Aylık arşivler: Haziran 2023

Enerjisa Üretim, Kadınların Rüzgar Enerjisi Sektöründeki Varlığına Odaklanıyor

Türkiye’nin lider özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim, rüzgar santrallerinde kadın çalışan istihdamını artırmak ve rüzgar teknolojisinde yeni mezun kadın mühendislere kariyer ve gelişim fırsatı sunmak adına Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadınlar Programını geliştirdi.

Bilgi birikimini sürekli geliştiren, standartları belirleyen ve sektörün geleceğine yön veren enerji şirketi olma amacıyla projeler geliştiren Enerjisa Üretim, “Future of Work – İşin Geleceği” vizyonu ile yeni mezun yetkin kadın mühendisleri yetiştirmeyi amaçlıyor. Rüzgar santralleri başta olmak üzere birçok fonksiyonda gerçek iş ve gelişim deneyimi sunarak kadın çalışan istihdamını artırmayı hedefleyen Enerjisa Üretim, rüzgar teknolojisinde yeni mezun kadın mühendisleri işe almayı hedefliyor.

Program, katılımcılara çeşitli santrallere teknik geziler, 6 aylık, 3 ana modüllü bir gelişim yolculuğu ile kendilerini tanıma, kariyer gelişimlerini yönlendirme fırsatı sunuyor. Program; öğrenmeye ve gelişime açık, meraklı, enerji sektörüne heyecan duyan, değişime açık ve hevesli, iş birliğine dayalı üretken ilişkiler kurmaya yatkın, yenilenebilir enerji alanında yer almak isteyen kadın mühendisleri hedefliyor.

Program teknik ve yetkinlik bazlı eğitimlerden oluşuyor

Enerjisa Üretim’in Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadınlar Yönetici Adayı Programı’nın ilk 6 ayında teknik ve yetkinlik bazlı eğitimlerden oluşuyor. Program ile rüzgar enerji sektörü tanıtılırken temel eğitimler de veriliyor. Program ise 3 ana modülden oluşuyor ve her modül 2 ay sürüyor. Birinci modülde katılımcılara, rüzgar enerjisi sektörü tanıtılıyor ve temel eğitim veriliyor. Ayrıca, rüzgar türbin teknolojileri, rüzgar enerjisi kurulumu, devreye alma ve işletme bakımı hakkında da eğitimler gerçekleştiriliyor. Bunların yanı sıra, iletişim becerilerini geliştirmek ve sektördeki çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik konularında farkındalık oluşturmak için eğitimler de veriliyor. İmaj ve farkındalık konuları da bu modülün bir parçasını oluşturuyor.

Katılımcılar, ikinci modülde ise rüzgar enerjisi projelerinin planlama, uygulama ve izleme süreçlerinde ihtiyaç duyacakları proje yönetimi becerilerini öğreniyor. Proje yönetimi disiplinleri, metodolojileri ve araçları hakkında detaylı bilgi de ediniyor. Katılımcılara ayrıca proje yönetimi planlarını hazırlama, risk analizi yapma, proje bütçesi ve zamanlamasını yönetme, proje paydaşlarıyla iletişim kurma ve projeleri etkili bir şekilde yönetme konularında da eğitimler veriliyor.

Son olarak üçünü modülde ise, rüzgar enerjisi sektöründe iş geliştirme hakkında bilgiler veriliyor. Katılımcılar, rüzgar enerjisi sektöründeki güncel teknolojiler ve trendler nelerdir, SCADA ve şalt sistemleri ile elektrik analiz eğitimleri de alıyor. Ayrıca, katılımcılar iş dünyasında etkili olmak için gerekli olan sunum, networking becerilerini de geliştiriyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vize ihracatçıların sorunlarında liste başı oldu

Bonus olarak verilen Türk pasaportu vize kanallarını tıkadı

İhracatçılar, yakın zamana kadar finansman bulamama, döviz kurlarının enflasyon rakamlarının gerisinde kalması ve enerji fiyatlarındaki yükseklik gibi sorunlarla mücadele ederken pandemi sonrasında seyahat taleplerinin tekrar gündeme gelmesiyle vize sorunuyla başbaşa kaldılar. Vize sorunu ihracatçıların sorunları arasında liste başı konumuna yükseldi.

Türk ihracatçıları, ihracatımızın yarıdan fazlasını yaptığımız Avrupa Birliği ülkelerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptıkları vize başvurularında en büyük sorunu yaşıyorlar.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçıların son 1 yıldır kredi alamadıkları şikayetiyle kendisini aradıklarını ve çözüm talep ettiklerini dile getirdi.

“Son dönemde arayan ihracatçılarımızda kredi alamama şikayeti vize sorununun gerisinde kaldı” diyen Eskinazi, “İhracatçılarımız online vize başvurularının çok ileri tarihli randevular verilmesi ve başvurularının uzun sürmesi nedeniyle işlerinin aksadığını dillendiriyorlar” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşması için, “Üretilen ürünlerin pazarlanmasının birinci koşulu fuarlara, ticaret heyetlerine katılmak ve müşteri ziyaretleri yapmak hayati öneme sahip” tespitini dillendiren Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “İhracatçıların çok hızlı vize alabilmeleri gerekiyor. Şengen bölgesi ülkelere bu süreçte aylar sonrasına randevu veriliyor. Fuar katılımlarında İzmir’deki konsoloslar bize yardımcı oluyorlar. İhracatçılarımıza yardımcı olan konsoloslarımıza teşekkür ediyoruz. Vize sorununa çare olabilecek formüllerden birisi yeşil pasaport. Bazı meslek gruplarında hak sahiplerinin eşlerine varıncaya kadar yeşil pasaport verilirken yeşil pasaporta en çok ihtiyaç duyan ihracat dünyasında yeşil pasaport çok sınırlı veriliyor. İhracatçılara verilen yeşil pasaport sayısını artıracak yasal düzenlemeler gerekiyor.”

Bonus olarak verilen pasaportlar başımızı ağrıtıyor

Türkiye’den son yıllarda 400 bin dolara konut satın alan yabancılara Türk pasaportu verildiğine vurgu yapan EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Yabancılara konut satarak döviz kazanma hesapları yapılırken, Türkiye’ye yıllık 254 milyar dolar döviz kazandıran ihracata sekte vuracak bir durum oluşmaması gerekiyor. Şengen’de en çok ret yiyen Türk pasaportlarının bu tip pasaportlar olduğu ifade ediliyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TotalEnergies, dünya devi SANY iş makineleri için Menemen'de madeni yağ üretimi yapacak

Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir madeni yağ sektöründe faaliyet gösteren TotalEnergies Turkey Pazarlama, güçlü iş birlikleri ile sektördeki konumunu sağlamlaştırmaya devam ediyor. Şirket, 2015 yılından bu yana iş birliği yaptığı Putzmeister Türkiye ile üç yıllık yeni bir sözleşme imzaladı. Yeni sözleşme kapsamında, Putzmeister Makine’nin Türkiye’de satışa sunacağı SANY iş makinelerinin orijinal yağları da TotalEnergies Turkey Pazarlama tarafından İzmir Menemen’de üretilecek.

TotalEnergies Türkiye Genel Müdürü Emre Şanda, Mart 2023 itibarıyla başlayan yeni iş birliğine ilişkin “Putzmeister Türkiye ile iş ortaklığımız büyüyerek devam ediyor. TotalEnergies olarak global arenada uzun yıllardır SANY Orijinal Yağları’nın üretimini yapıyoruz. Putzmeister Türkiye ile yaptığımız yeni anlaşma ile iş birliğimizi Türkiye’ye de taşımış olduk. SANY iş makineleri için SANY Orijinal Yağları’nı İzmir Menemen’deki fabrikamızda üretecek, ülkemizde katma değer yaratacağız. Her ikisi de dünya devi üreticiler olan Putzmeister ve SANY ile daha uzun yıllar iş ortaklığı yapacağımıza inanıyoruz” dedi.

Putzmeister Türkiye Genel Müdürü Ali Rıza Bilgiç de yeni iş birliğinin her iki taraf için hayırlı olmasını diledi. Bilgiç, “Hem ürün kalitesi hem de hizmet standartları açısından birlikte çalışmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuz TotalEnergies ile sekiz yıldır devam eden iş birliğimizi üç yıl daha devam ettirecek olmaktan mutluyuz. Türkiye’de Putzmeister markalı ürünlerimizin yanı sıra SANY Group’un paletli ekskavatör, yol makineleri, telehandler ve maden ekipmanları ürünlerini pazara sunuyoruz. Bundan böyle bu ürünlerde TotalEnergies tarafından üretilen SANY logolu madeni yağlar olacak” diye konuştu.

Türkiye’den dünyaya ihraç ediliyor

Dünyanın en büyük beton pompası üreticisi Almanya merkezli Putzmeister, 2012 yılında dünyanın en büyük iş makineleri üreticilerinden olan SANY Group tarafından satın alınmıştı. Putzmeister Türkiye, 2006 yılından bu yana Tekirdağ Çerkezköy’deki fabrikasında Türkiye ve dünya pazarına üretim yapıyor. TotalEnergies Turkey Pazarlama da 2015 yılından bu yana Putzmeister Türkiye’nin tüm madeni yağ ihtiyacını karşılıyor. İlk dolumu TotalEnergies madeni yağları ile yapılan beton pompası araçları dünyaya sevk ediliyor. Putzmeister Makine’nin Türkiye’de satışa sunacağı SANY logolu orijinal motor yağları, transmisyon yağları ve hidrolik yağlarının üretimi de TotalEnergies tarafından yapılacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hipertansiyona Karşı 7 Etkili Öneri!

Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, fazla kilo, stres ve zararlı yaşam alışkanlıkları derken son yıllarda hipertansiyon hastalarının sayısı hızla artıyor! Acıbadem Altunizade Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon hastalığıyla karşı karşıya olduğunu belirtirken “Oldukça yüksek olan bu orandan daha da kötüsü ise; yarıya yakın tansiyon hastasının maalesef hastalığının farkında bile olmamasıdır.  Sinsice ilerlediğinden ‘sessiz katil’ diye de anılan hipertansiyon; başta kalp damarları olmak üzere tüm vücutta büyük tahribata yol açıyor” diyor. Hipertansiyonu kontrol altında tutmak için tek yöntemin düzenli ilaç kullanımı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan, yaşam tarzında yapılacak birkaç basit değişikliğin kan basıncını kontrol altına almaya katkı sağlayacağını söylüyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, hipertansiyona karşı 7 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

Tuz tüketimini sınırlandırın! 

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; günlük tuz tüketiminin 5 gramı yani 1 tatlı kaşığını geçmemesi gerekiyor. Zira aşırı tuz tüketilmesi vücutta sıvı tutulmasına ve ödeme yol açarak beraberinde tansiyonun yükselmesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Alper Özkan “Bilimsel çalışmalara göre; erken evrede yakalanan hipertansiyon hastalarında sadece tuzun azaltılması ile tansiyonda yaklaşık 10 birimlik düşme sağlanabiliyor. Bu da neredeyse hafif etkili bir ilacın etkisine eşit demek! Ancak doktorunuz ilaç kullanmanızı önerdiği sürece ilacı bırakmayın” diyor.  

 

Şeker ve karbonhidrat tüketimine dikkat edin!

En az tuz tüketimi kadar şeker ve karbonhidrat alımına da dikkat edilmesi gerekiyor. Beyaz ekmek, unlu mamüller ve tatlılar başta olmak üzere ihtiyaç fazlası her türlü karbonhidrat kilo alımına yol açarken, damarlarda sertleşmeye ve tansiyon değerlerinin yükselmesine neden oluyor. Gizli şeker kaynağı olan meyve, meyve suyu ve alkolün de kan şekerini yükselterek kan basıncını olumsuz etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Alper Özkan, meyve tüketimininin günde bir porsiyonu aşmamasını, meyve suyu ve alkolden kaçınılması gerektiğini söylüyor. 

 

Egzersiz yapın

Hipertansiyonun en önemli nedenlerinden biri de; hareketsiz yaşam! Hareketsizlik kan basıncının yükselmesine neden oluyor. Hipertansiyondan korunmak için düzenli egzersizin şart olduğunu, özellikle haftada 3 gün tempolu ve yarım saatlik yürüyüşlerin hipertansiyonu kontrol altına almada büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Alper Özkan “Egzersiz ve hipertansiyon ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar; kardiyo egzersizleri, pilates, yüzme gibi sporların kan basıncı kontrolünde çok önemli etkisi olduğunu gösteriyor” diyor. 

 

Mutlaka yeterince su için!

Yetersiz sıvı alımı olan kişilerde böbreklere ve kalbe giden kan miktarında zamanla azalma oluyor, damarlar büzüşerek kan basıncı artıyor. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını, vücut ağırlığınızı 30 ile çarparak bulabilirsiniz. Örneğin; 70 kg olan bir kişinin günlük tüketmesi gereken su miktarı (70×30=2100 ml) ortalama 8-10 bardağa tekabül ediyor. Çay, kahve veya gazlı içeceklerse suyun yerini tutmazken aksine hem idrar söktürücü etkileri hem de damar içinde kalma sürelerinin düşük olması nedeniyle vücutta sıvı kaybına neden oluyor. 

 

Yeterli ve kaliteli uyuyun 

Yapılan çalışmalar; uykusuzluk problemi olan kişilerin kan basıncı kontrolünün daha zor olduğunu ortaya koyuyor. Yeterli ve kaliteli uyku için; her gün aynı saatte yatağa girilmesi,  karanlık bir odada uyunması, cep telefonunun yataktan uzak bir noktaya bırakılması, gerekirse uzman önerisiyle melatonin takviyesi alınması gerekiyor. Prof. Dr. Alper Özkan,  uyku apnesi (uykuda solunumun geçici durması) olup tansiyon dengesi bir türlü sağlanamayan kişilerde uyku laboratuvarında test yapılmasının önemli olduğunu belirterek “Apnenin önlenmesi uyku kalitesini artırırken tansiyonunuzu da dengeye sokacaktır” diyor. 

 

Stresi yönetmeyi öğrenin

Ruh sağlığımızın tansiyonu doğrudan etkilediğini, modern yaşamın yol açtığı stresi mutlaka yönetmeyi öğrenmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Alper Özkan “Aşırı stres pek çok tansiyon hastasında etkin kan basıncı sağlanmasını güçleştiriyor” uyarısında bulunuyor. Son dönemlerde hipertansiyon tedavisinde meditasyon ve stresle baş etme yöntemlerine yönelik eğitimler önem kazanıyor.  

 

İlaçlarınızı düzenli ve aynı saatlerde alın

“Bir kere ilaca başlanıldı mı hayat boyu ilaç alınmalı” düşüncesiyle pek çok hasta ilaç kullanımından kaçınıyor, doktorundan habersiz ilacı kesebiliyor. Bu düşüncenin doğru olmadığını, aksine hayati sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan şöyle konuşuyor: “Tansiyon ilaçları gözlük gibidir ve kullanırsak etki eder. Bırakınca da etkisi geçecektir. Her ilaç her hastada aynı oranda fayda vermeyebilir veya yan etki olabilir. Tansiyon ilaçları tıpkı bir terzinin özel dikim elbise dikmesi gibi hastanın bir takım özellikleri göz önüne alınarak ayarlanmalıdır. Doktorunuzla her türlü etki ve yan etkiyi konuşarak size en uygun tansiyon ilacını bulabilirsiniz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlığınızı Riske Atmayın, Gıdanızı Güvenle Koruyun

7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü dolayısıyla gıda güvenliği ve peynirin saklanma koşullarıyla ilgili tüketicilere uyarılarda bulunan Muratbey, gıdaları korumanın püf noktalarını tüketicilerle paylaşıyor. 

 

Gıda güvenliği, üretimden tüketime kadar tüm zincir süresince gıda kaynaklı riskleri önlemek ve gıdanın kalitesini korumak için gerekli tüm uygulamaları kapsayan bir genel kavramdır. Gıda güvenliği; üretim, sunum, tüketim gibi süreçlerde gıdalardaki kimyasal, fiziksel, biyolojik olası tehlikeleri öngörerek engellemek olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla gıda güvenliğine sadece gıda firmalarının değil, tüm gıda işletmelerinin ve tüketicilerin gerekli önemi göstermesi gerekiyor. Halk sağlığını koruma ve bağışıklık güçlendirme odaklı inovasyonlarla adından söz ettiren Muratbey, zenginleştirilmiş peynirleriyle tüketicilerin sağlıklı yaşam beklentilerini karşılarken, tüm dünyada sağlıklı nesillerin yetişmesine katkı sağlıyor. Muratbey; kaliteli, lezzetli, sağlıklı ve yenilikçi ürünler yapmak olarak tanımladığı marka misyonu gereği geliştirdiği D vitaminiyle zenginleştirilmiş ürünleriyle gelecek nesillerin sağlıklı ve sürdürülebilir gıdalarla beslenmesi yönünde çalışıyor. Bu hedef doğrultusunda günümüz ve gelecek nesiller için sağlıklı, güvenilir ve sürdürülebilir gıda sistemleri değişim ve dönüşümünü hızlandırmak için çalışan Sürdürülebilir Gıda Platformu’nda görev alıyor. Muratbey; Sürdürülebilir Gıda Platformu Sorumlu Tüketim ve Sağlıklı Beslenme Grubu Eş Başkanı olarak başta gıda güvenliği ve gıdaların doğru saklanması konuları olmak üzere tüketicinin bilinçlendirilmesi yönünde çalışmalarını yürütüyor.  

Güvenli Adımlarla Gıdaların Saklanma Koşulları Nasıl Olmalı?

Gıdaların bozulmaması için doğru bir şekilde saklanması büyük önem arz ediyor. Özellikle uygun olmayan pişirme ve saklama koşulları enfeksiyon riski, akut bağırsak enfeksiyonu gibi riskli sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Sağlığı riske atmadan güvenli ve basit kurallar ile gıdaları korumak mümkün. Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, “Gıdaları taze ve güvenilir bir şekilde korumak için dikkat edilmesi gereken bazı kuralları vardır. Buzdolabında tutulan yiyecek ve içeceklerde de özenli olunması gerekir. Bütün gıdalar buzdolabında saklanmamalıdır. Örneğin, kuru gıdalar, konserveler; güneş ışığı görmeyen, nemli olmayan serin ve kuru yerlerde muhafaza edilmelidir. Üzerinde toprak kalıntısı bulunan yeşil sebzeler, buzdolaplarına birçok zararlı bakteriyi de beraberinde taşır. Bu nedenle sebzelerin yıkanıp doğranarak saklama kaplarına alınması ve kısa sürede tüketmek koşuluyla korunması daha uygun olacaktır” diye konuştu. 

Peynir alışverişin sonuna doğru alınmalı

Hastalık yapıcı mikroorganizmaların kolayca üreyebildiği süt, peynir, dondurma, yumurta, et, tavuk, balık gibi besinlerin saklanmasında dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Ürünler buzdolabına açık bir şekilde konulmamalıdır. Peynirin marketlerde mutlaka buzdolabında ya da soğutucuda olması, buzdolabı sıcaklığının +2 ile +4 derece arasında olduğunun kontrol edilmesi, soğutucu dışında sergilenen ürünlerin alınmaması, peynirin alışverişin sonuna doğru alınması, soğuk zincirin kırılmaması, mümkünse ambalajı açıldıktan sonra birkaç gün içerisinde tüketilecek miktarda alınması önemlidir” dedi. 

Peynir kendi ambalajında korunmalı

Peynirin açıldıktan sonra kendi ambalajında sıkı kapalı bir şekilde korunması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Sofrada, tezgâhta bekletilmiş peynir, ambalajı içindeki buzdolabındaki peynirin içine tekrar katılmamalıdır. Ayrı bir kap ile saklanmalıdır. Eğer peynir ambalajından çıkarıldıysa cam saklama kaplarında kapalı bir şekilde korunmalıdır. Peynirler, buzdolabında mutlaka kahvaltılık bölümü olan kapaklı kısımlara yerleştirilmelidir. Kapalı kapta ve salamura suyu içinde satılan Sürmeli, Burgu, Topi, Misto gibi peynirlerin kendi salamura suyunun içinde tutulması, suyu azaldığında içme suyu eklenerek peynirin havayla temasının kesilmesi gerekir. Sert ve yarı sert peynirleri ise, kesilen yerlerine zeytinyağı sürüp streçle sararak hava ile temasını kesip daha fazla koruma sağlayabilirsiniz. Sürmeli ve krem peynirler ise kaplarından bir öğünde yenilecek porsiyonlar olarak çıkarılıp servis edilmeli ve tüm paket sofraya konmamalıdır. Çünkü oda sıcaklığı peynir için uygun değildir. Peynir buzdolabı ısısında korunmalıdır. Yani +2 ile +4 derecede korunmalıdır. Oysa normal oda sıcaklığı  +20 ile +22 derece civarındadır. ” şeklinde konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediyesi Gönüllü Halk Korosu'ndan Başkan Topaloğlu'na teşekkür ziyareti

Kemer Belediyesi Gönüllü Halk Korosu üyeleri, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’na desteklerinden dolayı nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette, Kemer Belediye Başkan Vekili Hasan Ali Acar ile koro şefi Furkan Üstündağ da hazır bulundu.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye Başkanı Topaloğlu, Şef Furkan Üstündağ ile Kemer’de sanatsal faaliyetlerin arttığına işaret ederek, Kemer’in eksiklerinden olan sanatsal faaliyetleri gidermeye başladıklarını söyledi.

Başkan Topaloğlu, sanata ve sanatçıya önem veren bir belediye olduklarına vurgu yaparak, “Ziyaretinizle bizi mutlu ettiniz. Kemer’de birlik içerisinde bir şeyler yapılabileceğini herkese gösterdiniz. Kemer’de sanatsal faaliyetler eksikti. Bu eksikliği Kemer Belediyesi Gençlik Orkestrası olarak çocuklarda, Kemer Belediyesi Gönüllü Halk Korosu olarak da yetişkinlerde Furkan Üstündağ hocayla giderdik. Önceden kimsenin elinde müzik aleti yoktu. Şimdi hemen hemen her çocukta ve yetişkinde var. Belediye olarak tüm bunlara destek olduk ve devam ediyoruz. Sosyal faaliyetlerde Kemer olarak zayıfız. Bu boşluğu sizler dolduruyorsunuz. Kemer’de güzel şeyler oluyor ve inşallah halka açık konserlerde yaparız. Üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Hepinize Kemer’e kattığınız değer için teşekkür ederim.” dedi.  

Sanatsal faaliyetlerin dışında eğitime de büyük önem verdiklerinin altını çizen Başkan Topaloğlu, şunları kaydetti:

“Ana sınıfından 8’nci sınıfa kadar 6 bin 500 öğrencinin kırtasiye malzemelerini ücretsiz olarak karşılıyoruz. Gelecek seneki eğitim ve öğretim yılının kırtasiye malzemelerini de hazırladık. 1250 lise öğrencisini C plakalı araçlarla ücretsiz olarak taşıyoruz. Ahmet Erkal Destek Eğitim Kursu’nda 300 öğrenciye ücretsiz olarak üniversiteye hazırlık kursu imkanı sağlıyoruz. 935 öğrencimize ayda 700 liralık burs imkanı sağlıyoruz. Bu gelecek sene 1000 lira olacak. Kuzdere Mahallesi’nde 300 kapasiteli yurt yapıyoruz. Birlik olursak her şeyin üstesinden gelebiliriz.”

Kemer Belediyesi Gönüllü Halk Korosu üyeleri ise geçen ay Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nda “Bahar Konseri”nin yapılmasından dolayı teşekkür ederek, Başkan Topaloğlu’na çiçek ve plaket verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pera Müzesi ve Meditopia sanatseverleri meditatif bir yolculuğa çıkarıyor

Pera Müzesi, Meditopia iş birliğiyle hazırlanan İstanbul Panoraması’na Farkındalıkla Bakış videosu ile benzersiz bir dijital deneyim sunuyor. Müzenin YouTube kanalından izlenebilen video, sanatseverleri Antoine de Favray’nin 18. yüzyılda tuvale resmettiği “İstanbul Panoraması”nın içinde üç boyutlu bir gezintiye çıkarırken, sanatı bilinçli farkındalık ile buluşturuyor. 

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi koleksiyonlarındaki eserleri yeni teknolojilerle harmanlayan projelere bir yenisini ekledi. Meditopia iş birliğiyle hazırlanan İstanbul Panoraması’na Farkındalıkla Bakış adlı video, ilhamını Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar sergisindeki panoramik bir eserden alıyor. 

İstanbul’a bir de farkındalıkla bakın 
Antoine de Favray’nin 1770-1773 yılları arasında tuval üzerine yağlıboya ile resmettiği “İstanbul Panoraması tablosunu farkındalıkla deneyimlemeye alan açan video, sanatın ve zihinsel deneyimin gücünü bir araya getiriyor. Tuvalden dijital platforma taşınan, eşsiz detaylarla dolu bu sanat eserinin içinde meditasyon müzikleri eşliğinde keyifli bir gezintiye çıkan sanatseverler, 18. yüzyıl İstanbul’una ait ayrıntıları incelerken içlerinde uyanan duyguları da keşfetme fırsatı buluyor. 

Ekranlarından yüzyıllar öncesinin İstanbul manzarasına üç boyutlu bakarken ses ve meditatif müzik eşliğinde zihinsel bir yolculuğa çıkmak isteyenler, İstanbul Panoraması’na Farkındalıkla Bakış videosunu Pera Müzesi YouTube kanalından ücretsiz izleyebilir. 

18. yüzyıl sanat ortamının resmi
Fransız asıllı sanatçı Antoine de Favray’nin İstanbul’da yaptığı resimler arasında panoromik İstanbul manzaraları önemli bir yere sahip. Tüm detayların son derece titizlikle işlendiği bu manzaralar, önemli bir belge niteliği taşıyor. Favray’nin, manzara eserlerini dönemin diğer Batılı sanatçılarının çoğunlukla yaptığı gibi Pera’daki elçiliklerden, özellikle de İstanbul’dayken bir süre yaşadığı Rus Sarayı’ndan bakarak resmettiği biliniyor. Sanatçının 1770-1773 yılları arasında resmettiği “İstanbul Panoraması”, 18. yüzyılın ikinci yarısındaki İstanbul sanat ortamına ışık tutuyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden 'Sınırların Ötesinde Futbol' maçı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü, 7 ülkede 8 kurumun işbirliğinde yürüttüğü ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen SİNAFE projesi kapsamında“Sınırların Ötesinde Futbol” sloganıyla bir futbol maçı düzenledi. Türkiye Afrika Topluluğu Derneği ortaklığı ile gerçekleşen futbol maçında BİLGİ akademisyenleri, uluslararası katılımcılar, Efendi Lig futbolcuları ve göçmen sporcular yer aldı

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü, 7 ülkede 8 kurumun işbirliğinde yürütülen ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen SİNAFE (Avrupa’da Afrikalı Futbolcuların Sosyal İçerilmesi) projesi kapsamında “Sınırları Aşmak: Göç ve Spor” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansın ardından Türkiye Afrika Topluluğu Derneği ortaklığında “Sınırların Ötesinde Futbol” sloganıyla bir futbol maçı yapıldı. BİLGİ akademisyenleri, uluslararası katılımcılar, Efendi Lig futbolcuları ve göçmen sporculardan oluşan takımlar İBB Beyoğlu Stadı’nda karşı karşıya geldi.

Mavi takımda yer alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Tunç, “Sınırları Aşmak: Göç ve Spor konferansı sona erdi, şimdi işin eğlenceli kısmındayız. Burada sporun gücüne şahitlik etmek üzere bulunuyoruz. Futbolun sınırları, etnik kökenleri, cinsiyetleri ve tüm farklılıkları nasıl aştığını izleyeceğiz” dedi.

Yeşil ve mavi takımın karşı karşıya geldiği maçı 5-2 skorla mavi takım kazandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

realme C55 ile Siz de Şampiyon Olun

realme, C serisinin yeni ürünü C55’i piyasaya sürdü. Adını İngilizcedeki Champion (Şampiyon) kelimesinden alan C serisinin son ürünü C55 kendi segmentinde yeni bir standart oluşturacak. Doğanın renklerinden ilham alınarak tasarlanan realme C55, birçok yeni özelliği ve benzersiz performansıyla olağanüstü bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

realme Türkiye Ülke Direktörü Weijian Zhou, “realme olarak en son teknolojiler ile akıllı telefon ve AIoT pazarında fark yaratan ürünler tasarlıyoruz. Ana odağımız benzersiz ve eksiksiz bir kullanıcı deneyimi sunmak. Bu hedefimizin son örneği ise C55 oldu. C55 ile kullanıcılarımız yaratıcılıklarını rahatlıkla ortaya çıkarabilecek ve sorunsuz bir dijital deneyimin keyfine varacak” dedi.

C55, realme’nin kamera, depolama, şarj ve tasarım alanlarında segment lideri özelliklere sahip ürünler sunmak için C serisinde stratejik hamleler yapma hedefine uygun olarak tasarlandı. 

Benzersiz Ekran Deneyimi için “Mini Kapsül” 

C55’in öne çıkan özelliklerinden biri ekrana sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan ve delikli kamera oyuğunun etrafını sararak çığır açan “Mini Kapsül”. Bu yenilikçi teknoloji, sürükleyici görüntüleme deneyimini geliştirerek kullanıcılara daha büyüleyici bir görsel yolculuk sunuyor.

Eşsiz Depolama ve Kusursuz Performans

16 GB’a varan dinamik RAM ve 256 GB ROM ile realme C55, kendi segmentinde mevcut olan en büyük depolama kapasitesine sahip. Bu, daha sorunsuz ve uzun süreli bir deneyim sağlayarak kullanıcıların kolaylıkla çoklu görev yapmalarına, değerli anılarını saklamalarına ve geniş bir içerik kitaplığının keyfini çıkarmalarına olanak tanıyor.

Işık Hızında Şarj ve Uzatılmış Pil Ömrü

realme C55, kendi segmentindeki en hızlı 33W SUPERVOOC şarjı sunarak pil performansını bir üst seviyeye taşıyor. 63 dakikada %100 şarj edilebilen telefon bu özelliği ile segmentinin en hızlısı. 

Segmentteki Tek 64MP Kamera

realme C55, akıllı telefon fotoğrafçılığı için yeni bir standart belirleyerek segmentindeki tek 64MP kameraya sahip telefon oldu. Dikkat çekici 0.7μm büyük piksel boyutuna ve realme GT Master Edition’da kullanılan sensörle aynı olan 1/2″ optik formata sahip sensörle C55 her çekimde olağanüstü netlik ve canlılık sağlıyor. Ayrıca, daha iyi bir kamera deneyimi için yenilikçi görüntü modları ve filtreleri ile C55 çözünürlüğünü ve netliğini büyük ölçüde artırır. En önemli çekimlerinize ek doku ve derinlik getirerek az ışıkta bile ayrıntıları korur.

Doğadan İlham Alan Tasarım

Doğal elementlerinin güzelliğinden ilham alan realme C55, zarif tasarımını ve iki büyüleyici renk seçeneğini, Gün Işığı ve Gece Bulutu, kullanıcıların beğenisine sunuyor. Yağmur çizgilerine benzeyen 500.000 ışık parçacığı, göz kamaştırıcı renklerle birleşerek kullanıcılara neredeyse güneş banyosu yaptırıyor. 

Segmentindeki En İnce Telefon

C55, sadece 7,89 mm’lik dikkat çekici derecede ince bir profili ile segmentindeki en ince akıllı telefon olma özelliği taşıyor. 

 MediaTek Helio G88 Yonga seti

Gelişmiş özelliklerle dolu olan realme C55, akıllı telefonlar için tasarlanmış güçlü ve verimli bir mobil işlemci MediaTek Helio G88 yonga seti ile gelişmiş bir kullanıcı deneyimi ve etkileyici bir performans sunuyor.

Oyun Meraklıları için İlkler

C55, oyun meraklıları için de birçok ilke imza atıyor.

Dünyadaki ilk X7 Ekran Yonga Seti, ilk real hidden HyperTouch Virtual Triggers, ilk Super Dörtlü N28 Aktif Anten Değiştirme ve GT Mode 3.0 C55’de bir araya geliyor.

 

6GB RAM/128GB ROM ve 8GB RAM/256GB ROM seçenekleriyle sunulan C55, 6 Haziran 2023 tarihi itibariyle Türkiye’deki tüm satış noktalarında olacak.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Papara, üç farklı paketle Konut Sigortası sunuyor

Geçtiğimiz yıl sigorta aracılığı alanında bir şirket kurarak kullanıcılarına sigorta ürünleri sunmaya başlayan finansal teknoloji şirketi Papara, Konut Sigortası ürününü duyurdu.

2016’dan bu yana hızlı, kolay, hesaplı ve keyifli finansal ürün ve hizmetler geliştiren ve geçtiğimiz yıl sigorta aracılığı alanında bir şirket kurarak yenilikçi ve geleneksel sigorta ürünlerini kullanıcılarına daha iyi deneyimlerle sunmaya başlayan Papara, yeni ürünü Konut Sigortası’nı duyurdu. Böylece kullanıcıların Papara’dan kolayca satın alabileceği sigorta ürünlerine Cep Telefonu, Evcil Hayvan ve Seyahat Sağlık sigortalarından sonra Konut Sigortası da eklendi. 

 

Yangın, su baskını, sel, hırsızlık gibi riskleri kapsıyor

Papara’nın her bütçe için, hesaplı fiyatlarla sunduğu Konut Sigortası ürünü, üç farklı paket içeriyor. Paket kapsamları birbirleriyle büyük ölçüde örtüşse de teminat tutarları açısından farklılaşıyor. Mini, Standart ve Plus olarak adlandırılan paketlerin her biri yangın, su baskını, sel, fırtına, hırsızlık, hava ve kara taşıt çarpması gibi kapsamları içerirken, Standart ve Plus Paket’te bu teminatlara ek olarak cam kırılması, kapkaç, ferdi kaza, 3. şahıs maddi bedeni kapsamları ekleniyor. Ayrıca paket teminat tutarları da artıyor. Hem ev sahipleri hem de kiracılar, Papara’dan Konut Sigortası satın alabiliyor. 

 

Kombi veya klima bakımı ile %5 anında nakit hediye

Papara’dan Konut Sigortası satın alan kullanıcılar, yılda bir defaya mahsus olmak üzere kombi veya klima bakımı hizmetinden yararlanabiliyor. Ayrıca Papara’nın harcadıkça anında nakit kazandıran programı Cashback ile %5 anında nakit kazanıyor. Kullanıcılar, e-Devlet Kapısı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nden alabilecekleri NVİ Adres No ile ikamet ettikleri adres için birkaç adımda tüm teklifleri görüntüleyebiliyor ve kendilerine uygun teklifi seçerek işlemlerini tamamlayabiliyor. Kullanıcılar Papara hesaplarındaki tutarla ödeme yapabildiği gibi, kredi kartıyla ödeme yaparak 12 aya varan taksit seçeneğinden yararlanabiliyor. 

 

Bir yıl içinde üçüncü sigorta ürünü

Papara, sigorta aracılığı alanındaki ilk ürünü olan Cep Telefonu Sigortası’nı Eylül 2022’de duyurmuştu. Evcil Hayvan Sigortası ürününü Ocak 2023’te kullanıcılarıyla buluşturan finansal teknoloji şirketi, bahar ve yaz dönemlerinin gelişiyle duyulan ihtiyaç artan Seyahat Sağlık Sigortası’nı da nisan ayının başında tanıttı. Konut Sigortası, Papara’nın 2023 içinde duyurduğu üçüncü sigorta ürünü oldu. Şirket ilerleyen dönemde sağlık danışmanlığı sigortası, ferdi kaza sigortası, tamamlayıcı sağlık sigortası gibi ürünleri yenilikçi bir yaklaşımla sunmaya hazırlanıyor.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı