Aylık arşivler: Ocak 2025

Tatil çocuk atölyeleri ile şenlenecek

İzmirli çocuklar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sömestr tatili için düzenlediği birbirinden keyifli atölyelerde buluşacak. 29 Ocak-31 Ocak tarihleri arasında yapılacak üç atölye, çocukların zihninde yeni kapılar açacak.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi, sömestr tatilinde çocuklar için keyifli ve eğitici etkinlikler düzenliyor. İzmirli çocuklar, Sade Şeylerin Büyüsü Masal Atölyesi, Sonuna Sen Karar Ver Yaratıcı Yazma Atölyesi ve Yaratıcı Drama Atölyesi’ne katılabilecek. “Keşfet, Eğlen” teması ile bir araya gelecek çocuklar, interaktif bir yaklaşımla alanında uzman yürütücüler tarafından yapılacak atölyelerde hayaller kuracak, hikâyeler yazacak, masallar dinleyecek ve sözcüklerin gücünü keşfedecek.
 
Kayıtlar başladı
İzmir’in farklı noktalarında bulunan yedi yerleşik kütüphanenin yanı sıra kırsal bölgelere hizmet veren iki gezici kütüphanesi olan Kütüphaneler Şube Müdürlüğü, kapsayıcılık ilkesi doğrultusunda bilgiye erişimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına yönelik projeler geliştirip atölye ve etkinlikler düzenliyor. Kütüphaneler Şube Müdürlüğü’nün Alsancak Kent Kütüphanesi’nde üç gün boyunca gerçekleştirileceği atölyelere katılım için https://www.izmir.art/tr/preview/679092c01f67308007798a87 adresi veya 232 293 41 77 numaralı telefon üzerinden kayıt olunabiliyor.
 
Atölye takvimi
Yürütücülüğünü Didem Tarlalı’nın yapacağı 8-10 yaş aralığı çocuklara yönelik Sade Şeylerin Büyüsü Masal Atölyesi 29 Ocak Çarşamba günü 15.00-16.00 saatleri arasında yapılacak. Yürütücülüğünü Fatoş Mutlugün ve Ertuğrul Mutlugün’ün yapacağı 10-12 yaş aralığı çocuklara yönelik Sonuna Sen Karar Ver Yaratıcı Yazma Atölyesi, 30 Ocak Perşembe günü 15.00-16.30 saatleri arasında düzenlenecek. Yürütücülüğünü Şeniz Turan’ın yapacağı 7-9 yaş yaş aralığı çocuklara yönelik Yaratıcı Drama Atölyesi ise 31 Ocak Cuma günü 15.30-17.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Kent Kütüphanesi Alsancak’ta yapılacak tüm atölyeler ücretsiz olacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Kent Tiyatrosu ‘Şvayk’ ile İstanbul turnesinde

Nilüfer Kent Tiyatrosu, sezonun yeni oyunu ‘Şvayk’ ile İstanbul turnesine çıkıyor. Şvayk, Şubat ve Mart aylarındaki program çerçevesinde İstanbullu sanatseverler ile buluşacak.

Nilüfer Kent Tiyatrosu (NKT), 2024-2025 sezonunda sahnelediği ‘Şvayk’ isimli oyunla Bursalı tiyatroseverlerden büyük ilgi gördü. Sahnelendiği günden bu yana Nilüfer’de kapalı gişe oynayan eser, 26 Şubat ile 4 Mart tarihleri arasında İstanbul’da sahnelenecek.

İkinci Dünya Savaşı’nın tam ortasında kıvrak zekası ve kurnaz dil becerileri ile hayatta kalmayı başaran Jaroslav Hašek’in ölümsüz karakteri Şvayk, Bertolt Brecth’in kara mizahını izleyicilere sunuyor. Bertolt Brecht’in kaleme aldığı ve Yücel Erten tarafından dilimize kazandırılan ‘Şvayk’ın yönetmenliğini ise Doğu Yaşar Akal yapıyor.
Ayşe Elif Kesoğlu, Ayşe Gülerman Kum, Ayşe Güreşçi, Batuhan Pamukçu, Duygu Yakasız, Gökhan Kum, İbrahim Ersoylu, Mert Tiryaki, Mesut Özsoy, Peker Sabuncu, Pınar Hande Ağaoğlu ve Sultan Ahmet Çakır rol aldığı iki perdelik oyun, 26 Şubat-1 Mart tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde İstanbullu izleyici ile buluşacak. 

Nilüfer Kent Tiyatrosu Şvayk isimli oyunuyla  3 Mart – 4 Mart tarihlerinde de Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Asırlık Çınar Fırçasıyla Renklere Hayat Veriyor

İznik Belediyesi hayata geçirdiği “Yaşayan İznik Hazineleri” projesi kapsamında 31.belgeselinde resim sanatıyla uğraşan Erdoğan Solmaz’ın (88) hayatını ele aldı.

Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının ustaları ile mesleklerinde yarım asrı devirmiş kişilerin hayatları İznik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün “Yaşayan İznik Hazineleri” projesi kapsamında belgeselleştirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda son olarak uzun yıllar İznik’te öğretmenlik yapmış Erdoğan Solmaz’ın hayatı ele alındı. Çekimler Süleyman Paşa Medresesi’nde bulunan İznik Belediyesi’nin kurmuş olduğu Tarih Arşivi’nde gerçekleşti.

1937 yılında Bilecik’te dünyaya gelen Erdoğan Solmaz (88) ilk, orta ve lise öğrenimini de burada görür.Lise eğitiminde seçtiği resim bölümü Solmaz’ın hayatını değiştirir.Yatılı olarak başladığı lise hayatında yaptığı resimleri öğretmenlerine hediye eder.Türkiye’nin birçok kasaba ve vilayetinde öğretmenlik yapan Solmaz 1975 yılında İznik’e atanır. İznik’te yaptığı resimlerle 1976 yılında ilk sergisini açar.

“Renkler ruhum desenler yaşamım”

Uzun yıllarca Ayasofya Orhan Camii yanında resimlerini yaparak, yerli ve yabancı turistlere sergileyen Erdoğan Solmaz (88) tüm İznik halkının simgesi haline geldi. Renkler ruhum desenler yaşamım diyerek resim yaparken ruhsal tedavi bulduğunu, sıkıntılı zamanlarında eline aldığı fırçasıyla dinlendiğini dile getiren Solmaz 88 yaşında halen resim yapmaya devam ediyor. Bir çok hayat dersi ve asırlık tecrübelerin tamamı yayınlanan belgeselde izleyiciyle buluştu.

İznik’ten Geleceğe Miras Onlarca Yaşayan Hazine

İznik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün hayata geçirdiği “Yaşayan İznik Hazineleri” belgesellerinin ilki 75 yıllık fıçı ustası Merhum İsmail Alkış ile gerçekleştirildi. İkinci belgesel ise İznik’e bağlı İnikli Mahallesi’nde ikamet eden 20 yıldır bastonculuk ile uğraşan Şükrü Kaya ile gerçekleştirildi. Üçüncü belgesel dünyaca ünlü Müşküle İğne Oyaları ile dördüncü belgesel 62 yıldır küfe sanatı ile uğraşan Hakkı Ateş (76) ile beşinci belgesel 63 yıldır terzilik sanatını icra eden İsmet Acar (75)  altıncı belgesel İznik’e bağlı Tacir Mahallesi’nde 50 yıldır Sıcak Demir Ustalığı yapan Necip Saraç (62) ile yedinci belgesel 55 yıldır Yorgan Ustalığı yapan Ali Topkara (68) ile sekizinci belgesel 55 yıldır Radyo ve Televizyon Ustalığı yapan Ekrem Sevim ile dokuzuncu belgesel Çömlek Ustası Hasan Yaman (55)  ile onuncu belgesel Saat Ustası Ramis Asa (72) ile on birinci belgesel 70 yıldır Yüncülük mesleği ile uğraşan Süleyman Ferik (84) ile on ikinci belgesel 50 yıldır soba ustası olan Mehmet Topçu (72) ile, on üçüncü belgesel Ahşap Ustası Servet Bağcı (63) ile on dördüncü belgesel yarım asırlık Bisiklet Tamir Ustası Ahmet Aşık (65) ile on beşinci belgesel yarım asırlık terzi ustası Ahmet Turhan (68) ile on altıncı belgesel yarım asırlık matbaa ustası Ramiz Pancar (75) ile on yedinci belgeseli İznikspor’un efsane futbolcusu Kaptan İsmail Hakkı Çelik (69) ile on sekizinci belgeseli yarım asırlık elektrik ustası Mehmet Potur (72) ile on dokuzuncu belgesel yarım asırlık taş ustası Mehmet Arslan (76) ile yirminci belgesel ise otuz sekiz yıldır anahtarcılık ve çilingircilik yapan Kadir Kardaş (64) ile yirmi birinci belgesel kırk üç yıldır motor ustalığı yapan Recep Aksu (65) ile yirmi ikinci belgesel, elli yedi yıldır berberlik yapan Recep Altın (69) ile yirmi üçüncü belgesel elli iki yıldır zirai aletler ustalığı yapan Cemalettin Değirmenci (75) ile yirmi dördüncü belgesel elli üç yıldır ahşap ustalığı yapan İsmail Güneş (78) yirmi beşinci belgesel yarım asırdır esnaflık yapan Kemal Yazan (85) ile yirmi altıncı belgesel yarım asırdır traktör ustalığı yapan Mehmet Eren (65) ile yirmi yedinci belgesel kırk bir yıldır seyyar ve normal bakkalcılık yapan Nurettin Dişli (58) ile yirmi sekizinci belgesel Derbent Dokuma Ustası Hasibe Çiçek (61) ile yirmi dokuzuncu belgesel Batum Göçmeni Osman Nuri Burhan (94) ile otuzuncu belgesel Şair Nazif Sabancı ile otuz birinci belgesel ise Ressam Erdoğan Solmaz ile (88) gerçekleştirildi.

 

Yaşayan İznik Hazineleri projesi önümüzdeki süreçte de ustaları ekranlara yansıtmaya devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rektör Ünüvar, Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu’nda Türkiye’nin Sağlıktaki Başarı Hikayesini Anlattı

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Umman’da düzenlenen Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu’nda, Türkiye’deki tıp eğitimi ve Türkiye’nin sağlık alanındaki başarı hikayesini anlattı.

Umman Yükseköğretim, Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Bakanlığı, Türkiye’nin Muskat Büyükelçiliği ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu iş birliğiyle Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu düzenlendi. 

Dil, edebiyat, tarih, uluslararası ilişkiler, sanat, mimari, havacılık, denizcilik, sanayi ve tıp alanlarında akademik, bürokratik, diplomatik ve siyasi tecrübeye sahip Türk akademisyenler ve üniversite rektörleri ile Ummanlı akademisyen ve bürokratları bir araya getiren sempozyum, başkent Muskat’ta gerçekleştirildi.

İki gün boyunca devam eden sempozyumun ilk gününde “Edebiyat, Dil ve Çeviri”, “Türkiye-Umman ilişkileri: Tarihi Köprüler ve Geleceğe Yolculuk” ve “İslam Mimarisi” başlıklı oturumlar gerçekleştirildi. 

Sempozyumun ikinci gününde ise, “Tıbbi/Medikal Turizm” ve “Havacılık ve Havalimanı Yönetiminde İnovasyonun Geleceği” başlıkları ele alındı. 

Sempozyum sonunda iki ülke üniversiteleri, fakülteleri ve araştırma merkezleri arasında iş birliği fırsatlarını değerlendirmek üzere ikili görüşmeler de gerçekleştirildi.

Programın açılışında konuşan Umman Yükseköğretim, Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Bakanı Rahma Bint İbrahim Al Mahrooqiye, düzenlenen sempozyum ile iki ülke arasında kültürel, bilimsel ve diğer konulardaki iş birliğinin pekiştirilmesinin amaçlandığını ifade etti.

Türkiye’ye yaptıkları ziyarette, iki ülke kurumları arasında, özellikle bilimsel araştırma alanında iş birliği, yükseköğretimde ortak programların hazırlanması ve inovasyon alanında bilgi paylaşımının artırılması konularında birtakım kararlar alındığını anımsatan Al Mahrooqiye, bu ziyaretler neticesinde bugünkü bilimsel toplantının düzenlendiğini kaydetti.

Al Mahrooqiye, sempozyumda ele alınacak alanlarda yapılacak iş birliklerinin, iki dost ülke arasındaki iş birliğini daha da artıracağını dile getirdi.

Türkiye’nin Muskat Büyükelçisi Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ise, Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu’nu “tarihi buluşma” olarak nitelendirdi. 

Hekimoğlu, “Bugün, Umman ile Türkiye arasında tarihi dostluk ve kardeşliğin yeniden canlandığı, yeni ufukların karşılıklı saygı ve güvenle açıldığı tarihi bir güne tanıklık ediyoruz” dedi.

İki ülke arasında tarihte ilk defa böyle bir toplantı yapıldığını vurgulayan Hekimoğlu, “Bu da Türkiye ile Umman arasındaki ilişkilerin normal seyrinde ve iyi bir şeklide işlediğinin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu. 

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı, Büyükelçi Prof. Dr. Derya Örs de Türkiye ve Umman arasındaki tarihi bağların, günümüzde stratejik ortaklıklar, ticaret, kültürel diplomasi ve yenilikçi projelerle daha da ileri taşındığını aktardı. Örs, yatırım, ticaret, tarım, sağlık, kültür ve diplomasi gibi alanlarda iki ülke arasında büyük bir potansiyel bulunduğunu kaydetti. Örs, Türk ve Umman üniversiteleri arasında kurulan köprülerin, genç nesillerin ortak bir anlayış geliştirmesine katkı sağlayacağını da dile getirdi.

 

Türkiye’de Tıp Eğitimi ve Sağlık Hizmetleri

Açış konuşmalarının ardından bilimsel oturumlara geçilirken, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Tıbbi/Medikal Turizm” başlıklı oturumda; “Türkiye’de Tıp Eğitimi ve Sağlık Hizmetleri” başlığı altında Türkiye’nin sağlık alanındaki başarı hikayesini anlattı.

Bir ülkenin “Sağlıkta başarılıyım” diyebilmesi için 3 kritere bakmak gerektiğinin altını çizen Ünüvar, bunlardan bir tanesinin temel sağlık göstergeleri, bir diğerinin vatandaşın cebinden çıkan ekstra para ve üçüncüsünün de memnuniyet oranı olduğunu ifade etti. 

Temel sağlık göstergelerinde anne ölüm oranı, bebek ölüm oranı ve beklenen yaşam süresinin son derece önemli olduğuna vurgu yapan Ünüvar, Türkiye’nin bu üç temel göstergede de bugün dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer aldığını kaydetti. Ünüvar, “Anne ölüm oranını 20 küsur yılda binde 32’den binde 9’a, bebek ölüm oranını yüz binde 64’ten yüz binde 13.5’e, beklenen yaşam süresini de 74’ten 80’e çıkarmayı başarmış bir ülkeyiz. Dolayısıyla Türkiye temel göstergelerde fevkalade başarılı bir ülke” ifadelerini kullandı. 

Vatandaşın cebinden sağlık harcamaları için çıkan rakamlara bakıldığında; 2002’de her 100 liranın 21 lirasını vatandaş cebinden harcarken, bugün her 100 liranın 17 lirasını cebinden harcadığını, dolayısıyla burada da bir ilerleme olduğunu belirten Ünüvar, bunun doğal olarak memnuniyet oranlarına da yansıdığını kaydetti. Ünüvar, “Bunun arkasında kim var? Bunun arkasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan var ve onun gerçekten sağlığa verdiği önem var” diye konuştu.

 

Fiziki Yapı, Donanım, İnsan Gücü

Herhangi bir işte başarıyı elde edebilmek için bir üçgeni doğru kurmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Necdet Ünüvar, üçgenin bir köşesinde fiziki yapı, bir köşesinde donanım, bir köşesinde de insan gücü bulunduğunu aktardı. Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Yani iyi bir binanız olacak, iyi bir donanımınız olacak ve gerçekten nitelikli bir insan gücüne sahip olacaksınız. Bu üçgeni doğru kurmadığınız hiçbir işte başarılı olamazsınız. Türkiye, fiziki yapı noktasında fevkalade önemli değişimler yaşadı. şehir hastaneleri yaptı. Hem fiziki yapıları yeniden gözden geçirdi hem yeni yapılar yaptı ve gerçekten çok ciddi ölçüde yataklarını nitelikli hale getirdi. Şehir hastaneleri hem pandemide hem depremde gerçekten fevkalade işler yaptı. Şu anda Türkiye’nin 20’nin üzerinde vilayetinde şehir hastanesi var. Ve bunlarla biz fiziki yapıyı fevkalade düzelttik ama yeter mi? Yetmez? Aynı zamanda içindeki yoğun bakım ünitelerini de artırmanız gerekiyor, acil sağlık hizmetlerini geliştirmeniz gerekiyor. Acil durumlarda sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırmanız lazım. Bunun için de hava, kara, deniz ambulansları hizmete alındı.”

Yoğun bakım ünitelerinde 14 kat, ambulans sayısında da 10 kata yakın artış olduğunu dile getiren Ünüvar, “Türkiye, MR, tomografi gibi aslında sağlık uzmanlarının çok iyi bileceği son derece önemli zengin donanımlara sahip. Aynı zamanda sağlık bilişiminde de fevkalade önemli işler yapıldı. Hastane sağlık bilişim sistemlerinde, geri bildirimlerde, e-nabız sisteminde fevkalade önemli noktadayız. Bununla esasında biz sağlığın o donanım ayağını da gerçekten mükemmel bir şekle getirmiş olduk” değerlendirmesini yaptı.

 

“Tıp Eğitiminde de Çok Güçlüyüz”

İnsan kaynağının da en önemli husus olduğunu belirten Ünüvar, sağlık personelinin yetişmesindeki en önemli unsurun da üniversiteler olduğuna işaret etti. Türkiye’deki 208 üniversitenin 118’inde tıp fakültesi bulunduğunu aktaran Ünüvar, bu fakültelerden her yıl 18 bin civarında doktorun mezun olduğunu kaydetti. 

Diş hekimleri, hemşireler, sağlık çalışanları, hastaneler ve yatak kapasitesi gibi unsurların hepsinin sağlıktaki başarının arkasındaki görünen güçler olduğunu vurgulayan Ünüvar, şunları kaydetti:

“Görünen güçlerin içerisinde Türkiye’nin Cumhuriyet döneminde kurulan ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi de var. Ve tıpta da son derece güçlü. İki büyük hastanemiz var; İbni Sina ve Cebeci Hastaneleri. 2 bin yatak kapasitesine sahibiz. Çok güçlü bir akademisyen ordumuz var. 512 öğretim üyemiz var. Ayrıca, mükemmel bir diş hastanemiz var. Dünyanın her yerinden, Umman’dan da dahil olmak üzere pek çok kardeşimize de sağlık eğitimi veriyoruz.”

 

Sağlık Turizmi

Sağlık turizminde Türkiye’nin giderek artan bir popülaritesi ve potansiyeli bulunduğuna da dikkat çeken Ünüvar, “Türkiye, her yıl artan sayıda sağlık turistine hizmet sunuyor ve özellikle dünyanın pek çok yöresinden İngiltere’den Almanya’ya, Suriye’den Irak’a, Umman’dan Suudi Arabistan’a kadar her yerden gelen hastalara pek çok alanda çok ciddi sağlık turizmi hizmeti veriyor” dedi. 

Ünüvar, içinde bulunduğumuz coğrafyanın en önemli kelimesinin “merhamet” olduğunu da dile getirerek, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: 

“Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında o merhameti sağlık alanında cömertçe sergileyen bir ülke. 14 yıl boyunca milyonlarca Suriyeli kardeşimize sağlık hizmeti verdik. Somali’de, Sudan’da, Nijer’de, Arnavutluk’ta, Kırgızistan’da pek çok hastane yaptık ve açtık. Türkiye bu anlamda hem kuruyor hem de çalışması noktasında ciddi ölçüde insan kaynağını seferber ediyor. Bunlarla Türkiye gerçekten çok önemli bir hizmeti yerine getiriyor.”

Umman ile Türkiye arasında 2005 yılında imzalanmış bir protokol bulunduğuna da dikkat çeken Ünüvar, Ummanlıların bu protokol çerçevesinde Türkiye’ye gelerek sağlık hizmeti aldığını kaydetti. 

Ünüvar, düzenlenen bu sempozyumun da Türkiye ile Umman arasındaki başta sağlık olmak üzere her alanda güçlü ilişkilere kapı açacağına inandığını sözlerine ekledi.

Sempozyuma; Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Ünal, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Alanya Alaattin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ve Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ile çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MASMEK’in 2024 Sergisi Açıldı

Manisa Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları’nda (MASMEK) eğitim alan 738 el sanatları öğrencisinin yıl boyunca ürettiği eserlerin yer aldığı 2024 dönem sonu sergisi, Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu.

2024 Güz Dönemi’nde Atatürk Gençlik Merkezi ve Bahri Sarıtepe Gençlik Merkezi’nde eğitim gören kursiyerler tarafından hazırlanan eserler, yoğun bir emeğin ürünü olarak sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Eserlerini sergilemenin gururunu yaşayan kursiyerler, birbirinden özgün tasarımlarıyla büyük ilgi topladı. Sergide; giyim, takı tasarım, çini, resim, kuyumculuk, telkari, soğuk porselen, su kabağı işleme ve örgü bebek gibi birçok alanda üretilen eserler yer aldı. Serginin açılışı, MASMEK öğrenci ve eğitmenlerinin yanı sıra Manisa Büyükşehir Belediyesi Halk Eğitim Şube Müdürü Serap Gücüyen ile Kültür ve Sanat Şube Müdürü Okan Gündüz tarafından gerçekleştirildi.

“Emeği ve Başarıyı Hissettik”

MASMEK öğrencilerinin ortaya koyduğu eserlerin büyük bir başarı örneği olduğunu vurgulayan Büyükşehir Belediyesi Halk Eğitim Şube Müdürü Serap Gücüyen, “Çok başarılılar. Öğrencilerimizin ve eğitmenlerimizin bu eserlerde büyük emekleri var. Bu emeği ve başarıyı sergide hissettik. Kurslarımızda nitelikli eğitimler veriliyor. Yıl boyunca öğrencilerimizin çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bugün sergilenen eserlerin ne kadar değerli olduğunu görmek bizi gururlandırdı” dedi.

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde hayata geçirilen MASMEK kursları, uzman eğitmenlerin rehberliğinde her yaştan yurttaşa ilgi duydukları alanlarda kendilerini geliştirme ve meslek edinme fırsatı sunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Örnek kampanya büyüyor: Karşıyakalı gençlere ücretsiz HPV aşısı

Karşıyaka Belediyesi ve Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Şubesi tarafından geçtiğimiz aylarda başlatılan HPV Aşı Kampanyası hızla büyüdü. Kampanyayı toplumun farklı kesimlerine de yayan belediye, İzmir Ticaret Borsası’nın katkısıyla 100 genci daha aşıladı. Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Sağlıklı ve güvenli bir gelecek için gençlerimizin yanındayız” dedi.

Geçtiğimiz aylarda Karşıyaka Belediyesi, Tınaztepe Galen Hastanesi ve Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Şubesi’nin iş birliğinde, voleybolcu genç kızlar ile başlatılan HPV Aşı Kampanyası büyümeye devam ediyor. Belediyenin çağrısı üzerine İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) bağışladığı aşılar ile kampanyanın ikinci aşamasına geçildi. Bu kapsamda, Karşıyaka Belediyesi İsmail Hakkı Tonguç Gençlik Eğitim Merkezi (KARGEM) öğrencileri ile spor kurslarına devam eden 16-24 yaş arası 100 genç kıza, Tınaztepe Galen Hastanesi’nde aşı uygulamaları yapıldı. Ayrıca, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Aytuğ Avşar tarafından öğrencilere; HPV (insan papilloma virüsü), yol açtığı hastalıklar, aşının önemi ve korunma yolları hakkında seminer verildi. 

“BU DAYANIŞMA DAHA DA BÜYÜMELİ”
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “HPV Aşı Kampanyası, genç kızlarımızın geleceği ve toplum sağlığının korunması için çok önemli olduğuna inandığım bir sosyal proje. Rahim ağzı kanseri başta olmak üzere, HPV kaynaklı pek çok hastalıktan korunmak adına bu aşının erken yaşlarda uygulanması gerekiyor. Hem elimizden geldiğince fazla sayıda genç kızımızı aşılamak hem de farkındalık yaratmak için kampanyamızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Çok kıymetli destekleri için İzmir Ticaret Borsası’na, Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli’ye ve katkı sağlayan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Dilerim bu dayanışma farklı kesimlerin katılımıyla daha da büyür, yaygınlaşır ve Türkiye’ye örnek olur” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Yurt içinde ikamet eden 20 milyon 453 bin kişi seyahate çıktı

 

Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarından oluşan III. çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 20 milyon 453 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %8 artarak 25 milyon 684 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 224 milyon 68 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 8,7 gece oldu.

Seyahate çıkanlar, 204 milyar 883 milyon 376 bin TL harcadı
 

Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2024 yılının III. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %79,7 artarak 204 milyar 883 milyon 376 bin TL olarak gerçekleşti. Bu harcamaların %83,8’ini 171 milyar 783 milyon 134 bin TL ile kişisel harcamalar, %16,2’sini ise 33 milyar 100 milyon 241 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 7 bin 977 TL oldu.

 

Bu çeyrekte harcama türlerinin toplam seyahat harcamaları içerisindeki dağılım oranları incelendiğinde en fazla paya %30,1 ile yeme ve içme harcamaları, %20,7 ile konaklama harcamaları ve %20,6 ile ulaştırma harcamaları sahip oldu. Bu harcama türlerinin geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranları incelendiğinde ise yeme ve içme harcamalarında %70,6, konaklama harcamalarında %71,4 ve ulaştırma harcamalarında ise %57,9’luk artış görüldü.

Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler %47,9 ile ilk sırada yer aldı

Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada %47,3 ile “gezi, eğlence, tatil”, üçüncü sırada ise %2,2 ile “sağlık” yer aldı.

Seyahate çıkanlar en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı
 

Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 135 milyon 889 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş veya akraba evinde” kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 46 milyon 340 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel”   24 milyon 19 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EİB, Aydın’da Sürdürülebilir İhracatın Yolunu Açıyor

Ege İhracatçı Birlikleri, il il gezerek, Ticaret Bakanlığı’nın Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat mevzuatına uyum sağlamaya yönelik hayata geçirdiği “Responsible Destek Programı”nı ve diğer devlet yardımlarını anlattığı Ege İhracatçı Birlikleri İş Dünyası Buluşmaları toplantı serisinin ikincisi Aydın Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleşti.  

 

Aydın Valisi Yakup Canbolat, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit ve Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur’un açılış konuşmaları sonrasında EİB Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatçılarımız için yaptığı faaliyetleri içeren bir sunum gerçekleştirdi.

 

Toplantının devamında EİB’den uzman isimler, Ticaret Bakanlığı’nın Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat mevzuatına uyum sağlamaya yönelik hayata geçirdiği Responsible Destek Programı, diğer devlet yardımlarını aktardı. Toplantıda 20 yılı aşkın ihracat yapan Aydınlı 43 firmaya ödülleri de takdim edildi.

 

Aydın Valisi Yakup Canbolat, “Aydın yatırımlarla büyüme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. İlimizde 24 adet coğrafi işareti bulunan ürünümüz bulunmaktadır. Aydın inciri ve Aydın kestanesi Avrupa Birliğinde coğrafi işaret olarak tescillenen ürünlerimizdir. Doğru politikalar ve stratejilerle Aydın ekonomisinin gerek dünya gerek Türkiye ekonomisinde giderek önemi artan bir konuma geleceğine hiç şüphe yoktur.” dedi.

 

Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, “Aydın Ticaret Borsası olarak, sürdürülebilir üretim ve döngüsel ekonomi modellerinin benimsenmesi amacıyla “yeşil dönüşüm ile aydınlık işletmeler” projesini hayata geçirdik. Proje kapsamında, ilimizde zeytin, zeytinyağı ve incir üretimi veya ticaretiyle uğraşan firmalara yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetleri düzenledik. 2024 yılında gerçekleştirilen eğitimlerde, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, avrupa yeşil mutabakatı ve tarımsal işletmelerde yeşil dönüşüm konularında kapsamlı bilgi paylaşıldı. Eğitimin ardından, projeyi desteklemek amacıyla “incir üreticileri için sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yol haritası” ve “zeytin/zeytinyağı üreticileri için sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yol haritası” adlı rehberler oluşturuldu. Bu rehberler, üreticiler ve ihracatçılar için yeşil dönüşüm süreçlerini kolaylaştıracak önemli bir kaynak sunmaktadır.” diye konuştu.

 

Aydın’ın ihracatı 1,8 milyar dolar

 

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Aydın, tüm semavi dinlerde kutsal kabul edilen, cennet meyvesi olarak tanımlanan Kuru incir, kestane, zeytinyağı ve kereviz üretiminde Türkiye birincisi. Çilek, enginar, turunç, börülce, mandalina da ikinci sırada. Pamuk ve sofralık zeytinde ise üçüncü büyük üretici. Aydın’ın tarımsal anlamda Türkiye’yi besleyen şehirlerimizden biri olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Ticaret Bakanlığının açıkladığı Faaliyet illeri verilerine göre Aydın’ın ihracatının 1,8 milyar dolarla çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. TİM verilerine göre kuru meyve sektörü yüzde 16 artışla 195 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, madencilik sektörü yüzde 7 artışla 181 milyon dolar, otomotiv endüstrisi 133 milyon dolar ihracat yaptı. Aydın’ın ihracatında öne çıkan ülkeler ise İtalya, ABD ve İspanya. Kendi sektörüm olan su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının performansı ile ilgili de size kısaca bilgi vermek istiyorum. 2024 yılında Türkiye geneli su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı yüzde 11 artışla 3,8 milyar dolar oldu. EİB’nin payı ise yüzde 12 artışla 1,7 milyar dolar. Çipura ve levrekte Avrupanın en büyüğüyüz, alabalıkta Avrupanın ikinci büyüğüyüz. Dünya bal üretiminin ikinci büyük ülkesiyiz. Çam balında ise dünyanın en büyüğüyüz. Birliğimizin hizmet sunduğu illerde düzenlediğimiz üye buluşmaları ile üyelerimiz ile olan ilişkilerimizi geliştirmeyi, sunduğumuz hizmetler ve destekler hakkında bilgilendirmeyi amaçlamanın yanı sıra Aydın’daki ihracat camiasının beklenti ve taleplerini tespit etmeyi hedefliyoruz. EİB olarak Aydınlı iş camiasına ihracat odaklı faaliyetlerinde destek sunmayı, güçlü bir ihracat ekosistemi oluşturmayı istiyoruz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sömestr İnegöl Belediyesi ile çok eğlenceli

Tatil boyunca her gün farklı bir etkinlikle çocukları buluşturan İnegöl Belediyesi’nin gösterilerine ilgi yoğun oldu. Çocuklar bu gösterilerle tatil eğlencesini doyasıya yaşıyor.

İnegöl Belediyesi yarıyıl tatilinde çocukları unutmadı. Tatil süresince her gün farklı bir kültür sanat etkinliğinin öğrencilerle buluşturulması adına planlamalar yapıldı. 20 Ocak Pazartesi günü başlayan ve 01 Şubat Cumartesi gününe kadar devam edecek etkinliklere ilk günden itibaren ilgi yoğun oldu.

 

YOĞUN İLGİ

Sömestr tatili etkinliklerinin ilk gününde Pazartesi günü Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde 5-12 yaş arası çocuklara yönelik “Sihirbaz Gösterisi” gerçekleştirildi. Gösteri öncesi merkeze gelen çocuklar salonu doldururken, minikler keyifli bir gösteri izleme fırsatı buldu. İlk gün yaşanan yoğunluk sonrası Salı günü yapılması planlanan Karagöz gösterisi tüm çocukların faydalanabilmesi için 2 seans şeklinde gerçekleştirildi. 14.00’da ve 16.00’da yapılan 2 ayrı seans ile minikler geleneksel orta oyununun en güzel örneklerinden biri olan Karagöz oyununu kahkahalarla izledi.

 

HEM MİNİK SANATSEVERLERDEN HEM AİLELERDEN TAM NOT

Gösteriler sırasında çalan müziklerle dans edip Karagöz ve Hacivat’ın maceralarına kahkahalarla gülen minikler, unutulmaz bir gün yaşadı. Öğrencilerin tatiline eğlence katan İnegöl Belediyesi’nin etkinlikleri hem minik sanatseverlerden hem de ailelerinden tam not aldı.

 

HER GÜN FARKLI BİR ETKİNLİK ÇOCUKLARLA BULUŞMAYA DEVAM EDECEK

22 Ocak Çarşamba 14.00’da aynı salonda “Bubble Show” gösterisi yapılacak. Bu süreçte yetişkinlere yönelik programlara da ara verilmeyecek. 22 Ocak Çarşamba akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde “Ayyar Hamza” yetişkin tiyatro gösterisi İnegöllü sanatseverlerle buluşacak. 23 Ocak Perşembe günü 14.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde 6-12 yaş arası çocuklara yönelik “Oyun Arkadaşım” isimli çocuk tiyatro gösterisi öğrencilerin beğenisine sunulacak. 24 Ocak Cuma günü 14.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde sinema günleri etkinlikleri kapsamında 5-12 yaş arası çocuklara yönelik “6 Süper Kahraman” isimli animasyon film gösterimi yapılacak. 25 Ocak Cumartesi günü ise 14.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde “Eğlenceli Bilim Partisi” etkinliği çocuklarla buluşacak. Tatil süresince sadece Pazar günleri etkinliklere ara verilecek. Yarıyıl tatili etkinlikleri 27 Ocak Pazartesi günü itibariyle devam edecek. Pazartesi günü 11.00-12.00 Saatleri arasında İnegöl Belediyesi Gençlik Merkezinde “Şönil Tela Tasarım Etkinliği” 7-10 yaş arası çocuklarla yapılacak. 28 Ocak Salı günü yine 11.00-12.00 saatleri arasında Gençlik Merkezinde “Renkli Çoraplar Kuklası Etkinliği” yapılacak. 29 Ocak Çarşamba günü de bu etkinlikler kapsamında aynı yer ve saatte “Dil Çubuklarından Çerçeve Yapımı” etkinliği gerçekleştirilecek. 29 Ocak Çarşamba akşamında da yetişkinlere yönelik etkinlikler kapsamında 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde THM Gençlik Korosu Ege Türküleri Konseriyle sahne alacak. 30 Ocak Perşembe günü 14.00’da Yeni Yaşam Alanı ve Kent Meydanı içerisinde bulunan D Blok Kitaphanede ortaokul seviyesindeki öğrencilere yönelik “Mektup Yazma Atölyesi” etkinliği yapılacak. 31 Ocak Cuma günü 14.00’da yine D blok kitaphanede “Origami Etkileşimli Hikaye Atölyesi” ilkokul düzeyi öğrencilere yönelik yapılacak. Aynı gün 12.00-16.00 saatleri arasında da D blok kitaphanede “3 boyutlu kalemlerle tasarım atölyesi” 7-8 yaş grubu öğrencilere yönelik gerçekleştirilecek. 31 Ocak Cuma akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde Volkan İmançer gençlik pop konseri 13 yaş ve üzeri tüm vatandaşlara yönelik yapılacak. 01 Şubat Cumartesi günü 12.00-15.00 saatleri arasında D blok kitaphanede “Robotik Kodlama ve Yapay Zeka Atölyesi” etkinliği 9-10 yaş grubu öğrencilere yönelik yapılacak. Sömestr tatilinin final programında ise 01 Şubat Cumartesi günü 14.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde kukla gösterisi 5-12 yaş arası öğrenciler için sahnelenecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bulgakov’un Klasik Eseri “Köpek Kalbi” seyirciyle buluşuyor

Mihail Bulgakov’un İnsana Dönüşen Bir Köpeğin Hikayesini Anlattığı “Köpek Kalbi”, Yazılışının 100. Yılında Şehir Tiyatroları’nda

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Mihail Bulgakov’un yazdığı, Mustafa Kemal Yılmaz’ın çevirdiği, Onur Demircan’ın uyarlayıp yönettiği “Köpek Kalbi” oyununu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 22 Ocak 2025 Çarşamba günü 20.30’da Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.

1924 yılı… Sovyet Rusya’nın karanlık atmosferinde, toplumsal düzenin ve bürokrasinin içine sıkışmış Profesör Preobrajenski insan beyni ve gençleşme üzerine çalışmaktadır. Ona dünya çapında şöhret kazandıran, insanların gençleşmesini sağlayan bir teknik geliştirmiştir. Beyin araştırmaları sürecinde yeni bir deney yapmayı tasarlar. Sokak köpeği Şarik’e zor bir ameliyatla bir insandan alınan hipofiz ve testisleri nakleder. Fakat ameliyattan sonra beklenmedik değişimler baş gösterir, Şarik insana dönüşmeye başlar. Bu değişim Profesör Preobrajenski’nin evinin kurallarını altüst edecektir. Köpek Kalbi, toplum mühendisliği, çürümüş bürokrasi ve sınıf savaşlarıyla toplumsal barışı yitirmiş bir halk üzerinden, insanı insan yapan şey nedir sorusunu soruyor.

Oyunun yönetmeni Onur Demircan, “Köpek Kalbi”ni şöyle anlatıyor:

“Mihail Bulgakov, Köpek Kalbi romanını 1925 yılında tamamladığında kitap Sovyet rejimi tarafından sansürlenip, daha yayınlanmadan yasaklandı. Devletin yeni sahipleri, eski düzenin elitleri ve yeni sistemin yarattığı insan arasında geçen sınıf, erk ve kültürel mücadelenin hicvedilmesi yönetim tarafından sakıncalı bulunmuştu. Romanın yazılmasının üzerinden tam yüz yıl geçti, romanı yasaklayan devlet adamları ve rejimler çoktan tarihe gömüldü. Ama sokak köpeği Şarik ve Profesör Preobrajenski’nin çatışması dünyanın her yerinde, zamansız bir inatla var olmaya devam ediyor.

Bu kısacık romanın son sayfasına kadar, sadece tüyler ürperten ama gülünç bir dönüşüm hikayesi okuduğunuzu sanıyorsunuz. Ta ki kitabın kapağını kapatana kadar. O anda benim aklımda tek bir soru vardı: peki, nasıl sağlanır bu toplumsal barış? Toplumu oluşturan grupları birbirine düşürmek için neden bir kıvılcım yeter? Farklı gruplar nasıl bir arada yaşar? Oyunun iki kutbu Şarikov ve Profesör Preobrajenski neden asla anlaşamazlar? (…)

Köpek Kalbi bu sorulara bir cevap vermeyecek.

Ancak tedirgin edici bu soruların kökenine bir bakış atmaya çalışacak. Ama bunu hicvederek, bükerek ve karanlık bir yerden gülünç bir hale getirerek, modern bir Frankenstein masalı olarak anlatmayı deneyecek.”

Dramaturgisini Başak Erzi’nin, müziğini Emrah Can Yaylı’nın, dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm tasarımını Gamze Kuş’un, ışık tasarımını Osman Aktan’ın, efekt tasarımını Özgür Yaşar İşler’in, maske tasarımını Ayten Öğütçü’nün, hareket düzenini Senem Oluz’un yaptığı, fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği oyunda Ali Gökmen Altuğ, Caner Çandarlı, İrem Arslan, Onur Şirin rol alıyor.

Oyun, 22-25 Ocak, 29 Ocak-1 Şubat 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı