Aylık arşivler: Kasım 2021

Turizmin değişmeyen rotası: Travel Turkey İzmir

Türkiye’de turizm sektöründe düzenlenen ilk sanal fuar olarak tarihe geçen ve 2021 yılı için turizmde yeni dönemin rotasını çizen Travel Turkey Fuar ve Kongresi, sektöre fırsatlar sunmaya devam ediyor. 

Şubat ayında Türkiye’nin ilk sanal turizm fuarı olan ve sektörün tüm bileşenlerini online olarak bir araya getiren 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nın ardından yerli ve yabancı tüm sektör temsilcileri 2-4 Aralık 2021 tarihleri arasında fuarizmir’de fiziksel olarak buluşmanın heyecanını yaşıyor.

Gün geçtikçe hızla dijitalleşen turizm sektörü, Travel Turkey İzmir Fuarı’nın başarısı ile Türkiye’den tüm dünyaya dijital bir ayak izi bıraktı. Şubat ayındaki başarısını artan bir ivme ile sürdüren Travel Turkey İzmir Fuarı, 2021 yılını beklentilerin üzerinde kapatacak, 2022 yılı için de yeni yol haritası çizecek. Türkiye ve dünya turizmini İzmir’de buluşturarak turizm sektörünü her mevsim canlı tutan Travel Turkey İzmir Fuarı, 2-4 Aralık 2021 tarihleri arasında kapılarını 15. kez açıyor. Sektör temsilcileri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığıyla düzenlenecek olan 15. Travel Turkey İzmir Fuarı’nda buluşacak. 

İzmir’in nitelikli turizmi açığa çıkacak

Tüm dünyada turizm trendleri hızlı bir değişime girdi, Türkiye’de de sürdürülebilir turizmin önemi açığa çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi öngörüsü ile geliştirilen, şehrin tüm paydaşlarının katkı sağladığı ortak akıl sonucunda İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı hazırlandı. Strateji, “dünya uygarlıklarına yön veren pek çok kavram, düşünce ve yaklaşımın İzmir’den dünyaya taşınması” fikrinden hareket ediyor. Fuar ile birlikte bu stratejinin tüm dünyaya duyurulması hedefleniyor. Bu kapsamda İzmir’deki turizm faaliyetlerinin öne çıkarılarak İzmir’in tarih, kültür ve gastronomi değerleri ziyaretçileriyle buluşturulacak. İzmir’in nitelikli turizminin açığa çıkarılması, pandeminin ardından dünya seyahat trendlerinin daha butik, daha özgün ve daha özgür bir algıya dönüşmesinde bir fırsat yaratacak.  

 

Yeni bir fuar doğdu

Travel Turkey İzmir Fuarı, geliştirdiği konsept ve özel etkinlikleri ile sektörün dinamizmini her yıl artırıyor.  Dünya turizminde yenilikleri İzmir’de tanıtan fuarın bölümlerinden biri olan alternatif turizm alanı, artan yoğun ilgiyle beraber yeni bir fuarın oluşmasına zemin hazırladı. 15’inci Travel Turkey İzmir Fuarı ile eş zamanlı olarak ilk kez düzenlenecek olan TTI OUTDOOR Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor ve Ekipmanları Fuarı, 2-5 Aralık 2021 tarihleri arasında fuarizmir C holde halka açık olarak düzenlenecek. Fuar, doğayla iç içe olma isteğini yaşam tarzı haline getiren tüm alternatif turizm tutkunlarının ihtiyaçlarına cevap verecek. Fuarda, Ege Bölgesi’nin doğa ile uyumlu yaşam tarzı sergilenirken, son zamanlarda yoğun ilgi gören doğaya dönüş kavramı ele alınacak.

 

15. Travel Turkey İzmir Fuarı hibrit olacak 

Dünya turizm sektörünü İzmir’de buluşturan Travel Turkey İzmir Fuarı bu yıl hibrit olarak düzenlenecek. Fuarizmir A ve B hollerinde fiziksel olarak gerçekleşecek olan fuar aynı zamanda www.travelturkeyexpo.com adresi üzerinden, ziyaretçi kayıt formu doldurularak online olarak takip edilebilecek. Ulusal ve uluslararası turizm ofisleri, alternatif turizm firmaları, oteller ve seyahat acentelerinden oluşan ürün grubu ile 15’inci Travel Turkey İzmir Fuarı sınırlarını giderek genişletiyor. İlk iki gün profesyonel ziyaretçiye açık olan fuar, son gün halka açık olacak.

 

Sanal fuar, turizm sektörüne damga vurmuştu

Şubat ayında sanal olarak düzenlenen ve turizm sektörüne Türkiye’de bir ilki yaşatarak oldukça ilgi gören ve verim alınan 14. Travel Turkey İzmir Digital, üç günde 1 milyon 889 bin 658 tıklanma ve etkileşim sayısına imza atmıştı. Tüm dünyadan tek bir tıkla oluşturulan online randevularda toplam 750 B2B ikili iş görüşmesi yapılırken;fuara 80 ülkeden 2 bin 134 profesyonel ziyaretçi, 15 ülkeden 120 katılımcı ve 256 satın almacı katıldı

 

Güç birlikleri sınırların ötesine çıktı

Yabancı dernek ve kuruluşların destekleri ile güçlenen 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı, uluslararası güç birliklerine yer vermişti. Uluslararası dernek ve kuruluşların katılımları ile güçlenen fuarda dünya çapındaki en büyük toplantı ve etkinlik endüstrisi birliği olan MPI (Meeting Professionals International) ilk kez yer aldı. Dünya üzerinde yaklaşık 90 ülkede 358 kulüp ve 15 bin üye ile “güvenilir ve sorumlu bir turizm” için çalışan SKAL International da fuara ilk kez katılan küresel bir turizm örgütü oldu. “Uluslararası Sürdürülebilir Turizm Derneği – USTUD Sürdürülebilir Turizm Konuşmaları” etkinliğinde ise, “sürdürebilir turizm” kavramı ele alındı. Fuarda ayrıca, yabancı katılımcıların ülke sunumları gerçekleşti.

 

Heyecanlı bekleyiş

2021 yılı başında pandeminin olumsuz etkisine rağmen sektöre can suyu olan 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı, turizmde fırsat ve ayrıcalıkların ortaya çıkarıldığı uluslararası bir platform oluşturdu. 2022 yılına verimli bir başlangıç yapmak isteyen sektör temsilcileri, turizmde yeni fırsatların tanıtılacağı 15. Travel Turkey İzmir Fuarı için gün saymaya başladı. 

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Ticaret Bakanlığı himayelerinde; İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği, İzmir Ticaret Odası, TÜRSAB, TÜROFED, İzmir Vakfı desteği ile İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen 15. Travel Turkey İzmir Fuarı; 2-4 Aralık tarihlerinde 10.00 – 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uzgrow Taşkent 2021 Fuarı Özbekistan’da

Özbekistan’daki değişimin merkezinde yer alan tarımsal ve kalkınma için önemli bir potansiyel oluşturan Uzgrow Taşkent 2021, So Fuar tarafından 4-6 Kasım tarihleri arasında Taşkent International Hotel’ de gerçekleştirilecek. Sektörün önemli temsilcilerini bir araya getirecek fuar, katma değeri yüksek tarım ürünlerine yapılacak seracılık yatırımları ile Özbekistan’daki üretimi artırma fırsatı sunacak. Ayrıca, ülkenin kırsal bölgelerinde yaratılacak yeni iş alanları ile bölgede önemli bir istihdam alanı oluşturulması hedefleniyor.

TÜRKİYE YAPTIĞI İHRACATLARLA BÖLGEDE ÖNEMLİ KONUMDA

Seracılık, Orta Asya’nın en büyük tarım ülkesi haline gelen Özbekistan’ın yatırım stratejilerinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu kapsamda, ülke izlemiş olduğu stratejiler ile pamuğa dayalı yatırımlarını genişleterek çeşitliliği yüksek tarım yapmayı hedefliyor. 

Yıllar içerisinde dış ticaret hacminde istikrarlı bir artış yakalayan Özbekistan’ın 2019 yılından itibaren 140’ın üzerinde ülke ile ticari ilişkisi 45 ülke ile de ticaret anlaşması buluyor. Ülke için oldukça önemli bir potansiyel oluşturan Türkiye, yapmış olduğu ihracatlar ile önemli bir konumda. Bu kapsamda gerçekleştirilecek Uluslararası Seracılık ve Sulama
 Sistemleri Fuarı, yeni yatırımların oluşmasına aracılık ederek ülkenin kırsal bölgelerinin kalkınmasına ve istihdamının artmasına olanak sağlayacak.

 

 

Uzgrow Taşkent 2021 HAKKINDA:

4-6 Kasım tarihleri arasında üç gün sürecek Uluslararası Seracılık ve Sulama Sistemleri Fuarı Uzgrow Taşkent 2021, seracılık, bahçecilik ve fidancılık, tohum, gübre ve tarım ilaçları, sulama sistemleri firmalarını ve yatırımcıları bir araya getirecek. B2B formatında gerçekleşen fuar, katılımcılarına hedef müşterilerine ulaşma imkanı sunmaktadır. Ayrıca, yeni yatırımların oluşmasına aracılık ederek ülkenin kırsal bölgelerinin kalkınmasına ve istihdamının artmasına olanak sağlayacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Telekom’dan beklentileri aşan 9 aylık performans

Türk Telekom, 2021’in üçüncü çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. 2021’de güçlü performansını sürdürerek yılın ilk 9 ayında 24,4 milyar TL gelir elde eden Türk Telekom’un, net kârı 4,7 milyar TL’ye, toplam abone sayısı da 51,4 milyona ulaştı. Türk Telekom, beklentileri aşan performansı sonucu, 2021 öngörüsünü yıl içerisinde üçüncü kez yukarı yönlü revize etti. Bu kapsamda, faaliyet gelirlerindeki yıllık artışın yüzde 18’e, FAVÖK’ün 16,2 milyar TL’ye, yatırım harcamalarının da 8,7 milyar TL’ye ulaşması hedefleniyor.

 

Türkiye’deki dijital dönüşümün lideri Türk Telekom, yılın üçüncü çeyreğinde de beklentilerin üzerinde büyüyerek 2021’deki yüksek performansını sürdürdü. Yılın Ocak-Eylül dönemini kapsayan dokuz ayında yüzde 18 büyüme ile 24,4 milyar TL gelir elde eden Türk Telekom’un faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) 12,1 milyar TL’ye ulaşırken, dokuz aylık FAVÖK marjı ise yüzde 49,6 oldu. Güçlü operasyonel performansı, etkin kur riski ve gider yönetimi sayesinde yılın ilk 9 ayında 4,7 milyar TL net kâr elde eden Türk Telekom’un yatırım harcamaları da ilk 9 ayda 4,3 milyar TL’ye yükseldi.

 

Ümit Önal: “Beklentileri bir kez daha aşan finansal sonuçlarla gücümüze güç kattık”

 

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal: “Finansal ve operasyonel sonuçlarımızın bir kez daha güçlü yönlerimizin; tarihimizin, deneyimlerimizin, yatırım kararlarımızın, beşerî sermayemiz ve uygulama yetkinliklerimizin altını çizdiğini görmekten mutluyuz. Ülkemiz için dijital dönüşümü tamamlamaya ve 5G yolculuğunda Türkiye’yi öncü yapmaya kararlıyız. Türk Telekom için başarılarla dolu bir yılı kapatmak için çok az bir zaman kalmışken, ‘2022 Yılı’nı karşılamaya hazırlanıyoruz.” 

 

“Dijitalleşme, tüketici davranışlarında kalıcı bir dönüşüme yol açıyor” 

 

Sabit genişbantın, yüzde 29'luk güçlü gelir artışıyla 3. çeyrekte büyümenin itici gücü olmaya devam ettiğini belirten Önal sözlerine şöyle devam etti: “Geçen yılın olağanüstü özelliklerinden sonra normalleşmiş bir talep bekliyorduk, ancak net kazanımlar yıl içinde şimdiye kadar öngörümüzden daha güçlü seyretti. Yazlık mekânlardaki yeni bağlantı ihtiyacı ve okula dönüş sezonu da yeni kazanımları destekledi. Eğitim fiziksel olarak başlasa da öğrencilerin ödevleri, araştırmaları ve serbest zamanlarında kullandıkları internet için evde bağlantıya ihtiyaçları sürüyor. Giderek daha fazla şirket tarafından benimsenen hibrit çalışma modelleri de bağlantı talebinin devamlılığını destekliyor. Dijitalleşme, teknoloji ve iletişim hizmetlerine olan talebi körükleyerek, tüketici davranışlarında kalıcı bir dönüşüme yol açıyor.”

 

“Fiber ağımız, geleceğin teknolojileri için güçlü bir kaldıraç”

 

“3. çeyrek itibarıyla 353 bin kilometre uzunluğa ulaşan Türkiye’nin dört bir yanındaki fiber ağımız, geleceğin teknolojileri için güçlü bir kaldıraç niteliği taşıyor. 2019’da abone portföyümüzün yüzde 37’sini oluşturan toplam fiber abone sayımız 3. çeyrekte 8,8 milyona yükselerek abone portföyümüzün yüzde 62’sini aştı. Geçen yılın aynı döneminde 25 milyon olan fiber hane kapsamamız da 2021’in 3. çeyreği itibarıyla 28,9 milyonu geçti. Gelişen teknolojimiz ve erişimimiz, Türkiye için 5G’ye avantajlı bir geçişin yolunu açacak.”

 

“Mobilde iyileşen pazar ile birlikte performansımızı daha da ileriye taşıdık”

 

3. çeyrekte yaşanan normalleşme ile birlikte artan hareketliliğin daha dinamik bir mobil pazar sunduğunu vurgulayan Önal şu değerlendirmelerde bulundu: “Mobil abone tabanımız, 3. çeyrekte 500 binin üzerinde net abone kazanımı ile beklentilerimizin üzerinde büyüdü ve 2019 1. çeyrekten bu yana en yüksek artışa ulaştı. Toplam Prime tabanı 3. çeyrekte yıllık yüzde 64 büyürken, Prime abonelerinin toplam faturalı taban içindeki payı yüzde 29’u aştı. Son altı çeyrektir ‘yükselen eğilim’ gösteren mobil gelir büyümesinde, stratejilerimizin olumlu yansımalarını bir kez daha görmekten memnunuz.” 

 

“Silikon Vadisi üzerinden 5G teknolojilerine giden yolu açıyoruz”

 

Önal, kısa süre önce Silikon Vadisi’nde dünyanın sayılı teknoloji şirketlerinden Juniper Networks ve en büyük küresel girişim ve inovasyon platformlarından Plug and Play ile iki önemli iş birliğine imza attıklarını ifade etti. Önal, “Sadece Türkiye’de 5G’ye geçişe öncülük etmekle kalmıyor, aynı zamanda hızla dönüşen bir dünyada yeni nesil teknolojilerin standartlarını belirleyen küresel oyuncular arasında yerimizi de alıyoruz. Ar-Ge şirketimiz Argela ve onun ABD’deki inovasyon kolu Netsia aracılığıyla 5G, şebeke dilimleme, fiber optik ağlar, blockchain, veri analizi ve radyo erişim şebekesini kapsayan çeşitli alanlarda geliştirdiğimiz toplam 56 patentimiz ile tüm dünyaya 5G çözümleri sunuyoruz” dedi.

 

2021 öngörülerimizi üçüncü kez yukarı yönlü revize ediyoruz

 

Önal, sözlerine şöyle devam etti: “Sene başından bu yana beklentileri aşan performansımız, 2021 öngörümüzde üçüncü bir yukarı yönlü revizyonu gerekli kıldı. Buna göre, daha önceki öngörümüzde yıllık yüzde 17 olarak belirttiğimiz faaliyet gelirlerinin yüzde 18 oranında artmasını, 15,8 milyar TL olan FAVÖK’ün 16,2 milyar TL’ye yükselmesini ve 8,5 milyar TL olan yatırım harcamalarının da 8,7 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyoruz.” 

 

Toplam abone sayısı 51,4 milyona ulaştı

 

Yılın ilk dokuz ayında toplam abone sayısını 51,4 milyona taşıyan Türk Telekom’un son on iki aydaki net abone kazanımı 1,9 milyon oldu. Sabit genişbant abone sayısı 14,1 milyona ulaşırken sabit genişbant ARPU yıllık yüzde 15,3’e yükseldi. Fiber abone sayısı yılın ilk 9 ayında, yıllık yüzde 67’lik artış ile 8,8 milyona ulaştı. Mobil abone sayısı 23,9 milyon olurken mobil ARPU’da yıllık yüzde 13,6 büyüme kaydedildi.

 

 

Önal: “Sürdürülebilirlik yolculuğunda gelişimimizi değerli buluyoruz”

Türkiye’nin iletişim altyapısının kurucusu ve geliştiricisi Türk Telekom olarak Türkiye’ye hizmeti varlıklarının aslî unsuru olarak gördüklerini dile getiren Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Bizim için teknoloji insana, topluma, doğaya iyilik ve fayda olarak dönüyorsa değerli” diyerek Türk Telekom’un sürdürülebilirlikle ilgili duruşunu şu sözlerle ifade etti: “Günümüzde değişen öncelikler ve beklentiler doğrultusunda; sürdürülebilirliğin evrensel ilkelerini iş modelimize ve stratejilerimize entegre etme konusunda kayda değer bir gelişim süreci içerisindeyiz. Türk Telekom Grubunun sürdürülebilirlik hedefleri yönünde, kısa süre önce, veri merkezlerimiz için The International REC Standard’tan Yenilenebilir Enerji Sertifikası (REC) aldık. Bu sertifika ile veri merkezlerimizde yeşil enerji kullandığımızı belgeledik. Bu anlamda, yalnızca Türk Telekom’a değil, veri merkezimizi kullanan müşterilerimize de yeşil enerji kullandırmak suretiyle, yarattığımız katma değeri büyütmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Normalleşen dünyanın sunduğu zenginliklerle, sürdürülebilir büyümemizi devam ettirmek ve paydaşlarımıza karşı temel sorumluluklarımızı yerine getirmek için kendimizi her zamankinden daha güçlü ve donanımlı hissediyoruz. Tüm bu çabalarımızın ve bu uğurdaki gelişim yolculuğumuzun çıktılarını içeren kapsamlı Sürdürülebilirlik Raporumuzu yakında sizlerle ve kamuoyuyla paylaşacağız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hifyber ile Gaz Türbinlerinin Filtrasyon Sistemlerinde Optimum Çözüm

Abalıoğlu Holding bünyesinde faaliyet gösteren Hifyber, elektrik üretmek veya endüstriyel tesislerdeki farklı işlemlere güç sağlamak için mekanik tahrik sağlayan gaz türbinlerinin, verimliliği ve uzun ömürlü kullanımı için doğru filtre kullanılmanın önemine dikkat çekti.

 

Elektrik üretmek veya endüstriyel tesislerdeki farklı işlemlere güç sağlamak için mekanik tahrik sağlayan gaz türbinlerinin “giriş havası filtrasyon sistemleri”, performanslarını doğrudan etkiliyor. 

“Gaz türbinlerinin verimliliği ve uzun ömürlü kullanımı için doğru filtre kullanılması gerekir” diyen Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, sözlerine şöyle devam etti: “Gaz türbinlerinin hava giriş sistemleri, motora ve sistemin performansına zarar verebilecek; tozlar, lifler, sıvılar ve değişik boyutlardaki partiküllerle karşı karşıyadır.  Bu partiküller zaman içerisinde sistemde korozyona ve tıkanmaya neden olabilir. 

Yüksek toz tutma kapasitesi ve düşük basınç kaybı

Hifyber olarak gaz türbinlerinde ki hava emiş filtreleri için geliştirdiğimiz “Nanofiber kaplı filtre kağıtları” ile yüksek toz tutma kapasitesi ve üstün dayanımı ile, optimum filtrasyon çözümleri sunuyoruz. 

Yüksek kalitede filtrelenmiş hava

Türbini; toz, kurum ve tuzlara karşı koruyan “Nanofiber Filtre Kağıdı”, statik ve darbeli “Pulse-Jet” temizleme uygulamaları sonrasında da yüksek düzeyde partikül tutma verimliliği sağlayarak, sisteme, yüksek kalitede filtrelenmiş hava sunuyor. 

Nemli ortam koşullarına karşı yüksek koruma

Mekanik filtreleme ve hidrofobiklik özelliği olan nanofiber kaplama, filtreden sıvı su girişini önlüyor ve sistemi nemli ortam koşullarına karşı koruyar. 

Bakım maliyetlerinden tasarruf sunuyor

Nanofiber performans filtre katmanı sayesinde toz, medyanın içinde değil, filtrasyon medyasının yüzeyinde birikiyor ve “Pulse-Jet” temizleme ile kolayca temizlenebiliyor. Ayrıca yüksek korugasyon derinliği ve pliseleme özelliği de maksimum verim, uzun süreli kullanım ve bakım maliyetlerinden tasarruf sunuyor” dedi.

Uluslararası test standartlarına uygunluk

EN779:2012, ISO 16890 ve ASHRAE 52.2 gibi uluslararası test standartlarına uygun olarak üretilen nanofiber kaplı HIFYBER sentetik ve selüloz/polyester karışımı filtre medyası, F7'den E12'ye kadar farklı verimlilik sınıflarına sahip olarak geliştirilmiştir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

HuQQabaz 2022 senesi sonuna kadar 40 restorana Ulaşacak

Yeme-içme sektöründeki başarısını uluslararası arenada hız kesmeden sürdüren Q Food & Beverage Group, HuQQabaz markasıyla adını duyurmaya devam ediyor. 

Trend yaratan ve büyük beğeni toplayan konseptiyle eşsiz lezzet deneyimleri sunan HuQQabaz, Türkiye ve yurtdışında bulunan 16 restoran sayısını 2022 sonuna kadar toplam 40 noktaya ulaştıracak. HuQQabaz Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet F. Yağlı; “Bizim başarımız markamızın stratejisini pandemi gibi olağanüstü süreçlere de hızla adapte olacak şekilde kurgulamak ve yeni konseptleri hayata geçirmek… HuQQabaz markamızla hem Türkiye’de hem de yurt dışında aldığımız ilgi bizi mutlu ediyor. HuQQabaz ile amacımız 2022 senesi sonuna kadar 10 ülkede 40 restoran sayısına ulaşarak 56 milyon dolar ciroya ulaşmak” dedi.

 

 

Yeme-içme sektöründe farklı konsept ve deneyimleriyle küresel bir marka haline gelen Q Food & Beverage Group, HuQQabaz markasıyla Türkiye’de ve dünyada büyüme yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor. Trend yaratan ve büyük beğeni toplayan konsept restoranlar sunan HuQQabaz, 2022 senesinin sonuna kadar Türkiye’de 3, yurt dışında açacağı 21 restoranla toplam restoran sayısını 40’a çıkaracak.

 

Yiyecek ve içecek sektöründeki küresel markalar arasında olduklarını belirten HuQQabaz Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet F. Yağlı, “HuQQabaz markamızla yeme-içme sektöründe bugün 4 ülkede 21 lokasyonda 1100 çalışanımızla hizmet veriyoruz. 2022 sonuna kadar ise 10 ülkede 40 lokasyonda ekibimizi 2000 kişiye çıkartma hedefimiz yer alıyor. Bizim başarımız markamızın stratejisini pandemi gibi olağanüstü süreçlere de hızla adapte olacak şekilde kurgulamamız ve yeni konseptleri hayata geçirmemiz… HuQQabaz markasını 2022 senesi sonuna kadar 10 ülke ve 40 lokasyonda yer almak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeme içme sektöründeki başarımızı yurt dışındaki atılımlarımızla daha değerli kılmayı ve 2022 senesi sonuna kadar 56 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyoruz” diye açıklamada bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vakıf Katılım Tuzla İçmeler Şubesi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi ile protokol imzaladı

Vakıf Katılım Tuzla İçmeler Şubesi ile Gebze Organize Sanayi Bölgesi arasında protokol imzalandı. Protokol kapsamında OSB üyeleri Vakıf Katılım’ın avantajlı ürün ve hizmetlerinden faydalanabilecek, ihtiyaç duydukları finansmana çok daha rahat ulaşabilecekler.

Vakıfların paylaşım kültürünü kamunun gücüyle birleştirerek katılım finans dünyasına yeni bir soluk getiren Vakıf Katılım, pandemi döneminde zor günler geçiren KOBİ’lere destek olmaya devam ediyor. Bu kapsamda Vakıf Katılım Tuzla İçmeler Şubesi ile Gebze Organize Sanayi Bölgesi arasında imzalanan protokolle, OSB üyeleri ihtiyaç duydukları finansmana kolayca ulaşabilecek. Ayrıca; teminat mektuplarıindirimli kiralık kasa, dijital kanallardan ücretsiz EFT-havaleavantajlı üye iş yeri (POS) oranlarısigorta poliçelerinde rekabetçi prim bedelleri ve dış ticaret işlemlerinde avantajlı kâr ve komisyon oranlarından faydalanabilecekler.

“KOBİ’lerin, desteğimize her zamankinden daha çok ihtiyacı var” 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, ”Ekonomik istikrarımızın teminatı olan KOBİ’lerimizin varlıklarını devam ettirebilmeleri için bizlere her zamankinden daha çok ihtiyaçları var. Sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilmenin, gelir dağılımında ve bölgeler arası gelişmişlik seviyesinde dengeyi yakalayabilmenin yolu KOBİ’lerin sürdürülebilir bir finansal sisteme sahip olmaları ile gerçekleşebilir. Bu bakış açısından hareketle şimdiye kadar ülkemizin dört bir köşesinde üreten, hizmet veren KOBİ’lerimizin yanında olduk. Özellikle pandemi döneminde desteğimizi daha da artırarak esnafımızın rahat bir nefes alması için var gücümüzle çalıştık, halen de bu yönde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Tuzla İçmeler Şubemizin, Gebze Organize Sanayi Bölgesi ile imzaladığı protokol de bu amaçla attığımız adımlardan biri oldu. OSB üyelerine avantajlarla dolu ürün ve hizmetlerimizi sunacağımız, finansa erişimlerini daha da kolaylaştıracağımız için mutluyuz. Önümüzdeki dönemde KOBİ’lerimize olan desteğimizi sürdürecek, farklı proje ve faaliyetlerle kalkınmalarına destek olmaya devam edeceğiz. Bu doğrultuda tüm KOBİ’lerimizi şubelerimize bekliyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sabancı Vakfı 13. sezonunda Türkiyenin yeni fark yaratanlarını arıyor

Sabancı Vakfı’nın 2009 yılından bu yana, toplumsal sorunlara çözümler üreten sosyal girişimcileri, aktivistleri ve değişim aktörlerini destekleyen, görünür kılan ve topluma ilham veren “Fark Yaratanlar” Programı 12 seneyi geride bıraktı. 13. sezonuna başlamaya hazırlanan programın yeni dönemdeki Fark Yaratanlarından biri olmak için 30 Kasım 2021 tarihine kadar başvuru yapılabiliyor. 

 

Yıllardır yüzlerce başarı hikayesinin bilinmesine destek olarak binlerce kişiye umut ve ilham veren Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın çok kıymetli bir sosyal etki projesi olduğunu ifade eden Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sosyal değişime böylesi katkı sağlayan bir projenin büyük bir etkiyle devam etmesi bizler için gurur ve mutluluk verici. ‘Fark Yarat, Hayatlar Değişsin!’ diyerek çıktığımız bu yolda bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanından, cesaret veren, ilham kaynağı olan, içimizdeki başarma gücünü keşfetmemize olanak veren yüzlerce hikayeyi görünür kıldık. Ve onların bir su damlasının büyüyerek koca bir okyanusu etkilemesi gibi, topluma aşıladığı umuda şahit olduk. Sabancı Vakfı olarak 12 yılda 200 Fark Yaratan hikayeyi paylaşırken değişime inanan bireylerin neler başarabildiğini hep birlikte bir kez daha gördük.” dedi.

 

NEVGÜL BİLSEL SAFKAN: “HİKAYELERİYLE CESARET VERECEK YENİ ADAYLARIMIZI BEKLİYORUZ”

 

12 yıldır yaşadıkları çevrede karşılaştıkları sorunları çözmek için uğraşan ve topluma cesaret veren Fark Yaratanlar’ın hikâyelerini Türkiye ile paylaşıyoruz. Bu doğrultuda hayata geçen Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 13. yılında yine hikayeleriyle cesaret verecek yeni adaylarımızı bekliyoruz” diyen Nevgül Bilsel Safkan, programın içeriği ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Sosyal fayda için, hiçbir karşılık beklemeden başkalarının iyiliği için çalışan ve çevresinde değişim yaratan herkese açık olan programımızda bu yıl da seçilen Fark Yaratanlarımızın çalışmalarını yakından takip edecek ve onların çalışmalarını daha da geliştirmeleri adına ihtiyaç duydukları strateji, sürdürülebilirlik, etki ölçümü gibi konularda eğitim ve atölyeler gerçekleştireceğiz. Bununla birlikte sivil toplum ve sosyal girişimcilik alanının etkili isimlerinden mentorluk almalarına olanak sağlayacağız. Tüm bu destekler çerçevesinde sivil alanın ihtiyaçlarına cevap veren bir kapasite geliştirme programı olarak tanımlayabileceğimiz Fark Yaratanlar Programı’nda geçtiğimiz yıl başlattığımız ve öğrenci oylarıyla belirlenen Sabancı Üniversitesi Fark Yaratanlar Özel Ödülü’nü bu sene de vereceğiz. Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri dersini alan öğrenciler, bu kapsamda seçtikleri Fark Yaratan’ın çalışmalarını gönüllü olarak üniversite içinde yaygınlaştırabilecek ya da çeşitli etkinlik ve atölyelerle bir araya gelebilecekler.”

 

Toplumsal sorunların bireysel çaba ve aktif vatandaşlık örneğiyle nasıl çözülebileceğine dair topluma ilham vermeyi hedefleyen programın yeni döneminde de adayların belirledikleri sorunlara getirdikleri çözümlerin somut değişim yaratması, yaratıcı, sürdürülebilir, yaygınlaştırılabilir, şeffaf ve güvenilir olması bekleniyor. 13. sezon Fark Yaratanları, 200 kişilik ağa dahil olarak hem diğer Fark Yaratanlar ile iş birliği yapma fırsatına sahip olacak hem de 1 yıl boyunca Sabancı Vakfı ile yakından çalışarak atölyelere,eğitimlere ve mentorluk sürecine katılma şansı yakalayacaklar. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Allianz Türkiye’nin pazarlama ekibine The Hammers’dan Altın Ödül

Allianz Türkiye, pazarlama ekibinin başarıları ile The Hammers Awards’da Altın Ödül’e layık görüldü. Bu yıl ikinci kez düzenlenen programda 'Sigortacılık Sektöründe En İyi Pazarlama Takımı' kategorisinin kazananı Allianz Türkiye oldu.

 

Allianz Türkiye, pazarlama dünyasının prestijli ödül programlarından biri olan The Hammers Awards’dan bu yıl da ödülle döndü. Pazarlama ekiplerinin başarısını ölçümleyen ilk ödül olan The Hammers Awards’da Allianz Türkiye, 'Sigortacılık Sektöründe En İyi Pazarlama Takımı' kategorisinde Altın Ödül’e layık görüldü.

 

Ödülle ilgili değerlendirmede bulunan Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, “Pazarlama ve dijital sigortalar ekibi olarak cesur ve yaratıcı fikirleri, insan odaklı ve teknoloji destekli çözümleri harmanlayarak pazar dinamiklerine ve değişikliklerine hızlı ve proaktif reaksiyon veriyoruz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak adına hayata geçirdiğimiz projelerin ve yaratıcı iletişim dilimizin The Hammers Awards’da altın ödül başta olmak üzere toplam 4 kategoride ödüle layık görülmesinden mutluluk duyuyor, attığımız bu adımların ve çabalarımızın karşılığını aldığımızı hissediyoruz.” dedi. 

  

Allianz Türkiye, bu yılki The Hammers Awards’da “Sigortacılık Sektöründe En İyi Pazarlama Takımı” kategorisinde aldığı altın ödülün yanı sıra “En İyi Video Pazarlama Takımı” kategorisinde gümüş, “En İyi İçerikle Pazarlama Takımı” ve “En İyi Sadakat Programı” kategorilerinde ise bronz ödülün sahibi oldu.  

 

Bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen The Hammers Awards, Türkiye sınırları içerisindeki tüm şirketlerin pazarlama ve pazarlamayı kapsayan tüm alt bölümlerindeki ekip başarısını, Türkiye’nin değerli CMO’larının jüri değerlendirmesiyle ödüllendiriyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

KOÇ Holding 13’üncü Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını “Geleceğe. Birlikte” stratejisi çerçevesinde yürüten ve iş modelinin odağına faaliyet gösterdiği ülkeler ve dünya için uzun vadeli, sürdürülebilir değer yaratmayı yerleştiren Koç Holding, 13’üncü Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı.

 

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, raporda yer alan değerlendirmesinde, “Pandemi süresince çevresel, sosyal ve kurumsal (ESG) alanlardaki riskleri başarıyla yönetebilen şirketlerin daha dayanıklı kalabildiğine tanıklık ettik. İçinde bulunduğumuz dönüşüm çağında sadece yatırımcılar değil, diğer paydaş grupları da şirketlerden daha fazla sorumluluk almasını ve daha şeffaf olmasını talep ediyor. Biz de Koç Topluluğu olarak tüm paydaşlarımızı dikkate alan bir ekonomik model olan paydaş kapitalizminin doğru iş yapma şekli olduğunu düşünüyor; umut ve beklentilere cevap veren, küresel sorunlarla mücadelede sorumluluk alan güvenilir bir paydaş olmak için elimizden gelenin en iyisini yapma konusunda kararlılığımızı ortaya koyuyoruz” dedi. 

 

İklim kriziyle mücadele yolunda ve 2050 yılında karbon nötr olma hedefi kapsamında Karbon Dönüşüm Programı’nı başlattıklarını hatırlatan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ise değerlendirmesinde, “Koç Holding olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ve bu konuda kendi ekosistemimizi harekete geçirme noktasında liderlik rolü üstlenme sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz” dedi. Bu yıl Glasgow’da düzenlenen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’yla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Levent Çakıroğlu, “İklim krizi iş birliği gerektiren en acil gündem maddelerinden biri. Bu küresel zirveden çıkacak sonuçlar her geçen yıl daha da önem kazanıyor” dedi.  

 

Sürdürülebilirlik stratejisi “Geleceğe. Birlikte” ile faaliyet gösterdiği ülkeler ve dünya için uzun vadeli ve sürdürülebilir değer yaratmaya devam eden Koç Holding, 13’üncü Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Ana kulvarlarını iş, insan, dünya ve toplumun oluşturduğu “Geleceğe. Birlikte” stratejisi, Koç Topluluğu’nun sahip olduğu yetenek, erişim ağı, teknoloji ve inovasyon gücüyle hayata geçiriliyor.

Önceliklendirme analizi gerçekleştiren Koç Holding, 3 ile 5 yıl içerisinde iş başarısına doğrudan etkisi olan ve paydaşları tarafından yüksek öneme sahip olarak gündeme getirilen konuları öncelikli olarak belirledi. Bu doğrultuda, dijital dönüşüm, inovasyon, tedarik zinciri, bayi ağı ve yetenek yönetimi ile ilgili konular iş başarısı açısından Koç Topluluğu’nun stratejik konuları olarak tanımlanırken; düşük karbon ekonomisine geçiş ve iklim risklerinin ilk sırada yer aldığı çevresel konular, STK’lar, müşteriler, tedarikçiler ve yatırımcılar başta olmak üzere paydaşların en öncelikli gördüğü konular arasında yer aldı. Bunun yanı sıra tüm paydaş grupları, insan hakları ve adil çalışma ortamı ile etik ve uyum konularının Koç Holding’in faaliyetlerinin devamlılığı için temel oluşturduğunu belirtti.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, 13’üncü Sürdürülebilirlik Raporu’nda yer alan değerlendirmesinde Koç Topluluğu’nun paydaşlarını önceliklendirmeye ve “önce insan” yaklaşımı doğrultusunda değer yaratmaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Pandemi süresince çevresel, sosyal ve kurumsal (ESG) alanlardaki riskleri başarıyla yönetebilen şirketlerin daha dayanıklı kalabildiğine tanıklık ettik. İçinde bulunduğumuz dönüşüm çağında sadece yatırımcılar değil, diğer paydaş grupları da şirketlerden daha fazla sorumluluk almasını ve daha şeffaf olmasını talep ediyor. Biz de Koç Topluluğu olarak tüm paydaşlarımızı dikkate alan bir ekonomik model olan paydaş kapitalizminin doğru iş yapma şekli olduğunu düşünüyor; umut ve beklentilere cevap veren, küresel sorunlarla mücadelede sorumluluk alan güvenilir bir paydaş olmak için elimizden gelenin en iyisini yapma konusunda kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz ‘Geleceğe. Birlikte’ ve ‘Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne uzun vadeli bağlılığımızın temelinde bu motivasyon yer alıyor.”

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ise raporda yer alan görüşlerinde şu ifadeleri kullandı: “Koç Holding olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ve bu konuda kendi ekosistemimizi harekete geçirme noktasında liderlik rolü üstlenme sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, en yakın ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği, 2050 yılına kadar ilk iklim-nötr kıta olma hedefini içeren bir ekonomik büyüme modelini hayata geçirdi. Bütün bu gelişmeler doğrultusunda, yeni iklim gündemi kapsamında hazırlıklı ve dirençli olmak için çalışmalarımızı hızlandırarak 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimizi somutlaştırmak için Karbon Dönüşüm Programımızı başlattık. Düşük karbon ekonomisine geçiş konusunu kültürel dönüşüm programımızın çok önemli bir parçası olarak görüyoruz. Bu süreçte şirketlerimizin sahip oldukları bilgi birikimini ve en iyi uygulamaları paylaşarak birbirlerine destek olmalarını ve karbon dönüşümümüze katkı sağlayacak iş ortaklıklarını hayata geçirmelerini sağlayacak; işimizi tüm paydaşlarımız için değer yaratacak şekilde büyütmek için her fırsatı değerlendireceğiz.”

Koç Topluluğu 13’üncü Sürdürülebilirlik Raporu’nda öne çıkan noktalar şöyle:   

  • Koç Holding, düşük karbon ekonomisine geçiş yolculuğunun önemli adımlarından biri olarak, sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını bir araya getiren “İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü”ne (TCFD) destek veren şirketler arasına katıldı.
  • Koç Holding, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) bünyesinde Uluslararası İş Konseyi tarafından oluşturulan “Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri”ni kurumsal raporlamalarında kullanacağını taahhüt eden Türkiye’deki ilk şirket oldu.
  • 2020 yılında ilk defa Koç Topluluğu ölçeğinde 2019 yılı sera gazı emisyonu doğrulatma çalışmaları yürütüldü ve ISO 14064-1 Sera Gazı Emisyonlarının Doğrulanması ve Raporlanması Standardı çerçevesinde üçüncü taraf bağımsız bir kuruluşa doğrulatıldı.
  • Enerji verimliliği projeleri ile yaklaşık 54 bin ton CO2e emisyonu azaltımı sağlandı, enerji yoğunluğu bir önceki yıla göre 14 azalma ile 340,82 GJ/milyon TL gerçekleşti. Toplam su tüketiminde önceki yıla göre yaklaşık 17 azaltım sağlandı.
  • Topluluk genelinde fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) pozisyonlarındaki kadın çalışan oranı 2020 yılı itibarıyla 21 seviyesinde gerçekleşirken, Topluluk genelinde engelli çalışan sayısı ise 1.764 oldu.
  • Tüm Koç Topluluğu şirketleri, çalışanları, Topluluk adına hareket edenler ve iş ortaklarına yol göstermeyi ve rehberlik etmeyi amaçlayan Koç Topluluğu Etik İlkeleri 2020 yılında güncellendi. Koç Topluluğu, 2020 yılında iş etiği ile uyumlu olarak İnsan Hakları Politikası hazırladı ve söz konusu politika yönetim kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe kondu.
  • Koç Holding, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarına yön veren Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nun Paris Zirvesi’nde önümüzdeki beş yıllık yol haritasını ve 3 ana taahhüdünü açıkladı. Buna göre:
    1. Koç Topluluğu genelinde Koç İnovasyon Programı çatısı altında yürütülen inovasyon çalışmaları toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bakış açısıyla yürütülecek ve bu alanda küresel ölçekte faydalanılacak bir rehber hazırlanacak.
    2. Koç Topluluğu şirketlerinin, teknoloji ve inovasyon alanında kadınlar ve kız çocuklarına yönelik yürüttükleri projeleri ve geleceğe dönük planlarını Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nun küresel ağına taşımaları ve çözüme yönelik taahhüt vermeleri teşvik edilecek.
    3. Teknoloji ve inovasyondaki cinsiyet uçurumunu kapatmak amacıyla kadınlar tarafından yönetilen girişimlerle iş birlikleri kurulması desteklenecek.
  • Koç Holding dijital dönüşüm gündemini ve bu süreçte edindiği deneyimleri yaygınlaştırmaya devam etti. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi (KWORKS) iş birlikleri ile hayata geçirdiği BOOST Sivil Toplum Teknoloji Hızlandırma Programı ile Koç Topluluğu dijital dönüşüm liderlerinin gönüllü katkılarıyla, sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorunlara dijital teknolojiler aracılığıyla çözümler üretmesi konusunda destek oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Gittigidiyor Kampüs” gençlere kariyerlerinde yol gösterici bir dünya sunacak

Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi GittiGidiyor, sektörün gelecekteki temsilcileri olacak gençlere yönelik eğitim ve kariyer hayatlarında yol gösterici içeriklerin yer aldığı yeni platformu GittiGidiyor Kampüs’ü hayata geçirdi. 

Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi GittiGidiyor, yeni platformu GittiGidiyor Kampüs’ü hayata geçirdi. GittiGidiyor Kampüs, kariyer hayatlarına yöne vermek ve başarıyı yakalamak isteyen üniversite öğrencileri ile üniversiteden yeni mezun olan gençlere yönelik içerikleriyle rehber niteliği taşıyor. 

GittiGidiyor’daki staj süreçleriyle ilgili detaylı bilgilere erişilebilen platformda, stajyer ilanları da yayınlanıyor. Bu sayede e-ticaret sektöründe kariyerine başlamak isteyen gençler, GittiGidiyor’daki fırsatlardan kolaylıkla haberdar olabiliyor. Kampüs Blog’da ise stajyerlerin ve yeni mezunların iş hayatına dair bilgilere erişebilecekleri güncel yazıların yanı sıra çeşitli anket ve testler yer alıyor. 

“Geleceğin sektör temsilcileri olacak gençlere yönelik projeleri çok önemsiyoruz” 

Geleceğin sektör temsilcileri olacak gençlere yönelik uygulamaları hayata geçirmeyi çok önemsediklerini belirten GittiGidiyor CPCO’su (Chief People and Culture Officer) Murat Yüksel, “Genç ve dinamik bir şirket olarak sektörümüz adına öğrenci veya yeni mezun arkadaşlarımıza artı değer kazandırabilecek projeler üretmek bizim için çok kıymetli. Hayata geçirdiğimiz GittiGidiyor Kampüs aracılığıyla da kariyerini şekillendirmek isteyen öğrenci veya yeni mezunlara yönelik faydalı içerikler sunacağız. Bu sayede onlara gelecekteki profesyonel hayatlarına hazırlanmaları konusunda destek olacağız” dedi.

 GittiGidiyor olarak, 2017 yılından bu yana  Great Place to Work Enstitüsü (GPTW) tarafından belirlenen Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesinde en üst sıralarda yer aldıklarını belirten Yüksel, “Yine bu yıl, GPTW tarafından “IT’nin En İyi İşvereni” seçildik ve “Avrupa’nın En İyi İşverenleri” listesinde yer aldık. Youth Awards tarafından belirlenen listede gençler tarafından en çok çalışılmak istenen internet şirketlerinden biri olduk. GittiGidiyor Kampüs’te bizi bu başarılara ulaştıran uygulamalarımızı paylaşacağız. Bunun yanı sıra kurumsal kültürümüzün en önemli parçalarından olan çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışımızı, gönüllülük esasıyla çalışmalarını yürüten çalışan gruplarımızın faaliyetlerini platform üzerinden takip edebilecekler” şeklinde konuştu. 

 Gençlerin hayatına dokunan projeleri gerçekleştiriyor olmaktan büyük heyecan duyduklarını ifade eden Murat Yüksel, bu projeleri çeşitlendirmek için çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı