Aylık arşivler: Şubat 2025

Yetişkinlerin yarısı nodüler guatra sahip

Boynun ön kısmında ses tellerinin altında bulunan ve kelebeğe benzeyen tiroid bezi; salgıladığı hormonlar ile tüm metabolizmayı düzenleyerek büyüme ve gelişmede önemli bir rol oynuyor. Vücuttaki bütün organların işlevlerini etkileyen tirod bezi rahatsızlıklarının iyot alımı ile yakından bağlantılı olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “Ülkemiz gibi iyot eksikliği yaşanan bölgelerde tiroid nodüllerinin görülme sıklığı belirgin olarak artıyor. Türkiye genelinde yapılan ultrason taramalarında erişkinlerin nerdeyse yarısında nodüler guatr tespit edilmesi bu ilişkiyi gözler önüne seriyor” dedi.

 

Tiroid bezindeki fonksiyonel bozuklukların; guatr, tiroidit, hipotiroidi ve hipertiroidi gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini dile getiren Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “İyot eksikliği sonucu ortaya çıkan nodüller her 3 kadından birini etkiler ve bu kişilerin deniz mahsulü tüketimini artırması önerilir. Bezin normalden fazla çalıştığı hipertiroidi durumunda ise tam tersi şekilde iyot kısıtlamasına ihtiyaç duyulur. Hastaların deniz ürünlerinden uzak durması ve iyotsuz tuz tercih etmesi, tiroidin normal çalışmasını destekler” dedi.  

 

Tiroid nodüllerinin yüzde 95’i iyi huylu 

Tiroid bezi içindeki yumru şeklindeki kitlelere nodül dendiğini paylaşan Prof. Dr. Fulya Akın, “Her nodülün kanser olmadığı ve tek ya da çok sayıda nodülün taşıdığı kanser riskinin aynı olduğu bilinmeli. Bu kitlelerin yüzde 95’i iyi huylu olmasına rağmen yüzde 5’inde kanserleşme riski bulunur. Genellikle belirti vermeyen bu nodüller, doktorun elle muayenesi veya ultrasonografik taramalarla tanı alabilir. Ancak büyük nodüllerde; boyunda şişlik, yutma güçlüğü, nefes darlığı ve ses kısıklığı gibi semptomlar karşımıza çıkabilir” dedi.

 

Graves hastalığı tiroidi fazla çalıştırıyor

Tiroid bezinin çok çalışmasının yani hipertiroidizmin en sık nedeninin Graves hastalığı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fulya Akın, “Vücudun tiroidi çok çalışmaya sevk etmesiyle oluşan ve nüks edebilen otoimmün rahatsızlık Graves’in nedenleri; genetik yatkınlık, iyot fazlalığı, sigara, stres, çeşitli ilaçlar, çevresel faktörler ve Yersinia Enterocolitica enfeksiyonudur. Düzenli kontrollerle takip altında tutulması gereken hastalığın en önemli belirtileri sinirlilik, hızlı veya düzensiz kalp atışı, aşırı terleme, ellerde titreme, açıklanamayan kilo kaybı ve sıcağa tahammülsüzlük olarak sıralanabilir” dedi.

 

 

Hormon fazlalığı çarpıntıya yol açabilir

Tiroid bezinin çok çalışması anlamına gelen hipertiroidin belirtilerinin; ellerde titreme, çarpıntı, nefes darlığı, terleme, kilo kaybı, hızlı bağırsak hareketleri, adet düzensizliği, halsizlik ve saç dökülmesi olduğunu ifade eden Akın, “Gözlerde büyüme, boyunda şişlik ve çeşitli cilt bulgularını da belirtiler arasına ekleyebiliriz ancak bu semptomların kişiden kişiye değişebileceği unutulmamalı. 

Hipertiroidiyi düzeltmek için uzman doktor kontrolünde ilaç, cerrahi ve halk arasında atom tedavisi olarak da bilinen radyoaktif iyot yöntemine başvurulabilir” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nezle, Grip Sandığınız Besin Alerjisi Olabilir!

Kışın dondurucu soğuklarının hakim olduğu bugünlerde, kapalı ve kalabalık ortamlarda hızla bulaşan virüslerin de etkisiyle özellikle bebekli aileler büyük endişe yaşıyorlar.

Çocuk polikliniklerine burun akıntısı, hapşırık, öksürük ya da ciltte döküntü gibi şikayetlerle getirilen bazı bebeklerde bu şikayetlerin altında yatan neden, besin alerjisi olabiliyor! Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Nükhet Pehlivanoğlu “Ek gıdaya geçiş konusunda anneler biz çocuk hekimlerine danışmanın yanı sıra, günümüzde bilgi kirliliğinin çok fazla olduğu sosyal medyadan ve internetten de farklı bilgiler öğrenebiliyorlar ki bu durum sağlık açısından bazı tehlikelere yol açabiliyor. Özellikle bağışıklığı güçlü olsun diye ek gıdaya geçişte ilk günden besinleri birbirine karıştırarak verebiliyorlar. Oysa bu durum bebeğin besin alerjisi olup olmadığının tespitini güçleştiriyor. Çocuk polikliniklerine nezle ve grip bulgularıyla getirilen birçok bebeğin sorunları besin alerjisinden kaynaklanabiliyor” diyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Nükhet Pehlivanoğlu, çiçeği burnunda annelere ek gıdaya başlarken bilinmesi gerekenleri ve sağlıklı ek gıdanın püf noktalarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

Annelerin, bebeklerinin 6. ayına gelmesiyle birlikte hekimlere danıştıkları konuların başında ek gıdaya geçerken dikkat etmeleri gerekenler yer alıyor. Zira bu süreçte hem heyecanlı hem de stresli olan çiçeği burnunda anneler, ‘acaba yanlış bir şey yapar da bebeğime zarar verir miyim?’, ‘iştahı nasıl olacak?’, ‘ya beğenmez de onu yeterince ve sağlıklı besleyemezsem!’ ya da ‘acaba alerjisi olacak mı?’ şeklinde endişeler yaşıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Nükhet Pehlivanoğlu, öncelikle ilk 6 ay sadece anne sütünün yeterli olduğunu vurgulayarak “Anne sütü ile ilgili bir problem yoksa bebeğin gelişimine göre, ilk 6 ay sadece anne sütü bebeğin büyümesi için bütün ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Gelişim basamaklarında herhangi bir problemi olmayan ve anne sütü ile beslenen çocuklarda 6. aya girilmesiyle birlikte ek gıdaya başlayabilirsiniz. Öncesinde ek gıda tadımları mutlaka doktor kontrolünde yapılmalıdır. Anne sütü alımı yetersiz olan, formül mama alımında zorlanan veya gelişiminde aksamalar saptadığımız çocuklarda ise 6. aydan daha erken dönemde ek gıdaya başlayabiliriz” diyor. 

 

Bu hareketleri yapabiliyorsa!

 

Bebeğinizin ek gıdaya hazır olup olmadığını anlamak için öncelikle bazı gelişim basamaklarını tamamlamış olması gerektiğini vurgulayan Dr. Pehlivanoğlu şöyle konuşuyor: “Örneğin; başını tutuyor olabilmeli, desteksiz ya da hafif destekle tam oturabilmeli, yiyecekleri ağzına götürmeli ve yutabilmelidir. Genelde doğum ağırlığının iki katına ulaşmışsa ve gelişiminde sorun yoksa ek gıdalara başlanabilir. Ek gıdalarla birlikte anne sütüne de ilk iki yıl devam etmeniz faydalıdır.”

 

Ek gıdaya başlarken bu önerilere dikkat!

Dr. Büşra Nükhet Pehlivanoğlu, ek gıdaya başlarken önemli kuralları şöyle sıralıyor; 

 

  • Her besini tek tek deneyin, yoksa!

 

Her besini ‘bir günde tek besin’ olacak şekilde, en az iki gün denemelisiniz. Böylece o besine alerjisi olup olmadığını anlayabilirsiniz. Yüksek alerjen gıdalar dışındaki her besin için üç gün beklemenize gerek yok ancak aynı gün içinde sadece tek yabancı besin tanıtılmalıdır. Çiçeği burnunda anneler, sosyal medyanın da etkisiyle ‘bağışıklığı güçlensin’ diye verilen bulamaç/ atom dedikleri tarifleri uygulayabilmekteler. Ancak bebeğin ilk defa karşılaşacağı farklı besinleri ilk günden birbirine karıştırabildikleri için bebeğin besin alerjisi anlaşılamayabiliyor. Hatta alerji, nezle ve grip bulguları ile benzerlik gösterebildiğinden ona göre tedavi uygulanabiliyor, alerjiyi teşhis edebilmek zaman alabiliyor!

 

  • Tatları karıştırmayın!

 

Bebeğinizin ileride iştahsızlık, seçici yemek yeme, tek tada alışma (sadece tatlı yeme gibi) veya sebze reddi olmaması için ilk aşamalarda farklı tatları karıştırmayın. Bulamaçlar hazırlamayın ve her besinin tadını, kokusunu, dokusunu algılaması için tek tek sunun. Alerjik reaksiyon göstermeyen ve tadını öğrendiği gıdaları ileriki dönemlerde tariflerde kullanabilirsiniz. 

 

  • Biberon ve blender kullanmayın!

 

Ek gıdayı kaşık veya bardakla verebilirsiniz. Biberon kullanmayın! İlk 3-5 gün dışında yiyecekleri blender ile hazırlamayın. Bebeğinizin ileride çiğneme ve yutma kaslarının gelişmesini erken dönemde çatalla ezerek ve cam rende kullanarak destekleyebilirsiniz. Yiyecekleri bebek beslenmesinde en sağlıklı pişirme yöntemi olan buharda pişirerek hazırlayın. Besinlerin mümkün olduğunca organik ve güvenilir kaynaklardan temin edilmesi ve evde hijyenik koşullarda hazırlanması önemlidir. 

 

  • Sevmedi diye vazgeçmeyin!

Bebeğiniz bir besini redediyorsa hemen listeden çıkarmayın, farklı günlerde ve bebeğiniz aç iken tekrar sunabilirsiniz. Bazen bir besini sevmesi 10-15. denemede olabilir veya çok sevdiği bir besini bazı günler hiç yemek istemeyebilir, bunun geçici periyodlar olduğunu unutmayın, pes etmeyin! 

 

  • İlk 1 yaşta bu besinlere kesinlikle başlamayın!

 

Bal, inek sütü, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri (yoğurt ve peynir gibi), çay, kahve, maden suyu gibi kafeinli ve asidik içecekler, şarküteri ve sakatat ürünleri, konserve gıdalar, çiğ yumurta içeren ürünler veya az pişmiş yumurtayı ilk 1 yılda çocuğunuza vermeyin!

 

  • Bu besinlere dikkat!

 

İlk 1 yaşta bazı besinlere dikkat etmek gerektiğini belirten Dr. Pehlivanoğlu şöyle konuşuyor: “Bu dönemde taze sıkılmış dahi olsa meyve suyu vermenizi önermiyoruz. Bunun yerine meyvenin kendisini hazırlayın. Aksi taktirde aşırı şeker yüklenmesi oluşturacaktır. Tahıl grubundan pirinç ve pirinç ununun yoğun kullanımı yerine (içerdiği arsenik yükü nedeniyle); bulgur, şehriye, yeşil mercimek, kırmızı mercimek vb tahılları dönüşümlü kullanabilirsiniz. 1 yaş sonrası bal verecekseniz hakiki olmasına dikkat edin. Bal ve pekmezi tariflerinizde kesinlikle pişirmeyin çünkü yüksek ısıda kanserojen madde salınımına neden olurlar! Maden suyu içerdiği elektrolitler nedeni ile henüz gelişmekte olan böbreklerinde yük oluşturup zarar verebileceğinden içirmenizi önermiyoruz. Bebeğinize gün içinde sık sık su teklif etmeyi ihmal etmeyin.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

7’den 70’e Dünyanın Tüm Renkleri Karnaval Coşkusunu 13’üncü Kez Yaşayacak

Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri Adana’da buluşturacak olan 13. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı,  “Dünya Çocukları” temasıyla 4-13 Nisan 2025 tarihleri arasında düzenlenecek. Karnaval, gönüllü etkinlik gruplarının performanslarının yanı sıra, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Türkiye Kültür Yolu Festivalleri” kapsamında olmasıyla da zengin bir içeriğe sahip olacak. Karnavalda her beğeniye hitap edecek çok çeşitli eğlenceli etkinlikler ile birlikte kültür, sanat, bilim, spor, gastronomi, tasarım alanlarında dikkat çekici projeler yer alacak. Resmi açılış ve her yıl büyük ilgi çeken sayısız kostümün yer aldığı rengarenk kortej geçişi de 5 Nisan Cumartesi günü gerçekleşecek.

 

İlk kez düzenlendiği 2013 yılından bu yana milyonlarca kişiyi “sevgi ve dostluk şemsiyesi” altında buluşturan karnavala bu yıl ülkemizin ve dünyanın her yerinden çocuklar da davet ediliyor. Karnavalda çocuklara yönelik eğlenceli, eğitici, öğretici ve gelişime katkı sunacak çok sayıda fiziksel, zihinsel, bilişsel etkinlikler gerçekleşecek. 

 

Geleceğin umutları karnavalda buluşuyor

Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir önderi ve Karnaval Komitesi Başkanı Ali Haydar Bozkurt, her yıl büyüyen ve daha fazla insanı Adana’da bir araya getiren karnaval için hedef büyüttüklerini belirterek “2025 yılı karnavalı çok özel olacak. Karnavalımızı Türkiye ve dünyanın her yerinden gelen çocuklarla kutlayacağımız daha büyük bir şenliğe dönüştürmek amacındayız. Dünyanın her yanından çocuklar Adana’ya gelsin, portakal çiçeği kokusunu hissederek dostluk ve barış duygularını burada yaşasınlar istedik. Bu yılki karnaval programında çok ilgi çekici projelere ve performanslara tanık olacağız. Özellikle çocuklarımızın yapacağı etkinlikleri merakla bekliyoruz. Onlar hepimizin geleceği ve umutlarıdır.” dedi.

 

Karnavalın ulusal ve uluslararası boyuta taşınmasıyla büyük bir turizm hareketliliği sağlandığını da belirten Bozkurt “Ekonomik hacmin yanında Adana’nın, bölge illerinin ve ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağladık. Bu durum bizlere hem gurur veriyor hem de daha büyük sorumluluklar yüklüyor. Siyaset dışı duruşumuzla kimseyi ötekileştirmeden, dostluk ve kardeşlik ortamını sağlama amacımızı ilk yıldan bugüne taşımayı başardık. Bu gurur Adana’nındır. Tarih, kültür, doğa, gastronomi, sağlık, eğitim ve spor turizminde eşsiz imkanları bulunan bir kent olan Adana, hem imaj olarak hem de ekonomik anlamda farklı bir yere ulaştı. Bu yıl da Türkiye’mizin her yerinden insanlarımızı Adana’ya bekliyoruz. Onlara yine sesleniyorum. Adana’ya gelin. Çok memnun kalacaksınız.” diye konuştu.

 

Karnavalda neler olacak?

Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, 2025 yılında da katılımcılara unutulmaz bir deneyim sunacak. Merkez Park ve Atatürk Parkı’nda kurulan konser sahnelerinde popüler sanatçılar 10 gün boyunca performans sergileyecekler. 

 

Birbirinden renkli aktivitelerin, atölye çalışmalarının, sahne gösterilerinin, tiyatroların, oyun alanlarının ve daha birçok etkinliğin yer aldığı “çocuk etkinlik alanı”  kurulacak. Çocukların ekranlardan tanıdığı çizgi film karakterlerinin sahne gösterileri, panayır çadırları, tematik oyun alanları, felsefe, müzik, drama, dans, bale ve resim gibi sanat eğitimleri, eğitici ve bilişsel etkinlikler karnavalda yer alacak.

 

Adana Müzesi ve Çırçır Kültür Merkezi gibi mekanlar kültür ve sanatla renklenecek. Kültür Yolu Festivali ve Portakal Çiçeği Karnavalı için özel olarak hazırlanan birçok sergi bu iki tarihi mekanda yer alacak. Kurulacak sahnelerde konserler ve söyleşiler düzenlenecek.

 

Yarışmalar nefes kesecek

Renkli Dev Karnaval Korteji başta olmak üzere, gelenekselleşen Kortej Kostümleri Yarışması, Portakal Çiçeği Halk Koşusu, Portakal Çiçeği Satranç Turnuvası’yla karnaval rekabete açık yarışmalara sahne olacak. 

 

Karnavalda “Portakallı Lezzetler Yarışması” da yer alacak. Kentin en önemli tarım ürünlerinden olan narenciyeyi Adana’nın sevilen lezzetleriyle buluşturmanın amaçlandığı yarışmada onlarca lezzet yarışacak. 

 

Etkinlikler tüm Adana’ya yayılacak

Portakal Çiçeği Kamp Alanı Etkinlikleri, Su Korteji, Rengarenk Fest, Lezzet Etkinlikleri, Adana Hediyelikleri Stant Alanları gibi birçok etkinlik de Adana’da karnaval ziyaretçilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek. Lezzet atölyelerinde herkes ilgi duyduğu programa katılabilecek.

 

Portakal Çiçeği Kamp ve Karavan Alanları

Kamp, karavan, vosvos, motor, bisiklet, off road, doğa sporları tutkunları karnaval süresince Merkez Park ve Yüreğir Millet Parkı içindeki özel kamp yerleşkelerinde bir araya gelecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güneydoğu’nun Ocak ayı hububat ihracatı 304 milyon dolar

Güneydoğu Anadolu’da bölgenin toplam ihracatının yüzde 30,7’sini gerçekleştirerek ihracat liderliğini sürdüren hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün Ocak ayı ihracat geliri 304 milyon dolar oldu. Hububat alanında Türkiye’nin en fazla ihracatını yapan bölgenin sektör geneli içindeki payı yüzde 29,4 olarak açıklandı. İhracatı miktar bazında yüzde 2,7 artışla 88,4 bin tona ulaşan makarnadan elde edilen gelir 51 milyon dolar olurken; ihracatı 34,7 bin tona ulaşan ayçiçek yağından da 50,7 milyon dolar gelir elde edildi. Bölgenin hububat dış ticaretinde yüzde 32,3 payı olan Irak’a yapılan ihracat yüzde 3,7 artışla 98,3 milyon dolar olurken, ikinci sırada yer alan Suriye’ye yüzde 31,3 artışla 29 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

 

“Suriye’ye ihracatın üçte biri hububattan, hububatın yarıdan fazlası Güneydoğu’dan”

 

Ocak ayında Türkiye’den Suriye’ye yapılan 170 milyon dolarlık ihracatın yaklaşık üçte birinin hububat sektöründen geldiğine dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi:

 

Suriye’deki rejim değişikliğinin gerçekleştiği günlerde bölgenin en acil ihtiyacının gıda ürünleri olacağına dikkat çekmiştik.  Ocak ayında ihracatın oransal olarak en fazla arttığı sektörlere yakından bakıldığında zeytin ve zeytinyağı, fındık, meyve, sebze, su ürünleri ve hayvansal mamuller gibi gıda sektörlerinin öne çıktığı görülüyor. Adı geçen bu sektörlerde yüzde 100’ün üzerinde artışlar olsa da temel gıda ihtiyacını Ocak ayında 56,2 milyon dolarlık ihracatla en fazla hububat sektörü karşıladı. Sektörümüzün Türkiye genelinde Suriye’ye gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 51,5’e denk gelen 29 milyon dolarlık bölümü ise Güneydoğu Anadolu’dan yapıldı. Bölgemizden Suriye’ye hububat alanında en fazla buğday unu, yem ve ayçiçek yağı ihraç edildi. Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden Suriye’ye ihracat ve Suriye’ye transit işlemlerinde mevcut kısıtlama listelerinin kaldırılması ile ilerleyen haftalarda daha iyi veriler görebiliriz.” 

 

“Ayçiçek yağı ihracat birim fiyatlarımız yüzde 22,7 arttı”

 

Güneydoğu Anadolu’nun önemli gelir kaynaklarından biri olan ayçiçek yağı ihracatında, Ocak ayı itibarıyla hızlı gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Kadooğlu artan dış talep hakkında şunları ifade etti:

 

Geçen yıl Avrupa Birliği, Rusya ve Ukrayna’nın ayçiçek üretiminde yaşanan gerilemeler sebebiyle küresel ayçiçek yağı üretiminin yüzde 10 kadar azalması, stoklardaki hızlı erimenin de etkisiyle dünya yağ fiyatlarında gözle görülür bir artışa neden oldu. 2023 yılında başlayan ve 2024’ün ilk yarısı boyunca devam eden ucuzlamanın, artan talep nedeniyle sonlandığını ve ihracat birim fiyatlarımıza yüzde 22,7 katkı yaptığını görüyoruz. Geçtiğimiz yılın başında KG başına 1,19 dolara kadar gerileyen ayçiçek yağı ihracat fiyatlarımız, şu sıralar 1,5 dolara yaklaşmış durumda. Fiyatta artışa rağmen talebin yüksek olduğunu, geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yaşanan yüzde 46’lık artıştan da görebiliyoruz. Rekolte kaybı geçen yıl tüm dünya gibi ülkemizi de etkilemişti. Dünya genelindeki ürün azlığına bağlı olarak hammaddeye erişim zorlaşmış olsa da Bakanlığımızın yerel üreticiyi koruyucu önlemleri kapsamında ayçiçek tohumu ve ham yağ ithalatı ile yurt dışından gelen rafine yağ talebine yanıt vermeye çalışıyoruz. Ocak ayı verilerine göre, Türkiye’nin 88,3 milyon dolarlık toplam ayçiçek yağı ihracatı içindeki payımız yüzde 57,4 seviyelerinde.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TOD Studios İmzalı “Serap”, Tüm Bölümleriyle 20 Şubat’tan İtibaren TOD’da

Yönetmenliğini Ahmed Khaled‘in üstlendiği, başrollerinde Khaled El Nabawy ve Yosra El Lozy‘nin yer aldığı yepyeni TOD STUDIOS dizisi “Serap” tüm bölümleriyle TOD’da izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Etkileyici hikaye anlatımı, yenilikçi sinematografik tarzıyla bu yılın en çok konuşulacak dramalarından biri olmaya aday olan ve orijinal dili Arapça olan dizi, Türkçe dublajlı ve Türkçe-İngilizce dil seçenekleriyle 20 Şubat’tan itibaren TOD ekranlarında olacak.  

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da çok kısa bir sürede izlenme rekorları kıran TOD içerikleri arasında en yüksek izleyici sayısına ulaşan dizi “Seven Types of Ambiguity” adlı eserden ilham alınarak uyarlandı. Her bölüm farklı bir karakteri ele alarak benzersiz bir bakış açısıyla izleyicilere sinematografik bir deneyim sunacak olan Serap’ın kadrosunda Khaled El Nabawy ve Yosra El Lozy‘nin yanı sıra Hany Adel, Ahmed Wafik, Ahmed Magdy, Gihan El Shamashergy, Injy El Mokaddem, Naglaa Badr, Diamand Abou Abboud ve Mohamed Kelany gibi birbirinden başarılı Mısırlı oyuncular yer alıyor.

Serap”, bir çocuğun kaçırılmasının ardından meydana gelen olaylar zincirini takip ederek gizli sırları ortaya çıkarıyor ve ilişkileri sınırlarının ötesine taşıyor. Dizi boyunca her karakter, olayların sonuçlarıyla yüzleşirken hayatlarının aslında ne kadar kırılgan olduğunu fark etmeye başlıyor. Bu olay, yaşamlarındaki savunmasızlıkları açığa çıkararak onları yeniden düşünmeye ve hayatlarını yeniden inşa etmeye zorluyor.

TOD STUDIOS imzalı “Serap” tüm bölümleriyle 20 Şubat’tan itibaren TOD’da.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sibel Meriç’ten dikkat çeken sevgililer günü pozları

Sibel Meriç sürprizlerinin sinyalini Sevgililer Günü pozlarıyla verdi

Şarkıcı Sibel Meriç başarılı fotoğrafçı Serhat Hayri’nin objektifine 14 Şubat’a özel birbirinden dikkat çekici pozlar verdi.

Sevgililer Günü için yapılan özel çekimle birlikte yeni sürprizlerinin de sinyalini veren Sibel Meriç yakında yeni çalışmaları için de kamera karşısına geçeceğini müjdeledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak’ta Love Fest rüzgarı esti

Konak Belediyesi’nin Sevgililer Günü için düzenlediği ve iki gün boyunca birbirinden eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yapan Love Fest, İzmir’in kalbi Konak’ı aşkın, müziğin ve dansın büyüsüyle renklendirdi. Festivale yoğun ilgi gösteren vatandaşlara teşekkür eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, benzer etkinliklerin süreceğini müjdeledi.

Konak Belediyesi’nin Dora Magazin’in katkılarıyla 14 Şubat Sevgililer Günü için düzenlediği Love Fest, iki gün boyunca çeşitli etkinliklerle İzmirlilere unutulmaz anlar yaşattı. Alsancak’taki 1382 Sokak (Gül Sokak), Dr. Mustafa Enver Bey Caddesi, Ümran Baradan Sokak ve Meksika Sokak’ta eş zamanlı olarak düzenlenen konserler, söyleşiler, renkli dans gösterileri, DJ performansları, spor aktiviteleri, kitap imza günleri ve defileler sokakları hareketlendirerek esnafa da can suyu oldu. 7’den 70’e çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan festivalde eğlence bir an olsun durmazken, aşkın, müziğin ve dansın büyüsü Alsancak sokaklarından tüm İzmir’e yayıldı.

Başkan Mutlu’dan katılımcılara teşekkür

Eşi Necip Mutlu ile birlikte etkinliklere katılarak şarkılara ve danslara neşeyle eşlik eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, festivale yoğun ilgi gösteren vatandaşlara teşekkür etti. Benzer etkinliklerin süreceğinin müjdesini veren Başkan Mutlu, “İki gün boyunca gönüllü olarak sahneye çıkan tüm sanatçılarımıza kocaman bir alkış rica ediyorum. Tamamen gönüllü bir çalışmayla iki gün boyunca yapılan çok büyük bir etkinlik oldu. Hepinize geldiğiniz ve bizimle birlikte olduğunuz için içtenlikle teşekkür ediyorum. Umuyorum ki sizler de çok beğendiniz ve eğlendiniz. Devamı gelecek” ifadelerini kullandı.Dominik Caddesi’nde kurulan Sevgi Kermesi’ni de gezen Başkan Mutlu, el emeği ürünlerini sergileyen kadınları tebrik ederek alana yerleştirilen dilek ağacına “Her şey çok güzel olacak” yazılı not astı.

“Böyle güzel bir festival görmedim”

Geniş bir alana yayılan festivalde çok keyifli anlar yaşadıklarını dile getiren İzmirliler ise “İzmir’in böyle bir Sevgililer Günü etkinliği yapması gerekiyordu. Şu an her sokakta bir konser ve etkinlik var. Her sokakta çok güzel aşklar, sevgiler kendini gösteriyor. Bu çok farklı bir şey. 20 yıldır İzmir’de yaşıyorum ve hiç böyle güzel bir festival görmemiştim. Bunun farkını yaşamak gerçekten çok güzel. Bu nedenle Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’ya çok teşekkür ederim. Sevgilisi olmayanların bile eğlenip, insanların mutluluklarına şahit olması çok güzel. İyi ki yaş farkı gözetmeksizin herkesin eğlenebileceği böyle bir etkinlik yapılmış” sözleriyle etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Ruhun Rüyası” Çankayalı Sanatseverlerin Ziyaretine Açıldı

Çankaya Belediyesi, “Ruhun Rüyası” sergisini Başkentlilerle buluşturdu. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açılışı yapılan sergiye sanatseverlerin yanı sıra Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu katıldı. Sergide, Devrim Erbil ve Süleyman Saim Tekcan’ın da kendi müzelerinden seçtikleri eserler yer alıyor.

 

Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi, “Ruhun Rüyası” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiği sergi açılışına Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu, Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, milletvekilleri, büyükelçiler ve sanatçılar katıldı. ArtFolio Art Project koordinatörlüğünde ve Erkan Doğanay’ın küratörlüğünde düzenlenen sergiye Çankaya Belediyesi, Devrim Erbil Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı, Ankara Kent Konseyi, Ankara Kent Konseyi Kültür Sanat Meclisi ve Süleyman Saim Tekcan’ın kurucusu olduğu İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi (İMOGA) destek verdi. 

 

BELEDİYELERDEN SERGİYE DESTEK

Artfolio Art Project Sanat Yönetmeni Tolga Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başlayan sergide Erdoğan, “Ruhun Rüyası” sergisi, sanatın dönüştürücü gücüne inanan bizler için özel bir anlam taşıyor. Bu süreçte yanımızda olan ve desteklerini esirgemeyen Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi, Ankara Kent Konseyi, Ankara Kültür Meclisi başkanlarına, ayrıca emeği geçen tüm çalışanlara gönülden teşekkür ediyorum” sözlerini kaydetti. 

 

Küratör Erkan Doğanay, serginin hazırlık süreci ve teması üzerine yaptığı konuşmasında Albrecht Dürer’in 1500’lü yıllarda öğrencilerine göstermek için yapmış olduğu “Emeğin Ruhunun Rüyası” gravüründen esinlendiklerini dile getirerek sanatın değerli bir iş olduğunu ifade etti. 

 

Doğanay’ın ardından söz alan Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, “Sanatın her dalı önemlidir, ruhlar sanatsız yaşayamaz. Toplumların yaşaması için önemli değerler vardır, bunlardan en önemlisi de sanattır. Burada emeği geçen tüm sanatçılara teşekkür ediyorum. Bizim de belediyeler olarak her zaman sanatın ve sanatçının yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum” dedi.

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu ise “Ankaramız sanatın ve kültürün de Başkenti. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘Sanat güzelliği ifade eder’ ve Başkentimiz de bunu ifade ediyor. Yeniden bu ruhu inşa etmek için Başkanımız Mansur Yavaş önderliğinde son derece önemli çalışmalar yapıyoruz ama esas mesele sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu önemli sergiye katılımın büyük olması da Ankaralıların sanata ne kadar değer verdiğini gösteriyor” diye konuştu.

 

SANAT EMEĞİ ÜZERİNE BÜYÜLEYİCİ BİR DENEYİM

“Türkiye Sanat Ortamından Güncel Bir Seçki” temasıyla öne çıkan sergiye Adem Genç, Ahmet Oran, Ahmet Yeşil, Alp Tamer Ulukılıç, Altan Çelem, Bahar Kocaman, Balkan Naci İslimyeli, Burçin Erdi, Bünyamin Özgültekin, Deniz Pireci, Devabil Kara, Devrim Erbil, Ebru Yılmaz Çakmak, Eda Taşlı, ElifKO, Ekrem Yalçındağ, Emre Yusufi, Ercan Ayçiçek, Ergin İnan, Esra Şatıroğlu, Fevzi Karakoç, Gülgün Başarır, Gülten İmamoğlu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Habip Aydoğdu, Hakan Gürsoytrak, Hayati Misman, İlke Kutlay, İrfan Okan, İrfan Önürmen, Kazım Karakaya, Kemal Tufan, Mahir Güven, Mahmut Celayir, Mahmut Karatoprak, Mehmet Aksoy, Mert Ege Köse, Mustafa Özel, Mustafa Pilevneli, Nazan Azeri, Nevhiz Tanyeli, Onay Akbaş, Özgür Korkmazgil, Raziye Kubat, Saim Erken, Selahattin Kara, Selahattin Yıldırım, Selçuk Yılmaz, Sezai Özdemir, Süleyman Saim Tekcan, Şenol Yorozlu, Temur Köran, Yalçın Gökçebağ, Zahit Büyükişleyen ve Zeynep Özdemir eserleriyle hayat veriyor. 55 sanatçının katkı sağladığı sergi, sanatçının gözünden dünyaya bakmayı, sanatçının eserini ve sanatını oluşturma sürecini sanat emeği üzerine kurgulanan bir deneyimle ziyaretçilerine aktarıyor. 

Devrim Erbil ve Süleyman Saim Tekcan’ın da kendi müzelerinden seçtikleri eserlerle değer kattıkları sergi, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 25 Şubat tarihine kadar 09.00-20.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KARFEST coşkuyla başladı

Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen KARFEST 2025 vatandaşların yoğun ilgisi ile başladı. Misafirler, Kartepe Teleferiği Derbent İstasyonu’ndan şehir ve doğa manzarası eşliğinde ya da ring seferleri ile KARFEST’in yapılacağı Kuzuyayla’ya çıkarak birbirinden eğlenceli etkinliklerle gönüllerince eğleniyor.

 

ÇEVRE İLLERDEN VE MARMARA’DAN GELENLER VAR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kartepe Kuzuyayla’da organize edilen KARFEST 2025 büyük bir coşkuyla başladı. Hafta sonu aileleri ile birlikte KARFEST’e katılan Kocaelililer gönüllerince eğleniyor. KARFEST 2025’e sadece Kocaeli değil, çevre illerden ve tüm Marmara Bölgesi’nden vatandaşlar geliyor. KARFEST’e kendi araçları ile gelenler Teleferiğin Derbent İstasyonu’ndaki otoparka araçlarını ücretsiz bırakarak yüzde 50 indirimli teleferik ile Kuzuyayla’ya çıkıyor. Kocaeli Büyükşehir’in ücretsiz ring seferlerini tercih edenler de etkinlik alanına çıkarak eğlenceli aktivitelere katılıyor.

 

EĞLENCE BİRAN OLSUN EKSİLMİYOR

Kış severler KARFEST ile muhteşem bir gün geçiriyor. Öğle saatlerinde başlayan eğlenceli etkinliklere katılanlar doyasıya eğleniyor. Her yaştan vatandaşın katılım sağladığı dev organizasyonda eğlence biran olsun bitmiyor. Festivale katılan vatandaşların günlerini en güzel şekilde geçirmeleri için tüm detaylar düşünülmüş durumda. Bu kapsamda etkinlik alanında ısınma ve ikram noktaları oluşturuldu. Misafirlere; sucuk ekmek, ayran, çay, sahlep, patlamış mısır gibi ikramlar dağıtılıyor.

 

KIŞ TUTKUNLARI MUHTEŞEM BİR GÜN YAŞIYOR

Beyaz karlarla kaplı Kuzuyayla’da coşku hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir’in Kuzuyayla projesinde yapımı tamamlanan kızak pisti KARFEST 2025 etkinliği ile vatandaşların kullanımına açıldı. Şişme botlar ve kızaklarla kızak pistinden kayan kış tutkunları hem eğleniyor hem de muhteşem anılar biriktiriyor. Aileler, arkadaşlar ve kış severler kızak pisti başta olmak üzere kurulan birçok etkinlik alanında gönüllerince eğleniyor. “Hedikli Kar Yürüyüşü”, “İglo Fotoğraf Çekim Alanı”, “Kar Motoru ile Safari”, “Kardan Adam Yarışması”, “Ödüllü Kar Topu Yarışması”, “Seyyar Salıncak”, “Kar Voleybolu” gibi kar temalı etkinliklere katılanlar KARFEST’in keyfini doyasıya yaşıyor.

 

BİRÇOK ETKİNLİKLE EĞLENCE YAŞANIYOR

Ayrıca Kartepe’de kış turizmini geliştirmek ve Kartepe markasının ulusalda algısını güçlendirmek, bölge esnafına ekonomik fayda sağlamak amaçlarıyla düzenlenen KARFEST’te; sahne etkinlikleri, konserler, alan etkinlikleri, kış temalı atölyeler katılımcılar için eşsiz bir deneyim sunuyor. Öğle saatlerinde başlayan etkinlikler gün boyu devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kar üstünde horon şov

KARFEST 25’te sahneden yükselen müziğe eşlik eden misafirler, horon oynayarak içlerini ısıttı. Aynı anda onlarca kişi horon teperek KARFEST’in tadını çıkardı.

 

MÜZİK EŞLİĞİNDE EĞLENCE

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde organize edilen KARFEST 2025’te misafirler birbirinden farklı alan etkinliklerine katılarak gönüllerince eğleniyor. Çevre illerde de yoğun ilgi gören KARFEST’te kendini müziğin ritmine bırakanlar kar üstünde keyif dolu anlar geçiriyor. Bir yandan etkinliklere katılan misafirler bir yandan da müzik eşliğinde günün tadını çıkarıyor. Öğe saatlerinde başlayan etkinlikler hız kesmeden devam ederken birbirinden farklı organizasyonlar katılımcıların içini ısıtıyor.

 

KAR ÜZERİNDE KEYİF SÜRDÜLER

Bu yıl KARFEST ile birlikte hizmete alınan Kuzuyayla kızak pistinde, kar üstünde eğlenceli vakit geçiren misafirler, içlerini ısıtmak için ise alanda kurulan sahneden yükselen müziğe ayak uyduruyor. Misafirler, sahneden yükselen müzik eşliğinde kar üstünde horon teperek bu özel günün tadını çıkardı. Sahne etkinlikleri DJ performansı, konserler, karaoke ve yarışmalarla devam etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı