Aylık arşivler: Mayıs 2021

Tatil Sezonu ile Beraber Kedi ve Köpek Otellerine Büyük İlgi

Türkiye’nin en büyük online hizmet platformu Armut.com, yazın gelmesiyle birlikte yükselişe geçen pet servislerindeki talepleri inceledi. Son dönemde kedi ve köpek oteli pansiyonlarındaki taleplerin arttığı gözlenirken, pet kuaförü taleplerinde ve kedi bakımı hizmetlerinde artış yaşandığı dikkat çekti.

 

 

Havaların güzelleşmesiyle birlikte evcil hayvanına bakım yaptırmak isteyen veya tatile giderken kedi ve köpeğine uygun pansiyon almak isteyenlerin sayısı arttı. Türkiye’nin en büyük online hizmet platformu Armut.com, pet hizmetlerinde yaşanan hareketliliği inceledi. Mayıs ayında, Nisan ayına oranla Kedi Otel Pansiyonu taleplerinde 66, Köpek Oteli Pansiyonunda ise 30 oranında artış görüldü. Pet Kuaförü servisinde talepler 45 artarken, kedisine bakım yaptıranların oranında 23’lük bir artış yaşandı. Bu yılın ilk beş ayı ile pandeminin hüküm sürdüğü 2020 yılının ilk 5 ayı karşılaştırıldığında ise, tüm pet servislerinde 128’lik bir talep artışı görüldü.

 

Pet kuaföründe en çok kedilerin bakımı yaptırılıyor

Armut.com’un yaptığı incelemeye göre, bu yıl pet kuaförü hizmeti için gelen taleplerin 60’tan fazlasının kediler için gerçekleştiği görüldü. Kedi severler, kedisine en çok makine tıraşı yaptırırken, tercih ettikleri diğer hizmetler ise; tırnak kesimi, banyo ve kulak temizliği oldu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Afet Farkındalık Eğitimi Yarın Gölbaşı’nda Başlıyor…

Gölbaşı Belediyesi ve Gölbaşı Kaymakamlığı AFAD ve ADAK iş birliği ile önemli bir eğitim çalışmasına imza atacak. Afet öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler 1-7 Haziran tarihleri arasında ücretsiz olarak vatandaşlara anlatılacak.

Gölbaşı Belediyesi ile Gölbaşı Kaymakamlığı, AFAD ve ADAK ortaklığında 2021 yılı AFAD Farkındalık Yılı sebebi ile ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verecek. 1 -7 Haziran tarihleri arasında Gölbaşı Belediyesi Atatürk Sahil Parkı’nda 10.30-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek olan Gölbaşı Kaymakamlığı Programı kapsamında; sunumlar, tiyatro ve arama kurtarma tatbikatı yapılacak. 

Afet öncesi ve sonrasında yapılması gerekenlerin anlatılacağı eğitime katılmaları noktasında bütün Gölbaşılılara çağrıda bulunan Başkan Ramazan Şimşek “Deprem kuşağında yer alan ülkemizde bilincin artması ve olası durumlarda tedbirlerin üst düzeyde alınabilesi amacıyla hayata geçirilen bu programımıza bütün Gölbaşılı vatandaşlarımızı davet ediyoruz. Sadece depremler değil; Gölbaşımızda hortum ve sel felaketi ile de karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunun yanı sıra çığ, heyelan gibi doğal afetlere karşı da alınması gereken önlemler hakkında bilgi alma şansınız olacak” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Engin Erenler'den, Ayasofya töreninde Atatürk’e lanet okuyan imama tepki

“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E YAPILAN BU HAKARETLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Çorum İl Başkanı Engin Erenler, Ayasofya töreninde Atatürk’e lanet okuyan imama tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan'ın torununun ve TBMM Başkanı Şentop'un oğlunun icazet aldığı Ayasofya'daki törende imam, "Onlardan daha zalim, daha kâfir kim olabilir. Ya Rabbi, o zihniyetin bir daha bu ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma" diyerek Ayasofya'yı müzeye çevirenlere lanet okudu.
TDP Çorum İl Başkanı Engin Erenler, konuya ilişkin açıklamada bulundu. Erenler, ”Yüzyıllarca bu toprakları yurt edinmiş milletimizin bağımsızlığını, onurunu ve inancını yedi düvele karşı savunan Mustafa Kemal Atatürk’e ‘zalim ve kafir’ diyen hadsiz hesabını verecek. Bu hadsizliğin, Atatürk’ün kurduğu kurumun içerisinde bulunan bir kişi tarafından yapılması, düşündürücü, üzüntü verici ve izah edilebilir bir durum değildir” diye konuştu.

“AYASOFYA İŞGAL EDENLERE HİZMET EDECEKTİ”

Erenler, sözlerine şöyle devam etti ”Kurtuluş savaşının başkomutanı, cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, Ayasofya kiliseye çevrilip ülkeye işgal edenlere hizmet edecekti. Kürsüde Atatürk'e hakaret eden imam efendi ve onu dinleyenlerin hiçbiri o mekânda bulunamayacaklardı! Bu ülkeyi yeniden bağımsız ve özgür kılan kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan hakaretlerin peşini bırakmayacağız. Bu konuşmayı yapandan da, bu konuşmayı sessizce dinleyenlerden de bunun hesabını soracağız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP’li Süllü: “Eskişehir susuzluğa mahkum ediliyor”

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir’i bekleyen tehlikeye dikkat çekerek, Eskişehir’in susuzluğa mahkûm edildiğini söyledi.

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM Su Kaynakları, Kuraklık ve İklim Değişikliği Meclis Araştırma Komisyonu’nda tek su kaynağının Porsuk olan Eskişehir’e alternatif kaynak yaratacak Sakarıbaşı’ndan su getirilmesinin neden geciktirildiğini Devlet Su İşleri Genel Müdürü’ne sordu ancak bir yanıt alamadığını ifade etti.
Porsuk Barajı'nda doluluğun her geçen yıl azalması nedeniyle Eskişehir’i bekleyen susuzluğa çözüm olabilecek ESKİ ve DSİ'nin ortaklaşa gerçekleştireceği Sakarıbaşı'ndan Eskişehir'e İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Sağlanması Projesi protokolünün imzalanmasına karşın, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bekletilmesini de TBMM gündemine taşıyan CHP’li Süllü şunları söyledi:
 

“ESKİŞEHİR 20 GÜN İÇİNDE SUSUZ KALABİLİR”
 

“Eskişehir’in tek içme suyu kaynağı olan ve yüksek kirlilik oranına sahip olan Porsuk’tan alınan suyu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizyon İşletmesi arıtmaya ciddi bütçe ayırarak insani tüketim amaçlı kullanıma uygun hale getirmekte. Küresel iklim krizinin etkisiyle kuraklık, her geçen yıl artarak etkisini gösteriyor. Böyle giderse, Eskişehir de yakın gelecekte susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. 2012’de 54 olan Porsuk Barajı’nın su seviyesi, bu yıl 42 civarında ve başlayan tarımsal sulama sebebiyle daha da düşecek. 60 yıllık Porsuk Barajı’ndaki olası bir sorunda, Eskişehir 20 gün içinde susuz kalabilir. Bu nedenle, barajda yapılması gereken kapakların değişmesi çalışması bile yapılamıyor.”

“PROTOKOL DSİ TARAFINDAN HALA İMZALANMADI”
 

Eskişehir için mutlaka alternatif bir su kaynağı yaratılması gerektiğinin altını çizen CHP’li Süllü, “Bunun içinde en elverişli kaynak Sakarya Nehri’nin doğduğu Sakaryabaşı. Eskişehir, debisi, saniyede 6 metreküp olan suyun, Çifteler çıkışından sonraki bölümünden 2 metreküpüne talip. Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri, genel kurulda onaylayarak ESKİ Genel Müdürlüğü’ne projeyi gerçekleştirme yetkisini verdi; protokol imzalanarak DSİ Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Ancak, protokol DSİ tarafından hala imzalanmadı bekletiliyor. Büyükşehir Belediyemiz, proje etüt ihalesine çıkılmasını ve bir an önce projenin başlamasını bekliyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

USESAM Başkanı Erdoğmuş: “Siyasette yeni bir doğum”

Türkiye’nin en saygın araştırma şirketlerinden biri olan USESAM Araştırma Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Müseyip Erdoğmuş, Türkiye’nin yeni bir siyasi doğuma hazırlandığını söyledi.

USESAM Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Müseyip Erdoğmuş, haftalık basın bildirisinde dikkat çeken ifadelere yer verdi. Başkan Erdoğmuş, muhalefetin bir türlü halktan destek alamadığını, seçmenin oyunu alabilecek bir güveni oluşturmada ise yeterli olamadığını belirtti.

Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini kazanabilecek güçte olmadığı ve her geçen gün seçmeni, yaptıkları açıklamalarla daha da tedirgin ettiği ve bu yüzden muhalefet bloğundan kaçan oyların ise iktidar bloğuna gitmeyerek, kararsız olarak beklediği USESAM’ın raporunda önemli bir başlık olarak yer aldı.

İktidar bloğunun da aynı şekilde halktan koptuğu ve halk nezdinde iktidarın artık ezilenden yana değil ezenden yana olan bir algı oluştuğunu belirten USESAM Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğmuş, iktidarın seçmeni küstürdüğünü ve küstürmeye devam ettiğinin altını çizdi. Erdoğmuş sözlerine şöyle devam etti:
 

“TÜRKİYE’DE YENİ BİR SİYASİ AKTÖR ÇIKACAKTIR”
 

“İktidar bloğundan ayrılan seçmen de tıpkı muhalefet bloğundan ayrılan seçmen gibi kararsızlar sathında yerini alıyor ve asla muhalefet bloğuna geçmiyor. İşte bu sebeplerden dolayı Türkiye’de yeni bir siyasi aktör çıkacaktır. Yeni liderin çıkması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu aşamada çalışma yapan kişiler arasında bu işi başarabilecek sadece bir isim var. Bu siyasi doğum da tam olarak bahsettiğim bu kişidir. Türkiye yeni siyasi liderini doğurmak üzere.”

Başkan Erdoğmuş, yeni siyasi doğum dediği ismi ise en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacağını sözlerine ekledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Tablolar’ Türk Telekom ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde konuşuyor

  • Türk Telekom’un, görme engellilere yönelik hazırladığı sesli betimlemeli eserlerden oluşan ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyaretçilerine kapılarını açtı. Dünyaca ünlü 30 tablonun sesli betimlemeleriyle yer aldığı serginin açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Sergi 30 Temmuz’a kadar devam edecek.
  • Serginin açılışını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, eserleri Türk Telekom’un az görenlere yönelik yürüttüğü Günışığı projesi kapsamında eğitim alan çocuklarla birlikte gezdi. Çocuklarla tablolara ve sergiye dair samimi diyaloglar kuran Erdoğan, Türk Telekom’a engellilere yönelik desteklerinden dolayı teşekkür ettiğini belirtti.
  • Türk Telekom CEO’su Ümit Önal da “Türk Telekom olarak, Türkiye’ye değer anlayışıyla projeler üretiyor, sosyal sorumluluk yaklaşımımızın temeline, bilgiye erişimde fırsat eşitliğini de ekliyoruz. Telefon Kütüphanesi uygulamamızın 10. yılında, Cumhurbaşkanlığımız himayesinde düzenlediğimiz ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’ de bu anlayışın bir ürünü olarak hayat buluyor” dedi.

 

Türk Telekom; görme engellilerin bilgiye erişimine ve sanatla buluşmasına olanak sağlayan sosyal sorumluluk projesi Telefon Kütüphanesi kapsamındaki ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’ni Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açtı. Sesli betimlemeli 30 tablodan oluşan sergi, Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde 31 Mayıs’tan itibaren hafta içi 09:15-17:45 saatleri arasında görme engelli sanatseverler başta olmak üzere 30 Temmuz’a kadar tüm ziyaretçilere açık olacak. 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türk Telekom CEO’su Ümit Önal ile birlikte açılışını yaptığı sergiyi, Türk Telekom’un görme engelli çocuklara yönelik yürüttüğü Günışığı projesinde eğitim alan çocuklarla birlikte gezdi. Erdoğan, sesli betimlemeli tabloları dinleyen çocukların sergiye yönelik deneyimleri hakkında kendileriyle sohbet etti. Erdoğan, Türk Telekom’un engelli bireylere yönelik gerçekleştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projeleri hakkında bilgi aldı. Açılışın ardından Türk Telekom’un Günışığı projesindeki az gören çocuğun çizdiği tablo Emine Erdoğan’a hediye edildi.

 

‘’Sosyal sorumluluk projelerimizle görme engelli bireylerin ve herkesin toplumsal yaşama daha eşit ve daha aktif katılımını artırarak sağlamaya devam edeceğiz.”

 

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal açılıştaki konuşmasında şunları söyledi: “Türk Telekom olarak, Türkiye’ye değer anlayışıyla projeler üretiyor, sosyal sorumluluk yaklaşımımızın temeline, bilgiye erişimde fırsat eşitliğini de ekliyoruz. Telefon Kütüphanesi uygulamamızın 10. yılında, Cumhurbaşkanlığımız himayesinde düzenlediğimiz ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’ de bu anlayışın bir ürünü olarak hayat buluyor. Projelerimizde toplumun her kesimini kucaklamayı millî sorumluluk düsturumuzun bir gereği olarak görüyoruz. Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi olarak, farkındalık oluşturan sosyal sorumluluk projelerimizle görme engelli bireylerin ve herkesin toplumsal yaşama daha eşit ve daha aktif katılımını artırarak sağlamaya devam edeceğiz.” 

 

 Kenan İmirzalıoğlu’nun sesinden ‘Çanakkale Savaşı-Son Mermi’ tablosu

 

Dünyaca ünlü 30 sesli betimlemeli tablo, Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Vestel’in ekranları aracılığıyla ziyaretçilerle buluşuyor. Türk Telekom’un reklam yüzü Kenan İmirzalıoğlu ise Namık Kemal İsmail’in ‘Çanakkale Savaşı- Son Mermi’ adlı tablosuna sesiyle hayat verdi.  Sergide seslendirilen diğer eserlerden bazıları Johannes Vermeer'in İnci Küpeli Kız, Edward Munch'ın Çığlık, Leonardo Da Vinci'nin Mona Lisa, Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi, Vincent Van Gogh'un Arles'teki Yatak Odası ve Claude Monet'in Gelincikler ve İzlenim: Gündoğumu tabloları oldu. 

Görme engelli bireyler bu eserlere diledikleri herhangi bir zamanda Telefon Kütüphanesi mobil uygulaması aracılığıyla da ulaşabilecek. Ayrıca görme ve işitme engelli ziyaretçiler, yine onlar için özel olarak geliştirilen, bireysel kullanıma uygun olarak tasarlanmış yön bulma uygulaması “Sesli Adımlar” ile akıllı telefonları üzerinden sesli yönlendirme ve ikonlar aracılığıyla hem sergiyi hem de kütüphaneyi ziyaret edebilecekler.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en büyük online gençlik festivali bir kez daha İGEF oldu

19-22 Mayıs tarihlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Spor İstanbul ve Publishme ortaklığında düzenlenen Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali, 150 milyon görüntülenmeye ulaşarak bir kez daha Türkiye’nin en büyük online gençlik festivali olmayı başardı. 

19-22 Mayıs tarihlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Spor İstanbul ve Publishme ortaklığında düzenlenen Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali, 150 milyon görüntülenmeye ulaşarak bir kez daha Türkiye’nin en büyük online gençlik festivali olmayı başardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu’nun katılımı ile gerçekleşen açılış oturumu tekil 450 bin kişi tarafından izlendi. Dört gün boyunca gençler, sürpriz hediyeler, espor turnuvaları, konserler ve sohbet yayınları ile doyasıya eğlendi.

 

Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali, dört gün boyunca espor turnuvaları, yarışmalar, sohbet oturumları, konserler ve sürpriz hediyeler ile 19-22 Mayıs tarihleri arasında binlerce genci ekran başına kilitledi.

 

Türkiye’nin dört bir yanından takip edilen Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali, 40 saatten fazla canlı yayınla 150 bin anlık izleyiciye, 13 milyon tekil izleyiciye ve toplam 150 milyon görüntülenmeye ulaştı. #GençlikBurada etiketi ile paylaşılan postlar 700 bin beğeni ve 500 bin yorum ile toplam 1.2 milyon etkileşim elde etti.

 

Ekrem İmamoğlu gençlerin zor sorularını yanıtladı

 

Festivalin büyük açılışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla @ekremimamoglu Twitch kanalı üzerinden Zor Sor canlı yayınıyla gerçekleşti. 20’den fazla ünlü ismin Ekrem İmamoğlu’na yönelttiği zor sorular anlık 33 bin, toplamda ise 628 bin kişi tarafından izlendi. Ekrem İmamoğlu’nun Zor Sor oturumu Twitch kanalından toplam 265 bin kişiye ulaşırken 165 bin kişi yayını YouTube üzerinden takip etti. 

 

Kaan Sezyum’un moderatörlüğünde Ekrem İmamoğlu’nun Twitch kanalı üzerinden gerçekleşen canlı yayında Ekrem İmamoğlu’na, Efe Uygaç, Tuana Yılmaz, Cem İşçiler, Zeynep Özkaya, Soykan Soner, Sena Gül, Mete Baş, Okan Asman, Surhay Bakış, Sercan Yıldırım, Başak Çakmak, Batu Bozkan, Berke Demir, İlyas Yalçıntaş, Feride Hilal Akın, Mete Özbey, Tuna Akşen, Ceren Pektaş, Cansu Öktem, Cemre Sıla Atılğan, İlayda Sürücü, Buket Sena Özdemir, Yeliz Korkmaz ve Nursema Altuntaş  eşlik etti. 

 

3 ayrı gecede 3 büyük konser

 

Geçen sene olduğu gibi bu sene de İGEF ile gençler özledikleri konserlere kavuştu. İGEF 2021’in ilk gününde Eypio, ikinci gününde İlyas Yalçıntaş ve üçüncü gününde Feride Hilal Akın en güzel şarkılarını İGEF katılımcıları için seslendirdi.

 

İGEF’te kahkahalar havada uçuştu

 

Festival boyunca Post 42 ekibi Hepsiburada ile Z raporunu  almak için bir araya geldi. 19 Mayıs gecesi Cem İşçiler ve Fazlı Polat’ın İnternaktif Talk Show’u festivalin en sevilenleri arasına girdi. Festivalin ikinci gününde Can Bonomo, Can Temiz, Bengi Apak ve İsmail Türküsev’in hazırladığı Türkiye’nin en sevilen podcast programı ‘’O Tarz Mı?’’ dinleyicileriyle İGEF’te buluştu. ‘’Hızlı Olan Kazanır’’ ve ‘’wtcN vs. Kendine Müzisyen’’ gibi formatlarla da İGEF’tE kahkaha hiç eksik olmadı.

 

Espor etkinlikleriyle yeni nesil bir festival

 

İGEF 2021’in her günü oyun, her günü turnuva heyecanı ile geçti. Brawl Stars, Fortnite, Rocket League ve League of Legends gibi en sevilen yapımların yer aldığı festival takviminin son gününde Red Bull Campus Clutch Finalleri büyük bir heyecana sahip oldu. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

GoDaddy, web sitelerindeki “Güvenli Değil” uyarısının SSL sertifikası yükleyerek kaldırılabildiğini açıkladı

GoDaddy, web sitelerindeki “Güvenli Değil” uyarısının ne anlama geldiğini ve web sitesi sahiplerinin SSL sertifikası yükleyerek bu uyarıyı nasıl kaldırabileceklerini açıkladı.  

 Dünyanın dört bir yanındaki girişimcilerin online dünyada başarılı olması için gerekli araç ve yardımı sunan GoDaddy (NYSE: GDDY), küçük işletme sahiplerinin ve girişimcilerin, web siteleri için bir SSL sertifikası alarak adres çubuğunda görünen “Güvenli Değil” mesajını düzeltebileceklerini belirtti. Kullanıcılara, bazı web tarayıcılarının ve arama motorlarının, SSL sertifikası olmayan web sitelerini adres çubuğuna “Güvenli Değil” uyarısı ekleyerek işaretlediklerini hatırlatan GoDaddy, bu web tarayıcılarının ve arama motorlarının bir web sitesinde SSL sertifikası kurulduğunu fark ettiklerini ve “Güvenli Değil” uyarı mesajını kaldırdıklarını açıkladı. SSL sertifikası, uyarı mesajının kaldırılmasını sağlamanın yanı sıra web sitesiyle tarayıcı arasındaki veri aktarımının daha iyi korunmasını da sağlıyor.  

 

“Güvenli Değil” uyarı mesajı, web sitesinin saldırıya uğradığı anlamına gelmese de, web sitesinin bir SSL sertifikasına sahip olmadığı, dolayısıyla hem web sitesi sahibini hem de ziyaretçilerini riske attığı anlamına geliyor. GoDaddy, SSL’nin açılımının Güvenli Yuva Katmanı (Secure Sockets Layer) olduğunu ve web sitesi sunucusu ile tarayıcı arasında şifreli bir bağlantı kurarak iletilen verilerin gizli kalmasını sağlamaya yardımcı olduğunu açıkladı. Web sitesi bir SSL sertifikasıyla korunuyorsa, site ziyaretçileri web sitesinde gezinmenin, alışveriş yapmanın ve bilgilerini girmenin güvenli olduğunu görüyor. Buna ek olarak, doğru bir şekilde SSL sertifikası yüklenmiş web siteleri arama motoru sonuç sayfalarında daha üst sıralarda yer aldığından, SSL sertifikaları Google’da arama görünürlüğünün iyileştirilmesine yardımcı oluyor.

 

GoDaddy Türkiye ve MENA Kıdemli Bölge Direktörü Selina Bieber konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Özellikle geçtiğimiz yıl boyunca, dijitalleşmenin işletmelerin büyümesine nasıl yardımcı olabileceğini gördük. Ancak farklı alanlardaki inovasyonlar gibi dijitalleşme de kendi risklerini beraberinde getiriyor. Son veriler, 2020 yılında Türkiye’deki siber saldırıların yüzde 81 arttığını ve bu saldırıların yüzde 43’ünün küçük işletmeleri hedef aldığını gösteriyor[1]. Bu nedenle hiçbir işletme saldırıların hedefi olamayacak kadar küçük olduğunu düşünmemeli ve online varlıklarını korumak için gerekli önlemleri aldığından emin olmalı. Bunun için de önemli bir ilk adım, web sunucusu ve tarayıcı arasında iletilen kişisel verileri koruyan bir SSL sertifikası yüklemek. GoDaddy, işletmelerin ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli SSL sertifikaları sunuyor. Ayrıca SSL sertifikası planlarımızdan bazıları, yıllık web sitesi temizleme ve yapılandırılabilir kötü amaçlı yazılım taraması gibi ek güvenlik önlemlerini de içeriyor.” 

  • Web Sitesi Güvenliği: Tek bir web sitesini korumak için hepsi bir arada bir çözüm arıyorsanız, bu plana güvenlik duvarı ve kötü amaçlı yazılım korumasının yanı sıra SSL sertifikası da dahil.
  • Tek web sitesi için koruma: Bir web sitesini ve tek bir alan adını korumak istiyorsanız, bu sizin için doğru çözüm olabilir.
  • Birden fazla web sitesi için koruma: Bu seçenekle beşe kadar alan adını koruma altına alabilirsiniz.
  • Wildcard SSL: Bir birincil alan adını ve sınırsız alt alan adını koruma altına alabilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gelip geçicidir diye düşünmeyin

Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu “MS'in erken belirtileri çeşitlidir ve diğer hastalıklara benzeyebilir, ancak MS'in erken teşhisi ve tedavisi MS'in ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olabileceğinden bu semptomların bilinmesi çok önemlidir” dedi.

Multipl skleroz (MS), beyni, optik sinirleri ve omuriliği etkileyen bir sinir sistemi hastalığı. Başlangıçta pek çok hastalıkta görülebilecek belirtiler verse de, teşhis edilmeyip tedavi edilmediğinde ilerliyor ve hastanın yaşamını ciddi olarak olumsuz etkiliyor. MS’te erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu “MS'in erken belirtileri çeşitlidir ve diğer hastalıklara benzeyebilir, ancak MS'in erken teşhisi ve tedavisi MS'in ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olabileceğinden bu semptomların bilinmesi çok önemlidir” dedi.

Bağışıklık sistemi, beyin ve omuriliğe saldırıyor

MS’in oluşumunda en büyük rolü, bağışıklık sistemi oynuyor. Bağışıklık sistemi normalde vücudu dış etmenlere karşı savunurken kendi hücrelerini tanıyor. Ancak bilinmeyen nedenden dolayı sistem bozuluyor ve kendi hücrelerine özellikle de sinir iletimini oluşturan beyin ve omurilikteki hücrelere karşı saldırıya geçiyor. Beynin vücuda gönderdiği elektrik sinyalleri sayesinde hareket ve koordinasyon sağlandığını söyleyen Esra Mıhçıoğlu şunları söyledi: “Sinir hücrelerini koruyan ve görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olan, sinir hücrelerinin etrafındaki örtü gibi kılıflara miyelin adı verilir. Bağışıklık sistemi miyelin kılıflarına saldırdığında ‘plak’ adı verilen hasarlı bölgeler oluşur. Bunun sonucunda MS atakları dediğimiz, yürüme, konuşma, görme gibi eylemlerde bozulmalar olabilir. Bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine neden saldırdığı ise henüz bilinmiyor. Bazı araştırmalar, Epstein Barr virüsüne maruz kalma ile MS riskinin arttığını gösterse de henüz bilimsel olarak olarak kanıtlanmış değil. Hastalık kronik olmakla birlikte, çoğu durumda başlangıçta genellikle hafiftir. Bununla birlikte, bazı insanlar yürüyemeyebilir, normal his ve dengeye sahip olabilir ve hastalık ilerledikçe hafızayı etkileyebilir. MS ilaçları ile tedavinin bu ilerlemeyi durdurduğu defalarca gösterilmiştir.”

Bu belirtilere dikkat!

MS semptomlarının gelip geçici olabileceğinin altını çizen Esra Mıhçıoğlu “Bu nedenle özellikle erken aşamalarda bu belirtileri göz ardı etmek veya başka nedenlere bağlamak kolaydır. MS semptomları genellikle 24 ila 48 saatlik bir süre içinde başlar ve kötüleşir. Bulanık görme, çift görme, yorgunluk, kas güçsüzlüğü, koordinasyon- denge ile ilgili bozukluk, uyuşma, karıncalanma, düşünme ve hafıza sorunları, ağrı depresyon, konuşma bozukluğu, baş dönmesi, cinsel, bağırsak ve mesane işlevi ile ilgili sorunlar, titreme, felç, bir gözde kısmi veya tam görme kaybı (özellikle ağrılı) MS hastalığının belirtileridir. Bazı belirti ve semptomlar hastalığın erken evrelerinde daha sık görülür. Hastalar çift veya bulanık görme, uyuşma, bir veya iki ekstremitede güçsüzlük, yürümede dengesizlik, titreme ve mesane kontrolü ile ilgili sorunlar, ısı intoleransından şikâyet ediyor olabilir. Hastaların değerlendirilmesinde güvenilir ve doğru bir şekilde yapılması en zor olan duyu muayenesidir. Bununla birlikte, bazı duyusal problem dağılımları erken MS için şüpheli olabilir” açıklamasında bulundu. 

MS işareti 4 erken belirti

Erken teşhis noktasında önemli belirtileri paylaşan Mıhçıoğlu: 

– Ayaklarda başlayan artan uyuşma;

– İki taraflı el uyuşması;

-Tek taraflı kol ve bacakta uyuşma;

– Isı intoleransı erken belirtilerdir. 

Optik Nörit, MS'in sık görülen erken semptomlarındandır. Bulanık görme, renk algısında değişiklik, görme alanı kusuru ile karakterizedir. En yaygın ilk başvuru semptomlarından bir diğeri de her iki ekstremitede güçsüzlük olmakla birlikte, güçsüzlük sadece bir ekstremitede veya dört ekstremitenin tamamında da bulunabilir. Hastalık ilerledikçe orijinal belirti ve semptomlar kötüleşebilir ve yenileri ortaya çıkabilir.

Erken teşhis önemli

Aile öyküsü ile klinik olarak izole edilmiş sendromun (KİS) erken teşhisinin konulabileceğini söyleyen Dr. Esra Mıhçıoğlu “Bu da hastaların tedavilere erken başlamasına ve başka bir atağı geciktirmesine olanak tanır. Bu önemlidir, çünkü bazı araştırmalar MS'in ilk yılda neden olduğu hasarın sonraki yıllara göre üç kat daha fazla olabileceğini öne sürmektedir. Erken teşhis önemlidir çünkü erken müdahalenin yararlı olduğuna dair artan kanıtlar vardır. Trapp ve arkadaşlarına göre hastalık sürecinin erken safhalarında asemptomatik hastalarda bile aksonal kayıp mevcut olabilir. Ek olarak, MS'i düşündüren nörolojik semptomların ilk atağı olan hastalarda yapılan çalışmalar, interferon tedavisi ile azalmış özürlülük ve daha düşük ikincil relaps oranları göstermiştirMS ilaçları ile tedavinin ilerlemeyi durduğu defalarca gösterilmiştir. Son yirmi yılda MS için tedavilerin geliştirilmesinde önemli ilerlemeler kaydedildi. Mevcut tedavilerin sayısı gelecekte önemli ölçüde artacaktır. Hastalıksız bir duruma ulaşma olasılığı (yeni beyin MRI lezyonlarının ve klinik relapsların olmaması) artık oldukça etkili hastalık modifiye edici ajanların kullanılmasıyla mümkün olabilir. Örneğin; İnterferon ve glatiramer asetat gibi ilaçlar relaps oranını yaklaşık üçte bir oranında azaltır” dedi.

5 öneriyi hayata geçirin

İlaç tedavisinin yanı sıra yaşam değişikliklerinin MS üzerinde etkili
olduğunu belirten Dr. Esra Mıhçıoğlu hastaların günlük yaşamlarında dikkat etmesi gereken önerileri sıraladı:  

Uykuyu önemseyin: Düzenli bir uyku programı uygulayın ve yatak odanızın serin, karanlık ve ekransız olduğundan emin olun.

-Sağlıklı beslenin: "MS diyeti " yoktur. Doymuş yağ oranı düşük ve lif oranı yüksek yiyecekleri seçin.

-Egzersiz yapın: Sokakta dolaşmak bile yardımcı olabilir. Egzersiz kemikleri korur ve kasları güçlendirir. Depresyonu uzak tutar ve daha iyi uyumanıza yardımcı olur.

-Stresinizi yönetin: Stres belirtilerinizi daha da kötüleştirebilir. Meditasyon yapın, okuyun, günlüğe kaydedin veya arkadaşlarınızla sohbet edin, iniş ve çıkışları kontrol etmenize yardımcı olacak bir şey bulun.

-Serin kalın: Vücut ısısındaki artış semptomlarınızı daha da kötüleştirebilir. Serin ortamları tercih edin. Dışarıda bol, nefes alabilen giysiler giyin.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Diyabet körlük yapıyor

İnsülin salınımı veya insülin etkisinin yetersizliğine bağlı olarak kan şekerinin artmasıyla (hiperglisemi) kendini gösteren bir hastalık olan diyabet, görme kaybına neden olabiliyor. 

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doç.Dr. Elif Turan;  diyabet teşhisi konmuş 10 yılı aşkın tedavisi devam eden hastalıklarda körlük oluşabileceğini belirterek, dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgiler verdi. 

Diyabetik retinopati, kan şekeri yüksekliğinin, gözün arka (retina) kısmına zarar vermesiyle ortaya çıkan diyabet komplikasyonudur. Diyabetik retinopati yetişkinlerde diyabetli kişilerde körlüğün en yaygın nedenidir.

Belirtileri nelerdir?

Kişilerde hiç bir şikayet olmayacağı gibi; görüşünüzde yüzen noktalar veya karanlık ipler (uçuşan cisimler), bulanık görme, dalgalanan vizyon, bozulmuş renk görme, görüşünüzde karanlık veya boş alanlar ve görme kaybı gibi ağır şikayetler yapabilir. 

Diyabetik retinopati nasıl oluşur?

Şeker yüksekliği zamanla retinayı besleyen kılcal damarların tıkanmasına ve kan akışının kesilmesine neden olur. Sonuç olarak göz içinde yeni kan damarları oluşmaya başlar ama bu kan damarlarının gelişimi düzgün olmadığı için dışarıya kolayca sızıntı verebilir. 

Kimler daha Risklidir?

Tip 1 diyabeti veya tip 2 diyabeti olan herkeste diyabetik retinopati gelişebilir ancak uzun zamandır şeker hastasıysanız, kan şekeri seviyesi sürekli yüksek seyrediyorsa, tansiyonunuz yüksekse, kolesterolünüz yüksekse, hamileyseniz, sigara kullanıyorsanız diyabetik retinopati riskiniz daha fazla demektir. 

Diyabetik retinopati komplikasyonları 

Vitreus kanaması: Yeni kan damarları, gözün merkezindeki berrak, jöle gibi madde içine kanayabilir. Kanama miktarına göre, yalnızca görüşünüzde uçuşan küçük noktalar   görebilirsiniz ya da şiddetli kanama varsa kan vitröz boşluğu doldurarak görüşü tamamen bozabilir. 

Retina dekolmanı:  Retinanın arkasındaki hücre tabakasından ayrılmasıdır. Retina, gözün içini kaplayan ışığa duyarlı bir doku tabakasıdır, beyine görsel sinyaller gönderir. Retinanın ayrılması kalıcı körlüğe neden olabilir ve tıbbi bir acil durum olarak kabul edilmelidir.

Glokom: Tipik olarak glokom göz içindeki yüksek basınçtan kaynaklanır. Göz içinde berrak bir sıvı bulunur, bu sıvıda devamlı yeni üretilen sıvı, eski sıvının yerini alır ve bir boşaltma sistemiyle fazla sıvı  kanallardan drene olur. Bu drenaj mekanizması diyabetik hastalarda tıkanabilir ve gözünüzün içindeki doğal basınç artabilir. Bu basınç artışı zamanla görme sinirlerine zarar verebilir . Sonunda, diyabetik retinopati, glokom veya her ikisi de tam görme kaybına yol açabilir.

Önlemek için ne yapılmalı?

Diyabetik retinopatiyi önlemek veya ilerlemesini geciktirmek için kan şekeri kontrolü, kan basıncı ve kolesterol kontrolü sağlanmalıdır. Dengeli beslenmeye uyulmalı ve haftada en az 150 dakika egzersiz yapılmalıdır. 

Tip 1 diyabetli hastalarda tanıdan 5 yıl sonra başlayarak, tip 2 diyabetlilerde tanıda  retinopati taraması başlatılmalı ve yılda bir göz muayenesi yapılmalıdır. 

Diyabeti olup gebelik planlayanlarda, gebelik öncesi ve gebelerde her trimesterde göz muayenesi yapılmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı