Aylık arşivler: Şubat 2023

Sağlıkçılar Depremde de En Ön Saftaydı: ''Tüm Eksiklere ve Yanlışlara Rağmen Durmadan Merhem Olmaya Çalıştık''

Deprem felaketinin yaralarını sarmak için de ilk anda seferber olan sağlıkçılar oldu. Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, sağlık çalışanlarının verdikleri mücadeleyi ve sürece dair çıkarımlarını anlattı. Akarken ‘’Açıkçası bu felaket bize ülke olarak hazırlıklı olmadığımızı gösterdi. Ama eksiklere, yanlışlara, hatalara rağmen sağlıkçılar can kurtarmak için seferber oldu.  Yaşadıklarımızdan ders çıkaralım ve bilime dönelim’’ dedi.  

Ülkemizi derinden sarsan, binlerce canımızı alan, şehirlerimizi yok eden depremde de sağlıkçılar, pandemi döneminde olduğu gibi yine en ön safta çalıştılar. 

Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, sağlık çalışanlarının depremzede vatandaşlarıma hizmet vermek, depremin yaralarını sarmak için verdikleri mücadeleyi anlattı.

‘’İLK ETAPTA KOORDİNASYON MAALESEF SAĞLANAMADI’’

Akarken, şöyle konuştu: ‘’Yaşanılan büyük felaket sonrası pandemi döneminde olduğu gibi fedakarlıkta sağlık kurum çalışanları yine ön saftaydı. Başta deprem bölgesinde görevli sağlık personeli deprem felaketinden sonra çalıştıkları kuruma intikal ederek yaralara merhem olmaya çalışmışlardır. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) olarak ve deprem bölgesinde daha önce görev yapmış sağlık kurum çalışanı olarak bizlerin depremzedelere etkin ve verimli bir şekilde sağlık hizmeti sunabilmesi, yaşanan bu büyük felaketin sonuçlarıyla etkin bir şekilde mücadele edilebilinmesi için o bölgede olan ve o bölgeye intikal eden arkadaşlarımızla ertesi güne kadar iletişim kuramadık maalesef. Deprem bölgesinde ilk etapta koordinasyon maalesef sağlanamadı.’’

İMKANSIZLIKLAR İÇİNDE CAN KURTARMA SEFERBERLİĞİ

Akarken anlatımımın devamında şunları aktardı: ‘’Yollardaki hasarlardan dolayı sağlık kurumlarına ulaşımı etkilediği halde sağlık çalışanları enkazdan çıkarılanların yaşaması için elinden geleni yaptı.  Deprem bölgelerindeki hastanelerden çoğu kullanamıyor durumda olduğu için hastane bahçelerinde uzun süre sağlık hizmeti verdiler. Elektrik, su olmayınca hijyen şartları da maalesef sağlık çalışanını etkiledi. Askeri helikopterlerin devreye girmesinden sonra sürekli bölgeye gelerek hasta nakillerini sağlaması umutları artırdı. Daha sonra askeri gemilerinde sevk zincirine ve hastane olarak katılmasıyla depremin yaşandığı 80 saatin sonunda koordinasyon biraz düzeni girdi. Elektrik hatları ayakta olmadığı için bölge elektriksiz kaldığı için işlemlerde yavaş ilerken sağlık çalışanları zor saatler geçirdi. Orada olanlarla beraber o bölgeden uzak olanlar da imkansızlıkların farkındaydı. İletişim başlayınca elimizden geldiği kadar oranın eksikliklerin giderilmesi üzerimize düşen yardım kampanyasına katıldık. Arama kurtarma faaliyetlerine katılan diğer tarafta sağlık hizmeti veren arkadaşlarımızın bize ilettiği eksiklikleri gidermeye çalıştık. Bazen bürokrasiye takılan işlemlerimiz olmadı değil sendikamızda depremle ilgili bir koordinasyon kurulu kurarak sağladık. Sendikamızın Engelliler Komisyonu da sivil toplum kuruluşlarıyla bir platform kurarak yaralara merhem olmaya çalışmıştır bu süreçte. Arama kurtarma faaliyetlerinde ambulans arızaları yaşandı. Arızaların giderilmesi noktasında malzeme teminin koordinasyonunda sorunlar yaşandı. Açıkçası bu felaket bize ülke olarak hazırlıklı olmadığımızı gösterdi.’’

‘’YAŞADIKLARIMIZDAN DERS ÇIKARALIM BİLİME DÖNELİM’’

Sürece ve yapılması gerekenlere dair de Akarken, ‘’Hala o bölgede mağduriyetler devam etmekte. Çadırlarda hatta arabalarda insanlar kalmakta. Devletimiz bu işe gönül vermiş STK’larla koordinasyonu kurup bir an önce tek yürek olup konteynır sayılarını artırmaları lazım. Görüştüğümüz arkadaşlarımız o bölgeyi terk etmek istemiyor. Hatta başta o bölgenin insanları o bölgede hizmet vermek için gönüllü oluyor.  İnanın gurur duydum aldığım telefonların çoğu o bölgeye gönüllü gitmek isteyenlerle dolu. Türkiye aslında tek yürek oldu. Biz bu süreçte yaşadıklarımızdan şunu gördük iyilik yapar gibi görünmeyip, iyilik yaparak görünmeyi istedik. Çok başarılı örgütlenmeyle eşgüdümle ilk andan itibaren fedakârca çalışan sağlık çalışanları arama kurtarma ekipleri ve STK’lar oldu. Bizim çocukluğumuzda resim derslerinde doğal afet resimleri çizdiğimizde Kızılay çadırı çizerdik bu depremde eksiklikleri yanlışları çabaları farkındalıkları gördük ülke olarak artık yanlışları doğru yapmayı inşallah anlamışızdır. Unutmayalım ki bilemediklerimizi araştırarak, okuyarak, sorarak öğreniriz ve hatalarımızdan ders alırız. Paramız yoksa kazanırız her şeyin bir çaresi vardır yeter ki bilime dönelim yaşadıklarımızdan ders çıkaralım, kayıplar vermeyelim. Felaketler geldi mi yanlışlıkları yapmaya devam edersek yitip giden canların çaresi yoktur’’ dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hayata Destek Derneği, Afet Bölgesinde Temiz Su ve Hijyenin Önemine Dikkat Çekiyor

Hayata Destek Derneği, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ili etkileyen depremin ardından afet bölgesinde hayata destek oluyor. Afet bölgesindeki ihtiyaçları belirlemek amacıyla 6 Şubat’tan itibaren düzenli olarak acil durum raporları yayınlayan Hayata Destek Derneği, bölgede temiz su ve hijyene erişimin öneminin altını çiziyor. Hatay, Şanlıurfa, Adana ve Diyarbakır’da insani yardım çalışmalarını başlatan Dernek, bugüne kadar 100 çadır, her biri 5 bin litrelik toplam 42 su deposu, 100 seyyar tuvalet, 24 seyyar lavabo kurulumunun yanı sıra 800 adet hijyen kiti ve 500 adet aile destek kitiyle birlikte kadın ve erkekler için 2 bin 400 adet iç çamaşırı da içeren kit dağıttı.

 

Yıkıcı depremlerin hemen ardından acil yardım ekipleriyle Hatay’a ulaşan Hayata Destek Derneği, Hatay merkezli olmak üzere Adıyaman, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adana ve Diyarbakır’da insani yardım çalışmalarını başlattı. Düzenli olarak acil durum raporları yayınlayan Hayata Destek, bölgedeki öncelikli ihtiyaçları temiz suya erişim ve hijyen olarak belirledi. Afet bölgelerinde, salgın hastalık riskinin arttığına dikkat çeken Dernek, insani yardım çalışmaları ekseninde geçici barınma merkezlerinde su ve sanitasyon altyapısı kurmak üzere WASH (Water, Sanitation and Hygiene/Su, Sanitasyon ve Hijyen) çalışmalarına odaklandı. 

Bugüne kadar Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta toplam 100 adet çadır, 5 bin litrelik toplam 42 adet su deposu, 100 seyyar tuvalet ve 24 seyyar lavabo kuran Dernek, içerisinde temel hijyenik malzemelerin bulunduğu kitleri de afetten etkilenen kişilere ulaştırdı. Bununla birlikte 800 adet hijyen kiti ve 500 adet aile destek kitiyle birlikte kadın ve erkekler için 2 bin 400 adet iç çamaşırı da içeren kit dağıttı.  Su ve hijyen ihtiyacını karşılayacak yeni malzemeler de afet bölgesine doğru yola çıkmış durumda. Hayata Destek Derneği’nin MHPSS ekipleri (Mental Health and Psychosocial Support/Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek) afetten etkilenmiş çocuklara ve yetişkinlere psikososyal destek faaliyetlerine Şanlıurfa ve Diyarbakır’da başladı; diğer afet bölgelerinde de kısa zamanda başlayabilmek için hazırlıklar yapılıyor. Dernek yanı sıra barınma ihtiyacı ve gıda güvenliğiyle ilgili çalışmalar da planlıyor. 

Afet durumlarında su tedariki, arıtma, dağıtım, doldurup taşıma, evsel depolama ve tüketim su zinciri yönetimi için oldukça önemli. Güvenli suya erişim için uygun sıhhi tesislerin oluşturulması başta insan hayatı, sağlığı ve onurunu korumak için önem arz ediyor. Bunun yanında sıvı kaybına bağlı kayıpları önlemek, hijyenle ilişkili hastalıkları azaltmakla birlikte tüketim, pişirme ve kişisel kullanıma da yardımcı oluyor. 

Asgari Miktarda Temel Hijyen Malzemelerine Erişebilmek Çok Önemli

Geçici barınma merkezlerinde su ve hijyen malzemelerine erişim ve bu tesislerin kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar insan sağlığı ve onuru için kritik bir öneme sahip. Tesisleri kullanan kişi sayısı ve tesislerin yaşam alanlarına uzaklığı gibi konuların da uluslararası insani yardım standartlarına uygun olarak belirlenmesi gerekiyor. Buna göre; herhangi bir evden en yakın su noktasına uzaklık 500 metre, su kaynaklarındaki bekleme süresinin ise azami 30 dakika olması gerekiyor. 50 kişiye 1 banyo, 100 kişiye 1 çamaşır yıkama ünitesi ve 250 kişiye de en az 1 musluk düşmesi gerekiyor. Gerekli hijyenin sağlanması için de hane halkı başına 15 litrelik su kabı, kişi başına aylık 250 gram sabun ve 200 gram çamaşır deterjanı ile kişi başına günlük minimum 15 litre su kullanımına ihtiyaç duyuluyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hatay Defne'ye Kocaeli Büyükşehir Hastanesi

Hatay Defne’de çadır kentin kurulumunu tamamlayan Büyükşehir, konteyner kent ve hastane çalışmalarına gece gündüz devam ediyor

Kahramanmaraş’ta yaşanan iki büyük depremden en çok etkilenen yerlerden olan ve ardından 6,4’lük depreme yakalanan Hatay’ın Defne ilçesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Hastanesi’nin kurulumu gece gündüz devam ediyor. 54 yatak kapasitesine sahip ve yılda 250.000 kişiye hizmet vermesi planlanan hastane için Büyükşehir ekipleri gece gündüz çalışıyor. Sosyal donatılarıyla beraber çadır kent kurulumunu tamamlayan Büyükşehir, konteyner kentte ise alt yapı çalışmalarına devam ediyor. Hastane ve konteyner kente konteynerlerin sevkiyatı ve kurulumu da devam ediyor.

54 YATAKLI BÜYÜKŞEHİR HASTANESİ

Hatay’ın Defne ilçesinde yapılacak 54 yataklı hastane, 6500 m2 alana inşa ediliyor. Hastanenin acil servisle birlikte yılda 250.000 kişiye hizmet vermesi planlanıyor. Hastanede 4 ana dal branşı ve diş hekimliği hizmeti devamlı olarak verilecek. Genel cerrahi, dahiliye, çocuk, kadın doğum ve diş poliklinik hizmetlerinin verileceği sahra hastanesinde haftanın belli günlerinde nöroloji, psikiyatri, fizik tedavi, göz, ortopedi poliklinik hizmetleri de olacak. Projenin kurulumu esnasında ve işletmeye alımında Sağlık Bakanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, MÜSİAD Karlsruhe, MÜSİAD Paris görev alacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İSU, A Takımı, Ulaşım, Yapı Kontrol ve Fen İşlerinden oluşan ekipleri içme suyu, kanalizasyon, altyapı, mekanik, elektrik ve sıhhi tesisat imalat çalışmalarına gece gündüz devam ediyor.

KONTEYNER KENT KURULUYOR

Depremin hemen ardından ilçe belediye başkanlarıyla beraber Hatay’ın Defne ilçesine intikal eden ve göreve başlayan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, depremzedelerin kalacağı çadır kent, konteyner kent ve hastane çalışmalarını yakından takip ediyor. Hastanenin ön kısmında 45 dönümlük alanda konteyner kent oluşturulacağı bilgisini veren Başkan Büyükakın, ‘’Kocaeli Büyükşehir Hastanesinde ameliyathaneler ve tıbbi branşlar olacak. 40 konteynerlik bölümde doktorlar hizmet verecek diğer 40 konteynerde hastanenin diğer bölümleri olacak. Diğer 35 dönümlük alanın içine 350 konteynerlik kent inşa edilecek. Konteyner kentte alt yapı çalışmalarımız devam ediyor. Hastanenin konteynerlerinin sevkiyatı ve kurulumu da başladı. Konteyner kentte ise 21 m2’lik konteynerlerde salon, mutfak, banyo ve odası olacak’’ açıklamasını yaptı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Depremzede Çocuklara Sinema Sürprizi

Afet bölgesinde bir yandan depremin şehirlerdeki izleri silinmeye çalışılırken, bir yandan da depremzedeler için adımlar atılıyor. İnegöl Belediyesi, bu düşünceyle Kahramanmaraş’ta çocuklar için sinema etkinliği düzenledi.

Ülkemiz Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremin yaralarını sarmak adına seferberliğini sürdürüyor. 11 ilde büyük yıkıma neden olan yüz yılın afeti hem şehirleri hem de milyonlarca insanın hayallerini yıktı. On binlerce kişinin yaşamını yitirdiği, yüz bini aşkın insanın yaralandığı deprem sonrası bölgenin yaralarını sarmak için adeta tüm Türkiye seferber oldu. Bir yandan şehirler enkazlardan temizlenirken, bir yandan da depremzedelerin yeniden hayata tutunması için adımlar atılıyor.

İNEGÖL BELEDİYESİ BÖLGEDE

Arama kurtarma çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığı bölgelerde enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Şehirlerde depremin izleri silinmeye, umut dolu günler için yeni sayfalar açılmaya devam ediyor. İnegöl Belediyesi Kahramanmaraş bölgesinde vatandaşların yeniden yaşama tutunması adına sıcak yemek başta olmak üzere pek çok alanda sürdürdüğü çalışmalarıyla depremzedelerin yanında yer alıyor.

ÇOCUKLAR İÇİN SİNEMA ETKİNLİĞİ

Bir yandan da depremzede çocukların yaşadıkları acı günleri telafi etmek adına etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda İnegöl Belediyesi Çarşamba akşamı Kahramanmaraş Onikişubat ilçesinde sinema etkinliği düzenledi. Çocuklara sinema gösteriminin yanında mısır da patlatılarak ikram edildi. Bu etkinlikle depremzede çocuklar birkaç saatte olsa yaşadıkları afeti unutarak eğlenceli anlar yaşadı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mobil güvenlikle ilgili 6 ipucu

Akıllı telefon kullanan kişiler bağlantılara ve eklere daha az dikkat ederler. Kullanıcılar baskı altındayken veya aceleleri olduğunda daha da  savunmasız olurlar. 

Dijital güvenlik şirketi ESET internet kullanımının ve dijital dolandırıcılıkların yoğunlaştığı bugünlerde mobil güvenliğe dikkat çekerek güvenli kullanım için altı ipucu paylaştı. 

Yazılımınızı düzenli olarak güncelleyin

Düzenli güncellemeler, kötü aktörler tarafından istismar edilebilecek güvenlik açıklarını yamalayarak sizi sistem açıklarından korur. Güncellemeler can sıkıcı hataları da ortadan kaldırır ve yeni özellikler ekleyebilir. Bu nedenle, telefonunuzun sürekli olarak güncelleme uyarısında bulunduğunu fark ederseniz bunu görmezden gelmeyin. Bu, hem işletim sistemleri hem de bireysel uygulamalar için geçerlidir. Arada bir, akıllı telefonunuzu kontrol edip artık kullanmadığınız uygulamaları kaldırmak için zaman ayırın.

İndirdiğiniz uygulamalara dikkat edin

Akıllı telefonunuza uygulama indirirken, rastgele web sitelerinden uygulama indirmek veya doğrulanmamış bağlantılar kullanmak yerine resmi uygulama mağazalarına (Google Play veya App Store) bağlı kalın. O zaman bile, bazen popüler uygulamaların kötü amaçlı yazılım ve diğer riskleri taşıyan sahte sürümleriyle karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle, geliştiricinin adını her zaman iki kez kontrol edin. Herhangi bir şey indirmeden önce gerekli özeni gösterin.  Derecelendirmeleri, incelemeleri okuyun.

Güçlü bir parola ilk savunma hattınızdır

Mobil cihazlarda, kaybolma veya çalınma olasılıkları bilgisayarınızdan çok daha fazla olduğundan, güçlü parolalar iki kat daha önemlidir.  Sadece ekran kilitlemek için değil  aynı zamanda telefonunuzda ziyaret ettiğiniz uygulamalar ve web siteleri için de parolalar kullanılıyor. 1234 gibi basit kombinasyonları kullanmaktan kaçının ve parolaları veya geçiş kodlarını birden fazla farklı hesap için tekrar tekrar kullanmayın. En azından, biri kişisel işler, diğeri iş için ayarlanmış benzersiz parolalar kullanmalısınız. Bir parola yöneticisi ve 2FA kullanın. 

Nereye bağlandığınıza dikkat edin

Halka açık Wi-Fi erişim noktaları genellikle güvenli değildir. Wi-Fi erişim noktalarında her zaman ortadaki adam saldırısı (MitM) riski vardır, tehdit aktörleri siz ve ziyaret ettiğiniz web sitesi arasındaki iletişimi izleyebilir, kesebilir veya yönlendirebilir. Saldırganlar meşru bir ücretsiz Wi-Fi ortak erişim noktası gibi davranarak kendi kötü niyetli Wi-Fi ağlarını (Evil Twin saldırısı) oluşturabilirler ve bu ağa bağlandıktan sonra cihazınıza doğrudan erişim elde ederler. Saldırıya uğrama risklerini azaltmak için halka açık Wi-Fi erişim noktalarına bağlanırken güvenilir bir VPN çözümü kullanın. Telefonunuzu Bluetooth ile başka bir cihazla eşleştirirken, her zaman karşı tarafta ne olduğunu bildiğinizden emin olun. Wi-Fi ve Bluetooth bağlantılarınızı kullanmadığınız zamanlarda kapalı tutmaya çalışın.

Sosyal mühendislik tekniklerine kanmayın

Kimlik avı dolandırıcılıkları sadece masaüstü ve dizüstü bilgisayarlara özgü değildir. Hareket halindeyken de akıllı telefonunuzda zararlı bir e-posta açabilirsiniz. Bir kullanıcı olarak, baskı altındayken bir e-postayı hızlı bir şekilde yanıtlamanız gerektiğinde, genellikle daha savunmasız olursunuz. Bu nedenle, akıllı telefon kullanan kişiler bağlantılara ve eklere daha az dikkat ederler. Masaüstü bilgisayarlarda, gerçek URL’yi görmek için fareyi bağlantının üzerine getirebilirsiniz. Akıllı telefonlarda da bir parmağınızla bağlantıya dokunup basılı tutarak bağlantının ön izlemesini görmek mümkündür.

Mobil güvenlik yazılımı kullanın

Güvenlik çözümü olmayan bir bilgisayarı muhtemelen kullanmazsınız, bu yüzden akıllı telefonunuzda veya tabletinizde bu hatayı yapmayın. Uygun güvenlik yazılımı sizi kötü amaçlı uygulamalardan, truva atlarından veya casus yazılımlardan korur. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

TÜGİS Deprem Bölgelerinde Güvenli ve Sürdürülebilir Gıda Çalışmalarına Dikkat Çekiyor!

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), depremden hasar gören bölgelerde gıda israfının önüne geçmek ve gıda güvenliğini sağlamak için organizasyonların bölgede sürdürülebilir bakış açısıyla yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle çadır kentlerin ve konteyner kentlerin deprem bölgelerine kurulumlarının başlamasıyla birlikte, depremzedelerin sağlıklı ve kaliteli beslenmesi ile gıda güvenliği konuları daha da önem kazandı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kaan Sidar, “Gıda tedarik zincirinin sürdürülebilir olması, sevkiyat süreçlerinin yanında gıdaların ilgili bölgelerde depolanmasını da kapsıyor. Bu doğrultuda paketli ve kuru gıdaların rutubetsiz ortamda saklanması, meyve-sebze ile et ve süt ürünlerinin istiflendiği soğuk depolarda elektrik kesintilerinin yaşanmaması, oluşacak gıda atıkları için hijyenik toplama alanları oluşturulmasına özen gösterilmesi ve gıda atıklarının geri dönüşümde değerlendirilmesi gibi aşamaların başarılı bir biçimde uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan ve 6 Şubat tarihinde gerçekleşen iki depremin ardından, afetten etkilenen 10 ile Türkiye’nin dört bir yanından temel yaşam malzemeleri ve çok sayıda gıda yardımı yapıldı. Bu gıda malzemeleri arasında ekmek ve paketli gıdalar olduğu kadar, soğuk zincire uyumlu bir biçimde sevk edilen yaş meyve sebze ile et ve süt ürünleri de oldukça yer alıyor. Çadır kentlerin ve konteyner kentlerin deprem bölgelerine kurulumlarının hızlandığı bu günlerde, şu ana kadar gerçekleşen ve periyodik olarak devam edecek olan gıda yardımlarıyla birlikte gıda güvenliği konusu öne çıktı. 

Depremin ardından özellikle ilk günlerde, gelen gıda malzemelerinin sistematik bir şekilde ayrıştırılamaması ve dengeli bir biçimde sevk edilememesinden kaynaklı israf ve atık sorunları yaşanmıştı. Ülkemizin ilk işveren sendikalarından olan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), deprem bölgelerine yapılan gıda yardımlarının atığa dönüşmemesi ve gıda sevkiyatlarının bölgede sürdürülebilir bakış açısıyla organize edilmesinin önemini vurguladı.

 Gıda güvenliğine dikkat

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kaan Sidar, hem depremzedelerin kaliteli ve yeterli gıdaya ulaşması hem de gıda israfının önüne geçilmesinin gerekliliğini vurgulayarak, “Kamu kurum ve kuruluşları, STK temsilcileri ve iş dünyamız, depremzede vatandaşlarımızın gıda ihtiyaçlarını karşılamak adına seferber oldu. Yapılan gıda sevkiyatlarıyla birlikte çok sayıda aşevi, mobil mutfaklar, sahra mutfakları, mobil fırın ve ikram araçları depremden zarar gören bölgelerdeki yerlerini aldı. Depremzedelerin çadır kentlere ve konteynerlere yerleşmeleriyle birlikte, gıda bağışçılarının, toplu yemek hizmeti sunanların ve dağıtım yapanların gıda güvenliği kapsamında daha da dikkatli olmaları gerekiyor. Bu kapsamda gönderilecek paketli gıdaların son tüketim tarihlerinin kontrol edilmesi ve ürünlerin iklim şartlarından etkilenmeyecek şekilde paketlenmiş olması, uygun koşullarda bu sevkiyatın sağlanması hayati önem taşıyor. Sahada yemek hizmeti sunanların ise mutfak ve yemek dağıtım noktalarını enkazlar, atık toplama alanları ve tuvaletlerin uzağında kurmaları, gıda temini süreçlerinin sağlıklı işleyişini ve sürdürülebilirliğini belirleyecek olan unsurlar arasında yer alıyor” dedi.

 “Sürdürülebilir odaklı gıda ağını kurmak ve devam ettirmek gerekiyor”

Gıdanın hazırlanmasından depremzedelerin sofralarına gelene kadar olan tüm aşamalarda sürdürülebilir bir yapıyı oluşturmak gerektiğine değinen Sidar, “Gıda tedarik zincirinin tüm paydaşlarının uyumlu bir koordinasyonla hareket etmesi, gıda güvenliği ve nihayetinde depremzedelerin sağlığı için son derece önemli. Gıda tedarik zincirine yönelik yazılımların ve dijital uygulamaların daha da geliştirilmesi, lisanslı depoculuk faaliyetlerinin artması, gıda tedarik zincirinin ülkemiz için olduğu kadar deprem bölgelerindeki gıdanın yönetimi kapsamında da dikkat edilmesi gerekenler arasında. Bu tedarik zincirinin sürdürülebilir olması, sevkiyat süreçlerinin yanında gıdaların ilgili bölgelerde depolanmasını da kapsıyor. Bu doğrultuda paketli ve kuru gıdaların rutubetsiz ortamda saklanması, meyve-sebze ile et ve süt ürünlerinin istiflendiği soğuk depolarda elektrik kesintilerinin yaşanmaması, oluşacak gıda atıkları için hijyenik toplama alanları oluşturulmasına özen gösterilmesi ve gıda atıklarının geri dönüşümde değerlendirilmesi gibi aşamaların başarılı bir biçimde uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Bölgedeki tarımsal gıdaların geleceği için…

Sidar, deprem bölgelerinde yaraların sarılması ve önümüzdeki dönemlerde şehirlerin yeniden inşaası için sürdürülebilirliği bugünden sağlamanın önemine değinerek, “Enkazların bir an önce kaldırılması, yıkıntıların sebep olduğu tozların toprak katmanlarına ve yer altı sularına karışmaması açısından büyük önem taşıyor. Yaşadığımız iklim değişiklikleri ve olası kuraklık risklerini de göz önüne alırsak; orta vadede bölgede yapılabilecek tarım faaliyetlerinin ve toprağın bozulmasının önüne geçmek, tarımsal üretkenliğin zarar görmemesini sağlamak gerekiyor. Tarımsal gıdaların kaliteli üretimi, dağıtımı ve kontrol edilebilir maliyetlerle pazara sunulması açısından suya gereken önemi bugünden vermek gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kızılay Mobil Sağlık Ekiplerinin Lokasyonları Güncellendi

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki iki depremin ardından yaralar sarılmaya devam ediyor. Kızılay, etkilenme alanı bu denli büyük olan bir sahada hastaneye ulaşma imkânı olmayan kişiler için birinci basamak sağlık hizmeti sunmak üzere 6 ilde hizmet veren 6 mobil sağlık aracıyla afetzedelere sağlık hizmeti sunuyor.

10 ilde yıkıma neden olan depremin oluşturduğu hasarın onarımı sürerken Kızılay, yaptığı birçok yardımın yanında sağlık alanında da faaliyetlerine devam ediyor. Depremin ilk anından itibaren profesyonel ve gönüllü kadrosu ile yaraları sarmak için çalışan Kızılay ekipleri mobil sağlık araçlarıyla da hastaneye ulaşma imkanı bulamayan afetzedeler için yardım sağlıyor. 

Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Malatya olmak üzere 6 İl’de hizmet veren 6 mobil sağlık aracı sağlık müdürlükleri ile koordineli çalışarak afetzedelere sağlık hizmet sunuyor. 

KIZILAY MOBİL SAĞLIK HİZMET NOKTALARI

Kahramanmaraş    : Alembey, Çiçek, Akveren Köyleri (Elbistan)

Hatay                        : Narlıca Mahallesi 

Adıyaman                : Şambayat

Gaziantep                : Nogaylar, Naimler, Yaylacık Köyleri (NURDAĞ)

Malatya                    : KYK Yurdu Arkası Çadırkent 

Osmaniye                : Çolaklı, Kalecik, Artlıtaş Köyleri

Kızılay mobil sağlık araçları bölgede; 7 farklı branşta uzman hekim, 7 halk sağlığı uzmanı, 7 psikolog, 7 röntgen teknisyeni ile görev yaparken bunlara ek olarak 5 hekim, 7 psikolog, 7 halk sağlığı uzmanı Kızılay gönüllüsü olarak afetzedelere sağlık hizmeti vermek için çalışmalarını sürdürüyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mahmut Görgen ve Hakan Ergün'den Trakya Çölyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği'ne ziyaret!

Yaptığı başarılı müzik projeleriyle adından sıkça söz ettiren DJ Mahmut Görgen ve Anadolu Rock Müziğinin usta isimlerinden Hakan Ergün geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’da merkezi bulunan Trakya Çölyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği’ne ziyarette bulundu.

Derneğin çalışmalarıyla ilgili bilgiler alan Mahmut Görgen ve Hakan Ergün özellikle sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme konusunda çok daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Trakya Çökyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği’nin başkanı Bahar Ayşegül Gülcü “Dernek olarak Çökyak hastalarının bilgilendirilmesinin yanı sıra beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi konusunda destek sağlıyoruz. Özellikle geçtiğimiz günlerde yaşanan depremden dolayı o bölgedeki çölyak hastalarının beslenmeleri konusunda da çok çaba sarf ettik. Bölgemizde beklenen büyük Marmara Depremi ile ilgili yaşanabilecek tüm olumsuz durumlara karşı önlemlerimizi aldık.” İfadelerine yer verdi. 

Başkan Bahar Ayşegül Gülcü daha sonrasında Mahmut Görgen ve Hakan Ergün’e ziyaretleri sebebiyle Teşekkür Belgelerini takdim etti.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

DJ Serkan Kaya yeni single çalışmasıyla geliyor!

Almanya’nın en tanınan gece clublerinin yanı sıra Türkiye’de Bodrum, Çeşme ve Alaçatı’da gerçekleşen organizasyonlarda müzikseverlerle buluşan DJ Serkan Kaya (Sercan Kaya) yeni single çalışmasını hayranlarıyla buluşturmak için gün sayıyor.

Tanınan isimlerle sahneye çıkmasıyla bilinirlik elde etmeyi başaran DJ Serkan Kaya (Sercan Kaya) yeni şarkısıyla ilgili olarak: “Yeni şarkımıb kusursuz olması için stüdyoda çok zaman harcıyorum. Umarım Walk With Me’yi dinleyen herkes beğenir.” İfadelerine yer verdi.

DJ Serkan Kaya (Sercan Kaya) ayrıca stüdyo çalışmalarının yanı sıra sahne çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor. Yoğunlu hakkında bilgiler aktarwn DJ Serkan Kaya (Sercan Kaya): “Şu anda Almanya dışından gelen sahne isteklerini single çalışması hazırladığım için kabul edemiyorum. İstanbul ve izmirden çok sayıda teklifler geliyor ancak bu teklifleri single çalışmam yayınlandıktan sonra değerlendireceğiz” ifadelerine yer verdi.

Ve dikkat! DJ Serkan Kaya (Sercan Kaya)’nın “Walk With Me” isimli şarkısı Mart ayında müzikseverlerle buluşacak. Dancehall tarzındaki bu şarkıyı ilk dinleyenlerden olmak için takipte kalın!



Dj Serkan Kaya (Sercan Kaya) Kimdir?

1986’da Almanya’nın Herborn kentinde dünyaya gelen Dj Serkan Kaya (Sercan Kaya) aslen Sivas’lıdır.

18 yaşından bu zamana kadar aktif dj’lik yapmayı sürdüren Dj Serkan Kaya (Sercan Kaya) 22 yaşından beri de Profesyonel Club’lerde sahne almaya devam ediyor.

Türkiye’de tanınan en iyi sanatçılarla aynı sahnede yer alan Dj Serkan Kaya (Sercan Kaya) Almanya’nın en iyi mekanlarında müzik yapmaya devam ediyor. Türkiye’de ise yaz döneminde Ege Bölgesinde sahne alan Dj Serkan Kaya (Sercan Kaya)’nın 2023 sahneleri için anlaşmaları devam ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bybit ve Paradigm, USDT marjinli vadeli alış-satış farkı (spread) işlemleri sunmak için güçlerini birleştiriyor

Dünyanın en çok ziyaret edilen üçüncü kripto para borsası Bybit, dünyanın en hızla büyüyen kripto vadeli işlemler platformu Paradigm ile güçlerini birleştirerek USDT marjinli enstrümanlarda alış-satış farkı (spread) işlemlerini kullanıma sundu. Uzun zamandır sürdürülen bu stratejik iş ortaklığının her geçen gün daha da üst düzeye çıkması, yatırımcıların otuzu aşkın kripto para birimine tek tıkla ulaşabilmelerini sağlıyor.

Paradigm, Bybit’in Birleştirilmiş Alım-Satım Hesabı’nı destekleyen ilk platform. Söz konusu destek sayesinde yatırımcıların USDT marjinli spot ve vadeli sözleşmeler arasındaki alış-satış farkıyla işlem yapmaları sağlanıyor. Üstelik bu işlemler emir defterini etkilemediği gibi işlem büyüklüğü ne olursa olsun, tek işlemden kaynaklanan risklere neden olmuyor. Bu iş birliği yatırımcılara, Bybit’te piyasayı etkilemeyen alım-satım işlemlerini verimli bir biçimde gerçekleştirebilmenin yanında, vadeli fonlama oranı stratejilerini uygulamaya koymaları için likit bir piyasa ortamı sunuyor.

Bybit’in kurucu ortağı ve CEO’su Ben Zhou  “Paradigm ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğinin, USDT marjinli enstrümanlarda alış-satış farkı (spread) işlemleri gerçekleştirebilmeleri için yatırımcılarımıza çok daha modern bir deneyim sunabilmeyi mümkün kıldığını belirtmekten heyecan duyuyorum”  sözlerine başlayan  Zhou, “Bu lansman, birinci sınıf iş ortaklarıyla birlikte sağlanan üstün alım-satım deneyimleri aracılığıyla, Bybit olarak müşterilerimize üst düzey fırsatlar sunma sözümüzün bir kez daha altını çizmiş oluyor.” diyerek düşüncelerini noktaladı.

Paradigm iş ortaklarından Paul Veradittakit ise “USDT marjinli enstrümanlarda alış-satış farkı işlemlerini kullanıma sunma konusunda Bybit ile gerçekleştirdiğimiz iş ortaklığından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu lansman, yatırımcıların piyasalara son derece kolay ve düşük maliyetli erişim sağlayabilmeleri için oldukça verimli bir yöntem sunuyor. Dünyanın dört bir yanında bulunan yatırımcılara yeni ürünler ve hizmetler sunmak adına gerçekleştirdiğimiz çalışmaları kesintisiz sürdürmek için sabırsızlanıyoruz.” diyerek düşüncelerini paylaştı.

Bu lansmanı kutlamak için, Paradigm aracılığıyla gerçekleştirilen ve Bybit’te uzlaştırılan tüm alış-satış farkı (spread) işlemlerinin ikinci adımından işlem ücreti alınmayacak. 

 

Bybit Hakkında

Dünyanın önde gelen kripto para borsalarından Bybit; kripto yatırımcılarının ultra hızlı eşleştirme motoru, mükemmel müşteri hizmeti ile çok dilli topluluk desteğinden faydalanabileceği profesyonel bir platform olarak 2018’de kuruldu. Bybit, Formula 1’in Markalar ve Sürücüler klasmanı şampiyonu Oracle Red Bull Racing takımının; NAVI, Astralis, Alliance, Made in Brazil (MIBR) ve Oracle Red Bull Racing Esports e-spor takımlarının ve Borussia Dortmund futbol takımının iş ortağı olmaktan gurur duyuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı