Aylık arşivler: Şubat 2025

Tüik: Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %27,20 arttı, aylık %3,06 arttı

Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %27,60 arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %33,40 artış, imalatta %27,60 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %18,20 artış ve su temininde %54,39 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %23,27 artış, dayanıklı tüketim mallarında %37,44 artış, dayanıksız tüketim mallarında %37,42 artış, enerjide %18,05 artış ve sermaye mallarında %25,61 artış olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %3,25 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %3,57 artış, imalatta %3,25 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,44 azalış ve su temininde %16,84 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %1,81 artış, dayanıklı tüketim mallarında %6,39 artış, dayanıksız tüketim mallarında %4,45 artış, enerjide %2,27 artış ve sermaye mallarında %3,25 artış olarak gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklarda Kanser Bu 15 Belirti ile Gelebilir

Kanser tüm dünyada çocuklarda ve yetişkinlerde hızla yaygınlaşıyor. Doğumdan itibaren her dönemde kanser ortaya çıkabiliyor. Tüm çocukluk çağı kanser vakalarının neredeyse %50’si 0-5 yaş arası çocuklarda görülüyor. Erken teşhis ve teknolojik gelişmeler çocukluk çağı kanserlerinde tedavi başarı oranını oldukça artırıyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Hematolojisi-Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Atila Tanyeli, 4 Şubat Dünya Kanser Günü öncesi çocukluk çağı kanserleri hakkında bilgi verdi. 

Çocukluk çağında görülen 6 kansere dikkat!

Çocukluk çağı kanserleri klinik, biyolojik ve genetik olarak erişkinlerde görülen kanserlerden farklıdır. Bu nedenle çocuklarda kanser teşhisi konulması erişkinlere göre biraz daha zordur. Klasik olarak erken teşhis ve erken dönemde tedavi başarıyı oldukça artırmaktadır. Çocuklarda sıklıkla görülen kanser türleri yetişkinlerde görülenlerden farklıdır. En sık görülen çocukluk çağı kanser türleri aşağıdaki gibidir.

  • Lösemi (kan kanseri)
  • Beyin ve omurilik tümörleri
  • Lenfomalar
  • Yumuşak doku tümörleri
  • Böbrek tümörleri
  • Kemik tümörleri

Çocuğunuzda bu belirtiler varsa… 

Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri genellikle diğer, daha yaygın sağlık sorunlarıyla da ilişkilendirilebilir ancak yine de ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir. Yaygın olarak görülen belirtilerden bazıları şunlardır;

1. Ciltte özellikle gövdede, bacakların üst kısmında herhangi bir travma olmaksızın morlukların oluşması,

2. Diş eti büyümesi (diş eti hipertrofisi) ve/veya sık tekrarlayan burun kanamaları, 

3. Nedeni bulunamayan ve açıklanamayan uzun süren ateş, 

4. Son altı ayda istemsiz olarak vücut ağırlığının %10’dan fazlasının kaybı,

5. Özellikle sabah kusmaları, baş ağrısı ve bulantı olmaksızın kusma birlikteliği, 

6. Boyun, gövde, karın veya vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan bezeler, özellikle 2 cm’den büyük lenfadenopati varlığı,

7. Özellikle kemiklerde, eklemlerde, sırtta veya bacaklarda geçmeyen ve geceleri daha kötü olabilen ağrı, açıklanamayan topallama,

8. Nedeni bulunamayan uzun süren halsizlik, yorgunluk, bitkinlik,

9. Küçük bebeklerde kedigözü parlaması gibi gözün içinde beyazlık ortaya çıkması, (Flaşlı fotoğraf çekildiğinde bebeğin göz bebeği beyaz renkte ise bu mutlaka araştırılmalıdır)

10. Geceleri iç çamaşırı değiştirecek kadar gece terlemesinin bu şikayetlere eşlik etmesi,

11. Karın şişliği ile birlikte özellikle idrar ve gaita çıkarımında zorlanma, kanlı idrar birlikteliği, (özellikle çocuklar banyo yaptırılırken, giydirilirken karın bölgesinde ele sertlik gelmesi)

12. Yüzde felç, yürüme bozukluğu,

13. Kansızlık, özellikle demir tedavisine cevap vermeyen anemi, 

14.  İyileşmeyen veya tekrarlayan enfeksiyonlar,

15. Küçük çocuklarda sürekli ağlama, huzursuzluk, çok uyuma, yemek yememe gibi davranış değişiklikleridir.

Yaygın görülen genel belirtilerin yanı sıra kanser türüne bağlı olarak değişen belirtiler de görülebilmektedir Örneğin, beyin tümörleri baş ağrısı ve denge bozukluklarına neden olabilirken, lösemi gibi kan kanserleri halsizlik, kansızlık, tekrarlayan enfeksiyonlar ve vücutta travma olmaksızın kolay morarma gibi belirtiler gösterebilir. 

Modern yöntemler tedavi başarısını artırıyor

Çocukluk çağı kanserleri genellikle tanı konulması ve tedavi edilmesi açısından uzmanlık gerektirir. Teşhis, kan testleri, görüntüleme testleri (MR, BT taramaları), kemik iliği biyopsisi ve diğer yöntemleri içerebilir. Tedavi yöntemleri cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik ilaç tedavisi gibi çeşitli olabilir. Tıptaki ilerlemeler sayesinde çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde başarı oranları oldukça yüksektir. 1960’lardan önce başarı oranı %50’lerin altında iken günümüzde Genel ortalama %80’lerin üzerindedir. Akut lenfoblastik lösemi B hücre tipinde %90’lara varan iyi sonuçlar alınmaktadır. Ancak bazı kemik tümörlerinde, AML’de ve nöroblastomada hala istenen başarılar elde edilememektedir. Yine de erken teşhis ve uygun tedavi ile birçok çocukluk çağı kanseri başarı ile tedavi edilebilmektedir. Günümüzde dirençli vakalarda kemoterapi yanında immünoterapi ve uygun vakalarda kök hücre nakli yapılması önemli bir tedavi seçeneğidir.  

Çocukluk çağı kanseri riskine karşı 9 önlem

Çocukluk çağı kanserleri hem çevresel hem de genetik etkilerin bir kombinasyonu nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu yüzden, çocuğunuzun kanser olmasını engellemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak bazı risk faktörlerine dikkat edilerek çocuklarda kanser riski azaltılabilir.

  1. Hamilelik sırasında yeterince folik asit almaya dikkat edin.
  2. Eğer mümkünse yeterli süre emzirin.
  3. Çocukluk dönemi boyunca çocuğa yeterli fiziksel aktivite imkanı sağlayın.
  4. Tüm çocuklar ve aileler için güvenli, istikrarlı, besleyici ilişkiler ve ortamlar inşa ederek olumsuz çocukluk çağı deneyimlerinin önün geçin.
  5. Hamilelik sırasında alkol ve tütün kullanımından kaçının. Radyasyon maruziyetinden kaçının.
  6. Çocukların tütün dumanından ve hava kirliliğinden uzak durmasını sağlayın.
  7. Çocuğunuzun sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlayın.
  8. Kansere neden olabilecek kimyasal maddelerin kullanılmasından kaçının.
  9. Günümüzde elektromanyetik dalgalarının kanser yapıcı etkileri ile ilgili yayınlar artmaktadır. Bu konuda dikkatli olun.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Heyecan Dolu Dizi ‘High Potential’ Yeni Bölümleriyle Şubat Ayı Boyunca Her Salı 21.30’da FX Ekranlarında!

Heyecan dolu dizi High Potential, yüksek IQ’ya sahip üç çocuklu bekâr bir anne olan Morgan’ın, temizlikçi olarak çalıştığı polis departmanında çözülemeyen bir suçun çözülmesine yardımcı olması ardından, deneyimli dedektif Karadec ile birlikte çalışması için danışman olarak görevlendirilmesini konu alıyor. 

‘High Potential’, yeni bölümleriyle 4 Şubat’tan itibaren her Salı 21.30’da FX ekranlarında devam ediyor.

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Culpa Tuya, Prime Video’da hem yerel hem de uluslararası izleyiciler tarafından en çok izlenen orijinal içerik oldu

Prime Video, 2024’te kendi ülkesi dışına yayılan ve en çok izlenen uluslararası orijinal olan Culpa Tuya’nın da yer aldığı, İngilizce olmayan en popüler 10 uluslararası orijinalin listesini açıkladı

 

Mirzapur (Hindistan), Who Killed Him? (Meksika), The Park Maniac (Brezilya), Nahir (Arjantin), Oshi No Ko (Japonya) gibi yapımlar; Prime Video izleme rekorlarını kırarak kendi ülkelerinde de yeni zirvelere ulaştı

 

En çok izlenen yapımlar, 2025 ve sonrasında da yeni sezonlar ve devam filmleriyle geri dönecek. Ayrıca bilinen yapımların yeni uyarlamaları da gelecek. Bunlar arasında Culpa Nuestra, My Fault: London, Dímelo Bajito, Apocalypse Z, Red Queen, Maxton Hall: The World Between Us ve Betty La Fea, The Story Continues yer alıyor.

Prime Video, İspanyol Orijinal filmi Culpa Tuya‘nın büyük bir başarı elde ederek şimdiye kadar en çok izlenen Uluslararası Orijinal yapım haline geldiğini duyurdu. Mercedes Ron’ın çok satan Culpables kitap üçlemesinin devamı olan Culpa Tuya, 27 Aralık 2024’te Prime Video’da 240 ülke ve bölgede yayınlandı. Culpa Tuya lansman sonrasında; İspanya, Fransa, İtalya, Almanya, Brezilya, Meksika, Kolombiya, Arjantin, Şili ve Kanada dahil olmak üzere 170’ten fazla ülkede Prime Video’da bir numara oldu, ABD ve Birleşik Krallık’ta ilk 3’te yer aldı ve 220’den fazla ülkede ilk 10’da yer aldı. Şu anda, Culpa Tuya, Prime Video’da lansmanında dünya çapında en çok izlenen Uluslararası Orijinal film oldu ve izlemelerin %90’ı İspanya dışındaki izleyicilerden geldi.

 

Prime Video ayrıca 2024’te, kendi ülkesi dışında rekor düzeyde izlenme elde eden en çok izlenen 10 İngilizce Olmayan Uluslararası Orijinal yapımın listesini de açıkladı. 2024’te birçok Prime Video Uluslararası Orijinal yapımı, uluslararası başarı elde etti ve uluslararası programların izlenme oranlarında yeni bir çıta belirledi. Yedi farklı ülke; Prime Video izleyicilerinin çeşitlenen izleme alışkanlıklarını yansıtan Uluslararası Orijinallerin ilk 10 listesinde yer aldı.

 

2024’te Prime Video’da İngilizce Olmayan & En İyi 10 Uluslararası Orijinal Film (kendi ülkeleri dışındaki performanslarına göre):

 

  1. Culpa Tuya (Film, İspanya, Aralık 2024)
  2. Apocalypse Z: The Beginning of the End (Film, İspanya, Ekim 2024)
  3. Maxton Hall: The World Between Us (Dizi, Almanya, Mayıs 2024)
  4. Citadel: Diana (Dizi, İtalya, Ekim 2024)
  5. Citadel: Honey Bunny (Dizi, Hindistan, Kasım 2024)
  6. Red Queen (Dizi, İspanya, Şubat 2024)
  7. Marry My Husband (Dizi, Kore, Ocak 2024)
  8. No Gain No Love (Dizi, Kore, Ağustos 2024)
  9. Betty La Fea, The Story Continues (Dizi, Kolombiya, Ağustos 2024)
  10. Like A Dragon: Yakuza (Dizi, Japonya, Ekim 2024)

* 2024 yılında lansmanı yapılan başlıklar ile lansmanın ilk 4 haftasında menşei ülke dışındaki toplam izlenme rakamlarına göre sıralanmıştır.

 

En Popüler Türler ve Uluslararası İzleyicileri Çeken Ülkeler
Genç yetişkin türü, büyük izleyici kitlesi ve hayran toplulukları yaratarak önde geliyor. Culpa Tuya birinci sırada yer alırken, Mona Kasten’ın çok satan roman serisi Save Me‘den uyarlanan Alman Orijinali Maxton Hall: The World Between Us hemen arkasından geliyor. Genç yetişkin türünde kadın odaklı Kore dizileri (ya da ‘K-dramalar’) Marry My Husband ve No Gain No Love’da listelerde ilk 10’a giriyor. Daha genç demografiler, içeriğin dili veya kökeni fark etmeksizin sınırları aşarak popülerliğini uluslararası boyutta da sürdürüyor.

 

İspanyolca Orijinaller, Prime Video’da büyük uluslararası izleyici kitlesi çekmeye devam ediyor. Culpa Tuya, başarılı kitap üçlemesine dayanan post-apokaliptik aksiyon gerilim filmi Apocalypse Z: The Beginning of the End, hit gerilim kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Red Queen ve Kolombiyalı Orijinal dizi Betty La FeaThe Story Continues gibi İspanyolca Orijinaller, İlk 10 listesinde yer alıyor.

 

Diğer dikkat çeken yapımlar arasında, Prime Video’nun küresel orijinal dizisi Citadel dünyasından doğan aksiyon dolu İtalyan Orijinali casus dizisi Citadel: Diana ve Hint Orijinali Citadel: Honey Bunny bulunuyor. Ayrıca, tanınmış başlıklar arasında, SEGA’nın ikonik video oyun serisinden TV uyarlaması Like A Dragon: Yakuza yer alıyor.

 

“Prime Video’daki uluslararası orijinaller için önemli bir yıl oldu çünkü müşterilerin giderek daha fazla hem kendi ülkelerinden hem de diğer ülkelerden uluslararası içerikleri izlediğini görüyoruz,” diyen James Farrell, Prime Video & Amazon MGM Studios Uluslararası Orijinaller Başkan Yardımcısı, “Uluslararası orijinaller stratejimiz, harika hikayelerin her yerden gelebileceğine ve her yerde yankı uyandırabileceğine olan inançla şekilleniyor. Türler ve bölgelerde gördüğümüz başarı, yerel ve uluslararası izleyiciler için yerel yapımlara yatırım yapmaya devam etmemizi teşvik ediyor.” diye ekliyor.

 

“Culpa Tuya’nın şimdiye kadar en çok izlenen uluslararası orijinalimiz olarak global çapta izleyicilerle bu kadar büyük bir bağlantı kurmasından çok mutluyuz ve Culpables hayranlarını, üçlemeden ve yazar Mercedes Ron’dan daha fazlasıyla tatmin etmeye devam edeceğimiz için çok heyecanlıyız,” diyen Prime Video & Amazon MGM Studios Film ve Senaryo TV Başkanı María Contreras, “İspanyolca orijinallerin uluslararası başarısının devam etmesi, Apocalypse Z ve Red Queen’in, Culpa Tuya ile birlikte İlk 10 listesine girmesi, dil veya köken fark etmeksizin etkileyici hikaye anlatımının evrensel çekiciliğini gösteriyor.” diye ekliyor.

 

Uluslararası Orijinaller Aynı Zamanda Yerel Prime Video İzleyici Rekorlarını Kırıyor
2024’te yayınlanan uluslararası orijinaller, dünyadan tüm izleyicilerin yanı sıra üretildikleri ülkelerde de rekorlar kırdı. Çıkış yapan hitler arasında, Hindistan’da yayınlandığı hafta sonu Prime Video’da şimdiye kadar en çok izlenen dizi olan Mirzapur, 3. Sezon (Hindistan); Japon Orijinalleri arasında en büyük ilk ay performansını gösteren Oshi No Ko (Japonya); Meksika’da tüm zamanların en çok izlenen yapımı Who Killed Him? (Meksika); Brezilya’da tüm zamanların en çok izlenen Brezilya Orijinali The Park Maniac (Brezilya); Arjantin’de ilk ayında en çok izlenen yapım Nahir (Arjantin); Fransa’da en çok izlenen Fransız Orijinali Ourika (Fransa); ve İspanya’da en çok izlenen yerel yapım ve Prime Video tarihinde en fazla üyelik kaydını çeken İspanyol Orijinali Operación Triunfo (İspanya) yer alıyor.

 

“Amacımız her zaman, önce kendi ülkelerinde izleyiciler üzerinde büyük bir etki yaratan uluslararası orijinaller üretmekti,” diyen Prime Video & Amazon MGM Studios Uluslararası Orijinaller Başkan Yardımcısı James Farrell, “Yerel yetenekleri, üretimi ve hikaye anlatıcılığını desteklemeye yaptığımız yatırımın, 2024’te kendi ülkelerinde daha fazla izleyici rekoru kırarak yerel müşterilerle bağlantı kurmaya devam etmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.” diye ekliyor.

 

 

2025’te Gelecek Olanlar ve Sonrası
Prime Video yerel ve uluslararası izleyicilerle bağ kuran çeşitli, yüksek kaliteli içeriklere yatırım yapmaya devam edecek. 2025 ve sonrasında; En İyi 10 Uluslararası Orijinal listesinde yer alan yapımların yedisinin devam filmleri, yeni sezonları veya bilinen yapımların uyarlamalarıyla geri döneceği duyuruldu.

 

İzleyiciler, Culpa Nuestra gibi favori filmleri ve ilk filmin Birleşik Krallık uyarlaması My Fault: London‘ı keşfedebilecek. Ayrıca, Dímelo kitap üçlemesinin ilk kitabı olan ve İngilizceye Tell Me Softly olarak çevrilen hikayesiyle Mercedes Ron’dan yeni bir eser ve Apocalypse Z‘nin devamı geliyor. Dönüş yapan sezonlar arasında Maxton Hall: The World Between UsRed Queen ve Betty La FeaThe Story Continues yer alıyor. Yeni yapımlar arasında ise şunlar bulunuyor: Newtopia (Kore), Superboys of Malegaon (Hindistan), Unburied (Meksika), Graduation Trip: Mallorca (İspanya) ve Costiera (İtalya). Tüm film ve diziler, 240 ülke ve bölgede Prime Video kullanıcılarına sunulacak ve 34 altyazı seçeneği ile 18 dublaj dil desteği desteklenecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Göksel Baktagir ve Gürhan Karakiraz sevilen bestelerini icra ettiler

Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı tarafından “Göksel Baktagir ve Gürhan Karakiraz Besteleri” konseri gerçekleştirildi. Koordinatörlüğünü Öğr. Gör. Dr. Tarkan Erkan’ın yaptığı konserde konuk sanatçılar Göksel Baktagir ve Gürhan Karakiraz, icra ettikleri besteleriyle kulakların pasını sildi. Konsere; EÜ DTMK Müdür Vekili Doç. Dr. Ali Maruf Alaskan, öğrenciler ve sanatseverler katıldı.

Müzik geçmişi ile ilgili bilgiler veren Göksel Baktagir “Müziğe 7 yaşında babam Muzaffer Baktagir sayesinde adım attım. Yaklaşık 33 yıl İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğuna hizmet verdim. Beste çalışmalarıma İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarında başladım. Konservatuvarlarda yetişen gençlerimiz daha bilinçli bir şekilde köklerimizdeki güzelliklerle beslenmiş oluyor ve çok kıymetli hocalardan meşk yöntemi ile dersler alıyorlar. Bugün burada Gürhan Karakiraz ile ikimizin duygu dünyasından çıkan ve hepsi birer birikimin sonucu olan saz müziği formundaki bestelerimizi sanatsever dostlarımızla paylaşacağız.” diye konuştu

Müzik serüvenini anlatan Gürhan Karakiraz ise, “İzmir Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu’nda keman sanatçısıyım. Yaklaşık 26 yıldır müzik ile uğraşıyorum. Serenad Saz Eserleri başta olmak üzere üç kitabım var. Müziğe ilkokul 4. sınıfta Viyola Sanatçısı İbrahim Şen Türker’in kemanını bana hediye etmesiyle başladım. Bu gün burada eserlerimi yaparken çoğunlukla ilham aldığım Göksel Hocam ile ortak eserlerimizi çalacağız ” dedi.

Etkinlikte Göksel Baktagir ve Gürhan Karakiraz; “Yeni Gün”, “Anıl”, “Dalgalar”, “Dildar”, “Duygularım”, “Cennet Gülüm”, “Sevda”, “Düğün”, “Göçmen Kuşlar” gibi eserlerini icra ettiler.

Konserin ardından söz alan Doç. Dr. Ali Maruf Alaskan “ Göksel Baktagir, öğrencilik dönemimizdeki arkadaşlarımızla eserlerini çalmaya çalıştığımız büyük bir üstattır. Hem kendisini hem de Gürhan Karakiraz’ı tekrar aramızda görmek isteriz” dedi. Doç. Dr. Alaskan, katılımlarından ötürü her iki sanatçıya “Teşekkür Belgesi” takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %42,12, aylık %5,03 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %23,14 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %99,93 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2025 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre azalan ana grup %-5,17 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2025 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %23,57 ile sağlık oldu (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları Ek Tablo-1’dedir).

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2025 yılı Ocak ayı itibarıyla, 13 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 126 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %42,08, aylık %5,47 oldu

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2025 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %5,47, bir önceki yılın Aralık ayına göre %5,47, bir önceki yılın aynı ayına göre %42,08 ve on iki aylık ortalamalara göre %56,05 olarak gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanser Riskini Düşüren 12 Önemli Kural!

Kanser dünya genelinde ve ülkemizde ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Görülme yaygınlığı olarak 2. sırada yer alırken, ölüm nedenleri arasında birinci sıraya yükseliyor.

Yine dünya genelinde her yıl yaklaşık 18 milyon yeni kanser vakası tespit ediliyor ve her yıl yaklaşık 9,6 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor.  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); 2030 yılında dünyada 27 milyon yeni kanser vakası ve 17 milyon kansere bağlı ölüm gerçekleşeceğini öngörüyor. Ayrıca 2030 yılında kanserle yaşayan hasta sayısının da 75 milyona çıkması bekleniyor. Üstelik, 60 yaş ve üzerinde görülen kanserin, özellikle gelişmiş ülkelerde, son yıllarda 40’lı yaşlardan itibaren daha yaygın görülmeye başlandığına dikkat çekiliyor. Genç yetişkinlerde görülen bu artışta genetik faktörlerin yanı sıra özellikle fast food tüketimi gibi sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, alkol ve sigara kullanımı gibi hatalı beslenme ile yaşam tarzı, obezite, hava kirliliği, kimyasal maddelere maruziyet ile zararlı ultraviyole ışınları gibi etkenlerin rol oynadığı belirtiliyor.  Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Arıcan, ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alsa da aslında sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları oluşturmanın ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmanın kanser riskini tamamen ortadan kaldırmasa da önemli ölçüde azaltabileceğine  işaret ederek, “Kanserden korunmada sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlandırmak, düzenli egzersize önem vermek, sağlıklı beslenmek ve tarama testlerini yaptırmak almamız gereken en önemli önlemlerdir” diyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Arıcan, kanserden korunmak için dikkat etmemiz gereken 12 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

 

Sigarayı hemen bırakın! 

Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere, en az 16 farklı kanserin gelişmesine neden olabilen önemli bir etken. Örneğin, yapılan bilimsel çalışmalar; akciğer kanserinin yüzde 90’ının sigara ve tütün ürünlerine bağlı olarak geliştiğini ortaya koyuyor. Son yıllarda ülkemizde sigaraya yönelik düzenlemeler sayesinde artık akciğer kanseri oranlarında bir miktar iyileşme görülse de sigara içmenin oluşturduğu zararlar hâlâ büyük bir sorun olmaya devam ediyor Bunun nedeni ise sigaradaki zararlı kimyasalların vücudun hücrelerine zarar vermeleri ve DNA’da değişikliklere yol açarak kanser gelişimine zemin hazırlamaları. Dolayısıyla tütün ürünlerinden tamamen uzak durmanız, kansere karşı alacağınız en etkili koruma yöntemini oluşturuyor.

 

Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin

Günde en az 5 porsiyon sebze ile meyvenin yanı sıra tam tahıl ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet benimsemek kanser riskini azaltabiliyor. İşlenmiş etler ve aşırı kırmızı et tüketimini sınırlamak da önem taşıyor. Örneğin, kırmızı eti haftada en fazla 500 gram ile sınırlandırın, bunun yerine balık ve tavuk gibi beyaz etleri tercih edin. Antioksidanlar ve lif açısından zengin gıdalar da kanser riskini azaltmada yardımcı olabiliyor.

 

Haftada en az 150 dakika egzersiz yapın

Haftada en az 150 dakika orta şiddette egzersiz yapmak, örneğin tempolu yürümek kanser riskini azaltabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Arıcan, “Egzersiz yaparken önemli olan, ritmik düzende olmasıdır, yani süreklilik arz etmesidir. Düzenli fiziksel aktivite obeziteyi engeller, hormon düzeylerini kontrol eder ve bağışıklık sistemini güçlendirir” diyor. 

 

İdeal kilonuzu koruyun

Çağımızın önemli bir sorunu olan obezite; meme, kalın bağırsak ve rahim kanseri gibi bazı kanser türleri için önemli bir risk faktörünü oluşturuyor. Obezite, vücutta insülin ve östrojen gibi bazı hormonların düzeylerinin artmasına ve enflamasyona neden olarak kanser riskini artırabiliyor. Bu nedenle, sağlıklı bir kiloda kalmak kanser riskini azaltabiliyor.

 

Alkol tüketimini sınırlayın 

Alkol,  yemek borusu ve pankreas kanseri gibi bazı kanserlerin gelişme riskini  artırabilen bir faktör. Bunun nedeni ise hücrelerde genetik hasara yol açabilmesi ve vücudun bağışıklık sistemini zayıflatabilmesi. Dolayısıyla alkol tüketimini sınırlamak riskin azalmasına yardımcı olabiliyor.

 

Tarama testlerinizi ihmal etmeyin 

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Arıcan, kanserden korunmak için dikkat etmeniz gereken en önemli kurallardan birinin ‘düzenli kontrol ve tarama testleri’ olduğunu belirterek, “Kanserin erken teşhisi ve kanser gelişimine neden olan lezyonların saptanması için düzenli sağlık kontrollerini ve meme kanseri için mamografi, kolon  kanseri ile rahim ağzı kanseri için taramaları yaptırmak oldukça önemlidir” diye konuşuyor. 

 

Çevresel toksinlere dikkat edin

Çevresel toksinler, kanser gelişimine katkıda bulunabilen zararlı maddelerdir. Bu toksinler, hem doğal kaynaklardan hem de insan yapımı ürünlerden gelebiliyor ve genellikle havada, suda, gıdalarda veya çevremizdeki çeşitli yüzeylerde bulunabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Arıcan,   çevresel toksinlere maruz kalmanın DNA hasarına ve enflamasyona yol açarak kanser riskini artırabildiği uyarısında bulunuyor ve “Asbest, kurşun, cıva, arsenik, pestisistler ile havada bulunan kirlilik gibi etkenler çevresel toksinlerdendir. Kanserden korunmak için, mümkünse bu toksik maddelerden kaçınmak ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi önemlidir” diyor. 

 

Aşılarınızı mutlaka yaptırın

Bazı kanserler virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar sonucu gelişiyorlar. Dolayısıyla bu tür kanserlerin önlenmesi için enfeksiyonların engellenmesi yaşamsal önem taşıyor. Aşıların bu virüslerin yol açtığı enfeksiyonları önleyerek kanser riskini azaltabildiğini belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Arıcan, “Örneğin; HPV (Human Papilloma Virüs) aşısıyla rahim ağzı kanseri ile oral kanserlerden ve Hepatit B aşısıyla da karaciğer kanserinden korunmak olasıdır” bilgisini veriyor. 

 

Güneşe çıkarken korunun

Güneşin zararlı ışınlarına aşırı maruz kalmak cilt kanseri riskini artırıyor. Güneşin ultraviyole ışınları, cilt hücrelerine zarar vererek kanser gelişimine neden olabiliyor. Güneşe çıkmadan önce güneş koruyucu krem kullanmak, şapka takmak ve güneş altında fazla kalmamaya özen göstermek, cilt kanserinden korunmada büyük önem taşıyor.

 

İşlenmiş, tuzlu ve aşırı pişirilmiş besinler tüketmeyin

Kanserden korunmak için işlenmiş etler, tuzlu ve aşırı pişirilmiş gıdalar ile sıcak içeceklerden kaçınmanız çok önemli. Zira, işlenmiş etler nitrat ve nitritler, yüksek tuzlu gıdalar ve aşırı pişirilmiş yiyecekler, özellikle de kararmış etler akrilamid ve poliaromatik hidrokarbonlar gibi kansere neden olan maddeler salgılayarak, sıcak içecekler de enflamasyona neden olarak, özellikle mide ve yemek borusu kanseri riskini artırabiliyor. 

 

Genetik faktörler ve aile geçmişinizi sorgulayın

Ailenizde kanser öyküsü varsa, doktorunuzdan genetik testler ve tarama testlerini hangi sıklıkta yaptırmanız gerektiği konusunda bilgi almanız önem taşıyor. 

 

Aşırı stresten kaçının

Tartışmalı bir konu olsa da kronik stres bağışıklık sistemini zayıflatabiliyor, sigara ve alkol kullanımı gibi yaşam tarzında değişikliklere neden olabiliyor ve bunun sonucunda kanserin gelişme riskini artırabiliyor. Stres yönetimi teknikleri, meditasyon ve gevşeme yöntemleri kanser riskini azaltmada fayda sağlayabiliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aşırı Yeme Bozukluk Mu? Bağımlılık Mı?

Son yıllarda yeme bozuklukları dışında alkol/ madde kullanım bozukluğu tanı ölçütlerini karşılayıp yeme bağımlılığı olarak tanı alan bireyler bağımlılık alanında tedavi edilmeye başlamıştır.

Yeme bağımlılığının madde bağımlılığı tanı ölçütlerini karşılamasının önemli sebeplerinden birisi, bazı yiyeceklerin santral sinir sisteminde tıpkı maddeler gibi etki göstermesidir. Yağlı, şekerli, çikolata gibi karbonhidrat ve yağ oranı yüksek bazı yiyeceklerin santral sinir sistemindeki mezolimbik yolakta (ödül yolağı) dopamin salınımını arttırdığı gösterilmiştir. Ayrıca, bu tür yiyeceklerin insula, orbitofrontal korteks ve singulat korteks gibi alkol /madde bağımlılığında önemli olan nöroanatomik bölgeleri aktive ettiği saptanmıştır.

Yeme bağımlılığında çikolata, şeker ve karbonhidrattan zengin yiyeceklere aşırı istek duyma yani aşerme klinik araştırmalarda özellikle bu yiyeceklerin tüketiminin doğrudan psikoaktif etkisinin olduğunu, içeriğindeki kakao ve şekerin de bu aşermede doğrudan etkili olduğunu gösterilmiştir.

Obezitede Bir Yeme Bağımlılığımı?

Bazı çalışmalarda; tıkınırca yeme bozukluğu olan obez kişilerde bu davranışın bağımlılıkta da görülen kompülsif yeme (kompülsif madde kullanımı) ile benzer olduğundan yola çıkarak obez bireylerin bir bölümünün bir tür yeme bağımlılığı olduğu ileri sürülmektedir.

Homeostatik Yemeden Hedonik Yemeye Evrimleşen Yeme Alışkanlıkları

Yeme davranışı homeostatik ve hedonik olmak üzere iki farklı sistem üzerinden düzenlenmektedir. Bunlardan;  homeostatik sistem bizim hayatta kalmamızı sağlar ve yememiz daha çok bu sistem tarafindan kontrol edilirse sağlıklı kiloda kalınır. Eğer yememiz daha çok hedonik sistem tarafından düzenlenirse, beyin ödül sisteminin doyumsuz dopamin istemi nedeniyle aşırı, tıkınırca kalorisi yüksek, yağlı ve şekerli gıdalar tüketilebilir.  

 

Bağımlılık gelişmesinde Opioid ve dopaminerjik sistem yemekten haz almada da etkili.

Seker ve yağdan zengin yiyeceklerin tüketilmesi singulat, hipokampus, nucleus akkumbens ve locus seruleustan dopamin salınımını ve endojen bir opioid olan dinorfininin gen ekspresyonunuartırdığı bildirilmiştir.

Sonuç olarak alkol / madde bağımlılığı ve diğer davranışsal bağımlılıklarda görülen aşerme, kontrolsüz tüketme ve tolerans (aynı hazzı alabilmek için giderek daha fazla tüketme) yeme bağılılığında da görülmektedir. Dolayısıyla yeme bağımlılığı tanısı alan bireylerin gerek ilaç gerekse terapi planlanırken biyo-psiko-sosyal alanları da içeren bütüncül bir tedavinin uygulanması durumunda güzel sonuçlar alınabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege ile Gaga’nın Maceraları Nevşehir’de Sahnelendi

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından tatil etkinlikleri kapsamında ücretsiz olarak düzenlenen Ege ile Gaga Müzikali, Nevşehirli çocuklar için sahne aldı.

Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde çocuklarla buluşan Ege ile Gaga’nın ay maceralarını anlatan müzikal çocuk tiyatrosu bugün 13:00-15:00 ve 17:00 saatlerinde 3 farklı seans da miniklerle buluştu. 

Binlerce Nevşehirli Çocuğun severek izlediği çizgi film karakteri Ege ile Gaga’nın macera dolu oyununun sahnelendiği müzikal, çocukların eğlence dolu zaman geçirmesini sağlarken müzikale gelen çocuklar ve ebeveynler Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’ya teşekkür etti. 

TRT Çocuk kanalının en sevilen çizgi filmlerinden biri olan Doğa dedektifleri ile anılan, gizemlerin peşini bırakmayan meraklı bir çocuk ve maceracı bir karganın sürükleyici maceralarının anlatıldığı Ege ile Gaga, Nevşehirli miniklere heyecan dolu bir macera yaşattı.

Yeni bir keşfin peşine düşerek, kıpır kıpır danslarıyla hem eğlendirip hem de farkındalık oluşturan müzikal çocuk tiyatrosu Nevşehirli miniklerden tam not aldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank’tan Kurumsal Nitelikli Yatırımcılara Yönelik 700 Milyon Dolar Tutarında Seküritizasyon İşlemi

VakıfBank, ilk 4 yılı ana para ödemesiz toplam 10 yıl vadeli, 700 milyon dolar tutarında Diversified Payment Rights (DPR) seküritizasyon işlemini başarıyla tamamladı. Uzun yıllar sonra, ilk defa kurumsal nitelikli yatırımcılara yönelik bu işlem, VakıfBank’ın son yıllarda yaptığı en uzun vadeli seküritizasyon işlemi olma özelliğini taşıyor. İşlem, ağırlıklı olarak Amerika’da yerleşik yatırım fonlarının yoğun ilgisiyle tamamlandı.

 

 

2024 yılında Türk bankaları arasında uluslararası piyasalardan en çok taze kaynağı Türkiye’ye getiren banka olan VakıfBank, 2025 yılında gerçekleştirdiği ilk yurt dışı borçlanma işlemiyle, ilk 4 yılı anapara ödemesiz toplam 10 yıl vadeli seküritizasyon işlemini başarıyla tamamladı. Bu işlemle, uluslararası piyasalarda Türk bankalarına duyulan güveni bir kez daha teyit eden VakıfBank, kurumsal nitelikli yatırımcılara yönelik olarak gerçekleştirilen en büyük DPR işlemine imza attı.

 

“Kurumsal Nitelikli Yatırımcılarla Yapılan En Büyük Tutarlı DPR İşlemi”

Seküritizasyon programı kapsamındaki işleme ilişkin açıklamada bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, işlemin önemine dair yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:

“Hatırlayacağınız üzere kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, DPR programımızın notunu 2024 yılının Eylül ayında yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmişti. Bu durum, söz konusu programa özellikle kurumsal nitelikli yatırımcıların da ilgisini artırdı. Uzun yıllar sonra ilk defa özellikle Amerika ve İngiltere’de yerleşik kurumsal nitelikli yatırımcıların yoğun ilgisi sonucu, 10 yıl vadeli 700 milyon dolar tutarındaki işlemi başarıyla gerçekleştirdik.  Söz konusu işlem kurumsal nitelikli yatırımcılarla yapılan en büyük tutarlı ve en uzun vadeli DPR seküritizasyon işlemi olma özelliğiyle dikkat çekmektedir. Böylece uluslararası piyasalarda Türkiye ve VakıfBank’a duyulan güven bir kez daha teyit edilmiş oldu.”

 

 

“Bu işlem en büyük DPR bakiyesine sahip banka konumumuzu perçinledi”

VakıfBank’ın dış ticaret alanındaki güçlü konumunun ve yüksek pazar payının bu başarıyı desteklediğini de vurgulayan Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Türkiye’nin en büyük ikinci bankası olarak, ülkenin önde gelen ihracatçı firmalarıyla dış ticaret işlemlerine aracılık ediyoruz. Bu alanda son 5 yıla baktığımızda, pazar payımızın ciddi oranda arttığını görüyoruz. Bu vesileyle aracılık ettiğimiz dış ticaret işlemlerinden gelen nakit akışları, DPR seküritizasyon programımızın kapasitesini her geçen gün artırıyor. Bu işlem sayesinde, en yüksek DPR seküritizasyon bakiyesine sahip banka olarak lider konumumuzu perçinledik. Uzun vadeli, sürdürülebilir ve uygun maliyetli finansman stratejimiz doğrultusunda, dış ticaret nakit akışlarından sağladığımız gücü uluslararası piyasalarda değerlendirerek Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de DPR dahil diğer uzun vadeli ve uygun maliyetli yurt dışı fonlama alternatiflerini değerlendirerek uluslararası piyasalardaki en aktif Türk bankalarından biri olmayı sürdüreceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı