Aylık arşivler: Mayıs 2021

Sanofi ve GSK, COVID-19 aşı adayının global Faz 3 klinik çalışmasını başlatıyor

  Sanofi ve GSK bugün, protein bazlı adjuvanlı rekombinant COVID-19 aşı adaylarının güvenliliğini, etkinliğini ve immünojenitesini (bağışıklık yanıtı oluşturma yeteneği)  değerlendirecek global Faz 3 klinik çalışmalarını başlattı. Randomize, çift kör çalışma yöntemi ile, plasebo kontrollü şekilde yürütülecek Faz 3 çalışması, ABD, Asya, Afrika ve Latin Amerika dahil olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden 18 yaş ve üstü 35.000'den fazla gönüllünün katılımı ile gerçekleştirilecek. 
   
  Faz 3 çalışması, Sanofi ve GSK’nın COVID-19 aşı adayının tüm yaş gruplarında (18 ila 95 yaş) geçerli tolere edilebilirlik seviyesinde ve güvenlilik endişelerini bertaraf edecek şekilde 95 ile 100 serokonversiyon (aşının COVID-19 antikorlarını üretme oranı) oranlarının gözlemlendiği Faz 2 ara sonuçlarını takip ediyor. Sanofi ve GSK’nın aşı adayının Faz 2 sonuçları, aşılanma öncesi SARS-CoV-2 virüsüne maruz kalmış olan hastalarda, tek bir dozdan sonra aşının güçlü bağışıklık artırıcı pekiştirme doz (booster) potansiyelini ortaya koymuştu. Sanofi ve GSK ayrıca, yürütülen Faz 3 çalışmasından bağımsız olarak aşı adaylarında gözlemlenen bu güçlü bağışıklık artırıcı pekiştirme doz (booster) yeteneğini değerlendirmek için önümüzdeki haftalarda klinik çalışmalara başlayacak.
   
  Bu gelişmeler paralelinde, Sanofi ve GSK’nın aşı adayının Faz 3 çalışmalarının olumlu sonuçlanması halinde, aşının 2021'in son çeyreğinde onaylanması bekleniyor. Aşıya hızlı erişimi sağlamak amacıyla iki şirket COVID-19 aşı adaylarının üretimini, olumlu klinik sonuçları takip eden haftalarda başlatmayı planlıyor.
   

Sanofi Pasteur İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Küresel Başkanı Thomas Triomphe Faz 3 çalışmalarına ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Aşı geliştirme stratejimizi, virüs mutasyona uğrarken, ileriye dönük değerlendirmelere dayanarak ve pandemi sonrası ortamda nelere ihtiyaç duyulabileceğini öngörerek şekillendirdik. Sahip olduğumuz teknoloji platformumuz ile Faz 3 çalışmamız bu salgının üstesinden gelmek adına ortaya koyduğumuz çevik yaklaşımımızın bir göstergesidir.” 

   
  GSK Aşıları Başkanı Roger Connor da özellikle pandemi geliştikçe ve çeşitleri ortaya çıkmaya devam ettikçe, dünyanın dört bir yanındaki insanlara ulaşmaya yardımcı olmak adına COVID-19 için daha fazla çözüm gerektiğine inandıklarını belirterek; “Tüm bu değişkenlere istinaden ince ayarlamalarla düzenlediğimiz teknolojimiz ve tasarımlarımız, aşı adayımızın potansiyelini daha da geliştirecektir. Klinik çalışmalarımıza katılacak gönüllülere minnettarız ve çalışma sonuçlarının şimdiye kadar elde ettiğimiz olumlu verilere büyük katkıda bulunacağına inanıyoruz. Böylelikle aşıyı mümkün olan en kısa sürede kullanıma sunabilmeyi hedefliyoruz” dedi. 
   
  Çalışmada birinci aşamada, SARS-CoV-2 virüsüne maruz kalmamış yetişkinlerde semptomatik COVID-19'un önlenmesi; ikincil olarak ise COVID-19 hastalığının ağır semptomlarla geçirilmesinin önlenmesi ve asemptomatik enfeksiyonun önlenmesi amaçlanıyor. İki aşamalı bir yaklaşımla yürütülecek Faz 3 çalışmasının ilk safhasında COVID-19’un ilk ortaya çıkan orijinal versiyonunu D.614 (Wuhan) hedefleyen bir aşı formülasyonunun etkinliği araştırılırken, çalışmanın ikinci aşamasında virüsün Güney Afrika varyantı olan B.1.351 üzerinde ikinci bir formülasyon değerlendirilecek. Son bilimsel kanıtlar, B.1.351 varyantına karşı oluşturulan antikorların diğer daha bulaşıcı varyantlara karşı geniş çapraz koruma sağlayabileceğini gösteriyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yürütülecek Faz 3 çalışması, aşı adayının dolaşımda olan farklı COVID-19 virüs varyantlarına karşı etkinliğinin değerlendirilmesine de olanak tanıyacak. 
   

COVID-19 salgınına karşı mücadelede gerçekleşen çalışmalar

  GSK ile iş birliği içinde geliştirdiği protein bazlı adjuvanlı rekombinant COVID-19 aşı adayına ek olarak Sanofi, Translate Bio ile ortaklaşa bir haberci RNA aşısı geliştiriyor. Mart 2021'de Sanofi ve Translate Bio, klinik öncesi verilerin yüksek nötralize edici antikor seviyeleri göstermesinin ardından güvenliliği, bağışıklık yanıtını ve reaktojeniteyi değerlendirmek için haberci RNA COVID-19 aşı adayları için bir Faz 1-2 klinik çalışmasını başlattı. Bu çalışmanın ilk sonuçlarının 2021'in üçüncü çeyreğinde alınması bekleniyor.
   
  Sanofi ayrıca diğer aşı üreticilerine üretim desteği sağlıyor. Şirket geçtiğimiz günlerde, Eylül 2021'den itibaren ABD için 200 milyon doza kadar Moderna’nın COVID-19 aşısını üreteceğini duyurdu. Sanofi ayrıca, Avrupa Birliği için BioNTech firmasına 125 milyon doz üretim desteği sağlayacağını da bu yılın başında duyurmuştu. Sanofi, Johnson & Johnson'ın COVID-19 aşısının üretimi için şirketi ayda yaklaşık 12 milyon doz üretim ile destekleyeceğini de geçtiğimiz şubat ayında duyurdu.
   
  Sanofi, iki COVID-19 aşı adayını geliştirmenin yanı sıra, küresel aşı tedarikini desteklemek ve pandemiyle mücadeleye yardımcı olmak için üç farklı COVID-19 aşısı için üretim kapasitesi ve uzmanlığından yararlanılan tek şirket konumunda.
   

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Altan Başyurt, İbrahim Tatlıses’in okuduğu şarkı benim

Ruhumda Sızı,Öf, öf, Kötü Zaman, Bir Yar Sevdim Pişmanım, İlle de Sen, isimli birçok eserin bestecisi Altan Başyurt, İbrahim Tatlıses’in seslendirdiği ‘Gelmesin’ isimli şarkının kendisine ait olduğunu söyledi. Başyurt, şarkısının sözlerinin değiştirildiğini ve başkasının şarkısını çaldığını iddia ederek bu hatadan dönülmemesi halinde hukuki süreci başlatacağım söyledi.

Bugüne kadar yapmış olduğu besteleri büyük bir çıkış yakalayan Altan Başyurt, sanatçısı Erkan Acar’ın seslendirdiği v sosyal medyada tıklanma rekoru kıran ‘Bir Yar Sevdim Pişmanım’i simli şarkısının çalındığını söyledi. İzmir’de yaşayan bir kadının şarkısının sözlerini değiştirerek İbrahim Tatlıses’e verdiğini iddia eden başarılı besteci Başyurt,’ Bağlı bulunduğu MESAM’a şikayette bulundum. Yapılan incelemelerin ardından şarkının bana ait olduğuna karar verildi. Durum böyle olunca Tatlıses’in şarkısını yapan Poll Prodüksiyon yetkililerini aradım bana MESAM’ın kağıdını göndermem halinde konu ile ilgileneceklerini söylediler. Kararı gönderdiğim halde ses çıkmadı. Cevap gelmemesi halinde haftaya Avukatım Süleyman Canacankatan aracılığı ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağım’dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Alternatif Bank Engelsiz Bankacılık Ideathon'u

Alternatif Bank, Engelsiz Bankacılık yaklaşımı kapsamında bünyesinde yürüttüğü çalışmalara bir yenisini ekledi. Engellilerin bankacılıkta karşılaştığı sorunların çözümü için gençlerin yenilikçi fikirlerinden yararlanmayı amaçlayan “Engelsiz Bankacılık Ideathon”unu düzenledi. Türkiye’deki tüm üniversitelerin lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin katılımına açık düzenlenen Ideathon’da başvurular online olarak toplanarak, ön elemeler sonrası finale kalan gruplar belirlendi. Yaklaşık 3 haftalık yoğun bir hazırlık ve uygulama süreci boyunca, Alternatif Bank Engelsiz Bankacılık Danışma Kurulu üyeleri tarafından verilen başta sakatlık, engellilik tanımları, engel gruplarını tanıma ve engellilerle nasıl iletişim kurulması gerektiğine dair dil ve perspektif birliği eğitiminin yanı sıra hem teorik hem uygulamalı “Design Thinking” eğitimleri online olarak gerçekleştirildi. Alternatif Bank yöneticilerinin de öğrencilere rehberlik ederek katkı sunduğu Ideathon’da toplam 29 kişiden oluşan 8 ekip, engelsiz bankacılık alanında geleceğe ışık tutacak yaratıcı proje fikirleriyle yarıştı.

 

Alternatif Bank Engelsiz Bankacılık Danışma Kurulu üyeleri ile Banka yöneticilerinin oluşturduğu jürinin değerlendirmesi sonrası, Ideathon’un birincisi “Güvenli POS” projesiyle NOPE takımı oldu. Etkinlik kapsamında ilk üçe giren takımlar para ödülünün yanı sıra Alternatif Bank’ta staj, mülakat simülasyonu ve online temel bankacılık eğitimi almaya hak kazandı.

 

“Engelsiz Bankacılık Ideathon”u kapsamında görüşlerini paylaşan Alternatif Bank Bireyel ve Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökay Dede, “Alternatif Bank olarak kurum kültürümüzün temel unsurlarından biri ‘insan odaklılık’. Gerek çalışanlarımız gerek müşterilerimiz için, attığımız her adımın, her uygulamamızın, ürün ve hizmetlerimizin insana dokunması, değer ve fayda yaratması bizim önceliğimiz. Kurum olarak ticari misyonumuzun yanında yaşadığımız topluma katkı sunmak üzere de sorumluluğumuz var. Bu anlayıştan hareketle, engelli bireylerin bankacılık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmesi için, sektörümüze örnek olacak bir yola çıktık ve Engelsiz Bankacılık yaklaşımıyla bir dizi uygulamayı hayata geçirdik. Eşitlik ilkemizin bir gereği olarak herkesin erişebileceği şekilde tasarlanmış bankacılık hizmetleri sunabilmenin önemine inanıyor, hizmet modelimizi bu yönde dönüştürmek üzere çalışıyoruz. Fiziksel ve dijital hizmet kanallarımızın erişilebilirliğini geliştiriyor, çalışanlarımızın bu alandaki farkındalık ve yetkinliğini artırıyoruz. Bu çalışmalarımızın kapsamını genişletmek yolunda en büyük destekçimizin gençler olduğuna inanarak onları da sürece dahil etmek istedik. Dünyamızın bugün geldiği noktada, gençlerin toplumsal konulara olan bilinci ve geleceğimize gösterdiği hassasiyet hepimizden daha güçlü… Onların, sahip olduğu enerji, hassasiyet ve yaratıcı bakış açılarıyla, ‘engelsiz bankacılık’ hedefimizde bizlere de yol göstereceklerine inandık ve yenilikçi projelerini tasarlayıp birlikte hayata geçirebileceğimiz bir ortam sunduk. 

 

Bu amaçla geçtiğimiz yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz ‘hackathon’ etkinliğini, bu yıl kapsamını biraz daha genişleterek ‘ideathon’ formatında ikinci kez düzenledik. Buradaki hedefimiz, gençlerimizin toplumsal sorunlara yaklaşımlarındaki enerjilerini, farklı bakış açılarıyla ortaya koydukları yenilikçi çözüm önerilerini duymak ve bunları mümkün olduğunca hayata geçirerek kalıcı bir değere dönüştürmek… Henüz yolun başındayız ancak iki senede dahi genç arkadaşlarımızın gösterdikleri ilgi, heyecan ve başkaları için bir şeyler yapma çabaları bize her anlamda gelecek için umut veriyor, birçok konuda da esin kaynağı oluyor. Bankacılık ve kullanıcılar hızla dijitalleşirken, Ideathon’da ortaya konan çözüm önerilerinin de aynı şekilde dijital ağırlıklı olması da bize ayrı bir mutluluk verdi. Ideathon etkinliğimizi her yıl kapsamını daha da genişleterek tekrar etmeyi, gençlerimizin yaratıcı fikir ve projelerini hayata geçirecek platformlar yaratmayı hedefliyoruz. Bu yıl dereceye giren projelerin de aynı şekilde uygulanabilmesi için ekiplere elimizden gelen desteği sunup yanlarında olacağız.” diye konuştu.

 

Ideathon’da İlk Üçe Giren Ekipler ve Projeleri

 

1.lik ödülü

NOPE – Güvenli POS: Görme engelliler ve görme zorluğu yaşayanların POS üzerinden ödemelerini güvenli şekilde yapmalarını sağlayan bilgilendirme çözümü.

 

2.lik ödülü

Futurists – Altern: Görme ve işitme engellilere dijital kanallar üzerinden ses, görüntü ve işaret dili seçenekleriyle erişilebilir bir deneyimi sağlayan kılavuz eklentisi.

 

3.lük ödülü (İki grup tarafından paylaşılmıştır.)

Mezutech – Sesli Asistan ile Erişilebilir QR Kod: Görme engellilerin ATM kullanımlarında yaşadıkları erişilebilirlik sorununu çözen mobil uygulama entegrasyonu.

AlphaGo – Alba: Görme engelliler ve görme zorluğu yaşayanların kullanabileceği sesli komut sistemine sahip mobil bankacılık geliştirmesi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

DASK sigortalılara 900 milyon TL hasar ödemesi yaptı

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10 seviyesinde arttığını açıkladı. DASK’ın kuruluşundan bu yana sigortalılara yaptığı toplam hasar ödemesi 900 milyon TL’ye ulaştı. Elazığ depremi için sigortalılara 300 milyon TL hasar ödemesi yapılırken, İzmir depreminin ardından yapılan 340 milyon TL tutarındaki hasar ödemesi ise DASK tarihinin bir depremdeki en yüksek ödemesi oldu. 2021 yılını seferberlik yılı ilan ettiklerini belirten DASK Koordinatörü Erdal Turgut, DASK’ın depremlerden sonra yaptığı ödemelerin Zorunlu Deprem Sigortası’na güveni artırdığını vurgulayarak, “Yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Sigorta Haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada güncel sigortalılık oranlarını, deprem ve sigortalılık bilincinin artırılması için yürütülen çalışmaları ve hedeflerini paylaştı. Türkiye genelinde sigortalı konut sayısı 10 milyonu aşarken, sigortalılık oranı da yüzde 58’e ulaştı. DASK’ın yurtiçi ve yurtdışı reasürans destekleri sayesinde toplam ödeme gücü de 40 milyar TL’ye yükseldi. 

DASK’ın yüzde 100 sigortalılık hedefiyle çalıştığını ve bu kapsamda 2021 yılını seferberlik yılı ilan ettiğini vurgulayan DASK Koordinatörü Erdal Turgut şunları ifade etti:

“DASK’ın kuruluşundan bu yana, 21 yılda ulaştığı yüzde 58 sigortalılık oranı Türkiye gibi sigorta bilincinin gelişme aşamasında olduğu bir ülkede çok önemli bir başarıya işaret ediyor. Ancak tüm konutlar ancak tüm konutları güvence altına almak için gidecek çok yolumuz var. Bu nedenle 2021 yılını seferberlik yılı ilan ederek pandemi koşulları altında hiç kimsenin deprem güvencesinden mahrum kalmaması için ‘DASK Yaptıran Kazanıyor’ kampanyasını başlattık. Yılbaşından bu yana poliçe üretimlerinde yüzde 10 seviyesinde artış elde ettik. DASK olarak çabalarımızın sonuç bulmasından son derece gururluyuz.”

İzmir depreminde 340 milyon TL, Elazığ depreminde 300 milyon TL hasar ödemesi 

DASK‘ın 27 Mayıs itibarıyla Elazığ merkezli depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası sahibi konutlar için yaptığı hasar ödemesi 300 milyon TL olurken;  İzmir merkezli depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası sahibi konutlar için de 340 milyon TL tazminat ödendi. DASK, İzmir’de yaptığı ödeme ile kurum tarihinde tek bir depremde yapılan en büyük hasar ödemesi tutarına ulaştı. 

2020 yılında Elazığ ve İzmir merkezli olmak üzere iki hasar yapıcı deprem yaşandığını hatırlatan Turgut, “Elazığ merkezli depremde 40 bin, İzmir merkezli depremde 30 bin hasar ihbarı aldık. Eksperlerimizin incelemelerinin ardından bu dosyaların Elazığ’da yüzde 99’unu ve İzmir’de yüzde 98’ini sonuçlandırarak toplam 640 milyon TL hasar ödemesi yaptık. DASK’ın kuruluşundan bugüne yaptığı toplam hasar ödemesi tutarı da 900 milyon TL’ye yükseldi” dedi.

Yaşanan depremler sigortalılığın önemini tekrar hatırlattı

2020 yılında iki büyük deprem yaşandığını ve DASK’ın depremlerden sonra yürüttüğü başarılı operasyon sayesinde Türkiye genelinde Zorunlu Deprem Sigortası’nın öneminin daha iyi anlaşıldığını ifade eden Turgut sözlerini şöyle tamamladı: 

“Son depremlerde hasar yönetimimiz ile birlikte poliçe sahibi vatandaşlara yaptığımız ödemelerin DASK’a duyulan güvenin temel unsurlarından olduğunu biliyoruz. Biz DASK olarak Zorunlu Deprem Sigortası ile bir güvence kumbarası oluşturuyoruz ve ülkemizin herhangi bir köşesinde deprem olduğunda o kumbaradan sigortalılarımızın yaralarını sarıyoruz. Bu nedenle de kapsamımızdaki tüm konutların güvence altında olmasına büyük önem veriyor ve tüm çalışmalarımız ile yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaşacağımıza inanıyoruz.”

Marmara Bölgesi yüzde 69’luk sigortalılık oranıyla ilk sırada

Bölgesel bazda bakıldığında Marmara Bölgesi yüzde 69’luk sigortalılık oranıyla ilk sırada yer alırken; sigortalılık oranları Ege Bölgesinde yüzde 58, İç Anadolu’da yüzde 53, Doğu Anadolu’da yüzde 51, Akdeniz’de yüzde 50, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 48 ve Karadeniz’de yüzde 46 düzeyinde seyrediyor. 

Türkiye genelinde yıllık prim ortalaması 163 TL ve depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortalı evler için ödenecek en yüksek teminat bedeli ise 268 bin TL olarak hesaplanıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Şimşek'ten İşçilere 3 bin 300 TL Promosyon Desteği…

Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, işçilere 3 bin 300 TL promosyon desteği vereceklerini müjdeledi. Verilecek olan promosyonun tek kuruşuna kadar çalışanların hesabına yatacağını söyleyen Başkan Şimşek “Promosyonları 872 tane personelimizin her birine 3 bin 300 TL olarak teslim edeceğiz” dedi.

Yeni yıl öncesi Gölbaşı Belediyesi'nde çalışan işçilerin en düşük maaşını 3 bin 325 TL yapan, 6 aylık maaş farklarını ise verdiği sözü tutarak ödeyen Başkan Ramazan Şimşek'ten salgın süreci sebebiyle zor günlerden geçen işçiye bir müjdeli haber daha geldi. İşçilerinin maaş promosyon ihalesinin sonuçlandığını ve maaş promosyonlarının, ihaleyi kazanan banka tarafından Kurban Bayramı öncesi Temmuz ayı itibariyle çalışanların hesaplarına yatırılacağını müjdeleyen Başkan Ramazan Şimşek "2020 yılında biliyorsunuz ki salgın ile karşı karşıya kaldık. Hem öğrencilerimiz hem vatandaşlarımız hem esnafımız kısacası herkes etkilendi. Bizde bu süreçte çalışmalarımızı devam ettirdik. Vatandaşlarımızı ve esnafımızı nasıl rahat ettirir nasıl yardımcı olabiliriz diyerek strateji geliştirdik. Bankalar ile yıllık promosyon ihaleleri yapılır. Geçmişte yapılan anlaşmaların yaklaşık 10 kat fazlasını yaptık. Hem belediyemiz kazandı hem de çalışanlarımız. Bu almış olduğumuz promosyonları 872 tane personelimizin her birine 3 bin 300 TL olarak teslim edeceğiz. İşçi kardeşlerimizin 3 bin 300 lira promosyon ödemesi Temmuz ayı itibariyle yapılacak. Bu sayede Kurban Bayramı öncesinde personelimize önemli bir destek sağlamış olacağız. Çalışanımızın vatandaşımızın yanındayız. Çalışanlarımıza ve ailelerine hayırlı olsun. Allah güzel günlerde, sağlıkla harcamayı nasip etsin” dedi. 

"Esnafımızın da vatandaşımızın da işçimizin de yanındayız"

Gölbaşı Belediyesi çalışanlarına teşekkürlerini ileten Başkan Ramazan Şimşek “Gerekirse projelerimizden vazgeçeriz ama esnafımızdan, vatandaşımızdan asla vazgeçmeyiz’ diyerek sağladığımız 1000 TL nakdi yardımla 1 500 esnafımızın bir nebze de olsa yaralarını sardık. En düşük işçi maaşımızı verdiğimiz sözü tutarak 3 bin 325 TL yaptık, 6 aylık maaş farklarını yatırdık. Bizler sizlerle güçlü sizlerle umutluyuz. İnşallah daha güzel günlerde daha güzel müjdelerimizle yüzünüzü güldürmeye devam edeceğiz. Gölbaşı Belediyesi’nde çalışan bütün çalışma arkadaşlarımızın tek tek gözlerinden alınlarından öpüyorum. Gece gündüz demeden cadde cadde sokak sokak kapı kapı vatandaşlarımızın yanında oldunuz. Biz de bunun altında olmayalım dedik. Esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Yakında esnaflarımıza sürprizlerimiz var. Öğrencilerimize de sürprizimiz var onlara da çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah salgını en kısa zamanda atlatırız. Her şey daha yaşanabilir bir Gölbaşı için” açıklamasında bulundu. 

Personel ile bir araya gelen Başkan Şimşek ‘e işçiler de teşekkürlerini iletti. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin Öncü Yatırım Hizmetleri ve Varlık Yönetim Grubu ÜNLÜ & Co Halka Arz Ediliyor

ÜNLÜ & Co, halka arz kapsamında 31 Mayıs-01 Haziran 2021 tarihlerinde talep toplamaya çıkıyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından halka arz başvurusu onaylanan ÜNLÜ & Co payları için halka arz fiyatı 6,9 TL olarak belirlendi 

BASIN BÜLTENİ – 28.05.2021 Türkiye’nin öncü yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ Yatırım Holding A.Ş.’nin (ÜNLÜ & Co), halka arzına ilişkin başvuru Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylandı. Hem sermaye artırımı hem de ortak satışı yöntemleri kullanılarak yapılacak halka arz için fiyat 6,9 TL olarak belirlenirken, talep toplama  31 Mayıs-01 Haziran 2021 tarihlerinde gerçekleşecek.

Halka arz için Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. liderliğinde toplam otuz aracı kurumdan oluşan bir konsorsiyum oluşturuldu. Halka arz edilecek şirket paylarının 50’si yurt içi bireysel yatırımcılara, 40’ı yurt içi kurumsal yatırımcılara,  10’u da yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edildi. Halka arzdan sonra şirketin halka açıklık oranının 26 olması öngörülüyor. Ek satışın yapılmayacağı halka arzda sermaye artırımının 37.269.158 TL nominal değerli paylar (82), ortak satışının da 8.263.851 TL nominal değerli paylar (18) için olması planlandı.

Kurulduğu günden bu yana geçen 25 yılda yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi alanlarında yürüttüğü faaliyetleriyle sektörünün öncü gruplarından biri olan ÜNLÜ & Co, 2020 yılını 603 milyon TL aktif büyüklük, 242 milyon TL brüt kâr ile kapattı. Gelirlerinin 77’si devamlı gelirlerden oluşan ÜNLÜ & Co’nun 2020 yılı net kârı 61 milyon TL, özkaynak kârlılığı ise 27 olarak gerçekleşti. Son üç yılda düzenli olarak artış trendinde seyreden şirketin brüt kârı 2018 yılında 161 milyon TL iken 2019 yılında 174 milyon TL’ye ve 2020 yılında da 242 milyon TL’ye ulaştı.

Halka Arz Geliri Faaliyetlerin Geliştirilmesi ve Yeni Yatırımlar İçin Kullanılacak

Türkiye’nin ilk birleşme ve satın alma şirketi olarak 1996 yılında kurulan ÜNLÜ & Co’da kurucu ortak Mahmut L. Ünlü’nün 84,3, Wellcome Trust’ın 9,8, Standard Bank’ın 4,4 ve şirket çalışanlarının 1,5 payı bulunuyor. Merkezi İstanbul’da olan ÜNLÜ & Co;   İstanbul- Bağdat Caddesi, Ankara ve İzmir şubeleri ile ülkemizdeki hizmet ağını geliştirirken; New York ve Londra’daki iştirakleri ile de uluslararası piyasalarda Türkiye’nin yatırım elçiliğini yapmaya devam ediyor.

Hedeflerinin, kökleri sağlam, uluslararası piyasalarda adından söz ettiren bir yapı kurmak olduğunu vurgulayan ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mahmut L. Ünlü, “Halka arzdan elde edilecek geliri faaliyetlerimizin geliştirilmesi ve yeni yatırımlar için kullanacağız. Amacımız, 100 yıl sonra da varlığını sürdürecek, başarılı, lider, önder, girişimci ruhunu koruyan bir yatırım bankacılığı grubu oluşturmak.” dedi.

Halka Arz, Kurumsal Yapıyı Destekleyecek

Uluslararası piyasalarda rekabet edebilmenin tek yolunun müşteri odaklılık ve kurumsal yapı olduğuna dikkat çeken Mahmut L. Ünlü halka arz ve yatırım bankacılığı lisansıyla, 1996 yılında kurdukları bağımsız satın alma ve birleşme danışmanlığı şirketine yeni stratejilerle değer katmayı ve yatırımcının değerini bilen çözümler üretmeye devam etmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Toplumdan aldıklarını topluma vermeyi ilke edindikleri söyleyen Ünlü; grup bünyesinde yürütülen kurumsal sosyal sorumluluk projeleri kapsamında “Girişimcilik, eğitim ve kadının iş hayatındaki rolü” alanlarındaki çalışmalarını sürdüreceklerini de ifade etti.

ÜNLÜ & Co Hakkında

1996 yılında kurulan ÜNLÜ & Co Grubu, 1998’den bugüne gerçekleştirdiği 110 başarılı işlem ile Türkiye’nin lider birleşme ve satın alma danışmanı oldu. Şirket ayrıca, 2010’dan bugüne gerçekleşen toplam işlem adedi, toplam sınır ötesi işlem adedi, toplam özel fon işlem adedi sıralamalarında da lider konumda. (Kaynak: Mergermarket)

ÜNLÜ & Co Grubu, 2010-2020 yılı arasındaki halka arzlar, ikincil halka arzlar ve hızlandırılmış talep toplama (accelerated book building) işlemlerini içeren sermaye piyasası işlemlerinde, özelleştirmeler hariç 22 pazar payı, 32 işlem ve 3 milyar dolarlık işlem tutarı ile tüm finans kurumları içinde lider pozisyonda yer alıyor. (Kaynak: Bloomberg)

Türkiye’nin lider tahsili gecikmiş alacak yönetimi şirketlerinden biri İstanbul Varlık, 310 milyon TL’nin üzerinde yatırım ile 3,7 milyar TL anapara büyüklüğünde portföye sahip.

ÜNLÜ & Co ayrıca çatısı altında faaliyet gösteren DAHA Yatırım Danışmanlığı ile nitelikli bireysel ve kurumsal müşterilere kişiye özel yatırım danışmanlığı hizmeti sunuyor. DAHA faaliyetleri kapsamında yönetilen varlıkların tutarı 2020 yıl sonu itibarıyla 4 milyar TL seviyesinde. Varlık Yönetim hizmetlerinde ise, 280’den fazla çalışanıyla Tahsili Gecikmiş Alacak Yönetimi alanlarında faaliyet gösteriyor. Fon ve Portföy Yönetimi ve Tahsili Gecikmiş Alacaklar Yönetimi grubu altında yönetilen varlık tutarı ise yaklaşık 4,46 milyar TL’ye ulaştı.

Merkezi İstanbul’da olan ve 500’e yakın çalışanıyla faaliyet gösteren ÜNLÜ & Co Grubu’nun ayrıca İstanbul- Bağdat Caddesi, Ankara ve İzmir’de şubeleri, New York ve Londra’da ise iştirakleri bulunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanlığından enerjide yerli katkı payı başlıyor

Türkiye’de, lisanssız elektrik üretimi desteği her geçen gün artış gösteriyor. Açıklanan verilere bakıldığında, 2021 yılı nisan ayı sonunda güneş enerjisinin üretilen toplam elektrik enerjisi içindeki payı yüzde 3.63 olarak gerçekleşirken, aynı ay kurulu güç toplam elektrik enerjisi içerisindeki payı ise yüzde 7.17 oldu. Yılın ilk dört ayında Türkiye'nin toplam kurulu gücü ise 1.485,90 MW artarak 97.376,50 MW' a yükseldi. Ayrıca, mayıs 2021 tarihi ile lisanssız elektrik üretimindeki değişiklikler sonucu birçok engelin kalkması ile birlikte, sektörün daha da hareketlenmesi bekleniyor. Düzenlemeler ile, Cumhurbaşkanlığının yerli katkı payı uygulayacağına dikkat çeken Evcil Solar, bu yıl güneş enerjisi alanındaki kapasitenin 2020'ye göre yüzde 100'ün üzerinde artış göstereceğini belirtti.

LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETEN TESİSLERİN SAYISI ARTIYOR

Evcil Solar Enerji Şirketleri Genel Müdürü Mustafa Evcil, “Ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak adına, enerji kaynaklarının kullanımını ve verimliliğini artırmaya yönelik olan düzenlemeler ile lisanssız elektrik üretimine ilişkin tesislerin sayısı her geçen gün artıyor. Konuyla ilgili açıklanan yönetmelikte, lisanssız elektrik üretimi ile ilgili birçok avantaj sağlanıyor. Bu anlamda, 30 Haziran 2021 sonrası devreye girecek tesislere Cumhurbaşkanlığı tarafından belirlenecek yerli katkı payı uygulanacak. Ayrıca, kurulu güç üst sınırı olmaksızın, tüketim sözleşme güçleri toplamı kadar güçte üretim tesisleri kurulabilecek. Bununla birlikte, yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmak isteyenlerin yeni kapasite yaratması ve yatırımını artırarak hızlandırması bekleniyor.

1500 MEGAVAT İLAVE KURULU GÜÇ DEVREYE GİRECEK

Türkiye'de bu yıl güneş enerjisinde kurulu gücün artacağına dikkat çeken Evcil, “Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle, küresel tedarik zincirindeki aksamalara bağlı olarak birçok projede gecikme yaşandı. Bu nedenle, 2020'de devreye alınan güneş enerjisi kurulu gücünün artışında bir önceki yıla göre yavaşlama oldu ve 672 megavat ilave kapasite elektrik üretimine başladı. Bu artışla, Türkiye'nin güneş enerjisi kapasitesi geçen yıl sonu itibarıyla 6 bin 667 megavata ulaştı. Türkiye'de, bu yıl güneş enerjisinde 1500 megavat ilave kurulu gücün devreye gireceği, güneşin toplam elektrik üretimindeki payının yüzde 5'in üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Böylece güneş enerjisi alanındaki kapasite 2020'ye göre yüzde 100'ün üzerinde artış gösterecek” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yemeksepeti’nden Görme Engelliler İçin Özel Erişilebilirlik Entegrasyonu

Hızlı ticaret platformu Yemeksepeti, görme engelli kullanıcıların online yemek ve market siparişi ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilmelerine imkân sağlamak adına tüm uygulamalarında gerçekleştirmiş olduğu “Erişilebilirlik” entegrasyonunu geliştirmeye, iyileştirmeye devam ediyor. Görme engellilerin online yemek ve market siparişi ihtiyaçlarını kolayca karşılamalarına imkan veren “Erişilebilirlik” entegrasyonunun ziyaret sayısı, son bir senede 84, verilen sipariş sayısı ise 58 oranında arttı. 

 

Hızlı ticaret platformu Yemeksepeti, görme engelli kullanıcıların online yemek ve market siparişi ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilmelerine imkân sağlamak adına tüm uygulamalarında gerçekleştirmiş olduğu “Erişilebilirlik” entegrasyonunu geliştirmeye, iyileşmeye devam ediyor. Görme engelli bir Yemeksepeti çalışanı tarafından yönetilen bu projede yapılan geliştirmeler ve iyileştirmelerle görme engelli kullanıcıların özellikle pandemi dönemi kısıtlamalarında online alışveriş yapabilmeleri ve hayata katılmaları kolaylaştırılıyor.

Türkiye’de ve dünyada maalesef henüz çok az uygulamada bulunan “Erişilebilirlik” entegrasyonunda uygulamadaki akışı sesli okuma özelliği bulunuyor. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, Voiceover, VoiceAssistant ve Google tarafından üretilmiş Talkback ile uyumlu bir şekilde geliştirilen sistemle, diledikleri restoranları ve yemekleri arayarak arama sonuçlarını sesli olarak dinleyebiliyor, ürün ekleme-çıkartma, ödeme ve sepeti onaylama işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Kullanıcılar, ödeme sırasında özellikle pandemi döneminde çok yaygınlaşan temassız teslimat özelliğini seçebiliyor, restoranı yorumlama ve puanlama işlemlerini yapabiliyorlar. Akıllı telefonlarda yer alan ekran okuyucu yazılımların desteğiyle tüm içerikler görme engelli kullanıcılara aktarılıyor. 

Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen bu projede kullanıcı deneyimini iyileştirmek yönünde önemli geliştirmeler yapılmaya devam ediliyor. Uygulamaya girdikten sonra adres doğrulaması, kayıt işlemleri, yeni eklenen restoranlara erişim artık daha kolay gerçekleştiriliyor. Ayrıca kullanıcılar restoran detayları konusunda ek bilgilere ulaşabiliyorlar ve restoranları tercihlerine göre sıralayabiliyorlar. Sistemde mevcut kategoriler içindeki menüler, kullanıcılara menü ismi ve içeriğiyle birlikte sesli olarak aktarılıyor. Yemeksepeti’ndeki kampanyaların detaylarına erişebilen görme engelli kullanıcılar, doğrudan ürünlere gidip seçim yapabiliyor ve kampanyalardan yararlanabiliyorlar.

Projenin geliştirilmesinde rol alan Yemeksepeti Ürün Uzman Yardımcısı Selçuk Uçar; “Yemeksepeti uygulamalarının benim gibi görme engelli kullanıcılarca erişilebilir bir biçimde kullanılabilmesi adına testler gerçekleştiriyorum. Erişilebilirlik için misyonumuz; tüm görme engellilerin Yemeksepeti’nin web ve mobil uygulamalarını erişilebilir bir şekilde kullanabilmesini ve uygulamalara kazandırmış olduğumuz erişilebilirliğin ‘sürdürülebilir’ ve ‘devamlı’ olabilmesini sağlamak. Teknolojideki son trendleri yakından takip ediyoruz ve erişilebilirlik alandaki geliştirme ve iyileştirmeleri sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi. 

Daha fazla görme engelli kullanıcının uygulamadan ve “Erişilebilirlik” entegrasyonundan faydalanmasını hedefleyen ve çalışmalarını bu yönde sürdüren Yemeksepeti’nin yapmış olduğu geliştirme ve iyileştirme işlemlerinden sonra bu özelliğin ziyaret sayısı son bir senede 84, verilen sipariş sayısı ise 58 arttı. 

Bünyesinde birçok engelli çalışana istihdam sağlayan Yemeksepeti, bu ve benzeri projeler kapsamında daha fazla engelli çalışan istihdam ederek, onların hayata katılmaları konusunda da planlamalar yapıyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

sahibinden.com’un yeni hizmeti S-Param Güvende ile İkinci El Alışveriş artık daha kolay!

sahibinden.com’da İkinci El ve Sıfır Alışveriş kategorisinde yer alan ürünlerin güvenli ve kolay bir şekilde alınıp- satılmasına imkân tanıyan S – Param Güvende hizmeti hayata geçti. 

sahibinden.com, ARGE ekibiyle geliştirdiği S – Param Güvende hizmetini hayata geçirdi. Hizmet sayesinde, kullanıcılar artık ikinci el ürün alım satımlarını çok daha kolay ve güvenli bir şekilde yapabilecekler. S – Param Güvende ile evlerinde kullanmadıkları ya da yenilemek istedikleri ürünleri satmak isteyen kullanıcılar, Türkiye’nin her yerindeki kullanıcılara ücretsiz kargo ile ürünlerini ulaştırabilirken, ürünleri almak isteyen kullanıcılar da ödemelerinin güvenli bir hesapta tutulmasının yanı sıra taksitle alışverişten kolay iadeye kadar birçok avantajdan yararlanabilecekler. Bu özellikleriyle S – Param Güvende ikinci el alışverişte kullanıcıların ihtiyacı olan tüm hizmetleri tek noktada birleştirmeyi hedefliyor. sahibinden.com, S-Param Güvende hizmeti ile başta bilgisayar, cep telefonu, oyun konsolu, fotoğraf makinesi olmak üzere giyim & aksesuar, müzik aletleri, oyuncak, spor aletleri gibi 22 farklı kategoride, uzaktan konforlu ve sorunsuz bir ikinci el alışveriş imkânı sağlamayı amaçlıyor. Dileyen kullanıcılar yüz yüze teslimat yapmaya devam edebilecek.

 S – Param Güvende hizmetinde süreç nasıl işliyor? 

S – Param Güvende Hizmeti, hem satış hem de satın alma sürecinde kullanıcılara kolay ve güvenilir bir deneyim sunuyor. Kullanıcıların ikinci el ürünlerini, tüm Türkiye’deki alıcılara kolaylıkla ulaştırarak “Satmalarına” olanak sağlayan hizmet, komisyon ödemeden ve anlaşmalı kargo ile ücretsiz gönderim imkanı sunuyor.

Satın Alırken” ise alıcıya güvenli ödeme kolaylığı sağlayan hizmette ürün kredi kartı ile satın alınıyor ve 12 aya varan taksit seçenekleri sunuluyor.  Satın alma sonrasında para hemen satıcıya aktarılmıyor, sahibinden.com’un çözüm ortağı olan ödeme kuruluşunun hesabında tutuluyor. Alıcı ürünü teslim alıp onaylayınca ürün tutarı satıcıya aktarılıyor. Gönderilen ürünün ilanda belirtilen üründen farklı çıkması durumunda, alıcı ürünü anlaşmalı kargo ile ücretsiz olarak satıcıya geri gönderdikten sonra, 2 gün içerisinde ürün tutarı kendisine iade ediliyor. Tüm bu hizmetler için sadece alıcıdan ürün fiyatına göre belirlenen hizmet bedeli alınıyor. 

S-Param Güvende hizmetinin hem alıcı, hem de satıcı olarak kullanıcılara sağladığı faydalara dikkat çeken sahibinden.com Ürün ve Deneyimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bora Biçer ”Kullanıcılarımızın sahibinden.com’da güvenli ve kolay bir deneyim yaşamasını önceliğimiz olarak görüyoruz. S – Param Güvende hizmetini de, kullanıcılarımızın İkinci El ve Sıfır Alışveriş kategorisinde yaşadıkları alım satım sürecini daha da kolaylaştırmak ve daha güvenli bir alışveriş deneyimi sunmak adına hayata geçirdik. Böylelikle, sahibinden.com kullanıcıları tercihlerine göre ister yüz yüze, isterse de S-Param Güvende hizmetini kullanarak kredi kartları ile ödeme yapıp, kargo ile teslimat yapabilecekler. Bu yönüyle bu iş modelinin Dünya’daki birkaç örnekten birisi olduğunu söyleyebiliriz.   Bu hizmet ile kullanıcılarımız artık tüm Türkiye’den kolayca ikinci el ürün alım satımı yapabilecek. Önümüzdeki süreçte de teknolojik altyapımızdan ve yenilikçi hizmet anlayışımızdan aldığımız güçle kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştırmaya ve fayda yaratmaya devam edeceğiz” dedi. 

sahibinden.com Hakkında
Aksoy Group bünyesinde 2000 yılında kurulan sahibinden.com, AR-GE merkezinde geliştirdiği yenilikçi ürün ve hizmetlerle Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden biri olmaya devam ediyor. Haziran 2020’de ayda 62,7 milyon kullanıcının 509,6 milyon kez ziyaret ederek, 15,2 milyar sayfa görüntülediği sahibinden.com; 800’e yakın çalışanı, 5 milyondan fazla aktif ilan ve yüz binlerce ürün çeşidiyle Türkiye’nin en büyük elektronik ticaret ve ilan platformlarından birisi olma özelliğini taşıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şirket kurmak isteyenler için; 10 soru-10 cevap…

Hem çağın getirdiği yenilikler hem de pandemi nedeniyle iş yapış şekillerinin gelişmesi esnek çalışabilmeyi ve paralelinde bir işyerinde çalışırken dahi kendi işinizi yapabilme imkanını beraberinde getiriyor. Son dönemde büyüyen pazar yerleri ise mikro işletmelerin sayısının katlanarak artacağı bir ekonomi doğuruyor. Tüm bunların sonucunda birçok kişi başta "şahıs işletmesi" olmak üzere kendi işini kurma eğiliminde… Peki şirket kurmak zor mudur? Şirket kurarken karşımıza ne gibi zorluklar çıkar, nelere dikkat etmek gerekir?

 

KOBİ, girişimler ve startuplar için; kuruluş işlemleri, ofis çözümleri, finansal raporlama, muhasebe çözümleri gibi tüm profesyonel hizmetleri tek bir kaynakta toplayan WorqCompany'nin Kurucu Ortağı Cem Baytok şirket kuruluşu ile ilgili merak edilen 10 soruyu yanıtladı:

 

1) Kuracağım şirketin türüne nasıl karar vermeliyim? (şahıs, anonim, limited vb.)

 

Şirket türü yaptığınız işin hacmi ve ortaklık yapınıza göre değişken avantajlar sağlayabiliyor. E-ticaretle tek başına uğraşan ya da internet üzerinden ihracat yapan kişiler için şahıs işletmesi daha avantajlı iken, belirli bir işlem hacminin üzerinde satış yapan ya da ortaklık yapısı ile çalışan ekipler için anonim, limited şirket türleri daha uygun hale geliyor. Bu karar sadece vergi maliyetleri açısından değerlendirildiğinde ise eksik kalıyor. İmza attığınız anlaşmalarda şahıs işletmesi iseniz bireysel sorumluluğunuz varken, anonim ve limited şirketlerde sermayenizle sorumlu bir iş ilişkisi yaratırsınız. 

 

2) Ticaret unvanını nasıl belirlemeliyim?

 

Türk Ticaret Kanunu'na göre hem kuruluş, hem de unvan değişikliği gibi durumlarda unvanın tüm Türkiye çapında korunması zorunlu olduğu için Ticaret Sicili Gazetesi üzerinden düşündüğünüz unvanın kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmeniz gerekiyor.

 

3) Şirketin kuruluş yeri/adresi önemli mi?

 

Şirketi kurarken resmi kurumlara vereceğiniz adres bilgisi vergi dairenizin belirlenmesi için önemli bir husus. Hizmet sağlayıcınızın şirket kuruluş onayı için vergi dairesi yoklamasını sizi fiilen getirmeden tamamlayabilmesi tercih edilesi bir hizmet. Adresinizi kiralama yoluyla aldıysanız, sanal ofis sağlayıcınızın iş devamlılığı, göz önüne almanız gereken ayrı bir faktör. Bu hizmeti veren işletme kapanırsa, yeni adres değişikliğiniz için, 1500 tl’nin üzerinde yeni maliyet geldiği gibi, bankalar nezdinde de, sık adres değiştiren bir şirket olarak riskli konuma düşmeniz mümkün. WorqCompany, adres tahsisini anlaşmalı yerlerle, kendine ait platformlar üzerinden yapar.

 

4) Şirketi kurarken kuruluş sözleşmesi gerekir mi?

 

Ticaret sicil müdürlükleri artık MERSIS isimli bir sistem üzerinden ana sözleşme hazırlamanıza imkan veriyor. MERSIS vasıtası ile şirketinizi kurarken şirketinizin amacı, konusu, sermaye ve yatırım ortaklıkları gibi bilgilerin yer aldığı bir kuruluş ana sözleşme oluşturmanız gerekiyor.

 

5) Ana sözleşme kavramı ne anlama gelir?

 

Şirketin tüm ortak ve yetkililerinin bilgilerinin yer aldığı bu sözleşmede, eğer ortaklı bir yapı söz konusu ise mutlaka bir kişinin sınırsız yönetim yetkisine sahip olarak belirtilmesi, ardından da bu sözleşmenin ticaret siciline kontrol ettirilmesi gerekiyor. Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün onay verdiği sözleşmenin notere tasdik ettirilmesi ve 15 gün içerisinde tekrar TCM'ye tescil ettirilmesi gerekiyor, aksi takdirde sözleşme geçersiz sayılıyor. Ana sözleşmelerinizde eksikler, ileride yeni ortakların katılmasında yönetim kontrolü, denetim mekanizmalarının baştan doğru tasarlanması ve ana sözleşmenize yansıtılması ayrıca dikkat edilmesi gereken hususlardan. 

 

6) Sözleşmelerin ticaret siciline ve notere onaylatılması gerekli mi?

 

Yukarıda belirtilen sözleşmeleri ticaret siciline ve notere onaylatmak gerekiyor. MERSIS'te oluşturduğunuz bir sözleşme olmadan noterden maalesef onay alamıyorsunuz. İdealinde hizmet sağlayıcınızın t&u
uml;m bu süreçlerde size destek olması gerekir. 

 

7) Vergi dairesi ve vergi levhası işlemleri nasıl gerçekleşir?

 

Şirketin kuruluş yerine en yakın vergi dairesinde kayıt oluşturulması ve yasal vergilendirme süreçlerine tabi olunması gerekiyor. Ticaret Sicil Müdürlüğü, başvurunuzun ardından şirket kuruluşunu vergi dairesi ve SGK'ya bildiriyor. Gerekli evraklarınızı vergi dairesine teslim ettikten sonra şirket kuruluş yerinin uygunluğu hakkında sizi denetlemek (yoklama) için bir memur geliyor ve onun onayı sonrasında vergi levhası çıkarabiliyorsunuz. Yeni ekonomide, şirketinizin ofisinde çalışmak zorunda değilsiniz. Hizmet sağlayıcınızın ilgili yetkiyi alarak, yoklama için zaman ayırıp vergi memurunun yoklamasını sizin yerinize yapabilmesi çok büyük bir kolaylık. 

 

8) Muhasebeci/mali müşavir zorunlu mudur?

 

Şirketin defterlerini tutacak ve beyannamelerini verecek yetkili muhasebeci ve mali müşavirlere her ay sabit ücret ödemeniz gerekiyor. Bu hizmet sağlayıcılar sermaye şirketi olarak size hizmet vermiyorsa, net ücretlerinin üzerine sizden ayrıca stopaj da tahsil etmekle yükümlüler. İşletmenize yönelik finansal verilerinize ulaşabilmeniz, vergi ödemelerinizi zamanında yapmak için bilgilendirilmeniz ve mevzuatla, mali takvimin getirdiği vergi yükümlülükleri hakkında düzenli ve tutarlı bilgilendirilmeniz gerekir. WorqCompany platformunu kullanan mali müşavirler, kendilerine sağlanan teknolojik altyapıları ile, hataları en aza indirdikleri ve müşteri iletişimini zamanında ve verimli bir şekilde yaptıkları araçlar kullanırlar.   

 

9) Şirketin banka hesabını nasıl oluştururum?

 

Şirket kurma sürecinin bir parçası da banka hesabı açabilmek. Yeni mevzuat, bankalara dünyanın her yerinden bu işlemi yapabilme esnekliği getirdi. Ancak henüz bu hizmeti bankalar şirket kuruluşları için vermekte yavaş kalıyorlar. Zaten bankaların yavaşlığı nedeniyle, yeni finansal hizmetler veren startuplar yeni dijital bankalar haline dönüşüyorlar. Dolandırıcılığı önlemenin, teknoloji tabanlı gelişmiş yöntemleri var. Şu an tüm süreçler dijital değil. Ama WorqCompany'de biz, sadece dijital değil, fiziksel operasyonları da üstlenen bir altyapıya sahibiz. Dolayısı ile şu an mümkün olan en kolaylaştırılmış hizmeti veriyoruz. Paydaşlarımızın kabiliyetleri geliştikçe de, tamamen bir dijital yapıya geçişi tamamlamış olacağız.

 

10) E-Fatura ve Kredi Kartı ile mobil tahsilata başlayabilir miyim?

 

İster e-ticaret yapın, ister danışmanlık şirketi kurun, yeni işletmelerin tüm fatura ve muhasebe işlemlerini elektronik olarak yapabileceği bir altyapı kurmanız iş verimliliğiniz ve dünyaya entegrasyonunuz için gereklidir. E-Fatura, Ön Muhasebe Yazılımı, Mobil POS, e-ticaret platformlarına entegrasyon yazılımları, CRM yazılımları, Bulut Teknoloji Hizmetleri gibi hizmetleri tek tek almak zorunda kalacaksınız. WorqCompany'de ilgili ürün grupları, işinize odaklı bir şekilde paketlenmiş ve ayrı ayrı almaya göre maliyet avantajı sağlayacak şekilde tek entegre platform olarak sunulmuştur.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı