Aylık arşivler: Haziran 2021

ARAŞTIRMA: Sosyal medya şikayetleri yüzde 262 arttı

Şikayetvar, sosyal medya platformlarıyla ilgili en çok şikayet edilen konuları derledi. Verilere göre sosyal medya kullanıcıları en çok hesaplarına giriş yaparken sorun yaşıyor. Hesapların çalınması, sahte hesapların kapatılmaması öne çıkan diğer şikayet konuları olurken sosyal medya platformları hakkında yapılan şikayetler yüzde 262 arttı. En çok şikayet edilen uygulamaysa Discord oldu. 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medya uygulamaları yaşamlarımızın vazgeçilmezleri arasında yer aldı. We Are Social’ın Digital 2021 raporuna göre, Türkiye bir günde ortalama 7 saat 29 dakikayı internette geçiriyor. 16–64 yaş kullanıcılar için günlük ortalama sosyal medya kullanımındaysa Türkiye 2 saat 57 dakika ile dünya ortalamasının üzerinde yer alıyor. Daha çok haberlerden, etkinliklerden ve olaylardan haberdar olma motivasyonuyla kullanılan sosyal medyanın kullanım oranı her geçen gün artıyor, yaşamlarımızdaki yerleri gün geçtikçe sağlamlaşıyor. Çözüm ve karar verme aracı olan Şikayetvar kullanıcıların sosyal medya platformlarıyla ilgili en çok şikayet edilen konuları bir araya getirdi.   

Sosyal medya iletişim platformu şikayetleri yüzde 560 arttı

2020 ve 2021’in ilk dört ayını karşılaştıran Şikayetvar verilerine göre WhatsApp, Telegram, Signal gibi markaları kapsayan sosyal medya iletişim uygulamaları kategorisinde şikayet artış oranı yüzde 560’a yükseldi. Bu yükselişte WhatsApp’ın güncelleme krizinin etkisi olduğu gözlemleniyor. Verilere göre bu dönemde WhatApp şikayetleri yüzde 388 arttı. 

En çok şikayet Discord’a geldi

Şikayetvar verilere göre sosyal medya platformlarıyla ilgili şikayetler yüzde 262 arttı. En çok şikayet artışının yaşandığı mecraysa daha çok video oyunu oynayan tüketiciler tarafından kullanılan Discord oldu (yüzde 1014). 2020-2021 (Ocak, Şubat, Mart, Nisan) döneminde yüzde 610’luk şikayet artışıyla TikTok ikinci sırada, Snapchat (yüzde 567) üçüncü sırada yer aldı. Sırasıyla Instagram, Facebook ve Twitter ise şikayet artış oranıyla öne çıkan diğer sosyal medya mecraları oldu. Türkiye’de sıklıkla kullanılan YouTube’un şikayet artış oranıysa yüzde 102’ye yükseldi. 

Şikayetvar verilerine göre sosyal medya uygulamalarıyla ilgili en çok şikayet edilen konularsa şöyle sıralandı: 

  • Giriş yaparken yaşanan şifre sorunları,
  • Hesap çalınması, başkası adına hesap açılması, sahte hesapların kapatılmaması,
  • Kimlik doğrulama sorunları,
  • Mail veya doğrulama kodlarının alınamaması
  • Erişim engeli ve erişim kısıtlamaları,
  • Hesapların gerçek olmayan sebeplerle kapatılması,
  • Hesabın askıya alınması sonrasında erişim sağlanamaması,
  • Yayın ve paylaşım kısıtlamaları,
  • Hesaptan kazanılan paraları çekme sorunu,
  • Reklam ödemelerinin fazladan alınması veya mecranın reklam vermeye kapatılması.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘EPOS Adapt 200 Kablosuz Kulaklık Serisi’ dinamik bir çalışma stili sunuyor.

Online çalışma sisteminin yaygınlaşması her sektörde iş yapış şekillerini değiştirmeye devam ediyor. Hem evden hem de ofisten çalışılmasını sağlayan hibrit iş modeli yaygınlaşırken, bu sürece uyum sağlayacak ekipmanlara olan talep de artmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar; çalışanların 40’ının esnek çalışmayı tercih ettiğini gösterirken, veriler; çalışanların 58’inin konferans görüşmelerine katıldığını, 34’ünün ise çalışırken müzik dinlediğini ortaya koyuyor. Hareket halindeki çalışanlara özel bir çözüm sunan ‘EPOS Adapt 200 Kablosuz Kulaklık Serisi’, kaliteli iletişimi üst düzey ses performansıyla birleştiriyor.

 

 

Sektöründe öncü konumunda bulunan Bircom, kurumların bilişim ve telekom alanındaki ihtiyaçlarına en gelişmiş teknolojiler doğrultusunda en kapsamlı çözümleri, yüksek müşteri memnuniyetiyle sunmaya devam ediyor. ‘EPOS Adapt 200 Kablosuz Kulaklık Serisi”, hareket halindeki çalışanlara ve hibrit çalışma sistemine uygun özel bir çözüm sunuyor. 

 

Evden çalışma, paylaşımlı masa kullanımı ve gürültülü çalışma ortamının getirdiği koşullar, hibrit modele uyum sağlayan teknoloji ekipmanlarına olan talebi de artırdı.

 

Yapılan araştırmalar; çalışanların 40’ının esnek çalışmayı tercih ettiğini gösterirken, veriler; çalışanların 58’inin konferans görüşmelerine katıldığını, 34’ünün ise çalışırken müzik dinlediğini ortaya koyuyor. Hareket halindeyken telefonla konuşup, kablosuz iletişim sistemleriyle birçok işi aynı anda yapmayı tercih eden çalışanlar, hem ofiste hem de mobilde kullanabilecekleri ekipmanları tercih ediyor.

 

En yüksek performansa her yerden erişmek mümkün

 

Hibrit çalışma düzeni için tasarlanan, kablosuz bir özgürlük sunan ‘EPOS Adapt 200 Kablosuz kulaklık Serisi’, modern tasarımı ve üstün teknolojik özellikleri ulaşılabilir bir fiyatla sunuyor. 

 

Üst düzey ses performansıyla kaliteli bir iletişim sağlayan ‘EPOS Adapt 200 Kablosuz Kulaklık Serisi’, kolay taşınabilir, katlanabilir hafif kulak kapsülleri ve kusursuz mikrofon performansıyla yüksek kalitede telefon görüşmeleri yapılmasına olanak tanıyarak her ortamdan çalışılabilmesini sağlıyor. 

 

Seri, aynı anda iki bağlantıya imkan tanıyan çoklu bağlantı özelliği ve gürültü engelleme fonksiyonuyla gün boyu konforlu bir kullanım sunuyor. Dinamik bir çalışma stili sağlayan ‘EPOS Adapt 200 Kablosuz Kulaklık Serisi’, esnek çalışma sistemini destekleyen yapısıyla maksimum verimlilik sağlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ağız Piercingleri Enfeksiyona Neden Olur Mu?

Ağız piercingleri, ergenler ve genç yetişkinler arasında son derece popülerdir. Çünkü genellikle bir kendini ifade biçimi olarak kabul edilir.

Her şeyden önce, ağız piercingi yaptırmayı düşünen herkese, özellikle ağız hijyenlerini değerlendirmek için kapsamlı bir ağız ve diş muayenesi yaptırmaları uygun olacaktır. İyi bir ağız hijyeniniz yoksa ağız piercingi yaptırmayı bir kere daha düşünmelisiniz. Çünkü kötü ağız hijyeni enfeksiyon riskini büyük ölçüde artıracaktır.

Deri yüzeyinin veya mukoza dokusunun (ağız içindeki doku) delinmesini içeren herhangi bir travma enfeksiyon riski taşır. Bunun nedeni, cilt yüzeyinde bulunan ve ağız boşluğu içinde çok daha fazla sayıda bulunan bakteriler için bir alan açılmasıdır.

Diş Hekimi Pertev Kökdemir, ‘’Piercingi yaptırdıktan sonra, diş bakımınıza daha fazla özen gösterin Durulama için antiseptik bir gargara veya tuz solüsyonu kullanın. İyileşme tamamlanana kadar sigara içmemelisiniz. Kızarıklık, ateş, titreme, şişme, özellikle de dilde şişme gibi enfeksiyon belirtilerini çok yakından izlemek önemlidir., Bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, derhal tıbbi yardım almalısınız.’’ dedi. Ayrıca yemek yerken yanlışlıkla piercingi ısırıp dişte travma veya kırılmaya neden olmamak için çok dikkatli olunmalıdır.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çocuğunuzun gece altını ıslatma nedeni böbrek reflüsü olabilir

Çocuklar oldukça hassas bir bağışıklık sistemine sahiptir. Hassas bağışıklık sistemlerine bir de havuz sezonunun açılması da eklendiğinde bazı hastalıklar kaçınılmaz olur. Böbrek reflüsü gibi… Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Kılınçaslan, daha çok çocuklarda görülen böbrek reflüsünü anlatıyor.

Pek çok çocuk bu hastalık ile mücadele ediyor

Çocuklarda çok sık rastlanılan bir ürolojik problem olan vezikoüreteral reflü ya da bilinen ismiyle böbrek reflüsü, idrar kesesinde biriken idrarın böbreklere geri kaçması durumudur. Normal şartlarda böbreklerden mesaneye akması gereken idrar böbrek reflüsü olan kişilerde tersi yönde akış gösterir. Bu durum da enfeksiyona davetiye çıkarır. 

Hastalığın arkasında yatan neden…

Bu durumun ortaya çıkmasında birçok farklı faktör söz konusudur. İdrar kanalının mesaneye açıldığı noktada oluşan anatomik ve fizyolojik bir bozukluk olabilir.  Genetik faktörler bu durumda büyük rol oynar. İşeme sırasında dolu idrar kesesinden normalde böbreklere doğru idrar kaçağı olmaması gerekir. Vezikoüreteral reflüsü olan çocuklarda buradaki kapakçık mekanizması bozuktur. Dolayısı ile idrar böbreğe doğru geri kaçar. Bunun sonucunda ciddi idrar yolu enfeksiyonları oluşur. Bu durum vakit kaybetmeden önlem alınması gereken bir sağlık problemidir. Aksi takdirde böbreklerde kalıcı hasarlar bırakabilir.

Bedeninizin sesine kulak verin, eğer bu belirtileri gösteriyorsanız…

Böbrek reflüsü olan çocuklar genellikle tuvalete daha az giderler. Çünkü idrar yapmakta zorlanırlar. Bunun yanı sıra;

·       Sık sık az miktarda idrar yapma,

·       Kanlı ya da kokulu idrar,

·       Yüksek ateş,

·       İştahsızlık,

·       Bel ve karın bölgesinde ağrı,

·       Bebeklerde huzursuzluk,

·       Gece altını ıslatma,

·       Tansiyon yüksekliği,

·       Kabızlık,

·       İdrar tahlilinde protein görülebilir.

 

Yıpratıcı sonuçlar doğurabilir

Erken teşhis ve müdahalenin çok önemli olduğu böbrek reflüsü, ihmal edildiğinde çok büyük problemlere davetiye çıkarır. Bunların başında ise böbreğin hasarlanması gelir. Vezikoüreteral reflü varlığında enfeksiyonlu idrar böbrek hasarı yapabilir. Bu da böbreğin çalışmasını bozar. 

Böbrek reflüsünün yol açtığı bir diğer sağlık sorunu ise yüksek tansiyondur. Böbreklerin işlevlerini yerine getirememesi durumunda böbrekte atıklar birikmeye başlar. Bu durum kan basıncını arttıracağından yüksek tansiyona yol açar. Böbrek reflüsünün neden olduğu yaralar böbreklerinin filtreleme işlevini yerine getirmemesine neden olur. Dolayısıyla zamanla veya bir anda böbrek yetmezliği gelişebilir.

Tanı yöntemi

Böbrek reflüsünün tanısında birçok farklı yöntem kullanılır. Çoğu zaman alınan idrar örneği laboratuvara gönderilerek analiz ettirilir. Böbrek ve mesane ultrasonu ile yapısal anormalliklere bakılır. Ultrason ile aynı zamanda hamilelik esnasında bebeğin böbreklerini görmemize de yarar.

Bir diğer tanı yöntemi ise çocuğun idrar yoluna kateter yerleştirilerek çekilecek ilaçlı film ile mesanenin röntgeninin çekilmesidir. Buna ek olarak nükleer tarama yapılabilir. Enjekte edilen radyoaktif madde sayesinde böbreklerin fonksiyonları tespit edilebilir.

Hastanın öyküsü tedavide belirleyici rol oynuyor

Hastalığın tedavi aşamasında birçok faktör rol oynar. Bunların başında hastanın yaşı, reflünün seviyesi ve varsa yol açtığı diğer hastalıklar, hastanın işeme alışkanlıklarıdır. İlk aşamada idrar yolu enfeksiyonunun baskılanması ve böbreğe sıçramasının engellenmesi amacıyla antibiyotik verilir. 

Tedavide kullanılan bir diğer yöntem ise cerrahidir. Mesaneden böbreğe idrarın kaçışını engellemek; üretirin ve böbreğin genişlemesini engellemek amacıyla mesane ve üretir arasındaki kapakçıktaki sorunlar çözülür. Sonuç olarak idrarın sadece tek bir yönde böbrekten mesaneye doğru akışı sağlanmış olur. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dirençli ve Kontrolsüz Hipertansiyonda Aldosteron Yüksekliğine Dikkat!

İnme, kalp krizi, aort anevrizmaları gibi sorunlara neden olan hipertansiyon, tüm dünyada yaygın olarak görülen kronik hastalıkların başında geliyor. Yüksek tansiyonun önemli  sebeplerinden biri de böbrek üstü bezleri tarafından aldosteron hormonunun aşırı miktarda salgılanması olarak gösteriliyor. 30 yaşın altında veya 50 yaş üstünde, üçten fazla ilaç ile ancak kontrol altına alınabilen dirençli ve kontrolsüz hipertansiyona neden olan aldosteron hormonunun yüksekliği, hayati risklere neden olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, aldosteron hormonu yüksekliğine bağlı gelişen hipertansiyon hakkında bilgi verdi. 

 

Aldosteron hormonu, böbreküstü (adrenal) bezlerinde üretilen hayati önemi olan bir hormondur. Bu hormon vücudumuzdaki sodyum (tuz) ve potasyum dengesinin sağlanmasında önemli role sahiptir.  Aldosteron hormonu, vücudumuzda kan basıncı ve sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistemin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.  Bu nedenle normalin üzerinde salgılanan aldosteron hormonu, hastalar için hayati sorunlara neden olabilmektedir.

 

Aldosteron fazlalığına sıklıkla iyi huylu kitleler neden olur 

 

Hiperaldosteronizm denilen aldosteron fazlalığı, böbrek üstü bezlerinin çeşitli sebeplerle gereğinden fazla aldosteron üretmesi olarak tanımlanmaktadır. Hiperaldosteronizmin sebebi böbrek üstü bezlerine bağlı ise primer (birincil) hiperaldosteronizm, böbrek üstü bezleri dışında bir sebebe bağlı ise sekonder (ikincil) hiperaldosteronizm olarak adlandırılır. 

 

Adrenal beze bağlı sebepler; adrenal bezin aldosteron salgılayan kısmının kalınlaşması (hiperplazi) veya adrenal bezde aldosteron salgılayan sıklıkla iyi huylu ancak nadiren de kötü huylu olabilen kitleleri olabilmektedir. Bu hormon fazlalığı bazı durumlarda aile geçişli de olabilmektedir. 

 

Dirençli ve kontrolsüz hipertansiyon en önemli belirtisi

 

İleri derecede halsizlik ve kas krampları olan yüksek tansiyon, üçten fazla ilaç ile ancak kontrol altına alınabilen yüksek tansiyon, 30 yaşın altında veya 50 yaş üzerinde başlamış yüksek tansiyon, ailede genç yaşta inme öyküsü, kanda düşük potasyum seviyesi (hipokalemi) gibi belirti ve bulgular aldosteron yüksekliğine işaret etmektedir. Bu gibi durumlarda mutlaka aldosteron yüksekliğinin araştırılması önerilmektedir. 

 

Aldosteron fazlalığı varsa…

 

Kandaki aldosteron hormonunun yüksek olması vücutta su ve tuz tutulumuna yol açmaktadır. Bu durum dirençli ve kontrolsüz hipertansiyonun yanı sıra; aldosteron hormonunun direkt etkisine bağlı olarak inme başta olmak üzere, kalp damar hastalıklarına neden olur. 

 

Aldosteron yüksekliğinin yol açtığı bir diğer hayati problem de kandaki sodyum (tuz) ve potasyum dengesizliği olmaktadır. Bu durumda vücutta potasyum düşüklüğü meydana gelir ve bu da ciddi kalp ritim problemleri ile kas güçsüzlüğü-halsizlik gibi belirtilere yol açar. 

 

Kandaki aldosteron düzeyine bakılarak tarama testi yapılır

 

Aldosteron fazlalığı, yapılacak olan testlerle belirlenebilmektedir. Plazmada (kan sıvısında) belirli koşullar altında alınan aldosteron düzeyi ve renin aktivitelerine bakılarak tarama testi yapılır. Tarama testlerinde şüphelenilen hastalarda dinamik testler ile kandaki aldosteron düzeyine bakılarak kesin tanı konulur. Sebebe yönelik araştırmalar için ise çeşitli görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. 

 

Hiperaldosteronizmin tedavisi altta yatan sebebe bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç ile tedavi edilebileceği gibi duruma göre cerrahi müdahaleler de gerekebilmektedir. 

 

Ailesinde inme öyküsü olanlar risk grubunda

 

30 yaşından önce veya 50 yaşından sonra yeni ortaya çıkan yüksek tansiyon, buna eşlik eden potasyum düşüklüğü, üçlü ilaç tedavisine rağmen kontrol edilemeyen dirençli tansiyon, ailesinde benzer hastalığı olanlar, ailesinde inme geçirme öyküsü olan kişiler ve tesadüfi olarak adrenal bezinde kalınlaşma veya kitle tespit edilenler hiperaldosteronizm açısından değerlendirilmesi gereken ve risk altında bulunan hasta grubunu oluşturmaktadır. 

 

Genç yaşta dirençli yüksek tansiyonu olanlar hiperaldostronizmden şüphelenmeli

 

Primer hiperaldostronizmde en önemli nokta, hastalık konusunda bilinçli olunması ve erken tanı ile uygun şekilde tedavi yoluna gidilmesidir. Bu nedenle aldosteron yüksekliği bulguları olan ve özellikle de genç yaşta başlayan dirençli hipertansiyonu olan hastaların kardiyolojik ve nefrolojik kontrollerin yanı sıra böbrek üstü bezi açısından da değerlendirilmek üzere bir endokrinoloji uzmanına yönlendirilmesi önem taşımaktadır. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Serenay Sarıkaya, Bvlgari'nin Türkiye marka elçisi oldu.

Bvlgari, Türkiye’nin en başarılı kadın oyuncularından Serenay Sarıkaya’nın, markanın ülkedeki ilk elçisi olduğunu duyuruyor. 

 

Cüretkarlığın, geleneksel ile modernin eşsiz birleşiminin, özgünlüğün ve Roma’lı estetiğin temsilcisi, dünyanın önde gelen İtalyan lüks mücevher markası Bvlgari’nin, global ölçekte alanlarında başarılı isimlerle gerçekleştirdiği iş birliklerinin son halkası olarak Serenay Sarıkaya, Bvlgari ile yıl boyunca devam edecek projelere imza atacak.

 

Sanatın farklı alanlarında tartışmasız yeteneği, yer aldığı ve sadece bölgesel değil, küresel ölçekte ses getiren projeleri ve sahip olduğu doğal Bvlgari ışıltısıyla Serenay Sarıkaya, İtalyan mücevher evi ile mükemmel bir uyum yakalıyor. 

 

Bu heyecan verici iş birliğinin ilk adımı olarak ünlü oyuncu, Bvlgari’nin davetlisi olarak markanın son yüksek mücevhercilik koleksiyonunu sergileyeceği, dünyanın dört bir yanından seçkin davetlilerin COVID-19 önlemleri dahilinde bir araya geleceği çok özel davetlere katılmak üzere bugün Milano’ya uçtu ve bu davetin ilk etkinliği olan, Milano’nun meşhur La Scala’sında seçkin davetlilerle birlikte büyüleyici bir müzik ziyafetinin tadını çıkardı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ezgi Eyüpoğlu:" Aşkta Birlikte Gülebilmek Çok Önemli"

Sempatik tavırları ve güzelliği ile başarılı rollerde yer alan oyuncu Ezgi Eyüboğlu MAG Haziran sayısı için objektif karşısına geçti.

 

“ Aşkta; huzur, güven, istikrar, karşılıklı, değer vermek, saygı ve birlikte gülebilmek çok önemli”

 

 “İşle ilgili istediğim bir şeyin gerçekleşmesi beni mutluluktan havalar uçurur”

 

“Karşımdaki insanda aradığım en vazgeçilmez özellikler, pratik zeka, algılama hızı, espri kanalımızın aynı olması, tutarlılık ve kendine güvenmesi olur”

 

Duru güzelliği ile büyüleyen Ezgi Eyüboğlu, kendisi ile ilgili merak edilenleri MAG Haziran sayısı için yanıtladı. 

 

Muhteşem Yüzyıl, İntikam gibi başarılı dizilerde canlandırdığı karakterler isminden söz ettiren Eyüboğlu, şimdilerde TRT ekranlarında yayınlanan Teşkilat dizisinin başrol kadrosunda yer alıyor. Üniversitede iktisat okurken tiyatro kulübüne katılarak oyunculuğa giriş yaptığını belirten güzel oyuncu, “Her şey çok güzel ve keyifli gidiyor. Teşkilat dizisinin çalışma ortamından çok mutlu ve huzurluyum” diye konuştu. Oyuncu olduğu zamandan bu yana en çok utangaçlığının değiştiğini söyleyen Eyüboğlu, “Hayatımda çok fazla şey değişti ama en belirgin olanı utangaçlık diyebilirim. Eskiden çok utangaç biriydim o biraz hafifledi” ifadelerini kullandı.

 

Dizide rol arkadaşları Deniz Baysal ve Ezgi Şenler için de övgü dolu sözler söyleyen güzel oyuncu, “ Çok tatlı iki kadınla çalışıyorum. Üçümüz de güçlü kadın karakterleri canlandırıyoruz. Genelde kadınlara bu kadar katmanlı ve iyi karakterler yazılmıyor. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kadınlar arı gibi çalışıyor” diye konuştu. “Meslek hayatınızda yaşadığınız en büyük zorluk neydi?” sorusuna “Belirsizlik” olarak yanıt veren Eyüboğlu, “Belirsizlik zorlayıcı bir faktör. Bir iş ile ilgili karar verirken süreçte birçok belirsizlik karşınıza çıkabiliyor ve bu noktada iç güdülerinizle hareket etmeniz gerekiyor” dedi. Aşk ile ilgili özel açıklamalarda da bulunan Ezgi Eyüboğlu, “Aşkta; huzur, güven, istikrar, karşılıklı değer verme, saygı ve birlikte gülebilmek çok önemli. Aşk konusunda büyük cümleler bana komik geliyor. Benim ilişkide önem verdiğim şeyler az önce saydıklarımı hissedebilmek” diye belirtti. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vahşi Avustralya: Hayatta Kalma Savaşı National Geographic WILD Ekranlarında

Yeryüzünün beşinci kıtası olan Avustralya’da yaşayan binlerce farklı türün hayatta kalma mücadelesini konu alan “Vahşi Avustralya: Hayatta Kalma Savaşı” 6 Haziran Pazar akşamı saat 20.00’de National Geographic WILD ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.

Avustralya kıtasını ve bu kıtanın vahşi yaşamını gözler önüne seren Vahşi Avustralya: Hayatta Kalma Savaşı, daha önce hiç görülmemiş, vahşi yaşam tecrübelerini ekranlara getiriyor. Yeni habitatların keşfedildiği bu belgeselle izleyiciler, bu kıtada yaşayan hayvanların yaşamlarına nefes kesen manzaralar eşliğinde tanık oluyor. Vahşi Avustralya: Hayatta Kalma Savaşı 6 Haziran’da National Geographic WILD’da.

Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını Digiturk, D-Smart, KabloTV, Tivibu, TV+ veVodafone TV platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Burak Sergen evlendi

Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2021 07:00

Çok mutlu olduğunu dile getiren Burak Sergen, “Birlikte sonuna kadar gideceğim insanı buldum. Bu hastalığı atlattığım an Nihan’ın hemen soyadımı taşıması için gereken protokolü gerçekleştirdik” dedi.

Haberin Devamı

Oyuncu Burak Sergen, şubat 2019’da nişanlandığı Nihan Ünsal Sergen ile evlendi. Kanal D’nin sevilen dizisi “Sadakatsiz”de rol alan Sergen, geçtiğimiz aylarda koronavirüse yakalanmış ve 46 gün hastanede tedavi görmüştü. Sağlığına kavuşan oyuncu dün, nişanlısıyla aile arasında gerçekleşen tören ile nikah masasına oturdu. Sergen’in evinde gerçekleşen nikah töreninde çiftin şahitliğini, Erkan Şahin ve Buket Kayapınar Özsırlı yaptı.

Kaynak : Hürriyet

Şanlıurfa Teknokent’te, Akdenizli Araştırmacılarla Hassas Tarımda İş Birliği Projesi Start Aldı

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme bölümü doktora öğrencisi Şükrü Esin’in ortak olduğu MAGO (Mediterranean wAter management solutions for a sustainable aGriculture supplied by an Online collaborative platform) adlı proje kabul edildi. Projeyle, Akdeniz havzasında sürdürülebilir tarım ve entegre su yönetimini geliştirmek için yeni çözümler geliştirilecek.

Su ve tarım için web uygulamaları oluşturulmasının amaçlandığı proje, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerdeki çiftçilere ve genç su uzmanlarına pek çok faydalar sağlayacak. Proje ile uzaktan algılama ve hassas tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması hedeflenmekte. Projenin Türkiye ortağı olarak proje çıktıları olan açık kaynaklı uygulamaların, ülkemizde de kullanımının sağlanması hedefleniyor. Özellikle suyun doğru yönetimi, su hasadı, yer altı su kaynaklarının geri beslenmesi gibi konulara odaklanılacak proje, 2024 yılına kadar devam edecek.

İspanya'dan Aigües de Barcelona, CSIC, Barselona Metropolitan Bölgesi, Fransa'dan INRAE ve LISODE, Yunanistan'dan Tesalya Üniversitesi, Tunus'tan INRGREF Enstitüsü ve Ezzayra Solutions, Lübnan'dan Beyrut Amerikan Üniversitesi ve ülkemizden 2015 yılından beri Şanlıurfa Teknokent’te faaliyet gösteren MetaMeta Anatolia şirketinin dahil olduğu 10 ortaktan oluşan bir konsorsiyuma sahip proje, İspanyol Cetaqua adlı araştırma şirketince koordine edilecek. Akdeniz'de su, tarım, gıda, tarım-gıda değer zinciri temalarında uluslararası ortak projeler destekleyen PRIMA Programı olan Prima-Med programınca desteklenen proje, ülkemizde TÜBİTAK tarafından yürütülüyor.

Akdeniz Bölgesinde gıda güvenliği, su yönetimi ve iklim değişikliği nedeniyle azalan su kaynaklarının, tarımsal üretimi ve artan nüfusu etkilediğini, mevcut sorunun; ihtiyaç ile araştırma sonuçları arasındaki kopukluk olduğunu belirten Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi doktora öğrencisi Şükrü Esin; “Projenin amacı, özellikle iklim değişikliği sorununa odaklanarak, Akdeniz bölgesinde gıda güvenliği ve su yönetimi alanında araştırma sonuçları ile gerçek pazar ihtiyaçları ve son kullanıcı talepleri arasında bağlantıyı kurmaktır. MAGO, Akdeniz'de tarım için Web uygulamaları ile ortak bir platform olan WEMED'i geliştirecek. Projede daha iyi su kullanım verimliliği ve toprak koruma için izleme ve modelleme geliştirilecek ve tarımda atık su yeniden kullanım sistemlerinin planlaması ve işletimi iyileştirilecek. En önemlisi ise iklim değişimi adaptasyonu için yeni çözümlerle katkıda bulunulacak. Toplam bütçesi 2,5 Milyon Euro olan MAGO projesinin finansmanı, Avrupa Birliği'nin Araştırma ve İnovasyon Çerçeve Programı Horizon 2020 kapsamında PRIMA-MED programı tarafından sağlanacak” Dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı