Aylık arşivler: Haziran 2021

Zoom, 2022 Mali Yılı İlk Çeyrek Raporunu Açıkladı

  • İlk çeyrek toplam geliri önceki yılın aynı dönemine göre 191 büyüyerek 956,2 milyon dolar oldu
  • Son 12 ayda gelire 100 bin dolardan fazla katkı yapan müşteri sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 160 arttı
  • Toplam çalışan sayısı 10’dan fazla olan müşteri sayısı 497 bine çıkarak, geçen yılın aynı dönemine göre 87 arttı

 

Zoom Video Communications, Inc. (NASDAQ: ZM), 30 Nisan 2021’de sona eren birinci mali çeyrek finansal yılı sonuçlarını açıkladı.

Zoom kurucusu ve CEO’su Eric S. Yuan, “Mali yıla; yüksek kârlılık ve nakit akışı ile birleşen yıldan yıla 191 gelir artışının da etkisiyle güçlü bir kârlılık ve nakit akışı ile başladık. Müşterilerimizin her yerden çalışabilmesi ve öğretim görmesine olan değişmez bağlılığımız ile genişleyen, yenilikçi ve akıcı video iletişim platformumuz başarılı sonuçlar getirmeye devam etti. Bu sağlam başlangıçla, mali yılın tamamı için beklentimizi 3,975 milyar dolardan 3,99 milyar dolara yükseltmekten dolayı memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca teknoloji portföyümüzü güçlü video SDK’mızla geliştiricilere ve Zoom Events ile kurumlara ulaştırdık. İşi artık bir mekanla tanımlamak yeterli değil, Zoom’un bağlantı kurmak ve en iyi fikirleri hayata geçirebilmeleri için ekiplerinize güç kattığı bir alana dönüştü. Hem fiziksel hem sanal bağlantılarda daha çok esneklik, üretkenlik ve mutluluk olanağı veren hibrit çalışma dönüşümüne öncülük etmek için enerji doluyuz” şeklinde konuştu.

2022 Mali Yılı İlk Çeyrek Finansal Özeti:

  • Gelirler: Toplam gelir önceki yılın aynı dönemine göre 191 artarak 956,2 milyon dolar oldu.
  • Faaliyet Geliri ve Faaliyet Marjı: GAAP faaliyet geliri 2021 mali yılının ilk çeyreğine göre 23,4 milyon dolar artarak 226,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hisse bazlı tazminat gideri ve ilgili maaş bordrosu vergileri, adi hisse senedi bağışıyla ilgili giderler ve satın almayla ilgili giderler için düzeltme yapıldıktan sonra, faaliyetlerden elde edilen GAAP dışı gelir, 2021 mali yılının ilk çeyreğine göre 54,6 milyon artarak 400,9 milyon dolara yükseldi. İlk çeyrekte, GAAP faaliyet marjı 23,7 olurken, GAAP dışı faaliyet marjı 41,9 olarak kaydedildi.
  • Net Gelir ve Hisse Başına Net Gelir: Çeyrek için adi hissedarlara atfedilebilen GAAP net geliri, 2021 mali yılının ilk çeyreğinde 27 milyon dolar ve hisse başına 0,09 dolarken, bu çeyrekte 227,4 milyon dolar veya hisse başına 0,74 dolar oldu.

    Hisse bazlı tazminat gideri ve ilgili bordro vergileri, adi hisse senetlerinin hayır amaçlı bağışlarıyla ilgili giderler, satın almayla ilgili giderler ve katılan menkul kıymetlere atfedilebilen dağıtılmamış kazançlar için düzeltme yapıldıktan sonra, GAAP dışı net gelir 402,1 milyon dolar oldu. 2021 mali yılının ilk çeyreğinde GAAP dışı net hisse başına gelir 1,32 dolar, GAAP dışı net gelir 58,3 milyon dolar ve hisse başına 0,2 dolardı.

 

  • Nakitler ve Pazarlanabilir Teminatlar: 30 Nisan 2021 itibarıyla toplam nakit, nakit benzeri varlıklar ve pazarlanabilir teminatlar 4,7 milyar dolardı.

 

  • Nakit Akışı: İşletme faaliyetlerinden sağlanan net nakit, 2021 mali yılının ilk çeyreğinde 259 milyon dolarken, bu çeyrekte 533,3 milyon dolar oldu. Gayrimenkul ve ekipman alımlarının hariç bırakıldığı operasyonel aktivitelerden doğan net nakit olarak tanımlanan serbest nakit akışı, 2021 mali yılının ilk çeyreğinde 251,7 milyon dolarken, bu çeyrekte 454,2 milyon dolar oldu.

 

Müşteri Bilgileri: Toplam gelirdeki artışı etkileyen faktörler arasında yeni müşteri edinme ve var olan müşterilere verilen hizmet kapsamının genişlemesi yer alıyor. 2022 mali yılı ilk çeyreğinin sonunda Zoom’un müşteri sayıları aşağıdaki gibidir:

  • Toplamda 10’dan fazla çalışana sahip müşteri sayısı azami 497 bin ve geçen mali yılın aynı çeyreğine göre 87 arttı.
  • Son 12 aylık gelirlere 100 bin dolardan fazla katkı sağlayan 1.999 müşteriye ulaşılırken, bu sayı geçen mali yılın aynı çeyreğine göre azami 160 arttı.
  • Toplamda 10’dan fazla çalışana sahip müşterilerde son 12 ayda net gelir artış oranı, arka arkaya 12 çeyrek boyunca 130’un üzerinde gerçekleşti.

Finansal Görünüm: Zoom, 2022 mali yılı ikinci çeyrek ve 2022 mali yılının tamamı için aşağıdaki beklentileri taşımaktadır.

  • 2022 Mali Yılı İkinci Çeyrek: Toplam gelirin 985 ile 990 milyon dolar arasında, GAAP dışı faaliyet gelirinin 355 ile 360 milyon dolar arasında olması bekleniyor. GAAP dışı gelir çıkartıldığında hisse başı gelirin, ödenmemiş yaklaşık 311 milyon dolar GAAP dışı ağırlıklı ortama hisse ile 1,14 ile 1,15 dolar arasında olması bekleniyor.
  • 2022 Tam Mali Yılı: Toplam gelirin 3,975 ile 3,990 milyar dolar arasında olması bekleniyor. GAAP dışı faaliyet gelirinin 1,425 ile 1,44 milyar dolar arasında olması bekleniyor. GAAP dışı faaliyetlerin çıkartıldığı hisse başı gelirin yaklaşık 311 milyon GAAP dışı ağırlıklı ortalama hisse ile 4,56 ile 4,61 dolar arasında olması bekleniyor.

Zoom’un açıklanan sonuçları, GAAP dışı sonuçların en karşılaştırılabilir GAAP ölçümleriyle değerlendirilmesiyle hazırlanmıştır. GAAP dışı rehberlik önlemlerine karşılık gelen GAAP ölçümleri, gelecekte ortaya çıkabilecek harcamaların belirsizliği sebebiyle makul olmayan bir çaba olmadan, ileriye dönük olarak hazırlanmamıştır.

Tamamlayıcı bir mali sunum ve diğer bilgilere Zoom’un yatırımcı ilişkileri web sitesi (investors.zoom.us) adresinden erişebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Asya Verimlilik Organizasyonu, Verimliliğin Merkeziliğine olan desteğini sanal konferansla yineliyor

Verimliliğe bir övgü ve Elmas Jübilesini (60. yıl) kutlamak adına APO, Japon Verimlilik Merkeziyle ortaklaşa 10 Haziran 2021 tarihinde sanal bir platform üzerinden Verimliliğin Merkeziliği Uluslararası Konferansını düzenliyor. 

Verimlilik, göreceli olarak erken bir dönem olan 1776 yılında Adam Smith’in ünlü Ulusların Zenginliği isimli eserinde merkezi bir yerde konumlandırıldı. Adam Smith’in eserinden yüzyıllar sonra verimlilik kavramına karşı olan farkındalık artmaya devam ediyor.

Tokyo merkezli Asya Verimlilik Organizasyonu (APO), 60 yıldan beri Asya ve Pasifik bölgesinde bu mirası yaşatarak verimliliği tanıtmaktadır. 

Japon Verimlilik Merkezi Başkanı Yuzaburo Mogi konferansın açılışını yaptıktan sonra 2008 yılında Ekonomi Alanında Nobel Ödülünü kazanan Prof. Paul Krugman sanal açılış konuşmasını gerçekleştirecek.

İlk olarak insan kaynakları uzmanları ve iş gücü ekonomistlerini içeren oturumlarda COVID-19 küresel salgınının getirdiği çok zorlu şartlar altında ekonomilerin ve işletmelerin dayanıklılığını etkileyen temel sorunlar ele alınacak. Devamında ise verimlilik ve iş gücü kalitesine odaklanılacaktır. 

İkinci panelde ise dijital teknolojiler ve yapay zeka alanlarında yaşanan gelişmelerden faydalanarak akıllı dönüşümler konuşulacak. ROC Dijital Bakanı Audrey Tang, bu oturumda konuşmacılardan birisi olarak önceden kaydedilmiş konuşmasını gerçekleştirecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Groupama Sigorta’nın yönetim kadrosu güçlenmeye devam ediyor

Global arenada 10 ülkede faaliyet gösteren ve Türkiye’de köklü bir mirasa sahip olan Groupama Sigorta’nın yönetim kadrosuna Mahmut Emre Bayram Teknik ve Operasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak katıldı.

 

Sigorta sektörünün uluslararası ve köklü şirketlerinden Groupama Sigorta’nın yönetim kadrosuna deneyimli bir yönetici daha katıldı. Mahmut Emre Bayram, Teknik ve Operasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı göreviyle Genel Müdür Philippe-Henri Burlisson’a bağlı çalışacak.

Mahmut Emre Bayram, eğitimini İstanbul Erkek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamladı.  Aviva Sigorta, Aksigorta, Sompo Sigorta ve Güneş Sigorta şirketlerinin yönetimlerinde görev alan Bayram, son olarak Türkiye Sigorta’da Sağlık Sigortalarından sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. 

Mahmut Emre Bayram, 1 Haziran 2021 tarihi itibarıyla Groupama Sigorta’daki yeni görevine başladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ÜNLÜ & Co, halka arz sürecini başarıyla tamamladı

31 Mayıs – 1 Haziran 2021 tarihleri arasında talep toplayan ÜNLÜ & Co, şirketin yüzde 26’lık bölümünün halka arz sürecini başarı ile tamamladı.

Türkiye'nin öncü yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ Yatırım Holding A.Ş. (ÜNLÜ & Co), 31 Mayıs – 1 Haziran tarihleri arasında çıktığı halka arzı başarı ile tamamladı. Halka arz için her bir nominal değerli pay fiyatı 6,90 TL olan ihraçta halka arz büyüklüğü 314 milyon TL gerçekleşti. İhraç sonrası halka açıklık oranı ise yüzde 26’ya olarak gerçekleşti.

Halka arz için Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. liderliğinde toplam otuz aracı kurumdan oluşan bir konsorsiyum oluşturuldu. Halka arz edilen şirket paylarının yüzde 43,14’ü yurt içi bireysel, yüzde 46,45’i yurt içi kurumsal, yüzde 10,41’i de yurt dışı kurumsal yatırımcılara dağıtıldı.  

Kurulduğu günden bu yana geçen 25 yılda yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi alanlarında yürüttüğü faaliyetleriyle sektörünün öncü gruplarından biri olan ÜNLÜ & Co, 2020 yılını 603 milyon TL aktif büyüklük, 242 milyon TL brüt kâr ile kapattı. ÜNLÜ & Co’nun 2020 yılı net kârı 61 milyon TL, özkaynak kârlılığı ise yüzde 27 olarak gerçekleşti. Son üç yılda düzenli olarak artış trendinde seyreden şirketin brüt kârı 2018 yılında 161 milyon TL iken 2019 yılında 174 milyon TL’ye ve 2020 yılında da 242 milyon TL’ye ulaştı.

Halka Arz Geliri Faaliyetlerin Geliştirilmesi ve Yeni Yatırımlar İçin Kullanılacak

Türkiye’nin ilk birleşme ve satın alma şirketi olarak 1996 yılında kurulan ÜNLÜ & Co’da halka arz sonrası ortaklık payları, halka açık yüzde 26, kurucu ortak Mahmut L. Ünlü’nün yüzde 61,62, Wellcome Trust’ın yüzde 7,71, Standard Bank’ın yüzde 3,47 ve şirket çalışanlarının yüzde 1,17 şeklinde oluştu. Merkezi İstanbul’da olan ÜNLÜ & Co;   İstanbul- Bağdat Caddesi, Ankara ve İzmir şubeleri ile ülkemizdeki hizmet ağını geliştirirken; New York ve Londra’daki iştirakleri ile de uluslararası piyasalarda Türkiye’nin yatırım elçiliğini yapmaya devam ediyor.

Hedeflerinin, kökleri sağlam, uluslararası piyasalarda adından söz ettiren bir yapı kurmak olduğunu vurgulayan ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mahmut L. Ünlü, “Halka arzdan elde edilen geliri faaliyetlerimizin geliştirilmesi ve yeni yatırımlar için kullanacağız. Amacımız, 100 yıl sonra da varlığını sürdürecek, başarılı, lider, önder, girişimci ruhunu koruyan bir yatırım bankacılığı grubu oluşturmak” dedi.

Halka Arz, Kurumsal Yapıyı Destekleyecek

Uluslararası piyasalarda rekabet edebilmenin tek yolunun müşteri odaklılık ve kurumsal yapı olduğuna dikkat çeken Mahmut L. Ünlü halka arz ve yatırım bankacılığı lisansıyla, 1996 yılında kurdukları ve büyüterek Türkiye’nin lider yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu haline getirdikleri faaliyetlerine bağımsız satın alma ve birleşme danışmanlığı şirketine yeni stratejilerle değer katmayı ve yatırımcının değerini bilen çözümler üretmeye devam etmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Toplumdan aldıklarını topluma vermeyi ilke edindikleri söyleyen Ünlü; grup bünyesinde yürütülen kurumsal sosyal sorumluluk projeleri kapsamında “Girişimcilik, eğitim ve kadının iş hayatındaki rolü” alanlarındaki çalışmalarını sürdüreceklerini de ifade etti.

Halka arza aracılık eden Yapı Kredi Yatırım’ın Genel Müdürü Yılmaz Arısoy ise; “Yapı Kredi Yatırım olarak, sermaye piyasalarının köklü kurumlarından ÜNLÜ & Co halka arzına lider kurum olarak aracılık etmekten büyük memnuniyet duyuyoruz.  Borsa İstanbul’da halka açık bir kurum olarak yeni ortaklarıyla beraber ÜNLÜ & Co’nun başarılarının devamını diliyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

2021 ilk çeyrekte Private Label cirosu yüzde 21 arttı

Pandemi nedeniyle evlerde geçirilen sürenin artması ve tüketicilerin öncelik sıralamasının değişmesi nedeniyle alışverişlerde gıda ürünleri ilk sırada yer almaya devam ediyor. Atıştırmalık ürünler, dondurma gibi ürünlere talep de artıyor. PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği, sektörün 2021 yılının ilk çeyreğindeki gelişmeleri açıkladı. Nielsen verilerine göre Private Label ürünlerin bu dönemdeki cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 arttı.  

 

Nielsen’in PLAT Derneği için derlediği verilerine göre Private Label ürünlerin sigara ve alkol hariç Hızlı Tüketim Ürünleri (HTÜ) pazarındaki 2021 yılı ilk çeyrek performanslarına bakıldığında; 2020 yılı ilk çeyreğine kıyasla Private Label cirosunun yüzde 21 arttığı görüldü. Aynı dönemde Private Label ürünlerin HTÜ pazarındaki payı ise yüzde 22,9’a ulaştı.  

 

Private Label ürünler, başta gıda olmak üzere ana kategoriler bazında da artış trendini sürdürdü. 2021 ilk çeyrekte 2020 yılının ilk çeyreğine göre Gıda ve Alkolsüz İçecekler kategorisinde PL cirosu yüzde 24, Ev Temizlik ve Diğer kategorisinde yüzde 20, Kişisel Bakım kategorisinde ise yüzde 7 artış kaydetti. Pandemi döneminde evde kalmanın etkisiyle ciro artışında başı gıda çekerken kişisel bakım ürünlerinde artış daha sınırlı düzeyde kaldı. 

 

Private Label Yağların cirosu ilk çeyrekte yüzde 51 arttı

 

PL gıda cirosu 2021 yılının ilk üç ayında yüzde 24 artarken, PL Yağlar cirosu yüzde 51 arttı. Söz konusu bu artış, ayçiçek başta olmak üzere dünyadaki sıvı yağ fiyatlarındaki artıştan kaynaklandı. Private Label yağların bu kategoride Hızlı Tüketim Ürünleri pazarındaki payının da geçen yılın ilk çeyreği ile karşılaştırıldığında yüzde 29,7’ye yükseldiği dikkat çekti. Gıdadaki sürpriz bir ciro yükselişi ise yüzde 63 ile dondurmadan geldi. 

 

Temizlikte PL’nin Hızlı Tüketim Ürünleri pazarındaki payı yüzde 19,6’ya yükseldi

 

Yılın ilk çeyreğinde Temizlik ve Diğer kategorisinde Private Label ürünlerdeki ciro artışı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20 artarak HTÜ pazarındaki payını yüzde 19,6’ya çıkardı. Alt ürünler bazında incelendiğinde; en yüksek ciro değişimi yüzde 42 ile Kimyasal Olmayan Ev Temizleyicilerinde yaşanırken, bunu yüzde 39 ile Poşetler izledi. Ayrıca her iki ürün grubunun da pazar paylarını artırdıkları görüldü. PL Temizlik ürünlerindeki yüzde 20’lik artışı da bu ürün grupları sırtladı.  

 

Kimyasal Olmayan Ev Temizleyicileri kategorisinde yer alan temizlik kovaları, fırçalar, bulaşık süngeri, temizlik bezleri gibi ürünlerin yanı sıra Poşetler kategorisindeki; buzdolabı poşeti, çöp poşeti, kilitli poşet, fırın poşeti gibi ürünlerin tamamının hammaddesi plastik yani polimer. Bu ürünlerin cirosundaki yüksek artışta, plastik hammadde fiyatlarında dünya genelinde yaşanan artışların ürün fiyatlarına yansıması etkili oldu. 

 

Kişisel bakımda Private Label ürünlerin cirosu yüzde 7 arttı

 

Kişisel Bakım kategorisinde Private Label ürünler, 2021 yılı ilk çeyrekte Hızlı Tüketim Ürünleri pazarından yüzde 19,6’lık bir pay aldı. Geçen yılın üç aylık dönemi ile karşılaştırıldığında bu ürünlerin cirosu yüzde 7 seviyesinde artış gösterdi. Vücut Bakım ürünlerinin cirosu yüzde 41, Saç Bakım ürünlerinin cirosu yüzde 26, Tıraş ürünlerinin cirosu ise yüzde 11’lik artış kaydetti. PL’nin çok güçlü olduğu ve Kişisel Bakım kategorisindeki yüzde 19,6’lik pazar payında önemli pay sahibi olan Kağıt Ürünlerinin cirosundaki artış ise yüzde 2’de kaldı. Kağıt havlu, tuvalet kağıdı, peçete, ıslak mendil gibi Private Label Kağıt Ürünleri, bu kategorideki HTÜ pazarında yüzde 36,7’lik pazar payına sahip. İlk çeyrekteki yüzde 2’lik ciro artışı Private Label Kağıt Ürünlerinin fiyatlarının geçen yıla göre bu dönemde neredeyse artmadığına işaret etti. 

 

PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer, sektörün 2021 yılı ilk çeyrek verilerine yönelik değerlendirmesinde şunları söyledi: “Nielsen verileri Private Label ürünlerin yılın ilk çeyreğinde geçen yıla kıyasla ciro artışı ve büyümenin sürdüğünü gösterdi. İlk çeyrekte toplam PL cirosu yüzde 21 artarken gıdadaki artış yüzde 24 oldu. Bunda elbette pandemi nedeniyle evde geçirilen sürenin artması ve tüketici ön
celiklerinin değişmesi önemli bir etken. Tüketiciye birçok kategoride kaliteli ve güvenilir ürünleri ulaşılabilir fiyatlarla sunan Private Label ürünler, enflasyona da fren olmaya devam ediyor. 2021 yılının ilk çeyreğinde dünya genelinde emtia fiyatlarındaki (metal, kağıt, plastik hammaddeleri vb.) artışın yanı sıra Türkiye’deki ÜFE artışını ve yüzde 21,56’lık asgari ücret artışı dikkate alındığında Private Label ürünlerdeki yüzde 21’lik ciro değişimi bize PL üreticilerinin sadece maliyet artışı kadar bile ürün fiyatlarında artış yapamadıklarını ya da satış miktarının adet veya tonaj bazında 2020’nin ilk çeyreği ile aynı seviyede kaldığını gösteriyor. Her iki senaryoda da sektörümüz açısından ilk çeyrek gelişmelerinin beklentilerin altında gerçekleştiğini söyleyebiliriz.”

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akbank, sağlıklı yaşam harcamalarında müşterilerine ayrıcalıklar sağlıyor

Akbank, sağlıklı yaşama odaklanan müşterileri için pek çok proje ve kampanyayı hayata geçiriyor. Axess Mobil’de ‘Sağlıklı Yaşam Modu’ altında çeşitli ayrıcalıklar ve zengin içerikleri bir arada sunan Akbank, Axess ve Wings kredi kartı sahiplerine hem kendileri hem hayvan dostları için 700 TL’ye varan indirim fırsatı da sağlıyor.  

 

Akbank, sağlıklı yaşamı merkeze alan pek çok proje ve kampanyayı müşterilerine sunmaya hazırlanıyor. Axess Mobil’de bulunan Sağlıklı Yaşam Modu ile sağlıklı yaşamı destekleyecek markalara özel fırsatlar sunan Akbank bilgilendirici içerikler ile müşterilerinin hayatına katkı sağlıyor. Kampanyalar kapsamında; Hummel, Sportive, Decathlon, The North Face gibi spor mağazalarından, propolis ve arı ürünleri sunan BEE’O’ya, doğadan güç alan içerikleriyle The Body Shop’tan, doğa dostu kozmetik ve kişisel bakım ürünleri sunan LoaVerde.com’a, Diyetkolik ile sağlıklı beslenme ve diyet planlarından, 33.fit ile spor derslerine kadar farklı alanlarda taksit, indirim ve chip-para fırsatları sunuluyor. Ayrıca Axess ve Wings kredi kartı sahiplerinin hem kendileri hem hayvan dostları için de kampanyalar hayata geçiriliyor. Bu kampanya ile Axess Platinum ve Wings kredi kartı sahipleri spor kulüpleri, kıyafetleri, malzemeleri ile eczane, kozmetik, güzellik salonları, veteriner, pet shop ve optik sektörlerinde Akbank üye iş yerlerinde yapacakları 200 TL ve üzeri sağlıklı yaşam harcamalarından 5, ayda toplam 100 indirim, yıl sonuna kadar ise 700 TL’ye varan indirim elde edebiliyor. 

 

Pandemi ile birlikte özellikle ‘sağlık’ ve ‘sağlıklı yaşam’ kavramlarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırladığımızı söyleyen Akbank Strateji, Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, Akbank’ın sağlıklı yaşam ekosistemiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Sağlıklı yaşam, tüm müşterilerimizin artarak ilgi gösterdiği önemli bir odak noktası haline geldi. Axess ve Wings olarak sağlıklı ve iyi yaşamayı önemseyen müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak için Axess Mobil’de Sağlıklı Yaşam Modu yaratarak birçok farklı marka ile taksit, indirim ve chip-para fırsatları sunuyoruz. Ayrıca Axess Platinum ve Wings müşterilerimizin Akbank üye iş yerlerinde yapacakları 200 TL ve üzeri sağlıklı yaşam harcamalarında 5, ayda toplam 100 indirim, yıl sonuna kadar ise 700 TL’ye varan indirim sunuyoruz. Kişisel takipten, sağlıklı yaşam asistanı hizmetlerine kadar müşterilerimizin yaşam kalitelerini artıracak noktalarda yeni işbirliklerine imza atmayı ve bankacılıkta bu alanın öncüsü olmayı hedefliyoruz. Üstelik kartlarımızın temassız ödeme ve onaylandığı anda dijitalden kullanım özelliği ile müşterilerimizin temasını olabildiğince azaltarak, sağlıklarını korumalarına destek oluyoruz ” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkanlar, Perakende Günleri’nde Sektörün Geleceğini Değerlendirdi…

Türkiye ekonomisine önemli seviyelerde kaynak yaratan, sağladığı istihdam ile ekonomiye yön veren perakende sektörü, Başkanlar tarafından masaya yatırıldı. Sektörün mevcut durumu, geleceğini ve çözüm bekleyen sorunlarını dile getiren Başkanlar, 2021’in sektör açısından verimli geçtiğinin altını çizdiler. 

Perakende sektörünün en verimli buluşma platformu olarak tüm sektörü bir araya getiren Perakende Günleri’21 güne önemli bir toplantıyla başladı. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) YKB Serhan Tınastepe, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) YKB Galip Aykaç ve Ev dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz’ün katılım gösterdiği basın toplantısında perakende sektörünün mevcut durumu, geleceği ve çözümleri masaya yatırıldı.

Kamudan alınan desteklerle pandemi sürecini atlatmak için çabalıyoruz…

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Ülkemizde ilk olarak 2020’nin mart ayında vakaların görülmesiyle pandemiyi hissettik. Vaka sayılarının artmasıyla birlikte özel sektör olarak tam kapanma sürecini yaşadık. Uzun bir süre kapalı kaldıktan sonra 11 Mayıs 2020 ve 1 Haziran 2020 tarihleri arasında AVM’leri açtık. AYD olarak, bu süreçte perakendecilerin yanında yer aldık. Kira almayarak Avrupa ve Dünyaya örnek olacak dayanışma örneği gösterdik. Akabinde kira indirimleriyle kiracılarımıza destek olmaya başladık ancak 1 Aralık 2020’de tekrar kısıtlamalar başlayınca cirolarımız tekrardan düşmeye başladı. 17 günlük tam kapanmanın ardından açılış ile birlikte iyi bir tabloyla karşılaştık. Tüketicilerimiz AVM’leri özlemiş, ilk gün itibarıyla 2,2 milyona yakın giriş yakaladık. Bu rakam pandemi öncesinde 6,5 milyon civarındaydı. Şu anda günlük 3,4 milyon civarında girişleri yakaladık. Cumartesi günlerinin de açılmasıyla birlikte rakamların giderek yükseleceğini ön görüyoruz. Bu tablonun yanı sıra büyük zorluklar da yaşadık. Kısa Çalışma Ödeneği, vergilerin ötelenmesi, KDV’nin 8’e indirilmesi, kamudan alınan büyük desteklerle süreci atlatmak için var gücümüzle çalışıyoruz.”

 

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel: “15 aydır ilk defa bir araya gelebiliyoruz. Bu bağlamda Suat Soysal’ı samimiyetle tebrik ediyorum. Son bir ayımız Perakende Günleri’nin düzenlenip düzenlenmeyeceği konuşmalarıyla geçti. Açık havada, gerekli tedbirleri alarak bir şekilde Perakende Günleri’nin 20’incisini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Umuyoruz ki 15 ay önce başlayan bu büyük sorun yakında geride kalacak. İnsan her zaman umutla yaşar… Biz de; iki sene sonrasında yeniden normale döneceğiz beklentisiyle, yıl bitimine doğru normale döneceğiz düşünceleriyle -yeni normalin ne olacağını bilmeden- en azından tedbirlerin, kısıtlamaların kontrollü olarak azaltılacağı günleri hasretle bekliyoruz. Bu dönemi nasıl geçirdik? Dayanışmayla, devlet destekleriyle… Dünyada pek çok perakende firmasının iflaslarına şahit olduk. Gözlemlediğimiz en önemli etki Kısa Çalışma Ödeneği oldu. Bununla birlikte özellikle vergilerdeki öteleme, kiralamalardaki KDV indirimleri ve tabii ki sektör içi dayanışma ile sektörün birbirine desteği bizim için bir hayli önemli oldu. Şu anda perakende sektörünün içinde bulunduğu durum iki önemli veriye işaret ediyor: İlk olarak turizm verisi… Geçtiğimiz yıllara baktığımızda 2019’un ilk dört ayında 8,7 milyon yabancı turist görüyoruz. Bu yıl ise aynı rakam 2,7 milyonda ve bu perakende sektörü için ciddi bir sorun.”

 

Öncel sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Özellikle tedarik zincirinin kırılması ve döviz kurunun yükselmesiyle birlikte lojistik maliyetlerinde ciddi artışlar meydana geldi. Fakat bunlar sektör fiyatlarına yansımadı. Bu durum, 2020 yılından 2021’e gelindiğinde perakende sektörünün borçlanmasında 30’luk bir artışa sebebiyet verdi. Yüksek faizle borçlanmak, sektördeki firmaların kırılganlıklarını artırdı. Üyelerimiz arasında en büyük zorluğu yeme-içme konusunda faaliyet gösteren temsilcilerimiz yaşadı. Gıda dışı perakende sektörü, yeme-içme sektörüyle iç içe geçmiş, birbirlerini destekleyen ve etkileşime girerek sinerji yaratan sektörler haline geldiler. Birbirlerinin verimliliklerini etkiliyorlar.”

 

Gıda güvenliği için yeni bir sistem geliştiriyoruz… 

 

Ev dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz: “Kriz ve pandemi bizi yavaşlattı. Ev dışı tüketim sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü doğrudan 4 milyon, dolaylı 12 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bütün oyuncuları ile. 300 milyon TL büyüklüğünde bir ciroyu temsil ediyoruz. Niye ciddi zarar gördük? Üyelerimizin servis verdiği müşterilerin tamamı restoran, kafe, büfe gibi yerler ile kamu ve turizm! Bunların 80’ini oluşturan grup ortadan kalkmış oldu. Açma ve kapama tansiyonumuzu daha da zorlaştırdı. Çünkü her açıldığında müşterilerimiz için mal gönderiyoruz, ancak sonrasında tahsilatları yapamıyorduk. Bu tip zorlukların güzelliği insanları bir araya getirmesi. Hiçbir zaman yapamadığımız bir şeyi yaparak birkaç özel projeyi hayata geçirdik. Finansal sürdürülebilirliği sağlamak için 12 aya varan taksitlerle özel bir kredi kartı çıkardık. Yanı sıra yeni bir sistem geliştiriyoruz. Tüketici yediği-içtiği her şeyin nasıl hazırlandığını, masaya nasıl geldiğini bilecek. Gıda Güvenliği Derneği’nin de olduğu 12 STK ile bir sistem geliştiriyoruz. Eylül 2021 itibariyle restorana girdiğiniz QR kod ile sipariş verir gibi, yine QR ile ilgili tedarikçisinin güvenliği görebilecek, yediği ürün güvenli mi diye bakabilecek. Bunu dünyada ilk defa hayata geçiren ülke olacağız.” 

 

Ortak gider sorununun çözülmesi gerekiyor… 

 

Tüm Restoranlar, Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl: Pandemide en büyük darbeyi biz aldık. Bu dönemde 70 küçüldük. Tabi ki 200 milyar liranın üzerinde işlem hacmi olan bir sektörüz. 2 milyona yakın çalışanımız var. 150 bine yakın irili ufaklı ticarethane mevcut. Mal ve tedarikçilerimizle birlikte (aileler dahil) 10 milyon kişilik bir aileyiz. Arka planda görülmeyen bize mal ve hizmet üreten tedarikçilerimiz de çok büyük sıkıntı çekti.” 

 

Bingöl sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Anadolu’yu besleyen ve işlem hacmini geliştiren sektörlerden biriyiz. Anadolu’dan herhangi bir kişi İstanbul’a ya da başka bir yere geldiğinde çalışmaya başladığı sektör biziz. Dolayısıyla bu dönemde bu anlamda da mal ve hizmet üreten ve diğer insanlar büyük sıkıntı çekti. Peki biz TÜRES olarak ne yaptık? Hükümetimize ve devlet yetkililerine projeler üreterek nasıl katkıda bulunmalıyız, neler yapabiliriz diye pek çok öneride bulunduk. Ve önemli sonuçlar aldık. Şunu da yaptık; sektörümüze 20 milyon TL’den fazla yardımda bulunduk. MÜSİAD, Kızılay, Yemeksepeti ve Coca Cola ile anlaşmalar gerçekleştirdik. Bu anlaşmalar sayesinde üyelerimize kira ve çalışanlarımıza da kumanya yardımında bulunduk. Üyelerimizden bize en çok gelen şikayetlerden biri özellikle ortak gider meselesi… Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Bütün AVM’lerde kangren olmuş bir yaradır.”

 

Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Galip Aykaç: “Pandeminin açıklandığı dönem öncesinde neler yapılabileceğine ilişkin çalışmalar yapan GPD, ilgili makamlarla yaptığı toplantılar sonucunda geliştirdiği ve gündeme getirdiği önerileri hayata geçirdi. Böylesine bir dönemde, insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması en önemli hedef oldu. Tedarik zincirinde aksayan noktalar belirlendi ve bu alanlara ilişkin çözümler hayata geçirildi. Stoklarımızı yükseltmeye başladık. Panik alışverişinin de önüne geçmek için birçok faaliyetimiz oldu. Anlık bazı durumlar dışında Türkiye, gıda tedariği konusunda diğer ülkeler gibi market raflarının boş kalmasına izin vermedi. Aldığımız tedbirlerin etkisini bu noktada gördük. Süreci iyi bir şekilde yönetmeye de devam ediyoruz. Kısıtlamalar, tedarik zincirinin bazı noktalarında aksamalara sebep olsa da, bunları aşmasını bildik. Pandemi esnasında sektör, özellikle 2020’de, 30’un üzerinde bir büyüme gerçekleştirdi. 2021’in ilk çeyreğinde, pandemi ve enflasyonun etkisine rağmen 2’nin üzerinde bir büyüme görünüyor. Bununla birlikte 2021’in ikinci yarısından itibaren enflasyonda düşüş bekliyoruz. Gıda perakendeciliğiyle ilgili, biraz da haksız olarak bazı ithamlarda bulunuldu. Enflasyonu sanki gıda perakendecileri yukarı çekiyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu yanlış bir algıdır. Çünkü enflasyon bir sonuçtur. Enflasyonla ilgili sorunları azaltmak için dışa bağımlılığı azaltmak zorundayız.

 

Hibe mekanizması daha etkin çalışmalı… 

 

Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe: “80’e yakın üyesiyle Zincir Mağazalar Derneği, gıda dışı organize perakendenin önemli bir temsiliyet gücünü barındırıyor. 320 milyon liralık bir ciroyu temsil ediyoruz. Türkiye bir krizler ülkesi. Çok genç yöneticilerin bile 5-6 kriz yönetme tecrübesi var. Ancak kimsenin pandemi yönetme tecrübesi yoktu. Nihayetinde kamu desteği ve sektör dayanışması ile zorlu geçen sürecin ardından belirli bir noktaya gelindi. Umarım Perakende Günleri, pandemi etkilerinin azalmaya başladığı bir milat olarak kayıtlarda yerini alır.  Bu konuda en önemli beklentimiz, sektör için dayanışma örnekleri dışında kamu desteği… Pandemi başladığında, devlet desteğiyle süreçten kurtulabileceğimiz konuşulmuştu. Desteklerin artarak devam etmesi çok kritik. Bugün rekabet bile uluslararası arenada çok farklı bir alanda. Reel ve özel sektörü destekleyen ülkeler, rekabet avantajı kazanır durumdalar. Özellikle markalarımızın, şirketlerimizin, perakendecilerimizin rekabet gücünü korumaları ve geliştirmeleri için kamunun etkin destekleri artarak devam etmeli. Kısa Çalışma Ödeneği’nin şartlarının iyileştirilerek devam etmesi çok kritik. Diğer konu ise hibe destekleri. Sadece kredi ile olabilecek bir durum değil. Birçok şirketimiz 4-5 yıldan önce kendini toparlayamayacak durumda. Dolayısıyla hibe mekanizması daha etkin çalışmalı. Kira konusunda çözüm çok önemli, kısmi kapalılık dönemi için de bir regülasyon gelmeli.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Emirates, İtalya’ya Seyahat Edecek Yolcular İçin Karantinasız Seyahat Düzenlemesinin Ardından Venedik Uçuşlarını Yeniden Başlatıyor ve Milano’ya Seferlerini Artıyor

Emirates Başkanı uluslararası seyahati kolaylaştırmaya yönelik hamleyle ilgili memnuniyetini dile getirirken diğer ülkelere de bu konuda çağrıda bulundu.

 

Emirates, 1 Temmuz’dan itibaren Dubai ve Venedik arasındaki uçuşlarına yeniden başlayacak ve başlangıç olarak bu rotada haftada 3 uçuş gerçekleştirecek. Bu gelişmeyle BAE ve İtalya arasındaki ticaret ve turizm bağlantısı artarken yolculara da daha fazla seyahat seçeneği sunuluyor.

Havayolu Temmuz ayında Milano’ya seferlerini de haftada 8 yerine 10 uçuş gerçekleştirerek artıracak. Bu kapsamda, Dubai-Milano-New York JFK rotasında günde bir sefer yapılırken, Dubai ve Milano arasında haftada üç gidiş-dönüş uçuşgerçekleştirilecek. Emirates’in haftada beş kez gerçekleştirilen Roma seferleri ve haftada üç kez yapılan Bologna seferleriyle birlikte, havayolunun İtalya’ya gerçekleştirdiği seferlerin toplam sayısı Temmuz ayında dört şehir için haftada 21 uçuşa ulaşacak. Emirates Venedik, Milano, Roma ve Bologna seferlerini modern ve konforlu geniş gövdeli Boeing 777-300ER uçağıyla gerçekleştirecek.

Emrates’in İtalya’daki uçuş hizmetlerini genişletmesi, yolcuların İtalya’ya varışta karantina olmaksızın seyahat etmesine izin veren “Covid Testli uçuş” düzenlemelerinin başlamasıyla gündeme geldi.

Emirates Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı  Şeyh Ahmed Bin Said Al Maktum yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Covid testli uçuş düzenlemelerini memnuniyetle karşılıyoruz, İtalya ve BAE yetkililerine, uluslararası seyahati kolaylaştırmak için gösterdikleri sürekli çabadan dolayı teşekkür etmek istiyoruz. BAE, İtalya ile güçlü ve uzun soluklu bir ilişkiye sahiptir ve hava bağlantısının güvenli bir şekilde yeniden başlaması karşılıklı ticaret ve turizmi güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Küresel bir ticaret merkezi olan ve 200’den fazla ülkeden gelen ziyaretçiye  ev sahipliği yapan Dubai ve BAE, dünya lideri aşılama programımızdan tatil ve eğlence tesisleri dahil tüm sektörler, okullar, işletmeler ve havalimanları genelinde uygulanan biyo-güvenlik protokollerine kadar, toplulukları salgında güvende tutmak için elinden geleni yapmıştır. Daha fazla ülkenin karantinasız seyahati kolaylaştırmak için benzer düzenlemeleri değerlendirmeye almasını umuyoruz.”

2 Haziran’dan itibaren geçerli olmak üzere, İtalya’ya seyahat eden 2 yaş ve üzeri Emirates yolcularının kalkıştan önce 48 saat boyunca geçerli olan negatif bir COVID-19 PCR-RT veya Hızlı Antijen testi sonucuna sahip olması gerekiyor. Yolcuların masrafları kendilerine ait olmak üzere İtalya’ya varışta bir Hızlı Antijen sürüntü testi yaptırması gerekiyor. İtalya’ya giriş şartlarıyla ilgili daha fazla bilgi için, yolcular emirates.com.tr’daki seyahat şartları sayfasını ziyaret edebilirler.

Emirates, seyahat stresini ortadan kaldırmaya odaklanmaya devam ederken, yolcularının gönül rahatlığı içinde seyahat etmeleri için,  sağlık ve hijyen   konularında sektöre liderlik etmektedir. Emirates yolcuları, yolculuklarının her adımında en güncel sağlık ve güvenlik tedbirlerinin uygulandığından emin bir şekilde seyahat ediyorlar. Ayrıca, havayolu kısa bir süre önce yolcuların Dubai havalimanında daha rahat etmesi için temassız teknolojiyi de hayata geçirdi.

Sağlık  ve güvenlik  tedbirleri konusunda gönül rahatlığı ile seyahat eden  yolcular, uçuş sınıfı fark etmeksizin havayolunun ödüllü uçuş içi eğlence sistemi ice üzerinden 4500'den fazla eğlence kanalının yanı sıra  gurme yemeklerin keyfini çıkarıyorlar.

Emirates, bu dinamik süreçte yolcuların ihtiyaçlarını ele alan yenilikçi ürün ve hizmetlerle sektöre liderlik etmeye devam ediyor. Kısa bir süre önce, havayolu yolcu hizmetleri çalışmalarını daha da ileriye taşıyarak daha da cömert ve esnek rezervasyon politikalarını hayata geçirdi, çoklu risk içeren seyahat sigortası teminatının kapsamını genişletti ve yolcularına mil ve statü geçerlilik sürelerini koruma imkanı verdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“IT’nin En İyi İşvereni” seçilen GittiGidiyor üst üste üçüncü kez Diversity Özel Ödülü’nü aldı

Nisan 2021’de Great Place to Work Enstitüsü tarafından açıklanan “Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi” 250-500 çalışan kategorisinde ikinci sırada yer alan Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi GittiGidiyor, 28 Mayıs’ta açıklanan özel ödüllere de damga vurdu. 

GPTW tarafından 3 özel ödüle layık görülen GittiGidiyor, 250’den fazla çalışanı bulunan şirketler arasında “IT’nin En İyi İşvereni” seçildi ve “Yaşam Boyu Öğrenme Özel Ödülü”nü kazandı. Üst üste üçüncü kez “Diversity Özel Ödülü”nü de alan GittiGidiyor, bu ödüle son 6 senede 5’inci kez layık görüldü. GittiGidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı, “Sadece sektörümüzün en iyi işvereni seçilmekle kalmayıp çeşitlilik ve dahil etme odaklı uygulamalarımızla da Türkiye’de iş dünyasına liderlik etmekten gurur duyuyoruz” dedi.

 

 

Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi GittiGidiyor, insanı odağına alan yaklaşımıyla önemli başarılara imza atmayı sürdürüyor. GittiGidiyor, nisan ayında Great Place to Work (GPTW) Enstitüsü tarafından açıklanan “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde ikinci sırada yer almasının ardından şimdi de başarılarını üç özel ödülle birden taçlandırdı. 

 

Çeşitlilik ve dahil etme politikasıyla öncü çalışmalara imza atan GittiGidiyor, üst üste üçüncü kez GPTW tarafından “Diversity Özel Ödülü”ne layık görüldü. İstikrarlı başarısını sürdüren GittiGidiyor, iş yerinde çeşitlilik konusundaki başarılı uygulamalarıyla bu ödülü son 6 senede 5’inci kez kazandı.

 

20’nci yaşını kutladığı 2021 yılını ödüllerle taçlandıran GittiGidiyor, Great Place to Work Enstitüsü tarafından açıklanan özel ödüller kapsamında, teknoloji sektöründe 250’den fazla çalışanı bulunan şirketler arasında birinci gelerek “IT’nin En İyi İşvereni” oldu. GittiGidiyor, kurumların çalışkanlarına kaynak sağlaması ile eğitim ve gelişime desteğinin ölçüldüğü kategoride de lider olarak “Yaşam Boyu Öğrenme Ödülü”nü aldı. 

 

“İşveren politikamızla liderlik ediyoruz”

Güvene ve eşitliğe dayanan kurum kültürünün GittiGidiyor’un başarısında önemli bir rolü olduğunu belirten GittiGidiyor Genel Müdürü ve eBay MENA Bölge Direktörü Öget Kantarcı, “GittiGidiyor’da çeşitliliğimizi ve farklı bakış açılarını bir zenginlik olarak görüyor ve bundan besleniyoruz. Hiyerarşiden uzak, demokratik bir anlayışla herkesin kendini ifade etmesine zemin sağlayan ve ekip ruhunun ön plana çıkaran bir kültürümüz var” dedi. GittiGidiyor’da çeşitlilik ve dahil etme konusunda önemli uygulamalar hayata geçirdiklerinin altını çizen Kantarcı, “Bu sene birbiri ardına önemli başarılara imza attık. GPTW-Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi’nde 250-500 çalışan kategorisinde ikinci sırada yer aldık. IT’nin En İyi İşvereni seçildik ve Diversity Özel Ödülü’nün sahibi olduk. Türkiye’de bu ödülü son 6 yılın 5’inde biz kazandık. Sadece sektörümüzün en iyi işvereni seçilmekle kalmayıp çeşitlilik ve dahil etme odaklı uygulamalarımızla da Türkiye’de iş dünyasına liderlik etmekten gurur duyuyoruz. Bu başarıda emeği geçen tüm GittiGidiyor ekibine teşekkür ediyorum. Daima en iyisini hedeflemeye, örnek uygulamalar geliştirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

 

“Gücümüzü eşitlik, çeşitlilik ve dahil etmeden alıyoruz” 

İhtiyaçlara göre değişen koşullara hızlı adapte edilebilen insan odaklı bir çalışan deneyiminin istikrarlı başarı getirdiğini vurgulayan GittiGidiyor CPCO’su (Chief People and Culture Officer) Murat Yüksel, “GittiGidiyor’da çalışma arkadaşlarımızı dinliyor, Çalışan Meclisimiz aracılığıyla tüm fikir ve eleştirileri değerlendiriyoruz. Beraber aldığımız her aksiyon, ekibin birliktelik ruhunu artırıyor ve mutlu bir çalışma ortamı sağlıyor. Gücümüzü DNA’mızda yer alan eşitlikçi, çeşitlilik ve dahil etmeyi benimseyen değerlerimizden alıyoruz. Son 5 yıldır GPTW-Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi’nde ilk 3’teyiz. GittiGidiyor olarak, 6 yılda 5 kez “Diversity Özel Ödülü”nü almış olmamız, farklı seslere kapımızın açık olduğunun ve kurum içinde yarattığımız eşitlikçi güven ortamının en güzel kanıtı. GittiGidiyor’daki bu değerli çalışma ortamına katkısı olan tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk yatırımcılar İngiltere pazarına açıldı

Londra’nın Türkiye’ye yakın global bir pazar olması açısından Türkler için önem taşıdığını vurgulayan GRED Turkiye CEO’su Knut Gaskjenn, “Londra en güvenilir ve stabil pazarlardan biri olması nedeni ile her zaman Türk yatırımcılar için öne çıkıyor” dedi.

 

Türkiye’nin global emlak markası GRED (Global Real Estate Development), resmi iş birliği içinde olduğu dünyanın sayılı gayrimenkul danışmanlık firmalarından Knight Frank ile gayrimenkul pazarındaki güncel yatırım fırsatlarını paylaştı. “Türkiye Gayrimenkul Fiyat Endeksinde Son Üç Çeyrekte 27’lik Artış İle En Çok Prim Yaşanan Global Pazarların Başında Geliyor” açıklamasında bulunan GRED Türkiye CEO’su Türker, GRED olarak her yıl açıklanan Knight Frank Servet Raporu için diğer ülkelerin yanı sıra Türkiye’den de veri toplanması ve   özellikle İstanbul şehrinin önemli global durakların arasında yer alması için geniş ve global bir ekiple ile her yıl kapsamlı anket çalışmaları yaptıklarını belirtti. GRED Türkiye CEO’su Türker sözlerine şöyle devam etti: “2019 yılından beri gerek özel sektör gerekse yerel yönetimlerle anket çalışmaları yaparak bu önemli rapora her yıl GRED olarak Türkiye adına katkıda bulunuyoruz. Bu sene de 2020 raporunda Türkiye için önemli verilerin yer bulmasını sağladık. 2020 – 2021 yılı çalışmalarımıza göre, gayrimenkul fiyat endekslerinde son üç çeyrekte üst üste 27’lik bir oranda yıllık fiyat artışı ile Türkiye gayrimenkulde en çok prim yaşanan pazarlardan biri olarak raporda önemli global duraklar arasında yer aldı. Bu rakam enflasyon oranlarına bakıldığında ise 13 seviyelerinde gerçek artışa denk geliyor. Bu durum global arenada bulunan yatırımcıların gözünde Türkiye adına yabancı yatırımcıyı da teşvik edici bir oran diyebiliriz” dedi.

 

Mevcut finansmanı kullanabilmek çok önemli

Türk yatırımcılara önerilerde bulunan Gaskjenn ve Türker, “Biz GRED olarak Türklerin sofistike pazarlık becerileri dahil olmak üzere, başta bize has pratik zeka ve iş yapış şekillerini anlayıp, aynı zamanda bu değerleri global deneyimlerimiz ile harmanlayıp köprü kurabilen yerel ama global danışmanlarız. Yatırımcılara, öncelikle tabii ki global pazarları sağlıklı değerlendirebilen, güvenilir, iç ve dış pazarda deneyimli, regule danışmanlar ile çalışmalarını öneriyoruz. Yatırım yapmayı düşündükleri pazarı iyice araştırmak, birden fazla seçeneği acele etmeden kıyaslamak, globalde yerel düzenlemeleri ve kanunları, vergi avantajlarını iyice araştırmak ve finansman seçeneklerine ulaşabilmek için mevcut finansmanı doğru kullanabilmek çok önemli” dedi. 

 

Pandemi dönemi ile global gayrimenkul pazarında doğan fırsatlar nedeni ile içe ve dışa yönelik olarak çift kanatta yatırımların arttığını belirten GRED Kurucu Ortağı ve İngiltere CEO’su Meltem Türker, “Çalıştığımız pek çok pazarda yatırımcılara bu dönemde güçlü teşvikler sunduk. Bu da faaliyet alanındaki hızı çok etkiledi. Örneğin İngiltere’de Covid-19 döneminde ev alımlarında emlak vergilerine birçok yeni düzenleme geldi. Gayrimenkul alımlarında £500 bin pound bandına kadar olan kısımda emlak vergisi kaldırıldı. Başta Mart 2021’e kadar geçerli olan bu yeni düzenleme akabinde uzatıldı. Bu teşvik İngiltere pazarında olumlu etkilere yol açtı. Özellikle İngiltere’de tarihi ve rekor seviyelerde bir alıcı pazarı yaşanmakta” diye konuştu.  

 

GRED Türkiye CEO’su Knut Gaskjenn ise yatırımcıların genellikle fiyatların düşüp düşmeyeceğini sorduğunu belirtirken, “GRED olarak çalıştığımız LondraNew York ve Hong Kong gibi arzın talepten az olduğu pazarlarda yatırımlar güvenli olmaya devam edecektir” dedi.

 

“Pandemi Sürecinde İngiltere Çok İyi Yönetildi”

 

Pandemi ile değişen Londra emlak piyasası ile ilgili de bilgi veren GRED Ingiltere CEO’su Türker şunları söyledi: “İngiltere genel anlamda çok iyi yönetildi. Gayrimenkul sektöründe özellikle alıcı pazarında yüz yılın rekor market seviyeleri görüldü. Bunda emlak vergilerinin 500 bin pound’a kadar olan kısmının kaldırılmasının yanı sıra, 95 seviyelerinde konut kredisi veren bankalar ve düşen konut kredisi oranları pazarda yükselen bir ivme dalgası oluşturdu. Her zaman değerli olan İngiltere pazarı başta Londra olmak üzere global alıcılar için de bir fırsat zamanına dönüştü.’’

 

Teknoloji Devi Apple’dan Dev Teknoloji Yatırımı

 

Thames nehri kıyısında bulunan Battersea Power Station’ın dikkat çeken lokasyonuna örnek olarak değinen Knut Gaskjenn, “Türkler Londra’da özellikle Chelsea bölgesini çok seviyor. Battersea Power Station projesi Chelsea’ye yürüme mesafesinde bulunuyor. Ayrıca Hyde Park’tan sonra en büyük ikinci yeşil alanlardan Battersea Park’a komşu olması ile öne çıkan proje, güçlü tarihi dokusu
ve Fosters + Partners imzalı mimarisi ile de dikkat çekiyor. Dünyaca ünlü teknoloji devi Apple, proje içine yaptığı yatırım ile Londra ana merkez kampüs ofislerini Battersea bölgesine taşımaya karar verdi. Teknoloji devinin böyle bir yatırım yapması, lokasyonu stratejik bir noktaya da taşıyor” diye konuştu. Apple’ın yeni kampüsü için 6 katı komple tahsis ettiğini belirten Gaskjenn, “Sadece Apple değil birçok önemli global şirket, dünyanın en iyi markaları Battersea Power Station içinde konumlandı” diye belirtti. 

 

Londra’nın Türkiye’ye yakın global bir Pazar olması açısından Türkler için önem taşıdığını da vurgulayan GRED Turkiye CEO’su Knut Gaskjenn ise, “Londra en güvenilir ve stabil pazarlardan biri olması nedeni ile her zaman Türk yatırımcılar için öne çıkıyor. Son yıllarda ekonomik ve politik ilişkilerin de olumlu olması, Londra’yı Türk yatırımcılar için dış pazarda diğer dünya şehirleri arasında farklı bir noktaya getirdi” dedi

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı