Aylık arşivler: Aralık 2024

KODA’dan 2024’e coşkulu final!

Türkiye’de bir ilçe belediyesi tarafından kurulan ilk kadrolu oda orkestrası olan Karşıyaka Oda Orkestrası (KODA), 2024 yılını coşku dolu bir konserle kapattı. Orkestranın, Fransız klarnet sanatçısı Joë Christophe ile birlikte sunduğu müzik ziyafeti, sanatseverlerden tam not aldı. Başkan Yıldız Ünsal “Göz bebeğimiz KODA’ya ve değerli konuk sanatçımıza bu muhteşem gece için teşekkür ediyorum” dedi.

 

Yıl boyunca gerçekleştirdiği konserlerle kentin kültür ve sanat yaşamına değer katan Karşıyaka Oda Orkestrası, 2024’ün final sahnesine, dünyaca ünlü klarnet sanatçısı Joë Christophe ile birlikte çıktı. Karşıyaka Belediyesi Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilen konser, sanatseverlerden büyük ilgi gördü. Salonu tamamen dolduran izleyiciler arasında, Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal da yer aldı. Mozart’ın büyüleyici Klarnet Konçertosu ile unutulmaz bir müzik ziyafeti sunan sanatçılar, programın ikinci yarısında da Béla Bartók’un Yaylı Çalgılar için Divertimento eserini yorumladı.

 

SANATA VE SANATÇIYA TAM DESTEK

Konser sonunda sanatçılara teşekkür eden Başkan Yıldız Ünsal “Bu akşam yine muhteşem bir konsere tanıklık ettik. Orkestramız ve konuk sanatçımız Joë Christophe harika bir performans sundular. Hep söylediğim gibi; KODA bizim göz bebeğimiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizlere birbirinden keyifli konserler vermeye devam edecekler. Karşıyaka Belediyesi olarak biz de Ulu Önderimiz Atatürk’ün izinden gitmeyi, sanatı ve sanatçıyı desteklemeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Göz yorgunluğunu önlemek için göz kırpma sayınızı artırın

Dijital cihazların kullanımına bağlı ortaya çıkan göz yorgunluğu, görüş bulanıklaşması, göz kuruluğu, göz ağrısı, göz sulanması ve batması gibi sorunlara yol açabiliyor.

İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı, Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi, Optisyen İlkay Altunsoy, göz yorgunluğunu önlemek için göz kırpma sayısının artırılmasını, gözün dinlendirilmesi için 20/20/20 kuralıyla uzaklara bakılmasını, bilgisayar ekranı ile mesafenin bir kol boyu mesafesinde ayarlanmasını tavsiye etti.

İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı, Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi, Optisyen İlkay Altunsoy, dijital cihazların kullanımına bağlı ortaya çıkan göz yorgunluğuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Göz yorgunluğunun her yaştan insanı etkilediğini belirten Altunsoy, “Gün içinde saatlerce dijital cihaz kullanımına bağlı gelişen göz yorgunluğu, görüş bulanıklaşması, göz ağrısı, göz kuruluğu, sulanması ve batması ile kendini gösterir. Bu göz yorgunluğu aynı zamanda uzun süre okuma yaparken, yazarken ve de dikiş dikmek gibi yakın işler yaparken ortaya çıkan semptomlar gibidir” dedi.

Yakın gelecekte cep telefonu ve bilgisayar ekranı kullanmanın azaltılmasının mümkün görünmediğini belirten Altunsoy, göz yorgunluğunu önlemek için aşağıdaki tavsiyelerde bulundu:

Göz kırpma sayınızı arttırın: Dakikada ortalama 15 kez göz kırparız fakat yapılan araştırmalar bilgisayar ve cep telefonu ekranına bakarken göz kırpma hareketinin 5 ile 7 arasına düştüğünü göstermiştir. Göz kırpma ile göz yüzeyinin ihtiyacı olan nem elde edilir. Mümkün olduğunca çok göz kırpmak için çaba gösterin hatta bilgisayar ve/veya telefon ekranınıza hatırlatıcılar, küçük notlar ekleyin.

Göz kuruluğu için suni gözyaşı takviyesi kullanın: Göz kuruluğu yaşadığınızı fark ettiyseniz göz hekimi tavsiyesi ve reçetesiyle suni gözyaşı damlası kullanabilirsiniz. Bulunduğunuz ortam kuru ve sıcak bir yer ise ortamı nemlendirecek çözümler üretin.
Gözü dinlendirmek için uzaklara bakın: 20/20/20 kuralını uygulayın. Yakın-orta mesafe çalışma esnasında her 20 dakikada bir, 20 saniye, 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzaklara gözlerinizi odaklayarak gözleri dinlendirebiliriz. Bu uygulamayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Ekran parlaklığını ve kontrastını ayarlayın: Kullanılan ekran etraftaki ışık seviyesinden parlaksa gözleriniz görmek için daha fazla çaba harcaması gerekecektir. Parlamayı azaltmak için mat bir ekran filtresi kullanılabilir. Parlaklığı etraftaki ışık seviyesi ile doğru orantılı ayarlamak aynı zamanda ekranın kontrastını da arttırmak göz yorgunluğu için fayda sağlayacaktır.

Bilgisayar ekranı ile aranızdaki mesafeyi ayarlayın: Bilgisayar ekranı ile aranızdaki mesafe bir kol boyu kadar (yaklaşık 40-50 cm) olmalıdır. Ayrıca ekran gözünüzün aşağıya bakacağı şekilde konumlanmalı, düz ya da yukarı bakacak şekilde konumlanmamalıdır.

Ofis camı takılmış bir bilgisayar gözlüğü tercih edin: Göz hekimi muayenesi ve reçetesi ile optisyenlik müesseselerinden temin edebileceğiniz ofis camı takılmış bir bilgisayar gözlüğü, uzun süre bilgisayar ekranına bakarak çalışan kişiler için göz yorgunluğunu azaltan eşsiz bir gereçtir. Bu gözlüklerde, çalışma ortamınıza ve en çok zaman harcadığınız mesafeye veya mesafelere göre uyarlanmış çok odaklı mercekler kullanılır. Keskin görüş ve rahatlamış gözler için dijital cihazlarınızı kullanırken daha az baş ve göz hareketi yapmanızı sağlar.

Kontakt lens kullananlarda kuru göz sendromu görülebilir

Kontakt lens kullanan kişilerin de yoğun dijital cihaz kullanırken dikkat etmesi gerekenlere dikkat çeken İlkay Altunsoy, “Genellikle kontakt lens kullanıcılarında dijital cihaz kullanımına bağlı olarak kuru göz sendromu görülebilir. Bunun için gözlük takılarak gözler dinlendirebilir. Kontakt lensler ile uyumak sakıncalı olacağından günlük kullanım için 8-10 saat ile sınırlandırılmalıdır ve uyumadan önce mutlaka çıkarılmaldır.  Kontakt lens kullanımı hassasiyet gerektirdiği için hijyen kurallarına dikkat edilerek kullanılmalıdır. Gözde kızarıklık, ağrı, kuruma ve batma varsa vakit kaybetmeden göz hekimine muayene olunmalıdır” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AŞT’den yeni kukla oyunu

Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (AŞT), Anton Çehov’un unutulmaz eseri “Marangoz’un Köpeği Kaştanka”yı kukla oyunu olarak sahneye taşıdı. Prömiyeri yapılan oyun büyük beğeni topladı.

Antalya Şehir Tiyatroları, repertuvarına yeni bir çocuk oyunu daha ekledi. Anton Çehov’un unutulmaz eserlerinden olan “Marangoz’un Köpeği Kaştanka”, kukla oyunu olarak çocuklar için sahneye konuldu. Uzun süren kukla yapımı ve prova çalışmalarının ardından hazır hale gelen kukla çocuk oyunu, Antalya Şehir Tiyatroları Yıldız Kenter Sahnesi’nde ilk defa seyirciyle buluştu. Yönetmenliğini Ata Yıldırım’ın yaptığı “Marangoz’un Köpeği Kaştanka” da oyuncular hem kuklaları oynatırken hem de kendi karakterlerini canlandırdı.

MİNİK SANATSEVERLERDEN BEĞENİ ALDI
Çocuk yaş grubuna yönelik olarak hazırlanan oyun, minik tiyatroseverler tarafından büyük beğeni gördü. Dost canlısı bir köpeğin güç yaşam koşullarında itiraz etmeden nasıl yaşadığını, köpeğin duygularının müzik ve şarkı ile desteklendiği, yeni kurulan arkadaşlıkların ve yeni yaşam koşullarının köpek üzerindeki etkisini anlatan bir oyun olan “Marangoz’un Köpeği Kaştanka” önümüzdeki günlerde de sahnelenmeye devam edecek.

HEM OYNADILAR HEM KUKLA OYNATTILAR
Oyunun yönetmeni Ata Yıldırım, oyun hakkında şu bilgileri verdi: “Oyundaki kuklaları, kendimiz hazırladık. Diğer oyunlarımıza nazaran bir ilke imza attık. Hem oynadık hem de kukla oynattık. Oynayan oynatan ilişkisini biraz daha fazla verdik ve sanıyorum ki bu da seyirciye iyi geçti. Karakterlerin birbiriyle olan diyalogları üzerine olan sevimli bir dostluk hikayesiydi” diye konuştu.

Seyirci Betül Güven, “Hem ben hem de çocuklar oyunu çok beğendi. Çok gerçekçi ve eğlenceliydi, çok keyifli vakit geçirdik. Herkesin emeğine sağlık” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hem Kanserle Savaşını, Hem Hayalini Kurduğu Psikolojiyi Kazandı!

Çocukluk çağı kanserleriyle mücadele eden minik kahramanlar ile bu zorlu mücadeleden zaferle çıkan çocuklar ve gençler Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde düzenlenen yeni yıl partisinde bir araya gelerek, bol bol eğlendiler. Aileleri ile birlikte, masal dünyasını andıran bir ortamda şarkılar eşliğinde oynadılar; palyaçolar, balonlar, hediyeler ve yeni yıl pastasıyla 2025’i neşeyle ve umutla karşıladılar. İki yıl önce kanserle tanışan ve tedavisi tam da planlandığı gibi 6 ayda biten 21 yaşındaki Elif Naz Temizel de çocuklara moral için geldi. Kanserle mücadele sürecinde bir yandan psikolojik tedavi gören diğer yandan üniversite sınavına hazırlanan Temizel, kendisi de psikolog olarak kanser hastalarına destek vermek istedi. Halen üniversite ikinci sınıf öğrencisi olan Temizel, psikolog olup kanser hastalarına destek vermeyi hedefliyor. 

 

Çocukluk çağında yaygın görülen lenfoma ve lösemi gibi kanserler, günümüzde büyük ölçüde başarıyla tedavi edilebiliyor. Tıptaki gelişmelere, ailelerin moral ve motivasyonları ile çocuklarına verdikleri destek de eklenince, zorlu süreç tamamen geride kalabiliyor. İşte yeni yıl öncesi, çocukluk çağı kanserleriyle mücadele eden minik kahramanlar ve aileleri yeni yıl partisinde bir araya gelerek doyasıya eğlendiler. Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde düzenlenen etkinliğe, miniklere hayat veren ve ‘şirin dede’ diye seslendikleri Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat da katıldı. Prof. Dr. Cengiz Canpolat; çocukluk çağı kanserlerinin erişkin kanserlerine göre çok daha az sayıda görüldüğünü ama tedavisinin daha uzun ve zor olduğunu söyledi. Prof. Dr. Canpolat, günümüzde tıpta ve teknolojideki gelişmelerle çocukluk çağı kanserlerinin sağ kalım oranlarının ülkemizde de batılı ülkelerle aynı düzeye ulaştığını söyledi.  

 

“Çok sık gördüğümüz bir kanser değildi!”

 

Etkinliğe katılan 21 yaşındaki Elif Naz Temizel de 18 yaşındaydı kanserle tanıştığında. 10 Aralık 2003 doğumlu olan Temizel’e, 2021 yılının ocak ayında geniz eti operasyonu sırasında büyük bir kitle görülmesi üzerine nazofarenks kanseri teşhisi koyduklarını belirten Prof. Dr. Canpolat “Nazofarenks kanseri çocukluk çağı kanserleri sıralamasında alt sıralarda yer alıyor, bu yaş grubunda çok sık gördüğümüz kanserlerden biri değil. Teenage (ergenlik) yaş grubunda yani 13-19 yaşları arasında daha çok bunları görüyoruz. Elif Naz’a 5 kür kemoterapi uyguladık, kemoterapiye bağlı ağız kuruluğu, ağız yaraları gibi komplikasyonları Elif Naz’da da gördük. 5’inci kürün sonunda tedaviye tam yanıt aldık. Ardından radyoterapi gördü. Bu esnada da yan etkiler olarak ağız kuruluğu, yemeklerin tadını ve kokusunu alamama gibi bir çok yan etkiye maruz kaldı ama bunların hepsini ailece çok iyi tolere ettiler. Şu an hiçbir sıkıntısı yok. Bizim takibimizden çıkmak istemiyor. Aslında tüm dünyada bu yaş, adölesan ve genç erişkin grubu dediğimiz yaş grubunun içine giriyor ve Pediatrik Onkoloji Hematoloji Uzmanları tarafından takip ediliyorlar. Biz de onu çok seviyoruz. Şu an psikoloji okuyor ve çok mutlu” diye konuştu. 

 

“Psikolog olup kanser hastalarına destek olacağım!” 

 

Etkinliğe katılarak miniklerle eğlenceli saatler geçiren, onlara moral ve motivasyon sağlayan Elif Naz Temizel de kanserle tanışma öyküsünü şöyle anlattı: “Ailemle birlikte kulak tıkanıklığı sorunum nedeniyle özel bir hastaneye gitmiştik. Henüz 19 yaşıma basmamıştım. Sürekli bir kulak tıkanıklığı sorunu yaşıyordum. Doktor önce geniz etidir diye düşündü ama ameliyatta farklı bir şey olduğu ortaya çıktı. Burnumun ilerisinde doku görünmesiyle patolojik parça alındı ve kanser tanısı konuldu. Çok erken teşhis edilmişti. Danıştığımız doktor tanıdıklarımız bizi Cengiz Canpolat hocamıza yönlendirdi. Cengiz hocamıza gittiğimizde bize 6 ayda biter demişti. 5 kür kemoterapi ve 35 seans radyoterapi aldım, gerçekten de 6 ayda tedavim başarıyla tamamlandı” dedi. Kanser tanısı aldığında ‘saçlarım dökülecek’ diye düşünüp hüngür hüngür ağladığını söyleyen Temizel sözlerine şöyle devam ediyor: “Benim ve çevremdekilerin kanser konusunda bilgisi yoktu. Tedavi sürecinde benden çok daha zorlu mücadele veren diğer küçük çocukları gördüğümde benim sorunlarımın onların yanında çok önemli olmadığını düşündüm. Bir yandan da psikolojik tedavi alıyordum. Aslında tedaviye başlamadan önce de psikolog olmayı istiyordum ama kafamda sorular vardı: Acaba bir insanı uzun süre dinleyebilir miyim? diye. Ama seanslarımda psikoloğumun bana yaklaşımları ve verdiği destek eşsizdi. O zaman psikolog olmaya iyice karar verdim! Bu hastalıkta en önemli etken, psikolojik destek. Ailemin benim yanımda bir kere bile ağladığını görmedim. Çok güçlü bir ailem var. Bana çok büyük güç verdiler. Ben de halen üniversitede 2. Sınıfta psikoloji okuyorum ve çevre edinip hastalara destek olmak, onlara güç vermek en büyük hayalim!” 

 

Yılbaşı partisinde doyasıyla eğlendiler!

 

Etkinliğe katılan miniklerden biri de 8 yaşındaki Hira Zıraman’dı. Lösemi ile henüz 27 aylıkken tanışan Hira’yı ailesi yüksek ateş şikayetiyle hastaneye götürdü. Yapılan tetkikler sonrası lösemi teşhisi konuldu. Yüksek riskli grupta olan Hira’ya 26 ay süresince kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulandı ve tamamen iyileşti. Hastanede bıcır bıcır kişiliğiyle zorlu mücadelesine rağmen neşe saçan ve diğer hastalara da motivasyon sağlayan, morallerini yükselten Hira halen 3. sınıfa gidiyor ve büyüyünce Veteriner olmayı istediğini belirterek şöyle diyor: “Ben hayvanları çok seviyorum. Benim de köpeğim, kuşum ve tavuğum var. Annanemlerin bahçesinde tavuklarımı besliyorum. Onların hiç hasta olmasını istemiyorum. Onlarla oynuyorum, ayrıca cimnastiğe ve yüzmeye gidiyorum. Bir de gülmeyi çok seviyorum.”

Palyaçolar, balonlar ve yeni yıl pastasıyla 2025’i karşıladıkları partide çocuklar yeni yıl pastasını hep birlikte kestiler. Doyasıya eğlenen çocuklar ve aileleri partiye katılmaktan çok mutlu oldular. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Buca Belediyesi, Kent Belleği Sergisi açmaya hazırlanıyor

Buca Belediyesi, her köşesinde ayrı bir hikâyesi olan ilçenin belleğini gün yüzüne çıkarmaya hazırlanıyor. Kuracakları Kent Belleği Sergisi için Bucalılara çağrıda bulunan Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, “Anı değeri yüksek, Buca’mızın tarihine dokunacak objelerinizin bağışlarını bekliyoruz” dedi.
 
Buca Belediyesi, ilçenin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan nesnelerin yer alacağı Kent Belleği Sergisi için çalışmalara başladı. Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nin giriş katında kalıcı olarak yer alacak sergiye bağışta bulunmak isteyenlerin, objelerini Uğur Mumcu Caddesi numara 29 adresindeki Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü’ne teslim edebileceği belirtildi.

SEÇİCİ KURUL BELİRLEYECEK
Seçici kurul tarafından belirlenecek objelerin sergide yer alacağını dile getiren Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Kentsel hafızanın korunması yönünde, yerel yönetimler tarafından yapılan çalışmalar oldukça kıymetli. Buca Belediyesi olarak, değişimin ve gelişimin çok büyük bir hızla gerçekleştiği günümüzde, geçmişe dair hatıralarımıza sahip çıkarak toplumsal birlikteliğimizin inşasına katkı koymayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımızdan anı değeri yüksek, Buca’mızın tarihine dokunacak objelerin bağışlarını bekliyoruz. Buca’ya ve Buca’daki yaşama dair her türlü materyali, geçmiş dönemde tarımda, hayvancılıkta, gündelik yaşamda kullanılan araç ver gereçleri, dönem kıyafetlerini, fotoğraf, kartpostal, mektup, harita, çizim, resim gibi her türlü yazılı ve görsel belgeyi bize ulaştırmalarını rica ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Çok Tuhaf Soruşturma” oyununun prömiyeri yapıldı

İzmir Şehir Tiyatroları, Ferhan Şensoy’un kaleme aldığı, bir hata sonucu hapishaneye düşen üç arkadaşın başından geçenleri konu alan kara komedi tarzındaki “Çok Tuhaf Soruşturma” oyununun prömiyerini yaptı.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) yeni oyunu “Çok Tuhaf Soruşturma”nın prömiyerini İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde gerçekleştirdi. Prömiyere İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Pınar Okyay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ Genel Müdürü Ömer Genç, İzBBŞT Danışma Kurulu üyeleri, İzmirli tiyatroseverler, kentin kültür sanat simaları ve bürokratlar katıldı. Seyircilere açık olarak gerçekleştirilen prömiyerde oyuncuların performansı sık sık alkışlarla kesildi. Oyunun sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Pınar Okyay, “Çok Tuhaf Soruşturma”nın rejisörlüğünü yapan İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Vekili Harun Özer’e çiçek takdim etti.

 

“Tüm İzmirlileri davet ediyorum”

Gösterimin ardından konuşan Harun Özer, “Ferhan Şensoy, muhalif, matrak, komik, çılgın bir adam… ‘Çok Tuhaf Soruşturma’ onun hınzır kaleminden çıkmış, memleketimiz ile ilgili çok önceden görerek, bugüne dair doğru tespitlerle doldurduğu bir tiyatro eseri. Hukuktan, insan haklarından konuşmak için ‘maalesef’ çok doğru bir zamandayız. Zira hukukun olmadığı yerde ekonomiden, siyasetten, adaletten, eşitlikten söz etmek olası değil. Hukuka adalete hava gibi, su gibi ihtiyacımız var. Bu çılgın kara komediyi izlemek üzere tüm İzmirlileri sahnemize davet ediyorum” dedi.

 

Biletleri tükendi

Oyuna sanatseverler büyük ilgi gösterdi. “Çok Tuhaf Soruşturma”nın 26-27-28-29 Aralık ile 2 ve 4 Ocak tarihlerindeki gösterimlerinin biletleri günler öncesinden tükendi. 3-4-5 Ocak tarihlerinde sahnelenecek oyunun biletleri ise İzBBŞT Bilet Gişeler ve kultursanat.izmir.bel.tr sitesinden satışa açıldı.

 

Çok Tuhaf Soruşturma hakkında

Ülkemizdeki adalet sisteminin işleyişindeki çarpıklık üzerine Ferhan Şensoy’un kaleme aldığı kara komedi türündeki oyunda Ayhan Anıl, Bahadır Buyruk, Ozan Çolak, Mustafa Can Yılmaz, Okan Kam ve Candaş Yılancı rol alıyor. Oyunun ışık tasarımını Kaan Burmaoğlu, sahne tasarımını Anıl Işık, giysi tasarımını Deniz Bilgili yaparken, müzik tasarımında ise Kıvanç Sarıkuş imzası bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü Belediyesi Halk Sağlığı Günleri Ücretsiz ve Randevusuz Muayene Hizmeti Sunuyor

Beylikdüzü Belediyesi haftanın her günü vatandaşlara çeşitli sağlık hizmetleri sunuyor. Çarşamba günleri bu hizmetlere göz ölçümü ve işitme testi de dâhil ediliyor ve randevu şartı da aranmıyor.

Beylikdüzü Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü, sosyal belediyecilik anlayışıyla yürüttüğü ücretsiz sağlık hizmetlerini sürdürüyor. Müdürlüğe başvuran randevulu hastalar, belirlenen tarih ve saatte muayenelerini olurken; yaşlı ve engelli hizmetleri, hasta ve engelli nakil hizmeti, koruyucu sağlık hizmetleri, terapi, ağız ve diş sağlığı, fizyoterapi ile diyet ve beslenme hizmetleri de kesintisiz olarak devam ediyor. Ayrıca müdürlüğün; evde enjeksiyon, pansuman, kan alma, kan şekeri ölçümü ve serum takma gibi hizmetlerini kapsayan Evde Bakım ve Destek Hizmetlerinden de yaş almış ve dezavantajlı bireyler faydalanabiliyor.  

Her çarşamba hem ücretsiz, hem randevusuz

Sağlık İşleri Müdürlüğü tüm bu hizmetlerin yanı sıra her hafta çarşamba günleri ise “Halk Sağlığı Günleri” kapsamında tüm muayeneleri ücretsiz ve randevusuz sunuyor. Bu günlerde müdürlüğe başvuran vatandaşlar, müdürlüğün hizmetlerine ek olarak işitme testi ve göz ön tanı muayenelerinden de ücretsiz faydalanabiliyor. Detaylı bilgi almak isteyenler kişiler 444 09 39 numaralı telefondan ve 2337 dâhili hattan müdürlükle iletişime geçebilirler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ENUYGUN 2024 seyahat verilerini açıkladı

Otel rezervasyonlarında ise en çok tercih edilen şehirler sırayla İstanbul, Antalya ve Ankara olurken otobüs biletinde Ankara, İstanbul ve İzmir’in ardından Antalya, Bursa, Adana, Kayseri, Gaziantep ve Mersin ilk sıralarda yer aldı.

 

 

Uçak biletinde İstanbul-İzmir ile Amsterdam-İstanbul öne çıkıyor

 

ENUYGUN’un uçak bileti verilerine göre yurt içinde en çok uçak bileti alınan rota İstanbul-İzmir. Bu rotayı sırayla Antalya-İstanbul ve Adana-İstanbul takip ediyor. En çok yurt dışı uçak bileti alınan şehirler ise sırayla Bakü ve Dubai. 

Verilere göre uçakla seyahat eden kişilerin yüzde 60’ı erkek. Kitlenin yüzde 35’ini ise 25-35 yaş grubu oluşturuyor. Tek yön uçak bileti alanların oranı ise yüzde 73.

2024’ün en ucuz yurt içi uçak bileti 537 TL tutarında tek kişi Konya-İstanbul rotası için oldu. Yurt dışında ise en pahalı uçak bileti 380.000 TL’ye İstanbul’dan Çin’in Taizhou şehrine alındı.

Verilere göre yıl boyunca uçak bileti alan kişilerin yüzde 78’i yalnız seyahat etmeyi tercih etti. 

2024 uçak bileti satışlarında ise ENUYGUN yıl boyunca 71.416 uçağı dolduracak kadar kişiye uçak bileti satışı yaptı. 

 

En çok otobüs bileti Ankara’ya alındı

2024’ün otobüs rekoru ise Ankara’da. Ankara’yı İstanbul, İzmir, Antalya ve Bursa takip ediyor. Otobüs bileti satışlarında yılın en çok tercih edilen rotalar ise İzmir-İstanbul, Ankara-İzmir, Ankara-İstanbul.

 

Verilere göre en ucuz otobüs bileti AdanaŞanlıurfa için 1 TL’den satılırken, en pahalı bilet ise 5.950 TL ile İstanbul – Berlin için oldu.

 

İstanbul, Antalya ve Ankara otelleri zirvede 

ENUYGUN otel verilerine göre İstanbul, Antalya ve Ankara otelleri bu yılın en çok rezervasyon alanları oldu. Otel özelinde en çok rezervasyon alan yurt dışı rotalar ise KKTC, Dubai ve Bakü. En pahalı otel rezervasyonunun 507.918 TL, en ucuz rezervasyonun ise 91 TL’ye yapıldığı 2024 yılında 2 kişilik konaklamalar yüzde 63, tek kişilik konaklamalar yüzde 24, aile konaklamaları da yüzde 13 oranında gerçekleşti.

 

En çok araç kiralanan yer İzmir Adnan Menderes Havalimanı 

ENUYGUN’un araç kiralama verilerine göre bu yıl en çok araç kiralanan yerler sırasıyla İzmir Adnan Menderes Havalimanı, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ve İstanbul Havalimanı oldu. Sırayı Ankara, Antalya, Trabzon, Milas, Bodrum, Dalaman Havalimanları ile Beylikdüzü ve Yenibosna  izliyor. Verilere göre araç kiralamaların yüzde 38’i 1-2 günlük kiralamalardan oluşuyor.

 

Türkiye’de 60 milyon ziyaretçi hedefinin aşılmasını bekliyoruz

2024 yılını seyahat açısından değerlendiren ENUYGUN Ticaret Direktörü Orkun Özkan “Birleşmiş Milletler’in açıkladığı verilere göre, 2024 yılı itibarıyla uluslararası turist sayısı pandemi öncesi döneme çok yaklaştı ve yüzde 96 oranında artarak önemli bir seviyeye ulaştı. Bu yıl, pandemi öncesi döneme çok yaklaştığımız bir sene oldu. Türkiye için aşılmış olan bu eşiğin yanı sıra hedeflenen 60 milyon ziyaretçi hedefinin de aşılmasını bekliyoruz. TÜİK verilerine göre, iç hat uçak yolcu sayıları 2018 yılında en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Ancak pandemi nedeniyle sonraki yıllarda düşüş yaşandı ve bu yüksek seviyenin %80’ine ancak 2023 yılında ulaşılabildi. 2024 yılının da yine yakın seviyelerde tamamlanmasını bekliyoruz. Koltuk arzındaki bu azalma nedeniyle özellikle bayram ve tatil dönemlerinde çok sayıda rotada günlerce yer bulmak pek mümkün olmadı. Dış hatlarda ise tam tersi bir senaryo söz konusu oldu. 2024 yılında birçok yabancı hava yolu firması Türkiye’ye uçuş başlatırken, yerli hava yolu şirketleri de dış hat uçuşlarını artırdı. Yerli hava yollarımızın da dış hatlarda büyümesini 2023 yılına göre %15-20 bandında bekliyoruz. Dış hatlarda bir diğer önemli konu ise yaşanan vize sıkıntıları oldu. 2024 yılında kullanıcılarımızın vize sorunu yaşanan yerlere olan talebi %13 oranında azaldı. Daha çok vize istemeyen Orta Doğu, Orta Asya ve Balkanlar gibi kapıda vize gibi kolaylıkların sunulduğu rotalar 2024’te ön plandaydı.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antidepresan kullanımı doktor kontrolünde başlamalı ve ilerlemeli!

Antidepresan kullanımıyla ilgili kaygılara değinen Dr. Emine Yağmur Zorbozan, en yaygın kaygının ilaca bağımlılık olduğunu söyledi ve ilaç tedavisinin doktor kontrolünde ilerlemesi gerektiği konusunda uyardı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Emine Yağmur Zorbozan, antidepresan ilaçları ve kullanımları hakkında bilgi verdi.

Antidepresan grubu ilaçların birçoğu ağrı kesici olarak kullanılıyor!

Antidepresanın günümüzde psikiyatri tarafından fazla kullanılmadığına dikkat çeken Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bunun sebebi, bu ilaçların birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor olmasıdır.” dedi.

Antidepresan olarak adlandırılan ilaçların depresyon tedavisi, anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, bipolar bozukluğu, ağrı kesici ve migren tedavisi gibi hastalıklarda kullanılabildiğini dile getiren Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bu nedenle bu ilaçlara antidepresan denilmesi doğru bir yaklaşım değil. Günümüzde antidepresan ilaçları gruplara ayrılıyor. Serotonin gerialım inhibitörü, Serotonin – norepinefrin geri alım inhibitörleri gibi pek çok alt grup da bulunuyor. Güncel verilere göre Amerika’da günde yaklaşık 6 milyon antidepresan reçete ediliyor ve birçoğu ağrı kesici olarak kullanılıyor.” şeklinde konuştu.

Bazı hastalıklar uzun süre ilaç kullanımı gerektirebilir! 

Bu ilaç grubu ile ilgili kaygılar olduğuna vurgu yapan Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Her ilaçta olduğu gibi bu ilaç grubunun da yan etkileri bulunuyor. Bu süreçte kişiye özel kâr zarar oranına göre bir seçim yapılır. Kişinin ilaç kullanması konusunda psikiyatri hekimleri karar verip kişi ile bir iş birliği yaparak doğru ilaç seçmeye çalışılır.” dedi.

İlaç seçiminde kişinin yaşı, kilosu, mesleği gibi bazı özelliklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini aktaran Dr. Emine Yağmur Zorbozan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Baş ağrısı, ağız kuruluğu, görme bozukluğu, mide bulantısı ve uyku hali bu ilaçların en sık karşılaşılan yan etkileri arasında gösterilebilir. Etkiler genellikle ilaç kullanımının başında yüksek olup zaman içerisinde vücut ilaca alıştıkça azalır ve tedavi etkinliği başlar. Eğer kişi yan etkileri tolere edemezse birtakım düzenlemeler yapılması gerekebilir.

Antidepresanın uzun süre kullanımı hastalık çeşidine göre değişir. Obsesif kompulsif gibi vakalarda daha uzun süre kullanılır ve kişinin daha uzun süre tolere edebileceği idami tedaviye uygun ilaçlar seçilir.”

Antidepresan yeterli süre ve dozda kullanıldığında hastalık ortadan kalkar…

Antidepresan ilaçları kullanan kişilerde en yaygın kaygının ilaca bağımlılık olduğunu ifade eden Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Bunlar hastanın niteliğine göre değişir. İki tip tedavi yöntemi vardır; küratif tedavi ve septomatik tedaviler. Septomatik tedaviler belirtiyi ortadan kaldıran, küratif tedaviler ise hastalığı ortadan kaldıran bir tedavi yöntemidir. Antidepresan ilaçları sebebi ortadan kaldıracak tedavi grubuna girer. Yeterli süre ve dozda ilaç kullanıldığında hastalık da ortadan kalkacağı için ilaç kullanımı ihtiyacı doğmayacaktır.” açıklamasını yaptı.

Tavsiye üzerine antidepresana başlanmamalı!

Antidepresan kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin, hekimin önerdiği doza uymak olduğunun altını çizen Dr. Emine Yağmur Zorbozan, “Hekimin önerisinden önce ilacı kesmemek ya da dozu arttırmamak ve düzenli kullanmak gerekir. Antidepresanlar erken kesilirse birtakım çekilme belirtileri veya vücutta fizyolojik reaksiyonlar gözlemlenebilir.” dedi.

Kişinin tavsiye üzerine kendi kendine ilaca başlamaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Dr. Emine Yağmur Zorbozan, antidepresan kullanımı sırasında alkol ve madde kullanımının da olmaması gerektiğini vurguladı.

İlaç tedavisi doktor kontrolünde ilerlemeli!

Doktor kontrolü olmadan uzun süre kullanılan ilaçların tedavi için iyi bir yöntem olmayabileceğine dikkat çeken Dr. Emine Yağmur Zorbozan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Önemli nokta tedavinin düzeni ve doktor kontrolünde ilerlemesidir. Belli bir süre sonra mevcut hastalıkta bir iyileşme olmuyorsa ilk yapılması gereken tanıyı gözden geçirmektir. Tanının doğru konulması, doğru ilacın kullanılması ve kişiye etkin bir doz verilmesine rağmen iyileşme görülmüyorsa ilaç değiştirilmeli veya güçlendirilmeli. Bunlara ek olarak psikoterapiler, sosyal destek ve kişinin kendini rehabilite etmesi gibi birtakım faktörler de değerlendirilmeli.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

CNBC-e’nin yeni programı “Saba Tümer’le” ekrana yeni bir enerji getiriyor

Televizyon tarihine farklı yayın formatı ile damgasını vuran, başarılı programları ile yayın hayatına başladığı günden bugüne tercih edilen CNBC-e, izleyicileri için yine dopdolu ve çok özel bir programı ekrana getiriyor.

Bitmeyen neşesi, zirvedeki enerjisi ve tüm kulaklara tanıdık olan kahkahasıyla sevdiğimiz isim ekranlara geri dönüyor! Keyifli sohbetlerin değişmez ismi Saba Tümer televizyonda tekrar yerini alıyor. Hafta içi her akşam yayınlanacak olan “Saba Tümer’le” programının ilki 01 Ocak Çarşamba başlıyor. 

Birbirinden ünlü konukları, tadına doyulmaz sohbeti, eğlence dolu anları, keyifli kahkahaları hafta içi her akşam evinize konuk etmeye hazır mısınız? Saba Tümer’le programı CNBC-e ekranlarına bambaşka enerji getirecek. 

İlk Program Konuğu Müziğin efsane ve kıymetli ismi Kenan Doğulu

Saba Tümer’le programı ilk bölümünde müziğin efsane ismi Kenan Doğulu’yu ağırlıyor. Ekranların yeni fenomeni olacak programın ilk konuğu Kenan Doğulu ile konuşulmayanlar konuşulacak, sorulmayanlar sorulacak, yükselen kahkahalar evlerinize ulaşacak. 

Saba Tümer’le ilk bölümüyle 1 Ocak Çarşamba akşamı saat 20:00’da CNBC-e’de…

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı