Aylık arşivler: Mart 2023

Memleketimden İnsan Manzaraları Lüleburgaz'daydı!

Lüleburgaz Belediyesi’nin izleyiciyle buluşturduğu Memleketimden İnsan Manzaraları Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi’nde büyük bir ilgiyle sahnelendi. Oyunun sahnelendiği Cahit Irgat Salonu’nda merdiven boşlukları dahi dolarken Rutkay Aziz’in yönetmenliğini yaptığı Nâzım Hikmet’in eşsiz eseri büyük beğeni topladı.

Lüleburgaz Belediyesi’nin 27 Mart Dünya Tiyatro Günü çerçevesinde sahnelediği Nâzım Hikmet’in ölümsüz eseri “Memleketimden İnsan Manzaraları” büyük bir ilgiyle izlendi. Lüleburgazlı sanatseverler salonu hınca hınç doldururken salondaki merdiven boşluklarında dahi yer kalmadı. Rutkay Aziz’in yönetmenliğini yaptığı muhteşem oyunda sanatçıların ortaya koydukları performans büyük beğeni topladı.

“Güneşli günler göreceğiz çocuklar”

Oyun sanatseverler tarafından dakikalarca ayakta alkışlanırken Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Güncer, Rutkay Aziz’e çiçek takdim etti. Öte yandan oyunun sonunda salonun duvarlarından birine Nâzım Hikmet’in “Güneşli günler göreceğiz çocuklar” sözüyle silueti yansıtılarak izleyiciye büyük bir sürpriz yapıldı.

Yarınlara umutla bakan hikaye

Rutkay Aziz’in hem yönettiği hem de oynadığı oyun 1939’da Haydarpaşa basamaklarında başlayan, işsizlik, açlık ve savaş gibi hem ülke hem dünya sorunlarını tartışarak yarınlara umutla bakan hikayenin anlatıldığı Memleketimden İnsan Manzaraları’nın kadrosu ise şöyle: Müzikte Cahit Berkay, afiş tasarımında Savaş Dinçel, dekor tasarımında Barış Dinçel, yönetmen yardımcılığında Andaç Sayın, efekte Hakan Özipek, ışıkta Mahmut Özdemir’in olduğu oyunun oyuncu kadrosu ise şöyle: Rutkay Aziz, Taner Barlas, Levend Yılmaz, Levent Ülgen, Özcan Alpar, Ebru Saçar, Ekin Aksu, L. Can Bulut, Enes Sarı, Hale Algabri, Öykü Eraslan.

 
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Antakya şarkılarını söylemeye devam ediyor

Hatay Akademi Orkestrası, Nilüfer Çoksesli Koro ve Nilüfer Oda Orkestrası eşliğinde Nilüfer’de konser verecek. Dayanışmaya katkıda bulanacak olan konser, 4 Nisan Salı günü Nâzım Hikmet Kültürevi’nde yapılacak.
 
 
Kahramanmaraş merkezli depremden en fazla etkilenen illerden biri olan Hatay’a desteklerini sürdüren Nilüfer Belediyesi, sanat alanında da dayanışmaya ortak oluyor.  Hatay Akademi Orkestrası, Nilüfer Çoksesli Koro ve Nilüfer Oda Orkestrası ile birlikte Nâzım Hikmet Kültürevi’nde konser verecek. 

2019 yılında Şef Ali Uğur’un öncülüğünde, çoğunluğu Hatay’da bulunan müzik öğretmenleri ve profesyonel müzisyenlerin katılımıyla kurulan Hatay Akademi Orkestrası deprem felaketinde büyük yıkım yaşadı.

Hatay Akademi Orkestrası üyeleri, sanatın iyileştirici gücüne olan inançla, Bertolt Brecht’in “Karanlık zamanlarda şarkı da söylenecek mi? Elbette, şarkı da söylenecek, karanlık zamanları anlatan” sözlerini de ilke edinerek sanat için dayanışma çağrısında bulundu. Bu çağrıya yanıt veren Nilüfer Belediyesi, orkestrayı Nilüfer’de ağırlayacak.

Konser 4 Nisan Salı günü Nâzım Hikmet Kültürevi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Konserde şef Ali Uğur yönetimindeki Hatay Akademi Orkestrası ile şef Zeynep Göknur Yıldız yönetimindeki Nilüfer Çoksesli Koro ve şef Deniz Tan yönetimindeki Nilüfer Oda Orkestrası birlikte sahneye çıkarak  Hatay’ın kadim kültürlerden beslenen müzikal mirasını Bursalılarla buluşturacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası 12 yaş altı İzmir Kupası başlıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle 7-9 Nisan’da düzenlenecek “Uluslararası 12 Yaş Altı İzmir Kupası”nda 20 ülkeden 72 takım ve yaklaşık bin 500 sporcu mücadele edecek. Katılımcı ekiplerin A takım futbolcuları tarafından imzalanacak formalar açık artırma ile satılacak ve elde edilen gelir depremzedelere bağışlanacak.

İzmir, 7-9 Nisan tarihleri arasında futbolda “Uluslararası 12 Yaş Altı İzmir Kupası”na ev sahipliği yapacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Altınordu Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu, Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile düzenlenecek organizasyonda 20 ülkeden 42’si yabancı 72 takım ve yaklaşık bin 500 sporcu mücadele edecek. Turnuva Altınordu Selçuk İsmet Orhunbilge Tesisleri’nde yapılacak.

Avrupa’nın en büyük turnuvası
Türkiye’de ve Avrupa’da aktif ve profesyonel olarak futbol oynayan birçok sporcunun geçmişte keşfedilmesini sağlayan turnuvanın final müsabakası 9 Nisan 2023 tarihinde olacak.
Organizasyonla çocukların spor yapmaya teşvik edilmesi ve dünyanın dört bir yanından gelen akranlarıyla eğlenceli vakit geçirmeleri amaçlanıyor. Sporda fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentteki tüm amatör spor kulüpleri arasında düzenlenen yerel organizasyonda final oynayan iki takım turnuvada oynamaya hak kazanarak dünyanın önde gelen temsilcileriyle mücadele etme imkanı bulacak. Bunun yanında 12 yaş altı yetenekli çocukların keşfedilmesine ve kariyerlerinde büyük bir adım atmalarını sağlamalarına olanak veren önemli turnuva İzmir’in uluslararası düzeyde tanınmasına büyük katkı sağlayacak.

Dünya devleri de yer alıyor
Organizasyon Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bayern Münih, Juventus, PSG, Ajax, Porto gibi tanınmış kulüplere ev sahipliği yapacak.

Formaların geliri depremzedelere bağışlanacak
72 takımın getirdiği 72 forma tüm A takım futbolcuları tarafından imzalanacak. Formaların turnuva sonrasında Altınordu Spor Kulübü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından açık artırma ile satılması hedefleniyor. Elde edilen gelir depremzedelere bağışlanacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

AKUT Spor Kulübü'nün genç sporcularından Derin Deniz Sorguç, spor kariyerine bir başarı daha sığdırarak ülkemizi temsil etme hakkı kazandı

Yelken branşında Formula Kite sporcumuz Derin Deniz Sorguç, başarılı eğitim hayatıyla paralel olarak sürdürdüğü spor yaşamında başarılarıyla kulübümüzün ve ülkemizin gururu olmaya devam ediyor. 

Sporcumuz 20-24 Mart 2023 TYF Yelken Ligi Formula Kite U21 Şampiyonasında U21 Türkiye İkincisi olarak Formula Kite U21 Millî Takımına seçildi.

25-29 Mayıs 2023 tarihleri arasında İtalya’da yapılacak U21 Gençler Avrupa Şampiyonası ve 20-24 Temmuz 2023 tarihleri arasında İtalya’da yapılacak U21 Gençler Dünya Şampiyonasına katılmaya hak kazanan millî sporcumuz, heyecanla yarışları bekliyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Run To Sky Yarışları'na doğru

Türkiye’nin en zorlu koşu yarışlarından olan Corendon Airlines Tahtalı Run To Sky yarışları bu yıl 5-6 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. Organizasyon Komite Başkanı Polat Dede, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu ziyaret ederek, yarış hakkında bilgi verdi.

Corendon Airlines sponsorluğunda Gençlik ve Spor Bakanlığı, Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kemer Kaymakamlığı, Kemer Belediyesi, Türkiye Atletizm Federasyonu, Beydağları Sahil Milli Parkı iş birliğinde bu yıl 9’ncusu düzenlenecek olan yarışlar, üç farklı parkurda koşulacak.

Yarışlara, Türkiye dahil 300’ü yabancı olmak üzere yaklaşık 750 sporcunun katılması bekleniyor.

Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya, Rusya, Litvanya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Letonya, İtalya, Yunanistan, Azerbaycan ve İran’dan yarışlara katılacak sporcular, zorlu parkurlarda dereceye girebilmek için ter dökecek.

Yarışlar, 12, 27 ve 65 kilometrelik 3 farklı parkurda gerçekleştirilecek. Sporcular, 12 ve 65 kilometrelik yarışlara Kemer’in uğrak noktaları arasında yer alan Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’ndan başlayacak. Kemer’in içerisini kapsayan parkuru koşacak olan sporcular, Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’nda yarışı tamamlayacak.

27 kilometrelik parkurda ise sporcular Çıralı’dan başlayarak ve 2 bin 365 metre yükseklikteki Tahtalı Dağı’nın zirvesine çıkabilmek için mücadele edecek.

Yarışların Komite Başkanı Polat Dede, yarışlar öncesinde Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu ziyaret ederek, yarışlar ve parkur hakkında bilgiler verdi.

Başkan Topaloğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ulusal ve uluslararası yarışların Kemer’e her zaman katkı sağladığını söyledi.

 Corendon Airlines Tahtalı Run To Sky Yarışları’nın Kemer için önemli spor organizasyonları arasında yer aldığına dikkat çeken Topaloğlu, “Yarışlar, Kemer tanıtımı için çok önemli. Kemer Belediyesi olarak her organizasyonda olduğu gibi bu yarışlara da destek vereceğiz. Kemer’in spor destinasyonu olmasında bu yarışların önemi büyük. Kemer Belediyesi olarak bu tür organizasyonların içinde olmaya devam edeceğiz. Yarışlara katılacak olan tüm sporculara başarılar dilerim.” dedi.

Komite Başkanı Polat Dede ise desteklerinden dolayı Başkan Topaloğlu’na teşekkür ettiğini kaydetti.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

GeForce Now'da Nisan Ayında Oyun Yağmuru Başlıyor!

NVIDIA, ‘Marvel’s Midnight Suns’ın yeni ödülü, bu hafta 11 yeni oyun güncellemesi ve büyük Microsoft iş birliğiyle GeForce NOW oyuncularını sevindirmeye devam ediyor. 

 

NVIDIA, yine harika haberlerle dolu bir GFN Perşembe’sinde oyunculara Nisan ayında kütüphaneye eklenen oyunların müjdesini veriyor. Kütüphaneye, bu hafta katılan 11 oyunun yanı sıra, Nisan ayı için 23 yeni oyun ekleniyor. Marvel’s Midnight Suns’ın yeni ödülüyse ilk olarak GeForce NOW Premium üyeleri için erişime açılıyor. 

 

Hayalleri Gerçekleştirmek Ekip İşidir!

NVIDIA, geçtiğimiz ay Microsoft’un satın alma işlemi tamamlanana kadar Bethesda, Mojang Studios ve Activision’dan oyunlar da dahil olmak üzere Xbox Game Studios bilgisayar oyunlarını, GeForce NOW kitaplığına getirmek için Microsoft ile bir ortaklık kurduğumuzu duyurmuştu.

Bu iş birliğiyle hedeflenen ortak amaç ise oyunculara daha fazla seçenek sunmak ve en sevdikleri oyunları her yerde oynamalarını sağlamaktı. Geçtiğimiz aydan buyana her iki şirket de ister kişisel cihazlarında ister bulut üzerinden, PC oyuncularına heyecanla bekledikleri oyunlarda en iyi bulut oyun deneyimini sunmak için işbirliği yapıyor.

NVIDIA, Microsoft’un zengin PC oyunları kataloğundan sayısız oyunun gelişi hakkında güncellemeleri paylaşacak. Tüm gelişmelerden haberdar olmak için GFN Perşembe güncellemelerini takip etmeye devam edin!

Marvel Ödüllerine Kavuşun!

Bugünden itibaren Premium GeForce NOW üyeleri muhteşem yeni ödüllere kavuşuyor.  XCOM’un yaratıcılarının imzasını taşıyan taktik role-playing oyunu Marvel’s Midnight Suns, RTX destekli ışın izlemenin yanı sıra DLSS 3 teknolojisiyle sunduğu sürükleyici oyun performansı ve son teknoloji görselleriyle övgüleri üzerine topluyor.

Oyunun The Good, The Bad ve The Undead adlı ilk indirilebilir içeriğiyle hayranlar, Deadpool’u kadroya dahil etmenin heyecanını yaşıyor. Bu haftaysa üyeler, Captain Marvel’ın Medieval Marvel kostümünü güvence altına almak için ücretsiz ödüllerini alabiliyor.

Nisan Ayı Boyunca Oyun Yağmuru!

Hafta sonunuzu Have a Nice Death oynayarak değerlendirmeye ne dersiniz? Gearbox’ın bu karanlık, 2 boyutlu aksiyon oyununda, Death Inc.’deki düzeni yeniden sağlayın. Eşsiz silahlar ve büyüler kullanarak şirketin her departmanındaki başıboş gezen minyonları ve patronu ele geçirin ve cezalandırın.

Bu hafta kütüphaneye katılan 11 yeni oyun listesi:

9 Years of Shadows (Steam’de yeni sürüm)
Terra Nil (Steam’de yeni sürüm, Mart 28)
Gripper (Steam’de yeni sürüm, Mart 29)
Smalland: Survive the Wilds (Steam’de yeni sürüm, Mart 29)
DREDGE (Steam’de yeni sürüm, Mart 30)
Ravenbound (Steam’de yeni sürüm, Mart 30)
The Great War: Western Front (Steam’de yeni sürüm, Mart 30)
Troublemaker (Steam’de yeni sürüm, Mart 31)
Have a Nice Death (Steam)
Tower of Fantasy (Steam)
Tunche (Epic Games Store’da ücretsiz)
 

Bunlara ek olarak Nisan’da kütüphaneye katılacak oyunlar Listesi

Meet Your Maker (Steam’de yeni sürüm, Nisan 4)
Road 96: Mile 0 (Steam’de yeni sürüm, Nisan 4)
TerraScape (Steam’de yeni sürüm, Nisan 5)
Curse of the Sea Rats (Steam’de yeni sürüm, Nisan 6)
Ravenswatch (Steam’de yeni sürüm, Nisan 6)
Supplice (Steam’de yeni sürüm, Nisan 6)
DE-EXIT – Eternal Matters (Steam’de yeni sürüm, Nisan 14)
Survival: Fountain of Youth (Steam’de yeni sürüm, Nisan 19)
Tin Hearts (Steam’de yeni sürüm, Nisan 20)
Dead Island 2 (Epic Games Store’da yeni sürüm, Nisan 21)
Afterimage (Steam’de yeni sürüm, Nisan 25)
Roots of Pacha (Steam’de yeni sürüm, Nisan 25)
Bramble: The Mountain King (Steam’de yeni sürüm, Nisan 27)
11-11 Memories Retold (Steam)
canVERSE (Steam)
Teardown (Steam)
Get Even (Steam)
Little Nightmares (Steam)
Little Nightmares II (Steam)
The Dark Pictures Anthology: Man of Medan (Steam)
The Dark Pictures Anthology: Little Hope (Steam)
The Dark Pictures Anthology: House of Ashes (Steam)
The Dark Pictures Anthology: The Devil in Me (Steam)

Mart Çılgınlığı 

Mart’ta duyurulan 19 oyuna ek olarak, bu hafta eklenen 9 Years of Shadows, Terra Nil, Gripper, Troublemaker, Have a Nice Death, Tunche ve aşağıda listelenenler de dahil olmak üzere dokuz yeni oyun daha GeForce NOW kütüphanesine katıldı. 

Call of the Sea (Epic Games Store, Mart 9)
GRID Legends (Steam ve EA)
Tchia (Epic Games Store’da yeni sürüm)
System Shock, çıkış tarihindeki bir değişiklik nedeniyle, Chess Ultra da teknik bir sorun nedeniyle Mart Ayında kütüphaneye eklenemedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

ADATA, İlk Çevreci Depolama Ürünleri HC300 ECO ve UC310 ECO'yu Duyurdu

Çevre Dostu Harici HDD ve UFD Bellekleri Kullanıcıların Beğenisine Sunuldu

ADATA, ürünlerinin karbon ayak izini azaltma konusundaki sürdürülebilir çevre taahhüdünü, markanın ilk çevreci depolama ürünleri serisini duyurarak başlatmış oldu. HC300 ECO harici sabit disk sürücüsü (HDD) ve UC310 ECO USB flaş belleği UFD), geri dönüştürülmüş plastikten oluşan dış yüzeyi ve FSC™ (Orman Yönetim Konseyi) tarafından onaylanmış malzemelerle paketlenmesiyle, sürdürülebilir gelecek için yenilenebilir elektronik ürünler konusunda atılan büyük bir adımı temsil ediyor.

Çok Yönlü Koruma

ADATA HC300 ECO ve UC310 ECO, ADATA ürünlerinin ESG kavramlarına odaklanan serisinin öncüleridir. Malzemeler normalde yaşam döngüsünü tamamladıktan sonra atık olarak atılır. Fakat bu cihazların kasaları su damacanaları gibi PCR (Tüketim Sonrası Geri Dönüştürülebilen) malzemelerden yapılmıştır. HC300 ECO’daki PCR malzemelerin kullanımı karbon emisyonlarını %48’e kadar azaltabilmektedir. Bu malzemeler ayrıca tek bir yerden sağlanmaktadır, böylece ürünün karbon ayak izi olabildiğince azaltılmaktadır.

Ek olarak, ADATA HC300 ECO ve UC310 ECO, karbondioksit emisyonlarını, atık suyu ve enerjiyi önemli ölçüde azaltan işlemlerle üretilen FSC™ sertifikalı çevre dostu kağıt malzemelerle paketlenmiştir.

Küçük Karbon Ayak İzi, Büyük Depolama İmkanı

ADATA HC300 ECO, 2 TB kapasitesinin yanında şık yeşil desenli, sadece 10.3mm kalınlığında ince bir kasaya sahiptir. HC300 ECO, sarsıntıdan kaynaklanan durumlarda özel şok koruma mekanizması sayesinde oluşabilecek veri kaybı ve hasarı önleyebilmektedir.

UC310 ECO, USB 3.2 arabirimine ve 256 GB kapasiteye sahiptir. Ayrıca kapaksız döndürülebilen tasarımı sayesinde USB konektörünü korumaktadır. UC310 ECO’nun Mayıs ayında çıkışı planlanmaktadır.

Hem HC300 ECO hem de UC310 ECO, ToGo akıllı yedekleme yazılımı sayesinde planlanabilen yedekleme ve gerçek zamanlı bulut senkronizasyonu sağlar.

ADATA ile Karbon Ayak İzinizi Azaltın

ADATA, daha yeşil bir yarın için tüketimi azaltma, geri dönüştürme ve yeniden kullanmayı kendi ürünlerinde günden güne artırarak teşvik etmeyi hedeflemektedir. Daha çevre dostu ürünler üretilmesinde her adım, ADATA’nın ESG taahhütlerini yerine getirmesinde bir kilometre taşıdır. ADATA “Geleceği Yeniliyor” iken, sizleri de karbon izinizi azaltmaya davet etmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

TÜGİS İşverenleri EYT ile İlgili Bilgilendirdi

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), sendikacılık faaliyetlerinin yanı sıra üyelerinin gündemlerini takip ederek bilgilendirici çalışmalar ortaya koymaya devam ediyor. Bu kapsamda TÜGİS, geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemelerin işverenler açısından değerlendirildiği bir webinara imza attı. EYT’nin kapsama alanı, yapılan değişiklikler, işverene sağlanan destekler ve emeklilik sonrası çalışma gibi konuların ele alındığı webinarda, iş ve sosyal güvenlik hukuku konularında uzman konuşmacılar katılımcıları bilgilendirdi. Webinarda konuşan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, EYT’nin çalışanlar için olduğu kadar işverenler için de önemine değinerek, süreç ve değişiklikler hakkında doğru bilgilendirmenin gerekliliğini vurguladı.

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), sendikal faaliyetlerle birlikte yeni nesil aktif sendikacılık anlayışıyla işverenlerin gündemlerini yakından takip etmeyi de sürdürüyor. TÜGİS son olarak TBMM Genel Kurulu’nda onaylanarak yasalaşan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda bir webinar düzenleyerek EYT ile ilgili gelişmeleri işverenler açısından ele aldı. 

Webinarda açılış konuşmasını yapan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, “TÜGİS olarak yeni nesil, aktif işveren sendikacılığı anlayışımızla sadece sözleşme dönemlerinde değil, işçi ve işverenler için önem arz eden tüm konularda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İşverenlerin gündemlerini yakından takip ederek doğru bilginin güvenilir kaynaklardan aktarılmasını önemsiyoruz. Bu kapsamda alanında uzman isimlerle birlikte, EYT ile ilgili merak edilen soruları yanıtlıyoruz. Webinarımıza destek veren tüm ekiplere teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. 

İşçi ve işveren EYT başvuru sürecini birlikte yürütmeli 

Mehmet Koçak Danışmanlık Grubu’ndan alanında uzman iş ve sosyal güvenlik hukuku danışmanlarının konuk olarak yer aldığı webinarda; EYT’nin kapsama alanı, yapılan değişiklikler, işverene sağlanan destekler ve emeklilik sonrası çalışma gibi konular ele alındı. Etkinlikte 7438 sayılı kanunda yapılan değişikliklerle ilgili bilgiler aktaran İş Hukuku Uzmanı Ali Karaca, “İşverenler, EYT kapsamına giren işçinin sözleşmesini tek taraflı fesh edemez. EYT kapsamına giren işçinin başvuru süreci işçi-işveren ortaklığında masaya yatırılmalıdır“ dedi. EYT kapsamında emekli olan kişilerin aynı iş yerinde çalışmaya devam etmesiyle ilgili de bilgi veren Karaca, “Emekli olacak kişiye kıdem tazminatı eksiksiz bir biçimde ödendiyse, kişi çalışmaya devam etmesi halinde emekli olmadan önceki dönem hesaba dahil edilmeden, tekrar sigorta başlangıcı yapıldığı tarih itibarıyla geçen süre hesaplanarak kıdem ve ihbar tazminatı alabilir” dedi. Ali Karaca aynı zamanda kıdem tazminatı hesaplamalarında birçok faktörün etkili olduğunun, hesaplamaların durumlara göre değişiklik gösterebileceğinin altını çizdi.

EYT ile emekli olanlar da aynı emekli maaşını alacak!

EYT kapsamındaki gerekli şartları aktaran Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı Mehmet Gülpak, “EYT kapsamında gerekli şartlardan biri 08.09.1999 tarihinden önce prim ödemesi yapılmış olması, diğeri ise Bağkur, SSK ve Emekli Sandığı’nda belirli süre prim ödenmiş olmalı” dedi. Gülpak, “EYT kapsamındaki şartları sağlayan kişiler, başvurularını uzun vadede gerçekleştirebilirler. Prim günü dolmadığı için şartları sağlayamayanlar ise prim günleri dolduktan sonra başvuruda bulunabilirler” açıklamalarında bulundu.  EYT kapsamında emekli olan çalışanların diğer emeklilere göre daha düşük emekli maaşı alacağına dair soruyu yanıtlayan Gülpak, EYT kapsamında emekli olanların da aynı ücrette emekli maaşı alacağını belirtti.

EYT kapsamında işverenlere destek sağlanacak 

Sosyal Güvenlik İşlemleri Uzmanı Eyüp Sabri Demirci ise bu süreçte işverenlerin dikkat etmesi gereken noktalara dikkat çekerek; “İşçinin işten çıkış nedeni sistem üzerinden yanlış seçilse dahi, sehven yapılan yanlışlık SGK’ya başvurularak belgelenirse teşvik desteği alınabilir” dedi. Devlet tarafından işverenlere sağlanacak desteklerle ilgili detayları paylaşan Demirci, 6111 sayılı kanunun işverenlere önemli teşvikler sağladığına dikkat çekerek teşvik kapsamının detaylarını aktardı. Demirci, işverenin 3 Mart 2023 itibariyle EYT kapsamında emekli olan çalışanları için teşvikten yararlanabileceğini, bu tarihten sonra emekli olan fakat bu teşviklerin emeklilik yaşını tamamlayarak, EYT düzenlemeleri dışında emekli olan çalışanları kapsamadığını ifade etti.

Enerji, yol ve yemek destekleri ele alındı

Sosyal Güvenlik Uzmanı Mustafa Baştaş çalışanlara yapılan enerji, yol ve yemek desteklerine ve bu desteklerin vergi muafiyetlerine ilişkin detaylı bilgilendirme sağladı. Son yapılan vergi muafiyeti düzenlemelerinde yemek kartı yardımlarının marketlerde kullanımının kaldırıldığını hatırlatan Baştaş, işverenlerin muafiyetten yararlanmak istemeleri halinde kartların marketlerde kullanıma kapatılması konusunda uyardı. Baştaş ayrıca ”Deprem bölgesindeki çalışan veya birinci dereceden yakınları deprem felaketinden etkilenmiş işçilere, işverenler 50 Bin TL’ye kadar vergi muafiyeti ile destek verebilir” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Raporu: Uluslararası girişim sermayesi fonları, 2022'deki enflasyon ve faiz artışı kaynaklı ani karşı rüzgarlara karşın yeniden uzun vadeli büyümeye hazırlanıyor

  • Merkez bankalarının artan enflasyona yanıt olarak faiz oranlarını keskin bir şekilde yükseltmesine bağlı olarak 2022’nin ortalarında satın almalarda yaşanan sapmalara karşın küresel girişim sermayesi, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme açısından iyi konumda olmayı sürdürüyor.
  • 2022 işlemlerinde, satın alma değerlerinde ve fon büyüklüklerinde meydana gelen sert düşüşlerden sonra bile girişim sermayesinin temelleri hala güçlü kalmaya devam etmektedir. Sektör 3,7 trilyon dolarlık hazır yatırım yapılabilecek fonu elinde tutuyor
  • Küresel varlık servetinin yarısını oluşturan bireysel yatırımcılar, girişim sermayesinin bir sonraki itici büyüme motoru olacak
  • Bain, yüksek faiz oranları sürerken girişim sermayesinin konumlanmasının organik büyüme ve genişleyen marjlar ekseninde olması gerektiğini düşünüyor
  • Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem bazı zorluklar hem de fırsatlar sunuyor

Bain & Company’nin 27 Şubat 2023’de yayınlanan 14. yıllık Küresel Girişim Sermayesi Raporu’nun ortaya koyduğu sonuçlara göre küresel girişim sermayesi; artan enflasyon ve faiz oranlarının yanı sıra yaşanan ekonomik çalkantıların ve belirsizliklerin yol açtığı ani olumsuzluklara karşın, daha güçlü ve uzun vadeli büyüme yönündeki trendi 2022 yılında da devam ettirdi.

Rapor yıl ortasında ABD Merkez Bankası’nın sert bir şekilde yükselen enflasyona yönelik olarak gerçekleştirdiği bir dizi faiz artışının satın almalar, satışlar ve fon toplama alanlarında tetiklediği sapmalara rağmen, 2022’nin hala girişim sermayesi tarihindeki en güçlü ikinci yıl olduğunu vurguluyor.

Uzun zamandır yaşanmayan makroekonomik şoklar ardından Haziran ayında yaşanan gerileme, girişim sermayesi endüstrisinin on yıldır devam eden, tutarlı ve cazip gidişatını önemli ölçüde yavaşlatabilecek bir tablo ortaya koymuş olsa da, Bain’in araştırması, sektörün temellerin güçlü ve dayanıklı olduğunu ortaya koyuyor. Rapor ayrıca, değişen ekonomik dalgalanmalara rağmen girişim sermayesi sektörünün piyasaların sınırlamalarının ötesine geçmek isteyen yatırımcılar için daha da cazip hale gelme potansiyeline işaret ediyor.

Bain ayrıca, küresel bankacılık sisteminin çökme noktasına geldiği 2007-08 döneminden farklı şekilde, girişim sermayesinin gelecekteki büyümesine yönelik temel yatırım tezlerinin bozulmadığını ve mevcut koşulların, sektörün daha önce üstesinden gelemediği herhangi bir durum içermediği değerlendirmesinde bulunuyor.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Başkanı Hugh MacArthur görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Bu yıl hareketlilikte hala devam eden bir yavaşlama söz konusu olmakla birlikte, girişim sermayesinin yatırımcılar açısından uzun vadeli çekiciliği hala geçerliliğini koruyor. 2023’te satın alma faaliyetleri toparlanmaya başlarken, sektör uzun vadeli büyümeye yönelik iyi konumunu korumayı sürdürüyor. Anlaşma, çıkış ve fon derleme faaliyetlerindeki düşüşe rağmen 2022, tarihin en iyi ikinci yılıydı. Küresel pazarda inkâr edilemez bir belirsizlik söz konusu, ancak bu, girişim sermayesinin daha önce de karşı karşıya kaldığı ve sonuna kadar yönetebileceği bir durum.”

Sektörün mevcut ve gelecekteki zorluklarını inceleyen Bain’in analizi, faiz oranları daha uzun süre yüksek kalsa bile satın alma alanına enerjisini geri kazandıracak şeyin ekonomik koşullardan ziyade net stratejik “bakış açıları” olduğunu vurguluyor.

Raporda endüstrinin geçtiğimiz yılı 3,7 trilyon dolarlık rekor bir fon birikimi ile kapattığını belirten Bain; yatırımcıların paniklemek yerine riski yönetmeye ve hafifletmeye odaklanarak kendilerini bu sıkıntılı dönemden çıkmak için bir evvelki krizden alınan derslere dikkat çekiyor. Analizin sonuçlarına göre, önde gelen oyuncular makroekonomik koşulları hesaba katarak yeni ve yaratıcı satın alma fırsatları bulmaya ve agresif kalmaya devam edecek.

Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölüm Başkanlarından Rebecca Burack ise “Piyasalarda gözle görülür bir aksama olmakla birlikte sermayedarların kendilerini çeşitli koşullarda sağlıkla devam ettirebileceği yeni satın almalar yapacak şekilde konumlamaları mümkün. En iyi fonlar bunu daha az sayıda satın almanın yaşandığı durumlarda bile gerçekleştirebilir. Kazananlar kendilerini kanıtlanmış yatırım tezi alanlarına odaklarken , uzmanlıklarının ve güvenlerinin en yüksek olduğu alan ve sektörlerde yatırım yapmak başarılı olmaları açısından kritik önemde olacaktır. Bu stratejiyi izleyen yatırımcıların çok güçlü getiriler elde ettiğini geçmiş dönemlerde gördük; bu nedenle oyunun içinde kalmak, sektörün tüm paydaşları açısından önemli.” dedi.

2022’de rekor seviyelerde gerileme olsa da piyasa yeniden canlanma için hazır

Bain’in raporu, 2022’nin geniş kapsamlı ekonomik ve jeopolitik türbülansının gidişatını ve bunun makroekonomik rüzgarların yükünü taşıdığını düşündüğü girişim sermayesi sektörü üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.

2021’de sektör için 12 yıllık çarpıcı bir yükselişi temsil eden 1 trilyon dolar değerinde gerçekleşen satın almaların,  yeni rekor seviyelere ulaşmasından sonra, girişim sermayesi faaliyetleri 2022 yılının ortalarında yaşanan ani kırılma ile geçtiğimiz yıl küresel satın alma değerinde (eklentiler hariç) %35’lik sert bir düşüşle 654 milyar dolara indi. Bu süreçte, toplam satın alma sayısı %10 düşerek yaklaşık 2.318 adet ile tamamlandı.

2022’nin toplam satın alma değerleri, tarihsel olarak pazardaki en iyi ikinci büyüklüğü temsil etmekle birlikte, bu durum ağırlıklı olarak yılın ilk yarısındaki olağanüstü ivmelenmeden kaynaklandı. Yılın ikinci yarısındaki satın alma faaliyetleri ve değerlerdeki sert düşüş, tüm coğrafyalarda ve çoğu sektörde hissedilirken, Asya-Pasifik’te Covid kısıtlamaları nedeniyle tekrarlanan piyasa kapanmalarıyla daha da şiddetlendi.

Bain, satın alma piyasasının 2022 yılı sonunda nasıl bir tablo ortaya koyacağını, faiz oranlarının yükselmesi ve ekonomik kaygıların yoğunlaşmasıyla birlikte bankaların yıl ortasından itibaren büyük kaldıraçlı işlemlere borç verme konusundaki isteksizliğinin belirlediğini ifade ediyor. ABD ve Avrupa genelinde kaldıraç için kullanılan krediler %50 düşüşle 203 milyar dolara geriledi.

Sonuç olarak yıllarca satın alma büyüklüklerini arttıran, yüksek kaldıraçlı işlemlerde bir düşüş yaşanırken; 2014’ten bu yana her yıl istikrarlı bir şekilde tırmanarak 2021’de 1,2 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşan ortalama şirket satın alma değeri 2022’de %23 azalıp 964 milyon dolara geriledi. Bu durum toplam işlemlerde giderek artan bir pay alan daha küçük ölçekli satın almaların ve Kuzey Amerika satın almalarının %72’sini oluşturan konsolidasyona yönelik küçük şirket alımlarını yansıtırken, yatırımcıları ve “satın al ve konsolidasyonla büyüt” stratejisini takip eden fonlara yöneldi.

Bain’in analizi ayrıca, 2022’de girişim sermayesinde yaşanan gerilemenin, daha öncesinin en hareketli segmentleri olan büyüme sermayesi ve geç aşama girişim yatırımını da etkilediğini ortaya koyuyor. Bu segmentlerdeki toplam satın alma değeri %28 düşüşle yaklaşık 644 milyar dolara geriledi. Yatırımcıların risk iştahını yeniden ayarlaması ve girişim sermayesi ortakların (GP) değerli nakit rezervlerini korumaya yönelik muhafazakâr hamleleri ile birlikte, yükselen faiz ortamının gelecekteki getiriler için satın alma iskonto oranlarını arttırarak fiili aktiviteyi azalttı.

Bain’in analizi, şirket satışlarının yatırım faaliyetlerinden daha sert düştüğünü gösteriyor. Satışlar açısından her kanal düşüşe geçerken; satın alma destekli çıkışlar %42 düşüşle 565 milyar dolara, büyüme sermayesi çıkışları ise %64 düşüşle 312 milyar dolara geriledi. Düşüşler, halka arz piyasasına gerçekleşen hisse satışlarında sert düşüşlerin yanı sıra fondan fona yapılan satın almalarda %58’lik düşüş ile neredeyse tamamen kapandığını yansıtıyordu. Stratejik alıcılara yapılan satışlar, büyük ölçüde kurumsal kazançların dayanıklılığı nedeniyle beş yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleşmiş olmakla birlikte, yine de 2022 yılı önceki yıla göre yaklaşık %21 düşüşle kapandı.

Girişim sermayesi fon toplama görünümünün aşırı derecede yükselişe devam ettiği, yeni fon yaratımının ise geçen yılki kötüleşen koşullar ve güven azalmasından dolayı 2021 yılındaki seviyelerin %10 altına inerek -en yüksek ikinci rekor düzeyi olan- 1,3 trilyon dolara düştüğü görülüyor.

Geçen yıl satın alma yapma, satışlar ve kaynak yaratma alanlarındaki tüm düşüşlere rağmen, makroekonomik koşullarda bir dönüşün kesin olarak tahmin edilmesi imkânsız olsa da, girişim sermayesi için uzun vadeli görünüm umut vadediyor ve beklenen yeniden canlanmayı kuvvetle destekleyebileceğini gösteriyor. Bain’in çalışması, girişim sermayesi sektöründe daha fazla büyüme için önemli olacak bazı temel sektör trendlerini ve temalarını da ele alıyor.

Girişim sermayesinin bir sonraki büyük büyüme motoru: Küresel varlık byüklüğünün yarısını temsil eden bireysel yatırımcılar servetleri:

Bain’in raporuna göre girişim sermayesi için yeni büyük büyüme motorunun, bireysel yatırımcılar ve varlıkları olması bekleniyor. Rapor bireysel perakende yatırımcılarının servetlerinin (275 ila 295 trilyon dolar arasında olduğu tahmin edilen) fonlarla yönetilen tüm küresel varlıkların kabaca %50’sini temsil ettiğini, ancak busermayenin yalnızca %16’sının alternatif yatırım fonlarında tutulduğunu; bu segmentin sektör olgunlaştıkça çift haneli büyümeyi sürdürmek isteyen girişim sermayesi yöneticileri açısından çok büyük ve kullanılmayan bir pazarı temsil ettiğini gösteriyor. 

Bain, halihazırda perakende yatırım piyasalarını kovalayan fonların hızla hareket ettiğini ve bunun endüstrinin geri kalanını “oyuna girip girmeme” ve konumları konusunda seçimler yapmaya zorladığını tespit ediyor. Aynı zamanda, çeşitlendirme seçeneklerini ve halka açık sermaye piyasaları ve borçlanma için geleneksel piyasaların sunacağından daha yüksek getirileri buldukça, yüksek servet büyüklüklerine sahip bireyler ve onların yatırım danışmanları alternatif yatırımlara giderek daha fazla ilgi duyuyor.

Yüksek servet büyüklüklerine sahip bireylerin, alternatif varlık sınıflarına erişmesine izin veren birçok fonun piyasaya sürüldüğünü, bankaların ve yatırım danışmanların müşterileri için yeni seçenekleri araştırdığını ve FinTech sektörünün de bu süreci kolaylaştırmak amacıyla araçları ve çözümleri uyarlamaya çalıştığını gözlemliyoruz. Ancak Bain, bu yeni büyüme alanının aynı zamanda, bu kanalı geniş ölçekte çalıştırmak isteyen katılımcılar için zorlu öğrenme eğrileri içerdiği konusunda da uyarıda bulunuyor.

Yüksek faiz ortamı sürerken, girişim sermayesinin hızlı organik büyüme ve marj genişlemesi yaratabilen yatırım tezleri ekseninde bulunması gerekiyor

Bain’in raporuna göre, 2022’den bu yana ortaya çıkan yüksek faiz oranları ve enflasyonist baskı kombinasyonu, girişim sermayesi ve yatırımcıları açısından çifte tehdit oluşturuyor.

Fiyatların ve enflasyonun belirsiz seyrine yönelik tahminde bulunmanın zorluğunun altı çizilen analizde; yaşlanan nüfus, hükümet bütçelerindeki kesintiler ve küresel tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle artan malzeme maliyetleri ve üretimi ülke içine taşıma eğilimleri dahil olmak üzere bir dizi güçlü trendin ise kalıcılığını devam ettirdiği belirtiliyor. Tarihsel olarak eşi benzeri görülmemiş sıfıra yakın ve hatta negatif faiz oranları döneminin sona erdiği ve dolayısıyla yatırımcıların daha yüksek faiz oranı riskini üstlenmeleri gerektiği görülüyor.

Bu çerçevede rapor, söz konusu durumun girişim sermayesi yatırımları açısından hedef şirketlerde marjları arttırabilme ve organik büyüme yoluyla değer yaratma konusunda yeni bir zorunluluk yarattığı tespitinde bulunuyor. Son yıllarda girişim sermayesi getirileri büyük ölçüde değerleme çarpanındaki artışlardan kaynaklansa da bu, girişim sermayesi ortaklarının gelecekte şirketlerin daha yüksek değerleme çarpanlarına çıkacağı  varsayımına güvenemeyeceği, pazar genişlemesi ve enflasyonist maliyet baskılarının zorlaştırıcı etkisine karşın getirilerin kazançlardaki (FAVÖK) büyüme yoluyla aranması gerekeceğini gösteriyor. 

Bain Türkiye girişim sermayesi ve satınalma ve birleşmeler lideri Volkan Kara, “Önümüzdeki küresel durgunluk ve stagflasyonist dönemde inovatif, ezber bozan yeni teknolojileri merkezine alan şirketler dışında çarpan büyümesi beklemenin çok riskli olduğunu vurguladı, bu dönemde şirket değerlemelerini  ve karlılığı (FAVÖK) büyütmek için pazar payı arttırmak, dikey ve yatay entegrasyon, operasyonel verimlilik artışı, efektif işletme sermayesi yönetimi gibi daha geleneksel metodlara bağlı olacağına dikkat çekti.”

Bain’in raporu bu zorlu ortamda başarılı olacak girişim sermayesi firmalarının; otomasyona, tedarik zinciri çeşitliliği ve siber güvenliğine yatırım yapmak ve faiz oranlarının “daha uzun sürede yüksek” seyredebileceği riskine karşı şirket bilançolarını yönetmek dahil olmak üzere, bu yeni makroekonomik baskılara uyum sağlamanın gerekeceği sonucuna varıyor. Ayrıca girişim sermayesi oyuncularının yatırım alanlarını belirlerken, fiyat duyarlılığı daha düşük olan müşteri gruplarını ve sektörleri hedeflemesi gerekiyor. Raporda son olarak, ortaya çıkan yeni teknolojiler, zayıf GSMH büyümesi ve durağan veya azalan nüfus gibi faktörler birçok şirketin gelecek pazar genişlemesini sınırlayacağını, girişim sermayesinin organik iş büyümesine daha fazla odaklanması gerekeceğini ortaya konuyor.

Küresel enerji dönüşümü ve web3, girişim sermayesi için hem zorluklar hemde fırsatlar sunuyor

Net sıfır arayışında, karbon bazlı yakıtlardan uzaklaşan küresel enerji dönüşümü ve kripto dünyasındaki mevcut abartı ve kargaşaya rağmen web3’ün artan etkisi ve girişim sermayesi açısından zorluk ve fırsatlar raporda ayrıntılı olarak incelenen iki diğer önemli alan arasında yer alıyor.

Bain’in analizi girişim sermayesi firmaları üzerindeki portföyleri karbondan arındırma baskısının; düzenleyici kurumlar, tüketiciler, B2B müşterileri ve yatırımcıların değişime yönelik çağrılarını artırmasıyla birlikte 2022’de yoğunlaştığını vurguluyor. Bain aynı zamanda, yeni alternatif enerji kaynakları ve diğer düşük karbonlu çözümler geliştirme yarışının, sermayeyi işe koymak açısından nesiller boyu sürecek bir fırsatı şekillendirdiğini belirtiyor. Rapor, enerji dönüşümünün trilyonlarca dolarlık yeni sermayeye ihtiyaç duyacağını vurguluyor. Yasal düzenlemeler, değişimin hızı, politika ve diğer konularla ilgili belirsizlik devam edecek olsa da, girişim sermayesi ve sermaye ortakların bu tür belirsizliklerin harekete geçmeyi gölgelemesine izin veremeyeceğini öngörüyor. Bunun yerine firmaların tecrübelerini geliştirmeleri, yeteneklerini artırmaları ve değişimi kendi avantajlarına çevirmelerini sağlayacak ağları beslemeleri gerekiyor.

Yardımcı ortağımız Armando Guastella “Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye de dekarbonizasyon yolculuğunda artık hızlanıyor. Sonuç olarak, bugün ESG lehine yatırımlar ve özellikle Enerji Dönüşümü ile ilgili projeler için büyük bir ihtiyaç ve ilgili talep var. Ulaştırma, Enerji Üretimi, Sivil Binalar, Endüstriyel Süreçler ve LULUCF (AKAKDO – arazi kullanım değişikliği ve ormancılık) olmak üzere beş makro sektör boyunca belirli hedefleri destekleyen birçok girişim halihazırda belirlendi.” dedi. “Ancak, 2050 veya sonrasında net sıfır hedefine ulaşmak için daha fazla çözüme ihtiyaç duyulacak. Arz mevcut talebi karşılayabildiğinde, bu Türkiye ve yatırımcılar için önemli bir fırsat olacağını ekledi”

Bain, girişim sermayesinin web3’ün getirdiği zorlukların da üstesinden gelmesi gerektiğini düşünüyor. Rapora göre, mevcut “kripto çöküşüne” rağmen, genel ifadesiyle web3 olarak bilinen kriptonun arkasındaki blockchain teknolojileri varlığını korumaya ve iş dünyası ile pazarlarda geniş kapsamlı etki sağlamaya devam edecek. Rapor; ister yeni nesil bilişim teknolojileri altyapısına yatırım yapan biri, ister web3 etkisine maruz kalan geleneksel şirketler üzerinde durum tespiti yapan bir fon yöneticisi veya yeni fon türlerini ve dağıtım kanallarını değerlendiren bir girişim sermayesi stratejisti olsun; web3’ün önümüzdeki 10 yıl içerisinde kritik bir tema olarak ortaya çıkma olasılığı çok yüksek olduğundan birçok fon için artık bu alanda deneyim oluşturma ve sonuçta ortaya çıkacak teknolojik değişimlerden yararlanacak araçlarını değerlendirme zamanı olduğu belirtiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Duaya yönelmek ve ibadet etmek iyi hissettiriyor

Duaya yönelmenin stresten uzaklaşmak, dikkati bir noktaya odaklamak, zihne hiçbir olumsuz düşüncenin girmemesini sağlamak ve zihni bilinçli olarak kontrol edebilmek gücünü verdiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, olumlu düşünmenin ruhu güçlendirdiğini kaydetti.

Dr. Yıldız Burkovik, dua ve ibadet ederek zihni ve gönlü huzurla doldurmanın kişiye iyi hissettirdiğini söyledi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, ibadet etmenin psikoloji üzerine etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Mutluluk ruh sağlığımız için en büyük ihtiyaçtır

İbadetin Allah’a karşı gösterilen saygı ve hürmet anlamında olduğunu kaydeden Dr. Yıldız Burkovik, “İbadet hizmet etmektir. Hizmet eden bir birey saf bir gönül, temiz düşünce ile bunu gerçekleştiriyor ve vazifesini yapıyorsa aslında en mutlu olandır. Mutluluk ruh sağlığımız için en büyük ihtiyaçtır. Hayata bakışımız, beklentilerimiz, kaygı ile baş edişimiz hepimizin farklıdır. Farklılıklarımızla birlikte doğru bilgi, saygılı tutum ve sevginin temizliği, ahlaki değerler hep inancımızla birlikte büyüyen değerlerdir.” dedi.

Olumlu düşünmek ruhumuzu güçlendiriyor

Dünya üzerindeki milyarlarca insanın birbirine benzer ya da farklı şekilde ibadet ettiklerini kaydeden Dr. Yıldız Burkovik, “İbadetin özü ise duadır.  Nasıl olursa olsun, küçük büyük demeden tertemiz bir zihin ve güzel gönülle yapılan duadır insanı ilerleten. Kimi zaman küçük bir dilekle başlar. Tertemiz bir dilek söylendiğinde eğer yüzümüzde bir tebessüm yaratıyorsa ne mutlu. İşte inanca giden yolun başlangıcıdır aslında. Eğer olumlu düşünüyor ve bakabiliyorsak, yardım ediyor, şikâyet etmeksizin sabırla yolumuzda gidiyorsak inancımızdır bizi yolda tutan. Ruhumuzu daha çok güçlendiren de budur.” diye konuştu.

İnançlı olmak insana huzur verir

“Hissettiklerimiz, başkalarına hissettirdiklerimiz hep özümüzde olandır” diyen Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, “’Özü sözü güzel’ tabiri önemlidir. Zihnimizi, içimizi, sözlerimizi hep aynı saflıkla kullandığımız zaman aslında karşımızdakine birçok şey veriyor ve aynı zamanda alıyoruz demektir. Birbirimizi dinlendiğimizde rahatlıyorsak karşımızdaki ile aynı frekanstayız anlamına gelir. Huzur frekansı, rahatlama, güven frekansı da denilebilir. İnançlı olmak da huzur verir insana. Korkuyu, kaygıyı siler ve ileriye bakılmasını sağlar.” dedi. 

Zihnimizi boşaltmak ve gönlümüzü açabilmekle rahatlarız

Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, duaya yönelmenin stresten uzaklaşmak, dikkati bir noktaya odaklamak, zihne hiçbir olumsuz düşüncenin girmemesini sağlamak ve zihni bilinçli olarak kontrol edebilmek gücünü verdiğini söyledi. 

Zihni ve gönlü huzurla doldurmak iyi hissettiriyor

Zihni ve gönlü huzurla doldurmanın kişiye iyi hissettirdiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Dr. Yıldız Burkovik, “Kimine göre de meditasyon yapmaktır, zihni bir yerde odaklayabilmektir. Her koşulda kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Beyne güç verir, cesaretimizi arttırır. Zihnimizi boşaltmak ve gönlümüzü açabilmek ile aslında rahatlarız. Zihni ve gönlü huzurla dolan, sağlıklı uykuya geçebilendir. Sağlıklı uykuya geçen sağlıklı düşünendir. Sağlıklı düşünen sağlıklı beslenir. Önemli olan bu zamanda beyni olumsuz düşüncelerden uzak tutabilmek, güzel dileklerle temennilerle bir olabilmektir.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı