Aylık arşivler: Şubat 2023

CEM UZAN’IN CUMHURBAŞKANINA SÖYLEDİ SÖZLERİ HAKARET OLARAK KABUL EDEN SİSİ, HEM AYAR VERDİ HEM DE İHTAR…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili her konuda korumacı ve savunucu bir özelliği olan aktivist gazeteci Seyhan Soylu, her seferinde “Ben yandaş medyadan değilim. Bir kere bile AKP’ye oy vermedim. Kur’an üzerine yemin edebilirim” diyor.  Cumhurbaşkanlığı makamına olan “biat kültürü”nü ise o makamın ebedi sahibi ulu önder Atatürk’e bağlıyor…  Sevginin ana kaynağının bu olduğunu her seferinde açıklarken “ o makamın sahibi devletin başıdır ona her zaman saygı duymamız gerekir” diyor…

Aktivist kimliği ve protest yapısıyla çoğu zaman  “Doğrucu Davut” kesilen Seyhan Soylu’nun çeşitli konularda sert çıkışları medyada, özellikle de sosyal medyada taraftar buluyor. Anlayacağınız Seyhan Soylu’nun seveni de çok sevmeyeni de, karşı çıkanı da, alkışlayanı da…

Cem Uzan’ın özellikle Asrın depremi sonrası mevcut iktidara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sözleri sınırları zorladı… Cem Uzan’ın, Gazeteci Tuba Emlek Neler Oluyor,   Mehmet Koyuncu’nun Sade Vatandaş adlı programlarındaki konuşmaları Seyhan Soylu’nun tepkisine yol açtı. İddiasına göre Cem Uzan “kırmızı bültenle” aranmakta ve bu nedenle yurtdışında kaçak olarak yaşamakta. Gazetecilerin “kaçak ve aranan” bir kişiyle söyleşi yapmaları kitle iletişim araçlarıyla temas kurması Seyhan Soylu’ya göre “suç kapsamında”…  Seyhan Soylu, Cem Uzan’ın söyleşilerde kullandığı “ağır dil” nedeniyle ona hem uyarı veriyor hem de Cumhurbaşkanından özür dilemesini

istiyor…  Cuma gününe kadar mühlet veren Seyhan Soylu’nun, Cem Uzan’a yönelik nasıl bir radikal tavır takınacağı da şimdilik bilinmiyor. İşte Sisi’nin sosyal medyasından yaptığı o uyarı mesajı ve Cem Uzan’ın  söyleşilerde kullandığı “ağır dil”in dökümü…

 

“Bu arada Cem uzan’ı çok çok severdim

Dün bir videosunu izledim Hatta Paris’e

Gittiğinde de kendisine görüşmek

istemiştim

Benim de hemşerim Arnavut biliyorsunuz

Dün bir videosunu seyrettim

inanılmazsa

Sen geçen yıl barışacağım diye

cumhurbaşkanına geri vites yapıp da

barışmak için konuşmadın mı.

2 yıl önceydi galiba

süreyi yanlış söylemiş olabilirim. Her

türlü yağlama yıkamayı Ağlama yapmadın mı

abiciğim sen ya

Vallahi çok kızıyorum ya.Adama şerefsiz

Ahlaksız vesaire bunu diyemezsiniz

Gerçekten diyemezsiniz yani. Ve ayrıca

Özür dilemezsen Cem Uzan, bakın ben

Erdoğancı değilim. Değilim…  Bak vallahi

Değilim, billahi değilim Yemin ediyorum

Kur’an için yemin ediyorum

Kur’an’ın adına bu mübarek günde Bakın

Bu mübarek günde ölmüş 80 100.000

kişinin Ruha adına and içiyorum ki

hayatımda hiç oy vermedim Tayyip Bey’e

hiç Vermedim ama

Kişiselliğin farklı ruhuna

Daha sonra ben ondan olmadan onu övdüğüm

İşler yaptığını söyledi hata yaptığında

da Eleştirdim. Biraz önce de eleştirdim.

koordinasyon hataları var diye ama

devletin en önemlisi Mustafa Kemal

Atatürk’ün makamı orası.

Bakın Cem Bey iyi dinleyin. Cuma gününe kadar 7 gün içerisinde Cem

Uzan Tayyip Bey ile ilgili Eğer ki Özür

Dilemezse!.. Bakın ben Cem Bey’i çok severdim diyorum

Fransa’ya gittiğimde de görüşmek istedim

Denk düşemedik ve görüşemedik. Ama vallahi de vallahi de

kıyameti koparacağım ve ben iddia

ediyorum Cem Uzan’la da kimse röportaj

yapamayacak… Bakın ben

tahmininizden çok zeki bir insanım.

Buradan sesleniyorummal varlığını kurtarırız ülkeye gireceksiniz diye söz vermiş olsalardı. Böyle davranır mıydınız? O günleri bilen, o günlerde

İstismar olan imar Bankasını bilen

Paralarını kaybeden bir de bir kitle var.

Burada bir sürü

İnsanda bir sürü şeyler yaşadı Onun için

Sizi uyarıyorum Cem Uzan Sayın

cumhurbaşkanından özür dilemediğiniz

takdirde, size cuma gününe kadar müddet

veriyorum. Bakın çok ciddiyim sizin mal

varlığınızı geriye vermiş olsaydı, hani siz

mal varlığınızdan da feragat ediyordunuz

böyle konuşmuştunuz.

ama siz

Üçkâğıtçı şerefsiz dolandırıcı diye

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir

Cumhurbaşkanına bu tür kelamlar

Söyleyemezsin Can Uzan.

kusura bakma

Siz onu oradan Fransa’dan yapamazsın Bir de

“Yiyorsa gitme” diyorsun cumhurbaşkanına.

tahrik ediyorsunuz. iş savaşa sebep

olacak bir durum çıkarsa Siz Fransa’da

maşaklarınızı yayarak yatacaksınız

Çünkü Fransız pasaportunuz var ama

Burada  Kardeşi kardeşe

vurdurtacaksınız kendi kişisel

menfaatleriniz veya hırslarınızdan

dolayı…  Hiç kusura bakmayın Buna müsaade

edemeyiz Biz ulusalcılar da Tayyip

Bey’in yanında oluruz her partiden

insanda bir anda HDP bile Tayyip Bey’in

yanında olur bizi kardeşi kardeşi

yeterince vurdunuz Siz, taşeronlar Siz

tranlara hizmet edenler

insanların sırtından para kazananlar

insanları yapmış olduğunuz düzenekte

kullanarak ihmal edenler on bin dolara

şampanya içenler Bin dolarlık Pro

içenler Siz bu halkın nasıl aç kaldığını

bilmezsiniz

bedenlerini çocukların sattığını

sokaklarda bilmezsiniz Çünkü siz

kendinizi zamparalık için güzellik

yarışmaları yaparak içinden Birlikte

olduğunuz karıları sizi memnun ederlerse

ana haber bültenine koyuyordunuz Siz bu

işe yaradınız Onun için benim

cumhurbaşkanımdan Özür dileyeceksiniz

benim cumhurbaşkanıma hakaret

etmeyeceksiniz siz eleştirebilirsiniz

bir şey söyleyeceğim siz kırmızı Bülten

ile aranıyorsunuz sayın cumhurbaşkanı

nasıl hakaret edersiniz Demek ki kırmızı

bültende aranmak demek teröris

suçlusu veya ülke ile ilgili yaşanmış

herhangi bir şekilde bir sıkıntıdan

dolayı

yenilenmediyse

ınterpolümüzün kabahati milli

istihbaratımızın zafiyeti

Tamam Cem Uzan

kırmızı Bülten aranılan birine herhangi

bir YouTube kanalı

 Babala TV dahi

bağlanamaz Efendim sizinle röportaj

yapamaz yapmış olduğu röportajları

silmek zorundalar onu biliyor musunuz

siz biliyorsunuzdur hep anayasaya

sokuyorsunuz.

anladınız mı

sakın unutmayın

Benim ülkemde Tayyip Erdoğan bu ülkede

ülkenin cumhurbaşkanı olarak muhafaza

etmek zorundasınız Çünkü neden Ben

demiyorum ki o makam onun ipoteğinde

seçimlere kadar saygı duyup onu korumak

zorundayız yerine kim gelirse onu

korumak zorundayız bu kadar net ama

gelene kadar benim ülkemde kendi

kişisel sözleriniz için kendi kişisel

menfaatleriniz için kendi kişisel

kaybetmiş olduğunuz mağdur ettiğiniz

binlerce insanın hakkına tecavüz ederek

yapmış olduğunuz serveti tekrar

kazanabilmek için asla ve asla

cumhurbaşkanıma hakaret edemezsiniz

bakın adam LGBT lileri sevmediğini

biliyorsunuz değil mi bana yani bana

ekranlarda bundan 6-7 yıl önce

biliyorsunuz

fetö’nün 15 Temmuz zamanı yapmış olduğum

eylemlerden dolayı teşekkür etti sayın

cumhurbaşkanı Ama şu an lgbt’lilerden

öyle bir şey söylemem geliştirdiler ki

ötekileştirdiler bana üvey babalık

ediyor şu an Tayyip Bey. Üvey Baba ben

onun için burada diyorum ki bakın

diyemezsin

Ben kendimden sorumluyum kardeşim

o adamın bana nasıl baktığı önemli değil

Ben kendim misyonumu temsil etmiş olduğum

insanları korumak içgüdüsüyle o refleksi

verirken o bana hakaret ediyor Lgbt li

kardeşlerime onların annelerinden

babalarından kardeşlerinin düğününden

cenazelerinden mahrum olduğunu

düşünmüyorlar ama sayın cumhurbaşkanı

iktidara gelmeden önce söylemişti hepsi

bizim çocuklarımız diye biz de onu Baba

Bildik

ama o makam öyle makam ki

Cumhurbaşkanlığı makamı

depremzedelere de baba olmama kanun

lgbt’lilere de veya kendinden olmayan

herkese tüm muhalefetin de babası 84

milyonun babası olması gerekirdi bana

göre cumhurbaşkanının da muhalefeti

ötekileştirme zihniyetindeki o

danışmanları bu zihniyete soktu adamı

Adamın televizyon izlemeye vakti yok.

Yapacak bir şey yok kolay değil ki o

makamlar hata yaptırır insan olmak

ama hakaret etmeyeceğiz bazen

eleştireceğiz Ama küfretmeyeceğiz onun

için herkes sınırını bilsin.

videoda o videoyu

çeken yayınlayan kişilerde sorunları

biliyor musunuz Çünkü siz kırmızı Bülten ile aranan biriyle

sizinle röportaj yapmış. Yapılamaz…Ha sizinle yapılmış ha

Abdullah Öcalan’la yani o paket oldu

tabii Osman Öcalan veya Murat Karayılanla.

aynı şey onu biliyor musunuz bütün

videolarınıza erişim yasağı gelir

Biz o videolarda bir terör örgütü

suçlusu bir kişinin kırmızı bülten

aranan biriyle röportaj yapılamaz Hani

Cumhurbaşkanına dediniz ya yiyorsa

gitme diye Yiyorsa sen gelsene Türkiye’ye

iyi olsa yemiyor oradan yiyorsun

oradan içiyorsunuz

çarpılar koydunuz Alevilere yemedik öbür

taraftan Kürt Türk kavgası yaratmak

istediniz yemedik

Ben Tayyip Bey’in yerinde olsam

Önümüzdeki seçimlere bile girmem çıkarım

oradan damatlarımı muhalefetteki şu anda

muhalefet seçim olsa yüzde altmışı Çünkü

psikoloji çok bozuk %60’ı %40 mı Vallahi

damadımı buraya hata sizin yüzünüzden bu hatalar

yapıldı diye Selçuk Bayraktar koyarım

oraya Kur’an çarpsın böyle yaparım bu

seçimlerde de bu yeter yorgunluğu var

diyelim yani Sayın cumhurbaşkanına Sen nasıl

hakaret edersin ya şerefsiz dersiniz… 

kimsiniz siz ya

bu ülkenin dinamikleri var siz onları aç

işte derseniz bu ülke Sizlerde Onun için

bu ülkede zeki insanlar var bu lisede bu

ülkede mekanizmayı savunacak insanlar

var iktidarı değil

iktidar beni üzerlerinden silindir gibi

geçiyor

benim ülkem için ben Taksim Meydanı’nda

asılırım ve şereftir net olarak

söylüyorum Taksim Meydanı sizin

zihniyetinizde ülkeye provokasyon

kelamları ederek Kardeşi kardeşe

vurdurtmak olan insanların yanında

olacağıma Tayyip Erdoğan’ın yanında O

dururum… “

 

 

Cem Uzan’ın  Tuba Emlek’le yaptığı söyleşilerdeki kullanıdığı cümleler ise aynen şöyle…

 

rüşvetler bunun için bakın bizim milletimizi

bazen insan anlamakta zorluk çekebiliyor. Nasıl oldu da bu insanı 20 sene boyunca

Defalarca seçtiler diye Peki ama herkesin burasına değil burasına gelmiş

vaziyette artık en basit göstergesi Kızılay’a vermiyor parayı

afada vermiyor parayı ahbaba veriyor Niye Çünkü Ahbap diyor ki ben hesabını

vereceğim kardeşim diyor iki tane Denetim Kurulu tuttum kuruluşu tuttum diyor şunu yapıyorum bunu yapıyorum şeffafım diyor öbür taraf ise hiçbir şey

biz yaptık tamam Bizimkilerden diyor son vurgunları bunlar sadece ve

sadece para düşünen kan içen mahluklar haline gelmiş vaziyetteler

bu iktidar bu ister beğensinler İster beğenmesinler sen de enkaz altında

yakınlık çıkaran yakınını çıkaran insanlar elleriyle yakınlarını çıkaran

veya çıkaramayan İnsanlar burada devlet yok diye bas bas bağırdıklarında Ne dedin onlara Sen şerefsizler dedin

Sensin şe….. Sensin şe……

…………………
Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne iktidara geldi başbakan oldu Mart ayında 3 ay sonra Evet ilk

önce kardeşimi tehdit etti çağırıp ofisine tehdit etti

Ondan sonra da hiçbir şey yokken Türkiye’nin en kıymetli şirketleri olan çerçeve Kepez’in bütün barajların

üzerine çöktü Bir kuruşta parasını ödemediler Geçenlerde Zaten şeye sordum hesabını babala TV’de Abdüllatif şener’e

cevap veremedi veremedi bir şeyin bir malı alabilir parasını ödemek zorunda

aldığınız ödediğiniz için Parasını yok şimdi onlara girmek istemiyorum ama

kumpasın 20 senelik mücadelesini Ben veriyorum her gün veriyorum pes etmedim

kendi şahsi mal varlığımı kazanıyorum kazanmaya devam edeceğim ve geri

alacağım hepsini en ufak bir tereddüdüm yok Benim. alacağım hepsini “

 

Cem Uzan’ın Mehmet Koyuncu ile yaptığı söyleşide kurduğu bir cümle var ki galiz bir ifadeyi ve iddiayı barındırıyor…

 

“pervasızca o kadar gaddarcı o kadar büyük kötülükler yaptılar ki insanlara Bakın

şimdi imar affları çıkartılan sorumsuzca imar affları oy avcılığı rant peşinde

yapılan işler para peşinde rüşvetle yaptırdıkları işler Bunların hepsi işi

bu depremin olduğu günkü sonucu yaratan ikballeri ve suistimalleri şimdi

Bir de depremden sonraki saatlerde ve günlerde yaptıkları var

Şimdi ben bunu daha önce de söyledim dünkü programda da söyledim başka bir

Yargılanacak Recep Tayyip Erdoğan insanlığa karşı suç işlemekten

Yargılanacak. Avukatlar Lahey uluslararası ceza mahkemesinde yaptılar. Uluslararası ceza avukatlarını

çalıştırıyorum bu konuda uzman danışmanım var orada yetkililerde temas halinde bu katliamdır

Siz Türk Silahlı Kuvvetlerinin olaya müdahalesini engelliyorsun şimdi bir taraftan enkaz alttan insan çıkarmaktan

bahsediyoruz bir taraftan sen çadırdan çıktığında Bir nevi tacize uğradığını

bahsettiğin hanımefendiden bahsediyorsun Mehmetçik  güvenliği sağlıyor

kardeşim

Sen Bizim evlatlarımızın bizim milletimize yardım etmeye gelmesini Niye engelliyorsun ya s…..(!) adam…”

 

 

LİNKLER:

YOUTUBE HABER : https://youtu.be/7M0ngxcaN94  SEYHAN SOYLUNUN SÖYLEDİKLERİ

VİDEOLAR WETRANSFER : https://we.tl/t-73DIOdSzro  CEM UZAN’IN HAKARETLERİ

85 Milyon Tüm Dostlarıyla Omuz Omuza

Ülkemizi sarsan büyük deprem felaketleri sonrası; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı ve beIN Medya Grubu ana paydaşlığında; A Spor, beIN Sports, D Smart Sports, Tivibu Spor, TRT Spor ve TV 8,5’un ortak canlı yayın gerçekleştireceği “Omuz Omuza” dayanışma ve yardımlaşma kampanyasının startını 1 Mart’ta veriyoruz. Kampanyamız, 15 Haziran’a kadar devam edecek.

1 Mart 2023 Çarşamba günü 20.00’de başlayarak televizyon ve radyolardan gerçekleştirilecek ortak canlı yayınla, yurt içinde ve yurt dışında futbola gönül veren ve deprem felaketleri sonrasında kalbi Türkiye için atan herkesi bir araya getirmeyi hedefliyoruz.

Söz konusu yayını, Kulüp Başkanlarımız, futbolcularımız, milli takım oyuncularımız, teknik direktörlerimiz, sanat dünyası ve spor basını başta olmak üzere camiamızın önde gelen isimleri ile gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Bu dönemde desteğini yakın bir şekilde hissettiren FIFA, UEFA, yabancı Futbol Federasyonlarının yöneticilerinin ve uluslararası yıldız futbolcuların da organizasyona katılımını bekliyoruz.

Uzun soluklu kampanya süresince elde edilecek gelirler, deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak. 

Büyük afet sonrasında yaraları sarmak ve toparlanma döneminde halkımıza futbol dünyası olarak desteğimizi güçlü şekilde hissettirmek adına omuz omuza veriyor; hep birlikte milletimizin geleceğe yönelik kaygılarını azaltmak, umutlarını yeniden yeşertmek için çalışıyoruz.

1 Mart’ta takımlarımızın bütün renklerini kırmızı-beyaz altında buluşturuyor ve futbolun iyileştirici gücüyle büyük bir sinerji yaratmayı umuyoruz. Biz 85 milyonluk dev bir aileyiz.

Acımız da gözyaşımız da bir. Futbol sadece futbol değil, yardımlaşmak ve omuz omuza vermek demek. İşte bu yüzden; her bir ferdimizi omuz omuza verip “iyiliğe” davet ediyoruz. Kaybedecek vaktimiz yok. 1 Mart’ta herkesi ekranların başında kampanyamıza destek olmaya bekliyoruz. Gelin, yaralarımızı hep birlikte saralım.

“1 Mart’ta tek yürek oluyor, yaralarımızı birlikte sarıyoruz”

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Omuz Omuza” dayanışma ve yardımlaşma kampanyasına destek veren herkese teşekkür ederken, şu değerlendirmede bulundu:

“Futbolun ülke tarihimizde çok önemli bir yeri var. Akıllarımıza kazınan, kalplerimizde yer etmiş, milletimizi gururlandırmış bir çok başarının yaşandığı bir branş futbol. “Yüzyılın Felaketi” süresince gördük ki spor; dayanışmanın da önemli sembollerinden biri.

Güzel anılar biriktirmemize vesile olmuş, bizi tüm dünyada onurla temsil etmiş futbol dünyamızın bu zor günlerde bir araya geliyor olması çok anlamlı.

Bir tarafında rekabet olan futbolun, ihtiyaç duyulduğu zaman camia fark etmeden birleşiyor ve tek amaç uğrunda ele ele veriyor olması milletimizin ve bu toprakların asil duruşunun da bir ispatı. Bizim sevincimiz de, acımız da bir. Bu vesileyle “Omuz Omuza” dayanışma ve yardımlaşma kampanyasına destek veren tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.

Sadece iyi günde değil, zor günde de bir olduğumuzu gösteren Türk milletinin her bir ferdine saygılarımı sunuyorum. 1 Mart’ta tek yürek oluyor, yaralarımızı birlikte sarıyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bankalar Konutta Kredi Musluklarını Açmalı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), daha önce 2 milyon lira ve altında olan konutlar için belirlediği yüzde 90 kredi kullanım üst sınırını, 5 milyon lira ve altındaki konutlar olacak şekilde revize etti.
 

Gayrimenkul Danışmanı Şule Alp ” BDDK’nın konut kredilerinde aldığı yeni kredilendirme kararı son 1 buçuk yıldır durma noktasına gelen konut kredileri için çok doğru bir karar olmakla birlikte enflasyonla hızla yükselen ve ardındanda en son 8,5 a inen para piyayası kararındaki faizin yine BDDK tarafından bankalara konut kredisinde de uygulanmasının ilerlekesi gerekİran. Bu olmadıkça şu an bir kaç özel bankadan aylık 2 yıllık 25 civarında bir faiz ile bu krediyi alabiliyorsunuz ama ödemesi çok yüksek. Bu bankalar belki de bu kredilendirme kararının ardından bu faizleri bile yükseltebilirler. Kamu tarafında ise bildiğim kadarıyla daha makul yani 1.30-1.50 yani yıllık 15-18 daha makul konut kredisi faiz oranları olmasına rağmen orada da alınabilecek kredi tutarı maalesef 250-300 bin TL ile sınırlı…

Burada belki kanun koyucunun ya da BDDK nın ortak bir çözüm bularak faizlerde ve kredi tutarında da tüketiciye yada konut kredisi müşterisine erişilebilecek faiz ve limitlerin sağlanması için bankalarla görüşmesi bir ortak yol bulması gerekecektir düşüncesindeyim. Konu tam olarak böyle piyasada aslında 

fakat serbest piyasa ekonomisi olduğu için sanırım bankalar bu konuda büyümek ya da risk almak istemeyen faizi indirmiyor ya da limiti kısarak erişimi mümkün kılmıyor. Bu şekilde açıklanan ama uygulanamayan kredi oranları piyasada yüksek olan satış rakamlarının daha fazla yükselmesine sebep olacaktır.”

Kredi limitleri güncel oranlarla arttırıldı ancak uygulanamayan banka kredileriyle karşı karşıyayız…

Yeni kredi oranlarıyla bankalara gittiğiniz zaman eğer devlet bankasına gittiyseniz; 250-300 bin TL kredi kullanabileceğinizi öğreniyorsunuz..

Özel bankalarda ise durum daha vahim! Kredi kullandırabilmek için henüz resmi yazının kendilerine ulaşmadığını söylüyorlar veya kredi şartlarını yerine getirseniz bile kredinizin onaylanmadığı şekilinde cevap alıyorsunuz..

Yıllık yüzde 30-32 faiz ile verilecek kredinin ödeme tablosu oldukça ağır birçok vatandaşımızın bu ödeme koşullarını sağlayabilmesi pek de mümkün değil.

Burada belki kanun koyucunun ya da BDDK’ nın ortak bir çözüm bularak faizlerde ve kredi tutarında da tüketiciye yada konut kredisi müşterisine erişilebilecek faiz ve limitlerin sağlanması için bankalarla görüşmesi bir ortak yol bulması gerekecektir.

Faizlerin yüzde 1’in artında olması alım gücünü destekler, yine vade sınırı 15 yıl olmalı ki düşük taksitle ödemeler yapılabilsin

Yurtdışında da bir çok ülkede uygulanan düşük faizli vade süresi uzun mortgage kredilerine ihtiyacımız var…

Özellikle özel bankaların bu konuda büyümek ya da risk almak istememesinin (faizi indirmemeleri ya da limiti kısarak erişimi mümkün kılmamaları) önüne geçilmesi ve çözüm bulunması gerektiğini düşünüyorum…

Bu şekilde açıklanan ama uygulanamayan kredi oranları piyasada yüksek olan satış rakamlarının daha fazla yükselmesine sebep olacaktır.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Deniz Biyoloji Müzesi'ndeki balıklar yenilenecek

Antalya Büyükşehir Belediyesi Deniz Biyoloji Müzesi’nde sergilenme özelliğini kaybeden yaygın balık türlerinin değişimi yapılarak yenilenecek. 

Antalya Kaleiçi Yat Limanı’nda yer alan Antalya Büyükşehir Belediyesi Deniz Biyoloji Müzesi, deniz canlıları ve nesli koruma altındaki türlerin yakından tanınmasını sağlıyor. Köpekbalığı, ıstakoz, ahtapot, vatoz, sünger ve kemikli balıklar gibi yüzlerce deniz canlısının yer aldığı müzede, sergilenme özelliğini kaybeden ve rengini yitirmiş yaygın türdeki balıklar, Akdeniz Üniversitesi ile yürütülecek işbirliği kapsamında değişimi yapılarak yenilenecek. 

TÜRLER İNCELENDİ TESPİT EDİLDİ 

Akdeniz’in su altı yaşamında yerli ve yabancı ziyaretçileri yolculuğa çıkan Deniz Biyolojisi Müzesi’nde yasak olmayan türlerin değişimi için çalışma başlatıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi arasında yürütülecek proje kapsamında müzede yer alan ama sergilenme özelliğini kaybeden balıkların değişimi yapılacak. Bu kapsamda müzede inceleme çalışması yapıldı. 

AVLANMASI YASAK TÜRLER HARİÇ

Deniz kenti olan Antalya için Deniz Biyoloji Müzesi’nin deniz canlıların tanıtımı ve korunması açısından önemli bir yer olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Gökoğlu, “Müzede bulunan balıkların yıllar içinde rengini kaybetmesi sonucunda sergilenme özelliğini kaybetmiş. Bu kapsamda üniversite olarak biz de türlerin değişim için Antalya Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışma yapacağız.  

Nesli tükenme tehlikesinde olan ve yasak türler haricinde, özellikle köpekbalığı ve vatoz gibi kıkırdaklı balıklar haricindeki türler yenilenecek. Bu değişim sırasında nesli azalmakta olan hiçbir kıkırdaklı balığı yakalayıp müzeye getirmeyeceğiz. Gerçekleştirilecek çalışma ile müze, balık türleri açısından zenginleştirilmiş olacak. Vatandaşlar da merak ettikleri balıkları yakından inceleyebilecek” diye konuştu.  

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Şehir Tiyatroları'ndan depremzede çocuklara çizgi film gösterimi

Kocaeli Şehir Tiyatroları merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’ın Defne ilçesinde çocuklara çizgi film gösterimi yaptı

Asrın felaketi olarak nitelenen merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin ilk anından itibaren bölgeye yardım elini uzatan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gerçekleştirdiği çalışmalarla yaraları sarmaya devam ediyor. Bölge halkına yönelik her türlü yardımlarıyla dikkat çeken Büyükşehir, depremden etkilenen çocukların hayata tekrar adapte olması için de etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda Hatay’ın Defne ilçesine giden Kocaeli Şehir Tiyatroları, çadır kentte kalan çocukların yüzlerini güldürebilmek için gündüzleri tiyatro sahneliyor akşamları ise çizgi film gösterimi yapıyor. Bir sinema salonuna çevrilen çadırda çocuklar için her şey düşünülüyor.

KRAL ŞAKİR İZLEDİLER

Depremden etkilenen çocuklara yaşadıkları kötü günleri unutturmak için bölgeye giden Kocaeli Şehir Tiyatroları, çadır kentte yaşayan miniklere sinema ortamı kurdu. Büyükşehir tarafından Hatay’ın Defne ilçesine kurulan çadır kentte sevilen çizgi film Kral Şakir’i izleten Şehir Tiyatroları, çocuklara mısır ikramında da bulundu. Eğlenceli anlar yaşayan çocukların mutluluğu ve memnuniyeti görülmeye değerdi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

 

Eksim Enerji'de Yeni Atama Cemal Çelik Eksim Enerji Yönetim Kurulu Üyeliği Görevine Getirildi

Eksim Holding Grup Şirketlerinden Eksim Enerji’nin Yönetim Kurulu Üyeliği’ne Cemal Çelik atandı. Özellikle yenilenebilir enerji ve üretim konularında üst düzey görevlerde bulunmuş olan Çelik, 2016 yılından bu yana Eksim Holding bünyesinde çalışma hayatını sürdürüyor.

Eksim Holding grup şirketlerinden temiz ve yenilenebilir enerji üretimi gerçekleştiren Eksim Enerji’nin yönetim kurulu üyeliğine Cemal Çelik seçildi. 2016 yılından günümüze Eksim Holding bünyesinde çeşitli kademelerde çalışan Çelik, 2023 yılı Şubat ayı itibarıyla “Eksim Enerji Yönetim Kurulu Üyesi” olarak atandı.

Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği mezunu olan Cemal Çelik, çalışma hayatına 1986’da EİE İdaresi Genel Müdürlüğü Yenilenebilir Enerji Kaynakları Daire Başkanlığı’nda mühendis olarak başladı. 2002 yılından itibaren EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanlığı Enerji Uzmanı ve TEİAŞ Antalya Bölge Müdür Yardımcısı olarak çalışma hayatını sürdürdü. Çelik, Eksim Holding ailesine katılmadan önce 2011-2016 yılları arasında EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanlığı’nda Lisanssız Üretim ve Diğer Yenilenebilir Grup Başkanı olarak görev aldı. 

Cemal Çelik, Eksim Holding bünyesinde ise ilk olarak yenilenebilir enerji ve üretim alanlarında Regülasyon Direktörü olarak çalıştı. Çelik, 2017 yılından 2023 yılına kadar ise Üretim Regülasyon Direktörü ve Dicle Grubu Denetim Başkanı olarak görevini sürdürdü ve Şubat ayı itibarıyla “Eksim Enerji Yönetim Kurulu Üyesi” olarak atandı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bağımlı bireylerin deprem sürecindeki durumu önem taşıyor…

Deprem sırasında çok farklı duygular yaşandığını belirten uzmanlar, özellikle bağımlı olan bireylerin bu süreçteki durumunun çok önemli olduğunu ifade ediyor. Deprem sırasında olumsuz duygularını bastıran bireylerde özellikle depremden bir ay sonra madde ya da alkol kullanma isteği artışının görülebileceğine işaret eden Doç. Dr. Onur Noyan, bu dönemlerde alkol ya da madde kullanan bireyler mutlaka kendilerini takip eden doktorlarıyla iyi hissetseler de görüşmeye devam etmeleri gerektiğini vurguluyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, depremin etkilerinin devam ettiği süreçte alkol ya da madde bağımlısı bireylerin yaşadıkları duygu durum hakkında bilgiler ve önemli tavsiyeler paylaştı.

Deprem sırasında farklı duygular yaşanıyor

Deprem sırasında çok farklı duygular yaşandığına dikkat çeken Doç. Dr. Onur Noyan, “Bazıları çok kötü hisler içerisine girerler, bazıları ise sanki hiçbir şey olmamış gibi kendini tamamen deprem ile ilgili haberlere vererek farklı duygular veya nötr duygular içerisinde hayatına devam eder. Bağımlı olan bireylerin bu süreçteki durumu çok önemlidir” dedi.

Uzman takibine devam edilmeli

Bağımlılık davranışının aslında iç dünyada olumsuz bir duygu durumunun hızlı bir şekilde değişmesi amacıyla yapılan bir davranış olduğunu belirten Doç. Dr. Onur Noyan, “Deprem sırasında da olumsuz duygularını bastıran bireylerin, özellikle depremden bir ay sonra madde ya da alkol kullanma isteğinin artacağı öngörülür. Bu dönemlerde alkol ya da madde kullanan bireyler mutlaka kendilerini takip eden doktorlarıyla, kendilerini iyi hissetmelerine ve madde ya da alkol kullanmamalarına rağmen görüşmeye devam etmeli. Bu görüşme sırasında olumsuz duygularla baş etmek için yeni yöntemler öğrenmek ve bunları hayata geçirmek, bireylerin olumsuz davranışlarının gerçekleşmesi ihtimalini azaltacaktır” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Oftalmoloji Derneği tüm imkanlarıyla afet bölgesinde

Türk Oftalmoloji Derneği, 11 ilimizi etkileyen deprem sonrasında afet bölgesindeki destek çalışmalarına ilk günden bu yana devam ediyor. Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ziya Kapran koordinasyon çalışmalarını farklı şehirlerde sürdürürken Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne konteyner ve Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne malzeme desteği sağlandı. 

Prof. Dr. Ziya Kapran depremin ilk anından itibaren deprem bölgesindeki Türk Oftalmoloji Derneği Şubelerinin yöneticileriyle ve bölgedeki hastanelerde görev yapan doktorlarla yakın temas halinde bulunduklarını belirterek, “İlk günden bu yana halkımızın ve hekimlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyoruz. TOD olarak farkındayız, yolumuz uzun, daima bölge halkının yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. 

Türk Oftalmoloji Derneği deprem bölgesindeki destek çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. TOD Başkanı Prof. Dr. Ziya Kapran, TOD Genel Sekreteri Prof. Dr. Huban Atilla ve TOD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kıvanç Güngör, 17 Şubat ve 23 Şubat tarihlerinde Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay illerini ziyaret ederek bölgedeki ihtiyaçları belirledi. Prof. Dr. Ziya Kapran bölgedeki en önemli ihtiyacın barınma ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, “Bu kapsamda 5 adet konteyner almaya karar verdik. Konteyner tedarik etmek her ne kadar zor olsa da ilk aldığımız konteyneri 14 Şubat tarihinde Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırması Hastanesi’ne teslim ettik. 4 adet konteyner tedarik etmek sürecimiz devam ediyor, en kısa zamanda diğerlerini de ihtiyaç duyulan şehirlerde hekimlerin kullanımına sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi. 

Prof. Dr. Ziya Kapran, konteyner desteğinin yanında malzeme desteği sağlamaya çalıştıklarını, bu kapsamda Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvuran Crush Sendromu vakalarında kullanılmak üzere 1.000 adet serum teslim ettiklerini belirtti. Ülkemizde 95 yıldır faaliyet gösteren ve Türk göz hekimlerini temsil eden tek dernek olan Türk Oftalmoloji Derneği olarak ilk günden beri depremzedelerin ve hekimlerin yanında olduğunu belirten Kapran, “Depremde 4 göz doktoru üyemizi kaybettik. Afette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Tüm üyelerimiz ve TOD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi hekim meslektaşlarım biliyoruz ki yolumuz uzun, daha yapacak çok işimiz var. TOD olarak afet bölgesinde halkamızın yanında olmaya ve desteklerimizi ulaştırmaya devam edeceğiz. Ülkemizin başı sağ olsun.” diye konuştu

 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Hatay'da mobil ameliyathaneli sahra hastanesi kurdu

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Hatay’da sahra hastanesinin kurulumunu tamamladı. Röntgenden tahlile, diş hastalıklarından ameliyathaneye kadar İzmir’deki imkanların tamamı Hatay’a taşındı. Günde en az 150 hastaya tedavi uyguladıklarını söyleyen Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Yavuz Uçar, “Eşrefpaşa’nın Hatay şubesini kurduk. 24 saat hizmetteyiz” dedi.

Türkiye’yi sarsan deprem felaketinin ilk gününden itibaren Hatay’da depremzedelere kucak açan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Eşrefpaşa Hastanesi, bölgeye sahra hastanesi kurdu.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay EXPO yolu üzerinde kurduğu çadır kente bir kilometre uzaklıkta yer alan Eşrefpaşa Sahra Hastanesi, İzmir’deki imkanları Hatay’a taşıdı. Sahra hastanesinde, muayenehane ve yatakhane çadırları, gezici ameliyathane, mobil röntgen aracı, mobil diş ünitesi, gezici diş aracı, ambulans, laboratuvar, mobil ultrason, eczane çadırı bulunuyor. Sahra hastanesinde nöbetleşe uzman hekim ve sağlık personeli görev yapıyor. Böylelikle depremzedeler bir hastaneden alabileceği sağlık hizmetini en iyi şekilde burada alabiliyor.  

“Eşrefpaşa’nın Hatay şubesi”
Eşrefpaşa Hastanesi sağlık ekibi olarak depremin ilk gününden beri Hatay’da olduklarını belirten Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Yavuz Uçar, “İlk olarak AFAD, UMKE ve Sağlık Bakanlığı’yla koordineli olarak Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bahçesinde hizmet verdik. Daha sonra çadır kentlerin yoğun olduğu yerde kendi sahra hastanemizi kurduk. Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği alanda gerekli hazırlıkları yaptık. Eşrefpaşa’nın Hatay şubesini kurduk. Sahra hastanemizde her türlü donanım mevcut.  Tam donanımlı ameliyathanemizin kurulumunu tamamladık. Gerekli durumlarda ameliyatlara başlayacağız. Küçük bir laboratuvar kurduk. Hemogram ve idrar tahlili yapıyoruz. Biyokimya aracımız da yolda. Kendi ameliyat ekipmanlarımızı kendimiz sterilize edebileceğiz. Tıbbi alet yönünden hiçbir eksiğimiz kalmadı” diye konuştu.

“24 saat sahra hastanesinde hizmete devam ediyoruz”
Sahra Hastanesi’ne gelemeyen köylerdeki yurttaşlara da ulaştıklarının altını çizen Uçar, “Yine sahra hastanemizin yanı sıra çadır kentin içinde bir sahra reviri oluşturduk. Hekimlerimiz gündüz orada hastaların dertlerine çözüm bulmaya çalışıyor. 24 saat sahra hastanesinde hizmete devam ediyoruz. Buraya gelen hastalarımıza ‘oraya git’, ‘buraya git’ dememek için de iki tarafta hizmet veriyoruz.  Bu kadar acının arasında Eşrefpaşa Hastanesi olarak depremzedelerimizin yaralarına bir parça merhem olmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızı, aileleri korumak için elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Günde en az 150 hastaya tedavi
Eşrefpaşa Hastanesi ekiplerinin günde en az 150 hastaya tedavi imkanı sunduklarını söyleyen Uçar, “İzmir’de Eşrefpaşa Hastanesi’nde nasıl hizmet veriyorsak, hasta çeşitliliği nasılsa buranın da öyle olacağını düşünüyoruz. Şu an insanlar çadırlarda, geçici barınma alanlarında konaklıyor. Toplu yaşam yoğun bir şekilde sürüyor. Belediyemizin ekipleri sürekli alanları ilaçlıyor. Soğuk hava ve tozdan etkilenen depremzedelerin yaşadıkları sıkıntılar mevcut.  Solunum yolu enfeksiyonları başladı. Buna iç hastalıklar ve cilt hastalıkları da eklenmeye başladı. Tüm bunlarla mücadele etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“Hem ağız ve diş sağlığı hem de moral için buradayız”
Sahra hastanesinde kurulan diş polikliniği hakkında bilgi veren Eşrefpaşa Hastanesi Diş Hekimi Koray Engin ise, “Bölge halkına destek vermek için buraya geldik. Uzman hekimlerimiz birer hafta arayla bölgede hizmet veriyor. Seyyar diş ünitesiyle hastalarımıza müdahale ediyoruz. Seyyar diş çekeceğimiz röntgen aracımız var. Elimizden ne gelirse hem ağız ve diş sağlığı için hem moral olarak buradayız. Çok güçlüyüz, her şeyi yapabiliyoruz. Bizden sonra gelecek arkadaşlarımıza buradaki eksikleri, durumları bildiriyoruz ve her gün hizmetimizi daha da artırarak depremzedelerimizin sağlığı için çalışıyoruz geliştiriyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Depremzede Çocuklara Moral Etkinliği

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenerek aileleriyle geldikleri Nevşehir’de KYK yurdunda konaklayan çocuklar, Nevşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte eğlendi.

Asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ilk anından itibaren tüm olanaklarıyla bölgeye koşan Nevşehir Belediyesi, gerçekleştirdiği çalışmalarla yaralara merhem olmaya devam ediyor. 

Arama-kurtarma çalışmaları başta olmak üzere, bölge halkına yönelik yardımlarıyla depremden etkilenen illerde çalışmalarını sürdüren Nevşehir Belediyesi, Nevşehir’de misafir edilen depremzedelerin normalleşme sürecine hızla alışabilmeleri için de çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor.

Bu kapsamda, Nevşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü ve Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünce, Kredi Yurtlar Kurumu Nevşehir Öğrenci Yurdu’nda depremzede çocuklara yönelik program düzenlendi.

Programda ilk olarak Nevşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü KAPEM eğitmenleri ve gönüllüleri, çocuklarla resim ve yüz boyama yaparak çeşitli oyunlar oynadı.

Ardından ise, Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Şehir Tiyatrosu oyuncuları “Pinokyo” oyunu sahnelendi.

Yaklaşık 2 saat süren etkinlik sonunda Nevşehir Belediye Başkan Vekili Nafiz Dirikoç, eşi Sümeyye Dirikoç ve Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’ın eşi Nejla Savran tarafından çocuklara çeşitli hediyeler dağıtıldı.

Programa Nevşehir Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhsin Özdemir ve depremzede çocukların aileleri de katıldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı