Aylık arşivler: Şubat 2025

Türkiye’de kadınlar ortalama 45-52 yaş arasında menopoza giriyor!

Menopozun oluşma yaşının ülkemizde ortalama 45-52 arasında olduğunu kaydeden Üsküdar Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Menopoz döneminde bazı kadınlarda yaşam konforunda anlamlı değişiklikler olurken, biyolojik, fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana geliyor. Birçok kadın vazomotor, psikolojik ve ürogenital semptomlar, kardiyovasküler hastalıklar, osteoporoz ve demans gibi sağlık sorunları yaşayabiliyor.”

Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin:

 “Genç yaşlarda erkekler kalp hastalıkları açısından daha yüksek risk altındayken, kadınlar yaşlandıkça kalp hastalığı riski erkeklerinkine yaklaşmaktadır.”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, menopoz dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kadınlarda fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana geliyor

Menopozun, tüm kadınların hayatında meydana gelen doğal bir süreç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Menopoz, over/yumurtalık fonksiyonlarının azalmasına bağlı olarak östrojen ve progesteron azalması sonucu adet kanamalarının bir yıl veya daha uzun süreli durması ve doğurganlığın sonlanması şeklinde ortaya çıkıyor. Menopozun oluşma yaşı ülkemizde ortalama 45-52 arasındadır. Menopoz dönemi her kadın için farklı şekilde algılanmaktadır, bazı kadınlarda yaşam konforunda anlamlı değişiklikler olurken bazılarında olmamaktadır. Östrojendeki düşüş sadece üreme organlarını değil diğer vücut sistemlerini de etkilemektedir. Bu dönemde, overlerdeki fonksiyon kaybı sonucu, biyolojik, fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana gelmektedir, birçok kadın vazomotor, psikolojik ve ürogenital semptomlar, kardiyovasküler hastalıklar, osteoporoz ve demans gibi sağlık sorunları yaşayabilmekte ve bu durum kadınların yaşam kalitelerini ve günlük aktivitelerini olumsuz olarak etkileyebilmektedir.” dedi.

Sıcak basması gibi sorunlar kadın sağlığını olumsuz etkiliyor

Özellikle bu dönemdeki sıcak basması, uyku sorunları, depresyon, cinsel disfonksiyon gibi semptomların kadın sağlığını biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden olumsuz etkileyebildiğini kaydeden Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Bu dönemde yaşanan sıkıntılar birçok faktörden etkilenebildiği gibi sağlıklı yaşam davranışları olumlu sonuçlara sebep olabilmektedir. Menopoz döneminde sağlıkla ilişkili risklerin en aza indirilmesi ve yönetimi sağlıklı yaşam davranışlarının benimsenmesi ile sağlanabilir. Sağlıklı yaşam davranışları; dengeli beslenme, egzersiz yapma, kendini gerçekleştirme, sağlık sorumluluğunu alma, sigara kullanmama, olumlu kişilerarası ilişkiler kurma ve stres yönetimi gibi bileşenlerden oluşmaktadır.” diye konuştu.

Osteoporoz menopozdaki kadınlarda sıklıkla görülüyor

Osteoporozun da menopoz dönemindeki kadınlarda sık görülebilen bir kemik hastalığı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, şöyle devam edildi:

“Son yıllarda ülkemizde yaşlı nüfustaki artışa paralel olarak osteoporoz sıklığı da giderek artmakta ve menopoz sonrası her üç kadından birinde görülmektedir. Kemik kütlesi kaybı oranı kadınlar arasında değişiktir, ancak menopoz sonrası kemik kütlesinin yaklaşık yüzde 30’u kaybedilir. Osteoporoz tüm vücut kemiklerini etkilemekte ve kırık oluşana kadar hiçbir belirti veya semptom göstermeyebilmektedir bu sebeple menopozdaki kadınlarda osteoporoz açısından risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Kemik mineral yoğunluğu (KMY) değerlendirmesi, osteoporoz teşhisi için altın standarttır. İlaç tedavisi ve KMY taraması önemli olsa da diyet, yaşam tarzı ve düşme önleme müdahalelerinin uygun yönetimi ile osteoporoz ve buna bağlı kırık riski önlenebilir. Osteoporoz ve korunma önlemleri konusunda farkındalık ve bilgi birikiminin artırılması önemlidir.”

Kadınlar yaşlandıkça kalp hastalığı riski ne oluyor?

Kalp hastalıklarının hem kadınlarda hem de erkeklerde en sık morbidite ve mortalite nedeni olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Genç yaşlarda erkekler kalp hastalıkları açısından daha yüksek risk altındayken, kadınlar yaşlandıkça kalp hastalığı riski erkeklerinkine yaklaşmaktadır. Menopozal dönemde kardiyovasküler mortalite ve morbiditeyi azaltmada yaşam tarzı önlemleri ihtiyaç duyulan önceliklerdendir. Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, kilo kontrolü, sigarayı bırakma ve alkol tüketimini azaltma gibi sağlıklı yaşam davranışlarının desteklenmesi, postmenopozal dönemdeki kadınlara yönelik olarak planlanacak önemli girişimlerindendir.” dedi.

Menopoz dönemini daha sağlıklı geçirmek mümkün!

Menopozal semptomların azaltılmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasında hormonal, non-hormonal, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları gibi çeşitli tedavi yaklaşımları bulunduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Menopozal semptomların azaltılmasında tercih edilen bu uygulamaların riskleri, yararları ve etki mekanizması konusunda sağlık çalışanlarının bilgisinin olması kadınlara rehberlik etmek için önemlidir. Menopoz döneminde görülen bu semptomların tedavisinde sıklıkla hormon replasman terapisi ve aynı zamanda tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu süreçte multidisipliner bir yaklaşımla kadınların sağlık ihtiyaçlarının belirlenmesi, sağlık eğitimi, danışmanlık hizmetlerinin planlanması ve gereken olgularda medikal tedavilerin sunulması ile kadınların bu sorunlarla etkili baş edebilmeleri, menopoz döneminin daha sağlıklı geçirebilmesi mümkün olabilecektir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yetersiz ve dengesiz beslenme psikiyatrik hastalık riskini artırabiliyor!

Beslenmeye bağlı olarak serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretiminin yetersiz olmasının depresyon ve anksiyete riskini artırabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Birçok yeme bozukluğu genellikle düşük benlik saygısı, özgüven sorunu, depresyon ve anksiyete ile birlikte görülür.” dedi. sağlıklı beslenme alışkanlıkları ruh halini dengeleyebileceğini de dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, özellikle Omega-3, kompleks karbonhidratlar ve yeşil yapraklı sebzelerin beyin sağlığını desteklediğini, öte yandan şekerli ve işlenmiş gıdaların ruhsal dalgalanmalara neden olabildiğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, beslenme alışkanlıkları ve ruh sağlığı ilişkisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Vitamin ve mineraller beyin sağlığı için hayati öneme sahip!

Beslenme ve ruh sağlığının birbiri üzerinde önemli etkileri olabileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Beslenme açısından ele aldığımızda, vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınmasının beyin sağlığı için hayati öneme sahip olduğunu vurgulamalıyız.” dedi.

Vücudumuzdaki besinlerin beyin fonksiyonları için gereken enerji ve yapı taşlarını sağladığını aktaran Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bu enerjiyi sağlayacak kaynak yeterli olmadığında serotonin, dopamin gibi mutluluk ve motivasyonla ilişkili nörotransmitterlerin üretimi olumsuz etkilenir. Dolayısıyla yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik hastalık riskleri artabilir.” uyarısını yaptı.

Öte yandan psikiyatrik hastalıkların beslenme alışkanlıklarını ve iştahı etkileyebileceğinin de altını çizen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, yalnızca yeme bozukluğunda değil, duygudurum bozuklukları, psikotik bozukluklar, bağımlılık ve çeşitli psikopatolojilerde yeme davranışında kontrolsüz bir artış veya azalma görülebileceğini aktardı.

Beslenme bozuklukları farklı psikolojik sorunlara neden olabilir!

Beslenme bozukluklarının, hem fiziksel hem de psikolojik sorunlarla yakından ilişkili olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şunları söyledi:

“Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi durumlar, genellikle düşük benlik saygısı, özgüven sorunu, depresyon ve anksiyete ile birlikte görülür. Bu bozukluklar, özellikle yeme atakları sonrasında bireyde yoğun suçluluk, kontrol kaybı hisleri ve sosyal izolasyona yol açabilir. Bireyin bu durumu kendi yöntemleriyle kontrol altına alma çabası sonucunda ortaya çıkan yetersiz beslenme de beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek konsantrasyon sorunları, ruhsal dalgalanmalar ve enerji eksikliğine neden olabilir.”

Yeme alışkanlıklarımızı değiştirerek ruh sağlığımızı iyileştirebilir miyiz?

Yeme alışkanlıklarımızı değiştirerek ruh sağlığımızı iyileştirmenin mümkün olabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal “Ancak ilk adım normalin dışına çıkan yeme davranışının nedenlerini anlamak olmalı. Her psikolojik sorunda olduğu gibi değişim için öncelikle farkındalık gerekir.” dedi.

Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan balık tüketiminin, depresyon riskini azaltabileceğini de sözlerine ekleyen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Tam tahıllar ve baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar, enerji seviyelerini ve ruh halini dengede tutar. Yeşil yapraklı sebzeler, beyin sağlığı için gerekli olan folik asit açısından zengindir. Şekerli ve işlenmiş gıdaların azaltılması, ani ruhsal iniş çıkışları önleyebilir. Ayrıca, düzenli öğünler ve sağlıklı atıştırmalıklar kan şekeri dalgalanmalarını önleyerek enerjiyi ve ruh halini dengede tutabilir.” şeklinde konuştu.

Beslenme düzenindeki değişikliklerin etkisi uzun vadeli…

Psikolojik sorunları olan bireylerin beslenme düzeninde dikkat etmesi gerekenlere de değinen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bireyin duygusal açıdan tetiklendiği durumları fark etmesi ve o anlarda değişen davranışlarını özellikle de yemekle ilişkisini gözlemlemesi söz konusu davranışı üzerindeki kontrolünü arttırabilir.” dedi.

Hayatında birçok anlamda dengeyi sağlamaya çalışan bir bireyin öğün atlamamaya özen göstererek düzenli beslenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kan şekerini kontrol etmek üzere şeker tüketimini azaltmak da enerji seviyesinde dengeyi sağlayacaktır. Mikrobiyota dostu beslenme yani beyin-bağırsak ilişkisinde hem bağışıklığı hem ruh sağlığını korumak üzere probiyotikler ve lifli gıdalar açısından zengin yiyecekler tüketmek bağırsak sağlığını destekleyerek psikolojik durumu iyileştirebilir. B12 ve D vitamini seviyelerinin düşüklüğü de ruhsal hastalıklar üzerinde etken olabileceği için düzenli kontroller yaptırarak gerektiğinde doktor eşliğinde takviye alınabilir. Konsantrasyon sorunları ve ruh hali değişimlerinde etkisi olduğu bilinen dehidrasyondan kaçınmak için ise yeterli su tüketimi de ihmal edilmemeli. 

Beslenme düzenindeki değişikliklerin uzun vadeli bir etkisi olduğunu unutmamak gerekir. Yalnızca belirtileri gidermek yerine davranışın ardındaki etmenleri anlamaya çalışmak için profesyonel psikolojik destek almak da önemli.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pelin Batu: Işıkla ve Bilimle Birbirimize El Vermemiz Çok Önemli

Bakırköy Belediyesi’nin düzenlediği “Bakırköy Muhabbeti” etkinliklerinin bu haftaki konuğu deneyimli tarihçi ve yazar Pelin Batu oldu. Sevilen tarihçinin “Mitoloji Tarih ve Edebiyat Üzerine” konuştuğu program vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Bakırköylülerle gerçekleştirdiği söyleşiden dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Pelin Batu, “Karanlıkları yaşarken de ışığı hatırlamanın ve ışıkla, bilimle birbirimize el vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bakırköy Belediyesi’nin alanında uzman isimleri ve sevilen yazarları vatandaşlarla bir araya getirdiği söyleşi etkinlikleri devam ediyor. Her hafta Cuma günü İspirtohane Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Bakırköy Muhabbeti”nin bu haftaki konuğu sevilen tarihçi ve yazar Pelin Batu oldu. Türk kadınına her alanda birçok hak tanıyan Mustafa Kemal Atatürk’ün anılmasıyla başlayan söyleşide duygu dolu anlar yaşayan deneyimli tarihçi, mitolojik süreçlerde kadınların yerinden cumhuriyet döneminde kadınlara verilen haklara kadar önemli bilgiler aktararak vatandaşları tarihsel bir yolculuğa çıkardı. Vatandaşlar, gerçekleştirilen “Mitoloji Tarih ve Edebiyat Üzerine” söyleşisinin sonunda Pelin Batu’ya soru sorma imkânı da buldu.

“Bakırköy’ün bambaşka bir yer olduğunu görüyorum”

Bakırköy’de tarihe, kültüre, bilime ve sanata gösterilen ilgiden çok memnun kaldığını vurgulayan Pelin Batu, “Bakırköy’e ilk kez bir konuşmacı olarak davet edildim ve geldim. Bunu sadece burayı övmek için söylemiyorum ama seyirciler gerçekten inanılmazdı. Bazen söyleşi sonrasında ‘Soru cevap olsun mu?’ diyoruz ve derin bir sessizlik oluyor. Burada çok güzel yorumlar, sorular, katkılar aldık. Dolayısıyla buranın bambaşka bir yer olduğunu oradan görüyorum. Hakikaten bu tür buluşmalar bana grup terapisi gibi geliyor. Çünkü yalnız olmadığımızı fark ediyoruz ve hissediyoruz. İnsanlar birbirine umut ve enerji veriyor. Ülkemiz ne zaman çok iyi zamandan geçiyor diye sorsanız her dönem başka bir problem vardır her ülkede olduğu gibi. Ama bize galiba çok fazla bir karanlık çöktü. O karanlıkları yaşarken de ışığı hatırlamanın ve ışıkla, bilimle birbirimize el vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu toplantıların en önemli kısmı bu tür bir işlevleri olması” dedi.

“Başkan Ovalıoğlu gibi kadın siyasetçiler artınca çocuklara, gençlere de ilham verecekler ve istediğimiz dünya öyle inşa edilecek”

Bakırköy’de ilk kadın Belediye Başkanı seçilen Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nu çalışmalarından dolayı takdir ettiğini belirten deneyimli tarihçi, “Parlamento listesine bakmıştım. Kadın temsilinin Bangladeş’ten tutun, Güney Kore’ye pek çok ülkeyle kıyaslanmayacak derecede Türk siyasetinde ne kadar düşük olduğunu sürekli görüyoruz. Dolayısıyla kadınların siyasette olmasını çok önemsiyorum. Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlunu da alkışlıyorum. Çünkü onun gibi kadınlar artınca çocuklara, gençlere de ilham verecekler ve hakikaten istediğimiz dünya öyle inşa edilecek” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eseler’de birliktelik rüzgarı esti

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliğinde İzmit Eseler Köyü’nde organize edilen “4. Geleneksel Kaz Bayramı Şenliği”nde birliktelik rüzgarı esti. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın da bu birlikteliğin oldukça önemli olduğunu belirtti.

 

200 YILLIK GEÇMİŞE SAHİP

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve mahalle sakinlerinin işbirliği ile organize edilen “4. Geleneksel Kaz Bayramı Şenliği” İzmit Eseler Köyü’nde gerçekleştirildi. 200 yıllık bir geçmişe sahip “Kaz Bayramı” etkinliğinde çeşitli ritüeller gerçekleştirilirken, Nisan ayında askere gidecek köy gencine kaz ciğeri protokol tarafından yedirildi.

 

GENİŞ KATILIM SAĞLANDI

Eseler Köyü’ndeki programa; Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Kadir Çetin, AK Parti İl Başkanı Dr.Şahin Talus, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tuncay Batı, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Eseler Köyü Muhtarı Tuncay Bostan, Kaz Bayramı’na katılan tüm vatandaşlara teşekkür etti. Kent Konseyi Başkanı Kadir Çetin ise Kaz Bayramı’nın önemli bir kültürel miras olduğunu belirtti.

 

“ÖNEMLİ OLAN BİRLİĞİMİZ”

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, “Geleneğin yaşaması önemlidir. Bayramlar bizim için daha da önemlidir. Bayramlar birlik, beraberlik demektir. Bu tarz imece usulü gerçekleşen organizasyonlar birlik ve beraberliğimizi pekiştiriyor. Bu kültürün yaşatılması gerekiyor. Bu birlikteliğin getirdiği heyecan devam etmeli. Mahalle sakinlerimiz 20 gündür bugüne hazırlanıyorlar. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Özellikle emek veren kadınlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

 

“GÜZEL BİR GELENEK YAŞATILIYOR”

Güzel bir geleneğin yaşatıldığını ifade eden Vali İlhami Aktaş, “Geleneklerimiz yaşatıldıkça güzel. Geçmişi 200 yıl öncesine dayanan bir bayram için toplandık. Burada kadınlar ve gençler çok büyük bir coşku ile bu bayramı hazırladılar. Gençlerimizin de bu geleneği geleceğe taşıyacaklarına inanıyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Kaz Bayramımız kutlu olsun” dedi. Konuşmaların ardından bayram duası protokol eşliğinde yapıldı. Öte yandan bu yıl dördüncüsü düzenlenen kutlamalar kapsamında Eseler Köyü’nde renkli görüntüler yaşandı. Etkinlik alanına gelen vatandaşlara pamuk şeker, macun, mancarlı pide ikram edildi.

 

200 YILLIK BİR GELENEK

Geçmişi 200 yıl öncesine dayanan bayram için hazırlıklar imece usulü gerçekleştiriliyor. Kaz Bayramı her yıl ocak ayının ikinci yarısında, köy büyüklerinin belirlediği tarihte kutlanıyor. Bayram hazırlıkları imece usulüyle kuru yufka açılması ve kazların besiye çekilmesiyle başlıyor. Kazların pişirilmesi sırasında kullanılacak olan doğal şişler kızılcık ağacından kesilerek hazırlanırken, bayramdan 2 gün önce toplu halde kesilen kazların tüyleri ve içi temizlenerek, bir gece dinlenmeye bırakılıyor. Eseler köy meydanında gerçekleşen Kaz Bayramı’nda Kocaeli’nin yöresel ve kültürel değerleri de sergilendi. Ayrıca köylülerin üretmiş oldukları yöresel ürünleri satabilecekleri yöresel satış alanı da etkinlik alanında yer aldı.

 

KAZ BAYRAMI NEDİR?

Kocaeli ilinde sadece İzmit Eseler, Solaklar, Durhasan ve Hasanoğlu köylerinde ocak ayının ortalarında kutlanan bayramın asıl amacı birlik, beraberlik ve paylaşmaktır. Savaş yıllarında dahi geleneği yaşatmaya özen gösteren bölge halkı 200 yıl boyunca bu geleneğin günümüze ulaşması sağlanmıştır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mahmut Görgen’den 6 Dilde Bir Hikâye: Universal Vibes!

Ünlü isimlerle yaptığı başarılı single çalışmalarının ardından Aranjör ve DJ Mahmut Görgen, ilk albümü “Universal Vibes” ile geliyor! Türkçe, Rusça, Almanca, Azerice, Rumence ve İngilizce dillerinde 8 şarkıdan oluşan bu albüm, müzikte sınırları ortadan kaldırıyor.

Albümün En Özel Çalışması 18 Mart’ta Yayında!

18 Mart’ta albümdeki 8 şarkı dijital platformlarda müzikseverlerle buluşacak. Albümün çıkış parçası, aynı gün klibiyle birlikte yayınlanacak; diğer klipler ise çıkış klibinin ardından 2 hafta arayla izleyicilerle paylaşılacak.

Tüm şarkılar ve klipler için büyük bir titizlikle çalışmaların devam ettiğini ifade eden Mahmut Görgen, müzikseverlere unutulmaz bir deneyim sunulacak!

Universal Vibes 18 Mart’ta tüm dijital platformlarda yerini alıyor!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı