Aylık arşivler: Eylül 2024

Forever 21, Forever Ajda Pekkan

Eylül ayında Türkiye pazarına güçlü bir giriş yapan Forever 21’ın Türkçede “daima 21” anlamına gelen marka isminden ve trendlere yön veren dev enerjisinden yola çıkarak hazırlanan dikkat çekici içerik; geleneksel moda çekimlerinin ötesine geçerek ileri teknoloji ve CGI (Computer-Generated Imagery) kullanılarak oluşturuldu. Forever 21 ve Ajda Pekkan’ın ortaklaşa paylaştığı içerikte; Ajda Pekkan İstanbul sokaklarında devasa bir figür olarak dolaşıyor.  Bu yenilikçi iş birliğinde, Ajda Pekkan’ın yıllara meydan okuyan, zamansız güzelliği ve dev duruşu, Forever 21 markasının genç, enerjik ve her daim trendlere yön veren dev kimliğiyle mükemmel bir uyum sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçükçekmece Belediyesi Tiyatro Okulu yeni dönem başvuruları başlıyor

Küçükçekmece Belediyesi’nin yeni yetenekleri keşfetmek amacıyla hayata geçirdiği ücretsiz Tiyatro Okulu’nun yeni dönem kayıtları başlıyor.

Küçükçekmece Belediyesi ve İstanbul Aydın Üniversitesi Tiyatro Bölümü işbirliği ile düzenlenecek eğitime, Küçükçekmece’de ikamet eden 18-30 yaş arası herkes başvurabiliyor. Ayrıca eğitimi başarıyla tamamlayanlar sertifika almaya hak kazanıyor.

Bir yıl boyunca eğitim verilecek

Geleceğin tiyatrocularını yetiştirmeyi hedefleyen Tiyatro Okulu’nda öğrencilere; usta oyuncu Hakkı Ergök, Ezgi Yentürk Çimenser ve İstanbul Aydın Üniversitesi akademisyenleri tarafından bir yıl boyunca, temel tiyatro eğitiminin yanı sıra dramaturji, dans ve müzik eğitimi verilecek. Ayrıca öğrenciler, düzenlenen etkinliklerle Türkiye’nin önde gelen oyuncularıyla tanışma ve tecrübelerinden faydalanma fırsatı yakalayacak.

Kayıtlar 1 Ekim’de başlıyor

Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek Tiyatro Okulu’na başvurular 1 Ekim’de başlayacak. Yapılacak yetenek sınavında başarılı olanlar Tiyatro Okulu’nda eğitim almaya hak kazanacak. 15 Ekim’de sona erecek başvurulara Küçükçekmece Belediyesi’nin sosyal medya hesabından ulaşabilir, ayrıntılı bilgi almak isteyenler ise 444 4 360 numaralı telefonu arayabilirler. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avrupa Asıllı Çinli Baoli Türkiye’de HASEL ile yaygınlaşıyor

KION Group’a ait Baoli markasının EMEA Bölgesi yöneticileri, 2022 yılından bu yana Baoli forkliftlerinin distribütörlüğünü yapan, istif ve iş makineleri sektörünün öncü kuruluşu HASEL’i ziyaret etti. Toplantıda Baoli’nin Türkiye pazarındaki gelişimi ve geleceği konuşuldu. HASEL, Baoli ile 2025 yılında dizel forklift kategorisinde yüzde 2,5, tüm Baoli ürünleri ile yüzde 1 pazar payı hedefliyor.

HASEL Yönetim Kurulu Başkanı Halit Soybeyli, “2023 yılı itibari ile tüm dünyada istif makineleri pazarının yüzde 59’unu Çin menşeili makineler oluşturuyor. Türkiye’de bu rakam yüzde 49. İki sene öncesine göre ikiye katlamış durumda. Çin markaları sektörü ele geçirmeye başladılar. HASEL olarak bu sektörde 40 yıllık tecrübeye sahibiz. Dünyanın lider malzeme elleçleme markalarından Linde’nin 1996 yılından beri distribütörüyüz. Türkiye’nin 15 noktasında bulunan bölge müdürlüklerimiz ve servis ekibimiz ile 30 bine yakın müşteriye hizmet veriyoruz. 3 binden fazla araç ve ekipman ile Türkiye’nin en geniş malzeme elleçleme filosuna sahibiz. 500’den fazla çalışan, 300’den fazla teknik eleman kadromuz ve 120 adet servis aracımız ile müşterilerimize her zaman çok yakınız.  Bütün bu tecrübe ve yaygınlığımızla iki yıldır Baoli markası için de çalışıyor olmaktan mutluyuz” dedi.

42 binden fazla çalışanı ile 2023 yılında 11,4 milyar Euro gelir elde eden ve 1 milyon 800 binden fazla forklift ve depo ekipmanı satışı gerçekleştiren KION Group’un, Çin’in uygun maliyetini, Avrupa’nın mühendislik uzmanlığı ile birleştirerek geliştirdiği Baoli markalı istifleme ve iş makinaları dünyada altı kıtada 80’den fazla ülkede bulunuyor. Baoli markalı ürünler Türkiye’de HASEL tarafından 24 ay ya da 4 bin saat garanti ile satılıyor.

 

HASEL Hakkında:

1985 yılında kurulan HASEL İstif Makinaları San. ve Tic. A.Ş. Türkiye’deki istif ve iş makinaları sektöründe önde gelen birçok markanın distribütörlüğünü yapmaktadır. İntralojistik sektöründe LINDE, BAOLI, COMBILIFT iş makinası sektöründe ise HYUNDAI ve KOBELCO ile pazarının önde gelen firmaları arasında yer almaktadır. HASEL, Türkiye’nin 15 noktasındaki Bölge Müdürlüğü ve Bölge Ofis ağı, geniş ürün yelpazesi, eğitimli ve müşteri odaklı kadroları ile farklı sektörlerdeki (inşaat, madencilik, tekstil, çelik, kimya, ilaç, seramik, ağaç sanayii, otomotiv, plastik, gıda, enerji vb.) binlerce müşterisine sadece makina satışı değil satış sonrası hizmetlerinde de maksimum müşteri memnuniyeti sağlamak için çalışmalarına devam etmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tiroid nodüllerinin %5’inde kanser tespit ediliyor!

Boyun ön tarafında bulunan kelebek şeklindeki organa tiroid bezi adı veriliyor. Tiroid bezi salgıladığı hormonlar sayesinde vücut sıcaklığı veya kalp atışının düzenlenmesi gibi birçok noktada etkin rol oynuyor. Tiroid organında gelişen nodüller ise hastada soru işaretleri ortaya çıkarabiliyor. Bütün tiroid nodüllerin sadece %5’i kansere dönüşüyor ve hastalık çok ilerlemedikçe belirti vermiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Ersan Eroğlu, Tiroid Kanseri Farkındalık Ayı’nda tiroid kanserleri ile ilgili bilgi verdi.

Kadınlarda tiroid nodülü daha sık görülüyor

Nodüler tiroid hastalığı günümüzde dünyada tiroid bezinin en sık görülen hastalığıdır. Nodüller tümöral bir oluşumdur ve çoğu zaman iyi huylu olarak seyretmektedir. Tiroid nodülleri kadın cinsiyette daha sık görülse de, erkek cinsiyette tiroid nodüllerinin kansere dönüşme riski daha fazladır. Yapılan kadavra otopsi serilerinde %50, ultrasonografik değerlendirilen hastalarda ise %50-70’lik oranında tiroidde nodül bulgusuna rastlanılmaktadır. İyot eksikliği olan endemik bölgelerde bu sıklık %90 ’lara kadar çıkabilmektedir.

Her tiroid nodülü kanser değildir!

Her tiroid nodülü kötü huylu yani kanser değildir. Ancak tüm tiroid nodüllerinin yaklaşık yüzde 5’inde kanser gelişmektedir. Tiroid kanseri 70 yaş üstü, 20 yaş altı ve erkek hastalarda daha sık (2-3 kat) görülmektedir. 4 cm’ den büyük nodüllerde, ses kısıklığına veya basıya bağlı öksürük, yutkunma problemi oluşturan nodüllerde ise kanser görülme ihtimali daha yüksektir.

Tüm kanserler de olduğu gibi tiroid kanserlerinde de erken tanı çok önemlidir. Erken yakalanan kanserlerde sadece tiroid bezinin tamamen alınmasıyla kalıcı tedavi sağlanabilmekte, başka tedavi ve uzun takiplere ihtiyaç olmamaktadır. İleri evrelerde ise metastazlar oluşabilmekte, cerrahinin şekli değişebilmekte, boyun diseksiyonları ile daha da cerrahi büyümekte ve sonrasında hastalara radyoaktif iyot tedavisi gerekebilmektedir.

Aile öyküsü olanlar yılda 1 kez kontrol ettirmeli

Tiroid nodüllerinin elle saptanacak boyutta tespit edilme oranı çok düşüktür. Bu sebeple özellikle nodül tespit edilen, aile öyküsü olan veya geçmişte radyasyon öyküsü olan kişilerin başta olmak üzere herkesin yılda 1 kez tiroid ultrasonu yaptırması önerilmektedir. Şüpheli nodüllerin varlığında yapılacak ultrason eşliğinde tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi tanı için yeterli olmaktadır.

Ameliyatta ses telleri de korunuyor

Tiroid kanserlerinde tiroid bezinin tamamı alınmakta, ses kısıklığı olmaması için güncel sinir monitörizasyon cihazları ile ses telleri görülerek korunabilmekte ve  kanamayı engelleyen enerji cihazları kullanarak kanamanın önüne geçilebilmektedir. Bu da minimal kesi ile kısa sürede operasyonun tamamlanmasını sağlamakta ve hayata erken dönüşü kolaylaştırmaktadır. Yine güncel robotik yaklaşımla cerrahi boyunda kesi olmadan minimal invaziv şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Tiroid kanserleri ilk etapta daha çok çevre lenf bezlerine yayılım gösterirler bu sebeple metastatik lenf bezleri tespit edilen hastalara tiroid cerrahisine ek olarak boyun lenf bezi diseksiyonları eklenebilmektedir. Hastanın iyileşme sürecini uzatmaktadır. Tedavi sonrası kemoterapi değil sadece nükleer tıp kliniği tarafında radyoaktif iyot tedavisi yani atom uygulanmaktadır. Takipleri genel cerrahi endokrinoloji ve nükleer tıp tarafından yapılmaktadır.

Erken evre tiroid kanseri ameliyatı sonrası hastanın sadece ömür boyu tiroid hormon hapı kullanması gerekmektedir. Aralıklı boyun ultrasonu ve kan tahlilleri ile takipleri 5 yıl boyunca sürdürülmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yerli ilaç firması GEN’den sedef hastalığının tedavisine yönelik umut veren çalışma: Yenilikçi araştırma ilacı GN-037’nin Faz 2 sonuçları açıklandı!

GEN, formülasyonunu bünyesindeki AR-GE laboratuvarlarında geliştirdiği yenilikçi ilacı olan GN-037 topikal kreminin Faz 2 klinik araştırma sonuçlarını paylaştı. Konu ile ilgili açıklama yapan GEN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür’ü Abidin Gülmüş, “GN-037’nin Faz 2 klinik araştırmasının pozitif sonuçlarını duyurmaktan dolayı heyecanlıyız. Yenilikçi araştırma ürünümüzün, tüm dünyadaki sedef hastaları için kaliteli ve etkili bir çözüm sunacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Türk ilaç sektörünün en hızlı büyüyen firmalarından biri olan GEN, sedef hastalığının tedavisine yönelik geliştirdiği GN-037 tropikal kremi ile ilgili yürütülen çalışmalarından umut veren sonuçlar paylaştı.

Sedef hastalığı çeşitli klinik biçimlerde ortaya çıkabilen, yineleyici, kronik bir deri hastalığıdır. Sıklığı farklı toplumlarda ve coğrafik bölgelerde değişiklik gösteren hastalık, genel popülasyonda %1,5-2 oranında görülmektedir. Sedef hastalarının %70-80’i sınırlı/lokalize hastalığa sahip olup yalnızca topikal tedavi ile yönetilmektedir. Bu yönüyle topikal tedavi, sedef hastalığı yönetimindeki en yaygın tedavi şeklidir. Mevcut bilgilere göre ülkemizde yaklaşık 1.300.000 sedef hastasının bulunduğu ve bu hastaların yaklaşık 900.000’inin topikal ilaçlarla tedavi edildiği tahmin edilmektedir.

Formülasyonu GEN’in AR-GE laboratuvarlarında geliştirilen ve klinik araştırma geliştirme safhasındaki GN-037 topikal krem, hafif ve orta şiddetli plak tipi sedef hastalığının (psoriasisin) tedavisi için yenilikçi bir çözüm sunmayı hedefliyor. Faz 1 klinik araştırmasının sonuçları, uluslararası alanda en saygın ve prestijli bilimsel yayınlardan biri olan ‘Dermatology and Therapy’ dergisinde yayımlanan GN-037’nin Faz 2 klinik araştırma sonuçları, 25-28 Eylül 2024 tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleştirilmekte olan Avrupa Dermatoloji ve Veneroloji Akademisi (European Academy of Dermatology and Venereology) 2024 Kongresi’nde açıklandı.  

Yapılan açıklamada, Faz 2 klinik araştırmasına Türkiye’deki 19 araştırma merkezinden dahil edilen toplamda 190 hafif ve orta şiddetli plak tipi sedef hastalığı bulunan gönüllülerin verilerine göre, topikal olarak uygulanan GN-037 kreminin, plasebo uygulanan hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkili ve üstün tedavi başarısı sağladığı açıklandı.

ABİDİN GÜLMÜŞ: “GN-037’NİN ETKİNLİĞİNE YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR”

GEN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür’ü Abidin Gülmüş, GEN’in araştırma ilacı GN-037 topikal kreminin Faz 2 klinik araştırmasının sonuçlarının EADV 2024 Kongresi’nde açıklanması ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

“Yerli bir ilaç firması olarak sektördeki 25 yıllık tecrübemizle, nadir hastalıklar ve karşılanmamış sağlık ihtiyaçlarına yönelik güvenilirliği global ölçekte kanıtlanmış, kaliteli ve inovatif çözümler sunmak için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu misyonumuz doğrultusunda, ülkemizde de yaklaşık 900 bin sedef hastasının kullandığı topikal tedavi yöntemlerine yenilikçi bir çözüm getirmeyi hedefleyen GN-037 kremini geliştirerek çalışmalarımıza uzun zaman önce başladık. Yaklaşık 1 yıl gibi kısa bir sürede hasta alımı tamamlanan, GN-037’nin Faz 2 klinik araştırmasının pozitif sonuçlarını duyurmaktan dolayı heyecanlıyız. Yenilikçi araştırma ürünümüzün, tüm dünyadaki sedef hastaları için kaliteli ve etkili bir çözüm sunacağına inanıyoruz. Türkiye’nin önde gelen ilaç şirketlerinden biri olarak, GN-037’yi en kısa sürede hastalarımızın kullanımına sunmak amacıyla çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ettiğimizi kamuoyuyla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.”

GEN Ar-Ge ve Klinik Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Nadir Ulu ise şu açıklamayı yaptı:

“Plak tipi sedef hastalığına sahip olan kişiler, tedavileri süresince farklı topikal ajanların aynı anda uygulanmasını gerektiren zorlu dönemlerle karşılaşmaktadır. Hastaların yaşadığı bu zorlu durum, onların uyumunu artıracak yeni kombine ilaçlara gereksinim olduğunun altını çizmektedir. Yenilikçi topikal kremimiz ile gerçekleştirdiğimiz Faz 2 klinik araştırmamızda, tüm primer ve sekonder sonlanım noktaları bakımından GN-037 kreminin plaseboya göre daha üstün sonuçlar sağladığı ve aynı zamanda ek bir güvenlilik sorunu oluşturmadığı için büyük mutluluk duyuyoruz. Faz 2 araştırmamızı yürüten tüm araştırmacılara, araştırmamıza gönüllü olarak destek veren hastalarımıza ve emeği geçen tüm sağlık profesyonellerine en içten şükranlarımızı sunmak isteriz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ayvalık’ta 32’inci kez düzenlenen “Ayvalık Engelliler Şenliği” başladı.

 Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, şenliğin bugüne kadar yapılanlar arasında en uzun soluklu bir etkinlik olduğunu söyledi. Pandemi dönemi dışında aralıksız 32 yıldır kutlanan, engelli gençlerin ve onların ailelerinin yılda bir kez de olsa yaşamın içinde insanların olumsuz bakışlarından ve baskılarından uzak düzenlenen şenlikte konukların beş gün boyunca keyifli zamanlar geçireceğini hatırlatan Başkan Ergin şöyle devam etti: “Türkiye’nin dört bir yanından gelen engelli gençlerimize, çocuklarımıza ve ailelerine kucak açmaktan her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Şehrimize Ayvalık’ımıza hoş geldiniz. Bu şenlik artık Ayvalık ile özdeş bir şenlik oldu. Beş gün boyunca konuk ettiğimiz engelli dostlarımız, şenlik bitip de yaşadıkları şehirlere döndüklerinde, kentimizi, engelli dostu Ayvalık’ı, engelli dostu insanları, engelli haklarına sahip çıkışımızı ve konukseverliğimizi anlatacak. Şunu unutmamız gerekiyor; yaşamı paylaşmak için hiçbir engel yoktur. Biz ayrıca şunu da çok iyi biliyoruz korunması gereken engelli değil, onların hakları, engelli dostu bir belediye olarak sosyal hizmetler müdürlüğümüz gecesini gündüzüne katarak her türlü sorunlarında yanlarında oluyor. Ayvalık Belediyesi Özel Çocuklar Eğitim Evimiz var. Çocuklarımız her sabah alıyoruz, öğretmenleri eşliğinde galoş yapıyor, harçlıklarını kazanıyorlar. Harçlıklarına sahip çıkıyorlar ve paylaşmasını biliyorlar. Biz de onların, diş bakımlarından, saç tıraşlarına, giyim ve kıyafetlerine kadar her türlü istekleriyle yakından ilgileniyoruz. Şehrimize gelen engelli kardeşlerimiz bir yıl boyunca bu şenliklerin yapılmasını sabırsızlıkla bekliyorlar. Çünkü beş gün boyunca gönüllerince eğleniyorlar. Bununla da kalmıyorlar. Bu şenlik sırasında derneklerin başkanları olsun üyeleri olsun hükümetten, devletten ve yerel yönetimlerden isteklerini ifade etme fırsatı da buluyorlar. Sadece şenlik boyunca değil; Ayvalık’ta halkımız da büyük bir memnuniyeti ve sevecenliğiyle maddi ve manevi desteklerini sürdürüyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen konuklarımız sizinle gurur duyuyoruz. İnşallah şehrimizde Ayvalık kadar güzel beş gün geçirirsiniz. Ne iyi ettiniz iyi ki geldiniz, tekrar hoş geldiniz, gelecek yıl yine bekleriz, sevgiyle, sağlıkla kalın. Bu festivalin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

     Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkan vekili, Türkiye Zihinsel Engelliler Federasyonu Genel Başkanı Aynur Dangaz da yaptığı konuşmada, çalışmaları organize edebilecekleri bir arsa tahsisi talebinde bulundu. Dangaz şöyle konuştu: “Ayvalık Engelliler Şenliği bana, bize, size, hepimize çok iyi geliyor. Birlikte olmanın gücünü, yan yana durmanın dayanışmasını burada daha fazla hissediyoruz. Bu bir şenlik değil aslında, bu şenlik bizlerin hayata katıldığımız bir yer. Engelli çocuklarımızın hayatın içinde olduğu, onların ve ailelerinin kendilerini sınırlamadan hayatı olduğu gibi yaşadığı, birbirimizle dertleşebildiğimiz en önemlisi yalnız olmadığımızı gördüğümüz bir şenlik bu. 

     “Konuşmaların ardından Ankara Engelsiz ve Eşit Yaşam Derneği kurucusu yazar Fehmi Helvacıoğlu, Ayvalık üzerine yazdığı şiirini okudu ve katılanlar tarafından dakikalarca alkışlandı. Tören, halk oyunları gösterisi ve engellilerin geleneksel geçiş kortejiyle sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Savunma Sanayii Zirvesi’nde İş Dünyası Bir Araya Geliyor!

Başkan Ramazan Öztürk: “MARİMDER olarak, savunma sanayii tedarikçileri ve Türk iş insanları için sosyo-ekonomik ve ticari iş birliğini güçlendirmek amacıyla düzenlediğimiz Savunma Sanayi İş Zirvesi ve Çalıştayı ile Türk Dünyası İş Birliği Forumu’nun büyük ilgi görmesini bekliyoruz” dedi.

Savunma sanayiinde önemli bir adım daha atılıyor! MARİMDER Yönetim Kurulu’nun ev sahipliği yapacağı ve sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşecek zirvede, savunma sanayii tedarikçileri, CEO’lar ve Türk dünyasından iş insanları bir araya gelecek. 28 Eylül 2024 Cumartesi günü Pasha Palas Hotel Kocaeli’de düzenlenecek bu etkinlikte, sektörün geleceğini şekillendirecek önemli kararların alınması bekleniyor.

Katılımcıları Neler Bekliyor?

Etkinlik, savunma sanayiinin geleceğini konuşmak isteyen iş dünyası liderleri ve sanayi tedarikçilerini bir araya getirerek, güçlü iş birliği ağlarının kurulmasına fırsat sunuyor. Yoğun oturum programının yanı sıra, katılımcılara müzik dinletisi, folklor gösterisi ve sosyal etkinlikler gibi zengin içerikli bir program sunulacak.

Zirvenin  koordinatörü Marimder sosyal ve kültür işleri Başkanı Türkan Atmaca :
” Bu Zirve Savunma Sanayii İçin Önemli Bir Adım.
Türkiye’nin ve Türk dünyasının savunma sanayiinde daha güçlü bir konum kazanmasına katkı sağlaması beklenen bu zirve, aynı zamanda iş dünyasının yeni bağlantılar kurmasına da fırsat verecek.” dedi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, tiyatro sezonunun ilk ayında 22 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

Bu ay; Ağrı Dağı Efsanesi (Yeni Oyun), Gök Kubbe (Yeni Oyun), İkinci Perdenin Başı (Yeni Oyun), Tartuffe, Oscar, Bir Halk Düşmanı, Ay Carmela, Cadı Kazanı, Sivrisinekler, Zehir, Ben Medea Değilim, Maviydi Bisikletim, Godot Geldi, Çingene Boksör, Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi, Hamlet, Yaftalı Tabut, Fosforlu Cevriye, İfigenya, Uçurtmanın Kuyruğu, Hayat Der Gülümserim, Kuğunun Şarkısı adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.

 

Oyun biletleri, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/biletinial adreslerinden ve mobil uygulamamızdan temin edilebilir.

 

Ekim 2024 Programı

 

AĞRI DAĞI EFSANESİ (Yeni Oyun)

Kapısına kadar gelen bir atı geri vermeyerek geleneğine sahip çıkma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Ahmet’le, hem atın hem de bölgenin yönetiminde sözün sahibi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar’ın hikâyesi, Yaşar Kemal’in usta kaleminde hem kültürün rengi, hem tarihin izi, hem halkın yükünü taşıyan Ağrı Dağı Efsanesi’ne dönüşmüştür.

Büyük ustanın anlatısına sahne üzerinde soluk vermek için çıktığımız yolculukta, seyircilerimizi Ağrı Dağı Efsanesi’ni birlikte hayal etmeye davet ediyoruz.

Yaşar Kemal’in yazdığı Yiğit Sertdemir’in uyarlayıp yönettiği oyunda Arda Alpkıray, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Can Tarakçı, Cihan Kurtaran, Emrah Can Yaylı, Emre Yılmaz, Ertan Kılıç, Hakan Örge, Murat Üzen, Özge Midilli, Serkan Bacak, Uğur Dilbaz, Yeliz Şatıroğlu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim, 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

GÖK KUBBE (Yeni Oyun)

 

Bölgenin güçlü ailesi Wax’lerin çocuğunun ölümünden sorumlu tutulan Sally eğer hamileyse asılmaktan kurtulacaktır.  Sally’nin gebe olup olmadığına karar vermekle görevlendirilen ise kadınlardan kurulmuş bir jüridir.

Ancak bu on iki kadın için katili linç etmek isteyen kalabalığın, kendi telaşlarının, geçmişlerinin, bağlarının gölgesinde adil bir karar vermek hiç de kolay olmayacaktır.

 

Lucy Kirkwood’un yazdığı, Özden Gököz’ün çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Aslıhan Kandemir, Betül Kızılok Bavli, Canan Kübra Birinci, Çağlar Polat, Demet Bozkaya Şalt, Eraslan Sağlam, Eylül Soğukçay, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Gözde İpek Köse, Işıl Zeynep Karaalp, Serap Öztürk, Yağmur Ulusoy Göktürk, Zeliha Güney rol alıyor. Oyun, 16-19 Ekim, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

 

İKİNCİ PERDENİN BAŞI (Yeni Oyun)

Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır.

Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır.

Alp Tuğhan Taş’ın yazıp yönettiği oyunda Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

TARTUFFE

Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inancı, aileyi, aşkı, erkek-kadın farklarını, dünümüzü, bugünümüzü, mizahı, müziği, acıyı, hüznü, rahatsız edici türlü anları iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkarıyoruz. Orhan Veli’nin olağanüstü çevirisine, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği seyirliğimizle, hayata dair bu acayip bilmeceyi bir kez daha kahkahalarla selamlıyoruz.

Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

 

OSCAR

Christian Jacqueline’e aşıktır, Colette ise Oscar’a. Christian uzun süredir sevdiği kızı Mösyö Bernard’dan isteme niyetindedir. Colette ise babası Mösyö Bernard’a söylediği yalanla sevgilisi ile evlenme planları yapmaktadır. Ancak ne Christian doğru kızı ister ne de Colette doğru adamla evlenmek üzeredir. Birkaç dakikada sarpa saran olaylar hiç de kolay çözülecek gibi gözükmemektedir.

Claude Magnier’in yazdığı,  Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği, Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Abdullah Topal, Aslı Aybars, Asrın Gurur Kuyucak, Cem Karakaya, Ceylan Çete, Çağrı Büyüksayar, Damla Cangül Yiğit, Aslı Şahin, Hakan Gümüş, Hüseyin Emre Şen, İrem Erkaya, Neslihan Ayşe Öztürk, Oğuzhan Oğuz rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

 

BİR HALK DÜŞMANI

Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.

Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

 

AY, CARMELA!

 

İspanya’da Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler arasında geçen iç savaş dönemini anlatan oyunda,  iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino, Franco önderliğindeki Milliyetçiler tarafından rehin alınır. Belçite şehrinin işgalini kutlayan Milliyetçiler tarafından istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu zorlamanın sonucunda içinde bulundukları savaşı, “gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?“  sorusuyla sanatı ve sanatçıyı sorgulamaları, işleri gereği güldürmeyi, eğlendirmeyi hedefleyen bu iki oyuncunun isyanları, gelgitleri, kayıpları anlatılır. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Yalçın Baykul’un çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Erkan Akkoyunlu rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

CADI KAZANI

Yıl 1692… ABD’de Salem kasabası…Cadılıkla suçlanan insanlar… Büyük tartışmalara, ardından işkencelere, nihayetinde de idamlara varan mahkemeler… Çıkarları için ‘liste’lerce insanları ölüme sürükleyen ‘insan’lar… İnancı kullanarak; önce toplumsal yaşamı, sonra hukuku, nihayetinde onuru yok etmeye çalışan ‘baştakiler’ ve buna sebep olmayı yahut seyirci kalmayı seçen halk… Tiyatro yazınının en önemli isimlerinden Arthur Miller’ın, 1952’de gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığı bu ölümsüz eser; ilk kez Şehir Tiyatrosu’ndan seyircilerini selamlıyor.

Arthur Miller‘ın yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol’un çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Berna Adıgüzel, Burak Davutoğlu, Canan Kübra Birinci, Seda Yılmaz, Emre Çağrı Akbaba, Eraslan Sağlam, Ersin Sanver, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Engin Akpınar,Mehmet Bulduk, Nilay Yazıcıoğlu, Onur Demircan, Ozan Gözel, Rozet Hubeş, Selçuk Yüksel, Selen Nur Sarıyar, Zeki Yıldırım rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde, 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

SİVRİSİNEKLER

Alice, Cenevre’de Higgs Bozonu’nun varlığını kanıtlamak için yapılan “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” projesinde çalışan bir bilim insanıdır. Kendisi gibi bilim insanı olan kocası, çocukları Luke küçükken ortadan kaybolmuştur ve bu onların hayatındaki kara deliktir. Lucy Kirkwood’un yazdığı, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği oyunda Ayşin Atav, Yeliz Gerçek, Senan Kara, Özgür Dereli, Ahhan Şener, Pınar Demiral, Volkan Öztürk, Ümran İnceoğlu, Pınar Pamuk rol alıyor. Oyun, 2-5 Ekim, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

ZEHİR

Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor. Oyun, 5 Ekim, 2 Kasım 2024 tarihlerinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

BEN MEDEA DEĞİLİM

“Ben Medea Değilim” oyununda yakın geçmişte “katil” sıfatı yakıştırılan bir Kadın’ın, tiyatro sahnesinde gösteriyi ve seyirciyi manipüle ederek kendi hikâyesine ve aslında her kadının kendi gerçeğine yönlendirdiğini görüyoruz. Allison Gregory’nin yazdığı, Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunda Şirin Asutay, Berrin Koper, Kamer Karabektaş, Ozan Akif Serman rol alıyor. Oyun, 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

MAVİYDİ BİSİKLETİM

İlk gençlik yıllarını geçirdiği İzmir’e duyduğu özlemin ve ilk aşkının izinden giden bir adamın, anılarına yaptığı bu yolculuk, bizi 1950’lerin İzmir’inden günümüze taşıyor. Dinçer Sümer’in yazdığı Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Çağrı Büyüksayar rol alıyor. Oyun, 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde, 19 Ekim 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

 

GODOT GELDİ

“Godot Geldi”, İrlandalı yazar Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı yapıtının ardından ve ona bir “gönderme” olarak, Karadağlı yazar Miodrag Bulatović’in kaleme aldığı bir oyundur… “Olay” bir bataklıkta geçer. Becket’in oyununda; Godot beklenilir… Bulatović’in oyununda ise, bir fırıncı olarak Godot gelir… Beckett, yapıtında kavramlardan yola çıkarak evrensel bir resital sunarken, Bulatović, aynı tematik yapıyı işlemiş olsa da, rol kişilerinin ve kısmen de olsa mekânın yapısını değişime uğratarak, daha çok “simge”lere yönelmiştir… Beckett’te de, Bulatović’te de bekleyenler açısından önemli olan, aslında beklenen kişinin kim olduğu değil, bekleyişin kendisidir… İşte bu durumda; kim olduğu tam olarak bilinmeyen bir “gelen”in, kesinlikle tanımlanmış bir “giden”e dönüşmesinin öyküsüdür diyebiliriz “Godot Geldi” için…

Miodrag Bulatovic’in yazdığı, Sevgi Soysal’ın çevirdiği, Ragıp Yavuz’un yönettiği oyunda Ali Mert Yavuzcan, Can Başak, Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Meriç Benlioğlu, Murat Coşkuner rol alıyor. Oyun, 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

ÇİNGENE BOKSÖR

1920’lerin boks yıldızı Johann Wilhelm Trollmann’ın trajik yaşantısından yola çıkılarak yazılan oyun, kurgusal bir karakter olan Hans’ın tanıklığıyla seyirciye aktarılıyor. Çocukluk dönemlerinde tanışan ikili, güçlü bir arkadaşlık bağıyla yılları geride bırakır. Kendine has stiliyle yıldızlaşan çingene boksör Ruki, Nazi Almanya’sının faşizan politikalarına ve ayrımcılığa maruz kalır. Almanya Şampiyonu olsa da bu unvan kendisine verilmez ve hep kaybetmeye mahkûm edilir. Yoksul mahallelerde başlayıp toplama kamplarına kadar süren, ölümüne dostluğun çarpıcı öyküsü…

Rike Reiniger’in yazdığı Cafer Alpsolay’ın yönettiği oyunda Ercan Demirhan rol alıyor. Oyun, 9-12 Ekim, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

 

YAŞAMAK MI, YOKSA ÖLMEK Mİ

1939 yılı, Polonya’nın Nazi birliklerince işgalinin hemen öncesi. Varşova’da bir tiyatroda Hitler karşıtı bir oyunun provaları sürmektedir. Oyun siyasi sebeplerle yasaklanarak yerine Hamlet konulur. Almanların Polonya’yı işgali üzerine tiyatro kapanır. İşsiz kalan oyuncular, bir Alman casusunun engellenmesi için çalışırlar. Provasını yaptıkları oyun sayesinde, Nazilerin kılığına girer ve zaman zaman umutsuzlaşan ve gitgide çetrefilleşen bir savaşı sürdürürler.

Nick Whitby’nin yazdığı, Yücel Erten’in çevirdiği, Hüseyin Köroğlu’nun yönettiği oyunda Şenay Saçbüker, Hüseyin Köroğlu, Kutay Kırşehirlioğlu, Bahtiyar Engin, Vildan Türkbaş, İrem Arslan, Emre Narcı, Volkan Ayhan, Emre Şen, Ümit Bülent Dinçer, Tarık Köksal, Deniz Yeşil Mavi, Erkan Akkoyunlu, Özge Kırdı, Orçun Tekelioğlu, Rüzgar Aşıkoğlu, Özgür Ali Kuruçay rol alıyor. Oyun, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

 

HAMLET

Usta yönetmen Engin Alkan, Shakespeare’in dünya klasikleri arasında haklı bir yere sahip bu oyununu, farklı bir yorumla seyirciyle buluşturuyor. Yaşam ve ölüm arasında, iktidar ve intikam arasında, düşüncesi ile eylemi arasında insanın tüm zamanlara özgü çelişkilerini sahneye taşıyan, tiyatro tarihinin en ünlü eseri Hamlet, Engin Alkan’ın rejisinde çağdaş bir okumayla şimdiki zamandan bakılan çarpıcı bir hatırlamaya dönüşüyor. 

William Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirdiği, Engin Alkan’ın yönettiği oyunda Müslüm Tamer, Doğan Altınel, Seda Çavdar, Elçin Atamgüç, Zeliha Bahar Çebi, Zafer Kırşan, Hira Ogeday Erkut, Ersin Bağcıoğlu, Göksel Arslan, Destan Batmaz, Osman Kaba, Emre Ertunç, Cihat Faruk Sevindik, Doğan Şirin, Oğuzhan Oğuz, Hüseyin Emre Şen, Deran Özgen rol alıyor. Oyun, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

YAFTALI TABUT

Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.

Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Selin Türkmen, Şenay Bağ, Mana Alkoy rol alıyor. Oyun, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

 

FOSFORLU CEVRİYE

Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır.

Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afili delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. 

Suat Derviş, 60’lı yılların başında Türkiye’ye döndüğünde siyasi-mesleki ve maddi anlamda zorlu bir dönemden geçiyordu. “Fosforlu Cevriye” romanını yayınevlerine teklif ediyor fakat ne yazık her seferinde reddediliyordu. Suat Hanım’ın büyük arzusu, bu eserin yayınlanmasından öte, bir “müzikal” olarak oyunlaştırıldığını görmekti… Bunun için ilk görüştüğü kişi genç aktris Gülriz Sururi idi… Gülriz Hanım’ın da arzusu oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnelemekti…

“Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…”  kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle…

Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin uyarladığı,  Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Şerbetçioğlu, Direnç Dedeoğlu, Esra Ede, Çağatay Palabıyık, Elif Verit, Emre Yılmaz, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman Çağlar, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

 

İFİGENYA

Doğu ile Batı arasındaki ilk büyük savaş: Akha ordusu, Truva seferine çıkmak üzeredir. Birleşik ordu donanmasının sıkıştığı limandan kurtulup harekete geçebilmesi için rüzgâra ihtiyacı vardır. Başkomutan Agamemnon, Artemis’in kutsal geyiklerinden birini öldürdüğü için tanrıça da onun rüzgârını kesmiş ve herkesi bu limana hapsetmiştir. Doksan dokuz kralın ordusu hastalıktan kırılırken, öfkeyle bekleyen askerlerin gözü Agamemnon’dadır. Başkomutan’ın sadece kendisi ve makamı değil, başta ailesi olmak üzere, tüm ülke tehlikededir. Agamemnon’un yapabileceği tek bir şey kalmıştır: En değerli varlığı olan kızı Iphigenia’yı tanrılara kurban vermek!..

                                                     

Euripides’in yazdığı Serdar Biliş’in yönettiği oyunda Yağmur Topçu, Elvan Boran, Yıldıray Şahinler rol alıyor. Oyun, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

 

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor. Oyun, 26 Ekim 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

 

HAYAT DER GÜLÜMSERİM

Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.

Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

KUĞUNUN ŞARKISI

Anton Çehov’un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan Kuğunun Şarkısı’nda, yaşlı ve yalnız bir aktörün geçmişiyle yüzleşmesine, hayatını sorgulamasına, pişmanlıklarına ve aradan geçen onca yıla rağmen, hala, hayatta en iyi yaptığı şeye, aktörlüğe tutunmaya çalışmasına tanık oluyoruz.

Oyunda, insan doğasının gizli özlemlerini, öfkelerini ve tutkularını yansıtan önemli bir Çehov karakteri olarak karşımızda duran Svetlevidov’un anılarında yeniden canlanan Shakespeare’nin seçme tiradları, izleyenleri de oyuncunun geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Alkışlar, tebrikler, aşklar ve şöhretin sarhoşluğuyla, yaşamı boyunca mutluluğu ve hayatın anlamını arayan Svetlevidov, geride bıraktığı onca hayal kırıklığına ve çektiği bütün sıkıntılara rağmen, sahnede ölümü bekliyor olduğu gerçeğinin önünde bile başını eğmeden durmaya devam ediyor.

Bora Seçkin’in yönettiği oyunda Bora Seçkin, Ertan Kılıç, Naşit Özcan, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Altın Portakal’ın sinemaya desteği artarak sürüyor

Festival kapsamında ulusal ve uluslararası yarışmada pek çok kategoride para ödülüyle yeni yapımların desteklenmesi hedefleniyor.

 

Türkiye’nin en köklü sinema şenliği, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 61. yılında da Türkiye ve dünya sinemasına desteğini sürdürüyor. Festivalde bu yıl; Ulusal Uzun Metraj Yarışma, Ulusal Belgesel Yarışma, Ulusal Kısa Film Yarışması, Uluslararası Uzun Metraj Yarışma ve Forum bölümlerinde farklı kategorilerde ödüller sahiplerini bulacak. 

 

61. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Yarışma bölümünde 14 dalda para ödülü verilecek. Jürinin değerlendirmesi sonucu seçilecek En İyi Film, 1,5 milyon TL, En İyi Yönetmen ise 300 bin TL’nin sahibi olacak. Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’nü kazanan yapım, 200 bin TL ile ödüllendirilirken Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü’nün sahibi de 200 bin TL’lik para ödülünün sahibi olacak. 

 

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Yarışması ödülleri şöyle: 

 

– En İyi Film                                                                            1.500.000 TL

– Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü                                            200.000 TL

– Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü                                             200.000 TL

– En İyi Yönetmen                                                                       300.000 TL

– Cahide Sonku Ödülü                                                                 150.000 TL

– En İyi Senaryo                                                                           150.000 TL

– En İyi Görüntü Yönetmeni                                                        150.000 TL

– En İyi Müzik                                                                              150.000 TL

– En İyi Kurgu                                                                              150.000 TL

– En İyi Sanat Yönetmeni                                                             150.000 TL

– En İyi Kadın Oyuncu                                                                 150.000 TL

– En İyi Erkek Oyuncu                                                                 150.000 TL

– En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu                                                 100.000 TL

– En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu                                                  100.000 TL

 

Ulusal Yarışma’da ayrıca En İyi Belgesel Film, 150 bin TL’nin sahibi olurken Belgesel Yarışma Jüri Özel Ödülü’nü kazanan yapıma da 100 bin TL verilecek. Ulusal Yarışma En İyi Kısa Film, 100 bin TL’nin sahibi olurken Kısa Film Jüri Özel Ödülü’nün sahibini ise 50 bin TL’lik para ödülü bekliyor. Uluslararası Uzun Metraj Yarışması’nda da En İyi Film, 300 bin TL ve En İyi Yönetmen 150 bin TL ile ödüllendirilecek. Festival 5-12 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beklan Algan vefatının 14. yılında anılıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları; yönetmen, eğitmen ve tiyatro sanatçısı Beklan Algan’ı vefatının 14. yılında anıyor.

2010 yılında kaybettiğimiz Beklan Algan’ı anmak için 27 Eylül 2024 Cuma günü Aşiyan Mezarlığı’ndaki kabri başında saat 11.00’de bir tören düzenlenecek.

Tören, İBB Şehir Tiyatroları yöneticileri, sanatçıları, Beklan Algan’ın ailesi, sevenleri ve öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı