Aylık arşivler: Kasım 2021

Başkan Böcek kara kış paketini açıkladı

İhtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik kara kış paketini açıklayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 500 lira nakdi yardımdan, eğitim desteğine, gıda, yemek ve süt yardımından öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar zor günlerde vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi. Başkan Böcek, “Sosyal belediyecilik anlayışımızla Antalya’da hiç kimse yatağa aç girmeyecek” dedi.

 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kış aylarında vatandaşlara destek olunması çağrısının ardından kara kış paketini açıkladı. Pandemi sürecinde olduğu gibi ağır ekonomik şartlarda bulunan ihtiyaç sahibi ailelere ekonomik desteklere devam ettiklerini belirten Başkan Böcek, kara kış paketi kapsamında sosyal kart sahiplerinin acil ihtiyaçlarını karşılaması için hemen hesaplarına 500 TL yatıracaklarını söyledi. 

GIDA VE YEMEK YARDIMI 

İşsiz, gelirsiz kalmış vatandaşlara verilen gıda yardımlarının sayısını da artıracaklarını ifade eden Başkan Muhittin Böcek, “Kara kış paketimiz kapsamında hasta ve yaşlı vatandaşlarımıza günlük yemek yardımlarımızı arttırarak devam ettiriyoruz. İhtiyaç sahibi ilkokul ve orta öğretim öğrencilerimize eğitim desteğimizi kesintisiz sürdüreceğiz. Küçük çocuklarımızın sağlıklı gelişimleri için aylık süt yardımlarımızı bu süreçte artarak devam ettireceğiz” dedi.

ÖĞRENCİYE DESTEK

Üniversite öğrencilerini açıkta bırakmayarak, yurt sağladıklarını hatırlatan Başkan Muhittin Böcek, “Bununla birlikte öğrencilerimizin yemek gibi temel ihtiyaçlarını günlük olarak karşılıyoruz. Geleceğimizin teminatı gençlerimize desteklerimizi devam ettireceğiz. Üniversite kampüsünde sabahları sıcak çorba ikramlarımız devam edecek. Ayrıca öğrencilerimize her ay 5 ton suyu belediye olarak ücretsiz sağlıyoruz” dedi.

HİÇ KİMSE YATAĞA AÇ GİRMEYECEK

Vatandaşların mutfağından aşlarını eksik etmeyeceklerini kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “İçinde bulunduğumuz bu zor günleri bölüşerek ve yardımlaşarak atlatacağız. Sosyal belediyecilik anlayışımızla Antalya’da hiç kimse üşümeyecek ve hiç kimse yatağa aç girmeyecek. Hiçbir çocuk eğitim hakkından mahrum kalmayacak. Hastalar, yaşlılar yalnız bırakılmayacak. Her zaman olduğu gibi bu zor günlerde de vatandaşlarımızın yanınızda olacağız. Çünkü biz birlikte güçlüyüz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Doğaya uyumlu yeni şehirler kurmak için çalışıyoruz”

Dünya Belediyeler Birliği Encümen Üyesi, Sürdürülebilir Kentler Ağı Küresel Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dört oturumda konuşma yapmak üzere gittiği Glasgow’daki 26. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP26) konuştu. Soyer, “İklim krizi tüm dünyayı büyük bir felakete sürüklerken İzmir’i temsilen geldiğim COP26’da, dünyanın her yerinden gelen meslektaşlarımla doğaya uyumlu yeni şehirler kurmak için çalışıyoruz. İzmir’i doğayla uyumlu yaşamın öncü şehri yapmak en temel hedefimiz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 31 Ekim-12 Kasım 2021 tarihlerinde Glasgow'da düzenlenen 26. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na (COP26) İzmir’i ve dünya kentlerini temsilen dört oturumda konuşma yapmak üzere katıldı. İklim Mirası Ağı, Dünya Belediyeler Birliği (UCLG), Sürdürülebilir Kentler Ağı (ICLEI) tarafından düzenlenen “Kültürün Öncülüğünde İklim Dirençli Gelecek: Nesiller Arası Diyalog (Culture Driving Climate Resilient Futures: An Intergenerational Dialogue)” başlıklı oturumda konuşan Başkan Tunç Soyer, “İklim krizi tüm dünyayı büyük bir felakete sürüklerken İzmir’i temsilen geldiğim COP26’da, dünyanın her yerinden gelen meslektaşlarımla doğaya uyumlu yeni şehirler kurmak için çalışıyoruz. İzmir’i doğayla uyumlu yaşamın öncü şehri yapmak en temel hedefimiz” dedi.
Soyer, bugün “Kültürün Oluşturduğu Yolda İklim Dirençliliği ve Sürdürülebilir Kalkınma” adlı oturuma da konuşmacı olarak katılacak. 7 Kasım’a kadar çeşitli temaslarda bulunacak Soyer, 6 Kasım’da Edinburgh’ta İskoçya GLOBE COP26 Yasama Zirvesi’ne katılacak. Aynı gün Glasgow Şehir Meclisi’nde Glasgow Gıda ve İklim Deklarasyonu (Glasgow Food and Climate Declaration) etkinliğinde konuşma yapacak ve Deklarasyon’a imza atacak.

“Gençler vicdanlarımızın sesini duymak istiyor”
Başkan Tunç Soyer, ilk oturumda sözlerine Şahmaran adlı Anadolu efsanesinden söz ederek başladı. Başkan Soyer, “Şahmaran efsanesi özetle şunu anlatır: İnsanın hırsı, yılanın zehrinden daha tehlikelidir. Çünkü kendini de zehirler. İnsan hırsının yegâne panzehri ise vicdandır. Vicdanlı insan, yaşamı tekil değil müşterek bir eylem olarak tarif eder. Yönünü diğer insanlar ve doğayla ortaklaşa belirler. Şahmaran efsanesi, tek bir insan dahi vicdanını yitirdiğinde, herkesin zarar göreceğini anlatır. İnsanlık iklim krizini tanımadan yüzlerce yıl önce anlatılan bu hikâye, bugün de değerini hiç kaybetmedi” dedi. Glasgow’da uzmanların dünyanın geleceğine yön verecek cümleleri bulmaya çalıştığını belirten Soyer, “Gençlerin bizden ihtiraslarımızın değil, vicdanımızın cümlelerini duymak istediklerini görüyorum” şeklinde konuştu.

Döngüsel kültür ve iklim krizi
Eylül 2021’de İzmir’de yapılan UCLG Dünya Kültür Zirvesi’nde insanlığın içinde bulunduğu ekonomik ve ekolojik krizlerin çözümüne katkı koymak amacıyla “döngüsel kültür” adıyla yeni bir kavram geliştirdiklerine değinen Başkan Soyer, “Döngüsel kültür kavramının iklim kriziyle mücadelede önemli bir yeri olacağına inanıyorum. Döngüsel kültür, dört ana ayak üzerinde yükseliyor: Doğamızla uyum. Geçmişle uyum. Birbirimizle uyum. Ve son olarak, değişimle uyum. Sanatı, felsefeyi ve ekonomiyi, yani kültürünü doğasından ilham alarak var eden insan, bir an geldi, doğayla arasındaki tüm bağları söküp attı. Buradan, iklim krizi doğdu. Bu nedenle döngüsel kültür kavramı, öncelikle doğamızla uyumu esas alıyor. İkincisi geçmişle uyum. Bizden önce var olan kültürleri anlamadan, geleceğe dair bir kültürel tasarım yapmanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Gezegenimizin ihtiyaç duyduğu kültürel değişimi gerçekleştirmek istiyorsak, temel başlangıç noktalarımızdan biri de şu üçüncü başlık olmalı: Birbirimizle uyum. Bir başka deyişle, insan haklarının evrensel değerlerine saygılı, yaşamın her anında demokrasi. Burada doğa haklarını gözeterek eşit vatandaşlığı güvence altına almak ve kapsayıcılık ana ilkemiz. Döngüsel kültürü tarif ederken, değişimle uyumu dördüncü bir başlık olarak ele almamızın nedeni bu. Kültür üretiminin yeni kuşakların yaratıcılığı ve doğanın sonsuz ilham kaynaklarından beslenmesini sağlamak” dedi.

Yeni bir şehircilik anlayışı: Citta Slow Metropol
Döngüsel kültür kavramının arkasındaki teoriyi, tıpkı döngüsel ekonomi ve döngüsel şehir gibi nüfusu dört buçuk milyona yakın İzmir şehrinin yönetim anlayışına dâhil ettiklerini vurgulayan Soyer, “Somut uygulama örneklerini oluşturduk. Böylelikle az önce bahsettiğim dört başlığın tümünü içinde barındıran bir şehircilik anlayışı tarif ettik: Citta Slow Metropol, İzmir’in öncülük ettiği döngüsel kültür kavramını uygulamaya adamış bir program. Bu anlayış, şehirleri popülizm ve otokrasiyi değil, sakinliği ve uyumu besleyen bir ekosistem olarak görüyor. Sanatı, bilimi ve hayallerimizi birleştiriyor, yaşam sözcüğü içinde yeniden birbirine bağlıyor. Citta Slow Metropol, yerel ve evrensel değerleri birleştiren yenilikçi bir kent yaşamı modeli” dedi.

ICLEI deklarasyonu
Yönetim kurulu üyesi olduğu ICLEI’nin (Local Governments for Sustainability) COP26 deklarasyonunda da kültürel dönüşümün iklim kriziyle mücadeledeki rolüne değinildiğini belirten Soyer, “İzmir’de uygulamaya başladığımız döngüsel kültür kavramı ve Citta Slow Metropol yaklaşımı, ICLEI’nin tam da bu haklı ve önemli hassasiyetine karşılık geliyor. COP26’nın iklim kriziyle mücadelenin çok ihtiyaç duyduğu döngüsel kültür kavramı ve onun ilkelerini kapsayacak nitelikte kararlar üretmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Demokrasi ve doğa hakları vurgusu
Demokrasinin İzmir’in merkezinde bulunduğu Ege kıyılarında ortaya konmuş, insanlığın en önemli inovasyonlarından biri olduğunu vurgulayan Soyer, “Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları üzerinde yükselen bir değerler manzumesi. Fakat dünya öyle bir noktaya geldi ki, demokrasinin hayata bakışı yeni bir perspektif daha kazanmak zorunda. Bu da ancak içine doğayı da alan bir ufuk geliştirmekle mümkün. Bu nedenle temel insan haklarını doğanın haklarıyla da buluşturmak mecburiyetindeyiz. Aslında doğa hakları kavramının nüvesi demokrasinin ruhunda var. Fakat artık bunu dillendirmek gerekiyor. İnsan hakları tek başına yetmiyor. Doğa haklarını, iklim mücadelesi başta olmak üzere tüm hak mücadelelerine dokunan bir genişlik içinde tarif etmek zorundayız. Demokrasi eğer, insanların bir arada yaşamasındaki uyumsa, şimdi artık döngüsel bir kültürle doğayla uyumun da hukukunu oluşturmak zorundayız” dedi.

Kimler konuştu?
“Kültürün Öncülüğünde İklim Dirençli Gelecek: Nesiller Arası Diyalog (Culture Driving Climate Resilient Futures: An Intergenerational Dialogue)” başlıklı ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi (ICOMOS) İklim Mirası Ağı Koordinatörü Andrew Potts moderatörlüğünde yapılan oturuma Sürdürülebilir Kentler Ağı (ICLEI) Dünya Sekreteri ve Küresel Politika ve Savunuculuk Başkanı Yunus Arıkan ve Cayman Adaları Ulusal Vakfı Gençlik Elçisi Isabela Watler konuşmacı olarak katıldı. Oturuma ayrıca Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Komitesi Direktörü Jordi Pascual, Meksika’dan ICOMOS yetkilisi Yoloxochitl Lucio Orizaga, Afrika Dünya Mirası Fonu Gençlik Programı’ndan Rim Kelouaze, Tarihi İskoçya Gençlik Forumu’ndan Louise Kelly, Europa Nostra/ Avrupa Kültürel Mirası Koruyan Öğrenciler Derneği adına Pravali Vangeti, REMPART-Miras Koruyucu Gönüllüleri’nden Marion Cloarec, Ateliers3architectes adına Lucien Waninsida Zongo çevrim içi olarak dâhil oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zeytinli Yeni Aile Sağlığı Merkezine Kavuşuyor

Edremit Belediyesi Zeytinli’ye yeni yapılacak Ergül- Filiz İrkilmez Aile Sağlığı Merkezi için bugün temel atma töreni gerçekleştirildi.
 

Edremit’e bağlı Zeytinli Mahallesi’nde Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde bulunan belediyeye ait arsaya yapılacak olan aile sağlığı merkezinin temeli atıldı.
Ergül İrkilmez ve Filiz İrkilmez isimli hayırsever vatandaşlar tarafından yapımı üstlenen aile sağlığı merkezinin projelendirilmesi ve  inşaatının takibini Edremit Belediyesi yapıyor. Yeni yapılacak aile sağlığı merkezi,  eski binanın mahalle merkezine uzak oluşu ve fiziki yetersizliklerine çözüm olarak mahalle merkezinde ve oldukça donanımlı olacak şekilde belediye tarafından planlandı. Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan temel atma töreninde yaptığı konuşmada: “Zeytinlimize önemli bir hizmetin temel atma töreninde bizleri yalnız bırakmayan herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün hayırsever vatandaşlarımız Ergül- Filiz İrkilmez vatandaşlarımızın katkılarıyla aile sağlık merkezimizi açmanın onurunu yaşıyoruz. Eski aile sağlığı merkezimiz uzaktı. Altınkum’dan ve Zeytinli’den vatandaşlarımız oraya giderken ulaşım sıkıntısı yaşıyordu. Bu konuda Belediye Meclis Üyemiz Dr.Namık Kemal Olurdağ ile bir çalışma başlattık. Altınkum’a bir tane, Zeytinli’ye bir tane olacak şekilde aile sağlığı merkezlerini ayırdık. Vatandaşlarımızın sorunları karşısında verdiğimiz sözü tuttuk. Hayırseverlerimizle, devletimizle ve vatandaşlarımızla el ele projemizin ilk adımını attık. Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş’a, Edremit İlçe Sağlık Müdürü Dr.Mehmet Onur Koçak’a ve hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür ediyor, kentlilerimize hayırlı olmasını diliyorum”dedi.
Temel atma törenine; Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Edremit Belediye Başkan Vekili Hüseyin Güven, Edremit İlçe Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Onur Koçak, Edremit Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Ahmet Herdan, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İstiklal Altgeçidinin Açılışı Yapıldı

Abdulvahabi Gazi ve İstiklal Caddesi’nin kesiştiği noktada yapımı tamamlanan ‘İstiklal Altgeçidi’ düzenlenen törenle hizmete açıldı.

 

Gülyurt Mahallesi'nde araç trafiğini rahatlatmak ve konforlu bir ulaşım sağlamak adına çalışmalarını sürdüren belediye ekipleri, saatte 1700 aracın geçiş güzergâhında bulunan İstiklal ve Abdulvahabi Gazi Caddeleri’nin kesiştiği noktada hayata geçirilen ve yaklaşık 21 milyon liraya mal olan altgeçidin açılışı gerçekleştirildi.

 

Gülyurt Mahallesi ‘İstiklal Altgeçidi’ yanında düzenlenen törene; Vali Salih Ayhan, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Jandarma Alay Komutanı Albay İdris Tataroğlu, Başsavcı Hasan Uğurlu, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Âlim Yıldız, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, Sivas Baro Başkanı Av. Fatih Sevim, AK Parti İl Başkanı Hakan Aksu, Kadın Kolları Başkanı Arzu Polat, Gençlik Kolları Başkanı Fatih Sakarya, İl Genel Meclisi Başkanı Hakan Akkaş, SESOB Başkanı Beşir Köksal, Sivasspor Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz, İl Müftüsü Yusuf Akkuş, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kurum müdürleri, birim müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından açış konuşması yapan Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, “Bizler milletimizden yetki alarak bizi biz yapan şehrimize, ülkemize hizmet etmekle görevliyiz. Milletimiz bize bir emanet verdi. Bu hususta bize düşen görev de bu emanete sahip çıkarak öncelikle yaşadığımız şehirleri ve ülkemizi güçlü kılmak, şehirlerimizi yaşanılabilir hale getirmektir.” dedi.

 

“Hepimizin ortak değeri, ortak paydası Sivas'a hizmet etmek.” diyen Başkan Bilgin, “Dolayısıyla hepimiz işin bir ucundan tutmalıyız. Hemşehrilerimizin yaşamaktan mutlu olacağı bir şehir yapmak adına ortak akıl ve istişare yöntemiyle hizmet ediyoruz. Allah’a şükürler olsun 2 buçuk yılın sonunda şunu gördük ki bu doğru bir yöntem. Burada bulunan herkes, kamu kurum müdürlerimiz, valimiz, milletvekillerimiz, STK temsilcilerimiz, yerel yöneticiler olarak bizler bu anlayışa hâkim olduğumuz zaman ve bu anlayışa uygun davrandığımız zaman şehrin ihtiyacı olan hizmetleri daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yerine getirmiş oluruz.” ifadelerini kullandı.

Başkan Bilgin, “İstiklal Caddesi Altgeçidi şehrin doğusunu ve batısını birbirine bağlayan ana güzergâhlardan birisi… Şeyhşamil Mahallesi, Huzur Mahallesi, Kılavuz Mahallesi, Mehmet Akif Ersoy Mahallesi, Ahmet Turan Gazi Mahallesi ve Organize Sanayi Bölgesinin şehir içindeki tek bağlantı yolu… Dolayısıyla bu bölgede bir trafik sıkıntısı olduğunu gördük. Proje tamamen belediyemiz kadrosunun yaptığı ve uyguladığı bir proje bundan dolayı plan proje ekibimize ve ilgili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ellerine, emeklerine sağlık güzel bir proje çıkarttılar. Ama proje yapmak irade koymak yetmiyordu; bu bölgede bir eser ortaya koymak adına sol tarafında gördüğümüz alan İl Özel İdaresinin Makine İkmal Tesisi olarak kullandığı bir alan. Bu altgeçidi yapmak bu güzel eseri ortaya çıkarmak adına İl Özel İdaresinin alanına girmemiz gerekiyordu. Bu konuda da başta Sayın Valimiz olmak üzere; İl Özel İdare Genel Sekreterimiz, İl Genel Meclisi başkanımız ve üyelerimizle ortak bir hedef doğrultusunda işbirliği yaptık. Bizlere destek oldular, kendilerine teşekkür ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

 

DAHA BÜYÜK HİZMETLER ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Başkan Bilgin, “Bu şehre çok büyük eserler yapıldı, yapılmaya da devam ediyor ama hepimiz şu konuda mutabıkız ki; bu şehrin daha büyük eserlere ihtiyacı var. Bugüne kadar iki buçuk yıllık zaman zarfının yaklaşık 16-17 ayını Pandemi şartları altında geçirdik ama Pandemiyi hiçbir zaman bahane etmedik. Projelerimiz olgunlaştırdık, yapım aşamasına getirdik. “İki buçuk yılda yapacağız.” dediğimiz projeleri bugünden itibaren “Yaptık.” diyoruz ve inşallah her hafta bir eserin de açılışını yaparak hemşerilerimizin hizmetine sunacağız.

 

Biz inanıyoruz ki; Sivas’tan güzel bir yer yok. Sivas bizim memleketimiz ve Türkiye’ye hizmet etmek, milletimize hizmet etmekte bizim asli görevimiz. Sol tarafımızda il Özel idarenin Makine İkmal Tesisleri var.  İl Özel idaresi ihalesini yaptı, inşallah taşınacak. Sayın Valimizden tüm hemşerilerimizin huzurunda ricamız süreci hızlandırarak bu bölgenin bir an önce taşınması ki; bu projenin Abdulvahabi Gazi Caddesinden gelip hastaneye gidecek Gökçekler Caddesine bağlayacak alanında açılması gerekiyor. Ben inanıyorum ki; sizde yapıcı olarak ve bu konuda irade koydunuz aynı şekilde de hızlandırarak bu alanı da taşıyarak hem şehrin içerisinde kalan, şehre trafik sıkışıklığı ve görüntü kirliliği oluşturan bu alanı, güzel bir yere taşıyıp bu bölgeyi de şehre hep birlikte kazandıracağız. Numune Hastanesi üst geçit ihalesi yapıldı, sözleşme imzalandı, yer teslimi yapıldı. İnşallah müteahhit firma bizimle de görüşerek istişare halinde Şubat ayı gibi yapımına başlayacak.” dedi.

 

ULAŞIM PROJELERİ TAMAMLANDIĞINDA TRAFİK SORUNU ORTADAN KALKACAK

Başkan Bilgin, onun dışında bizlerde şehrimize alternatif yollar, alternatif bulvarlar açarak, şehir trafiğini rahatlatmak adına da birçok projeyi birer birer hayata geçiriyoruz. Necmettin Erbakan Bulvarı’nı Alibaba Caddesi ve Fatih Caddesine bağlayacak projemizin ihalesini yaptık, yapım aşamasında… İnşallah seneye Haziran ayı gibi açmayı planlıyoruz. Erzincan yolunu Stadyumun yanında Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarına ve Buhara Caddesine bağlayacak üst geçit ve yol çalışmamızın ihalesi 8 Kasım’da yapılacak. İnşallah orayı da seneye Haziran ayı gibi açmayı planlıyoruz. Yine Recep Tayyip Erdoğan Bulvarını Kayseri Caddesi üzerinden Terminal yanından Farabi Caddesine yani AVM’ye bağlayacak Erzincan yoluyla Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarının ortasında paralel bir şekilde oluşacak yeni yol açma çalışmamızın da 1. etabın ihalesini yaptık, inşallah seneye bu zamanlarda orayı da açmayı planladıklarını sözlerine ekledi.

 

SİVAS İÇİN AŞKLA, ŞEVKLE ÇALIŞIYORUZ

Başkan Bilgin, “Biz milletimizden aldığımız yetki ile milletimizden aldığımız duayla, milletimizle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde onun maddi ve manevi destekleriyle bize emanet edilen bu şehri; emanet aldığımız noktadan daha iyi bir noktada sahibine teslim etmek üzere aşkla, şevkle çalışmaya devam edeceğiz. Eksiğimiz olabilir, noksanımız olabilir, yapamadıklarımız, geciktirdiklerimiz olabilir. Ama hemşerilerimiz bizim iyi niyetimizden, çalışma şevkimizden ve şehirde ortaya koyduğumuz birliğimizden beraberliğimizden eminler. Bize güveniyorlar, bizde bize güvenen hemşehrilerimizi mahcup etmemek adına daha büyük bir sorumlulukla ve ilk günkü aşkla aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerine son verdi.

 

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, “Açılışını yapacağımız İstiklal Caddesi Altgeçidimiz Sivas’ımıza hayırlı olsun. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Hazırlanan videoda da gördük ki; yapacak çok şeyimiz var. İşimiz çok, vaktimiz az. İşimiz ömrümüzden de çok belki. Bunun bir başka ifadeyle ömür biter yol bitmez. Bir eser ortaya koymak çok zor. Önce irade ister, sonra kaynak ister, sonra emek ister, takip ister dolayısıyla ondan sonra bir eser çıkar ama en kolay şey bazen kaynağınız olurda iradeniz olmaz. Dolayısıyla o kaynağı kullanamayınca yine millete bir eser kazandıramazsınız. Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin bu konudaki iyi niyetinden, gayretinden çalışma aşkından çok memnunuz. Sivas’a hizmet etmek noktasında elinden geleni yapıyor. Kendisine çok teşekkür ederim.” dedi.

 

Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve ekibine teşekkür ederek sözlerine başlayan Vali Salih Ayhan ise; “Rabbim birlikte nice güzel hizmetler yapmayı nasip eylesin. Bu yolu 3 yıldır kullanıyoruz. Sivas’ın en sıkışık yeri nere dense burasıydı derim. Bu konuda Belediyenin isabetli öngörülü bir projesi olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Şehrimize kazandırılan tüm projelerde birlikte istişare ediliyor, değerlendirme yapılıyor ve kurumlar arası güzel bir koordinasyon sağlanıyor. Bu koordinasyon ile birlikte sizlerin de desteğiyle projeler hayata geçiriliyor. Şimdi bunlar kalıcı eserler güzel eserler. Her geçen, ‘Allah razı olsun’ dedikten sonra bizim içinde güzel kazanç oluyor. Tabi şehirler de altyapı, yol, ulaşım, içme suyu, atık su, kanalizasyon medeniyetin göstergesidir. Mimari eserler de aynı şekilde eğitim, kültür, sanat, sağlık gibi eserler de o medeniyetin alt yapı üzerine inşa olur dolayısıyla bunların her biri birbirine destek unsurlardır.” dedi.

 

“Özel İdare Makina İkmal Tesislerimizin taşınması yönünde de bir irade ortaya koyduk.” Diyen Vali Ayhan, “Ancak bir oda çıktı yargıya müracaat etti ve bu işin gecikmesine neden oldu. Yoksa İstiklal Altgeçitten Numune Hastanesi Kavşağına kadar yol çalışması devam edecekti. İnşallah onu da geç olmadan hayata geçireceğiz. Yapılan hizmetinde Sivas’ımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” ifadelerine yer verdi.

 

Konuşmaların ardından İl Müftüsü Yusuf Akkuş'un yaptığı dua ile birlikte İstiklal Altgeçidin kurdelesi kesilerek hizmete açıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Tasarım Vakfı (TTV), “Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara” Avrupa Birliği Projesini Tanıttı

Türkiye Tasarım Vakfı’nın “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı” kapsamında finanse ettiği "Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara" isimli Avrupa Birliği Projesi’nin lansmanı ve proje kapsamında çekilen belgesellerin gösterimi gerçekleşti.

5 Kasım Cuma günü Atlas Sineması'nda gerçekleşen lansmana T.C Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan katıldı.  

Türkiye Tasarım Vakfı’nın Brumen Foundation ve Geleneksel Sanatlar Derneği ortaklığı ile yürüttüğü ve kültürlerarası iş birliği çerçevesinde, kaybolma riski altındaki Anadolu zanaatlarını geleceğe taşımak için başlatılan proje kapsamında Anadolu topraklarının kültürel mirası olan geleneksel çinicilik (İznik), kakmacılık (sedef kakma), keçecilik, taş işlemeciliği ve yorgancılık zanaatları Avrupaʼda tanıtılacak. Bu projeyle, kadim değerlerin güncel tasarımlarla birleştiği örneklerin Türkiye ve Avrupaʼda yaygınlaştırması hedefleniyor.

Bu hedef doğrultusunda Avrupa’dan birçok tasarım kuruluşu ile irtibata geçilerek destek alınan “Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara” projesi için Brumen Foundation, Design and Crafts Council Ireland, Design Denmark, Designaustria, Dutch Design Foundation, Latvian Design Centre kurumlarının temsilcilerinın yer aldığı “Avrupa’dan Tasarım Kurumları ile İşbirliği ve İletişim Stratejisi Toplantısı” ile daha fazla Avrupa’lı tasarımcıya ulaşabilme stratejileri belirlendi. 

Türkiye’den alanında uzman kıymetli akademisyenlerin ve Avrupa’daki tasarım kurumları temsilcilerinin yer aldığı danışma kurulu ile belirlenen, tanıtımı yapılacak 5 farklı zanaat ve yıllardır bu zanaatları icra eden kadim ustalar ile 5 farklı film çekildi. Bu filmler aracılığı ile Avrupa’lı tasarımcılara ulaşılarak Anadolu zanaatlarını kendi tasarım yaklaşımlarıyla yeniden yorumladığı güncel tasarım fikirleri üretmeleri planlanıyor. Çekilen filmler ise şöyle:

  • Keçecilik – UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Yaşayan İnsan Hazinesi listesinde yer alan keçe ustası Mehmet Girgiç’in Konya’da bulunan atölyesinde
  • Sedef Kakmacılık – Hüsamettin Yivlik’in İstanbul’da bulunan atölyesinde
  • Çinicilik – Alper-Erdem Ergüler kardeşlerin Kütahya’da bulunan atölyesinde
  • Taş İşlemeciliği – Halil Evcan ile ders verdiği Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesindeki Vakıf Kültür Varlıklarını Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi (KURAM)’da
  • Yorgancılık – Hikmet Çavuş ve Şadan Deniz’in İstanbul’da bulunan atölyesinde

“Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara” projesinin basın toplantısında konuşma yapan Ahmet Misbah Demircan, “Eğer Türkiye markalaşacaksa her üreticinin bir tasarımcısı olması lazım. Tasarımda adımızdan söz etmeden üretimde ön plana çıkamayız. İnsanın teknolojik gelişmelerden sonra yapacağı en önemli şey tasarlamak. Kadim Anadolu zannatlarının devam ettirmek çok önemli. Bunları yaşatmamız gerekiyor. Bunu tasarımla birleştirip tüm dünyaya tanıtmak çok değerli. Bu kıymetli projede emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum” dedi.

TTV Yönetim Kurulu Üyesi Gülname Turan: “Anadolu zanaatlerinin değerini bilmek yetmiyor, bu zanaatleri güncel yaşamla birleştirmemiz, tasarım bakış açısıyla yeniden ele almamız bu kadim bilginin yaşatılmasında önemli rol oynuyor.” dedi.

“Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara” projesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle hayata geçirilen "Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı” kapsamında hibe desteği almıştır. Programın Sözleşme Makamı, Merkezi Finans ve İhale Birimidir. “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı”, Türk ve AB kuruluşları arasında ortaklaşa uygulanan ortak kültürel miras faaliyetlerinin teşvik edilmesini ve geliştirilmesini amaçlamaktadır. Bu hibe programının genel hedefi, kültür, sanat ve kültürel miras yoluyla sivil toplum diyaloğunun, kültürel miras konusunda uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi ve Türkiye'de kültürel değerlerin teşvik edilmesidir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

BBC Türksat’ın KabloTV Platformuyla Anlaştı!

BBC, İngiliz Drama ve Doğa Tarihi serilerini daha fazla izleyiciyle buluşturmak için Türksat'ın KabloTV platformuyla Anlaştı!

BBC Studios bugün yaptığı açıklamada, dünyanın en büyük uydu operatörlerinden biri olan Türksat'a, 5 Kasım 2021'den itibaren premium kanalları BBC First ve BBC Earth'ün de  katıldığını duyurdu. BBC First ve BBC Earth, halihazırda yayınlanan BBC World News ve BBC Entertainment ile birlikte izleyiciye geniş yelpazede seçkin içerikler sunacak.

  • İngiliz drama ve doğa tarihi kanalları BBC First ve BBC Earth, 5 Kasım 2021'de KabloTV'de yayımlanmaya başladı.
  • Türkiye’ye özgü prömiyerler arasında BBC First'te Doctor Who'nun 13. sezonu ve BBC Earth’te ise eşsiz çekim teknikleriyle “The Mating Game” doğa tarihi serisi yer alıyor.
  • Anlaşma, KabloTV üzerinden Türksat abonelerine talep üzerine sunulan çeşitli drama ve belgeselden oluşan başlıkları ve kutu setlerinden oluşan bir seçkiyi içeriyor.

BBC First, pek çok ödüllü ekran ve ekran dışı yetenekleri sergileyen en iyi, en cesur ve yaratıcı orijinal İngiliz dramalarına ev sahipliği yapıyor. Kanal, izleyicilere gerilim filmlerinden suç dramalarına, klasik ve modern edebi uyarlamalardan günlük hayatın ilgi çekici hikayelerine kadar unutulmaz senaryoları izleme şansı sunuyor.

Kanalın lansmanıyla birlikte Türksat aboneleri, popüler kara mizah dizisi “Guilt”in bölgesel prömiyerine erişebilecekler. Shetland ve Line of Duty'den Mark Bonnar ve Chernobyl'den Jamie Sives'in başrollerini paylaştığı bu seri, beklenmedik olay örgüleriyle çağdaş suç-gerilim dramasının en iyi örnekleri arasında yer alıyor. 

İlk aylarda, “Doctor Who”nun 13. sezonu, egzotik suç draması “Death in Paradise”ın 11. sezonu ve Killing Eve'in yapımcılarından son derece komik bir gerilim filmi “The Canterville Ghost” ile “Ragdoll”un yeni uyarlaması gibi favori yapımlar da ekranlara gelecek.

Türksat’ın kanal portföyüne yeni eklenen BBC Earth ise, rahatlamanın ve dünyamızla bağlantı kurmanın her zamankinden daha önemli olduğu bu zamanlarda doğayı, bilimi, uzayı ve insan ırkını keşfeden premium içerikeri sunarak, izleyicileri evrenimizin harikalarıyla ilgilenmeye davet ediyor. BBC Earth, epik hikayelerden gündelik hayat olgularına kadar izleyicileri heyecanlandıran  aksiyonlar, akıllara durgunluk veren fikirler ve evimiz dediğimiz bu muhteşem gezegenin bir parçası olmanın saf gerçeğiyle yüz yüze getiriyor.

BBC Earth ve BBC First kanallarında yer alan benzersiz bir dizi yapım Kablo TV’de izleyiciyle buluşacak. Bu seçkin yapımlarını yanı sıra, yıldız oyuncu kadrosuna sahip hit diziler de dahil olmak üzere kutu seti koleksiyonları da izleyicileri bekliyor: Richard Gere, Helen McCrory ve Billy Howle’ın yer aldığı “Mother Father Son”, Dominic West, David Oyelowo ve Lily Collins'in rol aldığı “Les Miserables”, Emily Mortimer'ın yönettiği, başrollerini Lily James ve Andrew Scott'ın paylaştığı “Pursuit of Love” ve çok daha fazlası da Türksat KabloTV üzerinden talep üzerine izlenebilecek.  

BBC Stüdyoları MENA Kıdemli Başkan Yardımcısı Natasha Hussain yapılan anlaşma için şunları söyledi: “Türksat ile olan muazzam ortaklığımız adına çok mutluyum ve en yaratıcı cesur İngiliz dramalarından bazılarını ve vizyona yeni girecek en modern doğa tarihi programlarını izleyicilerimize sunmayı sabırsızlıkla bekliyorum. BBC Entertainment ve BBC World News'e katılan bu iki büyük kanal, Türksat izleyicilerine, piyasada tanınan yapımlar da dahil olmak üzere çok daha çeşitli türlere erişim sağlayacak”.

Türksat Genel Müdür Yardımcısı Abdulkadir Şener ise şu açıklamayı yaptı: “Kendi alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Türksat ile BBC Studios arasındaki işbirliğinden büyük gurur duyuyoruz. Abonelerine çok çeşitli yerli ve yabancı filmler, rekorlar kıran diziler ve kaliteli belgesel içerikler sunan bir şirket olarak, hem BBC First hem de BBC Earth'ün başarılı ve popüler yapımlarına ev sahipliği yapmaktan ve abonelerimizin beğenisine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Harran Üniversitesi Öğrencisi Abdulsamet Çevik, Vücut Geliştirme Alanında Dünya Şampiyonu Oldu

Harran Üniversitesi Öğrencisi Abdulsamet Çevik, Vücut Geliştirme Alanında Dünya Şampiyonu Oldu

 

İspanya’da düzenlenen dünyanın en büyük profesyonel yarışmalarından olan IFBB- Uluslararası Vücut Geliştirme ve Fitness Federasyonu Dünya şampiyonasında Harran Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi Abdulsamet Çevik dünya birincisi oldu.

65 ülkeden 1800 yarışmacının katılım sağladığı İspanya’daki yarışmada Harran Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi Abdulsamet Çevik, Genç Erkekler Atletik Fizikte Dünya Şampiyonu olup bayrağımızı göndere çektirdi ve İstiklal Marşımızı tüm dünyaya dinlettirdi.

Dünya şampiyonumuzu gönülden tebrik ediyoruz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aliağaspor FK, İzmirspor Deplasmanına Hazırlanıyor

Spor Toto Bölgesel Amatör Ligi’ne (BAL) 7-0’lık galibiyetle hızlı bir başlangıç yapan Aliağaspor FK, hafta sonu grubun zorlu ekiplerinden İzmirspor ile oynayacağı karşılaşmanın hazırlıklarını sürdürüyor. 7 Kasım 2021 Pazar günü Yeşilyurt Sahası’nda oynanacak mücadele saat 14.00’te başlayacak.

 

Aliağa’nın futboldaki temsilcisi Aliağaspor FK, deplasman hazırlıklarını Aliağa Atatürk Stadyumunda Teknik Sorumlu Hakan Şapçı yönetiminde yaptığı antrenmanla sürdürdü. Sarı siyahlılar bir buçuk saat süren antrenmanda pas çalışması ardından yarım sahada taktik maç yaptı. İlk haftada alınan farklı galibiyetle taraftarını mutlu eden sarı siyahlılar, İzmirspor deplasmanından da 3 puanla dönerek 2’de 2 yapmayı hedefliyor.

 

ALİAĞASPOR FK TEKNİK SORUMLUSU HAKAN ŞAPÇI: “ALİAĞA’YA 3 PUAN İLE DÖNECEĞİZ”

Hafta sonu final niteliğinde bir karşılaşma oynayacaklarını belirten Aliağaspor FK Teknik Sorumlusu Hakan Şapçı, “İzmirspor gruptaki iddialı takımlardan. Onlarında üçüncü lig hedefi var. Bu nedenle erken final niteliğinde bir maç olacak. Her maç zor fakat bu hafta çok daha zor olacak. Takımımıza güveniyoruz. Sahaya kazanmak için çıkacağız. Aliağa’ya 3 puan ile döneceğiz” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde Doğal Beslenme Anlatıldı

EFES TARLASI YAŞAM KÖYÜ’NDE DOĞAL BESLENME ANLATILDI

Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde, “Mevsiminde Doğal Beslenme ve Bağışıklık Sistemini Güçlendirme Yolları” konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşiye konuşmacı olarak katılan Diyetisyen Dicle Dilan Salman katılımcılarla mevsiminde doğal beslenmenin önemi ve bağışıklık sistemini güçlendiren etmenler üzerine önemli bilgiler paylaştı.

DOĞA MEVSİMSEL İHTİYAÇLARIMIZA CEVAP VERİYOR

Beslenmenin temel bir insan hakkı olduğunun altın çizen Salman; “Beslenme en kısa tanımıyla vücudumuz için gerekli olan besin maddelerinin tüketilmesidir” dedi. Mevsiminde doğal beslenmenin insan sağlığı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi için önemine değinen Salman; “ Doğal beslenmek ve mevsiminde beslenmek vücudumuzun ihtiyaçlarını daha fazla karşılıyor. Nasıl daha fazla karşılıyor. Vücudumuzun ihtiyaçları mevsime göre değişiyor. Doğa bize karşılık olarak ona göre besinler veriyor. Bu nedenle aslında mevsiminde beslenmek bizim ihtiyaçlarımızı çok daha fazla karşılıyor. Yaz mevsiminde vücudumuzun çok daha fazla suya ihtiyacı oluyor. Bu noktada doğa bize aslında sudan zengin besinleri veriyor. Karpuzu, şeftaliyi, kavunu, çilek, salatalık gibi sebze ve meyveleri veriyor. Bunların su oranları kışın yetişen ürünlere göre çok daha yüksek. Kış mevsimine bakacak olursak daha fazla üşürüz. Doğa da bize aslında nişastası daha yoğun sebzeleri veriyor. Ispanak, lahana, brokoli gibi… Kışın ayrıca soğuk ortamda aktifleşen mikroorganizmaların daha fazla artışıyla aslında vücudumuzun bağışıklık sistemi aslında daha fazla düşmeye başlıyor. Orada da C vitamininden zengin besinler çok daha fazla yetişiyor. Greyfurt, mandalina, portakal gibi… “ dedi.

TABAKLAR RENGÂRENK OLMALI

Bağışıklığı vücudumuza dışardan gelecek etken maddelerin zararlı maddelere karşı oluşan bir savunma mekanizması olarak tanımlayan Diyetisyen Salman; “ Trans yağ ve şekerden uzak, tam tahıllı, bitkisel proteinlerden zengin sebze ve meyve içeren tabaklarla bağışıklık sistemini güçlendirebiliriz. Tabağımıza baktığımızda tek renk varsa orada bir sorun vardır O yüzden renkleri arttırmak, biraz yeşil katmak, biraz mor sebzeleri katmak, biraz tahıl eklemek, kuru baklagiller eklemek, eğer et tüketiyorsak biraz et eklemek, tabağımızı renklendirecek ve bu sayede belki üstlerine baharat eklemek eğer mide problemi yoksa bağışıklık sistemimizi geliştirmiş olacağız hem de sağlıklı bir vücuda sahip olabileceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu Belirtiler Çocuklarda Lösemi Habercisi Olabilir

Çocukluk çağında kanser vakalarının yüzde 30’unu oluşturan lösemi, özellikle 5 yaş altı çocuklarda daha sık izleniyor. Kan kanseri olarak da bilinen löseminin en önemli belirtileri arasında; halsizlik, kilo kaybı, kemik ağrıları, ateş ve vücuttaki morluklar bulunuyor. Erken teşhisin büyük önem taşıdığı lösemi hastalığında uygulanacak tedavi sonucunda hastalarda yaşam kalitesi ve süresi artıyor. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Çocuk Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Demir, “2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’”nda çocuklarda lösemi hastalığı ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi. 

 

Toplumda kan kanseri olarak da bilinen lösemi, kemik iliğinde bulunan hücrelerin bir kısmının kontrolsüz ve anormal şekilde çoğalması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Lösemilerin 4/3’ünü akut lenfoblastik lösemi, kalanını ise akut myeloblastik lösemi oluşturmaktadır. 15 yaş altı her 100 bin çocuğun 3-4’ünde görülür. Erkeklerde daha sık izlenmekle birlikte her yaşta, özellikle en sık 5 yaş altında ortaya çıkmaktadır.   

 

Çocuğunuzu iyi gözlemleyin

 

Lösemi hastalığında lösemik hücrelerin kemik iliğine saldırması sonucu, kemik iliğinde üretilen kırmızı hücre, beyaz hücre (lökosit) ve trombositlerin azalmasına bağlı belirti ve bulgular ortaya çıkar. Lösemi hastalığında ortaya çıkan belirtiler şu şekildedir: 

 

-Kırmızı hücre sayılarındaki düşüklüğe bağlı olarak hastada solukluk, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo almama ve kilo kaybı görülebilir.

 

-Kemik iliğinin kansızlığı tolere etmek için aşırı çalışmasına bağlı kemik ağrıları ortaya çıkabilir. 

 

– Lökosit sayılarındaki azalma sonucu ateş, genel düşkünlük hali, ağız mukozası ve bademciklerde yaygın ağrılı yaralar oluşabilir.

 

– Trombosit düşüklüğüne bağlı olarak diş eti kanaması, burun kanaması, ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde veya daha büyük cilt içi kanmalar denilen peteşi, purpura ve ekimozlar (morluklar) görülebilir.

 

– Lösemi gelişim yaşının en sık 5 yaş altı olduğu dikkate alındığında, oyun çocuğu olmaları nedeni ile diz altı bölgede morlukların oluşması olağan kabul edilebilir. Ancak bunu da diğer belirti ve bulgularla birlikte değerlendirmek gerekir. Beklenmeyen vücut bölgelerinde morlukların olması mutlaka araştırılmalıdır. Lösemi dışı nedenler de akılda tutulmalıdır. 

 

-Vakaların bir kısmında boyunda, koltuk altlarında, kasıklarda lenf bezi büyümeleri görülebilir. 

 

-Diğer önemli bir bulgu da karın şişliğidir. Bu şişlik karaciğer ve dalak büyüklüğüne bağlı olabileceği gibi karında biriken sıvıya da bağlı olabilir. 

-Nörolojik belirti ve bulgular ile ani gelişen görme sorunları da lösemiye bağlı olabilir. 

 

Genetik faktörler hastalıkta büyük rol oynar 

 

Löseminin risk faktörleri arasında sıklıkla genetik faktörler daha önemli iken radyasyon, benzen, pestisitler, hidrokarbonlara maruziyet, gebelikte annenin alkol kullanması, annenin gebelikten önce ve gebelik sırasında sigara kullanması ve çocukta bazı genetik hastalıkların bulunması diğer en önemli risk faktörleri olarak sıralanabilir.

 

Tedavi başarısı oldukça yüksek

 

Lösemi hastalığında tedavinin ana eksenini çoklu ilaçlardan oluşan kemoterapi oluşturur. Vakanın özelliklerine göre santral sinir sistemine veya başka bazı bölgelere lokal radyoterapi gerekebilir. Beyinde hastalık olmaması için önleyici olarak beyin sıvısı bölgesine kemoterapi ilaçlarının uygulanması da tedavinin ana unsurları arasında yer alır. Risk gruplarına göre değişmekle birlikte lösemi hastalarında genel sağ kalım yüzde 90’ın üzerinde olmaktadır. 

 

Lösemide hastalarında, özellikle düşük risk grubunda hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi önem taşımaktadır. Erken teşhis ile daha az yoğunluklu tedavi ile daha yüksek başarı elde etmek mümkün hale gelir. Bununla birlikte bu hastalarda tedavi protokolüne kesin bir şekilde riayet edilmesi gerekir. Enfeksiyonlar, beslenme, hijyen, ağız bakımı, sosyal yaşam, eğitim süreci ve aile içi bakım süreçlerine çok dikkat edilmesi gerekir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı