye kadar birçok alanda sorusuna yöneltti.

 

YATIRIMA ÇEKİLİŞLE TAHSİS 

 

Aynı zamanda Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanlığı görevini sürdüren Kütükcü, oğul 5 yılda Konya sanayisinin yüksek katma üretime yöneldiğini belirterek, "Savunma sanayii makine, otomotiv ve hububat olarak sıralanan üretim yelpazemizin üçüncü sırasına yerleştirmeyi başmayı başardık Modern Altyapı Türkiye'nin en büyük OSB 'Konya OSB 'de 5'inci genişleme alanımızda ortaya çıkardığımız 10 parsele 422 talipli Yatırımcı çıktı Tahsisi, huzurunda yapılacak çekilişle yerine getirme zorunda kaldık. Yatırım isteğinin önemli bir göstergesi ”dedi.

 

HUĞLU'DAN ASELSAN'A 

 

Huğlu ve Üzümlüler aktarım av tüfeği üretme başkalarında ve Yatırımlarla destekledikleri hamlelerle geliştirdiklerini anlatan Kütükcü, “5 yıl önce savunma sanayii gündemimize aldık. Fuarlar, zirveler yaparak farkındalık oluşturduk. Konya Savunma Sanayi A.Ş.'yi kurduk. Uzun ayak hızlı bu şirketimiz Aselsan'la Konya'da ortak Yatırım yaptı. Bugün 'Uzaktan Kumandalı Silah Sistemleri' cezası söz sahibi bir şehir haline geldik. Bu Yatırım beraberinde Yatırımlarla Konya sanayisine savunma, havacılık ve medikalde yepyeni bir pencere açtı ”dedi.

 

ORTA YÜKSEK TEKNOLOJİ ATAĞI 

 

2016 yılında 1,6 milyar dolar ihracat yapan Konya'nın geçen yılı 2,1 milyar dolarlık ihracatla kapattığını belirten Kütükcü, oğulda gerçekleştirdikleri hamlelerin Konya sanayi yapısında 'Orta Yüksek Teknoloji' oranını yüzde 46 taşıdığını söyledi. İlk ar-ge merkezini 2012'de kuran Konya'nın ar-ge ve tasarım para para ödülü 25'e çıkardığını ancak bunu yeterli bulmadıklarını anlatan Kütükcü, “OSB'lerimizi büyütüyoruz. Kurduğumuz teknokent, 6 sektörde oluşturduğumuz kümelenme çalışmalarımızla Konya'yı değerli değerli üretildiği bir merkeze dönüştürüyoruz. Türkiye'nin en büyük güneş enerjisi santrali Yatırımıyla enerjiden, Yatırımımızla turizmden, sulama alanlarını artırdığımız toprağımızla tarımdan daha fazla gelir elde eden,

 

KIZILIRMAK SUYUNU İSTİYORUZ 

 

Covid-19 pandemisiyle tarımın tüm dünyada önem kazandığını belirten Kütükcü, “Türkiye'nin en büyük arazisine sahip il olarak bu coğrafyadan daha fazla gelir alma çabamızı sürdürüyoruz. Projesi Abdulhamit Dönemi'nde gündeme gelen Göksu'dan Konya Ovası'na suyun bu hayatı hayata geçirildiğini anlatan Kütükcü, “Bu projeyle hala sulanabilir tarım arazimizin ancak 10'da birini suyla buluşturabildik. Kızılırmak yapmak üzere birçok yerde Konya Ovası'na su getirebilme imkânımız var. Bunu başardığımızda Konya tarım sadece Türkiye'yi değil, birçok ülkeyi besleyebilir duruma gelebilir. Bu çerçevede ekonomi yönetiminden talepkâr devam ediyor ”ifadelerini kullandı.

 

HIZLI TREN PROJELERİ TALEBİ

 

Konya'nın ekonomi yönetiminden yeni su getirme projeleri, OSB'lerin genişletilmesi, sivil havalimanı, hızlı tren hatlarının geliştirilmesiyle limanlara bağlanma gibi talepleri olduğunu hatırlatan Kütükcü, “Geçtiğimiz yıl şehrimize bir lojistik merkez kazandırdık. Konya-Karaman-Mersin Hızlandırılmış Demiryolu Projesi'nin tamamlanması büyük önem taşıyor. Sanayi ve tarım ürünleri üretimini artıran Konya'nın Mersin ve Antalya limanlarına daha fazla ekonomik ve hızlı ulaşımını aynı zamanda turizm gelirlerini de yapacak bu yöndeki projelerin daha erken kazanımı sadece şehrimize değil, ülkemiz ekonomisine güç kazandıracak ”dedi.

 

Kütükcü, “1 saat 50 dakika Ankara'ya, 4 saat 50 dakikada İstanbul'a ulaşım sağlayabilen Konya, Antalya-Konya-Kayseri Hızlı Tren Projesi 'yle turizmine, Konya-Mersin Hızlı Tren Projesi'yle dış ticaretine önemli ivme kazandırabilecek. Bu yatırımların hayata geçmesini önleyin. Bugün dünyanın neredeyse her ülkesine ihracat gerçekleştiren Konya, en fazla ihracatını ABD, Irak, Özbekistan, Almanya ve Rusya'ya yapıyor. Dış ticaret fazlası veren bir şehir olarak ihracatımızı artıracak projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Yabancı markaların Yatırımlarıyla tercih ettiği bir şehir haline geldik. Üniversite-sanayi işbirliğinde 7 üniversite ve 16 sanayiciyle ortak, OSB'sinde teknokent kurmuş ilk şehir olduk.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kordsa ilk çeyreği güçlü büyümeyle kapadı

2020 yılını pandemi koşullarına rağmen güçlü kapatan Kordsa, 2021 yılının ilk çeyreğinde sürdürülebilir büyümesine devam etti. Şirket satışlarını geçen seneki aynı döneme göre 26 artırarak 2021 ilk çeyreğini 1,5 milyar TL ciro ile kapattı. Aynı dönemde FAVÖK rakamı 268 milyon TL, net karı ise 144 milyon TL olarak gerçekleşti.

 

Lastik güçlendirmeden uzay ve havacılık sanayisine uzanan geniş bir yelpazede güçlendirme malzemeleri üreten Kordsa, yılın ilk çeyreğini güçlü bir sermaye yapısıyla kapattığını açıkladı. 2021’in ilk çeyreğinde de sürdürülebilir büyümesine devam eden şirketin cirosu yılın ilk 3 ayında 1,5 milyar TL, net kârı ise 144 milyon TL oldu. Aynı dönemde faiz amortisman vergi öncesi kârı ise 268 milyon TL olarak gerçekleşti.

“Tutkumuz yaşamı güçlendirmek” vizyonuyla faaliyet gösteren Kordsa, 2021’in ilk çeyreğinde pandemi koşullarına rağmen lastik sektöründeki faaliyetlerini güçlü global ayak izi ile doğru yöneterek geçirdi. Bu dönemde pazarda yaşanan hammaddeye erişim sıkıntısına olumlu cevap vererek müşteri sürekliliğini ve güvenliğini sağladı. 

Kordsa 2021 yılına ilişkin beklentilerini açıkladı. Mücbir sebebin etkilerini de kapsayacak şekilde 2020 yılına göre satışlarında 35-45 aralığında, ve faiz, vergi, amortisman öncesi kar (FAVÖK) rakamında ise 55-65 aralığında büyüme beklediğini belirtti. 

Kordsa bu dönemde, sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında, lastik güçlendirme teknolojilerinde geri dönüştürdüğü naylon iplikleri kullanmaya başladı. Geri dönüştürülmüş malzemeden ürettiği bu teknolojisinin sürdürülebilir yapısını da sertifika ile tescilledi. Geri dönüştürülmüş içeriklerin üçüncü taraf sertifikasyonuna yönelik gereklilikleri belirleyen Global Geri Dönüşüm Standardı (Global Recycled Standard – GRS) sertifikasını kazandı. Bu teknoloji, şirketin sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda attığı önemli bir adım olmakla birlikte aynı zamanda Kordsa müşterilerinin de sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyor.

Kordsa, mobilite pazarı için kritik olan kompozit malzemeler alanında da yeni ürün ve teknolojileri portföyüne eklemeye devam etti. Kordsa’nın geliştirdiği karbon fiber kumaşlar, mobilitenin geleceği olarak görülen elektrikli araçların batarya kutularının güçlendirilmesinde kullanılmaya başlandı. İnşaat güçlendirme teknolojileri alanında ise mevcut pazarlardaki konumunu yeni projelerle güçlendirirken, yeni pazarlara da girerek etki alanını genişletmeyi başardı. Sektörün ilk yerli ürünü belgesine sahip olan KraTos markasıyla yeni teknolojiler geliştirmeye yönelik çalışmalarına devam eden şirket, geçen sene yenilikçi KraTos Fibers macro ve micro sentetik fiber donatılarının yanı sıra, tünel açma ve madencilik uygulamalarında geri sekmeyi azaltan püskürtme beton katkısı KraTos Rebound Minimizer ile havuz sıvama uygulamalarında kullanılan KraTos Pool Fiber ürünlerini fiber donatı ürün grubuna dahil etmişti. Şirket aynı zamanda, binaların kolonlarını güçlendirerek yapıların güçlendirilmesinde pratik ve yüksek performanslı bir çözüm sağlayan KraTos Structural Reinforcement (Yapısal Güçlendirme) ürün grubunu da sektörün kullanımına sundu. 

2021 yılının ilk çeyreğinde gösterdikleri büyümeden memnuniyetini dile getiren Kordsa CEO’su Ali Çalışkan, finansal sonuçları değerlendirerek Kordsa’nın hedeflerinden bahsetti: “5 farklı ülkede yerleşik yapılanması olan global bir şirketiz. Bu çok kültürlü yapımız, farklı iş yapış biçimlerinin getirdiği esneklik, değişikliklere kolay ayak uydurmamızı ve hızlı aksiyon alabilmemizi sağladı. Güçlü global tedarik ve satış yapılanmamız sayesinde bölgesel sorunları diğer bölgelerdeki gücümüzle bertaraf ederek pandemi koşullarını yönetebildik. Lastik pazarında hammadde tedariğinde yaşanan sıkıntılara rağmen müşteri sürekliliğini ve memnuniyetini sağladık ve büyüme kaydettik. Faaliyet gösterdiğimiz tüm iş kollarımızda yatırımlarımızla, iş birliklerimizle ve inovasyon çalışmalarımızla sürdürülebilir büyümemizi sürdürürken, yaşamın her alanını güçlendirmeye de devam edeceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İleri Teknoloji Systemair VRF Ürünleriyle Maliyet ve Zaman Tasarrufu Sağlanıyor

İklimlendirme sektörünün öncüsü Systemair HSK, VRF ürünleriyle sektörde fark yaratıyor. Ürünlerinin sağlamlık, kompakt yapı, sessizlik ve verimlilik özellikleriyle ön plana çıktığını belirten Systemair HSK Genel Müdür Yardımcısı Serkan Gündüz, sistemin esnekliği sayesinde tesisin kullanım amacının değişmesi durumunda hızla yeni koşula adapte edilebildiğini vurguladı. Satış sonrası hizmet altyapısıyla da çok güçlü olduklarını ifade eden Gündüz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın her bölgesine servis imkânı sağladıklarını söyledi.   

 

İklimlendirme sektörünün teknoloji öncüsü Systemair HSK; konfor, hijyen ve endüstriyel alanlar başta olmak pek çok sektörde iç mekânların hava kalitesini artırıp insanlara taze hava sağlama misyonuyla çalışıyor. Havalandırma ve soğutma alanında merkezi sistem ve VRF tüm uygulamalar için uygun çözüm ve ürünler sunan Systemair HSK, bu sistemleriyle çok sayıda projeye katkı sağlıyor. Systemair HSK Genel Müdür Yardımcısı Serkan Gündüz, son yıllarda hızla yaygınlaşan VRF sistemlerinin özellikleri ve sundukları çözümlerle projelere nasıl katma değer sağladıklarını anlattı.

 

Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişiklikleri ve ülkemizin bulunduğu iklim kuşağı nedeniyle yaşam alanlarında soğutma ihtiyacının her geçen gün arttığını söyleyen Serkan Gündüz, şu bilgileri paylaştı. “İklimlendirme uygulamalarında sistem seçilirken projenin bulunduğu iklim koşulları, binanın mimari özellikleri, tesisin kullanım amacı, yoğunluğu gibi birçok parametrenin değerlendirilmesi gerekiyor. Systemair HSK olarak havalandırma ve soğutma alanında merkezi sistem ve VRF tüm uygulamalar için uygun çözüm ve ürünler sunuyoruz. VRF sistemlerinin işletilmesi oldukça kolay olup ayrıca ısıtma-soğutma için ek bir ekipmana ihtiyaç bulunmuyor. Ofis, otel ve okul gibi projelerdeki farklı yaşam alanları, VRF sisteminde ayrı ayrı şartlandırılabiliyorlar. Sistem esnek olduğu için tesisin kullanım amacının değişmesi durumunda hızla yeni duruma adapte edilebiliyor.”

 

“Fark yaratan VRF çözümlerimizle iş ortaklarımıza en iyiyi sunuyoruz”

Systemair VRF ürünlerinin sağlamlık, kompakt yapı, sessizlik ve enerji verimliliği özellikleriyle ön plana çıktığını söyleyen Gündüz, sözlerine şöyle devam etti: “Ürünlerimizin en önemli özelliklerinden biri de zorlu çalışma şartlarında kompresörlerimizdeki ısıtma ve soğutma kapasitesini arttıran EVI teknolojisiyle sıcaklık ayarlamasını otomatik olarak yaparken en üst düzey konfor ve ekstra verimlilik sağlayan üstün enerji kontrol sistemi. DX bataryalı klima santrallerimizle paket olarak sunduğumuz VRF dış ünitelerimiz ile tek bedende 90kW’a kadar çıkabilmek mümkün. Sessiz ve daha ince tasarımlı iç ünitelerin bulunduğu SYSVRF2 serisi VRF grubumuzla verimlilik değerlerinde avantaj sağlarken geniş kapasite aralığı, buhar enjeksiyonlu kompresör, enerji yönetim sistemi, otomatik gaz şarjı ve otomatik gaz toplama özelliği, güç koruması ve iki kademeli ara soğutma imkânı sunuyoruz. Otomasyon çözümlerimizdeki gücümüz ve kullandığımız ileri teknoloji AHU-Kitler sayesinde de bu tip klima santralleri bulunan sistemlerde kusursuz işletme imkânı sunuyoruz. İş ortaklarımız bu sayede otomasyon dahil tüm büyük sistemi tek tedarikçiyle çözebiliyor. Böylece hem zaman hem de işletme maliyetinde tasarruf sağlanıyor.”

 

“Avrupa ve Türkiye’de önemli projelere imza atıyoruz”

VRF ve VRF dışındaki merkezi iklimlendirme sistemlerinin kullanım oranı hakkında bilgi veren Gündüz, sözlerine şunları ekledi: “Türkiye’de konut dışı projeler değerlendirildiğinde VRF dışı sistem kullanımı hâlâ çok yüksek. Kısaca bahsetmek gerekirse, projelerde kullanılan m2 cinsinden alanın yüzde 70’inin sulu sistemler ve klima santralleriyle şartlandırıldığını söyleyebiliriz. Kalan yüzde 30 ise VRF sistemi veya VRF ile entegre DX bataryalı klima santralleri ile şartlandırılıyor. VRF’nin projelerdeki payı her geçen gün artarken mekânlardaki taze hava ihtiyacını karşılayan kompakt ve modüler klima santralleri her zaman kullanılmaya devam ediyor. Ülkemizde yapılan yatırımların daha çok konut, sağlık ve eğitimde olduğu son birkaç yıllık dönemde, iç hava kalitesi ve iklimlendirme konusunda daha fazla bilinçlenme ve soğutmada kullanılan ekipmanlardaki teknolojik gelişmelerle birlikte VRF sektörü büyümeye devam ediyor.

 

VRF sistemlerimizle son yıllarda özellikle kamu projelerinde de sıklıkla yer alıyoruz. VRF sistemleriyle yer aldığımız bazı projelerden örnekleri şöyle sıralayabilirim. Konya Şehir Hastanesi, İstanbul Sancaktepe Pandemi Hastanesi, İbni Haldun Üniversitesi, İzmir Göztepe Stadyumu, Aydın Söke Kipaş Kâğıt Fabrikası, İzmir Novada AVM, İstanbul Finans Merkezi İlbank Binası, Darülaceze Hizmet Binası, Gaziosmanpaşa Hükümet Konağı ve YDA Center Ankara.”

 

Satış sonrasında da geniş servis ve destek ağıyla hizmete devam

Satış sonrası servis altyapılarıyla da çok güçlü olduklarını dile getiren Serkan Gündüz, sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa’nın
hemen her ülkesinde satış ve servis organizasyonumuz bulunuyor. Almanya ve Türkiye’deki dağıtım merkezlerimizde tuttuğumuz yüksek miktardaki stoklarımız sayesinde de teslimat sürelerini minimuma indiriyoruz. Türkiye’de her bölgede servis süpervizör altyapımız bulunuyor. Uzman ekiplerimiz, sistemlerin devreye alınması sırasında ve saha kontrollerinde yetkili servislere eşlik ediyor. Servis ve destek ağımız oldukça geniş, her bölgede ulaşılabilir durumdayız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tetra Pak “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde

Tetra Pak, Great Place to Work Enstitüsü'nün hazırladığı Türkiye'nin En İyi İşverenleri 2021 araştırmasında, Türkiye’nin en iyi işverenleri arasında yer aldı.

 

Tetra Pak, Great Place to Work Enstitüsü’nün kurum kültürleri ile fark yaratan şirketleri ödüllendirdiği ve bu sene Türkiye’de 9.’sunu düzenlediği Türkiye’nin En İyi İşverenleri araştırmasında, 250- 499 çalışan sayısı kategorisinde 2021 ’nin en iyi işverenlerinden biri olarak seçildi. 

İnsan kaynakları alanında etkin çalışmalarıyla ön plana çıkan Tetra Pak, çalışanlarının yetenek ve becerilerini ortaya çıkaracak nitelikte, açık iletişime ve yüksek güvene dayalı kurum kültürü sayesinde listeye girmeye hak kazandı.

 

Tetra Pak Hakkında

Tetra Pak olarak, dünya çapında gıda işleme ve ambalaj çözümleri alanında faaliyet gösteren lider bir şirketiz. Müşterilerimiz ve tedarikçilerimiz ile yakın bir iş birliği içinde, her gün 160’ı aşkın ülkede yüzlerce milyon insanın ihtiyaçlarına yanıt veren, güvenli, yenilikçi ve çevreye duyarlı ürünler sunuyoruz. Dünya genelindeki 25.000’den fazla çalışanımızla, sorumlu sektör liderliğine ve sürdürülebilir bir işletme yaklaşımına inanıyoruz.

 

“İyi olanı korur” marka vaadimiz gıdanın her yerde güvenli ve erişilebilir olmasına yönelik vizyonumuzu ifade ediyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çimsa ilk çeyrekte satışlarını 95 artırarak 639 Milyon TL satış geliri, ve 174 Milyon TL net kar kaydetti

Çimsa, çimento sektörünün global bir oyuncusu olarak 2021 yılına başarılı bir giriş yaptı. 

 

Geçtiğimiz sene ilk çeyrekte 327 Milyon TL satış geliri ve 14 Milyon TL net zarar açıklayan Çimsa, güçlü operasyonel performansı ile 2021 yılı ilk çeyreğinde ise 639 Milyon TL satış geliri ve 174 Milyon TL net kar açıkladı.

 

Sabancı Holding iştiraki Çimsa, sektörün global oyuncusu olarak ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ederken, yılın ilk çeyreğinde satış gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine göre 2 kat artırdı.

 

“Uluslararası üretici kimliğimizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz”

Elde edilen finansal sonuçlardan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çimsa Genel Müdürü Umut Zenar konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çimsa olarak 2021 yılına başarılı bir giriş yaptık. İlk çeyrekte özellikle yurtiçinde gerçekleşen güçlü talep karlılığa önemli katkı sağladı. Yurtiçi pazardaki büyümenin yanı sıra ihracat piyasalarındaki etkinliğimizi de sürdürdük.

65’ten fazla ülkeye beyaz çimento ihraç ederek, uluslararası üretici kimliğimizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Küresel piyasalara ihracat yapma kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve son yıllarda hayata geçirdiği yatırımların sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi ile yurt dışı pazarların yanı sıra iç piyasada da etkinliğimizi arttırmaya devam ediyoruz. İlk çeyrekte aldığımız sonuçlar da bunun bir göstergesi. Önümüzdeki dönemde ürün ve hizmetlerimizle hem sektörün hem de ülke ekonomimizin gelişimine katkı sunmayı sürdüreceğiz.” dedi.

 

Dijital çağa ayak uydururken, teknolojiyi en verimli şekilde kullandıklarını ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmaya gayret ettiklerini belirten Çimsa Genel Müdürü Umut Zenar, “Yatırımlarımızı gerçekleştirirken, ürün ve hizmet geliştirme uygulamalarını kurgularken, sosyal ve çevresel faktörleri göz önünde bulunduruyoruz. Bu kapsamda Çimsa olarak atık kullanımı konusunda ciddi bir hedef koyduk. Fabrikalarımızda farklı sektörlerden tedarik ettiğimiz atıkları, dönüştürüyor ve enerji ihtiyacımızı karşılıyoruz. Yıllık atık kullanım oranlarımızı yaklaşık 2 katına çıkararak sürdürülebilirliğe sağladığımız katkıyı artırmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Londra Metal Borsası’nda işlem yapma imkanı sunuyor

İnfo Yatırım, hizmetlerini uluslararası ölçeğe taşıyarak Türkiye’deki bireysel ve kurumsal yatırımcılara dünyanın en eski borsalarından biri olan Londra Metal Borsası’nda işlem yapma imkanı sunuyor. Kuruluşu 1877 yılına uzanan Londra Metal Borsası, endüstriyel metallere yönelik dünyada en büyük hacmin olduğu borsa olarak öne çıkıyor. 

 

Türkiye’nin en büyük aracı kurumları arasında yer alan İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş., sermaye piyasalarında bireysel yatırımcıların seçeneklerini artıracak, kurumların ise fiyat risklerini minimize edebilecek yeni hizmetleri ile ürün gamını genişletmeyi sürdürüyor. Bu bağlamda, son olarak ürün ağına Londra Metal Borsası’nı ekleyen İnfo Yatırım, yatırımcılarına borsanın sunmuş olduğu endüstriyel metallere yönelik işlem yapma imkanı sağlıyor. Londra Metal Borsası’nda aktif olarak işlem gören endüstriyel metaller arasında bakır, çinko, alüminyum, nikel, kalay, kurşun ve demir cevheri yer alıyor. 

 

1877’de kuruldu

Dünyanın en eski borsalarından biri olan Londra Metal Borsası, endüstriyel metal ticaretinin merkezi olarak tanımlanıyor, katılımcı sayısı ve yüksek likiditesi ile öne çıkıyor. 2020 yılında 15,7 trilyon dolarlık ve 4,1 milyar tonluk işlem hacmine imza atan borsa, küresel düzeyde özellikle metal sektörü şirketleri tarafından fiyat dalgalanmalarından korunma amacı ile tercih ediliyor. 

 

Metal ticareti yapan Türk şirketleri için fırsat

Ülkemizde endüstriyel metal ticareti yapan birçok şirketin maruz kalabileceği fiyat riskleri, Londra Metal Borsası’nın sunmuş olduğu avantajlar ile minimize edilebiliyor. Örneğin alüminyum ihracatı yapan bir şirket, önümüzdeki dönemlerde alüminyum fiyatlarının düşmesi riskine karşı Londra Metal Borsası’nda vadeli alüminyum kontratı satarak olası fiyat riskini ortadan kaldırabiliyor. Diğer taraftan; alüminyum ithalatı yapan bir şirket ise, alüminyum fiyatlarının yükselmesine karşılık, vadeli alüminyum kontratı satın alarak bu riskini bertaraf edebiliyor. 

 

Bireysel yatırımcılara alternatif yatırım aracı

İnfo Yatırım, bireysel yatırımcılara da Londra Metal Borsası’nda yükselen bir ivme ile işlem gören bakır, alüminyum ve nikel gibi endüstriyel metallerde işlem olanağı sağlıyor. Böylece bireysel yatırımcılar hisse senedi ve döviz gibi kalıplaşmış yatırım araçlarının dışına çıkarak, endüstriyel metallere yönelik alım satım işlemleri gerçekleştirebiliyor. 

 

Hedefimiz Türk metal şirketleri 

İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş. CEO’su Ender Şahin, Londra Metal Borsası’nın özellikle Türk reel sektörü açısından önemli avantajlar içerdiğine dikkat çekti. Şahin, “Ülkemizde endüstriyel metal ticareti yapan veya metalleri hammadde amaçlı tedarik eden çok fazla şirket olmasına rağmen Londra Metal Borsası’nın bu yönde sağladığı fırsatların kurumlarımız tarafından yeterince bilinmediğini gözlemliyoruz. Şirketler, bu noktada ihtiyaçlarına göre uygun vadeli kontratlarda ve ürünlerde işlemlerini gerçekleştirerek, risklerini dağıtma ve minimize etme imkanı bulabiliyor. Bu durumun, şirketlerin önünü görebilmesi açısından çok önemli fırsatlar sunduğunu, özellikle endüstriyel metal ticaretine odaklanan firmaların fiyat dalgalanmalarından etkilenmemesi yolunda kritik düzeyde destek sağlayacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk’e ve KT Bank AG’ye en iyi finansal kuruluş ödülü

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşlarından Kuveyt Türk ve Almanya’daki iştiraki KT Bank AG, 189 ülkede okuyucuyla buluşan Global Finance Dergisi tarafından düzenlenen World’s Best Banks Awards’ta çifte ödüle layık görüldü. Kuveyt Türk, “Türkiye’nin En İyi İslami Finansal Kuruluşu” ödülünü alırken, KT Bank AG ise “Avrupa’nın En İyi İslami Finansal Kuruluşu” seçildi. 

 

İnovatif ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Kuveyt Türk’e ve yurt dışı iştiraki KT Bank AG’ye, 189 ülkede okuyucularıyla buluşan New York merkezli Global Finance Dergisi tarafından düzenlenen World’s Best Banks Awards’ta iki ödül birden takdim edildi. Kuveyt Türk, “Türkiye’nin En İyi İslami Finansal Kuruluşu” ödülüne layık görülürken, Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak Almanya’da faaliyetlerini sürdüren KT Bank AG ise “Avrupa’nın En İyi İslami Finansal Kuruluşu” seçilme başarısı gösterdi. 

 
“Müşteri deneyimini üst seviyede tutmaya devam edeceğiz” 

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Faizsiz finans alanında 32 yıldır seçkin finansal ürün ve hizmetlerimizi etkin şekilde tasarruf sahipleriyle ve yatırımcılarla buluşturuyoruz. Müşteri deneyimini odağa alarak teknoloji ve inovasyon yolunda attığımız adımlarla sektördeki öncü konumumuzu sürdürüyoruz. Ülkemizin dört bir yanına yayılan geniş şube ağımızla müşterilerimizin ihtiyaçlarını fiziki ortamda karşılarken, dijital kanallarımız vasıtasıyla da bu kanalları kullanan 2 milyonu aşkın müşterimize hizmet veriyoruz. Operasyonel çalışmalarımızın yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koyuyoruz. Dünyanın prestijli ödüllerinden birini üçüncü kez almamız, bugüne kadar yaptığımız çalışmaların doğru, yerinde ve sürdürülebilir olduğunu tesciller nitelikte. Ürün ve hizmetlerimizle müşteri deneyimini üst seviyede tutmaya, toplumuza değer katacak çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz” dedi. 

 

KT Bank AG’nin 52 ülkede müşterisi bulunuyor

KT Bank AG’nin, faizsiz finans esaslarına göre faaliyet gösteren Avrupa’nın ilk tam teşekküllü finans kuruluşu olduğunu belirten Ufuk Uyan, “Genel merkezi, Avrupa’nın finans başkenti olan Almanya Frankfurt’ta bulunan KT Bank AG, Berlin, Frankfurt, Mannheim, Münih ve Köln’deki şubeleriyle çalışmalarını sürdürüyor. Almanya’nın yanı sıra başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyada hizmet veren KT Bank AG’nin Avrupa Birliği, Türkiye ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi bölgesinde yer alan 52 ülkede müşterisi bulunuyor. Avrupa genelinde faizsiz finansal sisteme olan ilgiyi ve erişimi artırmak için çalışmalarını sürdüren KT Bank AG, üçüncü kez Avrupa’nın en iyisi seçilerek başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu. KT Bank AG etik, ilkeli ve değer odaklı finansal hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürmeye devam edecek” diye konuştu.   

 

Kuveyt Türk Hakkında

Kuveyt Türk, faizsiz finans alanında 1989 yılında kurulmuştur. Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin bir biçimde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, müşteri odaklı yaklaşımı, teknoloji-inovasyon çalışmaları ve dijital dönüşüm yolunda attığı adımlarla sektöründeki öncü konumunu sürdürmektedir. Altın alanında adım atan ilk katılım finans kuruluşu olan Kuveyt Türk ayrıca, Avrupa ve Türkiye’de sektörün ilk sukuk işlemini gerçekleştirmiştir. Türkiye’de bir finans kuruluşu tarafından hayata geçirilen ilk Ar-Ge merkezini 2010 yılında kuran Kuveyt Türk, bugün Türkiye’de iki Ar-Ge merkezine sahip tek finans kuruluşu unvanına sahiptir. Ar-Ge merkezinde geliştirilen projeler arasında, video görüşme ile self servis işlemlerin bir arada yapılabildiği XTM gibi dünyada bir ilk olan projeler de yer almaktadır. Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 437 şubesiyle hizmet veren Kuveyt Türk, yurt dışında ise Bahreyn şubesi ve Almanya’daki iştiraki KT Bank AG’yle faaliyetlerini sürdürmektedir. Operasyonel çalışmalarının yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” stratejisi doğrultusunda birçok restorasyon projesi üstlenmiş, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koymuştur.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Polen alerjisi ile Covid-19’un birbirine karıştırılmamalı

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen, polen alerjisi ile Covid-19’un birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyledi ve benzerliklerle farklılıklara ilişkin bilgiler verdi.

EÜTF İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve Klinik İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihal Mete Gökmen, alerjisi olan hastalarda Covid-19’un diğer hastalara göre farklı bir klinik bulguya yol açmadığına dikkat çekti. Bilimsel araştırmalarda, alerjinin şiddetli Covid-19 bulguları için risk oluşturmadığının belirlendiğini dile getiren Prof. Dr. Gökmen, “Covid-19 semptomları arasında en sık görülenler, hastaların neredeyse tamamında olan ateş yüksekliği, her 4 vakadan 3’ünde kuru öksürük, her 2 kişiden birinde olabilen nefes darlığı, her 4 vakadan birinde oluşabilen balgam olarak sayılabilir. Daha az saptanan ve yaklaşık her 10 hastadan birinde görülebilen bulgular ise baş ağrısı, baş dönmesi, ishal, konsantrasyon kaybıdır. Halk arasında saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinitin yakınmaları ile karışabilecek olan burun akıntı ve tıkanıklığı semptomları ise Covid-19 olgularının 100’de 5’inden azında bildirilmiştir. Kovid-19 geçirenlerin sıklıkla bahsettiği bir bulgu olan tat alamama ise alerjik olgularda hemen hiç oluşmaz” dedi.

Benzerlik ve Farklılıklar       

Alerjik rinitin bahar aylarında daha yoğun olmak üzere burun akıntısı, hapşırma, burunda boğazda gözlerde kaşınma ile ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Gökmen, “Alerjik rinit ve astımlı olgularda oluşmaz ancak Covid-19’da vakaların neredeyse tamamının ateşi yüksektir. Covid-19’da görülen önemli bir bulgu kuru öksürüktür. Alerjik rinit ve astım olgularında da oluşabilir, boğazda, burunda, kulaklarda ve gözde kaşıntıyla birlikte görülmesi alerjiyi düşündürmelidir. Nefes darlığı, astım ve Covid-19 hastalarında görülebilen bir bulgudur. Ancak astımlı hastalarda bu bulgu nefes açıcı ilaçların kullanımı ile düzelirken, Covid-19 hastalarında astım ilaçları etkisizdir ve enfeksiyonun akciğerlere yayılması ile ortaya çıkmaktadır. Üşüme, titreme, boğaz ağrısı ve kas ağrıları Covid-19 için tipiktir ancak alerji hastalarında görülmez. Baş ağrısı her iki hastalıkta da görülebilir; alerjik rinit olgularında sinüzitin belirtisi olarak baş ağrısı görülebilirken, Covid-19’da neden tam olarak bilinmemektedir. Koku ve tat kaybı Covid-19 hastalığında sık görülen ve virüsün sinir sistemi tutuluşuna bağlı bir bulgudur. Alerji hastalarında tat alamama görülmez ancak koku alamama sinüzit, burun polibi ve burun mukozasının şişmesine neden olan alerjik hastalıkların hemen tamamında oluşur. Alerjik hastalarda koku alamama burun tıkanıklığı ile paralel giden bir semptom olarak karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu. Alerjik rinit ve astım hastalarında hastanın tedavisi için gerekiyorsa mutlaka burun spreyi ve ağızdan inhalasyon şeklindeki steroidlere devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Gökmen, alerjk rinit olgularında burun spreyinin kullanılmamasının hapşırmayı arttırarak virüsün daha çok yayılmasına neden olabileceğini ve astım hastalarında inhaler steroidin kesilmesinin de astım semptomlarının kötüleşmesine yol açabileceğine vurgu yaptı.

Alerjik hastalarda burun, göz, boğaz kaşıntısının ön planda olması, Covid-19 hastalarında ise hemen daima ateş görülmesinin ayırıcı tanıda önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Gökmen, kuru öksürüğü ve nefes darlığı olan olgularda görüntüleme yöntemlerinde akciğer tutuluşunun olmamasının yanı sıra nefes açıcı ilaçlar ve alerji ilaçları ile yakınmaların düzelmesinin alerjik astımı düşündürmesi gerektiğini söyledi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kemalpaşa, Ramazan Coşkun'u son yolculuğuna uğurladı

Kemalpaşa Belediyesi Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Ramazan Coşkun için belediye önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İlçe Başkanı Ahmet Cemil Balyeli, İYİ Parti İlçe Başkanı Nizamettin Yılmaz, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Hakan Yazar, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, belediye personeli ve yakınları katıldı.

 

“DEĞERLİ VE AZİMLİ BİR MÜCADELE İNSANI”

 

Belediye önünde düzenlenen törende taziyeleri kabul eden Başkan Rıdvan Karakayalı duygu dolu konuşmasında, “Değerli dostlar sözün bittiği yerdeyiz. Ramazan Bey, yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapmış görevini şerefle şanla bitirmiş birisiydi. Sonrasında kendisiyle siyasi birlikteliğimiz başladı. Belediyemizde görev aldığı süre boyunca görevini en iyi şekilde sürdürürken dünyayı saran bu hastalığa yakalanarak dün itibariyle aramızdan ayrıldı. Çok değerli ve azimli bir mücadele insanıydı. Ruhu şad olsun biz ona hakkımızı sonuna kadar helal ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ve taziye kabulünün ardından belediye önündeki tören alanından dua ve karanfillerle uğurlanan Ramazan Coşkun, Çınarköy Mezarlığı’nda defnedildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mutlu: Market genelgesi esnafı sevindirdi…

Sosyal Adaletin gereği

Yeni genelgenin sosyal adalete katkı sağlayacağına dikkat çeken İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, ‘Vaka ve kayıp sayısının artması bizi de endişelendiriyor. Bu nedenle önlemlere büyük özveri ile uyuyor, işimizi kaybetme pahasına toplum sağlığı için üzerimize düşen ödevleri yerine getirmeye devam ediyoruz. Ancak alınan tedbirlerin adaletli uygulanması da sosyal huzurun ve barışın sağlanması açısından önemlidir.

 

Eğer ortada toplum sağlığını tehdit eden bir sorun varsa, sorunu gidermek için alınan önlemler ve önlemlerin getirdiği yükler de toplum katmanlarına eşit şekilde paylaştırılmalı.

İşte bu noktada sıkıntı yaşanıyordu. Yasaklı günlerde üyelerimiz faaliyet gösteremezken, büyük marketlerde ve şubelerinde  temel ihtiyaç dışı ürünlerin satışı sosyal adaleti zedeliyordu.

İESOB, bu konuda yaşanan sıkıntıları her platformda dile getirdi ve Ankara’da temaslarda bulundu. Hükümetimizin yaptığımız çalışmalara ve taleplerimize duyarsız kalmaması, ayrıca  gereken önlemleri kısa sürede hayata geçirmesi de sevindirici oldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz’ dedi.

Genelge neler getiriyor? (ayrı kutu)

Bilindiği üzere uygulanan tam kapanma ve sokağa çıkma kısıtlaması sırasında vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılamak için bakkal, market, fırın, kasap, manav, kuruyemişçi ve tatlıcılar 10.0017.00 saatleri arasında faaliyet gösteriyor. Diğer meslek kolları işyerlerini zorunlu kapatırken, sadece pazar günü kapatan zincir ve süper marketlerin reyonlarında, raflarında ayakkabı, züccaciye, dekorasyon, kırtasiye ürünleri gibi ihtiyaç dışı ürünler de satılabiliyor, bu işle meşgul olan ancak işyerini açamayan esnaf sanatkarlar mağdur durumda kalıyordu.

 

İlgili Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları ve sektör temsilcileri ile yapılan görüşmeler sonucunda yayınlanan son genelge ile zincir ve süper marketlerde;

– Zorunlu temel ihtiyaçlar kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyecek. Daha önce getirilen alkollü ürün satış kısıtlamasının yanı sıra marketlerde elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim v e aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat, züccaciye vb. ürünler de satılamayacak.

-Temel gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra sadece hayvan yemi, mamaları ile parfümeri ve makyaj malzemeleri hariç kozmetik ürünleri satılabilecek,

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı