Aylık arşivler: Mart 2025

Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, “Her iki kadından biri kalp hastalığından ölüyor”

EÜ Tıp Fakültesinde “Dünya Kadınlar Gününde Kadın Sağlığı” konuşuldu

Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, “Her iki kadından biri kalp hastalığından ölüyor”

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında “Dünya Kadınlar Gününde Kadın Sağlığını Konuşuyoruz” başlıklı bir program düzenlendi. Muhiddin Erel Amfisinde gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Nur Oktay Alfatlı ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ege Tavmergen Göker üstlendi. Etkinliğe EÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu ve Doç. Dr. Güneş Ak’ın yanı sıra, akademisyenler, sağlık çalışanları, Tıp Fakültesi ve 3.Yaş Üniversitesi öğrencileri katıldı.

Etkinlik kapsamında “Kadınlarda Kalp-Damar Hastalıkları” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, kadınlarda bir numaralı ölüm sebebinin kalp hastalıkları olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, “Her iki kadından biri kalp hastalığından ölüyor. En büyük problem kadınlarda özellikle de doğurganlık çağı kadınlarda kalp krizi ve benzeri olmayacağının düşünülmesi. Hâlbuki kadınlarda herhangi bir risk faktörü varsa -ki bunlar tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, obezite veya sigara-, östrojenin koruyucu etkisi tersine dönüyor. Kadınlarda 45 yaş öncesi kalp krizi de ciddi şekilde artıyor. Kadınların eğitimden bağımsız bir şekilde bu konudaki farkındalık düzeyi düşük. Sağlık okuryazarlığının artması gerekiyor. Kadınlarda yaş ilerledikçe farkındalık düzeyi artıyor. Kalp krizi riski erkeklere göre daha az sanıldığı için teşhis konulması ve kadınların fark etmesi uzun zaman alıyor. Kadınların risk faktörlerinden uzaklaşması için haftalık 150 dakika yürüyüş yapması ve kalp damar hastalığı risk faktörlerini tanıyıp kontrol etmesi gerekiyor” dedi.

“En çok meme kanseri görülüyor”

“Kadınlarda Kanser Tarama Programları” konusunda bir sunum yapan Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Senem Alanyalı, kadınlarda en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu belirtti. Meme kanserini sırasıyla akciğer, tiroid, kolorektal ve serviks kanserlerinin takip ettiğini ifade eden Prof. Dr. Alanyalı, bu kanserler arasında meme, serviks ve kolorektal kanserler için düzenli tarama programlarının bulunduğunu vurguladı. Meme kanseri tarama programının 40 yaşında başlaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Alanyalı, tarama kapsamında kendi kendine meme muayenesi, hekim muayenesi ve mamografinin düzenli olarak yapılmasının önemine dikkat çekti. Serviks kanseri tarama programlarında jinekolojik muayene ve vajinal smear testinin uygulandığını, kolorektal kanser taramasında ise 2 yılda bir gaitada gizli kan ve 50 yaşından sonra kolonoskopi önerildiğini ifade etti. Ülkemizde bu tarama programlarının, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla yürütüldüğünü belirtti.                

İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Figen Yargucu Zihni, otoimmün hastalıkların kadınlarda erkeklere göre daha yaygın görülme nedenlerini açıkladı. Genetik faktörlerin bu durumun başlıca sebeplerinden biri olduğunu belirten Yargucu Zihni, “Otoimmün hastalıklar, X kromozomu ile ilişkili olduğu için kadınlarda daha sık görülme olasılığı vardır. Ayrıca, cinsiyet hormonları da bu hastalıkların gelişiminde önemli bir rol oynar. Kadınlar, östrojen hormonu sayesinde kalp hastalıklarından belirli ölçüde korunurken, otoimmün hastalıklara yatkınlıkları artmaktadır. Bununla birlikte, yalnızca genetik faktörler değil, çevresel etkenler de otoimmün hastalıkların ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Kadınların bağırsak mikrobiyotasındaki farklılıklar da bu hastalıklara yatkınlığı artıran faktörler arasında yer almaktadır,” dedi.

“Kadınların istihdamını artırmalıyız”

“İş Yaşamında Kadın Hekim ve Sağlık Çalışanı Olmak” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özen Önen Sertöz, kadınların istihdam oranlarının erkeklere göre daha düşük olmasının nedenlerine değindi. Tarım ve sağlık sektörlerinin, kadınların en fazla yer aldığı meslek grupları arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Sertöz, “Kadınların çalışma hayatına katılımı çoğu zaman ikinci plana atılırken, daha çok ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı gibi roller üstlenmeleri bekleniyor. Kadın istihdamını artırmamız gerekiyor. Doğum izinleri ve annelikle ilgili sorumluluklar, kadınların iş gücüne katılımını sınırlayan başlıca etkenler arasında yer alıyor. Cam tavan algısı, kadınların kariyerlerinde ilerlerken yazılı olmayan kurallar ve görünmez engellerle karşılaşmalarını ifade ediyor. Özellikle cinsiyet ayrımcılığı ve toplumda hâkim olan cinsiyet rolleri, bu durumun oluşmasına neden oluyor. Sağlık sektöründe kadın çalışanların oranı yüksek olmasına rağmen, cam tavan algısı oldukça yaygın. Eğitim düzeyi arttıkça bu algının da güçlendiği görülüyor. Bu durumun düzelmesi için devletin iş yerlerinde kreş gibi olanaklar sağlaması ve doğum izninin sadece kadınlara değil, erkeklere de verilmesi gerekiyor,” dedi.

Programda ayrıca, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencileri Ayşegül Emre ve Zeynep Hacıkerimli’nin, Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu ile birlikte yürüttükleri “Kadın Kalp Sağlığı ve Toplumsal Farkındalık” çalışmasının sonuçları sunuldu.

Etkinliğin sonunda moderatörlere ve konuşmacılara “Teşekkür Belgesi”  takdim edildi.   

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Giderek artan şiddet artan şiddet olaylarına karşı önemli öneriler

Giderek artan şiddet artan şiddet olaylarına karşı önemli öneriler 

 

Son dönemlerde sokakta, okullarda, trafikte, aile içinde veya çeşitli ortamlarda çocuk ya da yetişkin fark etmeksizin pek çok kişinin yaşadığı şiddet olayları ile sıkça karşılaşıyor hatta pek çoğumuz gün içinde bu duruma maruz kalabiliyoruz.  Bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal anlamda zarar gördüğü çok yönlü bir toplumsal sorun olan şiddetin toplumda giderek arttığına tanıklık ediyoruz. Peki bireylerin ve toplumun ruh sağlığına ciddi zararlar veren şiddet olaylarına karşı psikolojimizi nasıl koruyacağız ve çocuklarımız için ne tür önlemler almalıyız? Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog F. Arzu Beyribey, konu ile ilgili önemli önerilerde bulundu.  

 

Fiziksel, psikolojik ve dijital şiddet hızla yaygınlaşıyor

Şiddet,  tanım olarak,  genelde kasıt içeren incitme,  zarar verme sebepli oluşan fiziksel,  psikolojik ve cinsel eylemleri içerir.  Şiddet denilen olgu,  psikolojik, biyolojik,  sosyolojik,  ekonomik ve içgüdüsel   ayrımları olan bir konudur.. Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet gibi birçok farklı türde karşımıza çıkan şiddet, bireylerin ve toplumun genel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Şiddetin artışında birçok farklı faktör rol oynamaktadır. 

  • Ekonomik Faktörler ve Geçim Sıkıntısı:
    Ekonomik krizler, işsizlik oranlarının artması ve maddi zorluklar bireylerde yüksek düzeyde stres ve kaygıya neden olmaktadır. Ekonomik belirsizlikler, aile içi çatışmaları tetikleyerek şiddet davranışlarına zemin hazırlayabilmektedir. Özellikle gençler arasında yapılan araştırmalar,  düşük sosyo-ekonomik sınıftan olan kız ve erkek çocukların şiddete eğilimlerindeki artışı ortaya koymaktadır.
  • Toplumsal Kutuplaşma ve Siyasi Gerilimler:
    Toplumda yaşanan siyasi çekişmeler, kutuplaşma ve gruplar arası çatışmalar bireyler arasında güvensizlik ve düşmanlık duygularını artırmaktadır. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan ayrıştırıcı söylemler, toplumdaki şiddet eğilimlerini körükleyebilmektedir.
  • Sosyal Medya ve Dijital Etkileşimlerin Rolü:
    Dijital platformlarda maruz kalınan zorbalık, tehdit ve manipülasyon gibi durumlar özellikle gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Şiddet içerikli videolar, çocuk ve erişkin oyunları ile haberler de bireylerin şiddeti normalleştirmesine neden olabilmektedir. Yıllardır süren bilimsel araştırmalar, medyada şiddete maruz kalmanın kişiler üzerinde anti-sosyal etkileri olduğunu kanıtlamıştır. Uzun zaman süresinde, medyada şiddet izlemek, kişilerin gerçek dünyadaki şiddete bağlı duygusal hassasiyetlerini azaltabileceği gibi, bu bireylerin gerçek hayatta şiddete maruz kalmaya dair anksiyetelerini de tetikleyebilir.
  • Aile İçi Dinamikler ve Ebeveyn-Çocuk İlişkileri:
    Ebeveynlerin çocuklarına karşı sergilediği tutumlar, çocukların ilerleyen yaşlarda şiddet eğilimleri geliştirmesinde belirleyici olabilmektedir. Sevgi ve ilgi eksikliği, aşırı disiplin ya da ihmal gibi durumlar çocukların duygu düzenlemelerini zorlaştırmaktadır. Çocukları travmatize eden bir  yetiştirme tarzı,  aile içi istismar olayları, aile yapısı bireyler ve toplum arasında köprü unsuru taşıdığından önem kazanmaktadır. Çocukların büyütülme stilleri, toplulukların duygusal yapısında belirleyici rol oynadığından, nesiller arası aktarımı da sağlama misyonuna sahiptir.
  • Eğitim Sistemi ve Çocukların Gelişimi Üzerindeki Etkisi:
    Okullarda yaşanan akran zorbalığı, öğretmenlerin disiplin anlayışları ve eğitim sisteminin bireylerin psikolojik gelişimine katkısı gibi faktörler, çocukların ve gençlerin şiddete eğilim göstermelerinde etkili olabilmektedir.

Şiddetin Diğer Bireyler Üzerinde de Yıkıcı Etkileri olabiliyor

Şiddetin yalnızca mağdurları değil, çevresindeki bireyleri de olumsuz etkilediği bilinmektedir. Şiddet olaylarına tanık olan ya da dolaylı olarak etkilenen yetişkinlerde anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ruhsal sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle iş yerinde ya da sosyal çevrede maruz kalınan psikolojik şiddet, bireylerin kendine olan güvenlerini ve yaşam kalitelerini düşürebilmektedir. Şiddet olaylarına tanıklık eden çocuklar, güven duygularını kaybedebilir ve sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayabilirler. Özellikle aile içi şiddet ortamında büyüyen çocuklarda, gelecekteki ilişkilerinde de benzer döngülerin devam etme olasılığı yüksektir. Şiddetin yaygın olduğu toplumlarda bireyler arası ilişkilerde güvensizlik artar. Toplumda izolasyon eğilimleri güçlenir ve bireyler, kendilerini güvende hissetmedikleri ortamlardan uzak durmayı tercih ederler.

 

Yetişkinlerin Psikolojilerini Korumak İçin Önemli Öneriler 

 -Duygusal Dayanıklılığı Artırma Yöntemleri: Yetişkinlerin stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeleri, duygusal dayanıklılıklarını artırmalarına yardımcı olabilir. Olumsuz duygularla baş edebilmek için farkındalık çalışmaları ve kendi duygularını tanıma üzerine yapılan egzersizler etkili olabilir. 

-Stres Yönetimi Teknikleri: Nefes egzersizleri, meditasyon, yoga ve fiziksel aktiviteler bireylerin stres düzeylerini azaltmalarına yardımcı olmaktadır. Ayrıca hobi edinmek ve boş zaman aktiviteleri ile meşgul olmak ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

-Sosyal Destek Ağlarının Önemi: Aile, arkadaş ve yakın çevre ile kurulan sağlıklı ilişkiler, bireylerin duygusal yüklerini hafifletmelerine yardımcı olur. Gerektiğinde profesyonel Klinik Psikolog desteği almak, bireylerin psikolojik sağlığını korumalarında önemli bir rol oynar.

  

Çocuk ve Erken Yaştakilerin Psikolojilerini Korumak İçin Öneriler

-Güvenli ve Sevgi Dolu Bir Ortam Sağlayın: Çocukların kendilerini güvende ve sevildiğini hissettikleri ortamlarda büyümeleri, ileride ruhsal olarak sağlıklı bireyler olmalarını destekler. Ebeveynlerin çocuklarına karşı şefkatli ve anlayışlı bir tutum sergilemeleri önemlidir. 

 

-Duygusal Farkındalık ve Kendini İfade Etme Becerilerini Destekleyin: Çocukların duygularını tanımaları ve ifade etmeleri için uygun ortamlar yaratılmalıdır. Ebeveynlerin çocuklarının duygularını küçümsemeden ve yargılamadan dinlemeleri gerekir. 

 

Yaşa Uygun İletişim ve Açık Diyalog Kurmaya Önem Verin
 Çocuklarla yaşlarına uygun bir şekilde iletişim kurmak, onlara olayları açıklarken gerçekleri çarpıtmadan ama korkutmadan bilgi vermek gereklidir.

  

Medyanın ve Dijital Dünyanın Rolüne Dikkat!

Medyanın şiddeti özendirici yayınları ve dijital platformlarda yaşanan zorbalıklar, bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle çocukların dijital dünyada karşılaşabilecekleri risklere karşı ebeveynlerin dikkatli olması, çocukların internet kullanımlarını kontrol etmeleri gerekmektedir.

 

Toplumda Şiddeti Azaltmak İçin Yapılabilecekler

Toplumsal farkındalık çalışmaları, eğitim programları ve şiddetle mücadele eden kuruluşların desteklenmesi, şiddetin azaltılmasında önemli rol oynar. Bu sebeple, aile içi iletişimi güçlendiren ve çocukların duygusal gelişimlerini destekleyen projeler teşvik edilmelidir. Toplumda şiddetin artışı, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Şiddetin nedenlerini anlamak ve bu konuda çözüm yolları geliştirmek, hem yetişkinlerin hem de çocukların ruh sağlığını korumak açısından önemlidir. Bireysel düzeyde duygusal dayanıklılığı artırmak ve toplumda barışçıl iletişim kültürünü yaygınlaştırmak, şiddetin olumsuz etkilerini azaltmak adına kritik öneme sahiptir. Şiddetin önlenmesinde, suç işlendikten sonra ağır cezalar vermekten ziyade, suç oluşmadan önce, en başta eğitimle, anaokulundan başlayarak, kişilerde  sağlam bir vicdan ve oto kontrol duygusu geliştirilmesi sağlanabilmelidir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kulakların da gönüllerin de pasını sildiler

Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Dini Musiki Bölümü Korusu, Milli İrade Meydanı Sanat Kafe’de verdiği konserle ilahi severleri mest etti

 

Büyükşehir Dini Musiki Bölümü’nden unutulmaz Ramazan konseri;

     Kulakların da gönüllerin de pasını sildiler

 

Büyükşehir Belediyesi, Milli İrade Meydanı’nda düzenlediği Ramazan etkinliklerinde yürekleri dolduran bir dinletiye imza attı. Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Dini Musiki Bölümü Korusu verdiği konserle Milli İrade Meydanı’nı ilahi sesleriyle doldurdu.

 

ŞEF KADİR DALCA YÖNETİMİNDEKİ KORO

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Ramazan ayının dolu dolu yaşanması için hazırladığı programlar vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Bu kapsamda Milli İrade Meydanı Sanat Kafe’de kalplere dokunan bir ilahi dinletisi gerçekleştirildi. İftarın ardından gerçekleştirilen konseri çok sayıda vatandaş izledi. Şef Kadir Dalca yönetimindeki konser Acemaşiran makamındaki “Donandı her yer kandiller ile” adlı Ramazan ilahisi ile başladı.  Ardından Dini Musiki Korosu’nun şefi ve aynı zamanda Amasya Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi’nin uşşak makamındaki eseri seslendirildi. Konserin birinci bölümü Hüseyni eserlerin icrası ile sona erdi.

 

SOLO PERFORMANSLAR BEĞENİ TOPLADI

Koro konserin ikinci bölümünde ise Hicaz eserleri seslendirdi. Vatandaşların eşlik ettiği eserlerde solo performanslara da yer verildi. Koro üyelerinden; Behlül Engin, İhsan Şen, Hasan Aksoy ve Kadir Dalca’nın solo performansları beğeni topladı.

 

21. YILINI KUTLAYAN BAŞARILI KORO

Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Dini Musiki Bölümü Korusu 21. yılını kutluyor. Başarılı koro 50 kişiden oluşuyor. Sanat Kafe’deki oturma düzeni nedeniyle konserde 11 kişi görev yaptı. Konserin sonunda vatandaşlar beğenilerini alkışlarıyla ortaya koyarken, unutulmaz Ramazan gecesi için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Akın Ersoy, ‘Smyrna Antik Kenti’ni anlattı

EÜ’de ‘Müze Söyleşileri’ devam ediyor

Prof. Dr. Akın Ersoy, ‘Smyrna Antik Kenti’ni anlattı

 

Ege Üniversitesi Etnografya Müzesinde düzenlenen ‘Müze Söyleşileri’ kapsamında, ‘Büyük İskender Sonrasında Smyrna -İzmir’ konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğe konuşmacı olarak İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Akın Ersoy katılırken, moderatörlüğünü Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur üstlendi. Söyleşiye; Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, akademik-idari çalışanlar ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Akın Ersoy, konuşmasında Konak ilçesinde Kemeraltı ile Kadifekale arasında yer alan Smyrna Antik Kenti’nin kuruluş sürecini anlattı. Ersoy, efsaneye göre Büyük İskender’in, Nemesisler kutsal alanında bir çınar ağacının altında uykuya daldığını, rüyasında gördüğü iki Nemesis’in, Büyük İskender’den yeni İzmir kentini uyuduğu tepenin eteklerinde kurmasını istediğini belirtti. Büyük İskender’in ardından komutanları, Klaros Apollon Tapınağı’na bu rüyayı yorumlattıklarında, ‘Meles’in ötesinde kurulacak olan kentte yaşayacak olanlar üç-dört kat daha mutlu olacaklardır.’ yanıtını alırlar ve bunun üzerine kentin kuruluş süreci başlar” dedi.

“Kemeraltı Bir Zamanlar Limandı”

Smyrna’nın tarihi dokusuna değinen Prof. Dr. Ersoy, Kemeraltı’nın geçmişte bir liman olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ersoy, “Kadifekale yamaçlarından akan dereler, zamanla bir yandan Kemeraltı’ndaki limanı yavaş yavaş doldururken diğer yandan da bilinçli olarak doldurularak  imara uygun hale getirilip bugünkü halini aldı” diye konuştu.

Smyrna Antik Kenti ile Kadifekale’yi bağladığı iddia edilen efsanevi tüneller hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ersoy, “Antik dönemde kentin su ihtiyacını karşılamak için su kanalları inşa edildi. Ancak zamanla bu su kanalları, halk arasında ‘tünel’ olarak adlandırıldı ve süreç içinde bir efsaneye dönüştü. Oysa bu yapılar, su iletmek amacıyla inşa edilen 2 metre 16 santimetre yüksekliğinde su kanallarıdır” dedi.

Söyleşinin sonunda günün anısına Prof. Dr. Akın Ersoy’a “Teşekkür Belgesi” takdim edildi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

20. Memorial Uluslararası Çocuk Resim Yarışması Başvuruları Başladı

20. Memorial Uluslararası Çocuk Resim Yarışması Başvuruları Başladı

Sanatın iyileştirici gücüne inanan ve bu gücün tedavi süreçlerine entegrasyonunu destekleyen Memorial Sağlık Grubu, 2005 yılından bu yana düzenlediği Uluslararası Çocuk Resim Yarışması’nın 20.’sini gerçekleştiriyor. Her yıl farklı bir tema ile organize edilen ve tüm dünya çocuklarına açık olan yarışmanın bu yılki konusu “Hayalimdeki Doktor” olarak belirlendi.

Memorial Sağlık Grubu’nun bu yıl 20. yaşını kutlayan geleneksel uluslararası çocuk resim yarışması, “Hayalimdeki Doktor” teması ile çocukların sağlık alanındaki farkındalığını arttırmayı, doktorlara olan bakış açılarını sanatsal bir çalışma ile ifade etmelerini sağlamayı amaçlıyor. Okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki öğrencilere yönelik düzenlenen yarışma, çocukların yarışma heyecanına ortak olurken sanata olan ilgilerini de destekliyor. Yarışmaya, pastel boya kullanarak hazırlanacak resimler ile 10 Mayıs 2025 tarihine kadar başvuru yapılabilecek.

Kazanan eserler sergilenecek

Çocukların yarışma heyecanını tüm yıla yaymak amacıyla, dereceye giren resimler Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde bir yıl boyunca sergilenecek. 

Yarışma takvimi ve ödüller

Çocuklar resimlerini 10 Mayıs 2025 tarihine kadar Memorial Ataşehir, Bahçelievler, Şişli, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Dicle ve Kayseri hastanelerine elden ya da posta yoluyla ulaştırabilecekler.  Yarışmanın kazananları ise ilerleyen tarihlerde web sitesi üzerinden duyurulacaktır. Kazananların ödülleri ise şöyle sıralanıyor: 

  • Birinciye: Bisiklet
  • İkinciye: Vestel V Tab Z1 A 64GB 10.1” IPS Tablet
  • Üçüncüye: Vestel Akıllı Saat 2 Max Kırmızı
  • Dördüncüye: Desibel K550 Bluetooth Kulaklık
  • Mansiyon: Akademi Çocuk Eğitim Seti

Yarışma ile ilgili detaylı bilgiye www.memorial.com.tr web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

 

Başvuru Koşulları

1. Yarışma okul öncesi, ilkokul ve ortaokul olmak üzere üç kategoride yapılacaktır.

2. Resimler, 35cm x 50cm ölçülerinde resim kağıdına, pastel boya ile yapılacaktır.

3. Resimlerin sağ arka köşesine yarışmacının adı soyadı, yaşı, okulu, velisinin adı soyadı ve telefonu yazılmalıdır. Her yarışmacı sadece bir kez yarışmaya katılma hakkına sahiptir.

4. Yarışmaya katılan resimler, eser sahiplerine iade edilmeyecektir. Sadece dereceye giren eserler 1 yıl içinde talep edilmesi durumunda eser sahiplerine verilebilir.

5. Kazananlar 30 Mayıs Cuma günü www.memorial.com.tr ’den duyurulacaktır.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ramazan etkinliklerinde Konyalılar gecesi

Ramazan etkinliklerinde Konyalılar gecesi

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel Ramazan etkinlikleri kapsamında Konyalılar gecesi düzenlendi. Gecede sahne alan Orhan Uluçay, şarkılarıyla etkinliklere renk kattı.  

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Karaalioğlu Parkı’nda Antalyalıları buluşturduğu geleneksel Ramazan etkinlikleri, iftar sonrası vatandaşların buluşma noktası oluyor. Hacivat-Karagöz gölge oyunu ile başlayan Ramazan etkinliklerinde bu kez Konyalılar gecesi düzenledi. Konyalılar gecesinde ilk olarak sahneye Hasan Kaya çıktı. Hasan Kaya birbirinden güzel şarkılarını seslendirdi. Daha sonra ise Grup Kaşıks oyunlarıyla geceye renk kattı.

KEYİFLİ BİR RAMAZAN AKŞAMI YAŞATTI

Konyalılar gecesinde son olarak sevilen sanatçı Orhan Uluçay, sahne aldı. Orhan Uluçay, türkü ve şarkılarıyla etkinliklere katılan vatandaşlara keyifli bir akşam yaşattı. Gecenin sonunda ise Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Okan Yavuz, Konyalılar gecesinde sahne olan sanatçılara çiçek takdim etti. Akdeniz Konyalılar Federasyonu Başkanı Hasan Hüseyin Cengiz, geleneksel Ramazan etkinliklerinde Konyalılar gecesi düzenlenmesinden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e teşekkür etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk doğal taş sektörü Çin seferine çıkıyor

Türk doğal taş sektörü Çin seferine çıkıyor

 

 

Türk Doğal Taş Sektörü, Xiamen’de fuarın kalbi A6 Holünde Türk doğal taşlarını sergileyecek

 

Türk doğal taş sektörü, ihracatta en büyük ikinci pazarı olan Çin Halk Cumhuriyeti’nde 16-19 Mart 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan XIAMEN INTERNATIONAL STONE FAIR-2025 Fuarı’na 49 firmayla katılıyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği, XIAMEN INTERNATIONAL STONE FAIR-2025 Fuarı’na 13. kez Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştirecek. Fuarın kalbi konumundaki, en çok ziyaretçi alan A6 Holündeki Türkiye standında 19 Türk doğal taş ihracatçısı firma 150 çeşit ve 650 renkteki Türk doğal taşlarını dünyanın beğenisine sunacak. Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, 2024 yılında Türk doğal taş sektörünün 1 milyar 939 milyon dolarlık ihracat yaptığını, Çin’in 389 milyon dolarla en çok ihracat yaptıkları ikinci ülke olduğunu paylaştı. Türk doğal taş sektörünün ihracat yaptığı ülkeler listesinde birinciliğin son yıllarda Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasında gidip geldiğini dile getiren Alimoğlu, “Çin’de son yıllarda emlak sektöründeki yavaşlama ihracat rakamlarımızda gerilemeye yol açsa da Çin halen ihracatımızda güçlü konumunu koruyor. Başta Çinli ithalatçılar olmak üzere dünyanın dört bir tarafından gelen doğal taş alıcılarını bu yıl Xiamen Fuarı’nın en cazip noktalarından biri olan A6 Holünde ağırlayacağız” diye konuştu.  Bu yıl Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan ve İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu’nun da katılacağını ifade eden Alimoğlu, Çinli ithalatçıların İzmir Marble Fuarı’nda yoğun katılımı için İBB bürokratlarının görüşmeler yapacaklarını sözlerine ekledi. 

EGEBİM, Xiamen’de yerini alacak

Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından geliştirilen ve doğal taşların dijital ortamda yönetilmesini sağlayan EGEBİM isimli platform Xiamen Fuarı’nda info stantla yerini alacak.  Türkiye’nin doğal taş ve mermer sektöründeki zenginliklerini dünya çapında mimarlara, tasarımcılara ve projecilere tanıtmayı hedefleyen EGEBİM, tasarımcılar, mimarlar ve sektördeki diğer profesyonellerin projelerinde kullanacakları taşları kolayca keşfetmelerine aracılık ediyor. EGEBIM, doğal taşların özelliklerini dijital ortamda detaylı şekilde tanıtarak, sektörün dijitalleşmesine katkı sunmayı amaçlıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

UiPath, İngiltere Merkezli Yapay Zekâ Şirketi Peak’i Satın Aldı

UiPath, İngiltere Merkezli Yapay Zekâ Şirketi Peak’i Satın Aldı

 

Lider agentic otomasyon ve yapay zekâ yazılım şirketi UiPath, Inc. (NYSE: PATH), agentic otomasyon platformunu, sektörel uzmanlığa sahip yapay zekâ destekli çözümlerle güçlendirmek için İngiltere merkezli yapay zekâ şirketi Peak’i satın aldığını duyurdu. Peak AI platformu, farklı sektörlerdeki işletmelerin ürün envanterini ve fiyatlandırmasını optimize ederek, büyük ölçekli teknoloji ekiplerine ihtiyaç duymadan hızlı ve somut sonuçlar elde etmelerini sağlıyor.

 

UiPath Kurucusu ve CEO’su Daniel Dines, satın almayla ilgili olarak şunları söyledi: “Peak’i bünyemize katarak, dikey yapay zekâ çözümleri stratejimizi daha da güçlendirme misyonumuzu hızlandırıyoruz. UiPath platformu ile entegre edildiğinde, Peak’in sektörel ihtiyaçlara özel geliştirilmiş yapay zeka uygulamaları, iş süreçlerini optimize eden çözümler sunma kabiliyetimizi artıracak ve müşterilerimize benzersiz bir değer sağlayacak.”

 

Peak, işletmelerin yapay zekâ iş akışları oluşturmasına, verileri işlemesine ve kritik iş süreçlerini optimize etmek için kullanılan tahminler üretmesine olanak tanıyor. Bu süreçleri API’ler veya entegre web uygulamaları aracılığıyla destekleyen platform, aynı zamanda stok planlaması ve ürün fiyatlandırma optimizasyonu gibi karmaşık karar alma süreçlerini kolaylaştıran yeni nesil yapay zekâ tabanlı karar destek uygulamaları sunuyor.

 

UiPath çatısı altına katılmasıyla birlikte Peak’in çözümleri küresel ölçekte büyüyerek yeni sektörlere ulaşma imkânı bulacak ve müşterilere sürdürülebilir büyüme ve inovasyon fırsatları sunacak. Öte yandan, Peak’in perakende ve üretim gibi sektörlerde yapay zekâ benimsenmesini hızlandırmaya odaklanması, UiPath’in pazardaki büyümesini destekleyecek ve büyük dil modelleri (LLM) ile güçlendirilmiş, sektörel odaklı yeni nesil yapay zekâ destekli uygulamalar geliştirmesini hızlandıracak.

 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Peak CEO’su ve Kurucu Ortağı Richard Potter, “UiPath ile güçlerimizi birleştirmek, Peak’in bu aşamadaki yolculuğu için mükemmel bir adım. Otomasyon ve agentic yapay zekâ birleşirken, kurumsal dünyada yepyeni bir olasılıklar çağına giriyoruz. UiPath’in küresel erişimi, derin kurumsal uzmanlığı ve yapay zekâ inovasyonuna olan bağlılığı, vizyonumuzu hızlandırmamızı sağlayacak ve ölçeklenebilir, uzmanlaşmış kararlar alan yapay zekâları işletmelerin hizmetine sunacağız. Bugüne kadar inşa ettiklerimizle büyük gurur duyuyoruz ve artık UiPath’in bir parçası olarak müşterilerimize daha fazla değer sunmayı, yapay zekânın kurumsal dünyada yarattığı sınırları zorlamayı dört gözle bekliyoruz” dedi.

 

Peak, UiPath’in agentic otomasyon platformunu daha da güçlendirecek

 

Günümüzde işletmeler, çeşitli iş süreçlerinde karmaşık hesaplamalar için sıkı gereksinimlere uyum sağlamak zorunda. Doğru analizler ve güvenilir tahminler, iş dünyası için kritik öneme sahip ve Peak’in çözümleri, UiPath müşterileri için geliştirilecek yeni Fiyatlandırma ve Stok Yönetimi Ajanlarının temelini oluşturacak. Ayrıca, Peak’in geniş kapsamlı Karar Zekâsı yetkinlikleri, UiPath agentic otomasyon platformunun iş akışlarını yönlendirme kapasitesine entegre edilecek ve müşteri verilerinin bağlamsal analizine dayalı otonom süreçlerin hayata geçirilmesini sağlayacak.

 

UiPath ve Peak müşterileri, birleşen teknolojiler sayesinde gelir artışı ve kârlılıklarını iyileştirme fırsatına sahip olacak. İki şirket, mevcut iş ortaklıkları kapsamında bu başarıyı şimdiden müşterilerine sunmaya başladı. Örneğin, UiPath ve Peak, dünyanın en büyük yapı malzemeleri üreticilerinden biri olan ve Birleşik Krallık merkezli Heidelberg Materials için teklif fiyatlandırma sürecini dönüştürdü. Bu çözüm, otomasyon ile yüzlerce veri noktasından bilgileri bir araya getiriyor, yapay zekâ kullanarak her müşteri için en uygun teklifi belirliyor ve satış ekiplerine rehberlik ediyor. Bu uçtan uca otomatikleştirilmiş süreç sayesinde, Heidelberg Materials satış ekibi çok daha verimli çalışıyor, teklif süreleri hızlanıyor ve dönüşüm oranları artıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Corendon Airlines, Turquality® Destek Programı kapsamına alındı

Corendon Airlines, Turquality® Destek Programı kapsamına alındı 

 

Havacılık sektöründe uluslararası çapta hizmet veren Corendon Airlines, 2025 yılında 20. yılını kutlarken, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen Turquality® Destek Programı’na alınmanın gururunu yaşıyor. Corendon Airlines; firmaları kurumsal, finansal ve operasyonel anlamda destekleyen Turquality®’nin katkısıyla rekabet gücünü daha da artırmayı hedefliyor. 

 

Havacılık sektöründe gerçekleştirdiği yeniliklerle “İlklerin Havayolu” olarak bilinen Corendon Airlines, küresel Türk markaları oluşturmayı amaçlayan Turquality® Destek Programı’na dahil oldu. Kurulduğu yıl olan 2005’ten bu yana hem filo hem de hat çeşitliliği olarak düzenli bir şekilde büyüyen Antalya merkezli Corendon Airlines, Türkiye’de ve Avrupa’da yürüttüğü başarılı operasyonlarla Turquality®’e katılma başarısını elde etti. 

 

Hava yolu şirketinin, Turquality® Destek Programı kapsamına alınmasıyla ilgili bir değerlendirme yapan Corendon Turizm Grubu Finans Danışmanı Batuğhan Karaer“Turquality® programına dahil olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz. Havacılık sektöründe yaptığımız yenilikler ve uluslararası alandaki sürdürülebilir başarılarımız Turquality®’e kabul edilmemizde etkili oldu. Avrupa’nın birçok ülkesinden başta Türkiye olmak üzere, İspanya, Yunanistan, Fas ve Mısır’daki turistik ve etnik destinasyonlara yılda 10 milyon yolcu taşıyoruz. Son yıllarda istikrarlı bir şekilde ihracat şampiyonu şirketler arasında yer alıyoruz. Turquality®’nin değerli desteği, büyüme yolculuğumuzda ve ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı sağlama hedefimizde bir dönüm noktası olacak. Global pazarda rekabet gücümüzü artırarak, yolcularımıza sunduğumuz deneyimleri daha da zenginleştireceğiz” dedi.

 

Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality®, klasik ihracat desteklerinden farklı olarak salt ihracatı artırmak yerine firmaların markalaşma hedeflerine katkıda bulunmaya odaklanıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okan öğrencilerinden yenilikçi tasarımlar

Okan öğrencilerinden yenilikçi tasarımlar

İstanbul Okan Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileri, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Texhibition İstanbul 2025 Fuarı’nda yaratıcılıklarıyla fark yarattı. Fuarda yer alan tek üniversite olarak, öğrenciler kendilerine ayrılan özel atölye alanında Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği tarafından sağlanan tekstil malzemelerini, sanatsal dokunuşları ve yenilikçi bakış açılarıyla performansa dönüştürdü. Üç gün boyunca süren bu yaratıcı süreç, fuar katılımcılarından büyük ilgi gördü ve sektör profesyonellerinden tam not aldı.

Öğrencilerin hayal gücü ve sanatsal yetkinliğiyle şekillenen tasarımlar, fuarın son gününde jüri tarafından değerlendirildi. Jüri değerlendirmesi sonucunda Hasibe Peçe birincilik ödülünü kazanırken, Bengisu Gümüşkanat ikinci seçildi. Ödül töreninde öğrencilerin yaratıcı enerjisi ve tasarım kabiliyetleri bir kez daha takdir edildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı