Aylık arşivler: Haziran 2023

Philips'te Üst Düzey Atama

Hatice Vanlıoğlu, Philips Kişisel Sağlık Gelişmekte Olan Pazarlar Kadın Bakım İş Birimi Lideri görevine atandı.

2014 yılından bu yana Philips Kişisel Sağlık İş Biriminde farklı pozisyonlarda görev alan ve son olarak Philips Kişisel Sağlık Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörlüğü rolünü üstlenen Hatice Vanlıoğlu, Haziran 2023 tarihi itibarıyla Philips Kişisel Sağlık Gelişmekte Olan Pazarlar Kadın Bakım İş Birimi Lideri olarak görevine devam edecek. 

Hatice Vanlıoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2000 yılında Dandy Sakız bünyesinde First Yetişkin Sakızları Marka Müdürü Asistanlığı görevini üstlenerek profesyonel çalışma hayatına başladı. 2002 senesinde Türk Henkel’e katılan Vanlıoğlu, çeşitli yöneticilik pozisyonlarının ardından Kozmetik İş Birimi Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

2014 yılında Kişisel Bakım ve Anne-Bebek Grubu kategorilerinden sorumlu Kıdemli Pazarlama Müdürü olarak Philips’e katılan Hatice Vanlıoğlu, bu süreçte markanın Kişisel Sağlık İş Biriminin Türkiye pazarında sağlam ve sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmasında önemli bir rol oynadı. Görev süresince, Elektrikli Epilasyon Ürünleri pazarında büyük bir yenilik olan ışık atımlı tüy alma teknolojisi IPL kategorisinin Türkiye lansmanını gerçekleştirirken; erkek bakım kategorisinde yer alan OneBlade ürününün lansman stratejisini hazırladı. Vanlıoğlu, Philips Kişisel Sağlık ürünlerinin e-ticaret lansmanına liderlik etti.

Hatice Vanlıoğlu, 2015 yılında Anne-Bebek sağlığı kategorisinde hayata geçirilen ‘Philips Avent Süt Saatim’ projesi ile markanın 2018 Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde ‘Kadının Güçlendirilmesi’ kategorisinde ‘Sürdürülebilirlik Akademisi Ödülü’ ve 2022 Farkındalık Ödülleri’nde ‘Kadın İstihdamı ve İşte Fırsat Eşitliği’ kategorisinde ‘Kadın Dostu Marka Ödülü’ kazanmasında önemli bir rol üstlendi. Pek çok Sivil Toplum Kuruluşu’nda kadın iş gücünü desteklemek amaçlı gönüllü projeler de yapmakta olan Vanlıoğlu, Arya Kadın Yatırım Platformu’nda da görev almaktadır.

Nisan 2022’den itibaren yürüttüğü Philips Kişisel Sağlık Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörlüğü görevinde çok sayıda stratejik projeye liderlik eden Hatice Vanlıoğlu, Haziran 2023 itibarıyla, Philips Kişisel Sağlık Gelişmekte Olan Pazarlar Kadın Bakım İş Birimi Lideri olarak görevine devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Equinix, Kuantumun Etkin Olduğu Bir Gelecek İnşa Ediyor

Oxford Quantum Circuits, dünyanın dört bir yanındaki şirketlerin çığır açan kuantum teknolojisini deneyimlemelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak için Equinix ile iş birliği yapıyor.

Önde gelen küresel bir “Servis Olarak Kuantum Bilişim” (QCaaS) şirketi olan Oxford Quantum Circuits (OQC) ve dünyanın dijital altyapı şirketi Equinix (Nasdaq: EQIX); OQC’nin, Equinix’e ait olan TY11 Tokyo International Business Exchange™ (IBX®) veri merkezi aracılığıyla dünya çapındaki işletmeler için ticari olarak kullanılabilen en güçlü kuantum bilgisayarlardan birini yapmayı hedeflediğini duyurdu. 

OQC, kuantum donanımını TY11’e kurarak QCaaS sistemini, 2023’ün sonlarında Equinix’in küresel platformunda yer alan dünyanın dört bir yanındaki işletme ve kuruluşların kullanımına sunmak için Equinix’in talebe bağlı ara bağlantı çözümü Equinix Fabric®’ten yararlanmayı planlıyor.

Equinix Fabric’e bağlandıktan sonra işletmelerin, sanki şirket içindeymiş gibi kuantum bilişime erişim kolaylığından yararlanacağı belirtiliyor. Bu da işletmelerin daha fazla güvenlik ve kolaylıkla kendi dijital altyapıları içinde QCaaS’a doğrudan bağlanarak çığır açan teknolojiyi deneyebilecekleri anlamına geliyor.

İlaç keşfi ve geliştirmeden risk yönetimine, bankacılığa ve ileri imalata kadar çok çeşitli sektörleri destekleyecek teknoloji seti ile kuruluşlardan artan bir talep gelmesi bekleniyor.

Bağlantı fırsatlarını genişletmek isteyen OQC gibi müşteriler için Equinix Fabric’in faydalarını ve önemini vurgulayan Equinix Türkiye Genel Müdürü Aslıhan Güreşcier, “Kuantum bilişim, işlem hızı ve gücünde dönüşümsel bir devrim gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Gelişmiş siber güvenlik ve daha hızlı ilaç keşfinden iklim modellemeye ve bilgi işlemden kaynaklanan ısı emisyonlarını yok etmeye kadar her konuda büyük fırsatlar yaratıyor. Kuantum bilişim, özellikle müşterilerimiz daha yenilikçi çözümler ararken, işletmelerin hem şu anda karşılaştıkları hem de gelecekte karşılaşabilecekleri sorunları çözme yöntemlerini dönüştürme potansiyeline sahip. Dünyanın dijital altyapı şirketi olarak, bu öncü teknolojiye dünya çapında binlerce işletmeye daha kolay, güvenli ve yüksek bant genişliğine sahip bir şekilde erişim sağlamaktan gurur duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

OQC CEO’su Dr. Ilana Wisby ise yapılan iş birliği hakkındaki görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Dünya, kuantum bilişimin hayatımızı değiştirebilecek kadar olgunlaşmasını bekliyor. Equinix’in birinci sınıf TY11 veri merkezine kuantum bilişimi kurmak, bizi bu gerçeğe bir adım daha yaklaştırıyor. Kuantum bilişim, teknoloji ve süreç açısından büyük bir değişimi temsil ediyor. Geleneksel klasik bilgisayarların aksine, kuantum bilgisayarlar çok büyük miktarda veriyi inanılmaz hızlarda işleyebiliyor. Dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin kuantum becerilerini ve yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak için Equinix ile çalışmaktan heyecan duyuyoruz. Gelecek burada ve biz kuantum bilişim çağının hızını belirliyoruz.”

“Avrupa: Dijital Altyapının Geleceği” alanında çalışan IDC Kıdemli Araştırma Direktörü Andrew Buss ise IDC’deki son araştırmalara dikkat çekiyor: “Veri odaklı işletmeler için farklılaşma ve rekabetçi kalabilme yeteneği, her zamankinden daha karmaşık senaryolar hakkında ve daha dar zaman aralıklarında anlamlı içgörüler sunmaya bağlıdır. Bu durum, işletmeleri temel veriden içgörü işlevlerinde devrim yaratma potansiyeline sahip kuantum bilişim gibi en gelişmiş teknolojilere yatırım yapmaya itiyor. IDC, 2026 yılına kadar şirketlerin %95’inin farklılaştırılmış iş sonuçları elde etmek için karmaşık veri kümelerinden daha hızlı içgörü sağlayan bilgi işlem teknolojilerine yatırım yapacağını tahmin ediyor.1 Kuantum bilişimin küresel olarak birbirine bağlı bir dijital altyapı üzerinde “servis olarak” kullanılabilir hale getirilmesi, maliyet, beceriler ve entegrasyonun karmaşıklığı gibi deneme ve benimseme önündeki engelleri önemli ölçüde azaltarak kuantum teknolojisini test etmek ve kullanmak isteyen birçok kuruluşa daha açacaktır.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Migros ve Kagider'den Hatay'daki Kadın Çiftçilere Destek Eli

Migros ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) deprem bölgesinde tarım ve hayvancılıkla uğraşan kadınların ihtiyaç ve beklentilerini anlamak üzere önemli bir çalıştay gerçekleştirdi. Kadın üretici ve çiftçilerle gerçekleştirilen çalıştayın değerlendirme raporu, araştırma şirketi IPSOS tarafından hazırlandı. Rapor, bölgede tarımın yeniden canlandırılması için kısa ve orta vadeli beklentileri ortaya koyarken, depremin ardından oluşan yeni sorunları da açığa çıkardı. 

Çalıştay toplantısını düzenleyen Migros, çiftçinin omzundaki yükünü azaltmak, işçi ve kalifiye insan kaynağını arttırmak üzere verdiği destekleri aktarırken, KAGİDER ile birlikte sorunların çözüm yolları masaya yatırıldı.  

Tarım sektöründeki kadın üreticilerin desteklenmesi amacıyla kapsamlı çalışmalar yürüten Migros, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğinde deprem bölgesinde farklı büyüklüklerde girişimi olan kadın üretici ve çiftçilerle bir çalıştay gerçekleştirdi. Çalıştay raporunu araştırma şirketi IPSOS hazırladı. Çalıştayda üretici ve çiftçiler, depremin işleri üzerindeki etkilerini, bu süreçteki ihtiyaçlarını ve iş hayatlarını destekleyebilecek kısa ve orta vadeli beklentilerini aktardı. Olası çözüm yollarının masaya yatırıldığı çalıştaya, pamuk, mısır, buğday, yaş meyve, nektarin, kayısı, erik, narenciye ve sebzenin yanı sıra zeytin ve zeytinyağı üretimi yapan girişimciler ile süt ve süt ürünleri üreticileri katıldı. 

Bölge halkı büyük fedakarlıkla işlerinin başında 

Çalıştay raporuna göre, bölgede tarımın yeniden canlandırılması için yeni neslin çiftçiliğe kazandırılması gerekliliği ve markalaşmanın önemi ortaya konurken, depremin ardından işçi eksiği, üretim sahalarının ve depoların kaybı, araç ve ekipmanların hasar görmesi, hayvanların telef olması, potansiyel müşterilerin göçü gibi yeni sorunların da eklendiği görüldü.  Bu sorunların üretimi durma noktasına getirdiği, buna rağmen bölge halkının büyük fedakarlıklarla işlerinin başında olmaya, tarlalarını sürmeye devam ettikleri belirtildi.  

Ekmel Nuri Baydur: “Türkiye’nin sürdürülebilir tarımına kol kanat germeyi görevimiz olarak kabul ediyoruz”

Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Üyesi Ekmel Nuri Baydur, “Deprem bölgesindeki üreticiler için ilk aşamada üzerimize düşen en önemli görev, bin bir emekle üretilen ürünlerin toplanmasını ve raflara çıkabilmesini sağlamak. Ve bu yolla bölgedeki üreticiye ivedilikle gelir yaratabilmek. Bölgeden alım seferberliğini ilk başlatan şirket olduk. Alımları hızlıca yerinde tespit etmek ve süreçleri yürütmek üzere ekiplerimizle bölgede üs kurduk. Hatay limonu ile başladığımız alımlar, farklı ürünlerle bugüne kadar 600 tona yaklaştı. Meyve, sebze ve bakliyat alımlarının yanı sıra deniz ve kültür balığında da bölgeye öncelik verdik. Bugüne kadar 100 tona yakın balık alımı gerçekleştirdik. Uzun vadede de ilk elden alımlarla bölgenin toparlanmasına katkıda bulunacağız. Aldığımız ürünleri, Migros mağazalarımızın yanı sıra Macrocenter mağazalarımızda özel bir köşe hazırlayarak müşterilerimize sunacağız. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz çalıştayın çıktıları konusunda da KAGİDER’le birlikte ilerleyeceğiz. Türkiye’nin sürdürülebilir tarımına kol kanat germek görevimiz. Bu kapsamda bölgeye yönelik çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” dedi. 

Emine Erdem: “Şimdi el birliğiyle tarımı ve bu sektörde bölgedeki kadın girişimcileri destekleme zamanı.”

KAGİDER Başkanı Emine Erdem yaptığı açıklamada şunları söyledi: “6 Şubat’ta yitirdiğimiz on binlerce can, yıkılan kentler, ilçeler, ağır darbe alan işletmeler o bölgede hayatı durma noktasına getirdiği gibi ülke olarak hepimiz derin yaralar aldık. Depremin olumsuz etkilediği sektörler arasında tarım sektörü de yer alıyor. Bölgede ekonominin yeniden canlandırılmasının anahtarlarından biri de tarımın yeniden ayağa kaldırılması olacak. Bunun için bu sektörün bel kemiğini oluşturan kadınların ihtiyaçlarının belirlenmesi ve desteklenmesi büyük önem taşıyor. Migros’la gerçekleştirdiğimiz çalıştayda tarım sektöründeki kadınları dinledik, depremin işleri üzerindeki etkilerini, bu süreçteki ihtiyaçlarını ve iş hayatlarını destekleyebilecek kısa ve orta vadeli beklentilerini anlamaya çalıştık. Şimdi el birliğiyle tarımı ve bu sektörde bölgedeki kadın girişimcileri destekleme zamanı. Türkiye gücünü birleştirir, doğru strateji ve politikaları uygularsa ülkemiz tarımda dünyada hak ettiği yeri alacaktır.

KAGİDER Başkan Yardımcısı Berrin Kuleli açıklamasında şunları söyledi: “Tarım, deprem bölgesi için lokomotif işlevi gören bir sektör. Kadın çiftçiler depremden önce de başta gelir-gider uçurumu olmak üzere birçok sorunla boğuşuyorlardı. Şimdi daha da zor şartlarda işlerini ayakta tutma mücadelesinin içindeler. Biz bu çalıştayda, deprem bölgesinde yeniden toparlanma için ciddi bir potansiyel olduğunu ve girişimcilerin işlerini sürdürmek, üretmeye devam etmek istediklerini, bu konuda kararlı olduklarını gördük. Dolayısıyla verilecek her destek bu potansiyelin hayata geçmesine güçlü bir katkı olacak.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Allianz Türkiye, çevre ve iklim değişikliği hizmetleriyle yeşil dönüşüm yolculuğunda işletmelerin yanında

Sigorta sektörünün öncüsü olarak sürdürülebilirlik alanında edindiği tecrübeyi ve risk yönetimi alanındaki uzmanlığını, yeşil dönüşüm yolculuğundaki işletmelerle paylaşmayı hedefleyen Allianz Türkiye, çevre ve iklim değişikliği hizmetleri vermeye başlıyor.

Sürdürülebilir değer yaratma misyonuyla 2016 yılında çıktığı iyilik yolculuğunu, tüm iş süreçlerine entegre etmenin ötesine taşıyarak ekosisteminin dönüşümüne katkı sunmaya başlayan Allianz Türkiye, çevre ve iklim değişikliği alanında vermeye başladığı hizmetleriyle sektörde bir ilke imza atıyor. Sigorta sektörünün öncüsü olarak sürdürülebilirlik alanında edindiği tecrübeyi ve risk yönetimi alanındaki uzmanlığını, yeşil dönüşüm yolculuğundaki işletmelerle paylaşmayı hedefleyen Allianz Türkiye, 2019 yılında kurulan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test & Eğitim Merkezi bünyesinde çevre ve iklim değişikliği hizmetleri vermeye başlıyor.

Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat kapsamında alınan kararlar, Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin de aksiyon almasını gerekli kılıyor. 2026 yılında başlayacak yasal yaptırımlar öncesinde işletmelerin üç yıllık geçiş sürecinde başta karbon ayak izlerinin hesaplanması ve raporlanması olmak üzere çevre konusunda birçok aksiyon alması gerekiyor. Allianz Türkiye, başta KOBİ’ler olmak üzere bu geçiş sürecinde işletmelerin farkındalıklarını artırmak ve risklerini bertaraf etmek için onlarla birlikte yürümeye başlıyor. 

Allianz Türkiye’nin çevre ve iklim değişikliği hizmetleri iklim değişikliğine sebep olan sera gazı emisyonlarının hesaplanması ve azaltılması, iklim değişikliğinin etkilerinin belirlenmesi ve bu kapsamda ortaya çıkan risklerin yönetilmesi gibi alanlara odaklanacak. Bununla birlikte iklim değişikliği ve AB Yeşil Mutabakat kapsamında bilgilendirme eğitimleri, acente ve brokerler için atölyeler, genel katılıma açık ya da firmalara özel eğitimler de sunulacak. 

“Tecrübemizi, bizimle aynı hedef için yürüyen şirketlerle paylaşmaya hazırız”

Konuyla ilgili açıklama yapan Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Allianz Türkiye olarak sürdürülebilirliği 2016 yılından bu yana bu işe özel bir ekip, karar alma seviyesinde bir komite ve çalışma gruplarıyla yapısal olarak yönetiyoruz. İyi bir çevre için iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve düşük karbon ekonomisini destekliyor; toplumun iyiliği için gelecek nesillere yatırım yapmaya devam ediyoruz. Daha iyi bir kurum olmak için iş stratejisiyle birlikte iş etiğini, şeffaf ve çevik yönetişimi, sürdürülebilir çözümleri, ESG entegrasyonunu ve risk yönetimini odağımıza alıyoruz. Bir organizasyon olarak kendimizi dönüştürerek sektörümüze öncülük etmekten öteye geçmeyi, finansal bir kuruluş olarak içinde bulunduğumuz ekosistemin de dönüşümüne katkı sağlamayı hedefliyoruz. Hem kendimiz hem de iş ortaklarımız için iklim değişikliğinin yarattığı riskleri yönetiyor, düşük karbon ekonomisine hizmet eden iş modellerini destekliyor ve kömür işlerini sigortalamıyoruz. Müşterilerimize sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunmaya odaklanırken, bu kapsamda işletmelere çevre ve iklim değişikliği hizmetleri vermeye başlıyoruz” dedi.

Özellikle AB’ye üye ülkelere ihracat yapan firmaların hazırlık yapmamaları durumunda süreç sonunda karşı karşıya kalacakları düzenlemeler ve karbon vergileri ile ciddi mali yükler altında kalabileceklerini belirten Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem özel sektör hem de devlet tarafından bu kapsamdaki çalışmalar hızlandı. Bu noktada işletmelerin geleceğe ne kadar hazır oldukları, iklim değişikliği nedeniyle karşı karşıya kaldıkları fiziksel risklerin neler olduğunu değerlendirmeleri ve yeşil dönüşüm sürecinde risklerini fırsata çevirmeleri son derece önemli. Allianz Türkiye olarak yaşanabilir bir geleceği birlikte inşa etmek adına çıktığımız bu yolda, başarıya hep birlikte ulaşmayı amaçlıyoruz. Sigorta sektörünün öncüsü olarak bu yolda edindiğimiz tecrübemizi ve risk yönetimi alanındaki uzmanlığımızı, çevre ve iklim değişikliği hizmetlerimizle aynı hedef için yürüyen şirketlerle paylaşmaya hazırız.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zorlu PSM Haziran Ayında Tiyatro Tutkunları İçin Dopdolu Bir Program Sunuyor!

Zorlu PSM haziran ayında tiyatro tutkunlarına dopdolu bir program sunuyor. Sahnelenecek oyunlar arasında, sezon boyunca büyük ilgi gören “Sidikli Kasabası”, Anadolu’nun gerçeklerini yansıtan etkileyici oyun “Canavar”, Henrik Ibsen’ın 1879 yılında kaleme aldığı ünlü oyun Nora: Bir Bebek Evi’nin devamı olarak yazılan ‘’Nora 2’’ ve Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, Kayhan Berkin’in yönettiği, Rıza Kocaoğlu’nun muhteşem performansıyla dikkat çeken PSM prodüksiyonu “Kibritin Ucunda” yer alıyor. Ayrıca, Haluk Bilginer’in başrolünü üstlendiği “Kundakçı” ve Milli Mücadele günlerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan muhteşem bir zaman yolculuğuna çıkaran “1923’’ müzikal de haziran ayında Zorlu PSM’de sahnelenecek. 

 

SİDİKLİ KASABASI MÜZİKALİ // 6-10 HAZİRAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20.30

Tony Ödüllü Broadway müzikali “Sidikli Kasabası Müzikali” 27 kişilik kadrosuyla sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde. Greg Kotis ve Mark Hollman’ın kaleme aldığı müzikali Kayhan Berkin yönetiyor. Settar Tanrıöğen ve Füsun Demirel gibi isimleri bir araya getiren müzikalde aynı zamanda İstanbul Devlet Opera ve Balesi Şefi Murat Kodallı önderliğinde canlı orkestra da yer almakta. 

 

Dünyanın kuraklıkla boğuştuğu bir dönemde; halkın tuvalete girmesi de özel bir şirket denetimiyle gerçekleşmektedir. Tuvalete girmek için parası olmayanlar ise Sidikli Kasabası’na gönderilmekte ve bir daha geri dönmemektedir. Bu tuhaf “sistem”e başkaldırının başlaması ise sadece bir aşk kıvılcımına bakar. Yapımını MON’un üstlendiği müzikal; yepyeni bir yorumla sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları:

1.Kategori: 370,00₺

2.Kategori: 280,00₺

 

CANAVAR // 7 HAZİRAN // %100 STUDIO // 20.30

Bir imza günü için küçük bir anadolu şehrine gelmiş olan roman yazarı Kemal Sönmez, yıllardır görüşmediği kuzenleri Aslı ve Derya’yı ziyaret eder. Kız kardeşler bu habersiz ziyarete hazırlıksız yakalanır. İki kız kardeş, Kemal’in de önerisiyle tarifini unuttukları ve yıllardır yemedikleri aile yemekleri “Kapama”yı yapmaya karar verir. Yapması hatırladıklarından kolay, yemesi ise tahmin ettiklerinden zor olan yemek hazırlanırken, Kemal’in ziyaretinin altındaki gerçek sebep ortaya çıkar. Günümüz Anadolu gerçeklerini masaya yatıran ‘Canavar’ 7 Haziran’da Zorlu PSM %100 Studio’da izleyiciyle buluşuyor. 

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 275,00₺

2. Kategori: 165,00₺

 

NORA 2 // 11 HAZİRAN // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 19.30 

Henrik Ibsen’ın 1879 yılında kaleme aldığı ünlü oyun Nora: Bir Bebek Evi’nin devamı olarak Amerikalı oyun yazarı Lucas Hnath tarafından 2017 yılında yazılan Bahçe Galata tarafından sahneye kazandırılan oyunda Tülin Özen ,Tansu Biçer, Zeynep Çötelioğlu ve Nihal Geyran Koldaş yer aldığı Nora 2, 11 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde tiyatroseverleri bekliyor. 

 

Kapı Açılış: 19.00

Etkinlik: 19.30

 

Bilet Fiyatları;

1.Kategori: 352,00₺ 

2.Kategori: 297,00₺

 

KİBRİTİN UCUNDA // 13 HAZİRAN // %100 STUDIO // 20.30

30’larının başında bir plaza çalışanı olan Kerem, başarı hırsının, çocukluğunun ve küçük bir felaket sonrası ziyarete gelen geçmişinin gölgesinde, kendiyle uzun ve derin bir hesaplaşmaya girişir. Kafasının içinden gelen seslere engel olmaya bıraktığı o soğuk İstanbul akşamında tüm çocukluğu kar taneleri gibi yerlere dökülür. Kerem’in hayatı o gece bir kibritin ucunda. Zorlu PSM Prodüksiyonu’nun T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi katkılarıyla tiyatro sahnelerine kazandırdığı, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı Kayhan Berkin’in yönettiği, Rıza Kocaoğlu’nun oynadığı Kibritin Ucunda, sezon boyunca %100 Studio’da izleyicisiyle buluşuyor.

 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30

 

Bilet Fiyatları;

Genel Satış: 231,00₺ 

Öğrenci: 110,00₺ 

 

KUNDAKÇI // 15 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 20.30 

Sene M.Ö. 356… Pazarcı Herostratos dünya harikası Artemis Tapınağı’nı yakar. Peki neden? Oyun mu? Kumpas mı? Komplo mu? Şöhret aşkı mı? Peki kutsal Artemis Tapınağı’nın kundaklanması, efendiler ve ezilenler dünyasında nasıl bir yangına neden oldu? Kundakçı Herostratos bir terörist mi yoksa kahraman mı? Çevirmen kimliğiyle tiyatro sahnelerinde de önemli bir görev üstlenen Haluk Bilginer, Kundakçı ile 15 Haziran’da Turkcell Sahnesi’nde izleyiciyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 20.30

Bilet Fiyatları:

1.Kategori: 385,00₺

2.Kategori: 341,00₺

3.Kategori: 297,00₺

4.Kategori: 253,00₺

5.Kategori: 198,00₺

1923 MÜZİKAL // 19-20 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 21.00

Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne yapılan okul gezisi sırasında ortadan kaybolan dört arkadaş, kendilerini bir anda Mustafa Kemal’in Millî Mücadele’yi başlattığı Bandırma Vapuru’nda bulurlar. Bandırma’yı sarsan dalgalardan Meclis’in açılışına, Büyük Taarruz’dan Cumhuriyet’in ilanına uzanan; genç, yaşlı, çocuk, kadın ve erkek nice isimsiz Cumhuriyet kahramanının yarattığı Millî Mücadele serüvenini müzik, dans, muhteşem sahne tasarımı ve multimedya şovu eşliğinde soluk soluğa izleyeceksiniz. 100 kişilik dev kadronun bu eşsiz performansını kaçırmayın.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 20.30

Bilet Fiyatları: 

1.Kategori : 895,00₺ 

2.Kategori :795,00₺ 

3.Kategori : 675,00₺ 

4.Kategori : 545,00₺ 

5.Kategori : 375,00₺ 

6.Kategori : 195,00₺ 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Modern Sinema yeni binasında özgün programlarıyla kapılarını açıyor

İstanbul Modern Sinema’da Unutma Biçimleri

İstanbul Modern’in Renzo Piano imzasını taşıyan yeni müze binasındaki sinema salonu, açılışını 8-18 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek Unutma Biçimleri adlı programla yapıyor. 11 filmlik program, adını yönetmen Burak Çevik’in dünya prömiyerini 73. Berlin Film Festivali’nde gerçekleştiren yeni filmi Unutma Biçimleri’nden alıyor. Çevik’in filmi Türkiye’de ilk kez İstanbul Modern Sinema’da gösteriliyor.

İstanbul Modern Sinema yeni mekânında da Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla özgün gösterim programları ve etkinlikler hazırlamayı sürdürüyor. İstanbul Modern’in yeni müze binasındaki 156 kişilik yeni sinema salonu, 4K destekli son teknoloji dijital gösterim sistemi ve gümüş perdesiyle yüksek kaliteli bir izleme deneyimi sunuyor.

14 yıl saklı bekleyecek

İstanbul Modern Sinema’nın açılış programı adını yönetmen Burak Çevik’in dünya prömiyerini 73. Berlin Film Festivali’nde yaptığı ve 14 yıllık ayrılıktan sonra tekrar bir araya gelen bir çiftin geçmişlerini hatırlama sürecini izleyen yeni filmi Unutma Biçimleri’nden alıyor. Film, uluslararası gösterimlerin ardından 17 Haziran’da Burak Çevik’in katılımıyla Türkiye’de ilk kez İstanbul Modern’de gösterilecek ve sonrasında 14 yıl İstanbul Modern’de saklı bekleyecek. Bu süre boyunca Türkiye’de bir daha gösterilmeyecek olan film, böylelikle kendi konusuna benzer bir şekilde hafızanın nasıl katmanlaştığına ve tekrar tekrar yazılabildiğine dair bir deneyime dönüşecek. 

8 film ilk kez gösteriliyor 

Çevik’in filminin yanı sıra seçkide Türkiye’de ilk kez gösterilen 8 film yer alıyor. Seçkide öne çıkan filmler arasında Cafer Panahi’nin son filmi Ayı Yok, Laura Poitras’ın Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı kazanan Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri yer alıyor.

Sinema biletleri Perşembe günleri ücretsiz, diğer günler ise 80 TL ‘dir. İstanbul Modern üyelerine ücretsizdir. 

UNUTMA BİÇİMLERİ, 2023

17 Haziran 17.00

Yönetmen: Burak Çevik

Oyuncular: Nesrin Uçarlar, Erdem Şenocak

 Erdem (Şenocak) ve Nesrin (Uçarlar) çifti, ayrılıklarından 14 yıl sonra bir araya gelip ilişkilerini ve onu neden bitirdiklerini hatırlamaya çalışıyorlar. Film boyunca onların bugün hatırladıklarıyla geçmişte söyledikleri ve hatta gördükleri rüyalar birbirinin içine geçiyor. Yönetmen de bu sırada kendi haznesindeki imgelerle, kaydettiği mekanların hafızası üzerinden başka bir şeyi hatırlamaya çalışıyor. Terk edilmiş bir binanın arta kalan enkazına bakarak ya da donmuş bir gölün ortasına açılmış bir delikten, belki hatta karanlık bir odayı fenerle tarayarak filmde kaybettiği bir şeyi bulmak istiyor. Çevik, unutmanın yaratıcı gücünü kullanarak soyut ve nostaljik bir duygu üretiyor, hem de derinlerde bir yerde, yine sinemanın kendisini anlamaya çalışıyor.

AYI YOK, 2022

10 Haziran 17.00, 15 Haziran 15.00

Yönetmen: Jafar Panahi

Oyuncular: Jafar Panahi, Naser Hashemi, Mina Kavani

Türkiye’de ilk kez izleyiciyle buluşacak Cafer Panahi’nin son filmi yine kendi hapis durumuyla ilgili bir meta sinema örneği. Ülkesinden çıkması ve çalışması yasak bir yönetmenin her şeye rağmen film yapma arzusu, imge ve hikâye üretme çabası… Bir sınır köyünde yaşayan Panahi, bilgisayar ve telefonuyla uzaktan komut vererek Türkiye-İran sınırında yaşayan İranlı sürgün bir çiftin aşk hikâyesini yönetmeye çalışıyor. Aynı zamanda aslında çekmediği bir fotoğraf yüzünden kendisini köyün iç işlerine de bulaşmış buluyor. Bu iki paralel anlatı üzerinden halkının ufak iki yüzlüklerine ve büyük haksızlıklarına bakıyor, tabii kendi yaratıcı sürecinin ahlaki ve iktidar sınırlarını da sorgulayarak. Hayatı filmleştirme alışkanlığıyla ülkesini terk edememesi arasında kalmış Panahi’den kişisel olduğu kadar politik ve her zamanki gibi sürükleyici bir film.

HAYATIN TÜM ACILARI VE GÜZELLİKLERİ, 2022

8 Haziran 17.00; 11 Hazian 17.00

Yönetmen: Laura Poitras

 Akademi ödüllü Laura Poitras sanat dünyasının kült fotoğrafçılarından Nan Goldin’i hem fotoğraflar üzerinden bir yolculuğa çıkarıyor, hem de sanatın politik bir müdahale olabileceğine dair bir ders veriyor. Venedik Film Festivali’nden Altın Aslan ödülüyle dönen film iki farklı öyküyü inanılmaz bir sahicilikle birbirine örüyor: Goldin’in travmatik aile geçmişi, New York’ta edindiği arkadaş ortamı, 20. yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından biri haline geldiği kariyeri ve Goldin’in kurucusu olduğu P.A.I.N. adlı aktivist grupla beraber büyük sanat müzelerinde gerçekleştirdiği eylemler. Bu eylemler ABD’de yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan opioid salgınının sorumlusu dev ilaç firması Sackler ailesine karşı. Belgesel, sanatın gücünün nelere kadir olabildiğine dair umut verirken duygusal hikâyesiyle izleyiciye dokunuyor.

ANHELL69, 2022

10 Haziran 13.00; 16 Haziran 13.00

Yönetmen: Theo Montoya

Oyuncular: Camilo Najar, Sergio Pérez, Juan Pérez

Film, Pablo Escobar’ın uyuşturucu karteli ve Kolombiya’nın “açık yarası” olarak bilinen Medellín’de intihar ve uyuşturucuyla mücadele eden genç, queer bir nesli anlatıyor. Montoya’yı hayaletlerin başrolde olduğu distopik bir B-filmi olan ilk filminin ön çekim sürecinde görüyoruz. “Anhell69” ismi, yönetmenin aşırı dozda eroinden ölen 21 yaşındaki başrol oyuncusu Camilo Najar’ın, Instagram hesabından geliyor. Ne yazık ki, yönetmenin birçok arkadaşı gibi o da çekimlerden önce ölüyor. Anhell69, “çocuklarını öldüren bir ulus”a dair karanlık bir keşif ama aynı zamanda bir trans film: sadece translar üzerine olduğu için değil, belgesel ve kurmaca arasındaki sınırları aştığı için. Neo-noir ve gotik estetiğiyle, sert politik tavrı, derin duygusu ve her anıyla ilham veren sinematik bir eylem.

TAŞTAN KAPLUMBAĞA, 2022

8 Haziran 15.00; 11 Haziran 13.00

Yönetmen: Ming Jin Woo

Oyuncular: Asmara Abigail, Bront Palarae, Amerul Affendi

 Halk masallarıyla spekülatif geleceklerin iç içe geçtiği Woo Jing Min’in filmi ıssız ve güzel bir adada geçen bir intikam hikâyesi. Kız kardeşinin namus cinayetine kurban gitmesinin ardından Zahara, on yaşındaki yeğeni Nika’nın sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalıyor. Nika’yı anakaradaki bir okula kaydettirmeye kararlı olan Zahara geçimini yasadışı kaplumbağa yumurtası ticaretinden elde etmektedir. Adaya, Samad adında tuhaf bir ziyaretçi geldiğinde, Zahara bir deja vu sarhoşluğu içinde ondan intikam almaya karar veriyor. “Malezya’nın Bugün Artık Dündü’sü (Groundhog Day)” olarak anılan film, çizgi roman ve animasyon gibi farklı medyaları kullanmasıyla, tür ve anlatı beklentileriyle oynayarak izleyiciyi tuhaf bir duygu kasırgasına sokmasıyla benzersiz ve büyülü bir film.

SONSUZ SIR, 2022

8 Haziran 13.00, 10 Haziran 15.00

Yönetmen: Joanna Hogg

Oyuncular: Tilda Swinton, Carly-Sophia Davies, August Joshi

İngiliz yönetmen Joanna Hogg “Hatıra” (Souvenir) serisinin üçüncü filminde bir anne kız ilişkisi anlatıyor. 50 yaşındaki Julie annesi Rosalind’in doğum gününü kutlamak üzere onu Galler’deki görkemli olmakla beraber tenha bir otelde kısa bir tatile çıkarıyor. Julie bir yandan annesi üzerine bir film yapmaya çalışırken asıl onları otel restoranında yemek seçerken veya köpeklerini yürüyüşe çıkarırken izliyoruz. Anne kız arasındaki o tarifsiz aşkı ama aynı zamanda aşılamaz karakter ve görüş farkını ince ince veren bu hikâye açıldıkça, filmin zaman ve mekân algısını gizemli bir hale sokuyor. Bir tür hayalet filmi olan Sonsuz Sır’ın başrolünde anne ve kızını oynayan ve filmin her anında bir karakterden diğerine muazzam bir cambazlıkla geçiş yaparak hipnotize eden Tilda Swinton var.

SİSİ & BEN, 2022

16 Haziran 16.00; 18 Haziran 17.15

Yönetmen: Frauke Finsterwalder
Oyuncular: Sandra Hüller, Angela Winkler, Tom Rhys Harries

 Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth, namı diğer Sisi’nin idamından bugüne 125 yıl geçse de feminist bir ikon olarak Avrupa ekranlarına ilham vermeye devam ediyor. Bu film diğer örneklerinden farklı olarak Sisi’nin sağ kolu olan baş hizmetçisi Irma’ya (Sandra Hüller) odaklanıyor. Eksantrik bir karakter olan Irma, Sisi’nin hayatının son dört yılında ona eşlik ediyor ve aralarındaki tuhaf romantik ilişki gittikçe karmaşık sona doğru ilerliyor. Yer yer kara komediye kaçan film özellikle de 1990’ların kadın vokalli pop şarkıları ve kostüm tasarımcısı Tanja Hausner’in zeki ve renkli tasarımlarıyla tarihin farklı çağlarını birbirine katlıyor ve kadın gücünü kutluyor.
 

PLAN 75, 2022

17 Haziran 15.00; 18 Haziran 15.00

Yönetmen: Chie Hayakawa
Oyuncular: Hayato Isomura, Stefanie Arianne, Chieko Baishô

 Geçen yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera Özel Ödülü’nü kazanan bu tuhaf ve melankolik film yakın gelecekte geçiyor. Japon hükümeti gittikçe artan yaşlı nüfusunu biraz “temizlemek” için, 75 yaş üstü vatandaşlarına lojistik destek ve 1000 dolar para desteğiyle birlikte hayatlarını sonlandırmaları için özel bir program hazırlıyor. Michi sağlığı yerinde, kendi başına hayatını idame ettirirken bir gün işini kaybedince devlet destekli bu intihar programı Plan 75’e mecbur kalıyor. Mich, devlet memuru Hiromu ve genç Filipinli hemşire Maria etrafında gelişen bu dram, sanıldığının aksine alaycı veya distopik değil, ötenaziyle ilgili gösterişsiz bir önerme sunuyor.

SEUL’A DÖNÜŞ, 2022

15 Haziran 17.00; 18 Haziran 15.00

Yönetmen: Davy Chou
Oyuncular: Park Ji-min, Oh Kwang-rok, Kim Sun-young

25 yaşındaki Freddie ani bir kararla Fransa’da evlatlık alınıp yetiştirilmeden önce doğduğu şehir olan Seul’daki arkadaşlarını ziyaret etmeye karar verir. Bu ilk ziyaret kendi biyolojik anne ve babasını keşfetmek üzere çıkacağı sekiz yıllık bir yolculuğun başlangıcı olacaktır. Kore ile Fransa kültürleri arasında sıkışan kimliğini anlamaya, kendini bulmaya çalışan Freddie üzerinden aileyi ve getirdiği hayal kırıklıklarını ele alan bu acı-tatlı dram Davy Chou’nun ilk filmi. Çoğu amatör olan oyuncu kadrosu, sürükleyici anlatımı ve başrolü Park Ji-min’in gerçekçi oyunuyla dikkat çekiyor.

DENİZANASININ YÜZÜ, 2022

11 Haziran 15.00; 16 Haziran 14.30

Yönetmen: Melisa Liebenthal
Oyuncular: Rocío Stellato, Vladimir Durán, Federico Sack

 30 yaşlarında öğretmen Marina bir sabah uyandığında yüzünün değiştiğini fark eder. Kendisini aynada tanıyamamaktadır, hatta annesi bile ona sokakta yabancıya selam verir gibi bakar ve geçer. Marina bu sırrın peşinden kendisine dair gerçeği öğrenmeye çalışır. Film, bu aslında dehşet verici durumu varoluşsal bir kaygı olarak, karanlık bir yerden değil de Marina’nın günlük hayatını takip ederek anlatıyor. Arjantinli yönetmen Melisa Liebenthal’in filmi, insanın hayvan krallığındaki yerini de sorgularken kim olduğumuzun nasıl göründüğümüzle ne kadar ilişkin olduğu üzerine oyuncu, alaycı bir inceleme sunuyor.

ÜZGÜNÜM YOLDAŞ, 2022

15 Haziran 13.00; 17 Haziran 13.00

Yönetmen: Vera Brückner

Almanya, 1970. İlk görüşte âşık olan iki öğrenci, Karl-Heinz ve Hedi, Demir Perde’nin ötesinden birlikte olmanın bir yolunu bulmaya çalışırlar. DDR gizli polisinin baskısı altında Karl-Heinz, Doğu Almanya’ya taşınamaz ve sonunda Hedi ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Romanya’ya bir tatil seyahati kılığında yaptığı kaçış birçok yönden ters gider. Belgesel kodlarıyla oynayan, canlı renkli setleri ve müziği, canlandırmalar ve zengin arşiv görüntüsüyle hızlı ve enerjik bir film. Her tür duvarı aşan bu çılgın aşk öyküsü “gri Doğu, altın Batı” söyleminden uzak hem biraz kaçış dramı hem de bölünmüş soğuk Almanya tarihinden sıcak, duygusal bir kesit.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölmek'ten Muhteşem Yılsonu Sergi

Gölcük Belediyesi Meslek Edindirme El Beceri ve Hobi Kursları (GÖLMEK) kursiyerlerinin yıl boyunca emek vererek hazırladığı binlerce el yapımı ürün, Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda düzenlenen yılsonu sergisi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

 

Gölcük Belediyesi’nin Meslek Edindirme El Beceri ve Hobi Kursları (GÖLMEK), meslek sahibi olmayı hedefleyen veya el becerilerini geliştirmek isteyen bireylere eğitim imkanı sunuyor. Gölcük Belediyesi ve Gölcük Halk Eğitim Merkezi işbirliğinde iş birliğinde GÖLMEK’in 17 kurs merkezinde, 1432 kursiyerin ürettiği el emeği göz nuru binlerce eserden oluşan muhteşem yılsonu sergisi, Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda geniş katılımla açıldı. 

 

TARİHİ YAPIDAKİ SERGİYE YOĞUN İLGİ

Açılış törenine Kocaeli Büyükşehir Başkan Vekili Mustafa Soydabaş, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve eşi Türkan Sezer, Önceki dönem Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Caferi Tayyar Mert, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Hasan Ceyhan, Gölcük Halk Eğitim Merkezi Müdürü Necmettin Türkmen, Gölcük Belediyesi başkan yardımcıları, kurs eğitmenleri, kursiyerler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

GÖLMEK’LE YETENEKLERİNİ KEŞFEDİYORLAR

Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda düzenlenen serginin açılışında el emeği ürünleri tek tek inceleyen Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, birbirinden güzel ürünleri üreten kursiyerleri tebrik etti. Başkan Sezer, yaptığı konuşmada, el emeği ürünlerin önemine vurgu yaparak, kursiyerlerin yeteneklerini sergilemesinden büyük gurur duyduğunu belirtti. GÖLMEK ve Halk Eğitim Merkezi arasındaki işbirliğinin önemini vurgulayan Başkan Sezer, kursların bireylerin yeteneklerini keşfetmelerine ve meslek sahibi olmalarına yardımcı olması yanında; kültürel mirasın geleceğe taşınmasına önemli bir katkı sunduğunu söyledi.

 

KURSİYERLERİN EMEĞİNİ VE YETENEKLERİ SERGİYE YANSIDI

Sergide, çeşitli alanlarda eğitim gören binlerce kursiyerin; emeğini ve yeteneklerini yansıtan el emeği ürünleri sergilendi. Mefruşat, giyim, el sanatları, resim, cilt bakımı, örgü, iğne oyası, makine nakış, el nakışı, takı tasarım, kırkyama, pastacılık ve moda tasarım gibi farklı branşlarda sergilenen ürünler, ziyaretçilerin ilgisini çekti.

 

SERGİ 8 HAZİRAN’A KADAR AÇIK KALACAK

Kursiyerlerin el becerilerini sergileme ve toplumla paylaşma fırsatı buldukları sergi 3 gün boyunca açık kalacak. Birbirinden güzel ürünlerin yer aldığı sergi 8 Haziran günü saat 20.00’a kadar ziyaret edilebilecek.

Sergide; mefruşat, giyim, el sanatları, resim, cilt bakımı, örgü, iğne oyası, makine nakış, el nakışı, takı tasarım, kırkyama, pastacılık ve moda tasarım gibi birçok branşlarda eğitimini tamamlayan kursiyerlerinin hazırladığı ürünler sergilenecek. 3 gün açık kalacak olan sergide

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hepsiburada Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programı 7. yılını kutluyor

  • Hepsiburada, 2017 yılında başlattığı Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programı ile bugüne kadar 43 binden fazla girişimci kadın, 211 kadın kooperatifi programa katıldı.
  • 2017 yılında kadın işletme oranı yüzde 6 iken bugün bu oran yüzde 23’e ulaştı.
  • Program, başarısı ile bugüne kadar ulusal ve uluslararası 11 ödüle layık görüldü.

Hepsiburada’nın 2017 yılında, Türkiye’nin kadınlarının ekonomiye katılımlarını desteklemek üzere hayata geçirdiği Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programı, 7. yılına girerken büyümeye devam ediyor. E-ticaret ekosisteminin her alanında kadınların dijital ekonomiye katılımlarını desteklemek için başlatılan program sayesinde girişimci kadınlar indirimli komisyon oranları, reklam ve pazarlama desteği, ücretsiz fotoğraf çekimi, eğitim ve indirimli kargo gibi imkânlardan faydalandı. 

Kadın girişimcilere özel finansal destekler 

Hepsiburada, Türkiye’nin önde gelen sekiz bankasıyla iş birliği yaparak kadın girişimcileri finansal olarak destekleyecek projelere de imza atıyor. “Girişimci Kadınlar Finansal Engelleri Aşıyor” projesiyle Hepsiburada girişimci kadınların finansmana erişimlerini sağlıyor. Bu sayede kadın girişimcilere sağlanan kredi ile bankacılık ürün ve hizmetlerinin toplamı 15 milyon TL’ye ulaştı. Ayrıca, TEB Aile Akademisi’nin 5 modülden oluşan finansal okuryazarlık eğitimini de kadın girişimcilerin erişimine sunuyor. 

211 Kadın Kooperatifine Teknoloji Gücü

Kırsal kalkınma ve dezavantajlı gruplarda kadın ekonomisinin canlandırılması için Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın kooperatiflerini destekleyen Hepsiburada, kadın girişimcilerin ürünlerini Türkiye’nin 81 ilinde ulaşılabilir kılmak, daha çok müşteriyle buluşturmak için e-ticarete taşıyor. Emeğin gücünü Hepsiburada’nın teknoloji gücü ile seferber ederek doğal ve yöresel ürünlere erişimi kolaylaştıran Hepsiburada’da, halen 211 kadın kooperatifi satış yapıyor ve bu sayı her geçen gün artıyor. 

Kooperatifler için 4 uluslararası Proje 

Hepsiburada, pandemi döneminde de işini e-ticarete taşımak ve büyütmek isteyen girişimci kadın ve kadın kooperatiflerine destek olmak üzere dört uluslararası projeyi de başlattı. 

Pandeminin zorlu koşullarında yeni satış kanallarıyla üretimin desteklenmesini, kadınlar için fırsat eşitliğinin sağlanmasını ve girişimci kadınların dijital dönüşümlerini kolaylaştırmayı hedefleyen programla kadın girişimcilere komisyon indirimi, ücretsiz fotoğraf çekimi, indirimli kargo ücreti ve pazarlama imkanları sunuldu.. 

Hepsiburada bu kapsamda e-ticaret desteği sağlamak ve girişimci kadınların dijital dönüşümünü desteklemek için kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, yabancı temsilciliklerin de aralarında bulunduğu paydaşlarıyla düzenlediği projelerle toplam 2235 kadına 261 saat eğitim, 2304 saat mentorluk sağlandı. 

Deprem bölgesindeki kadın girişimcilere Hepsiburada Sözü 

2017’den itibaren yürüttüğü Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü Programı kapsamında deprem bölgesinde 5 bin girişimci kadına destek verme sözüyle yola çıkan Hepsiburada, bölgede platform üzerinden satış yapan 2790 girişimci kadın ve 33 kadın kooperatifi depolama, paketleme, kargo hizmetler başta olmak üzere pek çok hizmeti ücretsiz sağlarken, komisyon indirimi, eğitim, reklam ve pazarlama desteklerine ara vermeden devam ediyor. 

Hepsiburada CEO’su Gökçetekin: “Kadınları ekonomik ve sosyal hayatın her alanında destekliyoruz.”

Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programı ile yedi yıldır kadın girişimcileri desteklediklerini belirten Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, “Kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği Hepsiburada’nın temel değerleri arasında. Bir kadın tarafından kurulmuş, bir kadın CEO tarafından yönetilen ve çalışanlarının %46’sı kadınlardan oluşan bir şirket olarak programımızın aldığı aşamayla gurur duyuyoruz.” dedi. Kadın girişimciliği ve kadınların ekonomik hayata katılımı konusunda halen alınması gereken mesafe olduğuna dikkat çeken Gökçetekin binlerce kadın girişimcinin işlerini büyütme imkanı yakalamasının önemini vurgulayarak “Ticaretin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonumuzla binlerce kadını e-ticaretle tanıştırdık. Yeterli olanak ve destek verildiğinde, ‘Kadın Gücü’nün neleri başarabildiğini çok net şekilde gözlemledik. Kadınları ekonomik ve sosyal hayatın her alanında destekleyen bir şirket  olarak, kadın girişimcilerin yanında olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IATA, Devletleri Zamanında, Kapsamlı ve Kamuya Açık Kaza Raporları Sunmaya Çağırdı

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), hükümetleri, havacılık kaza raporlarının zamanında ve eksiksiz bir şekilde yayınlanması için uzun süredir devam eden uluslararası anlaşma yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı. 

Güvenlik havacılığın en büyük önceliği. Kaza inceleme raporlarının zamanında ve eksiksiz olarak yayınlanmaması, işletmecileri, ekipman üreticilerini, düzenleyicileri, altyapı sağlayıcılarını ve diğer ilgili paydaşları uçuşları daha da güvenli hale getirebilecek kritik bilgilerden mahrum bırakıyor. 

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan IATA Genel Müdürü Willie Walsh, “Kaza inceleme süreci, küresel emniyet standartlarını oluştururken en önemli öğrenme araçlarımızdan biridir. Ancak bir kazadan ders çıkarabilmek için eksiksiz, erişilebilir ve zamanında hazırlanmış raporlara ihtiyacımız var” dedi.  

Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi (Şikago Sözleşmesi) Ek 13’ün gereklilikleri açık. Bir kaza soruşturmasından sorumlu devletler şunları yapmakla yükümlüdür:

  • Kazadan sonraki 30 gün içinde Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne (ICAO) bir ön rapor sunmak
  • Nihai raporu mümkün olan en kısa sürede ve kazadan sonraki 12 ay içinde kamuya açık olarak yayınlamak.
  • Nihai raporun 12 ay içinde yayınlanmasının mümkün olmaması halinde yıllık olarak ara bildirimler yayınlamak.

2018-2022 döneminde yapılan 214 kaza incelemesinden sadece 96’sı Şikago Sözleşmesi’nin gerekliliklerine uygundur. Sadece 31 rapor kazadan sonraki bir yıldan daha kısa bir süre içinde yayınlanmış olup, çoğunluğu 58 adedinin yayınlanması 1-3 yıl arasında sürmüştür. Nihai raporların düzenli olarak bir yıldan fazla sürmesine ek olarak, ara beyanlar genellikle ön raporda sunulandan biraz daha fazlasını içeriyor.  

Walsh, “Geçtiğimiz beş yıl içinde, gerekli kaza raporlarının yarısından daha azı eksiksizlik ve zamanlılık standartlarını karşılamıştır. Bu durum, Şikago Sözleşmesi’nde açıkça belirtilen gerekliliklerin affedilemez bir ihlalidir. Sektör olarak, Ek 13’te yer alan kaza soruşturma sürecini savunmak üzere hükümetler nezdinde sesimizi yükseltmeliyiz. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) de devletlere, eksiksiz bir kaza raporunun yayınlanmasının isteğe bağlı değil, Şikago Konvansiyonu Ek 13 kapsamında bir yükümlülük olduğunu hatırlatması gerektiğine inanıyoruz” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bilgi Evleri Yaz Dönemi Etkinlikleri Başlıyor..!

Yaz tatilini bol eğlence ve bilgi dolu geçirmek isteyen öğrenciler için Zeytinburnu Bilgi Evleri Yaz Dönemi Etkinlikleri başlıyor…  

Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri ‘Yaz Etkinlikleri’ programına kayıtlar başlıyor. 8 hafta sürecek etkinlikler çerçevesinde öğrenciler; bilgi ve beceri odaklı atölye ve kulüp çalışmalarına, yarışma, turnuva ve gezilere katılarak yaz aylarını dolu dolu geçirme fırsatı bulacaklar.

Zeytinburnu’ndaki okullarda eğitim gören 3, 4, 5, 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencileri için, Bilgi Evleri ‘Yaz Etkinlikleri’ programı başlıyor. 05  – 27 Haziran 2023 tarihleri arasında kayıtların yapılacağı Yaz Etkinlikleri Programı, 3 Temmuz – 25 Ağustos 2023 tarihlerinde toplamda 8 hafta devam edecek.

 

13 KULÜP VE 12 ATÖLYE FAALİYETİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK

Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri Yaz Etkinleri’nde; gezi, turnuva ve yarışmaların yanı sıra bilgi, beceri ve zekâya dayalı 13 kulüp ve 12 atölye faaliyeti de gerçekleştirilecek. Kulüplerde ve atölyelerde haftada bir gün bir araya gelinerek çalışmalar sürdürülecek. Bu etkinlikler Bilgi Evi üyelerine ilan edilecek olup, öğrenciler Bilgi Evi’nde yapılacak etkinlikleri gün ve saat olarak takip edebilecek.

Yaz etkinlikleri sonunda; kulüp ve atölye çalışmalarında başarı gösteren üyelerin yanı sıra turnuva ve yarışmalarda dereceye giren üyelerin ödülleri 25 Ağustos 2023 Cuma günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek bir törenle takdim edilecek.

 

ETKİNLİKLERİN YANI SIRA GEZİLER DE DEVAM EDECEK

Yaz Etkinlikleri’nin gezi programında ise; Sıfır Atık Eğitim Merkezi, Zeytinburnu Kültür Gezileri, Zeytinburnu İzci Evi, Topkapı Trafik Eğitim Parkı, Rami Kütüphanesi, Matematik Evi ve Topkapı Sarayı Müzesi ile Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi yer alacak. Gezilere, Bilgi Evi’nin yaz dönemi programlarına düzenli katılım sağlayan, başarı gösteren, ödül kazanan üyeler katılabilecek.

 

Bilgi Evleri’nde Yer Alacak Kulüp Çalışmaları: 

Akıl ve Zekâ Oyunları Kulübü

Görsel Sanatlar Kulübü

Kâğıt Sanatları Kulübü

Müzik Kulübü

Beceri Kulübü

Ziraat Kulübü

Geleneksel Sokak Oyunları Kulübü

Eğlenceli Bilgiler Kulübü

Satranç Kulübü

Bilişim Kulübü

Dikkat ve Odaklanma Kulübü

Masa Tenisi Kulübü

Bilim Kulübü

 

Bilgi Evleri’nde Yer Alacak Atölye Çalışmaları:

Anlayarak Hızlı Okuma

Mental Aritmetik

Bağlama

Drama

Gitar

Piyano

Halk Oyunları 

Robotik Kodlama

Karikatür

Temel Resim

Keman

Sahne Sanatları

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı