Aylık arşivler: Şubat 2025

Çocuklarda Grip Astım Ataklarını Tetikleyebilir

Gribal enfeksiyon geçiren çocukların sayısı kış mevsimi ile birlikte giderek artıyor. Gribal enfeksiyonlar damlacık yoluyla, yani hasta kişinin hapşırması ve öksürmesi sırasında mikropların havaya yayılması ile bulaşıyor.

Kış mevsiminde özellikle kapalı ortamlarda çok sayıda kişinin bir araya gelmesi nedeniyle gribin hastadan hastaya yayılması kolaylaşıyor.  Son dönemlerde RSV, rinovirüs,  influenza, adenovirüs, covid virüsleri dolaşımda bulunuyor ve çok sayıda kişiyi etkiliyor. Bu süreçte astımlı çocukların şikayetleri artabiliyor ve bu nedenle ebeveynlere önemli görevler düşüyorMemorial Ankara Hastanesi Çocuk Alerjisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ersoy Civelek, bu konuda anne babalara önemli bilgiler verdi.

Öksürük, ve nefes darlığı görülebilir

Astım solunum yollarının uzun süreli mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığıdır. Geçmeyen öksürük, gece öksürükleri, sabaha karşı öksürük, spor yaptıktan veya oynadıktan sonra ortaya çıkan öksürük ve nefes darlığı astımın en önemli şikayetleridir. Astımda şikayetler nefes borusunun iç kısmını döşeyen zarlardaki hasar nedeniyle ortaya çıkar. Astımlı hastaların şikayetlerinin şiddetine göre günlük koruyucu ilaçlar kullanması gerekebilir. Bu koruyucu tedavide amaç nefes borusunun iç kısmını döşeyen zardaki hasarı kontrol altına almaktır.  

Gribal enfeksiyonlar burundan bile başlasa astımı olan çocuklarda akciğerlerin orta ve uç bölümlerinde yer alan nefes borusu bölümünün iç kısmını döşeyen zarlarda hasar oluşturabilir. Astımlı kişilerde zaten hasarlı olan bu bölge gribal enfeksiyon nedeniyle daha fazla hasar görür ve sonuçta astım atağı veya halk arasında bilinen adı ile astım krizi ortaya çıkar. Öksürük, gece öksürüğü ve nefes darlığı gibi şikayetlerin daha önceden yokken gribal enfeksiyonla beraber ortaya çıkması veya olan bir şikayetin şiddetinin artması astım atağı olarak isimlendirilir. 

Astım eylem planını uygulamak önemli!

Bu aşamada en önemli görev ailelere düşmektedir. Anne babalar çocuklarında astım şikayetlerin arttığını veya yeni bir şikayetin ortaya çıktığını fark eder etmez astım atağının başladığını anlamalılar. Atakta ilk yapılacak iş rahatsızlığın şiddetini azaltacak ve astım atağının bir an önce bitmesini sağlayacak rahatlatıcı ilaçların kullanılmasıdır. Bu ilaçların nasıl, günde kaç kez ve hangi dozda kullanılacağı hastayı takip eden doktor tarafından daha önceden belirlenmiş olmalıdır. Bu plan “yazılı eylem planı” olarak isimlendirilir. İlk tedavi başladıktan sonra şikayetlerin artışı engellenirse tedaviye planda yazıldığı gibi devam edilir. Eğer kurtarıcı ilaç kullanmaya rağmen şikayetler artıyorsa veya azalmıyorsa hasta doktora başvurmalıdır. 

Gripten korunmak için bunlara dikkat edin

  • Özellikle 6 aydan büyük astımlı hastaların grip aşılarını yıllık olarak olmaları tavsiye edilmektedir.
  • Sık sık el yıkamak önemlidir
  • Hapşırır veya öksürürken ağız el ile değil kol ile kapatılmalıdır
  • Kalabalıkta maske takmak gerekebilir
  • Hasta olan kişilerden uzak durulmalıdır
  • Bulunulan odalar sık sık havalandırılmalıdır
  • Yeterli sürede uyumak gerekir
  • Dengeli beslenme de gribal enfeksiyonlardan korunmaya yardım edebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesi Semt Tiyatroları Sahnede

Çankaya Belediyesi Oran Semt Tiyatrosu, “Aklımdaki Kadınlar”  oyununu Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sahneledi. Başkentlilerin büyük ilgi gösterdiği komedi türündeki oyun, izleyicilere keyifli anlar yaşattı.

Çankaya Belediyesi’nin Semt Tiyatroları oyunlarını Başkentliler için sahneliyor. Oran Semt Tiyatrosu oyuncularının hazırladığı “Aklımdaki Kadınlar” oyunu Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sahnelendi. Neil Simon tarafından kaleme alınan ve Cantuğ Canpolat’ın yönetti oyuna tiyatro severler büyük ilgi gösterdi.

 

Oyunda, ilişkilerinde sorunlar yaşayan takıntılı yazar Jake’in hayal ve gerçek arasında git gellerle dolu hayatını ve gerçek yaşamında kurmak istediği dengeyi hayal dünyasındaki kadınlarla kurma çabası konu ediliyor. Ana karakterin hayatı üzerinden kadın erkek ilişkilerini farklı bir perspektiften değerlendiren komedi türündeki “Aklımdaki Kadınlar” oyunu, izleyicilere keyifli bir deneyim yaşattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyesi Ramazan Şenliği düzenleyecek

Osmangazi Belediyesi, unutulmaya yüz tutmuş Ramazan etkinliklerini en güzel şekilde yaşatmak adına Osmangazi Meydanı’nda Ramazan Şenliği düzenleyecek. Her gece iftardan sonra birbirinden güzel etkinliklerin yer alacağı Ramazan Şenliği’nde kurulacak stantlar için kiralama başvuruları devam ediyor.

 

Osmangazi Belediyesi, vatandaşların Ramazan ayının birlik ve beraberlik ruhunu yaşaması için düzenleyeceği Ramazan Şenliği ile 11 ayın sultanı Ramazan’ın manevi atmosferini Osmangazi Meydanı’na taşıyacak. Geleneklerimizin yaşatılacağı Ramazan Şenliği’nde bir ay boyunca düzenlenecek olan etkinlikler, Ramazan gecelerine renk katacak. Osmangazi Meydanı’nda kurulacak Ramazan Şenliği’nde 60 stant yer alacak. Her stantta 

birbirinden lezzetli yiyeceklerin yanı sıra gelenek, görenek ve mutfak kültürleri

vatandaşlara sunulacak. Hacivat Karagöz Orta Oyunu, Fasıl ve İlizyon gösterileri ile Ramazan akşamlarının renkleneceği Ramazan Şenliği’nde, konserler, tiyatro oyunları söyleşiler ve ilahi dinletileri de yapılacak.

 

Her akşam birbirinden eğlenceli etkinliklerin yer alacağı Ramazan Şenliği’nde kurulacak olan stantlar için kiralama başvuruları başladı. Başvurular 21 Şubat gününe kadar devam edecek. Ramazan Şenliği’nde yer almak isteyenler 0224 221 22 44 numaralı telefondan detaylı bilgi alabilirler. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elektronik sigara da bağımlılık yaratıyor

Ölümcül tüm rahatsızlıkların başlıca nedeni olan sigara, bağımlılık özelliği sebebiyle milyonlarca insanın isteyip de kurtulamadığı bir alışkanlık. Sigaradan bir türlü kopamayanların da çözümü elektronik sigaralarda aradığını ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, “Ancak elektronik sigaralar sanıldığı kadar zararsız değil. İçeriğindeki nikotin sebebiyle en az normal sigaralar kadar şiddetli bağımlılığa sebep olurken, akciğerde de çeşitli hasarlara yol açıyor” dedi.

 

Elektronik sigaraların buhar şeklinde solunum yoluyla akciğerlere ulaştığını açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, “Bu ürünler aromatik katkı maddeleri dışında nikotin veya THC gibi yağda çözünen ve bağımlılık yapan maddeler içerir. Bu nedenle elektronik sigaraların hava yolları ve akciğer dokusunda yarattığı hasarlara ait bildirilen vaka sayısı her geçen gün hızla artıyor” şeklinde konuştu.

 

Elektronik sigaranın ilk hedefi gençler

Tüm dünyada e-sigara kullanımının önemli ölçüde yaygınlaştığını vurgulayan Dr. Esra Sönmez, “Elektronik sigara, aslında yine tütün endüstrisinin bir ürünüdür. Özellikle ana hedef kitlesini gençlerin oluşturduğu bu ürünün kullanımı endişe verici şekilde artmaya devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki lise öğrencilerinin yüzde 20’ye yakınının elektronik sigara kullandığı bildiriliyor. Öyle ki, yakın gelecekte e-sigara satışlarının normal sigara satışlarını geride bırakabileceği bile öngörülüyor” dedi.

 

Uzman Dr. Esra Sönmez elektronik sigaralarla ilgili 3 büyük doğru bilinen yanlışı sıraladı:

 

  1. Elektronik sigaralar zararsızdır: Elektronik sigaralar, diğer tütün ürünlerine kıyasla daha az toksik madde içerir ama kesinlikle masum değildir. Elektronik sigaralar akciğere direkt toksik etkiyle hasar verir ve ölüme yol açabilir. ABD merkezli Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin (CDC) yayınladığı verilere göre 2020 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde elektronik sigaraya bağlı 2 bin 807 akciğer hasarı vakası bildirildi ve bu vakaların 68’i ölümle sonuçlandı.
  2. Elektronik sigaralar bağımlılık yapmaz: Elektronik sigaralar da normal sigaralar gibi nikotin içerdiği için bağımlılığa sebep olur.
  3. Elektronik sigaralar, içiciliği bitirmeye yardımcı olur: Elektronik sigara kullanarak bu alışkanlıktan kurtulmaya çalışanların kısa sürede sigaraya geri döndüğü gözlemlenmiştir. Bu sebeple de tütün bağımlılığı tedavisinde yeri yoktur. Tıp nezdinde kendini kanıtlamış tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak için uzman bir sağlık kuruluşundan yardım alınabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçükçekmece Belediyesi Güzel Sanatlar Akademisi Öğrencilerinden “Yansıma” Sergisi

Küçükçekmece Belediyesi Güzel Sanatlar Akademisi Performans Galerisi, 26 Güzel Sanatlar Akademisi öğrencisinin iç dünyasındaki yansımalarından oluşan ‘Yansıma’’ adlı resim sergisine ev sahipliği yaptı. Karakalem, kuru boya, sulu boya, artline ve marker tekniğiyle oluşturulan 60 eser, 16 Mart tarihine kadar Güzel Sanatlar Akademisi’nde yer alan Performans Galerisi’nde ziyaret edilebilir.

Sergi açılışına Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Deniz Gürbey ve çok sayıda sanatsever katıldı.

Kemal Çebi: Akademimiz de yetişen bir öğrencimiz şimdi yeni öğrenciler yetiştiriyor

Sergi açılışında konuşan Başkan Çebi, ‘’Ben göreve geldiğimde Güzel Sanatlar Akademisi vardı ancak biz burada önemli değişiklikler yaptık. Büyüttük, dersliklerin sayısını arttırdık daha çok önem verdik. Serginin mimarı olan Elif öğretmen Güzel Sanatlar Akademimizde yetişti, üniversite eğitimini aldı ve şimdi yetiştiği bu yerde öğrenciler yetiştiriyor. Bu manevi anlamda çok değerli ve heyecanlı. Sergiye gelen, öğrencilerimizin heyecanını paylaşan herkese çok teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin başarılarının devamını diliyorum’’ dedi.

Elif Bilgin: Öğrencilerime burada öğrendiklerimi öğretiyorum

Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrencileri üniversiteye hazırlayan Elif Bilgin, ‘’Bende Güzel Sanatlar Akademisi’nin bir öğrencisiydim. Burada disiplinli bir şekilde çalışarak üniversiteyi kazandım. Burada öğrendiklerimi öğrencilerime öğretmeye çalışıyorum ve onları üniversiteye hazırlıyorum. Bu sergiyi uyumadan yoğun bir şekilde çalışarak bir ayda ortaya çıkardık. Sergiye ‘Yansıma’ adını verdik çünkü iç dünyamızı yansıtmak istedik. Her öğrenci kendi iç dünyasından parçalar ortaya çıkarttı. Başta Küçükçekmece Belediye Başkanımız Kemal Çebi olmak üzere beni yetiştiren bütün hocalarıma çok teşekkür ediyorum’’ dedi.

Ceyda Güneş: Güzel Sanatlar Akademisi bizim için büyük bir şans

İlk sergisini açmanın mutluluğunu yaşayan öğrencilerden Ceyda Güneş , ‘’Sergide dört farklı eserim var ve dördünü de farklı tekniklerle yaptım. Toplumdaki farklı duygu ve hisleri tek bir eserde toplamaya çalıştım. Güzel Sanatlar Akademisi bizim için büyük bir şans çünkü burada aldığımız eğitimler bizim akademik başarımıza doğrudan etki edecek. Bize sağladığı imkânlardan dolayı Başkanımız Kemal Çebi’ye çok teşekkür ediyorum’’ dedi.

Sergide eseri yer alan öğrenciler; Mina Pehlivan, Saliha Bilgin, Meryem Kevser Bilgin, Zeynep Erol, Naz Akın, Havin Ekitaş, Barış Mehmet Koparan, Mehti Atam, Emir Eskikale, Arda Akyurt, Ceyda Güneş, Ecrin Kutlu, Zeynep Çilingir, Azra Atlas Aydeniz, Dilara Gül Aydoğan, Fatma Öztürk, Berfin Çavdarcı, Mai Artık, Eylül Sare Ünlü, Burak Behrem, Zeynep Bekar, Zeynep İlay Şahin, Selin Kuru, Selin Taşdelen, Göksu Öksüz ve Mehir Gültekin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: İhracat birim değer endeksi %1,0 arttı

İhracat birim değer endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %8,3 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %7,6 arttı, yakıtlarda %5,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %0,3 azaldı.

İhracat miktar endeksi %1,1 arttı

İhracat miktar endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %7,0 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %7,3 azaldı, yakıtlarda %8,0 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %4,8 arttı.

İthalat birim değer endeksi %0,7 arttı

İthalat birim değer endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,7 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %5,0 arttı, yakıtlarda %4,3 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %2,6 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %3,6 azaldı.

İthalat miktar endeksi %10,2 arttı

İthalat miktar endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %10,2 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %5,5 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %8,3 arttı, yakıtlarda %6,9 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %18,0 arttı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %3,1 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Kasım ayında 151,4 iken 2024 Aralık ayında %3,1 oranında artarak 156,2 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Aralık ayında 170,3 iken 2024 yılı Aralık ayında %2,8 oranında azalarak 165,5 oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %1,6 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Kasım ayında 126,3 iken 2024 Aralık ayında %1,6 oranında artarak 128,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Aralık ayında 128,3 iken 2024 yılı Aralık ayında %6,9 oranında artarak 137,2 oldu.

Dış ticaret haddi 2024 yılı Aralık ayında 85,0 olarak gerçekleşti

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Aralık ayında 84,8 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 0,2 puan artarak, 2024 yılı Aralık ayında 85,0 oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklarda Geçmeyen Öksürük Hangi Hastalıkların Habercisi?

Solunum sistemimizi koruyan doğal bir savunma mekanizması olan öksürük, bu rolü nedeniyle önemli olsa da çocuklar söz konusu olduğunda hastaneye başvuru nedenlerinin en başında geliyor. “Akut” tanımına giren ve 2 haftaya kadar süren öksürük genellikle kendiliğinden iyileşirken, 3-12 hafta arasında süren öksürük “kronik” olarak tanımlanıyor. Uzun süre devam eden,  geçmek bilmeyen bu tipteki öksürüğün çocukların uyku düzenini ve günlük  hayatını olumsuz yönde etkilemesinin yanı sıra önemli bir sağlık sorununa da işaret edebileceğini belirten Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Manolya Hüma Şanlı, “Solunum hastalığı olmayan, sağlıklı bir okul çağı çocuğu normalde günde ortalama 10-11 kez, hatta bazen 34 kez kadar öksürebilir. Ancak öksürük 3 haftadan fazla sürerse, çocuğun yaşam kalitesini arttırmak ve altta yatan etkenin saptanıp tedavi edilmesini sağlamak için mutlaka hekime başvurmak gerekir” diyor. 

 

En yaygın nedenleri: Reflü, astım ve bakteriyel bronşit 

Solunum yolu hastalıklarının en önemli ve en sık görülen semptomlarından biri olan öksürük “Hava yollarındaki yabancı maddeleri ve mukusu temizlemeye yönelik, ani ve patlayıcı nefes verme manevrası” olarak tanımlanıyor. Öksürük refleksi çocuklarda yaklaşık 5 yaş civarında olgunlaşıyor. Çocuklarda oluşan sekresyonlar bu yaştan önce kolay çıkarılamıyor. Bu nedenle çocuklara 5 yaşından önce kabuklu yiyecekler verilmemesi öneriliyor. Çocuklarda kronik öksürük yapan nedenlerin başında ise mide-özofagus reflüsü, astım, uzamış bakteriyel bronşit ile geniz akıntısı sendromu olarak da bilinen üst hava yolu öksürük sendromu geliyor. Geniz akıntısının en önemli nedenini, sekresyon üretiminin fazlalaştığı alerjik rinit ve devamlı akıntının olduğu kronik sinüzit oluşturuyor. İlk 4 ay içinde bebeklerde görülen mide-özafagus reflüsünün yol açtığı öksürük beslenme sonrasında belirginleşiyor ve yatar pozisyonda şiddetleniyor. Bir yaşından sonra da kendiliğinden azalıyor. 

 

Gece öksürüğü astıma işaret edebilir!

Çocuklarda ani ve geçici öksürük “boğmaca benzeri öksürük sendromu” olarak nitelendiriliyor. Gece öksürüklerinin genelde astım ve mide-özafagus reflüsünü düşündürdüğünü belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Manolya Hüma Şanlı,  “Astıma bağlı öksürükler alerjik etkenler sebebiyle gelişebileceği gibi enfeksiyonlar ile hatta efor esnasında, ağlama, gülme ve konuşmayla tetiklenip artabilir. Uzamış bakteriyel bronşitte çocuk daha yorgun görünür, vücut ısısı artar ve bu duruma balgamlı öksürük eşlik eder. Psikojenik öksürükte gün içerisinde aralıklı yineleyen kuru, kaz ötmesi gibi bir öksürük gözlemlenir. Çocuk sağlıklı görünür, hatta ilgisi başka yöne çekildiğinde ve gece uyku sırasında bulgular kaybolur” diyor. 

 

Balgamlı öksürük bronşit ve zatürre habercisi olabilir! 

Kronik öksürüğün spesifik ve non-spesifik olmak üzere ikiye ayrıldığına değinen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Manolya Hüma Şanlı, “Spesifik öksürükte altta yatan solunum veya sistemik hastalıkla ilişkili bir neden ya da anormallik saptanır. Bronşit ve pnömoni (zatürre)  gibi hastalıklarda çok sık görülen balgamlı öksürük, spesifik öksürük varlığının en iyi göstergesidir. Non-spesifik öksürük ise sağlıklı görünen çocuklarda da ortaya çıkabilen, viral enfeksiyon ile ilişkilendirilen ve genellikle tedavisiz düzelen öksürüktür” diyor.

 

Yanında asla sigara içmeseniz bile…

Sigara içmek veya dumanına maruz kalmak ülkemizde kronik öksürüğün önde gelen nedenlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Sigara dumanına maruziyet;  sekresyon üretimine ve bronş spazmlarına yol açarak uzayan öksürüğe neden oluyor. Bebek ya da çocuklarla aynı ortamda içilmiş olmasa bile içen kişinin üzerine ve vücuduna sinen sigara aerosolleri çocukta bronş hassasiyeti yaratıyor. Bu durum da erken çocukluk çağı astım ataklarının, viral enfeksiyonlarla beraber en sık görülen sebeplerinden birini oluşturuyor. 

 

Tedavi altta yatan nedene göre düzenleniyor

Öksürükte tedavinin altta yatan nedene göre şekillenmesi gerektiğini vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Manolya Hüma Şanlı, şunları söylüyor: “Özellikle uzamış öksürükte ya da kliniğin kötü olduğu akut öksürükte akciğer grafisi çekilmesi gerekebilir. Tedavi kronik öksürüğe yol açan etkene ve bulgulara göre düzenlenir. Uzamış balgamlı öksürüklerde başlangıçta, uzamış bronşit veya kronik sinüzite yönelik antibiyotik tedavisi; uzamış kuru öksürüklerde nebülizatör denilen cihazlar ya da inhaler olarak adlandırılan aparatlarla verilen bronş genişletici ilaçlar kullanılır ve ilaca yanıtı değerlendirilir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İhracatta Kadın Liderliği İçin Stratejik Ortaklık

Ege İhracatçı Birlikleri ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) koordinatörlüğünde faaliyet gösteren TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) kadın girişimcilerin ihracattaki yerinin güçlenmesi için yeni bir iş birliği gerçekleştirdi.

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Kadın girişimciler ihracatta genellikle finansmana erişim zorluğu, network eksikliği veya yerel network’te sıkışıp kalmak, pazar bilgisi yetersizliği ve kültürel önyargılar gibi bariyerlerle karşılaşıyor. Ayrıca, global pazarlardaki mevzuatlar, bürokrasi ve lojistik süreçlerin karmaşıklığı, ürün sertifikasyonu ve tedarik zinciri yönetimi gibi teknik detaylar, ürün veya marka güçlü olsa bile doğru kitleye ulaşamama sorunu ihracat süreçlerini daha da zorlaştırabiliyor. Biz bugün burada; Kadın girişimcilerimizin ihracat süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları aşmalarına destek olmak, Birlik üyesi ihracatçı firmalar ile kadın girişimciler arasında güçlü bir iş birliği ağı kurmak, Bilgi ve deneyim paylaşımını artırarak, kadın girişimcilerimizin uluslararası pazarlarda daha etkin olmasını sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.

 

Jak Eskinazi, işbirliği kapsamında yaklaşık 50 kadın girişimciye 3-4 aylık bir program dahilinde ihracat mevzuatı, teşvikler, marketing, ihracatta sözleşme, gümrük, teslim ve ödeme süreçleri, ihracat finansmanı, e-ihracat gibi başlıklarda eğitimler vermeyi planladıklarını açıkladı.

 

“Export-Up Mentörlük Programının 4. Dönemine Aralık 2024 itibariyle başladık. Export-Up bu döneminde ilk kez yurt dışına açılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 4 kadın girişimci, İngiltere’den 1 girişimci ile birlikte toplamda 17 faydalanıcıya destek sunuyoruz.  Yeni dönemde programımızda Gıda sektörleri 5, Tekstil 4, Kimya 2, Yazılım 2, Deri Aksesuar 1, Metal Ekipmanlar 1, Mobilya 1, Kağıt sektörleri ise 1 girişim ile temsil ediliyor. 5’inci Dönem Export-up Mentörlük Programımıza bu eğitimleri almış kadın girişimcilerden belli kriterler dahilinde mentörlük hizmeti alacak bir grup oluşturulmasını da planlıyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri ve TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu olarak, kadınların ekonomideki yerini güçlendirmeye, iş dünyasında fırsat eşitliğini sağlamaya ve en güçlü temsilcilerinden biri olmaya kararlıyız.”

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Ege İhracatçı Birlikleri tarafından Kadın ve Genç Girişimcilere Yönelik İhracat Odaklı EİB Export-Up Mentörlük Programı düzenleniyor. Program kapsamında girişimciler deneyimli iş insanları ile bir araya geliyor ve iş insanları birikim ve tecrübelerini girişimcilere aktarıyor, onlara gelecek hedeflerine ulaşmak için destek oluyor. Mentörlük programının 5.Ayağına TOBB İzmir Kadın Girişimcilerini dahil ediyoruz ve ihracatımızın her ayağında çok önemli yeri olan kadın girişimcilere yenilerini ekleyecek olmak bize heyecan veriyor. Üretime ve ihracata kadın eli değdikçe var olan sorunların azalacağını, farklı bakış açılarıyla ihracatımızın yeni ufuklara yelken açacağına yürekten inanıyorum.” diye konuştu.

 

TOBB İzmir KGK İcra Kurulu Başkanı Deniz Celep, “İlk günden itibaren hedeflerimizi grubumuza yansıtmak istedik. Daha çok katma değerli ürünün sektöre kazandırılması çok önemli. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ve bu proje, bizler için bir okul olacak. Üretmek için kazanmak için daha çok çalışacağız. Ayrıca koordinatörlüğümüzü yürüten İzmir Ticaret Borsası (İTB) ve Yönetim Kurulu Başkanımız Işınsu Kestelli’ye çok teşekkür ederiz. “Kadın varsa yarın var” sözünü unutmadan yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklarda bilinçsiz antibiyotik kullanımı diş sağlığını tehdit ediyor!

 Özellikle çocukluk döneminde kullanılan antibiyotiklerin, diş minesinde kalıcı hasarlar bırakabildiğini ve çürük riskini artırabildiğini dile getiren Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Antibiyotiklerin gereksiz kullanımı şeker maruziyetinin artmasına sebep olur, ağız pH’ını düşürerek diş çürüğü oluşma riskini arttırır.” dedi. 8 yaş altındaki çocuklarda tetrasiklin grubu antibiyotiklerden kaçınılması gerektiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, antibiyotiklerin yalnızca hekim önerisiyle kullanılması, sağlıklı bir ağız için düzenli diş hekimi kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlattı.

Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, gereksiz veya bilinçsiz antibiyotik kullanımının ağız ve diş sağlığına etkilerini değerlendirdi.

Bağışıklık sistemi antibiyotiklere bağımlı hale geldiğinde enfeksiyonlarla savaşamaz! 

Gereksiz antibiyotik kullanımının antibiyotik direnci, etkisiz tedavi sonuçları, diş renklenmeleri, bağışıklık sistemi mekanizmasında bozulma gibi durumlara neden olabileceğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Gereksiz antibiyotik kullanımı, bakterilerin ilaca karşı direnç kazanmasına yol açabilir. Bu durum, diş apseleri, periodontitis gibi ağız enfeksiyonlarının tedavisini zorlaştırır. Diş hekimlerinin enfeksiyonları kontrol altına almak için kullandığı antibiyotikleri zamanla etkisiz hale getirebilir ve alternatif tedaviler gerektirebilir.” dedi.

Çocukluk döneminde tetrasiklin ve türevlerinin kullanımının, dişlerde kahverengi-gri renklenmelere neden olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Tetrasiklin renklenmesi diş beyazlatma veya porselen kaplama gibi estetik tedaviler gerektirebilir. Antibiyotiklerin aşırı kullanımı, bağışıklık sisteminin doğal savunma mekanizmalarını zayıflatabilir. Gingivitis ve periodontitis gibi diş eti hastalıklarının ilerlemesine neden olabilir. Antibiyotiklere bağımlı hale gelen bağışıklık sistemi, periodontal enfeksiyonlarla savaşmada daha az etkili olabilir.” şeklinde konuştu.

Çocuklarda kullanılan antibiyotiklerdeki şeker, şeker maruziyetini artırabiliyor!

Antibiyotiklerin ağız florasının bozulmasına sebep olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Bu durum; yararlı bakterilerin azalması, ağız kuruluğu ve diş çürükleri gibi problemler doğurabilir.” dedi.

Çocuk hastalarda kullanılan antibiyotiklerin tadını iyileştirmek için yüksek oranda şeker içerdiğini de aktaran Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, şöyle devam etti:

“Antibiyotiklerin gereksiz kullanımı şeker maruziyetinin artmasına sebep olur, ağız pH’ını düşürerek diş çürüğü oluşma riskini arttırır. Ağız ve bağırsak florası birbiriyle bağlantılıdır. Antibiyotiklerin bağırsak florasını bozması, B12 vitamini eksikliği gibi ağız sağlığını da etkileyen sorunlara yol açabilir. Antibiyotiklerin neden olduğu sindirim problemleri ağız kokusuna sebep olabilir. Antibiyotikler ayrıca, ağızdaki doğal bakteri dengesini bozarak Candida albicans gibi mantarların aşırı çoğalmasına ve dil, damak ve yanak içlerinde beyaz plaklar şeklinde görülen pamukçuk denilen mantar enfeksiyonlarına neden olabilir.”

Çocuklukta antibiyotik kullanımı ilerleyen yaşlarda diş problemlerine yol açabilir!

Çocukluk döneminde kullanılan antibiyotiklerin diş gelişimi üzerindeki etkilerine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Tetrasiklin grubu antibiyotiklerin 8 yaş altındaki çocuklarda kullanımı önerilmez. Bu ilaçlar, dişlerin kalsifikasyon aşamasında mineye bağlanarak kalıcı renklenmelere ve mine defektlerine yol açabilir. Bu durum, dişin iç yapısında kalıcı renk değişimlerine yol açar.  Bu nedenle, pediatrik diş hekimliğinde tetrasiklinlerden kaçınılması ve alternatif antibiyotiklerin tercih edilmesi önerilir.” dedi.

Çocuklarda sık reçete edilen amoksisilin grubu antibiyotiklerin 0-6 yaş arası erken yaşta uzun süreli kullanımının mine hipoplazisi (mine dokusunun zayıf ve düzensiz gelişimi) ile ilişkili olabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Mine hipoplazisi olan dişlerde çatlaklar, pürüzlü yüzeyler ve çürüğe yatkınlık artar. Çocukluk döneminde antibiyotik kullanımına dikkat edilmemesi, ilerleyen yaşlarda estetik ve fonksiyonel diş problemlerine yol açabilir. Bu nedenle bilinçli kullanım büyük önem taşır. Uzun süreli antibiyotik kullanımı, dişlerin sürme sürecini (dişlerin çıkmasını) geciktirebilir. Antibiyotiklerin bağırsak florasını bozarak kalsiyum ve D vitamini emilimini azaltabileceği düşünülmektedir. Bu da dişlerin daha geç ve zayıf çıkmasına neden olabilir.” açıklamasını yaptı.

“Antibiyotikler yalnızca hekim önerisiyle ve gerektiğinde kullanılmalı”

Gerçekten gerekli olduğu durumlarda antibiyotik kullanılması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Antibiyotik reçete etmesi için hekime ısrarcı olunmamalı ve hekiminize güvenmelisiniz.” dedi.

8 yaş altındaki çocuklarda tetrasiklin grubu antibiyotiklerden kaçınılması gerektiğini de yineleyen Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, sözlerini şöyle tamamladı:

“Uzun süreli antibiyotik kullanımı durumunda hekiminize danışarak kalsiyum ve D vitamini desteği sağlanabilir. Antibiyotik kullanımı sırasında özellikle çocuklarda şekerli gıdalar sınırlanmalı ve ağız hijyeni artırılmalı. Antibiyotikler yalnızca hekim önerisiyle ve gerektiğinde kullanılmalı. Enfeksiyonların önlenmesi için iyi ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi kontrolleriyle erken müdahale sağlanmalı.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mercedes-Benz She’s Mentoring Programı, Geleceğin Kadın Liderlerini Destekliyor

2015 yılından bu yana dünya genelinde 70’i aşkın ülkede aktif olarak birbirinden başarılı kadınları bir araya getiren She’s Mercedes platformu, Türkiye’de 2019 yılında faaliyete geçerek, kültür & sanat, müzik, spor, moda ve girişimcilik gibi farklı alanlarda sponsorluk ve sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyor. Bu başarılı platform bir adım daha ileriye taşınarak 2024 yılında başlatılan ve büyük bir ilgi gören program, bu sene de genç kadınları desteklemeye devam ediyor. Katılımcıların liderlik becerilerini geliştirmek, profesyonel ağlarını genişletmek için ve kariyerlerinde cesur adımlar atmalarını sağlamak için ilham dolu bir platform sunan program, 2025 başvuru sürecini başlattı.

Genç Kadınların Gösterdiği Büyük İlgi Süreci Güçlendirdi

She’s Mentoring Programı, ilk yılında 47 şehir ve farklı ülkelerden 521 başvuru alarak genç kadınların bu tür bir destek platformuna duyduğu ihtiyacı gözler önüne serdi. Mentorlarla gerçekleştirilen172 oturum ve She’s Dreaming adlı eğitim serisi, mentilerin liderlik becerileri, kişisel gelişimleri ve iç motivasyonlarında çarpıcı ilerlemeler kaydetmesini sağladı. 

Türkiye’de bir İLK

Programın değerli iş ortağı FoxHR tarafından gerçekleştirilen profesyonel değerlendirme süreçleri sonucunda menti gelişim oranı, ortalamanın yüzde on üzerinde başarıyla sonuçlandı. Program başında ve sonunda yapılan kişilik envanteri analizi, Türkiye’de mentörlük programlarında uygulanan metodlarda bir İLK olarak ön plana çıktı. 

2025 Dönemine Dair Detaylar

Mart ayında yeni dönemi başlayacak olan She’s Mentoring Programı, bu yıl da 3 kategori altında, “Sürdürülebilirlik”, ”Yaratıcı endüstriler” ve ”Teknoloji” alanlarında sektörün önde gelen isimleriyle mentorluk desteği sunacak. Program boyunca mentorların rehberliğinde fark yaratmak isteyen genç kadınlar, kişisel farkındalık kazanmaktan liderlik becerilerini güçlendirmeye kadar geniş bir yelpazede destek alacaklar. 

 

Başvuru sonrası elemeleri geçen mentiler, kendi kategorilerinden bir mentor ile birebir çalışma fırsatı elde edecekler. Mentorlar, 7 ay sürecek program boyunca deneyimlerini ve bilgilerini mentilere aktaracaklar. Bu sayede mentilerin kariyer hedefleri için projelerini geliştirmelerine ve profesyonel ağ kurmalarına yardımcı olacaklar. 

 

Menti olarak seçilemeyen ancak jüri seçimi öncesi son eleme aşamasına gelen adaylar, ilgili kategori öncüleri ile birlikte online eğitimlere ve She’s Dreaming online eğitimlerine katılma fırsatı yakalayacaklar. 

Program sonunda jüri tarafından üç farklı kategoride birinci olarak seçilen mentilere paylaştırılacak toplamda 1.5 milyon TL’lik para ödülü, kazanan mentilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için önemli bir kaynak olacak.

 

Mercedes-Benz Otomobil Satış ve Pazarlama Direktörü Dr. Nadine Adam; “Bir kadının gerçekleşmiş düşü, bir diğerinin en büyük gücü; söylemiyle başlattığımız She’s Mentoring, yalnızca bir mentorluk programı değil, kadınların birbirlerinden öğrenerek büyüdüğü, cesaretlendiği ve geleceğin liderleri olarak şekillendiği bir hareket. İlk yılında bu programın nasıl bir dönüşüm yarattığını gördük ve şimdi, ikinci yılında daha fazla genç kadının yolculuğuna eşlik etmekten büyük heyecan duyuyoruz.” diye konuştu. 

She’s Mentoring Programına Nasıl Başvurulur?

Programın yeni dönem başvuruları, Mercedes-Benz’in resmi web sitesi üzerinden 08.03.2025 tarihine kadar alınacak. Detayları ve katılım koşullarını öğrenmek için mercedes-benz adresini ziyaret edebilirsiniz. Program, toplumsal fayda yaratma misyonuyla yola çıkarak güçlü bir topluluk oluşturmaya devam ediyor.

She’s Mentoring Programı, yeni nesil liderlere ilham vermeye ve genç kadınları gelecekteki başarıları için desteklemeye devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı