Aylık arşivler: Mart 2023

Şeker Bayramı da, okul ara tatili de TOD'la rengarenk!

Nisan ayı, TOD ORIGINALS içerikleri, Türkiye’de ilk kez gösterilecek yepyeni filmler ve bir solukta izlenen dizilerle rengarenk! 15-23 Nisan tarihlerine denk gelen okul ara tatili ve Şeker Bayramı’nda da gözünüz TOD’da olsun.

TOD, Nisan ayında 9 Emmy ödüllü ve Bill Hader’in başrolünde yer aldığı “Barry” adlı kara komedi dizisinin beklenen final sezonunu, yönetmenliğini Mike Burns’ün üstlendiği ve Bruce Willis’i veda ettiği sinema kariyerinde son kez aksiyon sahnelerinde izleyeceğimiz “Son Çıkmaz (Wrong Place)” filmini, 2015 yılında başlayan ‘Jurassic World’ üçlemesinin son halkası olan “Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion)” filmini ve meşhur Variety dergisinin “2022 Yılının En İyi Korku Filmleri” listesine aldığı “Siyah Telefon (The Black Phone)” adlı filmi, TV’de ilk kez izleyicileriyle buluşturacak. Nisan ayında “İtiraf Et Acar Hafiye (Confess, Fletch)”, “Girme Kanıma (Let The Wrong One In)”, “Yalnız Olmayacaksın (You Won’t Be Alone)” gibi çok konuşulan filmlerin Türkiye’deki ilk gösterimleri de TOD’da gerçekleşiyor. 

Yepyeni TOD ORIGINALS içerikleri!

  • Yeni TOD ORIGINALS içeriği “Anadolu’nun Kadınları”, Anadolu tarihinin bilinen ilk dönemlerinden bugüne kadar bu topraklarda yaşamış, medeniyetleri ve halkları etkileyerek DNA’sını bırakmış kadınları anlatıyor. Her bölüm; Emre Altuğ, Ferman Akgül, Emre Karayel, Kerem Fırtına, Hakan Eratik, Geveze, Toprak Sergen, Murat Evgin gibi sanatçıların anlatımı ve konunun uzmanlarının bilgilendirmeleri ile tarihin saklı kalmış kadın kahramanlarını, yaşadıkları yerlerin büyülü görüntüleri eşliğinde izleyiciye sunuyor. “Anadolu’nun Kadınları”, 5 Nisan’dan itibaren her Çarşamba 2 yeni bölümüyle;
  • Yaza gerim sayım devam ederken, Ege’nin en güzel koylarından biri olan Bozburun’da yaşayan Edhem Dirvana birbirinden ünlü arkadaşlarıyla buluşarak ekranlara hayat dolu maceralar getiriyor. Edhem Dirvana ve arkadaşları Ege’nin el değmemiş bakir koylarında offroad’a çıkıyor, dalışlar gerçekleştiriyor, Bodrum’da yelken yarışlarına katılıyor ve bir yandan yemek yiyip, sohbet ediyorlar. Edhem Dirvana’ya bu deneyimde arkadaşları Bülent Şakrak, Umut Kurt, Ruhi Sarı, Ayça Erturan, Burcu Biricik, Serkan Keskin, Burak Yamantürk, Rami Narin, Anıl Berk, Murat Dalkılıç, Serkan Tütüncü, Anıl Altan ve Yiğit Kirazcı gibi ünlü isimler eşlik ediyor. “Ege Mavisi”, 21 Nisan’dan itibaren her Cuma 2 bölümüyle TOD’da yayımlanacak.

Nisan ayında dört gözle beklenen final!

  • Emmy Ödüllü oyuncu Bill Hader’ın aynı zamanda yapımcıları arasında da yer aldığı, 9 Emmy ödüllü kara komedi dizisi “Barry”, 8 bölümlük yeni sezonuyla beklenen finalini gerçekleştiriyor. Kendini tiyatro sahnesinde bulan kiralık katil Barry Berkman’ın hikayesini anlatan kara komedi Barry’nin sadece TOD’da yayınlanacak final sezonuyla ABD’den 24 saat sonra 17 Nisan’da ilk 2 bölümüyle, sonrasında her Pazartesi 1 yeni bölümüyle hikayesinin merakla beklenen sonunu izleyiciye sunacak.

En sürükleyici filmler TOD’da!

  • Başrollerini Bruce Willis ve Ashley Green’in paylaştığı, Mike Burns’ün yönetmen koltuğunda oturduğu aksiyon filmi “Son Çıkmaz (Wrong Place)” bir cinayetin görgü tanığı olan güvenlik görevlisi Frank’in, kendisini ortadan kaldırmaya çalışanlarla verdiği hayatta kalma savaşını aktarıyor. “Son Çıkmaz (Wrong Place), sağlık sorunları nedeniyle Bruce Willis’i beyazperdeye taşıyan son film olma özelliğini taşıyor ve sinemalardan sonra ilk kez, 2 Nisan Pazar;

 

  • Efsanevi ‘Jurassic Park’ serisinin 6. filmi “Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion)”, 2015 yılında start verilen “World” üçlemesinin son halkası olarak karşımıza çıkıyor. Film, 1993’te başlayan serinin unutulmaz oyuncuları; Laura Dern, Sam Neill ve Jeff Goldbum’ı izleyiciyle yeniden buluştururken, başrolleri “Jurassic World” üçlemesinin yıldızları Chris Pratt ve Bryce Dallas Howard paylaşıyor.  Filmin yönetmen koltuğunda, üçlemenin ilk filmini de yöneten ve aynı zamanda “Jurassic World” yazarlarından da olan Colin Trevorrow oturuyor. “Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion)”, TV’de ilk kez 10 Nisan Pazartesi;

 

  • Ünlü Variety dergisinin “2022 Yılının En İyi Korku Filmleri” listesine aldığı ve korku ustası Stephen King’in oğlu Joe Hill’in imzasını taşıyan, 2000’lerin ikinci yarısından itibaren en başarılı korku filmlerinin mutfağı haline gelen Blumhouse Productions yapımı filmin başrolünde Ethan Hawke, oyunculuk performansını zirveye taşıyor. Scott Derrickson’ın yönettiği “Siyah Telefon (The Black Phone), TV’de ilk kez 24 Nisan Pazartesi günü TOD ekranlarında olacak.

TOD Dilediğin Zaman Dilediğin Yerde!

TOD’dan popüler dizi, film ve belgeselleri izlemek isteyenler, yıllık paket ile ayda 19,90 TL’den başlayan fiyatlarla kutusuz, kurulumsuz anında internet üzerinden TOD üyesi olabiliyorlar. TOD mobil uygulamasını Google Play ve App Store’dan indirebilir,todtv adresinden tek tıkla tüm içeriklere dilediğiniz zaman dilediğiniz yerden ulaşabilirsiniz. TOD’a ayrıca Apple TV, Android TV ve Smart TV’lerden de erişebilirsiniz. Digiturk uydu üyeleri ise paketleri kapsamındaki içerikleri beIN CONNECT’ten izleyebiliyorlar. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sıfır Atık Gününde Büyükşehir'den eğlenceli etkinlik

Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla Büyükşehir tarafından Kongre Merkezi’nde farklı alanlarda atölyelerin de olduğu etkinlikler düzenlendi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hayata geçirdiği proje ve çalışmalarla şehirdeki yeşil alanları arttırmayı ve doğayı daha temiz bir şekilde gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Bu kapsamda 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nde eğlenceli ve birbirinden farklı sıfır atık atölyelerinin bulunduğu etkinlik, Büyükşehir tarafından Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

 

AÇILIŞTA ÇÖP ATLAS SAHNELENDİ

Sıfır Atık Günü Farkındalık Etkinliğinin açılış programına Doç. Dr. Figen Büyükakın, Kocaeli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ahmet Kırılmaz, İZAYDAŞ Genel Müdürü Muhammet Saraç, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mesut Önem, İzmit ve Derince ilçelerinden bin ilkokul öğrencisi, aileler ve vatandaşlar katıldı. Açılış programındaki protokol konuşmaları öncesinde Derince Utku Anaokulu öğrencileri Sıfır Atık Ayrıştırma Oyununu oynarken Kocaeli Şehir Tiyatroları tarafından ise Çöp Atlas oyunu sahnelendi.

 

“DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA BIRAKMAK ELİMİZDE”

Sıfır atık projesini ve bu tür etkinlikleri önemli bulduğunu belirten Figen Büyükakın, “Sıfır atık demek çöp demek değildir. Sıfır atık demek evimizden herhangi bir şekilde çöp çıkmayacağı anlamına gelmez. Sadece dikkatli kullanım yapmamız gerektiğini ifade eder. O yüzden sizler evlerinizde ailelerinizle birlikte iken ve bizlerde sizin için gelecek nesilleri daha temiz daha gelişmiş daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedeflerken elimizden geleni yapmamızı ifade ediyor. Uluslararası Sıfır Atık Günü kapsamında Türkiye’nin buna öncülük etmesi çok kıymetlidir. Çünkü insan beslenme, barınma ve giyinme gibi üç temel ihtiyaç ile hayatta var oluyor. Bizim hayatta olabilmemiz için doğaya ihtiyacımız çok fazladır. Pandemi döneminde de gördük ki doğa biz var olmadan da varlığını devam ettiriyor. Ama biz doğa olmadan varlığımızı devam ettiremeyiz. Giyinmemiz gerekir, beslenmemiz gerekir ve barınmamız gerekir. İşte tün bu temel üç ihtiyacı gerçekleştirirken aslında sürdürülebilir kalkınma planları kapsamında atıklarımızı kontrol ederek daha yaşanabilir bir dünya bırakmak elimizde” dedi. 

 

“SIFIR ATIKTA DÜNYAYA ÖRNEK GÖSTERİLEN ÜLKEYİZ”

Kocaeli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ahmet Kırılmaz, “Sıfır atık, israfın önlenmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşum nedenlerini gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini veya minumum seviyeye inmesini hedeflemektedir. Atığın oluşması durumunda ise kaynağından ayrı toplanması, geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak da özetleye biliriz. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlatılan bu sıfır atık projesi çalışmaları ile tün dünya da örnek gösterilen ülkeyiz” şeklinde konuştu.

 

ÇOCUKLAR HOŞÇA VAKİT GEÇİRDİ

Açılış programı sonrasında Kocaeli Kongre Merkezi’nin fuaye alanında kurulan stantlarda çocuklar, tohum dikimi ve ağaç dilimi boyama, makrome anahtarlık ve gazeteden biblo, yüz boyama, atıklardan oyuncak araba, bilim merkezi, tasarla çalıştır ve tohum topu yapımı, atık ayrıştırma, atığın serüveni, VR gözlük, bisikletle enerji üretim oyunu, enerji kahramanları bilgi yarışması, el yapımı kağıt, anne şehir, kitap boyama ve minik kaşifler ve ahşap boyama, bilgi evleri, botanik, ahşap, taş boyama ve pet şişeden kutu yapımı gibi pek çok atölyede eğlendi. İSU, İZAYDAŞ ve Ulaşımpark’ın maskotlarının alanda gezdiği atölye etkinlikleri Doç. Dr. Figen Büyükakın da ziyaret ederek çocuklarla vakit geçirdi.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe'de Ramazan Bir Başka Güzel

11 Ayın Sultan-ı Ramazan-ı Şerif Ayında Kartepe’de düzenlenen Ramazan etkinlikleri büyük ilgi görüyor. Etkinliklerde çocuklar gönüllerince eğleniyorlar.   

Kartepe Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan etkinliklerinde Kartepeli çocuklar gönüllerince eğleniyorlar. Başkan Kocaman’ın talimatıyla ilçe genelinde iftar sonrasında başlayan etkinliklerde Hacivat-Karagöz, Meddah, Sihirbaz gösterileri ve ikramlarla çocuklar keyifli zaman geçiriyorlar.

ÇOCUKLAR ÇOK MUTLU

Ataevler, Köseköy ve depremzede ailelerin kaldığı Arslanbey KYK yurdunda yapılan gösteriler büyük ilgi görürken, özellikle çocuklar eğlenceli zaman geçirdiler. Ramazan Karavanı içerisinde düzenlenen etkinliklerde çay, pamuk şeker, patlamış mısır, Osmanlı macunu ikramı da geleneksel Ramazan akşamlarını hazırlattı.

RAMAZAN NOSTALJİSİ

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “11 Ayın Sultanı Ramazan Ayı’nın gelmesiyle birlikte ilçe genelinde etkinliklerimize başladık. Özellikle çocuklarımızın güzel zaman geçirmeleri ve Ramazan nostaljisini yaşayarak geleneklerini unutmamaları için düzenlenen etkinlikler büyük beğeni topluyor. Bayrama kadar bu etkinliklerimizden tüm çocuklarımız faydalanabilsin diye devam edecek” açıklamasında bulundu. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Defne Samyeli'den yeni şarkı 'Kimse Sen Değil Ki'

Defne Samyeli, sözü Sinan Akçıl’a müziği Sinan Akçıl ve Hakan Erol’a düzenlemesi Çağrı Telkıvıran’a ait “Kimse Sen Değil Ki” şarkısını dinleyicilerle buluşturdu.

Art arda projelerini yayınlamaya devam edecek olan Samyeli, “Kimse Sen Değil Ki” şarkısıyla ilgili şu sözleri söyledi: “Hepimizin hayatında derin izler bırakmış, artık hayatımızın bir parçası olmayan ama türlü nedenlerle yeri de dolmayan insanlar vardır. Bence sözleriyle o ‘acaba’ları, ‘başka türlü olsaydı ne olurdu’ları çok sade ve gerçek bir şekilde sorgulatan aslında hüzünlü bir itiraf şarkısı “Kimse Sen Değil ki”. Bu duyguları ziyaret eden herkesin kalbinde ve kulağında yeri olacağına inandığım şarkımın yolu açık olsun.”

Defne Samyeli, Ramazan Arslankaya yönetmenliğinde kamera karşısına geçti. Samyeli, şarkının ruhuna uygun olarak duygu odaklı ve sade bir klip çalışması yaptıklarını ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Raporu: Uluslararası girişim sermayesi fonları, 2022'deki enflasyon ve faiz artışı kaynaklı ani karşı rüzgarlara karşın yeniden uzun vadeli büyümeye hazırlanıyor

  • Merkez bankalarının artan enflasyona yanıt olarak faiz oranlarını keskin bir şekilde yükseltmesine bağlı olarak 2022’nin ortalarında satın almalarda yaşanan sapmalara karşın küresel girişim sermayesi, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme açısından iyi konumda olmayı sürdürüyor.
  • 2022 işlemlerinde, satın alma değerlerinde ve fon büyüklüklerinde meydana gelen sert düşüşlerden sonra bile girişim sermayesinin temelleri hala güçlü kalmaya devam etmektedir. Sektör 3,7 trilyon dolarlık hazır yatırım yapılabilecek fonu elinde tutuyor
  • Küresel varlık servetinin yarısını oluşturan bireysel yatırımcılar, girişim sermayesinin bir sonraki itici büyüme motoru olacak
  • Bain, yüksek faiz oranları sürerken girişim sermayesinin konumlanmasının organik büyüme ve genişleyen marjlar ekseninde olması gerektiğini düşünüyor
  • Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem bazı zorluklar hem de fırsatlar sunuyor

Bain & Company’nin 27 Şubat 2023’de yayınlanan 14. yıllık Küresel Girişim Sermayesi Raporu’nun ortaya koyduğu sonuçlara göre küresel girişim sermayesi; artan enflasyon ve faiz oranlarının yanı sıra yaşanan ekonomik çalkantıların ve belirsizliklerin yol açtığı ani olumsuzluklara karşın, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme yönündeki trendi 2022 yılında da devam ettirdi.

Rapor yıl ortasında ABD Merkez Bankası’nın sert bir şekilde yükselen enflasyona yönelik olarak gerçekleştirdiği bir dizi faiz artışının satın almalar, satışlar ve fon toplama alanlarında tetiklediği sapmalara rağmen, 2022’nin hala girişim sermayesi tarihindeki en güçlü ikinci yıl olduğunu vurguluyor.

Uzun zamandır yaşanmayan makroekonomik şoklar ardından Haziran ayında yaşanan gerileme, girişim sermayesi endüstrisinin on yıldır devam eden, tutarlı ve cazip gidişatını önemli ölçüde yavaşlatabilecek bir tablo ortaya koymuş olsa da, Bain’in araştırması, sektörün temellerin güçlü ve dayanıklı olduğunu ortaya koyuyor. Rapor ayrıca, değişen ekonomik dalgalanmalara rağmen girişim sermayesi sektörünün piyasaların sınırlamalarının ötesine geçmek isteyen yatırımcılar için daha da cazip hale gelme potansiyeline işaret ediyor.

Bain ayrıca, küresel bankacılık sisteminin çökme noktasına geldiği 2007-08 döneminden farklı şekilde, girişim sermayesinin gelecekteki büyümesine yönelik temel yatırım tezlerinin bozulmadığını ve mevcut koşulların, sektörün daha önce üstesinden gelemediği herhangi bir durum içermediği değerlendirmesinde bulunuyor.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Başkanı Hugh MacArthur görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Bu yıl hareketlilikte hala devam eden bir yavaşlama söz konusu olmakla birlikte, girişim sermayesinin yatırımcılar açısından uzun vadeli çekiciliği hala geçerliliğini koruyor. 2023’te satın alma faaliyetleri toparlanmaya başlarken, sektör uzun vadeli büyümeye yönelik iyi konumunu korumayı sürdürüyor. Anlaşma, çıkış ve fon derleme faaliyetlerindeki düşüşe rağmen 2022, tarihin en iyi ikinci yılıydı. Küresel pazarda inkâr edilemez bir belirsizlik söz konusu, ancak bu, girişim sermayesinin daha önce de karşı karşıya kaldığı ve sonuna kadar yönetebileceği bir durum.”

Sektörün mevcut ve gelecekteki zorluklarını inceleyen Bain’in analizi, faiz oranları daha uzun süre yüksek kalsa bile satın alma alanına enerjisini geri kazandıracak şeyin ekonomik koşullardan ziyade net stratejik “bakış açıları” olduğunu vurguluyor.

Raporda endüstrinin geçtiğimiz yılı 3,7 trilyon dolarlık rekor bir fon birikimi ile kapattığını belirten Bain; yatırımcıların paniklemek yerine riski yönetmeye ve hafifletmeye odaklanarak kendilerini bu sıkıntılı dönemden çıkmak için bir evvelki krizden alınan derslere dikkat çekiyor. Analizin sonuçlarına göre, önde gelen oyuncular makroekonomik koşulları hesaba katarak yeni ve yaratıcı satın alma fırsatları bulmaya ve agresif kalmaya devam edecek.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölüm Başkanlarından Rebecca Burack ise “Piyasalarda gözle görülür bir aksama olmakla birlikte sermayedarların kendilerini çeşitli koşullarda sağlıkla devam ettirebileceği yeni satın almalar yapacak şekilde konumlamaları mümkün. En iyi fonlar bunu daha az sayıda satın almanın yaşandığı durumlarda bile gerçekleştirebilir. Kazananlar kendilerini kanıtlanmış yatırım tezi alanlarına odaklarken , uzmanlıklarının ve güvenlerinin en yüksek olduğu alan ve sektörlerde yatırım yapmak başarılı olmaları açısından kritik önemde olacaktır. Bu stratejiyi izleyen yatırımcıların çok güçlü getiriler elde ettiğini geçmiş dönemlerde gördük; bu nedenle oyunun içinde kalmak, sektörün tüm paydaşları açısından önemli.” dedi.

2022’de rekor seviyelerde gerileme olsa da piyasa yeniden canlanma için hazır

Bain’in raporu, 2022’nin geniş kapsamlı ekonomik ve jeopolitik türbülansının gidişatını ve bunun makroekonomik rüzgarların yükünü taşıdığını düşündüğü girişim sermayesi sektörü üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.

2021’de sektör için 12 yıllık çarpıcı bir yükselişi temsil eden 1 trilyon dolar değerinde gerçekleşen satın almaların,  yeni rekor seviyelere ulaşmasından sonra, girişim sermayesi faaliyetleri 2022 yılının ortalarında yaşanan ani kırılma ile geçtiğimiz yıl küresel satın alma değerinde (eklentiler hariç) %35’lik sert bir düşüşle 654 milyar dolara indi. Bu süreçte, toplam satın alma sayısı %10 düşerek yaklaşık 2.318 adet ile tamamlandı.

2022’nin toplam satın alma değerleri, tarihsel olarak pazardaki en iyi ikinci büyüklüğü temsil etmekle birlikte, bu durum ağırlıklı olarak yılın ilk yarısındaki olağanüstü ivmelenmeden kaynaklandı. Yılın ikinci yarısındaki satın alma faaliyetleri ve değerlerdeki sert düşüş, tüm coğrafyalarda ve çoğu sektörde hissedilirken, Asya-Pasifik’te Covid kısıtlamaları nedeniyle tekrarlanan piyasa kapanmalarıyla daha da şiddetlendi.

Bain, satın alma piyasasının 2022 yılı sonunda nasıl bir tablo ortaya koyacağını, faiz oranlarının yükselmesi ve ekonomik kaygıların yoğunlaşmasıyla birlikte bankaların yıl ortasından itibaren büyük kaldıraçlı işlemlere borç verme konusundaki isteksizliğinin belirlediğini ifade ediyor. ABD ve Avrupa genelinde kaldıraç için kullanılan krediler %50 düşüşle 203 milyar dolara geriledi.

Sonuç olarak yıllarca satın alma büyüklüklerini arttıran, yüksek kaldıraçlı işlemlerde bir düşüş yaşanırken; 2014’ten bu yana her yıl istikrarlı bir şekilde tırmanarak 2021’de 1,2 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşan ortalama şirket satın alma değeri 2022’de %23 azalıp 964 milyon dolara geriledi. Bu durum toplam işlemlerde giderek artan bir pay alan daha küçük ölçekli satın almaların ve Kuzey Amerika satın almalarının %72’sini oluşturan konsolidasyona yönelik küçük şirket alımlarını yansıtırken, yatırımcıları ve “satın al ve konsolidasyonla büyüt” stratejisini takip eden fonlara yöneldi.

Bain’in analizi ayrıca, 2022’de girişim sermayesinde yaşanan gerilemenin, daha öncesinin en hareketli segmentleri olan büyüme sermayesi ve geç aşama girişim yatırımını da etkilediğini ortaya koyuyor. Bu segmentlerdeki toplam satın alma değeri %28 düşüşle yaklaşık 644 milyar dolara geriledi. Yatırımcıların risk iştahını yeniden ayarlaması ve girişim sermayesi ortakların (GP) değerli nakit rezervlerini korumaya yönelik muhafazakâr hamleleri ile birlikte, yükselen faiz ortamının gelecekteki getiriler için satın alma iskonto oranlarını arttırarak fiili aktiviteyi azalttı.

Bain’in analizi, şirket satışlarının yatırım faaliyetlerinden daha sert düştüğünü gösteriyor. Satışlar açısından her kanal düşüşe geçerken; satın alma destekli çıkışlar %42 düşüşle 565 milyar dolara, büyüme sermayesi çıkışları ise %64 düşüşle 312 milyar dolara geriledi. Düşüşler, halka arz piyasasına gerçekleşen hisse satışlarında sert düşüşlerin yanı sıra fondan fona yapılan satın almalarda %58’lik düşüş ile neredeyse tamamen kapandığını yansıtıyordu. Stratejik alıcılara yapılan satışlar, büyük ölçüde kurumsal kazançların dayanıklılığı nedeniyle beş yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleşmiş olmakla birlikte, yine de 2022 yılı önceki yıla göre yaklaşık %21 düşüşle kapandı.

Girişim sermayesi fon toplama görünümünün aşırı derecede yükselişe devam ettiği, yeni fon yaratımının ise geçen yılki kötüleşen koşullar ve güven azalmasından dolayı 2021 yılındaki seviyelerin %10 altına inerek -en yüksek ikinci rekor düzeyi olan- 1,3 trilyon dolara düştüğü görülüyor.

Geçen yıl satın alma yapma, satışlar ve kaynak yaratma alanlarındaki tüm düşüşlere rağmen, makroekonomik koşullarda bir dönüşün kesin olarak tahmin edilmesi imkânsız olsa da, girişim sermayesi için uzun vadeli görünüm umut vadediyor ve beklenen yeniden canlanmayı kuvvetle destekleyebileceğini gösteriyor. Bain’in çalışması, girişim sermayesi sektöründe daha fazla büyüme için önemli olacak bazı temel sektör trendlerini ve temalarını da ele alıyor.

Girişim sermayesinin bir sonraki büyük büyüme motoru: Küresel varlık byüklüğünün yarısını temsil eden bireysel yatırımcılar servetleri:

Bain’in raporuna göre girişim sermayesi için yeni büyük büyüme motorunun, bireysel yatırımcılar ve varlıkları olması bekleniyor. Rapor bireysel perakende yatırımcılarının servetlerinin (275 ila 295 trilyon dolar arasında olduğu tahmin edilen) fonlarla yönetilen tüm küresel varlıkların kabaca %50’sini temsil ettiğini, ancak busermayenin yalnızca %16’sının alternatif yatırım fonlarında tutulduğunu; bu segmentin sektör olgunlaştıkça çift haneli büyümeyi sürdürmek isteyen girişim sermayesi yöneticileri açısından çok büyük ve kullanılmayan bir pazarı temsil ettiğini gösteriyor. 

Bain, halihazırda perakende yatırım piyasalarını kovalayan fonların hızla hareket ettiğini ve bunun endüstrinin geri kalanını “oyuna girip girmeme” ve konumları konusunda seçimler yapmaya zorladığını tespit ediyor. Aynı zamanda, çeşitlendirme seçeneklerini ve halka açık sermaye piyasaları ve borçlanma için geleneksel piyasaların sunacağından daha yüksek getirileri buldukça, yüksek servet büyüklüklerine sahip bireyler ve onların yatırım danışmanları alternatif yatırımlara giderek daha fazla ilgi duyuyor.

Yüksek servet büyüklüklerine sahip bireylerin, alternatif varlık sınıflarına erişmesine izin veren birçok fonun piyasaya sürüldüğünü, bankaların ve yatırım danışmanların müşterileri için yeni seçenekleri araştırdığını ve FinTech sektörünün de bu süreci kolaylaştırmak amacıyla araçları ve çözümleri uyarlamaya çalıştığını gözlemliyoruz. Ancak Bain, bu yeni büyüme alanının aynı zamanda, bu kanalı geniş ölçekte çalıştırmak isteyen katılımcılar için zorlu öğrenme eğrileri içerdiği konusunda da uyarıda bulunuyor.

Yüksek faiz ortamı sürerken, girişim sermayesinin hızlı organik büyüme ve marj genişlemesi yaratabilen yatırım tezleri ekseninde bulunması gerekiyor

Bain’in raporuna göre, 2022’den bu yana ortaya çıkan yüksek faiz oranları ve enflasyonist baskı kombinasyonu, girişim sermayesi ve yatırımcıları açısından çifte tehdit oluşturuyor.

Fiyatların ve enflasyonun belirsiz seyrine yönelik tahminde bulunmanın zorluğunun altı çizilen analizde; yaşlanan nüfus, hükümet bütçelerindeki kesintiler ve küresel tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle artan malzeme maliyetleri ve üretimi ülke içine taşıma eğilimleri dahil olmak üzere bir dizi güçlü trendin ise kalıcılığını devam ettirdiği belirtiliyor. Tarihsel olarak eşi benzeri görülmemiş sıfıra yakın ve hatta negatif faiz oranları döneminin sona erdiği ve dolayısıyla yatırımcıların daha yüksek faiz oranı riskini üstlenmeleri gerektiği görülüyor.

Bu çerçevede rapor, söz konusu durumun girişim sermayesi yatırımları açısından hedef şirketlerde marjları arttırabilme ve organik büyüme yoluyla değer yaratma konusunda yeni bir zorunluluk yarattığı tespitinde bulunuyor. Son yıllarda girişim sermayesi getirileri büyük ölçüde değerleme çarpanındaki artışlardan kaynaklansa da bu, girişim sermayesi ortaklarının gelecekte şirketlerin daha yüksek değerleme çarpanlarına çıkacağı  varsayımına güvenemeyeceği, pazar genişlemesi ve enflasyonist maliyet baskılarının zorlaştırıcı etkisine karşın getirilerin kazançlardaki (FAVÖK) büyüme yoluyla aranması gerekeceğini gösteriyor. 

Bain Türkiye girişim sermayesi ve satınalma ve birleşmeler lideri Volkan Kara, “Önümüzdeki küresel durgunluk ve stagflasyonist dönemde inovatif, ezber bozan yeni teknolojileri merkezine alan şirketler dışında çarpan büyümesi beklemenin çok riskli olduğunu vurguladı, bu dönemde şirket değerlemelerini  ve karlılığı (FAVÖK) büyütmek için pazar payı arttırmak, dikey ve yatay entegrasyon, operasyonel verimlilik artışı, efektif işletme sermayesi yönetimi gibi daha geleneksel metodlara bağlı olacağına dikkat çekti.”

Bain’in raporu bu zorlu ortamda başarılı olacak girişim sermayesi firmalarının; otomasyona, tedarik zinciri çeşitliliği ve siber güvenliğine yatırım yapmak ve faiz oranlarının “daha uzun sürede yüksek” seyredebileceği riskine karşı şirket bilançolarını yönetmek dahil olmak üzere, bu yeni makroekonomik baskılara uyum sağlamanın gerekeceği sonucuna varıyor. Ayrıca girişim sermayesi oyuncularının yatırım alanlarını belirlerken, fiyat duyarlılığı daha düşük olan müşteri gruplarını ve sektörleri hedeflemesi gerekiyor. Raporda son olarak, ortaya çıkan yeni teknolojiler, zayıf GSMH büyümesi ve durağan veya azalan nüfus gibi faktörler birçok şirketin gelecek pazar genişlemesini sınırlayacağını, girişim sermayesinin organik iş büyümesine daha fazla odaklanması gerekeceğini ortaya konuyor.

Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem zorluklar hemde fırsatlar sunuyor

Net sıfır arayışında, karbon bazlı yakıtlardan uzaklaşan küresel enerji dönüşümü ve kripto dünyasındaki mevcut abartı ve kargaşaya rağmen web3’ün artan etkisi ve girişim sermayesi açısından zorluk ve fırsatlar raporda ayrıntılı olarak incelenen iki diğer önemli alan arasında yer alıyor.

Bain’in analizi girişim sermayesi firmaları üzerindeki portföyleri karbondan arındırma baskısının; düzenleyici kurumlar, tüketiciler, B2B müşterileri ve yatırımcıların değişime yönelik çağrılarını artırmasıyla birlikte 2022’de yoğunlaştığını vurguluyor. Bain aynı zamanda, yeni alternatif enerji kaynakları ve diğer düşük karbonlu çözümler geliştirme yarışının, sermayeyi işe koymak açısından nesiller boyu sürecek bir fırsatı şekillendirdiğini belirtiyor. Rapor, enerji dönüşümünün trilyonlarca dolarlık yeni sermayeye ihtiyaç duyacağını vurguluyor. Yasal düzenlemeler, değişimin hızı, politika ve diğer konularla ilgili belirsizlik devam edecek olsa da, girişim sermayesi ve sermaye ortakların bu tür belirsizliklerin harekete geçmeyi gölgelemesine izin veremeyeceğini öngörüyor. Bunun yerine firmaların tecrübelerini geliştirmeleri, yeteneklerini artırmaları ve değişimi kendi avantajlarına çevirmelerini sağlayacak ağları beslemeleri gerekiyor.

Yardımcı ortağımız Armando Guastella “Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye de dekarbonizasyon yolculuğunda artık hızlanıyor. Sonuç olarak, bugün ESG lehine yatırımlar ve özellikle Enerji Dönüşümü ile ilgili projeler için büyük bir ihtiyaç ve ilgili talep var. Ulaştırma, Enerji Üretimi, Sivil Binalar, Endüstriyel Süreçler ve LULUCF (AKAKDO – arazi kullanım değişikliği ve ormancılık) olmak üzere beş makro sektör boyunca belirli hedefleri destekleyen birçok girişim halihazırda belirlendi.” dedi. “Ancak, 2050 veya sonrasında net sıfır hedefine ulaşmak için daha fazla çözüme ihtiyaç duyulacak. Arz mevcut talebi karşılayabildiğinde, bu Türkiye ve yatırımcılar için önemli bir fırsat olacağını ekledi”

Bain, girişim sermayesinin web3’ün getirdiği zorlukların da üstesinden gelmesi gerektiğini düşünüyor. Rapora göre, mevcut “kripto çöküşüne” rağmen, genel ifadesiyle web3 olarak bilinen kriptonun arkasındaki blockchain teknolojileri varlığını korumaya ve iş dünyası ile pazarlarda geniş kapsamlı etki sağlamaya devam edecek. Rapor; ister yeni nesil bilişim teknolojileri altyapısına yatırım yapan biri, ister web3 etkisine maruz kalan geleneksel şirketler üzerinde durum tespiti yapan bir fon yöneticisi veya yeni fon türlerini ve dağıtım kanallarını değerlendiren bir girişim sermayesi stratejisti olsun; web3’ün önümüzdeki 10 yıl içerisinde kritik bir tema olarak ortaya çıkma olasılığı çok yüksek olduğundan birçok fon için artık bu alanda deneyim oluşturma ve sonuçta ortaya çıkacak teknolojik değişimlerden yararlanacak araçlarını değerlendirme zamanı olduğu belirtiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Raporu: Uluslararası girişim sermayesi fonları, 2022'deki enflasyon ve faiz artışı kaynaklı ani karşı rüzgarlara karşın yeniden uzun vadeli büyümeye hazırlanıyor

  • Merkez bankalarının artan enflasyona yanıt olarak faiz oranlarını keskin bir şekilde yükseltmesine bağlı olarak 2022’nin ortalarında satın almalarda yaşanan sapmalara karşın küresel girişim sermayesi, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme açısından iyi konumda olmayı sürdürüyor.
  • 2022 işlemlerinde, satın alma değerlerinde ve fon büyüklüklerinde meydana gelen sert düşüşlerden sonra bile girişim sermayesinin temelleri hala güçlü kalmaya devam etmektedir. Sektör 3,7 trilyon dolarlık hazır yatırım yapılabilecek fonu elinde tutuyor
  • Küresel varlık servetinin yarısını oluşturan bireysel yatırımcılar, girişim sermayesinin bir sonraki itici büyüme motoru olacak
  • Bain, yüksek faiz oranları sürerken girişim sermayesinin konumlanmasının organik büyüme ve genişleyen marjlar ekseninde olması gerektiğini düşünüyor
  • Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem bazı zorluklar hem de fırsatlar sunuyor

Bain & Company’nin 27 Şubat 2023’de yayınlanan 14. yıllık Küresel Girişim Sermayesi Raporu’nun ortaya koyduğu sonuçlara göre küresel girişim sermayesi; artan enflasyon ve faiz oranlarının yanı sıra yaşanan ekonomik çalkantıların ve belirsizliklerin yol açtığı ani olumsuzluklara karşın, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme yönündeki trendi 2022 yılında da devam ettirdi.

Rapor yıl ortasında ABD Merkez Bankası’nın sert bir şekilde yükselen enflasyona yönelik olarak gerçekleştirdiği bir dizi faiz artışının satın almalar, satışlar ve fon toplama alanlarında tetiklediği sapmalara rağmen, 2022’nin hala girişim sermayesi tarihindeki en güçlü ikinci yıl olduğunu vurguluyor.

Uzun zamandır yaşanmayan makroekonomik şoklar ardından Haziran ayında yaşanan gerileme, girişim sermayesi endüstrisinin on yıldır devam eden, tutarlı ve cazip gidişatını önemli ölçüde yavaşlatabilecek bir tablo ortaya koymuş olsa da, Bain’in araştırması, sektörün temellerin güçlü ve dayanıklı olduğunu ortaya koyuyor. Rapor ayrıca, değişen ekonomik dalgalanmalara rağmen girişim sermayesi sektörünün piyasaların sınırlamalarının ötesine geçmek isteyen yatırımcılar için daha da cazip hale gelme potansiyeline işaret ediyor.

Bain ayrıca, küresel bankacılık sisteminin çökme noktasına geldiği 2007-08 döneminden farklı şekilde, girişim sermayesinin gelecekteki büyümesine yönelik temel yatırım tezlerinin bozulmadığını ve mevcut koşulların, sektörün daha önce üstesinden gelemediği herhangi bir durum içermediği değerlendirmesinde bulunuyor.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Başkanı Hugh MacArthur görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Bu yıl hareketlilikte hala devam eden bir yavaşlama söz konusu olmakla birlikte, girişim sermayesinin yatırımcılar açısından uzun vadeli çekiciliği hala geçerliliğini koruyor. 2023’te satın alma faaliyetleri toparlanmaya başlarken, sektör uzun vadeli büyümeye yönelik iyi konumunu korumayı sürdürüyor. Anlaşma, çıkış ve fon derleme faaliyetlerindeki düşüşe rağmen 2022, tarihin en iyi ikinci yılıydı. Küresel pazarda inkâr edilemez bir belirsizlik söz konusu, ancak bu, girişim sermayesinin daha önce de karşı karşıya kaldığı ve sonuna kadar yönetebileceği bir durum.”

Sektörün mevcut ve gelecekteki zorluklarını inceleyen Bain’in analizi, faiz oranları daha uzun süre yüksek kalsa bile satın alma alanına enerjisini geri kazandıracak şeyin ekonomik koşullardan ziyade net stratejik “bakış açıları” olduğunu vurguluyor.

Raporda endüstrinin geçtiğimiz yılı 3,7 trilyon dolarlık rekor bir fon birikimi ile kapattığını belirten Bain; yatırımcıların paniklemek yerine riski yönetmeye ve hafifletmeye odaklanarak kendilerini bu sıkıntılı dönemden çıkmak için bir evvelki krizden alınan derslere dikkat çekiyor. Analizin sonuçlarına göre, önde gelen oyuncular makroekonomik koşulları hesaba katarak yeni ve yaratıcı satın alma fırsatları bulmaya ve agresif kalmaya devam edecek.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölüm Başkanlarından Rebecca Burack ise “Piyasalarda gözle görülür bir aksama olmakla birlikte sermayedarların kendilerini çeşitli koşullarda sağlıkla devam ettirebileceği yeni satın almalar yapacak şekilde konumlamaları mümkün. En iyi fonlar bunu daha az sayıda satın almanın yaşandığı durumlarda bile gerçekleştirebilir. Kazananlar kendilerini kanıtlanmış yatırım tezi alanlarına odaklarken , uzmanlıklarının ve güvenlerinin en yüksek olduğu alan ve sektörlerde yatırım yapmak başarılı olmaları açısından kritik önemde olacaktır. Bu stratejiyi izleyen yatırımcıların çok güçlü getiriler elde ettiğini geçmiş dönemlerde gördük; bu nedenle oyunun içinde kalmak, sektörün tüm paydaşları açısından önemli.” dedi.

2022’de rekor seviyelerde gerileme olsa da piyasa yeniden canlanma için hazır

Bain’in raporu, 2022’nin geniş kapsamlı ekonomik ve jeopolitik türbülansının gidişatını ve bunun makroekonomik rüzgarların yükünü taşıdığını düşündüğü girişim sermayesi sektörü üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.

2021’de sektör için 12 yıllık çarpıcı bir yükselişi temsil eden 1 trilyon dolar değerinde gerçekleşen satın almaların,  yeni rekor seviyelere ulaşmasından sonra, girişim sermayesi faaliyetleri 2022 yılının ortalarında yaşanan ani kırılma ile geçtiğimiz yıl küresel satın alma değerinde (eklentiler hariç) %35’lik sert bir düşüşle 654 milyar dolara indi. Bu süreçte, toplam satın alma sayısı %10 düşerek yaklaşık 2.318 adet ile tamamlandı.

2022’nin toplam satın alma değerleri, tarihsel olarak pazardaki en iyi ikinci büyüklüğü temsil etmekle birlikte, bu durum ağırlıklı olarak yılın ilk yarısındaki olağanüstü ivmelenmeden kaynaklandı. Yılın ikinci yarısındaki satın alma faaliyetleri ve değerlerdeki sert düşüş, tüm coğrafyalarda ve çoğu sektörde hissedilirken, Asya-Pasifik’te Covid kısıtlamaları nedeniyle tekrarlanan piyasa kapanmalarıyla daha da şiddetlendi.

Bain, satın alma piyasasının 2022 yılı sonunda nasıl bir tablo ortaya koyacağını, faiz oranlarının yükselmesi ve ekonomik kaygıların yoğunlaşmasıyla birlikte bankaların yıl ortasından itibaren büyük kaldıraçlı işlemlere borç verme konusundaki isteksizliğinin belirlediğini ifade ediyor. ABD ve Avrupa genelinde kaldıraç için kullanılan krediler %50 düşüşle 203 milyar dolara geriledi.

Sonuç olarak yıllarca satın alma büyüklüklerini arttıran, yüksek kaldıraçlı işlemlerde bir düşüş yaşanırken; 2014’ten bu yana her yıl istikrarlı bir şekilde tırmanarak 2021’de 1,2 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşan ortalama şirket satın alma değeri 2022’de %23 azalıp 964 milyon dolara geriledi. Bu durum toplam işlemlerde giderek artan bir pay alan daha küçük ölçekli satın almaların ve Kuzey Amerika satın almalarının %72’sini oluşturan konsolidasyona yönelik küçük şirket alımlarını yansıtırken, yatırımcıları ve “satın al ve konsolidasyonla büyüt” stratejisini takip eden fonlara yöneldi.

Bain’in analizi ayrıca, 2022’de girişim sermayesinde yaşanan gerilemenin, daha öncesinin en hareketli segmentleri olan büyüme sermayesi ve geç aşama girişim yatırımını da etkilediğini ortaya koyuyor. Bu segmentlerdeki toplam satın alma değeri %28 düşüşle yaklaşık 644 milyar dolara geriledi. Yatırımcıların risk iştahını yeniden ayarlaması ve girişim sermayesi ortakların (GP) değerli nakit rezervlerini korumaya yönelik muhafazakâr hamleleri ile birlikte, yükselen faiz ortamının gelecekteki getiriler için satın alma iskonto oranlarını arttırarak fiili aktiviteyi azalttı.

Bain’in analizi, şirket satışlarının yatırım faaliyetlerinden daha sert düştüğünü gösteriyor. Satışlar açısından her kanal düşüşe geçerken; satın alma destekli çıkışlar %42 düşüşle 565 milyar dolara, büyüme sermayesi çıkışları ise %64 düşüşle 312 milyar dolara geriledi. Düşüşler, halka arz piyasasına gerçekleşen hisse satışlarında sert düşüşlerin yanı sıra fondan fona yapılan satın almalarda %58’lik düşüş ile neredeyse tamamen kapandığını yansıtıyordu. Stratejik alıcılara yapılan satışlar, büyük ölçüde kurumsal kazançların dayanıklılığı nedeniyle beş yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleşmiş olmakla birlikte, yine de 2022 yılı önceki yıla göre yaklaşık %21 düşüşle kapandı.

Girişim sermayesi fon toplama görünümünün aşırı derecede yükselişe devam ettiği, yeni fon yaratımının ise geçen yılki kötüleşen koşullar ve güven azalmasından dolayı 2021 yılındaki seviyelerin %10 altına inerek -en yüksek ikinci rekor düzeyi olan- 1,3 trilyon dolara düştüğü görülüyor.

Geçen yıl satın alma yapma, satışlar ve kaynak yaratma alanlarındaki tüm düşüşlere rağmen, makroekonomik koşullarda bir dönüşün kesin olarak tahmin edilmesi imkânsız olsa da, girişim sermayesi için uzun vadeli görünüm umut vadediyor ve beklenen yeniden canlanmayı kuvvetle destekleyebileceğini gösteriyor. Bain’in çalışması, girişim sermayesi sektöründe daha fazla büyüme için önemli olacak bazı temel sektör trendlerini ve temalarını da ele alıyor.

Girişim sermayesinin bir sonraki büyük büyüme motoru: Küresel varlık byüklüğünün yarısını temsil eden bireysel yatırımcılar servetleri:

Bain’in raporuna göre girişim sermayesi için yeni büyük büyüme motorunun, bireysel yatırımcılar ve varlıkları olması bekleniyor. Rapor bireysel perakende yatırımcılarının servetlerinin (275 ila 295 trilyon dolar arasında olduğu tahmin edilen) fonlarla yönetilen tüm küresel varlıkların kabaca %50’sini temsil ettiğini, ancak busermayenin yalnızca %16’sının alternatif yatırım fonlarında tutulduğunu; bu segmentin sektör olgunlaştıkça çift haneli büyümeyi sürdürmek isteyen girişim sermayesi yöneticileri açısından çok büyük ve kullanılmayan bir pazarı temsil ettiğini gösteriyor. 

Bain, halihazırda perakende yatırım piyasalarını kovalayan fonların hızla hareket ettiğini ve bunun endüstrinin geri kalanını “oyuna girip girmeme” ve konumları konusunda seçimler yapmaya zorladığını tespit ediyor. Aynı zamanda, çeşitlendirme seçeneklerini ve halka açık sermaye piyasaları ve borçlanma için geleneksel piyasaların sunacağından daha yüksek getirileri buldukça, yüksek servet büyüklüklerine sahip bireyler ve onların yatırım danışmanları alternatif yatırımlara giderek daha fazla ilgi duyuyor.

Yüksek servet büyüklüklerine sahip bireylerin, alternatif varlık sınıflarına erişmesine izin veren birçok fonun piyasaya sürüldüğünü, bankaların ve yatırım danışmanların müşterileri için yeni seçenekleri araştırdığını ve FinTech sektörünün de bu süreci kolaylaştırmak amacıyla araçları ve çözümleri uyarlamaya çalıştığını gözlemliyoruz. Ancak Bain, bu yeni büyüme alanının aynı zamanda, bu kanalı geniş ölçekte çalıştırmak isteyen katılımcılar için zorlu öğrenme eğrileri içerdiği konusunda da uyarıda bulunuyor.

Yüksek faiz ortamı sürerken, girişim sermayesinin hızlı organik büyüme ve marj genişlemesi yaratabilen yatırım tezleri ekseninde bulunması gerekiyor

Bain’in raporuna göre, 2022’den bu yana ortaya çıkan yüksek faiz oranları ve enflasyonist baskı kombinasyonu, girişim sermayesi ve yatırımcıları açısından çifte tehdit oluşturuyor.

Fiyatların ve enflasyonun belirsiz seyrine yönelik tahminde bulunmanın zorluğunun altı çizilen analizde; yaşlanan nüfus, hükümet bütçelerindeki kesintiler ve küresel tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle artan malzeme maliyetleri ve üretimi ülke içine taşıma eğilimleri dahil olmak üzere bir dizi güçlü trendin ise kalıcılığını devam ettirdiği belirtiliyor. Tarihsel olarak eşi benzeri görülmemiş sıfıra yakın ve hatta negatif faiz oranları döneminin sona erdiği ve dolayısıyla yatırımcıların daha yüksek faiz oranı riskini üstlenmeleri gerektiği görülüyor.

Bu çerçevede rapor, söz konusu durumun girişim sermayesi yatırımları açısından hedef şirketlerde marjları arttırabilme ve organik büyüme yoluyla değer yaratma konusunda yeni bir zorunluluk yarattığı tespitinde bulunuyor. Son yıllarda girişim sermayesi getirileri büyük ölçüde değerleme çarpanındaki artışlardan kaynaklansa da bu, girişim sermayesi ortaklarının gelecekte şirketlerin daha yüksek değerleme çarpanlarına çıkacağı  varsayımına güvenemeyeceği, pazar genişlemesi ve enflasyonist maliyet baskılarının zorlaştırıcı etkisine karşın getirilerin kazançlardaki (FAVÖK) büyüme yoluyla aranması gerekeceğini gösteriyor. 

Bain Türkiye girişim sermayesi ve satınalma ve birleşmeler lideri Volkan Kara, “Önümüzdeki küresel durgunluk ve stagflasyonist dönemde inovatif, ezber bozan yeni teknolojileri merkezine alan şirketler dışında çarpan büyümesi beklemenin çok riskli olduğunu vurguladı, bu dönemde şirket değerlemelerini  ve karlılığı (FAVÖK) büyütmek için pazar payı arttırmak, dikey ve yatay entegrasyon, operasyonel verimlilik artışı, efektif işletme sermayesi yönetimi gibi daha geleneksel metodlara bağlı olacağına dikkat çekti.”

Bain’in raporu bu zorlu ortamda başarılı olacak girişim sermayesi firmalarının; otomasyona, tedarik zinciri çeşitliliği ve siber güvenliğine yatırım yapmak ve faiz oranlarının “daha uzun sürede yüksek” seyredebileceği riskine karşı şirket bilançolarını yönetmek dahil olmak üzere, bu yeni makroekonomik baskılara uyum sağlamanın gerekeceği sonucuna varıyor. Ayrıca girişim sermayesi oyuncularının yatırım alanlarını belirlerken, fiyat duyarlılığı daha düşük olan müşteri gruplarını ve sektörleri hedeflemesi gerekiyor. Raporda son olarak, ortaya çıkan yeni teknolojiler, zayıf GSMH büyümesi ve durağan veya azalan nüfus gibi faktörler birçok şirketin gelecek pazar genişlemesini sınırlayacağını, girişim sermayesinin organik iş büyümesine daha fazla odaklanması gerekeceğini ortaya konuyor.

Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem zorluklar hemde fırsatlar sunuyor

Net sıfır arayışında, karbon bazlı yakıtlardan uzaklaşan küresel enerji dönüşümü ve kripto dünyasındaki mevcut abartı ve kargaşaya rağmen web3’ün artan etkisi ve girişim sermayesi açısından zorluk ve fırsatlar raporda ayrıntılı olarak incelenen iki diğer önemli alan arasında yer alıyor.

Bain’in analizi girişim sermayesi firmaları üzerindeki portföyleri karbondan arındırma baskısının; düzenleyici kurumlar, tüketiciler, B2B müşterileri ve yatırımcıların değişime yönelik çağrılarını artırmasıyla birlikte 2022’de yoğunlaştığını vurguluyor. Bain aynı zamanda, yeni alternatif enerji kaynakları ve diğer düşük karbonlu çözümler geliştirme yarışının, sermayeyi işe koymak açısından nesiller boyu sürecek bir fırsatı şekillendirdiğini belirtiyor. Rapor, enerji dönüşümünün trilyonlarca dolarlık yeni sermayeye ihtiyaç duyacağını vurguluyor. Yasal düzenlemeler, değişimin hızı, politika ve diğer konularla ilgili belirsizlik devam edecek olsa da, girişim sermayesi ve sermaye ortakların bu tür belirsizliklerin harekete geçmeyi gölgelemesine izin veremeyeceğini öngörüyor. Bunun yerine firmaların tecrübelerini geliştirmeleri, yeteneklerini artırmaları ve değişimi kendi avantajlarına çevirmelerini sağlayacak ağları beslemeleri gerekiyor.

Yardımcı ortağımız Armando Guastella “Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye de dekarbonizasyon yolculuğunda artık hızlanıyor. Sonuç olarak, bugün ESG lehine yatırımlar ve özellikle Enerji Dönüşümü ile ilgili projeler için büyük bir ihtiyaç ve ilgili talep var. Ulaştırma, Enerji Üretimi, Sivil Binalar, Endüstriyel Süreçler ve LULUCF (AKAKDO – arazi kullanım değişikliği ve ormancılık) olmak üzere beş makro sektör boyunca belirli hedefleri destekleyen birçok girişim halihazırda belirlendi.” dedi. “Ancak, 2050 veya sonrasında net sıfır hedefine ulaşmak için daha fazla çözüme ihtiyaç duyulacak. Arz mevcut talebi karşılayabildiğinde, bu Türkiye ve yatırımcılar için önemli bir fırsat olacağını ekledi”

Bain, girişim sermayesinin web3’ün getirdiği zorlukların da üstesinden gelmesi gerektiğini düşünüyor. Rapora göre, mevcut “kripto çöküşüne” rağmen, genel ifadesiyle web3 olarak bilinen kriptonun arkasındaki blockchain teknolojileri varlığını korumaya ve iş dünyası ile pazarlarda geniş kapsamlı etki sağlamaya devam edecek. Rapor; ister yeni nesil bilişim teknolojileri altyapısına yatırım yapan biri, ister web3 etkisine maruz kalan geleneksel şirketler üzerinde durum tespiti yapan bir fon yöneticisi veya yeni fon türlerini ve dağıtım kanallarını değerlendiren bir girişim sermayesi stratejisti olsun; web3’ün önümüzdeki 10 yıl içerisinde kritik bir tema olarak ortaya çıkma olasılığı çok yüksek olduğundan birçok fon için artık bu alanda deneyim oluşturma ve sonuçta ortaya çıkacak teknolojik değişimlerden yararlanacak araçlarını değerlendirme zamanı olduğu belirtiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Raporu: Uluslararası girişim sermayesi fonları, 2022'deki enflasyon ve faiz artışı kaynaklı ani karşı rüzgarlara karşın yeniden uzun vadeli büyümeye hazırlanıyor

  • Merkez bankalarının artan enflasyona yanıt olarak faiz oranlarını keskin bir şekilde yükseltmesine bağlı olarak 2022’nin ortalarında satın almalarda yaşanan sapmalara karşın küresel girişim sermayesi, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme açısından iyi konumda olmayı sürdürüyor.
  • 2022 işlemlerinde, satın alma değerlerinde ve fon büyüklüklerinde meydana gelen sert düşüşlerden sonra bile girişim sermayesinin temelleri hala güçlü kalmaya devam etmektedir. Sektör 3,7 trilyon dolarlık hazır yatırım yapılabilecek fonu elinde tutuyor
  • Küresel varlık servetinin yarısını oluşturan bireysel yatırımcılar, girişim sermayesinin bir sonraki itici büyüme motoru olacak
  • Bain, yüksek faiz oranları sürerken girişim sermayesinin konumlanmasının organik büyüme ve genişleyen marjlar ekseninde olması gerektiğini düşünüyor
  • Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem bazı zorluklar hem de fırsatlar sunuyor

Bain & Company’nin 27 Şubat 2023’de yayınlanan 14. yıllık Küresel Girişim Sermayesi Raporu’nun ortaya koyduğu sonuçlara göre küresel girişim sermayesi; artan enflasyon ve faiz oranlarının yanı sıra yaşanan ekonomik çalkantıların ve belirsizliklerin yol açtığı ani olumsuzluklara karşın, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme yönündeki trendi 2022 yılında da devam ettirdi.

Rapor yıl ortasında ABD Merkez Bankası’nın sert bir şekilde yükselen enflasyona yönelik olarak gerçekleştirdiği bir dizi faiz artışının satın almalar, satışlar ve fon toplama alanlarında tetiklediği sapmalara rağmen, 2022’nin hala girişim sermayesi tarihindeki en güçlü ikinci yıl olduğunu vurguluyor.

Uzun zamandır yaşanmayan makroekonomik şoklar ardından Haziran ayında yaşanan gerileme, girişim sermayesi endüstrisinin on yıldır devam eden, tutarlı ve cazip gidişatını önemli ölçüde yavaşlatabilecek bir tablo ortaya koymuş olsa da, Bain’in araştırması, sektörün temellerin güçlü ve dayanıklı olduğunu ortaya koyuyor. Rapor ayrıca, değişen ekonomik dalgalanmalara rağmen girişim sermayesi sektörünün piyasaların sınırlamalarının ötesine geçmek isteyen yatırımcılar için daha da cazip hale gelme potansiyeline işaret ediyor.

Bain ayrıca, küresel bankacılık sisteminin çökme noktasına geldiği 2007-08 döneminden farklı şekilde, girişim sermayesinin gelecekteki büyümesine yönelik temel yatırım tezlerinin bozulmadığını ve mevcut koşulların, sektörün daha önce üstesinden gelemediği herhangi bir durum içermediği değerlendirmesinde bulunuyor.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Başkanı Hugh MacArthur görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Bu yıl hareketlilikte hala devam eden bir yavaşlama söz konusu olmakla birlikte, girişim sermayesinin yatırımcılar açısından uzun vadeli çekiciliği hala geçerliliğini koruyor. 2023’te satın alma faaliyetleri toparlanmaya başlarken, sektör uzun vadeli büyümeye yönelik iyi konumunu korumayı sürdürüyor. Anlaşma, çıkış ve fon derleme faaliyetlerindeki düşüşe rağmen 2022, tarihin en iyi ikinci yılıydı. Küresel pazarda inkâr edilemez bir belirsizlik söz konusu, ancak bu, girişim sermayesinin daha önce de karşı karşıya kaldığı ve sonuna kadar yönetebileceği bir durum.”

Sektörün mevcut ve gelecekteki zorluklarını inceleyen Bain’in analizi, faiz oranları daha uzun süre yüksek kalsa bile satın alma alanına enerjisini geri kazandıracak şeyin ekonomik koşullardan ziyade net stratejik “bakış açıları” olduğunu vurguluyor.

Raporda endüstrinin geçtiğimiz yılı 3,7 trilyon dolarlık rekor bir fon birikimi ile kapattığını belirten Bain; yatırımcıların paniklemek yerine riski yönetmeye ve hafifletmeye odaklanarak kendilerini bu sıkıntılı dönemden çıkmak için bir evvelki krizden alınan derslere dikkat çekiyor. Analizin sonuçlarına göre, önde gelen oyuncular makroekonomik koşulları hesaba katarak yeni ve yaratıcı satın alma fırsatları bulmaya ve agresif kalmaya devam edecek.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölüm Başkanlarından Rebecca Burack ise “Piyasalarda gözle görülür bir aksama olmakla birlikte sermayedarların kendilerini çeşitli koşullarda sağlıkla devam ettirebileceği yeni satın almalar yapacak şekilde konumlamaları mümkün. En iyi fonlar bunu daha az sayıda satın almanın yaşandığı durumlarda bile gerçekleştirebilir. Kazananlar kendilerini kanıtlanmış yatırım tezi alanlarına odaklarken , uzmanlıklarının ve güvenlerinin en yüksek olduğu alan ve sektörlerde yatırım yapmak başarılı olmaları açısından kritik önemde olacaktır. Bu stratejiyi izleyen yatırımcıların çok güçlü getiriler elde ettiğini geçmiş dönemlerde gördük; bu nedenle oyunun içinde kalmak, sektörün tüm paydaşları açısından önemli.” dedi.

2022’de rekor seviyelerde gerileme olsa da piyasa yeniden canlanma için hazır

Bain’in raporu, 2022’nin geniş kapsamlı ekonomik ve jeopolitik türbülansının gidişatını ve bunun makroekonomik rüzgarların yükünü taşıdığını düşündüğü girişim sermayesi sektörü üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.

2021’de sektör için 12 yıllık çarpıcı bir yükselişi temsil eden 1 trilyon dolar değerinde gerçekleşen satın almaların,  yeni rekor seviyelere ulaşmasından sonra, girişim sermayesi faaliyetleri 2022 yılının ortalarında yaşanan ani kırılma ile geçtiğimiz yıl küresel satın alma değerinde (eklentiler hariç) %35’lik sert bir düşüşle 654 milyar dolara indi. Bu süreçte, toplam satın alma sayısı %10 düşerek yaklaşık 2.318 adet ile tamamlandı.

2022’nin toplam satın alma değerleri, tarihsel olarak pazardaki en iyi ikinci büyüklüğü temsil etmekle birlikte, bu durum ağırlıklı olarak yılın ilk yarısındaki olağanüstü ivmelenmeden kaynaklandı. Yılın ikinci yarısındaki satın alma faaliyetleri ve değerlerdeki sert düşüş, tüm coğrafyalarda ve çoğu sektörde hissedilirken, Asya-Pasifik’te Covid kısıtlamaları nedeniyle tekrarlanan piyasa kapanmalarıyla daha da şiddetlendi.

Bain, satın alma piyasasının 2022 yılı sonunda nasıl bir tablo ortaya koyacağını, faiz oranlarının yükselmesi ve ekonomik kaygıların yoğunlaşmasıyla birlikte bankaların yıl ortasından itibaren büyük kaldıraçlı işlemlere borç verme konusundaki isteksizliğinin belirlediğini ifade ediyor. ABD ve Avrupa genelinde kaldıraç için kullanılan krediler %50 düşüşle 203 milyar dolara geriledi.

Sonuç olarak yıllarca satın alma büyüklüklerini arttıran, yüksek kaldıraçlı işlemlerde bir düşüş yaşanırken; 2014’ten bu yana her yıl istikrarlı bir şekilde tırmanarak 2021’de 1,2 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşan ortalama şirket satın alma değeri 2022’de %23 azalıp 964 milyon dolara geriledi. Bu durum toplam işlemlerde giderek artan bir pay alan daha küçük ölçekli satın almaların ve Kuzey Amerika satın almalarının %72’sini oluşturan konsolidasyona yönelik küçük şirket alımlarını yansıtırken, yatırımcıları ve “satın al ve konsolidasyonla büyüt” stratejisini takip eden fonlara yöneldi.

Bain’in analizi ayrıca, 2022’de girişim sermayesinde yaşanan gerilemenin, daha öncesinin en hareketli segmentleri olan büyüme sermayesi ve geç aşama girişim yatırımını da etkilediğini ortaya koyuyor. Bu segmentlerdeki toplam satın alma değeri %28 düşüşle yaklaşık 644 milyar dolara geriledi. Yatırımcıların risk iştahını yeniden ayarlaması ve girişim sermayesi ortakların (GP) değerli nakit rezervlerini korumaya yönelik muhafazakâr hamleleri ile birlikte, yükselen faiz ortamının gelecekteki getiriler için satın alma iskonto oranlarını arttırarak fiili aktiviteyi azalttı.

Bain’in analizi, şirket satışlarının yatırım faaliyetlerinden daha sert düştüğünü gösteriyor. Satışlar açısından her kanal düşüşe geçerken; satın alma destekli çıkışlar %42 düşüşle 565 milyar dolara, büyüme sermayesi çıkışları ise %64 düşüşle 312 milyar dolara geriledi. Düşüşler, halka arz piyasasına gerçekleşen hisse satışlarında sert düşüşlerin yanı sıra fondan fona yapılan satın almalarda %58’lik düşüş ile neredeyse tamamen kapandığını yansıtıyordu. Stratejik alıcılara yapılan satışlar, büyük ölçüde kurumsal kazançların dayanıklılığı nedeniyle beş yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleşmiş olmakla birlikte, yine de 2022 yılı önceki yıla göre yaklaşık %21 düşüşle kapandı.

Girişim sermayesi fon toplama görünümünün aşırı derecede yükselişe devam ettiği, yeni fon yaratımının ise geçen yılki kötüleşen koşullar ve güven azalmasından dolayı 2021 yılındaki seviyelerin %10 altına inerek -en yüksek ikinci rekor düzeyi olan- 1,3 trilyon dolara düştüğü görülüyor.

Geçen yıl satın alma yapma, satışlar ve kaynak yaratma alanlarındaki tüm düşüşlere rağmen, makroekonomik koşullarda bir dönüşün kesin olarak tahmin edilmesi imkânsız olsa da, girişim sermayesi için uzun vadeli görünüm umut vadediyor ve beklenen yeniden canlanmayı kuvvetle destekleyebileceğini gösteriyor. Bain’in çalışması, girişim sermayesi sektöründe daha fazla büyüme için önemli olacak bazı temel sektör trendlerini ve temalarını da ele alıyor.

Girişim sermayesinin bir sonraki büyük büyüme motoru: Küresel varlık byüklüğünün yarısını temsil eden bireysel yatırımcılar servetleri:

Bain’in raporuna göre girişim sermayesi için yeni büyük büyüme motorunun, bireysel yatırımcılar ve varlıkları olması bekleniyor. Rapor bireysel perakende yatırımcılarının servetlerinin (275 ila 295 trilyon dolar arasında olduğu tahmin edilen) fonlarla yönetilen tüm küresel varlıkların kabaca %50’sini temsil ettiğini, ancak busermayenin yalnızca %16’sının alternatif yatırım fonlarında tutulduğunu; bu segmentin sektör olgunlaştıkça çift haneli büyümeyi sürdürmek isteyen girişim sermayesi yöneticileri açısından çok büyük ve kullanılmayan bir pazarı temsil ettiğini gösteriyor. 

Bain, halihazırda perakende yatırım piyasalarını kovalayan fonların hızla hareket ettiğini ve bunun endüstrinin geri kalanını “oyuna girip girmeme” ve konumları konusunda seçimler yapmaya zorladığını tespit ediyor. Aynı zamanda, çeşitlendirme seçeneklerini ve halka açık sermaye piyasaları ve borçlanma için geleneksel piyasaların sunacağından daha yüksek getirileri buldukça, yüksek servet büyüklüklerine sahip bireyler ve onların yatırım danışmanları alternatif yatırımlara giderek daha fazla ilgi duyuyor.

Yüksek servet büyüklüklerine sahip bireylerin, alternatif varlık sınıflarına erişmesine izin veren birçok fonun piyasaya sürüldüğünü, bankaların ve yatırım danışmanların müşterileri için yeni seçenekleri araştırdığını ve FinTech sektörünün de bu süreci kolaylaştırmak amacıyla araçları ve çözümleri uyarlamaya çalıştığını gözlemliyoruz. Ancak Bain, bu yeni büyüme alanının aynı zamanda, bu kanalı geniş ölçekte çalıştırmak isteyen katılımcılar için zorlu öğrenme eğrileri içerdiği konusunda da uyarıda bulunuyor.

Yüksek faiz ortamı sürerken, girişim sermayesinin hızlı organik büyüme ve marj genişlemesi yaratabilen yatırım tezleri ekseninde bulunması gerekiyor

Bain’in raporuna göre, 2022’den bu yana ortaya çıkan yüksek faiz oranları ve enflasyonist baskı kombinasyonu, girişim sermayesi ve yatırımcıları açısından çifte tehdit oluşturuyor.

Fiyatların ve enflasyonun belirsiz seyrine yönelik tahminde bulunmanın zorluğunun altı çizilen analizde; yaşlanan nüfus, hükümet bütçelerindeki kesintiler ve küresel tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle artan malzeme maliyetleri ve üretimi ülke içine taşıma eğilimleri dahil olmak üzere bir dizi güçlü trendin ise kalıcılığını devam ettirdiği belirtiliyor. Tarihsel olarak eşi benzeri görülmemiş sıfıra yakın ve hatta negatif faiz oranları döneminin sona erdiği ve dolayısıyla yatırımcıların daha yüksek faiz oranı riskini üstlenmeleri gerektiği görülüyor.

Bu çerçevede rapor, söz konusu durumun girişim sermayesi yatırımları açısından hedef şirketlerde marjları arttırabilme ve organik büyüme yoluyla değer yaratma konusunda yeni bir zorunluluk yarattığı tespitinde bulunuyor. Son yıllarda girişim sermayesi getirileri büyük ölçüde değerleme çarpanındaki artışlardan kaynaklansa da bu, girişim sermayesi ortaklarının gelecekte şirketlerin daha yüksek değerleme çarpanlarına çıkacağı  varsayımına güvenemeyeceği, pazar genişlemesi ve enflasyonist maliyet baskılarının zorlaştırıcı etkisine karşın getirilerin kazançlardaki (FAVÖK) büyüme yoluyla aranması gerekeceğini gösteriyor. 

Bain Türkiye girişim sermayesi ve satınalma ve birleşmeler lideri Volkan Kara, “Önümüzdeki küresel durgunluk ve stagflasyonist dönemde inovatif, ezber bozan yeni teknolojileri merkezine alan şirketler dışında çarpan büyümesi beklemenin çok riskli olduğunu vurguladı, bu dönemde şirket değerlemelerini  ve karlılığı (FAVÖK) büyütmek için pazar payı arttırmak, dikey ve yatay entegrasyon, operasyonel verimlilik artışı, efektif işletme sermayesi yönetimi gibi daha geleneksel metodlara bağlı olacağına dikkat çekti.”

Bain’in raporu bu zorlu ortamda başarılı olacak girişim sermayesi firmalarının; otomasyona, tedarik zinciri çeşitliliği ve siber güvenliğine yatırım yapmak ve faiz oranlarının “daha uzun sürede yüksek” seyredebileceği riskine karşı şirket bilançolarını yönetmek dahil olmak üzere, bu yeni makroekonomik baskılara uyum sağlamanın gerekeceği sonucuna varıyor. Ayrıca girişim sermayesi oyuncularının yatırım alanlarını belirlerken, fiyat duyarlılığı daha düşük olan müşteri gruplarını ve sektörleri hedeflemesi gerekiyor. Raporda son olarak, ortaya çıkan yeni teknolojiler, zayıf GSMH büyümesi ve durağan veya azalan nüfus gibi faktörler birçok şirketin gelecek pazar genişlemesini sınırlayacağını, girişim sermayesinin organik iş büyümesine daha fazla odaklanması gerekeceğini ortaya konuyor.

Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem zorluklar hemde fırsatlar sunuyor

Net sıfır arayışında, karbon bazlı yakıtlardan uzaklaşan küresel enerji dönüşümü ve kripto dünyasındaki mevcut abartı ve kargaşaya rağmen web3’ün artan etkisi ve girişim sermayesi açısından zorluk ve fırsatlar raporda ayrıntılı olarak incelenen iki diğer önemli alan arasında yer alıyor.

Bain’in analizi girişim sermayesi firmaları üzerindeki portföyleri karbondan arındırma baskısının; düzenleyici kurumlar, tüketiciler, B2B müşterileri ve yatırımcıların değişime yönelik çağrılarını artırmasıyla birlikte 2022’de yoğunlaştığını vurguluyor. Bain aynı zamanda, yeni alternatif enerji kaynakları ve diğer düşük karbonlu çözümler geliştirme yarışının, sermayeyi işe koymak açısından nesiller boyu sürecek bir fırsatı şekillendirdiğini belirtiyor. Rapor, enerji dönüşümünün trilyonlarca dolarlık yeni sermayeye ihtiyaç duyacağını vurguluyor. Yasal düzenlemeler, değişimin hızı, politika ve diğer konularla ilgili belirsizlik devam edecek olsa da, girişim sermayesi ve sermaye ortakların bu tür belirsizliklerin harekete geçmeyi gölgelemesine izin veremeyeceğini öngörüyor. Bunun yerine firmaların tecrübelerini geliştirmeleri, yeteneklerini artırmaları ve değişimi kendi avantajlarına çevirmelerini sağlayacak ağları beslemeleri gerekiyor.

Yardımcı ortağımız Armando Guastella “Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye de dekarbonizasyon yolculuğunda artık hızlanıyor. Sonuç olarak, bugün ESG lehine yatırımlar ve özellikle Enerji Dönüşümü ile ilgili projeler için büyük bir ihtiyaç ve ilgili talep var. Ulaştırma, Enerji Üretimi, Sivil Binalar, Endüstriyel Süreçler ve LULUCF (AKAKDO – arazi kullanım değişikliği ve ormancılık) olmak üzere beş makro sektör boyunca belirli hedefleri destekleyen birçok girişim halihazırda belirlendi.” dedi. “Ancak, 2050 veya sonrasında net sıfır hedefine ulaşmak için daha fazla çözüme ihtiyaç duyulacak. Arz mevcut talebi karşılayabildiğinde, bu Türkiye ve yatırımcılar için önemli bir fırsat olacağını ekledi”

Bain, girişim sermayesinin web3’ün getirdiği zorlukların da üstesinden gelmesi gerektiğini düşünüyor. Rapora göre, mevcut “kripto çöküşüne” rağmen, genel ifadesiyle web3 olarak bilinen kriptonun arkasındaki blockchain teknolojileri varlığını korumaya ve iş dünyası ile pazarlarda geniş kapsamlı etki sağlamaya devam edecek. Rapor; ister yeni nesil bilişim teknolojileri altyapısına yatırım yapan biri, ister web3 etkisine maruz kalan geleneksel şirketler üzerinde durum tespiti yapan bir fon yöneticisi veya yeni fon türlerini ve dağıtım kanallarını değerlendiren bir girişim sermayesi stratejisti olsun; web3’ün önümüzdeki 10 yıl içerisinde kritik bir tema olarak ortaya çıkma olasılığı çok yüksek olduğundan birçok fon için artık bu alanda deneyim oluşturma ve sonuçta ortaya çıkacak teknolojik değişimlerden yararlanacak araçlarını değerlendirme zamanı olduğu belirtiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni Netflix Dizisi Kübra'nın Setinden İlk Görsel Paylaşıldı

Yağmur Taylan ve Durul Taylan imzası taşıyan ve başrolünde Çağatay Ulusoy’a yer veren, Netflix’in yeni dizisi Kübra’nın çekimleri başladı. Afşin Kum’un aynı isimli romanından uyarlanan dizinin senaryosunu Murat Uyurkulak, Rana Mamatlıoğlu ve Bekir Baran Sıtkı kaleme aldı. 

Mahallesinin sevilen, saygılı ve inançlı bir genci olarak bilinen Gökhan’ın, bir süredir parçası olduğu sanal arkadaşlık grubunda, Kübra adlı kullanıcıdan aldığı mesajlar ile hiç ummadığı bir yola girmesini anlatan hikayede başrol Çağatay Ulusoy’a Aslıhan MalboraNazan KesalAhsen Eroğlu ve Ahmet Mümtaz Taylan gibi isimlerin yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.

Kübra Hakkında:

İstanbul’un arka sokaklarında yaşayan Gökhan, hayatının aşkıyla evlenmek için yaşamını yoluna koymaya çalışmaktadır. Gökhan’ın sıradan hayatı, parçası olduğu sanal arkadaşlık grubundan, Kübra isimli bir hesaptan gelmeye başlayan mesajlarla alt üst olur. Kübra, ona kimsenin bilmediği, beklenmedik olaylar hakkında birtakım bilgi ve uyarılar vermektedir. Bu mesajlaşma zamanla, Gökhan’ın seçilmiş kişi olduğuna inandığı bir yolculuğa dönüşür. Bu yolculukta Gökhan’ın destekçileri kadar düşmanları da olacaktır. 

Yönetmenler: Yağmur Taylan & Durul Taylan

Senarist: Murat Uyurkulak, Rana Mamatlıoğlu, Bekir Baran Sıtkı

Yapımcı: Onur Güvenatam, Yağmur Taylan, Durul Taylan

Oyuncu kadrosu: Çağatay Ulusoy, Aslıhan Malbora, Nazan Kesal, Ahmet Mümtaz Taylan, 

Ahsen Eroğlu, Cihan Talay, Aytek Şayan

Yapım Şirketi: OGM Pictures

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zorlu PSM'de Bu Hafta; 3-9 Nisan

Zorlu PSM’de bu hafta, Zorlu PSM’nin 10. Sezon açılış konserinde prömiyerini gerçekleştirerek dinleyicilerin hafızalarına kazınan Fazıl Say, “Hayat Ağacı Süiti” ile 5 Nisan akşamı yeniden Zorlu PSM’de dinleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Fazıl Say’ın piyanosuna son dönemin gelecek vadeden viyolonsel sanatçısı Jamal Aliyev eşlik ederken “Hayat Ağacı Süiti”nin yanı sıra Fazıl Say’ın “Dört Şehir” sonatı ile F. Schubert’in “D. 960 Si Bemol Major Piyano Sonatı” da gecede dinlenebilecek diğer eserler arasında yer alıyor. Öte yandan üretimlerinde elektronik müzik ve geleneksel şarkı yazarlığı arasındaki ayrımı kapatmayı çalışan Kerala Dust, 8 Nisan’da Turkcell Sahnesi’ne geri dönerken, kendine sanatla dolu bir kariyer inşa eden İngiliz bağımsız müzisyen, ressam ve söz yazarı Piers Faccini, 6 Nisan akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde sahne alıyor. Pek çok bağımsız müzisyene ilham vererek yol açmış Büyük Ev Ablukada, matine ve suare şeklinde gerçekleştirilecek çok sevilen akustik konserleriyle %100 Studio’da dinleyicileriyle buluşmak için gün sayarken, gönüllerde taht kurmuş unutulmaz şarkıları ve güçlü yorumuyla Zuhal Olcay, 3 Nisan Pazartesi akşamı Wings’in katkılarıyla dinleyicilerine buğulu bir konser deneyimi yaşatmak için Zorlu PSM touché’ye geliyor.

 

 

WINGS SUNAR: ZUHAL OLCAY // 3 NİSAN // touché // 21.00

Sayısız ödüllerle dolu sinema, dizi ve tiyatro oyunculuğunun yanı sıra “Pervane” “Yine Aşk Var”, “Ankara’da Aşık olmak” gibi gönüllerde taht kurmuş unutulmaz şarkıları ve güçlü yorumuyla Zuhal Olcay, 3 Nisan Pazartesi akşamı Wings’in katkılarıyla dinleyicilerine buğulu bir konser deneyimi yaşatmak için Zorlu PSM touché’ye geliyor. 

 

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları;

Genel Satış: 990,00₺ 

Yemekli: 2.750,00₺

 

KÜHEYLAN // 4 NİSAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20.30

Amadeus’un oyun yazarı Peter Shaffer’ın gerçek bir olaydan esinlenerek kurgulayıp kaleme aldığı, Broadway’de 1200 kez sahnelenen Tony ödüllü başyapıtı Küheylan, Barış Erdenk rejisi ile seyircileriyle buluşuyor.

 

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları:

Sahne Üstü: 595,00₺

1. Kategori Fiyat: 395,00₺

2. Kategori Fiyat: 285,00₺

3. Kategori Fiyat: 175,00₺

 

YASEMİN SAKALLIOĞLU ‘’DOĞRU KOCA NASIL SEÇİLİR? // 4 NİSAN // TURKCELL SAHNESİ // 21.00

Genç komedyen; aile bağları, kadın erkek ilişkileri ve bu ilişkilerin psikolojik etkilerini çeşitli tiplemelerinden yardım alarak esprili bir dille aktarıyor. Yasemin Sakallıoğlu “Doğru Koca Nasıl Seçilir” isimli oyunu ile Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor. Yasemin Sakallıoğlu’nun sürpriz sahne performansı, kendi yaşamının birbirinden komik hikayeleriyle Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde ilk kez gerçekleşecek tek kişilik gösterisi seyircilerini bekliyor.

 

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

VIP: 605,00₺

1. Kategori Fiyat: 495,00₺

2. Kategori Fiyat: 385,00₺

3. Kategori Fiyat: 330,00₺

4. Kategori Fiyat: 275,00₺

5. Kategori Fiyat: 220,00₺

 

MURAT GÖKÇE A LIVE PROJECT // 4 NİSAN // touché // 21.00

Indie ve alternatif pop müziği, elektronik ve jazzy soundlarla harmanlayan Murat Gökçe, kendi parçalarının yanı sıra 1980’lerden günümüze singer – songwriter ekseninde seçkin eserler ile 4 Nisan’da touché’de. Gitarlarda Efe Eroğlu, bas gitarda Enver Muhamedi, davulda Mertcan Bilgin ve klavyede Barış Mert Peker ile Murat Gökçe a Live Project, touché’de müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatıyor.

 

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: 154,00₺

 

FAZIL SAY & JAMAL ALIYEV // 5 NİSAN // TURKCELL SAHNESİ // 21.00

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say 5 Nisan’da Zorlu PSM’de muhteşem bir konserle dinleyici ile buluşacak. Konserde sanatçının Zorlu PSM’nin siparişi üzerine 2021 yılında viyolonsel ve piyano için bestelediği Hayat Ağacı Süiti seslendirilecek. Sanatçının var oluşunda güçlü bir anlam taşıyan değerlerin ve kişilerin; onun yaşamının, anılarının, düşünsel dünyasının içinde büyümesini ve köklenmesini eşsiz melodilerle anlatan “Hayat Ağacı” aynı zamanda Fazıl Say’ın yüzüncü eseri olma özelliğini de taşıyor.  Bu özel gecede Fazıl Say’a viyolonsel sanatçısı Jamal Aliyev eşlik edecek. “Hayat Ağacı” eserinin yanı sıra Say’ın Dört Şehir sonatı ve F. Schubert’in D. 960 sibemol major piyano sonatı da gecede dinlenebilecek diğer eserler arasında.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

1. Kategori Fiyat: 770,00₺

2. Kategori Fiyat: 660,00₺

3. Kategori Fiyat: 605,00₺

4. Kategori Fiyat: 550,00₺

5. Kategori Fiyat: 440,00₺

6. Kategori Fiyat: 330,00₺

 

EVLİLİKTEN SAHNELER // 4-6 NİSAN // %100 STUDIO // 20.30

Johan ve Marianne 10.evlilik yıldönümlerini kutlamak üzere olan iki çocuk sahibi mutlu bir çifttir. Her şey her an planlı, her gün olması gerektiği gibidir. Her evli çift gibi bazı sorunlar yaşar, bu sorunları karşılıklı oturup konuşup mantıklı bir şekilde çözüp hayatlarına devam ederler. Ama yavaş yavaş karşılaştıkları sorunları eski yöntemlerle çözemediklerini fark ederler, kurdukları günlük planlar da aynı mükemmellikte işlememektedir. Ne yapacaklar? Gerçeklerle yüzleşebilecekler mi? Bu yüzleşmeyi nasıl karşılayacaklar? “İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?” “aile nedir?” “şefkat nedir?” “aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Ingmar Bergman’ın kült filminden Kayhan Berkin tarafından tiyatroya uyarlanan  ve Ece Dizdar, Öner Erkan, Kayhan Berkin, Pınar Göktaş ile Naz Buhşem’in rol aldığı “Evlilikten Sahneler” seyirciyi, bu çiftin başına gelenleri yakından izlemeye davet ediyor.

 

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları:

1. Kategori Fiyat: 231,00₺

2. Kategori Fiyat: 198,00₺

Öğrenci Fiyat: 110,00₺

 

KİBRİTİN UCUNDA // 5 NİSAN // %100 STUDIO // 19.00

30’larının başında bir plaza çalışanı olan Kerem, başarı hırsının, çocukluğunun ve küçük bir felaket sonrası ziyarete gelen geçmişinin gölgesinde, kendiyle uzun ve derin bir hesaplaşmaya girişir. Kafasının içinden gelen seslere engel olmaya bıraktığı o soğuk İstanbul akşamında tüm çocukluğu kar taneleri gibi yerlere dökülür. Kerem’in hayatı o gece bir kibritin ucunda.

 

Zorlu PSM Prodüksiyonu’nun T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi katkılarıyla tiyatro sahnelerine kazandırdığı, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı Kayhan Berkin’in yönettiği, Rıza Kocaoğlu’nun oynadığı Kibritin Ucunda, sezon boyunca %100 Studio’da izleyicisiyle buluşuyor.

 

Kapı Açılış: 18.30

Etkinlik: 19.00

 

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 231,00₺

Öğrenci: 110,00₺

 

SİDİKLİ KASABASI MÜZİKALİ // 5 NİSAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20.30

Tony Ödüllü Broadway müzikali “Sidikli Kasabası Müzikali” 27 kişilik kadrosuyla sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde. Greg Kotis ve Mark Hollman’ın kaleme aldığı müzikali Kayhan Berkin yönetiyor. Settar Tanrıöğen ve Füsun Demirel gibi isimleri bir araya getiren müzikalde aynı zamanda İstanbul Devlet Opera ve Balesi Şefi Murat Kodallı önderliğinde canlı orkestra da yer almakta. 

 

Dünyanın kuraklıkla boğuştuğu bir dönemde; halkın tuvalete girmesi de özel bir şirket denetimiyle gerçekleşmektedir. Tuvalete girmek için parası olmayanlar ise Sidikli Kasabası’na gönderilmekte ve bir daha geri dönmemektedir. Bu tuhaf “sistem”e başkaldırının başlaması ise sadece bir aşk kıvılcımına bakar. Yapımını MON’un üstlendiği müzikal; yepyeni bir yorumla sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları:

1. Kategori: 370,00₺

2. Kategori: 280,00₺

 

MUSTAFA SAĞIR- BENİM BURADA NE İŞİM VAR // 5 NİSAN // touché // 21.00

Einstein ‘ön yargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zor’ der. Taze baba komedyenimiz Mustafa Sağır’a göre ise küçük kızını uyutmak her şeyden zor. Beş yıldır çeşitli kültür sanat mekanlarında stand-up icra eden Mustafa Sağır tek kişilik gösterisi Benim Burda Ne İşim Var? ile 5 Nisan’da touché’de sahne alıyor.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 121,00₺

 

PIERS FACCINI // 6 NİSAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 21.00

 “A Storm is Going to Come”, “Dunya”, “Firefly” gibi şarkılarıyla çalma listelerimizdeki dingin limanımız Piers Faccini, yedinci stüdyo albümü Shapes of the Fall ile Güney Avrupa ile Yakın Doğu ve Afrika arasında köprü kurarak, yüzyıllar boyunca Akdeniz kıyılarında uzun süredir duyulan kültürler arası diyalogları sürdürme tutkusunun peşinden gidiyor. Kendine sanatla dolu bir kariyer inşa eden İngiliz bağımsız müzisyen, ressam ve söz yazarı Piers Faccini, 6 Nisan akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’ne geliyor.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

1.Kategori: 319,00₺

2.Kategori: 264,00₺

3.Kategori: 220,00₺

 

LOKALİZE: BİRKAN NASUHOĞLU // 7 NİSAN // %100 STUDIO // 21.00

Birkan Nasuhoğlu, 2017 yılında yayınladığı Varsa Yoksa parçasıyla başladığı solo kariyerinde ‘folk’ müziğinden izler taşıyan güçlü şarkı sözleri ve besteleriyle ön plana çıktı. Bi’ Fazla, Anlat Ona, Diken gibi milyonlarca dinlenmeye ulaşan parçaların sahibi olan müzisyen; Gökhan Türkmen, Elçin Orçun, Dilhan Şeşen gibi başarılı isimlerle de ortak çalışmalar yayınladı. Nasuhoğlu; şarkı sözlerinde olduğu gibi kayıt sürecinde de müziğinin olabildiğince samimi ve yalın olmasına özen gösteriyor.

 

Yerli sahnenin sevilen isimlerinden Birkan Nasuhoğlu, 7 Nisan akşamı Lokalize serisi kapsamında %100 Studio’da dinleyicileri ile buluşuyor. 

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

Avantajlı 1. Dönem: 143,00₺

 

TUNA KİREMİTÇİ ‘’ŞAİRİN ŞARKILARI’’ AKUSTİK // 7 NİSAN // touché // 21.00

İlk albümü ilk grubu Kumdan Kaleler ile 1997’de çıkan, ilk şiirleri 1994’te Varlık’ta yayımlanan Kiremitçi, edebiyat ve müziği 25 yıldır bir arada götürüyor. Tuna Kiremitçi “Şairin Şarkıları” programında gitarı ve usta kemancı Müge Alpay ile sahne alıyor. “Birden Geldin Aklıma”, “Bu Aşk Burada Biter”, “Affet”, “Diğer Yarım”, “Sana Dair”, “Yine Sevebilirim” gibi klasikleşmiş şarkılarını seslendiren Kiremitçi, şarkı aralarını da adeta bir meddah gibi anlattığı kültürel hikâyeler ve anılarla süslüyor.

Tuna Kiremitçi, müzikteki 25. yılını “Şairin Şarkıları” dinletileriyle 7 Nisan akşamı touché’de kutluyor.

 

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 220,00₺

 

ADİL YILDIRIM İLE İTİRAFLAR // 8 NİSAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 21.00

“Aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir” mottosuyla yaşadıklarını özetlerken, özel hayatında başına gelen olayları ve ilişkilerde gözlemlediği sahneleri kendine özgü anlatım diliyle aktarıyor. Z Kuşağının ilişki anlayışından, evli çiftlerin çocuklarına isim bulma serüvenine; Eski Foça’da kendisine laf atan dondurmacıdan Napoli’de farkında olmadan bir mafya liderinin kızına aşık olma hikayesine kadar eğlenceli dakikalar 8 Nisan akşamı izleyicisiyle buluşuyor.

 

Kapı Açılış: 20.30

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

1.Kategori: 198,00₺

2.Kategori: 165,00₺

 

PETER PAN VE VAROLMAYAN ÜLKE // 8 NİSAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 14.00

Akbank Çocuk Tiyatrosu ve Zorlu PSM iş birliğiyle, Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun 50. yılı için tiyatro sahnelerine kazandırılan Peter Pan ve Varolmayan Ülke, sezon boyunca Turkcell Platinum Sahnesi’nde!  Metin ve söz yazarlığını Mehmet Ergen’in üstlendiği müzikalin müziklerini Tuluğ Tırpan bestelerken koreografisini Beyhan Murphy üstlendi. Wendy her akşam kardeşlerine masallar anlatıp yataklarına yatırır. Ancak bu gece, farklı bir gecedir. Masalların büyümeyen çocuğu Peter Pan, koruyucu perisi Tinkerbell ile çıkagelir. Kahramanlarımız, peri tozunun da yardımıyla Varolmayan Ülke adında bir adaya yolculuğa çıkar. Adada korsanlar ve deniz kızlarıyla yaşadıkları maceralar, Kayıp Çocuklar’ın yaşamını değiştirecektir. Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun 50. yılı için özel olarak yazılan bu müzikal, sezon boyunca Zorlu PSM’de. J.M. Barrie’nin ünlü romanı Peter & Wendy’den uyarlanan bu özgün eser, pek çok tiyatro oyununa ve filme ilham veren karakterleri, yepyeni bir yorumla sahneye getirecek.

 

Kapı Açılış: 13.30

Etkinlik: 14.00

 

Bilet Fiyatları:

Genel Satış Fiyat: 242,00₺

Kısıtlı Görüş Fiyat: 198,00₺

 

TEOMAN’IN KOYU ANTOLOJİ’Sİ // 8 NİSAN // TURKCELL SAHNESİ // 20.00

Teoman’ın kariyerinde biriktirdiği çok özel hikâyelere ortak olmak ve en koyu şarkılarının en koyu versiyonlarını dinlemek için Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek “Koyu Antoloji” konserinde buluşuyoruz.  Türkiye’nin en büyük rock yıldızlarından olan Teoman, yan yana gelince bir ahenk yaratan, birbirine en çok yakışan 26 şarkısını “Koyu Antoloji” albümünde bir araya getirdi. Bu albümde hit şarkılarının yanı sıra gizli saklı kalmış bestelerini yeni, dingin düzenlemelerle sunan Teoman’ın, trajik, sıradan, büyülü hikâyelerini soluksuz dinlemeye devam ediyoruz. “Koyu Antoloji” konserinde de sanatçının müzik, sinema ve yazarlık ile zamanla damıtılan hayatını ve ortak anılarımızı izleyeceğiz.

 

Kapı Açılış: 19.00

Etkinlik: 20.00

 

Bilet Fiyatları:

VIP: 1.130,00₺ (Tükendi)

1. Kategori Fiyat: 791,00₺ (Tükendi)

2. Kategori Fiyat: 565,00₺

3. Kategori Fiyat: 452,00₺

4. Kategori Fiyat: 395,50₺

5. Kategori Fiyat: 339,00₺

6. Kategori Fiyat: 282,50₺

7. Kategori Fiyat: 226,00₺ (Tükendi)

 

KERALA DUST // 8 NİSAN // TURKCELL SAHNESİ- AYAKTA // 22.30

Üretimlerinde elektronik müzik ve geleneksel şarkı yazarlığı arasındaki ayrımı kapatmayı çalışan Kerala Dust, yeni albümleri ‘Violet Drive’ ile turlayacakları seriye İstanbul’u da dahil etti. En son 2021 yılında Sónar Istanbul’un beşinci edisyonunda Zorlu PSM’de izlediğimiz Londra merkezli grup, 8 Nisan 2023’te Turkcell Sahnesi’ne geri dönüyor.

 

Kapı Açılış: 22.00

Etkinlik: 22.30

 

Bilet Fiyatları:

Ayakta- Ön Satış 1.Dönem 220,00₺

Ayakta- Ön Satış 2. Dönem 297,00₺

 

BÜYÜK EV ABLUKADA // 8 NİSAN // %100 STUDIO // 17.00 ve 20.00

Pek çok bağımsız müzisyene ilham vererek yol açmış Büyük Ev Ablukada, matine ve suare şeklinde gerçekleştirilecek çok sevilen akustik konserleriyle %100 Studio’da dinleyicileriyle buluşuyor.

 

Kapı Açılış: 16.30 ve 19.30

Etkinlik: 17.00 ve 20.00

 

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: 275,00₺ 

Genel Satış: 308,00₺ 

 

SELEN BEYTEKİN PROJECT // 8 NİSAN // touché // 21.00 

8 yaşında piyano eğitimine başlayan Selen Beytekin, Ergican Saydam’ın özel öğrencisi olarak çalışmalarını sürdürdü. A Cappella korolarda deneyim kazanıp, koro yönetip daha sonra kendi korosunu kuran sanatçı 2007 yılında piyano çalıp şarkı söylemeye başladı. Kendi programını yapmaya başladıktan sonra Aşkın Arsunan, Ricci Benson, Spyro Gyra, Atilla Şereftuğ, Fatih Erkoç, Kerem Görsev ve Tony Jones gibi birçok kıymetli caz müzisyeniyle sahne aldı. Bu sırada inşaat eğitiminden sonra yine İTÜ’de mimarlık eğitimi alan Beytekin, televizyon ve radyoda da kendi programlarını sunmaya başladı. Şu an hem inşaat mühendisliği hem mimarlık hem de müzisyen olarak kariyerine ve yurtdışında da konserlerini vermeye devam eden caz müzisyeni, eşsiz ekibiyle touché sahnesine konuk oluyor.

 

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 21.00

 

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: 198,00₺

Yemekli: 990,00₺

 

AŞINMA // 9 NİSAN // %100 STUDIO // 18.30

Günümüz dünya sisteminin insanın varlık alanını giderek daha da daraltması, buna karşılık çağdaş insanın bu duruma gösterdiği kabul ile hem insani olanın aşınmasını hem de insanın kendisindeki karakter aşınmasını düşünmeyi öteleyerek var olmaya çalışması sorununu merkeze alan “Aşınma”, seyircinin oyunun dilini ve işleyişini oyuncuyla birlikte eşzamanlı keşfedeceği aktif bir seyir süreci yaratarak seyircisini eğlenceli bir deneyime davet ediyor. Şahika Tekand tarafından kaleme alınan ve yönetilen, deneyimli oyuncu Yiğit Özşener’in performansıyla sergilenen Aşınma Zorlu PSM’de seyircilerini bekliyor.

 

Kapı Açılış: 18.00 

Etkinlik: 18.30

 

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 275,00₺

Öğrenci: 137,50₺

 

KUNDAKÇI // 9 NİSAN // TURKCELL SAHNESİ // 20.30

Çevirmen kimliğiyle tiyatro sahnelerinde de önemli bir görev üstlenen Haluk Bilginer, Kundakçı ile Turkcell Sahnesi’nde izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Sene M.Ö. 356… Pazarcı Herostratos dünya harikası Artemis Tapınağı’nı yakar. Peki neden? Oyun mu? Kumpas mı? Komplo mu? Şöhret aşkı mı? Peki kutsal Artemis Tapınağı’nın kundaklanması, efendiler ve ezilenler dünyasında nasıl bir yangına neden oldu? Kundakçı Herostratos bir terörist mi yoksa kahraman mı?

 

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları: 

1. Kategori: 385,00₺ 

2. Kategori: 341,00₺ 

3. Kategori: 297,00₺ 

4. Kategori: 253,00₺ 

5. Kategori: 198,00₺

 

LEVENT ERDEN İLE ZAHİRİ HAKİKAT // 9 NİSAN // touché // 17.00

Teknolojisiz dönemin “Kim, Nerede, Ne ile, Ne yapıyor?” kült oyununu katılan herkesle birlikte yeniden yorumluyor.  Zahiri Hakikat, sanal gerçekliğin miş’li geçmiş zamanı. Daha önce hiç duyulmamış, her gün yepyeni, birlikte oluşturulan ve bir daha anlatılamayacak hikayeler…ler… ler… ler… Levent Erden, çocukluktan kalan yöntemlerle hiç anlatılmamış hikayeleri katılımcılarla beraber 9 ve 16 Nisan touché’de yine o anda oluşturmaya hazırlanıyor.

 

Kapı Açılış: 16.30

Etkinlik: 17.00

 

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: 121,00

 

CİMRİ // 9 NİSAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 19.30

Semaver Kumpanya, Moliere’in ünlü eseri “Cimri” oyununu, Tansu Biçer’in yorumu ve Serkan Keskin’in çok konuşulan “Harpagon” performansıyla 7 sezondur kapalı gişe sahneliyor. “Dünyadaki insanların en az insan olanı; yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisidir. Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki, selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır…” Böyle betimliyor onu tanıyanlar Cimri’yi… Kimdir bu Cimri? Gerçekten de dedikleri kadar acımasız, katı yürekli, pinti ve kötü müdür? İnsan doğuştan mı böyle olur? Sadece yazılmış bir karakter midir? Etrafımızda var mıdır böyleleri? Nasıl bir şey olurdu böylesi bir insanla yaşamak? 17. yüzyılda yaşamış Fransız komedya yazarı Moliere’in ünlü eseri Cimri’de belli bir zümreye bakmakla bir genelleştirmeye bakmak arasındaki pencereden birçok insanın ve ailelerin iç ve dış yapısına bakacak, garip rastlantılara tanık olacaksınız.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları:

1. Kategori: 352,00

2. Kategori: 319,00

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları'nda Bu Hafta (5-9 Nisan 2023)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Nisan ayının ilk haftasında 2’si yeni, 18 oyunu İstanbul seyircisiyle buluşturuyor.

Bu hafta; Bir Halk Düşmanı (Yeni Oyun), Godot Geldi (Yeni Oyun), Hayat Der Gülümserim, Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi, Oscar, Yaftalı Tabut, Komik Para, Melek, Uçurtmanın Kuyruğu, Zehir, Fındıkkıran, Karagöz Çiftlik Bekçisi, Benim Küçük Yıldızım, Elma Kurdu Kırtık, Herkes Sihirbaz Olacak, Bekçi ile Postacı, Bir Gece Masalı, Bir Gün Ayakkabımın Teki adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.

Oyun biletleri gişelerden, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/  adresinden ve İBB Şehir Tiyatroları mobil uygulamasından temin edilebilir.

5-9 Nisan 2023 Haftası Programı

BİR HALK DÜŞMANI (Yeni Oyun)

Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.

Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

GODOT GELDİ (Yeni Oyun)

“Godot Geldi”, İrlandalı yazar Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı yapıtının ardından ve ona bir “gönderme” olarak, Karadağlı yazar Miodrag Bulatović’in kaleme aldığı bir oyundur… “Olay” bir bataklıkta geçer. Becket’in oyununda; Godot beklenilir… Bulatović’in oyununda ise, bir fırıncı olarak Godot gelir… Beckett, yapıtında kavramlardan yola çıkarak evrensel bir resital sunarken, Bulatović, aynı tematik yapıyı işlemiş olsa da, rol kişilerinin ve kısmen de olsa mekanın yapısını değişime uğratarak, daha çok “simge”lere yönelmiştir… Tren, maymunlar, domuzlar, telgraf direkleri, postane, postacı kız, Beckett’te efendi-köle ilişkisi içindeki Pozzo ve Lucky’nin yer değişimi ve elbette un çuvallarıyla gelen bir fırıncı hep metaforik simgeler olarak oyunda karşımıza çıkar… Beckett’te de, Bulatović’te de bekleyenler açısından önemli olan, aslında beklenen kişinin kim olduğu değil, bekleyişin kendisidir… İşte bu durumda; kim olduğu tam olarak bilinmeyen bir “gelen”in, kesinlikle tanımlanmış bir “giden”e dönüşmesinin öyküsüdür diyebiliriz “Godot Geldi” için… Ve elbette bu öykü, “Godot”yu bekleyenlerin de kimliğini açığa çıkartacaktır ister istemez. Çünkü; “Önce biz alışkanlıklarımızı oluştururuz, sonra da alışkanlıklarımız bizi…” sözünü doğrularcasına, onların var oluşları artık yalnızca “beklemek”le özdeşleşmiştir… Peki, yalnızca beklemek insanı nasıl bir dönüşüme uğratır? Kişiliklerimiz de “bekleyen et”e dönüşüp, çürümeye başlar mı?.. Bunlar, “Godot Geldi”nin yanıt aradığı sorular…

Miodrag Bulatovic’in yazdığı, Sevgi Soysal’ın çevirdiği, Ragıp Yavuz’un yönettiği oyunda Ali Mert Yavuzcan, Can Başak, Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Meriç Benlioğlu, Murat Coşkuner rol alıyor. 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

HAYAT DER GÜLÜMSERİM

Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.

Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde.

RÜSTEMOĞLU CEMAL’İN TUHAF HİKÂYESİ

Osmanlı İmparatorluğu’nun son demlerinde, Girit’teki yurtlarından sürgün edilen bir ailenin İstanbul’a Çanakkale’ye ve nihayet Ayvalık’a uzanan maceralı yolculuğu. Rüstem’in, Cemal’in ve hayatlarındaki diğer insanların kimi zaman gülünç kimi zaman hüzünlü ama sımsıcak hikâyeleri.

Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği oyunda Esen Koçer, Levent Üzümcü rol alıyor. 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

OSCAR

Christian Jacqueline’e aşıktır, Colette ise Oscar’a. Christian uzun süredir sevdiği kızı Mösyö Bernard’dan isteme niyetindedir. Colette ise babası Mösyö Bernard’a söylediği yalanla sevgilisi ile evlenme planları yapmaktadır. Ancak ne Christian doğru kızı ister ne de Colette doğru adamla evlenmek üzeredir. Birkaç dakikada sarpa saran olaylar hiç de kolay çözülecek gibi gözükmemektedir.

Claude Magnier’in yazdığı,  Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği, Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Aslı Aybars, Ceylan Çete, İrem Erkaya, Hakan Gümüş, Cem Karakaya, Neslihan Öztürk, Çağrı Büyüksayar, Hüseyin Emre Şen, Oğuzhan Oğuz, Abdullah Topal, Damla Cangül Yiğit, Asrın Gurur Kuyucak rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

YAFTALI TABUT

Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.

Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Selin Türkmen, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Şenay Bağ, Yeşim Mazıcıoğlu rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

KOMİK PARA

Doğum gününde Henry akşam işten dönerken metroda kendi çantası yerine yanlışlıkla bir başkasının çantasını alır. O çantanın içinde tam 1 milyon 735 bin pound para vardır. Evde onu bekleyen karısı Jean, Henry için bir doğum günü sürprizi hazırlamaktadır. Bu doğum günü kutlaması için aile dostları Betty ve Vic de davetlidirler. Henry para dolu çanta ile eve gelir. Hemen uçak biletleri alınır ama eve bir dedektif gelir ve işler karışır, soluksuz macera başlar.

Ray Cooney’in yazdığı, Haldun Dormen’in çevirdiği, Özgür Atkın’ın yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Can Alibeyoğlu, Can Tarakçı, Emrah Derviş Soylu, Hasip Tuz, Nurdan Kalınağa, Özgür Atkın, Uğur Dilbaz rol alıyor. Oyun, 6-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde.

MELEK

Aktris Melek Kobra’nın günlüklerinden yola çıkılarak yazılan oyunda, kısacık bir ömre sığdırılan büyük aşk ve acılara tanıklık ederken, 1930’ların sanat hayatının içinde bir primadonnanın uyuşturucu bağımlılığı, hastalık, parasızlık ve yalnızlığa sürüklenişini izliyoruz.

Rüstem Ertuğ Altınay’ın yazdığı Jale Karabekir’in yönettiği oyunda Yeşim Koçak rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Savaş Dinçel’in yazdığı,  Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Ali YoğurtçuoğluGün Koper rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

ZEHİR

Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor. Oyun, 5-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

Çocuk Oyunları

FINDIKKIRAN (7+)

Minik Clara, yılbaşı hediyesi olarak aldığı Fındıkkıran isimli oyuncağıyla özel bir bağ kurar. Görünenin ardındaki güzelliğin ortaya çıkacağı o gece hayalle gerçek arasında, başka dünyalarda büyük serüven başlar. 1800’lerden günümüze birbirinden farklı versiyonlarıyla operada, sinemada büyük ilgi gören bu halk öyküsü, tüm görkemiyle şimdi Şehir Tiyatrosu’nda sahneleniyor. E.T.A Hoffmann’ın masalından Dilşad Çelebi’nin uyarladığı, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Asrın Gurur Kuyucak, Ayşecan Tatari, Cihan Kurtaran, Çağrı Büyüksayar, Derya Keykubat, Dolunay Pircioğlu, Emel Bertan, Esra Ede, Emrah Derviş Soylu, Gürkan Başbuğ, Hakan Gümüş, Osman Kaba, Pelin Budak, Salih Şimşek, Sefa Turan, Selen Nur Sarıyar, Ümit Bülent Dinçer, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

KARAGÖZ ÇİFTLİK BEKÇİSİ (3+ Yaş)

Karagöz uzun zamandır işsizdir ve iş aramaktadır. Sonunda kendisine bir çiftlikte iş bulur. İşi hayvanların bakımını yapmaktır. Ama ortada bir sorun vardır. Karagöz, hayvanları tanımamaktadır. Özgür Atkın’ın yazıp yönettiği oyunda Elif Verit, Hakan Örge, İrem Erkaya rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde.

BENİM KÜÇÜK YILDIZIM (3+ Yaş)

Bir gün bir yıldız kayar… Gökyüzünden… Küçük kız onun peşine düşer… Belki gözündeki yıldıza ulaşamaz; ama bir yıldız şarkıcı kargaya, tavuklar için bir Yıldız gibi pırıl pırıl parlayan bir mısır tanesine, her nefes aldıkça bir yıldız parıldayan ateş böceğine rastlar… Hepsiyle arkadaş olur… Sonunda gerçek yıldızın içinde olduğunu sevgi kardeşlik dostluk olduğunu anlar.

Cengiz Özek’in yazıp yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Buğra Can Ildırışık, Yunus Erman Çağlar, Kamer Karabektaş, Mana Alkoy, Özge Kırdı, Pınar Pamuk, Tevfik Şahin rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

ELMA KURDU KIRTIK (4-7 Yaş)

Elma Kurdu Kırtık 7 yaş altı çocuklara yönelik, kuklaların kullanıldığı, canlı müzik eşliğinde oynanan eğlenceli bir çocuk oyunudur. Haylaz bir elma kurdunun mükemmel elmayı bulmak için çıktığı yolculuğu anlatır. Sahip olduklarına değer vermeyen, çevresindekileri hor gören Kırtık bu yolculukta aradığı mükemmel elmaya ulaşmak yerine çok daha kıymetli bir şeyin farkına varır. Çocukların sosyal çevreleriyle olan ilişkilerine dikkat çeken oyun somut nesnelerle soyut kavramları ilişkilendirerek çocuğun algısını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Çocuğun günlük yaşamında yaşadığı çelişkileri renkli bir hayal dünyasında yeniden yaratan oyun çocuğa kendi gerçekliğine dışarıdan bakabilme şansı verir. B. Çağatay Çakıroğlu ve Ö. Barış Bakova’nın yazıp B. Çağatay Çakıroğlu’nun yönettiği oyunda; Elyesa Çağlar  Evkaya ve Seda Çavdar rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

HERKES SİHİRBAZ OLACAK (3+ Yaş)

Ünlü sihirbaz Zubi’nin öğrencileri “usta”lığa geçip onun sihirli şapkasını almanın hayalini kurarlar. Zubi, sihirli şapkanın yeni sahibini belirlemek için bir yarışma düzenler. İllüzyon gösterileriyle ilerleyen oyunda, hedefe ortaklaşa ilerlemenin önemi anlatılıyor.

Kubilay Tuncer’in yazıp yönettiği oyunda   Aslı Şahin, Aybar Taştekin, Cihat Faruk Sevindik, Damla Cangül Yiğit, Zeliha Bahar Çebi rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Ümraniye Sahnesi’nde.

BEKÇİ İLE POSTACI (3+ Yaş)

Postacı Piero ile Gece Bekçisi Marcello adlı çocuk kitabından uyarlanan eserde bir bekçi ile bir postacı ev arkadaşlarıdır. Biri gece diğeri gündüz çalıştığından hiç görüşemezler. Soğuk bir kış günü ikisi de hastalanınca, evi aynı anda paylaşmaları gerekir. Lodovica Cima, Gabriele Clima’nın yazdığı Ceylan Özçapkın’ın çevirdiği, Derya Yıldırım’ın oyunlaştırıp yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Besim Demirkıran, Cafer Alpsolay, Fatma İnan, Reyhan Karasu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

BİR GECE MASALI (5+ Yaş)

Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası isimli oyunundan uyarlanan Bir Gece Masalı, arkadaşlık kavramı üzerine kuruludur. Oyun, ailesinin istediği gençle değil kendi istediği kişi ile arkadaşlık kurmak isteyen Şirin Kız’ın Yakışıklı Delikanlı, Güçlü Delikanlı ve Selvi Kız ile ormanda geçirdiği bir gecede yaşananları anlatır. William Shakespeare’in yazdığı Musa Arslanali’nin yönettiği oyunda Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Burhan Yeşilyurt, Çağlar Ozan Aksu, Güzin Alkan, Hüseyin Emre Şen, Mehmet Emre Ertunç, Oğuzhan Oğuz, Ömer Naci Boz, Seda Yılmaz, Serap Doğan rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde.

BİR GÜN AYAKKABIMIN TEKİ (3+ Yaş)

Rengarenk bir mutfak… Ama her yer çok dağınık… Oyuncu mutfağı toplamaktan sıkılıp gitmeye karar verir ama ayakkabısının tekini bir türlü bulamaz. O da ne, önce ayakkabısının diğer teki, sonra mutfaktaki her şey konuşmaya başlar. Kayıp ayakkabı, Kaptan Cook’u aramaya gitmiştir ve kim bilir başından ne maceralar geçmektedir… Derya Yıldırım’ın yazdığı, Özgür Kaymak’ın yönettiği oyunda Derya Yıldırım rol alıyor. Oyun, 9 Nisan 2023 tarihinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı