Konami Digital Entertainment B.V., Yu-Gi-Oh! KOLEKSİYON KART OYUNU'nun yeni booster seti The Grand Creators'ın Avrupa ve Okyanusya'da satışa çıktığını duyurdu.

 

2022'nin ilk booster seti olan The Grand Creators, 3 yeni tema, 15 yeni Collector’s Rare ve yepyeni bir World Premiere Spell Card sunuyor! Bu kart Yu-Gi-Oh! Oyuncu Topluluğu tarafından 2020 Create-A-Card Project etkinliği sırasında belirlendi. 

 

Inzektors kartı, hayranlar tarafından tekli eleme usulü düzenlenen bir dizi anket aracılığıyla seçildi ve 16 tema arasından sıyrılıp birinci oldu. Yu-Gi-Oh! sevenler, bu anket aracılığıyla hangi temanın bir World Premiere kartı alacağı, bu kartın hangi kart tipi olacağı ve ne tür bir ürünün parçası olarak piyasaya sürüleceğini belirlediler. Böylece 60 kartlık booster sette piyasaya sürülmek üzere bir adet Inzektor Büyü Kartı seçildi ve kart The Grand Creators booster setinde yerini aldı.

 

The Grand Creators booster seti 10 adet Ultra Rare, 15 adet Super Rare ve 35 adet Rare kart olmak üzere toplam 60 karttan oluşuyor. Setteki 15 kart aynı zamanda Collector’s Rare olarak da mevcut.

 

Her booster paketinde ise 1 Folyolu, 6 Rare olmak üzere toplam 7 kart bulunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Google, çevrimiçi olarak "daha özel" bir gezinme standartı oluşturmaya çalışarak yakında Chrome'un geliştirici sürümünde 

yeni bir ‘Topics API' test edecek.

 

Google mühendisleri The Internet Engineering Task Force (IETF) 111 etkinliğinde web sitesi konularını temel alan FLoC sisteminin yerini alacak yeni bir yaklaşım üzerinde çalıştıklarını açıklamışlardı. Nihayet Topics API’nin açıklanmasıyla birlikte yeni sistem netlik kazandı. Yeni sistemde web sitesinin alan adı Topics API kullanılarak “tenis” veya “finans” gibi bir ilgi alanına eşlenecek. Kullanıcının Topics API’ye katılan web sitelerindeki geçmişi kullanıcının kendi cihazında üç hafta boyunca saklanacak. Kullanıcının bu üç haftalık etkinliğine göre her hafta biri gizlilik koruması olarak rastgele olmak üzere 5 konu belirlenecek. Kullanıcı, Topics API’si kullanan bir siteyi ziyaret ettiğinde belirlenen ilgi alanlarına göre reklamlar gösterilecek.

 

Resmi Chrome prosedürlerine uygun olarak birçok çözümün oluşturulmasında, test edilmesinde ve uygulanmasında görev aldıklarını hatırlatan RTB House Türkiye Ülke Müdürü Can Tunçer, “Bize göre yeni çözümün başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için tüm tedarik zincirinin birlikte çalışması büyük önem taşıyor. Günümüz reklam ekosistemi o kadar karmaşık ki, bu tür bir iş birliğinin sağlanması zaman istiyor. Ayrıca, Topics API ile ilgili spesifikasyonların tamamının yayınlanmasını gerektiriyor. Yayınlanan resmi planlamaya bakıldığında testlerin 2022 yılının ilk çeyreğinde başlayabileceği görünüyor. Google Chrome yayınını, sektör katılımcıları olarak yapıcı bir şekilde oluşturulması gereken ve gizlilik, reklam etkinliği ve önerilen çözümün rekabet gücü alanlarındaki iyileştirmeleri toplu olarak düşünülmesi gereken bir başlangıç noktası olarak ele alıyoruz. RTB House olarak, duyurulduğu günden bu yana Privacy Sandbox'un geliştirilmesine dahil olduk ve Fledge Origin Trials için tam anlamıyla hazırız” dedi.

 

Gizlilik, reklam verimliliği ve rekabet değerlendirilmeli

RTB House’a göre Topics API’ın gizlilik, reklam verimliliği ve pazardaki rekabet açısından değerlendirilmesi gerekiyor:

 

Gizlilik. Chrome ekibi, bu yeni yaklaşıma topluluklardan gelen birçok geri bildirimi göz önünde bulundurarak web siteleri için yaygın olarak eleştirilen devre dışı bırakma yerine etkinleştirme mekanizmasını getirdi. Bu mekanizma, web sitelerinin konseptte değer görüp görmediklerine ve konsepte katılmak isteyip istemediklerine karar vermelerine olanak tanıyor. Topics API'ını istedikleri zaman devre dışı bırakabilmeleri kontrolün kullanıcılarda olmasını sağlıyor.

 

Reklam Verimliliği. Yeni konseptin FLoC teklifine kıyasla ne kadar faydalı ya da verimli olacağı şu an için belirsiz. FLoC konseptinde kullanıcı 30 binin üzerinde olasılık arasından bir topluluğa atanıyordu. Yeni yaklaşımda ise kullanıcı için yaklaşık 350 konu arasından 5 konu belirleniyor ve bu, potansiyel kombinasyonların sayısını önemli ölçüde artırıyor. Kullanım durumları açısından bakıldığında Topics API de FLoC konseptinde olduğu gibi dönüşüm hunisinin üst sıralarındaki koşulları karşılamayı amaçlıyor:

 

• Klasik ilgi alanına dayalı reklamcılık: Markaların ilgilendikleri konulara dayalı olarak içeriğe dayalı hedeflemeyle desteklenerek yeni kitlelere ulaşmasına olanak tanıyor.
• Benzer reklamlar: Markaların mevcut müşterileri genelinde en popüler konuları belirlemesine ve bu konuları yeni kullanıcı edinme stratejilerine dönüştürmesine olanak tanıyor.
• Birinci taraf öneri motorları: Belirli konularla ilgilenen mevcut bir kullanıcı modeline dayalı olarak web sitelerinin yeni kullanıcılara yönelik deneyimi kişiselleştirmesine yardımcı oluyor.

 

İlk FLoC denemelerinin ölçeği faydaları net bir şekilde değerlendirmek için oldukça kısıtlıydı. Topics API konseptinde bu durumdan kaçınmak için ilgili içgörülerin belirlenmesine yardımcı olacak çok daha fazla test potansiyeli sağlanması gerekiyor. Sonuçların pazarlar genelinde karşılaştırılabilmesi için bu denemelerin dünya genelinde yapılması büyük önem taşıyor.

 

Pazardaki rekabet. Yeni yaklaşım KOBI'lerden ziyade büyük işletmelerin yararına gibi görünüyor. Google, bu durumu kabul ediyor ancak bir sorun olarak görmüyor. Konsepte bakıldığında bir şirkete ait ne kadar çok web sitesi bulunursa hedeflenecek konuları bulma olasılığının o kadar yüksek olduğu ve bunun özellikle büyük sosyal ağlar, tedarik tarafı platformlar ve reklam ağları lehine olduğu görülüyor. Topics API'yi açıklayan belgeye bakıldığında ayrıca konunun tam URL yerine web sitesinin alan adıyla eşleştirileceği belirtiliyor. Bu, "tenis.ornek.com" alan adının konusunun "tenis" olabileceğini ancak "ornek.com/tenis" konusunun tüm "ornek.com" web sitesiyle ilgili olabileceği anlamına geliyor. Bu durumda kişiselleştirme için küçük web siteleri gerekli tüm bilgileri sağlarken Youtube.com, google.com veya facebook.com gibi büyük web sitelerinin bu duruma yardımı kısıtlı düzeyde olacak. Medya holdinglerinin ve/veya yeterince yapılandırılmış web siteleri olmayan birkaç büyük yayıncının hakim olduğu pazarlarda bu kavramın değeri oldukça sınırlı olacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediyesi bünyesinde gönüllü gençlerden kurulan Proje Takımları, Teknofest 2022 için hazırlıklarına başladı. Belediye Başkanı Alper Taban, DOSTUM tesislerinde 3 günlük kampa giren 8 Proje Takımının üyeleriyle bir araya geldi.

 

Gençlerin vizyonuna inanan ve enerjisine güvenen İnegöl Belediyesi, 2020 yılında hem şehir hem de ülke adına çalışmalar yapmaları, projeler geliştirmeleri adına 8 ayrı Proje Takımı oluşturmuştu. Doğa Sporları ve Turizm Merkezinde kurulan atölyede gençlere imkanlar sunulurken, farklı alanlarda çalışmalar yapan takımlar, ortaya koydukları projelerle önemli başarılara imza attı. Baykoca Proje Takımları arasında geçtiğimiz yıl Teknofest’te 3 takım elemeleri geçmeyi başardı. Finale kalan “Drone İle Kaçak Yapı Tespiti” projesi ise İnsanlık Yararına Teknoloji kategorisinde Türkiye 1’inciliği elde etti.

 

TEKNOFEST 2022 HAZIRLIKLARI İÇİN KAMPA GİRDİLER

Baykoca Elektrikli Gezi Aracı, Baykoca Drone İle Kaçak Yapı Tespiti, Baykoca Zirai İlaçlama Dronu, Baykoca Model Uydu ve Roket Çalışmaları, Baykoca Akıllı Can Dost Barınakları, Baykoca Tarımsal Güvenlik Uygulamaları, Baykoca Sağlıkta Yapay Zeka, Baykoca Karşılama Robotu ve Baykoca Simülatif Trafik Işığı gibi alanlarda çalışmalarını sürdüren Baykoca Proje Takımları, Samsun’da gerçekleştirilecek 2022 Teknofest çalışmalarına da şimdiden başladı. 8 proje takımı Yenice DOSTUM Tesislerinde 3 gün sürecek kampa girdi. Ortaokuldan üniversite üstü gruplara kadar tüm yaş gruplarına sahip takımlar, bu 3 günlük kamp süresince hem DOSTUM tesislerinde keyifli zaman geçirecek hem de birlikte hazırlıklarını gerçekleştirecekler. Kafeteryada sosyal kültürel etkinlikler, ateş başı sohbetleri, Teknofest 2022 değerlendirme toplantıları ve hangar etkinlikleri ile dolu dolu bir 3 gün geçirecek takımlar, Pazartesi günü kampın startını verdi.

 

Belediye Başkanı Alper Taban da Pazartesi akşamı Proje Takımlarıyla kampta bir araya geldi. Burada gönüllü takım üyeleriyle sohbet eden Başkan Taban, “Kısa sürede güzel başarılar elde ettik. Teknofestte 1'incilik aldık. Bu başarı sizlerin başarısıdır. Sizlere güvenmemizin ne kadar doğru bir karar olduğunu da gördük. Burada sizler de pek çoğunuz bir şeyleri deneyimlemiş oluyorsunuz. Hepinize başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Arzu eden herkese bu takımların kapısı açık. Gerekirse 8 değil 80 tane proje takımımız olsun. Yeter ki sizler bir şeyler üretin” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

 Kaspersky, MSP Vakfı projesinin ilk üç yılında yönetilen hizmet sağlayıcıları arasındaki satışlarda dört kat büyüme elde etti. Buna ek olarak aktif iş ortaklarının sayısı 2018'den bu yana üç buçuk kat arttı ve Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Afrika'daki ülkelerde önemli bir büyüme yaşandı. Esnek, kullandıkça öde aylık abonelik ödeme planının, iş ortakları için kullanıcı dostu Lisans Yönetim Portalının ve çok katmanlı siber güvenlik ürünlerinin sunulması, Kaspersky MSP programını hizmet sağlayıcılar için çekici ve faydalı hale getirdi.

 

MSP (Yönetilen Hizmet Sağlayıcı) pazarının önümüzdeki birkaç yıl içinde ikiye katlanması ve 2021'de 243,33 milyar dolardan 2028'de 557,10 milyar dolara çıkması bekleniyor. Yakın zamanda yapılan bir küresel servis sağlayıcı anketinin ortaya koyduğu üzere MSP'lerin çoğunluğu yalnızca müşteri tabanında artış görmekle kalmıyor, aynı zamanda hizmet portföylerini genişletmeye odaklanıyor. Çalışmada müşteriler tarafından belirtilen veri ihlalleri, bulutun benimsenmesi ve diğer çözülmemiş güvenlik sorunları ile BT güvenlik hizmetleri ağırlık kazanırken, MSP'ler hizmet portföylerinde "olması gereken" haline geliyor.

 

Kaspersky'nin MSP'lere odaklanma hamlesi küresel trendle uyumlu. 2019 – 2021 arasında Kaspersky, MSP satışlarını başlangıç noktasının dört katına çıkardı ve 2021'de yıllık bazda 75 büyüme gösterdi. Bu küresel girişimin bir parçası olarak Fransa, İtalya, Kuzey ve Orta Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya, Afrika ve Brezilya gibi bölgeler dikkate değer bir büyüme gösterdi.

 

Bu sonuçlara yeni iş ortaklarını aktif olarak çekmenin yanı sıra, mevcut iş ortakları elde tutularak ulaşıldı. Bu da Kaspersky'nin MSP ortaklarının şirkette uzun süre kaldığı anlamına geliyor.

 

Kaspersky, MSP Vakfı projesi kapsamında faturalandırma süreçlerini otomatikleştiren ve iş ortaklarıyla satıcılar arasındaki iş etkileşimlerini kolaylaştıran araçlar geliştirdi. 2020'de kullanıma sunulan özel iş ortaklığı programı ve Lisans Yönetim Portalı ile MSP'lere esnek günlük faturalandırmayla uyumlu finansal koşullar sağlandı. İş ortakları artık self servis portalında lisansları hızlı ve kolay bir şekilde yönetebiliyor ve güvenlik hizmetlerini düşük maliyetli bir yaklaşımla pazara daha hızlı sunabiliyor. Yeni kullandıkça öde abonelik planı, MSP'lerin OPEX modelinden yararlanmasına ve müşterilerinin istediği zaman lisans koşullarını değiştirmesine olanak tanıyor. Bu, yalnızca o anda ihtiyaç duydukları kadarına ödeme yapmaları anlamına geliyor.

 

MSP Vakfı projesinin başarısını sağlayan bir diğer unsur da Kaspersky portföyünün çeşitli boyutlarda, güvenlik uzmanlığı seviyelerinde ve farklı dikeylerde geliştirilip uyarlanabilmesi. Kaspersky ürünleri, MSP'lerin müşterilerin uç noktalarını ve bulut iş yüklerini tehditlerden otomatik olarak korumasını sağlıyor. Ayrıca Kaspersky Endpoint Detection and Response Optimum ve Kaspersky Managed Detection and Response gibi ürünler de MSP'lerin dahili güvenlik ekiplerini algılama ve inceleme araçlarının yanı sıra, analitik uzman gücü, bilgi ve hizmet sağlama konusunda donatıyor. Portföy ayrıca MSP'lerin finans ve bankacılıkta ATM ve POS gibi gömülü cihazların güvenliğini sağlamasına, endüstriyel kontrol sistemlerinin (ICS) korunmasına yardımcı olan ürünler de içeriyor. MSP'ler buluttaki tek bir konsoldan çalışırken, çeşitli katmanları ve ürünleri kullanarak hizmetlerini müşterileri için özelleştirebiliyor.

 

Kaspersky, MSP Vakfı'nın üç yıllık projesinin başarısını takiben MSP işletmelerine yatırım yapmaya devam edecek. Şirket, özellikle güvenlik hizmeti sağlayıcıları (MSSP'ler) için daha fazla ürün ve hizmet sunmanın yanı sıra, bulut öncelikli bir yaklaşımı ve birçok rutin işlemin otomasyonunu desteklemeye devam etmeyi, daha fazla ürünü birleştirilmiş MSP'ye hazır tek bir yönetim platformuna entegre etmeyi planlıyor.

 

ESW BT İş Danışmanları Profesyonel Hizmetler Müdürü Dan Driezen, “Kaspersky'nin gerçek iş ortaklıkları oluşturmasına büyük değer veriyoruz. Şirket 100 kanal odaklı yaklaşıyor ve proaktif olarak bizi satış, pazarlama ve sponsorluk girişimlerine ve teknik eğitimlere katılmaya davet ediyor. Kaspersky ile yıllar boyunca yakın çalışmanın bir başka sonucu da derin bir siber güvenlik bilgisi ve anlayışı oluşturmamıza sürekli yardımcı olması” diyor.

 

levigo Systems Genel Müdürü Vincenzo Biasi şunları ekliyor: “Bu, küçük müşterilere makul, rekabetçi fiyatlarla hizmet vermemizi sağlayan çok çekici bir model. Bunun herkes için olumlu etkileri var. Lisans Yönetimi Portalı (LMP) yaklaşık bir yıldır hizmet veriyor ve lisanslarımızı yönetmek, rezervasyon yapmak, iptal etmek, ölçeği büyütmek veya küçültmek için ihtiyacımız olan her şeyi sunuyor. Her şeyi işte bu kadar kolay ve bağımsız bir şekilde yapabiliyoruz. Burada self servis çok önemli.”

 

Kaspersky Kurumsal İş Başkan Yardımcısı Veniamin Levtsov, şu yorumlarda bulunuyor: "Uzun bir yol kat ettik ve iş ortaklarımız bunun farkında. Çabalarımız, En İyi Yönetilen Hizmetler Ortağı (MSP) Programı kategorisinde bir MSP İnovasyon Ödülü ile ödüllendirildi. Bundan sonra da daha fazla MSP geliştirmesi için süreç otomasyonuna, portal işlevselliğinin iyileştirilmesine ve daha fazla ürünün MSP-hazırlık konseptiyle uyumlu hale getirilmesine daha fazla odaklanacağız. Bu girişimler, bayilerimizi yönetilen güvenlik hizmeti ortaklarına dönüştürme vaadini destekleyecektir.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Van Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü U16 Yıldız Kızlar Basketbol takımı, Van 1.si oldu. Kızlar Basketbol takımı Elazığ’daki bölge şampiyonasına katılmaya hak kazandı.

Bünyesinde barındırdığı farklı spor dallarıyla birçok sportif başarıya imza atan Van Büyükşehir Belediyesi Spor kulübü, kızlar basketbol takımıyla da kendi klasmanında il şampiyonluğunu oldu. Edremit ilçesi Nur Tatar spor salonunda 4 takımın yer aldığı U16 Kızlar Basketbol şampiyonasında rakiplerini farklı skorlarla geride bırakan kırmızı siyahlılar, birincilik kupasının sahibi oldu.

22-26 Şubat tarihlerinde Elazığ’daki bölge şampiyonasına katılmaya hak kazanan Kızlar Basketbol Takımı, Türkiye şampiyonasına da gitmeyi hedefliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Antalya’nın premium alışveriş merkezi TerraCity’de düzenlenen FrozenCity etkinliğini her gün binlerce kişi ziyaret ediyor. Ücretsiz konserler, atlıkarınca, yeme-içme alanları, kar şov ve gerçek buz pisti ile herkesi buluşturan FrozenCity 21 Şubat’a kadar devam edecek!

 

Antalya’da ayrıcalıklı alışverişin adresi TerraCity Alışveriş Merkezi’nin gerçekleştirdiği FrozenCity etkinliği, Antalyalıların ve sömestr tatili için şehre gelenlerin yoğun ilgisini görüyor. Yarıyıl tatiline keyif ve eğlence katmak isteyenler, TerraCity RoofGarden teras alanında gerçekleştirilen FrozenCity’de buluşuyor. Günde ortalama 3 bin kişi FrozenCity’yi ziyaret ediyor. 

 

21 Şubat’a kadar devam edecek FrozenCity’de bulunan 200 m² büyüklüğündeki buz pisti, paten yapmayı seven herkese açık. Pateni olmayanlar alandan kiralama yapabiliyor, isteyenler uzman eğitmenlerden ders alabiliyor. Ücretsiz atlıkarınca, 12.00-18.00 saatleri arasında DJ İceman ile müzikle keyifli anlar yaşayan ziyaretçiler, yeme-içme alanlarında dinlenip yemek yiyebiliyor, satış alanlarında satılan hediyelik eşyalarla FrozenCity’de geçirdikleri anları unutulmaz kılabiliyor. 

 

29-30 Ocak tarihlerinde saat 14.00-15.00 arasında kar yağışıyla FrozenCity, herkese kar heyecanı yaşatıyor. FrozenCity, bir hafta boyunca saat 16.30-18.30 saatleri arasında Antalya’nın en sevilen gruplarını ağırlıyor. 25 Ocak’ta The Jazz Band, 26 Ocak’ta Latin Dream Band, 27 Ocak’ta The Big Blues, 28 Ocak’ta Soğuk, 29 Ocak’ta İrem Baybay Latin Quarted, 30 Ocak’ta ise The Swing Cats konserine isteyen herkes ücretsiz olarak katılabiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Depresyon toplumda sık görülen sorunların başında geliyor. Çocukluktan yetişkinliğe her yaş grubunda dönem dönem görülebiliyor. Birkaç hafta gibi sürelerde yaşanıp geçebiliyor, ardından yaşamdaki sıkıntıların yoğunluğuna göre bambaşka bir zamanda tekrar karşılaşılabiliyor. Bu gelgitler nedeniyle kişi depresyona girdiğini fark edebiliyor ve yardım için destek alıyor. Ancak bazı hastalarda depresyon semptomları hafif oluyor. Distimi (kronik depresyon) adı verilen bu durumda, kişi hiç normale dönemediği için yaşamının normali böyle zannedebiliyor. Bunun sonucunda yardım talep edilmiyor ve bazen ömür boyu yaşamdan alınan keyif son derece engelleniyor, kişide kendini iyi hissetme hali güçleşiyor. Bu durumun farkında varmak ve önlem almak için distimi (kronik depresyon) ve majör depresyon arasındaki farkların bilinmesi önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psi. Arzu Beyribey, distimi (kronik depresyon) ve majör depresyon arasındaki farklar hakkında bilgi verdi. 

 

Distimide kötü hissetme hali yaşamda alışkanlık haline gelir 

Yetişkinlerde, iki veya daha fazla yıl sürerken; çocuklarda, en az bir yıl süren, üretkenliği azaltan, genelde aktivitelerin tadını çıkarmayı engelleyen veya kendisi ya da yaşamı hakkında iyi hissetmeyi zorlaştıran bir rahatsızlık olan distimi belirtileri genellikle fark edilmemektedir. Distimi olan kişiler,  bazen çok iyi hissedebilirler, ancak bu ruh halleri genellikle iki aydan uzun sürmemektedir. Birey üzüntü, içe kapanıklık, melankoli, aşırı bilinç, sevinçten yoksunluk ve kişisel yetersizlikten dolayı endişe durumlarını hayatında alışkanlık gibi yaşamaktadır. 

 

Temel amaç hastayı hastalığından haberdar etmek 

Distimi, kronik depresyon olduğundan, yıllarca sürebilir ve yoğunluğu zaman içinde değişebilir. Çoğu durumda bu tip melankolik bozukluk ilaç tedavisinin uygulanmasını gerektirmez, çünkü belirtileri depresyon belirtileri kadar şiddetli değildir. Bu rahatsızlık için, bilinen tek bir neden veya tek bir etkili tedavi olmamakla birlikte, geleneksel tedavisi antidepresan ilaçlar ve konuşma terapisidir. Terapistin temel amacı,  hastayı hastalığından haberdar etmek ve ruh halinin dengelenmesinde ona yardımcı olmaktır. 

 

Majör depresyon için çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor 

Majör depresyon açısından ise en net belirti, kişinin herhangi bir şeyden keyif alma yeteneğinin neredeyse tamamen kaybolarak,  genellikle uyku, iştah ve konsantrasyon sorunları yaşamasıdır. Majör depresyon tedavi edilebilen bir hastalık olup, hastalık belirtilerini kontrol altına almak için antidepresan ilaçlar önerilebilir. Duygusal durumun ifade edilebileceği psikoterapi veya konuşma terapisi de tavsiye edilebilir. Bazen antidepresanlara ek olarak bazı ilaçlar etkinliği artırabilir. Klinik depresyon için başka tedavi seçenekleri de vardır. Elektrokonvülsif terapi (ECT),  ilaçlar etkili olmadığında ya da belirtiler ciddi olduğunda kullanılabilir.

 

Kronik depresyon (distimi) ve majör depresyon arasındaki 4 fark

Kronik depresyonu majör depresyondan ayıran temel özellik semptomların daha az yoğun ancak sürekli olmasıdır. Kronik depresyona sahip insanlar hayatın böyle olduğunu düşünmektedir. Bunun çözülebilecek bir sorun olduğunu fark edemezler. Eğer en az iki yıldır tutku, neşe, ilgi, cinsel istek duyulmuyorsa, kronik depresyon yani distimi ihtimalini düşünmek gerekmektedir. Bu nedenle distiminin kişi ve çevresi  tarafından fark edilmesi majör depresyona göre daha zordur.

 

Kronik depresyon (distimi) ve majör depresyon arasındaki farklar şöyle açıklanabilir:

1. Süre

Aslında Majör Depresif Bozukluk olarak adlandırılan majör depresyon minimum 2 hafta sürerken,   distimi, çok daha uzun sürer. Majör depresyondan muzdarip olanlar aynı zamanda ruh hallerinin 'normal' olduğu zamanlara sahip olacaklardır ancak distimi olan hastalar depresyon hissine genelde sahip olacaklarından, “normal' hissettikleri dönemleri pek bulunmayacaktır. 

2. Semptomların yoğunluğu

Majör depresyonda semptomlar daha yoğun iken,  distimide ise süre daha uzun olmasına rağmen,  semptomlar daha az yoğundur. 

3. Girişim seviyesi

Ağır majör depresyon durumundaki birey, normal hayatını sürdürmekte daha fazla güçlük çekeceğinden, yataktan kalkma, duş alma veya giyinme gibi basit eylemlerde zorluklar yaşayabilir. Ancak distimide farklı yaşam alanlarının etkilenme derecesi daha az olduğundan, bu eylemler normal bir şekilde gerçekleştirilebilir.

4. Başlangıç yaşı

Majör depresyon genellikle daha geç yani 30-40 yaş arasında ortaya çıkarken, distimi genellikle daha erken yani 20 yaşından itibaren ortaya çıkar. 

Herhangi bir depresyonla mücadele ediyorsanız, profesyonel yardım almak çok önemlidir. Tek başına çabalamaya çalışmanıza ve size yardım edecek kimseniz yok gibi hissetmenize gerek yoktur. Bir akıl sağlığı uzmanı, belirtilerinizi, duygularınızı ve hayatınızda sizin için gerçekten neler olduğunu daha iyi anlamak için sizinle birlikte çalışabilir. Bu tür bir profesyonel yardım ile hayatınızın kontrolünü tekrar kazanmaya başlayabildiğinizi görebilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Artan Kovid-19 vakalarına ek olarak soğuk havaların da etkisiyle grip ve soğuk algınlığı gibi şikayetler artış gösterdi. Zaman zaman kısa süreli öksürükler; akciğer hastalıkları, alerji, solunum sistemi enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişiyor olsa da, uzun süreli ve boğazı rahatsız eden öksürükler ise yeni bir hastalığın habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hamit Çelik, geçmeyen öksürük şikayetlerine iyi gelecek mucizevi kür tarifini anlatıyor. 

Malzemeler 

• 2 yemek kaşığı bal,
• 2 yemek kaşığı sirke,
• Bir tutam tarçın,
• 2 yemek kaşığı limon.

Hazırlanışı

Boğazınızda gıcıklanma ve vücudunuzda bir kırgınlık hissi var ise bir fincan soğuk suya malzemeleri koyup karıştırın. Karışımı içtikten bir saat sonra, şikayetlerinizin geçeceğine şahit olacaksınız. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Günümüzde yeni geliştirilen tedavi yöntemleri, erken teşhis ve tarama ile birçok kanser türünün önüne geçmek mümkün oluyor. Ailesinde bir kanser hikayesi bulunanlara, belirli bir yaş üzerinde olan kişilere mutlaka düzenli tarama yaptırması gerektiğini hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Op. Dr. Süleyman Deniz Kahraman, kanser türleri ve belirtileri hakkında önemli bilgiler veriyor.

 

Kanser hücreleri normal fonksiyonlarını sürdüren hücrelerin dış etkenler, sentetik yemek katkıları, tütsülenmiş gıdalar, alkol, sigara gibi kanserojen etkiler sonucunda değişime uğraması sonucu oluşur. Kanser gelişimini tetiklenmiş durumların yanı sıra vücutta kan, sinir, kas, beyin ve tüm diğer organlarda kansorejen değişimle anormal hücre gelişimleri meydana gelebilir. Birçok kanser türünün erken tanıyla tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Op. Dr. Süleyman Deniz Kahraman, tarama ve korunma yöntemleriyle en sık görülen kanserlerin önüne geçilebileceğini hatırlatıyor. 

 

Akciğer kanserinden tütün ve benzeri ürünlerinin kullanımının kısıtlanması ile korunmanın mümkün olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Kahraman, “ Meme, kolon, mide ve prostat ile rahim kanserlerinde tarama ile yani belirli periyodlar ile hekim kontrolünde erken teşhis ile ölümler azaltılabilir. Meme kanserinde aile öyküsü, menarj (aylık periyodun erken yaşta ya da geç yaşta başlaması, erken menopoz, meme muayenesinde kitlesel oluşum gözlenmesi, anormal meme ucu akıntısı ve meme derisinde değişim, çökme bireyi şüphelendirmelidir. Bu belirtileri gözlemleyen kişiler hemen, 40 yaş üstü her kadın ise meme taramaları için genel cerrahi uzmanına muayeneye gitmelidir” diyor. Kolon kanserinde de aile öyküsü önem taşıyor. Bunun yanı sıra dışkılama sıklığında-şeklinde değişim olması, dışkıda kan görülmesi de kolon kanserinin belirtisi olabiliyor. Bu durumlarda mutlaka bir doktora danışılmasının gerektiğini hatırlatan Op. Dr. Kahraman, 50 yaş üstü kişilerin düzenli olarak gaitada gizli kan, kolonoskopi, endoskopi görüntüleme taramalarını yaptırmasını öneriyor. 

 

Bu belirtilere dikkat!

Birçok kanser türünde olduğu gibi rahim kanserinde de aile öyküsünün dikkate alınması gerekiyor. Vajinal kanama, rahimden karına bası, vajen girişinde kitlesel oluşum varsa bu kişilerin kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına gitmesi, 30 yaş üstü kişilerin de düzenli olarak smear testi yaptırarak rahim kanserine karşı önlem alması gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Kahraman, diğer kanser türlerindeki belirtileri ise şöyle sıralıyor: “Prostat kanserinde idrar yapmada zorluk, idrar yapma hissi olup yapamamak, büyük abdest sırasında prostata bası hissi gibi belirtiler görülüyor. Lösemi, lenfoma gibi kan hücrelerinin ve lenf bezlerinin kanserler ise vücutta kan ve lenf bezlerinin fonksiyonlarında anormalleşme ile vücut savunma sisteminde değişim ile ortaya çıkan ateş, halsizlik, hastalıkların ağır seyretmesi ve iyileşmelerin olmaması gibi semptomlarla kendini belli ediyor. Lenfoma vücutta lenf bezlerindeki anormal ağrısız büyümesi, geceleri atleti ıslatacak kadar terleme, kilo kaybı gibi semptomlar, uzayan iyileşme süreleriyle karşılaşılıyor. Kanserde erken tanı ve tarama hayat kurtarır. Bu nedenle taramalarınızı lütfen aksatmayın.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bebeklerde ve çocuklarda uykuya geç dalma, gündüz kısa uykular, gece ortasında sık sık uyanma gibi uyku düzensizlikleri görülebiliyor. Anne ve babaların, 0-3 yaş arası bebeklerde görülen uyku sorunlarını dikkatli ve sabırlı bir süreçle atlatabileceklerine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Kutlu, “Bebeklere kendi başlarına uyumayı öğretirken şunu unutmamalıyız ki, ağlamaları çok doğal bir tepkidir. Ancak ağlarken yanlarında olup destek verirsek, kuracağımız güven ve sevgi bağı da bundan zarar görmez” dedi.

 

Uyku bozukluğunun nedenlerinin çevresel veya bebeğe ait faktörler olabildiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Kutlu, “Odanın ısısı (16-22 derece olmalı), nemi (yüzde 40-60 aralığında olmalı), ışık (karanlık veya loş ışık olmalı), çarşafın katlanması, uykudan önce çocuğun aşırı beslenmesi, bazı ilaçlar (antihistaminikler, soğuk algınlığı ilaçları gibi), bebeğe bakan kişilerin uyku uygulamalarındaki tutarsızlığı, annedeki stres düzeyi ve gebelik dönemi depresyonu gibi nedenler çevresel faktörlerdir. Bebeğe ait faktörler ise; kuru cilt (gerilir ve kaşınır), reflü, alerjik rinit, kolik, diş çıkarma, geniz eti büyümesi, uyku apnesi, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, astım, otizm, obezite ve demir eksikliği anemisi olabilir” açıklamasında bulundu. 

 

Bebeklerde günlük uyku düzeni ay ve yaşa göre değişir

Bir bebeğin günlük uyuma süresinin ay ve yaş aralığına göre değiştiğini hatırlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Kutlu, “Yenidoğan döneminde, eğer bebeğin fiziksel bir sorunu yoksa uykularının da düzenli olması beklenir. 5-8 ay aralığında bebekler genellikle 3 gündüz uykusu yapar ve toplamda 3-3.5 saat uyurlar. Gece uykuları 10-11 saattir. 9-14 ay aralığında bebeklerin çoğu gündüz 2 kez, toplamda 2.5-3.5 saat uyur. Geceleri 10-11 saat kesintisiz uyuyabilirler. 15-18 ay aralığı, bebekler için tek gündüz uykusuna geçiş dönemidir. Ortalama 2.5-3 saat uyuyabilirler. Eğer gece uykuları da 10-11 saat olursa ideal bir uyku düzeni oluşmuş demektir. 24 aydan sonra gündüz uykuları ortalama 2 saat olur. 2.5 yaştaki uyku süresi gündüz 1.5-2 saat, gece kesintisiz 10-11 saattir” dedi.

 

Uyku eğitimine akşam başlanmalı

İlk 4 ay boyunca bebekle bol temas halinde olmanın çok değerli olduğunu söyleyen Dr. Esra Kutlu, “Ancak 4. aydan sonra bebeği destekli uyutmak doğru değil. Bu durum, bebeğin kendi kendine uykuya geçmesini ve kesintisiz uyumasını güçleştirir. Bebekler 60-90 dakikada bir uyanabiliyor. Destekle yani sallayarak, emzirerek, beraber yatarak, pışpışlayarak ve benzeri yöntemlerle uyutulmaya alışmış bir bebek her uyku döngüsünde aynı desteğe ihtiyaç duyacaktır. Tabii bir odada tek başına ağlamaya bırakılan ya da kendi kendine uyumaya zorlanan bebeklerde oluşan stres de uykuya geçmeyi güçleştirir. Şu çok önemli ki; bebek bir an bile annesinin onu terk ettiğini hissetmemeli. Uyku eğitimini en erken 4-6. aydan sonra anne vermelidir. İlk 3-5 gün atlatıldıktan sonra ise baba ya da bebeğin bakımına yardım edecek diğer kişiler devam edebilir. Eğitime mutlaka akşam başlanmalı ve uygun bir yatış- kalkış saati belirlenmelidir” açıklamasında bulundu. 

 

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Kutlu, sağlıklı bir uyku düzeni kurmak için önerilerde bulundu:

 

• Saat 18.00’den sonra heyecanlı, hareketli oyunlar, parlak ışıklar yerine; banyo, masaj, kremleme, pijama giydirme ve kitap okuma gibi uyku ritüeli oluşturmaya çalışın. Ancak gece erken yatmasını kolaylaştırmak için sabah en geç 08.00’de perdeleri açıp uyanmasını sağlayın. Bebeğin yatağında yastık dahil hiçbir şey olmamalıdır. Yastığı 2-3 yaştan sonra kullanabilir, yorgan veya battaniye örtmek yerine uyku tulumu tercih edebilirsiniz. Gün içinde odasını 1 saat havalandırmak önemli. Yenidoğan için sert yaylı yatak bulamazsanız lateks yatak kullanabilirsiniz. Çarşafını gererek örtün ya da hareketle toplanmasını engellemek için lastikli çarşaflar kullanın.
• Bebeğinizi uyuttuğunuz ortamın, gece zifiri karanlığa yakın, gündüz loş olmasına dikkat edin.
• Gündüz uykularından 15-20 dakika, gece uykularındansa 30-40 dakika önce bebeğinizi odasına geçirin. Bebeğiniz gündüz ve gece uykusunu her zaman aynı ortamda uyumalıdır. Odasını 5. aydan sonra ayırabilirsiniz. Tam bu dönemde bir uyku arkadaşı edinmesini de unutmayın. Uyku arkadaşı, bebekler uykuya geçerken ellerine vermeye çalıştığımız, uykuyla özdeşleştirmesini istediğimiz yumuşak, üzerinde burun, göz, düğme gibi küçük parçaları olmayan, yıkanabilir, tüysüz, çok büyük olmayan bir oyuncaktır.
• 1 yaş sonrasında katı gıda beslenmesini, bebeğinizi yatırmadan 1 saat önce bitirmelisiniz.
• Çocuğunuzu uykuya, konuşarak hazırlayın. Onlar bizi anlıyor.
• Ortalama 40-50 dakika bekleyin. Kararlılıkla 3-7 gün tutarlı bir tavır sonuç verecektir.
• Bebeğinizin çıkardığı en küçük seste yanına koşmayın, çünkü bebeğinizin kendi kendine uykuya dalabilme yeteneğini öğrenme şansını elinden almış olursunuz.
• Uyku döngülerini atlatırken bebeklerde minik sesler, küçük ağlamalar, sağa sola hızlı dönmeler olağandır. Eğer bebeğiniz gündüz uykularından ağlayarak uyanıyorsa, halen uykusu var demektir, hemen yataktan almayın. Gündüz uykuları yerleştikten sonra, gece uykusu için son gündüz uykusunun ardından 3 saat beklemelisiniz.
• Uykuya dalmadan önce yatağın içinde sürekli dönüp duran, birisine temas etme ihtiyacı olan bebeklere uykudan önce masaj yapılması, yatağına temas edebileceği yastıklar konması, uyku arkadaşı edinmesine teşvik edilmesi ve ağır battaniye kullanılması faydalı olabilir. Ancak dokunsal hassasiyeti olan bebekler yorgan ve battaniyeden rahatsız olurlar. Onlar için de bacaklarını rahat hareket ettirebilecekleri uyku tulumu kullanabilirsiniz.
• Prematürelerde uyku eğitimi verilirken tek dikkat edilmesi gereken nokta, düzeltilmiş yaşına göre planlama yapmak olmalıdır.
• Uyku eğitiminden verimli sonuç alamadığınızda doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.

 

Yapılmaması gerekenler: 

• Bebeklerin kendi kendilerine uykuya dalmasına fırsat vermeyen tensel dokunmalar
• Sallayarak uyutmak
• Uykuya geçerken emzirmek veya biberonla besleyerek uyutmak
• Kucakta, bebek arabasında uyutmak
• Sıcak bir ortamda uyutmak
• Bebeği aşırı giydirip uyutmak
• Bebeği uyku öncesi yorarak uykuya kolay geçeceğini düşünmek
• Bebeği gündüz çok yormak
• TV karşısında uyutmak (Televizyon karşısında uyuyan çocuklar sese alışırlar ve uykuya farkına varmadan geçerler).

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı