Aylık arşivler: Şubat 2025

Akdeniz Akademisi kentteki kültür-sanat temsilcileriyle buluştu

İzmir Akdeniz Akademisi, İzmir Kültür Politikaları Eylem Planı için katılımcı bir süreç yürütüyor. Akdeniz Akademisi Kültür Politikaları Çalışma Grubu kentteki kültür-sanat alanı temsilcileriyle bir araya geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Akdeniz Akademisi, İzmir Kültür Politikaları Eylem Planı için hazırlık çalışmalarını sürdürüyor. Akdeniz Akademisi Kültür Politikaları Çalışma Grubu, kültür-sanat alanındaki kurum ve inisiyatif temsilcileriyle İzmir Sanat Merkezi’nde bir araya geldi.

İzmir’in kültür politikası için katılımcı süreç

Toplantının kolaylaştırıcılığını Akdeniz Akademisi Şube Müdürü Zeynep Özen Barkot üstlendi. İzmir’in kültür politikasının belirlenmesinde paydaş olarak kültür-sanat alanı temsilcilerinin öneminden söz eden Özen Barkot, “Kültür Politikaları Eylem Planı’nın hazırlık sürecinin aşamalarından biri olarak bugün sizlerle birlikteyiz. Katılımcı bir süreci nasıl inşa edebileceğimizi konuşacağız ve bu toplantıdan çıkan sonuçlara göre yeniden bir araya geleceğiz” dedi.

Yaklaşık 40 kültür inisiyatifinin katıldığı toplantıda katılımcılar İzmir’in kültür politikaları hakkındaki görüş ve önerilerini paylaştı. Katılımcılığın ve diyaloğun önemi vurgulandı. Verimli geçen toplantıda, bu toplantıların devamına ilişkin talep öne çıktı.

Toplantının ardından Birikim Atölyesi adına toplantıya katılan Görkem Kiter, “Akdeniz Akademisi’nin bizleri yeniden bir araya getirmesini ve olasılıklar üzerine konuşmamızı olumlu buluyorum. Devamının gelmesi hepimizin umudu” dedi.

Kemeraltı özelinde çalışan Marquis Project’ten Ali Kemal Ertem ise şöyle konuştu: “Kültür politikalarını oluştururken katılımcı sürecin işlemesi açısından bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Henüz sürecin başındayız, umarım bu süreç çok daha iyi yönlere evrilir.”

Akdeniz Akademisi Kültür Politikaları Çalışma Grubu ilk olarak İzmir’deki ilçe belediyelerinin kültür ve sanat sorumlularıyla bir araya gelmişti. Dört grup halindeki odak grup toplantılarında ilçelerdeki kültürel faaliyetlerin mevcut durumu ve potansiyeli değerlendirilmişti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hümeyra Koçer Köylü, çocuklarla dostluğu konuştu

Nilüfer Belediyesi’nin Çocuklara Kitap Söyleşileri’nin son konuğu yazar Hümeyra Koçer Köylü oldu. İlkokul öğrencileriyle bir araya gelen Koçer Köylü, “Arkadaşım Bir Bakar Mısın?” kitabı üzerine, samimi ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

 

Nilüfer Belediyesi “Çocuklara Kitap Söyleşileri”nde sevilen yazarlarla, çocukları bir araya getirmeye devam ediyor. Minik okurlarla bir araya gelen yazar Hümeyra Koçer Köylü, “Arkadaşım Bir Bakar Mısın?” isimli kitabı üzerinden, arkadaşlık ilişkilerinin önemini anlattı.

Nilüfer Belediyesi Uğur Mumcu Sahnesi’nde düzenlenen etkinliğe; Abdurrahman Vardar İlkokulu, Hüsnü Züber İlkokulu, Nedim Öztan İlkokulu, Nilüfer Belediyesi Bursa Rotary İlkokulu ve Şehit Sıtkı Şen İlkokulu’ndan toplam 302 öğrenci katıldı. Hümeyra Koçer Köylü, söyleşinin ardından Nilüfer Belediyesi Gezici Kütüphanesi’nin Kayapa İlkokulu durağında da öğrencilerle buluşarak kitabı üzerine sohbet etti.

Hümeyra Koçer Köylü, söyleşide çocukluk yıllarından bu yana dostluk bağlarına verdiği önemi vurgularken, kitabındaki “Koko” ve “Yunyun” karakterlerinin arkadaşlık hikâyesinin gerçek dostluğun değerini anlatan önemli bir örnek olduğunu dile getirdi. Yazar Hümeyra Koçer Köylü, gerçek dostlukların zaman zaman sınavdan geçebileceğini, ancak güçlü bağların her zaman kazanacağını ifade ederek, “Gerçek dostlar, ayrı kalmaya dayanamaz. Önemli olan da budur” dedi.

Resimli kitapların çocuklar için ayrı bir anlam taşıdığını belirten Hümeyra Koçer Köylü; hikâyelerin duygularla birleştiğinde, defalarca okunabileceğini söyledi.

Etkinlikte minik okuyucuların sorularını da yanıtlayan Hümeyra Koçer Köylü, programların sonunda çocuklar için kitaplarını imzaladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gerçek Acı 28 Şubat’ta Sinemalarda!

Zıt karakterli kuzenler David (Jesse Eisenberg) ve Benji (Kieran Culkin), vefat eden büyükannelerini anmak için Polonya’ya doğru bir yolculuğa çıkar. Ancak bu gezi, tuhaf ikilinin aile tarihlerinden gelen eski gerilimlerin su yüzüne çıkmasıyla beklenmedik bir hâl alır.

Senaryo: Jesse Eisenberg
Yönetmen: Jesse Eisenberg
Yapımcılar: Dave McCary, Ali Herting, Emma Stone, Jesse Eisenberg, Jennifer Semler, Ewa Puszczynska
Oyuncular: Jesse Eisenberg, Kieran Culkin, Will Sharpe, Jennifer Grey, Kurt Egyiawan, Liza Sadovy, Daniel Oreskes

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Barış Manço şarkıları ile anılacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, milyonların gönlüne taht kuran usta sanatçı Barış Manço için ölümünün 26. yılında anma konseri düzenliyor. Tüm vatandaşların davetli olduğu anma programı 27 Şubat Perşembe günü (yarın) saat 20.00’de Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Tamamen ücretsiz olarak düzenlenecek anma konserinde KO-MEK’in müzik branşı eğitmenleri sahne alacak. Usta sanatçının birbirinden güzel 17 ölümsüz eserinin seslendirileceği anmada müzik eğitmeni Refik Uğur Tan solist olarak eserleri seslendirecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü Sanat Buluşmaları Özcan Yurdalan ile Devam Etti

Beylikdüzü Belediyesi tarafından düzenlenen Beylikdüzü Sanat Buluşmaları Satır Arası Sohbetleri’nin ikinci konuğu fotoğrafçı ve seyyah Özcan Yurdalan oldu.

Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide fotoğrafçılığın optik bilimi ve resim sanatının içinde gelişen tarihini anlatan Yurdalan, tarihte iz bırakmış kadın fotoğrafçıların hikâyelerine de değindi. 

Beylikdüzü Belediyesi’nin sanatın her alanından isimleri sanatseverlerle buluşturduğu “Sanat Buluşmaları” devam ediyor. İlk olarak oyuncu ve yazar Ercan Kesal’ı ağırlayan Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nin (BAKSM) bu haftaki konuğu fotoğraf sanatçısı Özcan Yurdalan oldu. Bir gezgin ve yazar olarak da tanınan Yurdalan, “Fotoğrafın Gizli Bırakılmış Tarihi” başlıklı söyleşisinde dinleyicileri MÖ. 500’lerden bugüne, Mo Zi’den İbn-i Heysem’e, Da Vinci’den dijital fotoğraf makinelerinin mucidi Steve Sassol’a uzanan bir yolculuğa çıkardı. Sanatçı, konuşmasının bir bölümünü de Türkiye ve dünyadaki tanınmış kadın fotoğrafçıların önemine ayırdı. Fotoğrafçılığın toplumsal tarihine odaklanmak gerektiğini belirten Yurdalan, söyleşisinde fotoğrafın bir sanat olmanın ötesine geçip, belgeleme aracı olmasının üzerinde durdu. 

“Türkiye sözlü bir kültüre sahip, fotoğrafa hak ettiği değer verilmiyor” 

Fotoğrafın tarihini sadece Batı’daki gelişmelerden başlatarak anlatmak doğru değil” diyen Özcan Yurdalan; Buda, Konfüçyus ve Sokrates’ten başlayarak anlattığı fotoğrafçılık tarihini Sanayi Devrimi, Amerikan İç Savaşı ve Afrika’nın sömürgecilik tarihiyle içe içe geçirip, her biri belge niteliğindeki unutulmaz fotoğrafları bir slayt gösterisi eşliğinde BAKSM’yi dolduran dinleyicilere aktardı. Dünyadan; Constance Talbot, Julia Margeret Cameron, Harriet Chalmers Adams, Marie El Khazen, Kerime Abbud, Gerda Taro, Kati Horna; Türkiye’den ise Naciye Sultan ve Muzaffer Hanım gibi çektikleri fotoğraflarla iz bırakmış kadın sanatçıların önemini vurgulayan Yurdalan, bu isimler arasında İstanbullu Ermeni sanatçı Maryam Şahinyan’ın altını çizdi. Türkiye’nin sözlü bir kültüre sahip olduğunu, dolayısıyla resme ve fotoğrafa hak ettikleri değerin verilmediğini, Kurtuluş Savaşı’ndan bile birkaç fotoğrafın günümüze ulaşabildiğini açıklayan Yurdalan, “Fakat Meryem hanım çok önemli bir isim. Onun 1930’larda çektiği 200 bin fotoğraf 2011’de kamuya açıldı. Bu müthiş bir rakam gerçekten. Ve her ne kadar stüdyo ortamında çekilmiş olsalar da dönemin giyim kuşamı ve ruh hali hakkında bize çok önemli bilgiler veriyorlar” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye ve OSBÜK Arasında Stratejik İş Birliği: Sanayinin Sürdürülebilir Dönüşümü için Güçlü Adım

QNB Türkiye, sanayinin yeşil dönüşümünü desteklemek amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) stratejik çerçeve sözleşmesiyle iş birliğini bir adım öteye taşıdı. Bu kapsamda, OSBÜK Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Türker, QNB Türkiye Obi ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan ve QNB Türkiye Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Yeliz Ataay Arıkök’ün katılımıyla gerçekleşen imza töreninde OSBÜK ile QNB Türkiye arasında İş Birliği Çerçeve Sözleşmesi imzalandı.

QNB Türkiye, bu önemli adımla sanayi firmalarının sürdürülebilirlik yatırımlarını desteklemeyi ve finansmana erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor. Banka, organize sanayi bölgelerinin dönüşüm sürecine etkin katkı sağlamaya odaklanıyor.

Sanayi Ekosistemine Sunulan Avantajlar

QNB Türkiye, bu stratejik iş birliği kapsamında organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmaların sürdürülebilir dönüşümünü desteklemek amacıyla çeşitli finansal çözümleri avantajlı koşullarla sunuyor. Bu çözümler arasında öne çıkan “Yeşili Artıkça Faizi Düşen Kredi”, işletmelerin karbon emisyonlarını azaltma oranına göre kademeli faiz indirimi sağlayarak sürdürülebilir yatırımları teşvik ediyor. Bu krediden faydalanan firmalara, spot veya türev işlemlerde avantajlı maliyetler ve indirimler sağlanıyor. Ayrıca, Dijital Köprü hizmetleri kapsamında karbon emisyonlarının ölçümlenmesi, finansal danışmanlık, insan kaynakları ve e-dönüşüm platformları gibi alanlarda özel indirimler ve kampanyalar sunuluyor. Ödeme çözümleri kapsamında, QNBpay hizmetinden faydalanan firmalara Ödüyo Platformu lisansı ücretsiz sağlanıyor. 

Sanayinin Sürdürülebilir Dönüşümüne Destek

Geçtiğimiz yıl OSBÜK çatısı altında kurulan Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Merkezi’nin ana sponsoru olan QNB Türkiye, sanayinin sürdürülebilir dönüşümünü destekleme taahhüdünü ortaya koyuyor. Bu kapsamda OSBÜK tarafından düzenlenen “Yeşil ve Dijital Dönüşüm Strateji Planı” çalıştayları, organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmaların bu dönüşüm sürecine nasıl hazırlanabileceğine dair kritik bir çerçeve sunuyor. QNB Türkiye’nin sponsorluk desteğiyle 2024 yılı Ekim ayında Antalya’da gerçekleştirilen ilk çalıştayda yeşil finansman modelleri, dijitalleşme stratejileri ve sürdürülebilir planlama gibi başlıklar ele alınarak önemli çıktılar elde edildi ve bu çıktılar OSB ve katılımcı firmaların yeşil dönüşüm yol haritasına katkı sunması için raporlandı. Banka, çalıştayda sanayi temsilcileri ile birebir görüşmeler gerçekleştirerek yeşil dönüşüm odaklı finansal çözümlerini tanıttı.

QNB Türkiye Obi ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan, “Bu iş birliği ile organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmaların finansmana erişimini kolaylaştırırken, onları yalnızca bugüne değil, dönüşen ekonomik yapının ihtiyaçlarına da hazırlıyoruz. Yenilikçi çözümlerimizle sürdürülebilir dönüşümü destekliyor, işletmelere iş yapış biçimlerini ileriye taşıyacak araçlar sunuyoruz. Özellikle ‘’Yeşili Artıkça Faizi Düşen Kredi’’ ile karbon emisyonlarını azaltan firmalara finansal avantaj sağlıyor ve sanayimizin düşük karbonlu ekonomiye entegrasyonunu hızlandırıyoruz. Finansman erişimini kolaylaştırmak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek, sanayimizin geleceğe uyum sağlaması için kritik bir gereklilik. QNB Türkiye olarak, bankacılığın ötesinde çözümler sunarak, ekosistemimizdeki tüm oyuncularla proaktif adımlar atıyoruz.” dedi. 

QNB Türkiye Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Yeliz Ataay Arıkök ise, iş birliğine ilişkin olarak şu değerlendirmede bulundu: “Organize sanayi bölgeleri, Türkiye’nin sanayi ekosisteminde dönüşümün itici gücü olarak kritik bir rol oynuyor. QNB Türkiye olarak, sanayimizin çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik eksenindeki gelişimini desteklerken, organize sanayi bölgeleri ve katılımcı firmalar için finansal paydaş olmanın ötesine geçerek stratejik bir çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir sanayi, sadece çevresel sorumluluk değil, aynı zamanda uzun vadeli rekabetçiliğin teminatıdır. Bu doğrultuda, sanayimizin karbon emisyonlarını azaltan yenilikçi finansal çözümler geliştiriyor, dijitalleşmeyi destekliyor ve iş yapış modellerini dönüştüren stratejik araçlar sunarak geleceğe katkı sağlıyoruz.’’

OSB’ler Yeşil Dönüşüme Liderlik Edecek 

Türkiye’nin üreten gücü organize sanayi bölgelerinin yeşil dönüşüm çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü ifade eden OSBÜK Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Türker de, hedeflerinin ülkemizde reel sektörün yeşil dönüşümüne liderlik etmek olduğunu vurguladı. 

OSBÜK olarak Türkiye’nin 81 ilinde üretimin, istihdamın ve ihracatın kaynağı haline gelen OSB’lerin dönüşüm süreci ile ilgili önemli çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Türker, konuşmasında yeşil dönüşüm çalışmalarının finansmanının önemine değindi. Türker, “OSBÜK olarak OSB’lerin yeşil dönüşüm çalışmalarını her zaman gündemimizin ilk sırasında tutuyor, OSB’lerimize rehberlik etmeyi sürdürüyoruz. Yeşil dönüşümün finansmanı konusunda bugüne kadar pek çok çalışma yaptık, yeni iş birliği protokolleri imzaladık. Bu protokollerden biri de; QNB Türkiye ile imzaladığımız stratejik iş birliği protokolü. Bu protokolle, 409 OSB’miz ve 68 binden fazla firmamıza finansman kolaylığı imkânı sunuyoruz. 2 milyon 700 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan OSB’lerimiz, bu protokolün katkılarıyla ülkemizde reel sektöre lokomotiflik yapma rolünü daha da pekiştirecek.” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ağız ve diş sağlığınızı tehlikeye atıyor olabilirsiniz!

Evde kullanılabilen diş beyazlatma ürünlerinin, kontrolsüz ve aşırı kullanımında diş minesi aşınması, hassasiyet ve diş eti tahrişine yol açabileceğine dikkat çeken Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Ticari ürünler, genellikle yüzeysel lekeleri etkili bir şekilde giderir, ancak dişin iç yapısındaki sararmayı düzeltmek daha zordur.” dedi. Profesyonel diş hekimi kontrolünde yapılan beyazlatma işlemlerinin daha güvenli ve etkili olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Mimir, diş sağlığını korumak için mutlaka hekime danışılmasını önerdi.

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş beyazlatmak için kullanılan ev tipi ürünlerin olası zararları hakkında bilgi verdi.

Diş beyazlatmanın, dişlerdeki lekeleri gidermek ve doğal beyazlıklarını artırma amacıyla yapılan estetik bir işlem olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Genellikle, dişlerdeki sararmaya neden olan yemek, içecek, sigara gibi faktörler nedeniyle lekelenmeler oluşur.” dedi.

Beyazlatma işleminin, genellikle dişler üzerinde kimyasal bir ajan kullanılarak yapıldığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Mimir, bu ajanların dişlerin mine olarak adlandırılan dış sert tabakasına nüfuz ettiğini ve lekelerin çözülmesine yardımcı olduğunu dile getirdi.

Uygun tedavi için diş hekimi muayenesi gerekir!

Beyazlatma işleminin, diş hekimi tarafından yapılabileceği gibi, evde kullanılan ticari ürünlerle de uygulanabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Birçok ticari diş beyazlatma ürünü, evde kolayca kullanılabilen, dişleri beyazlatmayı vaat eden çeşitli formlar sunar. Bunlar arasında beyazlatıcı diş macunları, jeller, karbon diş beyazlatma tozları ve LED ışıklı cihazlar yer alır.” dedi.

Bu ürünlerin, genellikle dişlerin yüzeyindeki lekeleri gidermeye yardımcı olabildiğini ancak doğuştan sarı olan dişlerdeki beyazlatma etkisinin sınırlı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Mimir, şöyle devam etti:

“Çünkü bu tür dişlerde sararmanın nedeni genetik faktörler veya diş yapısındaki doğal renklenmeler olabilir. Bu nedenle ticari ürünler, genellikle yüzeysel lekeleri etkili bir şekilde giderir, ancak dişin iç yapısındaki sararmayı düzeltmek daha zordur. Bu sebeple diş hekiminin muayene yaparak mevcut renklenmenin nedenini belirlemesi ve uygun tedavi planlamasını oluşturması gerekir.”

Ticari diş beyazlatma ürünleri dişlerde ve diş etlerinde sorunlara yol açabilir!

Ticari diş beyazlatma ürünlerinin yanlış veya aşırı kullanımının dişlere zarar verebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, bu potansiyel zararları şöyle açıkladı:

“Beyazlatma ürünlerinde genellikle aşındırıcı maddeler bulunur. Bu maddeler, aşırı kullanıldığında diş minesi üzerinde zayıflamaya yol açabilir. Zayıflayan mine, dişin iç yapısını açığa çıkarabilir ve daha hassas hale gelmesine sebep olabilir. Beyazlatma ürünleri, dişlerin sinirlerine ulaşabilecek kadar derine nüfuz edebilir. Bu durum, dişlerde geçici veya kalıcı hassasiyete yol açabilir. Beyazlatıcı jel veya diş macunlarının yanlış uygulanması, diş etlerinde tahrişe neden olabilir. Ayrıca diş etlerinin beyazlatma ajanlarıyla uzun süreli teması, diş eti dokusunda iltihaplanmaya veya hasara yol açabilir.

Bu nedenle, ticari ürünlerin kullanımı mutlaka diş hekimi kontrolünde olmalı ve hekimin söylediği yönergeler takip edilmeli.” 

Ticari ürünler daha yüzeysel bir beyazlatmaya olanak tanır!

Diş hekimi tarafından yapılan profesyonel beyazlatma işlemlerinde genellikle daha güçlü beyazlatıcı ajanlar ve özel teknikler kullanıldığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Hekim, dişlerinizi muayene ederek kişisel ihtiyaçlarınıza göre en uygun beyazlatma yöntemini seçer. Bu, genellikle daha hızlı ve etkili sonuçlar verir. Ayrıca diş hekiminin kullandığı beyazlatıcılar, evde kullanılan ürünlere göre daha kontrollü bir şekilde uygulanır, bu da daha az risk taşır.” dedi.

Ticari ürünlerinse genellikle daha düşük yoğunlukta beyazlatıcı ajanlar içerdiğini ve evde kullanım için uygun olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mimir, “Ancak bu ürünler, genellikle dişlerin daha yüzeysel bir şekilde beyazlatılmasına olanak tanır ve uzun süreli kullanımlarında zarar verme riski daha yüksektir. Ayrıca, ticari ürünlerin her diş yapısına uygun olup olmadığı her zaman garanti edilemez. Diş hekimi muayenesinde yapılan beyazlatma tedavisinden daha az bir beyazlamaya neden olur.” açıklamasını yaptı.

Dişlerin beyaz kalma süresini uzatabilirsiniz…

Diş beyazlatma işlemi yapıldıktan sonra ise renklenmelerin önüne geçmek için belirli gıda ve içeceklerden kaçınılması gerekebileceği uyarısını yapan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Asidik gıdalar, diş minenizi zayıflatabilir ve renk değişikliklerine neden olabilir. Asidik içeceklerin tüketimi sonrasında dişlerinizi fırçalamadan önce bir süre beklemek faydalı olabilir.” dedi.

Dişlerin beyazlığını korumak için bazı önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mimir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Dişlerinizi günde en az iki kez, florür içeren diş macunu ile fırçalayarak plak ve lekelerin birikmesini önleyebilirsiniz. Sigara, dişlerin sararmasına neden olan başlıca faktörlerden biridir. Bu nedenle sigara içmemeniz, dişlerinizin beyazlığını korumanıza yardımcı olur. Profesyonel diş hekimleri tarafından uygulanan aralıklı beyazlatma bakımları da dişlerin beyazlığını korumaya yardımcı olabilir.

Özellikle beyazlatma işleminin ardından ilk 2 hafta bu talimatlara uymak dişlerin beyaz kalma süresini uzatır ve tedaviyi korumaya alır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Altın Portakal’ın en iyi filmi Mukadderat gişe’de 87 bine ulaştı

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film ödülüne layık görülen ‘Mukadderat’ 29 Kasım’da vizyona çıktıktan sonra 87.454 bin adetlik gişeye ulaştı.

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülünü kazanan Mukadderat’ gişede de seyircilerin büyük ilgisiyle karşılandı. ‘Mukadderat’ gösterimde kaldığı on iki haftada 87 bin adetlik gişeye ulaştı. 

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film ödülünün yanı sıra film ekibinden Nur Sürer’in En İyi Kadın Oyuncu, Osman Sonant’ın En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldüğü ‘Mukadderat’ın başarısı gişeye de yansıdı. Yönetmenliğini Nadim Güç’ün yaptığı, oyuncu kadrosunda Nur Sürer, Aslıhan Gürbüz, Osman Sonant, Şerif Erol, Osman Alkaş, Sacide Taşaner ve Cem Zeynel Kılıç’ın yer aldığı filmde, eşini kaybetmesinin ardından yalnız kalma korkusuyla hemen yeniden evlenmek isteyen Sultan’ın hikayesi anlatılıyor. Kadın emeğini odağına alan film 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Türkiye sinemalarında tekrar vizyona çıkacak.

ALTIN PORTAKAL 62.KEZ SİNEMA TUTKUNLARIYLA BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR

Türkiye ve dünya sinemasının en seçkin yapımlarını sinemaseverlerle buluşturan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 62. kez sinema tutkunları ile buluşmaya hazırlanıyor. 24 Ekim-2 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek festival, geçen yılki kuvvetli programının ardından bu yıl da sinemaseverlere unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor.

Bu yıl da festivalde birbirinden değerli filmler izleyiciyle buluşacak, sinema tutkunları sektörün önemli isimleriyle söyleşi yapma fırsatı yakalayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EÜ Ziraat Fakültesinde “II. İklim Festivali” düzenlendi

Ege Üniversitesi(EÜ) Peyzaj Mimarlığı Bölümü ile Society for Urban Ecology ortaklığında yürütülen Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen “İzmir Kıyı İlçelerinin İklim Değişikliği Etkilenebilirlik-Kırılganlık Analizi” adlı proje kapsamında “II. İklim Festivali” gerçekleştirildi.

 EÜ Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan koordinatörlüğünde gerçekleşen festival, Ziraat Fakültesi Bahçesinde yapıldı. Etkinliğe, EÜ Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Gülsüm Öztürk, Fakülte Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Deniz İştipliler, Fakülte Sekreteri Mehmet Keskin, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.

Etkinlik kapsamında iklim değişikliğinin neden olduğu çevresel sorunlara dikkat çekildi. Oyunlarla doğa temelli çözüm yollarına yönelik farkındalık oluşturuldu.

Etkinlik hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan, “Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen ‘İzmir Kıyı İlçelerinin İklim Değişikliği Etkilenebilirlik-Kırılganlık Analizi– ResilientCoasts2Climate’  isimli proje kapsamında iklim değişikliğinin etkileri ve doğa temelli çözümler konusunda farkındalık yaratmak istedik. Festivalde, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına ve etkilere uyum sağlanmasına yönelik doğa temelli çözümleri ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarını konu alan çeşitli aktivitelere yer verdik. Festivalin düzenlemesinde katkı bulunan herkese teşekkür ederim” dedi.

Etkinlikte, Ziraat Fakültesi Bahçesinde kurulan stantlarda iklim değişikliğinin neden olduğu çevresel sorunlar ve bunlara yönelik doğa temelli çözümlerle ilgili çeşitli oyunlar hazırlanarak katılımcıların dikkati doğaya çekilmeye çalışıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Barış Manço ve Cem Karaca şarkılarıyla anıldı

Bornova Belediyesi, Türk müziğinin iki efsane ismi Barış Manço ve Cem Karaca’yı ölüm yıldönümlerinde özel bir konserle andı. Nevzat Kavalar Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, Bornova Belediyesi’nin müzik eğitmenlerinden oluşan Grup İlyada, sanatçıların unutulmaz şarkılarını başarıyla seslendirdi.

 

Konserde “Gülpembe”, “Dönence”, “Resimdeki Gözyaşları”, “Islak Islak” ve “Tamirci Çırağı” gibi unutulmaz eserler seslendirildi. Salonu dolduran müzikseverler, sanatçılara olan sevgilerini şarkılara hep bir ağızdan eşlik ederek gösterdi. Dans gösterileriyle renklendirilen gece, duygu dolu anlara sahne oldu.

 

Başkan Eşki: “Şarkıları gelecek nesillere yol gösterecek”

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Barış Manço ve Cem Karaca’nın yalnızca sanatçı değil, aynı zamanda halkın sesi olduğunu belirterek,

“Barış Manço ve Cem Karaca, sanatlarıyla olduğu kadar hayata karşı duruşlarıyla da toplumumuzun hafızasında silinmez izler bıraktı. Onların şarkıları, dün olduğu gibi bugün de insanlara umut veriyor, yol gösteriyor. Bornova Belediyesi olarak, kültürel mirasımıza sahip çıkmaya ve bu büyük ustaları yaşatmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Başkan Eşki, sanatın toplumları birleştiren en güçlü bağlardan biri olduğuna dikkat çekerek, Bornova’da kültürel etkinlikleri artırarak sanatı herkes için ulaşılabilir hale getireceklerini söyledi.

 

1 Şubat 1999’da yaşamını yitiren Barış Manço ve 8 Şubat 2004’te aramızdan ayrılan Cem Karaca, sadece müzikleriyle değil, toplumsal duruşlarıyla da hafızalarda yer edindi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı