Aylık arşivler: Ekim 2021

Alper Erözer’den yeni şarkı: Saçları Sarı

Şarkıları, tarzı ve yakışıklılığıyla genç kuşağın sevilen ismi Alper Erözer, yeni teklisi ‘Saçları Sarı’ isimli yeni şarkısını 1 Ekim’de müzikseverlerin beğenisine sunuyor.

Sözü ve müziği Mert Kıyak, düzenlemesi Özkan Meydan imzalı parçanın Mix-Masteringini Dijital Meydan, görsel yönetmenliğini Eren Yıldız üstleniyor. Alişan Günay Yıldırım yönetmenliğinde çekilen video klip NetD Müzik kanalında yerini alacak. Erözer’in ’Saçları Sarı’ şarkısı DMC etiketiyle 1 Ekim Cuma günü tüm dijital müzik platformlarında yayınlandı.

 

 

17 şarkılık sürpriz albüm

 

Genç star Alper Erözer hayranlarına albüm müjdesi verdi. Hayranlarının karşısına bu defa sürprizlerle çıkmayı planlayan Alper Erözer’in birbirinden iddialı 17 şarkılık yeni albümü Ocak ayında sevenleri ile buluşuyor. Alper Erözer Prodüksiyon etiketiyle yayınlanacak olan albümdeki tüm şarkıların sözü ve müziği Alper Erözer imzalı. Aylardır stüdyoda sıkı bir çalışma temposu yürüterek hazırlıklarını tamamlayan Türk popunun genç ismi Alper Erözer 17 şarkılık albümde hayranlarını şaşırtacak sürprizler yapmaya hazırlanıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kıvılcımdan Küle: ‘Çağ Yangını’ GAİN’de

28 Temmuz 2021’de Manavgat’ta başlayan ve Türkiye’nin birçok ilinde aynı anda meydana gelen orman yangınları yaşadığımız en büyük doğa felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. GAİN, gazeteci-yazar Çınar Oskay’ın kıyametin boyutlarını yerinde incelediği orijinal belgeseli ‘Çağ Yangını’ ile bu felaketi tüm yönleriyle ele alan çok kapsamlı bir yapıma imza atıyor. Oskay, belgeselde yangının öncesini ve sıcak anlarını bölgede yaşayanların tanıklıklarıyla; nedenlerini, sonuçlarını ve bundan sonra yapılacakları her alandan uzmanlarla konuşarak masaya yatırıyor. ‘Çağ Yangını’ ilk bölümü ‘Cinayet’ ile 3 Ekim Pazar günü GAİN’de…

 

“27 Temmuz 2021’de yeryüzü cenneti Manavgat’ta her şey eskisi gibiydi. Şelale şırıl şırıl akıyor, binlerce turist keyifle tatil yapıyor ve Toroslar’da köylüler, hayvanlar, ağaçlar yemyeşil, cıvıl cıvıl bir hayat yaşıyordu. 28 Temmuz 2021 öğle saatlerindeyse Seki mevkiinde bir yangın başladı. Havadan müdahale geç geldi, yetersiz kaldı; yangın yan köylere, tepelere sıçradı. Manavgat cehenneme döndü. Tam 13 gün aralıksız yandı. 60 bin hektar orman, 200 köy yandı. Eski yeryüzü cenneti Manavgat artık yok. Ama sadece Manavgat değil, eski Marmaris, Selimiye, Turgut, Hisarönü, Mazı, Çökertme, Bodrum, Milas, Köyceğiz, Tunceli, Munzur, Hozat… Buralar da yok. Bunlar sadece bizim bildiklerimiz. Oysa görmediğimiz, bilmediğimiz haberini almadığımız bir sürü yerde milyonlarca ağaç daha yandı. Sizinle 2021 orman yangınlarının izinde bir gezintiye çıkacağız. Tarihimizin en büyük orman yangını felaketini ve sebeplerini yerinde anlamaya çalışacağız. Bir daha asla yaşanmaması için…”

 

Gazeteci-yazar Çınar Oskay’ın bu cümleleriyle açılan ‘Çağ Yangını’ Türkiye’nin yaşadığı en büyük orman yangını felaketini tüm yönleriyle ele alan en kapsamlı belgesel. Oskay, belgeselde yangının öncesini ve sıcak anlarını bölgede yaşayanların tanıklıklarıyla; nedenlerini, sonuçlarını ve bundan sonra yapılacakları her alandan uzmanlarla konuşarak masaya yatırıyor. Büyük Türkiye yangınının boyutlarını kıvılcımdan küle inceleyerek ortaya koyuyor.

 

Üç bölümlük belgesel ‘Çağ Yangını’nın ilk bölümü ‘Cinayet’te GAİN ekibinin çektiği yangın görüntüleri, görevlilerin ve gönüllülerin alevlere müdahale etme ve organize olma telaşını sıcağı sıcağına belgeliyor. Manavgat, Oymapınar, Sevinç Köyü, Cennet Vadisi, İçmeler, Orhaniye, Bayır Köyü, Köyceğiz, Beyobası, Mersin, Aydıncık gibi yangın bölgelerinde felaketi en acı haliyle yaşayanlar, öncesi ve sonrasıyla o yakıcı anları tüm duygularıyla aktarıyorlar. 

 

Torosların bilge kadını Pervin Ana yani Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, Yörüklerin yanan yaşam alanında adım adım bu kıyamete gidişimizi önleyemeyenlere, duyarsız kalanlara “Hodri meydan!” diyerek sesleniyor. Atıl bırakılan orman gözetleme kulelerinin yangınlardaki hayati önemini ise emektar görevli Süleyman Orak anlatıyor. Belgesel ekibi ve izleyici Manavgat yangınında ölen orman işçisi Erdal Tovka’yı Bergama’daki evlerinde anne-babasıyla birlikte anıyor. “Çağ Yangını”, sadece evleri ve işyerleri değil; anıları, emekleri, birikimleri, bugüne kadarki hayatları yanan yöre halkının “Hiçbir yere gidemeyiz; burada doğduk, burada öleceğiz” cümleleriyle, izleyiciye ‘küllerinden doğmanın’ nasıl mümkün olabileceğini düşündürüyor. 

 

Belgeselin ikinci ve üçüncü bölümlerinde ise kıyametin yaşandığı bölgelerin yanı sıra bu felaketin asıl sorumlularının kim olduğu sorusunun peşinde Munzur Vadisi’nden Ankara’ya, İzmir’den İstanbul’a bir araştırma yolculuğuna daha çıkılıyor.

 

Kıvılcımdan küle Türkiye’nin en büyük orman yangın felaketinin anatomisi GAİN’in orijinal belgeseli ‘Çağ Yangını’nda. ‘Çağ Yangını’ ilk bölümü ‘Cinayet’le 3 Ekim Pazar günü GAİN’de…

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Baksı Müzesi “Kıraçta Heykel” sergisini şiirsel enstantaneler ile Contemporary İstanbul’a taşıyor

Baksı  Müzesi’nin bulunduğu tepede kısa bir süre önce ziyarete açılan “Kıraçta Heykel” sergisi, Contemporary İstanbul kapsamında Tersane İstanbul’a geliyor. Farklı kuşaklardan dokuz sanatçının Baksı Tepesi’nden Çoruh’u seyre dalan heykelleri, manzaranın içinde, manzaraya karşı kıraçın hafızasını dinliyor. Yapıtlar kıraçtan tersaneye bir video aracılığıyla yol alıyor.

Çağdaş müzeciliği yepyeni bir anlayışla Anadolu’nun kültür varlıkları haritasına katan Baksı, 20. yıl kutlamaları kapsamında hayata geçirdiği “Kıraçta Heykel” sergisini özel bir video çalışması ile Contemporary İstanbul ziyaretçilerine sunmaya hazırlanıyor. 7-10 Ekim tarihleri arasında Tersane İstanbul’da gerçekleşecek sanat fuarında Baksı Müzesi, sanatseverleri heykellerin rehberlik ettiği bu şiirsel yolculuğa ortak olmaya davet ediyor. Sergide, Erdal Duman, Günnur Özsoy, Hüsamettin Koçan, İbrahim Koç, Kemal Tufan, Mike Berg, Nermin Er, Osman Dinç ve Yunus Tonkuş’un yapıtları yer alıyor.

Anadolu’nun kadim bir köşesinden bugüne dair mesajlar 

Baksı tepesinden Çoruh nehrini seyreden heykellerin, içine yerleştikleri coğrafyayla yeni anlamlar kazandığını ve bu kadim mekâna taze bir bakış getirdiğini ifade eden Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, serginin ortaya çıkış hikâyesini ve çağrıştırdığı duyguları şöyle ifade ediyor: 

Baksı’nın 65 yıldır değişmeden kalmış kıraç tepesi çocukluk anılarımda önemli bir yere sahip. Baksı ve yenilik aslında iç içe kavramlar. Baksı bizim köyün eski adıdır. Türkmenlerin yerleştiği bu köyde onu bize anlatan adak ağacı Huykesen de yıllardır sessizliğiyle orada yaşayanların dileklerini, beklentilerini, sırlarını paylaştı; herkese umut verdi. Bizim heykeller acaba adak ağacının derin kökleriyle o tepede buluşur mu diye bir umudum var. O olmasa bile heykeller, o sonsuz yaşlı tepenin sunduğu umudu ve beklenti zenginliğini çağın insanına taşır ümidi çok da abartılı olmasa gerek. Belki de o tepede Baksı Müzesi, heykel için yeni bir yaşam öneriyor. Ve bu çok boyutlu, çok renkli yaşam, günümüz sanatının çok yönlü enerjisini bize göndermekle kalmıyor, bizi oraya çağırıyor.” 

Heykellerin bu sessiz çağrısını Contemporary İstanbul’da geniş bir ziyaretçi topluluğuna ve uluslararası sanat çevrelerine ulaştırmaktan mutluluk duyduklarını dile getiren Koçan, Anadolu’dan ilham alan ve ona yeni değerler katan sanatçıların yapıtlarını yerinde görmek isteyenleri Baksı Müzesi’ne davet etti.

“Kıraçta Heykel” sergisinden görüntülerle hazırlanan video çalışması, Contemporary İstanbul kapsamında 7-10 Ekim tarihleri arasında Tersane İstanbul’da, T6 Salonu B1-211 numaralı Baksı Müzesi standında izlenebilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Emirates, Expo 2020 Boyunca Dubai’de Yolcularına Yeni Ayrıcalıklar Sunuyor

Emirates, altı aylık EXPO 2020 Dubai serüveni boyunca şehre gelecek veya burada konaklayacak yolcularına yepyeni olanaklar sunmaya devam ediyor.

Emirates yolcuları yalnızca biniş kartlarını göstererek, eski ve yeni Dubai’yi panoramik bir açıdan görme imkanı sunan şehrin ikonik ve ilgi çekici yapılarından biri olanDubai Frame'i ücretsiz ziyaret edebilecekler. Ayrıca, yolcular Emirates biniş kartları sayesinde Dubai ve BAE genelindeki 500'ü aşkın seçkin mağaza, restoran ve eğlence merkezindeki cazip indirimlerden ve avantajlardan faydalanabilecekler. 

Dubai'yi ziyaret eden veya Dubai'den aktarma yapan Emirates yolcuları, dünyanın en dinamik küresel şehirlerinden birini keşfetmek için otel konaklama seçeneklerini yolculuk programlarına kolayca dahil edebilecekler. Emirates, yolcularına çok sayıda otel seçeneği ile 100'den fazla konaklama imkanı sunuyor. Bu olanaklar arasında 24 saat özel check-in imkânı, ücretsiz kahvaltı, özel tur fiyatları ve çok daha fazlası bulunuyor. Yolcular kampanya dahilindeki Emirates Dubai otel konaklamaları için kendi seyahat acenteleri aracılığıyla rezervasyon yaptırabilirler.

 

Dubai'yi ailenizle birlikte mi yoksa yalnız mı keşfetmek istiyorsunuz? Bir şehir turu veya plaj kaçamağı yapmak veya eşsiz bir çöl deneyimi mi yaşamak istiyorsunuz? Dubai'de her bütçeye uygun bir aktivite bulabilirsiniz. 

 

Bu kış kesinlikle Dubai’de olmak isteyeceksiniz. Dubai birinci sınıf kültürel organizasyonların ve spor müsabakalarının yer aldığı heyecan verici programların yanı sıra, Ekim 2021 ve Mart 2022 ayları arasında düzenlenen Expo 2020 fuarı süresince tüm dünyaya ev sahipliği yapacak. 

 

Expo 2020'nin Ana Ortağı ve Resmi Havayolu Sponsoru Emirates, 120 uçuşnoktasını Dubai'ye bağlayan uçuş ağıyla Expo 2020'yi ziyaretçileriyle buluşturmayı sabırsızlıkla bekliyor. 

 

18 yaşın üzerindeki EXPO 2020 ziyaretçilerinin COVID-19 aşılarını tam olarak yaptırmış olmaları, aşı olmayan ziyaretçilerin ise son 72 saat içerisinde alınmış negatif PCR testi sonucuna sahip olmaları gerekiyor.

 

Emirates, Expo 2020 ziyaretçilerine Dubai'ye vardıktan sonra ücretsiz PCR testi yaptırma olanağı sunuyor. Yolcuların Dubai Uluslararası Havalimanı Terminal 3'teki gelen yolcu salonunda kurulan özel test odasında ücretsiz test yaptırmak için Expo 2020 biletlerini göstermeleri yeterli olacak. Ücretsiz PCR testi, Expo 2020 fuar alanında kurulacak test merkezinde de yaptırılabilecek.

 

Emirates'in güncel promosyonları:

 

  • Ücretsiz Bir Günlük Emirates Expo Giriş Bileti: Sabırsızlıkla beklenen Expo 2020 mega etkinliği boyunca diledikleri tarihte Dubai'yi ziyaret eden veya Dubai üzerinden seyahat eden Emirates yolcuları, Emirates'ten satın aldıkları her uçuş bileti için ücretsiz bir günlük Emirates Expo Giriş Bileti hakkı kazanacak.

 

Dubai'de dakika başına bir mil kazanın: Emirates yolcuları, 1 Ekim 2021 ve 31 Mart 2022 tarihleri arasında Dubai'de geçirecekleri her bir dakika için 1 Skywards Mili kazanma şansına sahip olacak. Programa 31 Mart 2022 tarihinden önce kayıt yaptıran yeni ve mevcut  Emirates Skywards üyeleri kampanyaya  Emirates.com.tr üzerinden kayıt yaptırarak   5000 Mile kadar mil kazanabilirler. Kampanya Expo 2020 Dubai süresince yapılacak seyahatler için 1 Ağustos 2021 ve 31 Mart 2022 tarihleri arasında satın alınan tüm Emirates biletlerinde geçerlidir. Emirates tarafından pazarlanan ve Flydubai tarafından Emirates (EK) uçuş numarası ile gerçekleştirilen uçuşlar da kampanya  kapsamında yer alıyor.
 

 

Emirates, uluslararası sınırların açılması ve seyahat kısıtlamalarının hafiflemesiyle birlikte 120 uçuş  noktasında yolcu hizmeti vermeye devam etmektedir ve halen İstanbul'dan Dubai'ye haftada 17 sefer düzenlemektedir.

 

 

Emirates ile seyahat:

 

Sağlık: Birinci önceliği yolcularının sağlığı  olan Emirates, yolculuğun her adımına yönelik bir dizi kapsamlı güvenlik önlemi aldı. Havayolu ayrıca yakın zamanda temassız teknolojiyi uygulamaya koyup sunduğu dijital doğrulama hizmeti kapasitesini artırarak yolcularına bu yaz IATA Travel Pass’i kullanmaları için daha fazla fırsat sunmuştur.

 

Seyahat güvencesi: Emirates, bu değişken dönemde yolcuların ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ürün ve hizmetlerle sektöre liderlik etmeye devam ediyor. Havayolu yakın zamanda, daha  cömert ve esnek rezervasyon politikalarını uzatarak, çoklu risk içeren seyahat sigortasının kapsamını genişleterek ve yolcu sadakat programının üyelerine mil ve statü geçerlilik sürelerini koruma imkanı vererek yolcularına sunduğu hizmeti  daha da ileriye taşıdı.

 

Yolculara kendi ülkelerinde hükümetin en güncel seyahat kısıtlamalarını kontrol etmelerini ve seyahat ettikleri noktalardaki seyahat gereklilikleri hakkında bilgi sahibi olmaları tavsiye edilmektedir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Bölgesi’nden Eylül ayında 2 milyar 550 milyon dolar ihracat

Türkiye, Eylül ayında 20 milyar 800 milyon dolarlık ihracat performansıyla tarihi bir başarıya imza atarken, Ege Bölgesi Türkiye'nin ihracatına 2 milyar 550 milyon dolarlık katkı sağladı.

 

Ege Bölgesi'nin Eylül ayındaki 2 milyar 550 milyon dolarlık ihracatının 1 milyar 487 milyon dolarlık kısmını Ege İhracatçı Birlikleri kayda aldı. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 11 tanesi 2020 yılı Eylül ayına göre ihracatlarını artırmayı başardı.

 

Ege İhracatçı Birlikleri 2021 yılının Ocak – Eylül döneminde ihracatını yüzde 27'lik artışla 9 milyar 298 milyon dolardan, 11 milyar 820 milyon dolara taşırken, EİB'nin son 1 yıllık ihracat performansı yüzde 21'lik artışla 12 milyar 793 milyon dolardan 15 milyar 525 milyon dolara çıktı.

 

Sanayi sektörleri EİB'nin ihracatına yüzde 26'lık artışla 819 milyon dolarlık katkı sağlarken, tarım sektörleri 571 milyon dolar ihracat yaptı. Madencilik sektörü 97 milyon dolar dışsatıma imza attı.

 

Zirve demir ve konfeksiyon sektörlerinin 

 

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği 200 milyon dolarlık performansla zirvedeki yerini sağlamlaştırırken, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 135 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

 

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 118 milyon dolar dövizi Türkiye'ye kazandırırken, ihracatını yüzde 38 geliştiren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği 115,5 milyon dolar ihracata imza attı.

 

Ege Tütün İhracatçıları Birliği 98 milyon dolar, Ege Maden İhracatçıları Birliği ise; 97 milyon dolar ihracat yaptı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 89 milyon dolar ihracatı kayda alırken, ihracatını yüzde 28 arttıran Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 71 milyon dolarlık performansa ulaştı.

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 59'luk ihracat yükselişiyle ihracatını 36 milyon dolardan 58 milyon dolara taşırken, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 23 milyon dolar dövizi hanesine yazdırdı.

 

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Eylül ayında ihracatını yüzde 101'lik artışla 9,3 milyon dolardan 18,7 milyon dolara taşıdı ve ihracatını ikiye katladı. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ihracatını 15,6 milyon dolara çıkarırken ihracatını yüzde 33 yükseltti.

 

Eskinazi: "Lojistik altyapımızı ihracat hedeflerimizle uyumlu olarak geliştirmeliyiz"

 

Türkiye'nin 5 yıllık vadede 300 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu, Ege Bölgesi'nin bu ihracat rakamına 45 milyar dolarlık katkı sağlamayı amaçladığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye'nin lojistik altyapısının 300 milyar dolar ihracat hacmine cevap verebilmesi için Türkiye'nin lojistik sektörüne yatırım yapması gerektiği uyarısında bulundu.

 

Türk Lojistik sektörünün insan kaynağı, limanlar, TIR ve araç parkına yatırım yapması gerektiğinin altını çizen Eskinazi, "Pandemi sonrasında küresel tedarik zincirinde aksamalar yaşandı. Navlun fiyatlarında 10 kata varan fiyat artışları oldu. Dünya'nın ve özellikle Avrupa'nın tercihleri Uzakdoğu'dan Türkiye'ye kayıyor. Bu talep artışına cevap verebilmek için lojistik sektörümüzü güçlendirmeliyiz. İzmir Kemalpaşa'da kurulması planlanan Lojistik Merkezi hızlı bir şekilde devreye girmeli, İzmir'i lojistik üssü haline getirmeliyiz" diye konuştu.

 

İzmir 1 milyar 316 milyon dolar ihracat yaptı

 

İzmir 1 milyar 316 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi ihracatının yüzde 52'sini tek başına gerçekleştirdi. İzmir, 2020 yılı Eylül ayındaki 1 milyar 83 milyon dolarlık ihracatını 233 milyon dolar arttırmayı başardı.

 

Manisa, 2020 yılı Eylül ayındaki 406 milyon dolar olan ihracatını yüzde 16'lık gelişimle 468,7 milyon dolara taşırken, Denizli ihracatını yüzde 32 arttırarak 323 milyon dolardan 425 milyon dolara getirdi.

 

Balıkesir ihracatını yüzde 52 arttırarak 54,8 milyon dolardan 83,5 milyon dolara çıkarırken Ege Bölgesi'nde iller sıralamasında dördüncü basamağın sahibi oldu.

 

Aydın, Eylül ayında 80,4 milyon dolarlık ihracat yaparken aylık bazda 80 milyon dolar barajını ilk kez aşmayı başardı. Muğla 67,2 milyon dolarlık performans ortaya koyarken, Kütahya 38,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

 

Ege Bölgesi illeri arasında ihracat artış rekortmeni yüzde 60'la Uşak oldu. 2020 yılı Eylül ayında 22 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Uşak, 2021 yılı Eylül ayında 36,2 milyon dolar dövizi Türkiye'ye kazandırmayı başardı. Afyon'un 2021 yılı Eylül ayı ihracatı ise; 35,4 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

SunExpress, üçüncü kez Türkiye’nin en iyi tatil havayolu seçildi

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, uluslararası hava taşımacılığı derecelendirme kuruluşu Skytrax tarafından ‘Türkiye’nin En İyi Tatil Havayolu’ seçildi.

 

Ürün ve hizmetlerden personel servisine, temizlik ve uçuş içi eğlenceye kadar pek çok kriterin dikkate alındığı ve yolcu seçimleri ve puanlamalarına göre belirlenen sıralamada üst üste 3 yıldır ‘Türkiye’nin En İyi Tatil Havayolu’ seçilen SunExpress, ‘Dünyanın En İyi Tatil Havayolu’ kategorisinde ise bu yıl da ilk 10’da yer almayı başardı.

 

1999 yılından bu yana düzenlenen ve havacılık sektörünün Oscar’ları kabul edilen Skytrax ödülleri, bu yıl dün çapında 100’den fazla ülkeden 13 milyonun üzerinde yolcunun tercihleri ile belirlendi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Efes Selçuk Belediyesi Tarımsal Kalkınma Zirvesi’nde yerini aldı

Efes Selçuk Belediyesi CHP’li Belediyeler Tarımsal Kalkınma Zirvesi’ne katıldı. 30 Eylül – 2 Ekim tarihleri arasında, Avrasya Gösteri Merkezi’nde, “Tarımsal kalkınmada yeni politikalar ve üretici odaklı çözümler” sloganıyla düzenlenen 160 belediye ve 300 kooperatifin katıldığı zirvede Efes Tarlası Yaşam Köyü ile yeni bir toprak hikâyesi yazan Efes Selçuk Belediyesi, tarımsal değerleri ile yüzlerce ziyaretçiyi ağırlamaya devam ediyor.

CHP’li Belediyeler Tarımsal Kalkınma Zirvesi’nin açılış töreninde bir sunum yapan CHP Bursa Milletvekili ve Tarımsal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal, yaptığı sunumda CHP’li belediyelerin tarımsal anlamda yaptığı çalışmalar ve gerçekleştirmiş olduğu projelerden bahsetti.  CHP’li büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin tarımsal kalkınma adına yaptığı çalışmalara değinen Sarıbal, Efes Tarlası Yaşam Köyü ve Efes Tarlası Bakkalı’na da sunumunda yer verdi.

Açılış Programı’nın ardından Tarımsal Kalkınma Zirvesi stantların gezilmesiyle devam etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da Efes Selçuk standını ziyaret edenler arasında yer aldı. Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na mürver şurubu ikram etti.

BAŞKAN SENGEL: ZİRVE VERİMLİ GEÇİYOR

CHP’li belediyelerin katılımı ile gerçekleşen Tarımsal Kalkınma Zirvesi’nin belediyelerin birbirleriyle etkileşim halinde olabilecekleri bir zirve olması açısından önemli olduğunu belirten Başkan Sengel; “ Burada üretici ve tüketicinin bir arada olması, belediyelerin de bu işin içerisinde bulunması hepimiz için inanılmaz büyük bir heyecan ve bir çoğalmaya sebep oldu. İlk gün çok faydalı bilgilerle donatıldık. Tarımdan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal’ın ve CHP Parti Meclisi Üyesi Gökhan Günaydın’ın vermiş olduğu bilgiler ve CHP’nin tarıma bakış açısı ortaya koyduğu çok verimli ve hepimiz için önemli bilgilerle zirvenin ilk gününü geçirdik” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

DEVA Partisi’nden Tarım ve Orman Bakanına: ‘Çiftçimiz kayırılmak değil destek istiyor’

DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Çiftçimizin zarar ettiği bir ürün yok, toplumda kayırılan bir kesim varsa çiftçilerdir” ifadelerini “Çiftçimiz kayırılmak değil hak ettiği destekleri bekliyor” sözleriyle eleştirdi. Tarım sektöründe atacakları adımları hatırlatan Aydemir, Pakdemirli’ye 14 soru yöneltti.

 

 

‘Tarım Bakanı sahaya inip üreticiyle yan yana gelmiyor’

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, geçen hafta İzmir’de Küçük Menderes Havzası Tarım ve Orman Sektör Buluşmasında yaptığı konuşmayı evlere şenlik olarak niteleyen Aydemir şunları söyledi:

 

“Pakdemirli’nin sözleri iktidarın, popülizmin de ötesinde artık hakikat-ötesi denen, gerçeklikten tamamen kopuşun, yalanın siyaseten meşrulaştırılmasının ve hakikatin önemsizleştirilmesinin tezahürüdür. Oysaki çiftçimiz hak ettiği desteği alamamaktan, iktidara seslerini duyuramamaktan hatta cezalandırılmaktan şikayetçi. Sayın Bakan sahaya inip, birkaç üretici ile bir araya gelme cesaretini gösterse çiftçimizin neden, nasıl ve ne kadar zarar ettiğini, yok olmamak için verdiği mücadeleyi ilk ağızdan dinleme imkânı bulacaktır.”

 

‘Üretici derdine deva arıyor’

“Çiftçimizin aklıyla alay etmeyin Sayın Bakan. Çiftçimiz zarar etmediği için mi traktörüne, toprağına haciz geliyor? Emektar çiftçimiz iktidardan herhangi bir ayrıcalık, hele de ‘kayrılmak’ istemiyor. Söz verilip de bu zamana kadar ödenmeyen desteklerin acilen ödenmesini talep ediyor. 2021 üretim yılının desteklerinin derhal açıklanmasını bekliyor. Döviz kurundaki yükselmenin de etkisiyle sürekli artan girdi fiyatlarıyla zarar eden üretici, iktidarın gerçeklikten kopuk söylemlerinden iyice bunaldı. Üretici derdine deva arıyor.”

 

‘DEVA iktidarında çiftçimizin traktörüne, toprağına haciz gelmeyecek’

DEVA Partisi’nin Tarım Eylem Planını hatırlatan Aydemir şunları söyledi:

 

“Tarım desteklerini, yani çiftçinin üreteceği ürüne verileceğimiz destekleri önceden bilmesi ve gelir istikrarı için üretim yapılan yıl açıklayacak ve aynı yıl içinde ödeyeceğiz. Çiftçimizin kullandığı mazot ÖTV’sini çiftçimize geri vereceğiz. Çiftçimize kullandığı gübrenin yüzde 50’sini destek olarak vereceğiz. Yem bitkilerinin kullanımına yüzde 50’ye kadar destek vereceğiz. Tarımsal kredilerin geri ödeme zamanını ve taksitlerini hasat dönemine göre belirleyeceğiz. Çiftçilerimizin kredi borçlarını en az 2 yıl faizsiz olarak yapılandıracağız. Çiftçimizin traktörüne, toprağına haciz gelmeyecek. Ziraat Bankası yeniden çiftçinin bankası olacak. İktidarımızın ilk 5 yılında sulama yatırımlarını bitirecek, toprağı su ile buluşturacak ve kuraklığı kader olmaktan çıkaracağız.”

 

‘DEVA Partisi olarak Sayın Pakdemirli’ye soruyoruz’

Aydemir, Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:

 

  1. Çiftçimiz iktidar tarafından kayırılıyor mu, yoksa bizim sahada gördüğümüz üzere üretimi bırakmamak için can havliyle mücadele mi ediyor?
  2. Pandemi döneminde yaşanan zorluklara rağmen üretime devam eden çiftçimiz, güncel halde birçok ürünün ithalatında gümrük vergisi sıfırlanarak kayırılıyor mu, cezalandırılıyor mu?
  3. Mayıs-Haziran 2020'de kredi borçlarının 6 ay süreyle ve yine faizli olarak ertelenmesi dışında çiftçimize büyük müteahhitlerin borç faizlerinin silinmesi gibi bir destek/hibe paketi açıklandı mı?
  4. Çiftçiyi kayırmaktan kastedilen 2019'da ödenmesi gereken desteklerin 2020’de ödenmesi midir? 2021-2022 sezonu yaklaşırken ne destek alacağını bilmeyen üretici ne ekeceğine nasıl karar verecek? Geçtiğimiz yıldan kalan desteklerin akıbeti nedir?
  5. Besicilerin karkas et maliyeti 46 TL/Kg olarak ilan edilirken 41 TL/Kg fiyat ile Et ve Süt Kurumu neden alım yapmıyor? Üreticinin maliyet altında satış yapmak zorunda bırakılması besicileri, çiftçileri kayırmak mı oluyor?
  6. Hayvan yetiştiricisinin en büyük gider kalemlerinden olan yem fiyatlarından haberiniz var mı?  Kendi bakanlığınızın açıkladığı verilere göre bile yem fiyatı son bir yılda yüzde 60’ın üzerinde arttı. Saman gibi kaba yemlerde artış yüzde 100 seviyesinde. Süt inekleri kâr edildiği için mi kesime gidiyor?
  7. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin fiyatının son üç yılda yüzde 168 arttığından haberiniz var mı?
  8. Zirai ilaçların fiyatlarının yüzde 75 civarında arttığından haberdar mısınız?
  9. Çiğ sütün referans fiyatı, Haziran 2021-Ocak 2022 arası litre başına 3 lira 20 kuruş olarak belirlenmişken sütün çok büyük bölümünün 3 TL'nin altında satıldığını biliyor musunuz? Mayıs 2021'de ödeyeceğiz diye taahhüt ettiniz çiğ süt destekleme primini ne zaman ödeyeceksiniz? Ekim 2020’de litre başına 40 kuruş olan çiğ süt destekleme primini, tüm girdi fiyatları fahiş oranda artarken neden 20 kuruşa düşürdünüz?
  10. Ekim ayına girdik ve 2021 ürün tarım desteklerini hâlâ açıklamadınız. Çiftçimiz 2022 ürünü olan buğday, arpa, nohut, mercimek vb. ekimi yaptı/yapıyor. Çiftçinin ürün bazında ne kadar destek alacağını bilmeye hakkı yok mu? Destekleri açıklamak için talimat mı bekliyorsunuz?
  11. Büyük bir belirsizlik var. Destekler belli değil, girdi fiyatları artıyor. Çiftçiler bu zor şartlarda üretimi sürdürmeye çalışırken, bakanlık sadece seyrediyor. Çiftçi böyle mi kayırılıyor?
  12. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan kuraklığın rekoltede yarattığı düşüşü net olarak biliyor musunuz? Ülkemizde sağlıklı tarımsal sayısal veriler toplanıyor mu? Yoksa tahmin/temennilerle mi konuşuyorsunuz?
  13. Kuraklığa ilave olarak, yıllık yüzde 250 civarında artan gübre fiyatları varken; örnek olarak 6.000 TL/Ton fiyata yaklaşan üre gübresini çiftçimiz nasıl alacak? Gübre fiyatlarında küresel olarak yaşanan artıştan çiftçimiz nasıl korunacak? Bütün bir gübre sanayi 95 oranında ithalata bağımlı hale gelirken siz iktidarda değil miydiniz?
  14. TMO ihalelerinde oluşan fahiş fiyatlar ile aslında kâr eden Rus çiftçisi olmasın? Yerli üreticiden 1.750 TL/Ton fiyatla alınan arpa Rus çiftçisinden 2.800 TL/Ton fiyat ile alınmıyor mu? Bu fiyatlar ile alınıp 2.000 TL/Ton fiyata üreticilere satılan arpanın getirdiği TMO’nun görev zararlarını şeffaf bir şekilde paylaşmaya cesaretiniz var mı?

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu kadarına da pes dedirtecek olay Esra Erol’da yaşandı.

9 yıllık evli çift tüm Türkiye’yi yaşadıklarıyla şaşırttı. Ersin Kurucu Esra Erol’un programına katılarak “Eşim Sonay Kurucu Tiktoktan tanıştığımız ve dolandırmak istediğimiz adama kaçtı” dedi.
Esra Erol, “Duyduklarım doğru mu” diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Ersin Kurucu, eşinin Tiktoktan tanıştıkları Abdülhakim A. ile yemeğe çıktığını ve kendisinin de karısını bir arka masadan takip ettiğini, amaçlarının ise 36 Bin değerindeki bilezik aldırmak olduğunu söyledi. Ancak işleri umduğu gibi gitmeyen Ersin Kurucu’nun karısı iki çocuğunu da alarak Abdülhakim A.’ya kaçtı.
Canlı yayında yüzleşen çiftin söyledikleri herkesi şoke etti. Yayına dahil olan Abdülhakim A. İse “Evet bende evliyim. Karıma bu durumu izah ettim. Eşim kabul etmedi. Ama ben Sonay’ı seviyorum. Onu bırakamam” diyerek ikinci şok dalgası yarattı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bu çağ, bireysel dehanın çağı değil, takımsal dehanın çağı”

Pozitif liderlikte olması gerekenlerden birinin takım çalışmasının önemine inanmak olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çağın liderliğinde 21. Yüzyıl becerilerinin de bulunması gerekir.   21. yüzyıl becerileri, liderlik kavramını değiştirdi. Bu becerilerden biri, takım çalışmasına yatkınlıktır. Takım çalışması bu zamanda çok önemli. Bu çağ, bireysel dehanın çağı değil, takımsal dehanın çağı.”dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif liderlikte güven duygusu oluşturma, iyi ilişkiler kurma, eleştiriye açık olma gibi özelliklerin de bulunduğunu söyledi.

 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif liderlik kavramına ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

“Pozitif liderlik” kavramının aslında “bilimsel liderlik” denilen kavramla da çok örtüştüğünü belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Liderlikte genellikle bilinen klasik liderlik vardır. Mevcudu olan bir işi çok iyi götüren klasik liderler vardır ama o tarz liderler kutunun dışında düşünemez. Mevcudu en iyi şekilde yönetme konusunda oldukça başarılıdırlar. Yeni durumları krizleri yönetemezler. Kriz durumunda genellikle birçok aile şirketinin dağılmasının nedeni, klasik liderlik anlayışıdır. Klasik liderlikle yürüyen şirketler krizlerde dağılabiliyor. ” dedi.

 

Pozitif liderlikte gelişmiş tahmin yeteneği vardır

 

Bazı şirketlerin kuruluşunda müthiş bir liderlik olduğunu ama şirketin devam etmesi aşamasında geleceği tahmin edememe gibi sorunların bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dünyada da benzer örneklerin bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şirketler liderlik hatasından birçok fırsatı kaybettiler. Pozitif liderliğin en büyük özelliği tahmin yeteneğinin gelişmiş olmasıdır. Liderler, mevcudu çok iyi götürürler. Karizmatik liderler, fırtınadan çok iyi çıkarlar ama gerçek liderler, bilimsel liderler yani pozitif liderler fırtınaya yakalanmamayı başarırlar. Krizi yönetmek yerine krizin çıkmamasına yönelik ya da öncüllerini yakalayıp ona göre hareket ederler.” diye konuştu.

 

Negatif liderlikte zihnin hatayı düzeltme odaklı çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kriz çıktığı zaman krizi yönetme odaklı çalışıyor. Oysa  kriz çıkmasın diye önlem almak, kriz analizi yapmak, kriz planı yapmak, gelecekle ilgili analiz yapmak, krize hazırlıktan önce kriz analizi yapabilmek çok önemlidir. Gelecekteki ihtiyaçlarla ilgili analiz yapılması gerekir.” dedi. 

 

Bilimsel lider, iyi ilişki kurar

 

Bilimsel liderlikte kişinin “Ben her şeyi biliyorum” duygusuyla hareket etmeyeceğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu tarz lider, tecrübe sahibi birinden yardım almaya çalışır. Önce kendisiyle sonra da çalışanlarla iyi ilişki kurar. Bu tip liderler dış denetçilere ve eleştirilere açıktır. Eleştiriye açık olmak önemlidir. Eleştiriye açık olmayan kişiler pozitif lider olamıyorlar. Eleştiriye açık olmak kolay değildir. Klasik liderler bunu yapamazlar ve karizmatik liderler eleştiriden çok rahatsız olurlar.” dedi.

 

Pozitif liderlikte eleştiri hediye gibi görülür

 

“Asıl liderlik, kendi kendimizin lideri olmaktır” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Buna nöroliderlik diyoruz yani beyin kimyamızı yönetebilmek, öfkemizi, dürtülerimizi, arzularımızı yönetebilmek, özeleştiri yapabilmek, bunları başarabilmek önemlidir. Burada kişi karşı tarafın eleştirisine olumlu yönden bakar. ‘Eğer haklıysa bana yardım ediyor’ diye düşünür, eleştiriyi armağan gibi görür pozitif lider ve eleştirilmesine bakar işine yarıyorsa kullanır yaramıyorsa yoluna devam eder. Eleştiriyi kabul edemeyen kişiler, ilerleyemezler ve aynı yerde kalırlar.” dedi.

 

Pozitif liderlikte güven esastır

 

Pozitif yani bilimsel liderlikte güven esas, kuşku istisna olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 2009 yılında 54 bin kişinin üzerinde yapılan bir çalışma var. Çalışmaya katılanlara ‘Lider ya da yöneticinizin nasıl olmasını istersiniz?’ sorusu soruluyor. Birinci sırada güvenilir ve dürüst olması gerektiği belirtiliyor. İkinci sırada insan odaklı, üçüncü sırada iletişime açık olması bekleniyor. Yani liderlikte açık, şeffaf ve dürüst odaklı bir bakış açısı önemlidir. Liderlik çemberinin ortasında güven vardır. Etrafında yeterlilik, değerler ve sosyal zeka yer alıyor. Sevgi arttığı zaman güven de artıyor. Sevgi azalınca güven de azalıyor. Aralarında nedensellik ilişkisi var. Sevgi azalınca korku artıyor. Korku artınca güven zayıflıyor. Sevgi, korku ve güven üçü bir döngü içerisindedir.” diye konuştu.

 

Negatif liderlik başarılı olamıyor

 

İçerisinde bulunduğumuz çağda liderlik stilinin değiştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çağda negatif liderlik başarılı olamıyor. Eski çağlarda geleneksel sistemlerde hızlı ve kesin sonuç almak için korkutan, tehdit eden, hızla sonuç alan bir liderlik anlayışı vardı. O lider gücü kaybettiği zaman da sokakta dolaşamaz hale geliyor. Bunun örnekleri tarihte vardır. Napolyon ve Hitler  bu tarz liderlerdir. Korkuyla yönetiyorlar. Pozitif liderlik zor bir iştir. Sabırlı olmak gerekiyor, yetenek ağırlıklı düşünmek gerekiyor, kişilerin iyi özelliklerini bulup, yakalayıp ortaya çıkartmak gerekiyor.”dedi.

 

Çocuk söylenene değil, yapılana bakıyor

 

“Ailede de liderlik önemlidir” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ailedeki tutum hatalarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Çocuklar genellikle anne ve babanın söylediklerine değil, yaptıklarına bakarlar. Ebeveynlerin söyledikleriyle yaptıkları uyumluysa çocuk onu modellemeye çalışır. Ama söylediği başka, yaptığı başkaysa çocuk o anda işine gelen hangisiyse onu modellemeye çalışır. Onun için anne ve babanın kendi içinde uyum olması önemlidir. Tutarsız disiplin zararlıdır. Bir gün evet dediğine ertesi gün hayır diyor. Bu tip tutarsızlıklar, çocuğun zihninde bölünmelere yol açıyor. Evde uygulanan iyi polis-kötü polis yöntemi de hatalıdır. Çocuk eğitiminde iyi polis kötü polis olmaz. Sorgulama tekniğidir bu, ailede yönetim tekniği değildir. Bu tarzdaki manipülatif yaklaşımlar çocukta ilerde manipülatif bir kişilik ortaya çıkar.” 

 

Yalancının mumu yatsıyı beklemiyor…

 

Bizim kültürümüzde zaman zaman baskı ve korku kültürünün ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Korku kültürü etkisiyle korkutarak sonuç almaya çalışıyoruz. Halbuki bu çağda korku kültürünün değil, güven kültürünün önemli olduğu bir dünyaya gidiyoruz çünkü açık, şeffaf iletişim var. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar deniyordu şimdi yalancının mumu internete kadar yanıyor, yatsıyı beklemiyor. O nedenle çocuğumuza şaka bile olsa yalan söylememek gerekiyor. Güven esaslı liderlik önemli. Bunun için de kişi önce kendisine karşı yalan söylemeyecek, kendisine karşı dürüst olacak.”dedi.

 

21. yüzyıl becerileri liderlik kavramını değiştirdi

 

Pozitif liderlikte olması gerekenlerden birinin de takım çalışmasının önemine inanma olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çağın liderliğinde 21. Yüzyıl becerilerinin de bulunması gerekir.  21. yüzyıl becerileri liderlik kavramını değiştirdi. Bu becerilerden biri takım çalışmasına yatkınlıktır. Takım çalışması, bu zamanda çok önemli. Bu çağ, bireysel dehanın çağı değil takımsal dehanın çağı. Onun için pozitif lider, geminin ilerlemesi için takımı harekete geçirir. Çalışanların ‘Ben yaptım’ demesine fırsat verir. Futbol oyunundaki liderlik, karizmatik liderliktir. ‘Top hep bende olsun, hep orta sahada olayım, hep ben gol atayım’  tarzındaki bir liderliktir. Oysa futbolda bile şu anda kolektif oyunculuk esas alınıyor yani takım liderliği esastır.”dedi.

 

İnsan ilişkisel bir varlıktır, her şeyi toplumdan öğreniyoruz

 

Günümüzde empati erozyonundan bahsedildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çağın ortaya çıkardığı liderlikteki değişime sebep olan bağlantısallıktır, connectivism’dir. Şu anda herkes birbiriyle bağlantılıdır ve her şey ilişkiseldir. İnsan da ilişkisel bir varlıktır. Tek başına yaşamaya göre şifrelenmemiş ve kodlanmamıştır. İnsan tek başına mutlu olmayı başaramaz. Tabii seçilmiş yalnızlıklar vardır o başka. Belli bir seviyeye geldikten sonra kişi bunu seçebilir ama tabi özel bir durumdur. Biz aslında hayatta her şeyi sonradan öğreniyoruz, toplumdan öğreniyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı